25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9AĞUSTOS1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN KınmTatarlanyurtlanna geridönüyor EİK;\>Uî]jorkeimcs JANEPERLEZ A lman işgalcilerle işbirliği yapüklan gerekçesiyle 1945 yılında Stalin tarafı- ndan Kınm'daki anayurtlanndan sürgün edilen 200 bin Tatar, Orta Asya'da kurduklan düzenlerini bı- rakarak ait olduklan yere dönüyor. Taiarlar, göç sırasında ellerinden zorla alınan mallannı geri almaya kararlı görünüyor. Bazılannın yer- lerine ise. bugün kendileri dünyada olmadığjndan, çocuklan ya da to- runlan hak arama savaşımı verecek. Ukrayna, bundan dört yıl önce, Kınm Tatarlannın geri dönebilece- ğini resmen açıklamıştı. Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olarak 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Kınm'ı yöneten Tatarlann geri dönüş süre- ci. iki yıl önce başladı. Ancak 200 bin civannda olduğu hesaplanan Tatarlar, yurtlannda umduklannı bulamaâılar. IOrta Asya daha iyiydi Pek çoğu iyi eğitilmiş mü- hendisler, teknisyenler ve devlet me- murlanndan oluşan grup. Orta As- ya'da bıraktıklan yaşamlannın çok altında koşullarla karşılaştılar. Tatarlar, Ruslar ve Ukravnahlar arasındaki etnik gerilimlerin de hay- li yüksek olduğu Kınm başkentinde, mücadeleci siyaset benimsediler. Yedi aylıkken ailesiyle birlikte sür- gün edilen ve yaşamının 15 yılını ça- lışma kamplannda geçiren 49 yaşı- ndaki Cemiloğlu'nun önderliğinde, siyasi olarak temsil edilme. toprak ve ev sahibi olma ve okullarda oku- ma haklan için mücadele ediyorlar. Uzun yıllar boyu sürdürüîen Ta- tar karşıtı bir propaganda, çoğun- lukla Tatarlann yaşadığı değerli Kjnm kıyılannda toprak elde etme çabası ve eski Komünist derebeyle- rin hükmettiği bölgesel bir Kınm yönetimi, Tatarlara karşı duyulan düşmanlığın nedenlerini oluş- turuyor. Son iki yılda. Tatarlann geçicı olarak yerleşmek için kurduk- lan barakalar. hükümet güçleri tarafindan bir çok kez yerle bir edildi. İki çocuk annesi 37 yaşındaki Şaziye Seyidahmedov. "Geçen yıl tepedeki Tatar evlerini yerle bir ettîler. Suyumuzu, yakındaki bir tıt- lumbadan çekiyorduk. Ancak görev- liler. geçen hafta suyumuzu kestikleri için, şimdi çok daha uzağa yürümek zorundayız" diyor. Seyidahmedov, iki yıl önce_ gıda teknisyeni olarak çahştığı özbekistan'da yüksek ûcretli bir işi bırakıp çocuklannı anayurtlannda yetiştirmek istediği için buraya gelmiş: "Bu kadar zor olacağını hiç tahmin etmiyordum. Burada ne suyumuz, ne elektriğimiz var..." ICemiloğlu'nun protestosu Yalla doğumlu, 74yaşındaki Ma- yelova Asfora için Özbekistan'dan yurduna dönmek, 50 yıldır kurduğu bir hayalmiş. Ancak oğlunun, 6 kişi- lik ailesi için kil ve samandan yaptığı barakanın önünde şunlan söylüyor: "Böyle olacağını buseydim, özbekis- tan'dan asla avrılmazdun. Yiyecek alabilmek için pazarda votka satmak Göçmenler Rusya'nın ucuzişgücü 006I1PABAA R usya'da göçmenlerin sayısı iki milyonu aşü ve daha da artacağı kesindir. Göçmenler, şu anda ülkenin en önemli sorunlanndan biri duru- mundadır. Ama nedense. resmi ağızlar bu konuya fazla değinmiyor. Gerçi bajn insani yardım etkinlikleri düzenleniyor, Federal Göçmen Bürosu çahşmalanru sürdürüyor, göç- menler yerleştiriliyor, bir miktar ekonomik yardım yapıhyor. Görü- nüşte her şey yolunda gıdiyor, ama... Kapitalizmi kurmaya başlayan ülkede, karşılıksız yardıma gereksinım duyan insanlara. "Bu sizin sorununuz" demesini çabuk öğrendik. Ama hangi kapitaüst devlet, zaten göç ettiği ülkenin dilini konuşmakta olan sığınmacılara karşı kaygısız davranmakla övünebiür? Şunu açıkça söylemek gerekir ki, Rusya'da göçmenlerin durumu ol- dukça kötüdür. İZorunlu I sığınmacılar Resmi çevreler ve FGB ise şimdiye dek göçmenleri "ucuz işgücü" ve Rusya'aın kalkındınlmasında eşi bulunmaz bir araç olarak gördüler. FGB'ye aynlan bütçe oldukça az- dır ve kötü bir şekilde kullanılmak- tır. Büro yöneticilerinin kendilerin- den çok göçmenleri düşündüğü kuşkuludur. Yürürlükteki pek çok yasa. göçmenler aleyhindedir. Göçmen statüsüne kavuşmak için bile büyük kişisel çaba gerekmektedir. Litvanya'dan gelenler. göçmen statüsünde değerlendirihrken, Dağlık Kara- bağ'dan gelenler. "zorunlu sığınma- cılar" kategorisine sokulmaktadır. Çoğu zaman da ülkesinden kaçmak zorunda kalan kişi hiçbir statü elde edememektedır; özellikle de akrabası olmadan. örneğin. Moskova ya da Kaliningrad'a yerleşmeye karar vermişse. Göçmenler birüği ya da göçmenleri birieştirecek bir başka örgütûn kurulması durumunda, doğal hak- lann elde edilmesi için verilen mücadeledeciddi bir güç yaratılmış olacakür. zonındayun. Bu durumdan çok utanıyorum. Ailemin Yalta yakı- nlannda çok gûzel bir evi vardı." Tatarlar, daha önceki şiddetten uzak tutumları yerine, artık taleple- rinden ödün vermeyerek "gerekirse" mücadele ediyorlar. Gecen >ılın son- larına doğru Cemiloğlu, bir Tatar yerleşim bölgesinin hükümet güçleri tarafindan vıkıunasını protesto et- mek amacıvla Sinferopol'da binlerce Tatar'ı ayaklandırdı. Biraraya gelen Tatarlar, parlamento binasını taş- ladı. Cemiloğlu, "Parlamentoda etkin bir şekilde temsil edilmek rstiyoruz. Kırım bizim anayurdumuz. Eğer Uk- rayna, kendini \asal bir de\let sayı- yorsa, Tatariardan yasal otmayan yollarla, zorla alınan mallan, yasal bir şekilde geri vemıeli" di> or. Ukrayna Göç Bakanı Aleksandr Yemets, Tatarlann yeniden yerle- şimleri için elinde 10 milyon dolar gibi oldukça "yetersiz'' bir bütçe bu- lunduğunu belirtiyor. Yemets, şöyle konuşuyor: "Kmm Parlamentosun- da Tatar temsikilerinin bulunmasuım iyi olacağına inanıyorum. Ne \ azık ki bu, Kınm Parlamentosu'nun destek- lemediği bir şey. Aynca Rus şovenk- mine ait ögeler de sonın oluyor." Ancak Kınm'da kaynayan etnik politika kazanında, şovemzmin, so- nunda belki Tatarlann yaranna dö- nebileceğine inananlar da var. Arnavutluk'ta diniav Bir zamanlarm atetstleri, din ve tarikatlar için öyle bulunmaz bir hammadde ki, Papa bile dunımun farkında. (Fotoğraf: The European) H aber Merkezi - Enver Hoca'- nın ölümü ve komünizmin çökmesiyle Arnavutluk'ta dini inanışlar üzerindeki baskı kalktı. Bu gelişmeye koşut olarak, son günlerde çeşitli din vemezheple- re bağb misyonerler, ülkeyi adeta is- tila ederek taraftar toplama yanşına girdiler. Yehova Şahitleri, Babtist- ler, Bahailer, Müslümanlar ve Pro- testanlar, bir zamanlar Ateist olan bu ülkede etkinliklerini arttırmak için, büyük çaba harcıyor. ABD'nin Utah eyaletinden gelen Mormon tarikatından Dr. Thales Smith, Arnavutluk Mormon Kili- sesi'ni kurma çalışmalannı sürdü- rürken kilisesinin tanntanımaz bir ' topluma çok yararlı olacağını düşü- nüyor. IC amilere Suudi yardunı Üç yıl önce bu tür çalışmalar ve misyonerlerin ülke sınırlan içinde etkinliklerde bulunması, kesinlikle suç sayıhyordu. 1967"de yürüflüğe giren yasa, dini ibadeti tümüyle ya- sakhyordu. Yasa öyle katıydı ki, eğer bir kimse dua ederken ya da haç taşırken yakalanırsa. on yıldan az olmama koşuluyla hapis cezasma çarptınlıyordu. 1945'te yapılan bir ankete göre. Arnavutlann yüzde 70"i Müslüman, yüzde 20'si ise Do- ğu Avrupa Ortodoks Kilisesi'ne bağhydı. Komünistler, Mart 1992'de De- mokratik Parti tarafindan yenilgiye ugradı. Bir zamanlar cimnastik sa- lonuna dönüştürülen ya da yıkılan camiler, bugün Suudi Arabistan ve Kuveyt'in yardımlanyla yeniden et- kin duruma geüriliyor. Nüfusun yüzde 10'unu oluşturan Katolikler de. Müslümanlar gibi, ibadethane- lerini yeniden açıyor. Nisan'da Ti- ran'ı ziyaret eden Papa 2. John Paul, eski bir kiliseyi açarak ülkede dört yeni başpiskoposluk kurdu. Yehova Şahitleri'ni temsil eden misyoner Michael Di Gregorio, Ar- navutlann dini inanışlara aç oldu- ğunu belirterek fırsatçılann, bu düş- künlükten yararlanma çabalanna karşı dikkatli olunması çağnsında bulundu. Misyonerlerin bu akıl almaz ata- ğı, politikaalan oldukça rahatsız ediyor. Bir yasa tasansı hazırlaya- rak Müslümanhk, Katoliklik ve Or- todoksluk dışındakj din ve mezhep- lere bağlı misyonerlerin etkinlikleri- nin yasaklanması gerektiğini savu- nuyorlar. 3.2 milyonluk ülkeye akın eden misyonerlerin ardı arkası kesilmi- yor. Misyonerler arasında en başanlı olanlar, Bahailer. Hoşgöriilü bir ulus olan Arnavutlar, Bahailerin sunduğu evrensel din kavramına ol- dukça yatkın. Tiran'daki Bahai gru- bunun başkanı Payam Payman, 2 yıl içinde 6-7 bin Arnavut'un Bahai dinini seçtiğini öne sürüyor. MİG uçağımn gösteride çarpışması, Rus havacılığına olan güveni sarstı mı? Rus tabutundansonanda atkyanlar «MMUI T emmuzun 24"ünde İngiltere'- dc İngıliz Hava Yollan'nın 75. yıîdönümü kutlama şen- likleri sırasında Rus yapısı iki MİG uçağı çarpıştı. Göstenlerin sonuna doğru. yerden 200-250 metre kadar yüİcsekte çarpışan iki uçağın pılotu da paraşütle atlayarak kendini kur- tarma_\ı başardı. BBC yorumculan. pilotlann "ta- butun kenanndan atlavarak" kur- tulduklannı belinti. Uzmanlar. çarpışan iki uçağın püotunun da sağ kalabildiği bu olayı. "dünya ha- vaalık tarihinde son derece ender rastlanan bir olay" olarak niteledı- ler. Havada da. yerde de kımsenin burnunun kanamaması, pilot- lanmızın ne denli profes>onel. ne denlı hazırhklı \ e ne denlı korkusuz Kazadan sonra. bazılan Rusya'nın bu tür pahalı ve tehlikeli hava gösterilerine katılmaması gerektiğini ifade etmeye başladılar. olduklannı kanıtladı. Bunun bılın- cinde olan gösteri organizatörleri. bırakın bizım havacılanmıza yö- nelik şikayetler dile getirmeyi. kaza- dan kaynaklanan büyük maddi ha- sann gıderilmesi görevini üzerlerine aldılar. Çok daha kötü sonuçlanan kaza- lar da oluyor. Hıç kimsenın kaza yapmayacağ] garantisı yok. Ancak söz konusu kazadan son- ra. bazılan Rusya'nın bu tür pahalı ve tehlikeli hava gösterilerine katı- lmaması gerektiğmi ifade etmeye başladılar. Oysa bu tür gösteriler. havacılık alanındaki bilimsel-teknik gelişme- leri somut olarak ortaya çıkaran ve bütün bilim dallan için malzeme olan organizas>onlardır. Rusya'da havacılık devlet tarafi- ndan programlı bir şekilde gelışuril- memektedir. ciddi bir fınans destek, sağlam bir menecer kadrosu ve res- mi eğitim merkezi bulunmamakta- dır, Üstelik tüm bunlar, Rusya'run engin bir uçak üretim sektörünün ve büyük deneyime sahip pilotlannın olduğu koşullarda aksatılmaktadır. Evet, Rusya ciddi bir ekonomik bunalım içindedir; ama yalnızca bu- günü düşünerek bunalımın üstesin- den gelemeyiz. Güncel sorunlar ve kimi başansızlıklar, Rusya havaah- ğının gelıştınlmesi davasını rafa kal- dırmamahdır. Herat, Ruslardan önce Iskender, Cengiz ve Timur'u da görmüştü Savaşlarkentindeyaşam savaşı EDVVARD A. GARGAN A fganistan'm batısında, İran sınınnda 14 yıl süren savaşm izlerinin silinmesine çalışıb- yor. Mayınlar temizleniyor, okuîlar açıhyor, normal yaşama dönme ça- balan her alanda görülüyor. Sovyet kuşatması alündaki bölge- de yer alan Herat kenti, Ruslann çe- kilmesinden sonra ortaya çıkan yeni bderinin yöneüminde yeniden can- lanıyor. Kentte yıkıntılar ortadan kaldınlıyor, halk, her türlü sorunu, elbırbğiyle giderme uğraşı veriyor. I Bağımsız • devlet girişinüeri 1979'da Ruslara karşı gerilla sa- vaşı veren eski Afgan subayı İsmail Han, yerel yönetimi kendisine bağ- layarak bölgede bir emirlik kurma- ya çalışıyor. Emirliğini ilan ettikten sonra, Kabil'de varolma savaşı ve- ren merkezi yönetime bağlı olduğu- nu söylüyor. Ancak, Kuzey'deki Mezar-ı Şerif kentini yöneten eski rejim taraftan, asker kökenh Abdül Reşit gibi, İsmail Han da, gerçekte bağımsız bir devlet ya da krallık pe- şinde. Başkent Kabil, bugün aynhkçı güçlerin çatışmasına tanık oluyor. Gücsüz ulusal hükümet, kentin yal- nızca bir bölümünü denetleyebili- yor. Sözde Başbakan Gudbettin Hikmetyar. kentin dışında oturarak kendine bağlı köktenci gerillalarla birlikte şiddet kullanarak etkinliğini koruyor. Devlet başkanının ise, yö- netimde sözü hemen hemen hiç geç- miyor. Herat bölgesi, kuzeyde Türkme- nistan, güneyde Farah Eyaleti ve Kaş Çöluyle çevrili. Yıllar süren savaştan büyük yaralar alan kenti can- landırma # ça- basındaki İsma- il Han. göçe zorlanan binlerce Afganh göçmenle ve Iran'm, bölgede Ortaçağ ka- ranhğında bir İslam cumhuri- yeti kurma giri- şimleriyle mü- cadele etmek zorunda. Bölgede bu- lunan Birleşmiş Milletier görev- lilennden Rudy Rodrigues. banş ve huzu- run bir buçuk vıldan beri geri geldığıni belir- terek, "İsmail Han çok kariz- matik ve herkes- çe sevilen bir lider. Nereye gitse halk kendisine çiçekler yağdırıyor. Kentte yanında korumaları olmadan korku- su/ca gezebili>or. tmir olarak kendi- sine savgıları büyük"diyor. Herat"ın oldukça renkli bir geçmişi var. Sov- yet istilası. çalkanüU tarihin son say- fasını oluşturuyor. Büyük İskender, Cengiz Han ve Timurlenk bu top- raklardan geçerken arkada varb- klannı ölümsüzleştirecek mimari yapıtlar bırakmı- şlar. 15. yüzyılda yaşamış Gevher Şah'ın anıtmezan. kentin önemli tari- hi yapıtlanndan. Herat, çölün or- tasında kurulu. Kentin çevresi, çe- şitli dönemlerde yerleştirilmiş mayı- nlarlarla kaplı. Önce Sovyetler ta- rafindan mayınlar yerleştirildi. Son- radan Kabü'deki komünist yönetim ve müslüman geril- lalar, savTinma- lannı güçlendir- mek için her tarafa mayın döşeyince ayak basacak gü- venli bir toprak parçası kalmadı. Bu mayınlan te- mizlemenin yıllar- ca süreceği sanılı- yor. Avusturyab as- keri uzmanlar, sa- vaştan sonra Afganistan'a gelerek mayın temizleme eğjıimi verdi. Özel eğiumli köpekler ve dedektörlerle başlatılan çahşmalar, yabancı uz- manlann ülkeyi terk etmesiyle trajik boyutlara ulaştı. Mayın temizleme harekatı, her köyden pek çok kişi- nin ölümüne yol açtı. Bununla bir- likte, ölenlerin şehit olduğuna ina- nıldığından, mayın temizleme işine gönüllü bulmak zor olmuyor. I Eğitimen büyük sonın Bölgedeki çocuklann eğitimi, başlıbaşına bir sonın. Geçen yıl sa- vaşın son bulmasıyla okullar açılın- ca binlerce çocuk eğitimlerine de- vam etmek için okullara kaydojdu. Her türlü eğitim araçlanndan yok- sun olan okullarda önceden belir- lenmiş bir eğitim programı olmadı- ğmdan, öğretmenler, çocuklara ne biliyorlarsa onu Öğrettiler. Kız ço- cuklann okula gitmesine karşı çıkan köktendinciler, bu konuda başanlı olamadı. Aileler ve eğitimciler, yal- nızca kızlann gidebileceği okullar açarak kız çocuklann eğitimine ola- nak tanıdılar. I Sakatktr ordusu İranın göçe zorladığı göçmenler, mayın döşeli bölgeleri aşarken bü- yük kayıplar verdi. Herat sokaklan derme çatma koltuk değnekleriyle ya da topallayarak dolaşan göç- menlerle dolu. Savaştan önce terk ettikleri köylerine dönerken yollan- nın üzerinde bulunan Herat"ta yer- leşenler, bölgeye ek bir yük geıiri- yor. Birleşmiş Mılletler'in sığınmaa programı kapsamındaki yardımlar ve komşu ülkelerden gelen bağışlar yetersiz kalıyor. Bol verimli, mis kokulu Moda tasarımcısı İtalyan Samueie Mazza'nın fikir babalığını yaptığı çağdaş sutyenin doğuşu, 200'ü aşkın çalışmanm katıldığı bir sergiylc Londra'da kutlanıyor. Giuseppe di Somma (üstte) ve Vincenzo Lauriola'nın sergide yer alan kreasyonlan, ziyaretçilerin yoğunilgisinigöriivor. (Fotoğraf: HeraldTribune) Oğlulehine feragat edecekti LiegePrensi neden kral oldu? İtlfttnit B elçika hükümeti, kralhk taanı Liege Prensi Albert'e sunarak hiçbir riske aölmamayı yeğledi. Geçen cu- martesi günü ölen Kral Baudouin'in yerine kardeşi Prens Albert tahta çıktı. Kral Baudouin'in ölümünden önce, tahta Albert'in oğlu Philippe'in çıkması bekleniyordu; ancak hem politik cevrelerde, hem de sarayda Phüippe'in deneyirasizliği nedeniyle bir endişe vardı. Philippe'in kralhk için hazırlanma dönemi henüz sona ermemişti ve hükümet, sarayda bir bunahm yaşamamak için herhangi bir tehlikeyi göze alamadı. IHükümet krizleri ve süngenin sonu Çünkü yeni kral, monarşinin ve Belçika'nın federal yapısının sürmesinde önemli bir görev üstlenecek. Belçika'da aylarca süren ve Kral Baudouin'in gözetiminde pazarlıklar sonucunda çözülen hükümet krizleri gözönüne ahndığında, yeni krahn görevinin simgesel olmaktan öteye geçtiği görülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle