Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL1993 CUMARTESİ
HABERLER
Cumhupiyettn
70.yıh
kutlamaları
• ANKARA (AA)-
Cumhurivet'in 70. Yılı
Kutlama Koordinasyonu İcra
Komitesi, dün Devlet Bakanı
Yıldınm Aktuna'nın
başkanhğında, yeni
Başbakanhk binasında ikinci
toplantısını yaptı.
Toplantının açılış
konuşmasını yapan Aktuna,
parlamentoda cumhuriyeti
kutlama törenlerine ilişkin
bir yasa tasansırun
bulunduğunu hatırlatarak
"Henüz daha kanunlaşmış
değil. Bu yasa tasansına göre
her yıl bilındiği gibi
cumhuriyetin ilanı
kutlanıyor, ama lOyıldabir
cumhuriyetin ilanının bütün
yurdu kaplayacak biçimde ve
her kurumun katılacağı
biçimde büyük şenliklerle
kutlanmasını içenyor. Bu
yasa, kanunlaşmamış
olmasına rağmen bizim için
29 ekimin anlamı tabii ki
değişmiyor" diye konuştu.
Belediyelere mali
ve idari özerklik
• ANKARA (AA) - İçişleri
Bakanı Mehmet Gazioğlu,
Mahallı İdareler Kanunu'nu
değiştirerek yerel
yöneümlere geniş yetkiler
getireceklerini söyledi.
Gazioğlu, Bursa Belediyeler
Birliği üyelerini kabulünde
yaptığı konuşmada, İçişleri
BakaniığTnın belediyeleri
idari ve mali sıkıntıdan
kurtaracak mevzuat
değişikliği çahşmalarını
hızlandırdığını kaydederek
şöyle konuştu: "Türkıye,
fevkaladebüyümüştür. Bu
nedenle yıllar önce çıkanlan
kanunlarla Türkiye'yi
merkezden yönetmek son
derece zor hale gelmiştir.
Bugünkü mevzuat yerinden
yönetime müsait değildir. O
nedenle inşallah uzun
zamandır değiştirilemeyen
mahalli ıdarelermevzuatını
değiştirerek yerel
yöneümlere geniş yetkiler
tanıyacak, idari ve mali
sıkıntıdan kurtaracağız."
BaykaTBaşkent
Toplanüsrnda
•ANKARA (ANKA)-
Ankara Sanayicıleri ve
İşadamlan Derneğı
(ASİAD) tarafından 2 ayda
bir düzenlenen geleneksel
'Başkent Toplantısı'nın
I8'incisi CHP Genel Başkanı
Doç. Dr. Deniz BaykaTm
katılımıyla 30eylüîde
yapılacak. ASİÂD Yönetim
Kurulu Başkanı Veü
Santoprak yaptığı
açıklamada Başkent
Toplantısı'nın eylül ayı
konuşmaa konuğu Deniz
Baykalın Türkiye'nin
sorunlanru iyi bildığini
belirterek Baykal'ın
deneyimli ve birikimli,
istikbal vaat eden misyonu ve
vizyonu olan iyi bir politikacı
olduğunuifadeetti.
ŞendiHer'den
eteştiri
• ANKARA (ANKA)-
Büyük Birlik Partisı BBP
Genel Başkan
yardımcılanndan
Kahramanmaraş
Milletvekili Ökkeş Şendiller.
hükümetin bütçe açıklannı
kapatmak için şimdi de bir
genelge ile yıllardır geçici işçi
adı altında çalışan. seçim
zamanı siyasi malzeme
yapılmak için işe alınan 200
bin işçinin işine son vermek
istediğini belirterek "İşçinin,
memunın maaşına zam
yaparken halka soran Tansu
Çiller'den 200 bin işçiyi işten
çıkartırken de halka
sormasını beklerdik" dedi.
Şendiller, düzenlediği basm
toplantısında okullann
açıldığı. yakıt masraflannın
olduğu şu günlerde sokağa .
atılmasına karar verilen bu
200 bin insanın ve ailelerinin
akıbetinin hiçbirsosyal banş
ve adalet anlayışıyla
bağdaşmayacağını belirterek
Tûrkiye'de kamuda çalışan
memur ve işçinin bütçeye
maliyetinin, devletin her
kademesinde yapılan
israflardan 'hırsızçetelerine
transferedilen
kaynaklardan' daha az
olduğunu savundu.
Erbakan
Trabzon'da
•TRABZON (AA) - Refah
Partisı Genel Başkanı
Necmettin Erbakan bugün
Trabzon'da düzenlenecek
mitingde halka hitap edecek.
RPTrabzonİl
Teşkilatı"ndan yapılan
açıklamaya göre bugün
Sinop'tan helikopterle
Trabzon'a gelecek olan RP
Genel Başkanı. partisincc
Atapark 'ta düzenlenecek
mitinge katılacak. Erbakan,
daha sonra Trabzon'dan
Ordu'ya geçecek.
KoalisyondaPTTrahatsızkğı
Kabinedeki SHP'li bakanlar, imzaladıklan KHK'yı savunurken, DYP'li
bakanlar, SHP'li milletvekillerinin muhalif tavnnı çelişkili olarak nitelediler
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Ankara Milletveki-
lı Mümtaz SoysaTın girişimleri
ile PTTnin özelleştirilmesine
ilişkin kararnamc hakkında
Anayasa Mahkemesi'ne yapı-
lan iptal başvurusu, koalisyon
ortaklan arasında rahatsızlık
yarattı. SHP'li hükümet üyele-
ri, imzaladıklan KHK'yı savu-
nurken, DYP'li bakanlar. hü-
kümet programında PTT'nin
de özelleştirme kapsamında ele
alındıgına dikkat çekerek.
SHP'li milletvekillerinin tavn-
nın çelişkili olduğunu söyledi-
ler.
DYP'li Devlet Bakanı Bekir
Sami Daçe. iptal başvurusunun
karara bağlanıncaya kadar ge-
çecek süre içinde, özelleştirme
girişiminin durması gerektiği
görüşüne karşı çıkarak. "Ana-
yasa Mahkemesi'ne yapılan her
başruruyu dikkate alarak, 'L v-
gulamayı yapmayalım1
dediği-
miz takdirde. hiçbir hükümet ic-
raatını\apama\ız"dedı SHP'li
Erman Şahin, KHK'nın "eski
ilkel ideolojik saplantılardan
uzak, tartışılarak" hazırlan-
dığını söyledi. SHP Cenel Sek-
reteri Halil Çulhaoğlu da.
KHK'yı savunarak. "Ideolopk
sorun yaratmaya gerek yok"
göriişünü savundu.
SHP'li Bayındırlık ve Iskan
Bakanı Onur Kumbaracıbaşı.
• PTTnin özelleştirilmesiyle ilgili KHK'nm iptaii için
SHFli milletvekilerinin iptal başvurusu ortakîar
arasında tatsızlığa neden oldu. Daçe: "Uygulamayı
yapmayalırrf dediğimiz takdirde, hiçbir hükümet
icraatını yapamayız." Kumbaraabaşı: 'PTTyi
yüzde 51 devlette tuttuk. Yapılabileceğin en azamisini
yaptık. Bundan sonrası parti politikasıdır."
Anayasa Mahkemesi'ne iptal
başvurusu konusunda Cumhun-
yet'in sorulan üzenne. "Bu. parti-
nûı genel potitikasıyla ilgiti. Bizim
bakanlar olarak yaptığınuz işin.
hiçbir sakat tarafı yok" dedı. Baş-
vuruya imza kovan SHP'li millet-
vekillenn1
' eleştiren Kumbaraa-
başı. şunlan söyledi:
"Protokol hazırlamış baskan-
vekillerimiz. Orada herşejin özel-
leştirilebileğini ifade etmişler. Bu
anlayıs, hükümet progranuna da
yansonış. Ama biz buna rağmen
PTT'yi yüzde 51 devlette tuttuk.
Yapılabileceğin en azamisini yap-
tık. Bundan sonrası parti politika-
sıdır. Bizi ilgilendirmiyor. Bir ta-
raftan grup, protokolü kabul edi-
yor, öbür taraftan protokoldeki is-
lere göre yapılan işlemlere itiraz
ediyor. Bumı çözümleyecek olan
partinin genel merkezidir."
Devlet Bakanı Erman Şahin
PTTnin Tsıyle ilgili KHK'nın
iptaii için Anayasa Mahkemesi'-
ne başvurulması konusunda
Cumhurivet'in sorulannı vanıt-
larken, "Ben, olıanlu yaklaştun,
imza koydum. Bu şekliyle, o iş
doğrudur ki imzaladım. Adeta ye-
ni bir KİT gibi, güzel bir ömek ola-
cak. Bu konuda iki parti arasında.
o eski ilkel, ideolojik saplantılar-
dan uzak bir biçimde tartışılarak
bir noktaya vanldı. Arkadaş-
lanmızui basvurusunu sa.ygıyla
karş4İı>orum. Ama ben yapılan
işin doğnı olduğuna inanıyorum"
dedi. İnsan haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet Kahra-
man da Cumhuriyet'in bu konu-
daki sorulanna şu yanıtı \erdi:
'Karar gecikmesirT
"Hükümet üyesi olarak. bu ka-
rarnameye imza koyduk. Blok sa-
tış yok. Orada tamemen özelleş-
tirme, başka kişilere satma \ok.
Milletvekillerinin farklı düşünce-
leri olabilir. Sajın Mümtaz Soy-
sal'a. ni\e böyle bir talepte bulun-
dun. denmez. Saygı duyarız. Ana-
yasa Mahkemesi'nin kararları
Resmi Gazete'de yay unlandıktan
sonra yürürlüğe giriyor, geriye iş-
lemesi mümkün değil. Anayasa
Mahkmesi çok gecikmeden kara-
rını açıklarsa. bunda kamu yaran
vardır. loplunısal beklentilere de
cevapolur. "
SHP Genel Sekreteri Halıl
Çulhaoğlu da Anayasa Mahke-
mesı'ne başvuru konusunda . "O
konuyu parti içinde ele alacağız.
Aramızda herhalde bir iletişim
eksikiiği var" dedi. Çulhaoğlu ga-
zetecılerin SHP'nin PTT'nin
özelleştırmesi konusundaki gö-
rüşlerini anımsatarak. "SHP'nin
hükümette bulunması neyi değiş-
tirdi" sorusunu yöneltmeleri üze-
rine de şu görüşlere ycr verdi:
"Ülke gerçekleri neyse polih'kacı-
lar onu uygulamak zorundadır.
Kaynak >aratma\a olumlu bakı-
labilir. ANAP döneminde kar
eden kunıluşlar plartsı/ özelleşriri-
livordu. Ben u>gularım, aksaklık-
ları gördükten sonra düzeltirim
anla> ışı vardı. Ya iç borçlanmav a
gideceksiniz >a d<ş borçlanmaya
gideceksiniz ya da Merkez Ban-
kası'nı çalıştıracaksınız. Kaynak
Neden PTTyi satın alacaklar?
HALUK GERAY
ANKARA - 1970'lerden sonra sayısal
iletişim teknolojilerinindevreyegirerek
telekomünikdsyon araç-gereçlerinde
fiyaüan düşürmesi ve iletişirı
uygulamalannı esnekleştirmesi. o zamana
dek doğru kabul edilen bir varsayımın
sorgulanmaya başlamasına vol açtı. Bu
varsayım. "ölçekler ekonomisi gereğince
telekomünikasy on hizmetlerinin sadece doğal
tekel konumunda olan" firmalar tarafından
verilebıleceğıydı. ABD'dekiözel koşullann
da eklenmesıyle bu ülkenin PTT'si sayılan
ATT yediye bölündü ve iletişim pazan büyük
ölçüde rekabeteaçıldı. Tekel konumunda
olan ATT'nin Avrupa PTTIerinden tek
farkı. devletin değil: özel sermayenin elinde
olmasıydı. ABD pazannın rekabete
açılmasıyladünyanın bütün firmalan ABD
pazannda cirit atmaya başladılar. ABD, bu
durumdan kendisinin zarar gördüğünü,
çünkü kendi pazan açıhrken diğer pazarlarda
piyasaların PTTIer tarafından zaptedıldığinı
savundu. 1980'lerdenitibaren, ABD
hükümeti genel olarak hizmetler sektörünün,
özel olarak da telekomünikasvon sektörünün
bütün ülkelerin
rekabetineaçık olması
yönünde büyük
mücadele verdi.
Bunun sonucunda.
başta Japonya ve
İngiltereolmak üzere
PTT'lerin özelleştirilmesi uygulamalan
başladı. Daha sonra OECD ve Avrupa
Topluluğu da özelleştirmedoğrultusunda
politıkalan kabul ederek ana ilkelerini
belirlediler. ABD'nin baskılanyanında.
teknolojik gelişmelerin de bu yönde baskıda
bulunduğunu belirtmek gerekir. PTTIeri
satın alan iletişim firmalan bazı sıratejiler
uygulamaktadırlar. Gelışmekte olan ülkeleri
ilgilendiren iki strateji, "portfolio"yatınm
stratejisı ve bunun devamı olarak da küresel
iletişim yatınmlan stratejisidir. Portfolio
stratejisini izleyen büyük firmalat.
özelleştırilen PTT'leri ellenne geçirmeye
çalışmakladırlar. Küresel iletişim yatınmlan
stratejisini izleyenlerde bazı ülkelerdeki
hisselen satın alarak dünya çapında
yaratmak istediklen iletişim ağlannın
iskelelerini oluşturmaktadırlar. Örneğin
ABD firmalan. Venezüella PTT'sinin
tamamını 1991 yılında2milyardolarasatın
almışlır. Pekçok ABDfinnası. Doğu Avrupa
veeski Sovyetler Birliği ülkelerinde. araha
telefonlan. cep telefonlan. bilgisayar ağları
işletme lisanslannı birer birer toplamaktadır.
Meksika, Yenı Zelanda. Şilı ve Ariantin
kendi PTT'lerinınin tamamını veya bir
bölümü'nü yabancı iletişim firmaİanna
satmışlardır. Yeni Zelanda. kendi ulusal
telekomünikasvon firmasının tamamını. 2
milyardolarkarşılığında Ameritech ve Bdl
Arlanric nrmalanna satarak. ulusal dış
borcunun yüzde 10'unu kapatarak faiz
kazancı sağlamıştır. İspanyol Telefonica
firması. Şili. Arjantın \e Porto Riko ulusal
telekomünıkasyon firmalannın ya tamamını
ya da bir bölümünü satın alarak kendi
küresel iletişim yatınmlan ipn. Latin
Amerika'da iskeleleroluştunmaktadır. Bütün
satın almalann ana amacı, o ülkenın iletişim
altyapısında yeredınerek sunulabilecek
çcşitli hizmetlere ortak olabilmek ve ulusal
pazarda yeredinmektir. Türkıye PTT'sinin.
Balkanlar. Ortadoğu ve Orta Asya'da yaptığı
telekomünıkasyon yatınmlan. uluslararası
çapta rekabet edecek büyük firmalar için
ideal bir "yaünm fırsatı" sunmaktadır.
Belediyeyeveda
Karayalçın
hem'ağladf
hem'gitti'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın. Ankara Büyükşe-
hir Belediye Meclisi'ne veda et-
ti. Karayalçın. başlattığı yatı-
nmlann devam edeceğini belir-
terek. "Gözüm arkada kalma-
yacak. > atırımları sizlere, An-
karalılara emanet ediyonıra"
dedi. Karayalçin'ın, milletvekili
olmaması nedeniyle Başbakan-
lığa vekalet edemeyeceği bildi-
rilirken Danıştay'ın daha önce
bu yönde bir karan. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel için.
"başbakan y arduncılığı" göre-
vini yaparken verdiğine dikkat
çekildi. Karayalçın, dün
katıldığı belediye meclisi top-
lantısında, belediye çalışanlan-
na veda etti. Çok istemesine
karşın yasalann izin vermemesi
nedeniyle belediye başkanlığı
görevinden aynlmak zonında
kaldığını belirten Karayalçın,
bu olayı "Türk betediyeciük ta-
rihinde bir dönüm noktası" ola-
rak nitelendirdi. Karayalçın, Ankara'nın büyük yarırımlarının devam edeceğine inandığını söyledi.(AA)
300 kişilik heyet Meclis'te grubu bulunan partilerle görüştü
Batmanlımuhtarlar genel af istedi
ANKARA (ANKA) - Bölge sorunlannı
dile getirmek üzere Batman ve çevresinden
TBMM'yegelen muhtarlar. Meclis'te gru-
bu bulunan ve temsil edilen partilerle görü-
şerek genel af istediler.
Koruculuk sisteminin veolağanüstü ha-
lin kaldınlması gerektiğini ifade eden
muhtarlar grup temsilcilerine "bölge mil-
letvekillerini dinleyin" çağnsında bulun-
dular.
Batman'dan gelen yaklaşık 300 kişilik
heyct ile parti temsilcilcri TBMM SHP
Grup Salonu'nda toplandılar. DYPGrup
Başkanvekili Turhan Tayan, SHP Grup
Başkanvekili Nihat Matkâp. ANAP Grup
Başkanvekili Oltan Sungurlu, CHP Grup
Başkanvekıli l'luç Gürkan, MHP adına
Muharrem Semsek ve ba/ı DF P'lı millet-
vekillerinin katıldığı toplantıda hc\cı adı-
na bazı tcmsilcilcr sorunljnnı dıic uetırdı-
ler.
Toplantıda, bölgede can güvenliğinin kal-
madığı, vatandaşlann silahlı güçlerin
arasında kaldığj. insan haklannın bölgede
söz konusu olmadığı belirtilirken sorun-
lann silahla çözülemeyeceği üzerinde du-
ruldu. Temsilciler, olağanüstü halin
kaldınlmasını, koruculuk sisteminden
vazgeçilmesini. genel af ilan edilmesini is-
tediler, banş çağnsında bulundular.
Barışın yolu
Turhan Tayan'ın, "Barışı kiminle yapa-
cağız" sorusuna karşılık, "Barışın yolunu
sizler parlamentoda bulacaksınız. Bölge
milletvekillerimizle otunın çözüm yolları
bulun" karşılığını verdiler.
Faılı meçhul cinayetlerin pek çok tanığı
olduğu halde can güvenliği olmadığı için
lanıklık yapmadıklan belirtilirken devle-
tin halkı potansiyel suçlu gördüğü ve halkı
karşısına aldığı vurgulandı. Temsilciler
toplumsal banşın ve demokrasinin sağlan-
ması konusunda parlamentonun yeterince
tavır almadığına dikkat çekerlerken yanlış
politikalann PKK'mn daha da güçlen-
mesine yol açtığmı belirttiler.
Temsilcilerden Hasan Talaş şunlan söy-
ledi:
"İstanbul, Bursa. Ankara devlet nimetle-
rinden ne kadar yararlanıyorşa biz de o ka-
dar yararlanmak istiyoruz. Vlillet* ekilf bi-
zimle konuşmava geldiğinde öldüriilürse bu
nasıl demokrasidir? Çocuğunu çatışmada
kaybermiş babaya eesedi verilmez. sürükle-
nirse bu, nasıl demokrasidir? Biz I eksas'ta
yaşıyonız. Teksas'ta da denıokrasi diye bir
şey yok. Olağanüstü hale 450 milyar aktan-
yorsunuz. Bu zaten PKK'va gidiyor. PKK'-
lüar, 'Memura ek verilen para benimdir' de-
yip elinden alıvor. Ne kadar köy yaküırsa. o
kadar PKK'hartar."
yaratmak zonındasuiız. Bu kay-
nakların nerede kullanacağı
önemlklir. Çok büyük bir ideolojik
sorun yaratmanm gereği yokrur.
^ aratıİacak kaynaklar belki işsiz-
lik sigortası için kullanılacak. Ya-
ratılan kaynağı ideolojik yapımıza
uydurarak kullanacağız." DYP'li
Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe
de, Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtiarken, "PTTnin, telekomti-
nakasyomın özelleştirilmesi konu-
su hükümet programında var. Bir
kısım SHP milletvekilinin progra-
nıa, partinin imzalamış olduğu
protokol \e programa uymayan
bir başvunıyu yapmış olmalan bir
çelişkTdedi.
İcraat yapamayız
Daçe. SHP mıilenckillerinin
ginşiminin koalisyona yansıması
konusunda. "SHP imzaladığı
programa, sadık kalaeaktır" >o-
rumunu yaparken. "Hükümet,
Anayasa Mahkemesi karar terin-
ceye dek. bu konuda bir islem >ap-
mamayı benintseyebilir mi?" soru-
sunu şöyle şanıtladı:
"Anayasa Mahkemesi'ne her
başvuruyu dikkate alarak, 'Uygu-
lamavı \apma\alım' dediğimiz
takdirde, hiçbir hükümet icraatını
yapama\ız Bö\le bir başvuru oldu
diye, uygulamanın durması sözko-
nusu oİmaz." DYP'li Orman Ba-
kanı Hasan Ekindgirişimin
"SHP gnıbu"tarafından yapı-
Imadığına dikkat çekerek. konu-
nun hükümette ele alınacağını
söyledi. "En önemli projeierden
birisi bu. Buradan önemli miktar-
da para gelecek"dıyen Ekınci, ip-
tal davası sonuçİanana kadar
özelleştirme girişimıni zorlama-
mak gerektiğini, yeni bir Yetki
Yasasfna ihtiyaç olduğunu an-
lattı.
Devlet Bakanı Nafiz Kurt da
iptal başvurusuna ilişkin olarak
Cumhuriyet'e, "Millervekilleri-
nin vernıis. olduğu bir karar. Grup
karan değil. Koalisyona zarar ve-
receğiıa düşünmüyorum " dedi.
İptal dılekeesınde. Anayasa
Mahkemesi'ne. dava sonuçlanın-
caya kadar "yürütmeyi durdur-
ma" isteminın de yöneleltilmesi
farklı görüşlere yol açtı. Soysal.
"Anayasa \e Anayasa Mahkeme-
si Kunıluş ve Görevleri Hakkında-
ki Yasa'da öngörülmemiş olmakla
biriikte, v argı hi\ erarşisi içinde bir
alt mahkeme>e verilen vetkinin,
üst mahkemeye tanınmamış olma-
sının diisünülemeyeceğini" belirte-
rek. yüksek mahkemenin yürüt-
meyi durdurma karan da verebi-
leceğini savunuyor. Bu yoruma
karşı çıkan çevreler. Anayasa
Mahkemesi'nin yabancılara Tür-
kiye'de mülk satışına ilişkin da-
vada benzer bir talebi reddettiği-
ni anımsatıyorlar.
• •
OzeBeştirine
yılan
lükayesiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - PTTnin özelleştiril-
mesine ilişkin ilk girişim. 1983
vılında iktıdara gelen Turgut
Ozal hükümetinin Morgan
Guaranteebankasına
haarlattıgı "Özeilestinne
Master Planı" çalışmasıyla baş-
ladı. Banka. PTTyi, Türk Hava
Yollan ve Turban'dan sonra
özelleştinlmesi gereken KİTIer
sıralamasında saydı. PTT'nin
özelleştirileceği haberleri,
Genelkurmay'ın büyük itirazına
yol açmış ve bir ölçüde ulusal
güvenlikkonusunda
özelleştirmenın zararlannı
giderebilmek için yaklaşık
3 milyar dolarlık f ürk Ordusu
Entegre Haberleşme Ağı
Projesi'ne ağırlık venlmişti.
ANAPhükümetlerinin
hazırladığı çeşitli hükümet
programlannda PTTnin.
kablolu televizyon, araba
telefonlan. bilgisayar iletişimi
gibi bazı hizmetlerinin
özelleştirilmesine yönelik
ifadeler yer aldı. DYP-SHP
koalısyonunun birina
dönemindeki ilk girişimler, 406
sayılı yasanın biran önce
TBMM'dençıkmasına yönelik
olmuş, ancak bunun bir kaç sene
dahaalacağıortayaçıkmıştı. Bu
durumda, Demirel hükümeti iki
olasılık üzerinde durdu. Bunlar-
dan bırincisi PTTnin gelirlerinin
satılması oldu. Ancak, PTTnin
geürinı satmanın, ancak 2 milyar
dolar gelir getirebileceği ortaya
çıktı ve yabancı bankalar bu yolu
önermediler. Bunun üzerine,
TBMM'deki yasanın
geçmesine yönelik calışmak
gündemegeldi. Dünya Bankası.
PTTnin özelleştirilmesini tavsiye
eden bir rapor hazırladı.DYP-
SHP koalisyonunun Tansu
ÇJÖer'li döneminde ise. "kısa
yoldan özelleşrirme" yçlu tercih
edildi .Çiller, önce KOİ'den
PTTnin özelleştirilmesine
yönelik bir rapor istedi. KOİ.
anayasal engeller nedeniyle PTT
özelleştirilmesinin kararname
yoluyla çözülmesine karşı çıktı,
TBMM'deki yasanın çıkmasına
öncelik verilmesini istedi. Çiller
ise yasayı çıkarma sabnnı göste-
remedi. Anayasa Mahkemesi'nin
KHK'lan iptal eden karannın
yayımlanmasına iki gün kala.
PTT'nin özelleştirilmesine ilişkin
KHK, SHP'li bakanlannda
imzalamasıyla geçti.
AVRUPA?
DAN
EDtPEMİLÖYMEN
Hasta BDT...
Bu hastalık, gerçek hastalık. Rusya'da ve eski Sovyet
cumhuriyetlerinde yeni bir ekonomik ve sosyal düzen
arayışı ile alt üst olan, istikrara kavuşamayan sosyal ve
siyasal dokunun faturasını insanlar ödüyor. Normal, sı-
radan insanlar... Henüz iç savaşın gündeme gelmediği,
Yeltsin-Rutskoy şovunun henüz sinir savaşıyla sınırlı
kaldığı bir aşamada bile halkın sağlığı bozuk. Sinir sava-
şı, yerini gerçek çatışmalara bırakacak olursa, halkın
durumu daha da kötüleşecek. Bu, falcılık değil. Uluslara-
rası ajansların haber olarak vermeye yanaşmadığı veri-
ler şöyle bir eşelendi mi ortaya ne bilgiler çıkıyor Rus-
ya'nın sağlıksızlığı hakkında.
Eski ismine yeniden kavuşan St. Petersburg'da geçen
yıl eceliyle ölenlerin sayısı 67 bin... Kentin nüfusu 5 mil-
yon. İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen dönemde ilk kez
kentte ölenlerin sayısı. doğumların iki katına ulaşmış.
ölenlerin yüzde 80'i çalışma çağında. Haberi veren
'Russia' televizyon istasyonunun yorumu: "istatistikçi-
ler, eğer kentteki sosyo-ekonomik koşullar düzelmezse,
kent nüfusunun azalmaya devam edeceğini söylüyor-
lar."
Bulaşıcı hastalıklar hortlamış durumda. Oünya Sağlık
Örgütü (WH0), Rusya ve Ukrayna'da difteri salgını uya-
rısı yapalı sadece on gün oldu. Bu yılın ilk 7 ayında Rus-
ya'da beş bine yakın difteri vakası saptandı. Bunlardan
106'sı öldü. Ukrayna'da ise vaka sayısı 1500 kadar. 41
kişi öldü şimdiye kadar. WHO raporunda, "Veriler, ciddi
bir salgın başlangıcını göstermektedir" deniliyor. Rapo-
ra göre salgının Azerbaycan, Beyaz Rusya, Kazakistan
ve Özbekistan'da görülme olasılığı daha yüksek. Ukray-
na ve Beyaz Rusya kökenli difteri olaylarına Polonya'da
rastlandığım RIA Haber Ajansı bildirdi. Kuzey Kutupdat-
resi yöresinde Murmansk'ta 45 difteri vakası bildirildi.
Olü sayısı şimdilik bir.
Kazakistan'daki kolera haberleri, Alma Ata'da olağa-
nüstü durum ilanı, 300 kolera vakası... 'Russra' televiz-
yon istasyonunun bir haberinde, "Alma Ata'da 50 yıldır
kolera yoktu" denildi. Şımdilerde denetim altına alınmış
durumda kolera. Ama birkaç hafta öncesine kadar Alma
Ata'da açık pazarlar ve çok sayıda dükkan, ilaçlanmak
uzere kapatılmıştı. Sokakta açıkta gıda maddesi satmak
da yasaklanmıştı. Kolera, Alma Ata'ya herhalde Ka-
raçi'den gelmişti bir uçak yolcusu ile. Ama nasıl bu kar
dar hızla yayılmıştı? Bu, anlaşılamadı. Komşu Kırgızis-
tan'da da kolera salgınına karşı ivedi önlem alındı. 1
ekim tarihine kadar Pakistan, Hindistan, Türkiye ve
İran'a uçak seferleri iptal edildi.
Bulaşıcı hastalıklar sadece Orta Asya'da değil, eski
Sovyetler'in en Batılı cumhuriyetlerinden Estonya'da da
görüldü. Başkent Tallinn'de bulaşıcı sarılıktan ağustos-
eylülde 200 kişi hastanelik oldu.
Ukrayna'da ilaç sıkıntısı çekiliyor. Bir magazin gaze-
tesinin sansasyon yaratmaya çalışan başlığına benze-
yen bu cümle, Ukrayna Bakanlar Kurulu'nun bir kararın-
da yer alıyor. Kararda, halkın sadece yüzde 35'ine yete-
cek kadar ilaç olduğu, durumun kritik bir noktaya geldiği
belirtiliyor. Ukrayna'nm UNIAR ajansı, 1993-96 döne-
minde ülkedeki sağlık ve eczacılık sektörünün geliştiril-
mesi için kapsamlı plan ve program hazırlanması için
ekonomi, maliye ve sağlık bakanlıklarına emir verildiği-
ni duyurdu.
AIDS de tabii sağlık gündeminde... Ukrayna'da sapta-
nan AIDS vakalarının yarıya yakını Odessa ve Izmail li-
man kentlerinde. Sadece Odessa'da AIDS'e yakalanmış
50 kişi var. Bu da yine resmi Ukrayna haber ajansının
haberi. Rusya'da da AIDS'e karşı önlem almak amacıy-
la bir Rus-Amerikan ortaklığına gidiliyor. Moskova'da
AIDS virüsü taşıyıcısı oldukları saptanan 122 kişi var.
Bunlardan üçü çocuk.
Rusya'da her 100 bebekten 8'i doğumsal sakatlıkla
dünyaya geliyor. Ostankino' televizyonunun haberine
göre Nüfus Etütleri ve Ekoloji Merkezi, doğumsal sakat-
lığa yol açabilecek iki bin neden olduğunu belirtiyor.
Merkez, çevre kirliliğini en temel neden olarak gösteri-
yor.
Rusya, yeni bir ekonomik ve sosyal düzene geçmeye
çalışmanın sancılarını yaşarken eski faturaları da ödü-
yor ve arada olan, yine insanlara oluyor.
Basbakanlık cevreleri
Yılınaz, \olsıızlıık
belgelerini
savcılığa aktarsnı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yümaz'ın,"Rüşvet ve-
renlerin suçlannı itiraf etmeleri
halinde 1 yıl boyunca eezaya
çarptn-ılmamalan" yolundaki
çağnsı. Başbakanhk çevrele-
rinde,"Pratikte işe yaramaz"
diye değerlendirildi. Bu çevre-
lere göre. Yılmaz'm önerisi
pratikte işe yaramamakla bir-
iikte, siyasi amaçlarla bu me-
kanizmayı kullanmak isteye-
ceklere. hem iftira suçundan
kurtulmayı sağlayacak hem de
kamuoyu belli isimlere şartla-
naçak.
Üst düzey bir Başbakanhk
yetkilisi, Yılmaz'm "Elimde bir
bakanı rüşvet suçundan mah-
kum ettirecek bilgiler var**-
yolundaki açıklamalannı da
eleştirerek"Normal olarak Sa-
yın Yılmaz'uı bu bilgileri ka-
muoyu önünde tartışması değil
cumhuriyet savcıiaruıa aktar-
ması beklenir" diye konuştu.
Başbakanhk üst düzey yet-
kililen, TCK ile Ceza Muhake-
meleri Usulü Kanunu'nda yer
alan hükümleri de anımsattı-
klan değerlendirmede şu gö-
rüşlere yer verdiler:
"Yılmaz'm önerilerinde aslı-
nda yeni bir taraf yok, pratikte
de bunun yarar sağlayacağııu
sanmamak lazrnı. PKK çıkarı-
lan aflardan yarariandı mı?
Bunu hatırlamak lazmi. Farz
edelim ki bu öneri gerçekleşri.
O zaman ne olacak? Bir takun
adamlar çıkacak rüşvet verdik-
lerini mi açıklayacaklar? Diye-
lim ki bir müteahhit kamuoyun-
da rüşvetçi diye bilinmekten
nasıl bir yarar sağlayacak da bu
irirafı yapacak? Sayın Yılmaz'-
uı önerisi ancak birtakım insan-
lann medyada, kamuoyu nez-
dinde mahkum edilmesini sağ-
lar. Aynca bu mahkumiyet bir
iftiradan bile kaynaJdansa,
müfteri bundan zarar görmez.
Oysa TCK'nın 285. maddesi if-
riraya karşı bir önlem getirmiş-
rir. İşte Sayın Yılmaz bu önlemi
de ortadan kaldırarak kamuo-
yuna dönük siyasi amaçlı bir-
takım yaklaşımlara hazuianı-
Savcdara verilsin
Başbakanhk çevreleri, Yıl-
maz'ın ismini vermediği bir
DYP'li bakanla ilgili 'rûşvet'-
iddialannı ise şöyle değerlen-
dirdiler:
"Ceza Muhakemeleri Usutü
Kammu'nun 151. maddesi bu
gibi iddiaların medyaya, ka-
muoy una değil sav eı. hakim gibi
yetkîlilere aktarılmasını hükme
bağlar. Aslında Sayın Yılmaz
bir kamu görevlisi olsaydı, bu
ileri sürdüğü iddiayı söz konusu
makamlara aktarrnadığı için
suçlu bile sayılabilirdi. TCK'nn
235. maddesi suçıuı bilinip de
ihbar edilmemesini de suç say-
mtştır. Dolayısıyla burada Sa-
yın Yıhnaz'a düşen. elindeki bil-
gileri cumhuriyet savcdarma
aktarmaktır. Sayın Yıhnaz son
günlerde medyanm başvurduğıı
metotları cazip bulmuş olacal
ki, aynen uyguluvor. Örneğfaı
Adalet Bakanı istanbuTdak
İSKİ soruşrurmasını etkile-
mekle suçlandı, bu iddianjr
doğnı olmadığı her kademed*
açıklandı, ama bu maalesef ka-
muoyunda B^kan'a karşı biı
şartlanma oluşmasını eogelle
yemedi."