20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL1993 CUMARTESİ HABERLER Cumhupiyettn 70.yıh kutlamaları • ANKARA (AA)- Cumhurivet'in 70. Yılı Kutlama Koordinasyonu İcra Komitesi, dün Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna'nın başkanhğında, yeni Başbakanhk binasında ikinci toplantısını yaptı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Aktuna, parlamentoda cumhuriyeti kutlama törenlerine ilişkin bir yasa tasansırun bulunduğunu hatırlatarak "Henüz daha kanunlaşmış değil. Bu yasa tasansına göre her yıl bilındiği gibi cumhuriyetin ilanı kutlanıyor, ama lOyıldabir cumhuriyetin ilanının bütün yurdu kaplayacak biçimde ve her kurumun katılacağı biçimde büyük şenliklerle kutlanmasını içenyor. Bu yasa, kanunlaşmamış olmasına rağmen bizim için 29 ekimin anlamı tabii ki değişmiyor" diye konuştu. Belediyelere mali ve idari özerklik • ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, Mahallı İdareler Kanunu'nu değiştirerek yerel yöneümlere geniş yetkiler getireceklerini söyledi. Gazioğlu, Bursa Belediyeler Birliği üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, İçişleri BakaniığTnın belediyeleri idari ve mali sıkıntıdan kurtaracak mevzuat değişikliği çahşmalarını hızlandırdığını kaydederek şöyle konuştu: "Türkıye, fevkaladebüyümüştür. Bu nedenle yıllar önce çıkanlan kanunlarla Türkiye'yi merkezden yönetmek son derece zor hale gelmiştir. Bugünkü mevzuat yerinden yönetime müsait değildir. O nedenle inşallah uzun zamandır değiştirilemeyen mahalli ıdarelermevzuatını değiştirerek yerel yöneümlere geniş yetkiler tanıyacak, idari ve mali sıkıntıdan kurtaracağız." BaykaTBaşkent Toplanüsrnda •ANKARA (ANKA)- Ankara Sanayicıleri ve İşadamlan Derneğı (ASİAD) tarafından 2 ayda bir düzenlenen geleneksel 'Başkent Toplantısı'nın I8'incisi CHP Genel Başkanı Doç. Dr. Deniz BaykaTm katılımıyla 30eylüîde yapılacak. ASİÂD Yönetim Kurulu Başkanı Veü Santoprak yaptığı açıklamada Başkent Toplantısı'nın eylül ayı konuşmaa konuğu Deniz Baykalın Türkiye'nin sorunlanru iyi bildığini belirterek Baykal'ın deneyimli ve birikimli, istikbal vaat eden misyonu ve vizyonu olan iyi bir politikacı olduğunuifadeetti. ŞendiHer'den eteştiri • ANKARA (ANKA)- Büyük Birlik Partisı BBP Genel Başkan yardımcılanndan Kahramanmaraş Milletvekili Ökkeş Şendiller. hükümetin bütçe açıklannı kapatmak için şimdi de bir genelge ile yıllardır geçici işçi adı altında çalışan. seçim zamanı siyasi malzeme yapılmak için işe alınan 200 bin işçinin işine son vermek istediğini belirterek "İşçinin, memunın maaşına zam yaparken halka soran Tansu Çiller'den 200 bin işçiyi işten çıkartırken de halka sormasını beklerdik" dedi. Şendiller, düzenlediği basm toplantısında okullann açıldığı. yakıt masraflannın olduğu şu günlerde sokağa . atılmasına karar verilen bu 200 bin insanın ve ailelerinin akıbetinin hiçbirsosyal banş ve adalet anlayışıyla bağdaşmayacağını belirterek Tûrkiye'de kamuda çalışan memur ve işçinin bütçeye maliyetinin, devletin her kademesinde yapılan israflardan 'hırsızçetelerine transferedilen kaynaklardan' daha az olduğunu savundu. Erbakan Trabzon'da •TRABZON (AA) - Refah Partisı Genel Başkanı Necmettin Erbakan bugün Trabzon'da düzenlenecek mitingde halka hitap edecek. RPTrabzonİl Teşkilatı"ndan yapılan açıklamaya göre bugün Sinop'tan helikopterle Trabzon'a gelecek olan RP Genel Başkanı. partisincc Atapark 'ta düzenlenecek mitinge katılacak. Erbakan, daha sonra Trabzon'dan Ordu'ya geçecek. KoalisyondaPTTrahatsızkğı Kabinedeki SHP'li bakanlar, imzaladıklan KHK'yı savunurken, DYP'li bakanlar, SHP'li milletvekillerinin muhalif tavnnı çelişkili olarak nitelediler ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Ankara Milletveki- lı Mümtaz SoysaTın girişimleri ile PTTnin özelleştirilmesine ilişkin kararnamc hakkında Anayasa Mahkemesi'ne yapı- lan iptal başvurusu, koalisyon ortaklan arasında rahatsızlık yarattı. SHP'li hükümet üyele- ri, imzaladıklan KHK'yı savu- nurken, DYP'li bakanlar. hü- kümet programında PTT'nin de özelleştirme kapsamında ele alındıgına dikkat çekerek. SHP'li milletvekillerinin tavn- nın çelişkili olduğunu söyledi- ler. DYP'li Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe. iptal başvurusunun karara bağlanıncaya kadar ge- çecek süre içinde, özelleştirme girişiminin durması gerektiği görüşüne karşı çıkarak. "Ana- yasa Mahkemesi'ne yapılan her başruruyu dikkate alarak, 'L v- gulamayı yapmayalım1 dediği- miz takdirde. hiçbir hükümet ic- raatını\apama\ız"dedı SHP'li Erman Şahin, KHK'nın "eski ilkel ideolojik saplantılardan uzak, tartışılarak" hazırlan- dığını söyledi. SHP Cenel Sek- reteri Halil Çulhaoğlu da. KHK'yı savunarak. "Ideolopk sorun yaratmaya gerek yok" göriişünü savundu. SHP'li Bayındırlık ve Iskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı. • PTTnin özelleştirilmesiyle ilgili KHK'nm iptaii için SHFli milletvekilerinin iptal başvurusu ortakîar arasında tatsızlığa neden oldu. Daçe: "Uygulamayı yapmayalırrf dediğimiz takdirde, hiçbir hükümet icraatını yapamayız." Kumbaraabaşı: 'PTTyi yüzde 51 devlette tuttuk. Yapılabileceğin en azamisini yaptık. Bundan sonrası parti politikasıdır." Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu konusunda Cumhun- yet'in sorulan üzenne. "Bu. parti- nûı genel potitikasıyla ilgiti. Bizim bakanlar olarak yaptığınuz işin. hiçbir sakat tarafı yok" dedı. Baş- vuruya imza kovan SHP'li millet- vekillenn1 ' eleştiren Kumbaraa- başı. şunlan söyledi: "Protokol hazırlamış baskan- vekillerimiz. Orada herşejin özel- leştirilebileğini ifade etmişler. Bu anlayıs, hükümet progranuna da yansonış. Ama biz buna rağmen PTT'yi yüzde 51 devlette tuttuk. Yapılabileceğin en azamisini yap- tık. Bundan sonrası parti politika- sıdır. Bizi ilgilendirmiyor. Bir ta- raftan grup, protokolü kabul edi- yor, öbür taraftan protokoldeki is- lere göre yapılan işlemlere itiraz ediyor. Bumı çözümleyecek olan partinin genel merkezidir." Devlet Bakanı Erman Şahin PTTnin Tsıyle ilgili KHK'nın iptaii için Anayasa Mahkemesi'- ne başvurulması konusunda Cumhurivet'in sorulannı vanıt- larken, "Ben, olıanlu yaklaştun, imza koydum. Bu şekliyle, o iş doğrudur ki imzaladım. Adeta ye- ni bir KİT gibi, güzel bir ömek ola- cak. Bu konuda iki parti arasında. o eski ilkel, ideolojik saplantılar- dan uzak bir biçimde tartışılarak bir noktaya vanldı. Arkadaş- lanmızui basvurusunu sa.ygıyla karş4İı>orum. Ama ben yapılan işin doğnı olduğuna inanıyorum" dedi. İnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahra- man da Cumhuriyet'in bu konu- daki sorulanna şu yanıtı \erdi: 'Karar gecikmesirT "Hükümet üyesi olarak. bu ka- rarnameye imza koyduk. Blok sa- tış yok. Orada tamemen özelleş- tirme, başka kişilere satma \ok. Milletvekillerinin farklı düşünce- leri olabilir. Sajın Mümtaz Soy- sal'a. ni\e böyle bir talepte bulun- dun. denmez. Saygı duyarız. Ana- yasa Mahkemesi'nin kararları Resmi Gazete'de yay unlandıktan sonra yürürlüğe giriyor, geriye iş- lemesi mümkün değil. Anayasa Mahkmesi çok gecikmeden kara- rını açıklarsa. bunda kamu yaran vardır. loplunısal beklentilere de cevapolur. " SHP Genel Sekreteri Halıl Çulhaoğlu da Anayasa Mahke- mesı'ne başvuru konusunda . "O konuyu parti içinde ele alacağız. Aramızda herhalde bir iletişim eksikiiği var" dedi. Çulhaoğlu ga- zetecılerin SHP'nin PTT'nin özelleştırmesi konusundaki gö- rüşlerini anımsatarak. "SHP'nin hükümette bulunması neyi değiş- tirdi" sorusunu yöneltmeleri üze- rine de şu görüşlere ycr verdi: "Ülke gerçekleri neyse polih'kacı- lar onu uygulamak zorundadır. Kaynak >aratma\a olumlu bakı- labilir. ANAP döneminde kar eden kunıluşlar plartsı/ özelleşriri- livordu. Ben u>gularım, aksaklık- ları gördükten sonra düzeltirim anla> ışı vardı. Ya iç borçlanmav a gideceksiniz >a d<ş borçlanmaya gideceksiniz ya da Merkez Ban- kası'nı çalıştıracaksınız. Kaynak Neden PTTyi satın alacaklar? HALUK GERAY ANKARA - 1970'lerden sonra sayısal iletişim teknolojilerinindevreyegirerek telekomünikdsyon araç-gereçlerinde fiyaüan düşürmesi ve iletişirı uygulamalannı esnekleştirmesi. o zamana dek doğru kabul edilen bir varsayımın sorgulanmaya başlamasına vol açtı. Bu varsayım. "ölçekler ekonomisi gereğince telekomünikasy on hizmetlerinin sadece doğal tekel konumunda olan" firmalar tarafından verilebıleceğıydı. ABD'dekiözel koşullann da eklenmesıyle bu ülkenin PTT'si sayılan ATT yediye bölündü ve iletişim pazan büyük ölçüde rekabeteaçıldı. Tekel konumunda olan ATT'nin Avrupa PTTIerinden tek farkı. devletin değil: özel sermayenin elinde olmasıydı. ABD pazannın rekabete açılmasıyladünyanın bütün firmalan ABD pazannda cirit atmaya başladılar. ABD, bu durumdan kendisinin zarar gördüğünü, çünkü kendi pazan açıhrken diğer pazarlarda piyasaların PTTIer tarafından zaptedıldığinı savundu. 1980'lerdenitibaren, ABD hükümeti genel olarak hizmetler sektörünün, özel olarak da telekomünikasvon sektörünün bütün ülkelerin rekabetineaçık olması yönünde büyük mücadele verdi. Bunun sonucunda. başta Japonya ve İngiltereolmak üzere PTT'lerin özelleştirilmesi uygulamalan başladı. Daha sonra OECD ve Avrupa Topluluğu da özelleştirmedoğrultusunda politıkalan kabul ederek ana ilkelerini belirlediler. ABD'nin baskılanyanında. teknolojik gelişmelerin de bu yönde baskıda bulunduğunu belirtmek gerekir. PTTIeri satın alan iletişim firmalan bazı sıratejiler uygulamaktadırlar. Gelışmekte olan ülkeleri ilgilendiren iki strateji, "portfolio"yatınm stratejisı ve bunun devamı olarak da küresel iletişim yatınmlan stratejisidir. Portfolio stratejisini izleyen büyük firmalat. özelleştırilen PTT'leri ellenne geçirmeye çalışmakladırlar. Küresel iletişim yatınmlan stratejisini izleyenlerde bazı ülkelerdeki hisselen satın alarak dünya çapında yaratmak istediklen iletişim ağlannın iskelelerini oluşturmaktadırlar. Örneğin ABD firmalan. Venezüella PTT'sinin tamamını 1991 yılında2milyardolarasatın almışlır. Pekçok ABDfinnası. Doğu Avrupa veeski Sovyetler Birliği ülkelerinde. araha telefonlan. cep telefonlan. bilgisayar ağları işletme lisanslannı birer birer toplamaktadır. Meksika, Yenı Zelanda. Şilı ve Ariantin kendi PTT'lerinınin tamamını veya bir bölümü'nü yabancı iletişim firmaİanna satmışlardır. Yeni Zelanda. kendi ulusal telekomünikasvon firmasının tamamını. 2 milyardolarkarşılığında Ameritech ve Bdl Arlanric nrmalanna satarak. ulusal dış borcunun yüzde 10'unu kapatarak faiz kazancı sağlamıştır. İspanyol Telefonica firması. Şili. Arjantın \e Porto Riko ulusal telekomünıkasyon firmalannın ya tamamını ya da bir bölümünü satın alarak kendi küresel iletişim yatınmlan ipn. Latin Amerika'da iskeleleroluştunmaktadır. Bütün satın almalann ana amacı, o ülkenın iletişim altyapısında yeredınerek sunulabilecek çcşitli hizmetlere ortak olabilmek ve ulusal pazarda yeredinmektir. Türkıye PTT'sinin. Balkanlar. Ortadoğu ve Orta Asya'da yaptığı telekomünıkasyon yatınmlan. uluslararası çapta rekabet edecek büyük firmalar için ideal bir "yaünm fırsatı" sunmaktadır. Belediyeyeveda Karayalçın hem'ağladf hem'gitti' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. Ankara Büyükşe- hir Belediye Meclisi'ne veda et- ti. Karayalçın. başlattığı yatı- nmlann devam edeceğini belir- terek. "Gözüm arkada kalma- yacak. > atırımları sizlere, An- karalılara emanet ediyonıra" dedi. Karayalçin'ın, milletvekili olmaması nedeniyle Başbakan- lığa vekalet edemeyeceği bildi- rilirken Danıştay'ın daha önce bu yönde bir karan. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel için. "başbakan y arduncılığı" göre- vini yaparken verdiğine dikkat çekildi. Karayalçın, dün katıldığı belediye meclisi top- lantısında, belediye çalışanlan- na veda etti. Çok istemesine karşın yasalann izin vermemesi nedeniyle belediye başkanlığı görevinden aynlmak zonında kaldığını belirten Karayalçın, bu olayı "Türk betediyeciük ta- rihinde bir dönüm noktası" ola- rak nitelendirdi. Karayalçın, Ankara'nın büyük yarırımlarının devam edeceğine inandığını söyledi.(AA) 300 kişilik heyet Meclis'te grubu bulunan partilerle görüştü Batmanlımuhtarlar genel af istedi ANKARA (ANKA) - Bölge sorunlannı dile getirmek üzere Batman ve çevresinden TBMM'yegelen muhtarlar. Meclis'te gru- bu bulunan ve temsil edilen partilerle görü- şerek genel af istediler. Koruculuk sisteminin veolağanüstü ha- lin kaldınlması gerektiğini ifade eden muhtarlar grup temsilcilerine "bölge mil- letvekillerini dinleyin" çağnsında bulun- dular. Batman'dan gelen yaklaşık 300 kişilik heyct ile parti temsilcilcri TBMM SHP Grup Salonu'nda toplandılar. DYPGrup Başkanvekili Turhan Tayan, SHP Grup Başkanvekili Nihat Matkâp. ANAP Grup Başkanvekili Oltan Sungurlu, CHP Grup Başkanvekıli l'luç Gürkan, MHP adına Muharrem Semsek ve ba/ı DF P'lı millet- vekillerinin katıldığı toplantıda hc\cı adı- na bazı tcmsilcilcr sorunljnnı dıic uetırdı- ler. Toplantıda, bölgede can güvenliğinin kal- madığı, vatandaşlann silahlı güçlerin arasında kaldığj. insan haklannın bölgede söz konusu olmadığı belirtilirken sorun- lann silahla çözülemeyeceği üzerinde du- ruldu. Temsilciler, olağanüstü halin kaldınlmasını, koruculuk sisteminden vazgeçilmesini. genel af ilan edilmesini is- tediler, banş çağnsında bulundular. Barışın yolu Turhan Tayan'ın, "Barışı kiminle yapa- cağız" sorusuna karşılık, "Barışın yolunu sizler parlamentoda bulacaksınız. Bölge milletvekillerimizle otunın çözüm yolları bulun" karşılığını verdiler. Faılı meçhul cinayetlerin pek çok tanığı olduğu halde can güvenliği olmadığı için lanıklık yapmadıklan belirtilirken devle- tin halkı potansiyel suçlu gördüğü ve halkı karşısına aldığı vurgulandı. Temsilciler toplumsal banşın ve demokrasinin sağlan- ması konusunda parlamentonun yeterince tavır almadığına dikkat çekerlerken yanlış politikalann PKK'mn daha da güçlen- mesine yol açtığmı belirttiler. Temsilcilerden Hasan Talaş şunlan söy- ledi: "İstanbul, Bursa. Ankara devlet nimetle- rinden ne kadar yararlanıyorşa biz de o ka- dar yararlanmak istiyoruz. Vlillet* ekilf bi- zimle konuşmava geldiğinde öldüriilürse bu nasıl demokrasidir? Çocuğunu çatışmada kaybermiş babaya eesedi verilmez. sürükle- nirse bu, nasıl demokrasidir? Biz I eksas'ta yaşıyonız. Teksas'ta da denıokrasi diye bir şey yok. Olağanüstü hale 450 milyar aktan- yorsunuz. Bu zaten PKK'va gidiyor. PKK'- lüar, 'Memura ek verilen para benimdir' de- yip elinden alıvor. Ne kadar köy yaküırsa. o kadar PKK'hartar." yaratmak zonındasuiız. Bu kay- nakların nerede kullanacağı önemlklir. Çok büyük bir ideolojik sorun yaratmanm gereği yokrur. ^ aratıİacak kaynaklar belki işsiz- lik sigortası için kullanılacak. Ya- ratılan kaynağı ideolojik yapımıza uydurarak kullanacağız." DYP'li Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe de, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtiarken, "PTTnin, telekomti- nakasyomın özelleştirilmesi konu- su hükümet programında var. Bir kısım SHP milletvekilinin progra- nıa, partinin imzalamış olduğu protokol \e programa uymayan bir başvunıyu yapmış olmalan bir çelişkTdedi. İcraat yapamayız Daçe. SHP mıilenckillerinin ginşiminin koalisyona yansıması konusunda. "SHP imzaladığı programa, sadık kalaeaktır" >o- rumunu yaparken. "Hükümet, Anayasa Mahkemesi karar terin- ceye dek. bu konuda bir islem >ap- mamayı benintseyebilir mi?" soru- sunu şöyle şanıtladı: "Anayasa Mahkemesi'ne her başvuruyu dikkate alarak, 'Uygu- lamavı \apma\alım' dediğimiz takdirde, hiçbir hükümet icraatını yapama\ız Bö\le bir başvuru oldu diye, uygulamanın durması sözko- nusu oİmaz." DYP'li Orman Ba- kanı Hasan Ekindgirişimin "SHP gnıbu"tarafından yapı- Imadığına dikkat çekerek. konu- nun hükümette ele alınacağını söyledi. "En önemli projeierden birisi bu. Buradan önemli miktar- da para gelecek"dıyen Ekınci, ip- tal davası sonuçİanana kadar özelleştirme girişimıni zorlama- mak gerektiğini, yeni bir Yetki Yasasfna ihtiyaç olduğunu an- lattı. Devlet Bakanı Nafiz Kurt da iptal başvurusuna ilişkin olarak Cumhuriyet'e, "Millervekilleri- nin vernıis. olduğu bir karar. Grup karan değil. Koalisyona zarar ve- receğiıa düşünmüyorum " dedi. İptal dılekeesınde. Anayasa Mahkemesi'ne. dava sonuçlanın- caya kadar "yürütmeyi durdur- ma" isteminın de yöneleltilmesi farklı görüşlere yol açtı. Soysal. "Anayasa \e Anayasa Mahkeme- si Kunıluş ve Görevleri Hakkında- ki Yasa'da öngörülmemiş olmakla biriikte, v argı hi\ erarşisi içinde bir alt mahkeme>e verilen vetkinin, üst mahkemeye tanınmamış olma- sının diisünülemeyeceğini" belirte- rek. yüksek mahkemenin yürüt- meyi durdurma karan da verebi- leceğini savunuyor. Bu yoruma karşı çıkan çevreler. Anayasa Mahkemesi'nin yabancılara Tür- kiye'de mülk satışına ilişkin da- vada benzer bir talebi reddettiği- ni anımsatıyorlar. • • OzeBeştirine yılan lükayesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PTTnin özelleştiril- mesine ilişkin ilk girişim. 1983 vılında iktıdara gelen Turgut Ozal hükümetinin Morgan Guaranteebankasına haarlattıgı "Özeilestinne Master Planı" çalışmasıyla baş- ladı. Banka. PTTyi, Türk Hava Yollan ve Turban'dan sonra özelleştinlmesi gereken KİTIer sıralamasında saydı. PTT'nin özelleştirileceği haberleri, Genelkurmay'ın büyük itirazına yol açmış ve bir ölçüde ulusal güvenlikkonusunda özelleştirmenın zararlannı giderebilmek için yaklaşık 3 milyar dolarlık f ürk Ordusu Entegre Haberleşme Ağı Projesi'ne ağırlık venlmişti. ANAPhükümetlerinin hazırladığı çeşitli hükümet programlannda PTTnin. kablolu televizyon, araba telefonlan. bilgisayar iletişimi gibi bazı hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik ifadeler yer aldı. DYP-SHP koalısyonunun birina dönemindeki ilk girişimler, 406 sayılı yasanın biran önce TBMM'dençıkmasına yönelik olmuş, ancak bunun bir kaç sene dahaalacağıortayaçıkmıştı. Bu durumda, Demirel hükümeti iki olasılık üzerinde durdu. Bunlar- dan bırincisi PTTnin gelirlerinin satılması oldu. Ancak, PTTnin geürinı satmanın, ancak 2 milyar dolar gelir getirebileceği ortaya çıktı ve yabancı bankalar bu yolu önermediler. Bunun üzerine, TBMM'deki yasanın geçmesine yönelik calışmak gündemegeldi. Dünya Bankası. PTTnin özelleştirilmesini tavsiye eden bir rapor hazırladı.DYP- SHP koalisyonunun Tansu ÇJÖer'li döneminde ise. "kısa yoldan özelleşrirme" yçlu tercih edildi .Çiller, önce KOİ'den PTTnin özelleştirilmesine yönelik bir rapor istedi. KOİ. anayasal engeller nedeniyle PTT özelleştirilmesinin kararname yoluyla çözülmesine karşı çıktı, TBMM'deki yasanın çıkmasına öncelik verilmesini istedi. Çiller ise yasayı çıkarma sabnnı göste- remedi. Anayasa Mahkemesi'nin KHK'lan iptal eden karannın yayımlanmasına iki gün kala. PTT'nin özelleştirilmesine ilişkin KHK, SHP'li bakanlannda imzalamasıyla geçti. AVRUPA? DAN EDtPEMİLÖYMEN Hasta BDT... Bu hastalık, gerçek hastalık. Rusya'da ve eski Sovyet cumhuriyetlerinde yeni bir ekonomik ve sosyal düzen arayışı ile alt üst olan, istikrara kavuşamayan sosyal ve siyasal dokunun faturasını insanlar ödüyor. Normal, sı- radan insanlar... Henüz iç savaşın gündeme gelmediği, Yeltsin-Rutskoy şovunun henüz sinir savaşıyla sınırlı kaldığı bir aşamada bile halkın sağlığı bozuk. Sinir sava- şı, yerini gerçek çatışmalara bırakacak olursa, halkın durumu daha da kötüleşecek. Bu, falcılık değil. Uluslara- rası ajansların haber olarak vermeye yanaşmadığı veri- ler şöyle bir eşelendi mi ortaya ne bilgiler çıkıyor Rus- ya'nın sağlıksızlığı hakkında. Eski ismine yeniden kavuşan St. Petersburg'da geçen yıl eceliyle ölenlerin sayısı 67 bin... Kentin nüfusu 5 mil- yon. İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen dönemde ilk kez kentte ölenlerin sayısı. doğumların iki katına ulaşmış. ölenlerin yüzde 80'i çalışma çağında. Haberi veren 'Russia' televizyon istasyonunun yorumu: "istatistikçi- ler, eğer kentteki sosyo-ekonomik koşullar düzelmezse, kent nüfusunun azalmaya devam edeceğini söylüyor- lar." Bulaşıcı hastalıklar hortlamış durumda. Oünya Sağlık Örgütü (WH0), Rusya ve Ukrayna'da difteri salgını uya- rısı yapalı sadece on gün oldu. Bu yılın ilk 7 ayında Rus- ya'da beş bine yakın difteri vakası saptandı. Bunlardan 106'sı öldü. Ukrayna'da ise vaka sayısı 1500 kadar. 41 kişi öldü şimdiye kadar. WHO raporunda, "Veriler, ciddi bir salgın başlangıcını göstermektedir" deniliyor. Rapo- ra göre salgının Azerbaycan, Beyaz Rusya, Kazakistan ve Özbekistan'da görülme olasılığı daha yüksek. Ukray- na ve Beyaz Rusya kökenli difteri olaylarına Polonya'da rastlandığım RIA Haber Ajansı bildirdi. Kuzey Kutupdat- resi yöresinde Murmansk'ta 45 difteri vakası bildirildi. Olü sayısı şimdilik bir. Kazakistan'daki kolera haberleri, Alma Ata'da olağa- nüstü durum ilanı, 300 kolera vakası... 'Russra' televiz- yon istasyonunun bir haberinde, "Alma Ata'da 50 yıldır kolera yoktu" denildi. Şımdilerde denetim altına alınmış durumda kolera. Ama birkaç hafta öncesine kadar Alma Ata'da açık pazarlar ve çok sayıda dükkan, ilaçlanmak uzere kapatılmıştı. Sokakta açıkta gıda maddesi satmak da yasaklanmıştı. Kolera, Alma Ata'ya herhalde Ka- raçi'den gelmişti bir uçak yolcusu ile. Ama nasıl bu kar dar hızla yayılmıştı? Bu, anlaşılamadı. Komşu Kırgızis- tan'da da kolera salgınına karşı ivedi önlem alındı. 1 ekim tarihine kadar Pakistan, Hindistan, Türkiye ve İran'a uçak seferleri iptal edildi. Bulaşıcı hastalıklar sadece Orta Asya'da değil, eski Sovyetler'in en Batılı cumhuriyetlerinden Estonya'da da görüldü. Başkent Tallinn'de bulaşıcı sarılıktan ağustos- eylülde 200 kişi hastanelik oldu. Ukrayna'da ilaç sıkıntısı çekiliyor. Bir magazin gaze- tesinin sansasyon yaratmaya çalışan başlığına benze- yen bu cümle, Ukrayna Bakanlar Kurulu'nun bir kararın- da yer alıyor. Kararda, halkın sadece yüzde 35'ine yete- cek kadar ilaç olduğu, durumun kritik bir noktaya geldiği belirtiliyor. Ukrayna'nm UNIAR ajansı, 1993-96 döne- minde ülkedeki sağlık ve eczacılık sektörünün geliştiril- mesi için kapsamlı plan ve program hazırlanması için ekonomi, maliye ve sağlık bakanlıklarına emir verildiği- ni duyurdu. AIDS de tabii sağlık gündeminde... Ukrayna'da sapta- nan AIDS vakalarının yarıya yakını Odessa ve Izmail li- man kentlerinde. Sadece Odessa'da AIDS'e yakalanmış 50 kişi var. Bu da yine resmi Ukrayna haber ajansının haberi. Rusya'da da AIDS'e karşı önlem almak amacıy- la bir Rus-Amerikan ortaklığına gidiliyor. Moskova'da AIDS virüsü taşıyıcısı oldukları saptanan 122 kişi var. Bunlardan üçü çocuk. Rusya'da her 100 bebekten 8'i doğumsal sakatlıkla dünyaya geliyor. Ostankino' televizyonunun haberine göre Nüfus Etütleri ve Ekoloji Merkezi, doğumsal sakat- lığa yol açabilecek iki bin neden olduğunu belirtiyor. Merkez, çevre kirliliğini en temel neden olarak gösteri- yor. Rusya, yeni bir ekonomik ve sosyal düzene geçmeye çalışmanın sancılarını yaşarken eski faturaları da ödü- yor ve arada olan, yine insanlara oluyor. Basbakanlık cevreleri Yılınaz, \olsıızlıık belgelerini savcılığa aktarsnı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın,"Rüşvet ve- renlerin suçlannı itiraf etmeleri halinde 1 yıl boyunca eezaya çarptn-ılmamalan" yolundaki çağnsı. Başbakanhk çevrele- rinde,"Pratikte işe yaramaz" diye değerlendirildi. Bu çevre- lere göre. Yılmaz'm önerisi pratikte işe yaramamakla bir- iikte, siyasi amaçlarla bu me- kanizmayı kullanmak isteye- ceklere. hem iftira suçundan kurtulmayı sağlayacak hem de kamuoyu belli isimlere şartla- naçak. Üst düzey bir Başbakanhk yetkilisi, Yılmaz'm "Elimde bir bakanı rüşvet suçundan mah- kum ettirecek bilgiler var**- yolundaki açıklamalannı da eleştirerek"Normal olarak Sa- yın Yılmaz'uı bu bilgileri ka- muoyu önünde tartışması değil cumhuriyet savcıiaruıa aktar- ması beklenir" diye konuştu. Başbakanhk üst düzey yet- kililen, TCK ile Ceza Muhake- meleri Usulü Kanunu'nda yer alan hükümleri de anımsattı- klan değerlendirmede şu gö- rüşlere yer verdiler: "Yılmaz'm önerilerinde aslı- nda yeni bir taraf yok, pratikte de bunun yarar sağlayacağııu sanmamak lazrnı. PKK çıkarı- lan aflardan yarariandı mı? Bunu hatırlamak lazmi. Farz edelim ki bu öneri gerçekleşri. O zaman ne olacak? Bir takun adamlar çıkacak rüşvet verdik- lerini mi açıklayacaklar? Diye- lim ki bir müteahhit kamuoyun- da rüşvetçi diye bilinmekten nasıl bir yarar sağlayacak da bu irirafı yapacak? Sayın Yılmaz'- uı önerisi ancak birtakım insan- lann medyada, kamuoyu nez- dinde mahkum edilmesini sağ- lar. Aynca bu mahkumiyet bir iftiradan bile kaynaJdansa, müfteri bundan zarar görmez. Oysa TCK'nın 285. maddesi if- riraya karşı bir önlem getirmiş- rir. İşte Sayın Yılmaz bu önlemi de ortadan kaldırarak kamuo- yuna dönük siyasi amaçlı bir- takım yaklaşımlara hazuianı- Savcdara verilsin Başbakanhk çevreleri, Yıl- maz'ın ismini vermediği bir DYP'li bakanla ilgili 'rûşvet'- iddialannı ise şöyle değerlen- dirdiler: "Ceza Muhakemeleri Usutü Kammu'nun 151. maddesi bu gibi iddiaların medyaya, ka- muoy una değil sav eı. hakim gibi yetkîlilere aktarılmasını hükme bağlar. Aslında Sayın Yılmaz bir kamu görevlisi olsaydı, bu ileri sürdüğü iddiayı söz konusu makamlara aktarrnadığı için suçlu bile sayılabilirdi. TCK'nn 235. maddesi suçıuı bilinip de ihbar edilmemesini de suç say- mtştır. Dolayısıyla burada Sa- yın Yıhnaz'a düşen. elindeki bil- gileri cumhuriyet savcdarma aktarmaktır. Sayın Yıhnaz son günlerde medyanm başvurduğıı metotları cazip bulmuş olacal ki, aynen uyguluvor. Örneğfaı Adalet Bakanı istanbuTdak İSKİ soruşrurmasını etkile- mekle suçlandı, bu iddianjr doğnı olmadığı her kademed* açıklandı, ama bu maalesef ka- muoyunda B^kan'a karşı biı şartlanma oluşmasını eogelle yemedi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle