25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM1993CUMA 12 DIZIYAZI Cnmhuriyet'in başkenti: A NKA R A Mustafa Kemal, daha 27 Aralık 1919'da Ankara'ya yerleştiği gün kararım vermiştiama "mahrem" (gizli) tutuyordu. Bozkırdan yayüanAYDINLANMA-3- Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye üyelen 27 Aralık 1919 günü. Ankara'ya gelip yerleştiler. Heyet-i Temsiliye o ta- nhte Anadolu'da de facto hükûmet du- rumundaydı ve fiılen ülkeyı yöneüyor- du. Ankara. bu a hükümet"ın merkezı durumuna geldı ve de facto başkent oldu Atatürk, Ankara'ya geldiğı gün yayımladığı duyuruda, "Şimdilik He- yet-i Temsiliye merkezi Ankara'dır" di- yordu. Orada Atatûrk"le beraber olan Mazhar Müfit (Kansu). "Ankara'nın daimi merkez olmasını karar- laştınnıştık. Fakat ...mahrem (gizli) tu- tuyorduk" der • Atatürk'ün Ankara'ya gelişı. Ankara tarihinin bir dönüm noktasıdır. Bu ta- rihten sonra Ankara. başkent olmaya doğru adım adım ilerleyecektır. Heyet-ı Temsiliye Ankara'ya beş parasız gel- miştı. Yurtsever Ankaralılar hemen ırn- dada yetiştıler ve aydın müftü Rıfat (Börekçi) Efendi aracıhğıyla Heyet-i Temsiliye'ye ılk çırpıda 1000 lıra tak- dim ettiler. Bin lira o tarihte büyük pa- raydı Ankaralılar ondan sonra da para toplama ışını sürdurdüler ve Mustafa Kemal ve arkadaşlannı hep destekledı- ler. 16 Mart 1920 günü başkent îstan- bul'un ışgal edilmesı Ankara'yı bir kat daha ön plana çıkardı. Gözler Ankara'- ya çevnldı. Heyet-ı Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa bir duyuru yayı- mladı Hem tstanbul'un işgalıni protes- to etti. hem de Ankara'da "Oiağanüstü yetkOi bir MecBs"in yakında toplana- cağını duyurdu. Türkiye Büyük Mıllet Mechsi 23 Nı- san 1920 günü Ankara'da açıldı ve bü- tün ulusun. bütün makamlann basvu- racağı "en yûce kat" oldu. Böylece An- kara tam anlamıyla bir "merkez" duru- muna geldı. Gözler Ankara'ya çevrildi. 2 Mayıs 1920 günü Ankara'da ilk hü- kümct kuruldu. Adı. Türkiye Büyük Mıllet Mecüsı Hükümeü idi. Bu yeni hukümetın kurulmasıyla Ankara. fiılen hükümet merkea oldu ve bundan sonra üç yıl kadar böyle kaldı. Yalnız Turkı- ye'nin değıl, dış dünyanın da dıkkatlen bu yeru merkeze çevnldı. De facto baş- kent olan Ankara, hukuken de Türkı- ye'nin başkenti olmaya adaydı artık Zamansız bir girişim Ankara hükümeü, başkenti Ana- dolu'ya taşıma sorununu ilk defa 31 Ocak 1921 günüTBMM önune getirdi. Hükümet, aylar öncesınden hazırlık yapmış, bir başkent komısyonu kurmuş ve bir kararname tasansı haarlamıştı. Buna göre tstanbul sadece bir "mer- kez-i merasinı" (tören merkezi) olarak kalıyor. "Hukuki merkez-i hükümet" ise Anadolu'ya geçiyordu. Ankara hükümeü. başkenü tstan- buTdan Anadolu'ya taşımaya karar vermişti. Bu taşıma, "geçid" değiL "dai- mi" olacakü. Yani, payitaht yabana iş- galinden kurtulduktan sonra da oraya dönülmeyecektı İstanbul bir "tören merkezi" olarak kalacak. gerçek baş- kent ise hep Anadolu'da olacakü. Hol- landa benzeri bir dunım. Hollandada bugün gercek başkent Lahey (E>en Haag) şehndir. Eski başkent Amster- dam ise bir çeşit "tören merkezi"dir. Kralıçe, yılda bir defa Amsterdam'da kordiplomatiğı kabul eder ve hepsı onunla bıter. Bızım halife de İstanbul'- da kalıp bayramdan bayrama sarayda bir kabul törenı düzenleyecek; hükümet ise Anadolu'dakı başkentte oturacak ve ülkeyi oradan yönetecekü Bu kararname milletvekillen içın adeta bir sürpriz oldu. Meclıs'te tepkn- le karşılandı. Milletvekilleri hukümeu dınlemeye bıle yanaşmıyor ve İstanbul'- un terk edilmesı lafını dahi duymak ıste- miyorlardı. Hemen "ret, ret" seslen yükseldı. Ve başkent karamamesi 26'ya karşı 71 oyla reddedıldi Hükümet, Meclıs'te yenilgıye uğradı ve kazandığı bu tecrübeyle bir daha başkent işıni ta Ekım 1923 tanhine- kadar tekrar Mec- lis'e geürmedi. Bırinci Meclıs, başkentin değıştinl- mesme hıç haar değildi Mılletvekılle- rinin önemh bır bölümü, önce zafer ka- zanılsın, sonra başkent ışi ele alınsın dı- yordu. Bir bölüm mılletvekılı ise halife- ye yürekten bağhydı. Onlara göre İstan- bul sonsuza kadar Osmanlı saltanatının ve tslam halifehğinirf merkea olarak kalrrtalıydı. Başkent değiştirme ka- rannı, 1923 yaanda seçilen ıkinci meclıs verecekti. 1921 Anayasamızda başkent adı yer almadı. Zaten pek kısa olan bu anayasayı haarlayanlar ne başkent 13Ekİm1923'de 23 Nisan 192QMe Birinci Türkiye Büyük Millet Mecüsi'nin açıhşıyla birliktc. Ankara Hukümeti de başkenti İstanbuT- dan Anadohı'ya taşımaya karar vermişti. Hem de geçici değil. kalıcı bir biçimde....Artık "Türkiye Devİetfnin makarr-ı idaresi Ankara şehridir" İşte bozkınn ortasındaki kentten aydınlanma tüm ülkeye yayılır..(OZAN SAĞDIÇ'ın arşivinden.) İstanbul'dur dıyebıldiler. ne de bır baş- ka başkent gösterebildiler; çaresiz ko- nuyu sessız geçıştırdıler. Başkent sorunu 1920-23 yıllannda durmadan ahınleri kurcalar. Atatürk, zaman zaman sorularla karşılaşır. 1921 yılında Amerikalı gazetecı Clarence K. Streit'e. "Saltanat ve halifelik İstanbuT- da kalacaksa da mittihükümetin merkezi Anadolu'da olacak" der Avnı yıl Fransız gazetecı Berthe George-GauBs'- ın bir sorusunu da Atatürk. "Siyasi baş- kentimiz Anadolu'nun ortasında kala- cak" dıye cevaplandınr. Atatürk, 16 Ocak 1923 günü tzmit'te gazetecilere şunlan söylen "Devlet merkezini secerken iki nok- tayı göz önünde tutmak icabeder. Biri, her türlü tecavüze karşı verinden kıpır- damayacak, kuvvet >e sükunetini mu- hafaza edecek bir yer olmalı... İkincisi, hükümet merkezi öyle bir yer- başkentinın neresı olacağını resmen be- lirleme zamanı gelmışü. Atatürk, Nu- tuk'ta. "Bütün düşünceler. yeni Turki- ye'nin başkentinin Anadolu'da >e Anka- ra'da ve Ankara kenti olması gerektiğin- de toplanıyordu"der ve ekler "Dışişferi Bakanı İsmet Paşa, 9 F.kim 1923 günü bir maddelik yasa tasarısuıı Meclis'e önerdi." Tasan ve tepkiler ' Ismet Paşa (İnönü) ve 13 arkadaşının Meclis'e sunduklan bır maddelik yasa tasansı şuydu: "Türkiye Devİeti'nin makarr-ı idaresi (başkenti) Ankara şehridir." Tasanda. taht sözcüğünü hatırlatan payitaht adı kullanılmıyor ve bunun ye- rine makarr-ı idare (yani başkent) deni- yor. Tasannın gerekçesinde. İstanbul'- un halifelik merkezi olarak kalacağı söyleniyor ve "Yeni Türkije'nin başken- Zeki Be\'e cevap verdı. "tğbirar keli- mesini reddeder ve protesto ederim" dedı ve şunlan ekledı: "Ankara'yı Türkiye Devleti'nin baş- kenti olarak olaylar ve dunımlar belir- lemiştir... Bu yasa bu gercek durumun şaptanmasından başka bir şey değildir... İstanbul, evet bir payitaht idi. Ama payi- taht maalesef Anadoiu'yu \e Rumeli'yi kurtaramadı... Bizim Anadolu'da bulun- mamız -bugün için bir takım u>garlık ge- reksinmeleri >e bayındırhk yetersizliğin- den dolayı sıkıntı çeksek bile- Ankara'- dan hukümeti yönetmemiz herhalde dev- let ve millet bakunından hayırlıdır. Biz Ankara'nın yazın tozuna, kışın çamuru- na katlanmalıyız ki. Anadolu'nun bütün ihtiyaçlannı anlayabilelim ve ona göre derdine dava olalım" dedı. Ötekı konuşmacılar da Ankara'nın başkent olmasını ıçeren tasanyı savun- dular Aynı oturumda Ankara'nın baş- M,ustafa Kemal, 16 Ocak 1923günü Izmit'te gazetecilereşöyle der. "Devlet merkezi her türlü tecavüze karşıyerinden kıpırdamayacak, kuvvet ve sükunetini muhafaza edecek bir yer olmalı. Ayrıca, hükümet merkeziöyle biryerde olmalı ki, hükümet nazarını memleketin bütün muhitlerine müsavi olarak atfedebilsin." de olmalı ki, hükümet, nazannı memle- ketin bütün muhitlerine müsavi surette atfedebilsin. Herhalde birçok sebepter, hükümet merkezinin Ankara-Kayseri-Sıvas mü- seUesi (üçgeni) içinde bir noktada ol- masını icap ettiriyor. Bu müsellesin bir re'sinde (ucunda) bulunan Ankara, peka- la devlet merkezi olabilir; esasen hadisat orasını merkez yapmıştır." Son işgal askeri degidince Atatürk, karannı vermiş görünuyor- du. Ama, başkent ışinin resmen ele alı- nması ıçın daha on ay beklendi Türk hükümeü, başkenti değiştirmek ıçın de cumhuriyetın ilanı ıçın de vatan toprak- lannın tamamen düşmandan temîzlen- mesinı bekledı. Sonunda 2 Ekim 1923 günü yabancı işgal askerlerinin son kalınülan da Türk topraklannı boşalüp gutiler. Artık yeni Türkiye Devleü'nin tinin Anadolu'da ve Ankara şehrinde se- çilmesi gerektiği" •vurgulanıyor. Bunu gereküren önemli nedenlere de kısaca değıniliyor Yurdun güç ve gelişme kav - naklannı Anadolu'nun ortasında kur- mak, iç ve dış güvenlık, coğrafi dunım ve sü^teji, denıvor. O tanhte Halifelik henüz kaldınlmamış olduğu için İstan- bul şehrimn halifelik merkezı olarak ka- lacağı tasannın gerekçesinde belırtilı- yor. Ama tasan metnınde Halifelik adı hiç geçmıyordu. Yasa tasansı komisyonlardan ça- bucak geçü. 13 Ekım 1923 günü TBMM Genel Kurulu'na geldı. Tasan- ya yalnız Gümüşhane Mebusu Zeki Bey karşı çıktı "Baylar, Akdeniz ve Ka- radeniz'in kavşak yerinde, dünyanın göz- lerini kamaştıran gü/ellikteki o za>allı İstanbul'a kızgınlığınız, kırgınhğınız (iğ- birarmız) nedir?'" dıye haykırdı Gelıbolu Mebusu CeJal Nuri (İlen) kent olması karan Meclis'ten geçü. Ka- rann sadeleşürilmiş metni şudur Karar No: 27 "Ankara şehrinin Türkiye Devleti'nin başkenti olmasına ilişkin Vlalatya Mil- lervekili İsmet Paşa Hazretleri'ni'n 2/188 sayılı yasa önerisi üzerine Anayasa Ko- misyonu'nca düzenlenen 10.X.1923 ta- rihfi mazbata. (TBMM'nin) 13.X.1923 tarihli oruzbeşinci bileşiminin ikinci oru- mmunda okunarak olduğu gibi kabul edihniş ve Ankara şehrinin Türkiye Dev- İeti'nin başkenti olması büyuk çoğunluk- la kararlaştırdmıştır." Değiştirilemez madde İşte bu kararladır kı Ankara resmen Türkiye'nın başkenti olmuştur. Karar, daha sonra anayasalanmıza geçınlıp perçinlenecektı Halıfeliğın kaldın- İmasından üç hafta sonra kabul edılen 1924 anayasamızın 2. maddesı şöyle ka- leme alınmıştr "Türkiye Devleti'nin dini din-i İslamdîr: resmi dîli Türkçedir; ma- kam (başkenti) Ankara şehridir." Bu madde 1937 yıhnda şöyle oldu: "Türkiye Devlefi. cumhuriyetçi, milli- yetçi, halkçı. devletçi, laik ve inkı- lapçıdır. Vlakam Ankara şehridir." Başkent Ankara. 1945 Anavasamızda yıne 2. maddede; 1961 ve 1982 tanhli anayasalanmızınıse3.maddelerindeyer aldı Anayasamızın değişmez. değıştinl- mesı teklıf bile edılemez bır maddesıdır Basında polerrrik Ankara'nın başkent oluşu. Ankara'- da bavram sevıncıyle karşılandı. Anka- ralılar üç gun üç gece şenük yaptılar. İstanbul'da ise başkentlik taanın An- kara'ya kaptınlması uzüntüyle karşı- landı. Bazı istanbul gazeteleri üzüntule- nni açıkça dile getırdıler. Özellikle Ta- nın gazetesinde Hüsevin Cahit (Yalçın), başkentin Ankara'ya kayduılmasını sert bıçımde eleşürdı. Ankara'da otura- cak hukumeun dünyadan bır Çın Seddi ıle a>nlmış olacağını ilen sürdu. "Mer- kez-i hükümetin Ankara'ya çekilmesin- de en çok korktuğtımuz şey devlet adam- larımızın tamamıyla suni. adeta dünya- dan Seddi Çin ile aynlmış bir muhit fikri ve ruhu dahilinde mahpus kalmaları ihti- malidir!"dı\e>azdı. Ankara'nın ünlü Hakimiyeti Mılliye gazetesı bu yazılara ıkı başyazıyla cevap verdı. "Huseyin Cahit Bey'i temin ederiz ki, Ankara'nın merkez-i hükümet itti- hazının en buyuk amili, bahsettiği o Sed- di Çin'i yıkmaktır! Çinliler. mahut setie- rini Yecüç ve Mecüç kavmine karşı 'yapmışlardı! Anadolu'yu, Anadolu ahali- sini. Seddi Çin ile bütün alemden. medeni dünyanın bütün füyuzatından (fevizlerin- den). şimdiye kadar ay ıran amil istanbul hükümetleri olmuştur... Bu kerre hükü- met merkezinin Anadolu'nun göbeğine intikali, Seddi Çin'i kırarak Anadolu'yu, Anadolu ahalisini hükümet vasıtasıyla. doğrudan doğnıya bütün medeni alemle temasa getirmek, beşeriyet aleminin müşterek mesai ile husule getirmiş oldu- ğu bütün feyizlerden, bütün nimeüerden behredar etmek emeline matuftur..." Başkent konusunda Ankara ve ts- tanbul gazeteleri arasındakı polemik bir süre daha sürüp gjttikten sonra yaüştı.. YARIN:Düvel-i Huazza- ma'nın son ANKARA ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Cumhurbaşkanı Konserde Konser mevsimineCarmina Burana ile başlamakçok hoş. Carl OrfFun müziğiyle koroya katılarakşarkı söyle- mek istiyor insan. O görkemli ses mozaiğine özünden bir soluk katmak özlemini duyuyor. Selam güzeller güzeli Selam kızlann gururu, Selam dünyanın ışığı, Selam dünyanın gülü diye dünyayı selamlamak istiyor, yitik sevgililere ses- lenmek istiyor. önümde Cumhurbaşkanı Demirel ve eşi oturuyor, ya- nında Kültur Bakanı Flkri Sağlar ve eşi. Sayın Demirel'- in konsere gelmesı değışık yorumlara uğradı müzikse- verler arasında. Şaşıranlar var, sevinenler, umutlanan- lar, bu gelişten somut sonuçlar bekleyenler. Bir devlet büyüğünün sanatolaylarına ilgi göstermesi elbet güzel bır olay. Sahnedekileri yüreklendirır Sahneyle salon arasında başlayan diyalog olumlu ürünler verebilir. ör- neğın, CSO salonu sorunu yeniden gündeme gelebilir. Daha once yaşanan düş kırıklığı nedeniyle hayal kur- maktan korkanlar var, ama ben lyimserliğimi koruyo- rum Sayın Demirel, Cumhurbaşkanlığı adını taşıyan bir orkestrayı ilk kez Carmina Burana gıbı genış kadrolu bir yapıtladinliyor. Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu sahneye sığmıyor. Çocuk Korosu'nun küçük üyeleri de Demireller'in dizlerinde şarkı söylüyor o akşam. Konser salonda mı, hamamda mı, karar vermek güç! Çağdaş bir başkente haylı ters düşen bu ilkellık Sayın Demirel'in de gözüne ve kulağına çarpmış olacak. Turgut özal'ın cumhurbaşkanlığı doneminde gerçekleşemeyen proje- nin bir an önce uygulanması için Sayın Demirel'in ge- rekli uyarılarını umut ediyorum ben. Biryılan öyküsünün noktalanmasına oncüluk etmesını. Konser sonunda izlenimlerini sordum Cumhurbaş- kanı'na - Gerçekten onur verici bir olay, dedi. Carl Ortf'un müziği, Gürer Aykal'ın yönettiği orkestra, solistler, devlet korosu, çocuk korosuyla gerçekten onurlanan bır devlet adamı var karşımda. Gözleri parlı- yor, sesi gülüyor. Ben de dayanamadım. - Siyasal orkestralar da aynı şeyı yapabilseler, dedim. Araya başkaları girdi, sözlerimin yanıtını alamadım. Oysa merak ediyorum. Siyasal sahnenın önde gelen ki- şilerinden biri Sayın Demirel. Uzun yıllar Adalet Partisi orkestrasını yönettı. Sonra orkestradan ayrılanlar oldu. 12 Martlar, 12 Eylüller yaşandı Sürgünler, politikaya ye- niden dönüş, sonra DYP orkestrası, alanlar, mitingler, yengı, ama orkestrayı yönetmekten vazgeçtı, Çankaya1 - ya çıktı Sayın Demirel. Orkestra da, devlet yaşamında belli eğilimden, birikimden yoksun kişilere kaldı. Çok- seslilik bir yana tekseslilik eğilımi güçleniyor DYP or- kestrasında! Doğrusu ötekı orkestralarda da benzer durumlar var. Dahası, bir kavram kargaşası! Çokseslili- ği çokbaşlılığa dönüştürmek eğilımi boyveriyori Solistlik tutkusu ağır basıyor. Notayı unutanlar var, sesının rüz- gârıylakanatlananlarvar. Elbet kanatlan çabukkmlıyor. • • • Carmina Burana'ya dönüyorum yeniden. izleyicılerin alkışları da yansıttı gerçeği. Orkestra da iyi çalışmış, so- listler de . Kimi çalgısına bir an dokunuyor, ama bir an- lık tını başka birer renk katıyor orkestraya. Solistler de öyle, hepsi genç sanatçılar, sahnede uzun deneyleri yok. örneğin, Eralp Kryıa'nın yüzünde, ellerinde bir oturmamışlık var. Sevgiyle yapıyorum bu eleştiriyi, çün- kü bu genç sanatçıyı çok beğeniyorum, opera sahnesin- de gözden kaçan bir ayrıntı konserde guzel olmuyor. Yüz çizgilerine, ellerıne, oturuşuna daha çok özen gös- termesi gerekiyor. Eralp Kıyıcı iyi bir bariton. Bir süre sonra konser sahnesıne de ne güzel yaraşacak kimbilir! Soprano Nurdan özer, tenor Haser Tek'i de umutla din- ledim doğrusu Şan dalında güzel açan çiçekler diye selamladım. Ama hiçbir dalda bir başına açmıyor, ye- şermiyor çiçekler. Devlet korosunun coşkuyla alkışlan- masının nedeni de bu değıl mı? İnsan sesinin tüm renk- leri, dalgaları var, ama şaşılası bir uyum, birlikteiik içinde... Çocuk korosu da öyle. Küçük şarkıcılar, gözleri Gürer Aykal'da, gülümseyerek şarkı söylüyor, taze bir soluk katıyorlar öyle oluşuyor görkemli ses mozaiği. Cumhurbaşkanı'nın deyişiyle "insana onur veren olay " öyleyaşanıyor... Siyasal orkestralardan da onur duyacağımız günler gelecek elbet Toplumdaki beklentiye ters düşemez po- litikacılar. Dışandan gazeller. arabesk şarkılar, solistlik tutkusu aşılacak; değışik sesler. değışik renkler arasın- da görkemli mozaik oluşacak bır gün. Tum politikacıla- rın arada bir CSO salonuna gelmelerini diliyorum. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Suda çözünebılen bır proteın türü. 2/ Dinsel konuşma. Tarikatlarda şeyhlik makamı. 3/ Paro- la... Eskiden şaıri bılın- me>en şıırlenn altına yaalan sözcuk. 4/ Taşa ya da duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır 6 ve bir ucu sıvri derrur. 5/ -, Eski dılde taht.. Polonya halkından olan kimse 6/ 8 Bir sanat yapıünda işle- g nen konu.. Lantan ele- mentının simgesı... Bır nota bk 1 2 3 4 5 6 7 8 9 7/ Gemılenn bakım ve onanmı ıçın kullanılan havuz... Meyve ve seb- zelerin suyunu ya da yağını sıka- rak çıkarmaya yarayan aygıt 8/ Ruh... Sürekli olarak. 9/ Hınsti- yanlıkta kilise tarafından verilen "cemaatten kovma" cezası... Ko- ca. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Herhangi bir nedenle armağan kabul edenın. vermek zorunda ol- duğu karşılık... Uzakhk ışaretı. 2/ Mikroskop camı... Son dö- nem Osmanlı ordusunda, askerlik görevını bitirdikten sonra yedeğe aynlan er. 3/ Baryumun sımgesi... Geniş kollu sabahlık. 4/ Topraktan yapılmış, kulpsuz ve küçük çömlek. 5/ Eski dılde bal... Bır nota. 6/ Bır dokuma maddesi.. Bir avuç dolusu. 7/ Deri alünda oluşan sınırlı, yuvarlak ve ele gelebılen lezyon... 8/ Stronsıyumelementininsimgesi... Mantık.9/Çanakkaleilinde birbaraj. Ansiklopedilerinizveromanlarınız yerinizdenalınır. TEL: 5540804 HUKUKSUZ DEMOKRASI HalitÇelenk 3bası3O0OO(KDVıçinde) Çağdof Ya\ ınlan Türkncağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul ödemeG göoderflmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle