18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 15 ŞUBAT1993 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Hukukun üstünlüğüne saygı...Ne yazık kı ınsana ve hukuka sa>gısızlık son yıllann çarpıcı czellığı olmuştur. Bunda devlet adamlannın ve yönetım kadrolannın büyük rolü vardır Özel radyo ve televızyon jayınlannda takmılan tavır bunun son örneğinı cluşturmaktadır BÜLENT SERİM Anayasa Mahkemesi Raportörü labıleceğını göstermektedır Bu soz- cukle. radyo ve televızyon alanındakı devlet tekelı pekışmış olmaktadır Maddedekı "ıstasyon" sozcüğü, stud- yo ve vencı ünıtelennı bırükte ıçer- mekte. bu ıkı ünıtenın bırlıktelığını an- laimakıadır E)evlet tekehnde olması gereken, bu ünıtelenn henkjsıdır Maddede aynca, rad>o ve televız- yon ıstasyonlannın yönetımının ">ansız" bır "kamu tüzelkışılığı" ola- rak duzenJenmeM öngörülmuştur Kamu tüzelkışıhğı, anayasarun 123 maddesıne göre yasayla ya da yasanın açikça verdığı yetkıye dayanılarak ku- rulabılır Bunu anımsattıktan sonra maddedekı "•yansızlık" ılkesının alünı çızmek ıstenz Bu ılke de, radyo ve te- levızyon ıstasyonlan kurulmasının devlet tekelınde olduğunu göstenr nı- telıktedır Çunkü yansızlık ancak bır kamu tuzelkışıhğınce gerçekleşunlebı- lır Anayasa Mahkemesi, önune gelen bır dava nederuyle anayasanın 133 mdddesını yukanda açıklandığı bı- çımde yorumlamış (K. 1990 8), bırakınız Ö2el radyo ve televızyon yayınlannı uygun görrneyı, PTTnın S on zamanlarda once TRT ıle Futbol Fede- rasyonu arasında maç yayını nedenıyle yaşa- nan anlaşmazkk, sonra ozel radyolann kapa- tılmasına ılışkın lcışlen Bakanlığı ge- nelgesı, ozel radyo-televızyon yayınla- mun hukuksallığı konusunu yenıden gündeme getırmıştır Hukuk İcuralla- nyla toplumsal gerçeklenn çelışmesı- ne. sık olmasa da zaman zaman tanık olunmaktadır Özel radyo-televızyon yayınlannda da durum boyledır Ger- çekten donem yonetıcılennın de yar- dımıyla toplumsal bırgerçek konumu- na yukselen ozel radyo-televızyon yayınlanna, aslında kurallar olur ver- memektedır Yazılı hukuk kurallannın en ustün- de yer alan anayasanın ıkı maddesı ko- nuyla ılgılıdır Bu ılgı, 133 maddeyle doğrudan, 26 maddeyle dola>lıdır 133 madde, radyo ve televızyon ıstas- yonlannın ancak devlet elıyle kurula- cağını kurala bağlamıştır Buradakı "ancak" sözcüğu hukme kesınlık ka- zandırmakta. radyo ve televızyon ıs- tasyonlannın yalnız dev let elıyle kuru- bıle bu madde anlamında yansız bır kamu tuzelkışısı sayılamayacağını vurgulamıştır Konunun bır de, anayasanın ""Dü- şunceyı Açıklama ve Yayma Ozgurlu- ğu" başhkh 26 maddesıyle ılgısı vardır Çunkü bu maddenın bınncı fıkrasının son tumcesı, ızın almak ko- şuluyla özel kuruluşlarca radyo ve te- levızyon yayını yapılabıleceğı yolunda yoruma elvenşlı kural ıçermektedır Ne var kı bu yorum, radyo ve televız- yon yayırunda devlet tekelıru öngoren 133 maddeyle çelışmektedır İkı maddenın çclışmesınde özel nıte- lıktekı hükmun uygulanacağ bılınen bır hukuk ılkesıdır 133 madde huk- muıse konumuzaçısından 26 madde- ye göre ozel nıtelıktedır Bu yüzden, radyo ve televızyon yayını konusunda 133 maddeye uygun davranılması zo- runludur Bu yargı, Anayasa Mahke- mesrnın 1990 8 sayılı karannda açık bıçımde yer almıştır Dfişündûrücü ve üzücü Anayasanın anılan hûkmü ve Ana- yasa Mahkemesi karanna karşın özel radyo ve televızyon yayınlannın ulaş- tığı boyut duşündürucü. düşündürücu olduğu denli de uzucüdur Çûnku anayasanın 2 maddesıne göre Turkı- ye Cumhunyetı bır hukuk devletıdır Hukuk devletı, hukukun ustünluğü ıl- kesme dayanır Anayasanın 11 mad- desınde bu ılke, anayasa hükumlennın yasama, yürutme ve yargı organlan ıle yonetımı ve obur kuruluş ve kışılen bağlayan temel hukuk kurallan oldu- ğu behrtılerek vurgulanmıştır Anaya- sa kurallan ustun ve bağlayıcıdır Bu ustunluk ve bağlayıcıbk hukukun us- tunluğunun gereğı ve sonucudur Soz konusu ılkenın dılek duzeymde kal- maması ıçın Anayasa Mahkemesi ku- rulmuş ve anayasal denetım getınlmış- tır (m 146-152) Bununla da yetınıl- memış. anayasanın 153 maddesınde, Anayasa Mahkemesi kararlannın ya- sama. yurutme ve yargı organlannı, yoneümı, gerçek ve tuzelkışılen.bağla- yıcı hükme bağlanmıştır Anayasa Mahkemesfnın yerleşık kararlanna gore kararlann bağlayıcılığı, gerekçe- len yonunden de geçerlıdır Görüldüğü gibı. anayasanın yukan- da beürtilefl maddeleri arasmda, birbir- lerini tamamlayıcı nitelikte bir bağ vardır. Bu bağ, anayasa değistirUmeden özel radyo ve televızyon yayınlanna izin verilımsani olanaksız kılar. Ne var ki uygulama a> kın ömeklerle doludur. Bu tutum, hukuk devleti niteUğı ve huku- kun üstûnlüğu ilkesiyle bağdaşmaz. Detletin çok onemli ilke ve kurumlan- nın y ıpranmasına ned«n olur. Tüm ilke- lerin temelinde varolan çağdaş u> garlık düzeyine ulaşma Olkusü böyle bir dav- rantşa olur vennez. Hukuk kımı zaman kurtancı, kımı zaman ayakbağı olarak gorûlemez Gereksınmesı olan herkesın, haklının ve guçsüzün yanındadır Ne var kı ne zaman, kımın ona gereksınım duyaca- ğı bılınemez Hukuka saygı ya vardır ya yoktur Hukuk kuralını bır kez ıh- lal edıp sonra da hukuka saygıdan soz etmek tutarlı olamaz Hukuk ıhlalı bır kez başlayınca nerede duracağı bellı olmaz Yaratılan boşluklar hızla hu- kuk dışı güçlerce doldurulur Bu dol- duruşta ılkeler ve kurallar bır yana bırakılır, ınsan hak ve ozgurluklen ko- runup kollanamaz. bırçok kışınıncanı yanar Ne yazık kı ınsana ve hukuka saygısızlık son yıllann çarpıcı özelhğı olmuştur Bunda devlet adamlannın ve yönetım kadrolannın buyuk rolü vardır Özel radyo ve televızyon yayı- nlannda takınılan tavır bunun son örneğinı oluşturmaktadır Anayasa kurallanna ve Anayasa Mahkemesi kararlanna karşın özel radyo ve tele- vızyon yayınlanna dolaylı destek ven- lıp göz yumularak konunun sorunlar yumağına dönuşmesıne neden olun- muştur Sonuç Bu konuda yapılması gereken, gec kalmış bır genelgenın eleşünlmesı de- ğıl, kural ve kurumlann daha fazla yı- pranmasına ızın venlmeden anaya- sanın tez gunde değışünhnesıdır Özel radyo ve televızyon konusunda oluşan toplumsal gerçek karşısında bu değı- şıklıkzorunludur özel yayınalann savaşunlan da bu yola yonlendınlmelıdır Çunkü kanınuzca, anayasa değıştınlmeden yasal duzenlemelerle sorunun çozüm- lenmesı olanaksızdır Üstebk, anayasa değışıklığınden sonra yapılacak yasal duzenlemelerle ozel radyo ve televız- yon yayıncıhğı başı-boşluktan da kur- tanlmış olacakür ARADABIR TOKTAMIŞ ATEŞ Sabah Gflnesi... Genellıkle yenı bır başlangıç yenı bır umut demektır sabah guneşı (Ozan arkadaşım Huseyın Başaran da yenı çıkan kasetıne 'Sabah Guneşı' adını vermış (*) Bır yandan Huseyın'ı dınlerken, bır yandan da duşunuyo- rum) Evet, sabah guneşı genellıkle yenı bır başlangıç ve yenı bır umut demektır Ama kımı zaman da amansız bır saldırının başlangıcı, bır ıdam mahkumunun son sabahı olabılır Insanlığın tanhının beş-alö bın yıllık bır bolumunu bıle- bılıyoruz Bunun onemli bır bolumünü de yalan-yanlış bılıyoruz Bırkaç Romalı tarıhçı, bırkaç Çınlı, bırkaç Bızanslı ol- masa bu kadannı da bılemeyeceğız, bıldıklerımız yarı yarıya azalacak Evrensel boyutlar ıçınde duşundüğu- muz zaman, bırkaç sanıye kadar kısa bır sure Ama süre gorelı olarak ne kadar kısa olursa olsun, eğer elımızdekı tarıh materyalını bılınçlegozlersek, tum görduklerımızı bır tumcede ozetleyebılıyoruz Ikfıdar kavgası bıçımınde karşımıza çıkan bır yasama kavgası Kımılerıbaşkalarınınuzerınebasabasa ceset- lerını çığneye çığneye yasamaya çalışmış, kımısı tepe- sıne tunemış olanları tepesınden atmaya çalışarak Ve her sabah guneşı yenı kavgalara başlangıç oluyor Bır zamanlar bır avuçmuş dünya üzerınde yaşayan ınsanlar Gıtgıde sayıları artmış Sanıyorum dunya uze- rınde sayısı artan tek canlı turü ınsan Her gün daha faz- la gırtlak eklenmış sofraya, pay ısteyenlerın sayısı gurv den gune çoğalmış Sofradakı ekmek de buyumuş bu arada, ama yıne de yetmemış herkese Hele kımılerı, elırtde sopa olan kımılerı 'aslan payı' nı alınca gerıde kalanlara çoğu kez açlık ve zulüm kalmış Bıçımlerı ve boyuttan değışse bıle ışın ozü hıç değışmemış Gozlerımızı gerıye çevırdığımız zaman bu çelışkının çok acı orneklerını goruyoruz Ama her zaman egemen sınıfların emrınde ve hızmetinde olan' medya" hep sak- lıyor bunu, saptırıyor Gunumüzun emekçı çocuğu, Orta- çağ'da yaşamak ıstıyor Şovalye olabılmek ıçın Sankıo çağların tum gençlerı şovalye olabılırlermış gıbı Emekçı kızımız, bu yuzyılın başında Parıs'te yaşamak ıstermış Gezıp tozacak aklı sıra 1 Oysa o donemde Parıs emekçılerının durumu bugun- kunden beter Ama güneş her sabah doğuyor Her sabah genellıkle yenı bır başlangıç ve umut olarak doğuyor Ve bınlerce yıldır suren kavga devam edıyor (•) Huseyın Basaran. Sabah Guneşı ÖzşahMuak Isunbul 1992 TARTIŞMA Biz koruyaktn Aziz Nesin'i Ş enatınnamlulan şımdı de gencılığın. karanlığın.kölecı zıhnıyetın duşmanı, demokrasının ve ınsan haklannınsavunucusudeğerlı yazanmız Azız Nesın*e yoneldı V alnız Azız Nesın değıl elbette. nıce avdınımız namlunun ucunda şımdı AzızNesın"ın ılen çıkmasının nedenı. duşunmekten korkan. herkesı aynı şekıldeduşunmeye zorlayan gencı zıhnıyete karşı Salman Ruşdu'nun "Şeytan Ayetlen" ısımlı kıtabını vayımlamak ıstemesınden kavnaklanmaktadır Yıllardır yasal hıçbırengel olmamasına raemen bu kan ıçıcı şenatçı guçlenn etkısıyle bu kıtdbın Turkıve de yavımlanmamış olması gcrçektenduşündurucüdur Bu durum şenatçılann ulkemızde ne denlı etkılı olduklannın gostergesıdır îran'ın. Saiman Ruşdu hakkında verdığı olum fermdnıyla beraber. ulkemızde demokrasımızadma utanç vcncı bır "otosdnsur" mekanızması gelışmeye başlamıştır Busansuruyıkmak ıçın ılk cıddı gırrşımlen Azız Nesın yapıyor şımdı Azız Nesın ve onun gıbı düşunen aydınlanmız şenatçı kesım ıçınde demokrası> ı ıstcycn onlanndafikırlennı öygurce sav unabılmelen ıçın dcmokrası mucadelesı veren bu uğurda ışkence goren, hapıslerdeyatandeğerlı fikır adamlanmızdır Şenatçı kesım ıse Salman Ruşdu ye takındığı tavırla valnızca kendısı ıçın demokrası ıstedığını. kendı gıbı duşunmeyenlerelcesınlıkle hayat hakkı tanımayacağmı açıkça göstermıştır "Bunlargelışıpserpılen hayatın duşünen ınsanın duşmanlandır " Uğur Mumcu"nun bu gencı guçler tarafindan kallcşçe oldürulduğü bırsırada Azız Nesın ın, butün bu gencı güçlere kafa tutarcasına. olümu bıle goze alarak, "Şeytan A>eîlen" kıtabını Turkıye'de vavımlayacağını söylemesı, ulkemızde demokratık güçlenn hâlâ dımdık ayakta olduğunu açıkça göstermıştır demokratık-Iaık dûzcnımızı yıkmak ısteyenlere Eğer devlet gucünu gostenp Azız Nesın'ıkoruyamacaksa, bızvanz BızAnadoluhalkının butün kapılan açıktır Azız Nesıne Şımdıeldevenp onbınlerce yuzbınlerce. mılyonlarca Azız Nesın olma zamanıdır Bu kadar Azız Nesın'ı vurmaya kımın gucü yetebılır" 1 Bu amaçla butun kamuoyunu, bütun demokratık güçlen. "Şevtan Ayetlen" kıtabının Turkıye'de basımı ve buna bdğlı olarak demokrası ve duşunce özgürlüğu konulannda çeşıtlı etkınlıkler duzenleyerek Azız Nesın'e destek vermcyeçagınyorum Uğur Mumcu ıçın yapamadık, ban Azız Nesın ıçın yapahm bunu Bu ınsanlara Şeytan Ayetlen kıtabının Turkıye'de vay ımlanmasını ısteyen bır tek Azız Nesın değıl, yüzbınlerce, mıl> onlarca Azız Nesın olduğunu gostermek zorundayız Şimdı ışbıriığı yapıp konuşmak zamanıdır Oturupyeru olümler beklemeyelım artık YusufSobnaz Ankara OKURLARDAN Asbest ve Çeşme Okurunuz olarak, çevre-sağlık sorunlanna gereğı gıbı yer ayırmanızdan memnun oluyoruz Son defa 8 Şubat 93 cumartesı gunlü gazetenızm son sayfasında yer alan "Asbestlı su borulan degışünlıyor'" (Ankara-İstanbul-İzmır beldelennde) başhkh yazıruza çok sevındık Nedenı İnsan sağlığı da çok dıkkat venlmesı gereken bır konu Ankara ve Çeşme'deoturan kımseolarak sıze yaayorum Amagelın görun kı. Ankara-lstanbu' ve Izmır'de sağlığa zararh asbest su borulan değıştmlırken, Izmır ın Çeşme ılçesıne lldır mevkıınden getınlen su asbest borularîa geünlıyor. Çeşme'nın ıçınde de asbest su borulan doşenıyor Bu memlekette boyle çelışkı lere neden yer verîlıyor 9 Asbestlı su borulan bılebıldığımız kadanyla medenı butun ülkelerde terk edılmışken veedıiırken. bızde neden yenıden boru doşemelen bununla yapılıyor 9 Yoksa sağlık tehlıkesı Çeşme ıçın geçerh değıl mı7 Dr. Emin H. Karavazıcı • * • ' / •7/' V 1 '"- PENCERE Nitelikli devlet memuru^ >Â umhuriyet m Igazetesinin 26 • Ocakl993tarih)i H savısında, Devlet ^ ^ ^rlstafjstik ^ ^ ^ ^ ^ Enstitûsıi' > nün değerii Başkanı Sav m Prof. Dr. Orhan Güvenen'in "Kamuda Çaiışan Çok, Kalıte V ok" başiıklı, her satınnın altı çizilecek değerde bir yazısı çıkmıştır. Bunu kaçıranlann bulupokumalannı tavsiye edenm. özellikle devlet* büyükİCTimizin bu > azıyı okumalarmın çok yarariı olacağmda kuşku \ oktur. Savın Güvenen'in yazısındaki ana fîkir özetle şudur: De> let dairelerini stradan kimselerk doldurmak yerine,güvenilir üraversitelerimızi ûstün basan Ue bitirenler arasında > apılacak tarafsız ve ciddı sınav larla seçmek; aynca bunlan daha ust diöey bir yeteneğe kavuşnırmak için çok titiz. v erlı ve ısim yapmış y abancı hocalann ders vereceği'Kamu Vönetimi Enstitusü'nde >erilecek eğhimle en üst düzey bir y etenege kavuştunnak, sonra bunlan ülke idaresiııde söz ve y etkj sahibi makamlara getirerek hizmet beklemektir. Kanaatimizce Türkiy e'de Sayuı Güvenen'in önerdiği yüksek nitelikli personel y etiştirme politikasjnı rakıt gecirmeden uygulamaya koymalı. En az bir y abancı diîi kem kıim etmeden rahat konusan. topfantılarda bov nunu büküp bir köşede mahcup mahcup oturup tercumanın y ardunıy la izley ebilen kişiler yerinc, bir yabancı dilde fîkir ileri surebilen, ınandıği bir tezi rahatlıkla savunabilen nitelikteki personelin yetiştirilmesine gerek vardır. Türkiy e, böy le kaliteli devlet personelinin hasretini çekmektedir. fkinci Dunya Savaşı'ndan sonra Fransa Cumhurbaşkanı olan Charies de Gaulle ıktıdara gelince, batağa batmıs. büyük devlet niteüğini yih'rmiş olan Fransa'yı kurtannak için karşılaştığı ilk sorun memur kalitesi sonınu olmuştur. De Gaulle çok titiz bir eleme ik yüksek makamlarda çalışanlar arasında büyuk tasfiy e yapmıştır. Buralara seckin ve yüksek kapasiteü, dirayetü, çok yönlü uzmanlan getirmek suretiyle on yılda Fransa'-*ı endüstri. ekonomi, tanm ve politikada hızla gelisrirmis, Fransa oluslararası ılişkilerde yine sozü gecen ve dinlenen bir devtctolmuştur. IVfesut Özuygur LahmacundanHambupgere.Ben gorenlerın ve yazanların yalancısıyım, Özal, Be- yaz Saray da Clınton la goruşurken havayı yavaş yavaş ısıtmış az sonra Bıl ınkolunadokunmaya, omzunudurt- meye başlamış kırk yıllık ahbap gıbı ei şakasına gırış- mış Yapar mı yapar ' Cumhurbaşkanımız Amerıkalınm gobeğıne vurupen- seye tokat gırışseydı, belkı de Beyaz Saray dan Bosna ıçın daha etkılı bır plan çıkardı Özal yaman adam Vaktıyle Kenan Evren ı de sarmaya almıştı Kenan Paşa nın kolundan tutup yanağından bır optu Opuş o opuş Eskı Başkan Bush'la da arasından su sızmıyordu özal'ın, bu yuzden Ortadoğu da neler kazanmadık? Kor- fez savaşında bır koyup yırmı almadık mı? Bush seçımde gumburdedı özal, sağlık denetımı bahanesıyle Amenka'ya uçtu, o şehırden bu şehıre dolanıyor konuşmalar yapıyor, Be- yaz Saray a kabulunu beklıyordu, muradına erdı • Bız Turkıye'de artık cızbız kofteyı, pastırmayı, sucuğu bıraktk, hamburger yıyoruz Lahmacun kulturunden yakınanlar aldanıyorlar, arbk lahmacun yok pızza var Tukruk koftesıne paydos Yaşasın McDonald's Cumhurbaşkanı da bu "transformasyonu ' en lyı kav- rayanlardan btrısı, Özal ın vızyonu var Allah ıçın, bılıyor kı Amerıka da Clınton la kafa kafaya bır göruştu mu, hamburger kulturunun dunyasında ışı ış, tuttuğu gumuş olacak, televızyon medyasında pışırılen sıyaset, mahal- le kahvesıne yansıyacak - Büyuk adam bu Özal, Bush'u kafakola almıştı, bu kez Cltnton'u etkıledı, doğrusu ya Allahı var Yeter mı' Yetmez Clınton'un koluna dokunmuşsun omzunu durtmüş- sun, bır de istanbul'da Bosna mıtıngı çektın mı, yırttın ortalığı demektır Halkzaten burnundan soluyor bırkıb- ntçaksan kıtleler parlayacak kalabalıklar patlayacak Tam zamanı Gırışken özal bu ortamdan neden yararlanmasın? Taksım'de Bosna mıtıngı yapar mısın, yapmaz mısın'' Mıtıng yapıldı Kursüye çıkan Özal, meydana toplanan beş on bın kı- şılık kalabalığa yaman bır nutuk atmış Cumhurbaşkanı bağırmış - Laık Turkıye Kalabalık -Yuuuuuuh Cumhurbaşkanı duzeltmış - Musluman Turkıye Kalabalık - Yaşa, varol Cumhurbaşkanı övunmuş - Başkan Clınton Kalabalık -Yuuuuuuh . Cumhurbaşkanı -Bosna ya, Bosna'ya.. Kalabalık - Yaşa, varol • Muhalefet lıderlerı demışler kı .-,1 6 ; i S r i H - Bu Bosna mıtıngı değıl, Özal şovu..."% Ama başarısız bır şov Çağ atladtk, lahmacundan hamburgere geçtık bır ko- yup yırmı aldık transformasyon gerçekleştı, Özal saye- sınde Bosna mıtıngını de yuzumuze gozumuze bulaştır- dık. Pılav üstu kurudan McDonald's a geçmek bır devrım- dır, 21 ıncı yuzyıl Turk asrı olacak, ama Bosna nere, Taksım nere 9 Mehter takımıyla Avrupa'ya sefere çıktk mı, Edırne son durağımız olur Ülkemizin laik, demokrat uygarlık çizgisinde ilerlemesini istemeyen iç ve dış karanlık guçler; kahraman UĞUR MUMCU'yu da aştılar.. Kuşku yok ki ulusumuz bu oyunları aşarak sonsuza dek yaşayacak nicel ve nitel birikime sahiptir. EDÎRNE - KIRKLARELİ TABİP ODASI Ataturk ılke ve devnmlerirun, laıklığın, çoğulcu ve katılımcı demokrasının yılmaz savunucusu, buyuk yurtsever UĞUR MUMCU'yu saygıyla anıyoruz MUST4FA MİHRmAN BOYSAN ORTAOKUL OĞRETMENLERİ KAMPANYA 93: VESTEL TELEVIZYON YADA VIDEO ALAN HERKESE BEDAVA ELEKTRONİK ANTEN! IYI FIYATLAR Üstelik Vestel TV yada Video alan herkese, Turbo-7000 elektronik anten bedava! Acele edin. Bu fırsatı kaçırmayın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle