23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12TEMMUZ1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI KKTC hükümetinin 5 milyon dolar tutan vergj ve sigorta borçlannı ödemesi için tanıdığı süre bugün bitiyor AsilNadir'înbaşı Kıbrıs'ta da dertte E D İ P E M İ L Ö Y V I E N LONDRA - Asil Nadirin, KKTCde Polly Peck'in faali- yetı sonucu vergi ve sosyal si- gorta borçlannın 5 milyon do- lar kadar tuttuğu. bunlann ödenmesi için KKTC makam- lannın, kendisine tanıdıklan sürenin bugün bittiği bildırilı- yor. İngiliz basınında yer alan haberlerde. KKTC Cumhur- başkanı Denklaş'ın Asil Nadir konusunda "sabnnın tükendi- ği" ve Asil Nadir'in. KKTCde artık "istenmeyen kişı" konu- muna gelmeye başladığj da öne sûrûldü. SKV-TV, KKTC kay- naklı bir habennde. Asil Na- dir'in İngiltereye dönebilecegi- ni bildirdi. Süresi bugün doluyor Asil Nadir olayını on yıldır en yakından izleyen "Obser- ver" gazetesinin konuya ilişkin habennde de KKTC Malıye Bakam Salih Coşar'ın, Asil Na- dir'in borçlanna karşılık ılk aşamada ICP ilaç fırmasını mü- hürlettigi belirtildi. Haberde, para ödenmediğı takdirde fir- manın haraç mezat satılacağı kaydediliyor. Bufirmanın50 bin dolar. Sunzest narencıye fir- masının 2.3 milyon, otellerin ise yine 2.3 mihon dolar borcu ol- duğu hesaplanıyor. Polly Peck'in, aynca KKTC'li naren- ciye üreticilerine de gecen yıl- dan 2 milyon dolar borcu oldu- ğu öne sürüldü. İngiJiz basınında. Asil Na- dir'in "yardımına" Denktaş ya da Demırel'in de koşmadığı be- lirtiliyor. Denkiaşın, Asil Na- dir'i "'başağnsı" olarak gördü- ğü, Demirel'in ıse İngiltere ile bir sürtüşme ıstemediği için Asil Nadir'in Türkiye'ye gitme- sine uzak durduğuna dikkat çe- kiliyor. Yazılı ve sözlü basın, Asil Nadir Olayı'nı kendi olanaklan ile ve birbirinden bağımsız bi- çimde araştınp soruşturuyor. Bu nedenle ardı ardına birbin ile çelişen ya da en azından bır- birinı tutmayan haberler çıkıyor. Asil Nadir'in Polly Peck'den 450 milyon sterlını KKTC'ye transfer ettiği habe- nnden 10 gün sonra, bu kez de KKTCde 5 milyon dolar tutan vergı borcunu ödeyemeyecek durumda olması konusu basın tarafından sorgulanmakta. Kefalet davası Asil Nadir'in 3.5 milyon ster- lini bulan kefalet parasınm durumuna bugün karar veril- mesi bekleniyor. Kefillerden Ramadan Güney'in kaip âme- Hyatı için hastaneye yatacak ol- ması nedenıyle, duruşma bugü- neertelenmişti. Asil Nadiraley- hindekı ceza davasının ise 4 ekimde başlaması gerekiyor. Ancak Asil Nadir. duruşmada •Asil Nadir'in KKTCdeki vergi ve sigorta borçlannı ödeyememesi halinde daha önce mühürlenen ICP İlaç Fabrikası'nın satılacağı bildiriliyor. • İsviçreli yetkili PeterCosandey, Nadir'e ait onbinlerce sterlinin bulunduğu gizli hesabı ortaya çıkaraığını söyledi.Nadir'in İsviçre'deki hesaplan donduruldu. • KKTCde yeni bir gazete ve dergi çıkaracağını açıklayan Asil Nadir, Kıbns'ta yatırım yapmasının tek nedenin halkın refahına katkıda bulunmak olduğunu söyledi. bulunmayacağını daha önce açıklamıştı The Sunday Times gazetesı de Asil Nadir'in Isvıçre'deki gizli hesabmın dondurulduğu- nu yazdı. Haberde. Scotland Yard'a bağlı Ağır Yolsuzluk ve Dolandıncılık Şubesı dedektif- lerinin yargıca rüşvet olarak ve- rilecek. Asil Nadir'e ait çok kıy- metli tablolar ve nakit paralarîa ılgili Zürih'te birçok banka gö- revlisinin ıfadelerinin yer aldığı beiirtildi. Rüşvet olayını soruş- turan İsviçreli yetkili Peter Co- sandey. The Sundav Tımes'a yaptığı açıklamada. Scotland Yard'ın başvurusu üzerine Asil Nadir'e ait ve onbinlerce sterli- nin bulunduğu bir gizli hesabı ortaya çıkardığını söyledi. Üç yıl önce patlak veren Polly Peck skandalı ardından Asil Nadir'in İsviçre bankala- nyla ılişkisinı soruşturan Peter Cosandey. rüşvet iddiasının ciddiliğini dikkate alarak. Zü- nh'teki bir bankada bulunan Asil Nadir'in kasasını açtırdığı- nı belirttı. Scotland Yard dedektifleri dışanda beklerken, Nadir'e ait kasayı açlırdığında içindc yar- gıca verilecek 'rüşvet' paralannı bulduğunu anlatan İsviçrclı yetkili. bunun üzerine hesabın dondurulmasını sağiadığını. daha sonra da kasada bulunan- larla ilgili aynntılan Scotland Yard'a verdiğini kaydettı. The Sunday Tımesgecen haf- ta. Nadir'in yolsuzluk davasına bakan Old Bailey Ağır Ceza Mahkemesı yargıçlanndan Sir Richard Tucker'a, ahkonulmuş pasaportlannt geri alabilmek için 3.5 milyon sterlin rüşvet vermek üzere bir komplo haar- landığıııı iddia etmişti. Gazete. aynca kayytmlann özel banka hesaplanna ilişkin olarak Asil Nadir'in ifadesini almak istediklennı ye savunma avukatlannm. Nadir'e "intiha- ra yatkın paranoyak" leşhisi konduğunu. bu nedenle ifade veremeyecek bir durumda ol- duğunu belirten sağhk raporla- nyla bu ginşimleri engellendik- lennı yazdı. Öte yandan AA'nın bildirdi- ğinegöre Asil Nadir. KKTCde >eni bir gazete ve dergi çıkarta- cağını açıkladı. Nadir. sahibi bulunduğu Kıbns Gazetesi'nin yayın hayatına başlamasının 5. yıldönümü dolayısıyla. gazete- de dün yer alan yazısında. KKTC'ye yatınm nedenlerinı anlattı. Refah ve mutluluğu artan halkın baskılara karşı daha ko- la> direnebileceğine. tehdit ve şantajlara karşı başını dik tuta- cağına ınandığını vurgulayan Asil Nadir "Kesın ınancım. >okluklar ve ekonomik sıkınıılar ıçinde. lehımize ola- cak hıçbir çözüme gidilmeyece- ğidir" dedi. DUNYA EKONOMSEVE BAKIŞ ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA G7 Zirvesi Basarılı Oldu mu? D ünyanın en zengin 7 ülkesini kapsayan G7 zirvesi bitti. Katı- lan liderlere göre bu, son 15 yılın en basarılı toplantısıydı. Uluslararası iş çevftelerinin önde ge- len ekonomist ve yöneticilerinin bir kısmına göre ise zirve tüm iddialara rağmen, ülkelerınde popülarıtelerı ol- dukça düşük bir grup politikacının halkla ilişkiler etkinliğinden öteye pek gidemedi. Toplantının neyi başarıp neyi başaramadığına r bakmadan önce, yaptldığı t genel ekonomik ve politik ortama kısaca bir bakalım. . Gittikçe artan işsizlik ve p" & ticaret savaşları tehlikesi- ı nin yarattığı basınç, zirve- nin gündemini belirledi. Bu iki sorunun yanı sıra gün- demde olan SSÇB'ye yardım ve Bosna-Hersek'e yönelik bir politikanın sap- tanması gibi sorunların çö- zülmesinin önündeki en önemli engel ise dünya ekonomisinde bir politik li- derliğin eksikliği idi. Gittik- çe artan işsizlik ve ticaret savaşları tehlikesi, global ekonomik krizden kaynak- lanıyordu. İktidarsızlık ve politik liderfik sorunu ise bu kriz sırasında ABD hege- monyasının, özellikle so- ğuk savaşın bitmesinin ardından, zayıflamasından ve G7 ülkelerinin liderleri- nin kendi ülkelerinde gittik- çe prestij kaybetmekte ol- malarından kaynaklanıyor- du. Dolayısıyla bu toplantı dünya ekonomisinin sorun- larına bir çare bulmanın yanı sıra ve belki de bundan çok daha önce, toplantıya katılan liderlerin politik kre- disinin yükselmesinin bir aracı olacaktı. rilmesi hedefi ile hiçbir şekilde uyuş- muyor. Çünkü herkes komşusunu so- yarken kendi iç pazarını da korumak isteyecek. Bu ise ister istemez karşılıklı korumacılık, "düzenlenmiş" -teşvikli- ticaret ve rekabetçi devalüas- yonlara yol açacak. Bu durum G7 toplantısındaki tutarsız demeçlerde kendini gosterdı. Londra mali çevrelerinin ileri gelen ekono- mistlerinden Richard Jeffry, "G7 mali- Şizofrenik bir zirve! Ne var ki, bugünkü koşullarda, hem işsizliği azaltmak, hem dünya ticareti- ni serbestleştirmek, hem de bunları yapacak olan liderlerin toplumsal des- teğini arttırmak mümkün değil. G7 ül- kelerinde ekonominin (sermaye biriki- minin) karşılaştığı sorunları aşmak için bütün yollar denendi, yeni teknolo- jiler devreye sokuldu, üretim "rasyo- nalleştirildi", bilgi, mal ve malf serma- ye devrelerinin dolaşım sistemlerinin verimi, en son elektronik iletrşim ve bilgi işlem teknolojisi kullanılarak arttırıldı. Ama ne toparlanman/n baş- ladığı, ABD ve ingiltere gibi yerlerde işsizlik azalma eğilimi gösteriyor ne de bu toparlanmanın sürekli ve istik- rarlı olacağına dair herhangi bir gös- terge var. Bu yüzden geriye iki yol kaldı. Uluslararası rekabet ya da kom- şuyu soyma stratejisi ve işçileri daha düşük ücretlerle ve daha sınırlı sosyal haklarla çalışmaya razı ederek işsizli- ği azaltmak. Bu iki çozüm yolu, yani komşudaki zenginlikleri rekabet yolu ile kendi ülkesine transfer etmek -ora- da issiz'iği arttırarak kendi ülkesinde- kıni korumak- ile emek maliyetlerini düşürmek birbiri ile uyuşurken, bunlar ticaretir global düzeyde serbestleşti- ye bakanlan ve liderlerinin global dur- gunluğa neyin yol açtığı ve krizden nasıl çıkılacağı konusunda hiç fikirleri yok. Bu yüzden görüşlerinde şizofre- nik bir durum hâkim; bir taraftan dünya ticaretinin serbestleşmesi ile milyon- larca yeni iş yaratılacak derken, aynı anda işsizliğin yapısal olduğundan ve bir yavaş büyüme dönemine girmekte olduğumuzdan yakınıyorlar" dedikten sonra toplantı bitiş belgesini tümü ile boş lafyığını olarak mahkûmedecekti. Peki ya büyük başarı? Görünüşte, G7' toplantısını önceki zirvelerden farklı kılan en büyük ba- şarısı, bazı sanayi dallannda ithalat sınırlandırmalarında ciddi bir indirim yapmak konusunda bir anlaşmaya varılarak GATT görüşmelerindeki tıkanıklığın aşılmasıydı. Açıklamalara göre nihayet ABD, Kanada, Avrupa, Japonya arasında, ilaç sanayii, inşaat makineleri, çelik, alkollü içkiler, bılim- selaraçlar.kâğıtveelektroniksektörle- rinde %50 ila %15 gümrük indirimi konusunda anlaşmaya varılmıştı. Böylece, bu yıl ıçinde, Uruguay raun- dunun tamamlanmasının koşulları oluşuyordu. Ne var ki gerçek biraz daha değişik. Birincisi, bu anlaşma- lann daha uzun pazarlıklardan geçe- rek ülke bazında detaylandırılması ge- rekiyor; ikincisi, en belalı anlaşmazlık konuları olan, tekstil, tarım, telekomü- nıkasyon ve deniz taşımacılığı konu- larında herhangi somut bir adım atı- Imadı. Üçüncüsü, bu gümrük indirimi vb. konularında geri kalan 108 ülkenin de talepleri ve itirazları halledılmeden GATT imzalanamaz. Geçen kasım ayı- ndaki görüşmeleri yorumlarken, Hın- distan'ın GATT ambasadoru B.K. Zuh- si'den aktardığım gibi "AT ve ABDan- laştı ve Washıngton düdüğü öttürdü diye dünyanın geri kalanının hizaya filan gire- ceği yok." (Cumhuriyet, 30 Kasım.) Ikinci büyük başarı, örne- ğin BBC Tokyo muhabirine göre "Liderlerin nihayet yapısal değişiklik fikrine gelmiş olmalarıydı... Hem yuksek ücretler, yüksek emeklilik ödeyip, uzun tatil- ler verip, pahalı bir refah devletini koruyup, hem de uluslararası piyasada reka- bet edilemezdi." Ama, bunu kabul etmek bir şey, bunu yapmak için gerekli ekono- mik ve politik adımları ata- bilmek ıse bir başka şey... Örneğin, zirvede işsizliğin azaltılması için Japonyanın devlet harcamafarı ile eko- nomısini canlandınp ithalatı arttırması, AT ekonomileri- nın faızleri duşürmesi, ABD'nin ve diğer AT ülkele- rinin de bütçe açıklarının azaltılması gerektiği ileri surüldü Ama bunlann nasıl yerıne getirileceği konu- sunda ortaya somut bir gö- rüş atılmadı. Bu da Guardi- an'ın ekonomik editörüne göre "G7 ülkeleri arasında, yaklaşımlarda bir an- laşmışlığın olmadığı an- lamınageliyor." Emek pazarının elastikiyetinin arttırılmasına gelince, bu toplusözleş- me düzeninde sendikaların aleyhine bir seri değışikliği gerektiriyor ve hü- kümetlerin zayıf, işçilerin de zaten kö- şeye sıkışmış olmasından dolayı bü- yük sosyal çalkantılara yol açmadan yerinegetirilmesi imkânsızbirhedef. Toplantının başladığı gün VVall Stre- et Journal'da yayimlanan makalesin- de, McKınsey & Co, Tokyo ofisi ortak- larından Kenichi Ohmac, G7 top- lantısını soğuk savaş döneminden kalmış içi boş bir enkaz, dolayısıyla hem ölü hem diri olarak tesbit ettikten sonra, "Bu vampir zirvenin kalbine kazığı geçirıp öldürmenin artık zamanı gelmiştir" diyordu. Çünkü liderler bir araya geldiklerinde esas önemli so- runları halletmeye çalışmayacaklar, yine tüm çabaları ile kendi popülari- telerini arttırmanın yollarını arayacak- lardı. Şimdi, toplantıdan sonra duruma bakınca GATT görüşmelerinde atılan titrekvesonuçları henüzbelliolmayan adımı, yapısal değişiklik laflarını, Rus- ya'ya vaat edilen 3 mılyar dolar yardımı ve Bosna üzerine savrulan boş tehditleri başarı hanesine yazsak bile ortaya. Ohmac'nin yargısını yete- rince güçlü bir şekilde retten, yürek- lendirici bir manzara çıkmıyor diye dü- şünmekten kendimi alamıyorum. MERKEZBANKASIKURURI lABDDolan 1 Alman Markı 1AvustrafyaDolan 1 AvusturyaŞilını 1 Belçika Frangı IDanımarkaKronu IRnMarkkası IFranaz Frangı 1 HollandaFlorinı 11sveçKronu ifsvtçreFrangı 100ltalyanLıreti UaponYeni __, 1 Kanada Doları 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali oövb «uş 1112071 646177 7608.79 918.31 313.30 1673.42 1930.68 1901.30 5756.06 1394.88 7254.21 704.29 10212 8704.38 152026 16458.66 2965.45 MTÇ 1114300 6474 72 7624 04 92015 313.93 1676.77 1934.55 1905.11 5767.60 1397.68 7268.75 705.70 102.32 8721.82 1523.31 16491.64 297139 10TBNMUZ1993 EFEKTİF 11109.59 645531 749466 91739 310.17 165669 1911.37 1899.40 5750.30 1380.93 7246.96 697.25 100.59 8573.81 1505.06 16442.20 2920.97 MTÇ 11176.43 '6455.14 7646.91 922.91 314.87 1681.80 1940.35 1910.83 578490 140187 7290.56 707.82 102.63 8747.99 1527 88 16541.11 2980.30 ANKARAPAZARI YAKUPKEPENEK ECO Ekonomik İşbirliği örgütü (ingilizcesinin ilk harfleriyle ECO'nün) İstanbul toplantısı bir sonuç bildirisiyle nokta- landı. Uzun dönemli işbirliği konularını ele alan bildirge, Türkiye'den başka iran, Pakistan, Afganistan, Azerbay- can, Kazakıstan, Tacikistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın ortak görüşlerini yansıtıyor. Bıldirgede, ulaştırma ve haberleşme, ticaret, enerji, sanayi, tarım, turizm ve insan kaynaklarını geliştirme alanlarında işbirliği öngörülüyor. Bir bölümü somut pro- je önerıleriyle desteklenen bu işbirliği konuları görüldü- ğü gibi ekonomı* ağırlıklıdır Bu da doğaldır. Çünkü EÇO ile amaçlanan ekonomik işbirliğidir. Ancak bildirgede insan kaynaklarını geliştirme çerçe- vesinde kültür konusuna da ayrı bir yer veriliyor. Bildirge üye ülkelerin hükümetlerini, "halklarını birbi- rine bağlayan" toplumsal ve kültürel kanalları güçlen- dirmeye çağırıyor. Kültürel yakınlığın, dinsel bağların ve kardeşliğin güçlendirilmesi isteniyor. Ve bu amaçla bir eylem programı öngörülerek ECO Kültür Enstitüsü'nün ve ECO Gençlik Vakfı'nın bir an önce kurulması vurgu- lanıyor Bildirgede önemle vurgulandığı gibi yukarıda sayılan ülkelerin halkları arasında ortak kültürel değerler geliş- tirMerek ve bir eylem planına bağlanıyorsa bu konunun, tüm boyutlarıyla kamuoyunda tartışılması gerekli ve zo- runludur. Öncelikle yapılması gereken, ortak değerlerin neler olduğunun, açık bir biçimde, hiçbir kuşkuya ve yanılgıya yer vermeyecek kesinlikte sergilenmesidir. ECO üyeleri değişik etnık ve dinsel öğeleri içeriyor. Bunların ortak noktalarının bulunması ve korunmaları ise ayrı bir önem taşıyor. ECO İstanbul toplantısı bir ortak pazarın ilk adımı sayılıyor. Bu tür uzun erimli yakınlaşma ve birleşme- lerin ortak değerlerden yola çıkması, doğal olmanın da ötesinde, gereklidır. Ancak aynı derecede gerekli olan, bunlann tüm açıklığıyla sıralanmasıdır. ••• Türkiyede geçerli olan temel değerler, örneğin öz- gürlük, adalet ve eşıtlik, ECO'da ortak değer sayılabilir mi? Bunun gibi, insan haklarına saygıyı, bu konuda yayı- mlanmış bulunan insan haklan bildirgelerini, üye ülke- ler benimsiyor mu? Ticaret, miras, faiz, evlilik ve benzeri konularda Türki- ye'de dinsel kurallar geçerli değildir; kamu yönetimi, ceza düzeni de dinsel kurallara göre çalışmaz. Böyle olunca. özellikle İran ve Pakistan ile nasıl bir ortak de- ğerler temeli bulunacaktır? Ya da bulunuyor? ECO Sonuç Bildirgesi'nde bu noktalara, doğal olarak yer verilmiyor. • • • ECO toplantısının son yemeğınde Gumhurbaşkanı Demirel konuklarına içki sunamıyor! Neden mi? Çünkü İran Devlet Başkanı karşı çıkmış! Aynı günlerde, Sıvas olayları yaşandı; İran, Aziz Ne- s/n'in kitaplarını yasakladr, bilmem kaçıncı kez öldurül- (Devamt 13. Sayfoda) BORSA'dan daklka daJdJsa NAKLEN V A VTV YAY1IN 900 99110083S3TL'*. /«•BB/Lf GENCLERE1$Çok sayıda büyük şirket üniversite mezunu gençleri arıyor. • Gençlere iş kapısını aralayan şirketlerin listesi... • Aranan nitelikler Verilecek ücretler... • İş için başvuracaklara öneriler.. ÜBÜYÜK YARIŞMA Ekonomist-İMKB işbirliği ile Türkiye'de ilk kez "En iyî portföy yöneticisi" yanşması düzenlendi. Toplam 350 milyon lira ödüllü yarışmanın koşullan ve katılma formu bu haffaki EKONOMİST te BENÇLER! ARAYAN BÜYÜK 3İRKETLER BAYINIZDE Ekonomlst HERKESE "EK0N0Mİ•• •• •• sozıueu"EKONOMİ SÖZLÜĞÜ Günlük hayatımızda karşımıza çıkan ekonomi terimlerinin anlamları... • 64 sayfalık "Ekonomi Sözlüğü" kitapçığı derginizle birlikte bedava. • \ş dünyasmda şimdi güvercin olmak moda. Q Çiller'in KSBG korkusu. • Tanzanya'ya ihracaf safan'si. okumak iyi ^ I e r P o S ^ ü c a ^ e l e y e lsrai .1 d ,e s ^ğ İ ' o b i r yatırımdır U Tekel 2OOÜ sagiıga zararlı degıl mı? ^ ^ • Bo*»a mucizesi dünyada duyuldu. VTi Hürriyet Q Hangi banka ne kadar ücret veriyor? * ^ ^ Dergi Gmbll
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle