20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ortak sorunlar etrafında güç ve eylem birliği yapmak, örgütlenmek ve sendikal birük sağlamak kararlan alındı Sendikal mücadeledememur-işçi el ele • Memur sendikaianmn oluşturduğu Kamu Çalışanları Platformu ile DİSK arasında, 'Sendikal mücadelede işçi-memuraynmı aşılmalf konusunda görüş birliğine vanldı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Memurlar, sendikal mü- cadelede işçi sınıfıyla el ele ver- me karan aİdı. Memur sendika- lanıun oluşturduğu Kamu Çalışanları Platformu ile DİSK arasında, "Sendikal mücadele- de işçi-memur aynmı aşümalı" konusunda görüş birliğine va- nldı. Türkiye'deki sendikal ha- reket içinde işçi-memur aynmı- nın kaldınlması için ilk olarak ortak sorunlar etrafında güç ve eylem birliği yapmak. ortak ör- gütlenmek ve sendikal birlik sağlamak kararlan alındı. Alınan kararlar DİSK ve Kamu Çalışanları Platformu arasında. sendikal mücadelede birlikte hareket et- me yolunda alınan kararlar özetJe şöyle sıralandı: - İşci memur aynmı asılmalı- dır: Sermaye kesimi ve devlet. işçi sınıfını çeşitli aynmlarla bölmeye çalışmaktadır. İşçi sı- Özellestirîlecek KİT'ler arasında bulunan Tekel'de toplu kıyım Tekel'de 309 kişiye zorunlu emekliük Haber Merkezi-Tekel"de çoğunluğu üst düzey yönetici ve denetici olan 309 memur "res'en" emckli edildi. Şimdiye kadar sadece "sağlık" ya da "ceza" ge- rekçeleriyle kişiye yönelik olarak kullanı- lan 5434 sayılı Emekliük Yasası'nın 39 ve 40'ıncı maddeleri uyannca zorunlu ola- rak emekli ediJen memurlar, özeileştirile- cek KİT'ler arasında bulunan Tekel'de toplu kıyıma gıdildiğini öne sürdüler. Zo- runlu emeklihk işlemine tabi tutulan me- murlardan bazılan, "yürütmenin durdu- nılması" istemiyle mahkemeye başvuru- yor. Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ndede 30 yıl hizmeti olanlar varken 20 yılını dol- duran bayan işçi ve memurlar ile 25 yılını dolduran erkek çalışanlann emekliliğe zorlandığı bildirildi. Bu uygulama. özelleştirilmesi planla- nan KITlerden Türkiye Demir Çelik İşletmelen'nde de gündeme gelmiş ve iş- ten çıkarmalar sırasında emekliliği yakla- şanlar sistemli bir şekilde "res'en" emekli edilmişlerdi. Fakat zorunlu emekliliğe iti- raz eden Demir Çelik İşletmeleri çalışan- lan, başvurduklan mahkemeler tarafi- ndan görevlenne ıade edilmişlerdi. Tekel îşletmeleri'nde zorunlu emeklili- ğe tabi tutulan memurlar, işini yapma- yanlara ceza olarak uygulanan ya da sağlık durumu kötü olanlan emekli et- mekte kullanılan maddelerle işlerine son verilmesini eleştirdiler. Bu işlem yapılırken özlük haklannın dıkkate alınmadığmı ileri süren zorunlu emekli edılmiş memurlar, "ZonınJu emekli edilenlerin çoğunun daha emeklilik- lerine 5 ya da 8 j ıl»ar. Bu insanlann j asal dayanağı olmayan kararlarla kapı önüne konulması çirkin bir tasarnıf" diyerck şunlan söylediler: "Aynca çalışırken 12 milyon lira maaş alan bu insanlar. emekli ediİdiklerinde el- lerine sadece 5 milyon lira gececek. İnsan- lar, emekli maaşlannın iyileştirilmenıiş ol- ması nedeniyle yüzde 401ık bir ücretle ya- şamaya mabkum ediliyor. İş göremeyen insanlar için uygulanan maddeden yola çıkıiarak cezalandırılma tavrı ile karşı karşıya bırakılmış oluyoruz. Bir yandan 309 kişi res'en emekli edilirken bir yandan da gazetelere ilan verilerek eleman aranı- yor. Bu tasamıfun gerekçesini anlamak mümkün değil. Ama biz. dava yoluyla hakkımızı arayacağız." Türkiye Kooperatif ve Büro İşçileri Sendikası İstanbul Şube Başkanı Aziz Hacsalimoğlu da Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nde çalışanlann da emekliliğe zorlandıklannı öne sürdü. nıfının genişçe bir kesimi "me- mur" şeklinde tanımlanarak işçi sınıfının bütününden ko- partılmaya çalışılırken kimisi de sözleşmeli personel, özel gü- venlik teşkilatı. müteahhit işçi- si, geçici işçi vb uygulamalany- la bu bütünlükten aynştınlma- ya çalışılıyor. İşçi sınıfının önemli bir kesiminin örgütsüz bırakılması hedefleniyor. - İşçi-memur aynmı ve sendi- kal raücadele: Türkiye sendikal hareketi için işçi-memur aynmının aşı- lması. işçi sınıfı birliğinın ger- çekleşürilmesi elzemdir. Bu aynmın gerçekten ortadan kalkması ve sermaye smıfına karşı işçi sınıfının en geniş bir- likteliğinin sağlanabilmesi, so- runun pratik ve örgütsel düzey- lerde de aşılmasını gerektir- mektedir. - Hükümet sözünü tutmaiıdır. Birinci ve ikinci DYP-SHP hükümetleri dönemlerinde de kamu çalışanlanna uygulanan baskılar sürdürüldü. Kamu ça- lışanlan; grevlı. toplusözleşmeli sendika talebi ile yürüttükleri mücadelelen nedeniyle yine sürgün edildiler. coplandılar. gözaltına alındılar. sendika şu- beleri kapatıldı. genel kurullan- na ve toplantılanna izin veril- medı. Hükümet. kamuçahşan- lannm grcvli. toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlüklerini güvence altına almalı. bu doğ- rultuda gerekli yasal düzenle- meleri gerçekleştirmelidir. - Ortak demokrafik sendikal haklar vasası: 5. Cüz Etkinlikleri baslıyor RP, Torbalı'da bildiri dağıtü • îlçe'de. kahvehanelerde Aziz Nesin'e yönelik bildiri dağıttıklan için gözaltına alırıan RP İlçe Başkanı Ali Öztürk ve Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Yeşilbaş serbest bırakıldı. RP'li yöneticiler hakkında dava açılacağı bildirildi. (ZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Geleneksel Torbalı 5. Güz Etkinlikleri bugün başlı- 'yofpEtfâitikler^.JtatıTmak üfc-; re ilçeye'gelen Aziz Nesüı'in, ToTbalı'ya yasaJara uygun bi- çimde konuşmaya geldim. An- cak Belediye Başkanı 'konuş- ma' derse konuşmam" demesi üzerine, Torbalı Beledive-Baş- kanı Ertan Ünver, "Ben de ken- disine konuşma' diyorum. Dev- let bir yanlts yapmtstır, bu yanlı- şı tırmandırmaya gerek yoktur" dedi. Ünver. bazı yayın organlan- nda çıkan haberlere de tepkı göstererek gerginlik yaratılma- masını istedi. Ilçede. kahveha- nelerde Aziz Nesin'e yönelik bildiri dağıttıklan için gözaltına alınan RP İlçe Başkanı Ali Öz- türk ve Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Yeşilbaş ise serbest bı- rakıldı. RP'li yöneticiler hak- kında dava açılacağı bildirildi. Valinin açıklaması Torbalı 5. Güz Etkinlikleri. bugün halk danslan gösterileri ve açış konuşmalanyla başlı- yor. 4 eylül cumartesi günü ger- çekleştirilmesi planlanan, Aziz Nesin'in de konuşmacı olarak katılacağı "Demokrasi ve Gül- mece" konulu panelin iptal ka- rannın, yörede güvenlik güçle- rince yapılan bir araştırmadan sonra alındığı bildirildi. İzmir Valisi Kutlu Aktaş yerel bir gazeteye, "PaneKn iptal ka- ran, emniyet teşkilatmın y aptığı yöresel değerlendirme raporun- dan sonra alındı" diyerek Tor- balı yerine bir başka yerde yapı- Isaydı panelin iptaline gerek kalrnayaçağı görüsöaü «»vun- c d u ; f •"• ' - •-'-'*»<* ' RPtı yoneticileriri'Aaz'Ne- sin'e yönelik bildiri dağıtmalan ve bazı basın organlannın yayı- nlanyla tırmandınlmaya çalışı- lan gerginliğin ardından. ilçede durumun sakin olduğu gözlen- di. Torbalı ya "Yasaiara uygun olarak konuşmaya geldiğini, an- cak Belediye Başkanı konuş- ma' derse konuşmayacağını" belirten Aziz Nesin. Belediye Başkanı'nın yasağa uymaması durumunda kendisini suçlaya- cağını söylemişti. Belediye Baş- kanı Ertan Ünver ise Aziz Ne- sin'den konuşmamasını isteye- ceğini belirterek. "Devlet bir yanlış yapmıştır, bunu tırmandı- rmaya gerek yoktur" diye ko- nuştu. Ünver: "Torbalı'da, halkla 12 Eylül'den önce de kim- se oynayamadı. Devlet o zaman da yanlış yaptı. Beni sekiz defa gözetim aİtına aidılar. Bu panel iptal edilmeseydi 'tık' çıkmazdı Torbairda. Ama ben o yanlışın tırmandınlmasını uygun görmü- yorum. Yeni Asır ve Tercöman gazetelerini Torbalı halkı adına kınıvorum "dedi. Bu arada Nesin'e tepki ola- rak "Torbalı Snas Olamaz, Hu- zurumuzun Bozulmasını İste- miyoruz" başhklı bildiriyi da- ğıttıklan gerekçesiyle gözalüna alınan RP İlçe Başkanı Ali Öz- türk ve Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Yeşilbaş, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıra- kıldi. TYS ve PEN'den çağrı 2 Temmuz, 'Laikliğe Saygı Günü' olsun Küitür Servisi - Türkiye Ya- zarlar Sendikası. PEN Yazarlar Derneği ve Edebiyatçılar Der- . neğj, "Srvas olayîannın neden olduğu tepkiyi dile getirmek ve toplumu uyarmak" amaayla ortak bir platform oluşturdu. Gazeteciler Cemiyeti'nde dün düzenlenen basın toplantısı- nda, Sıvas olayîannın ya- şandığı 2 temmuzgününün "La- ikliğe Saygı Günü" olarak ka- bul edilmesi için TBMM'ye başvuruda bulunma da karan alındı. Edebiyatçılar Derneği Başkanı Ahmet Say, PEN Ya- zarlar Derneği Başkanı Şükran Kurdakui, Türkiye Yazarlar Sendikası Genei Şekreteri Haş- met Zeybek ve Öner Yağcı'nın kaüldığj toplantıda yapılan açı- klamada. platformu oluşturan ana ilkeler. "Srvas'ta şeriatçı güçler tarafından laikliğe ve ö'z- gîr düşünceye karşı örgütlenen toplu kıyımın nedenlerini, sonuç- lannı ve toplumumuz üzerinde yarattığı derin acı ve tepkiyi dile getirmek, bu yolla yetkilileri ve toplumu uyarmak" şeklinde sı- ralandı. PEN Yazarlar Derneği Baş- kanı Şükran Kurdakui, böyle birplatformu basınaaçıklamak için özellikle 1 Eylül Dünya Banş Günü'nü seçtiklerini. ede- biyaün insan öldürmeye doğal oiarak karşı olduğunu söyledi. Kurdakui sözlerini şöyle sür- dürdü: "Yazar örgütlerinin üye sayısının az olduğuna bakmayın. Aziz Nesin'in deyimiyle Türki- ye'de bir kitabın ortalama 3000 bastığını diişünürsek bizim üye sayımızı 3000'Ie çarpmak gere- kir" dedi. Özgür düşünce adına görüş- lennı açıklayan tüm yazar ve sanatçilann yanında olacak- lannı açıklayan yazar örgütleri. 2 temmuz gününün bundan böyle 'Laikliğe Saygı Günü' olarak kabul edilmesi ıçın TBMM'ye başvurarak bir yasa çıkmasını ısteyeccklcnni de ifa- dc cttiler. SHP İstanbul il örgütüdedûn Beşiktaş'ta gû'Idağrttı, Lğur Mumcu anıtına çicek bıraktı.(Fotoğraf: HATfCE TUNCER) 'Silah ve öUimdeğil, bcmşistiyoruz' Haber Merkezi-Dünya Banş Günü tüm yurtta çeşitli etkinliklerle kutlandı. Cumhuriyet Halk Partisi, 1 Eylül Dün- ya Banş Günü'nde Ankara'da banş yürü- yüşü düzenleyerek Birleşmiş Milletler (BM)binası önünden TBMM'ye kadar bir banş zinciri oluşturdu. CHPAnkara İl Başkanı Nail Gürman BM Genel Sekrete- ri Butros Gali'ye ıletiimek üzere hazjrla- nan "barış mektubu"nu BM Türkiye tem- silcikğine verdi. CHP Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlejıen "banş yürüyüşü". Olgunlar Sokak'taki il başkanlığı binasından baş- ladı. Ellerinde, "Yurtta banş, dünyada banş". "Hiroşima ve Nagazaki'yi unut- madık", "Bosna'ya veOrtadoğu'ya banş". "Sa>aşsız, sömürüsüz dünya". "Silahlar sussun, sevgi büyüsün, çocuklar ölmcsin" şeklinde pankart taşıyan yürüyüşçüler, Atatürk Bulvan yolu ile BM Ankara Temsilciliği önüne geldiler. Yürüyüşçüler. burada, BM binası önünden TBMM'nin yanındaki Milli Egemenlik Parkı'na ka- dar uzanan "banş zinciri" oluşturdular. CHP milletvekilleri Lluç Gürkan, AU Dincer, Haydar Oymak \e CHP Ankara İl Başkanı Nail Gürman başkanlığinda oluşturulan heyet burada BM Genel Sek- reteri Butros Gali'ye iletümek üzere hazı- rlanan mektubu BM Türkiye Daimi Tem- silcisi Büyükelçi Edmond Cane'ye sundu- lar. BM'nin seyirci kaldığını belirten Gür- man, "Dünya Banş Günü'nü kutladığunız bu günde sizi ve BM örgütürain tüm birim- lerini "çifte standart' uygulaması anlayışını terk etmeye da» et edij orum" dedi. İstanbuFda SHP İstanbul il örgüıü de dün saat 11 OO'de Ortaköy ve Beşiktaş'ta gül dağıttı. Ortaköy Meydanfnda bir konuşma ya- pan SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çen- gel camisiyle. sinagoguyla. kilisesivle Or- taköy'ün banşın simgesi haline geldiğini belirterek "Sosyal demokratlar dünya banşına sahip çıkarlar. Bizler tüm insan- lann birlikte mutlu yaşamaiannı isteriz" dedi. Topluluk daha sonra Beşiktaş'a gi- derek önce Uğur Mumcu Anıtı'na çiçek bıraku veçevrede bulunanlara gül dağıttı. Çengel burada yaptığı konuşmada. Mumcu'nun "demokrasi, banş ve dürüst- lüğün kavgacısı" olduğunu söyledi. DİSK Genel Merkezi'nden "Silah ve ölüm değil; konut, okul, iş, ekmek, sağlıklı ve mutlu bir yaşam istiyoruz" başlığıyla yapılan açıklamada da kalıcı bir banş için emekçilerin ve dünya halklannın eylemi- ne her zamankindan fazla gerek olduğu belirtilerek "Bir yıkunın başlangıcını, hak- ça ve kalıcı bir banş için mücadele gününe dönüştürenlerin Dünya Banş Günü'nü kut- lar. silahsız >e kansız; banş ve özgürlük dolu günler dileriz" denildi. Adana'da Adana'da siyasi parti temsilcileri yaptı- klan ortak açıklamada, Türkiye ve dün- yada banşı bozan gelişmelerin bir an önce durdurulmasnı ve kan akıtmaya son veril- mesini ıstediler. İnönü Parkı'nda banşı ve kardeşliği simgeleyen güvercinler ile çok sayıda balon uçuruldu. 5 E y l ü l ' e Kadar Y a t ı r ı m Y a p m a y ı n . . . Emlak Bankası Sizlere Mükemmel Bir Yatırım Fırsatı Hazııiıyor. EMLAK BANKASI ARAYIS TOKTAMIŞ ATEŞ Kamu çalışanlan için ayn bir yasa düzenlenmesi. kabul edile- mez bir tutumdur. Bu. bir yan- dan işçi-memur aynmını sür- dürmek. diğer yandan da kamu çalışanlannın grevli, toplusöz- leşmeli sendikal hak vc özgür- lüklerini kullanmalannın önü- ne geçmek anlamına gelmekte- dir. Çalışma Bakanlığı'nca hazırlanan yasa tasarısında. grev ve toplusözleşme hakkına yer verilmemektedir. Siyasi iktidar, kamu çalışan- lannın sendikalaşmasını değil: adı sendika da olsa. danışma hizmeti görecek şekilde dernek- leşmesini kabul etmektedir. Hükümetin bu tutumu, TBMM'deimzalanan uluslara- rası sözleşmelere de aykındır. Yasalar, yaşamın gerçeklerinin gerisinde kalmamalıdır. - Meslek sendikacüığı, sınıf ve kitle sendikacüığı ile uyuşmaz: Sınıfsal temelde sendikal ör- gütlülük yerine mesleki temelde sendikalaşmayı savunan an- layış. tehlike oluşturmaktadır. İşçi sınıfının gkarlannı sa- vunanlar, en geniş ölçüde bir- liktejikten yana olmalıdır. DİSK ve Kamu Çalışanlan Platfonnu, ortak sorun ve is- tekler etrafında birlikte davran- mak, karşılıklı dayanışma için- de olmak ve sendikal örgütlü- lüklerin de bu ortak tutuma katılmasını sağlamak konusun- da görüş birliğine vardılar. Işsiz Kalmak... Geçenlerde yakın bir dostumun işyerinde oturuyor- duk. Tekstil üretimi üzerine çalışan bir aile şirketiydi bu- lunduğumuzyer. Babalarından devraldıklan işi büyüten "canavar gibi" üç kardeş, Türkiye'nin en büyük fır- malarından birini oluşturmuşlardı. Şimdi de Avrupa ve Amerika'yı zorluyorlardı. En modern teknolojileri uygulamalarına karşın, "mü- tedeyyin" insanlardı. Yani adamakıllı dindardılar. Hele benim yakın dostum olan ağabey. birkaç kez hacca da gitmişti. Ama bu dindarlıkları, modern ve çağdaş olma- larını engellemiyordu. En azından biçimsel olarak. Sohbetimiz nitelikli eleman bulunup bulunamaması konusuna gelmişti. Nitelikli elemanın çok pahalıya geldiğini ve böylest elemanlara çok yüksek ücret ödemektense, kimi işleri fason olarak yaptırmanm daha ucuza geldiğini anlatı- yorlardı. Tabıi ben de bu anlayışa karşı çıkıyor, itiraz edi- yordum. "Bu tutumun ve anlayışın " dıyordum, "Sosyal maliyeti sizin sandığınızdan çok daha yüksektir. Gün gelir, bunun faturasını bumunuza dayarlar ve ödemekte çok zorlamrsınız. Sadece siz değil, hepimiz çok zorlanı- rız." Derken aralarından biri, birkaç gün önce İzmirden is- tanbul'a gelirken uçakta yan yana düşmüş olduğu bir işadamının öğütlerini anlatmaya başladı. Herkesin ko- layca tanıyacağı bu işadamının isminı vermiyorum. Ama engin iş deneyimleri olan bu zatın, genç bir işada- mına verdiği öğütler, doğrusu tüylerimi ürpertti. "Bir işyeri" diyormuş bu deneyimli işadamı, "Ağaç gibidir. Zaman zaman personel budaması yapmak ge- rekir. Nasıl bir ağacı budadığmız zaman, yeniden filiz- lenmeler olursa. bir işyerinde de personeli budadığmız zaman, budananların yerine daha nitelıklilenn önü açıl- mış olur.'' Ve sürdürüyormuş bu deneyimli işadamı ko- nuş.masını: "Nasıl bir ağacın büyumesi için zaman za- man budanması zorunluluğu varsa: aynı biçimde, bir is- yerinin büyumesi için de zaman zaman budanması zo- runluluğu vardır." Dehşet içinde kalmışhm ki kardeşlerden birdiğeri aldı sözü. "Adam çok haklı" dedi. Ve devam etti: "Bakın bi- zim finans mudürü ayrılınca nasıl paniklemiştik. Ama onun yerine geçirdiğimiz yardımcısı çok daha iyi çıktı." Konu böyle sürüp gidecekti ki "insaf edin yahu" diye girdim araya. "insanlardan söz ediyorsunuz burada, ağaçlardan değil." Ve işini yitiren bir insanın, başına neler gelebileceğini anlatmaya çalıştım Emeğini sata- rak ya da kiralayarak "bugun kazandığını bugün yiyen" bu insanlann; o emeği satamazlarsa ya da kiralayamaz- larsa, bunun faturasının gene bize çıkacağını anımsat- tım. Ve rastlantıyla yanımda bulunan, geçen yüzyıl şair- lerinden Vehbi'nin iki mısraını okudum: "Zalimin rüşde ikbalini bir ah keser Maniyi rızk olanın rızkını Allah keser." Üzüldülertabii, duygulandılar "Haklısın ama..."1a\an dediler. Zaten ben de biraz sonra veda ederek ayrıldım oradan. Yolda düşündüm. Türkiye'de en iyimser rakamlarla 5 tnilyon işsiz vardı. Bu insanlar ne yer ne içerlerdi? Ne giyerlerdi? Aile kurumunun sıcaklığı ve sarmalaması ol- masa, nasıl toplumsal patlamalara yol açardı bu du- rum? Bunun faturasını kim ödeyecekti, kim ödeyeJtoHndi, nasıl ödenirdı? Bugün gazetelerde yazan çeşnici iokanta uzmanları (!), öğlen yemeği adambaşriOO-150 bin lira olursa bu fi- yatlariçin, "fenadeğil"yaöa "maAu/"diyorlar(Onlarda haklı). Ama Türkiye'de günde 100 bin liraya çalışmaya can atan milyonlarca insan varken bu durum biraz çeliş- kili olmuyor mu? Genç bir insanın iş bulamaması korkunç bir şeydir. Artık kendi kanatlarıyla uçmak isteyen, kendi pembe renklerle bezenmiş düş alemlerine kanat çırpmak iste- yen genç bir insanın bu hayallerini yıllarca ertelemesi ve belki de (ve maalesef çoğu zaman) buna hiç ulaşa- maması gerçekten dramdır. Ama iyi-kötü bir işi olan ve bu işin getirdiği olanakların çerçevesi içinde kendine bir yaşam oluşturan ve belki de bir aile kuran insanın, bu işi yiti'rmesi çok daha kor- kunç bir şeydir. Çünkü o insanın ellerine bakan başkala- rı da vardır. Kendinden çok daha aciz olan birileri. Insanları ağaç gibı görmemek, bilgisayar ekranların- da kırpışan rakamlar olarak değerlendirmemek gerekir. Bugün iktisadi rantabiiiteleri düşünenler ve sosyal ran- tabiliteleri ihmal edenler öyle bir fatura ile karşılaşabilir- ler ki üç nesilde ödeyemeyiz. Işsiz kalmak çok tehlikeli bir şeydir. Ama işsiz kalanla- rın çok olduğu bir yerde yaşamak da az tehlikeli bir şey değildir. Bosna ve Azenbaycan için kampanya • İstanbul Haber Servisi - İstanbul İdealist EczacılarGrubu, Bosna-Hersek ve Azerbaycan'daki "insanlık dramını protesto etmek ve oradaki y aralıiar ile hastalara yardım etmek" amacıyla ilaç kampanyası başlattı. Divân Oteü'nde yerel yönetimlerin de katıldığı bir toplantı düzenleyen İdealist EczacılarGrubu adına konuşan Atilla Aydıner, '"Baüda bir ayıp yaşanıyor. Biz askeri yardım yapamayız ancak ilaç yardımı yapabiliriz" dedi. Toplanüya, İdealist Eczacılar Grubu üyeleri. Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir. Avcılar Belediye Başkanı Tahsin Salimoğlu, Selimpaşa Belediye Başkanı Ahmet Yağcıoğlu. Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Cemal Ulaş ve Azerbaycan Derneği Başkanı Ibrahim Gence kaüldı. Üniversitede 5 gözaltı • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde. yeni öğrendler için kayıt masası açan beş öğrenci gözaltına alındı. Siyasal Bilimler Fakültesi'nde öğrenciler tarafından açılan rehberlik ve kayıt masasında çalışan Süleyman Aktaş, Ayşegül Babalık. Erol Şimşek. İsmail Durmaz ve Cihan Çabuk adlı öğrenciler. dün öğle saatlerinde fakülteye gelen sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Arkadaşlannın gözaltına alınması üzerine dekanla görüşen diğer öğrencilere ise arkadaşlannın bırakılacağı söylendi. Ancak öğrenciler bırakılmadı Gaziosmanpaşa'da eylem • İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa Belediyesi çalışanlan dün öğle saatlerinde iş bırakma eyiemi yaptı. Belediye binası önünde toplanan işçiler, üçaydan beri maaşlannı alamadıklannı ifade ederek "Taşeron kalksın. maaşlarverilsın", "Yaşasın işçilerin birliği" şeklinde slogan attı. Genel-İş Sendikası 5 no'lu Şube Başkanı Fahri Karagöz yaptığı açıklamada seslerini duyurmak istediklerini belirterek "Sosyal yardımlar. 1992 martından bu yana verilmesi gereken toplu sözleşme farklan ve üç aydır maaşlanmız verilmedi. Aynca 1993 yılında verilmesi gereken dört ikramiyemizin üçünü alamadık" dedi. Haklannı alana dek eylemlerini sürdüreceklerini söyieyen işçiler daha sonra işyerlerine döndüler. Dava Dosyası (2) toplatıldı • İstanbul Haber Senisi - Haziran Yayınevi tarafından yayınlanan Dava dosyası (2) adlı kitap. İstanbul DGM Savcılığı'nca toplatıldı. Haziran Yayınevi tarafından yapılan açıklamada. kitabın yayımlandıktan bir gün sonra toplatıldığına dikkat çekilerek, "İstanbul DGM'nin bu kadar hızlı çalıştığına inanmiyoruz. Amaçhun bir dönenıe tanıkhk eden belgelerin kamuoyuna ulaşmasını engellemektir" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle