Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 2 EYLÜL1993 PERŞEMBE
KULTUR
Modern Türk resminin ilk temsilcilerinden Ali Avni Çelebi 25 ağustosta yaşama sessizce veda etti İDSO Berün Avrupa MüvkaU'nde
ResminçelebiâydiAHAvniCANAN BEYKAL _ _ _
1922 yılının mayısında Almanya'-
nın Münih kentıne doğumu I904oian,
çok ama çok genç bir Türk ressamı ge-
lir. Olanaklannı zorlayıp bu dıyarlara
gelen Ali Avni adlı bu çok genç ressam.
acaba dönüşünde ülkesının sanaunda
yenı bir çığır açacağının bilincinde
miydi. bilinmez. Ancak kendisınin
"şanssızlık" diye nıtelendırdiği olay-
lar, sanki onun ve ülkesinin sanatsal
yazgısını hazırlamak üzere gelişecek-
tiı\.
Önce Münih'te bir resmi akademiye
girmeyi tasarlayan Ali Avni. (iyı kı de)
akademi sınavlannda başanlı olamaz.
Mahmut Cuda sınavı kazanır. Sonra.
daha önceden bu kente gelerek resım
çalışmalannı sürdürcn Sabiha Boz-
cairnın yol göstermesiyle Heinemann
adlı bir Alman Yahudısinın özel atöl-
yesine gjrer. Bir süre sonra Heine-
mann atölye ücretlerini arttınnca (iyi
kı de artınr) Ali Avni buradan ayn-
lmak zorunda kalır ve arkadaşı. uğraş-
daşı Ahmet Zeki (Kocamemil ile bir-
likie o zamanlar hıç de ünlü olma>an.
ama daha sonra Amerika'da bayağı
önemli bir yere sahip olacak olan
Hans Hofmann'ın özel sanat okuluna
yazıhr (iyı kı de yazılır).
IBerlin Güzel
Sanatlar Akademisi
Ali Avni adlı bu genç, yazgısının yö-
nünü değiştirmeye çabalar durur.
Hofmann'ın yeni kavramlara. kübız-
min yapısal sorunlanna ilişkın ve genç
ressamımızın pek de alışmadığı. gör-
mediğı yepyenı dısıphnını "kişiliğine
aykın" bularak bir yıl için terk edıp
Berlin Güzel Sanatlar Akademisı'ne
yazıhr. Bir yıl sonra hangj nedenledir
bilinmez. Ali Avni'yi yine Münih'ıe ve
yine Hans Hofmann'ın atölyesinde
görürüz. Ali Avni yazgısını değiştir-
mekte başanlı olamamıştır (iyı kı de
olamamıştır.) Artık bundan sonrası
Türk sanatının bu öncü ressamının ge-
leceğınin hazırlanmasıyla ılgılidır.
Başlangıçta kendi kişiliğine ve üslu-
bunaaykınbulduğu Hofmannatölye-
sinde o kadar sıvrilir ki, hocasının ül-
kesine dönmeyip yanında asistan ola-
rak kalmasını önermesine dek vanr ış.
Ama Ali Avni'ye burs bağlanmışlır \e
ülkesine dönmek zorundadır. Ayrıca
ülkesinde yeni bir toplum oluşturul-
maktadır. Cumhuriyetin ilk sanatçı
kuşağı olacaklardır. Nitekim 1927
yılının 6 haziran günü Türkiye'ye ge-
lir.
Sanat sorunsalına yeni kavramlar.
yeni yorumlamalar çerçevesinde bak-
mayı öngören atıhmlanyla Türk res-
mini köklü biçimde değişime uğrata-
cak etkinliklerine başîar. Müstakıl
Ressamlar ve Heykeltraşlar Bırlıği
adlı Cumhuriyet Türkiyesi'nın ilk sa-
natçı topluluğu ıçınde yer alır. Bu kışi-
lerin bir sergısı nedenıyle dönemin sa-
nat yazarlanndan Mustafa Şekip
Tunç şöyle diyecektir;
"... Tarih gösteriyor ki sanatın yeni
biçimleri her zaman saçma >e anJamsız
bir şey gibi karşılanmış, eski beğeni ve
aüşkanlıklar değişinceye dek halk ta-
rafından idama tnahkum edilmişlerdir.
Ama bu yeniük korkusu >e onun bera-
berinde getirdiği yargılar mosimi geç-
tikten sonra, bir zamanın reddedilmiş
yapıtları klasik olmuş. hatta kutsan-
mıştır... Ancak eski değer yargılarını
bırakıp, venileri onaylamak kolay bir
• Ali Avni'den Ali Çelebi'ye uzanan bir
biyografı, Türk resim tarihinin yapımına
katkıda bulunur, hem de ne katkı! Bir
zamanlann bu çok ama çok.genç, gözüpek.
huzursuz, eski akademi hocalanyla
anlaşamadığmda akademiyi bir çırpıda
bırakıp, kuşçuluk yapacak denli onur
düşkünü. kelimenin tam anlamıyla 'ressam'
kalitesini. Türk resim tarihinin
yapımılanndan olduğu halde alçakgönüllü
yaşantısını ölümüne dek sürdürmenin
çelebiliğini başka hangi ressamda
bulabiliyoruz?
şe> değildir. İşte bunun içindir ki yeni
resmi onaylamaktan daha çok yadsı-
maya eğilimliyiz.
Bu açıdan klasik resim ilgilileri acı ve
düşündüriicü bir şaşkmlık içindedirler.
İtiraf edeyün ki ben de bu durumdayım.
Kendime acıvorum. Çünkii gün geçtik-
çe eski resim değer ve düşüncelerimin
geçmişe kanştığını göriiyorum. Korku-
lu bir şaşkmlık içindeyim. Çünkii yeni
resmin bize yeni bir sanat büyüsü hazı-
rladığını >e bunun bizi er geç tutacağını
duyuyorum. Bu büyü nasıl yapılıyor?
Mantığı nedir? Bu konuda henüz söz
söyleyecek bir yetkim yok. Yalnız sa-
nat konusundaki değer yargılarımızda
önemli bir değişim ve geUşim geçirdiği-
miz kesin."
Gerçekten de sanatın geçirdiği deği-
şim. sanat yazarlannın yeni karşısmda
aciz kaldıklannı itirafa zorlanacak
denli güçlüydü. Yumuşak renkler, ku-
maş kıvnmlan, krizantemler. manol-
yalar. ince zarif kadın portreleri yerine
tahtadan yontulmuş gibi kaba, keskin
planlı sıradan figürler, geometrik
kompozisyonlar. doğal pozlar içinde,
resmin herhangi bir yapısal plastık ele-
manı olarak tabloda yerini alan figür-
lerle Ali Avni (Çelebi) de bu değişim
içinde ilk sırada yer alır.
Yaşamın kendisiydi artık sanatta
ele alınan konu. Ali Çelebi'nın dediği
gibi rornan değil, romanda geçen bir
tümcenin betimlenme zorluğunu bile-
rek resim yapmaya çalışılıyordu artık.
IGiiçlü bir ifade
ve hareket
Ali Çelebi*nin resminde elemanlann
kuruiuşu, yerleştirilişi. figür ile çevresi-
nin bağı. nesnenin oylumu. planlan,
derinliği, rengi derken onun üslu-
bunun vazgeçilmez ifadeciliğl eksp-
resyonu, abartıyı. biçim bozmalannı.
hatta mizahı da büyük bir sevecenlik
ve içtenlikli yerli yerine oturtur. Onun
"Berber", "Kuşbaz", "Vitrin'*, "Mas-
keB Balo", "Kuş Avlayan KedT, "Atlı
Sebzeci", "Silah Arkadaşlan", "Bale-
rinler" adlı tablolan sağlam yapıtlar
olması yanında. anında insanı yaka-
layıveren bir sevimlilikle de en ınsancıl
mesajlan içerirler.
Bu nedenle deformasyon biçim
bozmalan kunı ve gereksız olmaz. ter-
sine resme çok güçlü bir ifade ve hare-
ket katarlar.
Şu anda kafamda koskoca bir Ali
Çelebi retrospektifı var. Bütün resim-
lerini Ali Avnı'den Ali Çelebfye uza-
nanhbiyografısi içinde beynimin soyut-
lamasıyla gözlerimin önünden geçi-
riyorum. Ali Çelebi'dehiçbirTürk res-
samında görmediğim bir yön yakalı-
yorum. Onun bütün tablolannda yer
alan insan figürleri hep bir şeyler ya-
parlar. Sıradan birtakım işler yapan
bu figürleri bu denli sevecenlik ve res-
samca ifadeyle tabloya aktarabilen
başka bir Türk ressamı tanımıyorum.
Saç kesen. balık avlayan. kuş yakala-
yan. sebze satan \e alan. kömür küre-
yen ve dans eden. kucaklaşan. onü-
müzden geçiveren sıradan hareketlı fi-
gürleri ilk kez ele alan ressamımızdır
Ali Çelebi. Ve buna uygun dinamik
kompozisyonlan kendine özgü bir ifa-
decı uslup ve teknikle ilk kez aktaran
da yıneodur. Onun peysajı. natürmor-
tu sevdiğını sanmıyorum. sanmıyo-
rum değil eminim.
O sadece fıgürü değil. eylem yapan
insanlan seviyordu. Resminin tüm
kompozisyonuna avni ustalıkla ege-
men olmayı. mekanı kurmayı hedefle-
yen bu sanatçının detaylan, sıra-
danlığı gözlemeyi de sevmesi ona son
derece ayncalı bir yer kazandınr.
Onun bu avncahklı tutumu. zamanı-
nda Ahmet Muhip Dıranas'ın şu sözle-
riyle yeterince anlaşılamadığının
kanıiını ıletir. "... Avni Çelebi'nin son
zamanlarda bir bezginlik, bir ihtiyarük
içinde olduğunu söylemek gerekir. Ni-
tekim Malatya'dan getirdiği peysajları-
nda da bu görülüyor. Boyalarını palette
ezip karıstırmaya bile üşenen bir hal ki
geçici bir maraz gibi görülmesi tek
avunrumuz..." CHP'nın sanat ilkelen-
nı ve partı kararlannı uygulamak üze-
re vılayetlere göndenlen ressamlanmı-
zdan Ali Çelebi o yıl (1938) Malatya"yı
çekmiştir. CHP'nın ressamlardan gü-
zel yurt köselennı resimlemelerini he-
def alan bu programında. pek de ıç
açıcı olmavan yöre ınsanlannın yaşan-
tılannın resimlenmesi ıstenir bir şey ol-
masagerek.
IZorla hiçbir şey
\ aptıramazdınız
Ali Çelebi'nin tarzını doğrulayan,
ama yorumlamada yanılgıyı taşıyan
Dıranas'ın bu sözlerine Ali Çelebi'nin
"Silah Arkadaşlan" ad!ı resmi ıyi bir
yanıt venr. Aynı üşcngeç tavır ve renk-
ler. o yöreleri savaşarak kurtarmış in-
sanlann bu güçlü kompozisyonunda
son derece uygun bir tarz sunarlar.
İfadeci tarzın boyası. palette ezilme-
miş renklerdir ve geçici maraz ancak
Ali Çelebi'nin sevdiği sıradan insanlan
ele alacağı özgürlükte ıyileşecekti. Ali
Çelebi'ye zorla hıçbır şey yaptıra-
mazdınız. Bu çelebi ressamımız bu ne-
denle Almanya'da huzursuz biçimde
oradan oraya gezinmiş. kendisini bir
ziyaretimde bana gızlice. kendisinden
talep edilen bazı resimleri yapmak is-
temediği konusunda yakınmıştır.
Onun dinamik fırçası. palette ezilme-
miş renkleri fıgürlü kompozisyonlan-
na son derece iyi uyarlar. Ali Çelebi'yi
hep figür değil. ama fıgürlü kompozis-
yon ressamı olarak değerlendirmekten
yanayım. Figür \e çevresi onun sözle-
riyle "raum" ay nlmaz ikilidir Ali Çele-
bi resminde. Mekanı dikkate almalı.
hareketi katmalı. uzun çalışılsa bile
anlık bir resim gibi taze olmalı, fanta-
ziyle ilışkıyi kcsmeli. gerçek ve sıradan
olan zaten tabloda olağanüstü ve
sıradışı olacaktır. onun elinde. Aklının
y anına her zaman y üreğını ve espnsini
katmayı yeğlemiş Türk resminin en
gerçek ressamlanndan Çalh'nın
kıskandığı. Levy'nin gıpta ettiği bu
ressamımızın her resmi insancıl bir ifa-
deyi iletır.
25 ağustos günü yitirdiğimiz bu çok
önemli kişinin karşısında; bir zaman-
lann öncü. atılgan. yenilikçi bu res-
samımız karşısında borçlu olduğumu-
zu düşünüyor muyuz? Acaba sanat
yazarlan ve eleştirmenler. bir zaman-
lar Mustafa Şekip Tunç'un itiraflan
kadar içten olabiliyorlar mı yeniyi
kavrayamadıklan zaman? Acaba yı-
llarca hizmet verdiği akademi kurumu
resmini satanlar ve bu resimlere sahip
olanlar. kafalanmızdaki hayali Ali
Çelebi retrospektifiyle yetinmemizin
yeterli olduğuna mı inanıyorlar hala?
Âlı Çelebi'nin hayatı boyunca alçak-
gönüllü yaşantısı içinde sonuna kadar
sürdürdüğü onurlu ressamlığı ve sa-
vaşımı. yeninin yapıcı değerlerinin ye-
rine oturtulmasıyla. onaylanmasıyla
ve daha çağdaş kafalar edinilmesiyle
anlam kazanacaktır.
Aksanat'ta
yenisezon
başladı
Külrür Senisi - Etkinliklerine geçen
yıl başlayan Akbank Kültür Sanat
Eğıüm Merkezı'nin (AKSANAT)ey-
lül ayı etkınlikleri sürüy or. Çok amaçlı
salonda laser disc ve vıdeo'dan büyük
ekranda fılm. opera. konser ve bale
gösterimleri ay boyunca izlenebılecek.
Aynca söyleşiler ve tıyatro göstenleri
deyeralacak.
Eylül programı çerçevesinde bugün
saat 18.00'de laser-disc'ten büyük ek-
randa VV'agner severler için "L'»errür-
ler ve Miizik" başlıklı program yer ala-
cak.
Y'ann yine aynı saatte videodan bü-
yük ekranda izlenebılecek olan caz
programının sanatçısı Benny Carter.
Cumartesi günü saat 15.00'ıe laser
disc'ten büyük ekranda "Diaghilev"
balesi gösterilecek.
7 eylül salı günü 18.00'de yıne laser
disc'ten büyük ekranda, Bach'ın 2 no'-
lu keman konçertosu ıle "Magnificat"
adlı yapıtı verilecek. 8 eylül çarşamba
günü 17.30'da videodan büyuk ekran-
da Stanley Kramerın "The Defiant
Ones" adlı fılmı gösterilecek. 9 eylül
perşembe günü 18.00'de laser-dısc'ten
Carl OnTun "CarminaBurana'adlı
oratoryosu. cuma günü de videodan
Herbie Hancock Trio konben izlenebı-
lecek.
Aksanat ve Tiyatrokare 1. Ortak
Üretim LaboratuvarGösterisf. 11 ey-
lül cumartesi. 14. 16. 17 ve 18 eylül
günlen 15.00 ve 19.00 saatlerinde sah-
nelenecek.
Ahmet Oktav'ın katılacağı "Görsel
Sanatlar Edebiyat İlişkisi" konulu
söyleşı ıse 15 ey lül çarşamba günü saat
18.00'de yapılâcak.
L^biyenliğin gizli tarihine değinmeler...
Bu ay İngiltere'de Penguin Yayınlan arasında
çıkan "Lezbiyen Kısa Öyküleri' başlıklı antoloji,
1897 yılından günümüze dek yazılmış lezbiyen
öykülerini bir araya getiriyor.
Kültür Servisi- Son yıllarda
kısa öykü. evrensel bir yazınsal
tür olmaktan çıkaraİc farklı
alt-kültürlerin kendini ifade et-
tiği , bol çeşitlilik içeren bir türe
dönüştü. Bu anlayışla hazırla-
nan antolojiler, geçmiş yüzyı-
1larda yazılmış öyküleri de bu
yeni alttürlerin başlığı alüna
topluyor. Bu ay Ingıltere'de
Penguin Yavınlan arasında
çıkan "Lezbiyen Kısa Öyküle-
ri" adlı kitapda böylesi bir
antoloji. Margaret Rey-
noldsun derlediği öyküler 1897
yılından günümüze kadar
yaalmış, lezbiyenliği konu alan
öyküleri ve aynı konudaki ro-
manlardan yapılan ahntılan bir
araya getiriyor.
Reynolds, kitabın önsözün-
de lezbiyenliğin gizli tarihine
ilişkin, eldeki tek ipucunun,
kısa öykülerde yattığını belirti-
yor. Ancak geçmişe gıdildikçe,
derlemeye alınan öykülerdeki,
ipuçlan da belirsızleşiyor. Ki-
tapta yer alan 1897 tarihli Sa-
rah Orne Jewett'ın "Martha's
Lady" adlı öyküsü, o yıllarda
bir kadın yazann lezbıvenlik
üzerine yazmasının zorluklannı
açıkça ortaya koyacak kadar.
gizli kapaklı. sadece ima yoluy-
la lezbiyenlikten söz açan bir
öykü. Rene Vivien'in, 1904
yılında kaleme aldığı "Prince
Chaıming" adlı öyküsü de lez-
biyenliğin gizli tarihini açığa çı-
karma konusunda pek ipucu
vermivor.
Ancak 1960'laragelindiğinde
Anna Bannon'un "Ben Bir
Kadınun " öyküsünde olduğu
gibi tanıdığı tüm kadınlarla gir-
diği lezbiyen ilişkilerin bütün
detaylanyla anlatıldığı bir
kadın kahramanla karşılaşabi-
liyoruz.
\ irginia VVoolf, Rebecca
Brown. Ann Bannon gıbı birçok
farklı kadın yazann öyküleri-
nin yer aldığı kitapta, lezbiyen-
likle ilgili iki temel ve karşıt gö-
rüş de ortaya çıkıyor. Bazı ya-
zarlar lezbiyenliği. bir cinsellik
olarak değil sevgi ve aşkın du-
yumsal ifadesi olarak ele ah-
rken, diğerleri heteroseksüel
cinsellikten çok daha tutkulu,
şehvetli ve "müstehcen'" bir iliş-
ki olarak değerlendiriyor lezbi-
yenliği.
Kısa öykünün yeni altbaşlık-
lar altında toplanmaya yatkın
bir tür olarak görülmeşine rağ-
men. "Lezbiyen Kısa Öyküler"
adlı derlemede. romanlardan
alıntılanan bölümlere de geniş
yer verilmiş. Dorothy Strac-
hey'nin bir öğrencinin, öğret-
menine olan aşkını konu alan
"Olivia" adlı roman, çok işlen-
miş bu konuya yepyeni bir so-
luk getiren olağanüstü biçemi
ile bunlann arasında en dikkat
çekenlerdenbiri.
Yine de 442 sayfalık kitapta
roman bölümlerine aynlan ye-
rin uzunluğu. kitabın öykü an-
tolojisi olma iddiasına gölge
düşürüyor.
Kültür Seoisi - İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası AT
Komisy on Başkanı ile Münih Belediyesi'nin katkılanyla ilk
kez düzenlenecek olan Euromusicale'de (Avrupa Müzikali)
Türkıye'yi temsıl edecek. AT Komisyon Başkanı Jacques
Delors himayesinde ekim aymda yapılması planlanan
müzik şölenine31 Avrupa ülkesinden tarunrruş 32
orkestranın davet edildıği bildirildi. İstanbul Devlet Senfoni
Orkestrası son yıllarda dış ülkelerde verdiği başanlı
konserlerle yabancı müzik çevrelerinde büyük beğeni
topluyor. Berlin'de Türk bestecdlerinın eserlerinden oluşan
birprogramı seslendirmeyi planlayan orkestra, 1993-94
dönem konserlenne de ekim ayında başlayacak.
İznik'te kau çahşmalan
İZNİK (AA) - Bursa'nın İznik ilçesindeki Roma
Tiyatrosu'nda yürütülen kazı çahşmalannın bu yılki
bölümünde, üç metre genişliğinde bir tünel ortaya çıkanldı.
Bursa İl Kültür Müdürü Bedri Yalman başkanhğında,
Hacettepe. Trakya. İstanbul ve Ankara Üniversiteleri
Arkeoloji. Sanat Tanhı. Restorasyon ve Antropolojı
bölümlennden uzman ve öğrencilerden oluşan ekip, bu
yılki çalışmalar sırasında. üç metre genişliğinde bir tüneli
günışığına çıkarttılar. Aynca, izleyicilerin oturma
bölümlen ile oyunculann sahneye giriş-çıkış bölümlen de
bulundu. Roma Tiyatrosu'nda 13 yıldan beri yürütülen
kazı çalışmalannda, Roma, Bizans. Selçuk ve Osmanh
dönemlenne ait çinı ve seramik eserler, Iznik adına basılmış
sıkkeler. mermer üzerine ışlenmiş dekoratif parçalar ve
heykel başlan ıle o döneme ait savaşçılann toplu mezarlan
bulunmuştü. Yetkililer. kazı çahşmalan sırasında ortaya
çıkanlan iskeletler üzerinde Hacettepe Üniv ersitesi
Antropoloji Kürsüsü tarafından yapılan araştırmada,
Bizans döneminde beyin ameliyatlannın yapıldığının
belirlendığinı söy ledıler.
1993 Karikatür Günleri
Kültür Servisi - Kankatürcüler Derneği. 23-30 eylül
tanhlen arasında İstanbul Büyükşehır Belediyesı
KarikaıürveMizahMüzesi'nde karikatür günleri
düzenliyor. 23 eylül perşembe günü Dağıstan
Çetinkaya'nın sergisi ile Spor Karikatürleri Sergisi'in
açıhşlan yapılâcak. 24 temmuzda "Kankatürcüler
Derneği'nin 25. yılına doğru" başhklı anı. anlatı, söyieşi ve
dia göstenleri gerçekleştirilecek. EtkinliğeS^mih
Balaoğlu, Turhan Selçuk, Ferit Öngören katılacaklar.
27-28-29 eylül tarihlerinde düzenlenecek
kitap-poster-kartpostal imza günlerine şu kankatürcüler
katılıyor. Ferruh L>oğan, Kemal Gökhan Gürses,
Mahmut Akgün, Mustafa Eremektar, Mıstık, Ekrem
Borazan, Kamil Masaracı. Kamil Y'avuz, Mehmet Ali
Türkmen, Muhittin Köroğlu. Canol Kocagöz. İzel
Rozental, Raşit Yakah. Serdar Kıaklar. 30 eylülde ise 11.
Uluslararası Simavi Yanşması birincisi İsmet
Voljevika'nın katılacağı bir söyieşi düzenlenecek. Tüm
etkinliklerhergünsaat 17.00'de başlayacak. (521 1264)
Rock, nükleer teknolojiye karşı
Kültür Servisi -11 -17 ekim tarihlen arasında Ankara'da
düzenlenecek "Aîıti Nükleer Kongre" kapsamında. çeşitli
gruplann katılacağı rock konseri düzenlenecek. 16 ekim
günü yapılâcak "Türk Rock, nükleer enerjiye karşı"
konserine Mavi Sakal. Kesmeşeker, Taner Öngür ve
Bando, China Band, Orhan Atasoy ve Midas katılacak.
Yapılan açıklamaya göre, nükleer karşıtı kongre
çerçevesinde, nükleer teknolojiye karşı, festival yapılması
düşünülüyor. Festivale katılmak isteyen grup ve
müzisyenler şu adres ve telefonlara başvurabilecek: "Taner
öngür: Türk Rock, Nükleer Teknolojiye Karşı Festivali.
Tel: 243 72 15-280 50 22. Faks:2456366-264 67 27",
"Nükleer Karşıtı Kongre İstanbul Grubu, Melda Keskin:
Tel: 260 70 73, Ankara Grubu. Arif Dündar Tel: (4)41 71
455 Adres: Esat Cd. no: 37 13 K.Esat - Ankara". Festivale
kaülmalan için Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ve Cem
Karaca iledegörüşmelerin sürdüğü bildirildi.
'Hasretinden Prangalar
Eskittim\CD'de
Kültür Servisi - Râhmi Saltuk'un "Hasretinden Prangalar
Eskittim" adlı CD'si Saltuk Plak'tan çıktı. Dağıtımı Raks
Müzik Yapım tarafından gerçekleştirilen CD'de, Ahmed
Arifin "Otuz Üç Kurşun". "Diyarbakır Kalesi'nd^ı
Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisı"."Akşam Erken îner
Mapushaneye", "Yalnız Değiliz", "Suskun". "Anadolu",
"Hasretinden Prangalar Eskittim". "Uy Havar".
"Kara","Bu Zindan, Bu Kırgın. Bu Can Pazan", "Ay
Karanhk". "İçerde", Karanfil Sokak" adh şiirleri yer
alıyor. Müzik tasanm ise Rahmi Saltuk'a ait.
'Bu Zamlar Bize Karşı
y
kültür Servisi - Esenyurt Belediye Tiyatrosu, yaz
sezonunda sergilediği "Bu Zamlar Bize Karşı" ve "Vur Bir
Mastika" adlı oyunlan yeni sezonda da sahnelemeye
devam edecek. Esenyurt Kültür Merkezi'nde sergilenecek
olan "'Bu Zamlar Bize Karşf'yı Yılmaz Onay, "Vur Bir
Mastika"yı da İsmail Işılsoy yazdı. Oyunlar her hafta
cumartesi günleri saat 19.0Ö'da izlenebilecek. Esenyurt
Belediye Tiyatrosu. 15 ekimden itibaren de Turgut
Özakman'ın yazıp, Nazım Yılmaz'ın y önettiği
"Duvarlann Ötesi" adlı oyunu sunacak. Oyunda İrfan
Badur Alkan, Çağdaş Ank, Pınar Ank, Seçmen Kaya,
Murat Aydın, Suat Köroğlu ve Bahri Sanhan rol ahyor.
Susurluk Ayran Şenliğisürüyor
Kültür Servisi - Susurluk Beledıyesf nce düzenlenen Ayran
Şenliği. çeşitli etkinliklerle sürüyor. Bugün saat 21 .OO'de
Insan Haklan Parkı'nda, İzmir Oda Orkestrası ile İbo'nun
katılacağı konser ve dinleti programı izlenebilir. Yann saat
11 .OO'de şehir meydanında yapılâcak "banş yürüyüşü"ne
onur konuğu olarak, tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Yüksel Çakmurdakaülacak. Saat 13.00'te Belediye
Kültür Sarayı'nda yapılâcak karma sergi açıhşından sonra
14.00'te de Ara Güler fotoğraf sergisi acılacak. Saat
16.00'dâ Belediye Parkı'nda yapılâcak söyleşinin konusu,
"Siyaset ve Gençlik", konuşmacısı ise Yüksel Çakmur.
Saat 18.00'deki şenlik açılış koktey lınden sonra. 21.00'de
Belediye Oto Garajı'nda İbrahim Tathses'in katılacağı
konser izlenebilecek.