Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ1993 PAZARTESİ DUNYADA GEÇEN HAFTA Tarilıi keıııiklere bilim feneriEDtPEMtLÖYMEN LONDRA - Son Rus Çan'na gerçekte ne olduğu, fılmlere, romanlara ve komplo teorilerine konu olduktan sonra, bilim gerekli ışığı tuttu: Evet, gerçekten l7Temmuz I918'de Ekaterinburg'da öldürülen ve sonra yakılan, külleri ve kemikJeri bir maden ocağına aülan 9 kişi, son Rus Çan Ikinci Nikola ve ailesine ait. Bu sonuca varanlar. İngiltereİçişleri Bakanlığı Kriminal Laboravutan uzmanian, Londra'da bankerlik yapan, Çar'ın sülalesinden Prens Rostıslav Ivanov'un ısran ile. Yeltsin yönetimi, kemiklerin Ingiltere'de tahlil edilmestne izin vermişti. Genetik biliminin en ileri teknoloji kullanılan DNA testlerinden geçirilen kemikler, bunlann yüzde 98.5 olasılıkla Çar aiîesine ait olduğunu belirledi. Çar Ailesi Sovyet Devrimi ardından çıkan iç savaş sırasında Bolşeviklerce alınıp, Ural Dağlan yöresindeki Ekaterinbugda bir konağa hapsedilmiş, sonra da kurşuna dizilmişti. Ancak. ne mezarlan bulundu, necesetleri. Görgû tanıklan. kurşuna nasıl dizildiklerini anlattılarsa da olay derin bir esrar perdesine bûrûndü. Çar'ın en kücük kızı Anastasya da ölenler araanda mıydı? Çünkü daha sonra bulunan İNCİLTERE kemikler, Anastasya ile veliaht Prens Aleksi'nin. bu grupta bulunmadığmı gösteriyordu. Esrar perdesi daha da ağırlaşü. Hele 1920'de Berlin'de ortaya çıkan Anna Anderson, kendisinin aslında Anastasya olduğunu söyleyince işler iyice kanşn. Bayan Anderson. 1984'teölürnüne kadar bu iddiasında ısraretti. İnanan çıkmadı. Budayetmedi. İspanya'da kendisine Aleksi II diyen biri var. Çar'm Romanov sülalesinden olduğunu iddia ediyor. Bayan Anderson ile Bay Aleksi II şimdi DNA testınden geçerülecekler. Anderson'un saçından bir tutam var. Bay Aleksi de Madrid'de yaşıyor. Üstelik bu DNA testi. artık abşılmış DNA testlerinden dedeğil. İnsandaki trilyon çarpı trilyon hücrenin her birinde bulunan ve kısaca DNA olarak bilinen kimyasal maddenin, çok daha ince ve hassas ölçümü ile yapılan bir yeni test. Bu testten. Ingiltere Kraliçesi Elizabeth'in kocası Prens Philip de geçti. Çünkü bu yeni test, sadece v e sadece anneden çocuğuna gecen bir tür DNA'nın varlığıru saptıyor. Çar Ailesi'nin kemiklerinden elde edilen DNA ile. bu sülalenin bugün hayatta olan üyelerinden elde edilen DNA'lar karşılaştınldı. Prens Phılip'in büyûk büyük annesi de, Çar'ın kızkardeşi Victoria. Yeni DNA testi. parmak izinden de kesin bir şekilde, kan bağını saptıyor. Şimdi top, Yeltsin yönetiminde. Eğer Abhazya'dan, Azerbaycan. Baltık Cumhuriyetleri, ve son olarak Sivastopol'den vakit bulabilirse. St. Petersburg'da bir dev let töreni yaptırarak Çar Ailesi'nin kemiklerini tantana ile gömdürecek. İngiltere Kraliçesi de belki törene gidebilecek. Çar. Kraliçe'nin kuzeni oluyor. Kuzenini öldüren yönetim, yani Sovyetler Birliği'ni, Kraliçe gidip ziyaret etmemişti. Şimdi tam fırsatı... Savolık raporu kıyametkopardı FERRUHYILMAZ KOPENHAG-18mayıs akşarru Kopenhag'da çıkan olaylarda polisuı rolü konusundaki tartışmalaryine alevlendi. Avrupa Topluluğu'nu birliğe dönüştüren Maastricht sözleşmesiyle ilgili halkoylamasının yapıldığı akşam sonuçlann belli olmasından hemen sonra, Norrebro semtine barikatlar kuran otonom gruplarla polis araanda çatışma çıkmış, polis kendisine taş atan göstericilerin üzerine ateş açmıştı. Kopenhag polisi şefı Poul Eefsen, olaylardan hemen sonra adalet bakanına sunduğu raporda, polisin kaldınm taşlanyla yaralanan arkadaşlan hayati tehlikede olduğu için göstericilere ateş açmak zorunda kaldığını yazmıştı. Rapor, açık olmayan birçok nokta olduğu gerekçesiyle eleştirilirken, yerel televizyonlann olay gecesi yaptıklan çekimlerde polisin zordurumda kaldığını söylediği ilk ateş açma oiayından kısa bir süre sonra göstericilere ikinci kez ateş açuğı ortaya çıkmış, bu da büyük bir gûrültü kopanrken, baskılar karşısında gerileyen polisten sorumlu adalet bakanı. olaylarla ilgili soruşturma başlatmak zorunda kalmıştı. Devlet savcısının soruşturması sürerken. geçen hafta Kopenhag polisi. olaylarla ilgili daha aynntılı ikinci raporunu açıkladı. Raporda polisin göstericilerin üzerine bir defa değjl iki defa ateş açuğı kabul ediüyor, ancak olaylann otonom gruplarca plânh bir şekilde başlatılın geliştirildiği önesürülüyor. ikinci rapor birincisinden daha fazla kıyamet kopardı. Bu sefer hem de hükümet ortağı partilerden Radikaller de polise ateş püskürdüler. Radikallerin sözcüsü Elisabet Amold, raporda henüz cevaplandınlmayan birçok nokta bulunduğunu. örneğin ateş açma emrinin ne zaman kim tarafından verildiğınin raporda belirtilmediğini söyledi. Muhalefetteki Sosyalist Halk Partisi de, polisin hangi yetkiye dayanarak ve kimin emriyle göstericilere kaldınm taşı attığıru sordu. Sosyalist Halk Partisi'nden parlamentonun haberalma örgütlerini kontrol komisyonu üyesi Jens Thoft, polisin olaylann önceden DANIMARKA planlandığı yolundaki iddialannı, Polis Haberalma Teşkilatı PETin verdiğ - bilgilerle uyuşmadığını söyledi. Thoft muhalefetteki sağ partiler tarafından, komisyon çaiışmalannda esas alınan "gizlilik" ilkesini çiğnemekle suçlanırken, Adalet Bakanı bu suçlamalara rağmen, soruşturmanın sonucu belli oluncaya kadar herhangi bir girişimde bulunmayacağını bildirdi. Sağ partiler ise, olaylan başlatıp polisi hayati tehlike altında bırakan gruplar dunırken, polise eleştiri yöneltilmesini doğru bulmadılar. Olaylar sırasında yaralananlann avukatlan da, yaralamaya yol açan kurşunlann hangi silahlardan çıktığının henüz saptanmamış olmasını, polisin davranışını önceden onaylamak anlamına geldiğini savunurken, polis yetkıfileri, devlet savcısının böyle biristeği olmadan baüstik inceleme yapmak zorunda olmadıklannı açıldadılar. Olaylarla ilgili yürütülen soruşturmanın en erken birkaç ay sonra tamamlanması bekleniyor. Savanın soruşturma sonucunu açıklamasından sonra, 18 mayıs olaylanyla ilgili tartışmalann yeniden alevlenmesi kesin görünüyor. i ^' r melek balığı kendisine verilen resitalden çok hoşnut bir şekilde balıkadamlan .^^ A B D < n i n Yhmda k e n t inde her yd Denizaltı Müzik Festhali düzenleniyor. Dabnaktan ve keman çalmaktan çok hoşlanan Madeline Yates (solda) ile Marc Chernoff her yıl yapılan festivale katılan 500 balıkadamdan yanlızca ikisi. Dalgıçlann denizaltında balıklara verdiği resital, özel bir radyo istasyonundan naklen yayımlanı- yor. Bu ilginç festivali düzenleyen yerel radyo istasyonu tüm müzikseverlere sesleniyor: "Daİmayı biliyor ve balıklaria iyi gecine- bfliyorsanız, bize katdabilirisiniz." (Fotoğraf: REUTER) Güneyde sel, doğudacehennemateşi FUATKOZLUKLU VVASHINGTON - ABD Başkanı Bfll Clirrton, sanayileşmiş 7 ülkenin Tokyo rirvesinde ülkesinin ekonomik sorunları için pazar >e dolaysryla yeni iş sahalan ararken, halkın dikkati güneyde sel sulanna, doğuda ise "cehennem ateşi" diye tanımlanan sıcaklara çevrildi. Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Günler öncesinden verilen hava tahminlerinde, doğu bölgeleri için sıcak bir ha> a. güney eyaletleri içinse felaket düzeyinde aşu*ı yağışlar bekkndiği duyuruldu. Geçen perşembe günü, özellikle doğu şeridinde ABD tarihinin en kavurucu sıcaklanndan biri yaşandı. Güneyin orta kesknJerindeki 8 eyalette ise Mississippi Nehri'ıtin taşması sonucu yer yer 500 yıldır görülmediği belirlenen seller meydana geldi. Sular evleri, arabalan ve tam 18kişiyiyuttu. Başkan Clinton, Tokyo zirvesinden halkma televizyon aracılığıyla mesaj göndererek büyük lizünrü duvduğunu ifade etti. Başkan, ilk belirlemelere göre 1 milyar dolan geçen maddi zarar için kongreden 1.2 milyar dolar talep edeceğini de açıkladı. Son beş haftadn- genelde sürekli, mart ayından bu yana da aralıklı olarak yağan yağmurlar bir aniamda ülkenin tahıl amban sayılan Minnesota, Missouri, Güney Dakota, VV Lsconsin. Ilinois. Kansas ve Nebraska ej alerJerini göle çevirdi. Normal seviyesinin 8 metre daha yükselmesiyle sulara gömükn bölgelerde 300 bine yakın kişinm evsiz kaküğı büdirildi. Yetkililer, salgın hastalık tehlikesiyle de karşı karşıya olduklannı söylediler. Sel sulan felaketine yol açan Missksippi Nehri'ne ilişkin göriîntüler, Clintonian haber bültenlerinin ikinci ya da üçüncü sırasına oturttu. Federal yönetim, VVisconsin eyaletinin bir ktsmınu "ulusal felaket bölgesi" ilan ederken zarara uğrav anlar. başkent VVashington'da > ardım için sıraya girdi. ABD'nin doğu bölgeleri, geçen hafta adeta kavnıldu. Sıcaklık yer yer 40 derecenin üstöne çıktı. Çoğu Amerikalı için alışılmadık hava sıcaklığı, temmuz ayı ortalaması normalde 28-32 derece olan başkent \Vashington ve New York'ta etkili oldu. Sokaklardaki yangın musluklarının çoğu serirtlemek isteyen çocukJarca sonuna kadar açıldı. Beledive \ew York'ta 10 bin dolayında musluğun açıldığım, bunlann basıncmın sıfıra yaklaştığını belirterek. yangm çıkması durumunda kullanılamayacağı için halka "serinlemek için başka yöntemleri kuilanmaian" çağrısı yaptı. Sıcaklık. dünyanın en kalabalık kentlerinden New York'ta 52 yıl sonra ilk kez 39'a çıkınca yokia yürüyene neredeyse rastianmaz oldu. New Jersey'de 40.5 derecevi bulan. VVashington'da 103 yılın ardından 38 dereceye çıkan sıcakJık nedeniyle belediye ve Kızılhaç caddeierde ilk yardım çadırlan kurdu. Geçen hafta aş nca. gûneş ışınlan dışında 'ekstradan' kavrulan mOyonlarca kişi de vardı. Saatlerce kuyruklarda bekleyip lorto biletlerini bayiye yatıran Amerikalılar. milyonlarca dolar kazanma riiyasına daldılar. 14eyaleti kapsayan lotto oyununda şans, sel sulan altındaki vVisconsinli 30 yaşında bir öğretmeni buldu. Kazanan öğretmen gencin, vergilerden sonra kalan 6636 milyon dolan gelecek 20 vüda alabileceği kaydedildi. îkramiye miktannın. Amerikan tarihinde bir kişinin tek başına kazandığı en büyük para olduğu da belirtildi. ANILAR KAINILAR ECMEL BARÜTÇU Avrupa'mn Yeni Ayıbı ABD'nin başkenti VVashington'da Holokastadlı sürekli bir müze açıldı. ikinci Dünya Harbi'nde Nazi Almanyası'- nın, işgal ettiği ülkelerde yaşayan Musevilere yaptığı mezalimi sonsuza dek canlı tutmayı amaçlayan tarihi bir müze. Maddi yönden yararlanmak amacı ile bir süre ücretle ziyaret edilebilecek olan bu müzeyi gezdim. Izdihamı önleyebilmek için müzeye girişseanslı yapılmış. Çünkü, ziyaretçilerin müze katına çıkışı için sadece iki dev asansör kullanılıyor. Bunlar siyah sacdan yapılmış, Hit- ler Almanyası SS askerlerinin Musevileri toplu halde öl- dürdükleri gaz odasına benzetilmiş iki asansör. Zaten müze binasının içi öyle düzenlenmiş ki, bu gaz odasına girip de sonunda binadan canlı olarak çıkabiliyorsanız arkada bıraktığmız insanlık faciasını unutmanız müm- kün olmayan bir hürriyetin tadını alabilmeniz hedeflen- miş. Müzenin iç mimarisi, ziyaretçilerin böyle bir ruh haleti içine girmelerini sağlıyor. Kısacası, hürriyet ve demok- rasiyi temsil eden VVashington ve Jefferson abidelerinin yanı başında, ikinci Dünya Harbi'nde öldürülen 6 milyon Musevinin anısına o harbin meşhur temerküz (toplama) kamplarından biri kurulmuş VVashington'da. Binanın mimarı James ingo Freed adında bir Musevi mülteci. 1939yılında Nazi Almanyası'ndan dörtyaşında- ki kız kardeşi ile birlikte Amerika'ya gönderildiğinde do- kuz yaşında imiş. Üç yıl sonra da babası ile annesi Ame- rika'ya kaçmış. Müze binasının projesi üzerinde çalı- şmaya başladığında uzun süre ortaya bir şey çıkara- mamış. Bunun üzerine Avrupa'ya gidip Auschwitz, Dac- hau, Treblinka ve diğer bütün temerküz kamplarını ge- zip tetkiklerde bulunmuş. Proje bu ziyaretlerden esinle- nerek oluşmuş. Müze, daha tasarı halinde iken bile, Amerika'da tartışma konusu olmuş. Müzenin Musevile- rin Hitler rejimi tarafından kitle halinde öldürüldüğü Av- rupa ülkelerinden birinde kurulması gerektiği, Amerika gibi hürriyete kavuşmak için geldikleri bir ülkede böyle bir müzenin yerinin olmadığı ileri sürülmüş. öte yandan ABD'nin bu konunun başlangıcındaki sicilinin pek par- lak olmadığını söyleyenler de var. Hitler Almanyası'nın Musevilere gösterdiği düşmanlık karşısında korkudan kendilerini ABD'ye atmak isteyen ilk Musevi kafilesini taşıyan geminin geri çevrildiği hafızalardan silinmemiş. Bu tartışmalar müzenin kuruluşuna kadar devam etmiş. Halen de devam etmektedir. Bir başka tartışma da Amerika'daki Musevi toplumu mensupları arasında devam ediyor. Holokast'tan kurtu- lanlar, yani temerküz kamplarından bir yolunu bulup ka- çanlarla müttefik kuvvetler tarafından kurtarılan Musevi- lerin bir kısmı arkada bıraktıkları anne, baba, kardeş, evlat ve diğer yakınlarının acı akıbetlerinin mukaddes bir anı olarak kalmasını ve bu konuya el sürülmemesini istiyorlar. Büyük çoğunluk ise İkinci Dünya Harbi'nde yaşanan bu insanlık ayıbının bir daha yaşanmamasını bu konunun canlı tıltulmasında görüyor. Bir kısmı da bu facianın zaman içinde unutulmasından korkmakta ve asırlar sonra Musevilerin yine benzer bir akıbette karşı karşıya kalmamalarının bir nevi güvencesi olarak bak- makta bu müzeye. Gerçekten de, daha şimdiden küçü- cük beyinlere ikinci Dünya Harbi'nde böyle bir olayın yaşanmadığını aşılamaya çalışanların bulunduğu söy- lenmektedir. Genelde müze, tarihte insantn insana karşı yaptığı en büyük kötülüğü oluşturan bu facianın unutularak yenile- rinin yapılmasını önlemeyi amaçlıyor. Ama, bu amaçla kurulan müzenin halk yığınlarınca ziyaret edildiği sırada ise Avrupa'da Bosna-Hersek'te benzer bir facianın iş- lenmekte olması Avrupa'mn yeni ayıbı olmaktadır. Müzeden çıkarken insanın bu tezadı hissetmemesi nhümkün dşğil. Müzenin bu son konuda da Amerikan kamuoyunu en kısa zamanda olumlu şekilde etkileyecek bir işlevi gör- mesini temenni ediyorum. SOMALI 3 BM askeri yaralandı Dç Haberler Servisi - Somali Liusal Birlik lideri General Muhammed Farah Aidid taraf- tarlannın BM banş gücüne bağlı üç Fransız askerini yara- ladıklan büdirildi. Saldınnın. önceki gün Aidid'in başına 25 bin dolar ödül konulmasına misilleme olarak yapıldığı kay- dedildi. BM yetkilileri, Fransız as- kerlerine karşı düzenlenen sal- dınnın, askerlerin limanda Somali'ye gelen malzemeleri yükledikleri bir sırada gerçck- leşliğini belirttiler. Askerler- den ikisinin kanndan, birinin ise omuzundan kurşun yaraa aldığı bildirildi. Saldınnın General Aidid ta- raftarlannca gerçekleştirildiği- ni kaydeden yetkililer, yaralı askerlerin hastaneye kaldınl- dığını söyle*ler. BM yetkilileri önceki gün Aidid'in yakalanmasına yar- dıma olacak kişilere 25 bin dolar ödül verileceğini açıkla- mışlardı. Yetkiülerin bu kara- n, 24 PakistanL askerin öldü- rülmesinin ardından önceki gün de dört Norveç askerinin yaralanması üzerine aldıklan belirtilmişti. Sıvas'taki gerici katliamı kınıyoruz S.N.AKAN, F.BARIŞ M.BİLGEN CDEMİRCİOĞLU S.DİNÇEL S.EREL t.EROL D.KABADAYI M.KAPUCUOĞLU K.KARAKAŞ U.S.KISAGt)N S.ORTAÇ A.ÖZİHTtYAR D.TECİRLİ S.TURT Z.ALAN A.BAYOĞLU Ş.ÇIRA Y.DEMİR S.DUDU . H.ERGÜLEN A.GtRtTLİ Z.KARABULUT Ç.KARAKAN M.KARAKURT A.NUR B.ÖZDEMtR D.SAĞffiOGLU. D.N.TEK S.UÇAN tLAN T.C. BOZCAADA ASLttE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 1989/40E.-1992/19K. Davaalar Aülla Cengay, Adalet Kaya, Hüseyin Cengay, Haluk Cengay, Fatma Ruhsen Kınmh, tsmail Cengay vejcilleri Av. Ali As- lan tarafından mahkememizde açılan 41 kişi aleyhine tapu iptalı da- vasıntn yapılan yargılaması sırasında dava konusu edilen ilçetniz Ada Altı mevkıınde bulunan taşınmazlardan kadastro geçüğı ve tespit tu- tanaklan mahkememize gönderildiğinden; Daha önce adresleri tespit edilemeyen davahlar Emine Deniz Uy- sal, Yücel Arpaa, TaJip Güçlü, Mehmet Şen. Se\Tm Kayhan, Orhan Yılmaz, ümit Akbal, Sadullah Özlüpınara 17.9.1992 tanhli görev- sizlik karannın tebliğine. davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre tebüğ edilmiş sayılacağı ılanen tebliğ olunur. 13.5.1993 Basın: 49585 Ortaçağkaranlığının . insanlığa ve özgür düşünceye saldınsını kin ve nefretle kınıyoruz. BİR GRUP ASELSAN ÇALIŞANI VEFAT Basın Yayın mezunu sevgili arkadaşmuz E. SEMÎH BAYRAKTAR'ı trafik kazası sonucu kaybettik. Cenazesi bugün Fatih Camii'nde ikindi namazını müteakip kaldınlacakür. Arkadaşlan tLAN FATSA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1991/97 Mahkememize açılan tespite itiraz davasının keşfe aülı olup dava- cılardan Şahinde Sevda Türetken, İsmaıl Redat Gürtay, Ayşe Arife Tavat, Emine Nazire Girin. Hatice Meliha Arseven. İbrahim Kemal Girin, Lütfiye Dizdar ve Faruk Haznedar gösterilen adreste buluna- raadıklanndan ve zabıtaca da adresleri tespit edılemedığınden yuka- nd^jıumarası yazılı dosyarun keşfı için 162.500 lira mahkeme heyeti, 1.037.500 lira fen ve orm'an bilirkışıleri ücretı. 100.000 lira vasıta ücre- u ki ceman 1.400.000 liranın bu ilanın tebliğinden itibaren 15 gün içe- risinde mahkeme veznesine davaalar tarafından yaunlması, yatınl- madığında davaalann keşif ile ilgili taleplerinden vazgeçmiş sayıla- caklan hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ılanen duyurulur. 29.6.1993 Basın: 49574 KAMUOYUNA Sıvas'ta 37 can alan olay, laik cumhuriyetin yıkümasına ve halkımıza yönelik dinsel amaçlı bir kalkışmadır. Bu olayda devlet ve hükümet kabul edilemez bir zaafiyet göstermiştir. Olayı önleyemeyenleri kınıyor, olayı yaratanlân ve bu karanbk kafalan besleyip bugünlere getirenleri şiddetli lanetliyoruz. Tüm halkımıa toplumsal banşı korumada duyarlı olmaya çağınyoruz. TMMOB ZtRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI MERKEZ YÖIVETİM KURULU İSTANBUL, İZMİR, ADANA, DİYARBAKIR, BURSA, TRABZON,ANTALYA ŞUBE YÖNETİM KURULLARI a a S B J K Düşüncesi ve arayışı, ^ • r insanı mutlu "~g£>' kılmak idi. * R 1938'de başladığı mücadeleyi, her türlü baskıya karşın yaşamım noktalayana değîn yılmadan sûrdürdü. Yitirdiğimizın 10. yüında gurur, saygı ve özlemle anıyoruz. Eşi: HtKMET Çocnklan: GÖKSEL, JÜIİDE, JENAL, GÖKCAN VE SANRAN T.C. SERfK KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN 1978 57 Davacı Orman İşleunesi Müdürlüğü tarafından davalı Mehmet Türkdoğan vs. hakkında Serik Macar köyü 16 no.lu taşınmaz hak- kında mahkememizden verilen 25.6.1982 tarih. 1978/57 esas ve 1982/129 karar sayılı ılamı ile karar verilmiş. kararda adı geçenlere tebligat yapılamadığından karann davalı Ahrnet kıa Fatma, Ahmet kızı Eraine, ölü Fatma mirascılan, ölü Alı mırascılan ve ölü Ayşe mi- rascılanna ilanen tebliği ile ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra kara- nn kesinkştiğinin tebliği yerine kairn olmak üzere ilanen tebliğ olu- nur. 23.6.1993 Basın: 49595 İLAN ANTALYA 3. İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNDEN DosyaNo: 19923259 Antalya Merkez Ahatlı Yenidoğan Mahallesi 3136 Sokak No: 6'- da mukım rnüflis Bayram Kıhnç'ın müdürlüğümûzde devam eden iflası nedeni ik biriftci alacaklılar toplanbsının yapılmasına karar ve- rilmiştir. Müflis hakkında birinci alacaklılar toplanusı 23.7.1993 Cuma gü- nü saat: 15.00'te Antalya 3. fcra Müdürlüğü odasjnda yapılacağın- dan alacaklılann belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulumnalan ilan olunur. Basm: 49562