Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ŞUBAT1993 PAZARTESİ • CUMHURİYET
HABERLERİN DEVAMI
SAYFA
19
GtNCEL
CÜIN'EYT ARCAYÜREK
EBaştaıafi l.Sayfada sında şöyle diyor:
' Bu ıreıkama geldim. Bundan sonra, Cumhurbaşkan-
lığım bitikten sonra herhangi bir siyasi oluşumun başı-
nageçesilirim."
Kuşktsuz, Çankaya yı zamanından önce asla bırak-
mayacağına inanan benim gibi bir avuc insana, TÖ'nün
son yeni âçıklaması şaşırtıcı gelmiyor.
TO'yütarif edebilmek için önceden söyledikleriyle, bu
son sözlerinuyan yana getirmek yeterli...
Söyledikleri şaşırtıcı gelmiyor; zira, ANAP'tan kopan
milletvekillerini desteklediği takdirde, Türkiye'de çok
büyük yeni bir siyasal hareket başlatacağı umudu ile yo-
la çıkan Tû, son zamanlarda beklemediği sonuçlarla
karşılaşryor.
Örneğn, ABD gezisi, siyasete fiilen dönmesi için mi-
henk taş olacaktı. Amerikan yönetiminden yüz bulmadı,
ilgi görrreden döndü. Ona inanarak yola çıkanlara, se-
çimlerden önce partinin başına geçecegini söylerken,
bir yandan da yasal korumalardan yoksun siyasete gir-
diğinde, başına geleceklerden korkuyor.
Haberm yaratacağı tepkiler karşısında yalanlamalar
yayımlayabilir, ya da körü körüne kendisine inananlar
aractlığıyla eski vaatlerini anımsatan açıklamalar yaya-
bilir.
Yalanlamalar, çöldeki serap gibi, asla inandırıcı olma-
yacak. Kşisel yararlarını daima ön planda tutan bir siya-
sal anlayışın, ülkeye, peşine takılanlara verebileceği ne
olabilirkı?
Çanka/a'ya oturup sorumsuzluk zırhına bürünmüş
devlet içındeki devlet, her hareketiyle ne hükümet tanı-
yor ne de ülkenin genel siyasetini. Başına buyruk bir
siyaset, devletin maddi manevi bütün olanaklarını sade-
ce ve saöece kendisı için kullanıyor.
örnegin, son zamanlarda ABD gezisine ya da TÖ'nün
bugün başlayacağı Balkan seferine hükümet niye katl-
mıyor diye, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin adeta sorgula-
nıyor.
Buyrukçu
Ne var ki Dışişleri Bakanı sorgulanırken, hafıza-i •'•' -
şer, Çankaya'nın devlet, hükümet kural tanımayan dav-
ranışlarını ne gündeme getiriyor, ne de eleştiriyor.
Olayların başlangıç noktasının yine Çankaya olduğunu,
ne hikmetse anımsamıyor bile.
Devlet ıçinde başka bir devlet gibi davranmak öylesi-
ne sinmiş ki Çankaya ya, Balkanlara gitmeyi arzuladığı-
nı ya da istediğini hükumete darva önceden bitdirip bir
plan yapılmasını önermiyor
Doğrudan bir buyruk veriyor: Şu tarihte Bulgaristan,
bu tarihte Arnavutluk'a gideceğini, "Oralara faksla ge-
reken bilginin verilmesini" istiyor. Oysa, aynı tarihlerde
bakanın daha önceden programlanmış bir gezisi var-
mış, umurunda bile değil Taze bir başka örnek: Mayıs
başlarında Başbakan, iki ay önceden saptanan progra-
ma göre Güney Amerika'ya gidecek. Bir iki gün önce
Çankayadan Dışişleri'nebiryazı.Çin'eveEndonazya-
ya, Başbakan ile aynı tarihte gideceğini bildiriyor. Her-
halde, dünyanın hiçbir köşesinde, hem cumhurbaşkanı
hem de başbakanı yurtdışında olan bir ülke yoktur.
Böyle davranırken, "Isteyenpeşimden gelir" mantığı-
na sığınıyor; sorumlu hükümeti hiçe sayarak biniyor
uçağa, tam gaz gidiyor.
Oldu bittiler bitip tükenir gibi değil- Örnegin, önceki
güne dek Hırvatistan'a gitmesi söz konusu değildi. Pat
bir yazı, Bulgaristan-Arnavutluk arası Hırvatlara da uğ-
rayacağını dışişlerine duyuruyor. O sırada H^ryat Dışiş-
leri Bakanı Ankara'da. Hikmet Çetin, Hırvat Dışişleri
Bakam'na, TÖ'nün kararını iletince, bilgisiz olan konuk
bakan, "Hoşgeldi" diyor.
Balkan gezisinin siyasal açıdan tehlikesi, Batı'daki ki-
mi kuşkuları doğrular nitelikte olması. Türkiye'nin Arna-
vuüuk-Bulgaristan-Makedonya'yı içeren bir Balkan
Paktı'nın peşine düştüğüne hak verdirecek bir gezi diye
yorumlanması olasılığı.
Dışişlerinde, şimdi bu kaygılar gözleniyor.
HAVADURUMU TÜRKİYE'DE
MeteorolOji Genel Müdüriuğü'nden ahnan btlgıye göre. yurdun ku-
zey ve dogu kesimleh çok bulutlu. Marmara'ntn doğusu. Batı ve
Orta Karadenız kıyiları. Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ile Güney-
doğu Anadolunun doğusu yağtşlı. oteki yerler az buluilu ve açık
geçecek Hava sıcaklığı degışmeyecek. Rüzgar. kuzey yönlerden
haf
>f. ara sıra orta kuvvette. doğu bolgelenmızde kuvvetlice esecek.
Van Golünde hava çok bulutlu ve kar yağışlı geçecek
Yağmurlu I Bulutlu Sisli
: Adana
[ Afyon
| Ağn
; Ankara
I Antalya
\ Aydın
Balıkesir
i Bursa
| Çanakkale B
Diyarbakır K
Edirne
Erzurum
E^zincan
Eskişehır
Manbul
izmır
Kars
Konya
Muğla
Samsun
Trabzon
Zongukfak
Güneşli
DÜNYADA
Amsterdam B
Amrnan
Atina
Bağdat
Bcnn
Bruksel
Cenevre
Cezayır
Frankfurt
Lefkoşa
Petereburç
Londra
Madnd
Milano
Moskova
Munıh
Oslo
Parıs
Prag
Riyad
Roma
Viyana
Y
B
Y
B
B
S
Y
B
B
1 K
Y
B
B
K
B
K
B
B
A
B
B
2 '
12
6
8 *
3 '
5 '
4 '
14
3 '
13
2 -
4 1
10
9"
-2
2
0"
7 '
2"
20
14
2"
GOZLEM UĞUR MUMCI
Karh
Ozal arayış içinde
• Baştarafi I. Sayfada
elmekte karar kılan
millelvckıllcri yann Ankara'da
biraraya gelecck.
Mcsut Yılmaz'ın kasim 1992
kongresindc yeniden genel baş-
kan scçilmcsinin ardından
ANAP'tan aynlan 16 milletvc-
kili dört gözleÖzal'ın aklifpoli-
likaya dönüşün zeminini haar-
layacak çalışmalar içinc girdı
"Ikinci Cumhuriyet" tartışma-
lanna kalılan Özal, siyasi içe-
rikli pancl vc açık olurumlar
yapılması için dc "Ccdil Gru-
bu" adı alunda yeni bir oluşu-
ma öncülük ctıi. Bu gnıbun ilk
düzcnlediği loplanu da "İkinci
Cumhuriyct tartışması" oldu.
Özal'a yakm çcvreler Cumhur-
başkanırun "yeni siyasi fikirlcrc
açık olduğunu" belirterek, "Sa-
yın Özal yeni bir siyasi taban
oluşturmak için yoğun çaba
harcadı. Kurulması planlanan
yeni parlinin dc bu yeni fikirlc-
rin ışığında şckillcnmesi planla-
nıyor. Ancak istencn zemin lam
olarak cldc cdilmiş dcğil" dcdi-
lcr. Yeni partiyc mali kaynak
oluşturması amaayla Kıbns
merkezli olmak üzcre bir ban-
kanın da gündemdc olduğunu
vurgulayan eski ANAP'lılar,
"Hele Ozal niyel eisin para ar-
kadan gclcbilir" diyorlar.
özal'ın ABD gezisi sırasında
başkan Clinton ile "başanlı bir
görüşme' yaptığına dikkat çe-
ken özal'a yakın kaynaklar.
"Cumhurbaşkanı Dışişleri Ba-
kanı Hikmel Çetin'i de yanına
alarak sıyascllc lokomolif rolü
üstlenmeyi planlıyordu. Ancak
hükümet buna yanaşmadı.
Bosna Hersek mitingi ile dc
içerde yeni bir çckim mcrkczi
ohtıayı planlıyordu. Ancak mi-
ling islencnı vermcdi. 21atcn
Tek çözüm yolu
Türkiye'deki İranlı
mBoftarafi 1. Sayfada
guladtklannı da dıle getiren rrul-
letvekilleri bunun için önlem
ahnmastnı Başbakan Süfeyman
Demird ve lcişleri Bakanı Ismet
Sczgin'den talep etüler.
Türkiye'de şu ana değin lran
sermayeli 200 firmaya faaliyet iz-
ni veriküği, genel olarak "loptan
ticarcr yaprnak üzere ıan alan
bu fırmalardan kimilerinın, son-
radan çeşitli kanunsuz işlere, hat-
la eroin kaçakctlıgına bulaşükla-
n bikJirildı. Iranlılann durumlan,
TBMM'de hayali ihracau incele-
mek üzere kurulmuş bulunan
komisyona da yansıdı. İranlılara,
Türkiye'de faaliyet göslerme izni
verilmesjnin, Yusuf Bozkurt
özal'ın Devlet Bakanhğı sırasın-
da, DPT ile lcişleri Bakanhğıran
da arasaru açlığı belirlendı.
!ran sermayeli fırmalann Tür-
kiye'de ne şekilde faaliyet göster-
dikleri konusunda "Hazine" ik
Devlet Planlama Teşkilatı yetki-
lileri Cumhuriyet'e şu bılgileri
verdiler.
"lran orijinli olarak Türkiye'-
de şu ana değin 200 firmaya faali-
yet gösterme izni verilmişıir. Bu
fırmalarda çahştınlan Iranlılann
da çahşma ve oturnıa ıanleri
izinleri bulunmaktadır. Bu du-
rum 1987 yıhnda İçişleri Bakanlı-
ğı ile bir gergınlik yaşanmasına
yol açtı. Zamanın lcişleri Bakan-
hğı Müsteşan Galip Demird,
DPTnin bağlı bulunduğu Dev-
let Bakanı Yusuf Bozkurt özal'a
bir mektup gönderdi ve sonra-
dan ceşitli kanunsuzluklara bu-
'şükJan akca görüfen Iran şir-
jtlerine ian venlmemesinı iste-
di. Yusuz özal ise, bu görüşleri
reddetügi cevabi yazısında,
DPTnin bir istihbarat örgütü ol-
madığını, başvurulan kriminal
açıdan değil, 6224 sayıh Yabana
Sermayeyi Teşvik Kanunu ve
buna bağh karamameter açısın-
dan inceleyebileceğini bildirdi.
Hatta o yaada ÖzaJ, faalıyetk-
rinde kanunsuzluk tespit edibne-
sı halinde bu bahse konu Iran'-
lılann çahşma ve oturma izinleri-
nin iptal edilebileceğini, bu
yetkinin Emniyetten sorumlu
makamlarda mevcut olduğunu
da haürlatü. Bunun üzerinelran
fırmalanna ian veritmes işi sür-
dürüldü. Tabii objektif lustaslan
bir kenara bırakrnak mümkün
değüdir ama. o dönemin aımos-
fcrinde lran firmalannın yabana
Baştarafi 1. Sayfada
binindc Türkiyc'nin ekonomik
olarak güçlü olmasına bağladı.
özal, "Ekonomik olarak güçlü
olursanız, siyasi olarak da, as-
keri olarak da güçlü olabilirsi-
niz. Tabii ki, siyaset biraz mese-
lelcri bilme ve lahlil edcbilme-
dir. Ancak, esas güç ekonomik
güçtür" dedi.
Başkanlık sistcmine de dcğı-
nen Özal. uzun uzun bu siste-
min yararlannı anlatırken
kendisinin bu konuda yıllann
gelirdiği bilgi birikiminc sahip
olduğunu ifade elti. ANAP'ı
kurduğu dönemdc üyclcrinin
çoğunun siyaset iccrübesi.bu-
lunmadığını hatırlalan Özal.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlann çoğunluğu, ilk dc-
fa siyasele girçn insanlardı. İlk
dört scnc çok iyi çalışmalar ya-
pıkJı. Ahenk, fevkaladc iyiydi.
Ondan sonra iş biraz bozutma-
ya başladı. Bcn dikkat cttim,
87'den sonra eski poliükacılar
siyasele girdi. Bunda, biraz da
onun tesiri oldu. 80 öncesinin o
eski hastalıklannı almaya baş-
ladık"
Yaklaşık bir saat süren ko-
nuşmasından sonra özal, soru-
lan yanıtladı. Siyasi partilerin
bölünmeleriylc ilgili bir soruya
yanıt verirken, dcmokrasilerde
bir çok partinin kurulabilcccği-
ni, ancak kurulan her partinin
siyaset sahncsindc kalamayaca-
ğını söylcdi. İklidar partileri-
nin, secimi kaybcdcbileceğini
anlayınca baraıı kaldırabılecc-
ğini ilcri süren Özal, baraj sıstc-
minin kalkmaması gerektiğini,
nisbi temsii sistcminin yanlış ve
lehlikeli olduğunu savundu.
Avrupa'da
• Baştarafi 1. Sayfada
içinde buldu.
Villada yakalanan üç Ispan-
yol Çingenesinin, 41 yaşında
baba Jorge Escobedo Gaıria,
20 ve 17 yaşlannda oğullan
Carios ve Jorge'nin, Türk uyuş-
tunıcu çetesinin ayakişlerini
gördükleri. yalnızca "mah' villa-
da gızlemekle görevli olduklan
ve küçük ölçülerde de uyuştu-
rucu madde pazarladıklan sa-
nılıyor.
Narkotik şube yetkilileri,
1989 yıhnda da 109 kilo eroin
ile başka bir Türk uyuşturucu
çetesinin ele geçirildiğıni hatır-
latarak "Kaçakçılar ele geçiriür
geçirilmez yerlerine hemen baş-
kalan geçiveriyor" diyerek ts-
panya'nın güneyindeki Costa
del Sol (Güneş Kıyılan) bölge-
sindeki Türk narkotik ağının
sürekliliğinden duyduklan kay-
ANKARA (Cumhuriyet Bö- gıyı dile getiriyorlar.
rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, bugün Bulgaristan. Ma-
kcdonya, Arnavutluk vc Hırva-
üstan'ı kapsayan 5 günlük
Balkan gezisine çıkıypr.
Cumhurbaşkanı Özal, gczi
programı çerçevesinde ilk ola-
rak uçakla Bulgarislan'ın baş-
kenli Sofya'ya gidccck. Bulga-
scrmaye kanunlan çerçevesinde,
acacaklan şirkeüer için Türkiye'-
de bJoke elünükleri 50'şer bin
dolarlann da önem taşıdığını
reddedemeyiz."
Aynı konunun TBMM'deki
hayali ihracaü incelemekle gö-
revh komisyonun çahşmalan sı-
rasında da gündeme gcldiğı belir-
üliyor. Komisyonun çahşrnalan-
na büyük ölçüde dayanak
oluşluran Başbakanhk Teftiş
Kurulu raporunda, lran firmala-
nna verilen izinler özcl bir bö-
lümde konu ediliyor. Raporda,
bu fırmalann çoğunun çeşitli ka-
nunsuzluklara yatakhk cttıklcri,
hatta eroin kaçakçılığına bula-
şanlannın bile tespit edıldiğı vur-
gulanarak, DPTnin tutumu
eleşliriliyor. Raporda, cmniyet
teşkilatı yetkililerinin ısrarlanna
vc karşı akmaJanna rağmen,
DPTnin Iran şirketlerine izin
vermekte esnck davranmasının
hatalı olduğu yorumu da yapılı-
yor.
Özal Balkan
turuna
çıkıyor
Fransa'daki şebeke
Öte yandan Fransa'nm Alsa-
ce bölgesinde, son haftalarda
yapılan baskınlar sonucunda.
eroin ticaretini ehnde bulundu-
ran Türk mafyasına büyük dar-
be vurulduğu bildirildi.
AA'nın haberine göre Ştras-
bourg ve Mulhouse polisinin
son üç yıl içinde ortaklaşa yap-
tığı baskınlar sonucunda, Türk
uyuşturucu mafyası üyelerin-
rislan'daki gezisine Meçhul
Asker Anılı'nı ziyarcl cdcrck
başlayacak olan Cumhurbaş-
kanı Özal, daha sonra Bulgaris-
tan Cumhurbaşkanı JeJyu Je- den*17 kişinin tutuklandığı ve
lev ve Başbakan Prof. Berov ile 40 milyon Fransız Frangı değe-
bır goruşrnc yapacak. Bulgaris- rid 70 kil i l irildiği
tan da kaldığı süre içinde soy-
daş lemsilcileri ve siyasi paıti
yetkilileri ile.de görüşmeler ya-
pacak olan Özal, 17 şubat çar-
şamba günü Bulgaristan
k
Özal, "Nisbi tcmsil sisiemi
gelirse, koalisyonlar başlar.
Ben lehlikcyi burada görüyo-
rum. Daha çok bölünmc olur.
Bu da bizi, tck birçözümc götü-
rür; Başkanlık sisteminc"dcdi.
Dışişleri Bakanı Hikmel Çc-
lin'i Amerika'ya çağırdığını.
ancak Çetin'in gclmcdiğini ha-
tırlalan Özal. bu scyahai nede-
niyle Başbakan'ın "Dışişleri
Bakanı Cumhurbaşkam'mn
yanında her zaman gitmcz. 15
günlük gczidc nc işi var" dcdiği-
ni vurgulayarak sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bu cevap doğru değil. Bcn.
Hikmel Çclin'i 15 günlük gczi-
ye çağırmadım. Bcn, sadccc
ABD Başkanı ile yapacagım
loplantıya çağırdım Çünkü
ben çağırmasam. 'niye çağır-
madılar' diye kıyameli kopara-
caklar. Başımıza daha önce dc
geldi. İnönü, 'Cumhurbaşkanı
devleti tcmsil ediyor, yctkisi
yoktur' gibi laflar söylcmcyc
çalışü. Fcvkalade çirkin, fcvka-
ladcyanlış. Biz, Hikmel Çetin'i,
' gel arkadaşım, ben görüşme
yapacagım, hükümet olarak
bulun' diye çağırdık." Özal.
Türkiye'nin bölgcdc önemli bir
ülke olduğunu, Cumhurbaş-
kanı'nın MGK başkanı olmak
gibi çok ağır vazıfclcri buiundu-
ğunu, anayasa ile birçok vazifc-
nin kendisine yüklcndiğini an-
lalarak, Amcrika gezisi sırasın-
da hükümctin lutumunun
yanlış olduğunu söylcdi. Özal.
"'Bütün bunlara karşın bcn açık
söyleycyim, ABD'dc bcnim
ağirlığım isiediklerini yapsın-
lar, onlardan çok fa/ladır. Bu
bcnim, şahscn tcmin cıliğım.
yani güven içcrsindc vc doğru
meselelcr koyduğumdan dola-
yıdır. Bcn bunlan yaparkcn, 15
günlük seyahalle hiç gczi yap-
madım. Yani canım çıklı o sc-
yahalte. 20 yerde konuşium.
Ben burada, canımı dişimc lak-
mışım. orada adam konuşuyor,
"bizi temsii clmcz' diyor. Ola-
cak iş dcğil, bunlar yanlıştır"
diye konuştu.
özal, sözlcnnin sonunda
mcmlckclc hizmci ctmcyc gücü
varsa vc halk kcndisini isliyorsa
çalışmalannı sürdürcccğini be-
lirtti.
Batman'a
• Baştarafi 1. Sayfada
Cumhuriyct'c bilgi vcren
kaynaklar, Çetin Emec vc Tu-
ran Dursan cinaycllcrinin faille-
ri olarak yakalanan ve büyük
bir kısmı kaçan kişilcrin Bal-
man'da ycrleşik olmalan nede-
niyle, şehrin Hizbullah militan-
lanndan ıcmizlcnmesinin
kararlaşlınldığmı belirterek,
"Batman'da önümüzdeki gün-
lerde bu örgülc yönelik geniş
caplı opcrasyonlar başlatıla-
cak" diye konuştular. Bu kay-
naklar, Batman'da işlencn faili
meçhul cinayctlcrdcn 20'dcn
milingc gclcnlcr de Özal'ın gcr-
çcktcn zcmini olmasını istcdiği
kcsim değildi Özal, 'Türkiyc
laiktir' dcyindc yuhaladılar. O
da 'Müslümandır" diycrck yinc-
lcdi. Bu kcz alkışlandı" dcğcr-
lcndirmcsini yaptılar.
İslifacılar ara sında ycr alan
İstanbul Millclvckili EngınGü-
nerparti kuruluşçalışmalannın
yavaş yürüdüğünü ancak de-
vam cttiğini söylcdi. Cumhuri-
yct muhabirinin sorulannı ya-
nıllayan Güncr, "Tüzük ve
program çahşmalan dcvam
ediyor. Çalışmalar en geç ma-
yısla sonuçlanır. Genel başlcan
kim olacak sorusu ise henüz ya-
nıtlanmadı. Bunu bendcmcrak
ediyorum. Salı günü Ankara'-
da arkadaşlarla bir araya gclc-
rck durum değcrlcndirmcsi
yapacağız. Sayın Özal'ın dönüş
için yaklaşımı anladığım kada-
nyla bir scçim olasılığına daya-
nıyor. Scçim dc cn crkcn 1995'-
tc görünüyor. Bu da özal'ın
görcv sürcsinin sona crmesinin
hcmcn önccsine dayanıyor.
Kcndisi sürcsinin dolmasından
biraz önce Köşk'tcn aynlabi-
lir" dcdi.
ANAP Tcşkilal Başkanı Ta-
ranoğlu, kendisinin daha önce
yaplığı açıklamalarda da,
Özalın, görcv sürcsi dolmadan
aklif siyasele dönmcycccğine
dikkai çcktiğini anımsatarak.
"Cumhurbaşkam'nın 7 yıllık
sürcyi doldurmadan dönmc-
mcsi, cşyanın labialının gcrcği-
dir. ANAP'tan aynlan arka-
daşlanmızın kararlarını gö/dcn
gcçirmclcri için Cumhurbaşka-
nının sözlcrindcn iyi bir çağn
olamaz"dcdi.
Daha önce Özal'ın yeni olu-
şumun başına dönmemcsi du-
rumunda "Herkesin başının
çarcsinc bakacağını" dilc gcti-
rcn Ankara millelvckili Halil
Şıvgra da. Özal'ın karan için
Cumhuriyct'c şu değerlendir-
mcyi yaptı:
"Sayın Cumhurbaşkam'nın
görüşlcrini açıkladığı loplantı-
ya bizim arkadaşlanmız da ka-
lılacaklardı. Onlarla bir konuş-
mam lazım. Bcnce, Sayın Özal
siyasele dönecek. Ben, kcndi-
siylc Taksim milinginin ardın-
dan konuşium. Ama bu tür
şeylcr bir kerc konuşulur. Biz
konuşluk, 'döncccğim' dcdi.
Döncccktir. Ama biz, bu sözlcri
de dcğcrlendiririz. Sayın Cum-
hurbaşkanımız, aklif siyasele
sccimlcrin önccsinde dönccck.
Cumhurbaşkanlığı sürcsiylc.
sccimlcrin ne zaman yapılaca-
ğına bakın, aradaki tarihlcrdcn
birindc dönüşü bcklcyin."
'Türkiye'den Iraıı'a
suçlama gelmedi9
TAHRAN (AA) - İran Dışiş-
leri Bakanı Ali Ekber Veiayeti,
hiçbir Türk yetkilinin ülkesini
suçlamadığını söyledi.
Veiayeti dün düzenlediği ba-
sın toplantısında, ülkesinin dış
politikasıyla ilgili görüşlerini
açıkladı.
Veiayeti. gazeteci-yazar Uğur
Mumcu'nun öldürülmesinin ar-
dından Türkiyede başlayan'
lran karşıtı propaganda' ile ilgi-
li bir soruya karşılık Başbakan
Sükyman Demirel ve diğer
Türk yetkililerinin, İran'a son
olaylarla ilgili bir suçlama getir-
mediğini, Pakistan'da ve Su-
riye'de görüştüğü Dışişleri
Bakanı Çetin'in de İran'a yöne-
lik bir iddiada bulunmadığını
söyledi. Buna karşılık İran Dı-
şişleri Bakanı, cumhurbaşkanı
birinci yardımcısı Hasan Ha-
bibi'nın Türkiye'ye yapacağı
planlı ziyareün "gecikmesinde"
bu olumsuz havanın elkisinin
bulunduğunu belirtti.
Ali Ekber Velayeti Türk bası-
nının olaya yaklaşımı ile ilgili
olarak da "ülkeler arasındaki
ilişkilerde başına çok önemli bir
rol düştüğünü. bu konuda kimi
Türk gazetelerinin olumsuz, ki-
misinin de olumlu ve sorumlu
bir tutum aldığını" ifade etti.
Uğur Mumcu'nun ölümü ile
başlayan gelışmelerin İran'da
yavaş yavaş bır tepki yarattığı
gözleniyor. Başlangıçta olaya
ilgi göstermeyen İran basını,
olayın Türk kamuoyunda ya-
rattığı İran karşıu tepkınja-an'
laşılmasından sonra İran'a
karşı haksız ve maksatlı bir
propagandanın başlatıldığını
ve aynen karşıhk verilmesi ge-
rektiğini savunan görüşlere yer
vermeye başladı. Velayeti'nin
basın toplantısında da yabana
gazeteciler, Salman Rüşdü ko-
nusuna ağırlık verirken. İranlı
gazetecilerin Mumcu suikastı-
nın tepkilenne ilişkin sorulara
ağırlık verdikleri görüldü.
İran'ın dış politikasının başta
komşulan olmak üzere bölgesel
işbirhğini geliştirmeye yönelik
olduğunu söyleyen Velayeti, bu
amaçla ekonomik işbirliği ör-
gütü ve Hazar Denizi ülkeleri
işbirliği konseyi gibi kuruluşla-
nn önemli işlevier görebileceği-
ni belirtti.
Sigortacılar, Batman'ı
kara listeye aldı
ÜFÛKTEKİN
BATMAN - Taili meçhul ci-
nayetler kenti Batman', Şır-
nak'tan sonra özel sigorta şir-
ketlerinin kara listesine gjren
ikinci kent oldu. Sigorta şirket-
leri, "aşın riziko" nedeniyle "te-
rörden kaynaklanan hasarlan"
sigortalamayı durdurdular.
Eksper çalışması dahi yapa-
madığuıı belirten bir özel şirket
de her türlü sigortalamayı bıra-
karak tümüyle Batman'dan
Rüşvete
WASHINGTON (AA) -
Uluslararası yolsuzluk ve rüş-
vet ile savaşmak, rüşvet alan ve
verenleri teşhir etmek amaayla
merkezi Hollanda'da bulunan
yepyeni bir örgüt kuruldu.
Transparency International'
admı alan örgütün başkanhğı-
na, aynı zamanda kuruluşun
isim babası da olan Dünya
Bankası'nın Doğu Afrika tem-
silcisi Alman Peter Eigel seçildi.
Dünya Bankasf nın eski söz-
cülerinden Ingjhz Frank Vogl
ile Bangladeş eski Dışişleri Ba-
kanı Kemal Hüseyin'in de ör-
m y g ğ
rinde 70 kilo eroin ele geçirildiği
açıklandı.
Bulgaristan'ın Türkiye sını-
nndaki Kapitan Andreevo sınır
kapısında dün 10 kilo eroin ele
geçirildiği bildirildi. Yetkililer,
Istanbul'dan gelen lsviçre pla-
kalı özel araçta şüphe üzerine
l d ili bi böl
ş g g
Cumhurbaşkanı Jelev ile ortak
basın toplantısı düzcnleyecck.
Aynı gün uçakla Makedonya'-
nın başkenti Usküp'e geçecek kalı özel araçta şüphe üzerine
olan özal, Cumhurbaşkanı Ki- yapılan aramada. gizli bir böl-
ro GBgorov ile görüşccek vc iki meye yerleştirilmiş uyuşturucu-
ulkc neyetlcri arasındaki rcsmi nun ortaya çıkanldığ^nı belirtti-
goruşmelerde Türk hcyelinc ler. Araçta bulunan iki Koso-
başkanhk cdccek. valı Arnavut gözalüna almdı.
fazlasının faillcrinin yakalandı- ^ü'n"ba§k"ânyardmıcüikTanna
ğmı vc bu hafta kamuoyuna
aynnlılı açıklamanın yapılaca-
ğını ifade cltilcr. Kaynaklar,
Olağanüstü Hal KooTdinasyon
Kurulu toplanlısında. Batman
vc Diyarbakır'daki faili meçhul
cinayctlcrin yanısıra. Mart
ayındaki Ncvruz göslerilerinin
de clc alındığını kaydedcrck,
PKK'nm Ncvruz'u kullanaraK
bölgede yeniden halk labanın-
da güçlcnmck istcyeceği istih-
baralının alındığını söylcdilcr.
Yctkililcr, bu çerçevedc, Nev- 3.*Dünya ülkelerinden birinde
ruz gösterilerinc kcsinlikle izin bir lideri saün ahnanın (ulusla-
verilmemesi veyasadışıhertür- rarası bir proje için) en az 10
lü gösteriye "cn scrt şckildc" milyon dolara (yaklaşık 92 mil-
karşılık vcrilmesinin kararlaşiı- yar TL) mal olduğunu söyle-
nldığını da bildirdiler. mişti" dedi.
bildirildi.
Eigel, mayıs ayı sonunda
Berlin'de yapılacak toplantıda,
hükümetlere, uluslararası şir-
ket ve finans kuruluşlanna ku-
rum tarafından hazırlanacak
sözlemeyi imzalamalan çağn-
sında bulunacaklannı da bildir-
di.
Rüşvet ve yolsuzluğun dünya
çapında büyük miktarlara ulaş-
tığını anlatan Eigel 'Geçen haf-
talarda uluslararası bir kuru-
çekildi. Bir şirket yetkihsi, Şır-
nak'ta daha önce gözledikleri
durumun daha şiddetlisinin
Batman'da yaşandığını behrte-
rek "Daha önce sigortaladığı-
mız yere hasar tespiti için bile
eksper gönderemiyoruz. Eks-
perin can güvenliği yok ki" diye
yakındı.
öldüren, yaralayan, kundak-
layan, sabotaj yapan, paüayıcı
ve bomba atanlann çoğunlukla
yakalanmaması. bir başka ifa-
deyle olaylann 'faili meçhul'
kahnası, A'dan Z'ye her şeyi si-
gortalayan şirketleri de tedırgin
ederek, bazı önlemler almaya
yöneltti. Adının yazılmasını is-
temeyen bir özel şirket, 'terör
kenti' diye tanımladığı Bat-
man'dan tümüyle çekildi ve her
türlü sigortalama işlemini dur-
durdu. Şirket yetkilileri, "geç-
mişte yapılan sigortalama iş-
lemlerinin güvcnilirlilik sağla-
mak için geccrli tutulduğunu"
belirtmekle yctindiler.
Bölgede çahşma yapan özel
sigorta şirketlerinin tümü, ekim
1992'de başlayarak ivme kaza-
nan faili meçhul cinayct vc sa-
botaj olaylanndan sonra sigor-
tacıhkta '3-B teminatı" diye
bilinen sigortalama işlemini
yapmamaya başladılar. Sigorta
uzmanlannm verdiği bilgiye
göre 3-B teminatı olarak adlan-
dınlan sigortalama, "terör, kar-
gaşa, halk hareketleri, grev-
lokavt' nedeniyle doğabilecek
hasarlan kapsıyor.
Bir özel sigorta şirketi yetkili-
si, 3-4 aydan bu yana Batman'-
da hiçbir ev, işyeri ve arabanın
'3-B teminatıyla sigortalanma-
dığını behrterek şunlan söyledi:
"Riziko çok fazla. Ödenecek
bedel de fazla. Her artkimin evi,
işyeri ve ara başına bomba atıldı
diye düşünerek sigortacıhk ya-
pıhnaz. Risk çok küçük bir ola-
sılıkla karşılanır, polıçe hazırla-
nır.
• Raftarafı I. Sayfada
Yoksa, Gazeteyi yine kapatacaklar, bu kez yüzbaşıyı
yolladtlar" diye korkmuştuk açıkçası
Sonra yüzbaşı ile oturup konuştuk. Gazetemızin oku-
ruymuş. Bilmeceyi bir türlü çözememiş... "Gidip.gazete-
ye sorayım bari demiş...
"Aman" dedik "Yüzbaşım, yüreğimiz ağzımıza geldi
yine gazete kapanıyor diye..."
O günlerde belli mi olurdu? Paşa hazretlerinin birini
kızdırdık mı, haydi hemen kapat gazeteyi...
Neydi o günler? Özal a cumhurbaşkanlığı yolu açan
"koruma ve kollama harekâtı" o günlerde anamızı iyice
ağlatmıştı Sonunda, kimlerın korundukları ve kollandık-
ları anlaşıldı, ama iş işten geçti!.. "Atatürkçülük" diye
başlayıp, "Nakşibendi tarikatı" şeyh ve müritleri için ka-
rarname imzalayacak kadar gelişti bu işler.
Siyasal yaşam, başlı başına bir bilmece oldu Çöz çö-
zebilirsen...
Çöz bakalım MİT raporunu...
MİT raporundaki Şahinkaya ile ilgili bölümleri...
Canım ne yapacaksınız MİT raporunu?
- Soldan sağa Özal", yukandan aşağı "liberal."
Işte bu kadar!
- Damat... Ermeni... Yüksel... Operasyon... Kapalıçar-
şı... Hanımefendi... Bateri... Maria... İskender... Kaçır-
ma... Nüfus kâğıdı.. Şarkıcı... Çocuk... MİT... Aydın...
Mehmet.. Rapor... Zeynep... Moda... Deniz... Uyuşturu-
cu... Kulüp... Reklam... Gayri meşru... Çolak.
Ne demek bütün bunlar? Ne bileyim ben...
- Ödenek... Yönetim Kurulu... İran... Silah... Kanada...
Harcama... Akıncı... Şampuan... Çiçekçi... Ihale... FBI...
Bilgin... Banka... Ankara... Ömer... Maden... Oğuz... Ata...
Borç... Tutuklama... Avanta... Ağa... Kayıt... Hindistan...
Örtülü... Gezi... fsviçre... Saat... Teleon... Benzinci... De-
de... Büyükelçi... Emniyet... Birlik... Kumar... Tehdit...
Avukat... Interpol...
Peki ne anlama geliyor bunlar? Bilemem ki?
- Sümbül... Abdullah... İstihbarat... 12 Mart... Anayasa...
Polis... Harita... Türkiye... Bülent... Komisyon... General...
Terzi... Damat... Naip... Sosyete... Parti... Oğlu... Danış-
man... Hipodrom... Savaş... Süslü... Kul... Eski... Hayri...
Komutan... Tüm... Büyük... Butik... Başbakanhk... Emir...
Teleon... Erkan... Hayali... Atalay... Işkence... Kutlu...
Nedir bunlann anlamı? Bilmem ki, nereden bileyim
bunlan ben?
- Çelik... Tıp... Yedi... Ankara... Katil... Ermeni... Süley-
man... Nuri... Başkan... Sokak... Domino... Otel... Hedi-
ye... Paris... Kod... Mafya... Bölge... Başel... Ülkü... Yıldı-
rım... Abuzer... MİT... Oral... M.AH... Çat... Metin... Mallor-
ca... Ayı... Söz... ipek... Yenilmez... Eski... Nevşehir...
Şener... Ramada... Çahşma... Gül... Pasaport... Papa...
Bahçelievler... On beş... Çetin... Yılbaşı... Haluk... Viski..
Şemsi.
Bu bilmeceleri çözmek için ben dün gece sabaha ka-
dar uğraştım, uğraştım ama çözemedim.
Çözene helal olsun!
Rumların yeni
lideri Klerides• Baştarafi 1. Sayfada
kullandılar. Oy verme işleminin
olaysız sona ermesinin ardın-
dan TSİ 20.00'den itibaren baş-
layan oy sayma işlemi sıraşındî
Klerides
1
ba'ştan sona çok a* bir
farkla önde gıtti. TSİ 23.We
doğru açıklanan resmi ohna-
yan kesin sonuçlara göre De-
mokratik Birlik Partısi (D;SI;
lideri Klerides 393 bin seçmenir
oylannın yüzde 50.3'ünü ala
j
rak Rum kesiminin yeni cum
hurbaşkanı seçildi. Vasiliu ise
oylann yüzde 49.7'sini alarak
kılpayı ile seçimleri yitirdi. İki
lider arasındaki oy farkı birkaç
bir. civannda.
Klerides, en çok seçmenin
bulunduğu Lefkoşa'nın Rum
kesimi ile Magosa'da oylann
çoğunluğunu elde etti. Buna
karşın Rum kesiminin komü-
nist partisi AKEL tarafından
desteklenen bağımsız aday Va-
siliu da Lımasol, Baf ve Larna-
ka ilçelerinde seçimi çok az
farkla kazandı. Vasiliu'ya Li-
masol'da 50.6, BaPta 51.8 ora-
nında destek verildiği açıklan-
dı.
Rum Kesimi
• Baştarafi 1. Sayfada
çekleşiyor. Önce KKTC bari-
katı. Poüsler pasaportumuzu
istiyor. Ileride Yunanistan ya
da Güney Kıbns'a (başka bir
yoldan) gidebileceğimizi düşü-
nerek pasaportumuzu damga-
latmak istemiyoruz. (Bu iki
ülke. pasaportunda KKTC
damgası bulunanlara giriş izni
vermiyor.) Polisler küçük çaplı
bir tepki gösteriyor, neyse ki bir
yetkili araya girerek bize kolay-
lık gösteriyor. İkinci aşamada
yalnızca yürüyoruz. Yaklaşık
yüz metrelik bu yol BM Banş
Gücü denetiminde. Sağda ünlü
Ledra Palas Oteli. Şimdi BM
askerlerince lojman olarak kul-
lanıhyor. Rum yöneümi bari-
katı üçüncü aşamayı oluşturu-
yor. Polisler ziyaretimiz Rum
tarafına önceden bildirildiği
için yalnızca adımızı ve çahştı-
ğımız gazeteyi soruyorlar. Yüz-
leri asık, nederü ise dünkü fut-
bol maçında Belçika'ya 3-0
yenilmiş bulunmalan.
Hemen karşıda Rum Enfor-
masyon Bakanhğı'nca bize tah-
sis edjlen minibüs bekliyor. İki
de refakatçı var, biri orta diğeri
çok iyi derecede Türkçe konu-
şuyor. Manuk ve Teo.
Lefkoşa sokaklanndayız.
Güney-Kuzey farkı göze çarpı-
yor. Orta gelişmişlikte bir kasa-
badan orta gelişmişlikte bir
kente geçiyoruz. Her iki yanı-
mız renkli camekânlanyla dik-
kat çeken mağazalarla dolu.
Sokaklar pınl pınl. Günler-
den pazar ve seçim var. Bü yüz-
den olsa gerek etraf tenha. Ev-
ler çoğunlukla beyaza boyalı,
apartmanlar 5-6 katı geçmiyor
ve bir uyum göze çarpıyor.
Minibüsümüz iki başkan
adayı Yorgo Vasiliu ve Glaikos
Klerides'in oy kullanacağı se-
çim merkezine yöneliyor. Liga-
Lefkoşa'nın Rum kesiminde
seçimi yitiren Vasiliu'nun, bu
bölgedeki sonuçlara itiraz ettiği
ve bu bölgedeki oylann yeniden
sayılmasını istcdiği öğrenildi.
Ancak Rum kesimindeki üz-
maalar bu iürazın Klerides'in
seçilmesini önleyecek bir sonuç
getirmeyeceği görüşünde birle-
şiyor.
Klerides'in seçilmesinde cn
büyük rolü, kilise ik D1KO ve
EDEK partilerinin oluşturdu-
ğu "Red Cephesi"nin başkan-
lık adayı Pashalis Pasfaalidis'in
oylan oynadı. Bütün seçim böl-
gelerindeki cephe oylanmn
yüzde 70'inin Klerides'e verildi-
gi görüldü. DIKO'nun da oyla-
,1nı koruduğu ve bu oylan
Klerides'e kanalize ettiği a'ila-
şıldı. Rum uzmanlar. seçmenle-
ri serbest bırakılan EDEK'in
oylannın yüzde 25'inin de İCJe-
rides'e gittiğini açıkladı.
Rum siyasal çevreleri, Rum
radyo ve televizyonlannda yo-
rumlanan değerlendirmtlerin-
de seçimlerde göğüs göğüse ve
sert bir mücadele olduğunu be-
lirttiler.
vidos tlkokulu. Kapının iki
yanında kampanya çadırlan
kurulu. Her ikisinde de Yunan
ve Rum bayraklan dalgalanı-
yor. Destekçileradaylannı bek-
liyor. 9.30 gibi Vasiliu görünü-
yor. Orta dereceli bir kalabahk
karşıhyor Vasiliu'yu. Seçmen-
leriyle el sıkışa sıkışa sandığa
doğru ilerliyor. Bu arada bir
grup "Vasiliu, Vasiliu" diye te-
zahürata girişiyor, ancak Vasi-
liu elleriyle susturuyor grubu.
Rum Kesimi'nde Türk kah-
vesi içerek Klerides'i bekliyo-
ruz. 10.30 gibi görünüyor 75'hk
Klerides. O süre zarfında Vasi-
hu'yu kıskandıracak ölçüde bir
kalabahk birikiyor okul çevre-
sine. Seçmenleri Klerides'i çem-
bere ahrken bir yandan da
tempo tutuyor. "Klerides gele-
cek, Türk işgali bitecek." Kleri-
des kalabahk nedeniyle yakla-
şık yanm saatte bitirebiliyor oy
verme işlemini.
Ligavidos Ilkokulu'ndan ay-
nldıktan sonra Rum tarafında
kalıp halkla ve bazı yetkihlerle
görüşmek istiyoruz. Ancak izin
yok. Iznimiz yanm günlükmüş,
13.00'e kadar itiraz ediyoruz.
Ama yaran yok. Rum refakat-
çilerimiz Manuk ile Teo gûzel
Türkçeleriyle bizden özür dili-
yorlar, "Kusura bakmayın, biz
emir kuluyuz."
Akşam saatlerinde oy sayı-
mını izliyonız Rum lelevizyo-
nundan. Klerides kırsal kesimi
silip süpürüyor. Kentlerde ise
başabaş gidiyorlar hemen he-
men, ama sonuçta sevinen Kle-
rides. 1977'den beri katıldığı üç
seçimde de yitiren yaşlı lider ar-
ük Rum yönetiminin yeni baş-
kanı. Yanımızdaki bir Kıbnslı
Türk sonuca üzülüyor: "Mart-
la New York yolu kapandı. fc-
derasyon başka bahara."