Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALJK1993 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
CUMHURIYErTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
• Baştarafi 3. Sayfada
son ûzgür Gündem olayı,
bu gazetelere sadece tek
sütun olarak yansımış. Ba-
zılarının birinci sayfalarında
hiç>yer almıyor bile. Çünkü
"Ikitelli basını" bugün "No-
el Baba" rolünü oynuyor.
Noel Babaların demokra-
siyle ilişkilerini Galliner ya-
zısında açıkça ortaya koy-
mamış mıydı?
Sağlıklı, mutlu ve başanlı
günlerdileriz.
NOTLAR
Kızkardeşimiz Pakistan
• Baştarafi 1. Sayfada
"Yeni bir gelişme olacak nu" beklentisine de sokrnadı.
İslam dünyasırun üç kadın başbakanından ikisini bir ara-
ya getiren ziyaret. 'tslam ülkeleri arasındaki benzerlikJerin,
farklılıklann' ortaya çıkması açısından da ilginçti.
Çiller, Benazir Butto ve eşi Asif Ali Zardari adına Başba-
kanlık Konutu'nda önceki gece bir yemek verdi. Pakistan
heyetindekilerin çoğu yemeğe. 'şervani' adını verdikleri si-
yah. yakasız. bo! düğmeli resmi giysileriyle katıldılar. Butto
ise 'çok özel gûnlenie' gıydıği 'lenga* adh, bol işlemelı. yer yer
derilerle süslenmiş, şık bir elbiseyle 'Konut'a geldi. Çiller.
Butto'yu yemeğe katılanlaria tanıştırmaya tzmir Milletvekili
Işılay Saygın'la başladı. İki kadın sarmaş dolaş oldular.
Saygın. Butto'ya çantasından nazar boncuklu bir kolye
çıkanp hediye etti. Sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Veysel Atasoy'a gelince, bakan gülümseyerek elini uzattı.
Butto, elini başına götürüp. 'Marhabaaa' dedi. Elı havada
kalan Atasoy, alçak bir sesle, 'cısss' deyip gen çekildi. Sonra-
kiler işi öğrendiler. Butto'yla karşılaşınca iki ellerini öne bağ-
layıp gûlümsemekle yetindiler.
Butto, tslam dünyasırun ilk kadın başbakanı. 1953'te ba-
basının memleketi Karaçi'de doğmuş. 1973'te Harvard üni-
versitesini bitirmiş. Sonra Oxford'da felsefe ve siyaset bilimi
okumuş. 1976'da Oxford BirliğTnin başkanı seçilmiş ve bu
koltuğa gelen ilk Asyah kadın olmuş. Kısacası mükemmel
bir îngiliz kültürüyle yetişmiş.
Ama hiçbir erkeğe elini vermedi bayan Butto. Yanımdaki
bir Pakistanhya, (bildiğim halde. ne yanıt vereceğini merak
ettiğim için) Butto'nun elini vermeyiş nedenini sordum. Bi-
raz sıkıntılı yanıtladı:
- Tabii İslam gelenekleri... Ama aslında öyle tutuculuğu
yoktur. Bakın burada Pakistanlı gazeteciler, televizyon .nuha-
birleri de var. Eğer elini verirse \e bu. Pakistan televizyonunda
yayımlanırsa Butto'nun seçmenleri açısından iyi olmaz...
Bir ülkenin çağdaş bir yaşama kavuşması için devlet baş-
kanının. başbakanının Oxford, Harvard bitirmesi yetmi-
yor...
ÇiUer'le Butto'nun ortak özellikleri sadece kadın olmalan
değil. Her ikisinin de biraz 'baba'mirasıyla bu koltuklara gel-
meleri. Bir diğer ortak özellikleri de partilerinin seçimler ön-
cesindeki vaatleri. Butto'nun liderliğini yaptığı Pakistan
Halk Partisi'nin son seçimler öncesi verdiği sözlerden bazı-
lan şunlar:
- Sendikalarni rahat örgüüenmesi sağlanacak, üzcrlerinde-
ki baskılar kaldınlacak.
- Basın özgürlüğü genişletilecek.
- Siyasi suçiulara af getirilecek.
- Kadınlann eşit haklara sahip olması sağlanacak.
Bizim aldığımız bilgiler, bu sözlerin çoğunun yerine geti-
rilmediği yönünde.
tki ülkenin bir diğer ortak yanı da 'demokrasUerinin' sık
sıkikesintiye ugraması.
|94? yılında Hindistan yanmadasırun İngiliz sömürgesi
olrnaktan kurtulup, bağımsızlığına kavuşmasından sonra
kurulan Pakistan'da 46 yılda, 13 hükümet görevden alındı
(en sonuncusunu 1990'da Benazir Butto yaşadı), 2 başba-
kan, bir cumhurbaşkanı öldürüldü. üç savaş, üç ayaklanma,
üçdarbeyaşandı...
Bir de her iki ülkenin de başında, uluslararası desteğe
muhtaç olduklan birer sorunu var
Türkiye'nin. Kıbns; Pakistan'ın. Keşmir...
Her iki başbakamn yemek öncesi yaptığı konuşmada bu
kotıulann pek çoğu dile getirildi. Çiller. İngilizce yaptığı ko-
nukmasında İslarru bağlardan söz etti, dışa açılmada Türki-
yerıin Pakistan'a yapabileceği katkılan anlattı ve iki ülke
ilişkilerinden söz ederken 'kardeşük' kelimesini alışılan şekil-
de, 'brother' değil, 'sister'olarak kullandı.
Butto ise Çiller'den sürekli, 'Modem Başbakan' diye söz
etti. Tarihi bağlara değindi ve ekledi:
- tslam dünyasında yeni bir çağ açalım...
Şeriatçı partiden ve halkından çekindiği için erkeklere elini
uzatmayan Butto ile parti tabanına mesaj verme zorunlulu-
guhu hissettiği için başını örtüp türbelere giden Çiller'in
'islam dünyasına yeni ufuklar acmada' ve ülkelerindeki de-
mokrasiyi geliştirmede işleri kolay değil...
OLAYLARTJV
ARDINDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
ortamda, her türlü yorumun
yapılması için elde bol mal-
zeme bulunmaktadır.
Bağdat'ın bir kapalı kutu ol-
duğu bilindiğinden "spekü-
lasyon" kapısı da açıktır;
varsayımları türetmek için
gerekli malzemeler devletle-
rin diplomatları tarafından
medya kulislerine ustaca şı-
rıngaedılmektedir.
Ortadoğu yeraltı ve yerüs-
tünde karmaşık bir çatışma-
nın sıcaklığını yaşıyor. Türki-
ye bölgede açık ve kapalı
saldırıların hedefi durumun-
dadır. Körfez Savaşı'nın Tür-
kiye'ye rakamla 20 milyar
dolara mal olduğu hesaplanı-
yor; Ankara, bu maliyetin fa-
turasını küçültebilmek için
Bağdat'a yaklaşmaya çabalı-
yor; ancak, Washington bu
çabaya yeşil ışık yakmıyor.
Ankara'nın yalnız başına bir
Irak politikası üretebilecek ne
cesareti, nç gücü. ne de ağır-
lığı var. Bu durumda Bağdat'-
taki suikastı yorumlarken ihti-
yat payını ayırmak gerekiyor.
Ortadoğu'da "is«krar"a
kavuşulabilmesi için herşey-
den önce Irak'ta "istfkrar"a
kavuşulması gerekir.
Ne yazık ki VVashington
Irak'ta hayatın normale dö-
nüşmesi için gerekli herçeşit
girişimi engellemek üzerine
bir siyaseti sürdürmekte; bu
yaklaşımın Birleşmiş Millet-
ler ağırlıklı bir politika niteliği
taşıması, bölgeyi daha da ka-
rıştıracak kapıları açık bırak-
maktadır.
Türkiye bölgenin en istik-
rarlı ülkesi sayılsa bile bu
yüzden istikrarsızlığın kuyu-
suna çekiliyor.
Bağdat ataşesine suikast
• Baştarafi 1. Sayfada
süre Ankara-Bağdat arasında
telsiz bağlanüsı kurulamadı.
Büyükelçi Tıknti, Dışişleri
Bakanlığı'ndan aynlmasının
ardından. Irak Dışişleri Bakanı
Muhammed Said El Sahhaf ile
yaptığı telefon göriişmesinde,
yakalanan katillerin Halkın
Mücahitleri Örgütü üyesi ol-
duklannın belirlendiğini açıkla-
dı. Irak Dışişleri Bakanı Mu-
hammed Said El Sahhaf, Tür-
kiye'nin Bağdat Büyükelçiligi
İdari Ataşesi Çağlar Yücel'in
ölümü dolayısıyla başsağlığı di-
ledi. Dışişleri Bakanhğı kay-
naklan Irak Dışişleri Bakanı
Sahhafm dün Türkiye'nin
Bağdat Maslahatgüzan Sadi
Çaîışlar ı kabul ederek Çağlar'-
m ölümü dolayısıyla başsağlığı
ve taziyet dileklerini bildirdi.
Yücerin özgeçmişa
54 yaşındaki Çağlar Yücel,
İzmirde doğdu. 30 Kasım 1970
yılında Dışişleri BakanlığTnda
göreve başladı. Zürih Başkon-
solosluğu Mahalli Katipliği,
Cenevre Ofısi Daimi Temsilcili-
ği, Cidde ve Beyrut Büyükelçi-
likleri, Houston Başkonsolos-
luğu ve son olarak da Bağdat
Büyükelçiliği'nde görev yaptı.
Evli ve bir çocuk babası olan
Çağlar Yücel'in yaşamını yitir-
mesiyle, 1973 yılından bu yana
yurtdışında şehit edilen Türk
diplomat ve görevli sayısı 33'e
yükseldi.
TÜRKİYEDE DÜNYADA
MaMorolotı l«J«n Genel Müdüriügd'nden alınan t»lQiye göre. yurdun kuzeydo-
ğu kesımlerı çok buluttu Doğu Karadenız kıyilan yağmunu. Doğu Anadolu'nun
kuzsyi karia kartşrfc yağmur ve kar yağışlı diğer yener sarçalı ve az buiuttu
geçecek. Hava s^caMığında önemh t»r değtsıklık otmayacak Denızlenmızde
rûzgaf. Ooğu Karadenız de kıble ve keşntetne. Batı Akdenız'de gûnbatn» ve lo-
doc <Stğer denızlenmızde kıbıe ve lodostan 3-5 kuvvetınde, saalle 10-21 deruz
mili ruzla esecek. Var GAIO'nde hava parçalı ve çok bulutlu geçecek.
Adana
Afvon
A«n
Ankara
Antalya
Aydın
Bursa
Çanakkale
Dıyartıakır
Edırne
Erzurum
EsKısehır
Istanbul
Izmır
Kars
Konya
Trateon
Zonguldak
A 19
A 11
K 1
B 8
A 18
A 18
B 12
B 14
A 12
B 13
K 0
B 9
B14
A 16
K 0
B 6
B 14
Y12
B 10
Amslerdam
Amman
Atna
Bağdal
Bonn
Bruksel
Cenevre
Cezayır
:
rank*jrt
^elersburg
>ondra
Madrıd
Mılano
Moskova
Munıh
Oslo
Parıs
Prag
Iıyad
^oma
Vıyana
Y 7
A 16
B 1B
A 15
Y 6
Y 8
Y 9
A 18
Y 6
A 18
K 2
Y 12
A 10
B 18
K 2
Y 6
K 2
Y 12
Y 5
A22
B 18
Y 6
j Yağmurlu ı Buluttu Sisli $ Güneşli K a r h
PENCERE
• Baştarafi 2. Sayfada
lafının yinelendiğini görmek işten değildir; ama, nerede
demoktasi?
Medyanın yapılanması, demokrasiye ters düşüyor.
Siyaset, ticaret, devlet, medya öylesine iç içe geçti ki,
gazeteciliğin G'si bile yakında mumla aranacak. Işin iç-
yüzünü bilenler her gün gazetelerdeki hangi haberin,
hangi çıkar grubu adına şişirildiğini, hangi yorumun
hangi holding babasına yarar sağladığını hesaplıyorlar.
Özgür Gündem'in toplatılması ya da kapatılması ve
çalışanlarının gözaltına alınması, gazetelerin birinci
sayfasında tek sütunluk bir haber değeri taşımaz.
Çünkü yükselen değerlerimizin süzgecinden geçe-
mezböyle bir haber...
Vergi ve bütçenin hedefi dar gelirli
• Baştarafi 1. Sayfada
savunan kimi bürokratlara
göre, anlaşmazlıklara. paketi
oluşturan tasanlann "demokra-
tik ortamda tarttşılmaması" yol
açtı. Başbakan'ın vergi konu-
lanndan sorumlu kıldığı, ancak
görüş aynlıklan nedeniyle istifa
eden Başdanışmanı Veysi Se-
viğ'in tasanya ısrarla koydur-
mak istediğj "Faturasız mal mü-
sadere edilir" hükmünün, iş
çevrelerinin lobisi ile engellen-
diği öne sürüldü.
Tasanyı eleştiren Maliye kö-
kenli bir bürokrat, Curnhuri-
yet'e vergi ve bütçe tasanlannı
değerlendirirken. "Hûkümet
aslında az kazanandan daha çok
vergi alıp ekonomiye transfer
ediyor, vergi kaçakçılan adeta
teşvik edihyor" diye konuştu.
Aynı bürokrat, artınlan KDV
oranlan, ÖTV ve vergi iadesi-
nin kaldınlması ile her türlü
mala yansıyan akaryakıt tüke-
tim vergişi yoluyla dar gelirli-
den 60 trilyon liraya yakın bir
kaynak transfer edilmesinin he-
deflendiğini savunarak. ana
hatlanyla şu değerlendirmeleri
yapü:
- Tasan maalesef demokratik
bir ortamda tarüşılamadı. Esa-
sen Sayın Başbakan bürokrat-
lanna hiçbir konuda bu hakkı
tarumıyor. Nitekim bizlere göre
nisbeten rahat bir konumda
olan ve fıkirlerini özgürce acık-
layabilen Veysi Seviğ bile hiçbir
dediğını yaptıramayınca çareyi
istifa etmekte buldu. örneğin
tasan ile sırurlı bir üniterlik geti-
riliyor. Ancak. 225 milyon lira-
ya kadar olan sermaye gelirleri
kapsam dışı bırakılarak sadece
yüzde 10 oranında vergilendiri-
liyor. Asgari ücret ise yüzde 25
oranında vergiye tabi. Yani as-
gari ücretin 7.5 katı olan serma-
ye gelirlerinin sadece yiizde 10
oranında vergilendirilmesine
karşıhk asgari ücret yüzde 25
vergiye tabi tutuluyor. Acaba
bu adil bir yaklaşım mı?
- Aİ Capone'luğa gelince. Es-
kiden 2 kere fış, 2 kere fatura. 2
kere serbest meslek makbuzu, 2
kere irsaliye düzenlememiş ol-
mak kaçakçıhğa teşebbüs suçu
sayılıyordu. Şimdi kasa fışi ve
irsaliye düzenlememek suç ol-
maktan çıkıyor, diğerlertnde ise
fış. fatura düzenlememiş olmak
ancak 4 kez yakalanmak halin-
de kaçakçıhğa teşebbüs kabul
ediliyor. Oysa bu durumu 4 kez
tespıt edebilmek çok güçtür. üs-
telik irsaliyeler kaçak üretimin
adeta tek ıspatlanabildiği vesi-
kalardır. Siz kaynağında tespıt
edemediginiz kacaği karayolla-
nnda mutlaka bu irsaliyeler yo-
lu ile tespit edersiniz. Şimdı bu
suç olmaktan çıkanlıyor. K.a-
çakçılığa teşebbüsle ilgili ceza-
lann alt sınınnın 3 aydan 6 aya
çıkanlması sadece bir gösteriş-
tir.
- Tüketici eğer fış almazsa,
cezası 200 bin lıradan başlıyor,
hatta saün aldığı mal değerinin
yüzde 5i kadar ceza vermesi
öngörülüyor. Buna karşıhk es-
kiden bu gjbi durumlarda işyeri
kapatma cezası veriliyordu. Bu
en önemli teşhir yolu idi. Şimdi
usulsüzlük cezası ile yetinilecek.
Burada da kaçakçı yerine tüke-
tici cezalandınlmış oluyor.
- Vergi cezalannda katlamalı
faiz ise kaldınlıyor. böylelikle
bir anlamda yüzsüzlük müka-
fatlandınhyor.
- Tasan ile gelir vergisinde
yüzde 25 vergiye tabi olan ilk
dilımin 32 milyon liradan 75
milyon liraya çıkanlması ile dar
gelirli korunuyor. Bu ashnda
önemli bir katkı değil, çünkü
asgari ücret yılda 29 milyon 900
bin lira tutuyor. Yani bu rakam
yükseltilmeden de vergi bakı-
mından aynı durum sözkonusu
idi. Esasen hükümet enflasyona
uyarlama yoluna giderek ilk di-
limi aruracakü. Yani bu aslın-
da yapılması zorunlu bir uygu-
lama idi. Yani ayda 4-5 milyon
DEMtREL NİKAH TAMĞI-Cumhurbaşkanı Söleyman DemireL, eşi Nazmiye „
Demirei'in yeğeni ve Sümerbank Genel Müdürii Doğan Çelik'in oğlu Büient Çelik
ile Nurol Holding'in Genel Müdürii Turan Esen'in kızı Zuhal Esen'in nikah tören-
lerine katıldı. Demirel, Sheraton Oteli'ndeki nikahta Büient Çelik'in, Nurettin
Çarmıklı da Zuhal Esen'in tanıklığmı yaptı. (Fotoğraf: AA, ECVET ATİK)
Özgür Gündembaskınınatepki
• Baştarafi 1. Sayfada
yayınının durdurulması ya da
kapatılması yönünde herhangi
bir mahkeme karannın ol-
madığını haürlatan Kaplan,
baskının İstanbul DGM Savcı-
lığı'nın, nöbetçi mahkemeden
aldığı arama karan üzerine ya-
pıldığını söyledi. Kaplan, gü-
venlik güçlerinin gazetedeki
aramasında 2 tabanca, 25 gaz
maskesi ve Diyarbakır bürosu-
na gönderilmek üzere iki uyku
tulumu ile sırt cantası buldukla-
nnı söyledi. Müessese Müdürii
Ali Rıza Halisin, silahlann
kendisine ait olduğunu beyan
ettiğini bildiren Kaplan. gaz
maskelerine ilişkin olarak ise
şöyle konuştu:
"Sayın Halis'in verdiği bilgiye
göre gaz maskeleri Gündem
mensuplarına çok sık saldırıla-
rın olduğu Diyarbakır bürosuna
gönderilmek üzere hazırlanmış-
tır. Gündem'in Diyarbakır büro-
su zemin kattadır. Herhangi bir
kundaklama haünde boğulma
olasılığı çok yüksektir. 2000 yılı-
na girerken basın mensuplan
yoğıuı saldınlar nedeniyle maa-
lesef gaz maskeleri ile çalrşır
dunıma gelmişlerdir."
Yazar Yaşar Kemal ise Özgür
Gündem'in polis tarafından
basılmasının. dünya ve özgür-
lük tarihine Türkiye"nin 'kara
Iekesi' olarak geçeceğini vıırgu-
ladı. Bu kara lekede Türk ulu-
sunun hiçbir kabahati olmadı-
ğını dile getiren Kemal, bunun
sorumlusunun yönetimler ol-
duğunu söyledi. Özgür Gün-
dem'in basılmasını, 'demokrasi
nutuklan' atan hükümetin Iki-
yüzlülüğü' olarak değerlendiren
Kemal, Türkiye'nin bu kara le-
keden kurtanlması için tüm
aydmlara ve demokratlara bü-
yük görevler düştüğünü belirt-
ti. Kemal "Türkiye'yi, 40 yıldır
demokrasi adına ikiyüzlülük ya-
panlann lekesinden biz kurtara-
cağız. Türkiye'yi kurtarmak ve
konımak zonındayız" diye ko-
nuştu.
Gazete önündeki konuşma-
lardan sonra avukat Hasip
Kaplan ile aralannda Özgür
Gündem yazarlanndan Muhsin
Kızılkaya, Ertuğrul kiirkçü, ga-
zeteci Ragıp Duran, ünlü yazar
Yaşar Kemal'in de bulunduğu
topluluk, gazetenin hazır olan
sayısının yaymına izin almak Türkiye'ye gelen. Uluslararası
için Jstanbul DGM'ye gittiler. Gazeteciler Federasyonu
Burada uzun süre bekleyen Ha- (UGF) ve Balkan Gazeteciler
Kaplan,sıp Kaplan, nöbetçi savcının
gelmemesi üzerine. Özgür Gün-
dem üzerindeki baskılara son
verilmesini. yasalara aykın
davranarak çahşmalannı en-
gelleyen görevlilerin uyanlma-
sını içeren bir dilekçe hazırlaya-
rak kapıdaki görevliye verdi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Necmi Tanyolaç ise
Özgür Gündem'in basılmasının
hukuk ve demokrasi kurallan
ile bağdaşmadığını bildirdi.
Yaptığı yazılı açıklamada, Öz-
gür Gündem'e yönelik baskının
demokratik düzen ve anlayışla
çeliştiğini vurgulayan Tanyo-
laç. anayasal kurum ve kuru-
luşlan basın özgürlüğünün do-
kunulmazlığı konusunda du-
yarlı olmaya çağırdı.
Türkiye Gazeteciler Sendika-
sı Genel Başkanı Orhan Erinç,
olayın hiçbir demokratik ülke-
de görülmemış bir uygulama
olduğunu belirterek yetkililerin
bu uygulama hakkında en kısa
sürede bir açıklama yapmasını
ve halkı bilgılendirmesini istedi.
-SHP İstanbul İl Başkanı
Yüksel Çengej, bir yazılı açıkla-
ma yaparak Özgür Gündem'in
basılmasını Türkiye'nin insan
haklan açısından bulunduğu
noktayı gösterdiğini belirtti.
Yabana basın örgütleri de
baskını kınadılar. Uluslararası
Gazeteciler Federasyonu ile
Balkan Gazeteciler Konferas-
yonu. Türk hükümetini. ya-
bancı basın organlanna şikayet
ettiler. Basının Sorunlan konu-
lu bir konferansa katılmak için
Konfederaşyonu (BGK)yetki-
lileri, dün Özgür Gündem An-
kara Bürosu'nu ziyaret ederek
gazeteye yöneltilen baskılan kı-
nadılar.
UGF Genel Sekreter Yar-
dıması Beltina Peters, Türk hü-
kümetinın tutumunu kınayan
bir açıklamayı bütün ülkelerde-
ki basın organlanna gönder-
diklerini bildirdi. Peters, Özgür
Gündem'in özelükle 10 Aralık
İnsan Haklan Günü'nde ka-
patılmasına dikkat çekerek de-
mokrasinin ilk şartının basının
özgürce haber alma ve \azma
hakkı olduğunu söyledi. BGK
Genel Başkanı Antonis Kourtis
de olayı kmayarak "İnsan hak-
lan gününde, bir gazetenin ka-
patüması, basın özgürlüğüne vu-
rulan bir darbedir. Basın özgür-
lüğü olmadan, demokrasi savu-
nulamaz" dedı.
İçışleri Bakanı Nahit Mente-
şe, gelişmelere ilişkin olarak
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Başkanı ve gazetemız yazan
Mustafa Ekmekçi'ye yaptığı
dçıklamada. "Bizimle hiç ilgisi
yok. İstanbul Valisi ile görüş-
tüm. Devlet Güvenlik Mahke-
mesi'nin kararım uygulayan adli
polistir" dedı.
Gözaltılar
Özgür Gündem gazetesinde
arama çalışmalannı bitiren gü-
venlik kuvvetleri. dün akşam
binayı boşaltarak gazetenin
avukatı Osman Engin ve Mües-
sese Müdürii Ali Rıza Halis'ı de
gözaltına aldı.
Gazete yazarlanndan Ertuğrul
Kiirkçü. bınanın anahtarlannı
gözaltında bulunan Avukat
Osman Engin'den almak için
iki avukatın bu sabah Gayret-
tepe Emniyet Müdürlüğüne
gideceğini söyledi. Kürkcü,
anahtarlann teslim almmasın-
dan sonra binanın açılacagını
söyledi.
Bu arada İstanbul'da gözaltı-
na alınan 107 kişiden 10'unun
serbest bırakıldığı öğrenildi.
Gazetenin İstanbul, Ankara,
İzmir. Adana, Mersin, Diyar-
bakır ve Cizre bürolannın ba-
sılmasından sonra halen yakla-
şık 150 kişi gözaltında bulunu-
yor.
Özgür Gündem gazetesinin
basılarak çalışanlannın gözaltı-
na alınmasıyja ilgili olarak bu-
gün sabah İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nde bir basın açık-
laması yapılacak. Gazete calı-
şanlannın aileleri de. gözalülan
protesto etmek için bugün bir
gösteri y apacak.
Özgür Gündem gazetesi
Köln bürosu, Türkiye'nin Av-
rupa'dan aldığı destekle Kürt-
lere saldırdığını ileri sürerek,
Fransa ve Almanya'yı sert bir
dille eleştırdi
Gazetenin Avrupa temsilcisi
Behçet Avşar, tüm gazete çalı-
şanlan adına yaptığı yazılı açık-
lamada. gazetenin kapatıldığı
sırada Cizre'ye yapılan saldın-
ya dikkat çekti. Yapılan saldın-
nın Avrupa devletleri tarafın-
dan desteklendiği belirtilen
açıklamada. "Katliamlirdan
Avrupa devletleri sorumludur"
denildi.
lira maaş alana özel bir faydası
yok tasannın.
- Buna karşıhk, 1994'de 15
trilyon lira olması gereken üc-
retliye vergi iadesi kaldınldı, sa-
dece emekliler için bütçeye 7
trilyon lira konuldu.
- Özel indirim rakamı 150 bin
liradan 480 bine çıkıyor, oysa
hükümetin yetkisi bunu 2.5
milyon liraya kadar çıkarmaya
müsaitti. kullanmadı.'".
- Artınlan oranlar çerçeve-
sinde KDV'den 1994'de 25 tril-
yon lira, Ö"P"den 20 trilyon
lira vergi gelir bekleniyor. Vergi
iadesinin kaldınlması ile de üc-
retlilere 15 trilyon lira verilme-
sinden vazgeciliyor. Buradaki
önemli örneklerden biri de
akaryakıt tüketim vergisi. Bu-
rada yüzde 123'lük arüş var.
Vergi hasılatı 1993*de 14 trilyon
lira hedeflenmişken, 1994'de 31
trilyon liralık beklentiye yer ve-
rildi. Oysa petrol fıyatlannda
OPEC çerçevesindeki gelişme-
ler, fıyatlann bu yıl artmak ye-
rine gerileyeceğini ortaya koyu-
yor. Akaryakıt, fıyat artışlannı
direkt etkilediği için fiyatlara
1994'de gem vurabilmek yine
mümkün olamayacak.
- Kurumlar vergisinden sade-
ce 27.5 trilyon liralık bir vergi
hasılatı bekleniyor. Demek ki.
aslında hükümet dar gelirli ve
ücretliden alıp. ekonomiye ak-
tarmayı hedefliyor. Aynı bü-
rokrat, üzerinde uzun süre dü-
şünülerek şekillendirilmiş olan
hükümlerin değiştirilmesini de
eleştirerek şöyle devam etti:
"Dentzcirerin açık denizde ge-
çirdikleri sürelerde kazandıklan
ücretler yüzde 10, futboku
transfer ücretleri yüzde 10, sa-
natçılarının T\ "de radyoda yap-
tıkları seslendirme vs gibi işter-
den aldıkları ücretler de yüzde
10 vergiye tabi idi. Bunlar sosyal
amaçlı maddelerdi. Şimdi bunlar
daha yüksek oranda vergileiMli-
rilecek. Okul, kreş, 50 yataktan
fazla hastane y atırımı yapanlara
getirUmiş olan yatırım indirimle-
ri de kaldırılıyor. Bunlar haüüı
uygulamalar. Ancak bürokrasi
görüşlerini açıkca tartışamadığı
için bu hatalara sebebiyet veriî-
di."
Başbakan'ın vergi konula-
nndan sorumlu danışmaru
Veysi Seviğ'in istifasına da de-
ğinen bürokrat. şöyle dedi:
"Vergide kaçağı en kolay en-
gelleyebileceğiniz yollardan biri
kanunlara Faturasız mal mü-
sadere edilir' tarzmda bir hüküm
eklemek. Nitekim Veysi bey bu-
nu başından beri ısrarla savûndu,
ama kabul ettiremedi. Bu yüz-
den de istifa etmekte buldu çözfi-
Vergî sayunması:
Enflasyonu frenledik
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümetin, gelir vergisi
tarifesinde indirim yapmama
£grekçesi, "Enflasyonu kamçı-
lardr diye açıklandı. Maliye
Bakanlığfnın bir üst düzey yet-
kilisi, "Tarifenin yüzde 25'den
20'ye çekilmesi mümkündü,
önümüzdeki dönemde mümkün
de olabilir, ancak zamanlama
itibanyla düşük tarifeye 1994'te
gecmek yanlış olurdu" dedi.
Maliye Bakanlığı üst yetkili-
si, tarifede yer alan oranlarla il-
gili tartışmalann Başbakan
Tansu Çiller başkanlıgındaki
toplantılarda da gündeme gel-
diğini. ancak teknik nedenlerle
bunun yapılmasından vazgeçil-
diğini belirterek Cumhuriyet'e
şunlan söyledi:
"Tarifenin alt diliminin tabi
olduğu oranın yüzde 25'den yüz-
de 20"je çekilmesüıin 18 triİyon
liralık bir maliyeti olacaktı. Me-
selcye. sadece maliyet açısından
bakdması da çok doğru bir yak-
laşım değil. Daha düşük oranlar
aslında daha yüksek hasılat elde
edilmesi gibi bir sonuç da doğu-
rabilir. Nitekim. bir önceki vıl
Demirel hükümeri tarafından
TBMM'ye sevkedihniş olan ta-
sanda bu oran yüzde 2O'ye indi-
rilmiştL
Biz bunu neden yapmadık? En
önemli neden toplusözleşmelerin
bağıtlanmış olması idi. Çünkü
600 bin işçiye dönük toplusözieş-
meler bağıtjanalı birkaç ay oldu.
Toplu iş sözleşmeleri. net ücret
pazarlığı ile yapılır. Eğer biz ver-
gi oranını şimdi düşurmüş olsak
toplusözleşmelerin üzerine çıkan
bir ücret artışı sağlanmış olacak-
tı. Bu da ekonomiye enflasyontst
etki y aratacaktı.
Aynı durum, kamudaki ücret
arttşları için de geçerliydi. Artq
oranı, ele geçecek ücret üzerio-
den yapılmış. Bunun ardından
bir vergi indirimi yapıyorsunuz,
bu, dolaylı bir ücret transferi an-
lamma geliyor.
Bu düşünceler, gerek Sayn
Başbakan başkanlıgındaki top-
lantılarda, gerekse hükümette
enine boyuna tartışıldı >e tarife
indirimi yerine, tarifenin dilimle-
rinin açilmasımn makroekono-
mik açıdan daha doğru olacağı-
na karar verildi."
Güneydoğu'da teşvik
• Baştarafi 1. Sayfada
inceleme talımatı verdiği
Başbakanlık Teftiş Kurulu
Başkanı Turhan Güven. Maliye
Bakanhğı ve Kalktnma Ban-
kası müfettışlerinin yanı sıra,
Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarlığı kontrolörlerinin
katılımıyla 5 kişilık bir heyet
görevlendirdi. Müfettişler. in-
celemelerini sürdüriirken. "üre-
tim yapıyor" diye gösterilen çok
sayıda fabrikanın temelinin bile
atılmamış olduğunu saptadılar.
Müfettişler, bazı yatınmcılann
Güneydoğu'ya yatınm yapma
koşuluyla aldıklan düşük faizli
ve bir bölümü gerj ödemesiz
teşvik kredileriyle İstanbul'da
fabrika kurduklannı. Güney-
doğu'da "yapımına başladı-
klan" tesisleri, bir süre sonra
başka bölgelere taşıdıklannı
beürlediler. Müfettiş inceleme-
sinin ardından. bazı fabrika-
lann kimi ünitelerinin üretime
geçtikten bir süre sonra söküle-
rek götürüldüğü, boş binalann
fabrika diye gösterildiği ortaya
cıktı.
DGM: Ozgür Gündem'de ER]\K makbuzlarıbulundu
Haber Merkezi- Özgür Gün-
dem gazetesinin İstanbul'da
bulunan merkez binasında gü-
venlik güçlerince yapılan ara-
mada, 2 adet tabanca, PKK'ya
ait ERNK mühüriü 400 milyon
liralık para makbuzu. gaz mas-
keleri. kan kesici iğneler ve ör-
gütsel dokümanlar ele geçirildi-
ği açıklandı.
Gazetede gözaltına alınan
107 kişiyle ilgili soruşturma ise
sürüyor.
İstanbul DGM Savcıhğı'nca
yapılan yazılı açıklamada, gü-
venlik kuvvetlerince bugüne
kadar yakalanan örgüt men-
suplannın yapılan sorgulama-
lan sonucu. gazeıe yöneticisi ve
çalışanlannın PKK ile organik
ilişki içinde olduklannın an-
la^ıldığı belirtildi.
Isimleri belirlenen bir kısım
gazete yöneticilerinin PKK
kamplannda eğitim gördükleri
kaydedılen açıklamadj. gazcıe
yayınının Abdullah öcalan ile
diğer üst düzey elemanlannın
verdikleri talimatlar doğrultu-
sunda yönlendirildiği ifadeedil-
di.
İDGM karanyla önceki ak-
şam gazetenin Kadırga'da bu-
lunan merkez binasında düzen-
lenen operasyon sırasında, 2
adet ruhsatsız tabanca, bir adet
şarjör ile 6 adet mermi, ERNK
(Cephe örgütü) mühüriü
PKK'ya ait 400 milyon liralık
makbuz. şehit edilen askerlere
ait üzerinde kurşun delikleri
bulunan kimlik ve diğer belge-
ler, bol miktarda gaz maskesi.
kan kesicı iğne ve çok sayıda ör-
gütsel doküman ele geçirikli.
İDGM açıklamasında, ope-
rasyon sırasında. gazetede bu-
lunan 107 kişinin gözaltına
alındığı. olayla ilgili geniş açık-
lamanın soruşturmanın ta-
mamlanmasından sonra yapı-
lacağı kaydedildı.
İnceleme raporunda. Güney-
doğu illerinde bulunan bazı
ticaret odalannın devletin 2 tril-
yon liraya yakın zarara uğra-
masına "aracılık" ettia görüşü-
neyerverildi. Raporda."Teşvik-
lerin denetimleri valiler
aracılığıyla yapılmıştır. Valiler
de ticaret odâlanna fabrikalann
çalışıp çaltşmadıklarmı sormuş-
lar, ticaret odaları hayali fabri-
kaları çalışır gösteren oeyanlar-
da bulunmuşlardır" denildi.
Söz konusu yatınmlann. teş-
viklerin alınmasından hemen
sonra durdurulduğunu ortaya
koyan raporda. "Bazı
yatınmcılann. yatınmlannı iyi
niyetli olarak tatnamlayamadı-
kları. verilen teşviğin yetmemesi
nedeniyle yatınmlarını durdur-
mak zorunda kaldıkları görül-
müştür. Bu yatırımcılar, işlerini
tamamlamak istediklcrini. teş-
vik almaları durumunda işlerine
devam edeceklerini beyan etmiş-
lerdir" görüşüne yer verildi.
İncelemenin. yanlızca firma-
larbazında yürütüldüğü. Hazi-
ne ve DPT çalışanlanna yöne-
lik olmadığı öğrenildi. Yanlızca
Güneydoğu'ya verilen tcşvikle-
re yönelik olarak hazırlanan
inceleme raporunda, bazı Mer-
kez Bankası ve Türkiye Kalkı-
nma Bankası çalışanlannın ku-
surlu olduğu ifade edildi.
Sürücü belgemi, nüfus cü-
zanırru, imza beyanname-
mi, Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Yüksek Lisans kimliğimi,
A.Ö Fakültesi kimliğimi
çaldırmak suretiyle kaybet-
tim.Hükümsüzdür
NİMETPOLAT