Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4AĞUSTOS1992SALI HABERLER SeçimtereHEPve İPkaûlıyor • ANKARA (ANKA)- Yûksek Seçim Kurulu, . Halkın Emek Partisi ile İşçi Partisi'nin 1 kasımda yapılacak yerel ara seçimlere katılmasına karar verdi. Yüksek Seçim Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan karannda, HEP ve Işçi Partisi'nin itirazı üzerine konunun incelendiğı belirtildi. Partilerin seçimlere katılabılmesi içın illerin en az yansında oy verme gününden en az 6 ay önce örgütlenmesi ve büyük kongrelerini yapması ya da TBMM'de grubu bulunması gerektiğUnımsatılan kararda. her iki partinin de TBMM'de grubu bulunmamasına karşın örgütlenme koşulunu yerine getirdikleri kaydedikli. Grup Yorum davası • İçPoUtikaServia- Haklannda gıyabi tutuklama karan bulunan Gurup Yorum elemanlannın duruşmasının olacağı 12 Ağustos günü herkesin "Gurup Yorum'u dinlemesi" istendi. Ortaköy Kültür Merkezi, Grup Yorum, Ayşe Gülen Halk Sahnesi, Fotoğraf-Sinema Emekçileri, Ankara Halk Sahnesi, Grup Özgürlük Türküsü ve Tavır Dergisi yaptıklan ortak açıklamada 12 Ağustos günü Konya DGM'deGrup Yorum'un duruşmasının olacağı belirtilerek duyarlı olan herkes duruşmaya çağnldı. Açıklamada, 12 Ağustos günü duruşmaya gidemeyenlerin de her yerde Grup Yorum'u dinlemesi istenildi. Akyazı'nın büyük kaybı • AKYAZI(AA)- Sakarya'run Akyazı ilcesi eski belediye başkanlanndan Ahmet Sançizmeli öldü. Akyaa'da arabksız 20 yıl belediye başkanlığı yapan Ahmet Sançizmeli (67) geçirdiği kalp krizi sonucu bir hafta önce İstanbul'da tedavi alüna alınrnıştı. Ahmet Sançizmeli'nin cenazesi dün Akyazı Gazi Süleymanpaşa Camii'nde kıhnan öğle namazından sonra aile mezarbğında toprağa verildi. Sançizmeli, evli ve 3 çocuk babasıydı. MÇP'de liderlik tartışması • DENİZLt(Cumhuriyet)- MÇP'den istifa eden Ülkü Ocaklan eski Genel Başkanı, Sıvas Milletvekili Muhsin Yaacıoğlu ve arkadaşlan Denizli'de Genel Başkan Alpaslan Türkeş'i topa tuttu. Sıvas Milletvekili Yazıcıoğlu, MÇP'de katı bir liderlik anlayışırun bulunduğunu belirterek, "Allahtan başka kimse tartışılmazdeğildir", dedi. Partideki ukanıkhğj aşmak içın istifa ettiklerini savunan Yazıcıoğlu, liderlik mücadelesi konusundaki bir soruya, "Kim düşüncelerinin sözcüsü olabiliyorsa, çoğunluk onda toplanır" diye yanıt verdi. Yazıcıoğlu daha sonra, "Partiden dışlanmıştık. Bu yüzden parti içinde mücadele olanağımız kalmadı. İstifamız da bundan kaynaklandı. Amaamız milliyetçi hareketi bölmek değil, daha da güçlendirmek" dedi. İki korucıı öldürüldü • ADANA(Cumhuriyet • Güney İUeri Bürosu) - Köy koruculuğundan istifa ederek Adana'ya yerleşen bir yurttaş silahlı saldın sonucu yaşamını yitirdi. Kars'ın Iğdır ilçesine bağlı Melekli kasabasındaki evine roketatarh saldın düzenlenen bir köy korucusu da öldü. Adana'nın Fatih mahallesindedün 14.00 sıralannda meydana gelen olayda inşaatta sıva yapan Alaattin Tezcan başına sıkılan tek kurşunla yaşamını yitirdi. Görgü tanıklan Tezcan'ı öldüren iki saldırganın olaydan sonra yaya olarak kaçtıklannı anlattılar. Eşkâlleri belirlenen saldırganlann yakalabümesi için başlatılan operasyonlardan sonuç annamadı. öldürülen Alaattin Tezcan'ın Bitlis'in Hizan ilçesinde köy koruculuğu yaptığı, bir hafta önce Adana'ya yerleştiği ve inşaat işçiliği yaptığı öğrenildi. TATİLE GİDERKEN KALBİNİZİ KONTROL ETTİRİNİZ TÜRK KALP VAKFI 27b 12 44/45-248 58 66 Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan yasa teklifî, bu yasama döneminde gündeme gelecek: Yüksekyargıda Ozal egeıııeııliğiııe son• Yüksek yargı organlanna üye seçiminde, cumhurbaşkanına tek seçici olma olanağı tanıyan anayasa ve yasa hükümleri yürürlükten kaldınlıyor. Hazırla- nan yasa önerisinde Anayasa Mahkemesi üyelerinin, doğrudan yüksek yargı organlannca, Yargıtay, Danıştay ve Askeri Yargıtay üyelerinin, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca seçilmesi öngörülüyor. tümüyle değiştiren anayasa ve yasa değişiklik taslağının ta- mamlandığnn açıkladı. Kısa bir süre önce, koalisyon ortağı DYP'nin göriişüne sunulmak üzere taslağın, SHP'nin TURAN YILMAZ ANKARA - Yüksek yargıda, "cumhurbaşkanı egemenliği"- ne son veriliyor. Anayasa Mah- kemesi, Yargıtay, Danıştay ve Askeri Yargıtay üyeliklerine yapılan atamalarda, cumhur- başkanına tanınan "tek seçici olma" yetkisi ortadan kaldınlı- yor. Adalet Bakanlığj'nca ha- zırlanan anayasa ve yasa deği- şiklik taslağıyla, Anayasa Mah- kemesi üyelerinin, doğrudan yüksek yargı organlannca; Yargıtay, Danıştay ve Askeri Yargıtay üyelerinin, adliyelerde görev yapan yargıç ve savalar ile avukatlann da temsil edile- ceği Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu'nca seçilmesi öngö- rülüyor. Adalet Bakanı Seyfı Oktay, yüksek yargı organlan- nın oluşumunda köklü değişik- likler getirecek olan taslağın bu yasama döneminde gündeme geleceğini söyledi. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, yüksek yargı organlanna yapı- lan üye seçimine ilişkin sistemi ğ TBMM Grup Başkanlığı'na iletildiğini kaydeden Oktay, taslaklann, bu yasama döne- minde gündeme geleceğini bil- dirdi. Oktay, '"Yargı reformu çerçevesinde, Meclis'te öncelik- le görüşülmesini beklediğimiz hususlardan biri de hazırladığı- mız bu yasa taslağı. Öncelikle görüşülerek, yasama geçirilece- ğine inanıyorum" dedi. Anayasa, yüksek yargı organ- lan ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kuruluş yasala- nnda değişiklik öngören tas- lakla getirilen değişiklikler şöy- le: Anayasa Mahkemesi ve Sayış- tay dışındaki yüksek yargı or- ganlanna üye seçen, yargıç ve savcılann özlük haklannın yanı sıra terfi ve atamalanna ilişkin düzenlemeleri gercekleştiren Hâkimler ve Savalar Yüksek Kurulu'nun yapısı ve üye sayısı değiştiriliyor. Halen. Adalet Bakanı ve müsteşanyla birlikte 3'ü Yargıtay, 2'si de Danıştay'- dan seçilen 7 üyeden oluşan ku- rulun üye sayısı 15'e çıkanlıyor. Kurulda, Adalet Bakanı koru- nurken, müsteşar üyelikten çı- kanhyor. Hokanın dışındaki 14 üye ise şu kişilerden oluşuyor: 2, Sayıştay'dan 1, idari yargı- dan 1, adli yargıdan 5, Türkiye Barolar Birliği'nden de 2 üye." Adliyelerde görev yapan "kür- sü yargıç ve savalan"nın etkin- liğinin arttınldığı kurula, Sayış- tay'a üye seçme yetkisi de tanı- nıyor. Sayıştay üyeleri bugüne kadar, prensip olarak Sayıştay Genel Kurulu'nca seçiliyordu. Ancak, 1985 yılından bu yana, genel kuruldaki kilitlenme ne- deniyle, bu seçimler, ANAP'ın Sayıştay Yasası'nda yaptığı ge- çici değişikliklerle, doğrudan TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nun ANAP'h üyelerince gerçekleştirilmişü. ANAP, ikti- darda olduğu dönem içerisinde, 58 üyeli Sayıştay'a, 30'un üze- rinde üye seçti. Adalet Bakanlığı'run taslağıyla, yüksek yargı organlanna üye seçiminde cumhurbaşkanına tamnan "tek seçici olma" yetki- si de ortadan kaldınlıyor. Mev- cut sistemde, cumhurbaşkanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun seçtiği üç aday ara- sından birini, yüksek yargı or- ganına üye olarak atıyordu. Getirilen değişiklikle, kurulun, yalnız bir aday seçmesi öngörü- lüyor. Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve Askeri Yarştay'dan seçilen üyelerin de görev yaptığı Ana- yasa Mahkemesi'ne üye seçi- minde, söz konusu yüksek Hasan Pur IHD'de açıkladı: Benikimsezorla askeregönderemez • Temmuz ayının 26'sında Manisa 1. Piyade Ko- mutanlığVna teslim olması gereken Hasan Pur, "in- san yaşamını sona erdirme sanatf olarak nitelediği askerliğe gitmeyeceğini açıkladı. tstanbul Haber Servisi - ne, eziyet görmesine neden ol- "Elinde silah olan herkes terö- muştur." risttir" diyen Hasan Pur, zo- nınlu askerliğe karşı olduğu- nu ve kendisinin bu hizmeti vermeyecegini söyledi. Temmuz ayının 26'sında Manisa 1. Piyade Komutan- bğı'na teslim olması gereken Hasan Pur, var olan düzene hiçbir şekilde destek vermeye- cegini ifadeetti. İnsan Haklan Derneği (İHD) Istanbul Şu- Hasan Pur "a goı>. herkes terörist. .lun besi'nde dün yaptığı basın acıklamasında, ne olursa ol- sun kesinlikle askere gitmeye- ceğini vurgulayan Pur, görüş- lerini şöyle sıraladı: "TC vatandaşı olmak, TC yasalannı kabul etmek değil- dir. Ölümüme neden olacağını bilsem yine de askere gitme- yeceğim. Kimse benim özgür- lüğümü kısıtlayamaz. Asker- ler darbe için vardır. Şimdiye kadar hep başımıza iş açtılar. Cunta yönetimleri pek çok kimsenin haksız yere ölmesi- Hiçbir yasadışı örgüte üye olmadığını, eyleminin kişisel bir eylem olduğunu, ancak pek çok kimseden destek gör- düğünü ve kendisi gibi düşü- nen insanlann sayısmın az ol- madığını söyleyen Pur, kimse- nin kendisine zorla "insan ya- şamını sona erdirme" sanatını öğretemeyeceğini iddia etti. Askerlik hizmetini yapmak I istemediğini hiçbir resmi makama iletmeyişini de "Nasıl olsa bir sonuç çıkmaz" seklinde açıkla- yan Pur, mücadelesini sonuna dek sürdürece- ğini ve gerekli kamuo- yunu yaratacağmı be- lirtti. Ailesinin baskısı üze- rine yoklama diye ad- landınlan gerekli işlem- leri yapüğını. ancak aile baskısı da olsa bu hiz- meti yerine getirmeyece- ğini dile getirdi. Hasan Pur, daha önce bir gazeteyle görüşmüş ve askerlikle ilgili dü- şüncelerini aktarmışu. Haber yayımlandıktan sonra İcimliği belirsiz bazı kişilerce takip edil- diğini öne süren Pur, po- alan üsler tarafından ailesi- nin de ıfadesinın alındığını söyledi. İHD yöneticileri Hüseyin Aygül ve Eren Keskin de derneğin konunun takipçisi olacağını, her türlü baskıya karşı Hasan'ın yanında ola- caklannı açıkladı. "Zorunlu askerlik bir militarist devlet özelliğidir" diyen demek yö- neticileri, yakında zorunlu as- kerliğin kaldınlması için bir kampanya başlatacaklannı söyledi. Dernek yöneticileri, avu- katlannın Hasan'ın yanında olacağını ifade etti. Güııeydoğırda gazeteciohııak • Hürriyet Gazetesi Diyarbakır Muhabiri Faruk Balıkçı: Meslektaşlanmız öldürülüyor. Cizre'de İz- zet Kezeryanıbaşımdayaşamını yitirdi.Artık ölü- mü kanıksar hale geldiİc. Yolda yürürken sürekli dönüp arkamıza bakıyoruz. ERGÜN AKSOY DİYARBAKIR - Güney- doğu'da gazeteci artık namlu- nun ucunda. Günde ortalama 5 yurttaşın yaşamını yitirdiği böl- gede, gazetecilik en zor meslek- lerin başında yer almaya başla- dı. Faili meçhul cinayetler ne- deniyle bölge halkının yaşadığı Ahmet Sümbül 2000'e Doğnı muhabiri. "korku" basına da yanadı. Bu yıl içinde 7 gazetecinin öldürül- mesi ve bugüne kadar faille- rinin yakalanamaması çeşitli sorulan gündeme getirirken. yaşanan bu durum objektif ga- zetecilik yapmanın koşullannı da zorîuyor. Bölgede görevli gazeteciler, özellikle siyasi ha- berlerde "ince eleyip sık doku- ma" yöntemini İcullanıyorlar. Bazı gazetecilerin, haberlerinin çarpıtılmasını önlemek için "iş- ten atılma riskini" göze alıp ga- zetenin yönetici kadrosuyla pa- zarlığa gjriştiği bile oluyor. Faruk Balıkçı 10 yıldır gaze- tecilik yapıyor. Hürriyet Gaze- tesi Diyarbakır Bürosu'nda gö- revli. Güneydoğu'da gerçek an- lamda gazetecilik yapmanın koşullannın giderek ortadan kalktığınadikkatçekiyor. "Şah- sen ben bölgede tek başıma ha- ber izlemek için herhangi bir yerleşim birimine gitmeye çeki- niyorum" diyen Balıkçı, kaygı- lannı şöyle dile getiriyor: "Meslektaşlanmız öldürülü- yor. Cizre'de İzzet Kezer yanı- başımda yaşamını yitirdi. Artık ölümü kanıksar hale geldik. Güneydoğu'da gazetecilik yap- mak her babayiğidin harcı de- ğil. Ölümler bizi o kadar etkili- yor ki, yolda yürürken sürekli dönüp arkamıza bakıyoruz. Gazeteci arkadaşlanmızın öl- dürülmesinden sonra açıkla- malar yapılıyor, ancak bugüne kadar hiçbirinin faili yakalana- madı. Bu koşullarda yapmış ol- duğumuz gazeteciliğin takdirini ise kamuoyuna bırakıyoruz." Ahmet Sümbül 22 yaşında. İki yıldır 2000'e Doğru dergi- sinde calışıyor. Geçen şubat ayı içinde öldürülen gazeteci Haüt Güngen'in mesai arkadaşı. Sümbül, ölümü göze alarak ga- zetecilik yaptıklannı söylüyor. Devletin, gerçek habercilik ya- pan gazeteciyle PKK militanını aynı kefeye koyduğunu savu- nuyor. Sümbül, "Haber alma özgürlüğünün engellenmesi, fo- toğraf makinesinin kınlması, fılmlere el konulması, gözaltına alınmak artık Güneydoğu'da sıradanlaştı. Devlet ve Kontr gerilla, işlemiş olduğu cina- yetlerin karşısında en büyük engel olarak sol basını görü- yor. Bunlan susturmak is- tiyor. Güney- doğu'daki ci- nayetlerin fai- li meçhul ol- duğuna inanmıyo- rum. Birçok cinayetten devletin habe- ri var. Konuş- Lamia Torunlu Sabah mu- tuğumuz şu habiri. saatlerde bile belki bir gazeteci arkadaşımızın öldürülmesi planlanıyor" görü- şünü savunuyor. Sabah gazetesinden Lamia Torunlu da, altı yıllık gazeteci- lik yaşamının dört yılını İstan- koşullan daha önce biliyor- dum. Bundan sonra başıma ge- lebilecek olasıhklan da tahmin edebiliyorum. Ancak yine de bu mesleği sürdürmeye kararlı- yım" diyor. Güneydoğu Gazeteciler Ce- miyeti Başkanı Ramazan Pa- muk ise birçok karanlık gücün cirit attığı Güneydoğu'da gaze- • 2000'e Doğru Dergisi Muhabiri Ahmet Süm- bül: Kontrgerilla işlemiş olduğu cinayetler karşısın- da en büyük engel olarak sol basını görüyor. Bunla- n susturmak istiyor. Cinayetlerin faili meçhul oldu- ğuna inanmıyorum. bul'da geçirmiş. Batıda gazete- ciliğin çok kolay olduğunu be- lirterek şunlan söylüyor: "Batıda haber kaynağı aya- ğınıza geliyor. Ancak bu bölge- de haber kaynaklanna ulaş- makta güçlüklerle karşılaşıyo- ruz. Doğruyu söylemek Gü- neydoğu'da büyük riskler taşıdığı için güvenlik güçleri de dahil olmak üzere herkes ger- çekleri söylemekten kaçmıyor. Objektif gazetecilik yapmak mümkün değil. Yaşadıklânmı- zı gazete merkezlerine de anlat- mak mümkün değil. Çünkü on- lann çabştıklan ortam çok farklı. Bu konuda da birzorlan- ma yaşıyoruz." Torunlu, her gün ölüm habe- ri yazmalan nedeniyle ruhsal durumlannın etkilendiğini, oy- sa yaşamın güzel yönlerini de yansıtmak istediklerini kayde- diyor. Ancak ölümlerin ve faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bir ortamda, bırey olarak güzel şeyler düşünemediğini belirti- yor. özgür Gündem gazetesinden Burhan Karadeniz ise meslekte oldukça yeni. 6 aydır gazeteci- lik yapıyor. Bu kısacık zaman di- limi içinde üç kez gözaltına alınmış. yargı organlan doğrudan seçici yapılıyor. Mevcut sistemde yer alan, Anayasa Mahkemesi üye- lerinin, yüksek yargı organlan- nın seçtiği üç aday arasmdan cumhurbaşkanınca atanması- na ilişkin düzenleme ortadan kaldınhyor ve bu konuda yük- sek yargı organlannın, Anaya- sa Mahkemesi'ne gönderecek- leri temsilcilerini doğrudan doğruya kendilerinin seçmeleri öngörülüyor. Buna göre, yük- sek yargı organlan, boş bulu- nan Anayasa Mahkemesi üyeli- ği için yalnız bir kişi seçecek. Cumhurbaşkanına, mevcut sis- temle tanınan "tek seçici olma" yetkisi, yüksek yargı organlan- na yapılan atamalar konusun- da sık sık tartışma yaratmıştı. Özellikle, Turgut özal'tn cum- hurbaşkanlığı döneminde ar- tan bu eleştirilere örnek olarak da, görev yaptıklan yüksek yar- gı organlannın genel kurulla- nnda en az oyu almalanna karşın, bazı isimlerin Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmele- ri gösterilmişti. Ozal, bu yön- temle, eski başbakanlardan Yıldınm Akbulut'un eşi Samia Akbulut'u 1985'te Sayıştay'a, ANAP milletvekillerinin oylan ile üye seçilen Haşjm Kibç'ı Anayasa Mahkemesi üyelikle- rine geürmişti. Özal, yine ana- yasa ile kendisine tanınan, Danıştay'a doğrudan üye ata- ma yetkisine dayanarak da, başbakan olduğu dönemde Başbakanhk Müsteşar Yar- dıması olarak görev yapan Muammer Oytan ile kendisine yakınlığı ile tanınan Adalet Ba- kanlığı Müsteşan Arif Yüksel'i Danıştay'a üye olarak seçmişti. Faruk Balıkçı muhabiri. Hürriyet Karadeniz, Gü- neydoğu'da gaze- tecilik kimîğini taşımanın avan- tajdan çok de- zavantaj olduğu- nu söylüyor. Gü- neydoğu'daki ga- zetecilik için "ateş- ten gömlek" tanı- mlamasını yapan Karadeniz "Nam- lular, gerçeğin peşinden koşan emekçi insanlara doğrultulmuştur. Ancak bunu bü- tün basın için söylemek doğru olmaz. özellikle sosyalist ve sol basın için bu tanımlamayı yap- mamız doğru olur. Eğer karan- Lk güçler bir gazeteciyi hedef almışsa kurtuluş yok gibi. Bu tecilik yapmanın yürek işi hali- ne geldiğini vurguluyor. Gü- neydoğu'da devletin etkin ol- duğunu söylemenin doğru ol- mayacağını belirten Pamuk, "Bölgemizdeki gazeteciler, her gün mesaiyi bitirip sağ salim eve dönmeyi düşlemektedirler" diye konuşuyor. Pamuk, gazete merkezlerinin yaşanan olaylara duyarsız kal- malan eleştirerek görüşlerini şöyle aktanyor: "Batıda bir gazeteciye bir to- kat atıldığı zaman Babıali kıya- meti kopanyor. Bölgemizde ise gazeteciler yaşamını yitiriyor. Ancak gazete sütunlannda çok küçük yer alıyor. Basın bu böl- geyi gözden çıkarmış gibi bir tavır sergiliyor. Bu bölgede ya- şayan gazeteciler yaşam kavga- sı vermektedirler. Eğer bu ya- şam ve ekmek kavgasının fatu- rası kurşun ve yaşadığınız ülke Türkiye ise o zaman demok- rasi lafını ağza almak yersiz olur." MARMARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN (YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİSl ALINACAKTIR) Üniversitemiz SosyaJ Bilimler Ensütüsü'ne. 1992-1993 Eğitim ve Dğretım yıbnda, aşağıda belirtilen anabılım anasanat daUan ile bılım sanat daJlannda hızalannda gösterilen kontenjanlarda yüksek lisans ve doktora, sanat yeterliüğı programlanna öğrencıler aLnacakür. OCTtSADI VE İDARİ B&JMLER FAKÜLTESİ Enstitfi AnatâmDab l.İKTİSAT 2. MALtYE 3. İŞLETME 4. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİİLİŞKİLERİ 5. FRANSIZCA KAMU YÖNETJM! 6.EKONOMETRİ 7. tNGtLİZCE İKTİSAT 8. İNGİLİZCE İŞLETME 9. İNGİLİZCE ULUSLARARASIİLİŞKİLER HUKt« FAKÜLTESİ Entitâ AnaMHmDab l.KAMUHUKUKU 2.ÖZELHUKUK ATATÜRK EĞİTİM FAK. İ.EĞİTİMBİLİMLERİ 2.YABANODİLLER 3.RESİM-İŞEĞITİMİ 4. SOSYAL BtL. EĞİTtMİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ l.TARİH BASIN-YA Y1N Y.OKULU l.RADYO-TV 2.GAZETECİLİK Enstitâ BOimDah l.l.îktisatTeorisi 1.2.1ktisatTarihi 1.3. tküsat Politikası 1.4. tktısadı Geüşrae ve Uluslararası Iktisat ^ 2.1.MaliyeTeorisi 2.2. Mali Hukuk 3.1. Muhasebe Finansman 3.2. Üretim Yönetımi ve Pazarlama 3.3. Yönetim ve Organizasyon 3.4. Sayısal Yöntemler 4.1. Çalışma Ekonomisi 5.1. Fransızca Siyaset ve Sosyal Bilimler 6.2. Ekonometri 8.1. Ingilizce Işletme 8.2. tngilız£3e Muhasebe Finansman 8.3. Organızational Behaviour Enstitû BOimDab 1.1. Eğitımde Psikolojik Hizmetler 2.1. Alman Dili Eğıtimi 2.2. Fransız Dili Eğıtimi 3.1. Resım-lş Eğıtimi 4.1. Coğrafya Eğitimı l.l.EskiçağTarihi Yüksek Usıuts Koottquı 10 10 10 10 10 10 10 10 10 10 10 .10 ın 10 10 10 10 10 10 Yüksek Lisans Kootenjanı 10 10 10 10 10 10 10 10 10 10 Doktom Kootenjanı - 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 . «j 5 5 5 5 Doktora Kootenjanı 5 5 5 5 5 5 _ 5 - Basın 3. HALKLAİLİŞ VE TAN1TIM ENSTtTÜ ANABtLtM DALLARıNDAN BAGLMSıZ USANSÜSTÜ PROGRAMLAR tlgiliFakülteve Prognun Adı Yüksekokulu 1 HUMAN RESOURCES İKTİSADİ VE İDARİ MANAGEMENTAND BİLlMLER FAKÜLTESİ DEVELOPMENT 2.İLKOKULSINIF ATATÜRK EĞİTtM ÖĞRETMENLİĞI FAKÜLTESİ 3. GAZETECİLİK VE BASIN YAYTN HALKLA İLİŞKİLER YÜKSEKOKULU GÜZEL SANATLAR FAK. Eustitü Lnstitü AnasanatDaL SanatDab 1 RESİM l.l.ResJm 2. HEYKEL 2.1.Heykel 3. UYGULAMALI SANATLAR 3.1. Seramik ve Cam 3.2. Grafik 3.3. Teksıil 4. ENDÜSTRİ ÜRÜN. TAS. 4.1. Endustri ürünleri Tasanmı 4.2.tçMımarhk 5. SAHNE VE GÖRÜN. SAN. 5.1. Sinema-TV-Fotografi 6. GELENEK TÜRK EL SAN. İLAHİYATFAKÜLTESt Enstıtü Enstttu Anabıbm Dalı Bilım Dalı 1. TEMELİSLAM BİLİMLERİ ! 1 Tefsir 1.2. Hadis 1.3. Islam Hukuku 1.4. Kelam 1.5.Tasawuf 2. FELSEFE VE DÎN BİLlM. 3. İSLAM TARİHİ VE SANAT BAŞVURUDA ADAYLARDANİSTENİLEN BELGELER: 10 Yüksek Lisans Kontenjanı 10 < 10 _ Yöksek Lisans Kontenjanı 10 10 10 10 10 10 10 10 10 Yüksek Lisans Kontenjanı 10 10 10 10 10 30 20 Doktora Kontenjanı _ 5 • Doktora Kontenjanı 5 5 5 5 5 5 5 5 5 Doktora Kontenjanı 5 5 5 5 5 15 10 1 - Yüksek lisans içın başvurarüann lisans, Doktora için basvuranlann Yüksek Lisans diploması veya Noter tasdiklı suretı. 2- 2 Adet vesikahk fotoğraf. 3- Nüfus cüzdaru sureti (noter tasdikli). 4- Transcnpt Belgesi. BAŞVURU ADRESt M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitusü Ressam Namık Ismaü Sokak No: 1 34590 Bahçelievler-İSTANBUL SDSA\ TARİHİ 15-16-17 Eyia 1992 BAŞVURU TARİHLERİ 24 Ağıstos 1992-10 Eylnl 1992 Sınav konuları ve kesin kayıt işlemlen ile ilgili diğer bilgiler Enstitü Müdürlüğü'nden tir. Adaylann şahsen müracaat etmelen gerekmektedır. taVİUcn ı r u u n öğrenilebilecek- Not Tasavvuf Bılırri Dab. Felsefe ve Dın Bıhmleri ile Islam Tanhi ve Sanatlan Anabilim Dallannda doktora egıtimı programlanna. bu programlarda doktora açılabilmesı ile ilgili Yükseköğretim Kurulu Lznının alınabılmesı halinde öğrencı kabuJ edilecekür. :33815 SDP'yiaçma çalışması Bıçakçı: Sosyalizm öhııedi • 12 Eylül askeri dar- besiyle kapatılan parti- lerden Sosyalist Dev- rim Partisi'ni de açma çalışmalan başladı. Partinin yeniden siyasi faaliyetini sağlamak üzere Genel Başkan Cenan Bıçakçı başkan- lığında bir yürütme ku- d oluşturuldu. ANKARA (ANKA)- Sosya- list Devrim Partisi'nin delege beürleme ve açılış çaüşmalan- nı yürütecek olan yürütme kurulu oluşturuldu. SDP Ge- nel Başkanı Cenan Bıçakçı, dünyarun geçirdiği değişimin parülennin programını haklı çıkardığmı söyledi. Kapatılan siyasi partilerin yeniden açılmasına olanak saglayan yasayla, partinin açı- lış çalışmalannı başlatmak üzere, Çankaya 1 numaralı ll- çe Seçim Kurulu BaşkanlığT- nda toplanan Sosyalist Dev- rim Partisi (SDP) Genel Idare Kurulu, bir yürütme kurulu oluşturdu. Yasanın ön gördü- ğü biçimde, 6 ay içinde delege- leri belirleyerek, kurultayı toplayacak olan yürütme ku- rulu şu isimlerden oluşuyor Cenan Bıçakçı, Hüseyin Sa- vaş, Ydmaz Atik, Behzat Ak- soy, Süleyman Ceydeliler, Mustafa Yılmaz, Mahmut Çakmaz Zaralı, Abbas Uğur- lu ve Ayhan Çelik. 250delege var SDP Genel Başkanı Cenan Bıçakçı, 1979 yılmda son ku- rultayını gercekleştiren parti- sinin 250 kadar delegesi oldu- günü ve çok kısa sürede tümüne ulaşacakJannı belirt- ti. Bıçakçı, kurultayı toplaya- rak, partiyi açma karannda olduklanru da belirterek şöyle dedi: "Dünyadaki son gelişme- ler, bizim 12 Eylül öncesi programımızı doğrular nite- liktedir. Sosyalizm, öncülerin değil, işçi ve emekçilerin ger- çekten iktidar olduğu bir yö- netimdir, Sosyalizm, dünyada hiçbir zaman uygulanmadı ki, şimdi son bulduğu iddia edile- bilsin." YOLKESEN IRMAK HıfaV.Veüdedeoğlu 4. bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlart Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. AĞLAMAKVE GÜLMEK tlhan Sdçuk 9. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeli gönderilmez.