Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM1993 CUMARTESİ
ffiAMDOSYASI
w
Eııincehesaplanancinayetidamdır
9
YA YINA HAZIRLA YANLAR:
DENİZ TEZTEL
AYŞEYILDIRIM-EMtNEALGAN _
"Önceden, en inceden inceye düşünülüp
tasarlanan cinayet, idamdır. Hiçbir caninin
eylemi, ne kadar ince hesapla hazırlanmış
olursaolsun bununlakıyaslanamaz. Çiinkü,
kıyaslanabilmesi için kurbanına kendisini
öldüreceğigünü önceden haber vermiş ve o
andan itibaren kurbanını aylarca kendi
merhametine terketmiş bir caniye, ölüm
cezasının uygulanmasıgerekirdi. Böylesibir
canavara, özelyaşamda rastlanamaz."
Bu sözler, Fransızyazar Albert Camus'nun
"Giyotin ÜzerineDüsünceler"adılı
kitabındayer alıyor. 11 Aralık 1977tarihli,
ölüm cezasının kaldırılmasma ilişkin
Stockholm Bildirisidebu cezayı "En zalim,
en insanlıkdısı, en aşağılayıcı bir ceza..."
olarak tanımhyor. 2000'e 7kala
Türkiyesi'nde isegündemde hala idam var!
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Prof.
Dr. Yıldırım Aktuna, Türkiye'nin çağdaşbir
ülke olduğu ve idam cezasının çağdışı olduğu
görüşlerinekarşılık "Türkiye bütün
ülkelerden dahamedeni olrnak zorunda
değil"açıklamasıyapıyor. Aktuna nın,
meslektaşlarınca "öldürmek için değil,
yaşatmak için hıpokrat yeminiettiği"
anımsatıhpbağlı olduğu Tabipler
Odası ndan atüması isteniyor. Bunun üzerine
bir ay sonra Aktuna, "sözlerininyanlış
anlaşıldığı'nı söylüyor.
Meclis 'teki450 milletvekili, Adalet
Komisyonu nca onaylanan ve bir süre sonra
önlerinegelecek olan idam için vicaanıyla
başbaşa. Siyasiparti liderleriise idam
tartısmalarma''asmalıyız"yada
' 'asmamalıyız''diyenettavır koymak yerine
çeşitli "açüardan" bakıyorlar. Liderler,
idamı "siyasi" ve "adli" olarak ikiye
ayırıyor. Siyasiidamlara "hayvr"diyen SHP
lideri Murat Karayalçın, diğersuçlar içinse
"Benim düşüncelerim de net değil, kafamda
tartışıyorum'' diyor.
12 Eylüldöneminde idam istemiyle
yargılanan, dahasonrasiyasiyasakların
kalkmasıyla milletvekiliseçilen BBP lideri
Muhsin Yazıcıoğlu "kısas"ınesasolduğunu
savunuyor. 27 Mayıs döneminde idam edilen
Adnan Menderes 'in oğlu, BDP lideri Aydtn
Menderes de bu cezayı siyasi ve adliolarak
değerlendiriyor. Siyasiidamları "cinayet"
olarak niteleyen Menderes, adliler içinse
referandum öneriyor.
RP lideri Necmettin Erbakan ise terörle
birliktegündemegelen idam tartışmalarınm
ayrıcayapılmasmı isterken, "Terör idamla
çözülemez'' demekleyetiniyor.
Cenel Boskan Karayalçın
damı,
terörün
önlenmesine
katkıda
bulunacak bir
çözüm yolu
olarak
değerlendirmek
olanaklı değil'
SHP'densiyasi
idamlara'hayır'SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Murat
Karayalçın, siyasi idamlan ka-
bul etmıyor. Ancak, siyasıler
dışındakı suçlar için göriişleri
"met" değil. Siyasi idamlann
karşısında olmanın, parti
programında yeraldığıru be-
lırten K.arayalçın, diğerlerinın
parti ıçınde de tartışıldığmı
söylüyor.
Karayalçın idam konusun-
da görûşlerini sorduğumuzda
ilk anda şunlan söylüyor:
"Siyasi suçlar dışında kalan
suçlar için benim de görüşlerim
çok kesin değil. Yani ben de
kendi kafamda, kendi vicdam-
mda bunu tartışıyorum her iki
yönüyle. Çünkü toplumun ya
da bireyin haklarını kullanuıu-
na yönelik bir eylem sonuçta
toplumun \e bireyin baklannı
kuUanma durumunda olan or-
ganlar tarafından yanıtlanma
durumundadır. Kimi açıdan
konuya böyle yaklaşmak
mümkün. Ancak bunun etkile-
yici, çözücü, çözümleyici ol-
madığı da açık. Çok tartışılan
bir konu. Bizim kesin olan gö-
rüşümüz, konunun siyasi yö-
nüyle ilgilidir."
Murat Karayalçın, "İdam
cezalaruun infazı terörde
caydıncı olacakOr" yaklaşımı-
na da katılmıyor. Terörün ön-
lenmesi konusunda caydıncı
olacak her türlü girişime çok
açık destek vermeye hazır ol-
duklannı anlatan Karayalçın.
"Ancak, idamın terörün önlen-
mesine katkıda bulunacak bir
çözüm olarak değerlendirilme-
si bence olanaklı değiT dıyor
ve ekliyor "Terörün önlenme-
si için bunun bir çözüm obnası
mümkün değil. Insanların bu
nedenle terörist etkinliklerden
vazgeçecekleri, korkacaklan.
cayacaklan düşüncesinde deği-
lim. Konu, Türkiye için çok ha-
sas bir konu. O nedenle bu ko-
nuyu terörün önlenmesine
katkıda bulunacak bir araç
yanıyla takdim erriğimiz za-
man insanlann bu konuya ba-
kışı birdenbire doğal olarak de-
ğişebileeek. Ama ben, bunun
terörün önlenmesi için etkili bir
araç olacağı kanısında da deği-
lim. V'ani genel düşüncelerimi-
zin dışında. O nedenle de konu-
nun böyle takdim edilmesini
doğru bulmuyorum."
Karayalçın, parti prog-
ramında SHP'nin siyasi idam-
lara bakışının yer almasma
karşın. konunun bir grup ka-
ranna oturtulmasının doğru
olmadığı görüşünde Konu-
nun, milletvekillerinin kendi
vicdanlanyla karar verecekle-
ri bir nitelık taşıdığını beürten
Karavalçın, idamın toplumun
vicdamnı rahatlattığı" savına
ise şu karşılığı venyor:
"Bununla ilgili ilginç örnek-
ler veriliyor. Idamdan vazge-
çen ülkelerin yeniden idamı
koyduklan söyleniyor, bazı ül-
keler ömek gösteriliyor. Konu-
yu o yöniiyle tam değerlendire-
miyorum. O biraz konuya pra-
tik açıdan baktşla ilgili olan
birşey. Benim söylediğim,
SHPnin görüşü diye ifade etti-
ğim şey konuya pratik yaklaşı-
mdan çok konunun felsefî yö-
nüy le ilgili düşüncelerimizi gös-
teriyor. Ayrıca pratik açıdan
da terörle ilgili olarak söylüyo-
rum, ben bunun etkili olacağı
kanısında değilim."
İdamın, uzun süredir "işje-
meyen bir sistem" olduğunu
vurgulayan Karayalçın. terör-
le bağlanüh olarak gündeme
geldiğı için tartışmak gerekti-
ğıni sözlerine ekledi.
RP Genel Baskanı
Çtçğ idam, meydanlarda uygulanan "sıradan" bir cezaydı.
tnsanlar,ibret-ialemiçinçarmıhageriBr,kazığaoturtulur,çeııgele
asılırdı. Fransız Devrimi sırasında ise yöntem giyotindi. Vücutlanndan ayrılan başlar sokaklarda dolaştınlarak
halka gösteriliyordu. 59 yıl sonra Fransız siyaset adamı Alpbonse de Lamârtin, 4 Kasım 1848"de Meclis'te yapttğı
konuşmada şuniarı söv ley ecekti: "Ölüm cezası nedir? Ölüm cezası, barbarlığın ebedi ve özel rejimidir. Nerede ölüm
cezası uygulanır, orada barbarlık egemendir. Nerede ölüm cezası nadirdir, orada uygarlık egemendir»."
eror,
kendini
doğuran
sebepler
ortadan
kaldınlmak
suretiyle
önlenebilecek
birşey.'
w
ft
«mÂ
Teröridam
cezasıylaçözülmezRP Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan, idamla ilgili
sorulanmıza yanıt vermekten
kaçındı. "Konunun hukuk öl-
çüleri içinde incelenmesi gerek-
tiğini" söylemekle yetinen Er-
bakan "İdam tarttşmaları ye-
niden gündeme geldi. Terörii
önlemede caydıncı olabilir dü-
şüncesiyle terör suçlularına ve-
rilen idam cezalannın infaz
edilmesi istendi. Siz nasıl bakı-
yorsunuz idam olayına?" şek-
lindeki sorumuza şu yanıtı
verdı:
"Biz, bu işlerin şiddet yoluy-
la çözülebileceği inancında
değiliz. Bunlar, ayrı ayn konu-
lar. Birisi tamamen hukuki
konu. O, hukuki konu kendi öl-
çüleri içinde müstakil olarak
incelenip değerlendirilmeüdir.
Terör meselesine gelince, bu-
nun bu konuyla hiçbir alakası
yoktur. Terör bilindiği gibi za-
ten dışandan planlanıyor, dı-
şarıdan tanzim ediliyor. Bu ka-
bil hareketlerin terörii önlemesi
mümkün değil.
Terör, kendini doğuran se-
bepler ortadan kaldırılmak su-
retiyle önlenebilecek birşey.
Biz onun yapılmasım temenni
ediyoruz."
Erbakan. "İdam hukuki
çerçeve içinde ek alınmalı di-
yorsunuz ama sizin parti ola-
rak idama bakış açınız nasd?"
sorumuza da. "O başka bir
konu tabi. Terörle ilgisi yok. O
kendi şartları içinde mütala
edilmeü" yanıtını verdı.
Büyük Blrllk Parttsi Cenel baskanı Yazıaoğlu
w
idamıdestekleyenidamsanığı12 Eylül'ün "idam sançı", bugünün
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muh-
sin YazKioğlu. 13 yıl sonra idama "evet"
diyor. O dönemde darağacının gölgesin-
de yaşayan Yazıaoğlu, siyasi yasaklann
kalkmasıyla Meclıs'e girdi. Bugün mil-
letvekili ve bir partinin genel başkanı ola-
rak Meclis'te idamlar tartışıldığında onay
vereceğini söylüyor.
Türk Ceza Yasası'mn 146/1. madde-
sinden, vani "Anayasanın tamamını ya da
bir kısmını tağyir. tebdil veya ilgaya ve
TBMM'ni ortadan kaldırmay a veya göre-
vini yapmaktan zorla alıkoymaya teşebbüs
etmek"ten hakkında idam istenen Yazıcı-
oğlu, şimdi "idama evet" demesini de "şu
anda iilkenin bölünmez bütünlüğünü koru-
maya" dayandınyor
'Kanunlarımızda varsa
uygulanması lazım
1
Sözlerine, idam cezasma "eJbette"
karşı olduğunu söyleyerek başlayan
Muhsin Yazıcıoğlu, "Ancak kanunlarnnı-
zda idam cezası varsa uygulanması lazmı.
Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu ortam,
Güneydoğu'daki terör itibariyle idam ce-
zalarının şu anda uygulanması, caydırıcdık
bakımından gereklidir" diye sürdüruyor
"Bir ceza ya olacak ya da kalduilacak"
diyen Yazıaoğlu'nun gorüşlen şöyle:
"Kendi Meclis'imizin aldığı karara
Meclis'imiz uymuyor. Öyle birşey koyu-
yoruz ki. 50 kilometre hız sının koyuyoruz
bir yere. O tabelayı asanlar da dahil olmak
üzere hiçkimse o sınıra riayet etmez. Çün-
kü yanlış, orada bu hızla gitmek için bir
nıana yok. O zaman ya o ölciiyü koymaya-
cağız ya da uyacağtz. Uymay acağımız öl-
çnyü de kaJdıracağız."
Türkiye'de idam cezası olduğunu,"an-
cak uygulanmadığm] anlatan Yazıaoğlu,
"Bu cezalar birikmiştir ve caydıncüık
vasfını da kaybetmiştir. O zaman idam ce-
zası belki bazı kişiler için çok ağır, çok
haksız bir ceza şekline dönüşüyor.
Kalknuş oka idam cezası yerine müebbet
konsa beüi bir süre yattıktan sonra çıka-
cak adam cezaevinden. Ama şimdi idam
cezası konmuş olduğu için hem uygulanmı-
yor hem
avantaj-
lardan da
yararla-
namıyor.
Hükümlü
için de za-
rarü hale
geliyor"
diye ko-
nuşuyor.
Islam
Ceza Hu-
kuku'nda
yeri olan
savunduğunu belirten Muhsin Yazıaoğ-
lu şunlan söylüyor:
"Adam öldürenin müeyyidesi elbette kı-
sasa uygun olmalı. İnançlannuz da bunu
gerektirir. Bugün girmiş bir haneyi olduğu
gibi ortadan kaldırmış. yakmış. beşikteki
bebeği kurşunlamış, öldürmüş birisinin
herhalde onlan öldürme hakkı olmadığı
gibi burada da bu öldürenlerin hakkını ko-
rumakla yükümlü olan devlerin kendi ken-
disine birisini affetme yetkisi de olmaması
lazmı. Yani beni şimdi birisi öldürürse be-
nim hakkımı kim alacak? Annem, babam,
kardeşlerim almaya kalktşırsa o zaman
anarşi olur ülkede. Benim hakkımı devlerin
koruması lazmı. Devletin de benim canrniı
alana aynı karşdığuıı vermesi lazmı geli-
yor."
Ülkenin bölünmez bütünlüğüne yöne-
bk saldınlarla karşı karşıya bulunulduğu-
nu anlatan Yazıaoğlu, şu anda Mecus"-
teki idam cezalannın tutulmamasından
yana. Yazıaoğlu." Alvr burada biz incele-
riz, vicdammıza göre gerçekten suçlu oldu-
ğuna karar >erirsek ben şahsen uygulan-
ması tarafmda oy kullanınm" diyor.
Yazıaoğlu, kendisirun de idamla yargı-
landığının anımsatılması üzerine şunlan
söylüyor: "Ama her verilmiş ceza yerin-
dedir diye bir dûşünce de yoktur. Çünkü bu
yerlerden geldik biz, çoğu zaman kişi son
noktaya kadar haksızlığa uğramış olur.
Onun da hakkını hukukunu konınız, koru-
mamız lazım."
Terör nedeniyle idamlann uygulan-
ması gerektigini vurgulayan Yazıaoğlu'-
nun, "Yalnızca terör suçluları için mi idam
cezası uygulanmasından yanasınız?
n
şek-
lindeki soruya \erdığı yanıt ise şöyle:
"Öbür tarafta da adam, birisinin bilezi-
ğini almak için kolunu kesmiş y a da öldür-
müş, o niye o kadar suçlu olmuyor? Tabii
burada bizim inançlanmız açtsından yak-
laşınca da şu var; ktsası kolay kolay yapa-
mazsınız. Orada hemen akla kol-bacak
geliyor. Halbuki evvelinde toplum suçlu
hale geliyor. Sen mahalle olarak onun ihri-
yacı vardı da karşılamadın mı, de\let ola-
rak onu aç bırakıp da fınn yıkmasına se-
bep oldun mu? Bütün bunları hesaba kattı-
ktan sonra onun bu eylemi gerçekJeşfirme-
sine sebep olan unsurlan dikkate aidıktan
sonra o cezayı hakeder."
Aydın Menderes
arar
topluma
bırakılmahdır.
Çünkü ölüm
cezalan sadece
siyasi nedenle
verilmiyor,
cinayetlerde
var'.
İdamiçin
referandum yapılsın
Bir donem "Anayasayı )ik-
mak
r>
suçundan asılan, daha
sonra "iadeyi itiban" verilerek
"anrt mezara" devlet töreniyle
taşman bir babanm oğlu. Aydm
Menderes. Kendisini "babası
darağacında can termiş bir in-
san" olarak tanımlayan ve bunu
"kader" olarak kabul eden
Aydın Menderes. idam tartış-
malanna "referandum" önerisı
getinyor.
"Hiçbir zaman 'babam suç-
luydu ama cezaii idam okna-
malıvdı' duygusuna kapthna-
dun" diyen Büyük Değışım Par-
tısi Genel Başkanı Aydın Men-
dares, Yassıada'dakı idamı "ci-
yet" olarak nitebyor.
Oğul Menderes, Demokrat
Parti Genel Başkanı Adnan
Menderes'ın ıdamını şöyle de-
ğerlendinyor:
"17 Eylül l%lde yapdan, bir
cezanuı infazı değikUr. Bir cina-
yettir. Cinayet, darağacında is-
lenmiştir. Onun için 17 Eylül
1961'deki olay klasik anlaıiıda
bir idam cezasının infazı olayı de-
ğfldir. 27 Mayıs 1%0'ta zaten
herşey meşru temelin dtşına çık-
mtstır. Bir darbeyle çıkmıştır. 17
Eylül 1961"de Adnan Menderes"-
in, 16 Eylül 1961de Fatin Rüştü
Zorlu ve Hasan Polatkan'ın
idanıı. Sanki bir suç varmış. ona
ceza veribniş. Bu ceza, idam ce-
zası olmuş. O infaz edilmiş. Olay
bu değildir. Doğrudan doğruya
işlenmiş bir cinay et > ardır."
Menderes idam cezasına ıki
açıdan bakıyor. Menderes'e gö.-
re Ceza Yasası'nda hangi suçla-
ra ölüm cezası verileceği, hangı-
lerine verilmeyeceğı ıle tama-
men kaldınlıp kaldınlmayacağı
ayn ayn tartışılmalı.
Öncelikle Türkiye'nin, genel
bir hukuk reformuna gereksi-
nim duyduğunu belirten Men-
deres, Türk Ceza Yasası'nda
yenı ve cıddı düzenlemeler ya-
pılmasını savunuyor. TCY 146.
maddenin hiçbir zaman gerçek
anlamda kullanılmadığını dü-
şünen Menderes şunlan söylü-
yor: "146. madde, ceza karaınu-
muzu aldığnnız İtalyan Ceza Hu-
knku'nda 'Devletin meşru düze-
ninı değıştırmek isteyen darbeci-
lere karşı' çıkarrdmış bir madde-
dir. Türkiye'de ise neredeyse ha-
yatı ortadan kaldınlmak istenen
herkese bu madde uygulanmtştn'.
Ve ortaya bir ciddi hukuk sonınu
çıkmışnr.Toplıımu çok derinden
Ugilendiren konulann karan,
parlamentoya bırakılmaktan
çok bağımsız bir referandum ha-
line getirilmeli. Ve bu karar,
doğrudan doğruya topluma bı-
rakılmalıdır. Çünkü ölüm ceza-
lan sadece siy asi nedenierie veril-
miyor.."
Menderes. -bazı çevrelerce ıd-
dıa edildiğı gıbı- idam cezala-
nnın infaz edilmesinin terörde
caydına rol oynayacağına da
ınanrmyor. "Terörist zaten ölü-
mfi göze ahyor" diyen Mende-
res, şu ana kadar bekletılmiş, ele
alınmamış idam cezalannın bir
anda ele alınarak karara bağla-
nmasının, parlamento açısından
da "İBchici'' olacağı görüşünde.
İdam cezalannın "topiumua
vkdanmı rahatlattığı" savına
karşılık ABD seçımlennı örnek
gösteren Menderes şunlan söy-
lüyor.
'"1988'de Amerika'da başkan
seçûnlerinde o zaman Demokrat
Parti'nin adayı Dukakis, öKim
cezalannın kaldırılnıasını savu-
nuyordu. O sırada da gayet vahşi
bir cinayet işlendi teya ortaya
çıkartıldı. Bush da bunu gündeme
getirdi, "Bunlara ceza venl-
meyecek mf diye sordu. Bu işjn
üzerine yüklendi ve işin içerisine
bir takım medy a taktikleri de gir-
di. Bu tartışmanın, Dukakts'in
seçim kaybetme nedenlerinden
olduğu söy leniyor. Burada toplu-
msal duyarlilık oluşabiliyor.
Bunu kaldıran ülkeier >ar, kaldj-
ramayan ülkeier var. Burada
sucu öniemekten çok topiumsal
başkaldın, topiumsal öfkeyi
yatıştırmak >e sıradan insanlara
kendini koruy amay acaklannı
varsay arak sunulan bir güven ya-
tar. "Senın başına birşey gehrse
bu cezasız kalmaz' anlammda
bir güvence var. Zannediyorum
ki, ölüm cezalannda bu oluyor."
Babasının başbakanlığı dö-
neminde bir tek siyasi idamın
bıle gerçekleşmedığini vurgula-
yan A> dın Menderes. "Türkiye'-
de 70 yıllık cumhuriyetimiz için-
de siyasi nedenle darağacının ku-
rulmadığı tek dönem 1950-1960
dönemidir." dıyor.
Idamlardarbe
dönemlerinde tırmaııdı
ALl AKTAŞ - Sol görüşlü sa-
nık hakkında adam öldürmek
suçundan Adana I Numaralı
Sıkıyönetim Askeri Mahke-
mesi'nin 13 Mayıs 1981 günü
verdiği karar. 23 Ocak 1983 gü-
nü saat 03.30'da Adana Kapalı
Cezaevi'nde uyeulandı.
DURAN BİRCAN - DenizU
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13
Mayıs 1980 günü adam öldür-
mek suçundan verdiği karar, 23
Ocak 1983 günü saat 01.45'te
Denizli Kapalı Cezaevi'nde uy-
gulandı.
ÖMER YAZGAN, MEH-
MET KAMBUR, RAMAZAN
YUKARIGÖZ ve ERDOĞAN
YAZGAN - THKP-C Üçüncü
Yol örgütü üyesi olduklan be-
lirtilen sanıklar, Donanma ve
Sıkıyönetim Komutanbğı As-
ken Mahkemesı'nce 20 Nısan
1981 günüTCK 146 1. madde
uyannca idam cezasına çarpü-
nldılar. Dört arkadaş, 29 Ocak
1983 günü sabaha karşı Izmıt
Kapalı Cezaevi'nde asıldı.
AHMET KERSE - Sağ gö-
rüşlü sanık hakkında Adana 1
Numaralı Sıkıyönetim Asken
Mahkemesi'nce 8 Temmuz
1981 günü adam öldürmek su-
çundan verilen karar, 29 Ocak
1983 günü saat 03.30'da Gazi-
antep Kapalı Cezaevi'nde uy-
gulandı.
LEVON EKMEKÇİYAN -
Ermeru ASALA örgutü mıhta-
nı, Ankara Sıkıyönetim Komu-
tanlığı 3 Numaralı Askeri Mah-
kemesi'nce 7 Eylül 1982 gunü
TCK'nın 125 maddesi uyannca
idam cezasına carptınldı. Esen-
boğa Havalimanı'na saldın dü-
zenleyen Ekmekçiyan, 29 Ocak
1983 gunü Ankara Kapalı Ce-
zaevi'nde saat 02.00'de asıldı.
RIDVAN KAR4KÖSE ve
CAVİT K.4RAKÖSE - Rjdvan.
Cavıt. Süleyman Karaköse
adam öldürmek suçundan Ak-
şehır Ağır Ceza Mahkemesi'nce
12 Mart 1980 günü idam cezası-
na çarptınldılar. Süleyman Ka-
raköse, karardan önce öldü. Dı-
ğer ikı kardeş ise 5 Şubat 1983
günü saat 02.50 ile 03.30 araa
Akşehir Kapalı Cezaevi'nde
asıldılar.
FATtH LAÇİNGtL - Keşan
4. Pıyade Tümen Komutanlığı
Asken Mahkemesi'nin 23 Mart
1977 günü adam öldürmek su-
çundan verdiği karar, 24 Şubat
1983 günü sabaha karşı Keşan
Kapalı Cezaevi'nde uygulandı.
FAYIK GÜNGÖRMEZ -
Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nin
14 Temmuz 1981 günü adam öl-
dürmek suçundan verdıği ka-
rar. 24 Şubat 1983 günü Kilis
Cezaevi'nde uygulandı.
SÜRECEK