20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 2 EYLÜL1993 PERSEMBE Kadınlarda ve erkeklerde en çok görülen cinsel bozukluklar üzerine bir araştırma yapıldı Cinselyaşamımızdapek sağhldıgitmiyorANKARA (ANKA) - Kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen cinsel bozukluklan ortaya çıkarmak ama- cıyla yapılan bir araştırma kadınla- nn yüzde 42. l 'inin "kasıhnalar" yo- luyla ilişkiye izin vermediğini ortaya çıkardı. Araştırmada erkeklerin en önemli sorununun ise yüzde 35.9 ile "erken boşalma" olduğu saptandı. Türkiye'de kadınlann cinsel so- runlan arasında ilk sırayı alan 'Sa- ginisnııts"un (ilişkiye izin vermeme) Batı ülkelerinde, cinse! sorunlar ara- sında son sıralarda olduğunu vur- gulayan araşürmacılar, Türkiye'de görülen bu sıklığn. "çocukluk kor- kulan, suçluluk, ayıp >e günah duy- gularmdan" kaynaklanabileceğini bildirdiler. Hacettepe Üniversitesi Tip Fa- kültesi Psikiyatri Ana Bilım Dalı uz- manlanndan Ceylan Tuğnıl ve Elif Bardakçı ile Bilkent Ünıversitesi'- nden Nedret Öztanın, cinsel ilişki- nin niteliğiru ve fonksıyonlannı de- ğerlendirmeye yönelik ölceklerin Türkiye'de de kullanılıp kullanıla- mayacağını saptamak üzere yola çıküklan araştırmada. 126 kadın ve İ17 erkek, denek olarak kullanıldı. Araştırma sonuçlanna göre ka- dınJann, yüzde 42.Fi cinsel yaşam- lannda herhangi bir sorunla karşı- laşmazken. erkeklerin de 43.6"sının A. raştırma sonuçlanna göre kadınlann yüzde 42.1 'i cinsel yaşamlannda herhangi bir sorunla karşılaşmazken erkeklerin 43.6'sı sorulu. cinsel yaşamlannda sorun bulun- muyor. Kadınlann. yüzde42. riVa- ginismus" denilen ve kasılmalarla ilişkiye izin vermeme şeklınde geli- şen sorunu en yoğun olarak yaşar- ken. erkeklerin yüzde 35.9'unun en önemli sorunu erken boşalma ola- rak belirlendi. Her ıki cinsin de en az karşılaştıklan sorun 'isteksizlik" olurken kadınlann yüzde 1.6'sının kendilerinde hiçbir sorun olmama- sına karşın eşlerinin sorunlan nede- niyle normal bir cinsel yaşamlan oiamıyor. Erkeklerin ise yüzde 9.4'ü aynı durumda bulunuyor. Kadınlann. yüzde 6.3'ü orgazm olamamaktan yakınırken. yüzde 4. l'i ağn nedeniyle sağhklı cinsel bir- leşme yaşayamıyor. Araştırma sonuçlanrun en çarpıcı yanlanndan biri de her iki cinste de sorun ve sorunsuzluk oranının, eği- tim seviyesi arttıkça yükselmesi: So- runlu kadınlann yüzde 1 4'ü ilkoku- la gitmemiş iken. yüzde 38.4"ü yük- sekokulmezunu. Cinsel j'aşamlannda herhangi bir sorunu olmayan kadınlann yüzde 2.2'sini ılkoku! mezunlan oluşturur- ken. yüzde 57.7'sinin yüksekokul düzeyinde eğitim gördüğü belirlen- dı. Cinslerin eğitim düzeylerine ba- kıldığında cn kalabalık grup, yük- sek öğrenım görmüş, sorunsuz er- kekler oldu. Cinsel yaşamlan sağhk- lı olan erkeklerin yüzde 72.5'i yük- sek öğrenim mezunu iken, yüzde 2'si ortaokul. yüzde 25.5"i de lise mezunu. Başta erken boşalma ol- mak üzere cinsel sorunlan bulunan erkeklenn yüzde 40.9'unu yüksek öğretim mezunlan oluştururken, yüzde 25 8'ı Iıse. yüzde 18.'i ortao- kul ve y üzde 15.2'si ılkokul mezunu. Araştırmacılar. cinsel sorunlan bulunan kadın ve erkekler arasında eğitim seviyesi yüksek olanlann en üst grubu oluşturmasını, daha alt seviyede eğitim görenlerin, cinsel so- runlannın fazla olmasına rağmen, bu konuda psikiyatri kliniklerinden yardım alabıleceklennı bilmemeleri ve hastanelere başvurmamış olma- lannabağlıyorlar. Köprüçay ırmağı *e arkasında Vönsüz dağlar. (Fotoğraf: KEMAL GÜNEŞ) Dünyada anavatanı Lübnan'da bile kalmamış lübnansedirleri yahıızca Antalya dağlannda görülür Antalya'nın denizikadar dağlan da güzeldir KEMAL GÜNEŞ Antalya dağlanru iki ana bölüm- de ele alabiliriz. Beydağlan ve Batı Toroslar. Aslında Beydağlan. Batı Toroslar'ın parçasıdır. Fakat An- talya'nın Likya bölgesinin büyük bölümünü kapsayan Beydağlan, Antalya körfezinin kuzeyinde sona ererler. Batı Toroslar'ın öteki do- ruklan daha sonra başladığı için bu bölüm aynymış gibi görünür. Biz de bu bağlamda iki ayn silsileyi ele ala- cağız. Beydağlan kendi aralannda dört bölüme aynlırlar. Bunlardan ilki olan "Tahtalıdağıar", Kemer yakın- lanndaki Tahtalıdağ'dan (2366) başlayarak kuzeye doğru Tünekte- pe vadisine dek uzanırlar. Antalya'- nın en sarp ve keskin zirvelerine sa- hip bu dağlar arasında Teke dağj (2157). Dazkır tepesi (2014). Kavak dağı (1440). Deliklidağ (1654), San- çınar dağj (1811). Inceeriş dağı (1630). Çalbah dağı (1651) göze çar- Rarlar. TV kulesi de Sançınar dağı- mn tepesinde kuruludur. Silsile, or- rflan alanmca çok zengindir. Tünektepe ve ayru adla anılan va- disinden sonra "Bakırdağlan" baş- lamakta ve Tunçdağı (2649), Alabe- len (2422). SakJıdoruk (2503). Bakı- rtepe (2547) gibi doruklan banndı- ran silsiie. batıda Pozan dağı (2774) ile Merkezi Beydağlan'na bağlan- maktadır. Orman bakımından fazla zengin olmayan Bakırdağlan'run 2000'Ii metreleri genelde çıplaktır. Pozan dağının güneyinden iü'ba- ren başlayan ".Merkezi Beydağlan" Elmalı-Finike karayoluna kadar devam ederler. Tüm Antalya'nın en yüksek doruğu olan Kızlarsivrisi (3070) buradadır. Aynca Oyuklute- pe (2953). Kartalkaya (2947), Çeşte- pe(2930). Mümtaztepe(2819), Kor- kuteli Akdağ (2825). Hamaylı dağı (2600) gibi zirveleri içine alan Mer- kezi Beydağlan. bütün Beydağlan'- nın en yüksek noktalanna sahiptir. Silsile çok yüksek olduğu için. or- man alanlan düşük rakımlı yayla- lannda ve eteklerinde görülürler. Orta kesimlerinde hiçbir yerleşim birimi yoktur. "Güneybatı Bölümü Beydağlan" ise Elmalı-Finike ve Elmalı-Gömbe A ntalya'yı kuşatan Toroslar ve Beydağlan'nda nice güzellikler gizlidir. Ama ne var ki henüz turizmden gereği kadar nasiplerini alamamışlardır. karayollan arasında kalır. Asırlık anıt ağaçlar içeren silsilede Alaca- dağ (2336). Kohu dağı (2409) dik- katleri çeker. Ormanlar hayli fazla- dır. Diğer Beydağlan'nın aksinegö) açısından zengin dağlardandır. Hördübek yaylasındakı Sangöl ve Kohu dağı eteklerindeki Dokuzgöl- ler, önemii dağ kampçılığı merkezle- ridir. Yukanda saydığımız dört ana bö- lüm dışında bazı kaynaklarda Bey- dağlan'ndan sayılan, bazılanna göre de ayn dağ silsilesi olarak ad- dedilen "Akdağlar" sırası yer alır. Gömbe'den başlayarak Elmah'ya uzanan Akdağlar. Güneybatı Bölü- mü Beydağlan'nın batısındadırlar. Çok yüksek doruklan vardır. En yüksekleri. "At Knyruğu Sallamaz Tepesi" veya "lylıik Tepe"denilen noktasıdır. Yükseklik 3014 metre- dir. Gölce zengin dağlardandır. Gömbe'den az ötede bulunan Yeşil Göl ile Uyluk tepenin güneyindeki Kırkgöller. çok önemli kamp mer- kezleridir. Gömbe'nin adeta simgesi olan Uçarsu şelalesi de buradadır. Beydağlan'nda fazla uzun akarsu yoktur. Olanlar çay niteliğindedir. Bilinen örnekleri sulamada da kul- lanılan ve Bakırdağlan'ndan doğup Tahtalıdağlar ile Merkezi Beydağla- n arasından geçen Alakır çayı. Mer- kezi Beydağlan'ndan doğan Finike çayı ve Akdağlar'dan doğup Kınık civannda Ege Denizi'ne dökülen Eşen çayıdır. Batı Toroslar'a gelince. onlar da kendi aralannda bazı bölümlere ay- nlabilirlerse de bu aynm Beydağlan kadar net değildir. Antalya'nın ku- zeyinden başlayarak Alanya'ya dek uzanırlar. Beydağlan'nın aksine akarsu ve göllerce çok zengindirler. Sınırlan 2000'Ii metrelere dayanan irtifalarda birçok ırili ufaklı göle rastlanabilir. Akarsulan da ırmak düzeyindedir. Bilinen üç büyük akarsu olan Aksu. Köprüçay ve Manavgat ırmaklan Antalya ovala- riHin suianmasında kullanıimakta- dırlar. Batı Toroslar'ı da bazı parçalara ayırabilirsek. aralannda en önemli- leri Aksu ve Köprüçay ırmaklan arasında kalan "Sarp dağlan", Köpriiçayla Manavgat ırmaklan arasında yükselen "Dedegöl dağla- n" ve "Manavgat dağlan1 ', daha ku- zey kesimlerde "Akseki yöresi dağ- lan" ve Gündoğmuş'la AJanya arasında konumlanmış "Geyik dağ- lan"dır. İçlerinde Sarp dağlanndan Boz- burun (2504), Ovacık (2003). Dede- göl dağlanndan Emeredin (2405), Çürük (2222), Yönsüz dağlar toplu- luğu (2251), Manavgat dağlanndan Eynif Akdağ (1991) ve Gülendağı (1635). Geyik dağlanndan Giyi dağı (2877), Karayılan dağı (2487), Barçın dağı (2720) en çok dikkatleri çeken yükseltilerdir. Gerek Beydağlan. gereksede Batı Toroslar orman alanlanmn simgesi olan Iübnansedirinı birçok bölgele- rinde içerirler. Dünyada. anavatanı Lübnan'da dahi kalmamış lübnansedirleri do- ğal orman olarak sadece Antalya dağlannda görülür. 1000 yıl yaşadı- klan rivayet olunan sedirlere 800 metre irtifadan itibaren rastlanır. Sedirin dışında düşük irtifalarda kızılçam. fıstıkçarm, daha yukan- larda karaçam, karaağaç. ardıç. kayın ve Gülendağı ile bazı Akseki dağlannda görüleceği üzere toros göknanna rastlanabilir. Türkiye'nin ilk su perileri gösterilerine başladı REYHAN OKSAY Galatasaray'ın ilk su perileri gösterilerine başladı. _ Fenerbahçe'deki Galatasaray Te- sisleri'nde çalışmalanna devam eden Türkiye'nin ilk su balesi takımı kısa zamanda büyük ilerleme kay- dederek gösteri yapacak düzeye gel- di. Su sporlan kulüpleri ve tatil köy- lennden .gösteri davetleri alan takım. geçen hafta tesis dışına çıka- rak Heybeliada Su Sporlan Kulü- bü'nde ilk gösterisini sundu. 8 kişi- den oluşan grubun gösterisi büyük beğeni kazandı Antrenor Marie Vıldız'ın solo gösterisi ise gerçek bır su balesi şöleniydi. Izleyicilerden büyük alkış topladı. Iki ay gibi kısa bir sürede takımı bu düzeye getiren antrenor Marie Yıldız, gösteri yapmaktaki amaç- lannın su balesini ülkemizde tanı- tmak. yayılmasmı sağlamak ve olimpiyatlara altyapı hazırlamak olduğunu belırtiyor. Gazetemızde bu konuda çıkan yazı üzerine yoğun katılım talepleri aldığını kaydeden Marie Yıldız, sı- navla öğrencı almak zorunda kala- cağını öne sürüyor. İlk dönem çalı- şmalannın sonaermek üzere olduğu şu günlerde. ikinci dönem için şimdiden 38 kışı başvurmuş. Yıldız. A ntrenör Yıldız, bugüne dek erkeklerden tek bir başvurunun bile gelmemesini, ülkemizde bu spor dalının bilinmemesine ve yanlış tanıtılmasma bağlıyor. yüzme ve bale kökenli adaylann daha başanlı olduğunu da ifadeedi- yor. Zaman içinde hızlı ilerleme kaydeden öğrencilerinden özel gös- teri grubu kurmayı amaçlayan ba- yan antrenor. ticari göstenler dü- zenlemeye de sıcak bakıyor. Spor akademısi, senkronize yüz- me bölümü açmak için Marie Yıldız'a hocalık öneriyor. Aynca Yüzme Atlama ve Sutopu Federas- yonu. senkronize yüzme dalında da lisans vermek için girişimlere başlı- yor. Ancak federasyonun yasalara uygun bir şekılde bölüm açabilmesi için en az üç kulübün takım kurması gerekiyor. Dolayısıyla Galatasaray Spor Kulübü, diğer kulüplere de destek vermek için elinden geleni yapmaya hazır. İstanbul Devlet Ba- lesi hocalanndan Gül Beşgül ise ba- lerinlerin yapabileceği tek spor dalı olan senkronize yüzme çalışmalan- nı destekliyor. Kendilerinın ılerde gösterilere katılabileceğini ifade edi- yor. Profesyonel gösterilere çıkan su balesi takımlannda erkeklerin yer alması gösteriyi daha zengin ve gösterişli hale getiriyor. Ne var ki ülkemizde erkek aday bulamamak- tan yakınan Yıldız. zaman içinde er- keklenn de takıma katılacağını umut ediyor. 4 eylül'de Ataköy yüzme havuzu- nun açılış törenine çağnlan gösteri takımı. açılışı yapacak olan Cum- hurbaşkanı Süieymen Demirerin de bulunacağı seçkin bır izley ici grubu- na sunacağı programın haarlığı içinde. Bilinen en eski firavunun mezan bulundu Haber Merkeri - Bilinen en eski Mısır firavun mezan Abidos Kral Mezarlığı'nda buîundu. Buluntulararasında fıldışı bir asa ve başka ülkelerden satın alınmış olduğu düşünülen 400 şarap çanağı bulunuyor. 12 bölümden oluşan ve yaklaşık İ.Ö 315Oyıllannaaıtmezar avnı zamanda mallara konan fıldişietiketlerüzerindeen eski hiyerogliförneklenni de ıçenyor. Bu örnekler Mısırlılann okur-yazarlığı konusuna yenı bır boyui kazandınyor. Kahıre'nin 125 km kadar uzağında, Nil'in batı kıyısında ve Krallar Vadisi'nın günevindekı Abidos. Mısır'ın ilk hanedanlannın gömüldüğü ver olarak biliniyor. Kahıre'dekı Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Dr. Günter Dreyer. bu buluşun tarih öncesi ile tanh arasmdaki sının 200 yıl geriye aldığını belırtiyor. Mezar. hanedanlık öncesi mezarlannın bulunduğu alanda yer almakla bırlikte ötekilere kıyasla daha büyük. 12 odanın en büyüİderinde ahşap kutular vefildişietiketli mallar bulundu. Bir başka odada ise topraktan yapılmış, üzerlerinde çeşitli imler olan çanakveçömleklere rastlandı. Bueşyalar üzerindeki, yazılann okunmasmda en önemli etmen sayılan ve belirsiz ımlen ayırt etmeye yarayan fonetik tamamlayıcılann varlığı. birçok tartışmalara yol açıyor. Kimine göre bunlar daha sonraki Mısır hiyeroglif yazısının, sanıldığından birkaç yüzyıl öncesinden beri varolduğunu gösteriyor. Başkalanna göre. varsayılan tamamlayıalar hiçbir fonetik değer taşımıyor. Tüm bu tartışmalara karşın. Mısır'da da Mezopotamya'daki gibi vazının ilk olarak ıdari amaçlı kullanıldığı görüşü kesınlik kazanıyor. Böylesi bir sonuç ise Mısır'da yazının tarih kay ıtlanriı tutma amacıyla geliştiği görüşünü çürütüy or. Mısır'a yazının büyük bir olasılıkla Sümer ya da Elam'dan geçtiği bu en eski ve güçlüikiuygarlığın birbirleriyle ılişkide olduklannı ortaya koyuyor. Kimyasal duyarlılık ruhsal kökenli MEDICALTRIBUNE Yenen besinler vesolunan havadaki farklı kimyasallara alerji biçimınde beliren gizemli hastalığın daha çok ruhsal nedenlerden kaynaklandığına inanılıyor. Buna göre bu tür hastalara olağanüstü beslenmeden v azgeçme ve çağdaş dü/ıyadanannma önerilerinde bulunan hekimlerin, yönterrüerini değiştirmesi gerekiyor. 34'ü süreğen (kronik) kas ya da kemik rahatsızlığından ötürü bakım gören41 alerjik hasta karşılaştınldığında. alerjik olanlarda ne bağışıkük sistemi duyarhlığında bir artış ne de eylemsel v e düşünsel herhangjbır sorun gözlenebildi. Ancak % 15 oranındaki alerjik olmayanlara kıyasla. %44'ünün aşın bunalımlı ve kaygılı olduğu. bunlann dörtte birinin ise yalnızca ruhsal sorunlan olduğu görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle