Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 15EKİM1993CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Zengin Kroisos
MELİH CEVDET ANDAY
arun Hazmesı" dı-
ye bıhnen eskı
Anadolu yapımı
tanhsel urunlenn
Turkıye'yegenve-
nlmesı, yalnızca
bızı değıl, butun dunyayı ve ozelhkle,
topraklannın zengınbğını benımse-
mek açısından gen kalmış ulkelen ılgı-
lendıren onemh bır ola>dır Arkeolojı
yenı bır bıhm. geçen yüzyılın sonlann-
da kurulmuş, yuzyıhmızda şaşırtıcı bır
gehşım göstermış bır araştırma alanı,
so>lemeye gerek yok kı, bu bılım Av-
rupa da kuruldu ve gehştınldı. ondan
önce gomut hırsızlannın çabşma alanı
ıdı kazı ışı Bu gömutlerden çıkanlan
eskı yapıtlara '"taş" denıyordu gen
kalmış ulkelerde, bugun de öyle derur
Sırası gelmışken anlatmadan geç-
meyeyım (gerçı bır kez anlatmıştım
ama olsun'), II Abdülhamıd, İstanbul
Arkeolojı muzesındekı Iskender lâhdı-
nı (öyle bılınır, doğru mu, değıl mı,
kanşmam) Alman sefînne hedı>e ede-
cek ıken, Muze Muduru ressam Ham-
• dı Be> "Bunu yaparsanız kendımı
öldururüm efendım benım cesedımı
çığnemeden bu lâhdı kımseye vere-
mezsınız' dı>erek onlemış bu bıhnç-
sızlığı, bu bılgjsızlığı. bu kendını bıl-
mezbğı
Dıyeceğım, ınsanlık tanhının belge-
len olan bu eskı taşlan, çanaklan çom-
leklen. takılan. suslemelen, yonutlan,
kabartmalan, değer bılme bılınane er-
memış ulkelerden alıp goturduklen
ıçın yabancılara kızmağa hakkımız ol-
marnah Onlar araşünp bulmasalar v e
goturmeselerdı ınsanJık bu tanhsel
yapıtlardan yoksun kalacakü Kaçak-
çılığı bunun dışında tutuyorum
Gen venlen Karun Hazınesının ko-
nacağı muze bolûmünun kapısına. yıl-
larca suren akıl durdurucu çabasından
oturû Sayın Ozgen Acar üe Sayın Kul-
tur Bakanımız Fıkn Sağlar'ın adlan-
nın kazılmasını ısterdım Bu onenm
kulak arkası edılmezse sevıneceğım
Bızde 'Karun" dıye bıhnen Lıdya
Kıralına Batılılar "Krezus" derler, ıÖc-
çağda (Lâtın abecesıne çevınsı ıle )
"Croısos" denırdı Tanh onu. gelmış
geçmış kırallann en zengını olarak ta-
nıur (BızKroısosdıveyazahm )
AnsıkJopedf den alalım
"Baü Anadolunun orta kesımınde
anük bölge Kuzeyde M>sıa, baüda
Ionya, gune>de Kana, doğuda da
Fngya bolgelenyle çevnlıdır Guney
sınınnı Messogıs (bugunku Aydın)
Dağlan oluşturur Baü sının Magne-
sıa'ya (bugunku Marusa) doğru uza-
rur Marusa ıbnın hemen hemen
tumunu İzmırılınındedoğukesrmını,
bır başka deyışle Gedız \e Kuçuk
Menderes vadılennı ıçıne alır Hınt-
Avrupa aılesıne bağlı bır dıllen olan
bu halkın, Lydıa'da IO 2 bınyılın ıkın-
a vansından sonra vaşadığı bıhnmek-
tedır "
Gelelım kırahmıza
"Kroisos (İÖ 560-546) zengınlığı ıle
ünluydu Lydıa doğuda Halys'e (Kızı-
brmak) kadar uzanan buyuk bır dev-
let durumuna geldı Bu devlete IO
547'46'da başkent Sardes'ı ele gecıre-
rek yakıp yıkan Pers Kırab II Kyros
son verdı)
Bu olaya aşağıda geleceğız, bız şım-
dı zengınbğın kaynağıru araştırabm
"Lydıa"nın en onemb kentı Sardes'-
tır Tımolos dağlannın (Bozdağ) ku-
zey eteklerınde. Hermos Irmağı vadı-
sının bereketb topraklannda kurulu
olan kentın ıçınden akarak Hermos'a
kanşan Paktolos (Sart) Çayırun sulan
altın ıçemıesı nedenıyle eskı cağda un
kazanmıştı Tanhte ılk sıkkelen altın
ve gumuşten Lydıablar dokmuşlerdı
Altın dokumhanelennın bulunduğu
Sardes'te en önemb endustn dokuma-
cılıktı"
"Bugun tutün, pamuk, meyve ve
uzüm bağlannın yer aldığı Lydıa vadı-
len, o zaman genış otlaklarla kapbydı
Fındık, nar, elma, kestane \e cevız
ağaçlannın bulunduğu Tımolos Dağ-
lannda, şarapçıbkta kullanılan uzum
>etıştınbyordu Gene bu dağlardan
toplanan safrandan yapılan kokular
Anük Çağ'da sevılen luks tüketım
mallan arasında ön sırayı abyordu "
Işte Pers Kırab II Kyros, bu zengin
ulkeye yaklaşıyordu buyuk ordusu ıle
Savaş kaçınıbnazdı Croısos, bakıcısmı
çağırdı, ona kımın kazanacağını sor-
du Bakıa, Kızılırmak geçıbnce bır
buyuk devletın yıkılacağını soyledı
ona
Ne bilsin Kroisos, zengin Kroisos
Çocuk aklımızın huyunu ne bilsin!
Kim olsa sorardı onun verinde,
Kızılırmak'ı geçmeden once,
Sa\ aşmadan once Kyros'la
Ptena'ya >annadanonce.
Kehanet gerekleşecek, büyük
bir devlet yıkılacaktır. gecince
Kroisos Kızılırmak'ı o gun.
Ne bilsin Kroisos. tutkun Kroisos.
Başına geleceğı ne bilsin,
Vıkılır Kyros'un devleti sandı.
Kyros zengin Sardes e gırdı ve Kroı-
soslıbağlaüp ateşte çevırtmeğe başladı
Başına gelenlerden saşkına donen
Kroisos ateşte kızanrken "Ah Solon.
Solon1
" dıye so>lenı>ormuş
Meraka kapılan Kyros, "Ne dıyor
bu adam9
" dıye sormuş
Bundan sonrasını Montaıgne'den
dınleyehm
İnsanın son günûnü beklemeli her za-
man
Mutlu dememeli ona ölmeden
Cenazesi kaldırıunadan.
(Ovidius)
Bu konuda Krezus'un hıkâyesmı
çocuklar da bılır Pers kırab onu esır
edıp olume mahkûm edınce gıder
ayak 'Ah Solon ah Solon1
" dıye bağır-
mış Kırala goturmuşler bu sozu, o da
ne demek ıstedığını sordurunca. So-
lon'un kendısıne verdığı bır oğutun ne
doğru çıktığını anlatmış Solon bır gun
demış kı. ona 'Tabh ne kadar guler yuz
gostenrse gostersın, ömurlennın son
gunu geçmeden ınsanlar mutlu say-
mamalı kendılennı. çunku msan ha> a-
tı kararsız, değışkendır, ufacık bır ey-
lem yüzünden bır halden bambaşka
bır hale geçıvenr " (Çevıren S Eyu-
boğlu)
Herkes bıbr. adamı asmağa goturu-
yorlarmış, son anlannda"A.llah bete-
nnden saklasın1
' dıyen mahkûma,
' Be adam" demışler. "bundan daha
beten olur mu?
" O sırada bır atb go-
zukmuş, "Durun durun" demış onla-
ra, "Padışahın buyruğunu geünyo-
rum, bu adam kazığa oturtulacak "
Insan, zengin değıL zengınbk olma-
b
Ne guzeldır Mevlana'nın o şın
Bütûn ömrümce ben mecnun değU-
dim
Akıldan böyle tüm yoksun değildim
dıye başlavan o şıınn son beytı şojle-
dır
Meğer ben bir defineydim deçıktm
Definevdim meğer Karun değildim
(Çeviren: M. C. \nday)
Montaıgne şunlan ekbyor
"Hıç bır ınsana, komedyasının en
son ve kuşkusuz en zor perdesını ov-
namadan once mutlu denemez "
ARADABIR
Doç.Dr. NtHALİNCİOĞLU
Marmara Ünı. Uluslararası İlışküer Bölümü
Seçim Sistemi
Tartışmalan
Turkıye'de son yıllarda ne zaman seçım sıstemıyle ıl-
gılı bır arayış gundeme gelse antı-demokratık seçım
sıstemı' ya da "etnık, dınsel ya da feodal bağlara daya-
narak seçılebılecek kışılerın parlamentoda bulunması-
nıntehlıkelıolacağına' ışaretedengoruşlerbasındayer
alıyor Son gunlerde DYP nın gırıştığı dar-bolge, çıft-
turlu seçım sıstemı ıle ılgılı çalışmaların yol açtığı tar-
tışmalarda bunlara bır de ' Anayasaya aykırı olma'
kaygısı eklenmış görunuyor
Özellıkle antı-demokratık olma ıddıası uzerınde dura-
lım Ikı temel seçım sıstemı olan çoğunluk sıstemı (dar-
bölge esasına dayalı çıft-turlu sıstem bunun alt kategorı-
sıdır) ve nıspı temsıl, lıberal demokrasılerde uygulanan
sıstemlerdır Çoğunluk sıstemının antı-demokratık oldu-
ğunu ılerı surmek, bu sıstemın uygulandığı Ingıltere,
ABD Fransa, Kanada Yenı Zelanda, Avustralya gıbı ul-
kelerdekı rejımın, eğer demokrası değılse ne olduğu
gıbı garıp bır soruya yol açıyor
Demokrasılerde seçım sıstemının ıkı ışlevı vardır Bı-
nncısı toplumdakı temsıl eğılımlerın parlamentoyayan-
sıması (temsıl), ıkıncısı seçımler sonucunda belırlı bır
sure ıçın ulkeyı yonetebılecek ıstıkrarlı bır hukumet olu-
şabılmesıdır Turkıye'dekı tartışmalarda oncelıkle tem-
sıl ılkesı vurgulanırken ıkıncısının pek onemsenmedığı
dıkkatı çekıyor Bu ılke yalnızca ıstıkrar 'ı değıl,' yone-
tebılmekapasıtesını' de ıçermektedır
Buyuk çaplı ve hızlı donuşumlerın yaşandığı gunumuz
dunyasında demokratık ulkelerde gıderek yurutmenın
guçlendığı gozlenmektedır Boyle bır donemde onemlı
sorunlarla karşı karşıya bulunan Turkıye'de temsılı nıte-
lığı ağır basan ve ıstıkrarlı bır gorunum sergıleyen
koalısyon hukumetının yaklaşık ıkı yıldır hıçbır temel so-
runla ılgılı karar alamamış olması 'yonetebılme kapa-
sıtesı' nın önemını vurgulamaktadır Bu kapasıtenın art-
trılmasına yönelık yapılacak yasal duzenlemeler ıçınde
seçım sıstemı ıle ılgılı arayışların da gundeme gelmesı
doğaldır
Turkıye'dekı tartışmaların en ılgınç yonu ıse bır yan-
dan seçım sıstemının ' temsılı
1
ve "demokratık ' olması
gereğı savunulurken, bır yandan da Guneydoğu Ana-
dolu'da "etnık, dınsel ve feodal bağlara dayanarak
seçılebılecek kışılerın parlamentoya gırmelerının en-
gellenmekıstenılmesıdır Buradatuhafbırdurumortaya
çıkıyor Demokrasılerde temsıl hakkı' nın tum vatan-
daşlar ıçın geçerlı olduğu bır temel ılke ıken Turkıye nın
Guneydoğu bolgesınde yaşayanlar' vatandaş' katego-
rısıne gırmıyormuş gıbı bunlann temsıl hakkından yok-
sun bırakılmak ıstenılmesını anlamak mumkun değıldır
Bu durumda, dışlamanın yol açacağı sorunların daha da
buyuk olacağı ve çozumlerı guçleştıreceğı açıkça go-
rulmektedır Bır toplumdakı sosyo-ekonomık bolunme-
ler (sınıfsal, kır-kent gıbı) yanında etnık ve dınsel farklı-
lıkların sıyasal duzeye çeşıtlı bıçımlerde yansıdığı bılın-
mektedır Bu farklılıkların sıstemın ıçınde ya da dışında
temsıl edılmesı ıse önemlı olçude anayasal-yasal çerçe-
ve ıle ılgılı gorunmektedır Ayrıca Turkıye de varolan
sıyasal partıler ıçınde (onseçımlerde) aday seçılebılmek
ıçın bu tur bağların ne kadar onemlı bır rol oynadığı da
bılınmektedır
Çıft-turlu sıstemın Anayasa ya aykırı bulunabıleceğı
gıbı kaygılar ıse yersızdır Çunku Anayasa nın 67 mad-
desınde yer alan seçımlerın tek derecelı' olması kay-
dı temsılcılerı halkın doğrudan seçmesını ıfade etmek-
tedır Bu kayıt, Turkıye de tek-partı donemınde uygula-
nan, seçmenlerın ıkıncı seçmenlerı ıkıncı seçmenlerın
de temsılcılerı seçtığı 'ıkı derecelı" seçım sıstemını dış-
lamaktadır Çıft-turlu sıstemde seçmenler belırlı bır
adayla ıkı kez sandık başına gıtmektedırler
Partı sayısının gıderek arttığı ve son yapılan kamuoyu
yokiamalarında buyuk partılerın en fazla %20 cıvarında
oy aldığı duşunulurse bugunku seçım sıstemıyle onemlı
kararları alabılecek ve uygulayacak guçte bır yurutme-
nın olamayacağı gorulmektedır öte yandan, ulkeduze-
yındekı %10 luk barajla kuçuk partılerı dışlayan bu sıs-
temı "temsıl adaletı" açısından da savunmak mumkun
değıldır Dar-bolge, çıfte-turlu seçım sıstemı, belırlı bol-
gelerde yoğun olarak bulunan grupların parlamentoda
temsılıne olanak sağlaması açısından azınlık taleplerı-
nın sıstem ıçınde ıfade edılmesı ve dolayısıyla butunleş-
me eğılımlerını guçlendırebılır Partıler arasındakı koa-
lısyonlar ıse hukumetın kurulması aşamasında değıl,
seçım surecınde oluşur ve Turkıye'nın gereksınımı olan
"yonetebılme kapasıtesı 'ne sahıp bır hukumet mumkun
olabılır
OLTADAKİBALIK: TÜRKİYE
M Emın Değer'ın "Emperyalizmin Tuzağındaki Ülke" ya da
"Ohadaki Balık: Turkiye" adlı belgelerle değerlendırdıgı bu
>apıtı Çınar V ajınları tarafından ya>ımlandı
TARTIŞMA
Yasaklamada son halka
B
ır aya yakın bır
suredır
kıtapseverlenn
kafasına takılan
bırsoruvar, "13.
İstanbul TÜYAP
Kitap Fuan acaba bu > ıl
> apılacak mı, > apümayacak mı7"
Ağustos ayının sonu v e ev lul
ayının başında Cumhuriyet
gazetesınde yer alan haberlere
gore geçen yılkı 12 Fuar
sırasında 9 kasım gunu
meydana gelen polıs
baskınından sonra TÜYAP
>etkıblen, bu yılkı fuarda
ya> mevlennın > asakb kıtap
bulundunnamalannı
ıstemışler. hatta > av mevlenne
bu yonde bır belge ımzalatmak
ıstemışler Bunu kabul edılemez
olarak ruteleven Turkiye
Y azarlar Sendikası da bu
şarüar alunda fuan boykot
edebıleceklenru bebrünce,
TÜYAP yetkıblen gen adım
atarak soz konusu yasaklı
kıtaplann yalnızca
kapaklannın (') sergjlenmesını
önermışler
Sayın TÜYAP yetkılılçnnın
öne surduklen gerekçe ıse
gerçektengülunç "Birkaç
yasaklı kitap >fizundenfuan
gezen binkrce insanın canını
tehlikeye atama>ız." Yasaklı
kıtaplar yuzunden yapılan
baskmlar oyle sanıyorum kı
hıçbır gerçek kıtap dostunu
etkılemez Kaldıkı geçen
yapılan pobs baskını sırasında
o an fuan gezmekte olan
bınlerce ınsan muthış bır
dayanışma örneğı göstermış ve
bu baskın o anda protesto
edılmıştı
Aynca Sayın TL YAP
yetkıblen farkındalar mı.
PENCERE
bılmıyorum fakat İstanbul
Kitap Fuan sadece tıcan bır
etkınbk oknaktan ote>e gerçek
anlamda bır kültur etkınbğıdır
Her yü bınlerce kıtapsev enn bır
araya geldığı bu fuar.
Turkiye'de değışık merkezlerde
de benzen etkınbklenn
duzenlenmesınde oncu
olmuştur Düzenlendığı alanın
çok daha fazlası bır alanda
etkınbğe sahıp olan bov le bır
fuann duzenlenmemesı, kultur
hayatımıza buyuk bır darbe
olacaktır
Son olarak buhaber"kûltûr
hizmetkriiHİe oncu'" (')
gazetelerde yer almaya değer
görulmedı Bu gazetelenmız.
kulturun 1 hamura
ansıklopedı v ermenm çok
otesınde bır şev olduğunu
anladıklan an Turkıve,
u> garbk yolunda bır haylı yol
abnış olacakür
Serkan Salihoğlu
Öğreoci
Erdemlitoplum, erdemlidevlet
B
u gunlerde
"Amerika'yı
>eniden
kesfetmiş" gıbı
basınımızve
kamuoyu İSKİ
yolsuzluğu nedenıyle devlet ve
toplum ıçındekı çurumüşluğu
yenı keşfetmış olmanın
coşkusunu yaşamakta
Kapıtabst sıstemın, lıberal
ekonomının ozü daha fazla
kazanç, daha fazla bınkım
temelınedavandığı herkesçe
bılınen kuramdır Kuşkusuz
elde edılmesı gereken bu "daha
fazlalıklar" başkalannın
pa>ma duşen haklann lıberal
sıstemın meşru kıldığı vollarla
alınan artılardır O meşru
yollar kı sayısıc
ımn voktur
Kâr rantı. hedıye, nışvet. faız,
komısy on, v elhasü emek
dışında her şe>
Bu anla>ış bızım gıbı "acemi
kapitalist" toplumlarda daha
yozlaşarak kural
tanımamazhkla. özelbkle 12
Ejlül sonrası donemde devlet
başkanlannın ruşvet ıçın "Alan
razı, veren razı biz ne vapalım",
Başbakan ve bakanlann
"Benim memurum işini büir".
"Ben zenginlen se> enm"
şekbndekı demeçlenyle daha da
palazlanmış, once yosun
tutmuş, sonra toplum ıcıne kok
salarak artık golgesınde bu
yolda su taşıyanlan banndıran
çınar olmaya yuz tutmuştur
Bu buyuv en çınar gunu gelmış
çıçek açmış, etrafa pıs kokular
salgılamış. ISKİ'nın patlayan
kanabna kanşmasıyla da'
genızlen yakar olmuştur
Sözu edılen çınar bır gunde, beş
a> da - beş yılda yetışmemıştır
Osmanbnın dıktığı fideyı
Cumhuriyet donemıyle
büyutmuş bugune geürmışız
Şımdı ıse durum SHP kaynaklı
4 yıllık yerel yonetıme fatura
edılmeye çabşılmaktadır
Hemen şunubebrtebm kı,
getırdığı u\ gulamalarla
ISKİye \e solun namusuna
golge duşuren SHP ıçındekı
çıkarcılan aklama nıyeünde
değılız Yalnız gerek medyanın
gerekse dığer sıyası kurulûş
sozculennın. bu ola>ı hem
geçmıştekı. hem de var olan
pıslıklen örtmek ıçın
kullanmalanndan ve özelbkle
solu karalama malzemesıne
donüşturmelennden rahatsızız
İSKI malzemesı yalnız bu
amaçla kullanılmakla
kalmıyor. çok yönlu. orneğın
kamu mallannın ozel çıkarlara
devn anlamında ozelleştırme
konusunu kamuoyunda
tartış,ılmaz kıbnak, sıvasıler,
sendıkalar, demekler
uzenndekı baskılan gorubnez
kılmak. Güneydoğu'da Kürt
sorununun çozumu ıçın
demokratık seçeneklen
unutturup oradan gelen sılah
sesıne susturucu olarak
kullanmak. Srvas olaylannın
utancını kapatmada
kullanmak. sokak ınfazlannı
gorunmez, duyubnaz hale
getırmek yanı kapıtabst
sıstemın "bir taşla on kuş
vurmanın" ustauğıdır bu v ol
Basındanogrenıvoruz İstanbul
Büyükşehir Beledive Giderler
Mudürü'nün > aşam sevıyesı
normalın çok ustunde
gorulduğu ıçın gorevden
abnmış Yanı o kurumda hıçbır
denetımmekanızmasıyok takı
yaşam sevıyesı vııksebnceye
kadar Yaşam sevıyesınm
yuksebnesı kunımun ahlak
şamandrası Bu durumda
sorulmaz mı
9
Donemlerının
hesabmı v ermekten kaçan ve
bunun ıçın anayasaya hesap
sorma yasağı ko> an
generallere, basında yer alan
arazı vurgununa rağmen hesap
vermeyıp hesap sormaya
kalkışan ust duzey
vonetıalenne, on mılyarlarla
duğun ve nışan yapan
sıyasılere onlarcakezadb
tahkıkata uğramasına ve
hakkında cezaı hukumler
Trafık, trafık, trafık
T
urkıye de trafık
kazalan
sıradan olaylar
arasına gırdı
Vtık kımse
aldırmıyor bıle
Bırbkte yaşamaya alıştık
Gazetelere bakıyoruz Kırkellı
kışmın olum haben ıle
karşılaşıvoruz Bunlar
gazetelerde gorunenler Bıro
kddar da gorunmev en v ar
Bunda, acemı şoforlenn, surat
merakhlannın ve gozunu para
burumuş, şoförlennı
dınlendırmeden yola suren
şırketlenn olduğu kadar.
karayollanna ışaret kovan
ılgılılenn de bu> uk hatalan v ar
Her an karayollannda > anlış ve
janılgılan yaşamak mumkun
Tam > ol ağzına gırdığınızde. va
da ana> olda uyancı ışaret ve
lev halar, ış ışten geçtıkten sonra
karşınızaçıkıyor Şaşkına
donüyorsunuz. ama ış ışten
geçmış oluyor Herhangıbır
kazaya uğramadan olayı
atlatırsanız ne ala.
atlatamazsanız kaza kurbanı
oluyorsunuz
Bır de trafık polısı, ışaret ve
ışaretçıler sorunu var kı. bu da
bulunmasına rağmen hâlâ dört
a> ak ustune duşen "yeğenlere"
kamu bankalannı dölandıran,
ancak madalya alan
'işadamlarının". hâlâ dumanı
tuten "Hanedan Ocaklan",
dört yıl once e\ kırasını
odeyemeyen, ancak mılyarlık
vıllalara, çıftbldere konân. yerel
ve genel yonetımlen kullanarak
pervasızca vurgun vuran ınlı
ufakb sıyasılere. burokratlara
soruyoruz
Bunlann hangısımn yaşam
sevıyesı emek urunudur9
Hangısı meşru > ollardan o
noktaya ulaşmıştır7
Yoksa
bunlann şamandra topu mu
çok ağır, bır turlu batmıy or9
Son on >ıb yaşayanlar çok ıyı
bıbrler kı bu yolda kazan kuran
partılenn, yönetıcılenn her
bınnın dıbı dığennden daha
kara olmuştur
Devlet gucunü, medyayı İSKI
orneğı bır sıvnsıneğın peşıne
takmak artık çozum değıldır
Bu konuda ıçtenlıkb ısek önce
ellenmızı temızleyehm. sonra
"bataklığı kunıtalmı". Emek
dışı kazanç meşru kıbndıkça da
batakbk kurutulamaz. erdemb
topluma ve erdemli devlete
ulaşılamaz
Av. İ. Hakkı Karaca
İstanbul Barosu
kazalann nedenlennden Uzur
yola çıkıvorsunuz, çıktığınız
> erden vardığınız yere kadar
yollarda hıçbır trafık
gorevbsıne rastlamıyorsunuz
Trafık kazalan. savaş ve terör
kurbanlannı aşacak sayıda olü
verdınvor Bunlan onlemek
ıçın,gerekb onlemlenabna
zamanı geldı de geçtı bıle
Av. Sadi Hasan Ayna
Profesor Killaloe
Ne Söylüyor?..
Profesor Killaloe dıyor kı
- Tarıhçıler gozlerı kafalarının arkasında olan tuhaf
yaratıklardır onyargılarına gore geçmışten başlayıp bu-
gune kadar bır dızın ıçınde tarıhı ıncelemek gerekır
Oysa tersını yapmak daha doğrudur Bır Ingılızce bır de
Arapça ıkı kıtap alalım Ingılızce kıtap bır numaralı say-
fadan başlar Oysa Arapça kıtabın bır numaralı sayfası,
Ingılızceye gore en son sayfadır Tarıh yazmak ıçın en
akıllıca yol, yakın olaylardan başlayıp genye doğru gıt-
mektır
Pekı nasıl?
Profesor açıklıyor
- Bır olayın gerçek onemı ve ıçyuzu, kımı zaman yuz-
yıllar sonra ortaya çıkar Sozgelımı Muslumanlar Ku-
dus'e 637 yılında gırdıler Hazretı Ömer'ın kentı alması
neyı açıklar? Ancak 1095 te Hınstıyanlar Kudus'u zapte-
dınce olayın çapı ortaya çıkar, aradan 5 yuzyıl geçtıkten
sonra durum aydınlanır, Kudus onemını surdurecektır,
bugunden dune doğru bır araştırmayla tarıhın anlammı
kavramak olanağı kazanılır, once'yı anlatan 'sonra'dır
Bır ınsana ılışkın son yargı, son gununden once verıle-
mez, Sezar'ın yaşamı, oldurulduğu gunden başlar do-
ğumuna kadar gıder
Killaloe onemlı bır kışı ama, gerçekte yok, hıç yaşa-
mamış, profesorun yukardakı fıkırlerını Giovannl Pa-
pini'nın 'Gog adlı kıtabından derledım, çunku son yılla-
rın buyuk olayları herkesı duşunmeye zorluyor, yaygın-
laşan bır kanıya gore tarıhı yaşıyoruz', hem de gunu
gunune
•
1917 Devrımı'yle kurulan Sovyetler Bırliğı'nın dağıl-
ması geleceğe donuk bakış açılarını değıştırdı
Kımısıbuışesevındı kımısıuzüldu, ınsan toplumunun
evrımınde sosyalızmın oluşumunu bır kılometre taşı sa-
yanlar ıçın yaşanan olaylar çarpıcıydı
Profesor Killaloe olsa ne soylerdı
- Ben demedım mı' Tanhı dunden bugune değıl, bu-
gunden dune doğru ıncelemek gerekır 1917 Devrımı'-
nın anlammı çozmek ıcın 1990 ı, daha başka deyışle
Sovyetler'ın yıkılışını beklemek gerekıyordu
Profesor Killaloe bır yazarınvarsayımı olsa da, ınsanı
duşunduruyor
•
insanlığın yaşamını bır Ingılızce ya daTurkçe kıtap gı-
bı okumaya kalksak kıtabın ılk sayfası hangı tarıhten
başlayacak? Az çok bılıyoruz tarıhten oncekı zamanlar
karanlıkta kalsa da, tarıhten sonrakı zamanların ılk say-
falarına ılışkın çok araştırma yapılmıştır
Pekı, Arapça ya da Ibranıce gıbı tersınden okumaya
başlayacağımız kıtabın ılk sayfası nereden başlıyor?
Evet Lenin'ı anlamak ıçın bırGorbaçov'un yadaYeM-
sin'ın ortaya çıkması gerektı
Öyleyse bu kurala gore Gorbaçov u ya da Borıs Yelt-
sın'ı değerlendırmek ıçın en azından bır yarım yuzyıl
geçmesını mı bekleyeceğız?
' Tarıhın sonu' yokkı
Yaşanan her olayı tarıhın sonu ' ya da sağdan sola
yazıyla yazılmış bır kıtabın ılk sayfası' sayarak ahkâm
kesmeye başladığımız an ortacağ kafasının karanlığına
duşmek tehlıkesı belırıyor, dın kıtaplarında bıle "kıya-
metgunu nden once tarıh noktalanmaz - ,
• " '
Kımı ınsan yureksızlığını ve erdemsızlığını ortbas et-
mek ıçın "tarıhın sonu geldı' dıyor
Yokcanım
Tarıh yenı başlıyor ınsan ınsan gıbı ınsan oluncaya
değın tarıh surecek
SİMAVİ YAYINLARIÖVÜNÇLE SUNAR
NOBEL
EDEBİYAT
ÖDÜLÜ1993TONI MORRISON
suteymcm'ın
ITurkçesı Sıbel OZBUDUN)
"Bırzafer "
The Newyork Times
"Olağanustu bır
gerçeklık, bılgelık ve
mızah duygusu romanı
sımsıkı kavrıyor "
Sunday Tetegraph
"Çeşıtlı ve derın bır
kışılıkler galerısı
Psıkoloıı, sosyal ayrıntı
ve keskın gozlem
yeteneğı "
TheListener
YAZARIN TÜRKÇEDE İLK VE TEK YAPITI
BÜTÜN KİTAPÇILARDA
SEVGIU
(Turkçesı Guner FANSA)
Gelecek hafta
kitapçınızda...
SİMAVİ YAYINLARI... EN YENİ... EN ÖNDE...
SIAAAVI YAYINLARI - HURRIYET TESISLERI GUNEŞLI-ISTANBUL
TELEFON 550 00 50'DEN 2178 VE 2334 DAĞfTIM 2221
RÖNESANS İNGİLTERESrNDE
TÜRKLER
Nazan Aksoy
30 000(KDV ıçınde)
Çağckf Yaunları Turkocagı Cad 39-41 Caialoğhı-htanbıd
Ödemeli gonderilmez