Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 15EKİM1993CUMA
KULTUR
7.ALTIN KOZA KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ'NİN ARDINDAN:
SanatçüarAdana'da kozaçektiler
ZEYNEP ANKARA
7. Altın Koza Kültür ve Sa-
nat Festivali, sinema gösterim-
leri, ödül törenleri, sanatçı ve
yazarlann kaldığı otelin yakı-
runda patlayan bombalarla
sona erdi. İklimı gıbı kendısi de
sıcak Adana halkı. Altın
Koza'nın yeniden canlandınl-
masından oldukça hoşnuttu.
Salonlar kapasitesinin çok üze-
rinde dolup taştı, zaman zaman
izdiham görüntüleri yaşandı.
Organizasyondaki ufak tefek
aksaklıklar. festivalin yeniden
hayata geçirilmesi çabalannın
olağan bir sonucuydu. Gelecek
yıllarda daha oturmuş bir düze-
ne ulaşılacağı yönündeki işaret-
ler oldukça belirgindi.
Yanşma fılmlerinin yanı sıra.
Yıbnaz Güney fılmlenne göste-
rilen ilgi oldukça yüksekti. Fes-
tival çerçeyesinde düzenlenen
Yılmaz Güney, "Bir Fotoğraf
Bir Fitaı öyküsü Yanşması"-
nda jün: Onat Kutlar, tsa Çelik,
Bedri Aydoğan, Tuğrul Eryü-
maz ve Nur Sürer'den oluşu-
yordu. Ödüller: Semra Işısağ,
Zeynep Ankara. İbrahim Kara-
oğlu, Zafer Karaer ve Yücel
Ünlü arasında paylaştınldı.
Bır kez daha göriildü kı. ya-
raüa insanın verdiği son nefes-
ten her zaman devralınacak; el-
den düşen kalemi hep bir baş-
kası kavrayacak; çözülen bir
devinim. bir başkası tarafından
yeniden can bulup öteye taşınacak. Bu
yürüyûş sürecek, kaldınm taşlanna
kazınarak. Fatoş Güney gıbi adını
onurla taşıyan kişiliklerin de bu taşlar-
da izi olacak.
Bu yılki festivalde büyük zafer; en
iyi film, en iyi yönetmen. en iyi erkek
oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu,
en iyi senaryo dallannda olmak üzere
beş altın kozayla "Zıkkımın Kökü"-
nün oldu. Muzaffer İzgü'nün övkü-
sünden yola çıkılarak Memduh Cn ve
Macit Koper tarafından senaryolaştı-
rılan; Memduh Ün'ün yönettiğı ve
Menderes Samancılar'ın başrolünü.
Elif Inci'nın yardımcı kadın oyunculu-
ğunu üstlendığj film. diğerlerinın
arasından kolaylıkla sıynlarak ilk sı-
raya yerleşti.
Filmlerin seçilmesi/elenmesinde iz-
lenen yolun başında, seçici kurul her
dalda beş film belirledı. Bu fılmleri 58
kışıden oluşan bir halk jünsı değerlen-
dirdi, tüm fılmleri ızlediğı belir-
lenen 47 kişinin oylanyla ödüf-
lendirme ışlemi tamamlanmış
oldu.
"Zıkkımın Kökü"nün dışın-
da dığer başka ödüller; İki Ka-
dın, Cazibe Hanımın Gündüz
Dûşleri ve Sarı Mersedes fılmle-
nne verildi. Zuhal Olcay en iyi
kadın oyuncu, Macit Koper en
iyi yardımcı erkek oyuncu. Or-
han Oğuz en iyi göriintü yönet-
meni, Vladimir Cosma en iyi
film müziği. Ayhan Ergürsel en
iyi kurgu ödüllenne layık gö-
rüldüler. Yine halk jürisinin
yaptığı değerlendırmeye göre
Anakent Belediyesi Ödülü "İki
Kadm"a; Çukurova Gazeteci-
ler Cerruyeti Özel Ödülü de
"San Mersedes" fılmine verildi.
Aynca, seçici kurul tarafından
aday gösterilmeyen "Dönersen
Muzzaffer İzgü'nün öyküsünden yola çıkarak Memduh Ün ve Macit Koper'in senaryolaştırdığı "Zıkkımın Kökü" beş ödül aldı.
Islık Çal" filmindeki
oyunu ıçın Mevlüt De-
miryay'a jüri özel ödülü
verilmesi kararlaştınldı.
Zıkkımın Köİcü fil-
minin bu kadar çok
ödülü toplaması, ban
çevrelerce değişik yo-
rumlara yol açtı, oyun-
culann ve halk jünsinin
Adanalı olmasına bağ-
landı. Memduh Ünisebu konuda ıçi-
nın rahat olduğunu söyleyerek filmin
serüveni hakkında bilinen ve bilinme-
yenlerin toplamının gelecekte iyi bir
yarut oluşturaçağına işaret ediyor.
Memduh Ün bu filmi yaparken
yalnızca yurtiçi ve dışı festivalleri
amaçlamış. İspanya'nın Austrias ken-
tinde bir festivalde gösterilen film, ora-
da da Ün'e en iyi yönetmen ödülünü
getirrniş. Bu kendısine faks yoluyla
bıldirilmiş. ancak ödül Dışişleri İca-
Memduh Ün
J. K/emduh Ün'e göre, Muzafîer
İzgü'nün öyküsü ,içine hiçbir sinemasal öğe
koymadan Adana'nın yaşantısını aktanyor.
Olduğu gibi o yörenin insanının
yaşantısından bir kesit 'Zıkkımın Kökü'.
nalıyla ehne ulaşacakmış. Aynca,
Tokyo Festivali'nde Asya'nın En İyi-
leri bölümünde göstenlen film. orada
da dikkati çekmiş, beğeni toplarruş.
Bunlan Şangay ve Hindistan'daki
Udaipuer festivallerindeki göstenmler
izleyecek. Memduh Ün, filmin ba-
şansı üzerindeki söylentiler için savun-
maya geçmek yerine, bunlan dayanak
gösteriyor. "İspanya'da ödüle layık gö-
rüldüyse, Japonlar ilgilendivse, başka
birçok festivallere çağrüdıysa, bütün
bunlar da Adanalı değil ya" dıyor.
"Ü&, fihni yapar-ken bıçak sırtı bir
zorluk yaşadığını söylüyor. Anlatı-
lmak istenenin bir anda sefalet edebi-
yatına dönüşüvermemesi için çok
çaba ve dikkat sarfetmiş. Bunu da bir
anlamda çözmüş. Küçük insanlan
anlatan filmlerde kendini daha ba-
şanh görüyor; hedefe ulaşmakta, bek-
lentilerini karşılamakta daha az zor-
landığını ifade ediyor.
Memduh Ün'e göre Muzaffer İzgü'-
nün öyküsü, içine hiçbir sinemasal öğe
koymadan, Adana'nın yaşantısını ak-
tanyor. Olduğu gibi, o yörenin in-
sanının yaşantısından bir kesit
Zıkkımın Kökü. Yoksul bir ailenin
çocuğunun egitimi için bir savaş veri-
yor olması, yönetmeni konu seçimin-
de etkilemiş. Ün de varükh bir ailenin
çocuğu olmadığını. benzer bir çocuk-
luk yaşadığını, belki de bunun için bu
öyküyü çektigini söylüyor.
En ıyı erkek oyuncu
Menderes Samancılar,
Adanalı bir sanatçı,
1954 doğumlu, 8 çocuk-
lu bir ailenin en küçük
oğlu. Süreyya Dunfnun
"Kara Çarşaflı Gelin"
ve Korhan Yurtsever'in
"Fırat'ın Cinleri" filmle-
riyle adını duyurdu.
Daha önce de Züjfü Li-
vaneu'nın "Sis" filmindeki rolüyle
1989 Antalya Altın Portakal en iyi
yardımcı erkek oyuncu ödülünü
almıştı.
Samancılar. filmin çekimı boyunca.
Çukurova halkından çok yardım gör-
düklerini söylüyor. "Tarladaki ırgat-
lar, son ekmeğini bile bizle paylaştı" dı-
yor. Filmin galasındaki bir anısını ak-
tanrken, aynı heyecanı yaşıyordu:
"Antraktta 40-45 yaşiarında biri
yanıma geldi. Elimi hararetle sıktıktan
Zufaal Olcay
ADT Müdürü Erhan Gökgücü:
Tiyatro, yorumlayabilme
yetisini keşfettirmeli
SAMİH AZMİ EZER
ADANA- Adana Devlet Tı-
yatrosu'nda yeni sezon "Ka-
ranlıkta Komedi" oyununun
prömiyen ile açıldı. Yeni bir
çalışma düzeninı. yeni bir siste-
matiği verleştirmek istediklenni
belirten Adana Devlet Tıyatro-
su Müdürü Erhan Gökgücü, tı-
yatronun görevının insanın yo-
rumlayabilme yetisini keşfet-
mek olması gerektiğini bildirdi.
Günümüzün insanının yurt
ve dünya sorunlanndan uzağa
düşmeyeceğinın aynmında ol-
duğunu, tiyatronun da kendını
bu sorunsaldan soyutlayama-
vacağnı anlatan Gökgücü şun-
İan söyledi:
"1993 / 94 sezonu programını
hazırlarken bakış açun oldu.
Geçmişte kalan izlenimlerle ço-
ğu kez tiyatroya salt bir eğlence
olgusu olarak bakıldı. Özellikle
günümüzde medyanın etkisi. bu
bakış açısının sürmesi doğrultu-
sunda. Ancak ödeneğini detlet-
ten alan bir sanat kunımumun.
yani halkın vergileri\le yaşa>an
bir kunımun, geleceğin insanını
yetiştinnekte katkısı olmalı. Bu
bağlamda tiyatronun görevi, in-
sanın yonımlav abilmek yetisini
keşfermek olmalı. Bu açıdan bu
sezon oyunlanmızda stvircimize
yeni bir pespektif iletmeyi düşün-
dük. Tiyatro elbette bir'okul de-
ğil. Ama istiyoruz ki, seyirci sa-
londan ayrıİırken kendine so-
rular sonılabilsin. GüLsün, acı
duysun ama mutlaka sonılaria
da yüklii oLsun."
Sezon boyunca, 150 temsıl
verilen ADT'dc. bu sa>iyı 300'e
çıkarmayı hedeflediklerinı be-
lirten Gökgücü repertuvar sıste-
mıne geçtiklerini vurgulayarak.
yeni sezonda sahneleyecekleri
eserleri de şöyle özetledi
"Mevlana", Recep Bilgıner'in
yazdıği bir oyun. İnsan sevgisini
unutmuş bir dünyada se\gisiz ya-
şanamayacağını anlatıyor. Peter
ShatTcr'uı 'Karanlıkta Komedi'-
si, dünyada çok yinelenmiş bir
oyun, bir kara güldürii. Llkemiz-
de de son yıllarda çok boyut-
lanmış olan sınıf atlama özlemi-
nin eİeştirisini sunuyor. Pedro
Bloch'un 'Eurjdike'nin Elkri"
tutkulan ve tutkulann toplumsal
boyutlannı anlatıyor. *Sıkıyöne-
tini', Albert Camus'nun Veba
romanından yaptığı yeni bir \er-
siyon. Bir illetin toplumsal bo-
yutlannı irdeliyor. Bu illete fa-
şizm. diktatörlük, AIDS, nükle-
er tehlike ne adını verirseniz ve-
rin bunlar, günümüzde tüm dün-
y ada gazete habeıierinde okudu-
ğumuz. basıncını bizzat ya-
şadığımız olgular. Haldun Ta-
ner'in 'Gözlerimi Kaparım Vazi-
femi Yapanm' oyunu, artık bir
Türk klasiği oldu. Birçok tiyat-
roda yıllarca yinelendi. Oj-un
yüzydımızın başından 60"lı ydla-
ra kadarki Türkiye tarihçesi
içinde sıradan insanlann toplum-
sal sorunlannı irdeliyor. Bireyci
mi yoksa birey mi olmak? Günü-
müzde hala tartışılan bir konu.
'tki Kalas Bir Heves' benim
y azdığım bir oyun. Bu oyun, Ko-
mik-i Şehir Abdürrezzak Efen-
di'nin tiy atro y aşamı içinde Meş-
nıtiyet öncesi ve sonrası özgür-
lük sorunlannı çağdaş bir ortao-
yunu biçiminde anlatıyor. Gorii-
lecektir ki, son 20 yıldır yaşadı-
klarmızla paralellik kuran olgu-
lar bunlar. Yüzyılın başlanndan
bugüne degişenler neler? Bunun
yanıtını vermek de seyirciye dü-
şüynr."
Gökgücü. her a> opera ya da
bale. sanat geceleri, şiır dinletı-
leri. Nazım . Shakespeare gece-
si. Brecht haftası. soyleşiler. re-
sitaller gerçekleştıreceklerini
sö\ledi.
'En iyi yardımcı kadın oyuncu' ödülünü alan Elif İnci:
Hedefimtiyatroeğitimi
UFUKTEKİN
ADANA - "Zıkkımın Kökü" filmindeki ba-
şansıyla Altın Koza Festivaü'nde "En tyi
Yardnncı Kadm OyTincu"seçilen Elif. bu yan-
şmadan en iyi yardımcı oyuncu ödülünü alan
ikinci İnci oldu.
Bilal İnci'den tam 12 yıl sonra bu kez kızı Elif
İnci. yazar Muzaffer İzgü'nün "unutamadığı eski
aşkı Raziye"yi hakkıyla canlandırdığı için ödül-
lendirildi.
"ödülü yönetmenimiz Memduh Ün sayesin-
de aldım"'"diyen Elif henüz 20'-
sinde ve "Zıkkımın Kökü" de
profesyonel denebilecek ilk çalı-
şması. Başansını önce Memduh
Ün'e sonra oyuncu ve belediye
başkanı Fatnta Gırik'e borçlu ol-
duğunu söyleyecek denli açık-
sözlü biri.
1973 yılında İstanbul'da do-
ğan Elif, babası Bilal İnci'yle an-
nesi Perihan Doygun aynlınca
76'da annesınin memleketi Ada-
naya gitmiş Ve oyunculuk adına
ne yapmaya çalıştıysa, Şehir Ti-
yatrolan oyuncusu. 35 yıllık ti-
yatrocu annesi Perihan Doy-
gun"dan öğrenmış.
Sinemayla ilk tanışması henüz
5 yaşındayken 1978'de olmuş.
Yönetmenliğini Aüf Yılmaz'ın
yaptığı. Cengiz Aytmatov'un yapıtı "Selvi Boy-
İum Al Yazmalım"da ovnamış.
"Türkan ablayla Kadir ağabeyin erkek çocuğu
Samet'i oynuyordum. Ne kadar oynayabildim,
başarılı mıydım, bilemjyonım ama Türkan ab-
lanın yardunını, sıcaklığını unutamam.
Ydlar sonra rastlaştığımızda inanamadı gözle-
rine, Samet'ine sanlır gibi kucakladı. öptü, kok-
ladı."
Şehir Tiyatroîap'id?. Vüçük roüerlc baslnvsr
amatör çalışmalan, daha sonra başladığı 1988'-
de Adana Devlet Tiyatrosu'na figüran alı-
nmasını sağlamış Elifin. "Deli İbrahim"de, ço-
cuk oyunu "Deli Deli Tepeli"de üstlendiğı roller.
kcndi ifadesiylc "sahne korkıtsu"nu bıraz olsun
yenmesıni sağlamış.
Ve "Zjkkımın Kökü"ne giden yol. Elif, bir iş
için annesi Perihan Doygun'la birlikte İstanbul'-
dadır. Gelmişken bir de Yeşilçam'daki "Ayhan
Işık" sokağına uğrarlar.
Sokağın köşesinde ayakta sohbet eden Elifle
annesi, o sırada yanlanndan geçen Memduh
Ün'ü görürler. Ün de onlan. Sonrasını Elif an-
latıyor: "Memduh Bey yemekten dönüyormuş.
Bir an gözlerimiz birbirimizi yakaladı. Sonra git-
ti. Çok geçmeden biri geldi ve "Memduh Bey sizi
çağırıyor'dedi. Kafasında 'Zıkkımın Kökü' diye
bir film çekme projesi olduğunu. bu iş için de bir
genç kız aradığını söyledi. Hemen küçük deneme
filmleri çektik, beğenildim.
v
Sana haber veririz' dediler.
Sonra hem haber hem de ekip
Adana'ya geldi."
Genç yaşta gelen 'en iyi
yardımcı oyuncu' ödülü
Elifi sevinçlere boğmuş.
Altın Koza'nın 2. Inci'sı
Elifin amacı sinema yap-
mak.
Ama önce... Elif, kararlı
bir ses tonuyla geleceğe yöne-
lik tasanlannı aktanyor:
"Y önetmenlerin benimle
ilgilenmelerine bağlı ama si-
nema yapabilirim. Ama ilk
hedefim tiyatro eğitimi yap-
mak. Alayİı olmamak için el-
den geleni yapacağım. 1993
koşullarında eğitimin zorunlu
olduğuna inanıyorum. Konseo atuvara girebilir-
sem dünyalar benim olur. Ama kazanamasam da
hem tiyatro hem sinema yapmaya çalışacağım."
Elif, "çok nefis bir insan" di\e tanımladığı
"Zıkkımın Kökü"nün >azarı. "Adanalı ağbisi"
Muzaffer İzgü'ye hayran. "Raziye'ye aşkını
onun ağzından dinlemeseydim, kitapİa. senaryoy-
la yetinseydim olmazdı" diyor ve şöyle sürdürü-
yor konuşmasını:
"Muzaffer ağbi Raziyt'yi öyle bir aıdatıı ki...
Gözlerinde aşkın sıcaklığını gördüm. Çok aşık
olmuş ama içindeki okuma aşkı, isteği aşkıyla
yaşamasını engellemiş. Raziye başkasıyla evlen-
miş. Daha sonra da buluşmuşlar. Bence Raziye'-
nin aşkı hiç bitmemiş o yüzden kitap oldu. film
yapıldı ya..."
sonra kulağıma 'Bu film benim
hayatım. bu adam benim babam.
Ben bunu bire bir > aşadun' diye
fısıldadı. Ben de benzer şeyler
yaşamıştım, bir kez daha gör-
düm."
Menderes Samancılar, Çuku-
rova izlenimlerini Antrakt Der-
gisinde "Zıkkımın Kökü Gün-
cesi" başlığı altında yayımla-
mış. İçinden çıktığı yöre insa-
nıyia her anlamda bütünleşen
sanatçı için bu ödülün çok ayn
bir anlamj var. Altın Koza'sını
evinin bir köşesine koyup ona
baktığında, Çukurova sıcağı-
nın yüreğinde dumanını sa\ur-
maya devam edecegini söylü-
yor.
Oyunculuğunun yanı sıra
film öyküleri ve film günceleri
yazan; şiir ve fotoğraf çalışma-
lan yapan sanatçı. Şahin Gök'-
ün yönetmenliğini vaptığı "Kı-
zılırmak Karakoyun" filminde
de aktüel kameraman olarak
çalışmış. Bu ödülden sonra si-
nemadaki işinin daha zor oldu-
ğunu, ama bu zorluğun onu
korkutmadığını söylüyor. Bu
mesleğe başladığından ben si-
nemanın ve ülkenin zorlukla-
nyla zaten iç içe olduğu için.
bundan sonra da her zorluğun
üstesinden geleceğine inandığı-
nı belirtiyor.
Bu rol teklif edildiğinde
Menderes Samancılar fazlasıy-
la duygulanmış. hiçbir film teİc-
lifinde olmadığı kadar heyecanlanmış.
Tipik bir Muzaffer İzgü hayranı olan
sanatçı, öyküdeki tüm k'ahraman-
lann, çocukluk yıllannda çok yakı-
ndan tamdığı bazı kişilerle tamamen
örtüştüğünü görmüş. Bu nedenle de
fılmle ve rolüyle özdeşleşmesi hiç zor
olmamış. İzleyenler de çok başanlı ol-
duğunu söyledikleri için de, sonuçta
kendisı bu işi olması gerektıği kadar
iyi yaptığına ınanmış. Çukurova'da
yaşayan her insanın bu filmden nasibi-
ni alacağını söylüvor. Samancılar.
ödüllerin açıklanmasından sonraki
söylentiler için, insanlann gereksiz bir
şaibe üretmesinin sadece üzüntü verici
olduğunu söylüyor. filmin yerini bul-
duğuna hiç kuşkuya yer bırakmadan
inanıyor.
Adana'dan koza çeken sanatçılar-
dan biri de Zuhal Olcay'dı. En ivi
kadın oyuncu seçılen Olcay, gecenin
yansını geçerken neredeyse bir avuç
sanatçıyla havalanan uçakta
yapılan söyleşide. her yeni ödül
aldığında aynı heyecanı yaşadı-
ğını aktardı. Aynca bu kez bir
halk jürisı tarafından değerlen-
dirilmek, ona daha da büyük
bir mutluluk getirrniş. Bu şekil-
de takdir edilmenin başka bir
karşılığı olmadığını. hasta ya-
tarken haberi aldığında kendini
harika hissettiğinı, çığlıklarla
kanşık kahkahalar atüğını söy-
lüyor.
Olcay. "İki Kadın'dakı ro-
lünde çok sanalı bir süreç yaşa-
mış. Rolünü giyinirken, yoru-
munu etkıleyecek her şeyin he-
sabıru inceden inceye yapmış.
"Elimden ne geliyorsa yap-
tun, hepsini. Her rol benim için
çok sancılı bir süreç. Öyle de ol-
ması gerekiyor. Aynı kuşkular,
sancüar. heyecanlarla yonımla-
maya başladım. Oyunculuğu
çok sevhonım. Hevecanıyla,
actsıyla tatlısıyla, güzel bir çaltş-
maydı."
Sanatçı. öyküdeki fahişe ve
onun onur mücadelesinin: bu
paradoks ıçınde bir onur sava-
şının anlatılmasının. onu çok
çarptığını söylüyor ve eklıyor:
"Çünkü onunına sahip çık-
mak, bir kişilik meselesidir. Ve
böy lesine güçlü bir kişilik müca-
delesini meskği fahişelik olan
bir kaduıın yapması, bence rolü
en ilginç kılan şeydi. Onunına
çok düşkün bir insan olarak bu
rolü gerçekten hissederek, ina-
narak ve severek oynadım."
Olcay'ın "oyunculukla neji
değiştirebilirsiniz" sorusuna ya-
nıtı şöyleydı:
"Hayır, ben hiçbir şeyi değiş-
tirmek istemiyorum. Yalnızca
roliimü inanılır kdmakla mükel-
lefim. Öyle ki, o rolde hiçbir boş-
luk kalmamalı: etimle kemiğim-
le her boşluğu doldurmalıy ım."
Kıpır kıpırdı Zuhal Olcay.
Rahatsızlığına ve ilaç tedavisi
altında olmasına; o saatten ve
onca yorgunluktan sonra çe-
kim setıne gidecek olmasına
karşın kıpır kıpırdı. Her başlat-
tığı ve içinde bulunduğu devi-
nim, başka bir devinimi doğu-
rur gıbi; her an yeni bir devini-
me hazırlık halinde olma süre-
cıni vaşar gibi. İçten ve savun-
masızdı Zuhal Olcay. Çocuktu.
ergındi, hem çocuktu hem er-
gindi Bazen kadın mı kadın,
bazen körpecik bır oğlandı.
Haşan, savruk. hınzır. Ama ne
zaman ki İstanbul'a inişe yak-
laşıldı, çekıldi bir kenara. alnını
pencerenin kenanna dayaya-
rak kcntin ışıklannı seyre ko-
yuldu. Bütün iç dalgalanmaları
dinginliğe ulaşmıştı sankı. An-
cak o artık ivicc hareketsizleş-
miş görüntünün gerısınde bu-
yük okyanusdalgaİHnn^thyor-
du belkı de, kımbilir. Özgür ve
görkemlı: içinde taşıdığı gızle...
Birfestivaldcböylcbıtti Ba-
kalım gelecek yıl Adana'da
hangi yazar \c vtnatçılar koza
çckecckler?
Gaziantep Kültür ve Sanat Günleri
Kültür Servisi - Gaziantep Valiliğı. Büşükşehir Belediye
Başkanlığı \ e çeşitli kurum ve kuruluşlann katkısıy la
Ankara'da, 19-25 ekim tarihleri arasında "2.Gaziantep
Kültür \ e Sanat Günleri" düzenlenecek. Gaziantep
Günlen. 19ekım salı günü sat 17.30'daElveEv Sanatlan
Sergisı'nin açılışı ile başlayacak. Güzel sanatlar
GalerisCndekı (Zafer Çarşısıletkinlikler halk oyunlanyla
devam edecek. 20 ekım günü Büyük Sürmelı Oteli'nde el
sanatlan sergisi açılacak. 21 ekim günü, yine aynı yerde
Gaziantep halk oyunlan. multivizy on göstensi, Antep
ağayla söyleşi. Nesrin-Çetin Körmükçü çiftinin katıldığı
Türk sanat müziği konseri gerçekleşecek. 23 ekim günü ise
Gaziantepli yazarlar ÜlküTamer. Ayten Köylüoğlu.
Gonca Tokuz.Ayfer Tuzcu, Onat Kutlar ve Tamer
Başoğlu. Güzel Sanatlar Galerisı'nde 09.00-20.00 arasında
kitaplannı imzalayacaklar.
'Naiflerden Bir Kesit'konulu
karma sergi Galeri Selvin 'de
ANKARA (L'BA) - Naiflerden Bır Kesit konulu karma
sergı Galeri Selvin'de perşembe günü açılacak. Karma
sergiye katılan sanatçılar arasında yer alan Fahir Aksoy.
naif sanatını"Yitirilmemiş çocuksu duyarhğın egemen
olduğu. sezgisel. yani kurallann. ilkelerin. akımlann,
ekollenn. kısacası elıtizmin dışında. araasız. yapmacıksız
ve birdenbıre ortaya çıkan saf. ıçgüdüsel bir y aratı" diye
tanımlıyor. Fahir Aksoy. Meral Atsan. Doğan Akça.
Mehmet Arpacık. Emin Başaranbilek. Seyho Bulut,
üğural Gafuroğlu. Saha İlman. Nılhan Hatipoğlu.
Hikmet Karabucak. Oğuz Makal. Esra Sırman. Nihal
Sıralar. Zeynep San. Tamer Şahinoğlu, Berna Türemen.
Selçuk Toğul. Tank Tuntaş. Nur Yaycıoğlu. Sevıl Yetkin
Bengjsu Yıldınm'ın eserlerinden oluşan sergı. 14 ekim - 2
kasım günleri arasında gezilebilecek.
Türk Musikisi Mezunları
Derneği'ne yeniyönetim
Kültür Servisi - İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi
Devlet Konservatuvan Mezunlan Derneği'ne yine
vönetım kurulu seçıldı. 18 hazıran tanhınde yapılan olağan
genel kongre sonunuda vönetimı dev ralan kurul. Gönül
Paçacı (başkan). M. Doğan Dikmen (genel sekreter),
Süleyman Şenel muhasib, Fatma Gökdel (üye). Şerife
Güvençoğlu(üye), M. İhsanÖzer(üye) veŞehnaz
Uğurel'den (me) meydana geliyor. Yeni YK. yaptığı
açıklamada, amaçlannın bugüne dek yapılan çalışmalan,
genel sanat anlayışından ödün vermeden sürdürmek
olduğunu bildirdi. Bu arada sezon açılışı taş plak
dinletisınden söyleşıy e. canlı müzığe uzanan bir toplantıyla
yapılacak. Toplantı> a Atılla İlhan. Niyazi Sayın. Serhan
Aytan. Şehver Beşiroelu. Salih Bilgin, Ufuk Caba. Erol
Parlak ve Murat Aydemir katılacak. (339 91 76 - 326 28 07)
Yücel Tekbaş 'ın resim sergisi
Kültür Servisi - Emekli öğretmen ressam Yücel Tekbaş'ın
resim sergisi Taksim Vakıfbank Sanat Galerisf nde v ann
sonaerecek. Biga doğumlu Yücel Tekbaş, resim derslerine
ressam MahirGüven'leÇizgi Atöhesi'ndebaşladı.
Mehmet Pesen. Cemalettın Tandoğdu ve Gonca Sezer'le
çalışmalaryaptı. MahirGüven'ledesenveyağlıboya
çalışmalannı sürdürdü. 1992'den buyana Ğrup Pentür
atölyesindeçalışmalanna devam ediyor. 1990'danbu yana
karma sergilere katılan sanatçı ilk kışisel sergisini açtı.
Bursa Sanat Tiyatrosu yeni
sezona hazırlanıyor
BURSA (AA) - Bursa Sanat Tiyatrosu (BST) önümüzdeki
tiyatro sezonu için hazırlanıv or. Necmettin Ozdemir'in
yönetımindeki BST. 1993-1994 sezonuna ilk olarak bir
çocuk ov unu ile girecek. Yönetmen Necmettin Özdemir.
sahnele\eceklen ovunda görev alacak sahne üstü ve sahne
gerisi tıyatrocular için yoğun bir eğıtim başlattıklannı.
çalışmanın tamamlanmasından sonra >enı roller için seçım
yapılacağını söyledi. Yönetmen Özdemir. önümüzdeki
dönemde sahnelenecek çocuk oy unu ıçın rol almav ı
düşünen amatör sanatçılann 16Ekım 1993 tarihine kadar
kendilerine ba$\urmasını istedı.
{
Bir Opera Yapalım'
Kültür Servisi - Bey men Kıds'ın sponsorluğunda geçen
sezon Cemal Reşit Rey Gençlık Operası tarafından
sahnelenen "Bir Opera Yapalım" çocuk operası. gördüğü
yoğun ilgi üzenne bu sonbahar kış sezonunda 9 oyunla
tekrarlanıvor. İlki 17 ekım pazar günü saat 11.00"de
sahnelenecek oyun. ocak sonuna kadar çeşitli aralıklarla
devam edecek. Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Genel
Sanat Yönetmeni Aydın Gün "Bir Opera YapalınV'ın
geçen sezon sahnelendığı ıkı ay bo> unca kapalı gışe
oynamasına dikkat çekerek. İstanbul'dakı pek çok okulun
oyunu topluca izlediklerini söy lüy or. 1913-1976 yıllan
arasında y aşay an ve y üzyılımızın en etkılı
kompozitörlennden bin olan İngılız Lord Benjamm
Brıtten'ın buesen. oyun ıçınde geçen miny a tür bir operayı
anlatıyor.
Tiyatro Alternatifperdesini açtı
Kültür Servisi- Bu yıl kurulan Tiyatro Alternatıf.
Alıbcyköy Karadolap'taseyirciyemerhabadedi Tiyatro
Alternatif ınilk oyununu Hasan Hüseyın'in şiirlerinden
Ali Rıza Soydan kurguladı ve sunuyor. Oyun bir meddah
denemesi. Tiyatro yönetmeni Alı Rıza Soydan
çahşmalanyla ilgjli şu bılgilen verdi: "Kuruluş
bildirgemizde de değindiğımiz gibi tıv atromuz halk
kültürlerini geliştırmek ve yöreselden ulusala. ulusaldan
ev rensele bır senteze v ardırmak amacını güdüy or. Kaynak
olarak da geleneksel tiyatro biçiminı seçtik. Bu nedenle
meddahla başlattık üretimımizi. Tiyatromuzun görevi
alternatif kültür ve alternatif insanı v aratmak olacaktır. Bu
nedenle insan yetiştirmeyı de üstlenmışoluyoruz. Kendi
bünyemizde ve anlay ışımızın çakıştığı demokratik kitle
örgütlennde kurs ve semınerçalışmalanmızı da başlattık."
'Müzik Edebiyat İlişkisV
Kültür Servisi - İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi
Dev let Konservatuvan Mezunar Derneği ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı'nın
işbirliğiyle düzenlenen "Yeni Sezona Doğru Sevgiyle"
başlıklı program yann saat 15.00'te gerçekleşecek Tank
Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde düzenlenecek
progrdmın açış konuşmasını dernek başkanı Gönül Paçacı
vapacak. Müzik Edehıyatı İlışkısi başlıklı soyleşınin
konuğu Attila İlhan. Lbru Sanatı adlı soyleşinın konuğu
Nivazı Sayın. Soyleşılerin ardından taş plak dinletisi