Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 1 EMMUZ. 1\&U HAZAKI böl CUMMUHIYtl SAYhA
EKONOMI
Bankabrdagrev
yasagı kaHtacak
•ANKARA (ANKA)-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
demokratikleşme
sûrecindeki programlannı
uygulayarak bankaahk
işkolundaki grev yasağını
kaldıracaklannı bildirdi.
Mehmet Moğultay,
Türk-İş'e bağlı Basisen
sendikasının Ankara şubesi
genel kuruluna gönderdiği
mesajda koalisyon hükümeti
olarak hak kısıtlamalannı
kaldıracaklannı belirterek
"Amaamız bir şey vermek
değil, hakkı sahiplerine
teslim etrnektir" dedi.
İçborç
ödemeteri
•ANKARA (AA)-
Önümüzdeki aylarda
Hazine'nin iç borç geri
ödemeyüküartacak. Hazine
bu ay ise 5.1 trilyon lira
tutannda iç borç geri
ödernesinde bulunacak.
Hazine'nin bu ay yapacağı
ödemenin büyûİc bölümü, 8
temmuz çarşamba günü
gerçekleştirilecek. Çarşamba
günü yaklaşık 4.4 trilyon
lirabk ödemeyapılacak. Bu
ödemenin geçen ıkı haftada
satılan üç aylık Hazine
bonosu ile bir yıllık tahvil
gelirinden karşılanacağı
bildirildi.
Gübreyezam
beklentisi
• İSTANBUL-AFYON
(AA) - Sanayi ve Ticarct
Bakam Tahir Köse, satışlan
durdurulan gübre için en kısa
sürede fiyat ayarlamasına
gidıleccğini söyledi. Bakan
Köse, gübre satışlannm
durdurulmasıyla ilgili bir
sonıya karşılık olarak
gübrede fiyat ayarlaması
yapılacağını ve bunun en geç
salı günü açıklanacağıru
belirtü*. Özel sektörün
gübreye bir süre önce zam
yaptığını hatırlatan Köse,
gübredeki fiyat
ayarlamasının çiftçiyeen az
şekilde yansıulması için
•çalışüklannı kaydetti. öte
!yandan Türkiye Zirai
Donatun Kurumu, kimyevi
;gübre satışlannı durdurdu.
Enflasyon sevindiriyor, bütçe açığı düşündürüyor. 1992'nin son altı ayında ne olacak?
Ekonomide ikinei yan korkusuj
MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Enflasyondaki düşüş de-
vam ederken hükümet ve ekonomi cev-
releri yılın ikinei yansındaki ekonomik
gelişmeler için net bir değerlendirme
yaprnaktan kaçınıyor. Gündemdekı en
ciddi endişenin bütçe açığjnın genişle-
mesi olduğuna dikkat çeken uzmanlar.
memur ve işçi maaşlanndaki artış, çift-
çiye peşin ödeme, iç ve dış borç ödeme-
lerinin önemli bir yük oluşturduğunu
vurguluyorlar. 32 trilyon lira olması ön-
görülen bütçe açığının 50 trilyonu bula-
cağı tahmin ediliyor.
Başbakan Süleyman Demirel'e yakın
ekonomik kaynaklar yılın birinci
yansındaki göstergelerden son derece
memnun. Ancak, ikinei yan konusunda
ciddi endişeler taşıyorlar. Bu kaynakla-
ra göre, enflasyonun önümüzdeki dö-
nemde yeniden artış göstermesi sözko-
nusu. Ne var ki, sanayi üretimi, ihracat
ve kalkınma hızındaki artışın enflasyo-
nu dizginleme olasılığı da yüksek.
Ekonomide birinci yan görünümü ve
önümüzdeki dönemdeki olası gelişme-
Wf
• Enflasyondaki düşüş, hükümette sevinç yarattı.Ancak
son üç ay içinde izlenen politikanm önümüzdeki aylarda
enflasyonu arttırabileceği belirtiliyor.
• Hükumetin en büyük korkusu bütçe açığı. 32 trilyon
öngörülen bütçe açığının 50 trilyonu bulacağı belirtiliyor.
ler şöyle değerlendiriliyor:
• Enflasyon: Nk altı ayın rakamı yüz-
de 26. Bu, hükumetin öngördüğü geliş-
meye yakın bir seyir. Ancak, ekonomik
kararlann enflasyona etkisinin en erken
3-4 ay sonra yansıyacağı dikkate alınır-
sa, geçen birkaç ay içindeki uygulama-
lar hedefın şaşmasına neden olabilir.
Enflasyondaki düşüş bazı beklentileri de
beraberinde getirdi. Iş çevreleri ve ban-
kalar düşüşe paralel olarak faizlerde de
yeniden düzenleme bekliyorlar. fiu
çevreler, faiz oranlannın düşürüleceği
beklentisi içinde.
• Dolan Bir yıllık artış hedefi altı
ayda aşıldı. Dolann yıl sonuna kadar
gösterecği artışın 7 bin lira olacağı
sanılıyordu. Böylece dolar altı ayda, bir
yıllık enflasyon rakamına ulaştı. Ancak
yaklaşık bir aydır artış göstermernesi
önümüzdeki dönem için olumlu bir işa-
ret olarak gösteriliyor. Önümüzdeki dö-
nemdeki en büyük tehlikelerden birisi-
nin de dolardaki ani sıçrayış olacağı be-
lirtiliyor.
#Bü(çe açığı: Yıllık açık 32 trilyon
lira olarak öngörülüyordu. Ilk altı ay-
daki açık 16 trilyon lira dolayında. Bu
açık oranı aynı biçimde tutulabiürse
yıllık hedefe ulaşılacak. Ancak bu
mümkün görünmüyor. Açığın iyimser
bir tahminle 50 trilyon lirayı bulacağı
sanılıyor. Bunda da en önemli etken
olarak, memur maaşlanndaki artış,
kamu kesimi toplu sözleşmeleri ve üreti-
ciye peşin para ödenmesi gösteriliyor.
Üretidye geçen yıldan kalan borçlarla
birlikte ödecek para miktan 25 trilyonu
aşıyor. Bütçe açığındakı artış başta
kalkınma bjzı olmak üzere bütün
ekonomik hedefleri de olumsuz yönde
etkileyecek.
• İç ve dış borçlar: Hükumetin içini
karartan bir tablo sergileyen borçlar
önümüzdeki günlerde de bütçeyi ya-
ralayacak. Bu yıl içinde ödenmesi gere-
ken toplam dış borç 5 milyar dolan aşı-
yor. bu yılın ilk alü ayında ödenen iç
borç da 45 trilyon dolayında. Hazinenin
önümüzdeki üç ay içinde ödeyeceği iç
borç ise 25 trilyon lira.
• Kalkınma hızı: Rakamlar hükume-
tin yüzünü güldürüyor. İlk üç ayda
büyüme hazı yüzde 6.7. Diğer gösterge-
ler de bunu destekliyor. Sanayi üreti-
mindeki artış yüzde 10, ihracattaki artış
yüzde 8 dolayında. Önümüzdeki dö-
nemde enflasyon arüşını dizginleyebi-
lecek en önemli unsur olarak büyüme
hızmdaki anış gösteriliyor. Yetkililer,
"Bütçe açığı mümkün olduğu kadar az
aşıhrsa hedeflere tam ulaşılması bile bu-
yük bir sapma olmaz" dediler.
Yerli otomobil satışmdapatlama
BÜLENT KIZANLIK
Yerli otomobil üreücilen, bu
yıl piyasaya araba yetişüremi-
yorlar. Yılbaşından bu yana, 6
ayda 5 kez zam gelrnesine karşın
yerli otomobillere yine de büyük
talep var. Yılın ilk 5 ayında sa-
tışlannı geçen yıla göre yarıdan
fazla artüran 4 üretici fırma,
1992 toplam saüşlannın 250 bini
aşarak bugüne kadark: en yük-
sek seviyeye ulaşacağını hesapb-
yorlar. Pazan 2 yıl önce olduğu
gibi ithal otolarla üretime hazır-
lanan rakiplerine kaptırmak is-
temeyen fırmalar, yılbk kapasi-
telerini 2 yıl içinde 300 binin üze-
rine çıkarmaya hazırlanıyorlar.
Türkiye'de otomobil üreten
Tofaş, Oyak Renault, Otosan ve
General Motors'un geçen yıbn
ocak-mayıs dönemini kapsayan
5 aylık satışlan toplamı 72 bin
865 adet iken, bu yılın aynı dö-
neminde bu yüzde 58.8 artarak
115 bin 727'ye ulaştı. Otomobil
sauşlannda en büyük artışı yüz-
de 95.5 ile Veclra'yı Türkiye'de
Tupkıye de 1980 sonrası yerli otomobil uretım adedı
1081 1SK i m 1M4 1SK 1ltt 1W7 1888
ToJaş
ftenauft
Otosan {Ford)
GM(Opel)
13.300
17.600
629
—
12.247
12.700
359
—
15248
15.540
407
—
20.652
21.556
301
—
28.683
26.096
53
—
30149
29.190
1014
—
42.116
32.943
6.973
—
53.796
43.067
10 332
-
60016
49.188
11.592
-
60.393
51.781
6.140
-
88.812
69.851
7 737
1.156
107.381
78.994
2671
6525
Toplam
Kaynak. Otomotıv Sanayıcılen Derneğ
31.529 25.306. 31.195 42.509 54.832 60.353 82032 107.185 120.796 118.314 167.556 195.574
YERLİ 0T0M0BİLİN İLK 5 AYDAKİ YÜKSELİŞİ
nrautar
Tofaş
Renault
Otosan (Ford)
GM (Opel)
ÛRETİM
ISeçra yıl
39.840
26.330
1.072
1.912
Bu yıl
58.852
47.035
1.480
3.857
Art*(fc)
47.7
78.6
38
101.7
SATIŞ
Geçenyri
38.942
31.643
1.293
987
Bu yıl
57.648
54.663
1.486
1.930
Artış (*)
48
72.7
14.9
95.5
üretmekte olan GM sağladı.
Aynı dönemde satışlarda 72.
7'lik büyük bir artış sağlayan
Renault Mais, en büyük raİcibi
Tofaş'la arasındaki farkı önemli
ölçüde kapattı. 1991 yıh mayıs
sonuna kadar 31 bin 643 Rena-
ult otomobil satmış olan firma,
bu yılın 5. ayı sonunda saüşı ra-
kamıru 54 bin 663'e yükseltti.
Türkiye'nin en cok otomobil
üreten ve satan kuruluşu Tofaş
ise yılın ilk yansında da liderliği
rakibine kaptırmadı.
Bu yıl otomobil satmakta zor-
lanrnayan yerli fırmalar, üretim-
lerini arttırmak için de kollan sı-
vadılar. Geçen yıl 5 ayda 69 bin
M e t a ş ' t a n t e ş e k k ü r
Demir çelik sanayimizin öncü kuruluşu
METAŞ'ın Türk ekonomisine yeniden doğuşunu
kutlamak üzere düzenlenen törene huzurlarıyla
şeref Veren ve iiretim çalışmalarımızı uğurlu
elleriyle başlatan
BAŞBAKANIMIZ
SAYIN SÜLEYMAN DEMİREL
ve bu unutulmaz günümüzü onurlandırarak
mutluluğumuzu paylaşan
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Sayın Erdal İnönü
Devlet Bakanı
Sayın Cavit Çağlar
Devlet Bakanı
Sayın Akın Gönen
Devlet Bakanı
Sayın Ekrem Ceyhun
Adalet Bakanı
Sayın Seyfi Oktay
Maliye Bakanı
Sayın Sümer Oral
Bayındırlık ve İskan Bakanı
Sayın Onur Kumbaracıbaşı
Sağlık Bakanı
Sayın Yıldırım Aktuna
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakahı
Sayın Ersin Faralyalı
ile Valimize, Belediye Başkanlanmıza, iş âlemi-
mizin ve basınımızın Sayın temsilcilerine, aziz
vatandaşlarımıza candan teşekkürlerimizi
saygıyla sunarız.
tZMİR METALURJt FABRtKASI T.A.Ş.
154 yerli otomobil üreten 4 fır-
ma, bunu bu yıl 111 bin 224'e
yükseltti.
Türkiye'deki yılbk üretim ka-
pasitesi bu yıl 240 binden 283
bine çıktı. İkı büyük üretici Re-
nault Mais ve Tofaş'ın planladık-
lan yatınmlan devreye sokma-
lan haünde ise 1993 yıhnda sa-
dece bu iki kuruluşun üretim ka-
pasitesi 300 bine ulaşmış olacak.
Geçen yıbn başında 100 bin olan
üretim kapasitesini bu yıl 135
bineçıkaran Tofaş, 1 trilyon 492
milyar lirabk yaünmla yılbk ka-,
pasitesini 150 bine yükseltecek.
Bu sayede 1993'te üretimi 160
bine ulaşacak. Bu yıl kapasitesi-
ni 100 binden 108 bine yükselten
Oyak Renault ise bu yıl 325 mil-
yar liralık yatınm hedefliyor.
Böylece kurulu kapasite gelecek
yıl 125 bin, sürecek yaünmlarla
1994'te de 145 bine çıkacak.
Otomobilde yerbye talebin
yüksek oluşu, üretici firmalann
fiyat ayarlamalannı da kolay-
laşünyor. Ana üretici firmalar
otomobil fıyatlanna bu yıbn ilk
6 ayında tam 5 kez zam yapülar.
Şubat ayı başında yapılan zam-
lar yüzde 10'a yaklaşırken, ni-
san, mayıs, haziran ve bu ayın
başına rastlayanfiyatayarlama-
lannda, artış oranlan yüzde 4 ile
yüzde 7 arasında degişti. Şon
zamdan sonra yerb otomobibn
en cok talep gören modellerin-
den Şahin'lerin vergiler hariç pe-
rakende satış fiyatı 58 milyon
548 bin milyona yükseldi. Rena-
ult 9'lann fiyatı da 62 milyon
360 bin ile 72 milyon 631 bin b'ra
arasında değişti.
Otomotiv Sanayicileri Derne-
ği Genel Sekreteri Ercan Tezel,
enflasyon beklentisinin 2. el pi-
yasada değerini koruyan yerli
otomobile talebi artürdığını
söyledi. Tezel, yeni hükumetin
taban fıyatlarla tanm kesimine
olduğu gibi toplumun çeşitb ke-
simlerine kaynak aktardığını,
bunun da talebi canlandırdığmı
savundu. Tofaş Pazarlama Mü-
dürü Ab Karaoğuz, pazardaki
artışı "Bu yıl milli hasılada
kalkınma hızı yükseldi. Oto-
mobil müşterisinin kalkınma
hıa, milb hasılanın da üzerinde
gerçekleşti" şekbnde yorumladı.
Iç pazardaki toplam satışın
290-300 bine ulaşmasını bekle-
diklerini, ithalaün 1990'dakı
yüzde 29'luk payının yüzde 10'-
lara gerilemesiyle yerli oto
saüşmın bu yıl 250 bini aşacağını
ifade eden Karaoğuz, "Sektörde
ocak grevinden sonra diğer fir-
malar üretimlerini kısü. Biz
kısmayıp belli bir trendde de-
vam ettirdik. Bu yüzden onlann
bu dönemdeki artışı daha yük-
sek gözüktü" dedi. Karaoğuz,
artan talep ve rekabet koşul-
lannda avantaj yakalamak için
1993'te yeni model üretimine
başlayacaklannı ve Tipo'yu
Türkiye'de ödeyeceklerini ifade
etti. Renault Mais Pazarlama
Müdür Yardıması Sinan Ersoy,
"1989'da 117 bin olan toplam
satış 224 bine cıkınca yerb üre-
tim talebi karşılayamadı. Döviz-
deki artışın yavaşlaması ve ko-
ruma oranlannın düşürübnesi
ithalaün payını arttırdı. Şimdi
üreticiler talebi karşılamak için
üretimlerini arttınyorlar. Alter-
natif yaüran araçlannın iyi ge-
tirisine rağmen yerb otonun pa-
zannı olumsuz etkileyecek bir
gelişrne yok" dedi. Ersoy, Türk
tüketicisinin yakıt tasarrufu gibi
yeni beklentiler edindiğini, bu
yüzden 1985-1990 arası 10 bin
ile 14 bin arasmda olan Renault
9 satışlannın geçen yıl 36 bine
fırladığını ifade etti.
Narin'den Tariş'e tepki
EJconomi Servisi - Türkiye
Tekstil Sanayii îşverenleri Sen-
dikası Başkanı Halit Narin; Ta-
riş Genel Müdürü'nün, "Ben
pamuğun fıyatını dünya fıyat-
lanna indirirsem bu karardan,
önce yüksek fiyattan pamuk
alan tüccara haksızbk olmaz
mı" şekbndeki sözleriyle yanbş
beyan vererek kamuoyunu
yanılttığını söyledi.
Narin, açıklamasında, "Türk
tekstil ve konfeksiyon sanayii-
nin hızla rekabet gücünü yitir-
diği bir ortamda Tariş'in; spe-
külatör birkaç tüccann mı,
yoksa Türkiye'nin bir numarab
sanayii durumunda olan teksti-
lin mi yanında olması gerekir"
diye bir soru yöneltti.
Narin, dünya pamuk fiyatı
ile birliklerin satüğı pamuk fi-
yatı arasında 70 centbk fark ol-
duğunu beb'rterek, "Kendi ül-
kemizde yetişen pamuğu sa-
nayicimize daha pahalı sat-
manın ve bu ortamı yaratma-
nın, birkaç tüccar pamuk ihra-
catçısmın fikri olduğuna inanı-
yoruz ve bu durumu hiç bir şe-
kilde kabul edemiyoruz" dedi.
Narin açıklamasında özetle
şunlan söyledi:
4.5 milyar dolan aşan ihracatı
ile Türk ekonomisine en büyük
hizmeti yapma çabası içinde
olan tekstil ve konfeksiyon sa-
nayicisi, bir yandan enerji, yük-
sek faiz, işcilik ücretleri gibi dış
rakiplerinden cok yüksek girdi
maliyetleri ile mücadele eder-
ken diğer yandan kendi öz pa-
muğunu dünya fiyatlan ile
satın alamama şansızlığını ya-
şamaktadır.
Tariş, Türk tekstil sanayici-
sinin rekabet gücüne darbe vur-
duğunun ve borsa spekülatörü
pamuk tüccarlannın ekmeğine
yağ sürdüğünün farkında değil
midir?
Kira bildirimi
Soııtarilı
15temmuz
ANKARA (AA) - Maliye ve
Gümrük Bakanbğı'nın zorunlu
olarak uygulamaya koyduğu
kira bildirim formlannı verme
süresi 15 temmuz akşamı mesai
saati bitiminde sona eriyor.
Kiracılann apartman yöne-
ticilerine kira bildirim formla-
nm venne süresi 30 hazirada
sona ererken apartman yöne-
ticileri bu formlan 15 temmuz
tarihine kadar vergi dairelerine
verebilecekler.
Müstakil dairelerde oturan
kiracılar ise kira formlannı yine
15 temmuza kadar vergi daire-
lerine bırakabilecekler.
Bildirimlerin posta ile gön-
derilmesi durumunda normal
posta ile en geç 15 temmuzda
vergi dairelerinin eline geçecek
şekilde gönderilmesi gerekiyor.
Ancak bildirimler iadeli taah-
hütlü gönderildiğinde 15 tem-
muz postaya verilme tarihi ola-
rak geçerb sayılacak.
Öte yandan kira bildirim for-
munu vermeyenlere uygulana-
cak cezai işlem ise henüz açıklı-
ğa kavuşmadı.
DUŞUNCELER
SAIİHN.NEFTÇİ
DüşeşinTadı
Düşeşin ilk tadını çocukluk yıllarımın geçtiği Kerkük'te
almıştım. Yaz aylarında, "selamlık" bahçede kurulurdu.
Beşer kişilik on kadar koltuk dışarı çıkarılır, misafirler bek-
lenirdi.
Gelenlerden bir grup her gece tavla oynardı. Zamanla
bu oyunun kurallarını ben de öğrenmiş, oynamaya başla-
mıştım. Vezannederim ilk düşeşi attığımdada oldukça se-
vinmiştim.
Bununla beraber tavla oynamanın o kadar kolay olmadı-
ğı da belliydi. Selamlıkta iyi oyuncular vardı.
İyi tavla oynamak için şans yetmiyordu.
•••
"Sadece şansa dayalı" oyunlarla aradan yıllar geçtikten
sonra Amerika'da karşılaştım.
istatistik dersi vermem gerekiyordu. Istatistik kitapların-
da verilen örnekler rulet gibi oyunlardan seçilmişti.
Bu oyunlarda, becerinizi kullanıp şansınızı etkileyemı-
yordunuz. Top dönüyor. Bir numaraya oturuyordu. Uygu-
layabileceğiniz herhangi bir strateji yoktu. Top sizin seçti-
ğiniz sayıya vurursa kazanıyordunuz.
Derslerde verdiğim örneklerden biliyordum. Rulette bir
oyuncunun kontrolünde olan tek şey alınan "risk'ti. Riski-
nizi azaltıp çoğaltabiliyordunuz.
Ama kazancınızı etkilemeniz mümkün değildi. Beklenen
getiri hiç değişmiyor, hep aynı kalıyordu:
Ruletin beklenen net getirisi -%5 civarındaydı.
Uzun vadede kaybediyordunuz.
•••
Ruletle ilgili aklımda kalanlardan biri de Boston'daki ba-
şarılı doktora öğrencilerinden Metin'in bir anısı.
Metin üç dolarını çıkarıp bir el rulet oynayacak. Bir sayı
seçiyor. Oyun başlıyor. Top dönüp dönüp bir sayıya gelip
oturuyor Masa kalabalık. Arkadaşları göremiyorlar.
"Ne oldu Metin?"
Metin cevap veriyor:
"Düşeş abi..."
• • •
Şans oyunlarından en karmaşığınm "poker" olduğu da-
ha sonra Von Neumann'ı okurken dikkatimi çekti. Von Ne-
umann büyük saygı duyulan bir zekâ. Hem fizikçi hem ma-
tematikçi hem de iktisatçı.
"Oyun Tebrisi" denen yöntemi ilk geliştiren kişi.
(Iktisadın da aynı fizik gibi matematik temelleri olduğuna
inanıyor. Bir farkla. Von Neumann'a göre iktisatta kullanıl-
ması gereken matematik "strateji" kavramı üzerine ku-
rulmalı. Nitekim, "Oyun teorisi" bugün önde gelen iktisat
okullarında artık en çok kullanılan yöntem sayılabilir.)
Von Neumann bütün hayatı boyunca poker oyununa bü-
yük ilgi duymuş. Teorisini geliştirmeyeçalışmış.
Ama bir türlü iyi bir oyuncu olamamış.
•••
Poker denen oyunu hiç oynamadım. Ama birkaç kere
seyrettim. Gördüğüm kadarıyla:
Bu oyunda sadece "düşeş" atmanın uzun vadede size
fazla bir faydası yoktu.
işte.oyun teorisi açısından bakıldığında tavla, rulet ile
poker arası bir oyun. Üstelik tavlada ilginç bir ikinei "zar"
daha var. (Onu da zannederim bir yıl kadar sonra ele ala-
cağım.)
Ve yazıyı bitirmeden eklemeyi de unutmayalım. Von Ne-
umann, oyun teorisi, olasılık hesapları (veya tahkim ya-
sası) hepsi bir yana:
Ister usta olsun, ister acemi.
Düşeş atmanın zevki başka... ' \'
Zenginülkeler
Münîh'te toplanıyor
CELAL ÖZCAN
ML'NİH -Dünya ekonomisi-
nın başını çeken en zengin 7 sa-
nayi ülkesi: ABD. Almanya.
İngiltere. Fransa, Japonya, Ka-
nada. İta)>a devlet ve hükümet
başkanlan. 6-8 temmuz tarihleri
arasında Almanya'nın "gizli
başşehri" olarak anılan Isar
metropolü Münih'te, 18. eko-
nomi zirve toplantısı için bir
araya geliyor. Zirveye katılan
ülkelerin ekonomik durumu,
Doğu-Batı çatışmasınm sona
ermesiyle Orta, Doğu ve Gü-
neydoğu Avrupa'nın dünya
ekonomisine entegrasyonu,
Doğu ve Güneydogu Avrupa'-
da iküsadi ve sivasi gelişmeler,
ABD ve Kanada tüm çaba-
lanna rağmen bir türlü reses-
yon batağından kurtulamıyor.
Almanya ise birleşme ile bir-
bkte gittikçe artan bir borç ba-
tağına gömülüyor. Süper güç
ABD'de büyüme oranı % 1.5'i
aşamıyor. Dış borcu ise 4 tril-
von dolara ulaşmış bulunu-
ybr, buna her yıl 300 milyar
dolar yeni borç ekleniyor.
Fransa'nın ihracatta elde ettiği
yüksek konjonktüre rağmen
bütçe açığı 135 milyar frank ve
2.9 milyon insan işsiz. 1984
yıbna kadar büyük bir ekono-
mik gebşme kaydeden İtalya,
ekonomik krizin eşiğinde.
Ekonomisi 1991 yıbnda %2.4
oramnda küçülen İngilterede,
YedOer Grubu zirvesi yaklaşırken protesto gösterikri artıyor.
çevre ve 3. Dünya ülkelerinin 1993 yıbna kadar işsizliğin
gibisorunlan gibi küresel sorun-
lann ele abnacağı zirvenin ana
konusu ise Amerika, Avupa ve
Japonya üretim sisteminin
nasıl geüştirileceği sorunu.
Zira zirve ülkelerinde 80'li yı-
1larda yaşanan ekonomik bü-
yüme, 1991 yıbndan ben yerini
ekonomik durgunluğa (reses-
yon) terk ediyor. İlk kez 1975
yıbnda yapılan zirve toplanüsı-
na da 701i yıllarda başgösteren
ekonomik kriz neden olmuştu.
İkinei Dünya Savaşfnın he-
men ardından başlayan, 50'li
ve 60'b yıllarda en üst noktaya
ulaşan Batı ekonomisindeki
yüksek iküsadi konjonktürü,
70'li yıllann başında petrol kri-
zinin açtığı bir resesyon takip
edince, krizden çıkabilmenin
yollannı araştırmak için önce 6
büyükler bir araya gelmişti.
Gerçi bugün Batı bir petrol
krizi yaşamıyor. Ancak 70'li
yıllarda olduğu gibi bugün de
ekonomiye bir lokomotif
aranıyor. Çünkü 1991 yıbnda
üretim oranı dünya çapında
%0.3 gerilemiş bulunuyor.
1992 yılı için ise sadece %1.4'-
lük bir büyüme bekleniyor.
2.95 milyona çıkacağı bekleni-
yor. Sadece zirve ülkelerinde
1990 yıbndan bu yana 5 mil-
yon insan işini yitirmiş bulu-
nuyor.
OECD ülkelerindeki işsiz
sayısı ise 30 milyon. 7 büyükler
arasında ekonomik durumu
iyi olan tek ülke ise Japonya.
İhracat artığı 200 milyar mark.
Ama bu, Japonya'nın dünya
ekonomisinin lokomotifi gö-
revini üstlenebibnesi için yeter-
ü değil.
Dünyadaki genel ekonomik
durum ise çok daha ağır. Sade-
ce AT ülkelerinde 15 milyon,
tüm dünyada ise 700 milyon
işsiz var. 1 milyar insan. yani
dünya nüfusunun beşte biri
yoksulluk sınınnın altında
yaşıyor, yılda 600.000 insan
açbktan ölüyor. 75 milyon in-
san ekonomik ve siyasi neden-
lerle ülkesini terk ediyor. Son
17 yıl içinde 3. Dünya'run bor-
cu 500 milyar dolardan 1 tril-
yon 350 milyar dolara çıktı. 3
Dünya 1991 yıbnda aldığı 55
milyar dolar borca karşıbk
yılda faiziyle birbkte 154 mil-
yar dolar geri ödüyor.