Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 TEMMUZ1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Vasiliu: Çozüm
federasyon
• LEFKOŞA (AA) —
Kıbns Rum yönetimi lideri
Yorgo Vasiliu, "federasyon"
Ue "taksim" arasında bir
secim yapmak durumunda
olduklarını belirtti. Yorgo
Vasiliu, Köy Birlikleri
Federasyonu Kongresi'nde
yaptığı konuşmada, Rum
kesiminde federasyona karşı
çıkanların "küçük bir
azınlık" oluşturduğunu öne
sürdü. Federasyon
kurulmadığı takdirde,
taksimin gercekleşeceğini ve
ikinci aşamada Kıbrıs'ın
"mahvolacağını" ileri süren
Vasiliu, "Federasyon, tek
uluslararası kişiüğe, tek
vatandaşlığa ve tek
egemenliğe dayalı tek bir
devlet olacak" diye
konuştu.
Elçibey'in
önerisı
• MOSKOVA (AA) -
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Ebulfez Elçibey,
Ermenistan'ın Karabağ
sorununun patlak
vermesinden bu yana
Ermenistan'daki yurtlannı
terk etmek zorunda
bırakılan 200 bin Azeri
mûlteciye topraklanna
dönme ve kültürel özerkliğe
sahip olma izni vermesi
haiinde, Azerbaycan'ın da
Karabağ Ermenilerine tam
bir kültürel özerklik
vermeye hazır olduğunu
bildirdi. Azerbaycan'da
demokratik ve uygar bir
toplum yaratmak
istediklerini ve ülkesinde
tslamcı köktendinciliğe yer
olmadığını vurgulayan
Elçibey, Karabağ konusunu
da uygar toplumlara yakışır
bir biçimde banşçı yollarla
çözmekte kararlı
olduklarını belirtti.
Ermenistan
heyeti çekildi
• ROMA (AA) —
Ermenistan heyeti,
görüşmelere katılan
taraflann, Azeri saldınsına
karşı sessiz kaldıktan
gerekçesiyle, Roma
görüşmelerinden çekildi.
Ermeni heyeti baskanı
Christian Der Stepanian,
Italya haber ajansı
ANSA'ya yaptığı
açıklamada, "Azeri saldırısı
kınanana kadar,
Ermenistan bu görüşmelere
artık katılmayacak" dedi.
Der Stepanian, geçen hafta
görüşmelere katılan,
Karabağ'dan gelen heyetin,
Mardakert'teki çatışmalar
hakkında bir açıklama
yayımlamasına izin
verilmemesini şiddetle
eleştirdi. Christian Der
Stepanian, "Karabağ'daki
Ermeni topluluğu
temsilcilerine, düşüncelerini
ifade hakkı verilmesinin
reddedilmesi, ciddi bir
konudur. Bu Azeriler ve
onların saldırganlık
politikasını destekleyen
ülkelerin empoze ettiği bir
durumdur" diye konuştu.
Kabil'leyeni
dönem
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Afganistan'da
geçici yönetim liderleri ile
temas kuran Dışişleri
Bakanlığı heyeti, Türkiye'nin
dost bir ülke olarak
görüldüğü izlenimini edindi.
Heyet, Afganistan gea'si
sırasında "teknik yardım ve
işbirliği" anlaşması
imzalandı. Afganistan'daki
gelişmelör konusunda
gözlemlerde bulunmak üzere
bu ülkeye giden heyet,
Afganistan'da geçici yönetim
liderleriylegörüşmelerde
bulundu.
Matutes
Ankara'da
• ANKARA(AA)-Avrupa
Topluluğu Komisyonu'nun
Akdenizişlerinden sorumlu
üyesi Abel Matutes, resmi bir
ziyarette bulunmak üzere
bugün Ankara'ya geliyor.
Türkiye-AT ilişkilerinin
geniş birçerçeve içerisinde
göriişüleceği ziyaret
sırasında, AT komiserinden
isminitaşıyanve
önderliğinde bir heyet
tarafından 1989'dan
haarlanan Tûrkiye-AT
işbirliği paketinin süratle
hayata geçirilmesi istenecek.
Türkiye'nin AT*ye tam
üyelik başvurusu ile ilgili
olarak topluluk
komisyonunun Türkiye'nin
tam üyelik için ehil olduğu,
ancak bunun kısa dönemde
gerçekleşemeyeceğı
yolundaki görüşünden sonra
AT konseyinin isteği üzerine
Matutes başkanlığmda bir
heyet tarafından hazırlanan
ve Türkiye-AT ilişkilerimn
geliştirilmesini amaçlayan
paket, Yunanistan'm sürekli
vetosu nedeni ile üç yıldıı
hayata geçirilemiyor.
Fransa Başbakanı Beregovoy, "Kamyon sürücülerine boyun eğmeyeceğiz" dedi
Kamyoncularaödüıı yok•Kamyon sürücüleri-
nin eylemi nedeniyle
Fransa'nm güneyinde
günde 3 bin ton rneyve-
nin çürüdüğü, bazı böl-
gelerde benzin sıkıntısı-
nın başladığı büdiriliyor.
Tatil yörelerinde otel ve
plajlar bomboş. Yabancı
turistler Fransa'ya uğra-
mıyor. AT kamyoncula-
nn eylemini kınadı.
PARİS (AjaiKİar) - Fransa
Başbakanı Pierre Beregovoy,
"puanlı ehliyet" sistemine itiraz
ederek birçok karayolunu ula-
şıına kapatan kamyon sürücü-
lerine "boyun eğmeyeceklerini"
söyledi.
Beregovoy, bir gazeteye ver-
diği demecte, 150 noktada
kamyoncular tarafından sür-
dürülen eyleme karşın, "ulaşım
güvenliğinin sağlanacağını",
hükümetin eylemcilere "pabuç
bırakmayacağını" kaydetti.
Başbakan. hükümetin "kamu-
nun gücünü" kullanmaya de-
vam edeceğini belirtti.
Profesyonel kamyon sürûcü-
leri, puanlı ehliyet sisterninin,
kendılerine zarar verecefini ile-
ri sürerek kendilerine özel ehli-
yetler verilmesi isteğjyle altı
gündür eylem yapıyorlar.
Fransa'nın AT ortaklan,
kamyonculann eylemiai sert
Kamyoncular Paris'in güneyindeki A6 karayolunu traGğe kapatınca Fransız tanklan yokla kaklı.(Fotoğraf: AP)
biçimde kınadılar. Brüksel'de
AFP'ye demeç veren ATnin
Ulaşım Dairesi Başkanı Karel
Van Miert, Fransız kamyoncu-
Ianrun eylemini "rehin abna
operasyonu" şeklinde niteledi.
Miert, eylemin kendisini "çok
kaygılandırdığıru" söyledikten
sonra şöyle devam etti:
"Ama ne yazık ki elimizden
eylemin sona ermesi için dua et-
mekten başka bir şey gelrrü-
yor.'
Avrupa basını da yaz tatiline
rastlayan kamyonculann eyle-
mini sert biçimde eleştirerek
Fransız hükümetinin buna ne-
den izin verdiğini soruyor.
Belçika DışışJen Bakanı
Willy Claes, tatile çıkan Belçi-
kalılann Fransa'ya uğramama-
sını isterken, İspanyol makam-
lan da Fransa'yı ziyaret edenle-
rin büyük karayollanndan
kaçınmalannı, yanlanna bol
miktarda su ve yedek benzin al-
malanruönerdi.
Paris yöresinde, kamyoncu-
lann başkente giden petrol tan-
kerlenai engelledikleri, şehirde
benzin sıkıntısının başladığı bil-
diriliyor.
Güney Fransa'da ise grev yü-
zünden bugün 3 bin ton meyve-
nin çürüdüğü gelen haberler
arasında.
AFP, Güney Fransa'da otel
ve plajlann boş olduğunu, çok
sayıda yabancı turisün gezi
programlannı değiştirerek
Fransa'ya uğramaktan vazgeç-
tiğjni bildiriyor.
AP ise Fransa'nın ana kara-
yollannda kamyoncular tara-
fından yaklaşık 150 barikat ku-
rulduğunu, büyük yollann. he-
men tümünün felç olduğunu
haber verdi.
Kutlanamayan bağunsızkk gününde beş polis öldürüldü
Bıuliafnı katili 'sanık' cıktı
Dış Haberler Servisi - Cezayir, ba-
ğımsızlık kahramanı Devlet Başkanı
Muhammed Budiafa düzenlenen sui-
kast dolayısıyla ilan edılen matemin
sünmesi nedeniyle dün bağımsızhğının
30. yıldönümünü kutlavamazken, Ce-
zayir Devlet Konseyi, Budiafı öldür-
mekle suçlanan üsteğmenin kimliğıni
resmen açıkladı. Ancak açıklamanın
daha önce yapılanlarla çeliştiği dikkat
çekti. Başkent Cezayir'de beş polisin öl-
dürüldüğü biidirildi.
AP'nin haberine göre. suikastın ger-
çekleştiği Annaba kentiran savcısı Mu-
hammed Tıgrami. sanığın Lembarek
Bumaraf adında, 26 yaşında bir üsteğ-
men olduğunu biidirdi. Açıklamada.
Bumarafm "Başkanlık Muhafız Bir-
liğTnde görev yaptığı kaydedildi.
Annaba Savcısı Tigrami, daha önceki
resmi açıklamalann aksine, sanığın olay
yerinde yakalanmadığını belirtti. An-
cak, sanığın suikastı gerçekleştirdiği
yönünde sağlam kanıtlar bulunduğunu
belirterek, soruşturmanın çok yönlü
olarak sürdürüldüğünü bildirdi.
Budiafın öldürüldüğü gün- yapılan
açıklamada, katilin koruma görevlileri
tarafından olay yerinde öldürüldüğü
bildirilmişti. Aynı gün geç saatlerde ya-
pılan bir başka açıklamada da, katilin
öldürülmediği, yakalandığı belirtilmişti.
Aynı açıklamada. katilin tek başına ol-
madığı belirıilmiş. fakat, önceki gün de,
suikastı düzenleyenin tek başına hare-
ket ettiği açıklanmıştı.
Budiafın öldürülmesi nedeniyle ilan
edilen matemin son gününe gelen Ceza-
yir'in 30. bağımsızlık yıldönümünde.
sokaklann bomboş olduğu, bayrakla-
nn yanya indirilmiş durumda bulundu-
ğu ve radyoda klasik müzik çalındığı
gözlendi. Ajanslar, yeni atanan Devlet
Başkanı Ali Kafi'nin Budiafın mezannı
ziyaret ederek, bir çelenk koydugunu
bildirdiler.
Bu arada, başkent Cezayir'in 40 kilo-
metre doğusundaki El Bahri'de dün
sabaha karşı beş polisin öldürüldüğü
biidirildi. Polis kaynaklan, devriye ge-
zen polislerin silahlı kişilerce izlenerek
öldürüldüğünü ve kaüllerin kaçüğını
belirttiler. Ancak. aynntılı bilgi verme-
diler. Bu olay. Budiafın öldürülmesin-
den sonra polise yapılan ilk saldın olu-
yor.
AGİK Türk Heyeti Başkanı Gürkan, AGİK Başkan Yardımcısı seçildi
Azmlık sorunu barışı tehdît ediyor
Kıbns Rum tarafının önerisiyle AGİK nihai
bildirisine, "Bir ülkenin birlikleri, diğer bir üye
ülkenin topraklarını yasadışı bir şekilde işgal et-
mişse, mevcut saldırı durumuna son vermek için
derhal çekilmelidir" şeklinde bir ek giriJdi. AGİK
Türk Heyeti Başkanı Gürkan, bu eklemenin
Türkiye'yi rahatsız etmediğini belirtti ve Türk
birliklerinin Kıbrıs'ta yasadışı değil, uluslarara-
sı anlaşmalar gereği bulunduğunu söyledi.
BUDAPEŞTE (AA) - Avru-
pa Güvenlik ve İşbirliği Kong-
rcsi (AGİK) Parlamenterler
Asamblesi'nin 308 üyesinin
Macaristan'ın başkenti Buda-
peşte'de üç gündür devam eden
toplantılan dün sona erdi. Türk
Parlamenterler Heyeti Başkanı
Uluç Gürkan, AGİK'in dört
başkan yardımcılığı görevinden
birine seçildi.
Toplantı sonunda yayımla-
ASELSAN
ASIîERl ELEKTRONİK SANAYt VE T1CARET A.Ş.
SAYIN HİSSEDARLARA DUYURU
1991 YILI KÂR PAYI DAĞITIMI
1) Şirketimizin 1991 yılı kâr paylannın dagıtırruna
15 Temmuz 1992 Çarşamba gününden itibaren
başlanacaktır.
2) Kârpayları 15.07.1992 - 15.09. 1992 tarihleri
arasında T. tş Bankasırun elektronik hizmet veren
tüm şubelerinde; hisse senetleri üzerinde bulunan
1991 yılına ait kâr payı kuponu karşıhğında.
1000.- TL nominal bedelli beher hisse başına
250.- TL olarak ödenecek olup, kâr payı oranı
%25'dir.
3) Bu dönem icîıide anılan Banka şubelerine
başvurmayan hissedarlanmızın kâr payı ödemelerine
16.09.1992 Çarşamba gününden itibaren. yine 1991
yılına ait kâr payı kuponu karşıhgında. Mehmet Akif
Ersoy Cad. No:6 Maeunköy/ANKARA adresindeki
Şirket merkezinden devam edilecektir.
ÖNEMLİ NOT:
Kupon kontrollarında optik okuyucu kullanılacagından
ve ödeme esnasında olabilecek zaman kaybını önlemek
amacıyla. arkasında 1991 yazıh kâr payı kuponlarının
elie yırülmayıp makasla çizgilerinden dikkatle kesilmesi.
katlanmaması ve buruşturulmaması gerekmektedir.
Saygılanmızla.
YONETIM KURULU
nan ve Budapeşte deklarasyo-
nu olarak adlandınlan nihai
bildiride. Avrupa'da meydana
gelen değişikliklerin ancak ço-
ğulcu parlamenter demokrasi.
azınlık veinsan haklanna saygı.
hukuk devleti prensipleri, eko-
nomik özgürlük ve sosyal ada-
let ilkeleri çerçevesinde kontrol
altında tutulabileceği görüşüne
yerverildi.
Saldırgan milüyetçilik, azın-
lık haklannın çiğnenmesi, de-
netim dışı kalan silahlı kuvvet-
ler ve serbest piyasa ekonomisi-
ne geçişin yarattığı güçlüklerin
AGIK bölgesinde istikran teh-
dit eden başlıca unsurlar oldu-
ğu vurgulanan deklarasyon
güvenlik meseieleri. ekonomik
sorunlar ve insani boyut olmak
üzere üç bölümle Yugoslavya
i!e ilgili bölümden oluşuyor.
Deklarasyonun güvenlikle il-
gjli bölümünde Avrupa'da
kanh carpışmalara yol açan ıs-
tikrarsızlıklann başlıca nedeni-
nin Orta ve Doğu Avrupa'daki
sosyo-ekonomik koşullann kö-
tüleşmesi ile etnik kökenli ve
milliyetçilikten kaynaklanan
sürtüşmeler olduğuna işaret
edildi.
AGİK'in banşı koruma ope-
rasyonlannda NATO. Batı
Avrupa Birliği (BAB). Avrupa
Topluluğu (AT) ve BDT gibi
kuruluşlann tecrübe ve altyapı-
lanndan istifade yoluna gitmesi
istenen nihai bildiride, silahiı
kuvvetlerin AGİK ülkelerinde
önemli bir rol oynamaya de-
vam edeceklerine değinildi.
Rum önerisi
Bu maddeye. Kıbns Rum
Meclisi Başkanı Alexis Galanos
tarafından verilen değişiklik
önergesinin kabulüyle şu ek ya-
pıldı:
"AGİK ülkeleri arasında ba-
nş ve guvenliğin sağlanmış oldu-
ğu göz önüne almırsa AGİK
ülkelerinde bulunan veya bu ül-
kelerden birinin topraklannın
bir bölümünü yasadışı şekilde iş-
gal ermiş olan diğer AGİK ülke-
leri birliklerinin, mevcut saldın
durumuna son vermek amacıyla,
derhal çekilmeleri gerekir."
Bu maddeyle ilgili olarak bir
açıklama yapan AGİK Türk
Parlamenter Heyeti Başkanı
Uluç Gürkan, AGİK ilkelerine
ters düşmeyen bu eklemenin
Türkiye'yi rahatsız etmediğini
belirtti. Türk birliklerinin Kîb-
ns'ta yasadışı şekilde değil,
uluslararası anlaşmalar gereği
bulunduğunu ve bir işgal olayı-
nın söz konusu olmadığına dik-
kat çekti.
Gürkan'ınbaşansı
AGİK Parlamenter Asamb-
lesi'nin son gününde yapılan
secimlerde Türk grubu başkan
yardımalıklanndan birini ka-
zandı. Dört başkan yardımalı-
ğı için yapılan oylamalarda
Türk grubu, Uluç Gürkan'ı
aday gösterdi. Seçime Türkiye'-
nin yam sıra Fransa, Macaris-
tan. Rusya. İtalya. Ukrayna.
Danimarka. Kanada ve Polon-
ya adaylan da katıldı. 200 oyun
kullanıldığı seçimde Gürkan
109 oy alarak diğer 8 ülkenin
adaylannı geride bıraktı. Bu so-
nuçla Türkiye, üyesi bulundu-
ğu uluslararası kuruluşlarda ilk
defa secimle bir başkan yardım-
cılığını kazanmış oldu.
BOSNA-HERSEK
Saraybosnaîda
çatışmalar duruldu
Dış Haberler Servisi- Bosna-
Hersek'in başkenti Saraybos-
na'da son iki günde alevlenen
çauşmalann durulmasının
ardından insani yardım calış-
malan yeniden ivme kazandı.
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'-
da dün onbinlerce kişinin katılı-
mıyla yapılan gösteride Devlet
Başkanı Slobodan Miloseviç ve
Belgrad yönetimi istifaya çağ-
nldı.
Saraybosna'yı çevreleyen te-
pelerden kenti topçu ateşine tu-
tan Sırplar dün sabah saatlerin-
de ateşi kestiler. Reuter'in Bos-
nab kaynaklara dayanarak bil-
dirdiğine göre Sırp ateşi so-
nucunda kent merkezinde bu-
lunan çok sayıda bina hasara
uğradı. Ajanslar, kent sokakla-
nnda çatışmalann yer yer sür-
düğünü ve Müslünıan ve Hır-
vat güçlerin Sırp ateşine maki-
neli tüfeklerle karşılık verdiğini
bildiriyorlar.
Sırp topçu ateşi karşısında
kapatılması gündeme gelen Sa-
raybosna Havaalanı'nda insani
yardım cahşmalan çatışmalann
durulmasının ardından yeniden
başladı.
POLİTİKADA
SORUNLAR
ERGUN BALC1
Çağımızın Hayaleti:
Seff-Determinasyon...
Karl Marx, 1848'de Komünist Manifestosu'nda "Avrupa
üzerine bir hayaletin gölgesi düşüyor. Bu komünizmdir"
diyordu.
Günümüzde dünyanın üzerine başka bir hayaletin göl-
gesi düşmektedir: Self-determinasyon.
Self-determinasyon (kendi kaderini tayin hakkı) ilkesi,
soğuk savaşın bitiminden bu yana binlerce, on binlerce
can aldı. Uluslar parçalandı, yüz binlerce insan göçmen
durumuna düştü, toplumlar birbirine düşman kesildi. Ve
dünyamız yüz seksen derece çelişkili iki eğilimi aynı za-
manda yaşamaya başladı. Bir yanda Avrupa Topluluğu
üyesi 12 ülke ekonomik, siyasal bütünleşmeyi gerçekleş-
tirmeye çabalarken, öte yanda görülmemiş bir parçalan-
ma süreci ortaya çıktı.
Eski Yugoslavya'da Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Her-
sek, Makedonya birlikten ayrıldılar.
Sovyetler'de cumhuriyetlerin Moskova'dan kopmasının
ardından bu kez Tatar, Çeçen, (nguş, Yakutlar Rusya için-
de daha geniş özerklik ya da bağımsızlık için mücadeleye
başladılar. Bu da yetmedi. "Self-determinasyon içinde
self-determinasyon" diye adlandırılabilecek olgu yaşan-
maya başlandı. Self-determinasyon hakkını kullanarak
Moskova'dan ayrılan Moldova'da, şimdi Rus azınlıkla, 150
bin dolayındaki Gagavuz Türkleri self-determinasyon hak-
kı uyannca bağımsızlık istiyor. Gürcistan'da Güney Oset-
yalılar merkezden ayrılma mücadelesi veriyor. Moskova
1
-
dan kopan Ukrayna'da bu kez Kırım, Kiev'den ayrılmak
istiyor. Dağlık Karabağ da Ermeniler, self-determinasyon
hakları olduğunu öne sürüyorlar.
Self-determinasyon hakkı, burjuvazinin ortaya attığı bir
ifke. Rus Marksistleri bu ilkeyi ateşli biçimde savundular.
Ama ilginç bir rastlantı olarak burjuvazi de, Marksistler de
self-determinasyon ilkesini parçalayıcı değil, bütünleştiri-
ci, birleştirici anlamda kabul etmişlerdir.
Büyük Fransız Devrimi tarafından ortaya anlan self-
determinasyon ilkesi, feodaliteye, krallıklara karşı ulusal
devletin kurulmasını öngörüyordu. Böylece burjuvazi ken-
di pazarına sahip olacak, pazarın büyümesi ve gelişmesi
önündeki feodal engeller kalkacak, yâpay bölünmelerin
sonu gelecekti.
Marx ve Engels, setf-determinasyon hakkına, genellikle
bu ilkenin burjuva anlamına yakın biçimde bütünleştirici
açıdan bakarlar. İki düşünür, ekonomik gelişme için büyük
birimlerin kurulması gerektiğine, ayrıca biitünleşmiş bü-
yük burjuva toplumlarında proletaryanın daha rahat geli-
şip örgütlenebileceğine inanıyorlardı. Bu nedenle Italyan,
Alman ve Polonya uluslan gibi toplumlan desteklemiş,
ama Sırp, Hırvat, Çek, Sloven gibi köylü toplumların self-
determinasyon haklarına fazla yakınlık duymamışlardı.
Rus Sosyal Demokrat Işçi Partisi'nin 1898de Minsk'te
toplanan 1. kongresinde kabul edilen self-determinasyon
ilkesi ise özellikle Çarlık Imparatorluğu'na dahil uluslan
hedef alıyordu. Lenin, uluslara self-determinasyon hakkını
t^nımayan bir devrimin gerçek devrim olamayacağını dü-
şünüyordu. Ama enternasyonalist olan ve milliyetçiliği
geçici bir evre olarak gören Bolşevik lider, self-determi-
nasyon ilkesi yüzünden işçi sınıfının parçalanmasına da
karşıydı.
Lenin'e göre self-determinasyon hakkı, boyunduruk al-
tındaki ulusların kurtuluşuna, işçi smıfının ise birleşip bü-
tünleşmesine yönelik bir ilke idi. Bolşevik lider, bu neden-
le Rus Sosyal Demokrat işçi Partisi'nin 1903 yılındaki 2.
kongresinde Yahudi Işçileri Sendikası "Bund"un tüm Ya-
hudi proletaryasının tek temsilcisi olma isteğine şiddetle
karşı çıkmıştır. Lenin'e göre parti içinde ulusal özerklik
partiyi, devlet içinde milliyetlere tanınacak kültürel özerk-
lik de işçi sınıfını güçten düşürürdü. Lenin bu konudaki
görüşünü 1903 yılında özerklik isteyen Ermeni Marksistle-
re açıkça ifade etmiştir. Ona göre proletarya özerklikle il-
gilenmiyordu istedikleri, siyasal özgürlük ve ayrılma
hakkını da içeren self-determinasyon ilkesi idi. Ulusların
ayrılma hakkı vardı, ama o hakkı kullanmadılar mı, bütün-
lüğü tehlikeye düşürebilecek özerklik gibi hakları isteye-
mezlerdi.
Lenin'in savunduğu self-determinasyon hakkı, her du-
rumda geçerli olan bir ilke de değildi, kendi deyişi ile "Bo-
şanma hakkını savunmak, her durumda boşanmayı onay-
lamak anlamına gelmezdi."
• • •
Bolşevikler, 1920 yılında Batı'da devrimden umudu kes-
tikten sonra Lenin'in bir zamanlar savunduğu ayrılma
hakkı, yerini birleşme hakkına terk ederken self-determi-
nasyon ilkesinde ağırlık özgürlükten, eşitlik kavramına
kaydı. 1921 de ayrılma hakkını kullanmaya kalkışan Gür-
cistan'ın Stalin'in gönderdiği Bolşevik birlikleri tarafından
işgali, bu değişikliğin somut göstergesi idi.
Bir türlü çözümlenemeyen milliyetçilik sorununu Stalin,
sonunda Rus milliyetçiliği ile çözümlemeye kalkışmış, ül-
kede Çarlık Rusyası'nda bile görülmeyen bir Ruslaştırma
kampanyası başlatmıştır.
Self-determinasyon ilkesi, gerek Fransız Devrimi"nde
ortaya atıldığı şekli ile gerekse Marksist doktrinde kendi
başına bir amaç değil, sağlıklı bütünleşmeye giden bir
araçtır. Nihai amaç parçalanmak değil, birleşmek, bütün-
leşmektir. Burjuvazi de, onun can düşmanı Marksizm de
bu gerçeği 19. yüzyılda görmüşlerdi.
Günümüzde tanık olduğumuz self-determinasyon, de-
yiş yerinde ise zincirlerinden boşalmış, sınır tanımayan,
daha üst düzeyde birleşme hedefine yönelik olmayan bir
kavram, dünyaya korkulu düş gördüren bir "hayalet" ola-
rak ortaya çıkıyor. Bu olgunun belki de en tehlikeli yanı,
demokrasinin sınırının ne olması gerektiği sorununu akla
getirmesi.
Tehlikeli, çünkü self-determinasyonun bu sağlıksız pat-
lamasının sorumlusu demokrasi değil, Doğu Avrupa'dan
eski Sovyetler, Çin ve Sri Lanka'ya kadar toplumların yıl-
fardır baskı altında, ekonomik ve sosyal eşitsizlik içinde
yaşamış olmalarıdır.
Soruna bu açıdan bakıldığında "çağımızın hayaleti"nin
üstesinden yine demokrasi ile gelinebileceği görülebilir.
Tartışılacak konu, demokrasi ilacının "şok tedavisi şek-
linde mi" yoksa her hastanın özelliklerine, bünyesine uy-
gun biçimde mi verilmesi gerektiğidir.
İLAN
İSKENDERUN ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1991/807
Davacı: Umet Kuşgöz-Vekili Av. Yahya Kernal Düren-lskenderun
Davalüar: 1- Mariklot Civoğlu (MaaluO, ADRESİNİZ MEÇHUL.
2- Erman Civoğiu- ADRESİNİZ MEÇHUL.
! Davacı adına vekili tarafından davalılar Mariklot Civoğlu (Maa-
luf) ve Erman Civoğlu aleyhinize açılan lskenderun Aşkarbeyli mın-
tıkasında kain 1327 ada 2 parsel sayılı taşınmazın onaklığının
giderilmesi için açılan davanın izalei şuyu davasının yapılan açık du-
rujması sırasında; dava dilekçesine havi davetiyenin adresleriniz meç-
hul olduğundan tebliğ edilemediği, keza yaptınlan zabıta tahkikaunda
da adresiniz tespit edilemediğinden, davetiyenin ilanen tebliğine ka-
rar verilmekle, dunışmanın bırakıldığı 17/7/1992 günü saat 09.00'da
mahkemeye gelmeniz, duruşma celsesinde ibraz edeceğiniz delilleri
de birlikte getirmeniz, gelmediğimz veya sizi terasilen bir vekil de gön-
dermediğiniz takdirde HUMK'nun 509 ve 510'uncu maddeleri gere-
ğınce duruşmanın yokluğunuzda yapılacağı ve karar verilecegi davetiye
yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 48596