Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4AĞUSTOS1992SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÖzahYılmaz
oopüşmest
• ANKARA (AA) - ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, son birkaç aydır
gerçekleştiremediği
Cumhurbaşkanı ite aylık
olağan görüşmesini 8
ağustosta Marmaris'te
yapacak. Yılmaz, Egeli Genç
Işadamlan Demeği
(EGİAD) toplanüsına
katılmak için yann Izmir'de
3İacak. İzmir'de kalacağı üç
gün süresince, l kasımda
yerel ara seçim yapılacak
ilçeleri gezecek olan Yılmaz,
7 ağustosta tatil yapmak için
eşi ile birlikte Marmaris'e
gidecek. Yılmaz'ın,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal ile 8 ağustos günü saat
14.00'teOkluk Koyu'ndaki
Devlet Konukevi'nde aylık
olağan görüşmesini yapacağı
öğrenildi.
Emniyetten
açıklama
• IstanbulHaber
Servisi-İstanbul Emniyet
Müdürlüğü 4 kişinin
öldürüldüğü 19-20Temmuz
tarihlerinde dûzenlenen
operasyonda yakalanan 5
kişinin Türkiye Komünist
Partisi Marksist Leninist
Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş
Ordusu (TKP-ML/TİKKO)
adlı örgütün üyesi
olduklanru açıkladı.
Emniyet Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamada,
sanıklann DGM'ye
sevkedileceği bildirildi.
İstanbul Emniyet
Müdürlüğü, Küçükyab ve
Kaynarca'da 19-20Temmuz
tarihlerinde dûzenlenen
operasyonlarla ilgili dün bir
açıklama yapü. Açıklamada
sanıklardan Hemşire
Ayşegül Polat, inşaat
mühendisi Yüksel özdemir,
muhasebeci Mehmet Murat
ve parfümerici Hasan
Bozkurt'un örgüt üyelerine
yataklık yaptığı, öteki sanık
tezgahtar Selahattin
Akçan'ın ise örgütün 4 ayn
eylemine katıldığı öne
sürüldü.
Görevden
alma
•İSKÎIİP(AA)-
Çorum'un Iskilip içlesinin
IDP'üBelediye Başkanı
Mustafa Çalık, tçişleri
Bakanlığı tarafından
görevinden ahndı. Şikâyetler
üzerine tçişleri Bakanlığı
Müfettişi, Belediye Başkanı
Çalık hakkında iki ay önce
inceleme başlatmışü.
Bakanhk müfettişinin
hazırladığı raporda, Çalık'm
25 konumda "Görevi ihmal
ettiği ve kötüye kullandığı"
savunuldu. Çalık, hakkında
bakanhk müfettişinin
haariadığj rapor
doğrultusunda idari
soruşturma açılmak üzere
görevinden ahndı. Görevden
ahna emri, kaymakam vekili
İ.HakkıKadayıfçı
tarafından belediye
başkanına tebliğ edildi.
Kitle
örgütlerinden
değeplendirme
•ANKARA (ANKA)- Kitle
örgütleri, 250. gününü
dolduran hükümet
uygulamalannı, verilen
sözlerin yerine getirihnesinde
geç kalındığı şeklinde
değerlendirdiler. Ziraatçılar
Derneği Genel Başkanı
Ibrahim Yetkin, Halkevleri
Yönetim Kurulu, Türk
Tabipleri Birliği Başkanı
Selim ölçer veInsân Haklan
Derneği Ankara Şubesi
Başkanı Ayşe Pekdemir,
sözlerin biryana bırakılarak
uygulamalara geçilmesinin
zorunlu olduğunu belirtüler.
Koalisyon hükümetinin
zamanı çok savurgan
kullandığı görüşünde
birleşen örgüt sözcüleri,
görüşlerini şöyle dile
getirdiler: Hükümetin
kararlannda geç kaldığı gjbi,
bazı konularda kitle örgütleri
ve meslek örgütlerini de
tartışmaya katmaması en
büyük eksikliktir.
Erdal İnönü, SHP'li il başkanlan toplantisında konuştu:
Iktidardakinarti CHP'dir• SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, SHP'li il baş- olarak koalisyon protokoiünde
kanlanyla yaptığı toplantıda, bugün iktidardaki partinin CHP olduğunu söy-
leyerek "CHP şimdi hükümette. CHP'nin kadrolan, tabanı, desteği biziz.
CHP'nin büyük parti oiarak devam etmesinden yanayız. Bunun formülünü
CHP'nin son yönetim kurulu bulacak" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - SHP Genel Başkanı Er-
dal İnönü, CHP'nin kadrolan-
run, desteğinin ve tabanının
SHP olduğunu belirterek"CHP
şimdi hükümette.
CHP'nin büyük parti oiarak
devam etmesinden yanayız.
Bunun formülünü CHP'nin
son yönetim kurulu bulacak"
dedi. Hükümetin bir bütün ol-
duğunu, ancak SHP'li bakan-
lann kışisel becerileriyle ön pla-
na çıktıklannı da anlatan Inö-
nü,"Haksızhk ve partizanhk
yapmadan geçmiş dönemin ya-
ralannı sarmalıyız" diye konuş-
tu.
SHP il başkanlan toplanüs
dün Ankara'da başladı. Top-
lantıda konuşan İnönü, il baş-
kanlanna. CHP ve hükümet
konusundaki düşüncelerini ak-
tardı. Hükümetin bir bütün
belirtilen bedeflere adım adım
yaklaşüğırû anlatan İnönü, şu
anda başlangıç noktasından
çok ileride olduklanru kaydetti.
Halkın, SHP'yi iktidann te-
mel unsuru oiarak gördüğünü
veçok çeşitli beklentileri bulun-
duğunu ifade eden İnönü, hü-
kümetin de bir bütün oiarak
çalıştığını söyledi.
Bazı SHP'li bakanlann bi-
reysel becerileriyle ön plana
çıkügını anlatan inönü, "SHP'-
li bakanlanmızın başansı hiçbir
Askeri Şûra Demirel'in başkanuğmda dün Ankara'da toplandı. (Fotoğraf: RIZA EZER)
Yüksek Askeri Şûra, Başbakan Süleyman Demirerin başkanlığında toplandı:
Demirelyıllarsonrayeııideııbaşkan
• Bir üst rütbeye yükselecek general ve amirallerle
emekliye sevk edileceklerin belirleneceği Yüksek
Askeri Şûra toplantısı Ankara'da Başbakan Süley-
man Demirel'in başkanlığında toplandı. Toplantı 6
ağustosa kadar sürecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Yüksek Askeri Şûra
toplantısı Başbakan Süleyman
Demirerin başlanlığında dün
başladı. 6 ağustosa kadar süre-
cek olan toplantıda bir üst rüt-
beye yükselecek general ve
amirallerle emekliye sevk edi-
lecekler belirlenecek.
Genelkurmay Başkanhğı
Karargâhı'ndaki toplantıya
Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Doğan Güreş. Milli Sa-
vunma Bakanı Nevzat Ayaz,
Kara Kuvveüeri Komutanı
Orgeneral Muhittin Fisunoğ-
lu, Deniz Kuvvetleri Komuta-
nı Oramiral İrfan Tınaz, Hava
Kuvvetleri Komutanı Orgene-
ral Siyami Taştan, Jandarma
Genel Komutanı Orgeneral
Eşref Bitlis, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreteri Orge-
neral Nezihi Çakar, NATO
Güneydoğu Avrupa Müttefık
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aşir Özözer, Harp
Akademileri Komutanı Orge-
neral İbrahim Türkgenci ve
ordu komutanlan kaüldılar.
Demirel, Yüksek Askeri Şûra
toplanüsına gelişinde Genel-
kurmay Başkanhğı Karargâhı
önünde Org. Güreş ve Ayaz
tarafından karşılandı. Karşıla-
ma öncesinde Güreş ve Ayaz
bir süre ayaküstü sohbet etti-
ler.
Demirerin gelişiyle birlikte
saat 09.45'te başlayan toplan-
tının yapıldığı salonun yan ta-
rafındaki vestiyer foto muha-
birlerinin en çok ilgi gösterdiği
bölüm oldu.
Komutanlann şapkalannın
yan yana konduğu bu bölü-
mün fotoğrafının çekildiğini
gören Başbakan Demirel'in
Koruma Müdürü Şükrü Cu-
kurlu, "Durun babanın şap-
kasını da getireyim" diyerek
da
arasına
Demirel'in fötr şapkasını
komutanlannkinin
koydu.
Foto muhabirleri Demirel'-
in ve kuvvet komutanlannm
şapkalannı değişik açüardan
görüntülediler.
Askeri Şûra'nın gündemin-
de bir üst rütbeye yükselecek
general ve amirallerle, general
ve amiralliğe yükselecek albay-
lar belirlenecek. Şûrada ayn-
ca. yaş haddi ve kadrosuzluk
nedeniyle emekliye aynlacak-
lardasaptanacak.
Mevzuata göre her yıl nor-
malde 12, en çok 14 generalin
görev süresi bir yıl uzaülabili-
yor. Bir generalin görev süresi,
yaş sının olmaması durumun-
da en çok 4 kez uzatıhyor.
İl yönetimine muhalifler kongre istiyor
ANAFta İstanbuPdan
sonra Ankara sorumı
ANKARA (AA) - ANAP'ta
İstanbul il yöneümi üzerinde-
ki tartışmalann bitmesinden
sonra şimdi de Ankara teşki-
latında sorun çıktı. Genel
merkezce atanan il yönetimine
karşı çıkanlar seçimli kongre
isterlerken parti yönetimi se-
çimli kongre yapmama ka-
rannda.
Ankara eski il başkanlann-
dan MKYK üyesi Mehmet
Demirel ve taraftarlan, Genel
Merkez tarafından atanan
Nejat Arseven başkanlığın-
daki yeni yönetime karşı çıkı-
yorlar. Bu kişiler yeni il baş-
kanının Yozgath olmasını da
gerekçe göstererek. Ankara
teşkilaünın "iyi bilen. herkesi
kucaklayacak" bir yönetime
ihtiyaa olduğunu savunuyor-
lar. Aynca Nejat Arseven'in
işadamı Ağa Ceylan'ın avu-
kaü olması dolayısıyla, Cey-
lan'ın damadı Ankara Millet-
vekili Mehmet Sağdıç'ın da
yakını olması eleştiri konusu
yapılıyor. Yeni il yönetimine
karşı çıkanlar, Ankara Millet-
vekili Mehmet Çevik'in de teş-
kilat üzerinde etkili olduğunu
ileri sürerek, "Yöneümde
Yozgath ve Çerkes hâkimiyeü
oluştu" görüşünü işliyorlar.
ANAP MKYK'ran 27 tem-
muzda yaptığı toplanüda An-
kara il yönetimine karşı çıkan
ve Alündağ ilçe teşkilatının
feshedilmesini eleştirerek
Mehmet Çevik ile tartışan
Mehmet Demirel ile taraftar-
lan, 45 gün içinde seçimli
kongre yapılması için nöbetçi
mahkemeye başvurdular.
Ankara il delegelerinden
200 kadannın imzası ile nö-
betçı mahkemeye başvuran
muhalifler, yasal süresi içeri-
sinde kongre yapılacak dele-
gelerin istediği yönetimin iş-
başına gelmesinı isterlerken
Genel Merkez, kongre yapıla-
mayacağı karannı aldı. Teşki-
lat Başkanhğı, Genel Başkan
Mesut Yılmaz'a sunulmak
üzere hazırladıgı yaada
ANAP büyük kongre süresi-
nin 1 Ağustos 1992'de başla-
tıldığına dikkati çekerek, "Bu
süreçte delegeler istiyor" diye
kongre yapılamayacağmı be-
lirtti. ANAP tüzüğüne göre
kongre süreci başladıktan
sonra oluşturulan geçici yö-
netim kurullannın kongre
yapması genel prosedüre tabi
oluyor.
diğer bakanımızın gerisinde de-
ğildir" dedi. Koalisyonu yürü-
ten iki tarafm da, hükümetin
bütünü içinde kendi başan-
lannı ön plana çıkaraıak için
gayret gösterdiğini belirten
SHP Genel Başkanı, "Bundan
alınmamak lazım. Hizmet bü-
tün ülkeye yapılıyor" diye ko-
nuştu.
Bakanlann yaptıklan atama-
lann zaman zaman eleştiri ko-
nusu olduğunu dile getiren İnö-
nü, vatandaşm zaman zaman
kendilerine geçmiş dönemin
haksızlıklannı anlatarak, bu
haksızhklardan doğan zarar-
lannın giderilmesini istediğini
belirtti. inönü, "ANAP iktidan
döneminde pek çok haksızlık
yapıldı. Ama bunlan düzeltir-
ken başka haksızlıklara neden
olmamalıyız. Ama haksızlıkla-
ra da göz yumamayız.
Haksızhğı yapmak, yani tahrip
etmek kolay, ama onu düzelt-
mek zor oluyor. Yeni haksızlık
ve partizanhklara yol açmadan
geçmiş dönemin tıaksızlıklannı
gidermeye çalışıyoruz" dedi.
İnönü, CHP konusuna da
değinerek, "CHP iktidarda"-
dedı. CHP'nin büyük parti ol-
masını istediklerini kaydeden
İnönü şöyle konuştu:
"SHP oiarak biz, CHP 'nin
devamı olan bir partiyiz. CHP
adım yasa gereği eski genel yö-
netim kurulu kullanıyor. Ama
bu yetmez. Partinin tabanı,
kadrolan, desteği olacak. Buda
biziz. CHP, elbette büyük parti
oiarak devam etmeli. Şimdi hü-
kümette olan parti CHPden
başka şey değildir. Hükümette-
ki SHP daha da güçlenmeli.
CHP'nin de büyük parti olarak
ortaya çıkması gerektiğine ina-
nıyorum. CHP Yönetim Kuru-
lu, son bildirgesinde, hedefın
tek başına iktidar olmak oldu-
ğunu açıkladı. Berüı'n bugüne
kadar söylediklerimi tek cümle-
de özetlemişler. CHP, bugün
iktidarda. ama daha fazlasını
istiyorlar. Mesele bunu başar-
maktır. Ama ayn ayn olursak,
onun ne olacağını söylemek is-
temiyorum. Bu nasıl olacak?
Bu konuda yasa, CHP Yöne-
tim Kurulu'nu görevli kılıyor.
Onlar bunun bir çaresini bula-
caklardır."
İl başkanlan toplanüsına,
dün Adana'dan Kastamonu'ya
kadar olan illerin başkanlan
katıldı.
Bugünkü toplantıya da Kas-
tamonu'dan sonraki illerin baş-
kanlan kaülacak.
Söz alan il başkanlannın,
özellikle bakanlara yönelik
eleştirileri gündeme getirdikleri
öğrenildi.
Toplantıya genel merkez yö-
netimi ile SHP'li bakanlann
tümü katıldılar ve kendilerine
getirilen eleştirileri yanıtladılar.
Karadenizlilerin diizenlediği yayla şenligine katüan Ydmaz, mangal ve eti görünce dayanamadı.
Kendisi pişirdi, kendisi yedi. Maçkalı kemençeci Enver Turan kendisine tiirkii "attı".
Yıbııaz Kaıadeııiz Şeııliğijıde
ABDURRAHMAN
Y1LDIRIM
"Bak bana başbakanum/
Birazcuk bakışalum' Dargın
musunbizumle, Öpüşüp
banşalum/
O durgun gözlerune/
Başbakanum olayum/ Seni
yaradanuma, E ben kurban
olayum."
Bu dörtlükler, pazar günü
Karadenizlilerin İstanbul'da
düzenlediği yayla şenliklerinin
14.'sünekatılan
Trabzon-Maçkalı kemençeci
Enver Turan'ın ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'a attıgı
türkülerinden bir bölüm.
Yaklaşık 500 araç ve 10 binden
fazla Karadenizlinin katıldığı
Pendik- Kurna Köyü'ndeki
şenliğe saat 15.00'te gelen
Mesut Yılmaz'ı hemşerileri
horon oynayarak, coşkuyla
karşıladı.
Aşın ilgidcn dolayı şenlik
alanında zorla ilerleyen
Yılmaz'ı hemşerileri sık sık
"Mesut Yılmaz Başbakan"
diyerek alkışladılar.
Hemşerilerine hitaben bir
konuşma yapan Mesut Yılmaz
"Ben, bugün buraya parti
başkanı olarak değil, sizden biri
olarak geldim" dedi.
Yılmaz daha sonra şunlan
söyledi:
"Doğu KaradenizTürkiye'nin
cennet köşelerinden biridir.
Doğu Karadeniz'e Allah her
şeyi vermiş, ama ekonomik
bakımdan bölge insanına
yetecek kadar şartlan
vermemiş.
Onun için Doğu Karadenizli
Türkiye'nin her tarafına göç
etmiş.
Doğu Karadeniz'den aynlan
dedelerimizin bir kısmı da
İstanbul'a gelip yerleşmiş. Ben
deonlardanbirinin
çocuğuyum.
Sevgili hemşerilerim, Doğu
Karadeniz insanı risk almaktan
korkmayan cesur insanlardır.
Onun için Doğu Karadeniz
insanı Türkiye'de yapmaya
Çalıştığımız değjşikliğin de
öncüsüdür, önderidir. Asıl
müteşebbis insan Doğu
Karadeniz insanıdır. Ister
İstanbul, ister Türkiye'nin
başka yerlerine, hatta
Almanya'ya gitmiş olsun Doğu
Karadeniz insanı kendi mahalli
özelliklerini yaşatırken,
Türkiye'nin birliğine,
bütünlüğüne en fazla gönül
koyan insandır.
Onun için de Doğu
Karadenizliler Türkiye'nin
birliğinin garantisidirler."
Mesut Yılmaz konuşmasının
ardından şenlik alanını gezdi ve
çadırlardan birinde ızgara et
pişiripyedi.
Bu sırada, Maçkalı kemençeci
Enver Turan kendisine türkü
"atü".
Yılmaz, ziyaret ettiği diğer
çadırlarda da hemşerileri
tarafından sıcak bir ilgiylc
karşılandı ve mahalli sanatçılar
tarafından kendisine türküler
yakıldı.
Mesut Yılmaz'ın 1.5 saat süren
ziyaretine ANAP İstanbul
Milletvekili Ccm Kozlu da
kaüldı.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Mkili'fte Yaşanan Olay...
Gazetecinin görevi, doğruyu yazmaktır...
Dün, ûzgür Gündem gazetesinde bir haber vardı:
"Cumhuriyet yazarları, muhabirimiz için saygı duruşuna
karşı çıktı..."
Şaşırdım kaldım. Gazetenin sorumlu müdürü arkadaşım
Işık Yurtçu'yu arayip şöyle dedim:
"Sevgili Işık, önceki gün Dikili'deki panelde yönetici ben-
dim. Özgür Gündem muhabiri Yahya Orhan ve diğer basın
şehitleri için saygı duruşu yapıldı..."
Işık, "Ben ilgileneceğim" yanıtnı verdi bana. Hatta bir dü-
zeltme yazıp geçmemı de istedi.
Dikili'de yaşanan olay neydi, anlatayım...
Cumhuriyet okurlarını bilgilendirme toplantısıydı. 5 Kasım
1991'de Cumhuriyetten kopuş ve 8 Nisan 1992'de Cumhuri-
yet'e dönüşün öyküsüydü. Okurlanmızı bir noktada aydınlat-
makt.
Toplantıyı biz değil, şenlik kurulu düzenlemişti. Hasan Ce-'
mal ve Okay Gönensin de çağrılıydı, ama gelmemişlerdi.
Belediye Başkanı Osman özgüven, açış konuşmasında şöy-
le dedi:
"Bu toplantı basının genel sorunlarını içermiyor. Kamuo-*
yunda hâlâ tartışılan, Cumhuriyet gazetesindeki ay/arca ya-,
şanan olayı, kendilerinden dinleyerek öğrenmek istedik..." •
llhan Selçuk, Mustafa Ekmekçi, Şükran Ketenci ve ben, ko-
nuşmak üzere çağrıldık. Mıkrofonu elime aldığım sırada bir
kişi omzuma dokundu ve şöyle dedi:
"Öldürülen Özgür Gündem muhabiri Yahya Orhan için
saygı duruşu yaptırmak istiyorum..."
Kendisine toplantıyı yöneten kişi olarak, bunu benim yapa-
cağımı söyledim. O ise direniyordu, tüm görgü kurallannı
çiğniyordu: ;
"Hayır, ben yaptıracağım..."
Biz kendisiyle konuşurken ellerinde Yahya Orhan'tn pos-
terleri bulunan bir grup, slogan atmaya başladı:
"TÜSİAD basını istifa..."
ilhan Selçuk mikrofonu aldı. Toplantıyı engellemek isteyen
gruba, "Türkler ve KürHer kardeştir" dedi. Ancak grup, llhan
Ağabey'in sözlerinı "yuhlayarak" kesmeye çalıştı.
Oysa bin kişilik dinleyici toplulugu yerinden kalkmıyor ve
göstericilerı sessizce izliyordu.
Göstericıler bağınyordu:
"Kahrolsundemokrasi..." '
llhan Selçuk, şöyle konuştu:
"Arkadaşlar, öldürülen meslektaşımız Yahya Orhan için
sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Şimdi öl-
dürülen meslektaşımız Çetin Emeç için bir dakikalık saygı
duruşu. Şimdi arkadaşlar, bütün öldürülen gazeteciler için'
saygı duruşuna davet ediyorum. Burada bütün öldürülen,
devlet terörüyle öldürülen kardeşlerimiz için eğer görüşmek
istiyorsak, konuşmak istiyorsak, eğer hiçbirine ayncalık tanı-
madan bütün arkadaşlarımızı bağrımıza basmak istiyorsak;.
eğer bu sevgi ve dostluğu engellemeden yürütmek istiyor-'
sak, burada hepimiz dostça, kardeşçe konuşmaya geldik?
Dikili Şenliği'nde şimdiye kadar herkes omuz omza, kardeş-
çe her şeyi dile getirdi. Bunu da dile getireceğiz. Biz devlet
terörüne karşıyız. Şimdi size öldürülen gazetecilerden söz
açmak istiyorum. Meslektaşımız Yahya Orhan öldürüldü. Bu-
rada Özgür Gündem konuşabilir. Burada biz bu disiplini sağ-
layacağız arkadaşlar. Konuşma disiplinini sağlayacağız.
Dikili Şenliği'nde siz isterseniz sonuna kadar... Arkadaşlar,
Özgür Gündem iç>n ayn bir panel düzenlensin, gelir konuşu-
ruz. Beni de çağırırsınız, geliriz konuşuruz. Konuşma olanak-
larımızı yitirdiğimiz zaman demokrasi olmaz. O zaman otu-
jup konuşabiliriz. Hiçbir zaman hiçbir kimseye gerek devlet
terörüyle, gerek başka bir terörle, infazla öldürülen insanlar
arasında en küçük bir ayrım yapmıyoruz. Bizim için Türk v»
Kürt birdir. Yalnız Türk değil, Rum, Ermeni, Azeri ve Arap tüm
insanlar bizim için eşittir. Hiçbirine ötekinden daha yukarıda
bir ayncalık tanımıyoruz. Evet, öldürülen kurbanlar arasında
Türktür, Kürttür, Ermenidir, Almandır, Fransızdır diye aynca-,
lık yapmaya kalkışırsak, teröre karşı olamayız. Irkçı oluruzs
Arkadaşlar, ırkçılıktan ve kaba kuvvetten nefret eden bir top-
luluk yaratmak istiyoruz. Bizim amacımız Kürt kardeşlerimiz-
le Türk kardeşlerimiz arasında sevgi ve dostluk yaratmaktır,
husumet değil. Anadolu'da hep birlikte yaşayacağız. özgür
Gündem 'deki kardeşlerimizle Cumhuriyet'teki kardeşlerimiz
arasında hiçbir fark yoktur.
Bana bugün eğer herhangi bir şey söylemek isteyen varsa,
bugünkü Cumhuriyet gazetesindeki yazıyı okur. Pan Türkizm
ile bir yere gidilemez arkadaşlar. Kürt ırkçılığıyla bir yere gh
dilemez. Ama Pan Türkizm ile gidilemediği gibi Pan Kürdizm
ile de gidilemez. Bütün yeryüzündeki soylar, bütün halklar,
bütün uluslar önce kendi kendilerini boy aynasında görmeye
çalışıp önyargılardan uzaklaşmak zorundadır. Ben eğer Türk
soyundan geliyorsam ve bunu kendime bir ayncalık, bir imti-
yaz gibi görüyorsam, o zaman Türklüğe de layık değilim, in-
sanlığa da. İnsan, önce insan olup sonra Türktür. Ama bir
Kürtkardeşim Kürt olduğu için her yere, her şekilde müdaha-
le ederek ve buradaki bu iletişim, toplantı ve açıkoturum dü-
zenini bozmak hakkını kendisinde görüyorsa, o da Kürt
olmaya layık değildir o zaman."
Gösterici grup yanıt veriyordu:
"Yuuuhh... Kahroisun demokrasi..."
Kimdi bunlar, ne yapmak istiyorlardı? 12 Eylül 1980 öncesi
toplantı ve panel basan ülkücü çetelerden ne farkları vardı?
Oradaki konuşmacılar 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün işkencelerini,
mapushanelerini görmüşler, yaşamışlardı. Devlet terörüne
yıllardır kalemleriyle karşı çıkmışlardı.
Hem özgür Gündem muhabiri Yahya Orhan, hem öldürü-
len diğer meslektaşlarımız için saygı duruşu yapıldı. Sonra-
dan öğrendik ki, mikrofonu elimizden ahp konuşmak isteyen
kişi de özgür Gündem muhabiri değilmiş.
Bizim özgür Gündem'de çalışan, yazı yazan arkadaşlan-
mız ve dotlanmız var. özgür Gündem'in yaşaması, tirajının
daha da artması bizi rahatsız etmez, sevindirir. Böyle gazete-
lerin çoğalması ve yaşaması demokrasinın gelişmesi içir»
önemlidir. Ama konuk olarak orada bulunan bizlerin konuş-
malarının engellenmek istenmesi gerçekten üzücü vedüşün-
dürücüdür.
Yıllarca devlet terörüne karşı çıkan, insan haklarını, de-
mokrasiyi savunan bizlere küfür dolu sözlerle satdıranlar yir-
mi yıl önce kundakta bebekken, bizler devlet terörüyle evleri-
mizden alınıp götürüldük. Bugüne dek pek çok sınavlardan
geçtik ve geçiyoruz. Eğer bizler bu sınavlarda kötü not alsay-
dık, zaten o bin kişinin karşısına çıkamazdık.
Cezaevlerinde olup bitenleri, 1989da Aydın Cezaevi'nde
yaşanan dramı kimler yazdı? Kanlı Sürgün'ün öyküsünü, irv
sanların nasıl işkence gördüğünü kimler anlattı Cumhuriyet
okurlarına?
önceki gün Dikili'de yaşanan olaydan sonra pek çok Kürt'
kökenli arkadaşım, dostum benimle konuşup bizlerden özür
diledi. Cezaevinde yatan, 1989da Eskişehir-Aydın kanlı sür-
gününü yaşayan Kürt kökenli dostlarımız bize dün sabah te-
lefon edip şöyle dediler:
"Biz sizleri tanıyoruz. Bize verdiğiniz desteği unutur mu-
yuz hiç? Cezaevlerinden size, llhan Selçuk'a, Mustafa Ek-
mekçi'ye ve Şükran Ketenci'ye mektuplaryazdık, işkenceleri
anlattık yıllar önce. Sizler yazdınız, sizler kamuoyunu bilgi-
lendirdiniz. Hep yanımızda oldunuz. Sizlere yapılan davranı-
şı bizlere yapılmış kabul ediyoruz."
Dikili Şenliği sürüyor. Bu bir barış ve demokrasi şenliğidir.
İnsanlar soluk alıyor Dikili'de.
Yazımızı noktalarken özgür Gündem'in Gercüş muhabirf
Yahya Orhan'ın ve tüm basın şehitlerinin anısı önünde say-
gıyla eğiiiyoruz.
Ve bir kez daha yineliyoruz:
"Türkler ve Kürtler kardeştir..."
GORULMUŞTUR
İlhan Selçuk
7. bası U.000 lira (KDV içinde)
Çağda} Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeli gönderiAnez.