20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALJK1993 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 CUMHURIYErTEN OKURLARA ÖZGEN ACAR • Baştarafi 3. Sayfada son ûzgür Gündem olayı, bu gazetelere sadece tek sütun olarak yansımış. Ba- zılarının birinci sayfalarında hiç>yer almıyor bile. Çünkü "Ikitelli basını" bugün "No- el Baba" rolünü oynuyor. Noel Babaların demokra- siyle ilişkilerini Galliner ya- zısında açıkça ortaya koy- mamış mıydı? Sağlıklı, mutlu ve başanlı günlerdileriz. NOTLAR Kızkardeşimiz Pakistan • Baştarafi 1. Sayfada "Yeni bir gelişme olacak nu" beklentisine de sokrnadı. İslam dünyasırun üç kadın başbakanından ikisini bir ara- ya getiren ziyaret. 'tslam ülkeleri arasındaki benzerlikJerin, farklılıklann' ortaya çıkması açısından da ilginçti. Çiller, Benazir Butto ve eşi Asif Ali Zardari adına Başba- kanlık Konutu'nda önceki gece bir yemek verdi. Pakistan heyetindekilerin çoğu yemeğe. 'şervani' adını verdikleri si- yah. yakasız. bo! düğmeli resmi giysileriyle katıldılar. Butto ise 'çok özel gûnlenie' gıydıği 'lenga* adh, bol işlemelı. yer yer derilerle süslenmiş, şık bir elbiseyle 'Konut'a geldi. Çiller. Butto'yu yemeğe katılanlaria tanıştırmaya tzmir Milletvekili Işılay Saygın'la başladı. İki kadın sarmaş dolaş oldular. Saygın. Butto'ya çantasından nazar boncuklu bir kolye çıkanp hediye etti. Sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy'a gelince, bakan gülümseyerek elini uzattı. Butto, elini başına götürüp. 'Marhabaaa' dedi. Elı havada kalan Atasoy, alçak bir sesle, 'cısss' deyip gen çekildi. Sonra- kiler işi öğrendiler. Butto'yla karşılaşınca iki ellerini öne bağ- layıp gûlümsemekle yetindiler. Butto, tslam dünyasırun ilk kadın başbakanı. 1953'te ba- basının memleketi Karaçi'de doğmuş. 1973'te Harvard üni- versitesini bitirmiş. Sonra Oxford'da felsefe ve siyaset bilimi okumuş. 1976'da Oxford BirliğTnin başkanı seçilmiş ve bu koltuğa gelen ilk Asyah kadın olmuş. Kısacası mükemmel bir îngiliz kültürüyle yetişmiş. Ama hiçbir erkeğe elini vermedi bayan Butto. Yanımdaki bir Pakistanhya, (bildiğim halde. ne yanıt vereceğini merak ettiğim için) Butto'nun elini vermeyiş nedenini sordum. Bi- raz sıkıntılı yanıtladı: - Tabii İslam gelenekleri... Ama aslında öyle tutuculuğu yoktur. Bakın burada Pakistanlı gazeteciler, televizyon .nuha- birleri de var. Eğer elini verirse \e bu. Pakistan televizyonunda yayımlanırsa Butto'nun seçmenleri açısından iyi olmaz... Bir ülkenin çağdaş bir yaşama kavuşması için devlet baş- kanının. başbakanının Oxford, Harvard bitirmesi yetmi- yor... ÇiUer'le Butto'nun ortak özellikleri sadece kadın olmalan değil. Her ikisinin de biraz 'baba'mirasıyla bu koltuklara gel- meleri. Bir diğer ortak özellikleri de partilerinin seçimler ön- cesindeki vaatleri. Butto'nun liderliğini yaptığı Pakistan Halk Partisi'nin son seçimler öncesi verdiği sözlerden bazı- lan şunlar: - Sendikalarni rahat örgüüenmesi sağlanacak, üzcrlerinde- ki baskılar kaldınlacak. - Basın özgürlüğü genişletilecek. - Siyasi suçiulara af getirilecek. - Kadınlann eşit haklara sahip olması sağlanacak. Bizim aldığımız bilgiler, bu sözlerin çoğunun yerine geti- rilmediği yönünde. tki ülkenin bir diğer ortak yanı da 'demokrasUerinin' sık sıkikesintiye ugraması. |94? yılında Hindistan yanmadasırun İngiliz sömürgesi olrnaktan kurtulup, bağımsızlığına kavuşmasından sonra kurulan Pakistan'da 46 yılda, 13 hükümet görevden alındı (en sonuncusunu 1990'da Benazir Butto yaşadı), 2 başba- kan, bir cumhurbaşkanı öldürüldü. üç savaş, üç ayaklanma, üçdarbeyaşandı... Bir de her iki ülkenin de başında, uluslararası desteğe muhtaç olduklan birer sorunu var Türkiye'nin. Kıbns; Pakistan'ın. Keşmir... Her iki başbakamn yemek öncesi yaptığı konuşmada bu kotıulann pek çoğu dile getirildi. Çiller. İngilizce yaptığı ko- nukmasında İslarru bağlardan söz etti, dışa açılmada Türki- yerıin Pakistan'a yapabileceği katkılan anlattı ve iki ülke ilişkilerinden söz ederken 'kardeşük' kelimesini alışılan şekil- de, 'brother' değil, 'sister'olarak kullandı. Butto ise Çiller'den sürekli, 'Modem Başbakan' diye söz etti. Tarihi bağlara değindi ve ekledi: - tslam dünyasında yeni bir çağ açalım... Şeriatçı partiden ve halkından çekindiği için erkeklere elini uzatmayan Butto ile parti tabanına mesaj verme zorunlulu- guhu hissettiği için başını örtüp türbelere giden Çiller'in 'islam dünyasına yeni ufuklar acmada' ve ülkelerindeki de- mokrasiyi geliştirmede işleri kolay değil... OLAYLARTJV ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada ortamda, her türlü yorumun yapılması için elde bol mal- zeme bulunmaktadır. Bağdat'ın bir kapalı kutu ol- duğu bilindiğinden "spekü- lasyon" kapısı da açıktır; varsayımları türetmek için gerekli malzemeler devletle- rin diplomatları tarafından medya kulislerine ustaca şı- rıngaedılmektedir. Ortadoğu yeraltı ve yerüs- tünde karmaşık bir çatışma- nın sıcaklığını yaşıyor. Türki- ye bölgede açık ve kapalı saldırıların hedefi durumun- dadır. Körfez Savaşı'nın Tür- kiye'ye rakamla 20 milyar dolara mal olduğu hesaplanı- yor; Ankara, bu maliyetin fa- turasını küçültebilmek için Bağdat'a yaklaşmaya çabalı- yor; ancak, Washington bu çabaya yeşil ışık yakmıyor. Ankara'nın yalnız başına bir Irak politikası üretebilecek ne cesareti, nç gücü. ne de ağır- lığı var. Bu durumda Bağdat'- taki suikastı yorumlarken ihti- yat payını ayırmak gerekiyor. Ortadoğu'da "is«krar"a kavuşulabilmesi için herşey- den önce Irak'ta "istfkrar"a kavuşulması gerekir. Ne yazık ki VVashington Irak'ta hayatın normale dö- nüşmesi için gerekli herçeşit girişimi engellemek üzerine bir siyaseti sürdürmekte; bu yaklaşımın Birleşmiş Millet- ler ağırlıklı bir politika niteliği taşıması, bölgeyi daha da ka- rıştıracak kapıları açık bırak- maktadır. Türkiye bölgenin en istik- rarlı ülkesi sayılsa bile bu yüzden istikrarsızlığın kuyu- suna çekiliyor. Bağdat ataşesine suikast • Baştarafi 1. Sayfada süre Ankara-Bağdat arasında telsiz bağlanüsı kurulamadı. Büyükelçi Tıknti, Dışişleri Bakanlığı'ndan aynlmasının ardından. Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Said El Sahhaf ile yaptığı telefon göriişmesinde, yakalanan katillerin Halkın Mücahitleri Örgütü üyesi ol- duklannın belirlendiğini açıkla- dı. Irak Dışişleri Bakanı Mu- hammed Said El Sahhaf, Tür- kiye'nin Bağdat Büyükelçiligi İdari Ataşesi Çağlar Yücel'in ölümü dolayısıyla başsağlığı di- ledi. Dışişleri Bakanhğı kay- naklan Irak Dışişleri Bakanı Sahhafm dün Türkiye'nin Bağdat Maslahatgüzan Sadi Çaîışlar ı kabul ederek Çağlar'- m ölümü dolayısıyla başsağlığı ve taziyet dileklerini bildirdi. Yücerin özgeçmişa 54 yaşındaki Çağlar Yücel, İzmirde doğdu. 30 Kasım 1970 yılında Dışişleri BakanlığTnda göreve başladı. Zürih Başkon- solosluğu Mahalli Katipliği, Cenevre Ofısi Daimi Temsilcili- ği, Cidde ve Beyrut Büyükelçi- likleri, Houston Başkonsolos- luğu ve son olarak da Bağdat Büyükelçiliği'nde görev yaptı. Evli ve bir çocuk babası olan Çağlar Yücel'in yaşamını yitir- mesiyle, 1973 yılından bu yana yurtdışında şehit edilen Türk diplomat ve görevli sayısı 33'e yükseldi. TÜRKİYEDE DÜNYADA MaMorolotı l«J«n Genel Müdüriügd'nden alınan t»lQiye göre. yurdun kuzeydo- ğu kesımlerı çok buluttu Doğu Karadenız kıyilan yağmunu. Doğu Anadolu'nun kuzsyi karia kartşrfc yağmur ve kar yağışlı diğer yener sarçalı ve az buiuttu geçecek. Hava s^caMığında önemh t»r değtsıklık otmayacak Denızlenmızde rûzgaf. Ooğu Karadenız de kıble ve keşntetne. Batı Akdenız'de gûnbatn» ve lo- doc <Stğer denızlenmızde kıbıe ve lodostan 3-5 kuvvetınde, saalle 10-21 deruz mili ruzla esecek. Var GAIO'nde hava parçalı ve çok bulutlu geçecek. Adana Afvon A«n Ankara Antalya Aydın Bursa Çanakkale Dıyartıakır Edırne Erzurum EsKısehır Istanbul Izmır Kars Konya Trateon Zonguldak A 19 A 11 K 1 B 8 A 18 A 18 B 12 B 14 A 12 B 13 K 0 B 9 B14 A 16 K 0 B 6 B 14 Y12 B 10 Amslerdam Amman Atna Bağdal Bonn Bruksel Cenevre Cezayır : rank*jrt ^elersburg >ondra Madrıd Mılano Moskova Munıh Oslo Parıs Prag Iıyad ^oma Vıyana Y 7 A 16 B 1B A 15 Y 6 Y 8 Y 9 A 18 Y 6 A 18 K 2 Y 12 A 10 B 18 K 2 Y 6 K 2 Y 12 Y 5 A22 B 18 Y 6 j Yağmurlu ı Buluttu Sisli $ Güneşli K a r h PENCERE • Baştarafi 2. Sayfada lafının yinelendiğini görmek işten değildir; ama, nerede demoktasi? Medyanın yapılanması, demokrasiye ters düşüyor. Siyaset, ticaret, devlet, medya öylesine iç içe geçti ki, gazeteciliğin G'si bile yakında mumla aranacak. Işin iç- yüzünü bilenler her gün gazetelerdeki hangi haberin, hangi çıkar grubu adına şişirildiğini, hangi yorumun hangi holding babasına yarar sağladığını hesaplıyorlar. Özgür Gündem'in toplatılması ya da kapatılması ve çalışanlarının gözaltına alınması, gazetelerin birinci sayfasında tek sütunluk bir haber değeri taşımaz. Çünkü yükselen değerlerimizin süzgecinden geçe- mezböyle bir haber... Vergi ve bütçenin hedefi dar gelirli • Baştarafi 1. Sayfada savunan kimi bürokratlara göre, anlaşmazlıklara. paketi oluşturan tasanlann "demokra- tik ortamda tarttşılmaması" yol açtı. Başbakan'ın vergi konu- lanndan sorumlu kıldığı, ancak görüş aynlıklan nedeniyle istifa eden Başdanışmanı Veysi Se- viğ'in tasanya ısrarla koydur- mak istediğj "Faturasız mal mü- sadere edilir" hükmünün, iş çevrelerinin lobisi ile engellen- diği öne sürüldü. Tasanyı eleştiren Maliye kö- kenli bir bürokrat, Curnhuri- yet'e vergi ve bütçe tasanlannı değerlendirirken. "Hûkümet aslında az kazanandan daha çok vergi alıp ekonomiye transfer ediyor, vergi kaçakçılan adeta teşvik edihyor" diye konuştu. Aynı bürokrat, artınlan KDV oranlan, ÖTV ve vergi iadesi- nin kaldınlması ile her türlü mala yansıyan akaryakıt tüke- tim vergişi yoluyla dar gelirli- den 60 trilyon liraya yakın bir kaynak transfer edilmesinin he- deflendiğini savunarak. ana hatlanyla şu değerlendirmeleri yapü: - Tasan maalesef demokratik bir ortamda tarüşılamadı. Esa- sen Sayın Başbakan bürokrat- lanna hiçbir konuda bu hakkı tarumıyor. Nitekim bizlere göre nisbeten rahat bir konumda olan ve fıkirlerini özgürce acık- layabilen Veysi Seviğ bile hiçbir dediğını yaptıramayınca çareyi istifa etmekte buldu. örneğin tasan ile sırurlı bir üniterlik geti- riliyor. Ancak. 225 milyon lira- ya kadar olan sermaye gelirleri kapsam dışı bırakılarak sadece yüzde 10 oranında vergilendiri- liyor. Asgari ücret ise yüzde 25 oranında vergiye tabi. Yani as- gari ücretin 7.5 katı olan serma- ye gelirlerinin sadece yiizde 10 oranında vergilendirilmesine karşıhk asgari ücret yüzde 25 vergiye tabi tutuluyor. Acaba bu adil bir yaklaşım mı? - Aİ Capone'luğa gelince. Es- kiden 2 kere fış, 2 kere fatura. 2 kere serbest meslek makbuzu, 2 kere irsaliye düzenlememiş ol- mak kaçakçıhğa teşebbüs suçu sayılıyordu. Şimdi kasa fışi ve irsaliye düzenlememek suç ol- maktan çıkıyor, diğerlertnde ise fış. fatura düzenlememiş olmak ancak 4 kez yakalanmak halin- de kaçakçıhğa teşebbüs kabul ediliyor. Oysa bu durumu 4 kez tespıt edebilmek çok güçtür. üs- telik irsaliyeler kaçak üretimin adeta tek ıspatlanabildiği vesi- kalardır. Siz kaynağında tespıt edemediginiz kacaği karayolla- nnda mutlaka bu irsaliyeler yo- lu ile tespit edersiniz. Şimdı bu suç olmaktan çıkanlıyor. K.a- çakçılığa teşebbüsle ilgili ceza- lann alt sınınnın 3 aydan 6 aya çıkanlması sadece bir gösteriş- tir. - Tüketici eğer fış almazsa, cezası 200 bin lıradan başlıyor, hatta saün aldığı mal değerinin yüzde 5i kadar ceza vermesi öngörülüyor. Buna karşıhk es- kiden bu gjbi durumlarda işyeri kapatma cezası veriliyordu. Bu en önemli teşhir yolu idi. Şimdi usulsüzlük cezası ile yetinilecek. Burada da kaçakçı yerine tüke- tici cezalandınlmış oluyor. - Vergi cezalannda katlamalı faiz ise kaldınlıyor. böylelikle bir anlamda yüzsüzlük müka- fatlandınhyor. - Tasan ile gelir vergisinde yüzde 25 vergiye tabi olan ilk dilımin 32 milyon liradan 75 milyon liraya çıkanlması ile dar gelirli korunuyor. Bu ashnda önemli bir katkı değil, çünkü asgari ücret yılda 29 milyon 900 bin lira tutuyor. Yani bu rakam yükseltilmeden de vergi bakı- mından aynı durum sözkonusu idi. Esasen hükümet enflasyona uyarlama yoluna giderek ilk di- limi aruracakü. Yani bu aslın- da yapılması zorunlu bir uygu- lama idi. Yani ayda 4-5 milyon DEMtREL NİKAH TAMĞI-Cumhurbaşkanı Söleyman DemireL, eşi Nazmiye „ Demirei'in yeğeni ve Sümerbank Genel Müdürii Doğan Çelik'in oğlu Büient Çelik ile Nurol Holding'in Genel Müdürii Turan Esen'in kızı Zuhal Esen'in nikah tören- lerine katıldı. Demirel, Sheraton Oteli'ndeki nikahta Büient Çelik'in, Nurettin Çarmıklı da Zuhal Esen'in tanıklığmı yaptı. (Fotoğraf: AA, ECVET ATİK) Özgür Gündembaskınınatepki • Baştarafi 1. Sayfada yayınının durdurulması ya da kapatılması yönünde herhangi bir mahkeme karannın ol- madığını haürlatan Kaplan, baskının İstanbul DGM Savcı- lığı'nın, nöbetçi mahkemeden aldığı arama karan üzerine ya- pıldığını söyledi. Kaplan, gü- venlik güçlerinin gazetedeki aramasında 2 tabanca, 25 gaz maskesi ve Diyarbakır bürosu- na gönderilmek üzere iki uyku tulumu ile sırt cantası buldukla- nnı söyledi. Müessese Müdürii Ali Rıza Halisin, silahlann kendisine ait olduğunu beyan ettiğini bildiren Kaplan. gaz maskelerine ilişkin olarak ise şöyle konuştu: "Sayın Halis'in verdiği bilgiye göre gaz maskeleri Gündem mensuplarına çok sık saldırıla- rın olduğu Diyarbakır bürosuna gönderilmek üzere hazırlanmış- tır. Gündem'in Diyarbakır büro- su zemin kattadır. Herhangi bir kundaklama haünde boğulma olasılığı çok yüksektir. 2000 yılı- na girerken basın mensuplan yoğıuı saldınlar nedeniyle maa- lesef gaz maskeleri ile çalrşır dunıma gelmişlerdir." Yazar Yaşar Kemal ise Özgür Gündem'in polis tarafından basılmasının. dünya ve özgür- lük tarihine Türkiye"nin 'kara Iekesi' olarak geçeceğini vıırgu- ladı. Bu kara lekede Türk ulu- sunun hiçbir kabahati olmadı- ğını dile getiren Kemal, bunun sorumlusunun yönetimler ol- duğunu söyledi. Özgür Gün- dem'in basılmasını, 'demokrasi nutuklan' atan hükümetin Iki- yüzlülüğü' olarak değerlendiren Kemal, Türkiye'nin bu kara le- keden kurtanlması için tüm aydmlara ve demokratlara bü- yük görevler düştüğünü belirt- ti. Kemal "Türkiye'yi, 40 yıldır demokrasi adına ikiyüzlülük ya- panlann lekesinden biz kurtara- cağız. Türkiye'yi kurtarmak ve konımak zonındayız" diye ko- nuştu. Gazete önündeki konuşma- lardan sonra avukat Hasip Kaplan ile aralannda Özgür Gündem yazarlanndan Muhsin Kızılkaya, Ertuğrul kiirkçü, ga- zeteci Ragıp Duran, ünlü yazar Yaşar Kemal'in de bulunduğu topluluk, gazetenin hazır olan sayısının yaymına izin almak Türkiye'ye gelen. Uluslararası için Jstanbul DGM'ye gittiler. Gazeteciler Federasyonu Burada uzun süre bekleyen Ha- (UGF) ve Balkan Gazeteciler Kaplan,sıp Kaplan, nöbetçi savcının gelmemesi üzerine. Özgür Gün- dem üzerindeki baskılara son verilmesini. yasalara aykın davranarak çahşmalannı en- gelleyen görevlilerin uyanlma- sını içeren bir dilekçe hazırlaya- rak kapıdaki görevliye verdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Necmi Tanyolaç ise Özgür Gündem'in basılmasının hukuk ve demokrasi kurallan ile bağdaşmadığını bildirdi. Yaptığı yazılı açıklamada, Öz- gür Gündem'e yönelik baskının demokratik düzen ve anlayışla çeliştiğini vurgulayan Tanyo- laç. anayasal kurum ve kuru- luşlan basın özgürlüğünün do- kunulmazlığı konusunda du- yarlı olmaya çağırdı. Türkiye Gazeteciler Sendika- sı Genel Başkanı Orhan Erinç, olayın hiçbir demokratik ülke- de görülmemış bir uygulama olduğunu belirterek yetkililerin bu uygulama hakkında en kısa sürede bir açıklama yapmasını ve halkı bilgılendirmesini istedi. -SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çengej, bir yazılı açıkla- ma yaparak Özgür Gündem'in basılmasını Türkiye'nin insan haklan açısından bulunduğu noktayı gösterdiğini belirtti. Yabana basın örgütleri de baskını kınadılar. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ile Balkan Gazeteciler Konferas- yonu. Türk hükümetini. ya- bancı basın organlanna şikayet ettiler. Basının Sorunlan konu- lu bir konferansa katılmak için Konfederaşyonu (BGK)yetki- lileri, dün Özgür Gündem An- kara Bürosu'nu ziyaret ederek gazeteye yöneltilen baskılan kı- nadılar. UGF Genel Sekreter Yar- dıması Beltina Peters, Türk hü- kümetinın tutumunu kınayan bir açıklamayı bütün ülkelerde- ki basın organlanna gönder- diklerini bildirdi. Peters, Özgür Gündem'in özelükle 10 Aralık İnsan Haklan Günü'nde ka- patılmasına dikkat çekerek de- mokrasinin ilk şartının basının özgürce haber alma ve \azma hakkı olduğunu söyledi. BGK Genel Başkanı Antonis Kourtis de olayı kmayarak "İnsan hak- lan gününde, bir gazetenin ka- patüması, basın özgürlüğüne vu- rulan bir darbedir. Basın özgür- lüğü olmadan, demokrasi savu- nulamaz" dedı. İçışleri Bakanı Nahit Mente- şe, gelişmelere ilişkin olarak Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı ve gazetemız yazan Mustafa Ekmekçi'ye yaptığı dçıklamada. "Bizimle hiç ilgisi yok. İstanbul Valisi ile görüş- tüm. Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nin kararım uygulayan adli polistir" dedı. Gözaltılar Özgür Gündem gazetesinde arama çalışmalannı bitiren gü- venlik kuvvetleri. dün akşam binayı boşaltarak gazetenin avukatı Osman Engin ve Mües- sese Müdürii Ali Rıza Halis'ı de gözaltına aldı. Gazete yazarlanndan Ertuğrul Kiirkçü. bınanın anahtarlannı gözaltında bulunan Avukat Osman Engin'den almak için iki avukatın bu sabah Gayret- tepe Emniyet Müdürlüğüne gideceğini söyledi. Kürkcü, anahtarlann teslim almmasın- dan sonra binanın açılacagını söyledi. Bu arada İstanbul'da gözaltı- na alınan 107 kişiden 10'unun serbest bırakıldığı öğrenildi. Gazetenin İstanbul, Ankara, İzmir. Adana, Mersin, Diyar- bakır ve Cizre bürolannın ba- sılmasından sonra halen yakla- şık 150 kişi gözaltında bulunu- yor. Özgür Gündem gazetesinin basılarak çalışanlannın gözaltı- na alınmasıyja ilgili olarak bu- gün sabah İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bir basın açık- laması yapılacak. Gazete calı- şanlannın aileleri de. gözalülan protesto etmek için bugün bir gösteri y apacak. Özgür Gündem gazetesi Köln bürosu, Türkiye'nin Av- rupa'dan aldığı destekle Kürt- lere saldırdığını ileri sürerek, Fransa ve Almanya'yı sert bir dille eleştırdi Gazetenin Avrupa temsilcisi Behçet Avşar, tüm gazete çalı- şanlan adına yaptığı yazılı açık- lamada. gazetenin kapatıldığı sırada Cizre'ye yapılan saldın- ya dikkat çekti. Yapılan saldın- nın Avrupa devletleri tarafın- dan desteklendiği belirtilen açıklamada. "Katliamlirdan Avrupa devletleri sorumludur" denildi. lira maaş alana özel bir faydası yok tasannın. - Buna karşıhk, 1994'de 15 trilyon lira olması gereken üc- retliye vergi iadesi kaldınldı, sa- dece emekliler için bütçeye 7 trilyon lira konuldu. - Özel indirim rakamı 150 bin liradan 480 bine çıkıyor, oysa hükümetin yetkisi bunu 2.5 milyon liraya kadar çıkarmaya müsaitti. kullanmadı.'". - Artınlan oranlar çerçeve- sinde KDV'den 1994'de 25 tril- yon lira, Ö"P"den 20 trilyon lira vergi gelir bekleniyor. Vergi iadesinin kaldınlması ile de üc- retlilere 15 trilyon lira verilme- sinden vazgeciliyor. Buradaki önemli örneklerden biri de akaryakıt tüketim vergisi. Bu- rada yüzde 123'lük arüş var. Vergi hasılatı 1993*de 14 trilyon lira hedeflenmişken, 1994'de 31 trilyon liralık beklentiye yer ve- rildi. Oysa petrol fıyatlannda OPEC çerçevesindeki gelişme- ler, fıyatlann bu yıl artmak ye- rine gerileyeceğini ortaya koyu- yor. Akaryakıt, fıyat artışlannı direkt etkilediği için fiyatlara 1994'de gem vurabilmek yine mümkün olamayacak. - Kurumlar vergisinden sade- ce 27.5 trilyon liralık bir vergi hasılatı bekleniyor. Demek ki. aslında hükümet dar gelirli ve ücretliden alıp. ekonomiye ak- tarmayı hedefliyor. Aynı bü- rokrat, üzerinde uzun süre dü- şünülerek şekillendirilmiş olan hükümlerin değiştirilmesini de eleştirerek şöyle devam etti: "Dentzcirerin açık denizde ge- çirdikleri sürelerde kazandıklan ücretler yüzde 10, futboku transfer ücretleri yüzde 10, sa- natçılarının T\ "de radyoda yap- tıkları seslendirme vs gibi işter- den aldıkları ücretler de yüzde 10 vergiye tabi idi. Bunlar sosyal amaçlı maddelerdi. Şimdi bunlar daha yüksek oranda vergileiMli- rilecek. Okul, kreş, 50 yataktan fazla hastane y atırımı yapanlara getirUmiş olan yatırım indirimle- ri de kaldırılıyor. Bunlar haüüı uygulamalar. Ancak bürokrasi görüşlerini açıkca tartışamadığı için bu hatalara sebebiyet veriî- di." Başbakan'ın vergi konula- nndan sorumlu danışmaru Veysi Seviğ'in istifasına da de- ğinen bürokrat. şöyle dedi: "Vergide kaçağı en kolay en- gelleyebileceğiniz yollardan biri kanunlara Faturasız mal mü- sadere edilir' tarzmda bir hüküm eklemek. Nitekim Veysi bey bu- nu başından beri ısrarla savûndu, ama kabul ettiremedi. Bu yüz- den de istifa etmekte buldu çözfi- Vergî sayunması: Enflasyonu frenledik ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümetin, gelir vergisi tarifesinde indirim yapmama £grekçesi, "Enflasyonu kamçı- lardr diye açıklandı. Maliye Bakanlığfnın bir üst düzey yet- kilisi, "Tarifenin yüzde 25'den 20'ye çekilmesi mümkündü, önümüzdeki dönemde mümkün de olabilir, ancak zamanlama itibanyla düşük tarifeye 1994'te gecmek yanlış olurdu" dedi. Maliye Bakanlığı üst yetkili- si, tarifede yer alan oranlarla il- gili tartışmalann Başbakan Tansu Çiller başkanlıgındaki toplantılarda da gündeme gel- diğini. ancak teknik nedenlerle bunun yapılmasından vazgeçil- diğini belirterek Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "Tarifenin alt diliminin tabi olduğu oranın yüzde 25'den yüz- de 20"je çekilmesüıin 18 triİyon liralık bir maliyeti olacaktı. Me- selcye. sadece maliyet açısından bakdması da çok doğru bir yak- laşım değil. Daha düşük oranlar aslında daha yüksek hasılat elde edilmesi gibi bir sonuç da doğu- rabilir. Nitekim. bir önceki vıl Demirel hükümeri tarafından TBMM'ye sevkedihniş olan ta- sanda bu oran yüzde 2O'ye indi- rilmiştL Biz bunu neden yapmadık? En önemli neden toplusözleşmelerin bağıtlanmış olması idi. Çünkü 600 bin işçiye dönük toplusözieş- meler bağıtjanalı birkaç ay oldu. Toplu iş sözleşmeleri. net ücret pazarlığı ile yapılır. Eğer biz ver- gi oranını şimdi düşurmüş olsak toplusözleşmelerin üzerine çıkan bir ücret artışı sağlanmış olacak- tı. Bu da ekonomiye enflasyontst etki y aratacaktı. Aynı durum, kamudaki ücret arttşları için de geçerliydi. Artq oranı, ele geçecek ücret üzerio- den yapılmış. Bunun ardından bir vergi indirimi yapıyorsunuz, bu, dolaylı bir ücret transferi an- lamma geliyor. Bu düşünceler, gerek Sayn Başbakan başkanlıgındaki top- lantılarda, gerekse hükümette enine boyuna tartışıldı >e tarife indirimi yerine, tarifenin dilimle- rinin açilmasımn makroekono- mik açıdan daha doğru olacağı- na karar verildi." Güneydoğu'da teşvik • Baştarafi 1. Sayfada inceleme talımatı verdiği Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Turhan Güven. Maliye Bakanhğı ve Kalktnma Ban- kası müfettışlerinin yanı sıra, Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığı kontrolörlerinin katılımıyla 5 kişilık bir heyet görevlendirdi. Müfettişler. in- celemelerini sürdüriirken. "üre- tim yapıyor" diye gösterilen çok sayıda fabrikanın temelinin bile atılmamış olduğunu saptadılar. Müfettişler, bazı yatınmcılann Güneydoğu'ya yatınm yapma koşuluyla aldıklan düşük faizli ve bir bölümü gerj ödemesiz teşvik kredileriyle İstanbul'da fabrika kurduklannı. Güney- doğu'da "yapımına başladı- klan" tesisleri, bir süre sonra başka bölgelere taşıdıklannı beürlediler. Müfettiş inceleme- sinin ardından. bazı fabrika- lann kimi ünitelerinin üretime geçtikten bir süre sonra söküle- rek götürüldüğü, boş binalann fabrika diye gösterildiği ortaya cıktı. DGM: Ozgür Gündem'de ER]\K makbuzlarıbulundu Haber Merkezi- Özgür Gün- dem gazetesinin İstanbul'da bulunan merkez binasında gü- venlik güçlerince yapılan ara- mada, 2 adet tabanca, PKK'ya ait ERNK mühüriü 400 milyon liralık para makbuzu. gaz mas- keleri. kan kesici iğneler ve ör- gütsel dokümanlar ele geçirildi- ği açıklandı. Gazetede gözaltına alınan 107 kişiyle ilgili soruşturma ise sürüyor. İstanbul DGM Savcıhğı'nca yapılan yazılı açıklamada, gü- venlik kuvvetlerince bugüne kadar yakalanan örgüt men- suplannın yapılan sorgulama- lan sonucu. gazeıe yöneticisi ve çalışanlannın PKK ile organik ilişki içinde olduklannın an- la^ıldığı belirtildi. Isimleri belirlenen bir kısım gazete yöneticilerinin PKK kamplannda eğitim gördükleri kaydedılen açıklamadj. gazcıe yayınının Abdullah öcalan ile diğer üst düzey elemanlannın verdikleri talimatlar doğrultu- sunda yönlendirildiği ifadeedil- di. İDGM karanyla önceki ak- şam gazetenin Kadırga'da bu- lunan merkez binasında düzen- lenen operasyon sırasında, 2 adet ruhsatsız tabanca, bir adet şarjör ile 6 adet mermi, ERNK (Cephe örgütü) mühüriü PKK'ya ait 400 milyon liralık makbuz. şehit edilen askerlere ait üzerinde kurşun delikleri bulunan kimlik ve diğer belge- ler, bol miktarda gaz maskesi. kan kesicı iğne ve çok sayıda ör- gütsel doküman ele geçirikli. İDGM açıklamasında, ope- rasyon sırasında. gazetede bu- lunan 107 kişinin gözaltına alındığı. olayla ilgili geniş açık- lamanın soruşturmanın ta- mamlanmasından sonra yapı- lacağı kaydedildı. İnceleme raporunda. Güney- doğu illerinde bulunan bazı ticaret odalannın devletin 2 tril- yon liraya yakın zarara uğra- masına "aracılık" ettia görüşü- neyerverildi. Raporda."Teşvik- lerin denetimleri valiler aracılığıyla yapılmıştır. Valiler de ticaret odâlanna fabrikalann çalışıp çaltşmadıklarmı sormuş- lar, ticaret odaları hayali fabri- kaları çalışır gösteren oeyanlar- da bulunmuşlardır" denildi. Söz konusu yatınmlann. teş- viklerin alınmasından hemen sonra durdurulduğunu ortaya koyan raporda. "Bazı yatınmcılann. yatınmlannı iyi niyetli olarak tatnamlayamadı- kları. verilen teşviğin yetmemesi nedeniyle yatınmlarını durdur- mak zorunda kaldıkları görül- müştür. Bu yatırımcılar, işlerini tamamlamak istediklcrini. teş- vik almaları durumunda işlerine devam edeceklerini beyan etmiş- lerdir" görüşüne yer verildi. İncelemenin. yanlızca firma- larbazında yürütüldüğü. Hazi- ne ve DPT çalışanlanna yöne- lik olmadığı öğrenildi. Yanlızca Güneydoğu'ya verilen tcşvikle- re yönelik olarak hazırlanan inceleme raporunda, bazı Mer- kez Bankası ve Türkiye Kalkı- nma Bankası çalışanlannın ku- surlu olduğu ifade edildi. Sürücü belgemi, nüfus cü- zanırru, imza beyanname- mi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans kimliğimi, A.Ö Fakültesi kimliğimi çaldırmak suretiyle kaybet- tim.Hükümsüzdür NİMETPOLAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle