18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 KASIM1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirerden sanayicilere çevre uyansı • ANKARA(Cumhuriyet Börosu)- Cumhurbaşkaru Süleyman Demirel, sanayı aracüığıyla kalkınma çalışmalan hızlandınhrken, sanayicilerin, çevre kirliliğini bütün projelerinde dıkkate almalannı istedı. Türk Mühendis v e Mimar Odalan BırliğTne bağlı Makina Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 1993 Sanayi Kongresi'nin kapanış konuşraasını yapan Demirel, sürdürülebiür kalkınmanın "banş ve çevre duyarlılığı" ile bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğini belırtti. Demirel. sanayileşme ile ortaya çıkan auklann dünyarun geleceğini tehlikeye soktuğunu söyledı. Bu bağlamda, "92 Rio Deklarasyonunun oluşturduğu çerçeve, kalkınma ve sanayileşme ile uğraşanlar tarafından biünmeli ve dıkkate ahnmalıdır" diye konuştu. Demirel sanayicilere seslenerek. kalkınma çalışmalan yürütülürken bütün projelerde çevre kirlilıği tehlıkesine karşı dikkat edilmesini istedi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Danışma Kunılu, bütçe takvimini belirledi.ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'm, karşı çıkması nedenıyle bütçe maratonunun takvimi kısaltılamadı. Maraton 17 gün sürecek ve 8 aralık çarşamba günü başlayacak görüşmeler. 24 aralık cuma günü sona erecek. Danışma Kurulu'nun dün TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un başkanlığında yaptığı toplanüda, bütçe yasa tasansının TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmesüresinin kısaltılması yeniden degerlendirildi.ANAFh Oltan Sungurlu ile RP'li Şevket Kazan, takvımin kısaltılmasına karşı çıktılar. Genel Başkan Mesut Yılmaz'a danıştığını bildiren Sungurlu, takvımin kısaltılması konusunun gelecek yıldan geçerli olmak üzereeleahnmasını istediklerini bıldirdi. Anlaşma sağlanamaması üzerine bütçe takvimi olduğu biçimiyJekaldı. Olmayan karara rmıftatefetşerhi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mılletvekıllerinin, Toplanü ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten haklannda açılan davalarla iigili dokunulmazlıklannın kaldınlmasına ilişkın Başbakanbk tezkerelerini degerlendiren Haarlık Komisyonu'nda, SHP'li Salih Sümer ve Adnan Ekmen ile DEP'Ii Ahmet Türk'ün dokunulmazlıklannın kaldınlması eğilimi belirdi. SHP Batman Milletvekili Adnan Ekmen ve Diyarbakır Milletvekili Salıh Sümer ile DEPMardin Milletvekili Ahmet Türk, bu amaçla 1 aralık çarşamba günü Haarlık Komisyonu'na ifade vermeye çağnldılar. SHPÇorum Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Cemal Şahin, ahnmayan karara yazdığı muhalefet şerhinde, eskı milletvekilleriyle iigili karann beklenmesini istedi ve komisyonun yargı organı olmadığını hatırlatü. Özer ÇiHer: iddialar yalan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiüer, basında yer verilen ailesine ilişkın iddialann, "yıpratma ve karalama kampanyasını sürdürmek" amaanı taşıdığını öne sürdü. Özer Uçuran Çillerdün yaptığı yazılı açıklamada, baâ basın-yayın organlannın gerçekleri gözardı ederek ve dedikodulan kavnak yaparak haber hanrladığını ileri sürdü. Çiller, İstanbul Tepebaşı'nda 3 yıldızlı 11 katlı otel yaptıran şirketin, oğlunun arkadaşlan tarafından kurulduğunu, ancak oğlunun kendisine verilen russeyi kabul etmeyerek şirketle "ilişkisini kestiğini" belırtti. Özer Çiller, açıklamasında, Antalya Beldibi'nde pansiyon yapılmak üzere Tunzm Bakanljğı tarafından AYTAŞ şirketine tahsis edilen arazide kendisinin ve eşinın hissesi olduğuna ilişkın haberlere yer vermedi. SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, "Laiklik yoksa, SHP de yok" dedi Mıılıtıraya laiklikrestiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP, DYP grubundaki 25 milletvekili- nin 'laiklik' muhtırasına "Laiklik yok- sa, SHP de yok" karşılığını verdi. SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, 'ortak'lannın 'laiklik'le iigili itirazlannı anlamakta zorlandıklannı belirterek "SHP-DYP koalisyomı, bizinı açunız- dan demokrasi, özgürlük, laiklik, din ve inanç serbestisi, insan hakları, adalet, re- fah, sosy al adalet >e iç banş >olunda gay- ret gösterdiği sürece anlamlıdır, Bu gay- retlerin olmadığı yerde, SHP'nin olması da söz konusu değildir" dedi. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın. Terör- le Mücadele Yasası'ndâ değışıklık ön- gören tasandan Adalet Komısyonu'- nda laiklik karşıtı propagandanın çıka- nlmasına sert tepkı göstererek açıkla- malar yapması, DYP grubunda rahat- sızlıkyarattı. 25 milletvekili bir açıklama yaparak "Koalisyonu sürdürüp surdürmemek, Sayın Karayalçın'ın kendi takdiridir" derken Grup Başkanvekilı Turhan Ta- yan da miletvekıllerinin tepkilerini haklı bulduğunu açıklayarak kendilenne des- tek verdi Bu gelişmeler üzenne, SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, dün bir basın toplantısı düzenleyerek SHPnm Laikliğin gûvencesi SHP dün düzenlediği basın toplantısında SHP'nin laiklik anlayışının gûvencesi olduğunu vurgulayarak, "Laiklik, demokrasi ve özgürlük, inanç ve ibadet serbestisi birbirinden kopartılamaz ve aynlamaz bir bütündür" dedi. laiklik anlayışının bireyın dın, inanç ve vicdan özgürlüğünün de gûvencesi ol- duğunu vurguladı. Gürkan, şunlan söy- ledi: "Bizim açmiizdan elbette, 'Elhamdü- lillah Müslümanım' diyen de demeyen de bu inancını açıklamakla ve bunun ge- reklerini rahatlık içinde yerine getirmek- le serbesttir. Ancak de>let. bütün inanç gruplan karşısında yansız olmak, eşitçi olmak *e kendi yapılanmasını >e işleyişi- ni bu inanç gruplarından herhangi birine göre düzenlememek dununundadır. La- iklik. demokrasi >e özgüriük, inanç ve ibadet serbestisi birbirinden kopartıla- maz ve ayrüamaz bir bütündür. Laikliğe dolaylı ya da dolaysız yoldan karşı çıkan- lar, aslında demokratik bir topiuma ve inanç serbestliğine de özgür insana da karşı çıkmaktadırlar. SHP, toplumu- muzda laiklik ilkesini benimsemeyen, de- mokratik düzen ve özgür insan yerine, güdümlendirilmiş ve baskı altına alınmış bir toplum ve birey arzulayan kişi ve akı- rnlann da olabileceğini elbette görmekte ve bilmektedir. Bu akım ve görüşler şid- det, baskı, tehdit, cebir, korkutma ve sin- dirme içermedikleri »e bunu önermedik- leri sürece genel demokrasi ve özgüriük anlayışı çerçevesi içinde kendilerini ifade edebilmelidirler." Terörle Mücadele Yasasında deği- şiklik öngören tasanrun 8. maddesiyle iigili uzlaşılan metni anımsatan Gür- kan, "Bu düzenlemeye karşı çıkmak, bu düzenlemeyi sulandumaya çaltşmak, baskı, cebir, şiddet, korkutma, sindinne ve tehdit yöntemleriyle, devletin laik nite- liğine karşı mücadele verilebileceğini tes- cil etmektir. Bunu istemek, bunu savun- mak, bu anlay ışla bakmak, bunu onayla- mak, teröre onay vermek demektir" dedi. 'Neden karşı çıkıyorlarT Çeşitli parti sözcülerinin ve 'ortak- lan'nın bu düzenlemenin hangi noktası- na, niçin ve hangi amaçla karşı çıktıkla- nnı anlamakta çok zorlandıklanna dık- kat çeken Gürkan, "Birçok din çağınşlı adlar kullanan, sözde dini motifler öne süren, çeşitli inanç sloganlarının ardına sığınan terör örgütlerinin variığını ve bunlann masum kurbanlarını görmezlik- ten gelmek kime, ne kazandıracaktır, an- lamak olanaklı değildir" dedi. Gürkan sözlerini, DYP-SHP koalis- yonunun kendileri açısından; demokra- si, özgürlük, laiklik, din ve inanç serbes- tisi, insan haklan. adalet, refah, sosyal adalet ve iç banş yolunda gayret göster- dıği sürece anlamlı olduğunu vurgu- layarak "Bu gayretlerin olmadığı yerde, SHP'nin obnası da söz konusu değildir" diye noktaladı. Başbakan, bakan değişikliğiyle iigili TOBB Başkanı Erez'in görüşlerini aldı DYPdegözleryenikabinede • Başbakan Çiller'in, 29 kasım pazartesi günü revizyon listesini Cumhurbaşkanı'nın onayma sunabileceği ve aynı gün yeni üyeleriyle Bakanlar Kurulu'nu toplayabileceği bildirildi. • Çiller'in kabine değişikliği öncesinde TürkiyeOdalarve Borsalar Birliği Başkanı Yabm Erez'in görüşlerini alması 'Erez yine devrede' yorumlanna neden oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Başbakan Tansu Çiller. kabinenin DYPkanadında ya- pacağı değişıklik öncesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birlıği' Başkanı (TOBB) Yalun Erez'in görüşlerini aldı. TOBB BaşkanTnm Çiller ile görüşme- leri, "Erez yine devrede" yo- rumlanna neden oldu. DYP kulislerinde, kabine re- vizyonu için geri sayım başla- dı. Başbakan Tansu Çiller'in, 29 kasım pazartesi günü reviz- yon listesini Cumhurbaskanı Süleyman Demirerin onayma sunabileceği ve aynı gün yeni üyeleriyle Bakanlar Kurulu'nu toplayabileceği bildirildi. Başbakan'a yakın kaynak- lar, kabine revizyonunun dar kapsamb tutulacağmı, 3 ya da 4 bakanın hükümet dışında kalacağını, ancak bakanlann görevlerinde kaydınnalara gi- dilebileceğini söylediler. Aynı kaynaklar. Çiller'in de- ğişiklik yaparken, 2. koalisyon hükümeti döneminde kabine- ye hiç bakan vermeyen bazı il- lerden isimleri tercih edebilece- ğine işaret ettiler. Bu doğrultu- da, Balıkesir Milletvekili Abdülbaki Ataç ile Ankara Milletvekili Baki Tuğ'un kabi- nede yer alacak yeni isımler olabileceği kulislerde dile geti- rildı. Kabine dışında kalabıle- ceği öne sürülen Çevre Bakanı Rıza Akçalı'mn yerine, ANAP'tan DYP'ye geçen Kırklareli Milletvekili Cemal Özbilen'in getirileceği öne sü- rüldü. Demirel hükümeti dö- neminde, "Bakanlık yapmak işierimi aksatıyor" biçiminde açıklamalarda buiunan DYP Trabzon Milletvekili Mehmet Ah' Yılmaz da DYP çevrelerin- Başfoakan Tansu Çiller, parti yönetimindegörev alanlara yeni kabinede yer >ermcy ecck. (AA) ce, yeni kabinede yer alabile- cek isimler arasında gösterildi. DYP yönetiminde görev alan Sağhk Bakanı Rıfat Serda- roğlu'nun kabine dışında kala- cağı kesinleşirken, DYP grubu ve teşkilatla sorunlan buiunan Devlet Bakanlan Ahmet Şanal ve Mustafa Çiloğlu'nun hükü- mettekı yerlerinı koruyamaya- bilecekleri dile getiriliyor. Çiller'in. Ekrem Ceyhun'a kabinesinde yer vermemesi üzerine hükümete bir isim sok- mak için yoğun çaba gösteren Balıkesir il örgütünün ısrarla- nnı da dıkkate alabıleceği DYP kuüslerinde dile getirilen iddialar arasında. Erez devrede DYP Genel' BaşkanlığTna secildikten sonra kurduğu ka- binede "iş çevrelerinin etkLsin- de kaldığı" eleştirilerine hedef olan Çiller'in. bir haftadır TOBB Başkanı Yalım Erez ile sık sık biraraya gelmesi çeşitli spekülasyonlara neden oldu. DYP kongresi öncesinde, Çiller lehine Ankara'da kulis yapan Erez"in, kabine değişik- Lğinm gündeme gelmesiyle birlikte Başbakanlık konutuna gerçekleştirdiğı "ziyaret trafi- ğinin" gaderek yoğunlaşüğj dikkat çekiyor. Geçen haftaso- nu gerçekleştirilen DYP kong- resi sonrasında hafta içinde de 3 kez Başbakanlık konutuna giden Erez, dün de Başbakan Çiller ile iki kez biraraya geldi. TOBB Başkanı'nın Başbakan Çiller'e giderek sıklaşan ziya- retlen, DYP çevrelerince, "Erez yine devrede" yorumla- nna neden oldu. AÖFanketl: Adınıve ideolojini söyle ÜMİTOTAN İZMİR- "Lütfen her soruyu doğru ve içtenükle yanı- tlayınız. Sonuçlarm kişiye özel olarak değil, genel olarak yo- rumlanacağın; unutmayınız..." Anadolu Üniversitesi Açı- köğretim Fakültesi öğrencıle- rine yöneltilen sorulann yer aldığı kitapçık, bu tümceyle başhyor. Amaç öğrencilerin "Denıog- rafik, sosyo-ekonomik ve psi- kografik" durumlanndan yola çıkarak bir anket yap- mak. Ancak bu ankette dığer anketlerden "biraz ilginç"bir durum var. İlgınçlık hem so- rularda, hem de yanıtlayanın kendini "açık-seçik'' tanıtma mecburiyetinde... Evet, sıra sorulara geliyor. Ancak kendinizi bu kadar "açık ve seçik" tanıttıktan sonra sorulann hepsini yanı- tlamak zor... Sorular, yaşınız, cinsiyetiniz, eviniz, işiniz. me- deni durumunuz gibi "yumu- şak"biçimde başhyor. Sonra gelip bir yerde "ükanıyor." Iştesoru 113: "Genel olarak politikadan söz edecek olursak aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin politik felsefenize en yakın ifadedir." İşaretlemeniz için venlen "şık "lar da şunlar: "Aşurı sol, sol, liberal, orta, muhafazakar, sağ, aşırı sağ." "Devletten izin almadan ga- zete kurulması". "'Devletin kit- le iletişim araçlarınm içeriğini izlemek için bir izleme kunılu oluşturması". "Eğer elde edile- cek bilgi bir kaçağın tutuklan- masına yarayacaksa gazeteci- nin haber kaynağını açıklama- ya zorunlu bırakılması" gibi yaklaşımlara sizin nasıJ yak- laştığınız sorulurken aralara "Basın özgürlüğu demokrasi için zorunlu mudur" gıbı soru- lar da serpiştinlmış. Açıköğretim Fakültesi De- kanlığı'mn 1993-1994 öğreüm yilı için düzenlediği anket, öğ- rencileri "korkutmuş." Hele, "Elde ettiğuniz bilgOeri titiz- likle değerlendiriyor ve gere- ken önlemleri vakit geçirmek- sizin almaya çalışıyoruz" tüm- cesı korkulmayacak gıbı de- ğil... Öğrenciler ne mi yapı- yorlarmış? Kolayını bulmuş- lar. Ideolojiyle iigili soru seçe- neklerinde "orta"yı işaretle- yip geçiyorlarmış... A vukatlar,görevleriniengellemek ve kötü davranmak iddialanyla suç duyurnsımda bulunmuşlardı IznvrEnuûyetMiulibiive2 savaya savştımna NECATt AYGIN İZMIR- İzmir Barosu'na bağh bazı avukatlann suç duyunısu üzerine, Ankara'ya atanan Izmir Emniyet Müdürii Orhan Taşaniar ıle cumhuriyet savcılan, Okay Güngör ve Teyfik Cemal Külünkoğlu hakkında "avukatlık görevini engellemek, gözetim sırasında kötü muameie yapmak ve görevlerini kötüye kullanmak" savlanyla soruşturma açıldı. Aynca aynı suçlamalarla ügili olarak aralannda emniyet müdür yardımalan ve amırleri de ohrıak üzere 15 görevli hakkında başlatılan soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Av^katlar, Adalet ve İçışleri bakanlıklan ile İzm.rCumhuriyet Savcılığı'na yaptıklan suç duyurusunda, 28 temmuz tarihinde İzmir Basmane Gan önünde basın açıklaması yapan memurlann gözaltına alınmasıyla iigili konuyu araşünrken kendilenne hukuk dışı davranıldığını belirtmışlerdi. Gözaluna ahnan memurlarla iigili bilgi almak için İzmir Valisi Kutlu Aktaş'a başvurmak üzere vilayete gittikleri sırada güvenlik güçlerince gözaluna alındıklannı belirten dört avukat, dövüldüklerini, küfüredildiğini ve yasadışı uygulamalarla karşılaştıkJannı vurgulayarak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardı. Gözaltına ahnan avukatlar, Adalet Bakanlığı ile İçışleri Bakanlığı'na yapuklan suç duyurusunda ilgililer hakkında soruşturma açılmasını istedıler. Avukatlann suç duyurulan üzerine Adalet ve İçişleri bakanlıklannın izniyJecumhuriyet savcıian Okay Güngör. Teyfik Cemal Külünkoğlu ve İzmir Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar hakkında. CMUK uyannca yapüan avukatlık görevini engellemek, gözetim sırasında kötü muameie yapmak ve görevı kötüye kullanmak suçlamalanyla soruşturma açıldı. Soruşturmayı yürüten İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Melih Tan, şikayetçi avukatlann ifadelennı aldığını belirterek soruşturmanın gizlıliği nedeniyle olayla iigili aynntılı bilgi veremeyeceğini söyledi. İzmir Cumhuriyet BaşsavcılığVnca ifadeleri ahnan avukatlardan. Mustafa L'facık, Halil Boz, Ercan Demir ve Hülya Üçpınar, yaptıklan ortak açıklamada şu görüşleri dilegetirdıler- "Gözaltma almdıktan sonra \e Emniyet Müdürlüğü'nde hakarele uğradık. BizJere ağza aJınmay ak küfürler edildi. Avukat olarak görevli bulunduğumuzu, hakareti hak etmediğimizi beürtmemize rağmen bazıgörevliler arkadaşımız Ercan Demir'e vuımaya başladılar. Olay ı Baro Başkanı \ olkan Alposkay'a bildirmek istedik. Bu arada görev liler, CML'K kapsamında müdafi isteminde bulunmamı/ı da engellediler. Gözetim altında y apılan üst aramasmda a> ukatların üst aramasınııı polisce yapüamay acağını söy ledik. Nöbetçi sa>cının talimatı ile zorla hukuka aykın bir şekilde üstümüz arandı." Avukatlar aynca, kendilenneemniyette küfür eden ve dayak atan Emniyet Müdür Yardımcısı Ersan Uğrayanlar ile Güvenlik Şube Müdürü Lütfi Güzin ve 13 polis hakkında da şikayetçi olduklannı, Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Yücel Tezen'in konuyla iigili açılan soruşturmayı sürdürdüğünü belirttiler. POIMKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtVKAYA Yanhşfek Nerede?» Yıl 1974. Aylardan mart... Diyarbakır'dan Silvan'a geliyoruz. O dönemin Güm- rük ve Tekel Bakanı Mahmut Türkmenoğlu (geçen yıl yaşamını yitirdi) Silvan'da tütün piyasasını açacak. Yağmur yağıyor. Yollar çamur içinde. Tekel Müdür- lüğü'nün önünde az sayıda kişi var. Bakan Türkmenoğ- lu, bir konuşma yapıyor. Sonra, tütün alımına başlanı- yor. Mahmut Kepoğlu AP Diyarbakır Milletvekili o dönem. Halk arasında 'Kepoğlu Mahmut Ağa' olarak tanınıyor (Mahmut Kepoğlu 1983te ANAP'tan milletvekili oldu ve daha sonra vefat etti). Mahmut Ağa'nın elinde bir çuval bulunuyor. Bakan Türkmenoğlu'nun yanından ayrılmı- yor. Tekel Yasası'na göre bir kişinin beş dönümden fazla tütün dikmesi yasak. Oysa Mahmut Ağa'nın Malabadi Köprüsü'nün bulunduğu yörede binlerce dönüm alanı var. Ustelik Mahmut Ağa'nın özel barajı da bulunuyor. Kepoğlu Mahmut Ağa elinde çuval, Türkmenoğlunu dinliyor. Türkmenoğlu, aracılardan, tefecilerden söz ediyor. Kepoğlu, Bakan konuştukça alkışlıyor. Çevresin- dekilere de Kürtee şöyle sesleniyor: "Alkışlasanız ya ula!" Tütün alımı başlıyor... Mahmut Kepoğlu elindeki çuvalı bir masanın üzerine boşaltıyor. Içinden tütün koçanları çıkıyor. Gençlerden biri torba uzatıyor hemen. Kepoğlu torbayı alıyor, içın- dekileri masaya boşaltıyor. Torbanın içinden de mühür- ler çıkıyor. Mahmut Kepoğlu, yasaya uygun bir iş yapmış. Ce- nan "adı verilen Kürtyurttaşlara beşer dönüm üzerinden tütün koçanı çıkarttırmış hep Her yıl da tütün parasını almak için elinde çuvalla gelip, koçanları dökermiş. Eh, çuvalda da okuma yazma bilmeyen, Kurtçeden başka dil konuşamayan cenanların koçanları bulunurmuş. Bakan Mahmut Türkmenoğlu olayr önceden öğrendi- ği için o yıl duruma elkoydu. Tekel Müdürü'nü görevden aldı. Mahmut Kepoğlu'na da şöyle dedi bizim yanımız- da: "Sayın Kepoğlu, siz bu insanları sömürüyorsunuz..." Kepoğlu Mahmut Ağa da "Yo/cbey//77"deyipyanıtladı: "Onlar benim mallanmdır. Okuma yazmaları yoktur. Parayı tanımazlar. Nohutu, bulguru ben alınm-veririm. Onlar da bana çalışırlar. Bunlann hepsi benim köyle- rimde yaşarlar." 20 yıl sonra devlet televizyonunda 'aşiret liderlerini' izlerken nedense sizlere aktardığım bu olayı anımsa- dım. Çünkü, aşiret liderleri Güneydoğu sorununa öyle bakıyorlardı ki, Olağanüstü Hal Bölge Valısı Ünal Er- kan'la Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar bıle şaşırı- yordu. Aşiret liderleri, Güneydoğu'da olup bitenleri görme- mezlikten geliyorlar: sorunun demokrasi içinde çözum- lenmesine karşı çıkıyorlar. Biz devlet televizyonunun 'aşiret liderlerini' ekrana neden çıkardığını bir türlü anlamadık. Zaten bu kişiler silahlı korucu. Devletin güvenlik güçleriyle birlikte PKK militanlarıyla silahlı mücadele içindeler. Televizyonda üç saat boyunca 'aşiret liderlerini' izle- dik. Onlara göre Güneydoğu'da yaşanan olay şuydu: "Ermeniler bu işin içinde... PKK, bir Ermeni terör ör- gütü..." Televizyondaki Vte/'programına katılan 'aşıret lider- leri' kendi sorunlarını aktardılar sık sık. Dediler ki: "Korucu maaşı 2 milyon 700 bin lira. Bu para çok az. Geçici korucu değil, sürekli korucu olunsun. Bize daha fazla silah verilsin. Siz PKK'yı Meclis'ten atın, Güney- doğu 'yu bıze bırakın..." Aşiret liderlerinden sadece bir kişi şöyle dedi: "Güneydoğu'da halk, iki ateş arasında kalıyor..." Galiba en gerçekçi yaklaşımda buiunan 'aşiret lideri' deoydu... Devlettelevizyonuna kim çıkardı 'aşiretliderlerini'b'ü- miyoruz. Ancak bu tür uygulamalar sade yurttaşların' bile kafasında kimi sorular oluşturuyor. Ne diyorlar? "Kürt sorunu yoktur..." O zaman ne vardır Güneydoğu'da? PKK, neden orta- ya çıkmıştır? Türkler ve Kürtler bu soruya yanıt vermek zorundadır. Hem Türk hem de Kürt aydınlarına büyük sorumluluklar düşmektedir Aşiret lıderlerinin Ankara'ya gelişini SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın gazete- lerden öğrenıyor. SHP Genel Başkan Yardımcısı Musta- fa Timisi, dün sabah kendisiyle görüşürken "Bizim SHP olarak haberimiz yoktu" diyor. Ardından da görüşünü şöyle özetliyor: "Ben programı izledim. Beni rahatsız eden, terör or- gütü karşısında aşiret önderlerinin silahlandırılarak devreye sokulmasıdır. Devlet, kendi güçleriyle teröre karşı yeterli başanyı gösteremiyor; aşiretlerden yardım istiyor. Oysa devlet, kendi asli görevini yerine getirmeti- dir. Can, mal, ırz güvenliğini korumak ve gözetmek dev- tetin asli görevidir..." Bir başka gün şeyhlerin, şıhlarm, Nakşilerin, Nurcula- rın, devlet televizyonunda "PKK'ya karşı nasıl mücade- le edeceklerine" ilişkin bir program izlerseniz hiç şaş- mayın... Ortak aday çıkaracak lar Sol, Aydııı'ın Çîne ilçesindebütüııleşti • Partileri birleşemeyen SHP ve CHP'nm Çine ilçe örgütleri 27 mart yerel seçımlerinde ortak aday göstermek için anlaştılar. İlçe örgütleri anlaşmayla iigili bir de protokol imzaladılar. ÇİNE (AA)-SHP ile CHPnin Aydın'ın Çine ilçesinde, yerel seçimlerdeişbirliği yapacaklan ve ortak belediye başkan adayı gösterme konusunda tam bir anlaşmaya vardıklan açıklandı. 27 Martta yapılacak olan yerel seçimlerde, Çine"de birlikte hareket etme karan alan SHP ve CHP ilçe örgütleri bir de protokol hazırladılar. İki partinin ilçe yönetim kurullan, ortak belediye başkan adaylannın CHP üyesi Hasan Yörük olması konusunda görüş birlığine vardıklannı açıklayarak, altını imzaladıklan protokolde yeraian maddelen şu şekilde sıraladılar: "Belediye başkanlığı seçiminde ortak adayımız, CH P üyesi Hasan V örük olacaktır. SHP, belediye başkan adayı göstermey ecek, CHP adaymı destekleyecektir. Belediye meclisiadaylarının oluşturuunası Hasan Yörük ve SHP ilçe yönetimi tarafından saptanacaktır. Belediye meclisi seçimlerine SHP amblemi altmda katılınacaktır. CHP bu listeyi destekleyecektir. İl genel mecîisi seçimlerinde CHP aday göstermeyecek, SHP adaylan desteklenecektir." Protokol metnınin açıklandığı basın toplantısında konuşan harita mühendisı Hasan Yörük, sosyal demokratlann, ülke genelinde bülunleşmesını istediklerini söyledı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle