27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLUL 1993 PERŞEMBE CUMHURIYET 2 SAYFA KULTUR Amerikan edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak nitelendirilen Norman Mailer 70 yaşında Budünyayı sevmeyenyazarKültür Servisi - Hem solcu, hem muhafazakar. renkarnas- yona ınanan bır antı-femınıst, mcdya ve ıdeolojı duşmanı Tum bu sıfatlann sahıbı, pek çoklanna gore Henüngwa\'den sonra Amenkan edebı>atının yetıştırdığı en buyuk ısım Nor- man Mailer. bugunlerde 70 yaşını kutluyor Bu70yılahan- gı olavlar, kımler syjmadı kı Marilyn, Kennedv, Ikinci Dün- va Savaşı, Vietnam, CIA Bu benmerkezcı yazar, her zaman başyapıtlar orta>a çıkarmayı başardı Özellıkle 1965 yılında yazdığı 'Amerikan Rüyası" Maı- İer ın en ıyı esen olarak kabul edılıvor IHemingway seviyesine ulaşmak zor 1969 vihnda Nevv York Bele- dıye Başkanlığı'na adav olan Mailer. ıkıncı kansını bırkaç yennden bıçaklayarak dıkkat- îen uzenne çekmıştı Psıkıyatn tedavısı de goren yazar, artık ıç- kı ıçmjyor Le Fıgaro gazetesı- nın muhabın Franz-Otivier Gi- esbert'ın sorulannı >anıtlayan Mailer, kendısını Amenkan edebiyatının bınncı sırasma yerleşürmekten ısrarla kaçını- yor Le Fıgaronun 'Yaşayan Efsane' olarak nıteledığı Mai- ler. 20 yuzyıldunyasını sevme- dığını her fırsatta belırlıyor -20. yüzydda Amerikan edebi- yatı Hemingwa>, Steinbeck, Fa- ulkner, Dos Passos, Fitzgerald, Caldvvell gibi çok buyûk isimler ûretti. Ancak bugune baktığımı- zda Mailer, Belk»w ve birkaç ismi ancak sayabiliyoruz. Belli bir yoksulluk yaşandığı gözleni- yor. Bu krizin nedenleri nelerdir sizee? Ben her şe\e rağmen yuksek bır nıtelığe sahıp olduğumuza ınanıyorum Ancak Hemıng- vvay yada Faulkner'ın sevıyesı- ne ulaşmak çok 7or -Gene de belli bir durgunluğon vaşandığını vadsıyamazsınız. Bu yalnı/ca Amerika için değil. bü- run kıtalar için geçerii olan bir dunım. Neden bu noktava geiin- di? Bu noktaya gelınmesınde televızyonun rolü buyuk -Şu sizin apfal sivan kutu. de- ğil mi? Televız\on uyuşturuculann butun ozellıklennı taşıyor Ne kadar tuketırseruz, o kadar az zevk alıyorsunuz, bu arada o kadar da çok seyretme ıhtıyacı duyuyorsunuz televızyon bu- gun ınsanlar uzennde bağjmlı- lık yaratarak onlan yuzeyselleş- tınyor -Televizyonun toplumlara ge- tirdiği kulrürü açıklamamz biraz kısa olmadı mı? Yazar oiabılmek ıçın butun yaşamınızı edebıyata adamanız gerekıyor Gonuİlu bır keşış gı- bı olmak zorundasınız Varlığı- ntan ne kadanru çahşmaruza yansıtmaya hazır olduğunuzu bılmek çok onemlı Bugün kelı- menın tam anlamıyla bır vakıt geçırme yaşaruyor Hemıng- way ve Faulkner'ın yazdıklan devırde yazarlar unlu değıller- dı Tum dün>ayı kendılennın karşısına alabılırlerdı Farklı bır evren yaratmarun peşındey- dıler Toplum bugün tamamıy- la değıştı ve ben bırkaç on yıl ıçınde şıınn bugunkû durumu Heming\*av, Faulkner ve Mclville'i \merikan edebiyatında ilk sırada sayan Norman Mailcr'a göre kendisi ikinci sırada. neyse romarun da o aşamaya geleceğıne ınanıyorum -Edebiyat o zaman ortaçağ- daki gibi elit bır azıniığın ilgilen- diği bir uğraş olmayacak mı? (Gulerek) Ne olursa olsun e!ls yıl ıçersmde best-seller kıtap- lannı bılgısavarlar yazma>a başlayacak -Gün geçtikçe daha az ınsan okuduğu müddetçe bunun ne onemi olacak ki? Ben de oyle düşunuyorum Bugûn ınsanlar romana çok da- ha az ılgı gostenyorlar Insanla- nn duygulan eskılerde olduğu gıbı yoğun değıl Bu boşluğu daha yuzeysel bır şekılde dergı- lere ya da telenzyona yonelerek doldurmayi tercıh edıvorlar -Amerikan edebivatında ken- lginç bir yazar olmak istiyorsanız, bir tarafınızın mutlaka anti-sosyal olması gerekiyor. Dünyayı eskisine oranla daha kolay kabul ediyorum. dinizi nereye koyuyorsunuz? İlk sıralarda değıl şuphe- sız Melville, Havvthorne, He- mingvvay, Faulkner, \Vhitman on sıralardalar Kendımı ustle- re koyabılınm ama ıkıncı sıra- da -Birkaç yıl once Saul Bellovt ' için 'yaşavan en btiyuk Ameri- kan > azarı' nitelemesini > apmış- tınız. Bu duşünceleriniz bugun için de gecerli mi? Bugun kendımeçok daha faz- la guvenıyorum O belkı de benden daha ıyı bır > azar -En çok beğendiğiniz kitabınız hangisi? Kıtaplar Kıtaplar, tıpkı ço- cuklar gıbıdır Dığerlenyle karşılaşürdığımdd başanlı kı- taplanm \ar Ancak bunlar en çok sevdıklenmın bu kıtaplar olduklan anlamma gelmıyor -"Amerikan Riıvası"? En ıyı vapıtımm o olduğuna ındnmıvorum Ama en çok sev- dığım kılabım -Y azmaya ilk başladığınız yıl- larda kimi model olarak alıyor- dunuz? Büyuk bır olasılıkla John Dos Passos'dan etkılendım Be- nım ıçın "L'SA" buyuk bır ro- mandı 30 yıldır okumuyorum Ancak bugun okusam yıne ay- nı zevkı alacağıma ınanıvorum -Konuşmalannuda hiç John Steinbeck'ten soz etmi>orsunuz. Özellıkle gençlenn çok ruftuğu bir yazar Evetdoğru Bendeokunımve se\enm Tıpkı Hemıngway,Fa- ulkner ya da Fıtzgerald gıbı Ancak Hemıngwa\ her zaman ıçın en buyuk usta -Feminizmin bir gun mutlaka modasının gececeğine inannor- sunuz... Bunu biraz açabılir misi- niz? Bırgun femınızm ıdeolojısı- nın darhğına karşı femınıst saf- larda bır tepkı doğacağma ına- nıyorum Gun geçtikçe bu ha- reketın. kadmlan ozgurleştırdı- ğınden çok. kısırlaştırdığına ınanan kadınların sayısı artı- yor Sonuçta ınsan doğası ıdeo- Iojıden çok daha denn bır şekıl- de gelışıyor -îdeolojıden nefret mi ediyor- suraız? Kesınlıkle Yuzyılımızın tum korkunçluklannın ana nedenı ıdeolojıdır -Bir konuşmanızda "Ben mu- hafazakar bir solcuyum " cûmle- sinı kullanmıştınız. Ne demek is- tediğuıkı açabilir misiniz? IKendi hakkımda hiç yazmadım Ben solcuyum Çünkü kâr- lannı maksımıze etmeyı her za- man çok ıyı bılmış zengmlenn durdurulmasıgerektığıneınanı- yorum Ancak aynı zarnanda tannya da ınanıyorum -Genellikle romanlannızda kendinizden soz etmiyorsunuz... Hıçbır zaman kendı hak- kımda yazmadım Ilgılenmıyo- rum Hatu bunun. benı sıktığı- nı bıle soyleyebılınm -Edebiyata ilgi duymaya baş- ladığınızdan itıbaren Amerika'- vla fırtınaiı bir aşk öyküsu yaşı- yorsunuz. Bu ilişki hangı aşama- da bugün? Kaygılıyım Amenka hıçbır zaman benım arzuladığım çız- gıde gıtmedı Bugun ekonomı venıden kuruluyor Amenkan yaşam tarzı dıye bır kavram kalmadı Kalmadığı gıbı yenne de hıçbır şey konulamadı Da- hası kın duyabıleceğımız komı- nıstler de yok artık Ancak kın ve nefret duygulan hiç kaybol- madı -Bill Clinton olması gereken bir kişilik mi? Yan yanya Bır kere çok akıllı Arkansas Valısı'yken hata yapabılırdı Hatayapması dunyanın sonu anlamına gel- mıyordu Washıngton ıse ha- tayı affetmıyor Başkansanız mukemmel olmak zorun- dasınız -Ülkeniz ve dunyanın geleceği konusunda oldukça karamsar tablolar çirivorsunuz... 20 yuzyıl her açıdan hayal kınklığı yarattı Örneğın mı- marlık bu yuzyılda ınsanlık ta- nhının en kotu dönemını yaşa- dı Mımarlık adına yapılan çır- kın yapılaşmalar, çevre\ı kırlet- mek ve kışılığınızı yok etmek- ten başka bır ışeyaramıyor Be- nım ıçın 'korü'nun kurumsal- laşması bu anlama gelıy or -Her şeye rağmen bugun sakin bir yapıdasınız. Eskive oranla daha az isyankar olduğunuzu düşünmüyor musunuz? Ilgınç bır yazar olmak isti- yorsanız, bır tarafınızın mutla- ka antı-sosyal olması gerekı- yor Dünyayı eskisine oranla daha kolay kabul edıyorum \ma doğruyu soylemek gere- kırse bu dünyayı sevmıyorum 'Sanatın binbir türif sergisiKültur Senisi- İngılız bıyolog Step- han Jay GouJd. Kolombıya'da keşfe- dılen fosıllenn, neslı tukenmış ve bu- gune kadar varlığı bılınmeyen bınlerce yenı canlı turunu ortaya çıkardığmı anldtanbırkıtapyazmışveadını"Won- derftü Life"'(Hanka Hayat)koymuştu Ağustos ayının başında Londra'da açılan ve kasım ayı sonuna kadar açık kalacak olan bır karma sanat sergisi de aynı adı taşıyor ve sanatın bılınen- den farklı bınlerce türu olduğuna dık- kat çekmeyı amaçlıyor 40 sanatçının İ10 yapıtla katıldığı "VVonderful Life" sergısınde. yepyenı bağlamlarda kullanılan, heykel, fo- toğraf, resım gıbı geleneksel sanatlann venı kullanımlannın \anı sıra. henuz adı konmanuş sanat lurlennın örnek- len de yer alıyor Fotoğraf sanatının. daha once hiç denenmemış bır uygula- ması Adam Chadzko'nun "Tann'ya Benzeriik Yanşması" başlığı altında sergılenıyor Chadzko, bır gazeteye ılan vererek. tannya benzedığını duşü- nenlenn bırerrotoğrafgondermelennı ıstemış Gelen fotoğraflardan 12 tane- sını art arda dızerek çerçevelemış Aralannda kendını tann sanan akıl hastalanndan, Gurulara ve bu ılanın aptalca bır şaka olduğunu düşunup, tuhaf mırruklerle fotoğraf çektırenlere kadar çeşıtlı kışıler bulunuyor Başka bır sen fotoğraf çalışması ısc Jane ve Lousi \Vilsonun. "Garaj" adlı yapıtı Ilgınç bır ıkılı ıntıhar denemesı- nı anlatan fotoğraflarda, ıkı kadın SJ- rayla bırbırlennı ıçı dolu bır su tankına görnuyorlar Sennın son fotoğrafında aynı mekanı bu sefer boş olarak goru- yoruz Henuz adı konmamış sanat turlenndekı orneklerden bın Simon Pettersonun ' Büyuk Ayı' adlı vapıtı Petterson, Londra Metrosu nu gostc- ren bır hantayı alarak. durak adla- nnın yenne unlu sanatçilann ve tanhı kışılıklenn adını yazmış Sergının, en çok çocuklann ılgısını çeken yapıtı ıse, "Fü" ısmmı taşıyor Gerçek bır fil boyutunda kaşmırden yapılmış bır oyuncak fil. galennın ortasında olmuş gıbı yatıyor John Isaacs'ın bu şmasında Sergıye ısrrunı vereneskıçağ hayvanlannı konu alan kıtabın ısrru- nın \enlmesinden olacak hayvanlara ılışkın tek çalışma "Fil" değıl Stephan Murphy bılgısayar aracılığıyla kendı fotoğrafıyla. bır tavşanın fotoğrafını kolajlamış \e adına 'Tavşan Olarak Otoportrem" adını vermış Sergıde vıdeo sanatlan turundekı tek ornek Georgina Starr'ın "Ağla- mak" adlı yapıtı Yapıtta belırsız bır mekanda oturan bır kuçük kızın gıtgj- de şıddetlenen. sonra azalıp duran ve yeruden başlayan hıçkınklan kesıntı- sız bır dongu olarak sunuluyor seyre- denlere Eleştırmenler "Wonderful Life" sergısının, adını aldığı hayvan turlen kadar, ılgınç ve çeşıtlı olduğunu ama kalıcılıklannın da bu neslı tuken- mış hayvanlar kadar kısa olacağı yo- rumunu yapıyorlar Ingiltere'de Türk operası belgeseli LONDRA (AA) - İngıltere'nın Channel 4 (Dorduncu Kanal) tele- vızyonu, Turk operasını tanıtan bır program yayımladı Televızyonun uluslararası sa- nat programlanndan "Arka Pence- re"de Turkıye'de operanın henuz genış kıtlelere ulaşamadığı, ancak gı- derek yaygınlık kazandığı ve gelıştı- ğı vurgulandı Programda Turk operasının onde gelen ısımlen tanıtı- lırken, Turkıye'nın Batılı ımajı ıçın operanın onemı vurgulandı Programda konuşan orkestra şefı Cem Mansur, Turkıye'nın Doğu ıle Batı arasında hassas bır noktada bu- lunduğunu soyledı Cem Mansur operanın halkın çok kuçük bır kesı- mınce ızlendığını kabul etmedığını belırterek "Başanlı bir devlet ope- rası, Türkiye'nin gerçekten batılı bir ülke olarak görulmesi açısından onemlidir. Bana gore aklı başında hiç kimse diğer tarafa ait olmak tstemez" dedı Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Muduru Aydm Gün de Turk halkının gerçek sanat ve guzellığı her şeklıyle ayırt edebıldığını ve takdır ettığını soyledı İstanbul konservatuvar öğrencıle- nnın seslendırdıklen yapıtlann arka planda kullanıldığı programda, Türkıye'nın onde gelen opera sa- natçılan da gorüşlennı aktardılar Gerçekçilik ve Kötûmserlik AHMET CEMAL Kimi zaman çok iyi bihndıgı sanılan kavramlara yeniden donup. buniann hangi anlamda kullanıldıklanna bakmakta yarar \ardır Bu, olumsuz kavram kargaşalannı onlemenın emın yollanndan bındır Kanımca boyle bır kargaşayı son zamanlarda gerçekçilik ve kötûmserlik kavramlan bağiamı- nda yaşamaktayız Yazılarda ya da konuşmalarda olsun, "... bu konuda gerçekçi olmak gerekir" tarzındakı soylemler- le yola çıkıldığında. vanlan noktanın çoğu kez kötümserliği yansıttığına tanık oluyoruz Oysa bu ıkı kavramın bırbınnın yenne kullanılması. hedeflenen çozümler açısından çok olumsuz sonuçlara yol açabılecek bır tutumdur Gerçekçilik, sağlıkh bırdurum saptamasını ve bu saptama doğrultusunda davranılmasını ıçenr Başka deyışle çozum arama eylemı, gerçekçilik kav ramının özunde yatar Kotum- serlık ıse belli bır durum saptamasının ardından yalnızca olumsuzluğu hesaba katan. boylece olası çozumlen daha başlangıçta dışlayan bır tutumdur ve bu yapısıyla. gerçekçi olmakun uzaktır Daha genel bır duzİemde ırdeleyecek olursak, bu yapısıyla kotumserlığın ınsan duşuncesının ıler- leme sureanı ve yaratıcılığını yadsıjan bır tavır olduğunu da soylevebılınz Boyle bır tavır ıçensmde değışmenın ve değış- kenlığın yennın de olamavacağı açıkur Yuzyılımızın unlu filozofu Ludvvig \\ittgenstein, "dunyanın gjdişatını" düşu- nurken değişim oğesını hesaba katmama konusunda ^oyle der "Dunyanın geleceğini duşündıiğıimuzde, hep onun bugüne kadar izlediğıne tanık olduğumuzçizgide gittığı takdirde v ara- cağı yen hesaba katan/: ama izlenenın duz bır çızgı değil, fa- kat yonu sürekli değişen, inişli çıkışlı bir yorunge olduğunu dü- şunraeyiz..." Şımdı kavramlanmızı bıraz somutlaştırahm. Örneğın bır ulkede yetennce okunmuyorsa. okumama konumunun belırgınleştınlmesı. gerçekçi bır saptamadır Okumanın nasılyaygmlaştınlabıleceğı konusunda kafa yor- mak ve çozum önenlen getınnek ıse demınkı gerçekçi tutum doğrultusunda ızlenen gerçekçi bır yoldar Buna karşılık, "artık veteri kadar okunmuyor"1 soylemınden yola çıkip. va- rolan koşullann zaten değışmeyeceğı. okumanın gıderek azalacağı. bunun da değıştınlemeyeceğı sonucunu çıkart- mak, kotumser ve bıraz yukanda belırttığım gıbı olası ço- zumlenn hepsını daha baştan dışlayan bır tutumdur Bır başka ornek Eğer bır ulkenın ünıversıtelen butun adavian almaya yetmıyorsa ve o ulkenın eğıtım polıtıkası. on vıllar boyunca lıseyı bıuren gençlen -çeşıtlı koşullann etkısıyle- unıversıteye yoneltmek gıbı yanhş bır ternele otur- tulmuşsa. o zaman hem bu temelın değıştınlmesıne vonelık uzun vadelı gınşımler hem de bu olana kadar hıçbır adayı unıversıte dışında bırakmamak ıçın çareler duşunulmesı, gerçekçi tutumlardır Buna karşılık soz konusugınşımlen ve çare arayışlannı daha bunlar sınanmadan en baştan olum- suz değerlendırmek, ancak kısır bır kötümserliğin urunu ola- bılır Uçuncu ornek Eğer bır ulkede yetennce ya da eskısı ka- dar yazar yetışmıyorsa, bu bağlamdakı saptama gerçekçidir; bu durumun nedenlennı araştınmak. hangı koşullann de- ğışmesı gereküğını sorgulamak da. sozu edılen geıçekçı sap- tamaya uygun gerçekçi eylemlerdır Ama örneğın o ulkenın en bıivük yayınevlennden bınnın yönetıcısının ışı kısa ke:>e- rck "Artık yazar >etişmı>or, bu koşullarda yetişmesi de bek- lenemez; onun için yayınevimize yeni dosvalann gelmemesini yeğkrim" gıbısınden soylemler ortava atması. var olan olumsuzluğun nasılfleğıştınlebıleceğıneılışkın butun sorgu- lamalan daha baştan sonucsuz kalmaya mahkum eden bır körümserlikten, avnca da gerek o yayınevınden. gerekse baş- kaca yayınevlennden çıkan bütün yabancı yazarlann iyı ol- duklan gıbı gerçekdışı bır değerlendırmeden başka bır şey olmaz Kanımca bireysel kotumserhklen toplumsal sorunlar ıçın çözüm arama cabalanna yansıtmamak, bu bağlamda duşü- nulebılecek en olurrüu davranıştır Herhangı bır bırey, belli bır konuda, belkı de butün arayışlannda çıkmazlarla kaxşı- laşmış olabılır Bunua yargılanacak bıryanı yoktur Amao bırey "Ben çıkar yol bulamadığıma göre kimse bulamaz!" sa- vıvla ortava çıkarsa, bu başkalannın arayışlannı yadsıma an- lamını taşır ve artık bır özgurluğe saygı sorununa donuşur Stefan Zweig, Ikına Dunya Savaşı'nın aalanyla yaşamını noktalama karannı aldığında, -kımsenın yargılayamaya- cağı- bır bireysel tukenmışlığı sergılemıştır. ama bu eşıne az rastlanırparlaklıktakı bılınç. bu tukenmışlığı ne denlı kişisel saydığını. butun dostlanna seslendığı "Deklarasvon"unda şoyle dıle getınnıştır "... sizler, yeni guneşın doğuşunu bekle- yebilirsiniz ve beklemelisiniz; ben, çok sabırsız olduğum için gitmekte acele ediyorum..." Belkı gerçekçılığm bır tanımı da. başkalannın guneşın doğuşunu beklemelennı engellememektır Modadünyası "yeniyetenekler" arıyor İSTANBUL (UBA) - ITKIB tarafından düzenlenen "GençStılıstler"yanşmasında dereceyegıren stılıstlenn ve koleksıyonlann. bırçok etkınlıklerle moda dunyasına tanıtılacağı kaydedıldı Yanşmada aynca. bınncı olan stılıste 30 mılyon, ıkıncıye 25 mılyon ve uçuncuye de 20 mılyonTLparaodulununvenleceğı bıldınldı UBA muhabınnın edındığı bılgıleregore. İstanbul Tekstıl Konfeksıyon Ihracatçı Bırlıklen (İTKIB) tarafından, moda dunyasına yenı yeteneklerkazandırmak amacıyla bıryanşma duzenledı Turkıye Gıyım Sanayıcılen Derneğı'nın de destek verdığı' Genç Stılıstler" yanşmasının koşullan da belb oldu Buna göre. TC vatandaşı olan ve başvuru tanhınde 26 yaşından gun almamış olanlaryanşmaya katılabılecek En az lıse mezunu olma şartının da arandığı yanşmada. guzel sanatlar akademısmde ya da tekstıl dalında eğıüm gonnenın terah sebebı olacağı vurgulandı Bu şartlara uyan stılıstlenn çalışmalannı en geç 11 Ekım 1993tanhıne kadar bızzat y a da posta yoluyla ITKİB merkezıne ulaştırmalan belırtıldı 1993 Karikatür Günleri Kültür Servisi - Kankaturculer Derneğı. 23-30 eylul tanhlen arasında istanbul Buyukşehır Beledıyesı KankaturveMızahMuzesı'ndekankaturgunlen duzenlıyor 23eylulperşembegunuDağıstan Çetınkaya'nın sergisi ıle Spor Kankatürlen Sergısfın açıhşlan yapılacak 24 temmuzda "Kankaturculer Derneğı'nın 25 yılınadoğru" başlıkh anı, anlatı, söykşı ve dıagostenlen gercekleştınlecek Etkınlığe Semıh Balaoğlu, Turhan Selçuk, Fent Ongoren katılacaklar 27-28-29 eylul tanhlenndeduzenlenecek kıtap-poster-kartpostal ımza günlenne şu kankaturculer katılıyor Ferruh Doğan, Kemal Gökhan Gurses, Mahmut Akgun, Mustafa Eremektar, Mıstık, Ekrem Borazan, Karrul Masaracı Kamıl Yavuz, Mehmet Alı Turkmen, Muhıttın Köroğlu Canol Kocagoz, İzel Rozental. Raşıt Yakalı, Serdar Kıcıklar 30 eylulde ıse 11 Lluslararası Sımavı Yanşması bınncısı Ismet Voljevıka'nın kaülacağı bır soyleşı duzenlenecek Tum etkınlıkler hergün saat 17 00'de başlayacak (521 12 64) Baty Platformu'ndan "Banş ŞenSği" ANKARA(L*BA)-Demokraük KıtleÖrgütlen'mn 28'ının bır araya gelerek oluşturduklan "Banş Platformu". Çankaya Beledıyesı ıleortaklaşa "Banş Şenlığı'' duzenledı Insan Haklan Demeğı Ankara Şubesfnden yapılan açıklamada, "Banş Platformu"nun Çankaya Beledıyesfnm katkılanyla gerçekleştıreceğı "Banş Şenlığı". Dunya BanşGünu'nun kutlanacağıyann. Sakarya Caddesı'nde yapılacak Banş Şenlığı kapsamında Grup Dalga bır konser verecek Magma Grubu'nun slayt gostensının de yer aldığı şenlıkte aynca, Can Şenlığı Sokak Tıya trosu oyunculan bır oy un sahneleyecekler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle