19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 2 24EYLÜL1993CUMA DEDİLER? Prof. Dr. Uçkun Geray f iV Orman Fakültesi Oğretim Üyesi): Özel üniversite ve y üksekokullann hemen tümünün. yerolarak orman. tanm ya da içme suyu havzalan içinde yer alan arazileri seçmelen son derece sakıncalı. Yapılan imar planlan doğrultusunda koruma altına alınmış bu araziler. hellı yasalarla irnara yasaklanmış arazilerdir. Ülkenıızde. daha öncc de örneklerini gördüğümüz bu tip girişimlere. daha başlangıç aşamasında devletin göz yumması. bunun birgelenck haline getinlmesineyolaçacaktır. Birer kamu hizmetîisı olarak algılanan. ancak aslında kâr amaçlı özel girişimciler olan turizmcilerin. en değerli sahillerimizde yol açtığı faciaortada. Burada devletin. verdiği teşviklerleoynadığı rolün önemideortada. Özel üniversite girişimcileri de şu sıralar benzeri bir gelenek oluştunma aşamasındalar. Devlete ait. özellikle de imara kapalı arazilerin seçilmesi. yatınm unsurlannın olabildiğince ucuza getirilebilmesi amacını taşı- maktadır. Sonuçta kâr amaçlı birer özel girişim olan bu üniversitelerin. kurulduktan kısa bir süre sonra getireceği kâr. sahiplerine ait olacağına göre. başta vapılan her türlü yatınmın da sahiplerine ait olması gerekiyor. i Dev lete ödeyecekleri kira. • kamunun ihtiy açlannı karşılaya- cakdüzeydeolsaydı.olay bellibir j yereoturtulabilirdivedüşünülebı- lirdi. Ödenmesi planlanan kiralar son derece düşük. Bilkenl Üniversitesi'nin. Fatih or- manlanna bitişik konumdaki Bile- zikçi ÇiftliğTndegerçekleştirmeyi planladığı olaya gelecek olursak, herşeydenönceBilkent'inîstan- bul'daneişivar? Fakültemiz. bilindiği gibi İstanbul Üniversitesf ne bağlı olarak eğıtim vermektedir. İÜ RektörüCem'i Demiroğlu son dcrece nezaketsiz bir tavır sergileyerek. bize danışmadan bu araziyi Bilkent'e satabilmiştir. Sonuçta biz, açtığımız davalan kazandık v e ara- ziyi geri aldık. ama bu arada halk yanlışbilgılendirildi. Bunada. basına yaptığı yanlış ve asılsız açıklamalarla yine Demiroğlu nedenolmuştur. Orman Fakültesi'nin buyerleri kullanamadığı. koruyamadığı yo- lunda yapılan bu tür açıklamalar. son derece yanlış ve asılsızdı. Söz konusu arazi, Orman Fakültesi'nin eğitim arazisi olarak belirlenmiştir. Ve fakültemiz bu araziyi başta bclirlenen amaçlar doğrultusunda kullanmış ve yeterince de korumuştur. NergisYazgan (Doğal Hayatı Koruma Derneği Genel Müdürü <: Ülkemızın gelişmesi ve cağdaşlaşması yolunda atılacak her adım bizi sevindirir ve gururlandınr. DHKD"nin karşı çıktığı tek nokta. bu üniversitelenn yer seçimidir. İstanbul'da 6 üniversite için işadamlanmız arazi istiyorlar. Nereden ısüyorlar? İnanması güçama. ormanlardan. Ormanlanmız zaten büyük bir tehdit ve hücum altında iken nasıl olur da bu kadar okumuş. kültürlü işadamı. ormanlan güçlendirmek yerine, ünıversitegibihem yapılaşma geliren. daha da önemlisi lojman. talebe yurtlan. yollan. altyapısı derken tam manasıy la şehirleşmeyi de beraberinde getirecek olan böylesi girişimlere kalkarlar? Bu konuda ilgili girişimcilere. İslanbul Sanayi Odası'na. başbakanlığı döneminde Sayın Süleyman DemireTe ve birçok ilgili kurum ve kışiye yazılı başvurulanmızoldu. İşlerin bu halegelmesinde SO'li yıllardaki siyasi iradenin büyük ro!ü v ar. Anayasa ve Orman Kanunu'ndason lOyıl içinde çıkartılan. orman aley hine konmuşmenfaatçi hükümlerin değiştirilmesi. ormanların yaşamsal önemlerinin ciddi bir şekilde belirlenmesinin zamanı gelmiştir. Ormanlann özelleştirilmesi gibi konulann sıkça duyulmaya başlandığı ülkemizde. sürdürülebilir prensipler üzerine kunılmuş bir ormancılık master planı yapılmadan ve bu doğrultuda bir ormanalık politıkası geliştirilmeden özel ormancılık konulannda konuşmak son derece yanlıştır. Ormanlar, 1992'de Rio'da yapılan Dünya Zirvesinde, iklim değişikliği. biyolojik çeşitlilikle beraberele alınan 3 ana konudan biridir ve Türkiye, Ormanalık Prensipleri Anlaşması'nı imzalamıştır. Özel üniversite projeleri gerçekleştiği takdirde Istanburun doğal ve ekolojik zenginliği bilim yuvalan ile betonlaşacak Özel üniversiteleryeşile göz cüktilerHaber Merkezi - İstanbul'da ku- ruluş hazırlıklan sürdürülmekte olan "özel üniversite ve yüksek okul- lannın" tümü. doğal ve ekolojik çev- re değerleri nedeniyle imar planla- nnda ve yasalarla "koruma altına alınmış" bölgeleri seçiyor. Her biri yüzlerce dönümlük or- man. tanm ya da içme suyu havza- lanndaki "imara yasaklanmış"' ara- zilerde planlanan bu üniversiteler. tesıslenni kurabilmek için devletin ilgili kurumlanndan "son imar onaylarını" bekliyorlar. Tek örnek Alman Üniversitesi değil İstanbul'un önemlı içme suyu kaynaklanndan olan Büyükçekme- çe Gölü su havzasındaki Alman Üniversitesi projesi. projenın gölü kirleteceği gerekçesiyle karşı çıkan Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen'le. projeyi destekleyen Çatal- ca Belediye Başkanı Gülay Atığ''ı karşı karşıya getirirken. bu tür "ima- ra açılamayacak" arazilerde üniver- site kurma girişiminin sadece İstan- bul Liseliler \ akfı'na ait olmadığı belirlendı. Orman Mühendisleri Odası, Do- ğal Hayatı Koruma Derneği \e Mi- marlar Odası'nca son yıllarda sür- dürülen çalışmalarda ortaya çıkartı- lan raporlara ve belgelere göre su havzalannın yanı sıra. özellikle "or- man arazileri" ve bu arazilerden "tahsis edilen" ormanlık alanlar, özel üniversitelerin "öncelikle" tercih et- tikleri yatınm alanlannı oluşturu- yor. Vapılan araştırmalara göre yine son yıllarda bu tür "kamu arazileri" üzerinde. ya da imara yasaklanan bölgelerde kuruluş çalışmalan "son aşamalara" gelmiş olan özcl üniver- site yatınmlanndan bazıları şunlar: *Koç Üniversitesi: 1993-1994 öğ- retim yılında. İstinye"deki "geçici kampusu" içinde öğretime başlama hazırlığını tamamlayan Koç Üniver- sitesi. ilk yıl 200 öğrenci alıyor vc eğitim ücreti yıllık 50 milyon lira olarak belirlenmiş bulunuyor. "Bilimsel araştırmayı ve 21. yüzyı- la yön verecek insanları yetiştjrmeyi" hedeflediğini ilan eden Koç Üniver- sitesi. aynı yüzyıla kadar "kalıcı te- sislerini ve kampusunu" ise Sanyer- in Rumelikavağı Köyü yakınlann- daki Garipçe bölgesi ormanlan içe- nsinde kurmayı planlıyor. Bakanlar Kurulu'nun 26.4.1992 tarih \e 2938 sayılı kararı ile söz ko- nusu bölgeden İ60hektarlık orman arazisinin "49 yıl süreyle" tahsis edildiği Koç Üniversitesi için. Vehbi Koç Vakfı'nca geliştinlen projenin yatınm maliyeti 55 milyon doları bu- İuyor. Arazınin hükümetçe tahsisi. Milli Eğitim Bakanhğfnın 10.4.1992 ta- rih ve 10495 sayıh "uygundur" yazısınadayanıyor. Nevarki. İstan- bul'un elde kalan bu son ormanlık kuşağından 160 dönümlük bir bölü- mün imara açılması yönünde. özel- likle çevrenin korunmasından so- rumlu diğer kamu kurum ve kuru- luşlannın "uygundur" görüşü bu- lunmuyor. Öte yandan. yapılan hesaplara göre. Bakanlar Kurulu'rica Koç Vakfı'na sağlanan bu arazi olanağı- ran. yine Koç Vakfı'na kazandırdığı arazi bedeli. yaklaşık 8 trilyon lira. Sanyer bölgesindeki emİak ve ar- sarayiçleridikkatealındığında. aynı çevrede 160 dönümlük ve 'İmara açık" bir arazinin. bugün için bu- lunması olanaksız görülmekle bir- likte. m2 "si 500 bin lira kabul edilse bile alım-satım değerinin 8 trilyon- dan aşağıya olamayacağı belirtili- yor. Koç Üniversitesi'nin Rumelika- vağı'ndaki 160 dönümlük orman arazisi. 1980 onaylı 1,50 bin ölçekli İstanbul Nazım İmar Planı'nda "ko- runması gereken yeşil kuşak" içeri- sindekalıyor. Aynca. 1980'li yıllarda yürürlüğe giren Boğaziçi Planlan ile yine yü- rürlükteki Boğaziçi Yasası'na göre. aynı orman alanlan "Boğaziçi SİT alanı" içinde ve "yeni yapılaşmaya yasaklanan" bölgede bulunuyor. Üniversitenin kurulabilmesi için ge- rekli imar izinleri ise bu yasaklann getirdiği tıkanıklığı henüz "aşabil- miş" değil. * Galatasaray Üniversitesi: İstan- bul'dakı ycşil alanlarda özel üniver- site kurmak üzere sıraya giren diğer bir kuruluş da Galatasaray Eğitim Vakfı. Fransa Cumhurbaşkanı Mitter- rand'ın Türkiye'yi ziyareti sırasında imzalanan ve iki ülkenin "müştere- ken" İstanbul'da bir ünivcrsite kur- malannı öngören protokol. Beykoz ilçesine bağlı Riva Köyü'nün doğu- sundaki "Hacıbeylik Devlet Orma- m" niteliğindeki bir yeşil alanın "üni- versite kampus alanı" olarak ya- pılaşmaya açılması planlanan bu gi- rişim de yine Milli Eğitım Bakan- lığı'nın "olunı \e isteği" ile gündeme gelmiş durumda. Türk-Fransız protokolünün ım- zalanmasından sonra. Koç Holding İcra Komitesi Başkanı ve Galatasa- ray Eğitim Vakfı yeikilisi İnan KH raç, 1992 yılı başlannda Milli Eği- tim Bakanlığfna başvuramk. Şıle- Riva kuşuğındaki orman alanlunn- dan üni\ersıte ıçin yer talebındc bıı- lunulmasını öneri\or. da. Beylik Mandra özel ormanı ile Göllü Devlet Ormanı arasındaki Hacıbeylik Dcvlct Ormanı'nın Ka- radenız'e kadar uzanan kuzey par- çasında. arazinin denize bakan ku- zey eephcsinden başlayarak 9000 dönümünün. planlanan eğitim ku- rumu için" bakanlığa tahsisinin uy- gun görüldüğünü bildiriyor. Galatasaray Üniversitesi için "uy- gun göriilen" vc planlama çalışmala- nna başlanılan Ri\a'daki bu arazi de yine İslanbul Naz'.m Planı'nda imara açılması "uygun görülmeyen" yeşil kuşak bölgesi içerisindc kalı- yor. Tahsis edilen ormanlann aynı anda İstanbul'un "Karadeniz kıvı- sındaki ender rekreasyon bölgesi'1 ni- teliğini taşıması. çcvreye duyarlı ku- ruluşlann tepkilerine neden oluyor. Bu konuda başta "Koç ailesi" ol- mak üzere. ilgili tüm bakanlıklara ğunda olduğunun" vurgulandığmı belirtiyor. *Bankacılık Okulu: Şilc bölgesin- deki orman akınlarında yüksek öğ- rcnimc dönük "özel eğitim tesisleri" kurmak ıstcyenler arasında Türkiye Bankalar Birliği de bulunuyor. Birliğin bu amaçla. 1991 yılı ağus- tos ayında yaptığı "arazi tahsisi" la- lebini kısa sürede sonuçlandınp, uy- gun gören Orman Bakanlığı. önce 100 dönüm olaruk ıstenilen or- manlık sahayı "Bankacılık Okulu" için 49 yıllığına kiralamış durumda. Aynı bölgede 230 dönümlük bir "hazine arazisini" okul yapmak için "bedelsiz olarak" Maliye Bakan- lığı'ndan alan Türkiye Bankalar bir- liği. okulu "sosyal ve kültürel tesis- ler alanı" olarak kullanmak üzere araziye bitişik ormanlık sahadan da yer tahsisi için 1 Ağustos I991"de mış bulunan. Çatalca'dakı Büyük- çekmece Gölü koruma alanında ku- rulmak isteniyor. Geçenlerdc İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in yaptığı açıklamaya göre. üniversite kompleksi için planlanan alanın toplamı 1 milyon 213 bin m2 . Bu ala- nın yaklaşık 927 bin m2 'lik bölümü- nün Büyükçekmece Gölü uzak ko- ruma mesafesi içinde kaldığını belir- ten Sözen. 31 bin 250 m2 'sinın orta koruma kuşağında. 255 bin m2 'lik kcsiminin ise gölü besleyen Karasu Deresi'nin "mutlak koruma" alanı içinde bulunduğunu vurguluyor. Su kaynaklannın ve içme suyu havza- larınm korunmasına yönelik mev- zuat gereğince. bu alanda sadece yapılaşma değil. "tanm ve hayvancı- İık yapılması bile" kirlenme riskleri nedeniyle yasaklanmış durumda j j KOÇ ÜNİVERSİTESİ (Sanyer-Rumeli feneri bölgesi orman alanında) T ] GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ (B«ykoz-Riv« kıyı ormanlan kuşağında) 3} BANKACILIK AKADEMISI (Sile- Balıbey mah. orman bölgesinde)T] ALMAN ÜNİVERSİTESİ (Çatalca-B. Çetonec» Gölü Koruma alanında) _5J İSTANBUL BILKENT {Bitezikçi Çiltliği orman alanında) jFjvEDI TEPE ÜNİVERSİTESİ (Pondik-Kurtköy'de tanm alanında) j] KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ (Tuzla-Tepeören/BıyıkJı ağaçlandırması bolge«inde) Lstanburda kurulması planlanan üniversitelerin tümü tanm - orman ve su havzaları gibi imara yasaklanmış bölge ve arazilerde yer alıyorlar. Buöneriyi uygun gören. dönemin Milli Eğilim Bakanı Köksal Toptan. Orman Bakanlığı'na yazdığı 29 Ocak 1992 gün ve 03124 sayılı yazı- sıyla. 9 bin dönümlük ormanın tah- sısini talep ediyor. Köksal. talep yazısında: "Beykoz. Riva(Çayağzı) Köyü'nündoğusun- "Vazgeçin!" çağnsıyla mektuplar gönderen Doğal Hayatı Koruma Derneği Genel Müdürü Nergis Vaz- gan, orman katliamına Fransız Elçi- liği'nin de üzüldüğünü. ancak kon- solosluktan gelen yazılı yanıtta, "alan seçimi ve bina inşaatının Türk makamlannın vetki ve sorumlulu- Orman Bakanlığı'na başvuruyor. "V'üksek uzmanlık se«iyesinde aka- demik \e sektör çalışmalan yapacak bankacılık okulu, eğitim ve araştırma merkezi" için istenilen 100 dönüm- lük orman alanı. Şile'nin Balıbey Mahallesı'nde yer alıyor. Bankacılık Okulu da İstanbul'da planlanan öbür özel üniversiteler gi- bi. nazım planlarda korunması ön- görülcn vc "kamu mülkiyetindeki" bir yeşil alanı betonlaştıımaya aday görünüyor. *Alman Üniversitesi: İstanbul Li- sesi Vakfı'nın girişımleri sonucunda Ajman hükümetinin de desteği ile gündeme gelen Alman Üniversitesi ise bu kez "içme suyu havzası" içinde kalmasından ötürü imara yasaklan- Alman hükümetinin 300 milyon mark vererek destckleyeceği bildiri- len su havzasındaki özel üniversite- nin en hızlı destekçilerinden biri ise Çatalca Belediye Başkanı Gülay Atığ. Üniversitenin gölü kirletmeye- ceğini ve bu nedenle Sözen'in karşı çıkışını benimsemediğini belirten Atığ, "asıl çevrecinin kendisi" oldu- ğunu şöyleyerek şu görüşü savunu- yor: "Üniversitenin kurulacağı yerde kolektör var. o nedenle havza dışı sa- yıkr. Bu kutsal projeyi engellemeye hakları yok..." Alman Üniversitesi projesi. "çev- recilik" konusunda Sözen ve Atığ'ın karşılıklı tartışmasının sonuca bağ- lanmasını beklerken yürürlükteki imar ve çev re mevzuatı. koruma ala- nındaki bu tür bir yapılaşmaya "ya- sal olarak" olanak tanımıyor. Nite- kim. aynı havzada benzer konumda kurulmak istenen Çatalca Özel Ser- best Bölgesı'ne ilişkin 1989 tarihli Bakanlar Kurulu karan için de idari yargının y ürütmeyi durdurma kara- n bulunuyor... *..ve, 'diğer girişimler': Koç, Gala- tasaray, Bankacılar vc Alman Üni- versitesi projelerinin yanı sıra. ünlü Bilezikçi Çiftliği'nın Bilkent Üniver- sitesi'ne tahsisi, Tuzla yakınlannda planlanan "Kadir Has Vakfı"na ait bir başka özel üniversite. Nişantaşı ve Ayazağa Işık liselerinin kurucusu Fevziye Mektepleri Vakfı'nın Işık Üniversitesi projesi. İSTEK (İstan- bul Eğitim ve Kültür Vakfı) Vakff- nca yine Pendik. Kurtköy'dcki 900 dönümlük arazide kurulması plan- lanan Yedi Tepe Üniversitesi gjbi gi- rişimlcr de benzer şekilde İstanbu!'- un yapılaşmaya karşı korunması ge- reken bölgelerini seçmiş durum- dalar. Yazlık >illa Bunlardan Bilezikçi Çıftliği'nin Bilkent Üniversitesi'ne YÖK eski Başkanı İhsan Doğramacı dönemin- de 750 milyon liraya satılması üzeri- ne aglan davalarda. idare mahke- mesi. davaa Orman Fakültesi öğre- tim üyeleri ve öğrencilerine hak ver- miş. 1992 y ılmda satış işlemi için yü- rütmeyi durdurmuştu. "İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Eğitim Alanı" olarak kullanılan çiftlik ara- zisinin "yapılaşmaya açılamayaca- ğı" hükmüne vanlan mahkeme ka- ranna Bilkent Üniversitesi'nin iti- razlan ise olaya yeni boyutlar kat- mış. Doğrarnacı'nın bu satışa onay1 : veren bazı İ.Ü. profesörlerine aynr orman alanından "yazlıkyilla" sözü verdiği ortaya atılmıştı. Ünlü Fatih Ormanı'na bitişik konumdaki 32 bin dekarlık Bilezikçi Çiftligi'nin İ.Ü. adına kamulaştınlmış olduğû "tapuda teseilli" iken. üniversite öğ- retim üyelerinden oluşan bir komis- yonca satışa çıkartılmasının ve böy- İece "eğitim için korunan" bir or- manlık alanın yapılaşmaya açıl- masının tartışmalan bugün de de- vam ediyor. Öte yandan. Tuzla'nın Tepeören bölgesinde işadamı Kadir Has tara- fından kurulma hazırlıklan yapılan özel üniversitenin yeri deyinebir"ye- şil alan kıyımım" gündeme getirmiş durumda. Kadir Has Üniversitesi için istenilen arazi. İstanbul'un Anadolu yakasındaki önemli yeşil- lendirme projeleri arasında yer alan "Bıyıklı Ağaçlandırma Alanı"nın yaklaşık 130 hektarlık bir bölümü- nü kapsıyor... Sonuç olarak. bütün bu "özel üni- versite" projeleri, gerçekleştiği tak- dirde. İstanbul'un doğal ve ekolojik zenginliğini oluşturan orman ve iç- me suyu koruma havzası arazileri. bu kez kaçak yapılaşmayla değil. "bilim yuvalarıyla'" betonîaştınlmış olacak. Kuşkusuz. bu üniversitele- rin müfredatına hiçbir zaman gire- meyecek olan dersin adı ise "çevre" olacak... KENT YAĞMASENDA ÜNİVERSAL BOYUTLAR OKTAY EKİNCİ Şehircilik bilimi "üniversitelerde" öğretilir ve hemen tüm şehircilik derslerinde. "üniversitenin resmi görüşü" şöyle özetlenir: "Bir kentte ya da bölgede y apılacak her türlü \eni yatınm için. öncelikle o kent y a da bolgenin doğal. kültürel ve ekolojik çev re değerleri koranarak yer seçimi \ apılır. Bu secim. kentsel planlamanın da temel girdisini oluşturur." Şehırcilikte bu "üniversal" ılke. elbette ki yine şehircilik bilimine saygılı. bu bilimin kamu yaranna olan öngörülerini kabuf etmiş v e bu bağlamda bir "planlı kentleşmevi" amaçlayan şehir ve bölgeler için geçerlidir. İstanbul buçağdaşerdemi. 1980'li yıllann başlannda "nihayet" yakalama şansını bulmuştu. 19601ı yıllarla bırlikteyeniden gündeme gelen "planlı kalkınma" anlayışı. İstanbul a bir Nazım Plan Bürosu kazandırmış. bu büronun yaklaşık 15 y ıl süren çahşmasıyla ortay a çıkardığı "Metropolitan Nazım Plan" ise 1980'de onaylanarak yürürlüğe girmişti. O nazım plan, üniversitelerde ödünsüz savunulan temel kentleşmeılkelerini İstanbul'a kazandırarak. özellikle kentin kuzeyindeki orman alanlan ile, yine kentin yaşam kaynaklannı oluşturan içme suyu havzalannı keşin kofuma bölgeleri olarak ilan etti; ve bu yöreleri "her türlü yapılaşmaya" kapattı. Meıropolitan ölçekte gelişme alanlarını ise Pendik - Büy ükçekmece arasındaki yaklaşık lOOkm.likkuşakta. demiryolu güzergahına da paralcl uzanan bir "lineer kent büyüme lekesi" olarak belirledi. Nevarki, İstanbul'un"çevre zenginliklerinin korunarak" gelışmesini öngören bu duyarlı planlama. 12Eylül 1980"den sonra ülkedc egemen olan "bilime ve toplum yaranna düşman" çıkar politikalannın elinde paçav ray a çevrildi. Askeri dönemin "gücü" kullanılarak Nazım Plan Bürosu lağvedilirken, yine aynı güçten yararlanılarak nazım planda "yok" sayıldı. Kentin koruma alanlannı yağmalamak isteyenler. "planını yok ettikleri" İstanbul'un en değerli arazileri ve ormanlık alanlan üzerinde dev yatınmlanna ve trilyonlarca liralık "spekülatif kazanç" operasyonlanna başladılar. Cumhuriyet okurlannın çok iyi anımsayacaklan gibi. bunlardan Bayrampaşa'daki 650 dönümlük bir arazide "nazım plana aykırı olarak" gerçekleştirilen Kurugdacıİar Sitesi, yine nazım planda "yeşil alan" ofduğu için ancak bu yıl mahkemeleree durdurulabilmişti. Sitenin inşaatı "tamamlandığı" için yeşili yine kurtaramayan bu karann en önemli hukuksa! kazammı ise, 1980onaylı tstanbul Nazım Planı'nın aslında "vasal olarak BHlim dışı ve kentsel değerlere duyarsız yerleşme politikası, sonunda hiç beklenmedik bir kesime, özel eğitim sektörüne bile bir kazanç kapısı açıyor. yürürlükte" olduğunun belgelenmesiydi... İşte. böylesi bırsüreçte; yani İs- tanbul'u koruyan bir planın 'hu- kuken" v ar olduğu. ama hukuka ay kın y önetimlerce "yok sayıldı- ğı" bir dönemde: özellikle de 1984'ten sonraki şu son sekiz-dokuz yıl içersinde. kentin imara açılmaması gereken kuzeydeki tanm ve orman alanlan ile. yine imara kapalı tutulması "zorunlu" olan içme suyu havzalannda.on binlercedönüm arazi rant ekonomisinin "betonlaşma hırsına" teslim edildi. Bu sürekli yağma. Ümraniye - Bey koz - Sanyer - Büyükçekmece ve Çatalca gibi bölgelerde "beledi- yelerce onaylanan bölgesel planlar- îa". yanı "tiıhsatlı" olarak gelişir- kcn, yine Ümraniye, Kartal. Sul- tanbeyü. Gaziosmanpaşa. Avcı- lar, Yenibosnagibı beldelerdede plansız v e kaçak olarak, ama "be iediyelerin bilgisi ve izinleri dahilin- de"gerçekleşti... Öyle görün üyor ki, bu "bilim dı- şj" ve kentsel değerlere "duyarsız" yerleşme politikası, sonunda hiç beklenmedik bir sektöre, "özel eği- tim sektörüne" bile bir kazanç ka- pısı açıyor; artık İstanbul'un ko- runması gereken alanlan doğru- dan "üniversitelerce" yağmalanı- yor... Zekeriyaköy'deki onnan arazi- leri Koç Holding'e bağlı Garanti Koza firmasınca villa ticaretine açılırken. aynı orman kuşağının Boğaziçi'ne yaklaşan kesiminde bu kez Koç Üniversitesi'ne yer ve- riliyor. Büyükçekmece Gölü su havza- sındaki 'İmara yasak" bölgede Alarko Holding yine villalar inşa ederken. buna yönelik tartışmalar sonuçlanmadan aynı hav zaya "Al man Üniversitesi" giriy or. Galatasaray Vakfı. Bankalar Birliği. Kadir Has Vakfı gibi "ha yır"kuruluşlan da, Milli Eğitim Bakanlığı ve Orman Bakanlığı gibi kurumlann onaylarını bile alarak. İstanbul'un Anadolu yakasındaki ormanlık arazileri gözlerine kesti- riyorlar. Bu arada, "üniversite sı- navianna hazırlıkta" üstün başan- sıvla övünen MEFdersaneleri İstanbul'un elde kalan "tek" kent içi yeşil alanında, Ortaköy Vadisi"- nde yeni ve "modern" tesislerini kurmaya haarlanıyor. YÖKeskı Başkanı İhsan Doğ- ramacı'nın Bilkent Üniversitesi'ni İstanbul'da Bilezikçi Çiftliği or- manlannda kurmak istemesi. kuş- kusuz bu araziyi "çok ucuza kapat- ma" şansını kullanmasından ötürüydü. İslanbul Üniversitesi'- nin bazı üyelerinden oluşan ko- misy onu "ikna ederek". güzelim ormanı m2 'sı 22 TL gibi "sudan ucuz" bir bedelle satın alma başan- sını gösteren Doğramacı. bu yağ- maya karşı çıkan duyarlı profesör- leri Koruma Kurullan'ndan uzak- laştırmakta da aynı başanyı sürdürebilmişti. Benzerdurum. Koç Üniversi- tesi'nin kendisine kuruluş yeri ola- rak seçtiği Rumelikavağı yakınla- nndaki 160 hektarlık orman arazi- si ıçin de geçerlidir. Cumhuriyet muhabirlerinin yaptıklan araştırmay a göre. Koç Vakfı bu büy üklükteve"bu ko- numda" olan. aynca imar izni de "vasal olarak" mümkün olan bir araziyi salın almaya kalksaydı. tam 8 trilyon lira tnly on lira öde- mek zorunda kalacaktı. Orman Bakanlığı'nın gösterdiği "anla yış". bu giderin yatınm maliyetin- dençıkartıjmasını sağladı. Alman Üniversitesi'nin Büyük- çekmece Gölü su havzasındaki arazileri yeğlemesi ise. bu yörede kesin "imar yasağı" bulunmasın- dan ötürü arsa fiyatlanndaki "şimdilik" gözJenen düşük değer- lerden kaynaklanıyor. Üniversıte kurulabılırse. hem arazinin değeri çok artacak. hem de yöredeki diğer imara kapalı ar- salarda "fiyat patlaması" yaşana- cak. Böylece. hemyatınmalar. hem de Çatalca'daki arazi sahiple- n kazanacak... İstanbul'da eğitime hazırlanan özel üniversitelerin "yer seçimi an- lav ışlanndaki" genel "konsensus", plansız ve korumasız bırakılan kentin yağmalanmasında çok cid- dı ve "çok tehlikeli" bir yeni süreci başlatma aşamasındadır. «
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle