16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS1993 PAZARTESİ HABERLER DEPten gönûHû emekfiiiğe tepki •ANKARA(ANKA) Demokrasi Partisi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy tarafından açıklanan ve Türkiye Taş Kömürii Kunımu'nda çalışan madencilerin gönûllü emekliye sevk edilmesi işlemini toplu işten çıkarma planı olarak değerlendirdi. DEP MYK üyesi Cabbar Gezici, "Bu uygulama iktidann işçi sınıfına düşmanlığından başka bir şey şüdir" dedi. Gezici yazıh Jamasında, Veysel Atasoy tarafindan açıklanan gönüllü emeklilik uygulamasının, Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndaki işçi açığmı arttıracağını ve bir işçiye, 3-4 işçinin görevinin yaptınlması sonucunu doğuracağını belirtti. Gönüllü emeklilik uygulamasını, toplu işten çıkarmak ıçın planlanan bir tuzak olarak niteleyen Gezici, ilk olarak 10 bin işçinin "emekhhğe sevk etme" adı altında işten atılmasının ardından bazı iş birimlerinin kapatılmasının gündeme geıeceğini bildıraı. Konserde gözaltı • Haber Merkezi - Gnıp Özgürlük Türküsü'nün Kuşadası, Ferhat Tunç 'un daAntalya'daki konserlerinde slogan atan toplam 64 kışi gözlem altına alındı. Kuşadası İşçiler Birleşme ve Dayanışma Derneği'nce Seçkin Sineması'nda yapdan ve Gnıp özgürlük Türküsü'nün katıldığı konser büyük ilgi gördü. Konser sırasında Izmir, Selçuk, Söke ve çevre Uçelerden gelen bir gnıp izleyici salonda yoğun güvenlik önlemi alındığını göriince polisi protesto ederek "Katil pohs, Sıvas'ta neredeydin'*sloganı attı. Konser sırasında slogan atanlara hiçbir müdahalede bulunmayan polis, konserin dağılmasından sonra Izmir ve çevre ilçelere gidecek otobüsleri durdurarak tek tek kimlik kontrolü yaptı. Otobüslerden 35 kişiyi indiren Kuşadası poÜsi. daha sonra tümünu gözlem alüna aldı. Gözlem altına alınanlar arasında sanatçılar Özgür Kama ve Banş Dagıl 'ın da bulunduğu bildiriliyor. MHPdavası gündemtle • ANKARA (AA) -12 Eylüi sonrasında açılan toplu davalardan olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) davasının temyiz duruşması çarşamba günü Askeri Yargıtay 5. Dairesi'nde yapılacak. Alparslan Türkeş ve 391 kişinin yargılandığı davanın sanıklan arasında MHP Erzurum Mılletvekili Rıza Müftüoğlu ile Büyük Birlik Partisi (BBP)Genel Başkanı ve Sıvas Milletvekili Muhsin Yazıaoğlu da yer alıyor. Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde görülen ve karara bağlanan dava, Askeri Yargıtay BaşsavalığYnca incelenmiş ve hazırlanan tebliğname 16.3.1992 tarihinde Askeri Yargıtay BaşkanlığVna sunulmuştu. Başkanlıkça. Askeri Yargıtay 5. Dairesi'ne havale edilen dava dosyası 477 klasörden oluşuyor. Tekel'e yine saldın • tstanbul Haber Servisi - Tekel'in Cıbali"de bulunan tütün sarma fabrikasına molotofkokteylli saldında bulunuldu. Güngören Belediyesi'ne ait bir iş makinesi de kundaklandı. Saldınlar maddi hasara yol açtı. Cibali'da bulunan Tekel tütün sarma fabrikasına dün gece 22.00 sıralannda kimliği belirsiz üç kişi tarafindan molotofkoteyli atıldı. Fabrikanın penceresinden aülan molotofkokteylinin patlamaa sonucu çıkan yangın, olay yerine gelen itfaye ekipleri tarafindan söndürüldü. Aynı yere üç gün önce de benzer bir saldın olmuş ve yangın çıkmıştı, Bağcılar Belediyesi'nin yol yapım çahşmalan için kullanılan Güngören Belediyesi'ne ait bir loder, dün gece kımliğj belirsiz kişilerce kundaklandı. Loderin üzerine benzin döküp ateşe veren saldırganlar kaçtı. Çıkan yangın, olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafindan söndürüldü. Saldınlan üstlenen olmadı. YOL KESEN IRMAK HıfzıV.Velidedeoğlu Ödemeli gönderilmez Cemal Kıral 50 yaşında terk etmek zorunda kaldığı yurduna, 63 yaşında dönebildi Onüçyıllıksürgün acısıÜMİTOTAN İZMİR- "Bir insanın haya- tında öyle çok 13 yü jok. Bir ta- nesini kaybettiğiniz zaman bü- yük acı oluyor. Zahmetler bir ki- şiden ibaret olsa mühim değil. Dostlannızın, yakınlarınızın çektiği acılar da var. Şimdi ar- tık, hiçbir güç beni yurtdışına gitmeye, göçmenliğe zorlay a- maz." Cemal Kıral 50 yaşında terk etmek zorunda kaldığı yurdu- na, 63 yaşında dönebildi. Bir- iki haftadır eşiyle, çocuklanyla. torunlanyla ve dostlanyla 13 yıllık aynlığın, hasreün "acısı- nı" çıkanyor; bir de kanunlan gecerli olrnayan dört suç dosya- sının kapatılması için koştunı- yor... Maden-Iş'te uzmanlık, mer- kez temsilciliği, DİSK'te bölge temsilciliği ve "parti çauşmala- n." Sonra 12 Eylül. aranmalar. kaçış... Aradan geçen koskoca bir 13 yıl. Cemal Kıral "son göcmen." O da yurduna kavuş- tu. "Geri dönmek mümkün olsa, aynı yolda yürürüm. Hiçbir şeyi bana başkası empoze ettiği için yapmadım. Düşünerek >e doğnı •Cemal Kıral eşiyle, çocuklanyla, torunlanyla ve dostlanyla 13 yıllık hasretin "acısını" çıkanyor; bir de kanunlan geçerli olmayan dört suç dosyasının kapatılması için koşturuyor ohrağuna ioanarak yaptun. Dünya görüşümden hiçbir şey kaybetmedim. Yol ve yöntemde bazı farklılıklar olabilir. Eski yanltşlarımızı bir daha vapma- yurtdışına çıkrun. Bana kalsa çıkmayabilirdim. Göcmenliğe Onca yıllık acının ardından Cemal Kıral'ın ağzından dökü- len ilk tümceler bunlar. Saçlan daha da ağarmış, bembeyaz ol- muş. Sırtı hafif eğikçe, gözler canb, heyecanlı mı heyecanlı. Kaçış günlerinden. , den başladık konuşmaya. "O zamana kadar hiç düşfin- mediğim. hiç kafa yormadığını şeydi göçmenlik. Parti karanyla yurtdışına çıktım. Bana kalsa çı- kmay abilirdim. Göçmenliğe hem çok şaşırdım hem çok zor geldi. İleti-jim \ok. İnsanlar ko- nuşuyor, benim dışımda. Her şey benim dışımda. Ev işlerinden hiçbir şey bilmediğimi anladım. Sonra her şeyi öğrendim. Ma- karnanın suyumı çekmesi için beklediğûn günler gerilerde kal- dı. Çamaşır yıkamasını da öğ- rendim. Çok çalıştun. Yunanis- tan'da bir babçede çalıştun. Süs bitkileri yetiştirilen bir bahçey- di." Cemal Kıral daha sonra ince kamıştan örgü sandalye yap- mayı öğreniyor. Paris'te bu işi sürdürüyor, hatta küçük ma- rangozhane gıbi bir atölye işlet- meye kadar vardınyor işi. DEP'indüzenlediği 'Banş ve Medya' paneli dün yapıldı: Kürtsorununademokratikçözümİstanbul Haber Senisi - De- mokrasi Partısfnin (DEP) dü- zenlediği "Banş ve Medya" ko- nulu panelde, Kürt kımliğinın tanmması istendi. Kürt so- runun demokrasi içinde çözül- mesi gerektiği vurgulanırken basına düşen sorumluluğun önemidilegeürildi. DEP'in "Banş Kampanyası" çerçevesindedüzenlediği "Banş ve Medya" paneli. dün Mım Otelde yapıldı. DEP İstanbul İl Başkanı Kemal Partak'ın yö- nettıği panele Mehmet Altan, Ragıp Duran, Koray Düzgören, Ali Sirmen ve Celal Toprak ko- nuşmacı; Hasan Aydm, Gurbe- teili Ersöz ve Vlerdan Yanardağ ise tartışmaa olarak katıldı. "Kürt sonımınun" tartışıldığı panelde ilk olarak söz alan Ga- zeteci-Yazar Mehmet Altan. devlet-birey ilişkilerinın çağ- daşlaştınlması gerektiği üzenn- de durdu. Bölücülükle terörün aynı şey olduğunu söyleyen Al- tan, sorunlann demokrasi dışma çıkılarak çözülemeyece- ğini vurguladı. Altan, "tki ka- muoyu vardır. Türk kamuoyu, Kürt kamuoyu. Bu iki kamuoyu- nun biıieşmesi lazım. Bunun bir- leşmesi ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında gerçekleşir" dedı. Lzlaşarak bu ışın üstesin- den gelınebıleceğinı anlatan Al- tan, "Yeter ki terör olmasın, in- sanlar ölmesin. Her türlii terö- rün terk edilmesi lazım. Refah toplumunun yaratılamaması da bir neden. Hala, Osmanlı toprak düzeni yar" diye konuştu. Gazeteci Ragıp Duran ise Türkiye Cumhuriyeti'ndeki ga- zete ve televizyon yöneücilen- nin ideolojik ve ekonomik ola- rak bağımsız olmadıklannı öne Panelde konuşmacüar Kürt kimliğinın tanmmasını istediler. (Fotoğraf: SEHER ÖZEN) siirdü. "Bu, her konuda açıkça ortaya çıkıyor. özel televizyon- larla TRFnin pek farkı yok. Gazeteler,fikrenbağımsız değil, 70 yıldu* kurulu yerieşik düzenin gönüllü savunucuları" dıyen Duran, yönetıcılenn iktidar sultasından kurtulduklan za- man gazete tirajlannın Güney- doğu'da da artacağını anlattı Duran, şöyle devam etti: "TC basmının tutumu, Türk devletinin tutumunu yansıtiyor. Kürt meselesinin adı, hiçbir za- man konulmadı. Türklerle Kürt- lerin miliiyet temelinde bir birliği olamaz. Nasıl Ingjlizlerie Fran- sızlann milli birliği obnuyorsa. Milli birlik. ancak Türklerin ve Kürtlerin kendi içlerinde olabi- Kr." Kürt sorununun, yalnızca ekonomik önlemlerle çözümle- nemeyeceğini. sıyasi önlemlerin de yeterli olmadığıru ifade eden gazeteci Koray Düzgören. "De- mokrasi ve tartışma, bunun ben- ce birinci koşuludur" dedi. Gü- neydoğu'da 10 yıldır bir savaş sürdüğünü, yöre halkının ekonomik ve moral açıdan yıkım içinde bulunduğunu an- latan Düzgören, şöyle devam etti: "Mutsuzlar, can gü*enlikleri yok. Hem PKK'dan hem de dev- İetten korkuyorlar. Sa\aş ve te- rör tek taraflı değil. çift taraflı. Bölgede PKK teröründen söz et- mek ne kadar mümkünse. devlet teröründen söz etmek de o kadar somut bir şekilde mümkün. Dev- let, o bölgede yaşayan insanlar- dan giderek daha çok kuşkulanı- yor. Giderek daha çok kişi dev- İete düşman, PKK sempatizanı ilan ediliyor." Çağdaş Gazeteciler Derneği tstanbul Şube Başkanı Celal Toprak da herkesin düşüncesi- ni söyleyebileceği bir ortam oluşturulmasıru istedi. İspanya'nın Bask bölge- sındeki ETA'yı örnek göste- ren gazeteci-yazar Aü Sirmen, "Etnik sorun, teröre endekslen- memeli. Ekonomik çözüm de mutlaka etnik sorunlan çöz- "müvor. Her iki taraf için de ko- nuya militanca yaklaşmak, çö- zümsüzlüğe neden oluyor. Te- rör, ancak demokrasiyie çözül- mcli. Kimliğin kabul edilmesi sağlanabilir."dedı. Gündem Gazetesi Genej Yayın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz de savaşı inkar etmenin hiçbir yere götüraıeyeceğini söyledi. Ersöz, gehnen aşama- da Kürt lafının bile yasak- landığını ve bölücülük suçla- ması getirildiğini belirtti 'Türkiye bölünecekse, bu- nun sorumlulanndan biri de Türk basını olacak" diyen ga- zeteci Merdan Yanardağ da Türkiye'de iki kamuoyu bu- lunduğunu söyledi. Cemal Kıral giderken kızlan, oğlu ve bir de torunu vardı. Dö- nüşünde dört torun birden kar- şıladı onu. Küçük kıa Ender'i yitirme- nin acısı hala yüreğinde: "Bir yaşında bıraktığnn toru- num 14 yaşına geünişti. Başak, Burçak, Gökçe >e Gözde de aile- ye katümıstı. Telefonda seslerini duyuyor, fotoğraflannı görüyor- dum; ama buraya geldiğimde on- lara dokunabildim, kokularını duydum. Telefon, fotoğraf yet- miyormuş. Küçük kızm Ender ben yurtdtşındayken vefat etti. O sıralarda Türk vatandaşuğm- dan çıkarılmıştun. Buraya gelip kızımı son defa kucaklayama- dım. O acı hep içimde kalacak. Bir tek benim çektjğim acı olsa hiç önemli değil. Ailemin, dostla- rmun çektiği acılar da >ar. Biri- leri çıkıyor insanları evrak gibi göriiyor, mahkum ediyor. Ev- rak, bakıyorsunuz insanınönüne geciyor. Şu e>rakta şu sayının karşısında şu ceza var. Hadi 13 yıl gitti. Sonra o rakamlar silini- yor, her şey bitiyor." Cemal Kıral tam 10 yıl bo- yunca ne eşini ne de çocuklannı görebiliyor. Eşi, kızı ve torunu iki yıl önce bir kez gidip onu gö- rebiliyor. "Dışardaki en güzel anılanm" diyoro günler ıçın Gazetecılere mektuplar yazıvor. "dün başka şey yazıyordunuz, bugün başka şey, bunun hangisi doğnı" diye hesap soruyor. Son secimlerden sonra Süleyman Demirel'e de mektup gönderiyor. "Ben bir komünist olarak" diye başladığı mektubunda ülkesiyle ilgili gö- rüşlerini anlaüyor. Geldik bugfine Cemal Kıral güçlerin birliğini savunuyor. 650 bin memurun hareketliliğini olumlu bir gös- terge buluyor. çoğulculuğun her şeyi çözebileceğine inanı- yor. Tabanında kimsesi olmayan- lann doğru bir iş de yapsalar başanh olamayacaklannı söy- lüyor. Cemal Kıral onca yılın binkimiyle bugünü değerlendi- rirken şöyle diyor "13 yıl drşarda kahnışa. GeÜ- yoruz bıraktığımız yerden başla- mak istiyoruz, bu bana uygun düşmüyor. Bunca yılda birçok şey değişti. Bize yeniden LSID- mak, olup bitenleri iyi izkmek ve deneyimlerimizie yarduna ol- mak düşüyor. Evet benim bir bi- rikimim var. Ama bu birikim bana bir yerde yöoetici olma hakkını vermiyor. Ben sıradan bir nefer olarak ilgili alanlarda, gerek politik gerek sendikal ge- rekse toplumsal örgütlenmeler- de katkıda bulunmaya çalışaca- ğım. Bir nefer olarak çaltşarak yararlı olacağımı düşûnûyonım. Yöneticiliği nasıl olsa herkes ya- par. Yine tekrarhyorum. Dünya görüşümden bir şey kaybetme- dim. Aynı yolda, aynı bedefe yü- rüyeceğim." Bir zamanlar ceza kitaplann- da yazılı baa rakamlar şimdi yok. O rakamlann ortadan kal- dınlması için birçok insan çok acılı diyetler ödediler. Cemal Kıral'a tam 13 yıl borçluyuz... CHP SHP, CHP, DSP ve DYP'den bin kişi dün ANAP'a geçti Yıhııaz: Türkiyegüç ve kan kaybediyor çağırdı ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, solda birleşmenin "mutlaka" gerçekleşeceğini bir- leşmeye"evet" dedıklerini belir- terek SHP'hlere, "Geön, nikahı kıyahm" çağnsı yapü. SHP'yle birleşmeyi 'iıikaha" benzeten Baykal, İcendilerinin "damat olarak", nikaha evet dediğini söyledi Baykal, "Bir- leşme baba ocağında olacaktır. Şimdi onlar biraz naz ediyorlar. Tabii 'kız evi naz e>i' derler. Bu- na bir şey demiyonız. Ama fazla naz da aşn\ usandmr. Eğer kız evi hayır derse biz de kızı kaçın- nz" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Baykal, dün partisinin Baükent temsil- cüiği ve sosyal tesislerini açtı. Baükent girişinde, halkı selam- layan Baykal'ın da içinde bu- lunduğu parti otobüsü. bisik- letlibirgenceçarptı. Olayda ayağından hafıf yara- lanan özgür Öç adlı genç, Bay- kal'ın talimaüyla, partililerce hastaneye götürüldü. CHP temsilciliğinin açılışın- da konuşan Baykal, hiçbir sağ partıden korkmadıklanm, hıç- birisinin önlerinde duramaya- cağını söyle di. "Ama biz kendi içûnizde böhlnmeyelim" diyen Baykal, bunun için de SHP ve CHP'nin birleşmesinin "şart" olduğunu ifade etti. Birleşmenin bir nikahtan farksız olduğunu behrten Baykal, "Bu birleşme baba evinde, ocağında olacaktır.'" İstanbul Haber Servisi- Koa lisyon hükümetinin her şe>ı vaat ettiğini; ancak hiçbirşey vermediğini öne süren ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. "Zaman bizün lehimize çalışa- caktır. Bu hükümetin başanlı ol- ması mümkün değildir" dedi. Çoğunluğu SHP ve CHP'- den olmak üzere DSP ve DYP'- den bin kişi dün ANAP'a geçti. Bayrampaşa Gönül Düğün Sa- lonu'nda yapılan törende Yılmaz, bin kişiyi temsil eden 10 kişinin partiye üyelik form- lannı imzaladı. Törende bir konuşma yapan Yılmaz, 90'h yülann Türkiye için kaderyıllan olduğunu söy- ledi. Türkiye'nin içinde bulun- duğu sorunlan çözmek ve önündeki fırsatlan yakalamak ıçın güçlü bir hükümete ihtiyacı olduğunu behrten Yıhnaz, "Türkiye, 20 aydan beri sorun- lan çözemeyen bir koalisyon yönetiminde ber gün biraz daha zaman, güç ve hatta kan kaybediyor" dedi. ANAP'ın. milliyetçi-muha- fazakar çizgisi, serbest piyasa ekonomisine olan inacı ve sos- yal adaletçi ilkesiyle diğer par- tilerden aynldığını ifade eden Yılmaz, hükümete çatarak şöy- le devam etti: "20 aylık süre içinde ANAP yine umut oldu. Bunlar, bizim yapOkJanmızın yanına bile yak- laşamadılar. Hükümet, herkese her şeyi vaat ederken hiçbir şeyi verememiştir. Onun için zaman bizün lehimize çalışacaktır. Bu hükümetin başanlı olması filan mümkün değildir. Çünkü, siya- sette başanlı olmak hiçbir za- man tesadüfe bağlı değildir. Si- Yıhnaz, partisİDe katümalar nedeniyle düzenlenen törene katıldı yasette, de>let idaresinde ba- şanh ohnak için bir hazıriığın, programm olması lazundır. Bunlaruı hiçbir programlannın olmadığı bugünkü arayışlan- ndan bellidir." Bir sene önce hızlı trenden bahsedilırken bugün adının bile anıhnadığını haürlatan Yıl- maz, ÇiDer'in de 20 günlük ic- raatı içinde özelleştirme, terörle mücadele planı ve vergi refor- mundan bahsettiğini söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. "20 gün icine üç tane reform sığdırdı, ama hiçbirini gerçekleştiremedi. Hiçbirini de gerçekleştireceği yok" dedi. Mart 1994 yerel seçimlerinin ANAP açısından iktidann bi- rinci adımı olduğunu belirten Yılmaz, genel seçımlerin de ye- rel seçimlerle bırükte yapüması isteğini tekrarladı. Ayaz: Ozel Harp Dairesi yasal ANKARA.(AA) - Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, Özel Harp Dairesinin Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin yasal ve aok bir askeri birli- ği olduğunu bildırerek, "Özel Harp Dairesi hakkında bilgi edinmek isteyen TBMM Milli Savunma Komisyonu üyelerine, daha önce de ol- duğu gibi ilgili birim tarafindan her türlii aydınla- tKi bilgilerin \erilmesi her zaman mümkün bu lunmaktadır" dedi. Milh' Savunma Bakanı Ayaz, Adıyaman Mil- letvekili Celal Kürkoğlu'nun bu konudaki yazılı önergesine verdiğı yanıtta, Özel Harp Dairesi'- nin kuruluş amaçlannı anlattı. Ayaz, bu kuru- luşun 1324 sayılı. Genelkurmay Başkanı'nın görev ve yetkılenne ait kanunun ıkıncı madde- sine dayandığını bebrtti. BİZ BİZE ERDAL ATABEK İtttal Gözler Geliyop.- Günün birinde olacaktı. Gazetede haberi okuyunca 'olacağı buydu' dedim. Organ nakli, takma kalpler, ya- pay organlar derken rter yerimizin irili ufaklı değişeceği belliydi. Teknoloji her gün denecek hızda ilerleyince gö- zümüzü kulağımızı da günün birinde değiştirecekti. De- mek ki o günler geldi. Böylece 'o siyah gözler', yerini "rt- hal gözler'eb\rak\yor. Artıksüpermarketlerimiaçılır, hi- permarketleri mi açılır bilinmez. Şimdiden dünyayı 'baş- ka gözlerie seyretmeye hazır olalım. - Çok iyi kalite 'Amerikan gözü', made in USA. Satışn mız her gün artıyor Bu gözü takınca 'The Marmara'y\ hemen fark edeceksiniz. Sadece Marmara değil, Türki- ye de 'Turkey' oluverecek. Mc Donalds'm özel tadını keşfedeceksiniz. 'Big Mac' mönüsü 'fast food' beslen- menizin ozel seçimi olacak. Susayınca 'CoolCola'yaöa Seven t/p'sizi bekleyecek. Tatillerinizin 'holiday', hafta sonlarının 'VVeekend' olduğunu göreceksiniz. Amerika eyaletlerini kendi ülkenizin iirerinden daha iyi tanıdığını anlayacaksınız. Amerikan 'High School' ya da Vniver- s/ryierini yakından izleyceksınız. 'Super' bir gözdür bu canım. Sattşlar mı? lyidir, çok iyidir. - Size çok harcıalem geldi, anlıyorum. Bir 'Fransız gö- zü' verelim. Kendi toplumunuza 'Fransız' olacaksınız. Şöyle göz kenanyla bakacaksınız, dudaklarınızda alaycı bir kıvrım olacak, hiç bir şeyi beğenmeyeceksiniz. Hem alaycı, küçümseyici, iğneleyici olacaksınız hem de hiç bir yerden eksik olmayacaksınız. Kıvrak bir zekaya sa- hip olduğunuzu göstermek için 'absurd' olmaktan çekin- meyeceksinız. Gözünüz viskijeri değil, Fransız konyak- larını görecek; acele etmeden, yudum yudum, koklaya- rak içeceksiniz. Amerikan zevksizliğini her fırsatta aşağılayacaksınız. Her fırsatta Parls öz/em/'ni fısfisla- yacaksınız. Yeni gözünüz kendi ülkenize 'Fransız' baka- cak, kendi insanlarınızı 'hödük köylüler' olarak görecek. Meraklısına satıyoruz. - Anlıyorum, Batılı bir göz istemiyorsunuz. Size 'Japon gözü' verelim. Bunlar Taivvan malı değil, halisinden 'Made in Japon.' Biraz çekiktir; ama size hava verir Hem satışlar giderek artıyor. Bu gözü takınca dünyanız değişecek. Hemen her yerde 'Sonyier, 'Sanyo'lar, 'Ni- kon"\ax, Canon'lar göreceksiniz. Fotoğraflar çekeceksi- niz, filmler çekeceksiniz. 'Fuji' marka filmler kullanma- nızı tavsiye ederiz. Toyotaları göreceksiniz, Mazda'- ları da. Tos/7/öaiarı hemen tanıyacaksınız. Ünlü Japon nezaketini pek göremeyeceksiniz, ama Doğu sporlarını öğreten salonları sık sık fark edeceksiniz. Böyle şeylere merakınızyoksaçiçekdüzenleme; '//ceöana'yada Tao- cu sevişme' ilginizi çekebilir. Ister miydiniz? - özel reyonlarımız da var. Orada değişik yerlerden it- hal ettiğimiz gözler var. Bu gözler özel amaçlar için hazırlanmıştır. Ithal edilen yere göre fiyattar değişiktir. Buyrun gezin. - 'Bikromatik gözler.' iki renge göre ayarlıdır. Küçük bir ayarla ortalığı "kapkara' gösterir, yeni bir ayarla da 'toz pembe.' Politikacılara tavsiye ediyoruz. Politikayla uğraşan herkes için yararlıdır. Muhalefet yapıyorsanız 'kapkara' ayarını yapıyorsunuz, her şey kötü, her şey harabe görünüyor. Yok, iktidara gelmişseniz göze küçük bir ayar, her şey 'toz pembe.' inanılmaz bir buluş- tur. Fiyatı biraz yüksektir, ama değer. Sizin bir şey yap- manız gerekmiyor, sadece gözünüzü ayarlıyorsunuz. - 'Paragöz' modelimiz de bu. Bunu takınca her şeyi 'para' olarak görüyorsunuz. Karşınıza gelen birinin de 'parasal değeri'ru hemen ölçüyor. Bir eve mi bakıyorsu- nuz? Hemen kaç para ettiğini anlıyorsunuz. Bir arsaya gözünüz mü ilişti? Hemen değerini görüyorsunuz. Bu gözün bir özelliği de dünya paralarının karşılıklı değerini hemen ölçebilmesi. Diyelim ki elinize "lOOdolar aldınız, hemen mark olarak, Japon yeni olarak, Türk Li- rası olarak günlük değerini görüveriyor. Çok satıyoruz. Satışlar daha da artacağa benziyor. - 'Sü/tygöz'modelinıdoğrusu biraz çeşit bulunsun diye getirdik; ama yanılmışız, bayan müşteriler çok arıyor. Brezilya dızilerini seyrederken, 'Arkası Yann' dizilerini izlerken falan çok iyi gidiyormuş. Şimdi çeşitlerini arttır- dık. - Bu 'Açıkgöz' modeli. özelliği 24 saat hiç kapanma- ması Uyusanız da, gözkapaklarınızı kapatsanız da bu göz kapanmıyor. Her şeyi, her yeri görüyor. Geniş açılı yapılmıştır. Çok sürümü var. - 'Bakarkör' modelimiz. Çok tutulur sandık; ama hiç satış yapamadık. Burada zaten yaygın bir göz tipiymiş. Bakıyorsunuz, ama hiçbir şeyi görmüyorsunuz. Insana çok huzur veriyor. - 'Gönül gözü' mü dediniz? Evet biliyorum, ama biz satmıyoruz. Insana gönülden bakan, yürekten bakan, in- sanca bakan göz değil mi? Vallaha aranmıyor. Biz de boşuna yer işgal etmesin diye getirmiyoruz. Meraklıy- sanız arkada bir 'göz muzesi' var, orada vitrinde görebi- lirsiniz. Cüneydoğu PKK saldırılaruıda 6 kişi öldürüldü Haber Merkezi - Diyarba- ku-'m Çermik ilçesine bağlı Akpınar köyüne saldıran PKK mılitanlan, aynı aileden dört ki- şiyı öldürdü. Mardin'de iki mi- litan ölü olarak ele geçirildi. Iğdır'ın merkeze bağlı Ozdemir köyüne baskın düzenleyen PKK militanlan, iki kişiyi öl- dürdü. Diyarbakır'm Çermik ilçesi- ne bağh Akpınar köyüne önce- ki gece 21.30 sıralannda gelen bir gnıp militan Kaya ailesine ait eve bomba ve silahla saldır- dı. Saldında Hacer Kaya (40), Hamza Kaya (20), Fevziye Ka- ya (17) ile Çetin Kaya (15) ya- şamlanm yitırdi. Sutya Kaya ise yaralandı... Iğdır'ın Özdemir köyüne ön- ceki gece 20.30 sıralanndajgelen bir grup PKK militanı, Üveyit Atak ile Tacetrin Varkan'ı si- lahla tarayarak öldürdüler. Mardin'in Nusaybin ilçesin- de bir evde banndıklan belirie- nen ve yapılan 'teslim ol' çağn- sına ateşle karşılık veren rruli- tanlardan ıkisı çıkan çatışmada ölü olarak ele geçirildi. PKK'- dan kaçan bir militan Bitlis'te güvenlik güçlerine tesUm oldu. Diyarbakır. Mardin ve Şırnak'- ın kırsal alanlannda yapılan arazi ve yol aramalannda ise çok sayıda silah bulundu. İçeri- sinde çok sayıda gıda maddesi bulunan 8 sığınak ortaya çıka- nldı. Sığınaklar kullamlamaz hale getirildi. Öte yandan Şımak'ın Kızılsu ile Kırkkuyu köyleri arasında PKK militanlan tarafindan yor la döşenen mayına çarpan bir traktörde bulunan 9 kışiden 4"ü öldü 5'ı de yaralandı. Patlama- da ölenlenn kimlikleri şöyle: • Fatma Ayaz, Emin BOik, M. Ali Çakmak, Ömer Turan DENİZLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt Sayı: 991/49 Davacı Ibrahim Şeker veküi tarafindan davalı Selahattin Erler aleyhine açılan tecavüzün meni davasında; Denızlı 2. Ticari Cad. Selçuk Işhanı Kat 5, No:64 örnck Yapı Kooperatifi üyesi davalı Sabiha Bolayır adına çıkamlan daveüyenin geri döndüğü, soruşturma ile de adresınin tespıt edilemedığinden du- ruşma günü olan 20.10.993 günü saat 9'da duruşmaya bızzat kendisı gebnesiveya bir vekılle temsü ettirmesi. gelnıediği ve bu vekille temsil ettirraediği takdirde davanın yokluğunda görülüp bitkileceğı dava dilekçesı daveüyesi (ebliği yerine geçmek üzere ilan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle