20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12ARALIK1993PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Üniversitelerdeneredennereyeve nereye... Üniversitelerdeyerleştirilmek vebenimsetilmek istenen "ebedi rektör" modelini sona erdiren yasayı ve yargı kararlannı, özerk üniversitelerin özerk düşünceli öğretim üyeleri, öğrencileri, politikacılarvemedya olarak saygıyla ve olgunluİda karşüayalım. Prof. Dr. SAİT GÜRAN İdare Hukuku Öğretim Üyesi, İstanbulHukuk Fakültesi Ü niversitelerde atanmış rektör. 1933 reformun- da, MiJü Eğitim Bakan- lığı ile organik bağ henüz kopmamışken uygulanan yönetıcı mo- delidir. 1946 yılında üniversitelerin "özerk" statülenni 4936 sayılı yasayla kazan- rnalanyla bırlikte. rektör, seçimle be- lirlenır olmuş, reform bu boyutuyla da tamamlanmıştır. Asistanlan ve halefleri olmaktan gurur duyduğum Onar'ın Sarıca'nın rrumarlığında haarlanan 4936 sayılı yasada rektör. "iki yıl" ıçın seçılecek- tir. Daha önemlisı. rektörler, her defa- sında "başka bir fakülteden" olacaktır. Bu >olla art arda seçilerek aynı kişırun "ebedi rektör" olması önlenirken. bü- tün fakültelere de dönüşümlü olarak rektör çıkartma olanağı sağlanmışür. Sıstem. üniversıteye çok başanlı rek- törler kazandırmıştır. Hocamız rektör Onar ve Sanca. bu konulardan söz açıldığında. özerk ve katılımcı üniver- siteye yakışan usulün bu olduğunu hayatlan boyunca vurgulamıştır 1960 yıhna gelindiğınde. 115 sayılı yasa da aynı usulü saklı tutmuştur. Böylece aynı kişinın ikinci kez rektör olması için o tarihte on beş yılı aşkın sürenin geçmesı gerekıyordu. Üniversiteler Kanunu 1973 yılında bir kez daha yenilenmiştir 1750 sayılı yasada ilk kez YÖK. kurulmuş ve baş- kanı Milli Eğitim Bakanı yapılmıştır. Ancak her ünıversite kendi rektörünü kendısı seçmeye devam etmıştır. Bu defa rektörlerde fakülte dönüşümü kalkıruş, süre iiç yıla yükseJtilmış, aynı şahsın art arda seçilmesine izın verilir- ken. bu olanak en çok ıkı dönemle sı- rurlanmıştır. Seçimden atamaya ve ebediyete Türk ünıversitelen YÖK'lü, doğru- dan yukardan atamalı. seçimsız, süre- siz ebedi rektör tipini 1982 yılında tanı- mıştır. Bu modeide, eskınin güçlü kurullan. secimli dekanlan gitmış. ye- nnı "güçlü kişi-organ rektör" yanı bir kışi almıştır. Işte 3826 sayılı yasa ıle TBMM, bu modelin 10. yılında bir iyıleşürme yap- ma ıhtıyacıru duymuş ve bunu atan- mış güçlü ve ebedileşen rektörün sona erdirilmesiyle ifade etmıştir. Yenı rek- tör, üniversitede özerkliğe ve katılıma dönüşün sımgesidir TBMM ve Danıştav 3826 sayılı yasa ile iki dönemden (se- kiz yıl) fazla rektörlük yapılmaması kuralı 7.7.1992 günü yürürlüğe girmiş. bir hafta sonra yapılan seçime, daha önce iki dönem atamalı rektörlük ya- pan Demiroğlu da katılmış ve sonuçta 3 defa rektör atanmışür. Çünkü yeni yasanın "ancak 7.7.1992'den sonra iki dönem" rcktör atanacak kışilerin 2000 yılındaki seçime katılmasıru engelle- meyi amaçladığı yorumu yapılmıştır Bu yorum ve uygulama, dava edil- miş ve Dantştay 5. Dairesi 16.9 1993 tarihü karanyla seçımi iptal ederken şuna hükmetmiştir: Yasa. yürürlüğe gırdığı 7.7.1992'den sonra yapılan ılk seçimde uygulanır. Bu nedenle 1982- 1992 arasında ıkı kez rektör atanan Demıroğlu (ve Büyükerşen) 2000 yılı beklenmeden 14 7.1992 günkü seçime katılamaz. TBMM. eğer "mevcut" iki dönem atanmış rektörlenn üçüncü ve dördüncü defa da atanmalannı amaç- lasaydı, öncekı örneklerde olduğu gibı gecıcı hükümle bunu açıklardı. 3826'- da geçici madde vardır. fakat rektörler yoktur. Aynca rektörlük üniversitede idari bir görevdir: görevın gereği ola- rak süre ve benzeri sınırlamalarla istis- nalar konabılir kı bu yasadakinde anayasaya aykınlık da yoktur. Demiroğlu bu karan temyız edınce Damştay Fdari Dava Daireleri Genel Kurulu 5. Daıre'nın karanru ınceledı ve şunu söyledi: 5. Daire'nin iki dö- nem sınırlamasına ılişkin yorumunu ve Demıroğlu'nun katıldığı seçimı ıp- tal etmesinı hukuka aykın değil. aksı- ne uygun buluyoruz: bu yüzden Demi- roğlu'nun yürütmenin durdurulması talebını reddedıvoruz Genel Kurul'un bu karannın "der- hal" varattığı hukuksal sonuç şudur Danıştay 5. Dairesı'nin ıptal hükmü. temyız başvurusunun sonucu beklen- meden hemen uygulanmalıdır. İşte tstanbul Üniversitesi'nde 16 ara- lık günü yapılacağı bildırilen seçım. toplumdakı üniversıtelerdekı yoğun- laşan tepkılerin TBMM'de yankı bul- masından başlayıp genel kurulun karannda tamamlanan bır sürecın so- nucudur; mahkeme kararlannın uy- gulanmasına ilişkin anayasa buyruğu- nun tek seçeneklı gereğidır Sonuç I Sonuç olarak unıversitelerde yerleş- tirilmek ve benimsetilmek istenen "ebedi rektör" modelini sona erdiren yasayı ve yargı kararlannı, özerk üni- versıtelenn özerk düşünceli öğretim üyeleri, öğrencıleri. politikacılar ve medya olarak saygıyla ve olgunlukla karşılayalım. Yanlış anlamaya çok cl- venşli olan sert, fevn ve "kunım yerine kişi savunan" içeriğı ve etkileme gücü bulunan beyanatlarla eylemlerden ka- çınılmalıdır. Özellıkle Başbakan Yar- dımcısı KaravaJçın'ın, Başbakan'ın adını da ekleyerek siyasal ve yönetsel çare bulmaya yönelık beyanlan dikkat çekıci ve sakıncalıdır. Genel Kurul'da 7 10 çoğunlukla alınan karar, aynı he- yet tarafından, usul yasası gereği ılen- de tekrar incelenecek ve hükme bağla- nacaktır. Lütfen anayasanın yasakla- yıcı buyruğunu hatırlayalım ve Danıştay'ı rahatsız etmeyelım. Yük- sek yargı yeri Danıştay'ı. yann aynı veya birincisinden farklı üyelerden oluşan Genel Kurul ıle aksı yönde bir karar vererek ılk karanndan dönmesi halınde. başka tartışmalan ve yorum- lan davet edecek bir ortamın ıçine sok- mamaya ve bugünlerde telafuz edilen "çözûm-çare"nin yeri imış ızlenimı ve- rebilecek yanlış ve demokratik hukuk devletı kavramıyla bağdaşmayan tu- tumlardan kaçınmaya özen göstere- lim Sonuç II Bu yazının hazırlandığ] saatlerde. televizyonda, Başbakan'ın Büyüker- şen içın gerekirse tek maddehk kanun çıkartınz açıklaması yayımlanıyordu. Anayasanın geçmışe etkilı yasa çıkart- maktan başlayarak birçok ilkesıne aykın olan böyle bir yasa, her şeyden önce Danıştay'ı by-passetmek demek- tir. Üstelıkamelıvatı TBMM'ye yaptı- rarak. Değil sadece Anadolu Lniversitesi'- nın. I946'da özerk Turk ünıversiteleri- nın miman. kurucusu ve savunucusu Rektör Onar, ıkı yıllık bır dönem rek- törlük yaparak ebedıleştı. Büyükerşen de kendi üniversıtesinde ebedileştıyse. bırakınız eserlen ve katkılanyla olsun; coşkuyla ve sevgiyle uğurlansın, ateş- lediğı meşaleyı başkalan ileriye götür- sün. Bahası da hukuk devletinin yıkıl- ması olmasın Sonuç III Meğer anayasanın "mahkemelerin bağuasızlığı" başhklı 138 maddesının, mutlak söz hürnyetinin bulunduğu TBMM'de görülmekte olan bır dava hakkında yargı yetkısinin kullanılma- sıyla ilgilı soru sorulamaz. görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz yasağının; herhangi bır makam veya kişı yargı yetkisinın kul- lanılmasında mahkemelere ve hâkım- lere tavsıye ve telkınde bulunamaz buyruğanun ve son fıkrasında getın- len TBMM'nin. cumhurbaşkanının, bakanlar kurulunun. başbakanın. yardımasının ve bütün idarenin, mah- keme kararlannı "hiçbir surette değiş- tirememe" yükümünün hıkmetı, isa- beti ve nereden anayasalara yazıldığı öyle durumlarda anlaşılıyor ve anlam kazanıyor. Bazjlannm orijini 1876 Anayasası- na kadar uzanan bu güvenceleri ko- yanlar mınnetle anılmalı ve 1924 Anayasası'nın 54 maddesi 2001'i he- defleyen orta yaş ve genç kuşaklarca öğrenilmelidir: "Hâkimler bilcümle davaların muhakemesinde ve hükmün- de müstakil ve müdahalattan azade olup, ancak kanun hükmüne tâbidir. Mahkemelerin mukarreratını (kararla- rını) Türkiye Biiyük Millet Meclisi ve İcra Yekilleri Heyeti hiçbir vechile teb- dil te tağvır »e tehir ve infazı ahkâmına mümanat edemez (direnemez)." Aynı kuşaklann. örneğin ABD'de yargılamanın en az bizdekı aşamalar- dan geçtiğıni ve Başkan Roosevelt'm yasamayı kullanarak Yüksek Mahke- me (Supreme Court) üzerinde yapma- ya giriştiğı operasyonun (court pac- king) nasıl bir tepki ve hezimetle sonuçlandığını bılmesinde de yarar vardır. TARTIŞMA Yazarlar terörist değildir...azırlanmakta olan "Terörle Mücadcle 'Vasası" yazarlan P m terönst olarak değerlendırmektedır Türkiye Cumhuriyetı Devleü'nde bugün tam anlamıyla "baskıcı vesansürcürejim" yaşanmaktadır. Adının demokratik olduğu iddia edilen hıçbırrejımde böyle bir yasa çıkartmak hiç kımsenın aklının köşesinden dahı geçmez. Bızım demokrasimız "a\ ıplarından" anndınlmalıdır v e "gerçek denıokrasi"ye geçılmelıdır. Demokrasinin olduğu rejimlerde"rejimiıı'' - " ' vazgecilmez unsurlan olan kurumlar vardır Bu kurumlann işierlikleri ve yaptınmlan olduğu gerçektır. rejimıngereğidır Hiçkım^eve hiçbir güç bu kurumlann işlerlığinıdurduramaz Bızim "demokrasimiz" ıçındc de kurumlar vardır. Yayıncılar Birtiği. Gazeteciler Cemivcti, V azarlar Sendikası v e medy a gibı... Ne var kı ışlemezlcr. Son gelışmeler karşısında "sessiz" kalmışolmalanda.ijlerlıklen olmadığının en açık kanıtıdır. GdzetecilerCemıyetı. Yazarlar Sendıkası ve Yavıncılar Bırliğı salt"k)kal"durumundadır. Merak ediv orum. acaba bır gün bu lokaller. kendi aralannda konken partıleri duzenleyen hanımlanmıza hizmet vereceklermi?.. Susturulmuş kuruluşlan. basınıv la devam eden bugünün Türkıvesi aydınlık bırgeleceğe doğruyolalamaz Ben.Türk vazarlannın sessiz kalacağına ınanmıyorum. Ben. Turk vazarlannın görülmemışbır baskı karşısında genleyeceklennede inanmıyorum. Çünkü böyle bir gelişme hiçgörülmemiştir. TBM M 'de görev \ apanlar. sıyası partıler. siyası lıderlerve hükumei mensuplan çok iyı bılıvorlar kı vazarlar terönst değildir. O halde neden böyle bıryasaçıkartmava çalışıyorlar?Çünkü toplumu daha da sessiz hale getirmek ve dahddasindirmekıstıvorlar. ÜmitOğuztan PENCERE Demokrastain D'si Medyanın M'sL. Polis Özgur Gündem'\ bastı; arama tarama sonunda gazetede çalışan 43 kişiyi gözaltına aldı. Gazetenin sahibı DEP (Demokrasi Partisı) Genel Baş- kanı Yaşar Kaya: ''- Askeri dönemlerde bile'' dedi ' 'gazeteler^asılarak çalışanları gözaltına alınmazdı " Gözaltına alınan gazeteciler polis otobüsune bindiri- lerek götürüldüler. Ertesi sabah bizim medyaya baktım; ne bir ses, ne bir nefes. Çok satışlı gazetelerimizi taradım; kadın bacakla- rı, memeleri, popolarını aralayarak; promosyon uğruna sergilenen otomobil, televizyon, köşk, apartıman ve ansiklopedı ciltlerinin fotoğrafları arasında yolumu bul- maya çalışarak sayfaları çevirdim; Özgür Gündem'e ilişkin doğru dürust bir yayın bulamadım. Olay bizim medyanın umurunda değildi. Neden?. Çünkü 'demokrasi' laflarıyla güncel edebiyat yaptığı- na bakmayın, bızim medya, demokrasinin D'sine bulaş- mamıştır; oldum olası böyle gelmiş, boyle gider. • Biliyorum, kımilerinin bu gibı durumlarda 'vatanse- verlik'duyguları köpukleniyor: "- Özgür Gündem'in" diyorlar, "toplatılması da kapa- tılması da çok iyi olur..." Olmaz!. özgür Gundem'de en çok Cumhurıyet'e saldırılır; kimi zaman terbıye sınırları da aşılarak veryansın edılir; Ke- malistler. Mıllı Misakçılar, Lozancılar, özgür Gündem'in düşmanı sayılırlar. Peki, fıkirleri size karşıt ve duyguları da düşmanca di- ye bir gazeteniiı toplatılmasına, kapatılmasına, çalışan- larının gözaltına almmasına sevinecek misınız? Ya da boyle bir olay karşısında sessiz mi kalacaksınız? De- mokrasinin temel ilkelerının çiğnenmesini hoşgörüyle mı karşılayacaksınız?.. Bir ülkede demokrasinin varoluşu, karşıt fıkirlerin öz- gürluğünü güvence altına alan çoğunluğun oluşmasıyla gerçekleşebılır. Özgür Gündem'in bizedüşmanhğı, be- nı hıç ırgalamaz; saldırı yazılarını keyifle okurum, ''Adam doğru mu soyluyor, saçmalamış mı?"diye baka- rım. Eleştırı yönteminın özünü oluşturan "us"u bir yana bırakıp duygularına kapılmış olanı da bağışlarım, zırta- pozluk yapana da gulerım Ancak butun bunlar, demokrasi kavramının mantığın- dayerli yerine oturur. Bir gazetenin toplatılması, kapatılması, o gazetenin fi- kırlerine karşı olanların da özgürlüklerine saldırı de- mektır. Çünku birfikrın özgür olabılmesi için, karşıt fikrın özgurce söylenmesi birıncı koşuldur. • Ne yazık ki kırk yıldan berı binlerce kez yazdığımız şu yalıngerçeğesırtçevirenlerinçoğunluğu ülkemızeege- men yönetimi belirliyor. Medyamızı oluşturan televizyonlar, gazeteler ve der- gilerin çoğu, akla sığmaz bır abuk sabukluğun ıçinde tepınerek bırbirleriyle amansız bır yarışın çılgınlığına benlıklerinı kaptırmış durumdadırlar Bır gazeteyi açıp yazıların dökumünü yaptığınızda, en çok "demokrasi" MArkası 15. Sayfada Tofaş tarafindan Türkiye'de üretılen Tipo S, SX ve SI_X'lere baktığınızda, bu 5 kapılı "hatchback'lerin kendıne özgü hatlan ve aerodınamık yapılan hemen dıkkatinızı çekecektir. Daha yakından tanımak için kapısını açtığınızda ise konforla dolu ferah bir dünya ile karşılaşacaksınız; yüksek bır tavan, hareket edebılen ön kottuklar, 90 derece açılabılen kapılar, rahat bır oturma alanı ve genış bir görüş açısı... Yeni Tıpo'lann içt, bir üst kategondekı otomobillerden bıle daha büyük daha geniş. Size daha konforiu bir ortam sunabılmek için yeni Tipo'larda; merkezi kilit sistemı, ergonomik panel ve ıçten ayarianabılen dış dıkız aynalan bulunmakta. Tıpo S modellerınde analog gösterge, Tıpo SX ve SLX'lerde dıjital gösterge, elektrikli ön kapı camlan ve hıdrolık dıreksıyon, SI_X modelinde ise, aynca,Mm alüminyum jantlar ve size en sıcak günlennde bıle serın bır yoiculuk ortamı sağlayacak aır-conditıon sıstemi var. Yeni Tipo'lar güvenlik bakımından da dopdolu. Tümü, yan darbelere karşı, koruyucu ve güvenlığı artıncı lateral bariarla desteklenmiş bulunuyor. Güçlendırilmiş iç kabın ve ana şası elemanlan sürücünün ve yolculann güvenliğıni daha da pekiştiriyor. Yenı Tipo'nun 1.6 It'lik güçlü ve atak motoru aynı zamanda kurşunsuz benzın de yakabıliyor. Hepsı bu kadar değıl. Dığer Tofaş modelleri gibi tüm Tipo'lar da, Tofaş'ın kilometre sının olmaksızın 1 yıl mekanik çünüme ve paslanmaya karşı ise 3 yıl özel garantısı altında. Tofeş'ın tüm yurdu kapsayan servts agı ıle Opar'ın bol ve hesaplı yedek parça güvencesı her zaman yanınızda. Gördüğünüz gibi yenı Tipo'lar, boş olduklannda bıle, konfor ve ayncalıklarla dopdolu. Görmeniz ve sahip olmanız için sizı bekliyoriar. - W '" " ~ Tıpo modellen tjrr Tu-Icıye'de KDv 3ah I " 61 848 9 1 0 - TL'den başbyan perakende (îyatlarta satılmaktâd'r ENI TIP Boş olduğunda bile dopdolu 7ÜR4Ş Tofaş bir Koç Holding kuruluşudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle