Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24EYLÜL1993CUMA
HABERLER
Askeri araç
mayına
çarpti:
9şefdt
Haber Merkezi- Mardin'in
Savur ilçesinde askeri araç,
PKK militanlannca yola dö-
şenen mayına çarpü. Patla-
mada bir astsubay. 8 er şehit
oldu. Hakkâri, Şırnak, Mar-
din ve Bingöl'de gûvenlik
kuvvetlerince gerçekleştirilen
operasyonlarda 24 PKK mili-
tanı öldürüldü. Çaüşmalarda,
biri korucu 3 gûvenlik görevli-
si de şehit oldu.
Dün sabah saat 05.00 sıra-
lannda askeri bir araç, Sa-
vur'un Ballıca köyü yakınla-
nnda, PKK militanlan tara-
fından yola döşenen mayına
çarptı. Meydana gelen patla-
mada, araçta bulunan Astsu-
bay Muhterem Yıhnaz; erler
tsmail Coşkun, Yûdınm Kes-
kin, Tanu Turhan, Yddınm
Yılmaz, Zeki Özbek, Efrahim
Çabalar, Selim Akan ve Ah-
met Aydoğan şehit oldu. Olay-
la ilgiÛ olarak bölgede operas-
yonîann başlatıldığı bildirildi.
24 PKKMı öldürüldü
Olaganüstü Hal Bölge Vali-
liği'nden yapılan açıklamaya
göre Hakkâri'nin Çukurca il-
çesi serbest bölgesindeki sınır
bölüğüne silahÜ baskın dü-
zenlemek isteyen 9. Şımak'ın
Silopi ilçesi Aktepe ve Ihcalar
sınır bölgesine eylem yapmak
için sızan 8A
yine Şımak mer-
keze bağlı Üçkiraz mevkiinde
4, Mardin'in Dargeçit ilçesi
Altınoluk köyüne roketatar
ve uzun namlulu silahlarla
saldında bulunan 2 ve Bin-
göl'ün kırsal alanında 1 ol-
mak üzere toplam 24 PKK'lı
militan çaüşmalarda öldürül-
dü.
Çatışmalarda biri korucu
3 gûvenlik görevlisi şehit oldu.
Açıklamada aynca, PKK ör-
gütünden "pişnıanlık yasasT-
ndan yararlanmak amacıyla
kaçan 2 militanın el bombala-
nyla birlikte Siirt'in Baykan
ilçesinde gûvenlik güçlerine
teshm olduğu behrtildi.
Öte yandan gûvenlik güçle-
rince Adana'da yapılan ope-
rasyonlarda yasadışı PKK
örgütü üyesi olduğu bildirilen
9 kışi yakalandı.
Türkiye, yasadışı terör ör-
gütü PKK üyesi Ali Sapan ın
Tûrkiye'ye iadesini Italya'dan
istedi. Adalet Bakanbğı tara-
fından haarlanan dosya, Dı-
şişleri BakanhğTnça geçen
hafta cuma gûnü İtalyan ma-
kamlanna iletildi. .41i Sapan,
Türkiye'de yasadışı terör ör-
gütü tarafından kaçınldığı
öne sürülen ttalyan turistlerin
durumu ile ilgili bir basın top-
lantısı düzenlemek amacıyla
gittiği İtalya'da tutuklanmış
daha sonra da serbest bırakıl-
mıştı.
Trafık
12can
aldı
• Kars'ın Digor
ilçesinden Aralık
ilçesine yaylacılan
taşryankamyon
uçuruma yuvarlandı,
12 kişi öldü, 6kişi
yaralandı.
KARS (Cumhuriyet) - Kars'
ın Digor ilçesinde meydana
gelen trafık kazasmda çoğun-
luğu aynı aileden 12 kişi öldü,
6 kişi yaralandı.
Kars'ın Digor ilçesi yayla-
sından Iğdır'ın Aralık ilçesi
Karahaalı köyüne yaylaalan
götürmekte olan 14 FN 636
plakalı Arslan Doğan yöneti-
mindeki kamyon freninın
patlaması sonucu virajı ala-
mayarak uçuruma yuvarlan-
dı.
Kaza sonucu büyük çoğun-
luğu aynı aileden 12 kişi haya-
tını kaybetti, 6 kişi de yaralan-
dı. Kazada hayatını kaybe-
denlerden lO'unun gûvenlik
güçlerince öldürülen PKK
militanı Ahmet Kesip'in aile-
sinden olduklan öğrenildi.
Kazada hayatını kaybeden-
lerin isimleri şöyle:
Hazal, Bahar, Ayşe, Hüse-
yin, Nazik, Gülcan, Bedia,
Hasan, Hanım, Asiye Kesip,
Fatma Karapmar ile ibrahim
Süvari.
Kazada yaralananlar Kars
ve Digor Devlet hastanelerin-
de tedavi altına alındılar.
Adana'nın Kozan ve Tarsus
ilçelerinde meydana gelen tra-
fık kazalannda ise SaHh Derin
ve Kadir Gölbaş öldüler. An-
kara Hasköy'de meydana ge-
len trafık kazasında ise Sevgi
Akkuş yaşamını yitirdi.
Yetkililer, kazalann aşın
hız, yanhş sollama, alkollü
araç kullanma ve kurallara
uymamama sonucu meydana
geldiğini belirterek, sürûcüle-
rin kurallara mutlaka uyması
gerektiğjni vurguladılar.
Uruguaylı Tupamarolar'm efsanevi önderi Türkiye'de
Tîyatro yazarL, şair, gerillaMeri:Rosencof
•Gerilla lideri Rosencof, ülkesinin
tanınmış bir tiyatro yazan ve şairi. İlginç ve
çarpıcı şeyler söylüyor. "Sevişirken devrimi
düşünmem. Tiyatro yazarken tiyatroyu, şiir
yazarken şiiri düşünürüm. Ama eserlerimde
devrimci militan bir kişilik görürsünüz."
ORAL ÇALIŞLAR
Uruguaylı Tupamarolar.
1968"li yıllann efsanevi gerilla
örgütüydü. Bu örgütün en ta-
nınmış önderlerinden Mauricio
Rosencof iki gündür Türkiye'-
de. Mauricio ile 1990 yılında
Hamburg'da tanışmıştık. 1973-
1985 yıllarını cezaevinde geçir-
mişti.
Tupamarolar, o yıllardan gü-
nümüze hala ayakta kalan na-
dir gerilla örgütlerinden. Mau-
ricio da örgütün en önde gelen
isimlerinden birisi olma özelli-
ğini koruyor.
Tupamarolar, şimdi gerilla
savaşı vermiyorlar. Kendileri
dışındaki 20'ye yakm örgütle
oluşturduklan 'cephe' içinde si-
yasi mücadele veriyorlar. Ama.
marjinal bir mücadele değil bu.
Tupamarolar'ın içinde yer aldı-
ğj 'Frente Amplio' isimîi cephe,
1989 yılından beri Uruguay nü-
fusunun yansından çoğunun
yaşadığı Montevideo'da beledi-
ye başkanlığını elinde bulundu-
ruyor. 1989 seçimlerinde ülke
çapında yüzde 21.23 oy alan
cephe, Maurucio'nun söyledi-
ğine göre önümüzdeki seçim-
lerde iktidara aday. 1994 kasım
ayında yapılacak seçimleri ge-
rülalar kazanırsa ne olacak?
Bunu Mauricio'ya sorduğu-
muzda şu cevabı verdi: "Hükü-
met olmak başka, iktidar olmak
başka. İlkemizde generallerin
iktidarda önemli ağırlığı var.
Onlar, eğer cephe seçimleri ka-
zanırsa iktidarı vermeyecekleri-
ni sö>lü\orlar." Mauncio,
"Eğer ordu müdahale ederse, biz
de onların tarııyla ce> ap veririz"
diyor. Uruguay ilginç bir ülke,
Tupamarolar ilginç bir gerilla
örgütü. Aslında Latin Amerika
bizim pek anlayamayacağımız
özelliklere sahip. Örneğin Fren-
te Amplio, yani Tupamarolar'-
ın içinde bulunduğu cephe, çok
eski bir tarihe sahip. İçinde.
milliyetçilerden Katoliklere,
sosyalistlerden Protestanlara.
yoırtsever generallerden komü-
nistlere kadar çeşitli siyasi eği-
limler bulunuyor. Bu cephe
varken 1968'lerde Tupamaro-
lar şehir gerillası olarak faaliyet
Mauricio Rosencof şimdi İstanbul'da. Lfsane>i lider Lnıguaj ı \e dü^üncelerini aktardı.
(Fotoğraf:HATİCE TUNCER)
yürütüyorlar. 1973 yılında as- cephe olarak seçimlere katıh- hul kisjler tarafından öldürül-
yor.keri darbe gerçekleştiriliyor.
Tupamarolar ağır bir darbe yi-
yorlar. 1985 yılında yoğun de-
mokratik muhalefet yüzünden
cunta geriliyor ve siyasi tutuk-
lulan serbest bırakıyor. Tupa-
marolar. siyasi mücadele ola-
nağının doğduğunu görünce si-
lahlı mücadele yerine siyasi mü-
cadeleyı yeğliyorlar. Frente
Amplio yeniden canlanıyor ve
\ıllann deneyimi içinde siyasi
Faili meçhul cinayetler
Şimdi iktidara aday bir siyasi
mücadele yürütüyorlar. Mauri-
cio'nun dediğıne göre demok-
ratik bir ortam içinde yaşıyor-
lar. Bir yandan da üpkı bizde
olduğu gibi faili meçhul cina-
yetler işleniyor. Son üç ay için-
de üç cephe üyesi kimliği meç-
müş. Iktidarla, askeri darbe
yan yana ve koyun koyuna. Bu
yönüyle belH ölçülerde Tür-
kiye'yi andırdığı söylenebilir.
Ama, biryanıyla çok farklı. Sol
hareket, Latin Amerika'da her
zaman bir kitle temeline sahip
olmuş. İşçi hareketi, sosyalist
hareketın omurgasını oluştur-
muş. Örneğin Brezilya gibi bü-
yük bir ülkede şu anda iktidara
en yakın güçlerden birisi Brezil-
ya İşçi Partisi. Lula'nın önderli-
ğindeki bu partinin en büyük
destekçisi ve temeli işçiler. Bre-
zilya İşçi Partisisosyahst bir ön-
derliğe sahip. İçinde ise geniş
bir cephe oluşmuş. İşçi Partisi,
dini eğilimdekı militanlara ka-
dar uzanan geniş bir yelpazeye
sahip. Benzer bir durum El-Sal-
vador'da yaşaruyor. Orada da
'Farabundo Marti' isimli cephe
iktidara yürüyor. Latin Ameri-
ka bizden çok farklı. Değişik
bir kültüre, karmaşık bir tarihe
sahip. Bütün bu aykınlıklara
rağmen Tupamarolar'm zengin
tecrübelerinden yine de çıkan-
lacak sonuçlar bulunabilir.
Siyasi mücadele ve şiddet
Siyasi mücadele ile şiddet
arasında çabuk geçiş yapabili-
yorlar. Mauricio ile konuşur-
ken alışık olmadığımız bir es-
neklik hissediliyor. Şöyle konu-
şuyor: "Biz ancak zorunlu
kaldığunızda şiddete başvurduk.
Bunu da belli hedeflere yönele-
rek yaptık. Özgürlük ve eşitlik
için mücadele, sevgiyi içeren, in-
sanı esas alan bir mücadele biçi-
mi. Kendimizi savaşın içinde bu-
lunca. zaman zaman bu işte bir
yanlışlık mı %ar diye düşüıidüğü-
müz oldu. Halkın benimsemeye-
ceği hiç bir evlemi vapmamaya
çalıştık. Örneğin hiç patlayKi
madde kullanmadık. Patlayıcı-
lan kontrol etmek zordur. Kilo-
metrekareye 2250 kişinin düştü-
ğü Monteviedo'da patlayıcı kul-
lanmak birçok insanın ölümüne
yol açabilirdi."
Gerilla lideri Rosencof, ülke-
sinin tanınmış bir tiyatro yazan
ve şairi. İlginç ve çarpıcı şeyler
söylüyor. "Sevişirkeo devrimi
düşünmem. Tiyatro yazarken ti-
yatroyu, şiir yazarken şiiri düşü-
nürüm. Ama eserlerimde dev-
rimci militan bir kişilik görürsü-
nüz."
NazımMa KübaMa
Rosencof, Doğu Bloku'nda
sosyalizmin yıkılışımn, oradaki
yanlışlann eseri olduğuna ina-
myor. "Sosyaüzm insanhğın ge-
lece^dİT" derken gözleri parlı-
yor. Naam Hikmet'le 1960
Küba karşılaşmasını keyifle an-
latıyor. Nazım'ın ünlü hapisha-
ne dizeleri "Paran varsa eğer,
bana bir fanila bir de don al/
Tuttu bacağımın siyatik ağrısı/
Ve unutma ki dainıa. i>i şeyler
düşünmek zorunda bir mahpu-
sun kansı" dilinden düşmüyor.
Türkiye'de insan haklan ko-
nusunda incelemelerde buluna-
cak olan tiyatrocu ve edebiyat-
çılarla görüşmelerde buluna-
cak. konferanslar verecek olan
Tupamaro'lann efsanevi önde-
ri Mauricio devrim için şunlan
söylüyor: "Devrim bir aşktır.
Ancak aşkla yapılırsa başarı ka-
zamr.'"
Aczmendi Tarikatı lideri Müslüm Gündüz Elazığ Ağır Ceza'da yargılandı
6
Kadın başbakanı onaylamıyoruz
9
ERGÜN AKSOY
ELAZIĞ - Türkiye Cumhu-
riyeti ve demokrasiye yönelik
suçlamalanndan ötürü ağır ce-
za mahkemesinde yargılanan
Aczmendi tarikatı lideri Müs-
lüm Gûndüz, "Demokrasi laikli-
ğin gayrimeşnı çocuğudur" de-
di. Bu ıki olgunun Türkiye'de
tutmadığmı öne süren Gündüz,
İslamiyet için canlannı vermeye
hazır olduklannı söyledi.
Aczmendi tarikatı lideri
Müslüm Gündüz'ün yargılan-
masma Elazığ Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde dün devam edildi.
Tutuksuz yargılanan Gündüz'-
ün hazır bulunduğu duruşma-
da, iddianameyi okuyan Sava
Ömer Faruk Köksal, Elazığ'da
faaliyet gösteren tarikatın lide-
rinin Tempo dergisi ve Kanal6
televizyonunda yayımlanan
"Cemalettin Kaplan h'areketini,
Hizbuüah hareketini ve Tür-
kiye'de demokrasiye, laikliğe
karşı olan tüm hareketleri tasvip
ediyonız. Biz laiklik düşmanı-
yız, demokrasi düşmanıyu" içe-
riğındekı konuşmalanndan do-
layı TCK'nun 159 1. maddesi
uyannca dava açıldığını vur-
gulayarak Gündüz hakkmda
1-6 yıl arasında değişen hapis
cezası istedi.
Mahkemeye kendilerine öz-
gü cübbeleri ve başlanndaki
sanklanyla gelip ilginç bir gö-
rüntü oluşturan Aczmendi tari-
katı üyeleri, dün liderleri Müs-
lüm Gündüz'ü yalnız bırakma-
dılar. Tarikat üyelerinin arasın-
da çocuklann da bulunması
dikkati çekti. Ac2inendiler. sa-
bahın erken saatlerinde Elazığ
Adliyesi önünde toplanarak
duruşma saatini beklediler. Ge-
niş gûvenlik önlemlerinin alın-
dığı duruşma 09.00'da başladı.
Yüze yakın tarikat üyesinin de
izlediği duruşmaya basın bü-
Tarikat lideri Gündüz, "Demokrasi laikliğin gayrimeşnı çocuğudur" dedi.(Fotoğraf:AA)
yük ilgi gösterdi. Çok sayıda
radyo ve TV kuruluşu, Müslüm
Gündüz'le röportaj yapmak
için birbirleriyle yanştılar.
İddianamenin okunmasın-
dan sonra mahkeme heyeti.
sanık Müslüm Gündüz'ün giy-
silerinin kıyafet yasasına aykın
olduğunu belirterek başındakı
sanğı çıkarmasıru istedi. Sanık
Gündüz buna karşı çıkarak,
"Ben 9 yıldır evinden dışan çık-
mayan bir insanım ve sürekli
böyle giyiniyorum. Dışarı çıktı-
ğun zaman da böyle giyiniyo-
rum. Mazur görmenizi istiyoruz.
Yoksa "ne ceza venrseniz verin'
deyip çıkar gideriz, Setahiyeti-
niz var, isterseniz hapishaneye
de atabilirsiniz. Buna da hürmet
gösteririz" dedi ve sanğını çı-
karmayacağını belirtti.
Sanığın avukatı Şuvai Alpay
da müvekkilinin sürekli sank
taktığını. çıkarmasının müm-
kün olamayacağını vurguladı.
Alpay, mahkeme heyetinın bu
konuda anlayış göstermesini is-
tedi.
Duruşmaya verilen kısa ara-
dan sonra sanığın salon dışına
çıkanlması kararlaştınldı.
Müslüm Gündüz ve tarikat
üyelerinin dışan çıkmasından
sonra duruşmaya devam edildi.
Mahkeme heyeti Müslüm
Gündüz'le ilgili Kanal6'da ya-
yımlanan görüntünün video
kasetinin, oluşturulacak bilirki-
şi heyeti tarafından incelenme-
sini, konuşmanın tam metninin
tuianakla belirlenmesini karar-
laştırarak duruşmayı 13 ekime
erteledi.
Duruşma öncesi gazetecile-
rin sorulannı yanıtlayan Müs-
lüm Gündüz. kalil olmadığını,
sadece düşüncelerini açıkladığı-
nı ve bu nedenle yargılandığmı
söyledi. Gündüz şöyle konuştu:
"İslam devleti kurulacak'
"Eylemimiz İslamdır. Hürri-
yeti, adaleti istemek bir Müslü-
manın göroidir. Demokrasi ve
laiklik ülkelere göre değişir.
Bunlar, Amerika, Ingiltere, Av-
rupa'ya göre şeyler. AUah yolun-
da binlerce şehit vermiş bir hal-
ka, "sızın dininiz yok. dini tanı-
mayan bir devleüniz var' deniü-
yor.
Demokrasi laikliğin gayri-
meşnı çocuğudur. Bu iki mef-
hum Türki\e'de olnıadı, tut-
madı. Demokrasi, bu halkın de-
ğer yargüarına zıttır. Biz reaksi-
von değil, aksiyonuz. Özgür or-
tamda bir secim yapılsa bizim
düşünce tarzımızı destekleyen
yüzde 90'a yakın oy çıkar. İslam
için yapılan en büyük cihat, nef-
siyle yapılan cihattır. Biz de bu-
nu yapıyoruz. İslamı getirmek
için caıumızı vereceğiz."
2000 yılından önce Türkiye'-
de İslami bir düzenin hakim
olacağını savunan Gündüz,
"2000 Olimpiyatlarfna İslamın
zaferiyie gireceğiz. Anadolu top-
raklarına tekrar hilafet hakim
olacaktır" dedı.
Müslüm Gündüz. Türkiye'-
nin bir kadın başbakan tarafın-
dan yönetilmesine karşı olduk-
lannı ve bunu onaylamadıkla-
nru da vurguladı.
Türkiye Bilimler Akademisi kuruculan ilk toplantısını yaptı
Biliııı Türkiye'de layık olduğu yerî alacak
ORHANBÜRSALI
Türkiye bilim hayatı hareketli
günler yaşıyor. Bilimsel araşrjr-
ma ve çalışmalara hız verilınesi
ve bilimin Türkiye'de layık oldu-
ğu yeri alabilmesi amacıyla ku-
rulan Türkiye Bilimler Akade-
misi, 10 biüm adamı^adının-
dan oluşan kurucu heyeti belli
olduktan sonra ilk toplantısını
yapü. Aynca TÜBİTAK'ın ku-
ruluş yasasmın değiştirilmesin-
den sonra yönetim kurulu yeri-
ne oluşturulan Bilim Kurulu'-
nun üyeleri de belli oldu.
Tosun Terzioğlu Bilim
Kurulu Başkanı
Başbakan, TÜBİTAK'ın de-
ğişürilen kuruluş yasası gere-
ğince oluşturulan Bilim Ku-
rulu'nun üyelerini atadı. Baş-
kanlığına, Matematik Profesö-
rü Tosun Terzioğlu'nun getiril-
diği Bilim Kurulu'nun diğer
üyeleri şunlar:
ODTÜ Fizik Bölümü'nden
Prof. Dr. Ali Alpar, Gazı ünı-
versitesi Eczaahk Fakükesi
Dekanı Prof. Dr. Ningur Noya-
nalpan, Boğaziçi Üniversitesi
• TÜBİTAK Bilim
Kurulu ilk toplantısını
yaptı ve yasa gereği
belirlenecek dört üyenin
seçimini yapmak için,
Türkiye BiÛmler
Akademisi'nin
kuruluşunu
tamamlamasım bekleme
karan aldı.
Prof. Dr.ÇiğdemKağıtçıbaşı - TÜBA'nm yeni üyesi.
Rektör Yardıması ve endüstri
mühendisi Prof. Dr. Gündüz
Ulusoy, Hacettepe Fizik Bö-
lümü'nden Prof. Dr. Dinçer
Clkü, Güner Omay (Doç. Dr.
emekli general), Ahmet Ali Ar-
zan (Türkiye Sınai Kalkınma
Bankası Gn.Md.Yr.(kimya
yiiksek mühendisi), Hasan Su-
başı (Koç Holding Yönetim
Kurulu üyesi), Cemil Arıkan
(Doç. Dr., Roketsan eski Genel
Müdürü. Barmek Holding Ge-
nel Koordinatörü).
TÜBİTAK Bilim Kurulu ilk
toplantısını yaptı ve yasa gereği
belirlenecek dört üyenin seçimi-
ni yapmak için, Türkiye Bilim-
ler Akademisi'nin kuruluşunu
tamamlamasını bekleme karan
aldı. Yasa, TÜBİTAK Bilim
Kurulu üyelerinden en az dört
üyenin, Türkiye Bilimler Aka-
demisi'nin de üyesi olmasını
öngörüyor.
Türkiye Bilimler
Akademisi toplandı
Türkiye Bilimler Akademisi-
nin (TÜBA) kurucu 10 üyesi
Başbakan tarafından atandı.
TÜBİTAK'ın önerdiği isim-
ler üzerine Başbakan'ca atanan
10 kurucu üye şunlar: Prof. Dr.
Yavuz Nutku (Bilkent Üniversi-
tesi Matematik Bölümü), Prof.
Dr. Ayhan Çavdar (Ankara Tıp
Çocuk Hastahklan Böl.). Prof.
Dr. Ufuk Esin (İstanbul Üni-
versitesi Edebiyat Fak. Prehis-
torya Böl.), Prof. Dr. Celal
Şengör (İTÜ Genel Jeoloji},
Prof. Dr. Erdoğan Şuhubi (İTU
Fen-Edebıyat Fak.), Prof. Dr.
Engin Bermek (İÜ Tıp Fakülte-
si Temel Bilimler Biyofızik),
Prof. Dr. Metiıı Heper (Bilkent-
Sosyal Bilimler), Prof. Dr. Çtğ-
dem Kâğıtçıbaşı (Boğaziçi Psi-
koloji), Prof. Dr. Murat Sertel
(Boğaziçi Matematik), Prof.
Dr. Burak Ennan (Boğaziçi-
Kimya).
TUBA'nın atanan 10 üyesi
ilk toplantısından sonra, kuru-
luşunu tamamlaması için 10 as-
li üye daha belirlemesi bekleni-
yor. Böylece üye sayısı 20"ye
çıkacak olan TÜBA, genel ku-
nılunu oluşturacak sayıya ula-
şacak. Genel kunıl ilk toplantı-
smda, kurumun organlan olan
Akademi Konseyi'ni belirleye-
cek ve akademi başkanını seçe-
cek. TÜBA'ya asli üye, şeref
üyesi ve asosye üye olunabili-
yor ve akademinin toplam asli
üye sayısı, aktif görevde bulu-
nan toplam üniversite profesör-
leri sayısının yüzde 2'sini geçe-
miyor. TÜBA'ya asli üye
olmanın koşullan arasında,
"ulusal ve uluslararası saygın
kuruluşlardan ödül veya ma-
dalya almış olmak, kendi adıyla
amlan keşif, icat, teori ve mo-
dellere sahip olmak. ve/veya
klasik kitaplara ve derleme ma-
kalelere geçmiş olmak, ulusla-
rarası bilim atıflan katalogla-
nnda genel kabul görmüş
yûksek sayıda atıf almış ol-
mak" var. Asosye üye, asli üye
olmaya aday yetenekli genç bi-
lim adamlanndan seçiliyor.
Çiller'in Almanya
gezisinin ardından
Çetik güJüşUileycR
MUSTAFA BALBAY
ANKARA- Yüzüne yerleş-
tirdiği tebessüm Başbakan
Tansu Çiller'e yeni bir unvan
kazandırdı:
Çelik gülüşlü leydi.
Çıller. üç günlük Bonn ve
Berlin gezisi boyunca. konuş-
tuğu Alman yöneticileriyle,
Türk heyeti temsilcileriyle hep
aynı tebessümü kullandı. İlk
gün yeşil, sonra kırmızı. son
gün de sıyah renkleri tercih
eden Başbakan, "Modern bir
kadın' ımajı çizdi.
Almanlara Türk kadınını
anlatmak için bundan daha
güzel fırsat bulunamazdı.
Türk kadınlannı 'kara çarşaf-
lar içinde, erkeğin dört adım
gerisinde' tamyan Almanlara,
iyi bir gösteri oldu Çiller'in ge-
zisi.
Almanlann Türk kadınla-
nnı böyle tanıması Türklerin
de çok içine işlemiş olmalı ki,
Solingen faciasında çocuklan-
m kaybeden Mevlüde Genç,
Çiller'e sanbp bağırdı:
u
Hele sen başbakan oldun,
buralara gekiin ya. Abnanlar
seni gördü ya, ölsem gam ye-
mem. Tüm acüarunı umıttur-
dun bana.15
Almanlar Çiller'in İngilizce-
sini de beğendiler. Bir Alman
gazeteci, "İyi bir Amerikan
başbakanı yetiştirmişsiniz" di-
ye takıldı Türk gazetecilerine.
Çiller'in gezi boyunca, gaze-
tecilerin sorulanna verdiği ya-
nıtlar, Alman yöneticilerle gö-
rüşürken takındığı tutum, bi-
raz Özal'ı anımsatıyordu.
Kohle. "Bizim size ihtiyacunız
varsa, sizin de bize var. Dünya
banşı için Amerika ve Alman-
ya'nın yanı sıra Tûrkiye'ye de
ihtiyaç var" dedi.
Alman gazetecilerin insan
haklanyla ilgili sorulannı ya-
nıtlarken savunmaya girmek
yerine " Avmpa'nın gobeğinde
Bosna Hersek yaşanırken Tûr-
kiye'ye insan haklan sorusu so-
rulamaz" karşılığını verdi.
Sonuç olarak Almanya'da
Türkiye imajını iyileştirme yö-
nünde olumlu bir adım oldu
Çiller'in gezisi.
Peki, iki ülke arasındaki çö-
züm bekleyen konular?
Elde edilen somut bir şey
yok. Sadece. olumlu bir baş-
langıç kabul edilebilecek
adunlar var.
Çifte vatandaşhk konusun-
da, Türk heyetinin önüne Al-
man anayasası kondu. Anaya-
sa çifte vatandaşhğa engeîdi.
Kendi anayasasmda değiştiril-
mesi gereken pek çok madde
olduğunu kabul eden, ancak
başaramayan bir Türkiye'nin
Almanlardan bunu hemen is-
temesi de herhalde zordu. Al-
manlar bu konuda çalışacak.
bir çıkış yolu arayacaklar.
Orada Türk işçilerinin yakın-
malanndan görüldü ki, bu ko-
nuda Türkiye'deki yasalarda
da değjşiklik yapılmamış.
PKK konusunda Almanlar,
'açık, seçik' konuştular
•Almanya'da PKK tabelası
asılı bir bina yok. Bazı dernek-
lerde PKK sempatizanlan ola-
bilir, ama belge bulmakta güç-
lük çekiyoruz."
Bunun anlamı şu:
"PKK Almanya'da faaliyet-
lerini sürdürecek."
Ancak Kohl'ün. "bir heyet
oluşturalım. bu konuda ne yapı-
labilir saptasın" önensi, bir iyi-
niyet girişimi olarak değerlen-
dirilebilir.
Almanlar, Ceraalettin Kap-
lan konusunda da benzer bir
savunmada bulundular. Köln
savasımn açtığı soruştumna
ne getirir bilınmez, ama orta
vadede, Kaplap da Almanya'-
dakı 'Federal İslam Cumhuri-
• Alman gazetecilerin
insan haklanyla ilgili
sorulannı yanıtlarken
savunmaya girmek
yerine " Avrupa'nın
gobeğinde Bosna
Hersek yaşanırken Tûr-
kiye'ye insan haklan
sorusu sorulamaz"
karşılığını verdi.
yeti'nde liderliğini sürdürecek.
Orta Asya'ya gelince?
Uluslararası ilişkilerde,
'dost ülke, düşman ülke' duy-
gusallığı değil, "Karşılıklı çı-
karlar çerçevesinde ilişkilerin
iyi ya da kötü olduğu ülke
v ardff" ilkesi bir kez daha gün-
deme geliyor.
Almanlann Kazakistan'da
bir milyon vatandaşı var^
Almanya onlan Kazakis-
tan'da tutmak istiyor.
Bu konuda işbirliği yapı-
labilecek ideal ülkelerin başı-
nda da Türkiye geliyor. Türki-
ye ile işbirliği, Ruslann bölge-
de tek başına etkinliğıni kı-
rmada da işe yarayacak.
Almanlar böyle düşünüyor.
Bu çerçevede Kazakistan'-
da tam 70 projenin birlikte
uygulanması konusunda ilke
birliğ^ne vanldı.
Ekim ayı başında iki ülke-
nin ekonomik heyetleri bir
araya gelecek.
Çiller, Almanya'da 'İyi bir
Türkiye' vitrini sundu. Türki-
ye, 'Artık askeri darbelerin ol-
mayacağı', 'Dünya banşı için
mutlaka devrede olması gere-
ken', 'Yabancı yannmlann
devlet garantisiyle gercekleşe-
bileceği", 'demokrasisini yerleş-
tirmiş' bir ülke.
Almanlar bu vitrini seyretti-
ler, ama inandılar mı bilmiyo-
ruz.
HEP ATATÜRKTO YANINDA
Salih Bozok-Cemil S. Bozok
30.000 (KDV içinde)
Çağdaş Yaytnları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
SOYLEV (BELGELERBOLUMÜ: CELT3)
HıfzıV.VeUdedeoğlu
3. bası30.000(KDV içinde)
Çağdaş Yoyınlan Türkocağı Cad. 19-4! Cağaloğlu-İstanbul
Ödemefi gönderilmez