20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kredisi dolıııayaııaüıırversiteyok• Liselerde uygulanan, ancak ne öğretmen ne de • Getirilen yeni düzenlemeye göre, ancak 72 öğrenci tarafından yeterince anlaşılan Ders Geçme krediyi tamamlayan öğrenci üniversite sınavına ve Kredi SistemTnde bazı maddeler değiştirildi. girmeye hak kazanacak. Öğrencinin, üniversiteye öğrencilerin başansızlığını ödüllendirdiği kayıt yaptırabilmesi için de 132 krediyi gerekçesiyle "şartsız kurul" kaldınldı. tamamlaması gerekiyor. • Türkiye'deki liselerin yüzde 96'sında uygulanan sistemin. "aksaklıklara karşın iyi yürüdüğünü" belirten Milli Eğitim Bakanhğı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Yusuf Ekinci, bu aksaklıklann da zaman içinde çözümleneceğini söyledi. EMİNE ALGAN FİGENATALAY Ders Geçme ve Kredi Sistemi, yeni- den düzenlendi. Talim Terbiye Kurulu. öğrenci, veli ve öğretmenlerin. "başansız ohnan derslerin tekraraun kaldırüması" isteğini "olumlu" bulmadı. Yeni düzen- lemeye göre, "şartsız kurul" da kalkıyor. 'öğrencinin başansızhğını ödüllendir- me' şeklinde yorumlanan şartsız kurul uygulamasının kalkmasıyla birlikte bu öğretim döneminde kredisini tamamla- yamayan öğrenci, üniversite sınavına gi- remeyecek. Düzenlemeye göre, ancak 72 krediyi tamamlayan öğrenci üniversite sınavına girebilecek. öğrencinin, üniver- siteye kayıt yaptırabilmesi için de 132 krediyi tamamlaması gerekiyor. Öğren- ci, kendi okulunda olmasa da istediği bir dersi Açık Lise Programı'ndan alabile- cek. Ders Geçme ve Kredi Sistemi. ilk me- zunlannı önümüzdeki şubat ayında ve- recek. Ancak, iki yıl önce başlatılan sistem- deki, "öğretmen ve sınıf yetersizliği, öğ- renciye çok sayıda seçmeli ders suna- mama, seçmeli dersierden bir bölümünün kitaptannın hazırlanamamasT' gibi so- runlar ise hala çözülmüş değil. Başladığı günden bu yana yeterince anlaşılama- yan ve birçok okulda kargaşaya neden olan kredili sistemde, uygulamadaki ak- saklıklann giderilmesi için yeni düzenle- meler yapıldı. Ömeğin, bir süre önce hazırlanan, öğrencinin. kendi okulunda verilmese de istediği dersi Açık Lise Programf ndan almasını sağlayan proje- ye, Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe onay verdi. Liselerde Ders Geçme ve Kredi Sis- temi'nin uygulanmasına 1991-92 öğre- tim yılında başlanmıştı. ANAP iktida- nnda Avni Akyol'un bakanhğı dönemin- de çıkartılan. öğrencinin ilgisi ve. yete- nekleri doğrultusunda öğrenim gör- mesini amaclayan sıstem. altyapı yeter- sizliği nedeniyle bu amaana ulaşamadı. Sistemin uygulandığı okullarda sınıf ve öğretmen sıkıntısı çekilirken. seçmeii olarak sunulan (!) 52 derse karşın okul- lann çoğunda, bu sayı 1O'u bile zor bulu- yor. Hatta çoğu okulda dersler iki gruba aynlıyor ve öğrcncilerden bu iki gruptan birini seçmesi isteniyor. Genelge yayımlandı Milli Eğitim Bakanhğı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Yusuf Ekinci. bir süre önce 76 ilden çağrılan 114 okul yönetici- si. Ankara "da. sıstemle ilgili iki haftahk bir seminere katıldı. Sorunlann ve çö- züm önerilerinin ele ahndığı seminer so- nunda. sistemde bazı değişiklikler ya- pılarak bir genelge yayımlandı. Türkiye'deki liselerin yüzde 96"sında uygulanan sistemin. "aksaklıklara kar- şın iyi yürüdüğünü'" belirten Yusuf Ekin- ci. bu aksaklıklann da zaman içinde çö- zümleneceğini söyledi. Ekinci. okul yö- neticileriyle yaptıklan toplantılarla ilgili şunlan söyledi: "Okul yöneticilerinin en çok yakındık- lan konular, öğretmen ve dersane sıkıntısı ile öğrenciye daha fazla ders sunamama. Yeteri kadar seçmeii ders kitabı da henüz hazırlanamadı. Ders Geçme >e Kredi Sis- temi, ilk memnlan şubat ayında verecek. Son uygulamayı da gördükten sonra daha geniş tedbirler alabiliriz. Seminerde, zonınlu II dersin tekran- nın kaldınlması istendi. Halen bu dersle- rin iki dönem tekran gerekiyor. Öğrenci- nin, zorunlu dersleri bir dönem aldıktan sonra başansız olması halinde ikinci dö- nem tekrarlamaması isteği, bizce uygun bulunmadı. Uygulanmasına başlanılan her yenilik- te olduğu gibi bu sistemde de aksaklıklar var ama zamanla hepsi giderilecek." Talim ve Terbiye Kurulu'nun. Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe başkanlı- ğında. yaptığı seminerin ardından bir ge- nelge yayımlandı. Buna göre. Türk Dili ve Edebiyatı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Felsefe. Tarih.T.C. İnkılapTarihi vc Atatürkçü- lük, Coğrafya, Matemaük. Fen Bilimle- ri, Yabancı Dil, Beden Eğitimi ve Milli Güvenlik Bilgisi o'mak üzere 11 ders"or- tak dersler" grubuna giriyor. Scçmelı dersler grubunda ise Astronomi ve Üzay Bilimleri'nden Işletme'ye, Hukuk Bilgi- si'nden însan İlişkilen'ne. Güzcl Konuş- ma ve Yazma'dan Trafık Bilgisı'ne ka- dar 52 derş yer alıyor. Ancak okullarda. bu derslerin çoğunun varlığı dahi bilin- miyor. KrecMdersgeçmede nelerdeğiştil• Sistemde, "tekrar sonucunda da başansız olunan ortak bir dersin ya da derslerin kredilerine eşit değerde ders seçilmesi" koşulu var. öğrenci, eksik kredisini bir ya da birden fazla secmeli ders alarak tamamlayabilecek. • Mezun olma koşullannı taşıyan öğrenci, hangi alana ait seçmeii derslerin üçte birini almışsa, öğrencilerin diplomasına o alan; bu oranın hiçbirine uymaması halinde ise genel kültür alanı yazılacak. • Üniversite sınavlanna, ders yılı sonunda mezun olabilecek krediye sahip olan öğrenciler girebilecek. Buna göre sistem uygulamaya konulduğunda okula başlayan öğrenci, dördüncü dönemin sonunda 72 krediyi topladığı takdirde üniversite sınavına katılabilecek. •Öğrencüer. mezun olabileceklen dönemde mezuniyetleri için gerekh olan kredi miktan kadar kredi alabilecekler, son sınıfta en az kredi sının olmayacak. • Sınıf gecme sisteminden kredili sisteme geçen öğrencilerin, yılsonu notlanna göre başanh olduklan derslerin haftalık ders saatleri toplamı 2 ile çarpılarak kredileri belirlenecek. Öğrencilerin ders geçme kredi uygulamasına göre 10'lu not verme düzeninden 5'li not verme düzenine dönüştürülmesi ise şöyle yapılacak: 10-9 için A. 8-7 için B,*6 için C. 5 ı'çin'D ve4-3-2-1-0 için E. • Seçmeii bir derste daha fazla ilerlemek veya daha az bir bilgj ile yetinmek isteyen öğrenciler için zümre öğretmenleri ders saatleriyle birlikte, programlarda da aynı oranda arttırma veya azaltma yapabilecekler. •öğrenciler, mezun olabilecekleri dönemde 6 dönemlik okullarda 5. veya 6. dönemde; 8 dönemlik okullarda 7. veya 8. dönemde mezuniyetleri için gerekli olan kredi miktan kadar kredi DERSGEÇMEYE POLİS COPU KARIŞTI-Kredili sistem kargaşasından 'nasibini' alanlar arasmda Sefeköy Li- sesi öğrencileri de >ar. Dönem başırida okul vöneriminin, Nizin döncmini/ doldu" diyerek okula almadığıöğrttKİIer, lise önûnde protesto gösterisi y apmış > e polis copu\ la belki de ilk kez karşılaşmıştı. Okula geri dönmek iste> en öğrenciler, bir gece gözaltında tutulduktan sonra serbest kaldı. ancak hala okula dönemedi. Okul Müdürii Edip Baykal ise bu ko- nuda ne öğrencilere ne de gazetecilere açıklama yapmadı. (Fotoğraf: AYDIN TURNA) alabilecekler. • Diploma derecesi olarak 2.49'a kadar olanlara '"geçer", 2.50-3.49 arasında olanlara "orta", 3.50-4.49 arasında olanlara"iyi", daha yukan olanlara ise '"pekiyi" yazılacak. • Kredili sistemde devamsızhk hesap- lanırken dönem not çizelgelerinin okul yönetimine verildiği tarih değil, dönemin sona erdiği tarih esasalınacak. • Parasız yatılılık veya bursluluk. bir önceki ders yılına ait ortalama toplam krediyi almış olan öğrencilere. bakanlıkça tespit edilecek kontenjanlar çerçevesinde sağlanacak. Kredi sistemi uygulayan 6 dönemlik okullarda 8. dönemin sonunda; 8 dönemlik okullarda ise 10. dönemin sonunda mezun olamayan öğrencilerin bursluluk ve parasız yatılılığı sona erecek. 340 işçiııin çığlığıAtlaııtikl aştı • Kağıthane işçileri BM'ye başvurdu. RP'li belediye tarafından ocak ayında işten çıkanldılar. 340 kişiydiler. Yürüdüler, açbk grevi yaptılar, telgraflar çektiler, etkili ve yetkili herkese başvurdular. 8 ay uğraştılar, işlerine geri dönemediler. Sonunda sorunlannın Türkıye'de çözülemeyeceğine karar vererek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali'den arabulucu olmasını istediler. fstanbul Haber Senisi - Kağıthane Belediyesf nden geçen ocak ayında işten çıkanlan 340 işçi, sorunlannın Türkiyede kimsenin çözemediğini bildirerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros GaK'ye başvurarak arabulucu olmasını istedi. BM'nin Ankara Temsilcisi Hüseyin Sözen'e önceki gün başvuru dilekçelerini veren işçiler, mücadelelerini uluslararası boyutlara taşıyacaklanm, BM'ye başvurunun bunun ilk örneği olduğunu vurguladılar. BM'ye verilendilekçede taleplerinin Kağıthane'deki işlerine dönmek olduğu belirterek "Bizim sorunumuz öyle karmaşık bir sonınmuş ki 8 aydır ülkede kimse bir çözüm bulamadı" denildı. "Pazarlık Kartlarımız" başlığıyla açılan bir paragrafta on beş madde halinde eylemlerini veçeşitli kurumlann kararlannı sıraladılar. Kağıthane Belediyesi hakkında oluşturduklan usulsüzlük ve yolsuzluk dosy ası, 23 günlük Ankara yürüyüşü, 45 günlük açlık grevi, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi karan kanıt olarak sıralanan dilekçede şöyle denildi: "Biz direnen 340 Kağıthane işçisi olarak, şu memlekette başbakanın, başbakan yardımcısının, konuyla ilgili bakanların. siy asi partilerin ve sendikaların çözüm üretemediği ya da üretmediği koşullarda artık B\1 Sekreteri Butros Gali'nin arabulucu olmasını istiyoruz." SÜREKLİ TÜRK DİLİ KURULTAYI 'Kirilalfabesini zorlakabulettik'• Kurultayın ikinci gününde bir konuşma yapan Başkurdistan'dakı UFA E>evlet Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necibe Maksutova, Kiril alfabesinin Rus-Slav egemenliğinin sürdürülmesi amaayla ve zorla kabul ettirildiğini söyledi. ANKARA (AA) - Başkurdis- tan'daki UFA Devlet Üniversite- si öğretim üyesi Prof. Dr. Necibe Maksutova, dağılan SSCB'de ya- şayan Türk toplumlannın Latin alfabesine gecişjnin göründüğü kadar kolay olmadığını belirte- rek, "Rusya, siyasi egemenliğini sürdürebiunek için çeşhli siyasi oyunlara basvuruyor"dedi Kültür Btıkanlığı Yayınlar Da- iresi BaşkanlığYnca düzenlenen ve çalışmalanna devam eden 'Sü- rekh Türk Mi KurulUyı'ında ko- nuşan Necibe Maksutova, Kiril alfabesinin hiçbir Türk toplumu için yeterli olmadığını, en kolay en uygun alfabenin Latin alfabesi olduğunu kaydederek Kiril alfa- besinin tamamen Rus-Slav em- peryalizminin sürdürülmesi amaayla ve zorla kabul ettirildi- ğini söyledi. Latin alfabesine ke- sinlikle geçilmesi gerektiğini be- lirten Maksutova, 19401ı yıllarda yukandan gelen bir emirte hiçbir hazırlık yapılmadan Kiril alfabe- sine geçilmesi sonucu halkın dıl, tarih ve kültüründen ko- panldığını vurguladı. Kurultayın dünkü sabahki oturumunda, 'Kiril'den Latin al- fabesine geçişte karşılaşılan so- runlar ele abndı. Sabah oturumuna bir bildiriy- le katılan ve halen AÜ Türkçe Öğretim Merkezi'nde (TÖMER) görev yapan Prof.Dr. Sapar Ku- reoov, Türkmenistan'da Kirilden Latin alfabesine geçiş karannın kısa bir tarihçesi ve bu süre için- deki gelişmeleri anlattı. Kullanılan alfabenin toplum- lann yaşamı üzerinde büyiik öne- mi olduğunu vurgulayan Kure- nov, yaklaşık 60 yıl içinde ülke- sinde 4 kez alfabe deaşikliğine gı- dildiğini belirterek bu durumun toplumun okur-yazarlık ve kül- tür hayatını etkiledığini bildirdi. Arap alfabesinin Türkmen dili için yetersiz kaldığını ve 1923 yı- lında Latin alfabesine geçildiğini. 33 harften oluşan bu alfabenin de 1940 yılında yerini Kiril'e bıraktı- ğını anlatan Kurenov, bu yıl Türkmenistan Meclisi'nin Latin alfabesine tekrar dönülmesi ka- ran aldığını ve 19% yılından iti- baren resmi olarak bu alfabenin Türkmen halkının kültürüne bü- yük katkı sağladığını söyledi. Okul yönetidleri yakınıyor Kredili sisteme geçen yıl başla- yan Istanbul 50. Yıl Tahran Lise- si Müdürii Yemliha Ceylan. siste- min hakkıyla işleyebilmesı için kampus gerektiği görüşünde. Sistemi bir ynl geç uygulamaya başlandıklannı söyleyen Ceylan. "Sınıf sayısj yeterli olan okul sayısı çok azdır. \1e\cut şardar içinde en iyisini yerine getirmeye çalışıyoruz. 9-10 dolayında seç- meii ders sunabiliyoruz. Şartlar içinde şartlar yaratıyoruz" dedı. Etilcr Lisesı Müdürü Aycihan Hergüiman da iki yıl önce baş- ladıklan kredili sistemde. her devlet okulunda aynı kargaşa ya- şandığını söyledi. Okullannın "fıziki kapasitesi- nin" sisteme uygun olmadığını belirten Hergülman. "Sistemin asıl istediğini yapamıyonız. Öğ- renci merke/li olamıyonız. Sınıf sistemini uygulamaya devam ediyoruz. Koridorlanmıza dolap koymayı düşünüyonız, ama şim- dilik bu da mümkün değil. Ders saatleri çift öğretim (sabah \e öğ- leden sonra) yapanlar için daha da 7or. Bu y ıl ortaokulu kaldırmaya çahşıyoru/. 6 saatlik süre yetmi- vor. en az 10 saatlik süre gerekli. 20 dolayında seçmeii ders verdSk. Ders tekran olayı \ar, kaUın- Imasını istiyoruz" diye konuştu. Öğrenciyi kredili sisteme 'iıvdurmak" Fındıklı Lisesi Müdür Yar- dıması Hasan Çuıar ise çok fazla aksama olmadığını. ancak sınıf sayısı yetersiz olduğu için sıkıntı çektiklerini söyledi. Öğrenciye 20'ye yakın seçmeii ders sunduk- lannı anlatan Çınar, ortaokul kısmını kaldırmak istediklerini. böylece sistemin daha rahat işle- yeceğini belirtti. Geçen yıl, lise ikinci sınıfta kalanlar olduğunu. bunlan da kredili sisteme "uydur- duklarmı" söyleyen Çınar, bu şe- kilde geçen yıl kredili sistemin ilk mezunlannı verdiklerini bildirdi. Ümraniye Lisesi Müdürü Rk- ret Gündüz de geçen yıl başladı- klan sistemi, okulda bulunan öğ- retmenlerin branşlanna göre seç- meii ders ayarlayarak uyguladı- klannı söyledi. Gündüz, sistemin başansı ko- nusunda ise bugünden birşey söylemenin mümkün olmadığını belirterek "tlerisini göretniyonız, bu bir gerçek. Genellikle ba- şanlıdır. Ancak sonucu, öğrencile- rin mezun olma aşamasında göre- biliriz" dedi. Ilıtiyarlarabir şeyleroluyor 69 yaşındakıMustafa Deliçay, 79 yaşındaki bir nineye tecavüzeyeltenmektenyargılanıyor. CEMAL KIRGIZ GEMLİK/BURSA - Gemlikli 69 yaşında- ki Mustafa Deliçay, 79 yaşındaki Vefa İclal Kopan'a tecavüze yeltenmekten yargılanı- yor. Bursa I. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önce- ki gün yapılan dunışmada dinlenen 79 yaşın- daki Vefa İclal Kopan, Mustafa Deliçay'ın. kapısının açık olmasından yararlanarak evinden içeriye girdiğiııi daha sonra soyuna- rak. eline geçirdiği bıçakla kendisini tehdit edip tecavüze yeltendiğini iddia etti. Tutuklu olarak yargılanan 69 yaşındaki Mustafa Deliçay ise suçlamalan reddederek kendisine "komplo" kurulduğunu savundu. Deliçay, Vefa İclal Kopan"dan alacağını istemek için evıne gıttiğini ve yaşlı kadının olayı saptırdığını öne sürdü.Polis ve mahke- me tutanaklanna göre biri 79 diğeri 69 yaşın- BU DA BAŞKA BİR TECAVÜZ V AKASI-Bursa'da 70 yaşındaki Ayşe Altıntaş adlı dul kadına tecavıiz ettiği ktdiasıy la yargılanan 65 yaşındaki sanık Mahmut Kah- raman, u Ben 25, Ayşe Hanım da 27 ytldan beri dul yaşıyoruz. Komşumdur, teeavüz etmedim, ifriraya uğradım" dedi. Savcı sanık hakkında 8 \ ıl ağır hapis cezası istedi. Sanık Kahraman adli tıp kurumuna gönderildi. (Fotoğraf: A A) daki iki yaşlının teeavüz davasına yol açan gelişmeler şöyle oldu: "Tecavüze yeltenmek" suçundan 3 yıldan az olmamak üzere bir ceza istemiyle yargıla- nan Mustafa Deliçay, 1 Ağustos 1993 Pazar günü saat 15.30 sıralannda Vefa İclal Ko- pan'ın Halitpaşa Mahallesi 1 No.lu Cadde Sahii Sokak'taki 2 katlı ahşap evıne gelir. Dengesiz hareketleriyle dikkati çeken Mustafa Deliçay, açık olan kapıdan içeriye girerek Vefa İclal Kopan'ın yanında soyun- maya başladı. Deliçay, elindeki bıçakla ka- dını tehdit ederek zorla yatağa yatırdı. Bu arada bağırmaya başlayan ve yardım isteyen Vefa İclal Kopan'ın yardımına Nanm isimli bir tanıdığı koştu. Bu arada tecavüze yeltenen Mustafa Deli- çay, yardıma koşan komşusunu da tehdit et- meye başladı. Yardıma gelen Nazım isimli şahsın evden çıkıp kahveden yardım isteme- siyle tecavüze yeltendiği iddia edilen Musta- fa Deliçay belden aşağısı çıplak durumda 'sucüstü' yakalandı. flçe Emniyet Müdürlü- ğü'ndeki ilk sorgusundan sonra mahkemeye çıkartılan Mustafa Deliçay tutuklanarak ce- zaevine gönderildi. Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önce- ki günkü duruşmada tutukluluğunun kaldı- nlması isteği reddedilen Mustafa Deliçay ile saldırdığı iddia edilen Vefa İclal Kopan'ı dengesiz ve saldırgan tavırlanyla hem polis hem deGemliklileryakından tanıyorlar. De- liçay'ın daha önce de bazı kadınlara saldırdı- ğı, ancak girişimlerinin başansız kaldığı. bu saldınlannın polise intikal etmediği öğrenil- di. 79 yaşındaki Vefa İclal Kopan. Gemlik Atatürk Kordonu'nda çökmek üzere olan ahşap 2 katlı evini tüm uyanlara karşın terk etmemek ve kapısını kapatmamakla bilini- yor. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Babaların Çiftliğl Yirmibeş yeni üniversite açıyormuşuz. Aferin bize. Dörryüzelli bin öğrenciye de üniversitede okuma ola- nakları sağlanmış. Bir kocaman aferin daha. Ama YÖK Başkanımız bunu televizyondan öğrenmiş, mühim de- ğil. Mühim olan hoşnutsuzlukların sayısını azaltmak, siyasal yatırım yapmak... Bu üniversitelerde ders verecek yeterince hoca yok- muş. Ne gam? Yurtdışına birkaç bin öğrenci göndeririz. Yüksek lisans ve doktora yaparlar. Yetmezse lise ve or- taokul ve hatta ilkokul öğretmenlerine kıdemlerine göre akademik unvanlar veririz. Dersler de yürür gider. Za- ten daha önceleri de zaman zaman aynı şey yapılmadı mı? Şakası bir yana, Türkiye üniversitelerinde ciddi bir öğ- retim üyesi sıkıntısı çekilirken ve devlet bu açığı kapat- mak için büyük özverileri göze alırken istanbul Universi- tesi'nde tam tersine işler yapılıyordu. Gerçekten İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde 1993 yaz başında, bir ay içinde üç kez yönetim değişti ve sonunda, ilk bakışta aklı başında sandığımız bir yönetim işbaşına geldi. "Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün cılkı çıktı" gibisinden şeyler geliyordu kulağımıza. Ona-buna doktora verildi- gini görüyorduk. Örneğin Tarih Bölümü'nden gelen ve tezini bana kabul ettiremeyen bir Uluslararası llişkiler doktora öğrencisinin danışmanlığma sigortacılık alanın- da uzmanlaşmış bir meslektaşımız atanmış ve aday bu konuda hiçbir fikri olmayan bir jüriyle uluslararası ilişki- ler alanında doktor olmuştu. Bu zatın daha sonra Siya- sal Bilgiler Fakultesi'ne öğretim görevlisi olarak atandı- ğını da öğrendik. Artık ötesini siz tahmin edin. Bu tür örnekleri çok gördüğümüz ve duyduğumuz için, 'işleri düzeltecekler' diye sevinirken ve estirilen terör rüzgarlanndan' da fazla şikayetçi olmazken, haziran ayında yüksek lisans programlarının kontenjanları açık- landı. Yüksek öğretimin her alanında mümkün olduğun- ca yüksek kontenjanlar sağlanmaya çalışılırken bizim kontenjanlar üç kat azaltılmıştı. Gerçekten, Sosyal Bilimler Enstitüsü her yıl bölümle- re kaçar kişilik kontenjan' istediklerini sorar ve bölüm- ler ne önerirse, aynen uygulardı. Benim ders verdiğim İ.Ü. İktisat Fakültesi Uluslararası llişkiler Bölümü, yük- sek lisansprogramına 1982denberi30öğrenci alırdı. iki yıldır sürdürdüğümüz "Ortadoğu + Balkanlar ve Asya Gelişmeleri" Yüksek Lisans Programı'na da 30 öğrenci alıyorduk. Yüksek Lisans öğrencilerinin bir kısmı bu programa askerliğini erteletmek için başvurur. Bir kısım yüksek li- sans öğrencileri de iş bulma vb. gibi nedenlerle işin peşini bırakır. Yani bu programda çok fire verilir. 30 öğ- renci aldığımızda bunun onbeş yirmisi derse devam eder. Bu ve buna benzer sakıncaları anımsatmak üzere Sosyal Bilimler Enstitüsü'nü aradım. Müdür yardımcısı olduğunu öğrendiğim genç bir meslektaşımız, konten- jan azaltmalarının YÖK'ün eğilimi olduğunu söyledi. "Eh' dedim, "YÖK bu. Yapar mı yapar." Hatta buna bir yazımda da değindim. YÖK Başkanı Sayın Prof. Sağ- lam, nezaket göstererek aradı. Ve YÖK'ün böyle saç- ma' bir eğilimi olmadığını söyledi. "Hiç böyle şey olur mu?" dedi. Özür diledim ve teşekkür ettim Bu arada Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü'ne, gerçekten dostça' bir mektup yazarak bu konudaki ha- tati kararlannı değiştirmelerini rica ettim. Bir yamtgeld<,<ı> aman Allahım... Bizim yaptığımız ek ders parası almak içinmiş, yfr ma yapmak' içinmiş, istediğim bir öğrenciyi programa sokmak içinmiş. Sonunda bir de tavsiyede bulunmuşlar: "Üzerine vazife olmayan işlere bulaşma " diyorlar. (Ina- nın, kelimesi kelimesine böyle diyorlar.) Huyum kurusun. Bulaşıyorum işte. Ayrıca olay 'ibret alınacak bir örnek' olduğu için köşemi de bulaştırıyo- rum. Bir mektup daha, sonra bir mektup daha yazdım. Bir yanıt aldım. Gene yazdım. (Belki ileride bunlan bir kitap- çık olarak yayımlarım.) Ancak keyfi kararlannı bir türlü geri almadılar. Tam tersine yeni kararlar aldılar. Doktora programı için 10 kişilik kontenjan istemiştik, 20 verdiler. öyle ya, keyif onların. Ve böylece dünyada yüksek lisans programı kontenjanının iki katı doktora programı kontenjanı olan ilk üniversite biz olduk. Mektuplarında "Seneye bölüm altı birimlerdeki prog- ramları"kapatacaklarını müjdelemişlerdi! Birbaktıkbir başka fakültenin bölüm altı birimlerine 30ar, 40'ar kon- tenjan vermişler. Öyle ya, kim karışabilir onlara? Enstitü babalarının çiftliği... İyi bir karar almışlardı. Doktora tezlerinin incelenmesi için en az bir aylık süre zorunluluğu getirmişlerdi. Sonra bir baktık, jüri tespitinden beş gün sonra sınav yapılma- sına izin veriyorlar. Öyle ya, 7//ce/er/"canlarının istedik- lerine uygularlar. Bir aday üç ay bekler, bir başka aday beş günde doktor olur. Bazı meslektaşlarım, "yazma öyle şeyler" diyorlar "Zaranmıza oluyor." Gerçekten ciddi bir oda sıkıntımız varken, bir sürü odanın amaç dışı kullanıldığını yazmış- tım. Ters tepmiş. "Tam oda vermeye razı olmuşlardı, ters tepti" diyorlar. Sanki babalarının çiftliğinden ihsan- da bulunuyorlar... YÖK sistemi Türkiye üniversitelerini çökertmiştir. Ama yitirilen şey sadece bilimsellik değildir. Çok daha fazlası yitirilmiştir. NOT: Başkalan hakkında hüküm verirken, ben de ol- madık hatalar yapıyorum. Son yazımda Cahit Srtkı Ta- rancı ile Ziya Osman Saba yı karıştırdığım gibi mısraları da ait üst etmişim. Başta Mustafa Şerif Onaran olmak üzere pek çok okuyucum uyardı. Arayanlara teşekkür eder, tüm okuyucularımdan özür dilerim. 2 milyon yeşil kart • İZMİR (AA) - Sa'ğlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu. uygulanmaya başlandığı günden bu yana 2 miîyon kişiye 'yeşil kart" verildiğini söyledi. Sağlık Bakanı Serdaroğlu, yeşil ka'rtın çok büyük hizmet gördüğünü belirterek "Yeşil'kart sahibi hastalanmız, yataklı tedavi kurumlanmızda her türlü sağlık problemlenni tek kuruşödemeden hallediyorlar" dedı. Yeşil kartın geçici bir tedbir olduğuna işaret eden bakan. genel sağlık sigortasına geçildiğinde, kart sahibi vatandaşlann primleri " devlet tarafından ödeneceği için, bu uygulamaya gerek kalmayacağını sözlerine ekledi. Yeni bir antik kent • BANDIRMA (AA) - Bahkesir'in Bandırma ilçesine bağlı Ergili köyü ile Kuşgölü arasında kalan antik Daskyleion'da Afneon adlı bir Frig kentinin de bulunduğu belirlendi. Daskyleion kazılannı yürüten Ege Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. E>r. tomris Bakır kanlar sırasında yeni bir antik kentin varlığına ilişkin bulgulara rastladıklannı belirterek bulgular ile Frigyahlann Güneydoğu Avrupa'dan, Tuna nehri civanndan ve Trakya üzerinden boğazlan geçerek Anadolu'ya yerleştiklerinin anlaşıldığını söyledi. Osmanlı oturma odası • LONDRA (AA) -18. yüzyıldan kalma Osmanlı oturma odası takımı, parçalar halinde Londra'da yapılacak bir açık arttırmayla satılacak. Açık arttırma Sotheby's müzayede salonunda 21 ekimde yapılacak. 200'den fazla parçadan oluşan oda takımının içinde altın ve gümüş işlemeli penccre kepenkleri. divanlar ve nargileler bulunuyor. Osmanlılardan kalma oturma odası müzayedenin yapılacağı güne kadar Sotheby's salonunda halka sergileniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle