27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Sadece arazisinin rayiç değerinin 800 milyarı bulduğu belirtiliyor Köytaş 'haraç-mezat'kaptmlacak Köycegiz Köytaş Tarım Makineleri, üzenndeki taşınmaz mallar ve 38 bin dönümlük gaynmenkul ile bıriıkte 17Temrnuz günü açık artırma ile satılacak. 10mılyar 219 milyon lira değer biçilen fabrikaya 7.5 mılyar veren sahıp olacak. Fethıye Korfezi AKDENİZ İLKİN Köytaş Tanm Makineleri 17 ağustos günü açık arttırma ile satilacak. Ziraat Bankası'- nın 260 milyon liralık alacağı vüzünden icra kanalıyla satışa çıkanlan ve sadece makine parkı için I2 milyar lira değer bıçılen Köytaş'a 7.5 milyar li- ra veren sahip olacak. Köytaş'ın, Fethiye Köyce- ğiz ile Dalyan arasında kalan alandaki yaklaşık 40 dönüm- lük "arazisinin" değerinin ise bugünkü ra)içten 800 milyar lirayı bulabileceği belirtiliyor. İstanbul Borsası'nda hisse senetlen işlem gören Köytaş Tekstil ile sadece isim benzer- liği bulunan Köyceğiz-Dal- yan yolu üzerinde kurulu Köytaş Tanm Makineleri'nin yüzde 68'i Kamu Ortakhği Idaresi'ne ait. 1988 yıhndan bu yana sü- rekli zarar eden geçen yıl za- ran 2 milyar 724 milyon liraya çıkan Köytaş'ın Ziraat Ban- kası, eski adıyla Milli Aydın açık arttırma ilanı Köyceğiz İcra Müdürlüğü'nceduyurul- du. Nisan ayında 20 müyar lira bedelle satışa çıkanlan, ancak • Ziraat Bankası'na olan 260 milyon liralık bor- cu yüzünden icra yoluyla satışa çıkartılan Köytaş Tanm Makineleri'nin, sadece makine parkının 12 milyar değerinde olduğu, arazi değerinin ise 1 trilyona yaklaştığı biliniyor. • Köyceğiz-Dalyan yolu üzerinde 40 bin metrekare alan üzerine kurulu Köytaş'ın 17 ağustosta yapılacak açık arttırma içinfiyatı10 milyar lira olarak belirlendi. İlk açık arttırmada 7.5 milyar lira veren fabrikanın sahibi olacak. Bankası olan Tarişbank ve satilamayan Köytaş için bu Halk Bankası'na borcu bu- kez 10 milyar 219 milyon lira lunuyor. Toplam borcu 4 milyar 603 milyon lira olan Köytaş'ın muhammen bedel tespit edil- dı. Köyceğiz Adliye Bina- sı'nda yapılacak ilk açık art- G-7 Zirvesi, tarihin en büyük gümrük indirimi anlaşmasıyla açıldı Zenginler pastayıpaylaşıverdi G-7 ZİRVESt- Kohl, Mitterrand, Miyazavva, Campbell, Major Beicika Başbakanı Jean-Luc Debaene ve Avrupa Konseyi Başkanı Christophersen sıraya dkilmişler, İtal- yan Başbakan Oampi de onları teftiş eder gibi (Istte.) LzJaşma konusunda birbirlerini anlayan Ointon ile Miya- zana'nın mikrofonlanndaki hatlar kanşınca Japonca ile İngilizce bibirine girdi( Sağda). (Fotoğraf: REUTER) • Karamsarlann "hiçbir somut sonuç çıkamaz" dedikleri Tokyo Zirvesi'nin •başlamasından hemen önce ABD, Kanada, Japonya ve AT Gümrük Tarifelerinde İndirim Anlaşmasrnı imzalayınca hem uluslararası ticaret savaşına değin varan GATT anlaşmazlığı giderilmiş. hem de serbest ticaretin geleceği için olumlu bir adım atılmış oldu. Ekonomi Servisl-Dünyanın en zengin yedi sanayileşmiş ül- kesinin devlet ya da hükümet başkanlannı bir araya getıren G-7 T/okyo Zirvesi, Ijeklenme- yen bfr'geİişmeyle açiîdı. ABD. Kanada, Japonya., Almanva, İngiltere, Fransa ve İtalya lider- lerinin Tokyo'daki Akasaka Sarayı'nda masa başına otur- malanndan birkaç saat önce. üst düzeydekj ticaret yetkılileri- nin haarladığı anlaşmayı imza- ladılar. ABD Başkanı Bill Clinton- un uluslararası ticaret görüş- melerindeki özel temsilcisi Mic- hel Kantor anlaşmayı açıklar- ken "tarihin en büyük gümrük indirimi anlaşması sağlandı. Bu anlaşmayla, sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde, önü- CATT Korumaohğa sonverümeliCENEVRE (AA) - Gümrfik Tarifeteri ve Ticaret Genel Anlaş- ması'nın (GATT) Yeni Genel Direktörû Peter Sutneriand. ABD *e Avrupa'da giderek tırmanan konunacı eğilimlere karşi, adeta bir abüc başiattı. Sutberiand. GATT müzakerelerine katılan 116 ülkenin diptomat- lan ve gazetecilerle yaptığı toplantıdaki konuşmasında, 'Uluslararası ticaretin serbestleştirilnıesi halinde, mevcut istihdam imkanlannın konmacağı ve dünya ekonomisinin canlanacağı' göriişiınü savundu. Sutheriand. Yediier Gnıbu'nun (G-7) dün Tokyo'da başlayan zirve topiantısuKİa, uzun süredir çıkmazda bulunan. uluslararası ticaretin serbestleştirilmesine iiişkin 'L'nıguay Raundu' müzakerelerinin sela- meti için spestfîk ve somut tedbirler alınmasını istedi. GATT Direktöriî Sutheriand, "G-7 ülkelerinin işsizlik sorununa uzun vadeti çözüm bulma, dünya ekonomisinde yeniden canlanma, refahı sağlama ve yeni bir dinamizm y aratma konusunda ciddi iseler, "Lnıguay Raundu'nun sonuçlandınİması için aktif destek verirler" diye konuştu. GATT: "LTusiararası açık ticaretsisteminin çökmesi bab'nde, zen- müzdeki 10 yıl içinde 1 milyon 400 bin kişiye veni iş olanağı sağlanacaktır" dedi. GATT soluldandı Zenginler Kulübü olarak ad- landınlan yedi ülkenın vardığı anlaşmaya göre; imalat sanayı- indeki 18 temel üründen 8'inde gümrük tarifeleri tümüyle kaldınldı. Bu ürünler: eczacılık ürün ve gereçleri. tıbbi do- nanım, çelik. mobilya. bira, in- şaat donanımı. tanm araç ge- reçleri ve antılmış alkol türevle- ri Tekstil, cam. serâmik ve ev gereçlerinde ise gümrük duvar- lan "belirli durumlar için" yüz- de 50 olarak saptandı. Böylelikle Gümrük ve Tîca- ret Genel Anlaşması(GATT)'- nın Uruguay Raundu'nun 15 aralığa değın tamamlanması umudu da doğmuş oldu. Uru- guay Raundu; ABD ile AT ve ABD ile Japonya arasındakı ti- cari aniaşmazlıklar yüzünden geçtığimiz yılın sonlannda çı- kmaza girmiş ve dünya ulus- lararası ticaret savaşı tehlikesiy- le yüz yüze kalmışü. Tokyo'daki uzmanlar, Güm- rük İndirimi Anlaşması'nın ABD'ye yaklaşık 1.3 trilyon dolarlık bir Gaynsafı Milli "Hasıla artışı sağlayacağını: an- cak, bunun faturasınm Japon tüketicilerine çıkacağını beürti- yorlar. Nitekim, Clinton da Tokyo'- da yaptığı açıklamada "Japon hükümetinin en kritik noktada- ki olumlu tutumu ve özverisi- nın, uluslararası serbest ticare- tin geleceğinin kurtanlması acı- sından taşıdığı öneme' değindi. tırmada muhammen bedelin yüzde 75'i olan 7.5 milyar li- rayı veren, 50 milyar liranın üzerinde değer biçilen fabri- kanın sahibi olacak. Ya arazi ne olacak? 38 dönüm arazi üzerinde kurulu Köytaş'a 17 ağustosta 7.5 milyar lira veren çıkmadığj takdirde 27 ağustos günü ikinci açık arttırmaya gidilicek. îkinci açık fabri- kanın fiyatı 5.5 milyar liraya kadar düşecek. 1975 yılında 500 bin lira ser- maye ile beş kişi tarafından kurulan römork, pulluk gibi tanm aletleri, sıkıştırma çöp kamyonlan, kamyon kasalan üreten Köytaş 1975 yılında halka açıldı. Borcu giderek kabardı Evecit hükümeti dönemin- de kur garantisinin kaldınl- ması üzerine, Sınai Kalkm- ma Bankası'na olan borcu kabardı. Fabrikanın borcu 1979 yıhndan itibaren hızla artma- ya başiadı. Dönemin yöneticileri fab- rikayı kurtarmak için Ziraat Bankası'na, Tanm Kredi Ko- operatifleri'ne başvurdu. 12 Eylül ile birlikte yönetici- ler Kara Kuvvetleri Komu- tanı'nın da kapısını aşındıra- rak destek istediler. Tanm Kredi Kooperatifle- ri'nin, Mılli Aydın Bankasf- nın, Ziraat Bankası'nın ve Kara Kuvvetlerini Güçlendir- me Vakfı'nın ortâklığıyla fabrikada kamunun payı yüz- de 5 l'eçıktı. VerimliJik işe yaramadı 1982 yıhndan itibaren ve- rimliliği artan fabrikanın 1986 yılında teknolojisi yeni- lendi. Ancak bu dönemde Ziraat Bankası'na, Halk Bankası'na ve Milli Aydın Bankası'na olan borçlann artması, gerek- li sermaye arttınmının yapı- lmaması fabrikaran giderek gücünün azalmasma neden oldu. Yönetimi de 1988'yıhndan bu yana sürekli değişen Köy- taş'ın başlangıçta 200 olan çaJışan sayısı bugün 60'a in- miş durumda. Dalyan'a 20 kilometre uzaklıkta verimli bir arazi üzerinde kurulu ve bahçesin- de yüzlerce fıstık çamı, yeni dünya. şeftali, erik ve narenci- ye ağaçlan bulunan Köytaş'm açık arttırma ile satımı sanayi- cilerin dışında arsa speküla- törlerini ilgilendiriyor. gin ülkelerde milyonlarca kişi işini kaybedecek." GATTda görevü ekonomist- ierce hazırlanan bir araştırmaya göre ulusiararast fkarette, 194Tden beri süren me*cut cok taraflı açık sistetnin çökmesi, korumacılık dmarlaruun yük- selmesi halinde, önde gelen sa- nayileşmiş ülkelerde milyonlar- ca kişi işini kaybedebileceği gibi, potansiyel istihdam imkanlan da yok olacak. GATT'ın bu araştınnası, ABD >e Fransa'da giderek göç- lenen, 'Özellikle üretim maliyet- lerinin düşük olduğu ülkelerden ithalatın kısıbnasıyla içerde is- • ^ — tibdam imkanlannın konma- cağı' görfişüne karşı sarunma olarak hazırlandı. Zengin sanayileşmiş ülkelerde konunacdık duvarlannm yükseltilmesini savunan ntifuziu kesiınler ve baskı grupları. hükümetierden. uluslararası ticaretin ser- bestteştirilmesine iiişkin 'Lnıguay Raundu' müzakereJerinuı terke- libnesini ya da kapsamııun daralüunasını istiyorlar. Araştırmayla. 7.2 milyonu ABD'de, 6 miİyonu Japonya'da, 1.5 mflyonu da Fransa'da oJmak üzere, G-7 ülkelerinde 23 milyon kadar dşinin Dıracat sayesinde istihdam imkanı sağladığı, milyonlarca kişi- ıin de hiznıeder sektörü ihracatiyla bağlantılı işlerde çauştıklan be- iriendi. Araştırmada, bazı gelişmiş ülkelerin şikayet ettikJeri ücret- erin düşük olduğu, ülkelerin döviz gelirlerinin tamamını harcadı- Jarı, çoğumı da G-7 ülkeierinden mal ve hizmetler alımına ayırdV Jan. bu sayede de G-7 ülkelerinde çalışanlara daha yüksek ücretli eni istindam imkanlan yarattığı \ıırgulandı. • Yeni Direktör Peter Sutheriand, ABD ve AT'nin korumacıhktaki ısrarlılığınpı anlamsız olduğunu ve GA TT araştırmalarının da açık ticaretin çökmesininyoğun bir işsizlikgetireceğini ortaya koyduğunu söylüyor. IŞÇENEVEVREMNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Ne Oldu Bize Böyle?Türk-lş'ten bir yetkili yakın bir gazeteci dostunu arar. Jaguar'dan sözü açar, Haber için anlaşırlar. Türk-lş'in yanındaki garajda örtülü duran Jaguar'ın fotoğrafının da çekilmesine yardım eder. Senaryo tamamdır. Yöneti- min içindekiler, dışındakiler anlaşmıştır. Oyunu kuralla- rına göre oynamayan Genel Sekreter Şemsi Denizer'in ışi bitirilecektir. Geiin görün ki gazeteci milleti, dur durak bilmiyor. "Jaguar", "Denizer istifa" etsin derken, diğersendikacı- ların durumlarını kurcalıyor. Harçlıkçı'nın başta olmak üzere diğer yöneticilerin, eski başkanların, solda geçi- nenlerin kirli çamaşırları bir bir ortaya çıkıyor. Oyunu kuralına göre oynayanların, ceplere inmiş Jaguar para- larının hesapları ortaya çıkmaya başlıyor. Sonu da gele- cek gibi gözükmüyor Senaryoyu düzenliyenlerde bir panik. "Denizer'den hesap soracağız. Türk-lş'in adına leke sürüyor" diye ortaya çıkanların beti benzi atmış. Oyunlarının kendilerine döndüğünün gözleminde, koro halinde yeni bir çıkış yapıyorlar: "Tam eylemlerimizin arifesinde, bu sermayenin oyunudur. Basın bu oyuna araç olmaktadır." Telefonlar işliyor. Suçlamalaryöneltilıyor:" Sermaye- nin, basının oyununa alet olup bölünecek miyiz? Hesap- laşmanın yeri ve zamanı değil. Gündemimizde acil işçi sorunları var. Toplusözleşmeleri, özelleştırmeyı, taşe- ronlaştırmayı, işten çıkarmaları düşünmek zorundayız. Başkanlar kuruiunun gündemi sorunlarla dolu. Birbiri- mizle kavganın alemi yok." Dün biz bu satırları karalarken Türk-lş Başkanlar Ku- rulu toplantısınm asıl çalışmaları başlayamamıştı. ICFTU'dan gelen konuk ve henüz Başbakanlığı kutlan- mamışken Türk-lş'e sürpriz ziyaret yapan Tansu Çiller ağırlanıyordu. Görüşmeler bugüne de sarkıtılsa buka- dar yüklü bir gündemdeki sorunların ele alınması, ne de hesaplaşmanın sağlıklı yapılması söz konusu olabilir. İşçi sorunları ya da temiz sendikacılık için hesaplaşma- da Türk-iş Başkanlar Kurulu'na umut bağlayanların düş kınklığına uğramaya mahkum olduklannı söyleyebiliriz. Türk-lş'in işçi haklanna yönehk cıddi bir kavgaya ha- zırlandığı ve baltalandığı gerçek bir palavradır. Toplu sözleşmeuyuşmazlıklarınınaylaröncesinedayananbir geçmişi vardır. Bugün gelinebilen aşama, göruşme ma- salarındaki gelişmeler hükümetle surpriz bir köktenci anlaşma olmazsa, daha da uzun bir zaman geçeceğini göstermektedir. özelleştırme ise, çok uzun soluklu ve çok uzun zaman diliminde gerçek kararlılığı gerekli kılan bir kavga konu- sudur. Bizim bildiğimiz Türk-lş'in bu konuda ciddiye alı- nabilecek bir çalışması bile henuz yoktur. Hazırlanmış son raporları hem yetersiz, hem de moda ideoloji özel- leştirmeyi peşin olarak kabul etmiş içeriktedir. Dahası duyduğumuz kadarı ile işverenlerin tarafları bir araya getiren toplantısında Türk-iş, bazı koşullarla ilke olarak özelleştirmeye karşı çıkmamıştır. Kısacası özelleştirme konusunda Türk-lş'in öncelikle neden yana olduğunu açıkça ortaya koyması, sonra ışçisının beklentisi doğrul- tusunda bir kavgaya hazırlanması gerekmektedir. Orta- da her ikisi için de adım atıldığı yolunda hiçbir gösterge yoktur. işçi çıkarmaları ve taşerontaştırma uygulamaları bu- günden yarına çözümlenecek sorunlar hiç değillerdir. Yıllara dayanan geçmiş uygulamalarında Türk-lş ve sendikaiarı üye işçilerinin yaşadıkları drama, sessiz, seyirci kalmışlardır. Şirodi birdenkoktenfiijçözüm ürete-., bilecekleri bize hiç inandırıcı gelmemektedir. Sözün kısası sendikacılığın içine bulaştığı kirlilikten arınma, hesaplaşma için ortada bir engel yoktur. Keşke niyetii olsalar da böyle işçiden, sendikal örgütlerin ak- lanmasından yana bir konu için zaman her zaman uy- gundur. Açığı. günahı çok, ipleri işverenin. siyasi iktida- rın elinde sendika başkanlarının, işçi çıkarları için, sermayenin, siyasi iktidarın karşısında zorlu bir kavga- ya girmesi zaten söz konusu değildir. O nedenle de ak- lanma, yolsuzluklarla hesaplaşması belki de gündem- deki acil işçi sorunlarından daha da acildir. Ne yazık ki sorun hesaplaşma için zamanın uygun düşmemesi de- ğil, hesaplaşmanın göze alınamamasıdır. Ancak kaçışı kurtuluş görmek de yanlıştır. Kirli çama- şırlar bu kadar ortaya çıktıktan sonra, geçmiş düzenin devam edip gidebileceğinı sanmak büyük bir yanılgıdır. Halka dönük indirimlere son veren THY, tepkilere aldırmıyor Uçağa9 parası olan biıısiıı. BLTLENT KIZANLIK Türk Hava Yollan özeDeştir- me çabalannın faturasını halka* cıkardı. Kamu Ortakhğı İdare- si'nce 2 yıl kadar önce saüşa çı- kanlan hisseleri ilgi görmeven THY. kânnı yükseltip yatınmcılar için daha cazip bir şirket görünümüne bürünmek için, bilet fiyatlannda halka dö- nük indirimlerine son verdi. İndınmlere son verilmesini, "Artık tümüyle bir kamu kuru- luşu değiEz, daha karh ça- bşmak zorundayız" diye acık- layan THY yetkihleri, millet- vekıllerine yapüklan yüzde 50 ındırime ise dokunmadılar. Yerli turiste darbe THY'nin 31 mayısta kaldır- dığı indirimler. yaz sezonunda yerli turizme büyük darbe vur- du. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehirlerden Antalya ve Muğla çevresıne gi- decek olanlann rağbet ettiği gece uçuşlanndaki yüzde 50 in- dirimin kalkması büyük tepki gördü. THY yetkilileri aynca genç- lik, yaşhlık ve balayı indirimle- rine de son verdiler. Haziran avından önce 24 yaşına kadar olan gençlerle, 60 yaşın üzerin- deki yaşlılara iç hat uçuşlann- da. nereye ucarlarsa uçsunlar 400 bin liralık sabit ücret uygu- lanıyordu. Değişiklikle THY, bunu sa- dece öğrenci olan gençlere yüz- de 25 indirim biçimine dönüş- türerek öğrenci olmayn genç- lerle yaşhlan indirim kapsamı dışında bırakmış oldu. Yine ha- ziran ayından önce nikah tarih- lerinden 1 hafta içinde iç hatta balayına gıtmek amacıyla uçan yeni ciftlere yüzde 50 indirim uygulanıyordu KİT anlayışından kurtulma • Geçen yıla oranla büyük bir doluluk yaşayan ve zordurumdaki özel havayolu şirketlerinin rekabetinden kurtulan THY, yaz sezonunun başında gece indirimleri de dahil halka dönük tüm indirimlere son verdi. Özelleştirme içinzarardan kurtulma çabasında olan THY yönetimi, müşteri profilini de "yüksek gelirlilere" dÖnüştürmeye çalışıyor. gerekçesini ortaya koyan THY, milletvekili indiriminin yanı sıra, yüzde 50 san basın kartı indirimi ile olağanüstü hal böl- gelerine gidecek askerlere yöne- ük yüzde 20 indirimi de İcaldı- rmadı. THY'nin basın sözcüsü Vec- di Kmldemir, Cumhuriyet'in sorusu üzenne yaptığı açıkla- mada kuruluşun bir ticari ışlet- me olduğunu ve özelleşürmeye yöneldiğini hatırlattı. Kızılde- mir, THY yönetiminin böyle bir dönemde zaran önleme ve kuruluşu kendi ayaklan üzerin- de durur bir noktaya getirme çabası içinde bulunduğunu söy- ledi. Kızıldemir, indirimlerin ma- liyetler ve karlılık üzerinde olumsuz etki yaratüğını, bu yüzden kaldmlmasma karar verildiğinıbehrtti. Yönetım Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Tezcan Yara- mana'nın göreve gcldiğındcn bu yana müşteri profilini değış- tırme çabası içinde olduğunu ve bu amaçla uçaklarda Batıh ha- vayolu şirketlerinde olduğu gibi "Busıness Clas" uygulaması başlaüldığını anlatan Kızılde- mir. bunun Airbus'larda "Fırst Clas" uygulamasıyla pekiştiri- leceğini ifade etti. Vecdi Kızı- Idemir, yer hizmetleri ve servis kalitesini yükseltme çaba- lannın da THY'nin müşteri profilini yüksek gelir grubuna dönüştürme düşüncesinden kaynaklandığını sözlerine ekle- di. THY özelleştirme gerekçe- siyle indirimi kaldınrken, THY'den etkilenen özel şirket- ler zor durumda bulunmalan- na rağmen müşterilerine dönük indirim uygulamalannı ondan daha geniş ölçüde sürdürüyor- lar. Özel sektörün en büyük uçak filosuna sahip olan İstan- bul Havayollan THY ile birlik- te gençlik ındırimine son verdi. İstanbul Havayollan buna karşın 60 yaşın üzerindekilere 600 bin liralık fiks indirimli üc- ret uyguluyor. İstanbul Havayollan'nın aynca 2-12 yaş arası için yüzde 50,0-2 yaş arası için de yüzde 90 indirim yapıyor. 12-24 yaşarası öğrenciler ise yüzde 25 indirim- den faydalaruyor. İstanbul Havayollan millet- vekilleri ile askerlere sadece Kıbns uçuşu ıçın indirim yapı- yor. KKTC'ye gidış için millet- vekillennin 475 bin, Silahlı Kuvvetler mensuplannın 400 bin lira bilet ücreti ödemelen gerekiyor. Yer bulunamıyor THY'nin indirimlerden vaz- gecmesüıin bir diğer nedeni de yüksek talep. Boş uçaklardan. yer bulanamayan uçaklar dönemıne geçen THY, bu avantajı mali yönden de değer- lendirmeye çalışıyor. Özel ha- vayolu şirketlennin yaşadıklan sarsıntılarla sayılan 22'den 9'a düşerken. "Avrupah şirketlerle rekabet" iddıasındaki THY'- nin doluluğu ilk 5 ayda Avru- palı meslektaşlannın ıkı katı büyüklüktearttı. Ocak-mayıs aylan arasında geçen yıl 17 bin 737 olan uçuş sayısını 23 bin 366'ya. 1,5 mil- yon seviyesindeki yolcu sayısını da 2,1 milyona yükselten ve hala talebe yetişemeyerek lea- singyoluyla yenı uçaklar sipanş eden THY'nin, "indırimler yo- luyla yoicu sayısını arttırmaya" ıhtiyacı kalmadığı. amk "Zen- gin müşteriye" yönelmeye baş- ladığı öne sürülüyor. Gukukı itiuıhtt sancısıEkonomi Servisi - Türkiye'- nin gıda ithalatı yılın ilk çeyre- ğinde 4773 milyon dolara ulaştı. ABD 104.5 milyon do- larla Türkiye'nin gıda ithalati- nda hem ilk sırayı. hem de itha- lat pazannm bcştc birinden fazlasını elde etti. İthalatçılar. lürkiye'detop- lam gıda pazarındaki payiarını jeterli görmüyorlar. Gıda ithalatçıları , Türki- ye'deki pazar payiarını arttıra- bilmek için ithalat yaptıklan ülkelerin diplomatlanndan destek istediler. Tüm Gıda İthalatçılan Der- neği'ııin (TLGİDER) Türki- ye'deki y abancı misyonla tanı- şma toplantısında konuşan Demek Başkanı Aziz Zapsu ithalat yaptıklan ülkelerin temsilcilerinden vize uygula- malanna esneklik getirmele- rini ve Türkiye'nin gümrük mevzuatının yenilenmesi ko- nularında destek istedi. Geçen yılın ağustos ayında kurulan TÜGİDER'in üye saytsını kısa sürede I2'den 50'- ye çıkardıklannı ve mevzuatta- ki tıkanıklıklan gidermede önemli adımlar attıklannı an- latan TLGİDER Başkanı, 60 nıily onluk genç nüfusuyla Tür- kiye'nin önemli bir pazar oldu-, ğunu kaydetti. Zapsu ithalatta bürokratik güçlülder, haksız rekabet ve kaçakçılığın önlenememesi gibi nedenlerle pazar payiarınıI istedikleri seviyeye y^ksei-' temediklerini ifade etti. Aziz Zapsu, TÜGİDER'in yabancı gıda ihracatçıiarı ile Türkiye arasında köprii oluş- turmayı hedeflediğini sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle