19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24EYLÜL1993CUMA * * * * ' CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 Resndyanütmalar... • Baştaıafi 1. Sayfada mafyacılar... KatiUerinyakalanması an meselesi... Bir kaç gün sonra ve sekiz ay boyunca hergün birkez daha anlaşılch ki bu açıklamalar ashnda toplumdaki hüyük tepkiyi yatıştırmayayönetik "resmipalavralar "dan ibarettir. Aynı oyun, aynı umursamazlıkla, aynı pişkinlikle DEP miUetvekili Sincar 'ın Batman 'da öldürülüfünün hemen ardındanyinelendi. Başbakan, tçişleri Bakaıu, EmniyetGenel Mûâürü, Olağanüstü Hal Bölge Vatisi, olağanüstü olmayan il vatisi, kısacası sorumluluk dağının tepelerindeki art arda demeçlerpatlattılar: Beyin takınuyakaltuub... Tetikçiler saptandt... Tetikçiler sorgulaıuyor... Devlet dvruma tam anlarmyla hakimtür... Bir kaç gün içindeherşey açtklanacak... Iki tetikçiyakalandı, iki tetikçi daha aranı- yor... Buıdarında "resmipalavralar"danibaretolduğunun anlaşılmasi için bir kaç günyetti. Batman 'dan S'iğde 'ye atanan Y'aligiderayak demeç verdi: "Bu öyle bir kaç ayda aydınlatılacak olav değil. Biknler konuşmuyor. Elimizde hiç bvşeyyok!.." Aym uğursuz amaçgüdülmüştü. Failimeçhul cinayetkr zincirine karşt çıkan, namhılann ülkenin enyûksek organına, TBMM'yeyönelmesine tepkigösteren, "Kiirt sorunu"nun demokratik yöntemlerk çötiimlenmesiiçin her türlüolanak vefirsatın iyi değerlendirilrnesini savunanların tepkisibas- tırılmak isienmişti. Acıdır kigene büyük ölçüde başanya ulaşünuştı. Bugün,yiğit arkadasımızL'ğur Mumcu'nun katledib'şinin üstünden tam 8 ay geçti. KatiUer ellerim kollanm saUayarak "aramızda " doiaşıyorlar. Daha da korkuncu, katilkri yakalamakla görevti "resmi''kurumiarda, "resmi belgeler" üstünde tahrifatyapddığı belgekndi. Ulaşılan bu noktadapek yahn bir sorumuz var: Sorumiu ve görevli olanlar Mumcu cinayetiniayduUatmayt istiyorlar mt ? Gerçekten istiyorlar rm ? Tutanaktalırifatıbelgelendi C-4 tipi patlayıcılar 7 olayda kullanıldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'ya düzenlenen suikast- ta kullarîılan ve "RDX" adıyla anılan bileşimi içeren C-4 tipi plastik patlayıcılar bugûne ka- dar Türkiye'de 7 olayda kulla- nıldı. Milli Bomba Bilgi MerkezT- nin. Mumcu'nun katledilmesi- nin ardından, RDX içeren plas- tik patlayıcılann Türkiye'de bugüne kadar hangi olaylarda kullanıldığına ilişkin raporu şöyle: "- 21.12.1983 günü Ankara'- da Tandoğan Mebusevleri, ören Sokak'ta bulunan 34 T 5269 plakalı otoya konan bombada patlayıcı madde olarak RDX kullanılmıştır. İzmir'de de aynı patlayıcı - 19.12.1983te İzmirde Al- sancak 2. Kordon Fransız Kül- tür Merkezi ile Amerikan Ku- lübü arasında park halinde bulunan 34 T 7594 plakah oto- ya konan ve uzmanlarca etkisiz hale getirilen bomba olayında da patlayıa madde olarak CUMHURBAŞKAM GAZİM.KEMAL PAŞA'MN SONBAHAR GEZİLERİ Nuri Onat (Vavına hazırlavan) 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Tûrkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İslanbul Ödemeii göoderilmez RDX kullanılmıştır. - 5.12.1986'da Istanbul Kıal- toprak Bağdat Caddesi Tulu Apartmanı 21/B sayılı yerde bulunan Good Year lastik ba- yiinin önünde park halinde bu- lunan Nazmi Alayalı'ya ait 34 BKZ 75 plakalı otoya konan bombada da RDX kullanılmış- tır. - 14.2.1991 günü Hatay Cil- vegözü sınır kaptsından Tür- kiye'ye giriş yapmak isteyen Irak uyruklu Ürdün pasaportlu Moha Almrovv'un kullandığı 352 Z 6740 plakalı Mercedes marka otoya tuzaklanan ve uz- manlarca etkisiz hale getirilen bombada RDX kullanılmıştır. - 28.10.1991de Ankara Hoş- dere Caddesi Tomurcuk So- kak'ta ABD Büyükelçiliği'nde görevli Viktor Marvvick'a ait 06 PC 982 plakah otoya konan bombada da patlayıa madde olarak RDX kullanılmıştır. -28.10.1991 saat9.15sırala- nnda Ankara Sedat Simavi Sokak 37 ve 39 nolu bina ara- sında yol kenannda park halin- de bulunan Mısır Büyükelci- lifi'nde görevli Ticaret Ataşesi Abduüah Huseyin El-Kıırabi'ye ait 06 CP 228 plakalı otonun al- tında patlayan ve Kurabi'nin yaralanmasına yol açan olayda da RDX kullanılmıştır. - 24.1.1993 günü saat 13.15 sıralannda Ankara Gazios- manpaşa Karlı Sokak 63 nolu apartmanın karşı tarafında park halinde bulunan Gazeteci- Yazar Uğur Mumcu'ya ait 06 YR 245 plakalı Renault 12 marka otonun altında patlayan ve Mumcu'nun ölümüne neden olan bomba olayında da patla- vıcı madde olarak RDX kulla- nılmıştır." • Baftarafi 1. Sayfada rihi bölümüne, "24 ocak 1993" tarihi atıldı. Evrak üzerinde yapılan incelemede. '4' ra- kamının üzerinde oynandığı da belirlendi. Tutanakta, Seker, Ocakha- noğlu, Çınar, Candirek ve Al- tun'un. baskın yapılan evde aynı gün yakalandığı yer alır- ken, bir başka tutanakta, ele geçen bu 5 kışıden, 2'sinin (Se- ker ve Çınar) 24 Ocak 1993 gü- nü, diğer saruklann ise 23 ocak 1993 günü gözaltına alındığı ibaresi yer alıyor. Şeker, bir tutanağa göre 26, bir başka tutanağa göre ise 24 ocakta gözaltına alınmış görü- nürken, üçüncü bir tutanakta ise, gözalü tarihi •"24Ocak 1993" olarak kaydedilmiş. İslarru Hareket örgütü ope- rasyonu sırasında ele geçen Er- dinç Ülüş adlı kişi için düzenle- nen yakalama tutanağında. bu konuda şöyle deniliyor: "Müdürlüğümüzce yapdraak- ta olan operasyonlarda yakala- nan Halil-Emine oğlu 1965 Bat- man doğumlu Mehmet Ali Şe- ker ve arkadaşlan hakkında mû- dürtüğümüzce yapılan tahkikat, alman ifadeler ve yapılan sorgu- lamalan neticesinde, bu şa- hıslarla ilişki icerisinde okluğu tespit edilen, Halis- Türkan oğ- lu. 1962 İstanbul doğumlu, er- dinç Ülüş isimli şahsı, İstanbul Telefon Başmüdüriüğü, Fatih teiefon santral arıza bakun ser- visinde teknisyen yardımcısı ola- rak çalıştığı belirlenerek, 23.1. 1993 günü belirtiJen işyerinde. Erdinç Ülüş tarafunızdan yaka- lanmış. müdüıiüğümüzde neza- ret altına alınmış olup, işbu ya- kalama tutanağı yapûacak tah- kikata esas obnak üzere mahal- linde tanzimle biriikte imza- landı." Bu tutanağın altında 23 Ocak 1993 tarihi yer alırken, burada da '3' rakamının üzerinde oy- nanmış olduğu dikkat çekti. Aynca bu tutanağa göre. Şe- ker'in. 23 ocak ya da daha ön- cesinde yakalanmış olması ge- rekiyor. Aynı tutanakta Ülüş'- ün de 23 ocakta yakalandığı be- ürtilirken, bir başka tutanakta Ülüş'ün 24 ocakta gözaluna alındığı kaydedildi. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) yetkilileri, soruşturmada önemli bulgular olduğunu. ancak bir gelişme kaydedilemediğini belirttiler. Bueüne kadar kendilerine 100'e yakın ihbar geldiğini ve 60'a yakın kişinin de gözaltına alınarak sorgulandığını kayde- den yetkilıler. "Her türlü ça- banın sarf edüdiğini, ancak bir gelişme olmadığını, soruştur- manm kapsamlı olarak sürdü- rüldüğünü" bildirdiler. Aynı yetkıliler, süpriz tanık Ayhan Aydın'ın ifadelerinin "hayal mahstılü" olduğunu. ancak bir kez daha ifadesinin almmasının yararlı olabileceğini de sözleri- ne eklediler. Mehmet Ali Şeker'in adı Çe- tin Emeç, Turan Dursun ve Gorbani cinayetleri ile ilgili ola- rak açılan İslami Hareket örgü- tü dava dosyasmda da yer ab- y°r. Öte yandan. Aydın'ın. polis tarafından "TBMM Faiü Meç- hul Cinayetleri Araştuma Ko- misvonu'na eötüriivoruz" ec- rekçesiyle evinden alınarak, TRT'ye getirilmesi ve çekime alınması konusunda, Ateş Hat- tı programının sorumlulan, kendılerinin de bu durumdan haberlerinin olmadığını söyle- diler. Tanığın son anda ortaya çıküğını, DGM Başsavası Nusret Demiral ile yapıldn çeki- min, bu tanığın gelışinden önce gerçekleştirildiğini belirten program sorumlulan. "Kendisi yüzünün kapatılmasını da is- temedi. Yalnuca bir sefer orta- ya, "yüzümü kapatın" dedi, an- cak biz de bunu ciddiye alma- dık" diye konuştular. 24 ocaktan 24 eylüle• Baftarafi I. Sayfada ler adına üsüenirken gerek Ankara Devlet Gü- venlik Mahkemesi gerekse MİT, olayın ardı- nda bir gızli servis olduğu kuşkusunu taşıyor. Suikast sonrasında olay mahallinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafı- ndan çalı süpürgelen ile delil toplanması, ka- muoyunun büyük tepkisini çekti. Ancak yet- kili makamlar. Avrupa ve ABD'de de aynı yöntemin kullanıldığını ve yapüklan işlemin doğru olduğunu savundular. Olay sonrası. dikkatler İslami örgütler üzerinde toplanı- rken, Mumcu'nun son çalışmasının "Apo- MİT" ilişkisi üzerine olduğu unutuldu. Mumcu'nun. 12 Mart döneminde PKK. lideri Abdullah Öcalan'ın yargılandığı Sıkıyönetim Mahkemesfnin savası. DYP Ankara MiUet- vekili Baki Tuğa yönelttiğı. "Apo'nun yargı- landığı dönemde, MİT'ten Bizim ele- manımızdur' şeklinde bir yazı geldi mi" sorusu- nun yanıtı hâlâ alınamadı. Suikast sonrasında. Mumcu'nun evınin bulunduğu Karlı Sokak'ın köşesindeki taksı durağının Mumcu'nun evinin bulunduğu yöne bakan camlannın, neden buzlu camla kaplandığı sorusu da net bir yanıt bulamadı. Taksi durağının şoförlerinden bazılan, du- rağın ilk kurulduğu günden bu yana buzlu cam takılı olduğunu beürtirken kimileri dc, aynı sokakta bulunan eski miUetvekili Ömer Çiftçi'nin isteği üzerine, olaydan birkaç ay önce normal camlann buzlu camla değiştıril- diğini söylediler. Bir dönemin "Sakıncalı PiyadesT'nin so- ruşturmasını yürüten DGM Başsavası Nus- ret Demiral. suikastın en geç birinci yılmda çözümleneceğini açıkiamasına karşın, bugü- ne kadar bir arpa boyu yol alınamaması. sui- kastın birinci yıl sonunda çözümleneceğıne ilişkin ümitleri de suya düşürdü. Mumcu aile- si soruşturmayı Demiral'ın yürütmemesi ko- nusunda da bazı ginşimler yaparken Demi- ral'ın son olarak Ateş Hattı programında, "Mumcu ile çok iyi dost olduklarını" söy leme- si dikkat çekti. Sakıncalı Piyade'nin katledilmesinin üze- rinden tam 8 ay geçti. Hâlâ ortaya konulabi- len somut bir bulgu yok. En ciddi bulgular, dikkatleri emniyet üzerinde toplayan, sürpriz tanık Ayhan Aydın ile İstanbuİ'da yakalanan İslami Hareket Örgütü üyesi saruklara ilişkin tutanaklardaki tahrifatlar ve çelişkili bilgiler. Karun Hazinesi artık Türkiye'nin U Baftarafi 1. Sayfada da, bu eserlenn "kacak olduğu bilindiği halde 196O'lı yıllarda satın aldığmf itiraf etti. Anlaşmayı Türk hükümeti adına Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Dr. Engin özgen ve MET adına ise Müzenin ve aynı zamanda New York Times gazetesinin de yönetim kunılu başkanı olan Artbur Ochs Sulz- berger ımzaladı. Türk hükümeti- nin avukatlan Larry Kaye (48) ve Harry Rand'ın (81) görev yapüğı Herrick, Feinstein Hukuk firma- sında imzalanan anlaşma Müze- nin Başkanı ve eski ABD Büyü- kelçisi VVilliam Leuıs ile Prof. Dr. Engin özgen arasında teati edildi ve yürürlüğe girdi. AnlaşmayS Türkiye'nin New York Başkonsolosu Yusuf Buluç. yardımcısı Ayşe Siniriioğlu. fır- marun Türk hukuk danışmanı avukat Aydm Düren de izledi. Anlaşmanın ana hatlan şu noktalan iceriyor: 1. MET, TC'ye 255 eseri teslim edecektir. Bunlann içinde 108 küçük altın plakadan oluşan bir eserin bu parçalan ile birlikte geri .v. ,. verilecek eser sayısı 363'e çı- kmaktadır. 2. MET bu eserleri en geç 30 gün içinde TC'ye teslim edecek- tir. 3. İlk aşamada simgesel bir yaklaşımla MET. TC'ye carsam- ba günü en değerli eserlerden be- şini teslim etti. (New York Baş- konsolosluğu'nun çelik kasalan- nda güvenlik altına alman bu eserleri Kültür Bakanı Fikri Sağ- lar cuma günü bir basın top- lantısında basına gösterecek.) Müze. 1966yılındabunlardanbir tanesine 100 bin dolar ödemiştı. Uzmanlar, iki aslanın kuyruğun- dan tutup iki koçun üzerine ba- san çıplak bir erkek fıgürünün bulunduğu gümüş sürahinin bu- günkü müzayede değerinin 2 mil- yon dolar (yaklaşık 25 milyar lira) olduğunu söylüyor. 4. Müze, arkeolojik ve müze- cilik projeleri ile bilimsel araş- tırmalar konusunda Türkiye ile işbirliği yapacak, aynca arkeolog ve restoratörleri eğitecektir. 5. Müze Türkiye'ye, Türkiye de müzeye çeşitli zamanlarda ge- çia sergiler göndereceklerdir. 6. MET, hazinenin Türkiye'ye büyük güvenlik altında gitmesi için gerekli önlemleri alacak ve taşınma işinı sıgorta edecektir. Gerek sigorta primlerini ve gerek taşınma masraflannı müze karşı- layacaktır. Türk Hükümeünin avukatlan ile müzenin ayn ayn basına yaptıklan açıklamada taraflar *bu eserlenn Türkiye'den kaçı- nldığmın kesinlikle saptandığuıı' vurguladılar. Sulzberger. "Türkiye ile anlaş- mazlığın sona ermesi Ue müze arasında daha yakın bir işbirtiği sürecinin başlayacağım" Prof. özgen ise "Müze ile Türkiye arasında yeni bir işbirliği döne- minin açılacağını" söyiedüer Müzenin Müdürü Phillipe de Montebello yazılı açıklamasında hazinenin geri verilmesine ilişkin olarak "Birincisi, Türk hükümeti bize bunlann Uşak yöresinden kaçırıldığına ilişkin sağlam kanı- tlar gösterdi. tkincisi, 19601ı yı- Uardaki müze yöneticileriııin bun- lann Türki.ve'den kaçırıldığını bile bile satın aldıklarını saptadık. Bu koşullar altında hazineyi Türld- ye'ye geri vermekten başka yapa- cak bir şey yokru" dedi. Hazine. "Karun" diye bilinen Lidya Kralı Krezus'un yaşadığı İ.Ö.6. yüzyıl ortalanndakı Lidya. Pers ve Yunan uygarlıklanna iliş- kin sanatın en güzel örneklerini iceriyor. Bueserler arasında altın, gümüş. bronz dinsel kaplar, altın, gümüş ve değerli taşlardan olu- şan mücevher ve duvar resimleri ıle mermerden sfenks heykellen de bulunuyor. Hazinenin bugünkü müzayede değerinin 20 milyon dolar (yak- laşık 240 milyar lira) olduğu sanılırken sigorta değerinin 30 milyon dolar (yaklaşık 360 mil- yar lira) üzerinden yapılacağı an- laşılıyor. New York Times gazetesi ha- beri bugün dört sütun üzerine "MET Türk sanat esenerini geri veriyor" başlığı altında verdi. Sulzberger'in Müze ve Gazete ilişkısinin yaru sıra New York Ti- mes gazetesinin avukatlan olan "Lord and Lord' hukuk firmasi aynı zamanda Metropol Müze- si'nin bu davadaki avukatlığını da üstlenmişU. Karayalçın • Baftarafi 1. Sayfada için "Darboğazlar getirebileceği kaygBuu taşıyorum" dedi. Top- lu Konut İdaresi Başkanı Yiğit Gulöksüz de ımar mevzuatında- ki kargaşaya, şimdi de Arsa Ofı- si kararnamesinin eklendiğini belirterek "Bekk suurian içinde belediyeierin plan yapma \etkisi, doğal ve anayasal bir vetkidir. Bunun merkezikştirilmesi. sorun çıkarıcı bir dunım yaratmıştır" görüşünü dile getirdi. Kabinenin SHP kanadına ya- kın kaynaklar; kararnamenin, özellikle İstanbul'daki Sümer- bank ve Tekel'e ait arsalann in- şaat emsallerini ve fiyatlannı yükseltmeye yönelik olduğunu savunuyorlar. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması Kara- yalçın. yoğun eleştirilere hedef olan kararname konusunda Cumhuriyet'e şu değerlendir- meyi yaptı: "Doğrusu, bunu eski bir befediye başkanı olarak uy- gun görmüyorum. Bunun Anaya- sa Mahkemesi kararlan çerçeve- sinde değeriendirildiğinde, geç- miş yiUarda alnan kanuiar çer- çevesinde değeriendirildiğinde bazı darboğazlar getireceği kaygBinı taşıyorum. Yerel yöne- timkre müdahale yönüyle doğru görmüyorum. Bu yönüyle sakı- ncalar yaratabileceği kamsını taşıyorum. Ancak bu yapdmtş bir düzenkme, benirn imzam olma- yan bir düzenkme." Arsa Ofisi'nin yetkilerini arttıran karamameye ilişkin gö- rüşlerini Cumhuriyet'e açıkla- yan Toplu Konut İdaresi Baş- kanı Yiğit Gulöksüz de şunlan söyledi: "Arsa Ofia Yasası'nda yapı- lan değişiklikle, belediye sınırlan içinde bulunan Hazine'ye ve kamu kuruluşlanna ait arsalar üzerinde plan yapma yetkisi, be- lediyelerden alınıp, Arsa Ofisi'ne de>Teditmektedir. Belde sınırlan içinde belediyeierin plan yapma yetkisi, doğal ve anay asal bir yet- kidir. Bunun merkezileştirilmesi, Türkiye ve dünyadaki gdişmele- re ters, sorun çikancı bir durum yaratmıştır. tmar mevzuatmu- zdaki kargaşaya, şimdi de bu ek- lenmektetür. Aslında yapıunası gereken. imar mevzuatuıın bir bütün halinde yeniden düzenkn- mesklir.* 1 Kabinedeki SHP'lilere yakın kaynaklar ise Arsa Ofisi ka- rarnamesinin, anayasa ve yasa- lara aykın olduğunu ileri sürdü- ler. Belediyeierin, kcndi beldesi ile ilgili karar alma yetkisinin merkezileştirilmesinin ANAP iktidan döneminde de denendi- ğini, ancak bu yöndeki düzenle- meleri Anayasa Mahkemesi'nin bozduğunu anımsatular Çıkması için Başbakan Tansu Çiller'in ısrarcı olduğu bilinen kararnamenin, özellikle İstan- bul'daki kimi kamu arsalanna yönelik olduğu da savunuluyor. Konuya ilişkin bilgi veren kay- naklar şunlan söylediler: "Akıllannda, İstanbul'Jaki üç-beş arsa var. Örneğin; Bakı- rköy'deki Sümerbank arsası. Te- kel'üı Likör Fabrikası arsası, yine Sümerbank'ın Beykoz'daki arsası. Bu arsalarla ilgili olarak diyorlar ki, Belediyeler, buralan yeşil alan yapmış, yahut düşük yoğunluklu belirlemiş. Bu arsa- lan. yüksek yoğunluklu beİirle- yeüm." .Amaç, Hazine arazileri Ue kamu arsalannın inşaat em- sallerini yükseltmek. İnşaat em- sali yükselinee. fiyatı yükseliyor. Bir amaç da, bunu paraya çevir- mek." Böylesi bir amaan yanhşlığı- na değinen yetkililer, böyle bir durumda belediyelerle uzlaş- manın en iyi yol olduğuna dik- kat çektiler ve şu görüşlere yer verdiler: "Örneğin, belediye Bakırköy'- deki ara/iye inşaat emsali olarak 1 vermiş. Bu. müzakere edilebilir, ama mutlaka belediye ile yap- mak gerek bu işleri. Çünkü. bele- diyeye rağmen iş yapmak çok zordur, isterse bu merkezi yöne- tim obun. Çok sayıda işlem tardır, birini atlar, diğerinde takılır, kalırsımz. Bu noktada doğru olanı, belediyelerin yetkile- rini kabul ederek, onlarla müza- kere ederek, işi aşnıaktır." İstanbul Sanat, Tanıtım. Araşürma Vakfı (İSTAV) ta- rafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada ise şu görüş- lere yer verildi: "Devlet kolay yoldan kentin de- ğer kazanmış alanlarını imara açarak kamu açıklarını kapat- mak yerine, kentin değer kazan- mamış bölgelerinde oluşan rantı kamuya. kentsel hizmetlere ak- taracak fînansman ve pianiama modelleri gelişrirmelidir. Böyle- ce kente göc, sosyal adalet, kent- sel hizmetler ve çevrc konularm- daki ciddi sonınlara kalıcı çözüm bulunur. \ oksa bugünkü finansman modeli Ue sorunları çözmek şöyle dursun devleti de aym fırsatçı rant paylaşun mo- deline ortak etmiş oluyonız. Bugün üzerinde 'boş alan' diye projelendirilen alanlar, kentin içinde kalan son yeşil alanlardır ve bazılan da a\TKa kültürel mi- ras olarak hepimizin ortak malı olan değerlerdir." 6 MichaePı göreyim I Baftarafi 1. Sayfada bir kız, çığlık cığlığa bağınyor: "Ben onun hastasıyım. Mkha- el'ı bir kere göreyim, ölsem de gam yemem." Ya Michael hakkındaki suçlamalar... "Mic- hael ne yaparsa yapsın ımi- bahtır. Michael tapıyor çocukla- ra. Elimde olsa ilk o Jordan denen çocuğu ve ailesini boğarun. Hepsi- nin AUah belasını \ersin." "O çok iyi, çok büyük bir adam. Herkes onun gibi dans edebUir, şov yapabilir ama onun gibi hayvan- .. - •• ' ,1i 11 ,; Ne güzeldi ciğerlere doldurmak Topraktan sızan hoş kokuları... Bir Kızılderili Şüri'nden AKİS"vorumsu/: haber... valansı/ vorum'' 2 6 E Y L Ü L ' D E B A Y I N I Z D E lan, çocuklan koruyup sevemez. Biz de onun gibi çevreciyiz. Onun için çok seviyoruz. Dansı, şo>u ol- ntasa da onu çok seviyoruz." Stad önünde bekleşen ilkokul çağı çocuklanndan. "çocuklara göz kulak olma" bahanesiyle ge- len orta yaşlılara kadar tüm Mic- hael hayranlan. hakkındaki suç- lamalarla ilgili iki cepheye aynlmıştı. Kimi "kesinlikle inamnıvor" kimi ise "özel ha- yatıyla ilgılenmi>or""du. Hatta "o çocuklan. insanlan, doğayı çok sever". "o çocuk ruhlu bir insan", "Mkhael'a şantaj yapryoriar" diye savunanlar bile vardı. Hepsi de ağız birliği etmişçe- sine Michael'ı şovu ve danslan için ama hepsindcr. oııce ıyı bir insan olduğu, "maneviyatı" için sevdiklerini jöylüyorlar. Söy- lentilerumurlannda değil: 'Bövle birşeye asla inanmıyoruz. Öyle olsa neden çocuklan. hayvanlan korusun se>sin. Onun gibi birisi yok. O çok iyi bir insan."Dığeri tüm bunlann reklanı için olduğu- nu düşünüyordu: "Öyle ya da böyle olumlu ya da olumsuz olsa bile piyasada reklam yapmak zo- runda. Sadece rekJam için. Bir de onunla rekabet edenler bu rür şey- ler söylüyor olabUirler". Etiler Otelcilik'te okuyan bir grup genç ise kendilerinden emindi: "Bizim yaşunız küçük olmadığına göre bize bir zaran dokunamaz nasıl obar' Stadın çevresindeki çöpleri kanştıran üç kişinin ise bu kala- balıkla ilgili görüşleri de farklıydı: "Ne diyeceğiz karde- şim, f ürklerin kerizliği. Türk sa- natçı gelse hiçbiri gelmez. Her konserde 2-3 mily ar götürüyoriar. Bu paralarla bir fabrika kunılur- du. Devlet bu konserleri teşvik ederek kötü örnek oluyor." "Cuma namazlarında fakiıiere yardım toplanır, hiçbiri gelmez. Bu adam için 750 bin lira veriyor- lar." Üstelik belli bir saatten sonra kapılan açıldığı içia onlar da sta- da girip gözleriyle tanık olduklan- ndan da yakuııyorlardı:" Artık konser değil kerhaneye döndü bu- ralan. 60 yaşında insanlann ufacık çocuklaria öpüştükleriıti gördüm." 21 yaşındaki kızını konserege- tiren bir anne de ünlü şarkıanın "örnek bir insan" olduğu görü- şünde. O da Michael'ı seviyor. Madonna mı? Kızı Madonna'mn konserine gelmek istiyor ama bir anne olarak o bunu onaylamı- yor. Çünkü Madonna rezillik yapıyor. Kimse renginin neden açıldı- ğını bilmiyor ama 'zaten o iste- diğini yapmakta özgür." Türk gençleri Jackson'ı kömür karası da olsa, Marslı da olsa sevecek- ler. Üstelik paralan olsa' onlar da ' öyle yaşayacak'Yalnızca 'mega star olduğu için her yaptığı göze çarpıyor.'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle