23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 2 EYLÜL1993 PERŞEMBE KULTUR Modern Türk resminin ilk temsilcilerinden Ali Avni Çelebi 25 ağustosta yaşama sessizce veda etti İDSO Berün Avrupa MüvkaU'nde ResminçelebiâydiAHAvniCANAN BEYKAL _ _ _ 1922 yılının mayısında Almanya'- nın Münih kentıne doğumu I904oian, çok ama çok genç bir Türk ressamı ge- lir. Olanaklannı zorlayıp bu dıyarlara gelen Ali Avni adlı bu çok genç ressam. acaba dönüşünde ülkesının sanaunda yenı bir çığır açacağının bilincinde miydi. bilinmez. Ancak kendisınin "şanssızlık" diye nıtelendırdiği olay- lar, sanki onun ve ülkesinin sanatsal yazgısını hazırlamak üzere gelişecek- tiı\. Önce Münih'te bir resmi akademiye girmeyi tasarlayan Ali Avni. (iyı kı de) akademi sınavlannda başanlı olamaz. Mahmut Cuda sınavı kazanır. Sonra. daha önceden bu kente gelerek resım çalışmalannı sürdürcn Sabiha Boz- cairnın yol göstermesiyle Heinemann adlı bir Alman Yahudısinın özel atöl- yesine gjrer. Bir süre sonra Heine- mann atölye ücretlerini arttınnca (iyi kı de artınr) Ali Avni buradan ayn- lmak zorunda kalır ve arkadaşı. uğraş- daşı Ahmet Zeki (Kocamemil ile bir- likie o zamanlar hıç de ünlü olma>an. ama daha sonra Amerika'da bayağı önemli bir yere sahip olacak olan Hans Hofmann'ın özel sanat okuluna yazıhr (iyı kı de yazılır). IBerlin Güzel Sanatlar Akademisi Ali Avni adlı bu genç, yazgısının yö- nünü değiştirmeye çabalar durur. Hofmann'ın yeni kavramlara. kübız- min yapısal sorunlanna ilişkın ve genç ressamımızın pek de alışmadığı. gör- mediğı yepyenı dısıphnını "kişiliğine aykın" bularak bir yıl için terk edıp Berlin Güzel Sanatlar Akademisı'ne yazıhr. Bir yıl sonra hangj nedenledir bilinmez. Ali Avni'yi yine Münih'ıe ve yine Hans Hofmann'ın atölyesinde görürüz. Ali Avni yazgısını değiştir- mekte başanlı olamamıştır (iyı kı de olamamıştır.) Artık bundan sonrası Türk sanatının bu öncü ressamının ge- leceğınin hazırlanmasıyla ılgılidır. Başlangıçta kendi kişiliğine ve üslu- bunaaykınbulduğu Hofmannatölye- sinde o kadar sıvrilir ki, hocasının ül- kesine dönmeyip yanında asistan ola- rak kalmasını önermesine dek vanr ış. Ama Ali Avni'ye burs bağlanmışlır \e ülkesine dönmek zorundadır. Ayrıca ülkesinde yeni bir toplum oluşturul- maktadır. Cumhuriyetin ilk sanatçı kuşağı olacaklardır. Nitekim 1927 yılının 6 haziran günü Türkiye'ye ge- lir. Sanat sorunsalına yeni kavramlar. yeni yorumlamalar çerçevesinde bak- mayı öngören atıhmlanyla Türk res- mini köklü biçimde değişime uğrata- cak etkinliklerine başîar. Müstakıl Ressamlar ve Heykeltraşlar Bırlıği adlı Cumhuriyet Türkiyesi'nın ilk sa- natçı topluluğu ıçınde yer alır. Bu kışi- lerin bir sergısı nedenıyle dönemin sa- nat yazarlanndan Mustafa Şekip Tunç şöyle diyecektir; "... Tarih gösteriyor ki sanatın yeni biçimleri her zaman saçma >e anJamsız bir şey gibi karşılanmış, eski beğeni ve aüşkanlıklar değişinceye dek halk ta- rafından idama tnahkum edilmişlerdir. Ama bu yeniük korkusu >e onun bera- berinde getirdiği yargılar mosimi geç- tikten sonra, bir zamanın reddedilmiş yapıtları klasik olmuş. hatta kutsan- mıştır... Ancak eski değer yargılarını bırakıp, venileri onaylamak kolay bir • Ali Avni'den Ali Çelebi'ye uzanan bir biyografı, Türk resim tarihinin yapımına katkıda bulunur, hem de ne katkı! Bir zamanlann bu çok ama çok.genç, gözüpek. huzursuz, eski akademi hocalanyla anlaşamadığmda akademiyi bir çırpıda bırakıp, kuşçuluk yapacak denli onur düşkünü. kelimenin tam anlamıyla 'ressam' kalitesini. Türk resim tarihinin yapımılanndan olduğu halde alçakgönüllü yaşantısını ölümüne dek sürdürmenin çelebiliğini başka hangi ressamda bulabiliyoruz? şe> değildir. İşte bunun içindir ki yeni resmi onaylamaktan daha çok yadsı- maya eğilimliyiz. Bu açıdan klasik resim ilgilileri acı ve düşündüriicü bir şaşkmlık içindedirler. İtiraf edeyün ki ben de bu durumdayım. Kendime acıvorum. Çünkii gün geçtik- çe eski resim değer ve düşüncelerimin geçmişe kanştığını göriiyorum. Korku- lu bir şaşkmlık içindeyim. Çünkii yeni resmin bize yeni bir sanat büyüsü hazı- rladığını >e bunun bizi er geç tutacağını duyuyorum. Bu büyü nasıl yapılıyor? Mantığı nedir? Bu konuda henüz söz söyleyecek bir yetkim yok. Yalnız sa- nat konusundaki değer yargılarımızda önemli bir değişim ve geUşim geçirdiği- miz kesin." Gerçekten de sanatın geçirdiği deği- şim. sanat yazarlannın yeni karşısmda aciz kaldıklannı itirafa zorlanacak denli güçlüydü. Yumuşak renkler, ku- maş kıvnmlan, krizantemler. manol- yalar. ince zarif kadın portreleri yerine tahtadan yontulmuş gibi kaba, keskin planlı sıradan figürler, geometrik kompozisyonlar. doğal pozlar içinde, resmin herhangi bir yapısal plastık ele- manı olarak tabloda yerini alan figür- lerle Ali Avni (Çelebi) de bu değişim içinde ilk sırada yer alır. Yaşamın kendisiydi artık sanatta ele alınan konu. Ali Çelebi'nın dediği gibi rornan değil, romanda geçen bir tümcenin betimlenme zorluğunu bile- rek resim yapmaya çalışılıyordu artık. IGiiçlü bir ifade ve hareket Ali Çelebi*nin resminde elemanlann kuruiuşu, yerleştirilişi. figür ile çevresi- nin bağı. nesnenin oylumu. planlan, derinliği, rengi derken onun üslu- bunun vazgeçilmez ifadeciliğl eksp- resyonu, abartıyı. biçim bozmalannı. hatta mizahı da büyük bir sevecenlik ve içtenlikli yerli yerine oturtur. Onun "Berber", "Kuşbaz", "Vitrin'*, "Mas- keB Balo", "Kuş Avlayan KedT, "Atlı Sebzeci", "Silah Arkadaşlan", "Bale- rinler" adlı tablolan sağlam yapıtlar olması yanında. anında insanı yaka- layıveren bir sevimlilikle de en ınsancıl mesajlan içerirler. Bu nedenle deformasyon biçim bozmalan kunı ve gereksız olmaz. ter- sine resme çok güçlü bir ifade ve hare- ket katarlar. Şu anda kafamda koskoca bir Ali Çelebi retrospektifı var. Bütün resim- lerini Ali Avnı'den Ali Çelebfye uza- nanhbiyografısi içinde beynimin soyut- lamasıyla gözlerimin önünden geçi- riyorum. Ali Çelebi'dehiçbirTürk res- samında görmediğim bir yön yakalı- yorum. Onun bütün tablolannda yer alan insan figürleri hep bir şeyler ya- parlar. Sıradan birtakım işler yapan bu figürleri bu denli sevecenlik ve res- samca ifadeyle tabloya aktarabilen başka bir Türk ressamı tanımıyorum. Saç kesen. balık avlayan. kuş yakala- yan. sebze satan \e alan. kömür küre- yen ve dans eden. kucaklaşan. onü- müzden geçiveren sıradan hareketlı fi- gürleri ilk kez ele alan ressamımızdır Ali Çelebi. Ve buna uygun dinamik kompozisyonlan kendine özgü bir ifa- decı uslup ve teknikle ilk kez aktaran da yıneodur. Onun peysajı. natürmor- tu sevdiğını sanmıyorum. sanmıyo- rum değil eminim. O sadece fıgürü değil. eylem yapan insanlan seviyordu. Resminin tüm kompozisyonuna avni ustalıkla ege- men olmayı. mekanı kurmayı hedefle- yen bu sanatçının detaylan, sıra- danlığı gözlemeyi de sevmesi ona son derece ayncalı bir yer kazandınr. Onun bu avncahklı tutumu. zamanı- nda Ahmet Muhip Dıranas'ın şu sözle- riyle yeterince anlaşılamadığının kanıiını ıletir. "... Avni Çelebi'nin son zamanlarda bir bezginlik, bir ihtiyarük içinde olduğunu söylemek gerekir. Ni- tekim Malatya'dan getirdiği peysajları- nda da bu görülüyor. Boyalarını palette ezip karıstırmaya bile üşenen bir hal ki geçici bir maraz gibi görülmesi tek avunrumuz..." CHP'nın sanat ilkelen- nı ve partı kararlannı uygulamak üze- re vılayetlere göndenlen ressamlanmı- zdan Ali Çelebi o yıl (1938) Malatya"yı çekmiştir. CHP'nın ressamlardan gü- zel yurt köselennı resimlemelerini he- def alan bu programında. pek de ıç açıcı olmavan yöre ınsanlannın yaşan- tılannın resimlenmesi ıstenir bir şey ol- masagerek. IZorla hiçbir şey \ aptıramazdınız Ali Çelebi'nin tarzını doğrulayan, ama yorumlamada yanılgıyı taşıyan Dıranas'ın bu sözlerine Ali Çelebi'nin "Silah Arkadaşlan" ad!ı resmi ıyi bir yanıt venr. Aynı üşcngeç tavır ve renk- ler. o yöreleri savaşarak kurtarmış in- sanlann bu güçlü kompozisyonunda son derece uygun bir tarz sunarlar. İfadeci tarzın boyası. palette ezilme- miş renklerdir ve geçici maraz ancak Ali Çelebi'nin sevdiği sıradan insanlan ele alacağı özgürlükte ıyileşecekti. Ali Çelebi'ye zorla hıçbır şey yaptıra- mazdınız. Bu çelebi ressamımız bu ne- denle Almanya'da huzursuz biçimde oradan oraya gezinmiş. kendisini bir ziyaretimde bana gızlice. kendisinden talep edilen bazı resimleri yapmak is- temediği konusunda yakınmıştır. Onun dinamik fırçası. palette ezilme- miş renkleri fıgürlü kompozisyonlan- na son derece iyi uyarlar. Ali Çelebi'yi hep figür değil. ama fıgürlü kompozis- yon ressamı olarak değerlendirmekten yanayım. Figür \e çevresi onun sözle- riyle "raum" ay nlmaz ikilidir Ali Çele- bi resminde. Mekanı dikkate almalı. hareketi katmalı. uzun çalışılsa bile anlık bir resim gibi taze olmalı, fanta- ziyle ilışkıyi kcsmeli. gerçek ve sıradan olan zaten tabloda olağanüstü ve sıradışı olacaktır. onun elinde. Aklının y anına her zaman y üreğını ve espnsini katmayı yeğlemiş Türk resminin en gerçek ressamlanndan Çalh'nın kıskandığı. Levy'nin gıpta ettiği bu ressamımızın her resmi insancıl bir ifa- deyi iletır. 25 ağustos günü yitirdiğimiz bu çok önemli kişinin karşısında; bir zaman- lann öncü. atılgan. yenilikçi bu res- samımız karşısında borçlu olduğumu- zu düşünüyor muyuz? Acaba sanat yazarlan ve eleştirmenler. bir zaman- lar Mustafa Şekip Tunç'un itiraflan kadar içten olabiliyorlar mı yeniyi kavrayamadıklan zaman? Acaba yı- llarca hizmet verdiği akademi kurumu resmini satanlar ve bu resimlere sahip olanlar. kafalanmızdaki hayali Ali Çelebi retrospektifiyle yetinmemizin yeterli olduğuna mı inanıyorlar hala? Âlı Çelebi'nin hayatı boyunca alçak- gönüllü yaşantısı içinde sonuna kadar sürdürdüğü onurlu ressamlığı ve sa- vaşımı. yeninin yapıcı değerlerinin ye- rine oturtulmasıyla. onaylanmasıyla ve daha çağdaş kafalar edinilmesiyle anlam kazanacaktır. Aksanat'ta yenisezon başladı Külrür Senisi - Etkinliklerine geçen yıl başlayan Akbank Kültür Sanat Eğıüm Merkezı'nin (AKSANAT)ey- lül ayı etkınlikleri sürüy or. Çok amaçlı salonda laser disc ve vıdeo'dan büyük ekranda fılm. opera. konser ve bale gösterimleri ay boyunca izlenebılecek. Aynca söyleşiler ve tıyatro göstenleri deyeralacak. Eylül programı çerçevesinde bugün saat 18.00'de laser-disc'ten büyük ek- randa VV'agner severler için "L'»errür- ler ve Miizik" başlıklı program yer ala- cak. Y'ann yine aynı saatte videodan bü- yük ekranda izlenebılecek olan caz programının sanatçısı Benny Carter. Cumartesi günü saat 15.00'ıe laser disc'ten büyük ekranda "Diaghilev" balesi gösterilecek. 7 eylül salı günü 18.00'de yıne laser disc'ten büyük ekranda, Bach'ın 2 no'- lu keman konçertosu ıle "Magnificat" adlı yapıtı verilecek. 8 eylül çarşamba günü 17.30'da videodan büyuk ekran- da Stanley Kramerın "The Defiant Ones" adlı fılmı gösterilecek. 9 eylül perşembe günü 18.00'de laser-dısc'ten Carl OnTun "CarminaBurana'adlı oratoryosu. cuma günü de videodan Herbie Hancock Trio konben izlenebı- lecek. Aksanat ve Tiyatrokare 1. Ortak Üretim LaboratuvarGösterisf. 11 ey- lül cumartesi. 14. 16. 17 ve 18 eylül günlen 15.00 ve 19.00 saatlerinde sah- nelenecek. Ahmet Oktav'ın katılacağı "Görsel Sanatlar Edebiyat İlişkisi" konulu söyleşı ıse 15 ey lül çarşamba günü saat 18.00'de yapılâcak. L^biyenliğin gizli tarihine değinmeler... Bu ay İngiltere'de Penguin Yayınlan arasında çıkan "Lezbiyen Kısa Öyküleri' başlıklı antoloji, 1897 yılından günümüze dek yazılmış lezbiyen öykülerini bir araya getiriyor. Kültür Servisi- Son yıllarda kısa öykü. evrensel bir yazınsal tür olmaktan çıkaraİc farklı alt-kültürlerin kendini ifade et- tiği , bol çeşitlilik içeren bir türe dönüştü. Bu anlayışla hazırla- nan antolojiler, geçmiş yüzyı- 1larda yazılmış öyküleri de bu yeni alttürlerin başlığı alüna topluyor. Bu ay Ingıltere'de Penguin Yavınlan arasında çıkan "Lezbiyen Kısa Öyküle- ri" adlı kitapda böylesi bir antoloji. Margaret Rey- noldsun derlediği öyküler 1897 yılından günümüze kadar yaalmış, lezbiyenliği konu alan öyküleri ve aynı konudaki ro- manlardan yapılan ahntılan bir araya getiriyor. Reynolds, kitabın önsözün- de lezbiyenliğin gizli tarihine ilişkin, eldeki tek ipucunun, kısa öykülerde yattığını belirti- yor. Ancak geçmişe gıdildikçe, derlemeye alınan öykülerdeki, ipuçlan da belirsızleşiyor. Ki- tapta yer alan 1897 tarihli Sa- rah Orne Jewett'ın "Martha's Lady" adlı öyküsü, o yıllarda bir kadın yazann lezbıvenlik üzerine yazmasının zorluklannı açıkça ortaya koyacak kadar. gizli kapaklı. sadece ima yoluy- la lezbiyenlikten söz açan bir öykü. Rene Vivien'in, 1904 yılında kaleme aldığı "Prince Chaıming" adlı öyküsü de lez- biyenliğin gizli tarihini açığa çı- karma konusunda pek ipucu vermivor. Ancak 1960'laragelindiğinde Anna Bannon'un "Ben Bir Kadınun " öyküsünde olduğu gibi tanıdığı tüm kadınlarla gir- diği lezbiyen ilişkilerin bütün detaylanyla anlatıldığı bir kadın kahramanla karşılaşabi- liyoruz. \ irginia VVoolf, Rebecca Brown. Ann Bannon gıbı birçok farklı kadın yazann öyküleri- nin yer aldığı kitapta, lezbiyen- likle ilgili iki temel ve karşıt gö- rüş de ortaya çıkıyor. Bazı ya- zarlar lezbiyenliği. bir cinsellik olarak değil sevgi ve aşkın du- yumsal ifadesi olarak ele ah- rken, diğerleri heteroseksüel cinsellikten çok daha tutkulu, şehvetli ve "müstehcen'" bir iliş- ki olarak değerlendiriyor lezbi- yenliği. Kısa öykünün yeni altbaşlık- lar altında toplanmaya yatkın bir tür olarak görülmeşine rağ- men. "Lezbiyen Kısa Öyküler" adlı derlemede. romanlardan alıntılanan bölümlere de geniş yer verilmiş. Dorothy Strac- hey'nin bir öğrencinin, öğret- menine olan aşkını konu alan "Olivia" adlı roman, çok işlen- miş bu konuya yepyeni bir so- luk getiren olağanüstü biçemi ile bunlann arasında en dikkat çekenlerdenbiri. Yine de 442 sayfalık kitapta roman bölümlerine aynlan ye- rin uzunluğu. kitabın öykü an- tolojisi olma iddiasına gölge düşürüyor. Kültür Seoisi - İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası AT Komisy on Başkanı ile Münih Belediyesi'nin katkılanyla ilk kez düzenlenecek olan Euromusicale'de (Avrupa Müzikali) Türkıye'yi temsıl edecek. AT Komisyon Başkanı Jacques Delors himayesinde ekim aymda yapılması planlanan müzik şölenine31 Avrupa ülkesinden tarunrruş 32 orkestranın davet edildıği bildirildi. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası son yıllarda dış ülkelerde verdiği başanlı konserlerle yabancı müzik çevrelerinde büyük beğeni topluyor. Berlin'de Türk bestecdlerinın eserlerinden oluşan birprogramı seslendirmeyi planlayan orkestra, 1993-94 dönem konserlenne de ekim ayında başlayacak. İznik'te kau çahşmalan İZNİK (AA) - Bursa'nın İznik ilçesindeki Roma Tiyatrosu'nda yürütülen kazı çahşmalannın bu yılki bölümünde, üç metre genişliğinde bir tünel ortaya çıkanldı. Bursa İl Kültür Müdürü Bedri Yalman başkanhğında, Hacettepe. Trakya. İstanbul ve Ankara Üniversiteleri Arkeoloji. Sanat Tanhı. Restorasyon ve Antropolojı bölümlennden uzman ve öğrencilerden oluşan ekip, bu yılki çalışmalar sırasında. üç metre genişliğinde bir tüneli günışığına çıkarttılar. Aynca, izleyicilerin oturma bölümlen ile oyunculann sahneye giriş-çıkış bölümlen de bulundu. Roma Tiyatrosu'nda 13 yıldan beri yürütülen kazı çalışmalannda, Roma, Bizans. Selçuk ve Osmanh dönemlenne ait çinı ve seramik eserler, Iznik adına basılmış sıkkeler. mermer üzerine ışlenmiş dekoratif parçalar ve heykel başlan ıle o döneme ait savaşçılann toplu mezarlan bulunmuştü. Yetkililer. kazı çahşmalan sırasında ortaya çıkanlan iskeletler üzerinde Hacettepe Üniv ersitesi Antropoloji Kürsüsü tarafından yapılan araştırmada, Bizans döneminde beyin ameliyatlannın yapıldığının belirlendığinı söy ledıler. 1993 Karikatür Günleri Kültür Servisi - Kankatürcüler Derneği. 23-30 eylül tanhlen arasında İstanbul Büyükşehır Belediyesı KarikaıürveMizahMüzesi'nde karikatür günleri düzenliyor. 23 eylül perşembe günü Dağıstan Çetinkaya'nın sergisi ile Spor Karikatürleri Sergisi'in açıhşlan yapılâcak. 24 temmuzda "Kankatürcüler Derneği'nin 25. yılına doğru" başhklı anı. anlatı, söyieşi ve dia göstenleri gerçekleştirilecek. EtkinliğeS^mih Balaoğlu, Turhan Selçuk, Ferit Öngören katılacaklar. 27-28-29 eylül tarihlerinde düzenlenecek kitap-poster-kartpostal imza günlerine şu kankatürcüler katılıyor. Ferruh L>oğan, Kemal Gökhan Gürses, Mahmut Akgün, Mustafa Eremektar, Mıstık, Ekrem Borazan, Kamil Masaracı. Kamil Y'avuz, Mehmet Ali Türkmen, Muhittin Köroğlu. Canol Kocagöz. İzel Rozental, Raşit Yakah. Serdar Kıaklar. 30 eylülde ise 11. Uluslararası Simavi Yanşması birincisi İsmet Voljevika'nın katılacağı bir söyieşi düzenlenecek. Tüm etkinliklerhergünsaat 17.00'de başlayacak. (521 1264) Rock, nükleer teknolojiye karşı Kültür Servisi -11 -17 ekim tarihlen arasında Ankara'da düzenlenecek "Aîıti Nükleer Kongre" kapsamında. çeşitli gruplann katılacağı rock konseri düzenlenecek. 16 ekim günü yapılâcak "Türk Rock, nükleer enerjiye karşı" konserine Mavi Sakal. Kesmeşeker, Taner Öngür ve Bando, China Band, Orhan Atasoy ve Midas katılacak. Yapılan açıklamaya göre, nükleer karşıtı kongre çerçevesinde, nükleer teknolojiye karşı, festival yapılması düşünülüyor. Festivale katılmak isteyen grup ve müzisyenler şu adres ve telefonlara başvurabilecek: "Taner öngür: Türk Rock, Nükleer Teknolojiye Karşı Festivali. Tel: 243 72 15-280 50 22. Faks:2456366-264 67 27", "Nükleer Karşıtı Kongre İstanbul Grubu, Melda Keskin: Tel: 260 70 73, Ankara Grubu. Arif Dündar Tel: (4)41 71 455 Adres: Esat Cd. no: 37 13 K.Esat - Ankara". Festivale kaülmalan için Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ve Cem Karaca iledegörüşmelerin sürdüğü bildirildi. 'Hasretinden Prangalar Eskittim\CD'de Kültür Servisi - Râhmi Saltuk'un "Hasretinden Prangalar Eskittim" adlı CD'si Saltuk Plak'tan çıktı. Dağıtımı Raks Müzik Yapım tarafından gerçekleştirilen CD'de, Ahmed Arifin "Otuz Üç Kurşun". "Diyarbakır Kalesi'nd^ı Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisı"."Akşam Erken îner Mapushaneye", "Yalnız Değiliz", "Suskun". "Anadolu", "Hasretinden Prangalar Eskittim". "Uy Havar". "Kara","Bu Zindan, Bu Kırgın. Bu Can Pazan", "Ay Karanhk". "İçerde", Karanfil Sokak" adh şiirleri yer alıyor. Müzik tasanm ise Rahmi Saltuk'a ait. 'Bu Zamlar Bize Karşı y kültür Servisi - Esenyurt Belediye Tiyatrosu, yaz sezonunda sergilediği "Bu Zamlar Bize Karşı" ve "Vur Bir Mastika" adlı oyunlan yeni sezonda da sahnelemeye devam edecek. Esenyurt Kültür Merkezi'nde sergilenecek olan "'Bu Zamlar Bize Karşf'yı Yılmaz Onay, "Vur Bir Mastika"yı da İsmail Işılsoy yazdı. Oyunlar her hafta cumartesi günleri saat 19.0Ö'da izlenebilecek. Esenyurt Belediye Tiyatrosu. 15 ekimden itibaren de Turgut Özakman'ın yazıp, Nazım Yılmaz'ın y önettiği "Duvarlann Ötesi" adlı oyunu sunacak. Oyunda İrfan Badur Alkan, Çağdaş Ank, Pınar Ank, Seçmen Kaya, Murat Aydın, Suat Köroğlu ve Bahri Sanhan rol ahyor. Susurluk Ayran Şenliğisürüyor Kültür Servisi - Susurluk Beledıyesf nce düzenlenen Ayran Şenliği. çeşitli etkinliklerle sürüyor. Bugün saat 21 .OO'de Insan Haklan Parkı'nda, İzmir Oda Orkestrası ile İbo'nun katılacağı konser ve dinleti programı izlenebilir. Yann saat 11 .OO'de şehir meydanında yapılâcak "banş yürüyüşü"ne onur konuğu olarak, tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmurdakaülacak. Saat 13.00'te Belediye Kültür Sarayı'nda yapılâcak karma sergi açıhşından sonra 14.00'te de Ara Güler fotoğraf sergisi acılacak. Saat 16.00'dâ Belediye Parkı'nda yapılâcak söyleşinin konusu, "Siyaset ve Gençlik", konuşmacısı ise Yüksel Çakmur. Saat 18.00'deki şenlik açılış koktey lınden sonra. 21.00'de Belediye Oto Garajı'nda İbrahim Tathses'in katılacağı konser izlenebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle