Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 AĞUSTOS1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dagcılar
bulundu
•KASTAMONU(AA)-
Kastamonu Pınarbaşı -Cide
Kanyonu'nda 11 gûn önce
kaybolduklan sarulan 4
dağcı dün bulundu.
Dağcılann sağlık
durumunun iyi olduğu
bildirildi. Ararnaya katılan
çevre köylüleri tarafından
dün 16.30sıralannda
bulunan 4 dağa, askeri bir
ıelikopterle Pınarbaşı'na
getirildi. Dağcılar,
bulunduklan kanyonda
telsiz ve radyo
haberleşmesinin mümkün
olmadığını, silah atmalan ve
ateş yakmalanndan da bir
sonuç alamadıklannı
anlattılar. 4 dağa, 20
temmuz günü Pınarbaşı ilçesı
Sürmeler köyünden
Hacatkayası Kanyonu'na
girmişler ve o gûnden bu
yana kendilerinden haber
ahnamamışü.
900'üncü
böbrek nakli
• ANKARA (AA)- Türkiye
Organ Nakli ve Yanık
Tedavi Vakfı Hastanesi,
900'üncü böbrek naklini
gerçekleştirdiği Halise
Demirbaş'ı yann taburcu
ediyor. Hastane'den yapılan
açıklamada, vakfın ilk
böbrek naklini
gerçekleşürdiği 3 kasım 1975
yüından bu yana, birçok
imkânsızlığa karşın, ilgili
altyapırun
oluşturulmasından, Organ
Nakli Yasası'nın
hazırlaülmasına kadar,
konuyla ilgili tüm faaliyetlere
öncülük ettiği vurgulandı.
Mezarlıkta
ceset
• tSTANBUL(AA)-
Feriköy Mezarlığı'nda aşın
dozda uyuşturucu aldıkian
sonra ölen bir erkeğe ait ceset
bulundu. Hacıhüsrev
Mahallesi'ndeki Feriköy
Mezarlığı'nda bir ceset
bulunduğuna ilişkin yapılan
ihban degerlendiren polis,
yaptığı araşürmada, 30-35
yaşlanndabir erkek cesediyle
karşılaşü. Üzerinde kimlik
çıkmayan cesetten sadece bir
doktor tarafından Adnan
özkan adına düzenlenmiş
sevk evrakı bulundu.
Yetkililer, kişinin aşın dozda
uyuşturucu aldıkian sonra
öldüğünü bildirdiler.
Trafikte 36 yıllık
bilanço
• İSTANBUL (AA>
Türkiye'de 1955'tenitibaren
36 yılda, toplam I milyon 413
bin 313 trafik kazası
meydana geldiği ve bu
kazalarda 147 bin 780 kişinin
öldüğü belirlendi. 1991 yılı
fıyatlanyla, toplam 3 trilyon
429 milyar 841 milyon liralık
maddı hasann oluştuğu
kazalarda, ölenlerin toplam
sayısırun da 1990 nûfus
sayımı Türkiye sıralamasına
göre50ilinmerkez
nüfusundan daha fazla
olduğu ifadeedildi. 1990
verilerinegöre, 1955-1990
arasında en fazla kaza, 115
bin 789 ile 1990 yüında okiu.
Menopoza
check-up
• tstanbul Haber Servia-
Ömürlerinin yaklaşık üçte
birini menopoz devresinde
geçiren kadınlann çektiği
Jsıkıntılar, erken tedavi ile
sortadan kaldınlıyor.
jlnternational Hospital,
imenopoz dönemi check-up
programı başlatü. Türkiye
inüfusunun yaklaşık 10
jmilyonunu menopoz
jdöneminde kadınlann
oluşturduğunu göz önünde
;
bulunduran hastane
yetkililerinin başlatüğı
Jprogramda şu tetkikler yer
jalıyor:
jMamografi, Jinekolojik
jultrasonografı, pop smear,
ihemoglobin, FSH, E2,
(Osteodansitometri, kadın
;doğum muayene.
Hastane yetkilileri
•başlatılan programla ilgili
,şn açıklamayı yapü:
"Rahim ve meme
kanserinin erken teşhisi
,kişiyi çok ciddi sonuçlardan
kurtarmaktadır. Ateş
; basma, terleme gibi
:
menopozun diğer klinik
belirOİerinden rahatsız
olanlara uygun tedaviyi
. erken dönemde başlatmak
;hedeftir."
>
;Akyürek,
aydınları suçtadı
' •BODRUM(Cumhuriyet)-
(
Bir dızı gezı ve incelemelerde
'< bulunmak üzere Muğla'ya
ı gelen Çevre Bakanı
'. Doğancan Akyürek,
' Bodrum'da yaptığı
konuşmada çevre sorunları
konusunda aydınlan
eieştirdi. Akyürek,
"Aydınlanmız tembel,
konuyla yeterince
ilgüeniyorlar" dedi.
Sapığuıızı görmek istemez ıııiycliııiz?•Önce, savcılığa bir dilekçeyle başvurulması gere- • Savcılığın yazısmı alan başmüdürlük, başvuran •Yetkililer, telefon sapıkhğının, dünya çapında
kiyor. Savcılık da eğer başvuruyu yerinde bulursa, kişinin numarası hangi santrala aitse, oraya talimat bir sorun olduğunu belirtiyor. Hatta bazı ülkeler,
başvuru sahibinin numarasının dinlenmeye ahnması veriyor. Bu talimat, amirin eline geçtikten sonra, numara saptaması bile yapmıyorlar. Onun için, si-
için Telefon Başmüdürlüğü'ne yazı yazıyor. başvuranın numarası bir düzene bağlanıyor. nirleri kontrol etmek, en iyi yöntem.
TAYFUNGÖNÜLLÜ
Sapığınızdan memnun değıl-
senız, ne yapacağınızı biliyor
musunuz? Yani, sapığınızı ele
vermek ister misiniz? Hani, ya
çok önemli bir iş yaparken, ya
da tam başınızı dinlemek ıstedi-
ğiniz bir saatte, rastgele telefon
numaranızı çeviren sapığınız
var ya: işte onu. Size cinsel ta-
cizlerde veya sınir bozucu öne-
rilerde bulunan, korkutan,
tehdit eden ya da hiç ses çıkar-
mayıp da "alo, alo..." diye ses-
lenmenızi duymaktan hoşlanan
sapığınız...
"Sapığımı ele verip, nasıl bir
ınsan olduğunu görmek istiyo-
rum" diyorsanız, olayın hem
yargı, hem de teknik yönü şöyle
gelişiyor.
Once, savalığa bir dilekçeyle
başvurulması gerekiyor. Sava-
lık da eğer başvuruyu yerinde
bulursa, başvuru sahibinin nu-
marasının dinlenmeye ahnması
için Telefon Başmudurlüğu'ne
yazı yazıyor. Savcılık "dinleme-
ye ahnması" diye yaayor, ama
PTT bunu "numara tespiti "
olarak algılıyor. Çünkü yetkili-
ler, "Dinlenme diye bir şey yok;
ya da varsa bıle, nasıl olduğunu
bilmiyoruz" diyorlar.
Neyse, savcıüğın bu yazısını
başmüdürlük, başvuran kişinin
numarası hangi santrala aitse,
rahatsız edenin saptanabilmesi
için, oradaki görevlilere talimat
verir. Bu talimat, santral amin-
nin eline geçtikten sonra, baş-
vuranın numarası bir düzene
bağlanır. Ve rahatsız edilen
abone, bu santraldaki teknis-
yen tarafından aranıp, yapması
gereken işlemler anlatılır. Bu-
aboneden, rahatsız eden kişinin
araması halinde "2" yi çevire-
rek, numaranın saptanması için
"start" vermesi istenir. Böylece,
rahatsız eden kişi aradığında, o
hat, röleler araalığıyla lokal şe-
beke sınırlan içindeyse tutulur
ve santralda alarm çalar. Eğer
rahatsz eden kişi,rahatsızettiği
kişiyle aynı santral sınırlan için-
deyse, görevli teknisyen, bu
numarayı anında saptayabilir.
Eğer değilse, görevli teknisyen,
Matematik
Olîmpiyatı
gelecek yıl
Turkiye'de
• TÜBtTAK, 1 milyon dola-
ra mal olacak organizasyon-
da Türkiye'yi temsil edecek
takımı belirlemek amaayla,
ülke çapında liseler arası bil-
gi yarışmaları düzenleyecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye, önümüzdekı
yıl, ilk kez, Uluslararası Mate-
matik Olimpiyaü'na (UMO) ev
sahipliği yapacak. 1993'te
UMO, İstanbul'da yapılacak.
70 civannda ülkenın kaülması-
nın beklendiği olimpıyat orga-
nizasyonu, 1 milyon dolara mal
olacak.
TÜBfTAK'ın 1988 yılında
UMO Organizasyon Komi-
tesi'ne yaptığı başvurunun ka-
bul edilmesi üzerine, olimpiyat
önümüzdeki yıl temmuz ayında
tstanbul'da gerçekleşecek.
Olimpiyata öğrenci, öğretmen
ve jün üyelerinden oluşan 700
kişilik bir ekip katılacak.
20 yaşından gün almamış, or-
taöğrenime devam eden öğren-
cilerin katılabildiği Matematik
Olimpiyaü, ilk kez Türkiye'de
düzenlenecek. TÜBİTAK Bı-
lim Adamı Yeüşürme Grubu
Yürütme Komıtesı Sekreteri
Prof. Dr.Ersin Yurtsever.Tür-
kıye'den olimpiyata katılacak
öğrencilerin üniversite sınavın-
da en başanlı olan liselerden
seçildiğinı ve iki aşamalı bir ele-
me ve kamp döneminden gece-
rek yanşmaya hazırlandıklanrn
aktardı.
Gülhane Hayvanat Bahçesâ'nin sâkinleri, Florya'ya yapacaklan yolculuktan habersiz, ziyaretçflerinin verecekleri fındık fıstığın yolunu gözlüyorlar.
Hayvanatbahçesininnakline tepkiİstanbtıl Haber Servisi - İtırazlara karşın Florya
Hay\anat Bahçesi kuruluyor. Önceki gün
toplanan meclis grubunda Anakent Belediyesi,
Florya Hayvanat Bahçesi'ni 1993 yılı yaünm
programına aldı. Toplanüda hayvanat bahçesinin
Florya'da yapılmaması yönünde oy kullanan
Beyoğlu Belediyesi Çevre Komisyonu Başkanı
Nusret Avcı, alınan bu karann son derece yanlış
olduğunu belirterek, yıllardır ağır eleştirilere hedef
olan Gülhane Hayvanat Bahçesi'nden kurtulmaya
çahşan Büyükşehir Belediyesi'nin, Florya'da da
benzer sonınlarla karşılaşacağını savunuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gülhane
Bahçesi'ni Florya'da toplam 600dönümlük alanda
kuracağı yeni bir hayvanat bahçesiyle tasfıye
etmeyi planlıyor. Ancak 1993 yılında 20 milyar
olmak üzere toplam 60 milyar lira harcayarak
kuracağı bu hayvanat bahçesi, daha şımdiden
eleştinlere hedef oluyor. Aynı tartışma, Florya için
t.Ü. Veterinerlik Fakültesi öğretim üyelerince
hazırlanan ikı ayn raporda da görülüyor.
Bunlardan Prof. Dr. Muzaffer Beşe imzasını
taşıyan rapor, söz konusu yerin hayvanat bahçesi
için uygun olmadığını savunuyor. Beşe, bunun
nedenlerini şöyle sıralıyor: "Hayvanat bahçesi
kurulması düşünülen arazinin havaalanına yakın
oluşu ve güney sınınndan tren yolunun geçmesi,
daha fazla açık havada yaşamak zorunda olan
hayvanlar üzerinde baskı ve stres kaynağı
olacakür. Parkın üç tarafı konutlarlaçevrili olduğu
için de, hayvanlann doğal haykınşlan yakın semt
sakinlerini rahatsız edecek ve her tür enfeksiyon
olasılığı epidemiyolojik sakmca oluşturacaktır.
Eğer, Florya'da bu kapasitede bir hayvanat
bahçesi yapılacak olursa, rekreasyon için olanaklar
yaratmak da güçtür. Sonuç olarak, bu kapasite,
2000'li yıllann örnek bir hayvanat bahçesi için
gerekli koşullan içermemektedir. Daha çok makro
düzeyde bir bahçe kurmak için tez elden adımlar
atılmalı, Gülhane Bahçesi'nin tasfiyesi
düşünülürken, hayvan ve ağaan sevildiği
evrensellik anlayışı göz ardı edilmemelidir." Beşe.
Florya'daki yerin uygun olmadığını belırtirken,
aynı fakülteden Prof.Dr. Servet Şenel ve Prof. Dr.
Hüseyin Tan, hayvanat bahçesi için secilen yerin
uygun olduğunu belirten bir görüş sunuyor. Şenel
veTan, özetle, orman dışında kalan yaklaşık 300
dönüm büyüklüğündeki arazinin hayvan
bannaklan için yeterli olduğunu belirterek, alanın
havaalanına yakın olmasına karşın, ucaklann uçuş
ve kalkış istikametlerinin gürültüye neden
olmayacağını savunuyorlar. Şenel ve Tan,
demiryolu ve konut alanlan konusunda herhangi
bir görüş bildirmezken, orman alanının rekreasyon
sahası olmaya uygun olduğunu ekliyorlar. Beyoğlu
Belediyesi Çevre Komisyonu Başkanı Nusret Avcı,
yıllardır belediye imar planında hayvanat bahçesi
olarak görülen Fatih Ormanı karşısındaki yer için,
İdare Mahkemesi'nin Büyükşehir Belediyesi lehine
karar verdiğjni, dava dosyasının Danıştay'da
görüşüldüğünü belirterek, "Orası metro
istasyonunun da son duragı olacağı için hayvanat
bahçesi için çok daha uygun olacak. Bu konuda
gönüllü kuruluşlan duyarlı olmaya çağınyorum"
diye konuştu
Hayvansevenler demeğı Başkanı Suna
Develioğlûda, Büyükşehir Belediyesi'nin bu
konuda kendilerinin fıkirlerini sormadığı gibi,
haber bile vermediğinı belirterek," Bu konudan
haberimiz yok" dedi. Florya Hayvanat Bahçesi için
buyıl lŞmilyar, 1993'te20milyar, 1994'tede5
milyar lira harcanacak.
diğer santrallardaki teknisyen-
leri arayarak, numaranın izini
sürerek saptayabilir. Teknis-
yenler, kendi aralannda anlaş-
maya vardıktan sonra, numara
saptanmış olur.
"X- Bar (Cross Bar)" ve "Sa-
yısal" adı verilen iki üp santral
vardır. Santral teknisyenin "2"
çevirilerek uyanldığı sistem, es-
ki santral tipi olan 'Cross Bar'-
larda bulunuyor.
Rahatsız eden kişinin yaka-
lanması, yeni üp bilgisayarh
sayısal santrallarda daha kolay
oluyor. Teknisyen, başvuran
abonenin numarasını program-
ladıktan sonra başka bir şeye
kanşmıyor. Ancak, yine abone-
nin santraldaki düzeneği uyar-
ması için, bu santral tipinde "2"
yi çevirmek yerine, ahizenin al-
tındaki düğmeye birkaç kez
dokunarak, "flaş" yapmaş is-
teniyor. Her iki santral tipinde
de, abonenin, santraldaki gö-
revliyi arayarak, "size sinyal
verdim" diye uyarması, şunu
gösteriyor: Bu işin uzamadan,
rahatsız eden, daha hızlı yaka-
lanacaktır. Eğer rahatsız eden,
yine o santralın sınırlan için-
deyse, hemen saptanır. Değilse
de, yine santrallar arası ilişki
kurularak anlaşmaya vanlır ve
numara belirlenmiş olur.
Saptanan numara, aboneye
kesinlikle bildirilmez ve doğru
savalığa gönderilir. Bütün bu
işlemler için abone, çok düşük
bir ücret öder. Olayın duruşma-
sı yapılır. İşte o zaman, rahatsız
edilen abone, "sapığını" göre-
bilir. Ama mahkemeden pek
bir şey çıkmaz. Çünkü telefonla
rahatsız edilmekle, sokaktan
geçen birisine laf atmak arasın-
da pek fark görülmez. Bunun
için Türk Ceza Yasası'nda hü-
kümler olmadığından, olay,
genellikle küçük para cezalany-
la sonuçlanır.
Bu saptamalar sırasında ko-
rnik olaylar da olmuyor değil.
Örneğin baba, oğlunu; eşi, ko-
casını yanlışlıkla yakalatabili-
yor. Sonuçta, yetkililer, telefon
sapıkhğının, dünyada bir sorun
olduğunu belirtiyorlar. Hatta
bazı ülkeler, numara saptaması
bile yaprruyorlar. Onun için. si-
nirleri kontrol etmenin, en iyi
yöntem olduğu söyleniyor.
ııe bilecekti dünya tekneyi!
• Sürmene'de artık ağaç tekne yapımı yok. Ama
sac, yine Sürmene ustalığıyla kıvnlıyor, monte edi-
liyor, tekne şeklini alıyor. Yine Sürmene ustalığıyla.
BEHZATŞAHTN
\
"Gençliğimde yaptığım bir teknede hafıf bir eğrilik vardı. Başka bir usta bunu gördö vc 'Oğlum, Sürmene teknesi derler, kim
yapü demezler' diye beni uyardı" diye, anlatıyor Necati Ergün.
Rüstem Ergün, babasından öğrendiği mesleğini sürdüriiyor. Bu işi çok seviyor. Hiç ağaç tekne yapmamış. Bir teknenin nasıl
yapddığını kısaca şöyle anlatıyor: Enini boyuna göre uyduruyorsun.
SÜRMENE - 60 yaşındaki
Necati Ergün, dedesinden öğ-
rendi mesleği. Bütün iş boya
göre yükseklik vermekte. Eği-
mini de iyi ayarladın mı, vız ge-
lir fırüna. Eğimini vermek göz
işi. Yazılı hesabı-kitabı, projesi
yok. Her şey göz işi ona göre.
Necati Ergün usta, Sür-
mene'nin ağaç tekne yapan son
ustalanndan. 1975'te küçük
tersanesinde ağaç tekne yapımı
son bulmuş. Kestane ağaan-
dan yapılan teknelerin yerini,
ucuzluğu ve kolay yapımıyla
sac tekneler almış. Oğlunu, 21
yaşındaki Rüstem'i de yetiştir-
miş, usta yapmış. Oğlunun ye-
tiştığine kanaat getirince, ken-
disi bırakmış sac tekne yapımı-
nı. Yeniden dönmüş ağaç tekne
yapımına. Şimdı. küçük atölye-
sinde kendisi için 7 metre uzun-
luğunda bir ağaç tekne yapıyor.
Hesabı kafasında. "Ağaç tekne
ölmeye mahkûm. Kân yok, us-
tası kahnadı" diyen Necati Us-
ta, Sürmene teknelerinin ününü
şöyle anlatıyor:
"30 yıl once yaptığımız tekne
hâlâ denizlerde. Bir kere sağ-
lamlığı var. Eskiden ustalar bir-
birine yardım ederlerdı. Hiç
unutmam, gençliğimde yaptı-
ğım bir teknede hafıf bir eğrilik
vardı. Başka bir usta bunu gör-
dü ve 'Oğlum. şurasını düzelt.
Sürmene teknesi derler, kım
yapü demezler' diye beni uyar-
dı. Biçimi de bellidir Sürmene
teknesinin. Yazılı hesabı yok,
ama, hesapsız iş olmaz: hesabı
kafamızda. Atalanmızdan öğ-
rendik bu hesabı."
Sac tekneler de aynı hesapla
yapıhyor Necati Usta'nın
küçük tersanesinde. Hem yapı-
mı kolay, hem daha kârlı. Tek-
ne dediysek, içlennde 55 metre
uzunluğunda bin tonluk bir
koster de var. Akdeniz'den.
Ege'den, Marmara'dan tekne
yaptırmak için ta Sürmene'ye
gelenler çok. Yunanistan'a bıle
tekne yapmışlar. İstanbul San-
yerli bahkçı Ahmet Menekşe.
Türkiye'nin en büyük bahkçı
teknelerinden birini Necati
Usta'nın tersanesinde yaptın-
yor. Neden Sürmene, sorumu-
zu, "Her yerde usta var ama
buradaki gibi değil. Buradaki
bir sanattır" sözleriyle yanıtlı-
Rüstem Ergün, babasından
öğrendiği mesleğini sürdürü-
yor. Bu işi çok seviyor. Hiç ağaç
tekne yapmamış. Bir teknenin
nasıl yapıldığını kısaca şöyle
anlatıyor:
"Enını boyuna göre uyduru-
yorsun." Tersanede hiç mühen-
dis yok. Yapılan tekneler içinde
bugüne kadar batan, yan yatan
da yok Ancak, mühendisliğin
gerekliliğine de inanıyor, "Hiç
okumuşla okumamış bir olur
mu?" diyorlar.
65 yaşındaki Ferhat Şengün
de ağaç tekne ustalanndan. O
da sac tekne yapımına başlamış
1975'te. Hem yapımı kolay,
hem malzemesi kolay bulunu-
yor. Atalanndan öğrendiği he-
sap, onun da kafasının içinde.
Artık çocuklan çalışıyor, o
kontrol ediyor. "Teknenin ev-
veliyatı burası. Diğerleri Sür-
mene'den türeme" diyor. Sür-
mene'de tekne yapım işinın ne
zaman, nasıl başladığını bilme-
mekle birlikte, Evliya Çelebi'-
nin Seyahatnamesi'nde Sürme-
ne teknelerinden söz edildiğini
anlaüyor.
Sürmene'de artık ağaç tekne
yapımı yok. Ama sac, yine Sür-
mene ustalığıyla kıvnlıyor,
monte ediliyor, tekne şeklini
alıyor. Yine Sürmene ustalığıy-
la.
Karadeniz'de silah üretimi
Yılda 30 bin tabanca
• Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse tarann-
-dan bugün törenle başlatılacak olan Karadeniz
Bölgesi'nde Silah Üretimi Projesi; Trabzon, Or-
du, Giresun, Rize, Gümüşhane ve Artvin illerin-
de uygulanacak.
ANKARA/TRABZON (AA) - Bölgesel Kalkınma Projesi çer-
^vesinde başlatılan Karadeniz Bölgesi'nde Silah Üretimi
Projesi, Sanayi ve Ticaret Bakanı TahSr Köse tarafından bu-
gün Trabzon'da törenle başlatılacak.
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayii Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanbğı (KOSGEB) ve Makine Kimya Endüstrisi
Kurumu (MKE) tarafından yürütülecek projeyle ilk aşamada
yılda 30 bin adet tabanca üretimi planlanıyor. Ordu, Giresun,
Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin illerinde uygulanacak
proje için bölgede şimdiye kadar 10 silah kooperatifi kuruldu.
Proje çerçevesinde ptyasada 25 milyon lira civannda satılan
tabancalann 2 milyon liraya mal olacağı bildirildi.
Silahlann 6 milyon liradan satılması halinde 300 bin silahın
üretılmesıyle, bölgeye yaklaşık 1.8 trilyon liralık kaynak akışı
sağlanacağınj belirten KOSGEB Başkanı Sadettin Karaerkek
şunlan söyledi:
"Amaamız. Karadeniz Bölgesi'nde özellikle savunma sa-
nayiıne dönük, hassas mekanik konulannda ış yapabilir bir
altyapı oluşturmak. Bundan sonra işimiz kolay. Daha sonra
terazi. kantar. motosıklet. bisiklet. dikiş makınesi, tıbbi cihaz-
lar gibi, aklınıza ne gelirse hassas mekanik konusunda tüm
yedek parça sıparişı bu bölgeye akacaktır.
Altyapı kurulduğu takdirde yalnızca yurtiçınden değil,
yurtdışından da pek çok sipariş gelecektır bölgeye. Mesela
NATO ülkelennin ıhtıyacı olan silah yedek parçalannın imali
ıçın de uygun bir ortam oluşacak."
Hangi silahlar
Karadeniz Silah Projesi'yle üretimine başlanacak silah tip-
len ve bu silahlann özellikleri ise şöyle:
1-9x19 mm Parabellum mermi atan, yan otomatik çift ha-
reketli, şarjörlü, şarjör kapasitesi 15.
2- 357 Magnum mermi atan, çift hareketli, toplu, mermi
kapasitesi 6.
3- 7.65 mermi atan, yan otomatik, çift hareketli, şarjörlü,
şarjör kapasitesi 12.
4- 38 kalıbre mermi atan, çift hareketli, toplu. mermi kapa-
SUt-Sl 5
3-9x19 mm Parabellum mermi atan, yan otomatik, tek ha-
reketli. jarjörlü, şarjör kapasitesi 13.