Katalog

2 EYLÜL1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Ytong'dan Paşa'ya şükran plaketi • Ekonomi Senisi - Türk Ytong Sanayi AŞ'nin 30'uncu kuruluş yıldönümü önceki gece "şükran resepsiyonu" verilerek kutlandı. İstanbul Holiday Inn Crown Plaza'da düzenlenen resepsiyonda Ytong'un kuruluşundaki teşvik vedesteklennden dolayı İsmet İnönü'ye duyulan şükranm îfadesi olarak İsmet İnönü Vakfı Başkanı Özden (înönü) Toker'e şükran plaketi sunuldu. Aynca Ytong malzemesi kullanılan projeyi çizen Mimar Aydın Boysan'a, hayata geçiren inşaat firması olan ENKA adına Şank Tara'ya, inşa edılen ılk tesis olma sıfatıyla Arçelik Genel Müdür Yardıması KorkutÖzok'a ve Prof. Kemal Erguvanlı adına oğluna plakeı verildi. fiıda 93 fuan • BURSA(AA)-Bursa Fuarcılık Hizmetleri Kühür ve Sanat İşleri Ticaret AŞ (BURFAŞ)tarafmdan düzenlenen Gıda'93 fuan 3 eylüldeaçilacak. BURFAŞ Genel Müdürü Mehmet Okur, Kültürpark'taki reyonlarda açılacak ve 13 eylüle kadar sürecek fuarda. gıda. gıda teknolojileri ve gıda ambalajlama üriinlerinin sergileneceğini söyledi. Volksvvagen'den yeni modeHer •ANKARA- Volksvvagen AŞ (Wolfsburg), üç yeni modelini sonbaharda piyasaya sürecek. Volksvvagen'in geliştirdiği yeni modeller Passat, Limuzin. Passat-Variant ve Golf-Cabrio. Almanya'nın Ankara Büyukelçiliğı Basın Bürosu'ndan belirtildiğine göre Golf-Cabrio'nun yeni modeli 24 eylülde Almanya'da ve 18 ekimde de Avrupa'da satışa çıkanlacak. Aimanya piyasası için şimdilik 13 bin ve Avrupa piyasası için de 12 bin Cabrio uretilecek BÜMAS sermayesini art&rdı •KARAMAN(AA)- Karaman'da kurulu, kısa adı BUMASolan Bulgur ve Un Mamulleri Sanayi ve Ticaret AŞ. sermayesini yüzde yüz oranmda arturarak 3 milyar liradan 6 milyar liraya çıkardı. BUMAS'ın sermaye arttınmı SPK tarafından onaylandı. Şirket yetkılileri, ortaklara rüçhan haklannın 8 eylül tarihine kadar kuilandınlacağını. kalan hisselerin 13 eylül-13 ekim tanhieri arasında hakla arz edileceğini söylediler. İçfındık ihracatı • GİRESUN (AA) -1992de başlayan iç fmdık ihraç sezonu sona erdi. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliğj yetkilileri, iç fındık ihracatında geçen sezona göre 28 bin 601 tonluk birartış olduğunu. söylediler. İhracattaki artışa rağmen fındığın düşük fiyatla satılması nedeniyle sağlanan döviz miktannda 8 milyon 760 bin dolar gerileme olduğunu belirten yetkililer. bu sezon 194 bin 155 ton iç fındık ihraç edilerek karşılığında 451 milyon 955 bin dolar döviz girdisi sağlandığını kaydetüler. Çin'den uluslararası ihale • PEKİN(AA)-Çin, kısmen Dünya Bankası tarafından fınanse edilecek olan 1.75 milyar dolarlık su projesini uluslararası ihaleye açtı. China Daily gazetesinde yer alan habere göre, Henan bölgesinde San ırmak üzerinde gerçekleştirilecek Xıolangdı projesine ilişkin 800 milyon dolarlık mühendislik calışmalan için Avrupa, Latin Amerika ve Güney Kore'den 34 kadar şirket başvurdu. Çiçek ihracaü •ANTALYA(AA)- Antalya Çiçek Ihracatçılan Derneği Başkanı Mutlu Gülgün, 1993/94 ihracat sezonunda hedeflerinin, 30 milyon dolarlık çiçek ihracatı olduğunu söyledi. Türkiye'de kesme çiçek ihracatınınyûzde 90'a yakınının yapıldığı Antalya yöresinde, ihracat ha/ırlikhır na b.ı-Vındı. Hazırlanan vergi paketinin dar gelirliye kaynak aktanp aktarmayacağı merak konusu ÇillerRobin HoocHukyaparıııı? BÜLENT KIZANLIK HazırlıkJan sürdürülen vergi paketinin Başbakan Tansu Çil- ler'e, 1980 sonrası halkın cebin- den çalındığını söylediğı parayı iade etmek için çok önemli bir fırsat yarattığı savunuluyor. Çiller başbakan, bakan ve hat- ta milletvekili olmadan önce ANAP iktidannın ücretli ve tanm kesiminin cebinden 743 trilyon liralık kaynağı "çaldığmı" hesaplamış ve iictidara geldikle- rinde bu parayı halka geri vere- cekleri vaadinde bulunmuştu. İki anahtar projesi Çilier"in 1991 erken seçimien öncesinde ortaya kovduğu UDİ- DEM projesınde ünlü 2 anahtar- la sembolleştirdiği para transferi, başbakanın "dar gelirlilere kay- nak transferini" daha o günler- den zorunlu gördüğünü ortaya koymaktaydı. Prof. Çiller. o günlerde. ilk anahtar için 2 milyon 761 bin 890 eve karşıhk. 124* trilyon 285.1 mılyar; diğer anahtar için de 9 milyon 279 bin 950 arabaya karşılık. 417 trilyon 597.8 milyar lira gerektiğini söylemişti. Prof. Çiller"e göre "Toplumsal uzlaş- ma, emeğin katma değer içindeki payının dünya standarîlartna ytik- settilmesiyle sağlanabiür"dı. Çıl- ler. OECD ülkelerinde emeğin payının yüzde 54"lere ulaştığını Türkiye'de ise yüzde I9.78"lerde kaldığını da vurgulamadan ede- mıyordu. Çiller, 2 anahtarlık kaynağın dar gelirlilere ulaşması için büyü- me>i yüzde 7-8"in altına düşürmeyeceklerinı. enflasyonu yüzde 30'a ındıreceklerini ve ĞSMH içinde emeğin payını arturarak tüketımlerinın yûzde 20'sini taksit odemeye ayıracak sevıyeye getireceklenni söyledı. Çiller'in hesabına göre bu sayede 5'inci yılın sonunda 417 tnlyon li- ralık kaynak. dar gelirli zümreye aktanlmış olacaktı. DYP-SHP koalisyonunun 2 yıla yaklaşan icraatında da ücret- li kesime ek kaynak aktanlmadı Enflasyonun da etkisıylc bu kesı- min üzerindeki vergi yükü arta- rak onlardan devlete doğru kay- nak akışı hızlandınldı. Altı yıl önce toplam Gelir Ver- gisi içinde yüzde I9'luk bir paya sahip olan ücretlilerin yükü, son 2 yılda yüzde 50'nin üzerine çıktı. Buna karşın. 1 milyon civann- da götürü \crgi mükellefi ile be- yanname usulü ile vergi ödeyen binlerce serbest meslek mensubu mükellefin ödediği vergiler, asga- ri ücretlinin ödediğinin üzerine çıkmadı. İstisna vemuafiyetlerde Toyota Amerika'da tam gazEkonomi Servisi- Japon oto- motiv de\i Toyota, Amerika Birleşik Devletlerı'nde "en kal:- te" birindsi seçildi. Toyota'nın Georgetovvn üretim tesısi dc Kuzey Amerika'daki bütün 1 otomobil fabrikalan arasında en az sorun çıkartan otomobıl- leri üreterek "Attnı Fabrika" kalite ödüiüne layık görüldü. J.D. Power and Associates"- in gerçckleştirdiğı araştırma so- nucunda Toyota ve Toyota'nın bir diğer markası olan Lexus otomobilleri marka baanda yapılan kalite değerlendirme- sinde birinci ve ikinci sırayı pay- laştılar. J.D. Power and Associ- ates'in her yıl otomobil ve hafıf ticari araçlar arasında gerçek- leştirdiği araştırmada, aracm ilk üç aylık kullanımda meydana gelen sorunlann sayısı ve nıteliğine göre yapiiğı değerlen- 'JjdifqjederLe.^u4İ^ 400 birey^pl sıralama.da Tist üste üçüncû kez bırincilığj aürken, To- yota'nın yedi değişik modeli, en ıyi on mo- del arasında yer aldı. Sınıf bazında yapılan değerlendirmeye göre ise üst sınıfia Toyo- J2ÇşmfZ. lüks şınıfta, J*e*U$ J-SL4JUÛ. 4 küçük sınıfta ise Toyota Corolla birinci sı- de bırıncı oldular. rayı aldılar. Toyota"nın yeni ürünü T100 pıkap yerlı ve ithal araçlar arasında en üst sırada yer alırken. Pre\ia. Land Cruiser ve 4 J * d H r i j l d i £ r i l şirketler ve özellikle bankalar için 1980 sonrası"vergisiz kazanç" or- tamı yarattı. Malıye Bakanlığı Gelirler Ge- nel Müdür Yardıması Doç. Nev- zat Saygılıoğlu nun yaptığı he- saplamaya göre devlet bu yolla 1990 yılında 4.6 trilyon Kunım- lar Vergisi tahsil edıp 5.4 trilyon. 1991 'de de 7 tnlyon Kurumlar Vergisi alıp 21 trilyon liradan vazgeçti. Düzenleyici senaryolar Devletin vergi kaybı ve artan kamu açıklannın bütceyi zorla- ması sonucu ücretli kesime ak- tanlacak kaynak da unutuldu. Çiller'in, ekonomıde verimliliğı antırarak alt gelir gruplannı kalkındırmak mümkün olmayı- nca, üsl gelir gruplanndan bu kesime kaynak aktarmak için çö- züm önerileri aranmaya başladı. Araştırmacı-yazar Vlustafa Sönmez ile Süreyya Ersoy'un ge- çen yılın sonunda ortaya koy- duklan "45 trilyonluk adalet projesT'nde de bazı sektör ve kuru- luşlann "vergi ayncalıkları" da- raltılarak. alt gelir grubuna aktanlacak ek kaynaklar yaratı- labileceği görüşü dile getirildi. 1993 bütçesi üzerinden yapılan hesaplamaya göre Kurumlar Vergisi istisna ve muafîyetlerinin azaltılmasından 15 trilyon, Ban- ka ve Sigorta Muamele Vergisi matrahının yüzde 12'ye çıkan- Imastndan da 9 trilyonluk kay- nak yaratılabiliyordu. Emekli-dul hakkı Menkul sermaye gelirleri sto- pajı yüzde 20'ye çıkanldığında 16.5 tnlyon. Taşıt Alım ve Mo- torlu Taşıt Vcrgısi arttınlınca da 3.2 trilyon lira gelir artışı sağlanı- yor ve devletin 43.7 trilyon lira tutanndaki bu kaynağı 9 milyon 90 bin ücretli. emekli. dul ve yeti- me aktarma olanağı doğuyordu. Bu gıbı senaryolann çeşitlendi- rilebileceği ve mılli gelirin yüzde 49'unu eldecden nüfusun ilk yüz- de 20'lik bölümü başta olmak üzere, yüksek gelirliler üzerindeki vergi yükü arttınlarak. diğer ke- simleri rahatlatacak uygulamala- ra fon yaratılabileceği belirtilı- yor. En düşük gelir grubu üzerin- den alınan yüzde 25'lik Gelir Ver- gisi oranının Batılı ülkelerdeki gibi yüzde 101ar sevıyesineçekil- ve asgari ücpetin vcrgı dışı 1 kLtaki^u^aki., _an öncmli beklentılerı oluşiuruyor. Türkiye Stratejik Araştırmalar Vakfı kuruluyor Hedef, düşünüp konuşan Türkiye • Özelsektörün öncülüğünde 32 yıl önce kurulan Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti. "Türkiye'de tartışma zemini yaratma" misyonunu tamamladığı düşüncesiyleyeniden yapılanıyor. • Bu çerçevede gelecek yıl faaliyete geçecek olan TÜSAM, Türkiye'nin sorunlanyla ilgili araştırmalar yaparak yeni politika ve stratejiler ortaya koyacak. Nejat Eczacıbaşı. Ekonomi Servisi - Ekonomik ve politik yaşamda tıkanıklık gözlemleyen özel sektör bunla- nn aşılması için çözüm üretme yoiundalci çabalanna hız verdi. Iş dünyasmın önderlığinde ku- rulan Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti, Türkiye'nin gündemindeki so- runlarla ilgili araştırmalar yap- mak. alternatif politika ve stra- tejiler üretmek amacıyla Türki- ye Stratejik Araştırmalar Vakfi'nı kuruyor. "Konuşan Tûrkiye"den "düşûnerek ko- nuşan Türkiye'ye geçiş sağla- mak" vakfın kuruluş amaçlarj- nın başında sayilıyor. Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti Başkanı Ne- jat Eczacıbaşı, vakfın tanıtımıy- la ilgili düzenlenen toplantıda, 1960'lann başında "tartışma ortamına" ihtiyaç duyan Tür- kiye'nin, bugün yeni politikalar üretmeye gereksinim duyduğu- nusavundu. 30 yıl önce iş dünyası. üniver- site ve kamu yöneücilerini Tür- kiye'de ilk kez bir araya getir- mek için nasıl sıkıntılar yaşa- dıklannı anlatan Eczacıbaşı, farklı görüşler arasında diyalog sürecini başlattıklannı belirtti. Eczacıbaşı. Türkiye'de yaşa- nan değişime tarihsel olarak de- ğinirken, özelleştirme gibi ko- nulann bugün de tartışıldığını, bu gibi konularda doğru politi- kalar üretilmesi için özel sektö- re de büyük görevler düştüğü- nü söyledi. ABD'de görülen think-tank (düşünce tankı) ku- L malannın sonuçlannı kamuo- yunun önünde tartışmaya aç- mak ve. çözüm seçenekleri ya- ratmak fonksiyonlan bulun- duğunu kaydeden Eczaabaşl, kuracaklan vakıfla 30 yıllık bi- rikimlerini bu alanda değerlen- dıreceklerini söyledi. Öncelikli konular ortaya İcoymak için za- marun erken olduğunu söyle- yen Eczacıbaşı. bu amaçla ku- rulan diğer kuruluşlarla işbirli- ğine açık olduklannı belirterek araştırmalan uzman kuruluş- larla işbirlıği halinde yürütecek- lerini sözlenne ekledi. Kuruluşu gelecek yılın başın- da tamamlanması beklenen vakfın mütevelli heyet başkanı Ziya Müezzinoğlu da "Konuşan Türkiye'nin yanında düşünen Türkiye'ye de ihtiyaç var, Biz şimdiye dek konuştuk, ama yc- teri derece düşünme olanağı bu- lamadık"dedi. Akılcı çözüm gereklı j — Müezzinoğlu, Türkiye'de herkesin olaylann objektif de- ğerlendirilip akılcı çözümler üretilmesini istediğjni belirterek bu çalışmalann politik tı- kanıklıklan çözeceğini, politi- kaya ilgiyi ve politikacının saygıniığını arttıracağjnı belirt- ti. Konferans Heyeti Başkan Yardıması Hasan Karacan da Türkiye'deki derneklenn belii bir çıkar grubu ya da siyasi par- tinin sözcüsü durumunda oldu- ğunu savunarak kendi oluşum- lannın bağımsızlığını ve yansızlığını koruyacağını vur- guladı TC ULAŞTIRMA BAKANLIĞI DHMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1- Genel Müdürlüğümüzce Isparta Hava Meydanı Terminal Binası ve Müteferrik İşler İnşaatı işi 160.000.000.000.- TL keşif bedeli üzerin- den kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkanlmıştır. ' 2- Söz konusu işe ait ihale 27.9.1993 günü saat 10.00'da DHMİ Ge- nel Müdürlüğü binasında bulunan satınalma komisyonunda yapıla- caktır. 3- Söz konusu işle ilgili ihale dosyası genel müdürlüğümüz binası içe- risinde bulunan Mali Işler Dairesi veznesinden 10.000.000.- TL karşı- lığı satın alınabilir. 4- İşin geçici teminatı 4.800.000.000.- TL olup geçici teminatın ban- ka geçici teminat olması halinde limitin dahili ve süresiz olması aerek- lidir, 5- İhale ve yeterlik belgesi verilmesinde; özel maddeler hariç Resmi Gazete'nin 7 Şubat 1993 tarih ve 21489 sayısı ile yayımlanan Bayındır- lık ve İskan Bakanlığı'nın tebliğinde belirtilen azami indirim ve oran- lan ile uygun teklifin tercihinde kullanılacak kriterler uygulanacaktır. 6- Söz konusu iş için isteklilerin (A) grubu ve en az keşif bedeli kadar müteahhitlik karnesine sahip olmalan, ihale şartnamesinde yer alan kamu kurum ve küruluşlanna taahhüt ederek tamamladığı ve geçici kabulünü yaptırdığı benzer işlerden bir tanesi referans alınacaktır (Devam eden işler değerlendirmeye esas alınmayacaktır.) Bayındırlık Bakanlığı karne katsayısı ile 1993 yılı birim fıyatlanna dönüştürülmüş şekliyle ihale dosyasındaki toplam keşif bedelinin %50'si kadar bün- yesinde klima ve havalandırma tesisatı bulunan, bir defada bitirilmiş bina ve müştemilatını bitirdiklerine dair iş bitirme belgesi ile ihale şart- namesinde yer alan diğer belgeleri bir dilekçeye ekleyerek yeterlik bel- gesi almak üzere 16.9.1993 günü mesai saati sonuna kadar Genel Müdürlüğümüze müracaat etmeleri şarttır. (Müracaatlarda genel ev- rak kayıt tarihi geçerli olup, telgrafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez.) 7- Genel Müdürlüğümüz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp yeterlik verip vermemekte. ihaleyi yapıp yapmamakta, kıs- men yapmakta serbest olup, nedenlerini açıklamak mecburiyetinde değildir. ILAN T.C. ALİAĞA ASLİYE HLKLTC HAKİMLİĞİ'NDEN 1992/559E. Davacı İçişleri Bakanbğı Aliağa maliye Hazine vekili larafmdan davab Gülseren Aral aleyhine mahkememize açılan tebri Tescil da- vasmda; Davalı adına Kayıtlı Kültür Mah. 6788 parsel. davaci idare tara- fından kamulaşunldığından 2942 sayılı yasının 17. maddesi uyannca Hazine adına tescilı için açılan dava davalıran adresı tesbit edilemedi- ğinden ilanen tebligata karar verilmiş olup. Gülseren Aral'ın mahkememizde 5.10.1993 günü saat: 10.30'da duruşmada haar bulunmasf veya kendısini bir vekille temsil ettirme- si, aksi takdırde davalının duruşmalara gıyabmda devam olunacağı ilanen duyurulur. 21.6.1993 Basın: 28634 DEVRİM ^EHİDİ ÖGRETMEN KUBİLAY Kemal t'stün 4 bası 30.000 (KDViçİDde) Çağdaf Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli göoderilmez İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Biz Yok,Ben Var Mersin Belediye Başkanı 'nı SHP kurulfâyı üzerine gö- rüşmek üzere beklerken özel kalem odasından sakallı in- sanlar geçmeye başladı. Başkanla görüşme sırası bek- leyen, partili yadaesnaf oldukları anlaşılan kişiler. sakaliı gelenlere sataşıyor Şaka ile karışık, karşılık'lı, birikmiş ö^ keyi yansıtan sert tartışmalar oluyor. Sakallılann Belediye-lş Sendikası yöneticileri oldukları anlaşılıyor. Mart ayından bu yana sürmekte olan toplu- sözleşme uyuşn'ıazlığını protesto etmek üzere toplu sa- kal bırakma eylemi yapıyorlar Mersinlilerin bitmeyen toplusözleşme görüşmelerine gelen sendikacılara çok kızgın oldukları anlaşılıyor. Toplanmayan çöpler nedeni ile kokunun dayanılmaz bir hal aldığından yakınıyorlar. "5 bin kişiye iş verildi. Para da fena değil, daha ne istiyorsu- nuz" diye itirazda bulunuyorlar Sendikacılar işçılere 5 milyon üzerinde para verildıği- nin doğru olmadığını anlatmaya çabalıyorlar: "Bin eski işçının ücreti ıyi. Yenıler asgari ücrette, yuzde yuz zam alsak ne olacak ki? Belediye aldığı işçiyi çalıştıramıyorsa, düşünmeden adam aldıysa bizim suçumuz mu? Biz in- san gibi bir ücret istemek ve almak zorundayız. Daha ge- çen sözleşmenin sosyal hakları, ikramiyeleri ödenmedi. Biz halka sıkıntı vermekten hoşlanıyor muyuz?" • • • fş-ekmek kavgası üzerine bilinen sağırlar diyaloğu sü- rüyor. Kazanılmış geçen sözleşmeden haklarını dahi ala- mamış işçiler, 6 aydır yürümeyen toplusözleşme masa- sındaki sıkışıklığın, düşük ücretin derdinde. Türk-lş'e bağlı Belediye-lş yönetımi, DİSK'e bağlı Genel-lş'in açıl- ması, rekabeti karşısında başarılı olma zorunluluğunun baskısında. Bir yandan belediyelere yeterli desteği sağ- lamayan hükümeti eleştirıyor. diğer yandan işsizi ortaya sürerek, fazla işçi aldığını söyleyerek, istedikleri ücret ar- tışlarını vermeyen belediye yönetimlerine kızıyorlar. Partiye yakın, belediyenin başarılı olmasını isteyen Mersinliler.önceliğin yüksek ücret değil, 5 bin işçiye iş yaratılması olduğu savırtda. Vatandaş kalkmayan çöpün öfkesinde. hem işçiye hem de belediyeye kızgın. Beledi- ye yöneticileri partilerinin koalısyon ortağı olmasına kar- şın, belediyelerin hükümetten hiçbir destek görmemesi- nin sıkıntısı içinde olduklannı anlatmaya çabalıyorlar. Bir arap saçı ki kimse işin içinden nasıl çıkılabileceğini bile- miyor. Gerçek şu ki korkunç bir işsiz baskısı karşısında. sosyal bir çözüm ve yaklaşım olarak gündeme gelen işçi alımı sosyal demokrat belediyelerin en can yakıcı sorunu hali- ne gelmiş. Hükümetin DYP kanadının yerel seçimler ön- cesi SHP'ye, CHP'ye oy getirecek parasal desteği asla gündeme getirmeyeceği anlaşılıyor. Hak edilmiş, aylar öncesine ait işçi alacaklan trilyonlarla sayılıyor. Bırakın sosyal hak ve ikramiyeleri, yeni sözleşmelere bağlı doğ- ru dürüst ücret artışlarını, çıplak ücretleri ödeyebilen be- lediyeler kendilerini başarılı sayıyor. Sendikanın oden- memiş, birikmiş aidat alacaklan ayrı bir kamburu. • • • Bir önceki seçimlerde sosyal demokratlara puan ka- zandıran, iş yaratma, işçi alma sözü, önümüzdeki seçim- lerde seçim kaybettirecek, en içinden çıkılmaz sorunlar- dan biri haline gelmiş. Önemli işçi alımına karşılık, alı- nanların çalıştırılamaması, ücret ve haklarının ödeneme- mesi ve bununla bağlantılı, işçi direnişleri sonunda bele- diye hizmetleri halkı bıktıracak düzeyde aksamış Beledi- yeyönetimjeri için çoK |ja,şar;ısız bir hizrnet tablosu.QCtaya,T; çıkmış. Türkiye genelindeki bu tablo. yakıcı terörün yaşandığı Doğu ve Güney Doğu Anadolu'nun taze göçünü alan iller- de daha da olumsuz bir hal almış. Mersin, taze iç göçle nüfusunu son on yı.'da nerede ise iki ile katlayan illerimiz- den. Gelenler için yaratılabılmiş iş potansiyeli sıfır sayıla- biliyor. Belediye seçim öncesi bin çalışanına, seçim vaa- di olarak 5000 işçi eklemiş. Neyse ki emeklilerle bu sayı toplam 5 bine inmiş. Yine de ne çalıştırılabilmeleri, ne ve- rimli hizmet ne de ücretlerinin ödenabilmesi doğru dü- rüst söz konusu olabiliyor. Herkes olayı kendi pencere- sinden gördüğü için de sorun işin içinden çıkılmaz bir bo- yut kazanıyor. Adana'da, yörelerin yerel belediyelerinde rakamlar değişse, birazküçülsebiletablodeğişmiyor. Gaziantep- te Belediye Başkanı Celal Doğan sadece böyle bir soru- nu olmadığını söylüyor. Ancak o da halkın tepkisini çek- mektenyakınıyor. "Ben belediye hizmet yeridirdeyip faz- la işçi almamakta direndim. Herkes bana kızıyor. Günde 300 kişi anyorsa, bunun en az 280-290'/ iş için. Hizmet mi, iş mi istersiniz, ikisini birden yapamam ki' itirazıma. Biz açız. Bizim için iş önemli. hizmet sonra gelsin yanıtını alt-' yorum" diyor. Körfez Savaşı'nın, Güneydoğu'daki can yakıcı terörün Türkiye'ye ekonomik ve sosyal bedelleri batıdan pek öyle anlaşılmıyor. Birkaç yıl arayla korkunç hızlı biryoksullaş- manın yaşandığı Gaziantep'te, yeni iç göçlerle halkının adeta iki ayrı dünyaya bölündüğü Adana ve Mersin de olayı görmek gerekiyor. Bir de çoğunluğun çok büyük. çok hızlı bir yoksullaşmayı yaşamasının üzerine, Özalfel- sefesi ile güç kazanan "Önce biz değil, önce oen'felsefe- sinin bu yapıya uyarlanışını düşünün. SHP Kurultayı için dolaştığımız bu illerde görüştüğümüz bütün SHP'liler, CHP'liler, sosyal demokratlar. demokrat kimlik taşıyan aydın ve örgütlenmeler.. Herkesin gündeminde, bu so- runlar yumağı ve çözüm arayışlarında "Önce biz değil, öen'denilmesinin yarattığı çıkmazlar var. Sosyal demok- rasinin bunalımı, oy kaybı, son yaşanan İSKİ skandalı, olumsuz giden her şeyin odağında "Önce biz değil, ben" arayışlarının sonuçlarının olduğu görülmeye başlanmış. Şiddetle tartışılıyor. Ancak kördüğümde, şimdilik hiçbir çözüm üretilemıyor.. İzmir Fuan: Panayırdan ihtisaslaşmaya; j Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Uluslararası Izmır Fuan ihtisaslaşmaya yöneliyor. Fua- nn işletmecisi konumundaki İZFAŞ. 2000 yıhna dek fuarlar takvimini çıkarırken Genel Müdür Selami Giirgüç. kurulu- şunun kısa sürede çok önemli işler yaptığını. önemli adımlar katettiğini söyledi. Uluslararası İzmir Fuarı'nın "Türkiye'nin dünyaya açüan penceresi" olduğunu vurgula- yan Gü'rgüç. "İzmir fuarlar kenti dedik. Bugün 12-13 ihtisas fuarına çıktık. Ve her şeyden önemlisi, bunları uluslararası fu- arfar haline getirdik. Bir tekstil, bir turizm fuan için devletten destek almaya başladık'''dedi İZFAŞ'ın ıhtısas fuarcılığın- da uzmanlaştığını savunan ve bunu Dünya Fuarlar Birliği (UFI) Yönetim Kurulu ü'yeliği- nc scçilerek kanıtladığını söyle- ycn Gürgüç, ihüsas gruplan uygulamasının büyük destek, gördüğünü belirterek sözlerini; şöyle sürdürdü: "Herfefimiz ih-' tisas iiriin gruplan sayısını arttı-' rmak. Otomotiv, cevre tekn»-' lojileri-belediye araç gereç ve ekipmanları, elektrik-tletronik,! mermer. iş makineleri, gıda ve gıda teknolojileri, inşaat, maki- 1 ne, petrol ve kimya sanay ii. zira- at aletleri gnıplarında ihtisaslaş-. maya ağırlık verdik." Gürgüç. firmalann uluslara- rası pazarda yer edinmesini r sağlayıa ihtisas fuarlan düzen-' leneceğinı belirtirken Türkiye' içm önemli olduğuna ınandı- klan iki fuar organizasyonu ha/ırlıeı bulunduğunu söyledi. 2-8 Mayıs 1994 tarihleri arası- nda Karadeniz Ekonomik i İşbirliği ve Avrasya Ülkelen Hammaddeleri ve Sanayileri Fuan ve EXPO'2000 Dünya Fuan Gürgüç'e göreoldukça il- gi toplayacak.