23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Osman Görgen toprağa yeriliyop • Kültûr Servisi- Tiyatro oyuncusu Osman Görgen, bugün saat 11 .OO'de İslanbul Belediyesi ŞehirTiyatrolan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenecek törenden sonra Şişli Camii"ndeki öğle namaanın ardından Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecek. Önceki gün Şile'de kayahklardan düşüp denizde boğularak ölen Osman Görgen 38 yaşındaydı. İstanbul Şehir Tiyatrolan'nın oyunculanndan olan Osman Görgen, Şilebezi Kültür Şenliği kapsamında sergilenecek olan "Kuşlar" ve "Resimli Osmanlı Tarihi"(fotoğraftaZihni • Göktay ile birlikte)adlı oyunlarda rol alıyordu. Yorgun Savaşçı'nın denetim sorunu • Kültür Servisi-MİT depolannda U-Matik kopyası bulunan ve 32. Gün uogramında fragmanının yayımlanmasıyla yeniden tartışmaya açılan "Yorgun Savaşçı" filminin nasıl denetleneceğı sorun oldu. Kültür Bakanlığı yetkilileri, filmin senaryo ve film akjş planının incelendiğini, bakanlık normlanna göre "Yorgun Savaşçı"nın gösterimıne hiçbir engel bulunmadığını açıkladılar. Filmin yönetmeni Halit Refığisedenetimin, tüm aşamalan halka açık olarak yapılmasını önerdi. Filmi yasaklayan raporda irroası bulunan denetçilerden Aydın Ölgun ise denetim yetkisi verildiği takdirde, bugünkü Jcosullarda da filmin gösterilmemesi yönünde görüş bildireceğini söyledi. Olgun, "Ben Atatürkçüyüm ve Atatürk üzerine kuşku düşürecek yanlanyla eserin gösterimine yine karşı çıkıyorum. Belki baa bölümleri kesilerek gösterilebilir" görüşünü dile getirdi. Bakanlık 17 plastik sanat eserialdı • Kültûr Servisi- Kültür Bakanhğı seçici kurulu 17 plastik sanat eserinin alımına kararverdi. Kültür Bakanhgı'ndan yapılan açıklamaya göre Bakanlık, müzeler ve çeşitli sanatsal kurum veetkinüklerde değerlendirilmek üzere sanatçılar, galeriler ve koleksiyonlardan plastik sanat eserleri satın alacak. Seçici kurul, ilk aşamada iki eser. ardından da 17 eserin alımına kararverdi. Eserlerinin ahnmasına karar verilen sanatçılar şöyle: Zafer Gençaydın. Rasim Arsebük, Naile Akıncı. Halil Çoşkun, Muharrem Pire, Ender Güzey, Mehmet Baştuğ, Bünyamin Balamir, Cemal Güvenç, Zehra Çobanlı, Osman Altıntaş, Muzafter Genç, Zeki Şahin, Zerrin Demirsoy Türkkan, Mürteza Fidan, A. İsmail Türemen ve Cemil Eren. VasfiRızaZobu iyileşiyor • İSTANBUL(AA)- Devlet sanatçısı Vasfı Rıza Jobu'nun sağlık durumunun j&iye gittiği bildirildi. 29 itaziranda, Esnaf Hastanesi'nde bir prostat ameliyatı geçiren Vasfı Rıza'nın ameliyat yaralannın kapandığı ve yürüme egzersizleri yaptığı belirtildi. Sanatçı hastanede b,ir süre daha tedavi görecek. "İslamiyet ve sanat, kültür" dosyası • Koltür Servisi- Evrensel Kültür'ün ağustos sayısı yayımlandı. 'Modernizm olgusu acısından müzik ve resim sanatında 20. yüzyıl başlan'. 'Benerci, Nazım Hikmet'in kendisiydi', 'mışianmış gelecek', "İslamiyet ve kültür. sanat" dosjası, 'Görsellikten tenselliğe geçiş' 'Edebiyatın Gerçeği' bu sayıdaki konulardan bazılan. Marilyn Monroe, bundan otuz yıl önce otuz altı yaşmda ölmüştü Ölüms in yolu ölümden geçer ATtLLA DORSAY Marilyn, Marilyn... Düşlerimizin eskime- yen kadını... Onunla ilk tanışıığımda, yeni- yetmeliğimi sürdüren gencecik bir insandım. Ben gençliğimi geride bırakırken, o hiç de- ğişmedi, hiç yaşlanmadı. Bir takvim yapra- ğından, bir posterden, bir fotoğraf albümün- den hep o kışkırtıcı gülümseyişiyle. o değiş- meyen "çocuk-kadın" görüntüsüyle bizlere bakacak. "Ezeli" kadın, ölümsüz sanşın, mitoslaşmış Hollywood stanrun en tipik dı- şavurumu o... Her yıl düzinelerle çekici sanşının ortalar- da boy gösterdiği sinemarun Kâbe'sinde Ma- rilyn olmak... Kendisine bir Pygmalion, yani güçlü ve dönüştürücü bir erkek bulan her güzel kadın, böyle bir düş görebilirdi. Üste- lik Marilyn, ideal beden ölçülerinin ve akmlı Marilyn için Liz Taylor geçenler- de şöyle demiş: 'Ondan güzeldim, ondan yetenekliydim. Ama neden- se bir efsane olamadım. Efsane ol- mak için galiba erken ölmem gere- kiyordu.' bir fıziğin ötesinde ne büyük bir yeteneğe ne sıradışı bir zekâya ne de "bir gecede" yıldız olabilecek bir şansa sahipti. Tersine. Ma- rilyn olmadan önce bir düzineye yakın an- lamsız fılmde oynamış, birçok erkeğin ya- tağına girmiş, bağlı olduğu FOX şirketinin ceberrut patronu Daryl F. Zanuck'la takışıp durmuştu. Marilyn olayına ilk bakışta ve dı- şandan görünümü tümüyle böyleydi. Ama efsanelerin ardında her zaman gö- ründüğünden daha çok şey vardır. Marilyn. göründüğünün ve sanıldığmın tersine, önce- likle yetenekli bir oyuncu ve şarkıcıydı. Hep o "aptal sanşm"lan oynuyordu ya!.. Gerçek bir aptal sanşın olmak, bu rolleri böylesine iyi canlandırmak için yeterli değildi. Olduğu Marilyn Monroe, öiümüyle, hiç değişmemeyi, hiç yaşlanmamayı güvence altına aldı belki de. gjbi görünmek, oyunculukta tam bir bilinç ve yetenek sorunudur. Marilyn'nin perdede- ki rolleri de olduğu gibi görünmesinden de- ğil, büyük bir çaba ve hazırlıkla yaratılmış kompozisyonlardan kaynaklaruyordu. O, erkeklerin hoşuna gidecek her şeye sa- hipti. Kışkırttığı ölçüde. erkeğe kendisini ko- rumak, himaye etmek isteği de veriyordu. Kim ne derse desin ve "kişilikü kadınlan- mız" ne kadar kızarsa kızsın. bu rol bir erke- ğin gönlüne girmek için en kestirme yoldur. Bu tavn, onun özel hayatında da güçlü, kişi- likli erkeklere yönehnesi sonucunu veriyor- du. Filmlerinde ise bu tavnyla, milyonlarca erkekte ona kol-kanat germek isteği uyandı- nyordu. Marilyn, şöhrete kolay ulaşamadı. Basa- maklan birer birer. çok çaba göstererek. kendisinden çok şeyler vererek çıkması ge- rekti. Çıktığı yerde kalması ise daha zordu. Kendisini oyuncu olarak hiçbir zaman cid- diye almayan bir şirketle ve patronla boğuş- ması, onu hep bir "seks yüdızı" olarak gör- mek isteyen magazin basınma göğüs ger- mesi, o bir zamanlar çektirdiği cıplak fotoğ- raflann getirdiği utancı ömür boyu taşıması gerekti. Aptal sanşıru özel hayatında da oynaması istendi ondan; kişiliğini göstermesi, kendi kendisini yetiştirmesi, yaşam dersleri yolun- da ilerlemesı hoş karşıİanmadı. Yaşı ilerlese de, o.hep bir taş bebek, bir aptal sanşın, bir seks tannçası olacaktı, öyle olmaya koşul- lanmıştı. Gölgesine sığınmak istediği güçlü erkekler de ona gereksindiği korumayı sağlayamadı- lar. Ne Arthur Miller ne John Kennedy ne başkalan... Ünü arttıkça yalnızlığı da arttı, JJİarilyn, göründüğünün ve sanıldığının tersine, öncelikle yete- nekli bir oyuncu ve şarkıcıydı. Ama erkeklerin hoşuna gidecek her şeye de sahipti. Ymede şöhret için kendinden çok şey verdi. fılmleri gjşe rekorlan kırdıkça korkulan pe- kişti. Bir yazann dediği gibi "O, korkuyla birlikte doğmuştu. Bu korkuyu hiç yeneme- di ve bu korku sonunda onu öldürdü." En ilginç şeyi geçenlerde Elizabeth Taylor söylemiş: "Ondan güzeldim, ondan yetenek- liydim. Ama nedense bir efsane olamadım. Efsane olmak için galiba erken ölmem gere- kiyordu". Evet, Marilyn, tıpkı James Dean gibi, efsane olmayı belki de en çok öiümüyle yakaladı. Bugün yaşlanmış, şişman, boyah, bir bayağı sanşın görünümü olacaktı belki de... Oysa öiümüyle, hiç değişmemeyi, hiç yaşlanmamayı güvence altına aldı. Ne ya- parsınız, ölümsüzlüğe giden yol kimi zaman ölümün kendisinden geçiyor... İki Amerikalı yazar, Marilyn Monroe'nun ölümünü sorguluyor Iııtilıar mı, kazamı, cinayet ıııi? Kûirur Servisi - 5 Ağustos 1962 pazar sabahı tanyeri henüz ağarmıştı ki. Ma- rilyn Monroe'nun Los Angeles'taki evinden dışan bir kadın fırladı "Katil- ler! Katiller!" diye bağınyordu kadın. "Sonunda onu öldürmeyi başardınız! Memnun musunuz şimdi?" Marilyn Monroe, bundan tam 30 yıl önce aşın dozda uyku ilacı almış olarak ölü bulunduğunda. baa muhabirler ha- beri bu öyküyle birlikte vermişlerdi. Monroe, trajik öiümüyle birlikte Hollywood'un "efsaneler mezariığT- ndakı yerini aladursun, ünlü yıldızın ölümünün bir kaza ya da intihar olma- dığı, Marilyn'in cinayete kurban gittiği yolundaki söylentiler de ortalıgı hızla sanvermişti. Birçok muhabir ve araşürmacı. Ma- rilyn Monroe'nun zamanın ABD Dev- let Başkanı John F. Kennedy ve kardeşi Robert Kennedy ile ilişkilerini ve bu iliş- kilerdeki sırlan ortaya çıkarmaya çaba- lamış, "Tannça: Marilyn Monroe'nun Gizli Yaşamlan" adlı kitabın yazan Anthony Summers yıllannı bu işe ver- mişti. Ama gerçekler öylesine yüksek yerlerden, öylesine büyük baskılarla örtbas ediliyordu ki, olayı ışığa kavuş- turacak ipuçlanna ulaşmak bir türlü mümkün olmuyordu. Peter Brown ve Patte Barham adh iki yazann Mon- roe'nun 30. ölüm yıhna denk getirdıkleri ve kısa bir süre önce Heine- mann Yayıne- vi'nce yayımla- nan "Marilyn: Son Çekim" (Marilyn: The Last Take) adh kitap ise, bugü- ne kadar elde edilen bütün aynnülan bir araya getiriyor, Amerikab yıldıan Ken- nedyler'le ilişki- lerini, Kennedy- ler'inM^ri'yn'in öiümüyle bağıntılannı inceden inceye kağıda döküyor. Marilyn Monroe'nun ölüm öyküsü ancak olaylarla ilgıli insanlarla yapılan görüşmeler bir araya getirilerek belirle- nebilecekti. Gerçek ise büyük bir olası- hkla, Marilyn'in Başkan Kennedy ve kardeşi Robert'la ilişkilerindeki birçok sır gibi, bir ses bandında yatıyordu. Monroe'nun ölümünden 13 yıl sonra 1975'te "Oui" dergisi, araştırmaa mu- habir Anthony Scaduto'nun biryazısını yayımladı. Scaduto, "katiller"in kimli- ğine ilişkin baa görüşler öne sürüyordu: "Monroe, Bobby'yi, John F. Kennedy'- yi ve Kennedy ailesinin gelecekteki baş- kanlık adaylannı bir skandaldan kur- tarmak isteyenlerce öldürülmüş olabi- lir." Monroe'nun Los Angeles'taki evine gizli dinleme aygıtı yerleştirildiğini ilk açıklayan da "Oui" dergisi oldu. Dergi- Oazeteci Anthony Scaduto 1975'te'Oui' dergisinde şöyle yazmıştı: "Monroe, Kennedyler'i bir skandaldan kurtarmak isteyenlerce öldürülmüş olabilir." Marilyn Monroe, 30 yıl önce aşın dozda uyku ilacı almış olarak ölü bulunmuşru. Ama sonradan Monroe'nun bir cinayete kurban gittiği ileri sürülecekti. nin savına bakılırsa, yaşammın son öğ- nın ses bantlan vardı. Hollywoodlu özel leden sonrasında Monroe'yla Robert hafiye Fred Otash, gerek Monroe'nun Kennedy arasında patlak veren kavga- evinde gerek Kennedyler'e yakmlığı bi- linen ünlü oyuncu Peter Lawford'un kumsaldaki evinde çok sayıda gizli din- leme operasyonu düzenlediğini ileri sü- rüyordu. Kimilerine göre, Otash, Ken- nedy ailesine karşı kullanılabilecek koz- lar ele geçirmek isteyen mafya tarafı- ndan tutulmuştu. 1961 aralığında, Law- ford'un evinde gerçekleştirilen gizli din- lemeler. Başkan ile Marilyn arasındaki ateşli bir aşk sahnesini açığa çıkarmıştı. Etedektif Otash, baa devlet sırlannın bile tartışıldığını ima ediyordu. Otash, Monroe'nun son günü yapıl- rruş bazı kayıtlan da dinlemişti. Anlaşı- lan, Başkan Kennedy'nin Monroe'yla ilişkisini bitirmesinden hemen sonra ün- lü yıldıan sevgilisi olan Robert Ken- nedy, o gün belki yalnız, belki Peter Lavvford'la birlikte Marilyn'in evine git- mişti. Marilyn'in iki kardeşle ilişkileri- nin aynntılannı açıklayacağı yolundaki tehditlerinden sonra Robert Kennedy yaklaşan skandalı bastırmak istemişti. Bu ziyaretin ses kayıtlan Gizli Servis, C1A ya da FBI'ın arşivinde. FBI Başka- nı J. Edgar Hoover'ın bir zamanlar ken- disi için özel bir kopya yaptırdığı ve bandı ikide bir dinlediği bile öne sürülü- yor. Özel hafiye Otash, söz konusu ses bandınıniceriğinişöyleanlatıyor "Mon- roe ve Robert Kennedy bir odadan öbürüne, bir ko- nudan ötekine geçerken sürekli kavga ediyor- lardı. Anlaşılan çok şiddetli bir tartışma gecmiş- ti aralannda. Marilyn, 'Ken- dimi kullaml- mış, ezilip geçil- miş hissediyo- rum' diyordu. Daha sonra. Adalet Bakanı Robert Ken- nedy"ye evi terk etmesini söyle- di." Otash'a bakılırsa. Mon- roe'nun daha sonra Robert Kennedy'yle yaptığı bir telefon konuşması da geçmiş ses bandı- na. Marilyn, Kennedy'yi Peter Law- ford'ın kumsaldaki evinden aramış. Te- lefonda haykınyonnuş "Uğraşmayın benimle! Beni rahat bırakın!" Ses bantlannın serüveni çok ilginç bir sonla noktalanıyor. 1%8'de, Robert Kennedy'nin başkanlık kampanyası sı- rasmdabirgrupmuhafazakâr.gazetelere ilan vereek Kennedy'nin Monroe'yla ilişkisini kanıtlayan ses bantlannı geti- rene 75 bin dolar ödül verileceğini bıldi- riyor. Adını açıklamayan Los Angeleslı bır polis memuru ilana yanıt veriyor ve grubun bir temsilcisiyle gizlice buluşu- yor. Grubun temsilcisi. bantlan dinliyor ve "inandıncı" buluyor. Anlaşma olu- yor. Ama polis memurunun bantlan teslim edeceği günden bir gün önce Ro- bert Kennedy bir suikasta kurban gidi- veriyor. Bantlar da ortadan kaybolu- yor. x eter Brovvn ve Patte Barham geçen haftaABD'de yayımlanan 'Marilyn: Son Çekim' adh kitaplannda, ünlü yıldızın öiümüyle ilgili çok sayıda ipucunu bir araya getiriyorlar. PORTRE MARİLYN MONROE "Bir Milyonerle Nasıl EvtenOirrin yönetmeni Jean Megu- lesco'nun çizdiği bir Marilyn Monroe pornesi. Seks meleği evrensel kültür ayli kiilüir, sacaL cibıyat dergisi AĞUSTOS SAYISI ÇIKT1 B a y i l e r d e ve K l t a p f ı l a r 4 a P i y e r l o l ı C ı d 4 1 - B / 9 Ç E M B E R L I T A S - 1 S T 5 1 7 8 2 3 7 M M M M OZGURLUK DUNYASIa y i ı k ı s ı p l ı ı l l e o r ı v e p o l ı l ı l ı d e r g i s i AĞUSTOS SAYISI ÇIKTI B a y l l e r a i e ve k l t a p ç ı l a r d a P ı y c r l o l ı C a ı l < I B / « ( , | M B 1 R I I I \ > 1 i I > I 7 « ^ J ^ SEVİŞMENİN GÜDÜKLÜĞÜ VEYÜCEÜĞİ Melih Cevdet Anday 2. bası 10.000 lira (KDV ıvinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad.i9~il Cağaloğlu-htanbul Odemeli gönderilmez. Asıl adı Norma Jean Mor- tenson. Ama Norma Jean Ba- ker diye de bilinir. 1 Haziran 1926'da Los Angeles'ta doğ- du. Yetimhanelerde ve ya- bana ailelerin yanında mut- suz bir çocukluk dönemi ge- çirdi. Gençlik yıllannda fo- toğrafçılara modellik yapma- ya başladı. Dergi kapaklann- daki resimleri ve bir takvimde yer alan çıplak fotoğrafıyla Hollywood'un dikkatini çek- ti. 1948den başlayarak bazı önemsiz fılmlerde oynadıktan sonra 1950'deJohnHuston'ın "Elmas Hırsızlan" ve Joseph L. Mankievvicz'in "Perde Açı- lıyor" filmlerindeki küçük rolleriyle başan kazandı. 1953'te Howard Hawks"un "Erkekler Sanşınlan Sever" ve Jean Negulesco'nun "Bir Milyonerle Nasıl Evlenilir?", 1955'te Billy VVilder'ın "Yaz Bekân" adlı güldürülerindeki başrolleriyle bir cinsellik sim- gesine dönüştü. Çekiciliği kadar oyunculuk yeteneğiyle de ilgi görmek is- tediği için Nevv York'taki Actors Studio'da dersler aldı. Hollywood'a döndükten son- ra Joshua Logan'ın "Otobüs Durağı", Laurence Olivier'- nin hem yönettiği hem oyna- dığı "LJyuyan Prens" ve Billy VVilder'ın "Baalan Sıcak Se- ver" gibi önemli fılmleriyle ününe ün kattı. John Huston'ın yönettiği, Clark Gable ve Montgomery Cüft'in de oynadıklan "Uy- gunsuzlar" (1961) son filmi oldu. 5 Ağustos 1962 günü aşın dozda uyku ilacı almış ola- rak ölü bulundu. 36 yıllık ömründe özel yaşarnı sürekli ilgi odağı oldu. 1954'te ünlü beyzbolcu Joe DiMaggio ile kısa süren bir evlilik yaptı. 1956-61 arasın- da, kendisi için "Uygunsuz- lar"ın senaryosunu da yazan ünlü oyun yazan Arthur Miller'la evli kaldı. Henry Hathaway'in "Niyagara"sı, Otto Preminger'in "Dönüşü Olmayan Nehir"i, George Cukor'ın "Gel Sevişelim"i. Monroe'nun öteki önemli fılmleri arasında. Norman Mailler'ın yazdığı "Marilyn: A Biography of Marilyn Monroe" 1973'te yayımlandı ve "Seks Meleği Marilyn Monroe" adıyla Türkçeye çevrildi. BU AKŞAM 23.25'TE SH0W TV'DE Marilyn Monroe Sinevizyon'daKultfir Servfei-30 yıl önce 5 ağustos gecesi hayaüna son ve- ren ünlü yıldız "Marliyn Monroe", Sinevizyon'da bu akşam saat23.25'teanılacak. Programda Monroe'nun keşfedilişi, yükselişı, fibnleri, özel yaşamt ve sorunlan anlatılıyor. Daha sonra "M.M." imajının oluşumu ve bu imajın Monroe'nun ölümünden sonra nasıl kul- lanıldığı üzrindeduruluyor. Bunun yanı sıra her zaman olduğu gibi yeni fılmleri gösterimi süren filmler v e ShovvTV'den seçmeler ekrana gelecek. İbrahim Altınsay'ın hazırladığı programı Şahika Tekand su- nuyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle