Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12ARALIK1993PAZAR
12 DİZİYAZI
İkinci Dünya Savaşı nın ortaları;yıl 1941, arahğaı 15 'i.
İstanbul Lünanı 'nda birgemi demirlemiştir. Şilepten bozma
bu teknenin adı Struma 'dır ve içinde, Romanya 'daki
Nazi vahşetinden kaçtna savaşımında 769 Yahudisığınmacı
vardır. Tek umutları, Türkiye nin
kendilerini kabuletmesi ve İstanbıd'a ayak
basabilmeklir. Struma 'nın bordrasuıda,
birbirineeklenmiş çarşaflarm üzerindeki
yazıyabakanlar "Yaşasın Türkiye
Cumhuriyeti! Kurtarın Bizi!''ibaresini
okumaktadırlar. Struma nın içinde ise
, tam anlamıyla bir ağlatı
yaşanmakıadır. Tek bir tuvalet ve dört lavabo,
tahtalarla aynlmış bölmekr vekıvrıhp uyumakla,
SUNUŞ
tahta ranzaları birkaç soydaşıylapaylaşmak arasında
seçimyapmak durumundakı 769 Yahudi... Struma, limanda
7Qgüneyakın bir süre kalacak ancak, Türkiye, içinde
bulunduğu durum gereği, sığınmacılarakaraya çıkma izni
vermeyecektir. Genede, kurtulanlar
olmuştur ama nasü?
Sonunda, Karadeni: 'egeriyollanan Struma,
24 Şubat 1942günü, İstanbul Yön Burnu
açıklarmda "infilak eder.'' Bu derrne çatma
tekneden kaç kişi ve nasılkurtulmuştur; gemi
nasıl vekimler tarafmdan hangiamaçla batırıtmıstır?Bu
dizimizde, roman vefılmlere konu olan Struma Olayı 'm canlı
kalmış tanıkları ve bu konudayapümış araştırmalara
dayanarak sunuyoruz.
istanbul Limanı'nda demirli teknedeki 769 Yahudi için umudun adı Türkiye'ydi
Olüın Gemisfııiııımıarsızyolcıılan
\ 941 yılının
son günleri, İkinci Dünya Savaşı'nda,
savaş tannsının henüz Nazi
Almanyası'ndan yana olduğu
günlerdir. Romanya'da soykınma
uğramaktan kurtulabüeceklerini
düşünen 769 Yahudi; çoluk çocuk
doluştuklan Struma'da, ölüm
korkusuyla dolu gözlerini İstanbul'a
dikmiş, Türk yetkililerinden gelecek
"kabul edildiniz" sözlerini
beklemektedir.
BAŞLARKEN...
Büyük gazeteci Turhan Aytul, Struma'} ı MUSyet'teyayımlanan iki
ayrıyazı dizisinin konusuyapmıs, bu insanlık dışı olayın karanlıkta
kalnuşbazıyönleriniaydmlatmıştı. Ancak, olayın içyüzünü
bütünüyle ortaya çıkaramadığı inancmdaydı. Birgün tuttuğu
notları, sakladığıgazetehaberlenni bana vererek, "Buolay
göründüğünden de büyük, deşersen ahından daha başka seyler
çtkacak "dedı. Onun bu dileğmi, ancak ölümünden sonrayerine
getirmeye çalısabildim. Veşunugördüm: Turhan Aytul, yine
yandmamıştı.
Bu çalışmamı TURHAN A YTUL üstada adıyorum.
Burada, ayrıca, bu araştırma sırasmdayardım ve katkılarmı
gördüğümErhanDoğan'a, Akdeniz Vniversiteşi'nden Yrd. Doç.
Dr. Oğuz Karagöz ve Okutman Salih Tunç 'a; İsrail'den Prof. Dr.
Aryeh Shmuelevüz, Aiso Kanetti ve Heinz Ziffer e; Romanya dan
Dr. Atina Luiçano 'ya leşekkürlenmi sunarım.
Prof. Dr. Çetin Yetkin
15 aralık
sabahı, açıktaki geminin bordasında
birbirine ekli çarşaflar üzerindeki
"Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Kurtann Bizi!" yazısını ilk gören belki
de İstanbuFlu Yahudi genci Heinz
Ziffer'di. Ziffer. 52 yıl sonra ve 70'inde
Tel Aviv Hilton'daki konforlu
odasında o günleri şöyle anımsıyor: "O
ufacık tekneye 769 kişi nasıl
sığabümişti?"
- 1 -
1941 yılının 15 arabk günü, İstanbul'da He-
inz Ziffer adb Yahudi genci, Galaıa Okçu Mu-
sa Caddesfnde kaldığı pansiyonunun kapısım
çekip kendisını sokakta bulduğunda, İstanbuT-
un o birbirine benzeyen öteki soğuk kış günle-
rinden hiç de değışık değildi. Yine tramvaya bi-
necek, Karakoy'e ınecek. oradan Bebeİc'teki
Robert Kolej'in mühendislik bölümündeki ilk
derse yetişmeye çahşacaktı. Tramvay Kara-
köy'e doğnı yaklaşırken birden nhtımdan açık-
ta demirlemiş bir gemi gördü.
Üzennde bir şeyler yaalı olan çarşaflar birbi-
rine eklenerek, geminin bordasına boylu bo-
yunca asılmıştı. Bir-ıkı dakika sonra yazıyı
okuyabildi:
Yaşasın Türkiye
Cumhuriyeti!
Kurtann bizi!
Heinz Zıfler çok geçmeden öğrenecekti ki,
geminin adı Struma idi \e içinde Nazi vahşetin-
den kaçan 769 Rumen Yahudisı bulunuyordu.
52 yıl sonra, Tei Aviv'de Hilton Oteli'nin ge-
niş ve konforlu odasında karşılıkh oturmuş
Struma'dan söz ederken. 70 yaşını aşkın. ama
hala dinç duran Heinz ZifTer:
- O ufak gemiye 769 kişi nasıl sığabilmiştı?
Diyecek ve sözlerini şöyle sürdürecekti:
- Benimle aynı pansiyonda kalan Rubin Peri-
raan'dan, kendisıni görür görmez, ne olup bitti-
ğini öğrenmek ıstedim. Perlman da, Yahudiydi.
İstanbul'da uzun yıllar kılavuz kaptan olarak
çalışmıştı.
Lıman müdürünü tanımaktaydı. Müdürün
Perlman'a dediğine göre Ankara, geminin geri-
sin geriye göndenlmesini ısliyormuş. Ancak,
müdür. "Gemi denize çıkmaya elverişli değü,
makinejeri bozuk" dıye bildirmiş. Böylece de ge-
mının İslanbulda nhtımdan açıkta bir süre
daha kalması sağlanmış.
Struma, denızde tstanbul nhtımından açıkta,
800'e yakın yolcusu ve gemi personeli ile 70 gün
kaldı. Kızılay ve îstanbul Yahudi cemaati bu
süre boyunca bu insanlara yiyecek, içecek ve
öteki yardımlan sağladı.
İstanbul, Yön Burnu - 24 Şubat 1942
7
0. günün sonunda 25 Şubat 1942'de
yayımlanan gazetelenn manşetinde 769
Romanya Yahudisi sığınmacıyı İstan-
bul'a getırmış olan Struma vapurunun İstanbul
açıklannda battığı haberi yer aldı. Örneğin,
TasviriEfkârhaberişöylevermişti:
"Anadolu Ajansı'nın selahiyattar menbaından
naber almdığma göre, içinde 769 Romamalı Ya-
hudi bulunan Panama bandıralı Struma vapuru
Istanbui'a 15 İlkkânun (Aralık) 1941 tarihinde
geldi.
Gemi makinasında tamiri muşkül ve hatta kas-
den olduğu intibaım veren arızalann tamiri baha-
nesi ile ikametini uzatmava başladı. Bir taraftan
da Yahudileri kabul edebilmesi ihtimali olan dev-
letlerin Ankara'daki mümessiUerine birkaç defa
müracaat edildiği gibi bu \'ahudileri geldikleri
memlekete iade etmek imkânı olup olmadığı
arattınldı. Diğer taraftan da bu Yahudilerin yol-
lanna devam etmeleri veya geri dönmeleri için
birkaç defa tebligatta bulunuldu. Müracaat edi-
len devietlerin kimi alaka göstermedi, kimi de
kabul edemeyeccğini bildirdi. Romanya'nın An-
kara Sefiri de bunlann Romanyab Yahudi olduk-
bnnı, memlekeri yobuz bir şekilde terkettikleri-
ni ve keodikrinin Romanya'ya kabulleri asla ba-
Struma, denizde İstanbul nhtımından açıkta, 800'e yakın yolcusu ve gemi personeli ile 70 gün kaldı. Kızılay ve İstanbul Yahudi cemaati
bu süre boyunca bu insanlara yiyecek, içecek ve öteki yardımlan sağladı.
- Struma vapuru
Içindeki 769 Rumanyalı Yahudi
ileberaber Karadenize giderken
Bojaz <bmda bir infaikj mütcakıl) hatt).
Umumuıdu dcrfaal tahlhijcltı günkriUi
Basında Struma olayı
769 Rumanya Yaiımllsl
Sfruma vapuru
ECaradenizde battı
Gemi tat.jir bahanesiic 70 L
"*/..""«- lstanbulda beklctnişti
Karadvnizde bir facia
indc 769 Yahudi bulunan
Struma vapuru battı
îngîîiZ
Imsnkas
anfaşmass
»öt«M *•* ki,
Cumhuriyet
his mevzuu oiamayacağmı bildirdi. Geminin ta-
miri hitam bulduğu halde bizzat Yahudiler de ne
yollarma devam ettiler, ne de geriye döndüler.
Çünkü, geminin kaptan ve tayfası Bulgar olduğu
ve Bulgaristan da harb halinde bulunduğu için
yollanna devam etmek istemiyorlardı. Binaena-
leyfa geminin geJdiği denize iade edilmcsimlen
başka imkân kahnadığı cihetle bu hususta alaka
gösterecekleri zannedilen devietlerin mümessiUe-
rine haber verildi ve gemi 23 şubatta Karadeniz'e
iade edildi. Ertesi günü sabableyin Boğaz dtşında
Yön Burnu'nun 4.5 mil kadar açtğında bir infi-
laktan sonra geminin batmakta olduğu haber alı-
narak mahalline tanlisiyeler gönderildi."
Bu, aynı zamanda Türk hükümetinin resmi
görüşüydü. Bu görüş ya da açıklamada altı çi-
zilmesi gereken nokta, "geminin tamirinin hitam
buWuğu"ydu. Başka bir deyişle Struma, Kara-
deniz'e kendi makinelerini calışürarak açılmış-
tı. Grerçek durumun bu olup olmadığı son dere-
ce önemli. Daha sonra duracağız bu konu üze-.
Tasvır-ı Ef kar
rinde. Ama şimdi. üç yıl sonra bir başka yerde
neler olup bittiğine bir göz atalım.
Kahire-22Martl945
E
liahu Hakim, 17 yaşındaydı. Eliahu Bet
Zouri ise 22... 22 Mart I945"te Kahire
Merkez Cezaevı'nde bu iki Yahudi genci
asılarak idam edildi.
Bugün bu iki gencin adlannı ve niçın idam
edildiklerini çok az kimse anımsıyor. Kahıre'-
nin bir köşesinde unutulup gitmiş bir Yahudi
mezarhğında birlikte gömüldükleri çukurun
başına konulmuş olan küçük mezar taşının üze-
rinde bile adlan yazılı değıl. İsrail devletinin ku-
rulmasından önce ve sonra Yahudi siyasal tari-
hi ve bu devletin tarihinde rol oynayan kışılere
ılışkin bılgiler veren ve son basımı Kudüs'te
1993te yapılan "Poütical Dictionary of tne Sta-
te of Israel" ("İsrail Devletinin Politik Sözlü-
ğü") adb ansiklopedik sözlükte de adlan yer
vatan
almıyor. Öylesıne unutulup gitmişler...
Türkiye'de ise Eliahu Hakim ve Eliahu Bet
Zouri adlan hıç kimseye bir şey anımsatmıyor.
Oysa, bu iki genç, Türkiye'de, İstanbul'un
hemen yanı başında yaşanan ve Türk Dışişleri'-
nin önlemek için büyük çaba harcadığı, ancak
kadın, çocuk. yaşlı, genç 764 kişinin, onlara re-
va görülen ve aylarca süren işkence ve zulüm
yetmezmiş gibi hunharca öldüriilmeleri ile nok-
talanan Struma facıasının öcünü aldıklan, bu
insanlık suçunun önde gelen sorumlulanndan
birini cezalandırdıklanna inandıklan için asıl-
mışlardı!
Onlar, asıldıklan bu kentte, 6 Kasım 1944"te.
Churchill'in Savaş Kabınesi üyesi, devlet baka-
nı, İngiltere'nin Ortadoğu'dakı en üst düzey
yetkilisı ve tam adı VValter Edvvard Guinness
Moyne olan Lord Moyne'u öldürmüşlerdi!..
YARIN: Yüzer tabutta ya$am
HAYVAN DOSTLARI
KÖPEK, KEDİ, KUŞ, BAUK VE DOĞA SEVERIfR
"PET MAGAZINE'
ARALIK SAYISI Ç I K T I ! . .
• Hdit Refiğ ile kedi sohbeti
• Koracabey Horosı ve "Hafflingerler"
• Bulldoğ • Anlcara kedısı
• Hamster • Discus bolılclan • Popoğonlar
AUN, ABONE OIUN veya mtlaka bizi arayın
PET MAGA2INE PK.5, 81030 KIZILTOPRAK-İST
Tel: (0216) 414 46 50-51 Fax. (0216)337 25 41
İLAN
FATİH1. ASLÎYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992/522
Davacı Mustafa Tüfekçıoğlu vekıb tarafından davalı Zeliha Tü-
fekçioğlu aleyhine açılan boşanma davasında;
Hâkimliğmızın 1992'522esas. 1993/644 kararsajılıve 11.10.1993
günlü karan ile Çanakkale, Yenice, Sofular Kö>ü, cilt 064-01. sayfa
52, kütûk 31'de nüfusta kayıtlı İsmail ve Hanife oğlu 27.2.1957 do-
ğnmlu davaa Mustafa Tüfekçioğlu ile Naznu ve Errune kıa 11.10.
1968 doğumludavab Zeliha Tüfekçioğlu'nun M.K. 134. maddesıge-
reğince boşanmalanna. takdiren müşterek çocuk 9.6.1986 doğumlu
Çağdaş'ın velayeürun davaa babaya tevdiine, davalı annenın bu ço-
cuğunu her hafta sonu curaartesı günieri ile dini ve midı bayTamlann
2. günleri sabah saat 09 00'dan aynı gün saat 17.00'ye kadar yanına
alıp göruşmesıne, yol gıderlerini dahi temin etmesine. ıstenmediğin-
den çocuk ve davaa için nafaka, tazminat takdinne yer olraadığına,
7.200 TL. bakıye harcın davabdan aünıp Hazine'ye venlmesıne, da-
vaanın yaptığı 460.400 TL. muhakeme masrafı ile tanfeye göre tak-
dir ve hesap edilen 250.000 TL. ücreü vekaletın davabdan ahrup
davaaya venhnesİDe daır kanun yollan açık olnıak üzere 11 10.1993
tarihinde karar verilmi$ olup, adresi tespit edılemeyen Zeliha Tüfek-
çıoğlu'na teblıgat yenne geçmek üzere ılân yolu ile tebliâ olunur. 3.12.
1993.
Basm: 12741
İnsanca yaşamın,
Ve demokrasinin olmadığı
Ülkemizde, ABİDİN DİNO'yu
Mutluluğun resmini yapamadan
YİTİRDİK.
Umudumuzu yitirmedik.
Yapılmasında bu resmin
Açtıklan yolda,
Gelecekte...
DİSK/ BANK-SEN
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Nurettin Sözen'le Söyleşi: (10)
Köpekbalıkları...
Prof. Nurettin Sözen'e soruyorum:
- Nurettin Bey, kendi kendinize bir özeleştiri yaptığı-
nızda, "Şu işi şöyle yapsaydım, daha iyi olurdu?" dedi-
ğiniz oluyor mu?
- Belediye hizmetlerinde?
- Evet! Tabii, daha çok.
- Valla, o açıdan kendimi eleştirecek bir şey bulamıyo-
rum.
- Övünmek gibi olmasın! (Gülüşmeler)
- Yani, non stop (durmadan) çalışıyorum. 25-30 yıllık
birikimim ve deneyimim var; danışıyorum, tartışıyorum.
Herkese flkir soruyorum. Gece gündüz koşuyorum. Ça-
buk affediyorum, insanları; yanlış yapmış birini falan
ama, ülkemin koşulu bu.
- Şikâyet mektupları alıyor musunuz? Belediye işleriy-
le ilgili. Bizim gazeteciliğimiz belediye muhabirliğiyle
başlar. Belediye muhabirliğinden genelyayın yönetme-
ni olanlar var.
- Şikâyet mektupları alıyorum. Şimdı, açıkçası kadro-
larımız eskı düzeyde, eski kalitede değil Denetim kad-
roları, Meclis kadroları, memur anlayışı, çok değtşmiş
durumda.
- Partiyle ilişkileriniz nasıl?
- Partiyle hiçbir zaman sorunum olmadı. Htç olmadı.
- Bab-ı Âli'de bazı gazeteci kooperatiflerine arsa ver-
diğiniz söylentileri dolaşıyor. Dedikoduları yapılıyor.
- Efendim, kurulmuştur kooperatifler; ben bu işleri iz-
lemem. ihale ile verilmiştir, ben bugüne dek Encümen'e
başkanlık yaprradım. Encumen yapar ihaleleri, her şey
ihaleyledır. Hıç kimseye arsa vermedim. Her yerde, sa-
dece ihaleye girmiş, ihale almış insanlar vardır. Biz,
ihalesiz kimseye ne otopark, ne dört metrekarelik büfe
tahsis ettik. 4.5 yıllık dönemımde, hiç kimseye arsa da-
hil, parkyeri, büfe dahil tahsis yapılmamıştır. Kiralıkkat-
lar dahi ihale ile yapılmıştır Tahsis başka, biliyorsunuz,
başkan altına imza atar, Sana verdim!" der, Verir. 4.5
yıl içinde otopark, tuvalet dahil, kimseye "tahsis" yapıl-
mamıştır...
*
İstanbul'da TÜYAP'ta, Rıfat llgaz için "onur gecesi"
düzenlendiğınde, burada Nurettin Sözen, EmreKongar,
Mücap Ofluoğlu, İlhan Setçuk da konuştular. llhan Sel-
çuk, konuşmasına şöyle başladı:
"Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım Sözen, Sayın
Müsteşanm Kongar! Sevgili dostlar, daha önce dinle-
yenler bilır, ben boyle bir gıriş yapmam!
Falih RrtVı Atay. bir yazısında der ki: Ben yazıya giriş
yapmayı hiç sevmem. Hiçbir yazımda giriş yapmam.
Ama, ne yapayım ki, bu yazıda bu sözlerim giriş oldu.'
Özellikle yıneliyorum, giriş yapıyorum: Sayın Büyük-
şehir Belediye Başkanım Sozen,
Arkadaşlar, Rıfat llgaz bize yine bir arada toplanma
fırsatını verdi, madem ki bu fırsatı verdi, bu fırsatı kulia-
nalım! Ve sevdiğimiz namuslu insanları köpekbalıkları-
nın ağzına bırakmayalım!
Sevgili dostum Çetin Altan, vaktiyle bir yazı yazmıştı,
1960'larda, yazının başlığı ilginçti: Sosyalist Yalan Söy-
lemez!' Çok gürültü kopardı: gerçekte, söz kurala uy-
gundu, 'Müslüman yalan söylemez!'. Herhangibiröğre-
tinin muhayyilesi, kişiden istenirse, onun kuralları da
ondan istenir. Buna karşı gelince, bu kurallara karşı in-
sanlar yalan söylerler. Çalarlar, çırparlar, kotutuk ya-
parlar, her şeyi yaparlar. lyilıkler, güzellikler, kötülükler
insanlar içindir. Sol içindir, sağ içindir. Yalnız solun sağ-
dan biraz daha akıllı olması gerekiyor. Eğer daha akıllı
olmazsa, o zaman solculuğun da anlamı kalmıyor. Sol-
cular zaten azınlıkta; Aziz Nesin "m dediği gibi, belki de
ülkemizde akıllı olanlar solculardır. Ben bu kanıya katı-
lamayacağım!
Dostlar, solda da yolsuzluk olur, sağda da yolsuzluk
olur; solda da korkaklar vardır, sağda da korkaklar var-
dır; solda da güzeller vardır. sağda da güzeller vardır,
insanlann kişilikleri, nitelikleri, kimlikleri, belki bulundu-
ğu yerlerde, belki bulunduğu yerle çelişen bir durum da
gosterebilir. Bir noktada, eğer bir yerlerde bir yönetim-
ler varsa, o yönetimlerde bırtakım yolsuzluklar da olabi-
lir. Ama, bu yolsuzluklan bahane ederek bütun solu,
bütün sosyalistleri, bütun devrimcileri, bütün güzellikle-
ri karalamak isteyen bir kampanya fırtınası estihliyorsa
ve birçok fırtınaya karşı da. bırtakım kendi safımızda. bi-
ze hizmet etmek için çırpınan insanları harcayabıliyor-
sak, o zaman. biz biz değiliz demektir. Pek yakında bi-
zim şirin medyamız, şöyle bir belge sonuç ortaya çıka-
racak: Namuslu ne kadar adam varsa, içeri atıp ondan
sonra rahat edecek. Eğer, bazı insanlar, bazı kişiler, ba-
zı çevreler, on senede, beş senede, iki senede akıl al-
maz bir sermaye birikiminin patlaması içinde zenginlik-
lere kavuşmuşlarsa, kanıt onların yaptıkları namussuz-
luğun şahıdır. Çunkü, bu sermaye birikimi bütün
dünyada ancak, soygun ve sömurüyle gerçekleşir. Eğer
bu sermaye birikimi, bir meşru kılıf uyduruyor, o meşru
kılıfın kalkanı altında da solu düpedüz mahkûm etmeye
kalkıyorsa, o zaman elbirliğiyle ona karşı çıkmalıyız.
Eğer, Rıfat llgaz sağ olsaydı, o da boyle konuşurdu. Bu
noktada, elbette bu işikeyifle yapacaktı..."
BULMACA
1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA:
1/ Operada konuşur gibi
söylenen şarkı ve bu tür
söyleyiş. 2/ Yumurtalık...
Genellikle giysinin yaka,
kol, etek çevresine geçiri-
len ınce şerit. 3/ Dinsel
tören ve kurallan.... Pri-
amos'la Hekabe'nin oğlu
olan, yakışıklılığıyla ünlii
Truvalı kahraman. 4/
Rey... Sıvacı aracı. 5/
Çevrebilim. 6/ fki büyük- 8
lük arasındaki bağıntı...
Renyum elementinin
simgesi. 7/ Niteliği düşük, eide kai-
mış mal... Kırgızistan'ın para bin-
mi. 8/ Kültür... Dişlerin taç kısmı-
nı kaplayan beyaz ve sert doku. 9/
tnsanın ve bütün hayvanlann bes-
lenmesinde yaşamsal önem taşı-
yan B grubu vitamini.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir
tür deniz taşımaalığı... İstanbul'-
da yayımlanmış haftalık bir mizah
dergisi. 2/ Bulaşık yıkanan musluk
teknesi... Tropikal Afrika'da yeti-
şen odunu marangozlukta kullanılan bir ağaç. 3/ Bulunulan
yerden daha yüksekte kalan düzlük... Arsız sokak çocuğu. 4/
Iran'ın plaka işareti... Komor Adalan'nın başkenü. 5/ Genel-
KkJe eşeklere vurulan bir çeşit eyer. 6/ Düğme ve süs eşyası yapı-
mında kullanılan bir deniz kabuklusu... Su. 7/ Gazete ve dergi-
nin baskı sayısı... ZöUD livaneli'nin bir fılmi. 8/ tstenilen nite-
likleri taşıyan... Edebiyatta etkiyi çoğaltmak için bir şeyin
tersini söyleyerek alay etme. 9/ Bir çeşit başhk... Kütahya'nın
bir ilcesi.