Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ1992 CUMARTESİ
DIŞ HABERLER
Şan-Erivan
Işlirligi
•ŞAM (AA) - Suriye ile
Ermenistan, önceki gün
Şam'da endüstri işbirliği
anlasması imzaladı. Suriyeli
yetkililerin verdiği bilgiye
göre anlaşma, Suriye
Endüstri Bakanı Ahmed
"Nezanmldin ile Ermenistan
Endüstri Bakam Ashut
Safaryan tarafından, üç gün
süren görüşmelerin
bitiminde im/alandı.
Anlaşma, iki ülke arasında
elektrikjeneratörlerinin
yapımı ve diğer elektrik
endüstrisiyle ilgjli işbirliğini
içeriyor.
Gûney Afrika'ya
BM temsilcisi
•BİRLEŞMİŞ
MtLLETLER (AA) - BM
Güvenlik Konseyi, BM
Genel Sekreteri Butros
Gali'den Güney Afrika
Cumhuriyeti'ne, banş
görûşmelerinin devamını
sağlayacak özel bir temsilci
göndermesini istemeyi
kararlaştırdı. Güvenlik
Konseyi'nde önceki gün
yapılan oylamada karar
oybirüği ile ahndı. Kararda.
Gali'den acil olarak,
ülkedeki şiddet olaylannın
sona erdirilmesi ve ülkedeki
görüşmeler için uygun
şartlann sağlanmasına
yardımcı olacak özel bir
temsilci tayinetmesi istendi.
İzvestia'nın
statüsü değişti
• MOSKOVA (AA) -
Rusya Parlamentosu, Devlet
Başİcanı Boris Yeltsin'in
aksi yöndeki uyanlarına
karşm, dün aldığı bir
kararla ülkenin en etkili ve
liberal gazetelerinden biri
olan İzvestia'nın statüsünü
değiştirdi. Parlamentoda
benimsenen kararla
tzvestia'nın Rusya
Parlamentosu'nun yayın
organı haline getirilmesi
görüşü kabul edilirken
gazetenin yayın
politikasının belirlenmesi de
Rusya Parlamentosu
baskanlık divanırnn
sorumluluğuna bırakıldı.
Devlet Başkanı Boris
Yeltsin, dün gazetecilere
yaptığı açıklamada, basın
özgürlüğünü kısıtlama
girişimlerine karşı tüm
gücüyle mücadele edeceğini
bildirmiş ve hükümetin
basırun desteği olmaksızın
reformu basarıya
ulaştırmakta büyük
güçlükler çekeceğini
söylemişti.
Egette
savunma
zirvesi
• ATtNA (Cumhuriyet) -
Kısa adıyla KY-SEA olarak
tanımlanan Yunanistan Dış
llişkiler ve Savunma
Konseyi düri Limnos
fırkateyninde toplandı.
Yunanistan Başbakanı ve
Dışişleri Bakanı Konstantin
Mitsotakis başkanlığında
toplanan konseye Savunma
Bakanı Yannis
Varvitsiottis'ten başka
Genelkurmay Başkanı ve
kuvvet komutanları katıldı.
Yunanistan'ın dış Uişkilerini
ve savunma konularuu
gözden geçirmek ve bu
konularda karar almakla
görevli olan bu konsey, ilk
kez bir savaş gemisinde
toplandı.
Libya, terör
kampını dağıttı
•TRABLUSGARP(AA)-
Libya hükümetinin, BM
kararlanna uyduğunu
kanıtlamak için, Filistinli
terörist grup Ebu Nidal'ın
eğitim kamplannı imha ettiği
bildirildi. Hükümete yakın
kaynaklar, Libya
hükümetinin iki hafta önce
üç kampı imha ettiğini, daha
önce de çok sayıda kampı
kapattığını kaydettiler.
Libya hükümeti. üç kampm
imhaedildiğini
doğrularken, daha önce
kapatılan kamplann
sayılannı ise belirtmedi.
Libyalı kaynaklan, imha
edilen kamplann Sidi Bilal,
MatradveHaryan
kamplan olduğunu
bildirdiler.
'Korkunçivan'
tartışması
• CDSCINNATI(AA)-
ABD tarafından İsrail'e iade
edilen ve Nazi toplama
kampında gardiyan olan eski
Nazi savaş suçlusu 'Korkunç
tvan' olduğu ileri sürülen
John Demjanjuk üzerine
tartışmalar devam ediyor.
ABD Adalet Bakanlığı, John
Demjanjuk'u yargüamak ve
Korkunç Ivan olup olmadığı
yolunda karar vermek
yetkisirün Israil
mahkemelerine ait olduğunu
belirterek Ohio
mahkemesinin kararmın
geçersız olduğunu kaydetti.
Ankara, Avrupa savunma sisteminin dışında kalmaktansa "tam katılımlı ortaklığı" kabul etti
AnkaraBAB'da 'kötünün iyisfyle yetindi
•Avrupa Topluluğu'nun savunma kanadını oluşturan Batı Avrupa
Birliği'nin Roma'da yapılan toplantısına katılan Türk heyeti, hüküme-
tin ortak üyelik statüsünü kabul ettiğini önceki gün örgüte iletti. Türki-
ye, BAB'ın konsey toplanülanna, çalışma gruplanna ve ilgili organlan-
na "tam olarak" katılabilecek, ancak oy hakkı olmayacak.
HALUKGERAY
ANKARA - Türkiye, tam üyelik istediği
Batı Avrupa Birliği (BAB) örgütünde "tam
katılımlı ortak üyelik" konumuyla yetindi.
Ankara, tam üye yapılmamasına "kırgm"
olmakla birlikte, tam katılımlı ortak üyeli-
ğin, yeni oluşmakta olan Avrupa savunma
yapısırun dışında kalmaktan daha iyi oldu-
ğuna inanıyor.
Türkiye'nin, ortak üyeliği "geçici" olarak
kabul etmesi, Avrupa Topluluğu'na tam
üyelik amaanın bir kez daha vurgulanması-
na bağlanıyor. Dışişleri kaynaklan, BAB'a
tam üye olan Yunanistan'ın BAB'ı Tür-
kiye'ye karşı kullanmasına fırsat tanınmaya-
cağı yolunda "taahhüt alındığını" söylüyor-
lar. Ankara'nın, statüyü kabul etmesinde
önemli bir etkenin de, milyarlarca dolarlık
Avrupa savunma pazanru kontrol eden
BAB'ın alt kuruluşu Bağımsız Avrupa Prog-
ram Grubu'ndan (1EPG) dışlanmamak ol-
duğu belirtiliyor.
Avrupa Topluluğu'nun savunma kanadı-
nı oluşturan BAB'ın Roma'da yapılan top-
lantısına katılan Tüjjk heyeti, hükümetin or-
tak üyelik statüsünü kabul ettiğini önceki
gün örgüte iletti. Türkiye, bu statüyle,
BAB'ın konsey toplantılarında, çalışma
gruplannda ve ilgili organianndaki çalışma-
lara "tam olarak" kaülabilecek, ancak oy
hakkı olmayacak.
Geçen aralık ayında yapılan Maastricht
zirvesinde, AT ülkeleri, AT'ye tam üye olan
ülkelerin BAB'a tam üye olmasını kararlaş-
ürmışlardı. Türkiye'nin "ortak üye", Yuna-
nistan'ın ise "tam üye" olması önerilmişti.
Türkiye, bu statüyü kabul etmeyerek, Tür-
kiye olmaksızın Avrupa'run güvenlik boyu-
tunun tam olarak oluşmayacağını savundu.
Bunun üzerine, BAB, Türkiye'ye, orta yol
olarak "tam kaülımlı ortak üye" statüsünü
önerdi.
Dışişleri çevreleri, Yunanistan'ın BAB'ı
"provoke" etmesi imkanını veren, "bir üye-
nin herhangj bir saldın dunımunda BAB ta-
rafından korunacağı" hükmünün değiştiril-
miş olduğuna dikkat çekiyorlar. Aynı kay-
naklar, Türkiye'nin istegi üzerine, bu hük-
mün "NATO ve BAB üyelerinin arasındaki
anlaşmazlıklarda" geçerli olmamasının ka-
bul edilmiş olduğunu belirtiyorlar.
BAB kararlanna göre, Türkiye, diğer or-
tak üyelerin olduğu gjbi, BAB toplanülann-
da "konuşma" hakkına sahip olacak. An-
cak. diğer ülkelerin kendi aralannda uzlaş-
maya vardıklan bir karan "engelleme" yet-
kisine sahip olamayacak.
Türkiye, aynca, "veto" hakkına sahip ol-
mayacak. Parasal katkı konusunda, Türki-
ye, diğer üyelerin olduğu gibi "eşit" katkıda
bulunacak.
Dışişleri çevreleri, yıllardır NATO çerçe-
vesinde Avrupa'run savunmaanda büyük
rol oynamış Türkiye'nin tam üye olarak ka-
bul edilmemiş olması nedeniyle, Ankara'nın
"kırgın" olduğunu belirtiyorlar. Aynı çevre-
ler, BAB gibi Avrupa'run yeni savunma ya-
pısının oluşumu sürecinde, bütünüyle dış-
İanma tehlikesine karşı, tam katılımlı ortak
üyelik statüsünün "kötünün iyisi" olduğu
kanısındılar.
Dışişleri çevreleri, bazı koşuüarda, BAB
toplanülanna, Türkiye'nin alınmayabikce-
ğine dikkat çekiyorlar. BAB'a tam üye olan
ülkelerin tamamının, veya, başkarüık dahil
olmak üzere yansının istegi üzerine, "tam
üye olmayan ülkelerin" katılırru sınırlanabi-
lecek. Türkiye, BAB'ın kuvvet kullanılması-
nı gerektiren askeri harekatlannda, tam üye
olan ülkeler gibi asker sevkedebilecek.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'tan Başbakan Demirereçağrı:
Türkiye bölgebarışma öııcü olsun
• tsrail Cumhurbaşkanı
ile görüşen Başbakan
Demirel, Ortadoğu banş
sürecinin taraflar için ka-
çmlmaması gereken bir
fırsat olduğunu söyledi.
Herzog da Türkiye'nin
konferansa katılarak ön-
cü ülke rolü oynaması
çağnsında bulundu.
KÜRŞAT AKYOL
500. Yıl Vakfı etkinlikleri
çerçevesinde iki günlük özel bir
ziyaret için Istanbul'a gelen
tsrail Devlet Başkanı Haim
Herzog ile görüşen Başbakan
Süleyman Demirel, "Ortadoğu
Banş Konferanst'nın taraflar
için kaçınlmaması gereken bir
firsat olduğunu" söylediğini be-
lirtti. Herzog da Türkiye'nin bu
sürece katılarak önder ülke
rolü oynamasını umduğunu
söyledi. Konuk Devlet Başkanı
Herzog dün Istanbul'dan
aynldı.
İsrail Devlet Başkaru Her-
zog'un dünkü programı, Sa-
varona yaüyla yapılan Boğaz
gezisi ile başladı. Herzog ve eşi
Auro Herzog, kaldıklan Çıra-
ğan Oteli'nin önünden kalkan
bir sürat motoruyla açıkta de-
mirleyen Savarona yaüna bin-
diler. Herzog ve beraberinde-
kilerin gezisi yaklaşık bir saat
sürdü. Geziye Dışilişkiler Pro-
tokol Genel Müdürü Büyükelçi
Üstün Dinçmen, Türkiye'nin
Tel Aviv Büyükelçisi Onur
Gökçe, tsrail'in Ankara Büyü-
kelçisi Uri Gordon ile İstanbul
Başkonsolosu Yigal Lavie de
katıldılar.
Sadece Israilli basın mensup-
lanmn almdığı gezi boyunca
çok sıkı güvenlik önlemleri dik-
kat çekti. Gezi sırasında bir po-
lis helikopteri Savarona üzerin-
de devamlı kontrol uçuşu yaptı.
Deniz polisine ait motorlar ve
sahil güvenlik koruma botlan
da Savarona'run çevresinde ön-
lem alarak, Boğaz'da seyreden
diğer deniz taşıtlannın Savaro-
na'ya yaklaşmasma izin verme-
diler.
Başbakan Demirel, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog (Demirerin sağında) ile Çırağan sarayında görüştü. (Fotoğraf: AA)
Yat gezisirun ardından Her-
zog ve Başbakan Demirel Çı-
rağan Oteli'nde yaklaşık 40 da-
kika süren bir görüşme yap-
tılar. Görüşmeye Türkiye'nin
Tel Aviv Büyükelçisi Gökçe ile
Dışilişkiler Ortadoğu Genel
Müdür Yardımcısı Solmaz
Ünaydın ve İsrailin Ankara
Büyükelçisi Gordon da katıl-
dılar.
Herzog'un Istanbul'da bu-
lunduğu sürece devam eden
olağanüstü güvenlik önlemleri.
Demirel ile yaptığı görüşme ön-
cesinde de sürdü. Gazetecileri
bir odaya toplayan güvenlik
görevlileri, fotoğraf makinesi.
kamera, çanta, teyp ve not def-
terlerinin bırakılmasım istedi-
ler. Gazetecilerin tepkilerine
rağmen, güvenlik görevlileri
odayı boşaltarak, bir köpeğe
eşyalan koklattılar.
Gazetecilerin Herzog'un zi-
yareti sırasında güvenlik ön-
lemlerinin kimin tarafından
sağlandığını sormalan üzerine
istanbul Emniyet Müdürü
Necdet Menzir, "Türkiye'de
güvenlik meselesi bizden soru-
lur" dedi.
Demirel ile Herzog arasında
yapılan görüşmeden sonra ga-
zetecilere bir açıklama yapan
Demirel, dünya ve bölgeyi ilgi-
lendiren konulann üzerinde
durduklannı söyledi. Konuk
Devlet Başkanı Herzog'a, Or-
tadoğu banş görûşmelerinin ta-
raflar için kaçınlmaması ge-
reken bir fırsat olduğunu belirt-
tiğini bildiren Demirel, şunlan
söyledi:
'•Türkiye ile İsrail arasında
ikili ilişkilerin düzeyi yükseltil-
miş ve temsili büyükelçilik dü-
zeyine çıkartılmışür. Her iki ta-
raf da bu münasebetleri geliştir-
me konusunda iyiniyet sahıbi-
dir. Ben Sayın Cumhurbaş-
kanı'na Ortadoğu Banş Konfe-
ransı'run başanyla sonuçlan-
ması konusundaki düşünceleri-
mizi söyledim ve taraflar için
İsrail için ve karşı taraf için de
bunun çok yararlı bir fırsat ol-
duğunu, her iki tarafın da bu
fırsatı kaçırmaması gerektiğini
kaydettim. Beraberce bütün ül-
kelerin kaühmıyla çok daha iyi
şeylerin başanlabileceğini ifade
ettim. Bizim bu münasebetleri-
miz kimsenin zaranna değil.
İlişkileri, bölgenin ve dünyanın
yaranna geliştirmekte karşıbklı
mutabakatımız vardir."
Demirel'den sonra konuşan
İsrail Devlet Başkanı Herzog
da görüşmede uluslararası so-
runlann ele alındığını belirtti.
Ortadoğu banş sürecinin çok
çeşitli yönlerini ele aldıklannı
söyleyen Herzog, "Umanm
Türkiye bu sürece katılarak ön-
der ülke rolü oynar" dedi. An-
kara'nın dünya sorunlan
karşısında birçok yerde etkili
bir konumda bulunduğunu be-
lirterek, "Türkiye Ortadoğu'da
önde gelen bir devlettir. Bu ne-
denle, Türkiye ile ilişkilerimize
büyük önem veriyoruz ve bu
ilişkiden gurur duyuyoruz"
dedi. Herzog, iki ülke arasında-
ki ilişkilerin üst düzeye yüksel-
tilmesinin kendilerini sevindir-
diğini de sözlerine ekledi.
İngiliz İşçi Partisi'nin bugünkü olağanüstü kurultaymda John Smith'in başkan seçilmesi bekleniyor
Işçi lideri Kinnoeknöbeti devredîyor
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Ana muhalefet İşçi Par-
tisi'nin 1979'dan beri kaybettiği dör-
düncü seçim ardından parti liderliğin-
den istifa eden Neil Kinnock'ın yerine,
bugün yapılacak olağanüstü kumltay-
da John Smith'in seçilmesi bekleniyor.
Partinin maliye sözcüsü olan ve son
İşçi Partisi hükümeıinde 1978'de Tica-
ret Bakanlığı da yapan John Smith'in.
partinin seçilme şansını ne ölçüde ve na-
sıl arttırabileceği merak konusu. Kin-
noek ise yeniden partisinin "sıradan bir
milletvekili" oluyor ve Avam Kama-
rası'nda "arka sıralara" geçiyor.
Bir önceki 1987 seçiminde Avam Ka-
marası'nda 100 üyelik bir çoğunluk ka-
zanan Muhafazakar Parti'nin, geçen
Nisan ayındaki seçimdeki kayıplan üze-
rine çoğunluğu 21 üyeye düştü. İşçi Par-
üsi oy oranmı arttırdığı halde, uygula-
nan çoğunluk sistemi nedeniyle iktidan
yakalayamadı. Bu "başansızüğın" so-
rumluluğunu yüklenen Kinnoek lider-
likten çekileceğini açıkladı.
Partı ıçinde Kinnock'ın yerini alabile-
cek en ehil kişi olarak görülen John
Smith'e karşı başka adaylar da çıktılar-
sa da geçtığimiz aylarda yaşanan parti
içi çekişme sonucunda Smith'in liderliğj
kesinleşti.
""Sunday Tımes" gazetesinde görüşle-
rini açıklayan tanınmış Marksist Mar-
tin Jacques, "1980'lerde toplum. birey-
sel girişimin ıtıci gücünü tattı. İşçi Parti-
si, toplumsal değişimi yakalayamazsa
ölmeye mahkum. Muhafazakar Parti,
bu yüzyılda Avrupa'da ortanın sağında
yer alan en başanlı parti. İşçi Partisi. ik-
üdar için 1996'daki bir sonraki seçimi
değil. 2005 yılını hedef alabilir ancak,"
diyeyazdı.
'Hı/lıgeroç-dan'Sınith
Avam Kamarası'nda, toparlak yapı-
sı, mantıklı ve can alıcı noktayı gözden
kaçırmadan konuşması ile, "Hızlı ger-
gedan" diye tanınır. İngiliz dilinde en
yaygın rastlanan isim ve soyadına sahip
olan John Smith. 54 yaşında bir İskoç.
Balıkçı babasının sosyalist fikirlerinden
etkilendı. "Çalışma. azim ve özveriyi"
ilke edinen klasik Protestan ahlakı ile
yetişti. Glasgow Üniversitesi'nde tarih
ve hukuk okudu.
İşçi Partisi'nden. önce 23. sonra 26
yaşında iki kez milletvekili adayı oldu ve
kaybetti.İskoç Barosu'na girerek ceza
hukukunda ihtisaslaştı ve avukat ola-
rak çalıştı. Avam Kamarası'na 32 ya-
şında seçıldi. Son İşçi Partisi hüküme-
tinde Ticaret Bakanlığı. muhalefet yılla-
nnda da enerji, sanayi ve maliye sözcü-
lüğü yaptı.
1988'de ağır bir kalp krizi geçirmesi
ardından siyasal yaşamının sona ermesi
beklenirken kilo \erip doğa yürüyüşleri
yaparak eskisinden daha sağlıklı oldu.
DIŞBASEV
Econoııust
Kolektif diplonıasietkisiz
Eski Yugoslavya'da yaşanan
kargaşa, Avnıpa'da
komünizm sonrası düzende
kolektif diplomasinin ne
kadar etkisiz kaldığının
göstergesi. Avrupa
Topluluğu, Birleşrniş
Milletler, Batı Avrupa Birliği,
NATO ve AGİK hepsi yavaş
ve zayıftı. Kendi başîanna
herkese meydan okuyan
serkeşlere karşı tek vücut
halinde liderlik gösterilemedi.
Liderliği ancak ülkelerin
sağlayabileceği anlaşıldı.
Komünizmin yıkılmasının
ardından Balkanlar'da ortaya
çıkan devletcikler, Habsburg
veOsmanh
imparatorluklannın
yıkılmasını izleyen dönemi
haürlauyor. Bu devletcikler
de o tarihtekiler gibi büyük
devletlerin, kendllerine kol
kanat germesini istiyorlar.
Ancak bugün Yugoslav
trajedisi için kolay yanıtlar
yok. Tek bir devletin işi
yüklenmesi de mümkün değil.
Hatta durumu daha da
kanşunr. Avrupa devletleri,
Yugoslavya'da savaşı
engelleyemediler. Savaş
şimdilik, Avrupa devletlerinin
arasını da açmadı. Oysa
eskiden böyle olmazdı.
İngjltere, Fransızlann kendi
başlanna buyruk
girişimlerinden rahatsız.
Mitterrand'run
Saraybosna'ya gidivermesi,
Fransa'nın iç savaşı, NATO
aleyhine ama Batı Avrupa
Birliği lehinepuan
kazandıracak şekilde
yorumlaması, Fransa'nın
bölgeye en fazla sayıda asker
ve helıkopter göndermesi gjbi
adımlar Ingiltere'yi sıkıyor.
Almanlar ise şaşkın. Geçen
sonbaharda Hırvatistan ve
Slovenya'nın tanınması için
ısrar ettiler. Fransa ve
İngiltere, Yugoslavya'nın
dağılması, görüşmeler yolu ile
sağlanmazsa, Bosna'nın
tehlikeye düşeceğini
Almanlara boş yere
anlatmaya çalıştılar. Şimdi ise
Almanlar suskun, çünkü
Balkanlar, Alman banş
gücünü hoş karşılamaz.
Aynca, Almanlar
Yugoslavya'ya insancıl
yardım için herkesten çok
paradöktü. Herkesten çok
Yugoslav sığınmaa kabul etti
(275bin).(17tenunuz)
Pazartesı. Rabınleöğleyemeğı
Salı Papayıhastanedeziyaret
(çıçek goturmeyi unutmayın)
Çarşamba: Uluslararası Af örgütuüyeleri ile
akşam yemeğı
LeMonde'dan
BM müdahale etmeli
Birleşmiş Milletler'in yardımı
Saraybosna Havaalanı'na
vardıktan sonra şimdi
Bosna-Hersek'in
parçalanması yolunda
talepler dile getiriliyor. Bu
Sırp ve Hırvatlar için bir
çözüm yolu olabilir. Ama
bölgedeki Müslümanlar ne
olacak? Bosna'da yüzde 51 ile
nüfusun çoğunluğunu
oluşturan Müslümanlar,
Avrupa'daki birkaç
Müslüman halktan biridir.
Hıristiyan (Ortodoks) Sırplar
ve Hırvatlar (Katolik) kendi
köylerinde ayn ayn yaşarken,
Müslümanlar onlarla içiçe
yasıyor. Onlar, 1453'te Fatih
Sultan Mehmet'in fethinden
sonra İslamiyet'e geçmiş olan
Boşnaklann torunlandır. 19.
yüzyıl sonunda Osmanlı
Imparatorluğu'nun
Avrupa'da çöküşüyle Tûrk
bimayesinden yoksun
kalmîşlar, Bosna'da Sırplara
ve Hırvatlara karşı yumuşak
davranmışlar ve hep banşçı
yaşamışlafdır. Bölünmemesi
gereken Bosna-Hersek'te
katliama son vermek için BM
Banş Gücü'nün derhal
müdahalesi şarttır. Yerli
halktan komiteler
oluşturularak
demokratikleşme sağlanabilir
ve hemen özgür seçimlere
gidilebih'r. Bosna'nın 500
binlik nüfusundan kalan
insanlan konımak ve
Saraybosna medeniyetinin
kabntılannı kurtarmak için
müdahale şarttır. (17 temmuz)
Kırgızistan Devlet Başkanı Akayev, yaptığı yardımlar için Türkiye'ye teşekkür etti, Avrupa Konseyi'nden yardımistedi
Bişkek'te Çetiııve Lalıımiere'e sıcakkarşılama
•Asker Akayev,Türkiye'nin Müslüman bir nüfu-
sa sahip olmasına karşın laik bir ülke ve İslam dün-
yasından çok Batı'ya dönük olduğuna dikkat çekti
ve "Biz de insani değerlere öncelik veren laik bir
toplum kurmak istiyoruz" dedi.
BtŞKEK(AA) - Dışişleri Ba- nel Sekreteri Catharine La-
Kırgızistan Devlet Başkaru Asker Akayev ile Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in başkent Bişkek'te
yaptıklan görüşme çok sıcak bir ortamda geçti.
kanı Hikmet Çetin, Bağımsız
Devletler Topluluğu (BDT)
cumhuriyetlerine yaptığı gezi-
nin dördüncü durağı olan Biş-
kek'te dün Kırgızistan Devlet
Başkanı Asker Akayev ile gö-
rüştü. Akayev, Türkiye'nin ül-
kesindeki reformlann uygulan-
masmda çok büyük bir role sa-
hip olduğunu söyledi.
Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi Dönem Başkanı olan
Dışişleri Bakanı Çetin ile bera-
berindeki Avrupa Konseyi Ge-
lumiere, dün sabah Bişkek Ha-
vaalanı'na vanşlannda Kır-
gızistan Başbakan Yardımcısı
Aleksandr Mariyev tarafından
karşılandı. Çetin ve Lalumiere
daha sonra Devlet Başkanı
Akayev tarafından kabul edil-
di.
Akayev, Çetin ve Lalumiere
ile görüştükten sonra yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin tüm
İslam dünyası içinde ülkesiyle
hem ekonomik hem siyasi hem
de kültürel alanda ilişkide olan
tek ülke olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'nin Müslüman bir nü-
fusa sahip olmasına karşın laik
bir ülke ve İslam dünyasından
çok Batı'ya dönük olduğunu
vurgulayan Akayev, "Biz de in-
sani değerlere öncelik veren laik
bir toplum kurmak istiyoruz.
Bu nedenle Türkiye ile daha ya-
kın iüşkiler kurmak istiyoruz"
şeklinde konuştu.
Ülkesi'nin başta IMF olmak
üzere uluslararası fınans kuru-
luşlannın katkısıyla somut pro-
jelere dayab bir "yeniden imar
ve kalkınma programı" hazır-
ladığını hatırlatan Kırgızistan
Devlet Başkanı, bu programın
uygulanması için ülkesine kredi
veren ilk ülkenin Türkiye oldu-
ğunu ve Başbakan Süleyman
Demirerin ziyareti sırasında
Türkiye'nin Kırgızistan'a 75
milyon dolar kredi vermeyi ka-
rarlaştırdığını hatırlattı.
Ancak programın uygulana-
bilmesi için her yıl 500 milyon
dolarlık bir kaynağa ihtiyaç
duyduklannı belirten Akayev,
Avrupa Konseyi'nin bu prog-
ramı destekleyeceğinden umut-
lu olduğunu söyledi. "Bu, bizim
için Marshall Plaru gibi bir şey"
diyen Akayev, "Türkiye'ye mü-
teşekkiriz. Türkiye ile çok ya-
kın ilişkiler kurmak istiyoruz.
Türkiye. Kırgızistan'a her za-
man ilk yardım eden ülke oldu"
şeklinde konuştu.
Çetin ve Lalumiere, bugün
Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'-
ten aynlarak gezinin beşinci du-
rağını oluşturan özbekıstan'ın
başkenti Taşkent'e geçecek.