19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24EYLÜL1993CUMA HABERLER Askeri araç mayına çarpti: 9şefdt Haber Merkezi- Mardin'in Savur ilçesinde askeri araç, PKK militanlannca yola dö- şenen mayına çarpü. Patla- mada bir astsubay. 8 er şehit oldu. Hakkâri, Şırnak, Mar- din ve Bingöl'de gûvenlik kuvvetlerince gerçekleştirilen operasyonlarda 24 PKK mili- tanı öldürüldü. Çaüşmalarda, biri korucu 3 gûvenlik görevli- si de şehit oldu. Dün sabah saat 05.00 sıra- lannda askeri bir araç, Sa- vur'un Ballıca köyü yakınla- nnda, PKK militanlan tara- fından yola döşenen mayına çarptı. Meydana gelen patla- mada, araçta bulunan Astsu- bay Muhterem Yıhnaz; erler tsmail Coşkun, Yûdınm Kes- kin, Tanu Turhan, Yddınm Yılmaz, Zeki Özbek, Efrahim Çabalar, Selim Akan ve Ah- met Aydoğan şehit oldu. Olay- la ilgiÛ olarak bölgede operas- yonîann başlatıldığı bildirildi. 24 PKKMı öldürüldü Olaganüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamaya göre Hakkâri'nin Çukurca il- çesi serbest bölgesindeki sınır bölüğüne silahÜ baskın dü- zenlemek isteyen 9. Şımak'ın Silopi ilçesi Aktepe ve Ihcalar sınır bölgesine eylem yapmak için sızan 8A yine Şımak mer- keze bağlı Üçkiraz mevkiinde 4, Mardin'in Dargeçit ilçesi Altınoluk köyüne roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldında bulunan 2 ve Bin- göl'ün kırsal alanında 1 ol- mak üzere toplam 24 PKK'lı militan çaüşmalarda öldürül- dü. Çatışmalarda biri korucu 3 gûvenlik görevlisi şehit oldu. Açıklamada aynca, PKK ör- gütünden "pişnıanlık yasasT- ndan yararlanmak amacıyla kaçan 2 militanın el bombala- nyla birlikte Siirt'in Baykan ilçesinde gûvenlik güçlerine teshm olduğu behrtildi. Öte yandan gûvenlik güçle- rince Adana'da yapılan ope- rasyonlarda yasadışı PKK örgütü üyesi olduğu bildirilen 9 kışi yakalandı. Türkiye, yasadışı terör ör- gütü PKK üyesi Ali Sapan ın Tûrkiye'ye iadesini Italya'dan istedi. Adalet Bakanbğı tara- fından haarlanan dosya, Dı- şişleri BakanhğTnça geçen hafta cuma gûnü İtalyan ma- kamlanna iletildi. .41i Sapan, Türkiye'de yasadışı terör ör- gütü tarafından kaçınldığı öne sürülen ttalyan turistlerin durumu ile ilgili bir basın top- lantısı düzenlemek amacıyla gittiği İtalya'da tutuklanmış daha sonra da serbest bırakıl- mıştı. Trafık 12can aldı • Kars'ın Digor ilçesinden Aralık ilçesine yaylacılan taşryankamyon uçuruma yuvarlandı, 12 kişi öldü, 6kişi yaralandı. KARS (Cumhuriyet) - Kars' ın Digor ilçesinde meydana gelen trafık kazasmda çoğun- luğu aynı aileden 12 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Kars'ın Digor ilçesi yayla- sından Iğdır'ın Aralık ilçesi Karahaalı köyüne yaylaalan götürmekte olan 14 FN 636 plakalı Arslan Doğan yöneti- mindeki kamyon freninın patlaması sonucu virajı ala- mayarak uçuruma yuvarlan- dı. Kaza sonucu büyük çoğun- luğu aynı aileden 12 kişi haya- tını kaybetti, 6 kişi de yaralan- dı. Kazada hayatını kaybe- denlerden lO'unun gûvenlik güçlerince öldürülen PKK militanı Ahmet Kesip'in aile- sinden olduklan öğrenildi. Kazada hayatını kaybeden- lerin isimleri şöyle: Hazal, Bahar, Ayşe, Hüse- yin, Nazik, Gülcan, Bedia, Hasan, Hanım, Asiye Kesip, Fatma Karapmar ile ibrahim Süvari. Kazada yaralananlar Kars ve Digor Devlet hastanelerin- de tedavi altına alındılar. Adana'nın Kozan ve Tarsus ilçelerinde meydana gelen tra- fık kazalannda ise SaHh Derin ve Kadir Gölbaş öldüler. An- kara Hasköy'de meydana ge- len trafık kazasında ise Sevgi Akkuş yaşamını yitirdi. Yetkililer, kazalann aşın hız, yanhş sollama, alkollü araç kullanma ve kurallara uymamama sonucu meydana geldiğini belirterek, sürûcüle- rin kurallara mutlaka uyması gerektiğjni vurguladılar. Uruguaylı Tupamarolar'm efsanevi önderi Türkiye'de Tîyatro yazarL, şair, gerillaMeri:Rosencof •Gerilla lideri Rosencof, ülkesinin tanınmış bir tiyatro yazan ve şairi. İlginç ve çarpıcı şeyler söylüyor. "Sevişirken devrimi düşünmem. Tiyatro yazarken tiyatroyu, şiir yazarken şiiri düşünürüm. Ama eserlerimde devrimci militan bir kişilik görürsünüz." ORAL ÇALIŞLAR Uruguaylı Tupamarolar. 1968"li yıllann efsanevi gerilla örgütüydü. Bu örgütün en ta- nınmış önderlerinden Mauricio Rosencof iki gündür Türkiye'- de. Mauricio ile 1990 yılında Hamburg'da tanışmıştık. 1973- 1985 yıllarını cezaevinde geçir- mişti. Tupamarolar, o yıllardan gü- nümüze hala ayakta kalan na- dir gerilla örgütlerinden. Mau- ricio da örgütün en önde gelen isimlerinden birisi olma özelli- ğini koruyor. Tupamarolar, şimdi gerilla savaşı vermiyorlar. Kendileri dışındaki 20'ye yakm örgütle oluşturduklan 'cephe' içinde si- yasi mücadele veriyorlar. Ama. marjinal bir mücadele değil bu. Tupamarolar'ın içinde yer aldı- ğj 'Frente Amplio' isimîi cephe, 1989 yılından beri Uruguay nü- fusunun yansından çoğunun yaşadığı Montevideo'da beledi- ye başkanlığını elinde bulundu- ruyor. 1989 seçimlerinde ülke çapında yüzde 21.23 oy alan cephe, Maurucio'nun söyledi- ğine göre önümüzdeki seçim- lerde iktidara aday. 1994 kasım ayında yapılacak seçimleri ge- rülalar kazanırsa ne olacak? Bunu Mauricio'ya sorduğu- muzda şu cevabı verdi: "Hükü- met olmak başka, iktidar olmak başka. İlkemizde generallerin iktidarda önemli ağırlığı var. Onlar, eğer cephe seçimleri ka- zanırsa iktidarı vermeyecekleri- ni sö>lü\orlar." Mauncio, "Eğer ordu müdahale ederse, biz de onların tarııyla ce> ap veririz" diyor. Uruguay ilginç bir ülke, Tupamarolar ilginç bir gerilla örgütü. Aslında Latin Amerika bizim pek anlayamayacağımız özelliklere sahip. Örneğin Fren- te Amplio, yani Tupamarolar'- ın içinde bulunduğu cephe, çok eski bir tarihe sahip. İçinde. milliyetçilerden Katoliklere, sosyalistlerden Protestanlara. yoırtsever generallerden komü- nistlere kadar çeşitli siyasi eği- limler bulunuyor. Bu cephe varken 1968'lerde Tupamaro- lar şehir gerillası olarak faaliyet Mauricio Rosencof şimdi İstanbul'da. Lfsane>i lider Lnıguaj ı \e dü^üncelerini aktardı. (Fotoğraf:HATİCE TUNCER) yürütüyorlar. 1973 yılında as- cephe olarak seçimlere katıh- hul kisjler tarafından öldürül- yor.keri darbe gerçekleştiriliyor. Tupamarolar ağır bir darbe yi- yorlar. 1985 yılında yoğun de- mokratik muhalefet yüzünden cunta geriliyor ve siyasi tutuk- lulan serbest bırakıyor. Tupa- marolar. siyasi mücadele ola- nağının doğduğunu görünce si- lahlı mücadele yerine siyasi mü- cadeleyı yeğliyorlar. Frente Amplio yeniden canlanıyor ve \ıllann deneyimi içinde siyasi Faili meçhul cinayetler Şimdi iktidara aday bir siyasi mücadele yürütüyorlar. Mauri- cio'nun dediğıne göre demok- ratik bir ortam içinde yaşıyor- lar. Bir yandan da üpkı bizde olduğu gibi faili meçhul cina- yetler işleniyor. Son üç ay için- de üç cephe üyesi kimliği meç- müş. Iktidarla, askeri darbe yan yana ve koyun koyuna. Bu yönüyle belH ölçülerde Tür- kiye'yi andırdığı söylenebilir. Ama, biryanıyla çok farklı. Sol hareket, Latin Amerika'da her zaman bir kitle temeline sahip olmuş. İşçi hareketi, sosyalist hareketın omurgasını oluştur- muş. Örneğin Brezilya gibi bü- yük bir ülkede şu anda iktidara en yakın güçlerden birisi Brezil- ya İşçi Partisi. Lula'nın önderli- ğindeki bu partinin en büyük destekçisi ve temeli işçiler. Bre- zilya İşçi Partisisosyahst bir ön- derliğe sahip. İçinde ise geniş bir cephe oluşmuş. İşçi Partisi, dini eğilimdekı militanlara ka- dar uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Benzer bir durum El-Sal- vador'da yaşaruyor. Orada da 'Farabundo Marti' isimli cephe iktidara yürüyor. Latin Ameri- ka bizden çok farklı. Değişik bir kültüre, karmaşık bir tarihe sahip. Bütün bu aykınlıklara rağmen Tupamarolar'm zengin tecrübelerinden yine de çıkan- lacak sonuçlar bulunabilir. Siyasi mücadele ve şiddet Siyasi mücadele ile şiddet arasında çabuk geçiş yapabili- yorlar. Mauricio ile konuşur- ken alışık olmadığımız bir es- neklik hissediliyor. Şöyle konu- şuyor: "Biz ancak zorunlu kaldığunızda şiddete başvurduk. Bunu da belli hedeflere yönele- rek yaptık. Özgürlük ve eşitlik için mücadele, sevgiyi içeren, in- sanı esas alan bir mücadele biçi- mi. Kendimizi savaşın içinde bu- lunca. zaman zaman bu işte bir yanlışlık mı %ar diye düşüıidüğü- müz oldu. Halkın benimsemeye- ceği hiç bir evlemi vapmamaya çalıştık. Örneğin hiç patlayKi madde kullanmadık. Patlayıcı- lan kontrol etmek zordur. Kilo- metrekareye 2250 kişinin düştü- ğü Monteviedo'da patlayıcı kul- lanmak birçok insanın ölümüne yol açabilirdi." Gerilla lideri Rosencof, ülke- sinin tanınmış bir tiyatro yazan ve şairi. İlginç ve çarpıcı şeyler söylüyor. "Sevişirkeo devrimi düşünmem. Tiyatro yazarken ti- yatroyu, şiir yazarken şiiri düşü- nürüm. Ama eserlerimde dev- rimci militan bir kişilik görürsü- nüz." NazımMa KübaMa Rosencof, Doğu Bloku'nda sosyalizmin yıkılışımn, oradaki yanlışlann eseri olduğuna ina- myor. "Sosyaüzm insanhğın ge- lece^dİT" derken gözleri parlı- yor. Naam Hikmet'le 1960 Küba karşılaşmasını keyifle an- latıyor. Nazım'ın ünlü hapisha- ne dizeleri "Paran varsa eğer, bana bir fanila bir de don al/ Tuttu bacağımın siyatik ağrısı/ Ve unutma ki dainıa. i>i şeyler düşünmek zorunda bir mahpu- sun kansı" dilinden düşmüyor. Türkiye'de insan haklan ko- nusunda incelemelerde buluna- cak olan tiyatrocu ve edebiyat- çılarla görüşmelerde buluna- cak. konferanslar verecek olan Tupamaro'lann efsanevi önde- ri Mauricio devrim için şunlan söylüyor: "Devrim bir aşktır. Ancak aşkla yapılırsa başarı ka- zamr.'" Aczmendi Tarikatı lideri Müslüm Gündüz Elazığ Ağır Ceza'da yargılandı 6 Kadın başbakanı onaylamıyoruz 9 ERGÜN AKSOY ELAZIĞ - Türkiye Cumhu- riyeti ve demokrasiye yönelik suçlamalanndan ötürü ağır ce- za mahkemesinde yargılanan Aczmendi tarikatı lideri Müs- lüm Gûndüz, "Demokrasi laikli- ğin gayrimeşnı çocuğudur" de- di. Bu ıki olgunun Türkiye'de tutmadığmı öne süren Gündüz, İslamiyet için canlannı vermeye hazır olduklannı söyledi. Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz'ün yargılan- masma Elazığ Ağır Ceza Mah- kemesi'nde dün devam edildi. Tutuksuz yargılanan Gündüz'- ün hazır bulunduğu duruşma- da, iddianameyi okuyan Sava Ömer Faruk Köksal, Elazığ'da faaliyet gösteren tarikatın lide- rinin Tempo dergisi ve Kanal6 televizyonunda yayımlanan "Cemalettin Kaplan h'areketini, Hizbuüah hareketini ve Tür- kiye'de demokrasiye, laikliğe karşı olan tüm hareketleri tasvip ediyonız. Biz laiklik düşmanı- yız, demokrasi düşmanıyu" içe- riğındekı konuşmalanndan do- layı TCK'nun 159 1. maddesi uyannca dava açıldığını vur- gulayarak Gündüz hakkmda 1-6 yıl arasında değişen hapis cezası istedi. Mahkemeye kendilerine öz- gü cübbeleri ve başlanndaki sanklanyla gelip ilginç bir gö- rüntü oluşturan Aczmendi tari- katı üyeleri, dün liderleri Müs- lüm Gündüz'ü yalnız bırakma- dılar. Tarikat üyelerinin arasın- da çocuklann da bulunması dikkati çekti. Ac2inendiler. sa- bahın erken saatlerinde Elazığ Adliyesi önünde toplanarak duruşma saatini beklediler. Ge- niş gûvenlik önlemlerinin alın- dığı duruşma 09.00'da başladı. Yüze yakın tarikat üyesinin de izlediği duruşmaya basın bü- Tarikat lideri Gündüz, "Demokrasi laikliğin gayrimeşnı çocuğudur" dedi.(Fotoğraf:AA) yük ilgi gösterdi. Çok sayıda radyo ve TV kuruluşu, Müslüm Gündüz'le röportaj yapmak için birbirleriyle yanştılar. İddianamenin okunmasın- dan sonra mahkeme heyeti. sanık Müslüm Gündüz'ün giy- silerinin kıyafet yasasına aykın olduğunu belirterek başındakı sanğı çıkarmasıru istedi. Sanık Gündüz buna karşı çıkarak, "Ben 9 yıldır evinden dışan çık- mayan bir insanım ve sürekli böyle giyiniyorum. Dışarı çıktı- ğun zaman da böyle giyiniyo- rum. Mazur görmenizi istiyoruz. Yoksa "ne ceza venrseniz verin' deyip çıkar gideriz, Setahiyeti- niz var, isterseniz hapishaneye de atabilirsiniz. Buna da hürmet gösteririz" dedi ve sanğını çı- karmayacağını belirtti. Sanığın avukatı Şuvai Alpay da müvekkilinin sürekli sank taktığını. çıkarmasının müm- kün olamayacağını vurguladı. Alpay, mahkeme heyetinın bu konuda anlayış göstermesini is- tedi. Duruşmaya verilen kısa ara- dan sonra sanığın salon dışına çıkanlması kararlaştınldı. Müslüm Gündüz ve tarikat üyelerinin dışan çıkmasından sonra duruşmaya devam edildi. Mahkeme heyeti Müslüm Gündüz'le ilgili Kanal6'da ya- yımlanan görüntünün video kasetinin, oluşturulacak bilirki- şi heyeti tarafından incelenme- sini, konuşmanın tam metninin tuianakla belirlenmesini karar- laştırarak duruşmayı 13 ekime erteledi. Duruşma öncesi gazetecile- rin sorulannı yanıtlayan Müs- lüm Gündüz. kalil olmadığını, sadece düşüncelerini açıkladığı- nı ve bu nedenle yargılandığmı söyledi. Gündüz şöyle konuştu: "İslam devleti kurulacak' "Eylemimiz İslamdır. Hürri- yeti, adaleti istemek bir Müslü- manın göroidir. Demokrasi ve laiklik ülkelere göre değişir. Bunlar, Amerika, Ingiltere, Av- rupa'ya göre şeyler. AUah yolun- da binlerce şehit vermiş bir hal- ka, "sızın dininiz yok. dini tanı- mayan bir devleüniz var' deniü- yor. Demokrasi laikliğin gayri- meşnı çocuğudur. Bu iki mef- hum Türki\e'de olnıadı, tut- madı. Demokrasi, bu halkın de- ğer yargüarına zıttır. Biz reaksi- von değil, aksiyonuz. Özgür or- tamda bir secim yapılsa bizim düşünce tarzımızı destekleyen yüzde 90'a yakın oy çıkar. İslam için yapılan en büyük cihat, nef- siyle yapılan cihattır. Biz de bu- nu yapıyoruz. İslamı getirmek için caıumızı vereceğiz." 2000 yılından önce Türkiye'- de İslami bir düzenin hakim olacağını savunan Gündüz, "2000 Olimpiyatlarfna İslamın zaferiyie gireceğiz. Anadolu top- raklarına tekrar hilafet hakim olacaktır" dedı. Müslüm Gündüz. Türkiye'- nin bir kadın başbakan tarafın- dan yönetilmesine karşı olduk- lannı ve bunu onaylamadıkla- nru da vurguladı. Türkiye Bilimler Akademisi kuruculan ilk toplantısını yaptı Biliııı Türkiye'de layık olduğu yerî alacak ORHANBÜRSALI Türkiye bilim hayatı hareketli günler yaşıyor. Bilimsel araşrjr- ma ve çalışmalara hız verilınesi ve bilimin Türkiye'de layık oldu- ğu yeri alabilmesi amacıyla ku- rulan Türkiye Bilimler Akade- misi, 10 biüm adamı^adının- dan oluşan kurucu heyeti belli olduktan sonra ilk toplantısını yapü. Aynca TÜBİTAK'ın ku- ruluş yasasmın değiştirilmesin- den sonra yönetim kurulu yeri- ne oluşturulan Bilim Kurulu'- nun üyeleri de belli oldu. Tosun Terzioğlu Bilim Kurulu Başkanı Başbakan, TÜBİTAK'ın de- ğişürilen kuruluş yasası gere- ğince oluşturulan Bilim Ku- rulu'nun üyelerini atadı. Baş- kanlığına, Matematik Profesö- rü Tosun Terzioğlu'nun getiril- diği Bilim Kurulu'nun diğer üyeleri şunlar: ODTÜ Fizik Bölümü'nden Prof. Dr. Ali Alpar, Gazı ünı- versitesi Eczaahk Fakükesi Dekanı Prof. Dr. Ningur Noya- nalpan, Boğaziçi Üniversitesi • TÜBİTAK Bilim Kurulu ilk toplantısını yaptı ve yasa gereği belirlenecek dört üyenin seçimini yapmak için, Türkiye BiÛmler Akademisi'nin kuruluşunu tamamlamasım bekleme karan aldı. Prof. Dr.ÇiğdemKağıtçıbaşı - TÜBA'nm yeni üyesi. Rektör Yardıması ve endüstri mühendisi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy, Hacettepe Fizik Bö- lümü'nden Prof. Dr. Dinçer Clkü, Güner Omay (Doç. Dr. emekli general), Ahmet Ali Ar- zan (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Gn.Md.Yr.(kimya yiiksek mühendisi), Hasan Su- başı (Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi), Cemil Arıkan (Doç. Dr., Roketsan eski Genel Müdürü. Barmek Holding Ge- nel Koordinatörü). TÜBİTAK Bilim Kurulu ilk toplantısını yaptı ve yasa gereği belirlenecek dört üyenin seçimi- ni yapmak için, Türkiye Bilim- ler Akademisi'nin kuruluşunu tamamlamasını bekleme karan aldı. Yasa, TÜBİTAK Bilim Kurulu üyelerinden en az dört üyenin, Türkiye Bilimler Aka- demisi'nin de üyesi olmasını öngörüyor. Türkiye Bilimler Akademisi toplandı Türkiye Bilimler Akademisi- nin (TÜBA) kurucu 10 üyesi Başbakan tarafından atandı. TÜBİTAK'ın önerdiği isim- ler üzerine Başbakan'ca atanan 10 kurucu üye şunlar: Prof. Dr. Yavuz Nutku (Bilkent Üniversi- tesi Matematik Bölümü), Prof. Dr. Ayhan Çavdar (Ankara Tıp Çocuk Hastahklan Böl.). Prof. Dr. Ufuk Esin (İstanbul Üni- versitesi Edebiyat Fak. Prehis- torya Böl.), Prof. Dr. Celal Şengör (İTÜ Genel Jeoloji}, Prof. Dr. Erdoğan Şuhubi (İTU Fen-Edebıyat Fak.), Prof. Dr. Engin Bermek (İÜ Tıp Fakülte- si Temel Bilimler Biyofızik), Prof. Dr. Metiıı Heper (Bilkent- Sosyal Bilimler), Prof. Dr. Çtğ- dem Kâğıtçıbaşı (Boğaziçi Psi- koloji), Prof. Dr. Murat Sertel (Boğaziçi Matematik), Prof. Dr. Burak Ennan (Boğaziçi- Kimya). TUBA'nın atanan 10 üyesi ilk toplantısından sonra, kuru- luşunu tamamlaması için 10 as- li üye daha belirlemesi bekleni- yor. Böylece üye sayısı 20"ye çıkacak olan TÜBA, genel ku- nılunu oluşturacak sayıya ula- şacak. Genel kunıl ilk toplantı- smda, kurumun organlan olan Akademi Konseyi'ni belirleye- cek ve akademi başkanını seçe- cek. TÜBA'ya asli üye, şeref üyesi ve asosye üye olunabili- yor ve akademinin toplam asli üye sayısı, aktif görevde bulu- nan toplam üniversite profesör- leri sayısının yüzde 2'sini geçe- miyor. TÜBA'ya asli üye olmanın koşullan arasında, "ulusal ve uluslararası saygın kuruluşlardan ödül veya ma- dalya almış olmak, kendi adıyla amlan keşif, icat, teori ve mo- dellere sahip olmak. ve/veya klasik kitaplara ve derleme ma- kalelere geçmiş olmak, ulusla- rarası bilim atıflan katalogla- nnda genel kabul görmüş yûksek sayıda atıf almış ol- mak" var. Asosye üye, asli üye olmaya aday yetenekli genç bi- lim adamlanndan seçiliyor. Çiller'in Almanya gezisinin ardından Çetik güJüşUileycR MUSTAFA BALBAY ANKARA- Yüzüne yerleş- tirdiği tebessüm Başbakan Tansu Çiller'e yeni bir unvan kazandırdı: Çelik gülüşlü leydi. Çıller. üç günlük Bonn ve Berlin gezisi boyunca. konuş- tuğu Alman yöneticileriyle, Türk heyeti temsilcileriyle hep aynı tebessümü kullandı. İlk gün yeşil, sonra kırmızı. son gün de sıyah renkleri tercih eden Başbakan, "Modern bir kadın' ımajı çizdi. Almanlara Türk kadınını anlatmak için bundan daha güzel fırsat bulunamazdı. Türk kadınlannı 'kara çarşaf- lar içinde, erkeğin dört adım gerisinde' tamyan Almanlara, iyi bir gösteri oldu Çiller'in ge- zisi. Almanlann Türk kadınla- nnı böyle tanıması Türklerin de çok içine işlemiş olmalı ki, Solingen faciasında çocuklan- m kaybeden Mevlüde Genç, Çiller'e sanbp bağırdı: u Hele sen başbakan oldun, buralara gekiin ya. Abnanlar seni gördü ya, ölsem gam ye- mem. Tüm acüarunı umıttur- dun bana.15 Almanlar Çiller'in İngilizce- sini de beğendiler. Bir Alman gazeteci, "İyi bir Amerikan başbakanı yetiştirmişsiniz" di- ye takıldı Türk gazetecilerine. Çiller'in gezi boyunca, gaze- tecilerin sorulanna verdiği ya- nıtlar, Alman yöneticilerle gö- rüşürken takındığı tutum, bi- raz Özal'ı anımsatıyordu. Kohle. "Bizim size ihtiyacunız varsa, sizin de bize var. Dünya banşı için Amerika ve Alman- ya'nın yanı sıra Tûrkiye'ye de ihtiyaç var" dedi. Alman gazetecilerin insan haklanyla ilgili sorulannı ya- nıtlarken savunmaya girmek yerine " Avmpa'nın gobeğinde Bosna Hersek yaşanırken Tûr- kiye'ye insan haklan sorusu so- rulamaz" karşılığını verdi. Sonuç olarak Almanya'da Türkiye imajını iyileştirme yö- nünde olumlu bir adım oldu Çiller'in gezisi. Peki, iki ülke arasındaki çö- züm bekleyen konular? Elde edilen somut bir şey yok. Sadece. olumlu bir baş- langıç kabul edilebilecek adunlar var. Çifte vatandaşhk konusun- da, Türk heyetinin önüne Al- man anayasası kondu. Anaya- sa çifte vatandaşhğa engeîdi. Kendi anayasasmda değiştiril- mesi gereken pek çok madde olduğunu kabul eden, ancak başaramayan bir Türkiye'nin Almanlardan bunu hemen is- temesi de herhalde zordu. Al- manlar bu konuda çalışacak. bir çıkış yolu arayacaklar. Orada Türk işçilerinin yakın- malanndan görüldü ki, bu ko- nuda Türkiye'deki yasalarda da değjşiklik yapılmamış. PKK konusunda Almanlar, 'açık, seçik' konuştular •Almanya'da PKK tabelası asılı bir bina yok. Bazı dernek- lerde PKK sempatizanlan ola- bilir, ama belge bulmakta güç- lük çekiyoruz." Bunun anlamı şu: "PKK Almanya'da faaliyet- lerini sürdürecek." Ancak Kohl'ün. "bir heyet oluşturalım. bu konuda ne yapı- labilir saptasın" önensi, bir iyi- niyet girişimi olarak değerlen- dirilebilir. Almanlar, Ceraalettin Kap- lan konusunda da benzer bir savunmada bulundular. Köln savasımn açtığı soruştumna ne getirir bilınmez, ama orta vadede, Kaplap da Almanya'- dakı 'Federal İslam Cumhuri- • Alman gazetecilerin insan haklanyla ilgili sorulannı yanıtlarken savunmaya girmek yerine " Avrupa'nın gobeğinde Bosna Hersek yaşanırken Tûr- kiye'ye insan haklan sorusu sorulamaz" karşılığını verdi. yeti'nde liderliğini sürdürecek. Orta Asya'ya gelince? Uluslararası ilişkilerde, 'dost ülke, düşman ülke' duy- gusallığı değil, "Karşılıklı çı- karlar çerçevesinde ilişkilerin iyi ya da kötü olduğu ülke v ardff" ilkesi bir kez daha gün- deme geliyor. Almanlann Kazakistan'da bir milyon vatandaşı var^ Almanya onlan Kazakis- tan'da tutmak istiyor. Bu konuda işbirliği yapı- labilecek ideal ülkelerin başı- nda da Türkiye geliyor. Türki- ye ile işbirliği, Ruslann bölge- de tek başına etkinliğıni kı- rmada da işe yarayacak. Almanlar böyle düşünüyor. Bu çerçevede Kazakistan'- da tam 70 projenin birlikte uygulanması konusunda ilke birliğ^ne vanldı. Ekim ayı başında iki ülke- nin ekonomik heyetleri bir araya gelecek. Çiller, Almanya'da 'İyi bir Türkiye' vitrini sundu. Türki- ye, 'Artık askeri darbelerin ol- mayacağı', 'Dünya banşı için mutlaka devrede olması gere- ken', 'Yabancı yannmlann devlet garantisiyle gercekleşe- bileceği", 'demokrasisini yerleş- tirmiş' bir ülke. Almanlar bu vitrini seyretti- ler, ama inandılar mı bilmiyo- ruz. HEP ATATÜRKTO YANINDA Salih Bozok-Cemil S. Bozok 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaytnları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul SOYLEV (BELGELERBOLUMÜ: CELT3) HıfzıV.VeUdedeoğlu 3. bası30.000(KDV içinde) Çağdaş Yoyınlan Türkocağı Cad. 19-4! Cağaloğlu-İstanbul Ödemefi gönderilmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle