18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT1993 PAZARTESf HABERLER YüceDivan hazırfıgı •ANKARA (AA)-Anayasa Mahkemesi, Bayındırhk ve lskaneski bakanlanndan Istanbul Milletvekih Safa Giray ile Aydın Milletvekili Cengiz Altınkaya'nın Yüce Divan'da yargılanmalanna ilişkin 'duruşma haarlığı' toplantıanı yann yapacak. Toplantıda. duruşma gününün tcspiti, ilgili kişilere tebligal yapıiması ve tanıklann tespiti gibi konular elealınacak. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi'nin ön lespitinc aykın bir gelişme olmazsa ilk duruşmanın mart ayının ikinci haftasında yapıiması bekleniyor. TBMM, Giray vc Altınkaya'nın eylemlcrine uyan TCK'nın "görevi kötüye kullanma" fîiJini düzenleyen 240. maddesi çerçevesinde cezalandınlmastnı da kararlaşürmıştı. Kalaycıoilu yeniden başkan • ERZLRLM(AA)-SHP Erzurum merkcz ılçc olağanüstü kongresi yapıldı. Başkan lığaŞemsi Kalaycıoğlu ycnidcn seçildi. 98 delegenın oy kullandığı Şemsi Kalavcıoğlu 56oy, avukat Gıyasettin Kaya da 42 oyaldı. Kalaycıoğlu. geçen ay il başkanının isteği üzcrinc parti gcnel merkezi larafından. merkez ilçe başkanlığı görevinden almmıştı CHP'de kurultay zinciri • ANKARA(AA)-CHP'de, ! 2 Eylül 1990 öncesi olduğu gibi büyük kurultaylardan önce gençlık ve kadın kurultaylan toplanması geleneği sürüyor. CHP'nin 9 mart salı günü parti program ve tûzüğünde değişikliklerin de yapılacağı kurullayı Ankara Atatürk Spor Salonu"nda toplanacak. Kurultaydan önce 7 mart pazar günü Keçiören Belcdıyesi'neait birsalonda, illerden gelen gençlik tcmsilcileri bir Gençlik Kurultayı toplayacak. Gençlik Kurultayı'ndan sonra Dünya Kadınlar Günü. 8 Mart'ta aynı salonda bir Kadın Kurultayı gerçekleştirilecek. Kadınlar 3a gençlergibi büyük kurultaya yönelik bir bildiri ilcaldıklan kararlan açıklayacaklar. Erbakan bugün Konya'da • KONYA(AA)-Refah Partisi Gene! Başkanı Necmettin Erbakan bugün Konya'ya gelıyor. Erbakan'ın, Büyükşehir Bclediycsi öncülüğündc kurulan KON-TV'nin açılış törenine katılacağı bildirildi. Akyokuş Tepesi'ndeki Aksa Verici Stüdyosu ve Koyunoğlu Müzesi'ndeki KON-TV stüdyolannın açılış törenlerine katılacak oian Erbakan. daha sonra Büyükşehir Belediyesi'nde bir basın toplanlısı düzenleyecek. Erbakan, akşamdalOO.YılSpor Salonu'nda yapılacak açılış şölenine katılacak. Adana ANAPtan bir istifa •ADANA(AA)-ANAP Adana İl Yönctim Kurulu Üyesi Ramazan Öziinal, görevinden istifa etüğini açıkladı. Düzenlediği basın toplantısında ıstifasını açıklayan Ramazan Özünal. bugüne kadar partide bir ncfer olarak çalıştığını ve 500'e yakın yeni kayıt yaptırdığmı söyledi. Özünal. yaptırdığı kayıtlann 30l'ini askıya çıkartılan listelerde bulamadığını öne sürerek, "Yazdığım isimleri iistede görerneyinceilirazettim. Ancak bir sonuç alamadım. Yeni üye kayıtlan il ve ilçe teşkilatlannda değişiirilerek üyelerimizin hakkı, bazı kişiler tarafından gasp edildi" dedi. Selçuk başkan •KARS(Cumhuriyet)- CHPKarsİl Kongresi Belediye Düğün Salonunda yapıldı. Kongreye CHP Kars Milletvekili Zeki Naci Tarhan ve Genel Sayman İsmet Atalay kaüldılar. Kongrede Zeki Naci Tarhan. İsmet Atalay ve il başkanı avukat Zafer Selçuk sosyal demokratlann birleşmesi gerektiği konusunda konuşmalar yaptılar. Milletvekili Zeki Naci Tarhan konuşmasında, "Dinciliği temel alan bir devlet kurmak is'teyenJer kıymetli varlığımız Uğur Mumcu'yu katletmişlerdir" dedi. 110 delege oy kullandı. Seçimler sonunda Selçuk yeniden seçildi. 26. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantı dün Adana'da yapıldı DISK Mumcu'mınyolıındaADANA (Cunı- huriyet Güney İlleri Bürosu) - Devrimci İşçi Sendikalan Kon- federasyonu Ge- nel Başkanı Kemal Nebioğlu DİSK tarihinin demokrasi mü- cadelesiyle dolu olduğunu be- lirterek "DİSK olup bilenler karşısında suskun kalamaz. L'ğur Mumcu'nun cenazesindc yüz binler 'Suskun toplum ol- mayacağız' sloganlannı boş yere atmadı. DISK. susmayı dcği] Uğur Mumcu gibi müca- deleyi secti" dedi. DISK'in 26. kuruluş yıldö- nümü dolayısıyla 'Demokrasi savaşcılan ve Uğur Mumcu anısına" düzenlediği toplantı dün akşam Adana Spor Sa- lonu'nda yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Kemal Nebioğlu. yıl- dönümünü demokrasi müca- delesi açısından zor bir dönem- de kutladıklannı vurguladı. Bir yandan Türkiye'nın de- mokratikleşurilmcsi doğrultu- sunda atılmak istenen adımlar, diğer yandan karanlığa ççkmek için yapılanlann DİSK'İ tavır almaya zorladığını anlatan Ne- bioğlu, "Demokrasi cephesmde saf tutan insanlanmız, aydı- nlanmız öldürülüyor. Toplum laik-dindar. Türk-Kürt gibi emekçiler yapay bölünmelere zorlanıyor. TavırsızJığın, sus- kunluğun karanlığı kabullen- • DİSK'in 26 yıl toplantısında ko- nuşan Nebioğlu, yaşanılan koşul- ların DİSK'i tavır almaya zor- ladjğını söyledi. Nebioğlu, "DİSK, demokrasi uğruna şehit olan bir çok işçi, aydın, öğrenci gibi 26. ku- ruluş yıldönümümüzü adadığımız demokrasi savaşçıları ve susmayı tercih etmeyen Uğur Mumcu gibi, mücadeleyi seçmiştir*' dedi. • Uğur Mumcu'nun cenazesinde yüz binler 'Suskun toplum olmaya- cağız' sloganını boş yere atmadı. Toplumsal gelişmede söz ve karar sahibi olma mücadelemizin sonucu- dur bu. mekle eş anlamlı olduğu günler içcrsindcyiz. Oysa DISK olup bitenler karşısında suskun ka- lamaz. DİSK. demokrasi uğru- na şehil olan birçok işçi. aydın, öğrenci gibi 26. kuruluş yıldö- nümümüzü adadığımız demok- rasi savaşcılan vc susmayı ter- cih etmeyen Uğur Mumcu gibi, mücadeleyi seçmişlir. Bizim ta- rihimiz demokrasi mücadele- siylc iç içcdir. Uğur Mumcu'- nun cenazesinde yüz binler 'Suskun loplum olmayacağız' sloganını boş yere atmadı. Top- lumsal gelişmede söz ve karar sahibi olma mücadelemizin so- nucudur bu. Dün yüz binlerce DİSK üyesi. bu bilinçle görcv başındaydı. Aynı anlayışta, bu- gün dc görcv başındayız" diyc konuşlu. 12yıllıkkaranlık 26. kuruluş yıldönümünü yok edilmek, insanlann bcllck- lerinden silinmek istenilcn 12 yıllık karanlık bir dönemin ar- dından kulladıklannı. bu sürc içcrisinde iktidar olanlann DİSK'in geleceğini de ipotek aluna almak istediklerini kay- dedcn Nebioğlu, "Yanıldıklan- nın en önemlı kanıtı sizlcrsiniz. Tüm zorluklan aşarak kararlı- lık ıçınde DİSK'e akan binlerce on binlercc işçidir. Sadcce üç aylık bir örgütlenmeden sonra üyc sayımımızı 100 binin üzcri- nc çıkması hcrkesi şaşırtıyor. Bu DİSK'in'ilkelerinin zafcri- dir. Karanlığı savunanlara. dün DİSK'i kapatmaya calışanlara. bugün Uğur Mumcu'yu katle- dcnJcrc karşı Türkiycişçi sınıfı- nın zaferidir" dedi. Halcn 5 milyonu aşkın emek- çinin sendikasız durumda oldu- ğunu, insanlann sendika üyesi olduklan, hatta sigortalı olma- yı arzuladıklan için ışten alıl- dıldannı vurgulayan DİSK Ge- nel Başkanı Kemal Nebioğlu. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir yandan işsiz sayısı 8 mil- yona ulaşırken gclir dağılımı da adaletsizliğini, çarpıklığını ko- ruyor. Toplum da 12 Eylül son- rasında içinc ilildiği 'köşc dön- meyi erdem sayan' ortamdan kendisini henüz kurlara- mamamış durumdadır. 2000Tİ yıllara giderkcn ülkemizin ikin- ci sınıf bir ekonomik ve top- lumsal düzenden kurtulması gerekıiğine inanıyoruz. Toplu- mun yaraücı ve üretken güçleri- nin harekete geçirilmesini he- defliyoruz. Bunu gerçekleşlire- cek olan biz emekçileriz. Kendi ürettiklerimizden gereken payı almak için kararlıyız. Bu lop- lumda geri leknolojilerin. çev- reyi kirlcten sanayilerin işçileri zehirleycn asbestli gemilerin ar- tık yok olmasmı istiyoruz. Hu- zurunuzda ülkemizdeki siyası partileri, ekonomik-demokra- tik kuruluşlan işverenleri yeni bir Türkiye için tartışmaya ça- ğınyoruz. Gelin ülkemizin farklı sınıf vc kcsimlcri arasın- daki çıkar aynlıklannı, siyasal toplumsal akımlar arasındakı görüş farklılıklannı ve bunlann doğurduğu mücadcleci ortamı- nı tanıyan, elnik ve dini toplu- luklann kimliklerini özgürce sergileyip geliştirecckleri yurt- taşlık hukukuna sahip bir dc- mokrasiye kavuşturalım." BIZBIZE Van'da incelemelerini sürdüren Başbakan Demirel, terör için "Çoğu gitti, azı kaldı" dedi: Devletiııyatandaşıile soruııu yok VAN (AA>- Başbakan Süley- man Demirel, banş korunduğu sürece Türkiye'nin bu banştan yararlanacağını, önemli olanın birlik, beraberlik, huzur ve sü- kun olduğunu belirtti. Devlclin bölgede huzur ve güvenliği sağ- lamaya çalıştığını vurgulayan Demirel, "Devlclin karşısında hiçbir güç dayanamaz. Tür- kiye'nin güvcnliğine musallat olanlar cnindc sonunda tcsirsiz hale getirilecektir. Çoğu gitti, azı kaldı" dedi. Dün sabah özal uçak Ata ile Van'a gelcn Demirel, Vali Matımut Yılbaş'dan kenlin so- runlan ve yaünmlan hakkında brifing aldı. Demirel. burada yaptığı konuşmada, banş ko- runduğu sürece Türkiye'nin bu banştan yararlanacağını, önemli olanın birlik, beraber- lik, huzur vc sükun olduğunu CHP'Iİ kadllllar tOplandlCHP'nin İstanbul'da vapılan 1. Kadın BölgeToplantısında komışan Cenel Başkan Yar- dımctsı İsmail C'em, solda bütünleşme konusunda CHP'nin üzcrine düşen göreti vaplığmı sö\ledi. Birleşme konusunda SHPGenel Başkanı Erdal İnömi'nün cevabını eleştiren Cem. "Ne yazık ki SHP yönetimi, solda bütünleşmenin onurlu ama zahmetli yolutıa girmektense, sağın müşfik ellerindeki rehaveti tercih etmiştir. Açık ve seçik olarak görülen şudur, SHP bütünleşme, birlişme iste- miyor. En azından, sol bir parthle birleşmeyi, solda bütünleşmeyi istemiyor. Hele CHP kimliğinde, CHP'nin ve solun ilkelerinde birleşmeyi hiç mi hiç istemiyor. Soldan, soldaki beraberlikten SHP çekiniyor." diye konuşru.(Fotoğraf: AA) UĞUR MUMCU Savunduğun tüm kutsal değerleri sonsu/a dek savunmak ve yasaımak onurlu gorevimi/dir. ANKARA CIİMHlıRİYKT TİCAKKT MKSI.KK LİSKSİ (M;KKIMKM>KKİ Kânıil VII.DI/. («ınil KKOI.. llii.rtm S\l{\<;. Itil.ıl K\\AH\Y. Kanu T\ŞI)Kj>:\. S-ııırıı «;i \ KN. HiiUa OIJvl >. M.lnn.ı (»/.KKMİIJ. S,%iın VII III \V K.....İI VII.MA/. \li M»\C (;JK. lliİM-titı \TA«K";l.l . Mrtı- \MM';|!/. M.hmıi KR. \Nİ><- >\S. \jfrr U\^kl KT. \ıır \(,\<X.I.I . Mıınirr O/Ş\HİN. llıiMtiıı I)(X.KI . NaİHi. <)/AKIKItİ. /ı> n ep O/TIKK. llrtiiw İM.I . M.lihıı \>KI I. II.IİİM- KAVVBAŞ. Dil.k I I I I M I ^ I . (.iiliın KKKS4IY. MıısiH fa \KSI.A\. Kikr.ı K\IIY\4H';l,l . Miiıı.x»<r Kİ I I I . N.luıluıl DKMİKAl.r. (.iiı.-cli \IIM)IK(H*;l.l . Aılil.- »l((>l I.. >1ıiç.rr.f \K(,\I.I. !?ııl«- (.<»hSI . Kıııiııc I \ŞKKM. Sıııa KK<;KK. Sobal.ni MI.DIUIM. S ıııa \klMH;\V (.öniil \RSI.AN. Kı-hıınıı-ııı TIİN^VN. l.ıl. ÖZMKN. S.Vİ1H- SKKT. Knftiınr YAKIHMCI. S«-ııır« (,:\l.l^|kAN. \A\\U I N\l.. İbmlıiın (,.\(',IK\\. < ıılıiı K<M \ l i \ ^ . \.<d«ı (,:\k|K. On.l.ı I ' \ M \Ş. (.ııııi/ UK.ŞIK< I. Nn/uıı Yİ'kSKI.. Üj.-»krl Bİ'Vl kl'\Ml k. K. H\N( KKI.İOC.I II. \HI. Halil IKM II. İnsanlığın onuru UĞUR MUMCUhepimizin kalbinde. 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKF1 HOCA MUSTAE4 Nice ki canımız sağdır. Canım, canımıza armağandır. İHSAN ÖĞRETMEN TEŞEKKUR Babam ALİ KlJl'un geçirmiş olduğu by-pass ameliyatını başarıyla gerçekleştiren YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ doktorlarından; Başhekim Dr. KEMAL BEYAZTTa ve Dr. BİNALİ MAVİTAŞ'a, ameliyat sonrası tedavi süresince yakın ilgilerinden dolayı Dr. KEREM VURAlla, Dr. MUSTAFA EMİR'e, Dr. SEVİM EBİI^, Kalp Damar Cerrahi Bölümü Yoğun Bakım Ünitesi'nde ve serviste görevli tüm çalışanlara, ayrıca daha sonraki rahatsızhğında acil müdahalesiyle gerekli tedaviyi sağlayan Dr. ERDOĞAN KOVAU'ya, Dr. BÜLEINT YILDIKIM'a ve Gastroentroloji Yoğun Bakım çaiışanlarına, ayrıca babamın rahatsızlığı süresince bizzat gelerek veya telefon ve telgrafla geçmiş olsun dileklerini ileten ve yakın ilgilerini esirgemeyen akraba. dost ve yakınlanmıza; Erzincan'dan gelen, arayan tüm hemşerilerimize ve tüm partililerime sevgi ve saygılarımı sunarım. SHI MUSTAFA KllL ERZİN<:\N MİI.I.KT>EKİI.İ (;E1NEI. SEkRETER Y\RIHM<ISI Sevgili UĞUR MUMCU Parçalandın!.. Her parçanda Binlerce çiçek açtın, Gönüllerde... Gül oldun, Karanfil oldun, Kardelen!.. Gönlümüzde uyuyanı uyandırdın. Sen vazifeni yapmanın huzurunu bizlerse seni koruyamamanın üzüntüsünü yaşadık gönüllerde... KÜÇÜKÇEKMECK İI.MMiRKTİM OKIJLU ÖĞHtTTMENİN BİR GRIIP belirtti. Devlctin, huzur ve gü- veni korumaya çalıştığını bclir- ten Demirel, Doğu ve Güney- doğu Anadolu'da 1984'den bu yana meydana gelen olaylarda bın 300 görevlinin şehit olduğu- nu, bin 700 vatandaşın da ha- yatını kaybettiğini anlattı. De- mirel, sözlerini şöyle sürdürdü: Teröre çöziim "İştc Çatak'ın Sugcldi mcz- rasında 7 tane masum insanı şe- hit edenleri. bu edcpsizliklen, bu cinayetleri işjeyemez halc ge- tirmek için devlet burada var- dır. Devletin vatandaşı ile hiç- bir sorunu yoktur. Ama bin 700 vatandaşı 8 sene içinde şehil edenleri, daha çok valandaşa musallah etmeden onları tesir- siz hale getirmek için devlet var- dır. İştc o sebeple devlet bin 300 tane şehit vermiştir. Devlet bu- ralarda, ülkenin her köşcsindc olduğu gibi, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak, ona güvenli yaşayabileccği bir orta- mı sağlayabilmek için vardır. Vc bunu da hukukun içinde ya- pacaktır. Yani Türkiye'nin gü- vcnliğine musallal olanlar, eninde sonunda lesirsiz hale ge- tirilecektir. Devletin karşısında hiçbir güç dayanamaz. Bizim aradığımız şey, vatandaş zarar görmcden ve hukuk incinme- den bu meseleleri hallelmektir. Edeceğiz, çoğu gitti azı kaldı" Başbakan Süleyman Demi- rel, kalkınma hamlesinin gü- venliğin sağlanması ile beraber gitlığini, kalkınmayı \apabil- mck için güvenliğin şart oldu- ğunu kaydederek. "Hangisi hangisınden evvel gelir diye bir aynm yapmıyorum. Güvenlik sağlandığı sürece, onu kalkın- ma takip etmektedir" şcklinde konuştu. ERDAL ATABEK Aşkın Kimyast Rziği, Bir de E Dün, 14 Şubat günü, bütün dünyada "Aşıklar Günü" olarak kabul edilmişti. 'St. Valentin Günü' olarak bilinen bu olay "aşk" denilen evrensel heyecanın yeniden sor- gulanmasına yol açtı. Ünlü Time dergis.i kapağını "Aş- kın Kimyası" başlığıyla bu konuya ayırdı. Bizim gazete- ler bu bölümden alıntılar yaptılar. Sevgililere mesajlar yayımlandı, radyolardan sevgi sözcükleri iletildi. Ben- zeri başka günlerde de olduğu gibi çiçeklerle, şekerle- melerle başlayan bir armağan yağmuru 'aşkın ekono- misi'nide canlandırdı. Aşk, insanın başına gelen en güzel şey' midir? Yoksa kurtulunması gereken bir 'hastalık' mıdır? 'Kaçınılmaz bir tatlı bela' mıdır? Yüzyıllar boyunca bu sorular soru- lup durulur. Biyologlara göre aşk denilen heyecan, erkek ve kadı- nın çcxuk yapmak için programlanmış yapılarını hare- kete geçiren cinsel dürtülerin kamuflajına yarayan süslü bir giysidir.' Bu görüşü öne sürenler, cinsel dürtüler do- yurulup da asıl amaca ulaşıldıktan sonra ortada pek he- yecan kalmayışma da dikkat çekerler. insanbilimciler daha çok kültürel davranışların üzerinde durarak, 'aşk davranışlarının. toplum kültürleri tarafından biçimlen- miş evlenme törelerine yol açan heyecanlar 1 olduğuna işaret ederler. Bu kez açıklama, kimya biliminden geli- yor. (nsan kimyasıyla ilgili araştırmaiar 'aşk olgusunun insanın merkez sinir sistemindeki iç salgılarla ilişkili ol- duğunu' belirtiyor. Buaraştırmalara göre ilketkilenme', bir uyarının tetiğinin çekilmesiyle başlıyor. Gelişme özellikleri, kalıtımsal, ruhsal deneyimler, hatta kokular bir insanın başka bir insana 'romantik reaksiyonlarını başlatabiliyor. Bu başlangıcı, beynin salgıladığı "doğal uyarıcılar' izliyor. Bu doğal uyarıcılar, bedenin salgıfadı- ğı amfetaminler (Feniletilamin FEA, dopamin, norepi- nefrin). Bu salgılanan maddeler, coşkulu bir sevinç ve neşenin de kaynakları. Böylece aşık olan kişinin yaşadı- ğı büyük sevinç ve neşe açıklanmış oluyor. Bu dönemin iki yıldan üç yıla kadar sürdüğü de öne sürülüyor. Aşkın başdöndürücü güzel yılları... Ama üç yıldan sonra bu salgılar,giderek azalıyor. Aşk da böylece ölüyor mu? Araştırmacılar bu soruya 'hayır' diyorlar; aşk ölmüyor, ama biçim değiştiriyor'. Bu 'çekicilik' döneminden son- ra beyin salgısının türü değişiyor, yeni bir dönem başlı- yor: Bağlılık dönemi 1 . Bu dönemde salgılanan iç hor- mon, endorfin'. Endorfin, endojen (iç) morfin' demek. Çok güçlü bir ağrı kesici olan 'endorfin' güvenlik, sakin- lik, dinginlik duyguiarının yaratıcısı. Bu dönemde sevgi- liler birbirlerine karşı duydukları duygununfırtınaları ye- rine karşılıklı güvenin, karşılıkh bağlılığın dinginliğini yaşıyorlar. Kırmızı aşkın yerine mavi sevginin geçtiği dönem. Bundan sonraki dönem, beynin 'oksitoksin' sal- gıladığı dönem olarak belirtiliyor ki, bu da sevişme isteği uyandırıyor, doyumun gevşemesini ve bağlılığı sağlı- yor. Kuşkusuz aşkın kimyası da var, fiziği de, tarihi, coğraf- yası da. Ama kültürlerin aşka, sevgiye, cinselliğe bakışı çoKönemli. İnsanın iç kimyası ne salgılarsa salgılasın toplumun kültürü onu biçimlendiriyor. Ayıplar, günah- lar, yasaklar bir toplumda insanlann çevresini kuşattığı zaman ne kimyanıasözü geçiyor ne de fiziğin termodi- namik kurallan işliyor. Çevreleri tarafından kuşatiimış, gözetlenen, denetlenen insanlar içlerinde yaşayan fırtı- naları doğal esintiler olarak yaşayamayınca ortalığı hü- zün kaplıyor. Sevdiğine kavuşamama, istediğine ula- şamama, nedeni pek de bilinmeyen bir şiddete dönüşü- yor, içe kapanmaya dönüşüyor; sonuçta, hayattan hiçbir zevk almama biçimine giriyor. Böylece kendi doğasına bırakılsa yoluna girecek bir yaşama renkliliği, yerin gö- ğün karardığı bir karabasan olupçıkıyor. Biyolojik heye- canlarla toplumsal koşullarınbirbirinedenkdüştüğüen- der kesişmeler de, paylaşılmayan toplumsal hayatın törpüleri içinde ufalanıp tanınmaz duruma geliyor. Toplumumuzun neden mutsuz olduğunu, "aşkın kim- yası' örneğinde de görüveriyoruz. Mutluluğa değil de mutsuzluğa yöneltilmiş bir yaşama ideolojisinde birey- lerin mutlu olma şansları azalıyor. Çünkü insanlar top- lumlarla birlikte mutlu olabilirler. Toplumsal mutsuzlu- ğa karşın bireysel mutluluğu yakalayabilmek, daha doğ- rusu, üretebilmek çok güç de ondan. Paylaşılmayan mutluluklar gelişmiyor da ondan. Kimyasını yaşayıp da fiziğini yaşayamamak, insan için acı bir umarsızlık. Tarihinizi değiştiremezseniz coğ- rafyanızı değiştirin türünden önerilerle geçiştirilecek bir durum değil bu. Neyse ki umarsız insanlann alarm sirv yallerine ekonominin yanıtı yetişiyor. 'Sevgililer günün- de sevdiğinizi unutmayın. Armağan standları sizi bekli- yor. Çiçekçiler 24 saat açık. Çikolata, şekerleme reyon- ları cicili bicili paketlerle sizleri bekliyor. Koşun, arma- ğanlarınızı alın ve sevginizi kanıtlayın. Hadi ama, geç kalmayın...' Böylece ekonomi insanlann imdadına yeti- şiyor, kimyanın sürprizlerini, fiziğin katı kurallarını, tari- hin geleneklerini, coğrafyanın stratejik sıkıntılarını çö- zümlüyor. Türkiye de özürlü kadın-erkek ilişkileri içinde 'Dünya Sevgililer Günü'nü kutlamış oluyor... Sezgin'den terör konusunda korkufîlmigibi açıklama: İstesek hepsinitoplayıpöldürür, somada'Inühca'ettiler'derizEVREN DEGER OSAMAÎS YILDIZ DİYARBAKIR - İçişleri Ba- kanı İsmet Sezgin, hükümctin terörle mücadelede önemli adı- mlar aiuğını belirterek Güney- doğu'daki olaylar konusunda, "İstersek, bu işi çok kısa bir za- man periyoduna sıkıştmp biti- rebiliriz. Avrupa'da, zamanı- nda yapıldığı gibi lümünü bir yere toplayıp öldürür. sonra da intihar elti deriz. Ama biz. in- san haklanna saygılıyız. ŞefTaf devlet ilkesiyle hareket ediyo- ruz" dedi. Sezgin, Güneydoğu'- da halkın artık PKK'ya arka çıkmadığını ve devletin yanı- nda olduğunu kaydetti. Sezgin, dün Alman Parla- mentosu Dış İlişkilcr Komisyo- nu Başkanı Hans Stercken. Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Ergun, Türkiye'nin Bonn Büyükelçisi Onur Öy- men. Almanyanın Ankara Bü- yükelçisi Jiirgen Oesterhelt ile Türk ve Alman gazetecilerle in- celemeler yapmak üzere Diyar- bakır'a geldi. Diyarbakır'a hava şartlannın kötü olması nedeniyle yaklaşık 3 saat pccik- meyle harekel eden Sezgin vc yanındakilcr, Diyarbakır Ha- vaalanı'nda Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, Jan- darma Asayiş Bölge Komutanı Necati Özgen tarafından karşı- landı. Sezgin gecikme nedeniyle programının bir bölümünü ip- taletti. 'İstesek hepsini...' İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. Diyarbakır'a hareketinden ön- ce Etimesgut Havaalanfnda gazetecilerle terör olaylan üze- rinc söyleşti. Sezgin, şunlan söyledi: "PKK, yurliçinde ve dışında çok büyük kayıp verdi. Bölgede kitle bazında itibannı yitinniş- tir. İlibannı yitirdiği ve güç kay- bına uğradığı için şimdi harc- ketlerini killescllikten çok, bi- reyselliğe çevirdi. Yol kesme, pusu kurma, köylere baskın vc taciz atışı ey- lemlerine başvuruyor. PKK, Nevruz'u bcklemekte vc olay- lar çıkarmayı ummakladır. Böylece, tcrörü Güneydoğu'- dan büyük kentlere yöneltmc amacındadır." PKK'nın, Türkiye sınırları dışından saldırma olanağını kaybettiğini de belirten Sezgin, son bir yıl jçindc bölgede binin üzerinde kişinin yaşamını kay- bettiğini söyledi. Sezgin, bir so- ru üzerine, "İstersek bu işi çok kısa bir zaman periyoduna sı- kıştınp çözebiliriz. Avrupa'da zamanında yapıldığı gibi tümü- nü öldürür, inlihar etti deriz. Ama biz, insan haklanna saygı- lıyız. Artık bölgede halk bize yardımcı olmaktadır. Yani, halk yanımızdadır. Terörle mü- cadelede de en önemli şey bu dur" yanıtını verdi. PKK'nın I992yılında bölge- de kurtanlmış kentler yaratma- yı hedeflediğini kaydeden Sez- gin, "Ancak bunda başanlı ola- mamıştır. Şimdi korku, dehşct ve şiddeti bu bölgede kulla- narak, masum vatandaşlan katlcderek, halkı yaruna çek- meye çahşmaktadır" dedi. Sez- gin, Hizbullah, PKK ilişkisinin sorulrhası üzerine PKK'nın ASALA ile organık bağının ol- duğunu belirterek "Hizbullah; Batman, Kulp, Silvan, Diyar- bakır'da. Ama PKK ile Hizbul- lah karşı örgül. Ama amaçlan bir ülkeyi bölerek yıkmak. Biri İran veya nercdcn kaynaklanı- yorsa. bir İslam devleti kurma- ya çabalıyor. Diğeri de Mark- sist-Lenınisl bir yönetım kur- mayı amaçlıyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle