Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM1993 PERŞEMBE
HABERLER
Eymür davası
karara kakh
• ANKARA (AA)-
tedbirsizük ve dikkatsizlik
sonucu arkadaşı Nuri Şahin
Hasırcıoğlu'nu öldürdüğü
gerekçesiyle Ankara l. Asliye
Ceza Mahkemesi'ncepara
cezasma çarptınlan ve bu
cezası Yargıtay'ca bozularak
dava dosyası ağır ceza
mahkemesıne göndenlen,
KİT Kaçakçıük ve İstihbarat
eski Başkanı Mehmet
Eymür'ün oğlu Mahzar Alp
Eymür'ün yargılandığı dava
karara kaldı. Ankara 7. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde dün
devam edilen davada savcı,
esas hakkındaki mütaalasını
vererek sanık Mahzar Alp
Eymür'ün, TCK'nın
'tebbirsizlik ve dikkatsizlik
sonucu adam öldürme" fiilini
düzenleyen 455-1 maddesine
göre cezalandınlmasıru ve
ipdirim maddelerinden
yargılanmasını talep etti.
Mahkeme başkanı karar
verilebilmesi için dosyanın
tetkike alınmasını
kararlaştırarak duruşmayı
bir başka güne bıraktı.
Sayıştay
denetimi
sıklasarılıyor
İANKARA(ANKA)-
Sayıştay denetçi ve
raportörlerinin çalışma
vöntemlerini düzenleyen
yönetmelikte değişikUk
yapılarak. Sayıştay
denetimirundaha
sıklaşünlmasına çahşıhyor.
Resmi Gazete'de .
yayımlanan yönetmelik
dcğışildiğınde. Sayıştay "m
yapacağı denetim ve
incelemeler sonucu "yargı
ıjaporu", "değerlendirme
raporu, "'gözlem ve sayım
raporu", "Sayıştay raporu"
ile "gözlem ve sayım raporu"
hazırlanması hükmü
getirildi.
Uniyersitelerden
teröre karşı
destek
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Hacettepe ve Gazi
Üruversitelen senatolan,
terörün önlenmesi için.
hukuk ve uluslararası
ajılaşmalar çerçevesindeki
her tûrlü devlet girişiminin
yanında olduklannı
açıkladılar. tki üniversite
senatosundan yapılan
açıklamalarda. artan PKK
terörû karşısında. her devlet
gibi Türkiye'nin de önlem
alma hakkına sahip olduğu
vurgulandı. Açıklamalarda,
PKK ve kökten dinci terörü
destekleyen komşu ülkelere
karşı alınacak önlemlerin
destekleneceği bildirildi.
Türkıye Cumhuriyeti'nin
laik, cumhuriyetçi temeller
üzerine oturtulmuş,
demokratik bir hukuk devleti
olduğuna dikkat çekilen
açıklamalarda. '•yüzyıllarca
beraber yaşayan ve \ atan için
birlikte mücadele eden
insanlann kardeşliğınin. bu
oyunlarla bozulamayacağı"
dilegetirikii.
Çartakkale'ye
boğaz
köprüsû
ti ÇAN AKKALE (AA) -
Çanakkale Boğazı üzerinde
yaptınlması planlanan
köprüyle ilgili zemin
felırleme sondajlanna
fipşlandı. Karayollan 17.
Bölge Müdürlüğü yetkilileri.
(L\ muhabirine yaptıklan
{jçıklamada, dört ay önce
projesi ihale edilen boğaz
Roprüsünün yerinin
beürlenmesi amaayla
çalışmalara başlandığını
iöylediler. Çanakkale
Boğazı'nın her iki yakasında.
belirli noktalarda
sürdürülecek sondaj
çalışmalannın yaklaşık dört
ây süreceğjni belirten
îetkililer. köprünün
ayaklannın dikileceğj
jerlerin tespitinin bugün için
fcnümkün olmadığını
bildirdiler.
958 kişi TÜPk
atandı
P ANKARA (AA)-
Şakanlar Kurulu, 958 kişinin
Türk vatandaşlığına
alınmasını kararlaştırdı.
Bakanlar Kurulu'nun İçişleri
Bakanlığı'nın onayı
je kabul ettiği
jatandaşlığa alınma
İararlan Resmi Gazele'de
yayımlanarak yürürlüğe _girdi.
Türk vatandaşlığına alınan
|işilerin isimleri de Resmi
Gazete'de ilan edildı.
Vatandaşhğa alınan kişileri
6ulgaristanveeski
V ugoslavya'dan Türkiye'ye
«elen göçmenleroluşturuyor.
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, yüzde 23 oyla başkanlık seçimini kazanacaklannı söyledi
Kazaıuııakiçingiripde kaybettiğbnobnadı
YALÇÜS ÇAKIR
AYŞEYILDIRIM
1994 yılının mart ayında yapılacak genel
yerel seçimler öncesi İSKİ yolsuzluğu ve
SHP'ye yapılan yardımlar konusundaki sav-
larla suçlanarak gazete manşetlerine yerleşen,
televizyon haberlerinde ilk sıralan alan İstan-
bul Büyükşehir Belediye Başkanı Nuret-
tin Sözen, "Vicdanen rahatım" dedi. Asıl
mesleği olan doktorluğa dönmeyip politika-
ya devam edecegini belirten Sözen. yüzde 23
oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığTnı kazanacaklanna ınandığını söyle-
di. İSKİ olayını "Bir bürokratın sıradan yol-
suzluğu" olarak yorumlayan Sözen. hakkı-
ndaki iddialarla ilgili sorulanmızı yanıtladı.
- Yerel seçimler yaklaşırken herkesin me-
rakla beklediği yanıtla başlamak isriyoruz;
Aday olacak mısınız?
SÖZEN- Benım siyaset anlayışım, yöne-
tim anlayışım son derece önemli bir olay,
Türkiye'nin en büyük kentinin belediye baş-
kanlık olayı. Yeni seçilmiş genel başkan.
yeni seçilmiş PM ve MYK var. Henüz yeni
yeni seçim çalışmalanna başladılar. Adaylık
konusunu onlarla beraber konuşacağım. Bi-
reysel karar. benım anlayışım
değil. Şimdiden bir şey soyleye-
cek durumda değilım.
Tamamen merkez yoklaması
veya tamamen ön seçım yanlış-
tır. Büyük ölçüde genel merkez,
seçim bölgelennde partinin
şansını düşünerek ve şansı etki-
leyecek adaylan göz önüne ala-
rak, ön seçimi esas alıp, ama
yetkilerini de kullanarak listele-
rini oluşturmalıdır. Hepimizin
bildiği gibi öyle insanlar vardır
ki. parti içinde ön seçimle güçlü
çıkamaz, ama kamuoyunda
güçlüdür. Sonra aynı nitelikte
insanlar. bir seçim cilvesi olarak
üst üste. yan yana gelebiliyor.
Oysa seçmen, Üstede değişik ni-
teİikte insanlann bulunmasını
ister. Bu doğaldır. Bunu ön se-
çim sağlayamaz. Bu yüzden
kaybettiğimiz çok seçimler var.
- Secimlere girersem kazanı-
nm diyebiliyor musunuz?
SÖZEN- 1989 seçimlerinde
herhalde sizde SHP'nin adayı-
na seçilme şansı veımemiştiniz.
Her hafta salı günü benim gele-
neksel basınla kahvaltım vardı.
88'in aralık kaydıyla basın top-
lantısı yaptım, ben seçimleri ka-
zanacağımı söyledim. Ben, bu-
güne kadar gerçekten kazan-
mak için girip de kaybettiğim
seçim yoktur.
takdir edecegini. dua edecegini. beğeneceği-
ni, teşekkür edecegini biliyorum. Buna
inanıyorum. Bu konuda bir tereddütüm ol-
madı.
- Ilçe belediyelerinin pek çok uygulamasj-
nda doğrudan siz suçlandmız. Bunun yasal
yönii nedir?
SÖZEN- Bu tabii toplumsal
kültür ve bilgi düzeyiyle çok ya-
kından ilgili. Bu insanlar bizim in-
sanlanmız, bu kaderi payla-
şacağız. Düzeyimiz bu. Yasalar.
çöp toplama olaymda ilçe beledi-
yelerine yetki verir. Hele ilçe bele-
diyesiyle ihtilaflı iseniz siz oraya
laf edemezsiniz, arabanıa soka-
mazsınız. Ben Eminönü'ne ara-
bamızı sokabilmek için vilayetle
anlaşarak, vilayetten kendimizi
görevlendiımemizi sağlayarak,
belediyenin bütün temizlik işlerini belki bir
aya vakın çalıştırdık.
- İSKİ olayınm SHP'yi ve sosyal demokra-
siyi otumsuz etkilediği kanaati var. Bu etkiyi
nasıl sileceksiniz?
SÖZEN- Ben olumsuz etkilediği kanısı-
nda değilim. Ülkemiz için olumsuz bir
revlilerini kullanarak. belli bir siyaseti savu-
nan adamlan karalamakta. onlann aleyhin-
de haber çıkarmakta büyük bir yarar gör-
mektedir. Ve devlet bu işe alet edilmektedir.
Tehlike buradadır ve bunu gören insan çok-
tur.
- Hakkınızdaki somut suçlama nedir?
• Vicdanen rahatım. Üstüme düşen görevi,
müfettişleri ilk bençağırarak yaptım. Kuşkusuz
çok acı verici, üzüntü verici bir şey. Ama benim
bireysel bakımından bir rahatsızhğım yok. Ben her
davranışımı, insan hatalarda, benim buradaki
payım nedir diye yalnız kaldığı zaman düşünür.
Bunu düşündüğüm zaman hiçbir şey görmüyorum.
Vicdani rahatsızlık duymuyorum.
SÖZEN- Dosyada benim hakkımdaki id-
dia, aynen kelimesi kelimesine şudur: Bü-
yükşehir Belediye Başkanı, Ergun Göknel'i
makamında partiye bağış yapmaya azmet-
miştir ve dolayısıyla görevini kötüye kul-
lanmıştır. Ve bu azmedilen havuzu da bili-
yor falan diyor. Havuzu mavuzu bildiğim
tramvayı geziyonız, sosyal tesislerde yemek
yiyeceğiz. Yarın sabah da Monaco'ya gidiyo-
rum'. Bunun üzerine savcı, 'Çok önemli bir
şey değil. Gelince 5 dakika konuşunız' dedi.
Ertesi gün Sabah'ta manşet; 'Sözen sanık'.
Başsavcıya telefon açtım.
' Bana dedi ki. Mona-
coMan gelince 5 dakika konuşunız.
Şimdi. sanık diyor. Ben bu vaziyette
gitmem Monaco'ya. Bulun, ifademi
vereyim, ondan sonra gjderim' de-
dim. Sonra ifade vermeye gittik.
Savcı, odamda bir toplantı olduğu-
nu, bu toplantıya da Yüksel Çengel,
Ziya Kurtaran ve Ergun GökneTın
kaüldığını söyledi. Bu toplantıda
benim Göknel'i partiye bağış topla-
maya azmettirdiğimi ileri sürdü.
Ben de, yan yana üç odam olduğu-
nu, ard arda bir çok toplantıya gjr-
diğimi ancak böyle gündemli bir toplantı ya-
pılmadığını anlattım. Ben, her dakika 30
toplantıya girerim. Benim odamın kapKina
da geneUikle uzaktan gelenler hariç randevu
almazlar. Boyle bir toplantı olmadı. Böyle
bir şartlandırma da söz konusu değil. Huku-
ken böyle bir olay yok. De ki böyle bir top-
Şanslı göriinmüyor
O zaman hiç kimse şanslı
görmüyordu. Yüzde 36 oy al-
mıştım. Çok büyük favori gö-
rülen ve 1988 sonlannda yüzde
95 popülaritesi gazetelerde ya-
zılan Dalan, yüzde 26 aldı. Ben.
demek 26.1 alsam yine kazana-
cakmışım. Bunu, şunun için
söylüyorum. Geçen seçimin sı-
nın 26. Şimdi o seçimden bu
yana 3-4 parti daha seçime kaü-
lıyor. Dolayısıyla oy dağıhmn-
la geçen sefer yüzde 26 ise, bu
sefer yüzde 23-24 olması doğal-
dır. Yüzde 23-24'le seçim kaza-
nılır. Büyükşehir için söylüyo-
rum, ilçeler için söylüyorum.
Yani yüzde 23-24 bu seçimin
üst sının olabilir. Bunu görmek
lazım. Bunun manası nedir? 4
seçmenden 3'ü sizin karşınızda-
dır. Siz, bir tanesinın oyunu al-
sanız, vüzde 25 yeter de artar
bile. ' .
- Eğer aday obnazsanrz, poli-
tikaya devam edecek misiniz?
Sağİık Bakanlığı mı? Ne düşü-
nüyorsunuz?
SÖZEN- Doğal olarak bura-
daki görevim herhangi bir şekil-
de sona erer. biterse kuşkusuz
politikaya devam edeceğim. Ben şimdi tek-
rar hekimlik de düşünmüyonım, öğretim
üyeliği de. Yani çok küçük olasılıklar. öy-
leyse politikaya devam. Politikada olay neyi
gösterir. Dediğim gibi çok değişik görevler-
de çahştım. Non stop 25 sene üniversite yö-
neticiliği yaptım. Parlamentoya mı girerim.
Parlamentoya girersem daha çok hangi ihti-
sasa yönelirim. Bu artık gelecek günlere
bağh. Ama her şeyden önce ben halkımm,
partimin beni görevlendireceğini düşünüyo-
rum. Kuşkusuz insanlann hedefleri vardır.
Beklentileri vardır. Ama bu hedef ve beklen-
tiler, bende hiçbir zaman ihtiras noktasına
ulaşmamıştır.
- Istanburia ilgili çok ciddi yüzlerce projeyi
gercekleştirdiğinizi söylüyorsunuz. Bunu hal-
ka anlatabildiniz mi?
SÖZEN- Halk bunu anladı. anlayamadı
diye bir şey yok. En büyük iletişim aracı göz-
dür, dokunmadır. Dokunma duygusu var
ya. Karşı cinslerin dokunması. zevklerin en
büyüğüdür. İnsanlar arasındaki dokunma
duygusu. iletişimin en değerlisidir. Dün-
^nın en büyük teknolojisini getirseniz, tele-
vizyonu, hayır, dokunma. Göz göze bir
anda takılıyorsun ya. bu en büyük iletişim-
dir. Orada bir yanlış anlaşılma olmasın.
Halk anlamaz falan. Halk anlar. Olayı yaşa-
mak önemli. Halk, o köprüden geçince Al-
lah razı olsun der. ne güzel yapmış adam der.
Önemli olan şu. bunun oya dönüşmesi. Ka-
zanacak ölçüde insanın bu yapılan hizmetle-
ri görmesi, yaşaması, algılaması.
Tartıştığımız konu o. Yoksa, halk bunu an-
lamaz değil. Ve bunu kısa bir zaman aralıgı
içinde. ne zaman? Seçime kadar olan süre
içinde algılaması önemli. İstanbuüu Florya'-
da oturuyor, ama arkadaşını ziyarete Kar-
tal'a gidecek. Sahil yolundan gıttiği zaman.
bu yol ne zaman yapıldı, bir saatte gelemez-
dik Kartal'a normal yoldan, 12 dakikada
şimdi sahil yolundan gelıvoruz, diyecek.
Önemli olan bu değerlendirmenın seçimden
evvel ve seçim sonuçlannı etkileyecek şekilde
yaşanmasıdır. Yoksa ben halkımın. bütün
bunlan görerek, yaşayarak, algjlayarak.
Sözeıün Kıbns'a kaçısvun öykiisii
'1977'de Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmam gerekirken 1989'da oldum'
İstanbul Haber Servisi- Bü\Tikşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen'le görüşmemiz sırasında
"İki tane adaylık öyküm var" dıve söze başladı:
"1973 yılırida ben tngiltere'den dönduğûmde do-
çentiik sınavuıın ikinci a\ağı olan >abancı dil sına>ı
için Ankara") a gitmiştim. Partiye uğradım. Partide
çok eski arkadaşlarım Ale* Coşkun ve Tarhan Er-
dem'le konuştuk. Parti yöneticileriyle konuşmalar
yaptık. Sonra bir brifing yaptık. Daha sonra bize
parlamentoya girmemiz ve partiye parlamentoda
hizmet ermemiz önerildi. Ve herkese, "Hangi bölgeyi
istersenız. şimdiden gıdın çalışın" dendi. Daha seçi-
me 6 ay vardı. O gece Miilkiyeliler Büiiği'nin resto-
ranına gittik. Geç vakte kadar yemek yedik, sohbet
ertik. Ben dedirn ki, "Arkadaşlar ben yokum. Çün-
kü benim bir yaşında çocuğum var. mesleğimde
>üzde yüz doçent olacağım.' Alev, öğretim görevli-
si. Tarhan zaten mühendis olarak çalışıyordu. 'Be-
nim durumum farklı. Ama ıkinızın de olmasını çok
istıyorum' dedim. Ertesi gfin gittik. Zaten bana
sövledikleri zaman "Kendım için havır. iki arka-
daşım için e\ et' demişrim. Ben kendimi öğretim üye-
liğine konsantre ehnişim. O kadar emek, sıkıntı çek-
misim, doçent olmadan potitika düşiinmiiyorum.
İstanbul'a geldik. Orhan Birgit, Bir kez daha ka-
rannı gözden geçır" diye telefon etti. \lev sonra il
başkanı oldu ve kontenjandan mületvekili secildi.
İkinci olay, 1977 seçimlerivdi. Belediye Başkanı
Ahmet İsvan'dı. Bir gün, -şu anda merhum- Hürrivet
gazetesinin yerel vönetim muhabiri vardı. Ben, Cer-
rahpaşa'da profesöıiük dosvamı hazırlıyorum.
Yanında bir foto muhabirnle geldi. 'Önce ben tebrik
edejim" deyip yanaklanmdan öptü. 'Görmüyor
musun' dedim, acımşım teksirieri meksnieri. 'Yok.
yok. Bu iş tamam. Zaten günlerdir konuşuluvordu.
ızliyordum' dedi. Ataköy'de aile meelisi yaptık. Al-
lah rahmet etsin babacığım, her zaman konuşur, ko-
nuşur. 'Son karar senin. nasıl ıstersen öyle yap' der-
di. Bir de memuriyetten aday olmak için istifa süresi
var. O istifa süresine I hafta veva 10 gün kalmıştı.
Sonra habersiz Kıbrts'a gittun. Tek başuna, bayağı
sıkınhlı günler geçirdim. O zaman ada\lık şûndiki
gibi değildi. CHP adavlığı yüzde yüz. Bulent Beyin
iki dudağı arasında. eğer isfiyorsa \üzde yüz beledive
başkanısın. Secilip seçilmeme endişesi yok. Bulent
Beyle ilişkilerim iyi, parti örgütüvle ilişkilerim iyi.
Sorunum \ok yani. Kayboldum. acı bir hafta gecti.
Adaylık süresi geçti. Sonra >oklamava karar verdi-
ler. \oklamada az farkla Aytekin Koril seçildi. Yani
197Tde İstanbul Büyükşehir Beledi)e Başkanı ol-
mam gerekirken 1989'da oWum."
olaydır. En azından şu anda İSKİ yeterli ve-
rimle çalışmadığı için olumsuzdur. Ama en
azından sokaktaki insanlanrnız İSKİ vesile-
siyle değişik kesimlerin hangi verileri üstlen-
dıgini gördü. Dolayısıyla siyasi eğilim
bakımdan, olumsuzluktan çıkıp. olumlulu-
ğa yönelebileceğini görüyorum. Bunun işa-
retlerini de görüyorum. Çünkü bu bir sı-
radan bürokratın yaptığı yolsuzluktu, bu
yolsuzluğu haksız olarak partililere ve parti-
ye yıkmak için ana muhalefet partisi genel
başkanından tutun da, birçok çevreler.
haksız. abartarak, yalan beyanlarla olayı
saptırmaya kalktılar ve bu halkımız tarafı-
ndan sezildi. Aynı gün iki bakanla bir genel
müdür. yüce d'ivanda yargılanırken, basın
yayın organlannda
hiçbir görüntü ol-
madığı halde. aynı
gün tamamen ilgi-
siz, gayriciddi bir
dosyanın iki
savalık arasmda se-
yahati sırasında kı-
yamet koptu. yine
haber oldu.
İki aydan beri
konuşuluyordu
oysa. Ben Mona-
co'ya giderken ko-
nuşmuştuk, o zaman da yazılmıştı, çiçek pa-
rası diye. Bu dosya, düzeltilmesi için İstan-
bul Savcılığı'ndan Fatih'e gönderilmiştir.
Fatih Savcılığı'ndan İstanbul Savcılığı'na se-
yahat ederken tekrar haber oldu. Bu oyun-
lan sezen çok sayıda insan var.
Nitekim bazı yetkililer, yapılan ayıbı an-
lamış olacak ki, basın yayın organlan hakkı-
nda dava açtı. Yetkililerden şunu da açıkla-
masını bekliyorum, nasıl oluyor, basın yayın
organlan haber bulmakta özgürdür. haber
kaynağını hatta bildirmemek durumun-
dadır. Bir beceri gösterdi ve haberi ulaştırdı,
asıl haberi veren kim? Bunun hakkında ne
yapün? Yctkili organlara sorulması gereken
şey budur. Bu haberin çıkmasında kimin
çıkan var. Demek ki bazı insanlar devlet gö-
falan yok. Bir de benim hiçbir şekilde im-
zam, notum olmayan üç tane, 15 milyon tu-
tanndaki faturadan söz ediyor. Bunlardan
bir tanesi korumalanma pantolon ve göm-
lek alınmış. Korumalar İSKİ'nin kadrosun-
da, alan da Ergun (Göknel) Bey. Ne zaman,
niçin alındı bilmem. Biz de tabancalı memur
yok. İSKİ'de var, koruma görevi yapıyor.
'Özel korumalar
1
demiş. özel koruma değil.
Devlet memuru, beni resmen koruyan in-
sanlar.
İkincisi. benim Büyükşehir Belediyesi için
4.5 milyon liralık çiçek faturası varmış, özel
kalem, İSKİ'de yönetim kurulu başkanıyım
o sırada öyle yazmış. 20-30 trilyonu yöne-
tiyorum, ben 4,5 milyonu yazacak insan de-
• Çok değişik görevlerde çahştım. Non stop 25
sene üniversite yöneticiliği yaptım. Parlamentoya
mı girerim. Parlamentoya girersem daha çok hangi
ihtisasa yönelirim. Bu artık gelecek günlere bağh.
• Ama her şeyden önce ben halkımın. partimin
beni görevlendireceğini düşünüyorum. Kuşkusuz
insanlann hedefleri vardır. Beklentileri vardır.
Ama bu hedef ve beklentiler, bende hiçbir zaman
ihtiras noktasına ulaşmamıştır.
ğilim. Erdal Bey'le işte başbakanla gittiğimiz
Sıvas gezisinde, Ergun Bey de kansıyla bir-
likte vardı. Güya sünnet düğünü olmuş,
güya o sünnet düğününde çocuklara saat
armağan edilmiş, onun faturası da 4,5 mil-
yon. Benim böyle bir şeyden haberim ola-
maz. Olduğunu gösteren en basit. kanıt, bel-
ge de yok. Dosyada bu.
- Bazı gazeteİerde 200 sene hapsiniz isteni-
yor diye haberler çıktı. Basının, adaletin
yanıldığuıı veya yanütttğını mı söylüyor-
sunuz?
SÖZEN- Bunun cevabını Türk basını
kendi içinde aramalı. Savcılıkta sorulan sa-
dece toplantı. Savcı bana cuma günü telefon
etti, 'efendun ifadenize başvuracağız' dedi.
Dedim ki, >Çok heyecanlıyız.Gazetecilerle
lantı olsun. Örneğin ben dedim ki. 'Git Ayşe,
hayvanları koruma demeğine yardım et', veya
'Partiye yardun et'. Bağış. gönülden kopan
bir şeydir. Hakkımda istendiği söyleyen 207
yıl hapis cezasını ise şöyle hesaplayarak bul-
muşlar: Aynı irtikap davasına herkesi dahi!
etmişler. 23 tane de müteahhit var. Hiçbirini
tanımam, görüşmem ve bilmem. İrtikap
suçunun cezası 9 yılmış. 23"ü çarpıyor 9 ile
ortaya 207 çıkıyor. Bir çok gazeteci arkadaş-
lar da elmayla. armudu çarpar. Yani benim
bir kere 23 müteahhitle işim yok. Benim mu-
hatabım onlar değil. benim muhatabım Er-
gun. Yani, o adam 500 kişiy le ilişki içinde ol-
saydı. 500 çarpı 9 mu olacaktı? Böyle gayri
ciddi şeyler bunlar. Gereken mesajı duruş-
malarda vereceğiz.
Ama ben duruşmanın
gizliliğini dikkate alıyo-
rum. Gazetelere tah-
kikat açtıran yasa da
var. Bunlan ihlal edip.
adliye mekanizmasını
rahatsız etmek iste-
miyorum.
- 4 3 vuda yotsuzluk-
larla ilgili başka bir olay
yaşandı mı?
SÖZEN- Bana inti-
kal eden, resmi 3 ciddi
olay olmuştur. 3'ünü de savcılığa ulaştırdım.
Birisi İSKİ. İkincisi, bir İller Bankası olayı
olmuştu. Bir gün odama bir adamı soktular,
çıkardılar. 'Neydi bu konu' dedim. Bizim
İller Bankası'nda paramız olduğunu, bu
adamın parayı İstanbul'a getirebileceğini,
ancak komisyon alacağını söylediler. Bunun
üzenne. 'İki şey var; Bu adam, ya kaçıktır, ya
dolandırıcıdır. Uzaklaştınn buradan' dedim.
Sonra birtakım gelişmeler oldu, biz de olayı
savcılığa bildirdik. Maalesef o zaman genel
sekreter yardımçımız tutaklandı. Dava hala
devam ediyor. Üçüncüsü. göreve gelişimin
birinci yılında oldu.
Şişli Belediyesıyle ilgiliydi. Meclis üyele-
rinden bir tanesi bir otel yapımı sırasında
250 milyon lira almış. Bunu da savcılığa bil-
dirdim.
Yani belediyede bana somut olarak, bel-
geli. şahitli üç olay ulaştı, üçünü de savcılığa
intikal ettirdim. Ama çok konuşulmuyor
mu? Konuşuluyor. İşte imar komisyonuna
şikayet olmuyor mu? Oluyor. Partiliye. senin
kaç evin var, kaç metre diye soruluyor. Bun-
lar belki önemli. fakat bir şey ifade etmiyor.
- Siz İSKİ'de yönetim kurulu başkanısınız.
Doğal olarak sizin İSKİ'de olup bitenleri bü-
meniz gerekmez mi.
SÖZEN- Birincisi, benim Yönetim Kuru-
lu Başkanı olmam. Belediye Başkanı olmam
sıfatından kaynaklanıyor. İkincisi, İSKİ'de
genel müdür ve genel müdür yardımcısı do-
ğal görevli, 4 tane de yönetim kurulu görevli-
si seçilıyor. Bu yönetim kurulu üyeleri ka-
muda ve özel sektörde görev yapamaz. Yani
devlet memuru gibi.
İSKİ başanlı bir kurum
Şimdi 22 tane şirket var. Ben İGDAŞ'ın
da yönetim kurulu üyesiyim. Yonetimin bel-
li sınınn üstündeki kararlan benden geçer.
22 şirketin denetimi bende. 26 ılçenin beledi-
ye meelisi kararlannı ben onaylanm, en-
cümenin kararlan benden ge-
çer. Büyükşehir Belediyesı'nin
bütün kararlan benden geçer.
Bunun dışında, metrodur,
tramvaydır. doğalgazdır, bü-
tün büyük projelerin sorumlu-
luğu bana aittır. Bütün yapılan-
lar. şıkayetler bana gelir. Ben
bütün bunlann arasında orada
yönetim kurulu başkanı olarak
-kaldı ki hiçbir zaman savun-
mamı buraya dayandırmıyo-
rum- akıl var, mantık var, vic-
dania düşünün, bu işlerin arası-
nda ben yönetim kurulu baş-
kanıyım. Orada ışi sadece bu
olan 6 kişi var. Aynca iki tane
de denetçi mecüsten seçihyor.
Bugüne kadar mecüsten seçilen
denetçilerden en ufak bir uyan
gelmemiş. Yılda iki defa genel
kurul toplanmış. İSKİ'nin en
ufak bir problemı olmamış.
Açıkça itiraf edeyim ki. İSKİ
başanlı bir kurum olarak ka-
muoyunda bılini\or ve doğru-
dur. Bütün bunlann ötesinde
İSKİ hiçbir dönemde görülme-
mış kadar başanya ulaşmıştır.
- 15 yıllık dostunuzun adı bu
yolsuzluğa kanştı. Hiç mi his-
setmediniz? Üstelik bir de poli-
tikaya atılmak istediğini bildiği-
nizi söylüyorsunuz. Bunun için
para jgerekli değil mi?
SÖZEN- İSKİnin sırkülas-
yonu da. işlerinin yoğunluğuda
Büyükşehir Belediyesi kadar.
Benim oradaki yönetim kurulu
başkanlığım sembolik. Benim,
orada durup zaman ayırmam.
incelemem veya araştırmam.
'şu alınacak', "bu alınacak' de-
mem mümkün değil. Kaldı ki,
kanun da bunu öngörmüyor.
Kanun bunun için satınalma
müdürü tayin etmiş, ticaret daı-
re başkanı tayin etmiş, genel
müdür yardımcısı tayin etmiş,
genel müdür tayin etmiş. Yöne-
tim kurulu başkanının bunlan
araştırması zaten gerekmiyor,
yasal bakımdan da böyle bir
görev yok zaten. Mümkün de
değil. Benim Tann olmam la-
zım. 22 tane şirketin işine baka-
cagım, 26 tane ilçenin kararlan-
na bakacağım, encümenin ka-
rarlanna bakacağım her gün.
Böyle bir şey olamaz.
- İddialardan bir tanesi de Er-
gun Göknel'in politika>a atıl-
mak isteğiyle anket y aptırdığı ve
anakent belediye başkanlığma
aday olacağı. Bir de, belediyede
ikinci adam tartışması. Tuğnıl
Erkin genel sekreter olarak gö-
rev yapmasına karşın Ergun
Göknel'in size daha yakın oldu-
ğu >e bu nedeıüe iki yetkilinin
arasında gizli bir çekişmenin bulunduğu iddia
ediüyor?
SÖZEN- Bu ikisi de doğru. Yani işin do-
ğası gereği midır. nedir? Ergun Göknel, Tuğ-
rul Erkin'le de takıştı. Çok açık bu. Birbirle-
rini sevmediler. Herhalde bu ikinci. üçüncü
adamlık işin doğasından kaynaklanıyor.
İkinci olay da doğru.
Gazetecilere maaş
- Gazetecilere maaş verikliği yolunda iddia-
lar da ortaya atılmtştı. Bunun gerçeklik payı
nedir?
SÖZEN- Biliyorsunuz sanıklardan bir ta-
nesi gazeteci Metin. Hürriyet'ten aynlan bi-
risi, şişman. Göknel'in. Metin aracılıgıyla
Babıali'de birçok arkadaşa para verdiği an-
laşılıyor. Orada geçen ısimler de var. iddia-
namede var. Biraz Bedrettin Dalanvan yön-
temlerle. herkesle iyi geçiniyordu. İlçe baş-
kanlanyia hatta DYP'yle de. Aydın Vakfı'-
nın 500 milyon liralık gece biletini satmış,
düşünebiliyor musunuz? Ve bu Sayın İsmet
Sezgin'in adaylığı dönemıne rastlıyor. Tesa-
düfe bakın. Hem DYP ile iyi geçinmek. hem
Sezgjn genel başkan adayı. Aydınlı değilsin,
nereden çıktı Aydın Vakfı. Uzaktan ya-
kından hiçbir ilgisi yok. 500 milyonluk bilet
satıyor.
- Vicdanen kendi kendinize kaldığınızda,
çok çok yakın mesai arkadaşınızm böyle bir
olayın sanıkları arasında olması ve başrokie
bulunması si/j nasıl etkiledi?
SÖZEN- Vicdanen rahatım. Üstüme dü-
şen görevi, müfettişleri ilk ben çağırarak
yaptım. Kuşkusuz çok acı verici, üzüntü ve-
rici bir şey. Ama benim bireysel bakımından
bir rahatsızhğım yok. Ben her davranışımı,
insan hatalarda, benim buradaki payım ne-
dir diye yalnız kaldığı zaman düşünür. Bunu
düşündüğüm zaman hiçbir şey görmüyo-
rum.
Vicdani rahatsızlık duymuyorum. Buolay
çıkmasaydı Ergun'un aynı şekilde çahşması-
na devam etmesinı dilerdim. Hiçbir eksik ve
kusurumun olduğuna ben inanmıyorum.