21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM1993 PERŞEMBE HABERLER Mölln sanıklamna ağır cezaistendi • SCHLESNİG (AA)-Almanya'nın Mölln kentinde geçen yılın kasım ayında üç Türkü yakarak katleden iki ırkçı Almanm yargılanmalanna dün devam edildi. Eyaletyüksek mahkemesindeki duruşmada savcı, sanıklardan Michael Peters için ömür boyu. Lars Christiansen için ise 10 yı\ hapis cezası verilmesini talep etti. Her iki sanığın da taammüden cinayet işlemek, cinayete teşebbüs ve kundaklama suçlanndan en ağır cezalara çarpünlması gerektiğini vurgulayan iddia makamı. iki sanığın da suçu bilerek ve kasıtlı işlediklerini kaydetli. Davaya gelecek hafta devam edilecek. Tabanın, solda birtik çağnsı • Haber VÎerkezi- Sosyal demokrat partilerin birliği görüşmelerinden olumlu bir sonuç alınamazken, aralannda işçi, memur, öğretmen. avukat, sanatçı, e\ hanımı, doktor, şoför gibi birçok meslekten çok sayıda kışi,SHP,CHPveDSP genel başkanlıklanna dilekçe vererek birleşme çağnsı yapü. Toplanan 100'eyakın imza, emekli memur Nihal Ergûn imzasıyla üç sosyal demokrat partinın genel başkanlıklanna gönderildi. Ergün. imzasıyla parti başkanlıklanna göndenlen dilekçede şöyle denildı: "Biz sosyal demokrat düşüncedeki taban olarak siz siyasileri Türkıye genelinde meydana gelen konularda ulusal bırliğimizin kazamlması ıçın birleşmeye çağınyoruz. Birleşme günü bugündür. Vatanın bağımsızhğj, bölünmezliği, laik devlet düzenini kurtarmak bizim işimizdir." EpzupumValisl: Olaylar istismar ediliyop • ERZLRLM(AA)- Erzurum Valisı Oğuz Berberoğlu, kentteki protesto olayının bazı kesimlerce politik amaçlarla istismar edilmeyeve çarpıtılmaya çalışıldığını belirtti. Berberoğlu. bazı TV ve basın organlannda yer alan "Halk, Kürt mahallesıne yürûdü'' şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığanı bildirdı. Vali, topluluğun •"Türk-Kürt kardeştir, bunu bölen kalleştir" sloganı ile yürüdüğünü söyledi. Berberoğlu. yaptığı açıklamada. Yavi'den sonra Çiçekli Köyünde gerçekleştirilen katliam üzerine kent halkının bölücü örgütü protesto etmek için sokaklara döküldüğünü belirterek, bazı kişilerin iddia ettiği gibi Kürtlerin üzerine yürünmediğini kaydetti. Vali Berberoğlu, protesto olay lan sırasında Erzurum halkının olgun ve sağduyulu davrandığını, tahriklere rağmen kesinlikle taşkınlık yapılmadığını belirtti. PKKAlmanya için tehlike • ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı HikmetÇetin. PKK terör örgütünün saldınlannın Almanya için de tehlike yarattığıru söyledi. Çetin. Türkıye'de bulunan Brandenburg Eyalet Meclisi Başkanı Herbert Knoblich ve beraberindeki heyeti kabul ederek bir süre göriiştü. Kabulde Türkiye ve Almanya'run tarih boyunca iyi ilişkileri olduğunu ve ticaretinbüyük bölümünün Almanya ile yapıldığını söyleyen Hikmet Çetin, Almanya'da yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa değinerek "Gerek bunlar ve gerekse PKK'nin eylemlen. yalnızca Türkiye için değil. Almanya için de tehlike yaratmıştır. Federal ve yerel düzeyde işbirliği yapmamızda yarar vardır" dedi. SHP'den yardım • Haber Merkezi-SHFnin üni versite mezunu çaycılar aradığı şeklindeki haberlerin yanlış anlaştldığı kaydedildi. SHP Genel Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamada, partı genel merkezinde, başta halkla ilişkiler olmak üzere, degişik birimlerde üniversite öğrencisi gençlerin yanm gün istihdam edilmeleri konusunda hazırlıklar yapıldığı bildirildi. Açıklamada "Bunun dışında, çay servisi yapan görevlilerin üniversite mezunu olmalan gibi bir düşüncemiz bulunmamaktadır" denildi. Yılmaz, Çiller'in 'Dökülen kan üzerinde politika yapıyor' suçlamasma yanıt verdi: UcuzpolitikayapmamANKARA (Cumburiyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Başbakan Tansu ÇUler'in kendıne yö- neltüği suçlamalara, "Hiçbir zaman dö- kükn kan üzerinde ucuz politika yap- mam" yanıunı verdi. Başbakan Çiller'in kamuoyundaki ıtiban azaldıkça "anirlerinin arttığını" söyleyen Yılmaz, "Ne söylediğinin. han- gi amaçia söylediğinin kendisi de farkm- da olmuyor. Bana bağırıp çağırmakla yarattıği sonınlan çözecekse devam et- sin. Benimle ilgili yaptığı ithamlar doğnı değildir'' dedi. Yılmaz. ANAP'tan uz- laşma isteyen Başbakan"ın, bu tavnyla uzlaşma olanağını yok edecek tutum içinde olduğunu söyledi. ANAP MKYK. Genel Başkan Me- sut Yılmaz başkanlığında toplandı. Mart yerel seçimleriyle ilgili hazırlıkla- nn ele ahndığı toplanüda, il genel mecli- si, belediye meclisi ve belediye başkanlı- ğı için ANAP'a adaylık başvurulannın • Partisinin MYK toplantısına başkanlık yapan Mesut Yılmaz. hiçbir zaman dökülen kan üzerinde politika yapmadığını söyleyerek, "Ne söylediğinin. hangi amaçia söylediğinin kendisi de farkmda olmuyor. Bana bağınp çağırmakla yarattığı sorunlan çözecekse devam etsin" dedi. 15 kasımda başlaması kararlaştınldı. yı imkansız kılacak ne kadar yol varsa Mesut Yılmaz, toplantıdan sonra yaptı- ğı açıklamada. Türkiye'nin ekonomi, iç güvenlik ve dış politika alanlannda gi- derek ağırlaşan sorunlarla karşı karşıya olduğunu, ancak koalisyon hükümeti- nin bu sorunlarla başedecek tecrübeye sahip olmadığııu söyledi. Ağırlaşan so- runlann baş sorumlusunun Başbakan Çiller olduğunu ileri süren Yılmaz, Baş- bakan'ın sorumluluğunu kamuoyun- dan gjzlemeye çakştığını, ancak bunu başaramayacağını söyledi. Başbakan Tansu Çiller'in itiban azal- dıkça sinirlenmeye başladığını söyleyen Yılmaz. "Bir yandan bi/e uzlaşma çağn- sı yapıyor. bir yandan böyle bir uzlaşma- hepsine fîitursuzca başvunıyor. Bizim te- rörün, de\let meselesi olduğu yolundaki beyanlarımızı dikkate almadan haksız yere geçmişi karalıyor" dedi. 2 yıldır te- rör konusunda getirilen hiçbir yenı ön- lem olmadığını ve ANAP döneminde alınan önlemlerin devam ettirildığini ifade eden Yılmaz, "Bugün iki senedir politikasızlık nedeniyle dev leti getirdikle- ri noktanın faturasını bize çıkarmak için beyhude bir çaba içindedirler" dedi. Yılmaz, Çiller'in kendisiyle ilgili sö>- ledikleri konusundaki bir soruya, "Ne söylediğinin, hangi amaçia söylediğinin kendisi de farkında olmuyor. Bana bağv- rıp çağırmakla yarattığı sonınlan çöze- cekse devam etsin. Ben hiçbir zaman dö- külen kan üzerinde ucuz politika yap- mam" yanıtını verdi. Terör konusunu parti sorunu olarak değil, bir ülke soru- nu olarak gördüklerini Başbakan Çil- ler'e de ıfade ettiğini söyleyen Yılmaz, şöyle dedi: "Dolayısıyla benimle ilgili yaptığı it- hamlar doğnı değildir. Ama kendisinin gençlerimizin istikbali üzerinde ucuz po- litika yaptığı doğrudur. 440 bin kişiye üniversite kapısı açtığını. sınavları kal- dırdığını ilan etmiştir. Şimdi bunun müm- kün olmadığı ifade edilmektedir. Açık üniversiteye de sadece kontenjanın üçte biri oranında öğrenci başvurmuştur. Bu kadar reklam. bu kadar gösteriş. bu ka- dar istismar üniversiteye giremeyen çare- siz gençleri bile başvuruy a teşvik edeme- miştir. Çünkü bu hükümetin güvenilirliği yoktur. Güvenilirliği obnayan bir hükü- metin doğnı icraat yapması mümkün de- ğildir." Antalya Devlet Hastanesi'ndeki "Beyaz Eylem"de doktoriar her gördükleri hastaya çieek verdiler. Türk Tabipler Birliği, sert tepkiye hazır olduklannı açıkladı: Oyalanmayatahamnıülüınüz yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkaru Dr. Selim Ölçer, 18 ekimde başlatılan "Beyaz Eylem"de bugün gelinen noktayı değerlendirdi. Sağlık Bakanhğı'nca Bakanlar Ku- rulu'nda imzaya açılan yeni yasa ta- sanlannın tatmin edici olmadığını be- lirten Ölçer, "Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının yeni bir oyalama- ya çok sert tepki göste- receklerini ifade etmek isterim" dedi. TTB Genel Yöne- tim Kurulu kararlan doğrultusunda başlatı- lan eylemlere katılımın yüksek düzeyde ger- çekleştiğini söyleyen Selim Ölçer, diğer sağlık çalışanlan ve halkın da eyleme geniş destek vermesinin son derece sevindirici ve yararlı olduğunu dile getirdi. Dr. Se- lim Ölçer. eylemler sırasında yalnız hekım sorunlannı değil, bebek ölüm hızının yüksekliğı, sağlık hizmetlerine aynlan kaynaklann yetersizliğı gibi birçok sorunu halka anlattıklannı ifade etti. • Eylemlerin uzun dönemli amacmın 'iyi hekimlik ortamının sağlanması" olduğunu kaydeden Dr. Selim Ölçer, kısa dönemli amaçlannın. özlük hak- lannın iyileştirilmesi olduğunu vur- gulayarak şunlan söyledi: "Bu amaca yönelik olarak hazırla- dığımız 6 adet teklifi eylül ayında Sağ- lık Bakanhğı'na sunmuştuk. Bu teklif lerin esasuu, çeşitli hekim gnıplarına farklı olmak üzere hekim ücretlerine T -XTB Merkez Konseyi Başkanı Ölçer, eylemlerin uzun dönemli amacının iyi hekimlik ortamının sağlanması, kısa dönemli amaçlarmın özlük haklannın iyileştirilmesi olduğunu söyledi. en az yüzde 100 zam yapıünası. zorun- lu hizmetin kaldınlması, nöbet ücretle- rinin yeniden dü/enlenmesi. çalışma süreleri ve koşullarıyla ilgili düzenleme yapılması oiuşturuyordu. Sağlık Ba- kanlığı. yapdacak zammın özel hizmet tazminatının yüzde 50'si oranında ol- ması konusunda tsrar etti. Eylemler sı- rasında. Bakanlık hazırladığı yasa ta- sanlarını Başbakanlığa sundu. Sağlık Bakanı. Yüksek Sağlık Şurası'nda. ta- sanların Bakanlar Kurulu'nda imza- lanarak TBMM'ye gönderildiğini açı- kladı" Hükümetin samimiyetinden emin olamadıklannı kaydeden Ölçer, "De- falarca randevu istememize karşm, Başbakan Çiller ile görüşümedik. Baş- bakan'ın bu konulara yaklaşımı nedir bilmi- yoruz. Bu tasanlarm 1994 başına kadar ya- salaştınlması konusun- da güven verici bir hükü- met açıklaması yok. Bu konuları değerlendire- ceğiz" diye konuştu. Dr. Selim Ölçer. he- kimlerin haklannı ala- na dek mücadele ede- ceklerini vurgulayarak "Bunlar gözönüne alındığında, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının yeni bir oyalamaya çok sert tepki göstereceklerini ifade etmek istiyorum. Bu sözlerimin de bir tehdit anlamında değil, hekimlerin gerçek duygularını yansıttığınuı herkes tarafı- ndan bilinmesinde yarar göriiyonım" değerlendırmesini yaptı. Hapis gundemde Beşikçiıûıı cezası onaylandı ANKARA (ANKA) - Kürt sorunuyla ilgili araştırma ve incelemeleriyle tanınan yazar İsmail Beşikçi'y c "Cumhuriyet Halk Fırkası (1931-Kürt Sorunu)" adlı kitabında bölücülük propagandası yaptığı gerekçesiyle İstanbul DGM tarafından verilen 1 yıl 8 ay ağır hapis ve 42 milyon lira ağır para cezası yargıtay tarafından onaylandı. Beşikçi'nin yargılanmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Geçen duruşmada savunmalar yapıldığı için yargılamayı bitiren Yargıtay karannı açıkladı. Ceza Dairesi, Dr. İsmail Beşikçi'nin Cumhuriyet Halk Fırkası adlı kitabında dev letin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yapuğını belirterek Terörle Mücadele Yasası'nınbusuçudüzenleyen8 1 maddesi uyannca cezalandınlmasına ilişkin DGM karannı onayladı. Mahkumiyet karannın onaylanmasından sonra Beşikçi'nin yeniden hapse girmesi gündeme geldi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde bugün yapılan karar duruşmasana katılan ismail Beşikçi, karara tepki gösterirken bu davada düşüncenin yargılandığını belirttikten sonra. düşüncelerin açıklanmasının yasaklanamayacağını söyledi. Beşikçi düşünceyi yasaklayan anayasayla Kürtlerin varlığıru inkar eden yasalann ve diğer mev zuatın meşru sayılamayacağmı kaydetti. Savaş Karşülan Derneği'nekitit İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Savaş Karşıtlan Derneği (SKD) kapatıldı. Dernek kuruculan yaptıklan ortak açıklamada. militarizme karşı olduklan için kapatıldıklannı belirterek. "Devlet; savaşa, militarizme karşı insanlann bir araya gelmesini hazmedemiy or" dediler. SKD'nın 8 Kasım Pazartesi günü 13. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılması. dernek kuruculan tarafından tepkiyle karşılandı. Yapılan açıklamada. kapatılma gerekçesinin çok komık olduğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: "Savcılığın iddianamesindeki gerekçede, 'SKD'nin tüzüğündeki amaç maddesinde, demeğin militarizme karşı olmasmın ne anlama geldiği açıklanmamıştır' deniliy or. Yaptığunız savunmada. militari/min başka bir açıklamay a gerek göstermey ecek açıklıkta bir sözcük olduğunu söy ledik. Demokratik ve hukuk devleti iddiasında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti.Türk Dil Rurumu sözlüğünde var olan bir sözcüğün açıklanmasım isteyerek kendine gülünç bir gerekçe bulmuş. sav aşa ve militarizme karşı mücadele veren derneğünizi kapatma yoluna gitmiştir." Türkeş, Güneydoğu'da PKK ile mücadele için özel bir teşkilat kurulmasını öneriyor: Kardeşkavgasındankaçuımamızgerekiyor IŞIK KANSL ANKARA - MHP Genel Başkaru Al- parslan Türkeş, Güneydoğu'da gerekli mücadeleyi meşnı hükümetin yapacağı- ru belirterek "Birtakım gruplann, özel teşekküllerin bu işlere bulaşması, çok za- rarlı olur" diye konuştu. Türkeş. Gü- neydoğu'da PKK ile mücadele için özel bir teşkilat kurulmasını önerdi. Türkeş, Güneydoğu sorununa ilişkin Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken Güneydoğu'daki terör olaylanru, Tür- kiye'ye düşman devletlerin hedeflerini kolayca elde etmek için kışkırtüklannı savundu ve şunlan söyledi: "Güney doğu bölgemizde Kürtçe konu- şan vatandaşlarımızı istismar etmeye ça- lışıyorlar. Türkiye dışında kurdurmuş ol- duklan askeri kamplarda kandırdıkları gençlerin beyinlerini yıkayarak onlan as- keri eğitimden geçirerek silahlandırıp sımrlanmızdan içeriye sızdırıyorlar. Tür- kiye've karşı 15 yıldan beri. adı konma- mış sinsi bir savaş açılmış durumdadır. Bu savaş. gerilla savaşı olarak sürdürül- mektedir. Bunun için özel bir yeni teşki- lat kurulmasına ihtiyaç vardır. Bu, yeni ve özel bir ordu olmay acaktır. İçerisinde MeŞPU hÜkÜmetMHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, Güneydoğu'da gerekli mücadeleyi meşru hükümetin yapması gerektiğini söyleyerek, "Birtakım gruplann. özel teşekküllerin bu işlere bulaşması, çok zararlı olur" dedi. sosyologlann. toplum psikoloji uzmanla- nnın, halkoyu uzmanlannın. ekonomist- lerin. siyaset uzmanlannın, strateji uz- manlarının ve yüksek özel savaş eğitimi görmüş timlerin bulunacağı. aynı zaman- da en modern teknik ve araçlarla gereç- leıie donatılmış çok güçlü istihbarat bi- rimlerinin bulunacağı bir teşkilat olmalı- dır." MHFnin ügisi Bu teşkilatın fonksiyonunun terörü durdurmak olacağını kaydeden Türkeş, "Bu teşkilatın askeri yönü yok. Bu, sivil özel bir teşkilat olmalı. Bu, silahlı kuvvet- lerin de yükiinü hafifletecek" dedi. Türkeş, kurulacak özel orduya özel- likle MHP'lı gençlerin teşvik ediîdiği yo- lundaki iddialarla ilgili bir soruya. "Yok, hayır, öyle bir şeyle hiç bizim ilgi- miz yok ve olmay acaktır da. Fiiliyatla bi- zim ilgimiz yok. Bunlar, hükümetin kuv- vetlerinin işidir. Bizimki, siyasi bir parti olarak kendi görüşümüzün ifadesidir" yanıtını verdi. Basında yer alan haberlere göre kımi gençlerin, "Biz. devletin boşluğunu dol- duracağız Güneydoğu sorunu konusun- da" düşüncesinde olduklannın anımsa- tılması üzerine de Türkeş. şöyle konuş- tu: "Bunlarla bizim bir ilgimiz yok. Böyle bir görüşe, düşünceye biz karşıyız. Gerekli mücadeleyi, gerekli tedbirleri, Meclisimi/'den güvenoyu almış olan meşnı hükümtt yapacaktır. Yetki de on- dadır. sorumluluk da ondadır. Bunun dı- şında. bir takım gruplann, ö/el teşekkül- lerin bu işlere bulaşması, çok zararlı olur. Kardeş kav gasından kesinlikle kaçınıl- malıdır. Terörle mücadele edilirken Do- ğu ve Güneydoğu'daki masum vatandaş- lanmızın korunmasına. incinmemesine çok titiz bir gayret sarfedilmelidir.'" Silahsız. masum vatandaşlara karşı girişilen katliamlardan PKK'nın amacı- nın. o bölgede Türkiye Cumhuriyeti'ni aciz göstermek ve herkesi kendine bağ- lamak olduğunu kaydeden Türkeş. "Hü- kümctlerin başta gelen görevi, insanlann en kutsal hakkı olan yaşama hakkını ko- rumaktır. \'atandaşlarımızın can giiven- liğini sağlamaktır. Bunu yapamadığı için iktidarlar, bugün Güneydoğu'daki v atan- daşlanmız mecburen eşkıyanın insafına sığınmak mı zonında kalmıştır? Bunun bir an önce önlenmesi ve devlet, kesin şe- kilde vatan topraklarının her santimetre- karesinde can güvenligini sağlamış ol- malıdır" dedi. Türkeş. DYP-SHP koalisyonu halen desteklerinin sürüp sürmediğine ilişkin bir soruya. "Şimdiki halde politikamızda bir değişiklik yok" karşılığını verdi. Hükümet ortaklannın aynlıp yerine DYP-ANAP koalisyonunun kurulması halinde de bu hükümete destek verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine de MHPlıderi, "Onu, o zaman yetkili kurullarımızda değerlendireceğiz ve ge- rekli kararı alacağu" dedi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI 11 Kasım 1960ların devrimci gençliği. dünyayı ve hayatı kendi- siyle başlatmak ınkarcıhğma sapmadı. Uygarlığın geç- mişten yarına uzanan tarihi zinciri içindeki yerinin bilin- cindeydi. Her düşünen insanın, yarına dönük yüzünün tarihi kökleri vardır. Bu bir düşünce akımı için de, siyasi hare- ket için de böyledir. Hiçbir şey, hiç kimse yoktan var ol- madığına göre! Gençliğin büyük bölümü, Türkiye ve dünya tarihindeki köklerini arayışında Mustafa Kemal'le karşılaştı. O'nun milli kurtuluşçu, bağımsızlıkçı ve devrimci özüyle birleşti Büyük çoğunluk, sosyaiizm ütopyasını gerçekleştirmede en azından Mustafa Kemal'in bu özelliklerinden destek aldı. ••• Bugün Mustafa Kemal tartışılıyor. Birileri, bugünkü devletin yer yer çürümüş, antidemokratik yapısının, ül- kede demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla hayata geçirilememesinin nedeni olarak Mustafa Kemal i gö- rüyor. Çağdaş demokrasiyi istemek, temel hak ve öz- gürlüklerisavunmak için Mustafa Kemal'e de vurmage- reğini anlamak zor. Olayları ve kişileri, kendi tarihsel koşulları, çevresel etkileşimleri içinde değerlendirdiğinizde bir anlamı var- dır. Bunun sonucunda, kişi ve olayın ana karakteristik çizgilerini ortaya çıkarırsınız. Bu ana çizgiler ve özellikler, bınbir olayın, onlarca yı- lın içinden süzülmüş, zamanın törpüsüne dayanmış ve bugüne kalmıştır: O, milli Kurtuluş Savaşı kahramanıdır. Bağımsızlıkçıdır. insanlığın çağdaş yüzüne dönüktür. Türkiye'yi, insan ve kültür olarak Ortadoğu'nun, Arap ül- kelerinin sığlığı, kokuşmuşluğu, geri kalmışlığı dışınaçı- karmaya çalışmış ve bunu kısmen de başarmıştır. Tabii bu değerlendirmeyi yaparken kullandığınız bi- limsel bir yönteminiz tarihe ve geleceğe karşı tavrınız ve bakışınız önemlidır. Mustafa Kemal'in güncelleştirdiğimiz bu özellikleri- nin, bugünün koşulları içinde anlamlı olduğunu da bil- mek gerekir. Biz tarih değiliz Yaşanılan dönem hepimi- zi etkiliyor. Yarınki nesiller başka koşullarda yaşayacak- lar ve belki de Mustafa Kemal'i sadece Türkiye'nin ku- rucusu olarak anımsayacaklar. Eğer anımsarlarsa tabii. Zamanın görecelığınin, yasasının gereğidir bu. ••• Ancak Mustafa Kemal in şu sozleri zamanın göreceli- ğinden bağımsız, evrenin 20 mılyar yıllık. yeryüzünün 4 milyar yıllık devinimiyle uyumludur ve bütün zamanlara meydan okur: "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. 6e- nim manevi mırasım ilim ve akıldır.'' Konuşmanın bundan sonraki akışı şöyle: "Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen ere- medığimizi. fakat asla taviz vermediğimizi. akıl ve ilmi rehber edindiğımizi onaylayacaklardır. Zaman süratle ilerliyor; milletlerin. toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyaöa. asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıkla- rım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek ısteyen- ler, bu temel eksen üzerinde. akıl ve ilmin rehberliğini kabulederlersemanevimirascılarımolurlar.' (1937). Zamanın smırını aşan bu duygu ve düşünceleriyle bir- leşiyorum Mustafa Kemalin ismet Sezgin 'Devlet oyuna gelmez' ANKARA (ANKA) - Başba- kan Tansu Çiller'in PKK'nın ateşkes ilan ettiği süreç içeri- sinde devletin oyuna geldiği ve zamanın hükümetinin yanlış yaptığına ilişkin açıklamalan- na İçişleri eski Bakanı İsmet Sezgjn'den sert yanıt geldi. Sezgin, hükümetin terör örgü- tü ile pazarlığının söz konusu olamayacağını belirterek"Dev - let oyuna gelmez" dedi İsmet Sezgin. o zamanın hü- kümetin içinde Sayın Çiller'in de bulunduğunu belirterek "Apo'nun bir basın toplantısı dü/enley erek büyük bir şamata ile silahlan bıraktıklarını açı- kladığını dile getirdi. Sezgin bu açıklamanın ardından kendile- rinin de örgüte silahlan bırakıp Türk adaletine tesüm ohnaları çağnsında bulunduklanm hatı- rlattı. PKK'nın çok kan ve stra- teji kaybettiği için böyle bir yola başvuımak zorunda kaldığını savunan Sezgin, "Bize "Bu fırsatı elinizin tersiyle gen itiyorsunuz" diye hücumlar yapıldı bu tür düşünceler Türk ve düny a kamuoyunda taraftar buldu, ama hükümet bir terör örgütü ile pazarlık yapmaz, pa- zarlık masasuıa oturamaz" diye konuştu. Sezgin. "Hükümetin ateş kestiği sav ları doğnı değildir. İleri sürülen bilginin nereden geldiğini de bilemiyonım. Kaklı ki o zaman yapılan mucadelenin ka\ ıtlarını günlük asayiş çizel- gelerinden de bulabilirler" dedi. Cindoruk: Çekiç Güç'ün Türkiye'ye etkisi olumsuz BOMN (AA) - Almanya'- daki temas ve incelemelerini sürdüren TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk. Türkiye'- nin birliğini sağlamada ve terö- rün engellenmesinde Çekiç Güç'ün olumsuz etkisi olduğu- nu söyledi. Türkıye'nın Bonn Büyükel- çiliği'nde Atatürk'ü anma top- lantısından sonra bir konuşma yapan Cindoruk. çeşitli konu- lara ilişkin görüşlerinı açıkladı. Cindoruk. Çekiç Güç'le ilgi- li bir soru üzerine söz konusu gücün. egemen bir devletin di- ğer bir egemen devlete sınır olmasını engelleyici ve geleceğı belli olmay an bir bölgede ne- gatif bir unsur olduğunu kay- detti. Çekiç Güç'ün arkasında- ki siyasetin getirdiği Irak ambargosunun Türkiye'ye bü- yük zararlan olduğunu söyle- yen Cindoruk. Bu durumun Türk dış politikasının unsurla- n arasında tartışılması gerekti- ğini. Türkiye gündeminde de tartışılır hale geldiğini bildirdi. Cindoruk. Türkiye'nin izle- diği dış politikanın yanlış ol- madığını. buna en güzel örne- ği. 70 yıldır banş içinde yaşa- manın oluşturduğunu belirte- rek "Dışişleri Bakanlığı mensuplarını her zaman tebrik ederim; Dışişleri ülkemizin ayakta kalmış en iyi organla- nndan biridir" dedi. TBMM Başkanı Hüsamet- tin Cindoruk. dünkü temasla- nndan sonra Almanya Fede- ral Meclıs Başkanı Rita Süss- muth ile ortak bir basın toplan- tısı düzenledi. Alman Meclis Bakanı Süssmuth. Almanya'- nın şiddet ve terör eylemlen ile kararlı bir mücadele içinde ol- duğunu belirterek teröre karşı iki ülkenin ortak mücadele et- mesi gerektiğini ve PKK terör örgütünün faaliyetlennin ya- saklanmasından yana olduğu- nu söyledi. Cındoruk'un dün meclis ge- nel kurulunda PKK terörü ile ilgili görüşmeyı ızlediğıne işa- ret eden Süssmuth. "sayın baş- kan, bu görüşmede Almanya'- nın isteklerini izleme olanağı buldu" diye konuştu. TBMM Başkanı Cindoruk da yaptığı açıklamada. genel kuruldaki konuşmalarda yan- lış değerlendirmeler olabilece- ğini. ancak bunlann düzeltile- bileceğini ifade ederek, iki ülke parlamentolannın dayanışma içinde bulunduklanm kaydet- ti. Alman milletvekillerinin PKK terör örgütünün yasak- lanması konusunda görüş bir- liği içinde bulunduklanm duymaktan memnun olduğu- nu belirten Cindoruk, Tür- kiye'deki terör örgütünün bir hak arayışı içinde olmadığı, toprak koparmak gayreti için- de bulunduğunu, bu örgüte Almanya'dan ilaç. silah, dokü- man ve para gibi lojistik destek sağlandığını ve bu desteğin ke- silmesini istediklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle