18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Timsahgüler ve gözyaşlan-15- Uğur Mumcu'nun öldürûlme- yok muydu?.. Herşeyi Uğur sı Türkıye'yi ayağa kaldırdı. Çok Mumcu'ya veya birkaç MumcıT- Âçıklama ııu bekleniyor? Yirmi yılı aşan bır süre önce, Fikret Otyaırûn Cumhunyet'te çıkan bir yazısının ana düşüncesı, usumdakı canlılığını bugün de koruyor. O günlerde, 12 Mart cuntasmın hükümete meydan okuyan bildirisinı (muhtırasını) üzerine alan kimse ya da kurum, yok gibiydi Dolayısıyladeeylemin. daha doğrusu asİceri darbenin kime karşı yapıldığı sonısu, boşlukta kalmış gibi görünüyordu. Eylemin kendilerinı hedef aldığını üstlenen kimsenin ortaya çıkmadığmı gören Otyam şu sonuca v armıştı:" 12 Mart bana karşı yapılmışür." Sevgili Uğur Mumcu'nun öldürülmesıyle ilgili açıklamalar yapan devlet y adamlanilegörevlilennin, y gazetecıler. uzmanlar ve II yazarlann arasında çok ilgınç düşünceler ileri sürenler çoğunlukta gıbidir. Hangi devletlenn gızli örgütleri, hangi sözde bağımsız örgütler, daha başka kimler bu siyasal cinayetin arkasında olabilir; ilgi çeken gerekçelerle sıralanıyor. İşin en öndeki adayı konumunda olan komşu devletın sözü edildiğınde ise çok üst düzey görevhlerce, neredeyse onu koruyucu bir tutum sergileniyor. Bu arada, demokrasi düşmanlanndan. ülkeyi bölmek ısteyenlerden, onun komşulanyla arasını açmak amacında olanlardan sık sık söz ediliyor. Ister yalnız kendisinden ıntikam alma ya da onu susturma, bu arada onun gibi düşünenleri sindirme. isterse toplumu istikrarsızlaşürma amacmı ve benzeri hedefleri de öngörsün, Mumcu'nun yaşamına son verilmesinin, temelde neye karşı olduğu çok açık olmalı: Türkıye'de, Atatürk'ûn kurduğu ve laiklik ılkesinın benimsendiğı Cumhuriyet'i sona erdirmek; bundan doğacak yolunu açmak. Demokrası düşmanlan, bölücüler ve benzerlen. amaçlan doğrultusunda toplu şiddet ve benzen cylemlerde bulunabilırlerdi (ki bunlan yapıyorlar da). Ancak "Neden Mumcu ve kimler tarafından?" sorulanrun yanıtı boşlukta değildir ve özellikle son üç yıldaki dört siyasal cinayetle birlikte düşünüldüğünde, kanımca tektir: Atatürk velaık dûzenin. çağdaşlığm düşmanlığı Çünkü Mumcu'nun ve onun gibi düşünenlerin öldürûlmesinden en çok. ülkenin icindeki ve dışmdaki Atatürk ve laik dûzen düşmanlan yararlanacaklardır. Onlar bunu yıllardan beri açıkça dıle getirmiyorlar mı? Bizim yetkililerimiz daha neyı bekliyorlar?Örneğin "kardeş ülkenin" ve onun ülkemizdcki işbırlikçilerinjn bu konuda ^ı yazılı bir açıklamada bulunmalannı mı? Mumcu'nun öldürülmesiy le. Cumhuriyet'in. laikliğin. demokrasmın korunmasında toplumsal direncin sımgesi durumuna gelen sayısız karanfıl, yetkihlerceıyice değerlendınlmelidır. Onlar bu direncin güçlenmesıne katkıda bulunmazlarsa. doğanın genelinde olduğu gibi, insan toplumlannda da olaylann en az dirençle karşılaştıklan yollardan aküklanna tanıkhk edebileceklerdir. Prof.Dr.YamanÖTs Uğur'um, Ylğldlm, Aslanım Karanuğın karşısıııa çıkıp da KaranfiUer takıyorsun sözüne Uzaklara yüriivorsun yiğktini Sesin ne de yaktşıyor yüzüne Çağdaşlığa adım adım yüriirken Hainlerin işıne bak kardeşım Anadolu alanlara taşınmış Ankara'nın yaşına bak kardeşim Ufluımuza zift perdder inerken Mumcumuzun öldüğüne inanma GönüUerin bayrağı L'ğurum Ülkem O'nsuz kaldığina inanma Karanlığın karşısına çıkıp da Karanfiller takıyorsun sözıine Uzaklara yürüyorsun yığidım Sesin ne de yakışıyor yüzüne ttasan Topçu Türk Dılı ve Yazın Öğretmeni sayıda msarun Mumcu'nun ölü- münu protesto amacıyla, onun düşüncelerine de sahıp çıkarak sokaklara dökülmesi değışik yo- rumlara yol açtı. Cenaze törenine 500 bın kişinin katıldığ) söyleni- yor Bu kadar büyük bir sayı kı- mılenni umutlandırdı, kimiîenn- de de endişe yarattı. Bu tepkinin bıraz derinlemesıne ıncelen- mesınde bu nedenle yarar var. Tepkinin temelınde Mumcu'- nun öldürulüşündeki vahşet var. Normal bır insansanız. parçalan- mış bir ceset karşısında ürpenp öfkelenmeniz için sahibini se\- meniz. görüşlerinı paylaşmanız. hatta tanımamz gerekmez Tepkı verenlerin tümü icın bu bir ortak paydadır. Ama bu ortak paydaya sahip kimıleri, Mumcu ile sulan bırara- da akması olanaksız ve salt bu- lunduklan makam dolayısıyla kınamak zorunda olanlardır Mumcu'nun ta Yeni Ortam'da yazdığı yazılarda, yolsuzluk bcı- gelerini "Boş bir eldiven gibi yu- züne çarpüğV" Demirel, bunİan unutmuş olamaz. Toplu sözleşme görüşmelenn- de cansiperane ışveren avukatlığı yapan sözde solcu hukukçu mes- lekdaşlan... Devrimcılığe. ulusal bağımsızlığa olan bağlılığını, dü- rüstlüğünü. soyguna, talana kar- şı sert tavnnı "dinozorluk" diye hafife alan, "Enflasyon düşünce fıyatlar düşer ama, gelirler de dü- şer. Çahn, çırpın, para kazanın" diyen gazeteci meslekdaşlan .. Bunlann. altı oktan bile rahatsız sosyal demokrat yardakçılan; en yüksek bürokrat olarak tepesın- de bulunduğu kuruluşun Basın Yayın dairesinı bile içıne sındire- mey«ek kadar basına soğuk ba- kan sosyal demokrat-bürokrat- lar; yönetüği gazetede bir haftada 350 kişiyi birden ışten atmakla, bu özelliği sayesinde devletten ge- nel müdürlük önerisi almakla övünen, sendikanın, toplu sözleş- menin, yasanın her tûrlü nimetin- den yararlanıp 6 aylık hızmeti için 100 milyonun üstünde kıdem tazminatı aldığı halde kendısi ga- zete sahibi olursa sendikaya adım attırmayacağını söyleyebilen sos- yal demokrat gazetecı milletve- killen .. Bunlar da timsahgiller- dendir. Gelelım gözyaşlannda, öfkele- nnde içten, büyük çoğunluğa... Eğri oturup doğru konuşalım; o öfVenin o üzüntünün içinde bı- raz da Mumcu'yu sağken yalnız bırakmış olmanın vıcdan azabı ya bırakmamıs, mıydık? Niye, daha Turgut Özal. "Laık olan devlettır, ben değılım" dedığı. da- ha ülkedekı imam hatip okullan • nın sayısını öğrendiğimiz anda sokaklara dökülmedik? Törene cübbelenyle katılan öğretim üyelen neden, Çernobil konusunda baskılara uğYadıkla- ra anda hıç tepkı göstermedıler'1 Törene üniformalanyja katılan subaylarnedenTurgutÖzalY'Sa- na ahşamadım" diye protesto eden teğmenı yalnız bırakıp or- dudan atılmasma seyirci kaldı- Hep, bizim adımıza birtakım lar? Mumcular öne çıksın, tehlıkeye Kaçımız, Mumcu'nun köşesı- gırsin ıstenz. Sendika Başkanı ne sahip olsaydık onun yazdı- yanımızdayken dah. patronun klannı yazabilirdik? karşısında tartışamayız. Örgüt- Her zaman onun çevresinde lemek sankı bırlikten güç doğma- cenazesindeki kadar kalabahk sı ıçın dcğil de, bizim adımıza olabilseydık. Mumcu bu kadar kurban edılecek binlennı bulmak "tek" kalmayacak, bu kadar siv- içindir. rilmeyecek, belki de öldürûlme- "Korkak. cahil, çocuk. uyup yecekti! hainın ığvasına sancaklannı el- Bırçoğumuz kendi yaşamında. den düşüren. düşmanı meydanda kendisı ıgn bile tavır almaktan koyup evlenne kaçan'lanzdır çekinen insanlaru. Devlet ya "Cesur. hakim ve kahreden ve da patronun mırnlemesinden, işı- yaratan, bır şafak vaktı karanlı- mı/den atılmaktan korkanz. ğın kenanndan ellerinı toprağa basıp doğrulduklan zaman sü- rülmüş toprağın ve şehirlerin bahtını değişuren" olabılmemız ıçın. kasabın derisi gibi, gönlü- müzce yere calabıleceğımiz "Bir dert anlayanm önümüze düşme- si". "İsrafirin surunu urması" ge- rekir. Bizim için "Bir dert anla- yan" konumundaki, ama sağken ardına düşmedığımız Mumcu'- nun parçalanarak öldürülmesı, İsrafil'in surunu urması olmuştur gerçı. Ama bunun için ille Mum- cu'nun öldürülmesi mı gerekirdi? Onun cenaze törenine katılmak, öJdürülüşüne tepki göstermek; mıymıntıhğımızdan. kor- kakhğımızdan duyduğumuz ağır utançtan kurtulmak için girip yıkandığımız bır Ganj olmadı mı? Uğur Mumcu naturasıyla da, yaşamı. düşüncelen ve mücadele- sıyle de düşmanına bile ccket ıük- leten, tam bir yiğıt adamdı. 20 yıl boyunca hem kendisi hem çoluğu çocuğu için ölümü yanı başında hissettiğj. "dönüşüverince", hiç olmazsa çocuklannın okul taksi- tini düşünmekten kurtulacağını bildiğı halde kalemını yalpalat- mamak kolay mı? Bu yiğitlığe hayranlık duyulmaz mı? Biraz da bu hayranhktan dolayı, genel olarak korkmuş, sinmış insanlar olarak o yığithkten üstümüzde hıç olmazsa bır koku, bir esıntı. bir pay kalır çocuklanmıza bıra- kacak, diye takılmadık mı tabu- tunun peşıne? Hiç kimse, hele Mumcu gıbiler öldürülmesin elbelte. Çünkü Uğurlar ölmez fılan değil; bal gibi ölüyor işte! Ama 500 bin kişiyi peşine takmak söz konusuvsa ben O'na gıpta ediyorum. "Öl- müşken böyle ölmeli" diyecek kadar... Çünkü asıl ağır olan ölen değil, hele Mumcu gıbilerin ar- dında. hele bu kadar ezıklıkle ka- lan olmak... ÖkJürenlenn bile hasetlendik- lerine kuşku yok! Ali Tartanoğkı ^OhnayanArap ve koruntakmKöy Ertsfitüsü mezunu musun; mümkünatı > ok, yedek subay olama/dın. Ömuzuna demiri takıp serj asteğmen > apmazlardı. Variık'ta >azıj orsan, Yeditepe'de yazıvorsan, Kaynak'ta yazı>orsan, adama bepten ay» a yedirirkrdi. Hele hele Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi mezunujsan. garanti "Sakncalı >iy enler, süngülü görevlilerce dürtülerek u> andınlır, eş> alannı Pi\ade"ydin. Lygulama dersen, bile toplamadan. pijamaîanyta BURCU ÖZTÜRK BAKIRKÖYHAMDİAKVERDİİLKOKULU4 - A ÖĞRENCİSİ KatillerKum 'damıarcmmahdır?UğurMumcu, hepimizin ortak paydası, "olmazsa olmaz"ı olan laik. demokratik, çağdaş, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni savunduğu ıçın öldürüldü. Bu cumhunyetın düşmanlan, cinayetlenyle, karanlık, aşağılık kimhklerini açıkladılar. O, eşi görülmedik.'| tarihsel Yüzbinlerin Yürüyüşü; ödünsüzlüğün. sava, yargıççıkanlmaktadır. lmam-subay, son anda. kılpayı önlenebildi. Peki bu durumda, imamdan vali ve öbürleri nasıl olabıliyor? Devletin içinde, 3.7 trilyon bütçeli. Diyanet İşleri ' Başkanlığı ve bununla ilgilenen. "Her imama bir araba! Her imama bir cıft anahtar!" diyen bir "laik" devlet bakanı var. Gerekçesı. Bakam. "'Öğretmen açığını kapamak için", öbür mesleklere imamlann kaydınlmasım da "işsizliği önlemek için" diye açıklıyor. Ama dinsel topluluklar yerine devletin bu okullan açışı. resmi devlet liselerini ise "hayırh vatandaşlann hamiyeti"ne havale edişi, "Eğitim bırliğı ilkesi"nin bütünüyle rafa kaldınlarak, ve onun anayasasını tasfîye etmek karannda mısınız, yoksa, fırsat bu fırsat. "Bu anayasayı biz getırmedik ki" kurnazlığı içinde, siz de onun rüzganyla mı yol alıyorsunuz? Kubilay öldürüldüğünde yer yerinden oynamış, olay en sert biçimde cezalandınlmıştı. Mumcu aym yolda öldürüldü. Kimileri Suudı Arabistan'da devlet suskunluklara, baskılara. ikiyüzlülüklere tepkisiydi. Katiller bulunamadı. Olayın daha ötesi ne? Ya laikliği silahsız, bombasu katledenler? E>evletin içinde sessiz, sürekli bir ürmaruş var. Şeriatçı bir kadrolaşma yürürlüktedir. İmam okullanndan vali, kaymakam, emniyetmüdürii, Ö6retmen, okul müdürii. imamın namaz kıldırması değil, toplumu eğitmesı! (Eğitmediğı için olmab ki. öğretmene bu yok!) Zorunlu din dersini Milli Eğitim Bakanı; Diyanet İşleri BaşkanlığYnı ise başbakan, aynı gerekçelerle, suçu anayasaya atarak savunuyorlar. İmam-Hatıp j Okullanndan öğretmen | çıkmasını, Milli Eğitim dinsel eğitimin giderek ağır bastığı birçifte standardın uyguîanması ise tam bir sessizlikle geçıştiriliyor. Anayasaya da, başka hiçbir mantığa da bağlanamayacak bir başka olay da. bakanın Kur'an kurslarından liselere yatay geçişi savunması.. Tüm bu olaylar. 12 Eylül ve onun anayasası ıle içiçe. Sorun şurada: Bu 12 Eylül'ü kesesinden umrezıyaretınde bulunup TV'de bu sahneleri sergiledi, fotoğraflan bastınlıp dağıtıldı. Atatürk'ü gerilerde bıraktıklannı düşünen kimi "Değişimciler" de, soluğu ABD'de alıp, $3 Clınton'ın kapısında, değişmelerini sürdürdü. "AzizimCorç"idi."Azızim Bill" oldu. Uıklik, bağımsızlık şimdi böyle mi oldu? "öğretim birliği ilkesi"nin çiğnenmesi, laiklik midir? Türk-İslam Sentezi laiklik midir? Bu koalisyon, 12 Eylül'den ne denli sıynlmıştır? Atatürk'ün bağımsızlık, laiklik anlayışı ile 12 Eylül'cü Türk-İslam Sentezi'ni nasıl uzlaştırabiliyorsunuz? Koalısyonun sol kanadı, susarak. enyişini sürdüriîyor. Bu susuş, Mumcu'yu bağlamadığı gibi. Yüzbinler'ın Yürüyüşü'nde patlayan aydm. demokrat kitleleri de bağlamaz. Demirel ateşle oynuyor. Koalisyon kuruluşunda başlıca pürüzü oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı için "Kesinükle vermem!" deyişınin nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyor Şeriatçı kadrolar üreten tezgah, sessizce ve hanl hanl çabşmaktadır. 12 Eylül'cülerin suçu neydi? Makyavelizm. ashnda bir şey üretmez. sahibıni tükeu'r. Koalısyonun sol ortağmın suskunluğu nereye değın gidebilir? Failleri bulmak için mutlaka İran'ın Kum kentine mı gidilmelidır? Şimdi sormak gerekıyor: Mumcu'nun kaü'Ilen kım9 Alpaslan Berktay bir felaketi a/iındi. V edek subay "Çavuş çıkhn lan" diye okullarında eğitim döneminin koğu^larından alınarak kamyonlara bitimine yaiiin, sankjbirmahkıımun bindirilir>ekıtalarınagönderilirdi. idanı hükmü infaz ı'Î.V ^ r a < ' a v azifeyi \ ataniyelerinı edilecekmiş gibi. mutlaka da ( _ 0 "ça\uş" olarak gözetim-denetim mutlaka gecenin ikisinden sonra^y' altıoda vapariardı. Bu arada da her abuksabukraporiaryüzünden II türlüborlanmaya. dcjlanmaya. "Subay olamaz" damgasını '' hakaretin çeşidine tabu tutujarak da>aktan da nasiplerini alıriardı. O yıllarda en ılımlı solculara bile yaşam hakkı yoktu. V ukandaki tarifeye uy an rahmetli Kemal Kandaş. Sedat \ eyisÖrnek'le ben de sabahlara kadar uyuy amadan kuşku içinde (arpıntılı geceler geçirirdik. 1950-1953 y ülarında 37, 38.39. dönemlerin öğrencüeri bunu çok iyi bilirler. \zu tücudu moleküller halinde Ankara'nın bulutlarma kanşaa, y aşamını toplumunun mutluluğuna adayan say gın basın şehidimiz de bu uygulamaların kurbanianndan bir onur heykeli "Sakıncalı Piy ade"ydi. Öy le bir onur hey keliydi ki, silah arkadaşı eşiyie çocuklan. adına toplanacak mily arlar1 nasıl eUeririn tersiyle iti>erdiler! l ğur Mumcu'yla ilgili bir hatıramı, hem de benimle birlikte üc beş kişinin bildiği y a da hiç kimsenin bilmediği bir büyük amrnı anlatmak isterim. 4 Nisan 1953'te Dumlupınar denizaltunızn batışında, 1942'de batan Atılay denizaltımızla birlikte tüm deıriz şehitlerimi/ icin yazdığım "Teğmenim" şiirimi, çadınnm brandasına iliştiren "SakıncaJı Piy ade" onu ezbere okurdu. Onu en son bir yıl önce evinden telefonla aradtğımda, "Kürt İslam Ayaklanması" kitabnu "Biziın Gazete"ye hakkı olan övgüyle yazdığımı. adına postaladığımı belirtmiştim. EJüyük birsorumluluk içindegöre\ yapan PTTnin sayesinde ne onun imzalı kitabı bana geİmiş, ne de ayn ayrı 3 zarfla yoUadığım ona ait y azım onun eline gecebilmişti. Şimdi geJelim okuyuculanmdan özür dileyerek aniatacağun anuna. "Teğnienim" şüri bir zamanlar Rauf Mutluay'ın da belirttiği gibi, biraz abartümış aşın milliyetçi bir şiirdi. Şehit bir erin duygiüan da ancak o şekilde anlatiirdı. 40 > ıl önce yazdığun 0 şöri bugfin de y azsam gene öy le yazanm. Aşın maddeciler, aşın solcular onu anlayamaz. Burada Uğur Mumcu'yu komünisttikle L ' suçbyan, cami çıkıştarında -ÖMürülmesi gec bile kaldı" diyebiltn tutuculara seslenerek, L ğur'un ezberinden okuduğu 44 nusralüV şurimden kuçük bir bölümü alarak böy le bir gazeteciye, böyle bir toplumcuy a "> atanpener" demeyip de kime diyeceğiınizi soruyonım. "Bir bayrak \ardı gözierinde teğmenim bir bayrak/ Vatan onda, a^kım onda, süngüm onda/ Bana öy le bakma teğmenim/ Kuran'a el basarım ki öktüğüme yanmam/ Doyamadun Türklügüme. doyamadım/ Kunısun mavileri denizlerin teğmenim/ Beni bayrağıma sar. y auıız bunu isterim/ Sonra anama hakkmı helalet derim/ Vatan sağ olsun/ EUerinden öperim." Hic kuşkusuz L'ğur Mumcu artık musterihtir. Alabüdiğine y ağmurda ardına düşen vatanperverier. Atatürkçüler, Kuvayi Milliyeciltr, Kemalistler yurtseter sosyalistler. bilinçli toplumlar, yıilarsonra da oLsa "Sakıncalı Piyade"nin içtenliğini, samimiyetini, gerçekçüiğinl, keodini bir mesih gibi feda edişini görûp anlayarak onu sriarolayan en küçöğündenen üst düzeyine kadar kadifşinas askerierimiz, onun Niyazi olmadığını beigeledJler. Artık bepimizin bir mermi gibi, bir süngü gibi kenetleneceğiıniz günlerdir. V ıllardan bu yana çöreklenip kaldığımız kış uykulan bundan böyle bize haramdjr. Ayhan Hünalp Tarihin Akışı Hiç Durmaz Lzandı sana kahpe elter Caıu alan Allah, veren Allah diyenler Tannnın yerine gectiler Durur mu insan olanm mücadelesi? Ne mollalar Ne çember sakallılar Ne de cübbeliler Durduracak demokrasi Yolundaki ilerleyişimizi Bilimin, sevginin Doğrunun ve güzelin Vanlışı tüm insanlar Haykınn seslerinizi Çağdışı kalmış bu kafalara Birlikte verelim mücadelemizi Uğurlar. Anterler \e Enıeçler Ölür mü sandınız? Onur ölümü özler Söyleyin ey kahpeler Tarihin akışı hiç durur mu? CAGDASUğur Uumcumin antsm» ^ Çagdaş Ga^ecüer Dotreğt DEMOKRASİ KAZANACAK... Kimse durduramaz Doğruluk, gûzellîk ve sevgi Yolundaki mûcadelemizi A. Haydar Kaplan Bir24Ocak karan daha Kar mı vardı karlı sokakta kara mıydı yoksa bu kar? kızılbir çanağa dönüyordu gözterim Uğur'dandökülüncekan kimden çıktığı belirsiz ve kimden alınıyordu bu karar? aydmlığı bilmeyen büinciniz karanlığa alıştınlmış gözleriniz mum yakmamıştınız ki hiç söndürmeye us getirdiniz Şimdi tefçalın halay cekin isterseniz unutmayın ki aydmlığa perde çekenin - karanlıktanöteyoktur A®*) bekJentisi ' V Mumcu'yu yoketseniz bile f) parafini yokedemezsiniz » kar mı vardı karlı sokakta kara mıydı yoksa bu kar yiğjt birinsandı dünyada Uğur mangal gibi yüreği korkusuz peki sizler kımın uşağı kimın adı olduğunuzu soyleyebıhr mısiniz? İlhan Kanunan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle