18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12TEMMUZ1993PAZARTESİ * * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 13 GÜNCEL CÜNEYT AKCAYÜREK • Baştarafi l.Sayfada cağı siyasal ve askeri yeni vaziyet. BaşbakanÇiller, birkaçgünöncebirdemecinde, "Top- yekün harekef'ten söz ediyordu. Neydi, neleri kapsıyordu "topyekün hareket." Fazla açık değildi Çiller'in sözleri. "Birtakım şeylerin üstesin- den geleceksek" sivil ile askerin ya da iktidar ile muha- lefetin birlikte davranmak gereğine mi işaret ediyordu, fazla açık değildi. Kapalı, çözüme gereksinen bir başka irdelemesi ise birtakım şeylerin üstesinden geleceksek "bunlan bir 'ufuk birlıği' ile önümüze alabilmemizin zorunluluğunu" söylemesiydi. "Ufuk birliği" nedir? Galiba bu hafta geniş kapsamlı bu ifade ayrıntılarıyla ortaya çıkacak. Elimizdeki ipuçlarına göreörneğin Genelkurmay Baş- kanı Güreş "çok kararlı" oldukfarı noktaları açıklıyor. PKK'nın çok kısa sürede ayağını kıracaklarına, "kış so- nuna kadar bu gerçekleşmezse sıkıyönetim gelebilece- ğine " değiniyor. Bir yığın ifade arasından şöylesine söylenivermiş iz- lenimi veren bu cümleler, kimi uzman kişilerin yorumu- na göre bu yaz ve kış başlarında PKK'ya karşı amansız yeni bir mücadelenin başlayacağına işaret, hatta kanıt sayılıyor. Başbakan Çiller de PKK'ya "amansız birsavaşm yü- rütüleceğini" birkaç kez yineledi. Sert önlemleri kararlı- lıkla alacağını sözlerine ekledi. Ne var ki Başbakan, amansız savaş derken bölgedeki halkın şefkatle korunacağından söz etmeye dikkat edi- yordu. Bu veriler sivil ve askeri otoritelerin PKK'ya karşı amansız savaş konusunda görüş vefikirbirliğinevardık- larını gösteriyor. Ama Sivil ve askeri otoritelerin basından terör konusunda ağızbirliği isteminde bulunacakları, günlerdirönemli bir olasılık olarak kulislerde tartışılıyor. Çiller'in bugün baş- layacak olan turlarında basından beklediği "anlayış'ı muhalefetpartilerinden de isteyeceği, birlik ve beraber- liği kanıtlayacak davranışları yönetimden esirgememe- lerini dileyeceği öne sürülüyor. Fakatdün, perşembenin gelişinin çarşambadan belli olabileceğine değinen özdeyiş bir açıklamayla kendini kanıtlıyor. ANAP lideri Mesut Yılmaz, terörle mücadeledesilahlı kuvvetlere "daha sınırlı rol, ordu yerine özel tirnler" ö'neriyor. Böylece siyasal gündemin oluşmasında bir numaralı etkeri olan ana muhalefetin iktidarın terörle savaşım ko- nusundaki olası görüşlerine aykırı fikirler ürettiği, belki de bu görüşleri bugünkü Çiller-Yılmaz görüşmesinde hükümete aktaracağı ortaya çıkıyor. Mesut Yılmaz'ın DYP ile kayıtsız koşulsuz koalisyon olmaya heveslendiğini yayan balon haber ve istekler ise ANAP liderinin bir küçük darbesiyle boşlukta kalıyor. Başbakan Çiller'in DYP'nin olası kerametlerini ken- dinden menkul sayan bir şeyh gibi, "Benim arkamda yüzde 80'e yakın halk desteği olduğunu saptadık, parti bundan yararlanmalı" içeriğindeki övünüleri ise neden- se dikkatleri fazla çekmiyor. Ne çare, Başbakan Çiller'in Türkiye'de gelmiş geçmiş hiçbir lidere nasip olmayan halk desteğini arkasına ala- rak en kısa sörede bir genel seçime gitmeyi, sandıktan tek başına iktidar çıkarak bugünkü gibi bünyesiyle ayak- bağı olmayan bir hükümet oluşturmayı neden öngörme- diği anlaşılır gibi değil. Tabii yeni Başbakan'la birçok yeni bilinmeyen var or- talıkta. örneğin, Or-An'daki evinde geceyarılarına dek süren görüşmelerde kimbilir ne hesaplar yapıldığını, en yakın danışmanı eşinden başka kimler bilebilir ki? OLAYLAREV ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafi l.Sayfada Terör dediğimiz zaman ne- yi anlıyoruz? 12 Eylül rejimin- de Diyarbakır Hapishanesi- nde PKK'nın tohumlarının atıldığı biliniyor. Yine 12 Eylül yönetiminin "Türk-İstam sen- tezi"nde laiklik ilkesinin dış- landığı da açık seçik bilinen birgerçek. Devletingericiliğe yaptığı yaptırımlarla altyapı- sını oluşturan şeriatçılık, Sı- vas katliamında aydınları diri diri yakmışsa bunu bir yılın, beş yıl/n, on yılın işi saymak olanaksızdır; ne ekiyorsak onu biçiyoruz. Ancak bütün bunların fatu- rasını orduya çıkarmak yanıl- gı olur. Faşizmin toplumsal dayanakları sivildir. 12 Eylül faşizmi, iç ve dış sermaye çevrelerinden büyük destek gördü. Generaller rejiminin arkasında güçlü bir yığınak vardı. Şimdi sözde sivil ke- simlerin bunca yılın yatırı- mıyla ortaya çıkan sorunları orduya fatura etmesi, yine bir çözümsüzlüğün dışavuru- mundan gayrı aniam taşıma- yacaktır. 1983'ten 1993e kadar 10yıl geçmiştir. 10 yılda demokrasiyi kura- cak, enflasyonu indirecek, ekonomiyi düzeltecek, terörü durduracak olan sivil hükü- metlerdi. Ordu, 1982 Anaya- sası'nı değiştirmek isteyen- lere engel mi oldu?.. Siyasal partilerin liderleri neden bir araya gelerek çağdaş de- mokrasi hukukunu Türkiye'- de geçerli kılamıyorlar?.. Terör konusunu da aynı mantıkla ele almak gerekir. Demokrasiyi gerçekleştir- mek için ordunun terörü tasfi- ye etmesini beklemek yanlış- tır. Bu yaklaşım, terörün de- mokrasiyi ipotek altına al- ması anlamını taşır. Eğer ci- het-i askeriyeden engellerçı- karılıyorsa o engelleri ce- saretle aşmak sivillerin göre- vidir. Hem demokratik atılım- ları savsaklamak hem de bu- nun gerekçesi olarak asker- leri göstermek ayıbını iş- leyen sivil kesimin tutumunu onaylamak olanağı yoktur. Eğer, Güneydoğu'da "as- keri çözüm". istenmiyorsa bu açıkça dile getirilmelidir. De- mokratik rejimi sağlamak için kılını kıpırdatmayan, ama Güneydoğu'da askerin duru- munu sürekli eleştiren sözde sivil toplumcuların tutum- larını nasıl açıklayabile- ceğiz? Türkiye'nin bugünkü tıka- nıklığını gidermek ordunun değil sivillerin görevidir. Bu görevi yerine getirmeyenter, bol demokrasi edebiyatı ya- parak, ama demokrasiyi ger- çekleştirmek yolunda hiçbir şey yapmayarak "tavşana kaç tazıya tut" oyunu oynu- yorlar. ••• Sıvas'ın 37. kurbanı • Baştarafi l.Sayfada sıkı önJem alındığı gözlendi. MHP önünde " Hoşt hoşt kö- pekler". "Yobazlar yaktı. asker polis baktı", "Sıvas'ta nere- deydiniz?" sloganlan atan gös- tericiler. daha sonra cenaze na- maarun kılınacağı Maltepe Ca- mü'ne geldiler. Cenaze törenine şairler, ya- arlar, Aydınlık gazetesi calı- anlan, SHP Ankara Milletve- :ilı Salman kava. Şırnak Mil- îtvekih Mahmut Alınak. Çan- aya Belediye Başkanı Doğan aşdelen. İşci Parıisi Genel YOLKESEN IRMAK Hıfzı V. Velidedeoğlu 4. bası 20.000 lıra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağatoğtu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. PKK'yı yok etmehazırlığı Hükümet 3 ayda ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Başbakan Tansu Çiüer ve Bakanlar Kurulu ile gazete televizyon yöneticilerine dün Genelkurmay Başkanlığj Ka- rargâhı'nda "anarşi ve terör" konulu bir bnfıng verildi. Bri- fingte özellikle. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeeyfemleri- ni turistik merkezlere ve Av- rupa'nın çeşitli kentlerine vay- gınlaşuran PKK'nm stratejisı, taktikleri. örgütün hangi dış ül- kelerden destek aldığı ve buna karşı güvenlik güçlerinin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ai- dığı önlemler üzerinde duruldu. Aynı brifıng, yine dün akşa- müstii yazılı ve sözlü basının temsilcilerine de verildi. Bri- fıngte, teröre karşı sadece aske- ri önlemlerin değil "topyekün mücadele" gerektiği vurgulan- dı. Basına verilen brifingte PKK'nınyıllıkgelirinin 1.1 tril- von lira olduğu ve Yunanistan"- ın bu yıl 10 milyon dolar ile katkıda bulunduğunun saptan- dığı açıklandı. Brifing sırasında yapılan konuşmalarda Kıızey Irak'lı Kürt lider Celal Tala- banı'nin "İkili" oynadığı üze- rinde duruldu. Çiller karargâhta Genelkurmav Karargâhı'- ndaki brifinge. yurtdışında bu- lunan bakanlar dışındaki tüm kabine üyeleri katıldı. Saat 10. 30'dan itibaren. teker teker Ge- nelkurmay Karargâhj'na gelen bakanlar. brifing salonunda yerlerinı alırlarken Başbakan tansu Çiller saat 11.00'de ka- rargâha geldi. Burada Genel- kurrnay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş tarafmdan karşı- lanan Çiller. Genelkurmay Karargâhf ndaki komutanlarla tokalaştıktan sonra. tören kıta- smı denetlemeden bnfing salo- nunun ana gıriş kapısına yönel- di. Orgeneral Güreş tarafmdan uyanlan Çiller. daha sonra tö- ren kıtasını denetledi. A tipi tö- renle karşılanan Çiller'in denet- leme sırasındaki ""Merhaba asker" \e "Nasılsınız?"' sözleri güçlükle du>TiIdu. Çiller'in ilk kez geldiği Genelkurmay Ka- rargâhı'nda bıraz heyecanh ol- duğu, ancak bu heyecanını his- settırmemek için rahat görün- meye çalıştığı gözlendi. Genelkurmay Karargâhf- ndaki brifinge. kabine üyelen- nin \anı sıra ku^et komutan- lan. Jandarma Genel Komuta- nı Orgeneral Aydın tlter. MGK GeneT Sekreteri Orgeneral Ah- met Çörekçi ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yeni atanan Mehmet Ağar da katıldı. Genel- kurmav Karargâhı'ndaki çeşitli başkanlıkların ortak hazırladı- ğı bnfing. yaklaşık 2 saat sürdü. PKK değerlendirildi Alınan bilgiye göre brifıngte. PKK'nın tarihçesi, bugüne ka- dar yaptığı eylemler. yakalanan militanlann verdikleri ifadeler ve PKK'nın yaptığı açıklama- lar çerçevesinde bundan sonra- ki olası e>lem planlan ve buna karşı alınan önlemler değerlen- dirildi. Yurtdışında bulunan örgüt mensuplannın Türkiye'- ye sızma noktalan harita üze- rinde gösterilen brifıngte. hü- kümetten, sınırlann güvenliği konusunda planlananfizikien- gel sisteminin bir an önce ta- mamlanması ıstendi. Brifıngte aynca, örgüte karşı mücadele- nin yalnızca güvenlik güçleriyle değil. devletin tüm kurum ve kuruluşlanyla "topyekün" yü- rütülmesi gerektiği de vurgu- landı. Basının. örgüte yönelik tutumu da yer yer eleştirilen brifıngte. topyekün mücadele çerçevesinde. "söz birliği sağ- lanması" gerekliliği vurgulandı. Akşamüstü saat 17.00'de yazılı ve sözlü basının temsilcilerine de verilen a\nı brifingte. temsil- gı verildi ve terörizmle mücade- lede basının desteğinin önemi vurgulandı. Şrifing sırasında söz alan Piyade Binbaşı Oğuz Aydın. PKK'run mart ayında Kürt lider Talabani'nin telkini ile zaman kazanmak ve snasal destek için ateşkes ilan ettığini belirterek. bu gelişmenin örgü- tün sempatizanlan arasında çözülmeye yol açtığını söyledi. Avdın, örgütün çözülme üzen- ne 24 Mayıs 1993 tarihınde 33 eri şehit ederek yeniden eyleme başladığını açıkladı. Aydın. PKK'nın finansman sorunu çekmediğinj belirterek. örgütün 1992 yılında Diyarbakır'dan zorla 35 milyar lira topladığını ifade etti. Aydın'ın açıklaması- na göre. PKK'nın 1992 yılı "Bütçesi"100 milyon dolar ve örgüt, Irak. İran, Suriye ve Yu- nanistan'tan çeşitli destek görü- yor. Yunanistan'ın örgüte 10 (Güreş, Çiller'i kapıda karşıladı.(Fotoğraf: RIZA EZER) cilerden "sözbirliği" konusun- da hassasiyet göstermeleri is- tendi. Başbakan Tansu Çiller de, yazılı ve sözlü basının tem- silcileri ile üst düzey komutan- lara dün Başbakanlık Konutu'- nda biryemek verdi. Brifing saat 14.00'te sona er- di. Genelkurmay Başkanlığı ta- rafından dün gazete sahiplerine ve yöneticilerine bir brifing ve- rildi. Brifingte PKK'nın yıllık gelirinin 1.1 trilyon lira olduğu ve Yunanistan'ın bu yıl 10 mil- >on dolar ile katkıda bulundu- ğunun saptandığı açıklandı. Brifing sırasında yapılan ko- nuşmalarda Kuzey Irak'lı Kürt Lider Celal Talabani'nin "İki- li" oynadığı üzerinde duruldu. Talabani ikili oynuyor 50"ye yakın gazete sahıbi ve yöneticisinin bulunduğu brifin- ge gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun ve Genel Yayın Yönetmenimiz Özgen Acar da katıldı. Brifıngte. PKK'nın eylemlerine ilişkin bii- mılyon dolar katkıda bulundu- ğu da saptanmış durumda. A\dın. örgütün, Türkiye'de 5 bin 500- 6 bin, Irak'ta. 2 bin 500-3 bin, İran'da. 500-800 ve Suriye ile Lübnan'da ise 300-400 arası olmak uzere 9 va da lObinmilitanıbulunduğunu ifade etti. 140 bin asker Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Namık Dursun da yaptığı ko- nuşmada, İngiltere ve Ispanya'- da teröre karşı verilen mücadele ile Türkiye'deki PKK teröriz- mini karşılaştırdı. Dursun. BBC dahıl pekçok yayın kuru- luşunun aynlıkçı terör konu- sundaki yayınlanna özen gös- terdiğini belirtti. Dursun'un afiklamasına göre. bölgedeki helikopter sayısı geçen yıllara göre iki kat artış gösterek 115'e yükselirken. personel sayısı da yüzde 25 artarak. 140 bine ulaş- tı. Dursun. Talabani'nin "ikili" politikası ile örgütün imhadan kurtulduğunu ifade etti. Dur- sun. örgüıle yürütülen mücade- le sırasında 6,3 terönste karşılık 1 güvenlik görevlisinin yaşamı- nı yitirdiğini. bu orarun öteki ülkelerde 7 güvenlik görevlisi olduğunu kaydetti. Basına önemli görev Geneikurmay Basın Dairesi Başkanı Kuımay Alhay Doğu Silahçıoğlu, basın kuruluşlan- na ve televizyonlara bilgı ver- mek maksadıyla yeniden yapı- lanmaya gıdıldiğıni ve 5 daire oluşturulduğu söyledi. Genelkurmay Ikincı Başkanı Orgeneral Fikret Küpeli. Tür- kiye'de 10'dan fazla bölücü ör- gütün faaliyet yürüttüğünü ve bu örgütlerle yapılacak müca- delede basına önemli görevlerin düştüğünü söyledi. Brifing sırasında söz alan Ge- nelkurmay Başkan; Doğan Güreş. doğuda askerlerin gü- venliği için bazı toplama bölge- lennın oluşturulduğunu. bölge- ye terhis nedeniyle 3 ayda bir 100 bin askerin gelip, 100 bin askerin gittiğini. izinler de dahil olmak üzere 6 ayda 500 bin kişi- nin. 37 binlik gruplar halinde yerlerine ulaştınldığını belirte- rek. ancak 22 bin askerin uçak- la taşınabildiğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. brifing sırasında yaptığı konuşmada. soıunun hukuk devleti ve demokrasinin kural- Ian içinde yürütülecek mücade- le ile çözüleceğjni belirterek. "Nazik olan nokta. hükümeti eleştirmek değil. aynlıkçı pro- pagandaya hizmet etmemektir. Bizimle müzakere masasına oturmak istiyorlar, ancak dev- let silahlı insanlarla müzakere- yegjnnez"dedi. Sıkıyönetim olasılığı Bnfing sonrasında. herhangi bir açıklama yapılmadı?Ancak siyasi çevreler. gerek Tansu Çil- ler'in "topyekün mücadelenin kaçınılmaz olduğu" yolundaki dcğerlendirmesinin, gerekse Orgeneral Güreş'in 9 temmuz euma günü Hürriyet gazetesin- de yayımlanan demecinin. ••PKK'ya karşı daha sert ön- lemlerin" gündeme getirileceği- ni ortaya koyduğunu vurgula- dılar. Orgeneral Güreş, sözko- nusu demecinde, Gabar ve Namaz dağlannda büyük ope- rasyonlar yapıldığını belirterek. özetle şövle demişti: '.'Telsiz konuşmalanndan manvoiduklârihı anlıyoruz. Oralarda taş üstünde taş bırak- madık. 500 librelik bombalar attık oraya. Bu bombalara da- yanmalan mümkün değil. Ay- îar sonra bir bakarsınız, bura- larda ölülerini görürsünüz. Yaptığjm hesaplara göre. çok kısa sürede ayaklannı kıraca- ğız. Çok kararİıyız. Ancak önü- müzdeki kış aylannın sonuna kadar PKK'yı etkisiz hale geti- remezsek. ciddi ciddi sıkıyöne- tim gündeme gelebilir." bir zamdaıı vana• Baştarafi lSayfada kanlığı'nda bir araya gelen Ma- liye ve Gümrük Bakanı Isnıet Artila. Çaüşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Mehmet Moğul- tay, Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, Devlet Bakanlan Erman Şahin. Necmettin Cevhe- ri. Bekir Şami Daçe. Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı ve Adalet Bakanı Seyfi Oktay. kamuda 1 temmuz tarihinden geçerli ola- cak maaş zamlannı ele aldılar. Maliye ve Gümrük Bakanlığı üst düzey bürokratlarından zam alternatifleri ile bunlann bütçeye getireceği yük konu- sunda bilgi alan bakanlar. çeşit- li kesimlerin "ek zam" talepleri üzerinde de tartıştılar. Yaz enflasyonu Mevcut bütçe olanaklanyla her kesimin ek zam istemini ye- rine getirmenin mümkün olma- dığı sonucuna varan Çiller'in. önümüzdeki aylarda alınacak önlemlerle bir rahatlama sağla- nıncaya kadar bu taleplerin askıya alınmasını istediği ve pe- riyodik zam uygulamasını önerdiğiöğrenildi. ÇiUer'in talimatı ile gündeme getirilen periyodik zam uygula- masının, özellikle "yaz aylan- nda sebze-meyve fiyatlanndaki düşüş nedeniyle enflasyonun gerileyeceği" varsayımına da- yandığı belirtiliyor. Katsayı görüşmelerine katı- lan Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, Cumhuriyet'e şu açık- lamayı yaptı: "Maaş zammı. 3'er aylık mı olacak, yoksa eskisi gibi 6 aylık mı olacak, onu görüşüyoruz. 3'er aylık dönemler söz konusu olursa fıyat hareketlerini. enf- lasyonu daha yakın bir takip içinde tutan bir sistem benim- senmiş olur gibi geliyor bize. Daha adaletli bir sistem. 6 ay için yapacağınız tahminler, 6 ayın seyri içinde. akışı içinde gerçeğe uymama ihtimali ile karşı karşıya olur. Tarfrnin dö- nemi kısaldıkça. daha sağlıklı olabilir. Hatta Sayın Başbakan'ın ilk fıkri. eşel-mobil sistemi gibi ay- dan aya yapmaktı. O aylık enf- lasyon ne ise ona göre fark vere- ceksiniz. Ona da geçilebilir. O sistemde belki daha da karlı çı- kabilir. Çünkü umumiyetle daha yüksek enfiasyona göre rakamı belirlersiniz, aşağıda ta- hakkuk eder. Bunlar tartışılı- yor. Henüz belli değil. ya 3 ay anyı Sezgin Gazioğlu'na sert Şeriatkamplarında ihmal • Baştarafi 1. Sayfada görevden alınması. tartışmala- ra neden oldu. İçişleri Bakanı Mdımet Ga- zioğlu. "Benim, müsteşanmı seçme hakkım yok mu?" dedi. Eski Bakan İsmet Sezgin de, Gazioğlu'nusuçlayarak, "Orta- da bir siyasal sonımluluk vardır. Bunun Müsteşar'a ve Genel Müdür'e yükletilmemesi gerekirdi" diye konuştu. Sezgin, emniyet teşkilatının hallaç pamuğu gibi atılması- ndan söz edilmesini de anlaya- madığını belirterek, yeni hükü- mete ve Gazioğlu'na. "Dere ge- çerken at değıştirilmez" uyan- sında bulundu. İçişlen Bakanı Mehmet Gazioğlu. Cumhuriyet'e yapüğı açıklamada. Fahri Öz- türk ve Yılmaz Ergun'un. Sıvas olaylanndan sorumlu görül- dükleri için görevden alınmadı- klannı, ancak kendisinin de. çahşacağı müsteşan seçme hakJcı olduğunu söyledi. Gazioğlu. sorulanmızı şöyle yanıtladı: - Öztiirk ve Ergun'un görev- den alınması, İsmet Sezgin eki- binin tasfiyesi olarak değeriendi- riliyor. Geniş çaplı bir >aliler ve emniyet müdürleri karamamesi hazırlığı içinde olduğunuz belir- tiliyor. Sezgin ekibini tasfîje mi edeceksiniz? GAZİOĞLU: Hayır. ben is- met ağabeye saygı duyan bir insanım. Tasfiyegibi birdüşün- cemiz de yok. Ama bazı deği- şiklikler olabilir. - Müsteşar, Sıvas olaylarının sorumlulanyla birlikte görevden ahnmasını 'Sicdansızlık" ve "ve- fastzlık örneği" olarak değerlen- diri.vor. * GAZİOĞLU: Bu devleti kır- tasiyecilikten kurtarmamız laam. Ayn ayn kararname fa- lan...Eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Müsteşar ve Genel Mü- dür ün Sıvas olaylarının so- rumlusu gibi gösterilerek, gö- revden alınmasına sert tepki gösterdi. "Bakanlık'ta sorumlu kişiler. sadece müsteşar ve genel mü- dür değildir. ortada siyasal bir sorumluluk vardır" dedi. Ortada bir siyasal sorumlu- luk vardır. Bunun Müsteşar ve Genel Müdür'e yükletilmemesi gerekirdi. Bakan ya da hükü- met. beraber çahşacağı müste- şar ve genel müdürü seçme hakkma sahipür. Ama bu da devlet hiyerarşisi ve devlet zarafeti içinde yapılır. Devlete yıllarca şerefle hizmet etmiş kişilerin. böyle bir dav- ranışa müstahak göriilmesini yanJış buluyorum." Baştarafi l.Sayfada lerinın önce vaüyle, daha sonra da yörede bulunan Çevre Ba- kanı Rıza Akçalı ile görüşmek istedikleri. ancak vali ve bakan tarafmdan ret edildikleri öğre- nildi. Kuşadası Ahmetbeyli yöre- sindeki Baradan Koyu'nda. uzun siyah şortlan ve üzerinde Arapça yazılı yeşil bayraklany- la kamp kuranlar. bir gecede ortalıktan yok olurken. Kuşa- dası balıkçı ve teknecilerinin yaptıklan suç du>Tirusunun, bugün İzmir Cumhuriyet Savcılığı'nca incelemeye alına- cağı öğrenildi. Denizli'de. Milli Eğitim Ba- kanlığı Özel Yurtlar Birimi'- nden 9 müfettişin tarikat vurt- lannda yaptığı incelemenin so- nuçlannın, bakaniık dosyalan- ndan 43'ünün Süleymanalara, 10'unun Nurculara. dığerlerinin 55'e ulaşan tarikat yurtlan- ndan 43'ünün süleymancılara. 10'unun nurculara. diğerlerinin de "Milli Görüş" ve Nakşibendi- lere ait olduğu belırtildi. Bu yurtlarda toplam 2387 öğrenci banndınlıvor. Hızla çoğalan tarikat yurt- lanna karşı hiç bir yaptınmın bulunmayışını kmayan Denizli Barosu, yayımladığı açıklama- da şu görüşlere yer verdi: "Ülkemızin fakir ailelerinin çocuklan, bu yurtlarda yoksul- luğun kurbanı edilmektedir. Yapılacak tek şey. bu yurtlan bir an önce kapatmak veya Milli Eğitim Bakanbğı'na dev- retmek olmalıdır." 6 Yaıgısız iııfaz' Avrupa'da PKK Ağn'daköy bastı Başkam Doğu Perincek. Al- tıok'un ailesi ve kalabahk bir yurttaş topluluğu katıldı. Altıok'un cenazesi Maltepe Camii'nde kılınan cenaze na- mazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Haber Merkezi - Ağn'nın Hamur ilçesi Beklemez Köyü"- nü basan PKK militanlan. 4 ki- şiyi öldürdü. Saldında bir kişi de yaralandı. Batman'ın Do- ğankavak Köyü'nde militan- lar. ilkokul ve öğretmen loj- manlannı vaktı. Iğdır-Doğuba- yazıt Karayolu'nda da iki gaze- te dağıtım aracı yakıldı. Önceki akşam saat 21.30 sı- ralannda Dereiçi köylerinden Beklemez Köyü'ne gelen bir grup PKK militanı, eviere rast- gele ateş açtı. Olayda Turhan Oğuz, İsmet Peligan, Dinçer Le- rent ve reride Levent öldü. Sal- dında muhtann eşi Makbule Oğuz ağır yaralandı. Batman'ın Beşiri ilçesine bağlı Doğankavak Kövü'ne önceki gece baskm düzenleyen PKK militanlan, köy ilkokulu- nu ve öğretmen lojmanlannı ateşe vererek kaçtılar. Okul ve lojmanlann büyük bölümünün yanarak hasargördüğü, olayda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi. Iğdır-Doğubayazıt Kara- yolu'nu, önceki gece saat 23.00 sıralannda kesen bir grup PKK'lı. Hürriyet gazetesi ile GAMEDA'ya ait iki minibüsü durdurdular. Araçlan. benzin dökerek ateşe veren militanlar, daha sonra olay yerinden kaçtı- lar. HALİL NEBtLER Amerika Birleşik Devletleri'- nin o zamanki başkanı George Bush'un Türkiye'yi ziyaretin- den kısa bir süre önce, 12 Tem- muz 1991 akşamı Nişantaşı, Beşiktaş ve Etiler'de öldürülen 10 kişinin durumunun "yargı- sız infaz" olup olmadığı, ara- dan iki yıl geçmesine ve mahke- mede 10 duruşma yapılmasına karşın ortaya çıkmadı. Öldürü- lenlerin avukatlanndan Zerrin San'nın "bireysel başvnru hakkı"nı kullanması üzerine. Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu. olayı gündemine aldı. Mahkeme. operasyonlann ya- pıldığı binalarda oturan kom- şulann tanıklığını kabul etti ve çağnda bulundu. Gazeteler öldürû'Ienlerin "Başkan Bush'a suikast yapa- caklannı" yazıyordu. Olavın diğer köşesinde ise öldürülenle- rin eşleri, anne-babalan veavu- katlan vardı. Yapılanın operas- yon değil. yargısız infaz olduğu, operasyona katıhnlann insan- lan sağ vakalamak yerine öl- dürmek amacıyla hareket ettik- lerini belirten aileler ve avukat- lan, dört gün sonra. 16 tem- muzda savcılığa başvurarak oluryadaöayolur." Cevheri, hakim ve savcdar için ayn bir düzenleme yapma- nın "anayasa gereği" oiduğuna işaret etti. Cevheri. "Orada tartışılan. meselenın mali yükü değil. Bir sistem meselesi. Biritibarmese- lesi. Bizim hakimlerimiz, olaya sadece maddi açıdan bakıyor değiller. Anayasanın isteği olan. kanunlannın çıkanlması ve hizmet karşıhklannın, itibar ölçüleri içinde olması. Olay bu" dedi. Hakim ve savcüar Sürdürülen çalışmalar sıra- sında en çok tartışma yaratan gu'ndem maddesinin "yargıya ek zam" olduğu belirlendi. Yargı mensuplanna getirile- cek ek zammın askeri yargıya da yansıyacak olmasmın askeri kesimde rahatsızlık yarattığı, bu rahatsızlığın giderilebilmesi için. yargı mensuplanna getiri- lecek ek zamdan yargı mensu- bu olmayan silahlı kuvvetler mensuplannın da yararlandın- Imasınm kararlaştınldığı bildi- rildi. Yetkililer, bu amaçla albay ve generallerde makam tazmi- natının yükseltilmesinin gün- demde olduğunu söylediler. Sıkı ekonomik poütika Başbakan Tansu Çiller, me- mur veemekli aylıklanna uygu- lanacak katsayılar hakkında dün gece gazetecilere verdiği ye- mek sırasında şunlan söyledi: "Bütçede 150 trilyon liralık açık var. Katsayıdan yararlan- mayı bekleyen İ .6 milyon kişi- nin durumunun iyileştirilmesi de gündemimizde. Ancak Tür- kiye'nin genel ekonomik sorun- Iannın çözümlenmesi için sıkı bir politıka uygulamamız gere- kiyor. Uygulayacağımız politi- ka hiç kuşkusuz seçım ekono- misi politikası olmayacaktır. Katsayı konusunda basınımız- dan ve halkımızdan. bu konuda hükümete destek ve anlayış bekliyoruz. Çalışmalar sürü- yor. Katsa>i büyük olasılılıkla salı günü açıklanacak." Edinılen bilgiye göre ait ko- misvon bugün yapılacak Ba- kanlar Kurulu'na iki ana seçe- nek sunacak. Katsavının 6 ay için belirlenmesi halinde, me- mur maaş zammı olasılıklan yüzde 25-28.5. üç aylık belirlen- mesi halinde de yüzde 10-13 oranlan arasında olacak. Sıvas'ta yaşam normale dönüyor, yasak kısaltıldı HATİCEBİÇER SIVAS - Kanlı Cuma olayla- rının ardından günlük yaşam normale dönerken sokağa çık- ma vasağı da kısaltıldı. Aşın dincilerin tahrip ettiği Atatürk büstünün açılışı dün halkın "büyük bir törenle açalım" önerisine karşın yeni vali Aydın Güçlü tarafmdan sessiz sedasız açıldı. Sıvas olaylan Hollanda ve İsviçre'de de bu ülkelerde ya- şayan Türklerin düzenlediği törenlerle kınandı. Sıvas'ın yeni valisi Güçlü ve Emniyet Müdürü Muammer Öz, göreve "halkla temas kura- rak" başladılar. Güçlü ve Öz ayn ayn semtleri dolaşarak hal- kı "birlik ve beraberliğe" çağır- dılar. Yurttaşlar, validen gerici- lerin sökerek sürükledikleri Atatürk büstünün görkemü bir törenle açılmasını istediler. Sı- vaslılann Atatürk'e sahip çıktı- ğını göstermek ıstediklerini be- lirten Alevi ve Sünni yurttaşlar, güvenlik önlemlerinin de "ra- hatsız edici boyutlarda" olma- ması gerektiğini söylediler. Ancak vali halkm bu isteğini dikkate almayarak. bayrağa sa- nlı olan Atatürk büstünün açı- lışını dün akşam saatlerinde berabenndeki birkaç kişiyle birlikte yaptı. Emniyet müdürü Öz de Sı- vaslılann dedikoduya inanma- malannı, kendilerine güvenme- lerini istedi. Alibaba semtinde yurttaşlar üç gün önce cuma olaylannı protesto edenlerden gözaltına alınanlann durumu- nu sordular. Öz. bu kişilerle il- giii somşturmanın tamamlan- dığını. bugün mahkemeye sevk edileceklerini söyledi. Emniyet müdürü aynca. Alibaba sem- tindeki yurttaşlan açhk grevine çağıran iki genç kızm gözaltına alındığını açıkladı. suç ouyurusunda bulundular. SuçduvTirusundan yaklaşık altı ay sonra düzenlenebilen iddia- nameyle. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesınde dava ancak açılabildi. İlk duruşma, olay- dan yaklaşık sekiz ay sonra yapılabildi. Duruşma üstüne duruşma. hiçbir yarar sağlamı- yor. gerçeğin ortaya çıkması ge- cikiyordu. Üstelik karanlık noktalar gittikçe artıyordu. önümüzdeki aylarda Straz- burg'da görülecek olan davaya San ve Hampton'un katılabil- meleri için gerekli masraflan karşılamak üzere, Avrupa Ko- misyonu'ndan adli yardım iste- nip ıstenmeyeceği de sorulan sorular arasında yer aldı. Bu arada. istanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi ae sürpnz bir ara karar alarak, operasyonlann yapıldıği binalardaki komşula- nn tanık olarak mahkemede dinlenmesini kabul etti. Mah- keme, bu kişilere çağn gönde- rilmesi karan aldı veduruşmayı eylüle erteledi. AĞLAMAK VE GÜLMEK İlhan Selçuk ANKARA PAZABI YAKUP KEPENEK (Baştarafi 9. Sayfada) mesine fetva çıkardı. İran'da saçlarının ucu görünüyor diye kadınlar tutuklanıyor. Şimdilerde nasıl bilmiyorum; isfeo'li yıllarda. Doğu kültürünün en güzel ürünü oJan satranç, iran'da yasaktı! Kültür, insan ürünü. üretimi olan her şeyin ortak adıdır. Kültüre saygının önkoşulu, insana saygıdır; in- san haklarına saygıdır. Insanları din diri yakmanın ya da öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Kültürel ortaklık bu noktadan başlar. ECO bildirgesinden birkaç gün önce açıklanan Hükü- met Programı da Türkiye'ye ilginç bir görev yüklüyor. Program, "İslam dünyasmın, milletler ailesi içindeki ağırlığının, önemiyle orantılı olması gerekir" (s.36) di- yor. Türkiye Hükümeti bu görevi nasıl yerine getirecektir? Bu olgulan ve gelişmeleri ait alta yazdığınızda bir so- nuç çıkıyor. Daha doğrusu can alıcı bir soru gündeme geliyor: Türkiye'yi yönetenler Cumhuriyet'i oluşturan ortak değerlerden uzaklaşıyor mu? • • • Pir Sultan'ın şu dizesini çok seviyorum: "Paşa hadimine tembih eylesin, Kolum çekip elim bağlamasınlar" Büyük halk ozanı, yalnızca, özgürluk istiyordu. Bu dize, 12 Eylül sonrasının yönetici paşaları için çok geçerliydi. iyi de şimdilerin sivil yöneticilerine ne oluyor? Yöneticilerin birincil görevi, yurttaşlarmın yaşama hakkım korumaktır. Sonra da korkusuz bir biçimde öz- gürlüklerinı kullanmalarını sağlama sorumluluğu altı- ndadırlar. En temel insan hak ve özgürlüklerini tanıma- yanlara şirin görünme, kamu görevi ile asla bağdaş- maz. Unutulmaması gereken ana nokta budur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle