Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EYLÜL1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kredisi dolıııayaııaüıırversiteyok• Liselerde uygulanan, ancak ne öğretmen ne de • Getirilen yeni düzenlemeye göre, ancak 72
öğrenci tarafından yeterince anlaşılan Ders Geçme krediyi tamamlayan öğrenci üniversite sınavına
ve Kredi SistemTnde bazı maddeler değiştirildi. girmeye hak kazanacak. Öğrencinin, üniversiteye
öğrencilerin başansızlığını ödüllendirdiği kayıt yaptırabilmesi için de 132 krediyi
gerekçesiyle "şartsız kurul" kaldınldı. tamamlaması gerekiyor.
• Türkiye'deki liselerin yüzde 96'sında uygulanan
sistemin. "aksaklıklara karşın iyi yürüdüğünü"
belirten Milli Eğitim Bakanhğı Talim Terbiye
Kurulu Başkanı Yusuf Ekinci, bu aksaklıklann da
zaman içinde çözümleneceğini söyledi.
EMİNE ALGAN
FİGENATALAY
Ders Geçme ve Kredi Sistemi, yeni-
den düzenlendi. Talim Terbiye Kurulu.
öğrenci, veli ve öğretmenlerin. "başansız
ohnan derslerin tekraraun kaldırüması"
isteğini "olumlu" bulmadı. Yeni düzen-
lemeye göre, "şartsız kurul" da kalkıyor.
'öğrencinin başansızhğını ödüllendir-
me' şeklinde yorumlanan şartsız kurul
uygulamasının kalkmasıyla birlikte bu
öğretim döneminde kredisini tamamla-
yamayan öğrenci, üniversite sınavına gi-
remeyecek. Düzenlemeye göre, ancak 72
krediyi tamamlayan öğrenci üniversite
sınavına girebilecek. öğrencinin, üniver-
siteye kayıt yaptırabilmesi için de 132
krediyi tamamlaması gerekiyor. Öğren-
ci, kendi okulunda olmasa da istediği bir
dersi Açık Lise Programı'ndan alabile-
cek.
Ders Geçme ve Kredi Sistemi. ilk me-
zunlannı önümüzdeki şubat ayında ve-
recek.
Ancak, iki yıl önce başlatılan sistem-
deki, "öğretmen ve sınıf yetersizliği, öğ-
renciye çok sayıda seçmeli ders suna-
mama, seçmeli dersierden bir bölümünün
kitaptannın hazırlanamamasT' gibi so-
runlar ise hala çözülmüş değil. Başladığı
günden bu yana yeterince anlaşılama-
yan ve birçok okulda kargaşaya neden
olan kredili sistemde, uygulamadaki ak-
saklıklann giderilmesi için yeni düzenle-
meler yapıldı. Ömeğin, bir süre önce
hazırlanan, öğrencinin. kendi okulunda
verilmese de istediği dersi Açık Lise
Programf ndan almasını sağlayan proje-
ye, Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe
onay verdi.
Liselerde Ders Geçme ve Kredi Sis-
temi'nin uygulanmasına 1991-92 öğre-
tim yılında başlanmıştı. ANAP iktida-
nnda Avni Akyol'un bakanhğı dönemin-
de çıkartılan. öğrencinin ilgisi ve. yete-
nekleri doğrultusunda öğrenim gör-
mesini amaclayan sıstem. altyapı yeter-
sizliği nedeniyle bu amaana ulaşamadı.
Sistemin uygulandığı okullarda sınıf ve
öğretmen sıkıntısı çekilirken. seçmeii
olarak sunulan (!) 52 derse karşın okul-
lann çoğunda, bu sayı 1O'u bile zor bulu-
yor. Hatta çoğu okulda dersler iki gruba
aynlıyor ve öğrcncilerden bu iki gruptan
birini seçmesi isteniyor.
Genelge yayımlandı
Milli Eğitim Bakanhğı Talim Terbiye
Kurulu Başkanı Yusuf Ekinci. bir süre
önce 76 ilden çağrılan 114 okul yönetici-
si. Ankara "da. sıstemle ilgili iki haftahk
bir seminere katıldı. Sorunlann ve çö-
züm önerilerinin ele ahndığı seminer so-
nunda. sistemde bazı değişiklikler ya-
pılarak bir genelge yayımlandı.
Türkiye'deki liselerin yüzde 96"sında
uygulanan sistemin. "aksaklıklara kar-
şın iyi yürüdüğünü'" belirten Yusuf Ekin-
ci. bu aksaklıklann da zaman içinde çö-
zümleneceğini söyledi. Ekinci. okul yö-
neticileriyle yaptıklan toplantılarla ilgili
şunlan söyledi:
"Okul yöneticilerinin en çok yakındık-
lan konular, öğretmen ve dersane sıkıntısı
ile öğrenciye daha fazla ders sunamama.
Yeteri kadar seçmeii ders kitabı da henüz
hazırlanamadı. Ders Geçme >e Kredi Sis-
temi, ilk memnlan şubat ayında verecek.
Son uygulamayı da gördükten sonra daha
geniş tedbirler alabiliriz.
Seminerde, zonınlu II dersin tekran-
nın kaldınlması istendi. Halen bu dersle-
rin iki dönem tekran gerekiyor. Öğrenci-
nin, zorunlu dersleri bir dönem aldıktan
sonra başansız olması halinde ikinci dö-
nem tekrarlamaması isteği, bizce uygun
bulunmadı.
Uygulanmasına başlanılan her yenilik-
te olduğu gibi bu sistemde de aksaklıklar
var ama zamanla hepsi giderilecek."
Talim ve Terbiye Kurulu'nun. Milli
Eğitim Bakanı Nahit Menteşe başkanlı-
ğında. yaptığı seminerin ardından bir ge-
nelge yayımlandı.
Buna göre. Türk Dili ve Edebiyatı.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Felsefe.
Tarih.T.C. İnkılapTarihi vc Atatürkçü-
lük, Coğrafya, Matemaük. Fen Bilimle-
ri, Yabancı Dil, Beden Eğitimi ve Milli
Güvenlik Bilgisi o'mak üzere 11 ders"or-
tak dersler" grubuna giriyor. Scçmelı
dersler grubunda ise Astronomi ve Üzay
Bilimleri'nden Işletme'ye, Hukuk Bilgi-
si'nden însan İlişkilen'ne. Güzcl Konuş-
ma ve Yazma'dan Trafık Bilgisı'ne ka-
dar 52 derş yer alıyor. Ancak okullarda.
bu derslerin çoğunun varlığı dahi bilin-
miyor.
KrecMdersgeçmede nelerdeğiştil• Sistemde, "tekrar sonucunda da
başansız olunan ortak bir dersin ya da
derslerin kredilerine eşit değerde ders
seçilmesi" koşulu var. öğrenci, eksik
kredisini bir ya da birden fazla secmeli
ders alarak tamamlayabilecek.
• Mezun olma koşullannı taşıyan
öğrenci, hangi alana ait seçmeii
derslerin üçte birini almışsa,
öğrencilerin diplomasına o alan; bu
oranın hiçbirine uymaması halinde ise
genel kültür alanı yazılacak.
• Üniversite sınavlanna, ders yılı
sonunda mezun olabilecek krediye
sahip olan öğrenciler girebilecek. Buna
göre sistem uygulamaya konulduğunda
okula başlayan öğrenci, dördüncü
dönemin sonunda 72 krediyi topladığı
takdirde üniversite sınavına
katılabilecek.
•Öğrencüer. mezun olabileceklen
dönemde mezuniyetleri için gerekh olan
kredi miktan kadar kredi alabilecekler,
son sınıfta en az kredi sının olmayacak.
• Sınıf gecme sisteminden kredili
sisteme geçen öğrencilerin, yılsonu
notlanna göre başanh olduklan
derslerin haftalık ders saatleri toplamı 2
ile çarpılarak kredileri belirlenecek.
Öğrencilerin ders geçme kredi
uygulamasına göre 10'lu not verme
düzeninden 5'li not verme düzenine
dönüştürülmesi ise şöyle yapılacak:
10-9 için A. 8-7 için B,*6 için C. 5 ı'çin'D
ve4-3-2-1-0 için E.
• Seçmeii bir derste daha fazla ilerlemek
veya daha az bir bilgj ile yetinmek
isteyen öğrenciler için zümre
öğretmenleri ders saatleriyle birlikte,
programlarda da aynı oranda arttırma
veya azaltma yapabilecekler.
•öğrenciler, mezun olabilecekleri
dönemde 6 dönemlik okullarda 5. veya
6. dönemde; 8 dönemlik okullarda 7.
veya 8. dönemde mezuniyetleri için
gerekli olan kredi miktan kadar kredi
DERSGEÇMEYE POLİS COPU KARIŞTI-Kredili sistem kargaşasından 'nasibini' alanlar arasmda Sefeköy Li-
sesi öğrencileri de >ar. Dönem başırida okul vöneriminin, Nizin döncmini/ doldu" diyerek okula almadığıöğrttKİIer, lise
önûnde protesto gösterisi y apmış > e polis copu\ la belki de ilk kez karşılaşmıştı. Okula geri dönmek iste> en öğrenciler,
bir gece gözaltında tutulduktan sonra serbest kaldı. ancak hala okula dönemedi. Okul Müdürii Edip Baykal ise bu ko-
nuda ne öğrencilere ne de gazetecilere açıklama yapmadı. (Fotoğraf: AYDIN TURNA)
alabilecekler.
• Diploma derecesi olarak 2.49'a
kadar olanlara '"geçer", 2.50-3.49
arasında olanlara "orta", 3.50-4.49
arasında olanlara"iyi", daha yukan
olanlara ise '"pekiyi" yazılacak.
• Kredili sistemde devamsızhk hesap-
lanırken dönem not çizelgelerinin okul
yönetimine verildiği tarih değil,
dönemin sona erdiği tarih esasalınacak.
• Parasız yatılılık veya bursluluk.
bir önceki ders yılına ait ortalama
toplam krediyi almış olan öğrencilere.
bakanlıkça tespit edilecek kontenjanlar
çerçevesinde sağlanacak. Kredi sistemi
uygulayan 6 dönemlik okullarda 8.
dönemin sonunda; 8 dönemlik
okullarda ise 10. dönemin sonunda
mezun olamayan öğrencilerin
bursluluk ve parasız yatılılığı sona
erecek.
340 işçiııin çığlığıAtlaııtikl aştı
• Kağıthane işçileri BM'ye başvurdu. RP'li belediye tarafından
ocak ayında işten çıkanldılar. 340 kişiydiler. Yürüdüler, açbk grevi
yaptılar, telgraflar çektiler, etkili ve yetkili herkese başvurdular. 8 ay
uğraştılar, işlerine geri dönemediler. Sonunda sorunlannın
Türkıye'de çözülemeyeceğine karar vererek Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri Butros Gali'den arabulucu olmasını istediler.
fstanbul Haber Senisi - Kağıthane
Belediyesf nden geçen ocak ayında
işten çıkanlan 340 işçi, sorunlannın
Türkiyede kimsenin çözemediğini
bildirerek Birleşmiş Milletler Genel
Sekreteri Butros GaK'ye başvurarak
arabulucu olmasını istedi.
BM'nin Ankara Temsilcisi Hüseyin
Sözen'e önceki gün başvuru
dilekçelerini veren işçiler,
mücadelelerini uluslararası boyutlara
taşıyacaklanm, BM'ye başvurunun
bunun ilk örneği olduğunu
vurguladılar. BM'ye verilendilekçede
taleplerinin Kağıthane'deki işlerine
dönmek olduğu belirterek "Bizim
sorunumuz öyle karmaşık bir sonınmuş
ki 8 aydır ülkede kimse bir çözüm
bulamadı" denildı.
"Pazarlık Kartlarımız" başlığıyla
açılan bir paragrafta on beş madde
halinde eylemlerini veçeşitli
kurumlann kararlannı sıraladılar.
Kağıthane Belediyesi hakkında
oluşturduklan usulsüzlük ve
yolsuzluk dosy ası, 23 günlük Ankara
yürüyüşü, 45 günlük açlık grevi,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi karan
kanıt olarak sıralanan dilekçede şöyle
denildi: "Biz direnen 340 Kağıthane
işçisi olarak, şu memlekette
başbakanın, başbakan yardımcısının,
konuyla ilgili bakanların. siy asi
partilerin ve sendikaların çözüm
üretemediği ya da üretmediği
koşullarda artık B\1 Sekreteri Butros
Gali'nin arabulucu olmasını
istiyoruz."
SÜREKLİ TÜRK DİLİ KURULTAYI
'Kirilalfabesini
zorlakabulettik'• Kurultayın ikinci gününde bir konuşma yapan
Başkurdistan'dakı UFA E>evlet Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Necibe Maksutova, Kiril alfabesinin
Rus-Slav egemenliğinin sürdürülmesi amaayla ve zorla
kabul ettirildiğini söyledi.
ANKARA (AA) - Başkurdis-
tan'daki UFA Devlet Üniversite-
si öğretim üyesi Prof. Dr. Necibe
Maksutova, dağılan SSCB'de ya-
şayan Türk toplumlannın Latin
alfabesine gecişjnin göründüğü
kadar kolay olmadığını belirte-
rek, "Rusya, siyasi egemenliğini
sürdürebiunek için çeşhli siyasi
oyunlara basvuruyor"dedi
Kültür Btıkanlığı Yayınlar Da-
iresi BaşkanlığYnca düzenlenen
ve çalışmalanna devam eden 'Sü-
rekh Türk Mi KurulUyı'ında ko-
nuşan Necibe Maksutova, Kiril
alfabesinin hiçbir Türk toplumu
için yeterli olmadığını, en kolay
en uygun alfabenin Latin alfabesi
olduğunu kaydederek Kiril alfa-
besinin tamamen Rus-Slav em-
peryalizminin sürdürülmesi
amaayla ve zorla kabul ettirildi-
ğini söyledi. Latin alfabesine ke-
sinlikle geçilmesi gerektiğini be-
lirten Maksutova, 19401ı yıllarda
yukandan gelen bir emirte hiçbir
hazırlık yapılmadan Kiril alfabe-
sine geçilmesi sonucu halkın dıl,
tarih ve kültüründen ko-
panldığını vurguladı.
Kurultayın dünkü sabahki
oturumunda, 'Kiril'den Latin al-
fabesine geçişte karşılaşılan so-
runlar ele abndı.
Sabah oturumuna bir bildiriy-
le katılan ve halen AÜ Türkçe
Öğretim Merkezi'nde (TÖMER)
görev yapan Prof.Dr. Sapar Ku-
reoov, Türkmenistan'da Kirilden
Latin alfabesine geçiş karannın
kısa bir tarihçesi ve bu süre için-
deki gelişmeleri anlattı.
Kullanılan alfabenin toplum-
lann yaşamı üzerinde büyiik öne-
mi olduğunu vurgulayan Kure-
nov, yaklaşık 60 yıl içinde ülke-
sinde 4 kez alfabe deaşikliğine gı-
dildiğini belirterek bu durumun
toplumun okur-yazarlık ve kül-
tür hayatını etkiledığini bildirdi.
Arap alfabesinin Türkmen dili
için yetersiz kaldığını ve 1923 yı-
lında Latin alfabesine geçildiğini.
33 harften oluşan bu alfabenin de
1940 yılında yerini Kiril'e bıraktı-
ğını anlatan Kurenov, bu yıl
Türkmenistan Meclisi'nin Latin
alfabesine tekrar dönülmesi ka-
ran aldığını ve 19% yılından iti-
baren resmi olarak bu alfabenin
Türkmen halkının kültürüne bü-
yük katkı sağladığını söyledi.
Okul
yönetidleri
yakınıyor
Kredili sisteme geçen yıl başla-
yan Istanbul 50. Yıl Tahran Lise-
si Müdürii Yemliha Ceylan. siste-
min hakkıyla işleyebilmesı için
kampus gerektiği görüşünde.
Sistemi bir ynl geç uygulamaya
başlandıklannı söyleyen Ceylan.
"Sınıf sayısj yeterli olan okul
sayısı çok azdır. \1e\cut şardar
içinde en iyisini yerine getirmeye
çalışıyoruz. 9-10 dolayında seç-
meii ders sunabiliyoruz. Şartlar
içinde şartlar yaratıyoruz" dedı.
Etilcr Lisesı Müdürü Aycihan
Hergüiman da iki yıl önce baş-
ladıklan kredili sistemde. her
devlet okulunda aynı kargaşa ya-
şandığını söyledi.
Okullannın "fıziki kapasitesi-
nin" sisteme uygun olmadığını
belirten Hergülman. "Sistemin
asıl istediğini yapamıyonız. Öğ-
renci merke/li olamıyonız. Sınıf
sistemini uygulamaya devam
ediyoruz. Koridorlanmıza dolap
koymayı düşünüyonız, ama şim-
dilik bu da mümkün değil. Ders
saatleri çift öğretim (sabah \e öğ-
leden sonra) yapanlar için daha da
7or. Bu y ıl ortaokulu kaldırmaya
çahşıyoru/. 6 saatlik süre yetmi-
vor. en az 10 saatlik süre gerekli.
20 dolayında seçmeii ders verdSk.
Ders tekran olayı \ar, kaUın-
Imasını istiyoruz" diye konuştu.
Öğrenciyi kredili sisteme
'iıvdurmak"
Fındıklı Lisesi Müdür Yar-
dıması Hasan Çuıar ise çok fazla
aksama olmadığını. ancak sınıf
sayısı yetersiz olduğu için sıkıntı
çektiklerini söyledi. Öğrenciye
20'ye yakın seçmeii ders sunduk-
lannı anlatan Çınar, ortaokul
kısmını kaldırmak istediklerini.
böylece sistemin daha rahat işle-
yeceğini belirtti. Geçen yıl, lise
ikinci sınıfta kalanlar olduğunu.
bunlan da kredili sisteme "uydur-
duklarmı" söyleyen Çınar, bu şe-
kilde geçen yıl kredili sistemin ilk
mezunlannı verdiklerini bildirdi.
Ümraniye Lisesi Müdürü Rk-
ret Gündüz de geçen yıl başladı-
klan sistemi, okulda bulunan öğ-
retmenlerin branşlanna göre seç-
meii ders ayarlayarak uyguladı-
klannı söyledi.
Gündüz, sistemin başansı ko-
nusunda ise bugünden birşey
söylemenin mümkün olmadığını
belirterek "tlerisini göretniyonız,
bu bir gerçek. Genellikle ba-
şanlıdır. Ancak sonucu, öğrencile-
rin mezun olma aşamasında göre-
biliriz" dedi.
Ilıtiyarlarabir şeyleroluyor
69 yaşındakıMustafa Deliçay, 79 yaşındaki bir nineye tecavüzeyeltenmektenyargılanıyor.
CEMAL KIRGIZ
GEMLİK/BURSA - Gemlikli 69 yaşında-
ki Mustafa Deliçay, 79 yaşındaki Vefa İclal
Kopan'a tecavüze yeltenmekten yargılanı-
yor.
Bursa I. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önce-
ki gün yapılan dunışmada dinlenen 79 yaşın-
daki Vefa İclal Kopan, Mustafa Deliçay'ın.
kapısının açık olmasından yararlanarak
evinden içeriye girdiğiııi daha sonra soyuna-
rak. eline geçirdiği bıçakla kendisini tehdit
edip tecavüze yeltendiğini iddia etti.
Tutuklu olarak yargılanan 69 yaşındaki
Mustafa Deliçay ise suçlamalan reddederek
kendisine "komplo" kurulduğunu savundu.
Deliçay, Vefa İclal Kopan"dan alacağını
istemek için evıne gıttiğini ve yaşlı kadının
olayı saptırdığını öne sürdü.Polis ve mahke-
me tutanaklanna göre biri 79 diğeri 69 yaşın-
BU DA BAŞKA BİR TECAVÜZ V AKASI-Bursa'da 70 yaşındaki Ayşe Altıntaş
adlı dul kadına tecavıiz ettiği ktdiasıy la yargılanan 65 yaşındaki sanık Mahmut Kah-
raman,
u
Ben 25, Ayşe Hanım da 27 ytldan beri dul yaşıyoruz. Komşumdur, teeavüz
etmedim, ifriraya uğradım" dedi. Savcı sanık hakkında 8 \ ıl ağır hapis cezası istedi.
Sanık Kahraman adli tıp kurumuna gönderildi. (Fotoğraf: A A)
daki iki yaşlının teeavüz davasına yol açan
gelişmeler şöyle oldu:
"Tecavüze yeltenmek" suçundan 3 yıldan
az olmamak üzere bir ceza istemiyle yargıla-
nan Mustafa Deliçay, 1 Ağustos 1993 Pazar
günü saat 15.30 sıralannda Vefa İclal Ko-
pan'ın Halitpaşa Mahallesi 1 No.lu Cadde
Sahii Sokak'taki 2 katlı ahşap evıne gelir.
Dengesiz hareketleriyle dikkati çeken
Mustafa Deliçay, açık olan kapıdan içeriye
girerek Vefa İclal Kopan'ın yanında soyun-
maya başladı. Deliçay, elindeki bıçakla ka-
dını tehdit ederek zorla yatağa yatırdı. Bu
arada bağırmaya başlayan ve yardım isteyen
Vefa İclal Kopan'ın yardımına Nanm isimli
bir tanıdığı koştu.
Bu arada tecavüze yeltenen Mustafa Deli-
çay, yardıma koşan komşusunu da tehdit et-
meye başladı. Yardıma gelen Nazım isimli
şahsın evden çıkıp kahveden yardım isteme-
siyle tecavüze yeltendiği iddia edilen Musta-
fa Deliçay belden aşağısı çıplak durumda
'sucüstü' yakalandı. flçe Emniyet Müdürlü-
ğü'ndeki ilk sorgusundan sonra mahkemeye
çıkartılan Mustafa Deliçay tutuklanarak ce-
zaevine gönderildi.
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önce-
ki günkü duruşmada tutukluluğunun kaldı-
nlması isteği reddedilen Mustafa Deliçay ile
saldırdığı iddia edilen Vefa İclal Kopan'ı
dengesiz ve saldırgan tavırlanyla hem polis
hem deGemliklileryakından tanıyorlar. De-
liçay'ın daha önce de bazı kadınlara saldırdı-
ğı, ancak girişimlerinin başansız kaldığı. bu
saldınlannın polise intikal etmediği öğrenil-
di. 79 yaşındaki Vefa İclal Kopan. Gemlik
Atatürk Kordonu'nda çökmek üzere olan
ahşap 2 katlı evini tüm uyanlara karşın terk
etmemek ve kapısını kapatmamakla bilini-
yor.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Babaların Çiftliğl
Yirmibeş yeni üniversite açıyormuşuz. Aferin bize.
Dörryüzelli bin öğrenciye de üniversitede okuma ola-
nakları sağlanmış. Bir kocaman aferin daha. Ama YÖK
Başkanımız bunu televizyondan öğrenmiş, mühim de-
ğil. Mühim olan hoşnutsuzlukların sayısını azaltmak,
siyasal yatırım yapmak...
Bu üniversitelerde ders verecek yeterince hoca yok-
muş. Ne gam? Yurtdışına birkaç bin öğrenci göndeririz.
Yüksek lisans ve doktora yaparlar. Yetmezse lise ve or-
taokul ve hatta ilkokul öğretmenlerine kıdemlerine göre
akademik unvanlar veririz. Dersler de yürür gider. Za-
ten daha önceleri de zaman zaman aynı şey yapılmadı
mı?
Şakası bir yana, Türkiye üniversitelerinde ciddi bir öğ-
retim üyesi sıkıntısı çekilirken ve devlet bu açığı kapat-
mak için büyük özverileri göze alırken istanbul Universi-
tesi'nde tam tersine işler yapılıyordu. Gerçekten İ.Ü.
Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde 1993 yaz başında, bir ay
içinde üç kez yönetim değişti ve sonunda, ilk bakışta aklı
başında sandığımız bir yönetim işbaşına geldi.
"Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün cılkı çıktı" gibisinden
şeyler geliyordu kulağımıza. Ona-buna doktora verildi-
gini görüyorduk. Örneğin Tarih Bölümü'nden gelen ve
tezini bana kabul ettiremeyen bir Uluslararası llişkiler
doktora öğrencisinin danışmanlığma sigortacılık alanın-
da uzmanlaşmış bir meslektaşımız atanmış ve aday bu
konuda hiçbir fikri olmayan bir jüriyle uluslararası ilişki-
ler alanında doktor olmuştu. Bu zatın daha sonra Siya-
sal Bilgiler Fakultesi'ne öğretim görevlisi olarak atandı-
ğını da öğrendik. Artık ötesini siz tahmin edin.
Bu tür örnekleri çok gördüğümüz ve duyduğumuz için,
'işleri düzeltecekler' diye sevinirken ve estirilen terör
rüzgarlanndan' da fazla şikayetçi olmazken, haziran
ayında yüksek lisans programlarının kontenjanları açık-
landı. Yüksek öğretimin her alanında mümkün olduğun-
ca yüksek kontenjanlar sağlanmaya çalışılırken bizim
kontenjanlar üç kat azaltılmıştı.
Gerçekten, Sosyal Bilimler Enstitüsü her yıl bölümle-
re kaçar kişilik kontenjan' istediklerini sorar ve bölüm-
ler ne önerirse, aynen uygulardı. Benim ders verdiğim
İ.Ü. İktisat Fakültesi Uluslararası llişkiler Bölümü, yük-
sek lisansprogramına 1982denberi30öğrenci alırdı. iki
yıldır sürdürdüğümüz "Ortadoğu + Balkanlar ve Asya
Gelişmeleri" Yüksek Lisans Programı'na da 30 öğrenci
alıyorduk.
Yüksek Lisans öğrencilerinin bir kısmı bu programa
askerliğini erteletmek için başvurur. Bir kısım yüksek li-
sans öğrencileri de iş bulma vb. gibi nedenlerle işin
peşini bırakır. Yani bu programda çok fire verilir. 30 öğ-
renci aldığımızda bunun onbeş yirmisi derse devam
eder.
Bu ve buna benzer sakıncaları anımsatmak üzere
Sosyal Bilimler Enstitüsü'nü aradım. Müdür yardımcısı
olduğunu öğrendiğim genç bir meslektaşımız, konten-
jan azaltmalarının YÖK'ün eğilimi olduğunu söyledi.
"Eh' dedim, "YÖK bu. Yapar mı yapar." Hatta buna bir
yazımda da değindim. YÖK Başkanı Sayın Prof. Sağ-
lam, nezaket göstererek aradı. Ve YÖK'ün böyle saç-
ma' bir eğilimi olmadığını söyledi. "Hiç böyle şey olur
mu?" dedi. Özür diledim ve teşekkür ettim
Bu arada Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü'ne,
gerçekten dostça' bir mektup yazarak bu konudaki ha-
tati kararlannı değiştirmelerini rica ettim. Bir yamtgeld<,<ı>
aman Allahım...
Bizim yaptığımız ek ders parası almak içinmiş, yfr
ma yapmak' içinmiş, istediğim bir öğrenciyi programa
sokmak içinmiş. Sonunda bir de tavsiyede bulunmuşlar:
"Üzerine vazife olmayan işlere bulaşma " diyorlar. (Ina-
nın, kelimesi kelimesine böyle diyorlar.)
Huyum kurusun. Bulaşıyorum işte. Ayrıca olay 'ibret
alınacak bir örnek' olduğu için köşemi de bulaştırıyo-
rum.
Bir mektup daha, sonra bir mektup daha yazdım. Bir
yanıt aldım. Gene yazdım. (Belki ileride bunlan bir kitap-
çık olarak yayımlarım.) Ancak keyfi kararlannı bir türlü
geri almadılar. Tam tersine yeni kararlar aldılar.
Doktora programı için 10 kişilik kontenjan istemiştik,
20 verdiler. öyle ya, keyif onların. Ve böylece dünyada
yüksek lisans programı kontenjanının iki katı doktora
programı kontenjanı olan ilk üniversite biz olduk.
Mektuplarında "Seneye bölüm altı birimlerdeki prog-
ramları"kapatacaklarını müjdelemişlerdi! Birbaktıkbir
başka fakültenin bölüm altı birimlerine 30ar, 40'ar kon-
tenjan vermişler. Öyle ya, kim karışabilir onlara? Enstitü
babalarının çiftliği...
İyi bir karar almışlardı. Doktora tezlerinin incelenmesi
için en az bir aylık süre zorunluluğu getirmişlerdi. Sonra
bir baktık, jüri tespitinden beş gün sonra sınav yapılma-
sına izin veriyorlar. Öyle ya, 7//ce/er/"canlarının istedik-
lerine uygularlar. Bir aday üç ay bekler, bir başka aday
beş günde doktor olur.
Bazı meslektaşlarım, "yazma öyle şeyler" diyorlar
"Zaranmıza oluyor." Gerçekten ciddi bir oda sıkıntımız
varken, bir sürü odanın amaç dışı kullanıldığını yazmış-
tım. Ters tepmiş. "Tam oda vermeye razı olmuşlardı,
ters tepti" diyorlar. Sanki babalarının çiftliğinden ihsan-
da bulunuyorlar...
YÖK sistemi Türkiye üniversitelerini çökertmiştir.
Ama yitirilen şey sadece bilimsellik değildir. Çok daha
fazlası yitirilmiştir.
NOT: Başkalan hakkında hüküm verirken, ben de ol-
madık hatalar yapıyorum. Son yazımda Cahit Srtkı Ta-
rancı ile Ziya Osman Saba yı karıştırdığım gibi mısraları
da ait üst etmişim. Başta Mustafa Şerif Onaran olmak
üzere pek çok okuyucum uyardı. Arayanlara teşekkür
eder, tüm okuyucularımdan özür dilerim.
2 milyon yeşil kart
• İZMİR (AA) - Sa'ğlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu.
uygulanmaya başlandığı günden bu yana 2 miîyon kişiye 'yeşil
kart" verildiğini söyledi. Sağlık Bakanı Serdaroğlu, yeşil ka'rtın
çok büyük hizmet gördüğünü belirterek "Yeşil'kart sahibi
hastalanmız, yataklı tedavi kurumlanmızda her türlü sağlık
problemlenni tek kuruşödemeden hallediyorlar" dedı. Yeşil
kartın geçici bir tedbir olduğuna işaret eden bakan. genel sağlık
sigortasına geçildiğinde, kart sahibi vatandaşlann primleri "
devlet tarafından ödeneceği için, bu uygulamaya gerek
kalmayacağını sözlerine ekledi.
Yeni bir antik kent
• BANDIRMA (AA) - Bahkesir'in Bandırma ilçesine bağlı
Ergili köyü ile Kuşgölü arasında kalan antik Daskyleion'da
Afneon adlı bir Frig kentinin de bulunduğu belirlendi.
Daskyleion kazılannı yürüten Ege Üniversitesi öğretim
üyelerinden Prof. E>r. tomris Bakır kanlar sırasında yeni bir
antik kentin varlığına ilişkin bulgulara rastladıklannı
belirterek bulgular ile Frigyahlann Güneydoğu Avrupa'dan,
Tuna nehri civanndan ve Trakya üzerinden boğazlan geçerek
Anadolu'ya yerleştiklerinin anlaşıldığını söyledi.
Osmanlı oturma odası
• LONDRA (AA) -18. yüzyıldan kalma Osmanlı oturma
odası takımı, parçalar halinde Londra'da yapılacak bir açık
arttırmayla satılacak. Açık arttırma Sotheby's müzayede
salonunda 21 ekimde yapılacak. 200'den fazla parçadan
oluşan oda takımının içinde altın ve gümüş işlemeli penccre
kepenkleri. divanlar ve nargileler bulunuyor. Osmanlılardan
kalma oturma odası müzayedenin yapılacağı güne kadar
Sotheby's salonunda halka sergileniyor.