07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sal Cumhuriyetı: Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeterilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadi Isıanbul Haberleri: Şenay Kalku, Dış Haberler: Ergun Balcı, tş-Ekonomi: Ş&kmn Ketenci, Yurt Basan ve Yayarv Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik TA.Ş. TUrkocaiı Cad. Genel Yaym Yönetmeni: Özgen Ac« • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çttinkay» Haberleri' Mehmet Sanıç, Kültur Celal Cster. Makaleler: Sami Karaorrn, Spor Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 tsl. PK: 246 Istanbul. Tei: 512 05 05 (20 hat), Tclex: Yazı Işkıi Mudurlen: Fusun Ozbilgeo (Sorumlu), Cdvl Başlangıç (Haber) • Görsel Yuctlman, Duzelıme' Abdullata Yazrcı • Muessese Mudur V.: E*ol Erkut • Koordinator. Yönetmen: Ali Acv • Duzenleme Muslafa Sajlamer • Ankara Temsılcısı: Cuneyt Afcmel Korulsan • Muhasebe Bolenl Yener • tdare: Huseyin Gurer • Işletmc: Önder Çclik • Arcayurek, Haber Mudurlen. Mustafa Balbay. Işık Kansıı, Izmır Temsılci V : Serd»r Kızık, Bügı-tşiem: Nail tnal Bilgısayar Sistem: Müriivet Çiler • Personel: Sevgi Boçtancıoflu Adan- Temsılcisi: Çttin Yiteooftlu • Reklam: Reba lşıiman • Dış llışkiler Hüly» Akyol 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bunolar Ankan: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Tei: 433 11 41-47, Telex: 42344,.Fax: (4) 433 05 65 • lanlr. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax- (51) 89 53 60 • Adun: lnöoü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Tdet: 62155, Fam (71) » 25 78 TAKVtM 18TEMMUZI992 Imsak 3 47 Güneş: 5.39 öğle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsv. 22.24 Aşkın kimyası • WASHINGTON (AA)- Yıllardırbüimadamlannın aşkın ve seks yaşanunın vücudun kimyasal dengesine bağb olduğuna dair iddialannı doğrulama yoiunda bir adun daha aüldı. ABD'deki John Hopkins Üniversitesi büirnadamlan, erkeklerdeki cinsel etkinlikkrin başlamasını büyük oranda nitrik oksid adh bir kimyasal maddenin sagladığını keşfettiler. BiUmadamlan elektrik şoklanyla tahrik edilen erkek farelerin ereksiyonunu sağlayan kimyasal maddenin, insan ve farelerin sinır sıstemi tarafından üretilen nitrik oksid olduğunu ortaya koyarken, cinsel dürtülerin uyanmasını sağlayan bu karmaşık süreç içinde nitrik oksidin son derece önemli olduğunu da belirlediler. Araştırmayı yürüten ekip üyelerinden Orolog Arthur Burnett, nitrik oksidin etkisıni 'elektrik düğmesine" benzeterek, "Bir odanın ışıklantun yanmasını istiyorsanız, elektrik düğmesini çevirirsiniz. Nitrik oksid de ereksiy onu bu şekilde sağhyor" dedi. Fergie âşık mı? • LONDRA (AA) - Teksaslı bir petrol milyoneriyle ilişkisi olduğu yolundaki ıddialar ardından, eşi Prens Andrew'den aynlan Sarah Ferguson'ın bu kez de bir başka Amerikabya âşık olduğu ileri sürülüyor. Ingiltere'nin çok satan mağazın gazetelerinden The Sun, kızü saçlı York Düşesi'nin, eşınden aynlmaya kararverdiği dönemlerde hiç yanından aynlmayan ve hatta Prens Andrew'le yeniden biraraya gelmeleri için araa olduğu söylenen Amerikalı Johhny Bryan'a gönlünü kaptırdışnı yazdı. Haberde, 'birgörgütanığının', geçenlerde, Johnny Bryan ile Sarah Ferguson'ı. bir gece kulübünden çıktıktan sonra ıssız bir sokakta sarmaşdolaş yürürken gördüğü kaydediliyor ve 'çiftin yakın dostlan, aralanndaki arkadaşlığın aşka dönüştüğünü söylüyorlar' deniliyor. İngiltere'de yoksulluk • LONDRA (AA) - Avrupa Tophıluğu'nun önde gelen 'zengin' üyelerinden tngiltere'deyoksul sayısı çığ gibi büyüyor. Açıklanan son istatistiklere göre62 milyon nüfuslu İngiltere'de yoksuluk içinde yaşayanlann sayısı 12milyonaçıktı. lngihere'de çocuklann dörtte birinin de yoksul aılelerin çocuklan olduğu kaydedildı. Muhafazakârlann iktıdara geldiğj 1979 ynında yoksul sayısırun 5 milyon olduğuna dikkat çeken The Guardian gazetesi, muhafazakâr iktidarlann yoksullann reel gelirlerini de yüzde 6 oranında düşürdüğünü vurguladı. Resmi istatistiklere göre 1979 yıhnda yoksulluk içinde yaşayan çocuklann oranı yüzde 10 iken şimdi bu oran ' yüzde 25'e yükseldi. Süper VİPMerin kalyonu • tSTANBUL (AA) - Kraliçe 1. Elizabeth devrinin en ünlü tngiliz gemicisi Sir Francis Drake'nin efsane gemisi "Golden-Hind"in benzeri, bugun törenle denize indirilecek. Bartın Tekkeonü köyü "Çoban Denizcilik" tersanesinde yapılan ve yann törenle denize indirilecek kalyon tipi tekneyle ilgili olarak Divan Oteli'nde bir tanıtım toplantısı düzenlendi. Teknenin yapınunı gerçekleştiren Emirtur Yatçıhk ve Turizm A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Sayar, Golden- Hind'in benzerinin birçok örneklerinden yola çıküarak 3 yıl süren bir çalışma sonunda tamamlandığını söyledi. Ülser çocuklann da derdi • İZMİR(ANKA)-Ülser hastalığının yalnızca büyüklerin değil son yıllarda çocuklann da en büyük dertlerinden biri olduğu bıldinldi. Büyüklerde stres, sıgara gibi nedenlerle midenin asit dengesinın bozulmasıyla ortayaçıkan ülserin, büyükler kadar sık olmasa da küçüklerde de görüldÜRÜ bildirildi. Çalışan kadın sayısırun artmasıyla eşler 'kanşık rollü ilişkilef arasında gidip gelecekler Geleceğinanahtarıkaduılarda •îngiliz Profesör Charles Handy'ye göre erkekler gele- neksel şirket hiyerarşisinde otorite gücüne sırtını yaslı- yor. îş dünyasında kadınlar, güvenılirlik açısından erkek- lerin çok ötesinde. Haber Merkezi- "21 .yüzyüın iş dün- yasında erkekler 'vastfsz', kadınlar ise daha iyi yetişmiş elemanlar olacaklar." Bu sözler, London Business School'u gecengünlerde ziyaret eden Îngiliz Pro- fesör Charles Handy'ye ait. Ünlü Îngiliz gazetesi The Indepen- dent'ta yer alan habere göre Profesör Handy, geleneksel şirket hıyerarşisinde- ki otorite gücüne sırtını yaslayan erkek- lerin istihdam biçımkrindekı değişim- lerden etkilenecek ve başarabilmek içm "kişiliklerinin kadınsı yanlannı ortaya çıkarmak" zorunda kalacaklannı söy- ledi. Yeni işlerin yaklaşık dörtte üçü, güçlü eğitirn almış ve branşlaşmış kışılerin yer alabileceğı, idari yanı ağır basan poas- yonlardan oluşacak. Şirketler, kendi "portföylerini" yürüten ve sayılan gün gectikçe artmakta olan serbest profes- yonellerle çahşmada daha esnek ola- caklar. Müşterilerle sıkı ve yakın ilişkiler ku- rabilmek, müzakere ve ikna yeteneği, güveniliriiğı kısa sürede kazanabilmek değişen iş dünyastnda çok önemli. Gü- venılirlik konusunda, kadınlar içgüdü- sel olarak erkeklerin çok ötesinde. Çûn- kü iş dünyasında daha çok yeniler ve varolabilmek için buna mecburlar. "Kadınlar kurnazdırlar," diyor bun- lann ardından Profesör Handy ironik bir biçimde. Çalışma ve aile yaşanüsının caüşan gereklerine de değinen Handy, "Erkek- ler, doğalannda varolan kültür ve egi- tim yoîuyla bastınlmış kadınsı öğeleri keşfetmeliler. Çünkü gelecekte kuvvet- lerine güvenemeyecekler" diyor. İleri iletişim teİcnolojisi, yayıncıhk, te- levizyoncuîuk gibi bilgi yoğunluğuna dayanan alanlann, elemanlann evlerin- de çalışmalan ve hizmetlerin özel şirket- lerce yürütülmesine izin verecek esnekli- ğe sahip olmasını gerekli kıhyor. Mali- yetleri kısma zorunluluğu, bu uygu- lamalann hizmet ve üretim sektörleri- nin çoğunluğunda kullarulması anlamı- na geliyor. Katı profesyonel hiyerarşile- rinden vazgeçemeyen ofisler ise daha çok "kulüplere" benzeyecekler. Handy, "İş hayaü değiştikçe aile iliş- kileri de değişime uğrayacak" diyor. Çalışan kadın sayısının artmasıyla bir- lıkte eşler, "aynbnış rollü ilişkiler" ile "kanşık rollü ilişkiler" arasında gidip gelecekler. Organizatörleri zorlayan sadece Pavarotti değil Süperstarlarnı pahah istekleri Haber Merkezi- Dünya ça- pında ünlü bir sanatçıyı İconser vermesi ya da gösteri sahnele- mesi için ülkemize davet etmek istersek maliyeü ne olur? Geçen günlerde Pavarotti'yi yurdu- muzda ağırlayan bizler artık bu konuda fıkir sahibi olduk. Li- muzin, oda servisi ve ithal tuva- let kâgıtlan günlerce sohbetleri- mizdeydi. Bu konuda espriler ürettik. En aası da, sanatçının pahalı isteklerinin bizi zorla- masmı yoksulluğumuza bağ- ladık. Orgaruzatörleri zorlayan sadece Pavarotti değil! Zorla- nan organızatörler de yalnız Türk organizatörler değil! Roberta Flack, Ray Charles, Nina Simone, B.B.King ve pek çok diğer ünlü sanatçı bu hafta dünyanın en büyük festivalle- rinden biri olan Blackpool Caz Fesuvaliiçin Ingiltere'deler. Sa- natçılann, büyük şehirlerde bile karşılanması zor taleplerini B.B. King- Besîn uzmanı için bfle sûit. Blackpool'da sağlamaya çalı- şan festival organizatörü Mar- tin Witts ise insanüstü caba sar- fetmek durumunda. Tüm Amerikab sanatçüar 24 saat oda servisi istiyorlar. Bun- dan sonra ise her aıüaşmada ulaşımla ilgili şartlar yer alıyor. örneğin Roberta Flack, bir Li- muzin istiyor. Rengi beyaz ol- mamalı. Ve büyük bir Steinway piyano. Renkle ilgili bir tercih Roberta Flack- Rengi beyaz ohnayan IJmuzin. yapılmamış. Bunlar, B.B. King'in beklentilerinin yanında hiç kalıyor. Onun, sadece ken- disi için değil, besin uzmanı için de suit ayarlanması gerekiyor. Aynca tonbalığı ve peynirli sandviçler, maden suyu ve her an hazır olması gereken belirli renklerde havlular isteniyor. Ray Charles'ın, soyunma odasında ruvalet bulunması ve odanın sahneye yakın olması is- Ray Charles-Sovunma sında tuvalet teği ise sanatçı kör olduğu için mazur görülüyor. Güçlüklerden biri de etkin- likler için bir Viktoryan balo sa- lomı olan The Winter Gar- dens'ın kullarulması. Bu tarihi mekanın her odasında duş ve banyo buhınmuyor. Sanatcılann gelişleriyle bir- likte organizatörler için yoğun saatler de başladı. önce bir li- muzuı B.B.Kıng'i Manchester Nina Simooe-24 saat oda hizmeti. Havaalanı'ndan aldı. Ardın- dan yanm saat sonra -beyaz ol- mayan- bir diğeri de Roberta Flack için aynldı. Aynca, Flack'in orkestrası için lüks bir. otobüs, menejeri için de bir ka- ravan hizmet verdi. "Her bir tuvalet kâğıdı rulo- sundan sonımluyuz. İstekler artükça maliyet de yükseliyor. tşte bu yüzden etkinliklerirniz çok pahalı oluyor" diyor VVitts. 'Şifalıotlar bazen zararlıdır' PHILADELPHU (AA) - Bilim adamlan, şifalı otlann kimi zaman zararb olduğu uyansında bulundular. 'Annals of Internal Medicine' adlı tıp dergisinde, Fransız doktorlar, kılo kaybetmek amacıyla mah- mut otu ya da yer meşesi olarak bilinen 'Germander' kullanan yedi kişide karaciğer iltihaplan- ması görüldüğünü bildirdiler. Yazıda, karaciğer ra- hatsızlığınm, hastalann şifalı otu kullanmayı durdurmala- nndan sonra ortadan kalktığı kaydedikü. ABD'deki Arizona Üniversi- tesi'nden Farmakolog Dr. Ryan Huxtable 'Cömert Do- ğanın Efsanesi' adlı dergıye yazdıgı bir yazıda, bu olaylann doğanın toksik özelliğıni gös- terdiğinikaydetti. Dr. Huxtable, "Kuzey Ame- rika'da birçok kişi hayvanlar- dan ziyade bitkilerden ölmüş- tür. ABD'de şifalı otlara ilişkin endüstri henüz yetersiz gelişmiş durumda. Piyasaya sürülen şifalı otlann güvenilirüği ya da yan etkileri- nin belirtibnesi gjbi bir şart öne sürülmemiş" ifadesini kullandı. Asmaköprüdezamanikindiyeçalarken Sohbette; mekan, zaman ve yaşın sının yok. Çoruh nehri üzerindeki köprüde bir araya gelenler sohbetin tüm ön koşullannı bir araya getirmiş. Kimi yaşlı, kimi genç... Kadın, erkek... Çocuklar için asma köprünün üzerinde bulunmak bile zaten bir oyun. Eğelence ve doğal bir heyecan. Toprağa, ürüne, fani dünyaya, evliliklere, sabahlara kadar süren düğünlere, belki hastalıklara, zamanh zamansız ölümlere; yani her şeye ilişkin sohbet. özlemler, dilekler, yermeler, övmeler belki de dedikodular... Altlannda, çılgmca koşan bir kısrak gibi akan nehrin üstünde, bu hoş kümeleşmenin bir amacı da serinleyebilmek. Çünkü Çoruh nehri bütün o hırçmlığına karşın kızgın güneşe, yakıa sıcağa karşı serin bir servis sunuyor. Kısacası, asma köprüde hayat bir süre için askıya alınıyor. (FOTOGRAF: ZAFER AKNAR) TıuTuıç'uıı 6 bük 9 ü düşmüş, 4 dük 9 ü kaknış OKTAY EKİNCİ MARMARİSArURUNÇ- BÜKÜ - Denize dik inen or- manlık dağlann yaratüğı girin- tüi çıkınülı kıyı dokusu, dünya denızlerinin belki de en "gizem- li" koylannı Güney Ege'ye ka- zandırmışür. özellikle Bodrum-Fethiye arasındaki koylar ise tarih bo- yunca denizciler için birer ko- nınma yuvası olmuşlar, kor- sanlann ve komutanlann bir- birlerinden gizlendikleri doğal limanlar olarak nam saimışlar- dır. ömeğin, son yülarda Cum- hurbaşkanı özal'ın stres atmak için ıssız doğasına sığındığı Ok- hık Koyu da bir zamanlar işte böylesi bir "gizli liman"mış. In- giltere Kralhğı'na ait üç gemi, düşmanlanna karşı aylarca bu- rada gizlcnmişler. O nedenle de Okluk Koyu'nun bulunduğu kücük körfezin adı "İngiliz Li- manı" olarak kalmış. Yerel dilde koylara genellikle "bük" denir. Bodrum'da Türk- bükü, Gökova'da Akbük, Dat- ça'da Palamutbükü en ünlüleri- dir. Marmaris yöresinde ise Taşbükü, Çamlıbük, Kumlu- bük gibi koylar sıraya girerkr ve mavi yolculan daha güney- deki Göcek-Fethiye büklerine doğru "dinlendirerek" yolcu ederler. Biz de birkaç gündür bu do- ğal limanlardan birinde, Mar- maris'in Turunçbükü'nde söz- de dinleniyoruz. Daha doğrusu, yakın yıUara kadar "bük" olan, ama artık bir tatil kentine dönüşen, yöre- nin belkideen hızh "modernleş- miş" kıyı köyünde, olanı biteni şaşkınhkla izliyonız. 1978 yazında bu koya ilk gel- diğimizde karayolu yoktu. Marmaris'ten 2 saat süren bir "pat pat motor" yolculuğuyla ulaşabılmiş; olağanüstü ber- rakhkta bir doğal havuzla kar- şılaşınca yorgunluğumuzu o anda unutuvermiştik. O yülarda Turunçbükü'nde beş-on hane köy evi, bir küçük ilkokul, salaş bir balık lokanta- sı ve belki -tam anımsayamıyo- rum- bir de cami vardı. Dümeni sancak tarafına kınp, onnanlık ve dik yamaçlarla çevrelenmiş camgöbeği rengindeki koya doğru sokulduğunuzda, ağaç- lar arasında gizlenen bu taş bi- nalan ancak kıyıya yaklaşınca seçebilirdiniz. Zamanla, bu gizli cennete, önce toprak bir orman yolu ulaştı. Ardından, eli "Bond çantah" arsa tüccarlan, derken turizmciler ve inşaatçüar, Jeep- lere binip geldiler. Çok geçme- den, tek kath köy evlerinin yeri- ni çok katlı oteller ve moteller aldı. Arazilerin tapu kayıtlan- ndaki tarla, bahçe v.b. gibi söz- cükler silindi, "arsa" yazıldı. Ve nihayet geçen yıl, toprak dağ yolu da asfaltlandı; köyün için- den geçerken adı "Cumhuriyet Caddesi" oldu; ilk taksi durağı da aynı yıl hizmete girdi. îlgjnçtir, bütün bu "çağdaş" gelişmeyle birlikte artık adı bile "bük"le anılmıyor. 80'li yıllann çok yıldızh "turizm hamlesi", olağanüstü becerikli bir inşa- atçılığı da Turunçbükü'ne taşımış. Kıyıdaki ilk sıra motel- lerle kaparup, arka taraf man- zarasını yitirince, yazhk siteler dik yamaçlara ve İcayalık tepe- lere tırmanmış. Yalınayak başıkabak köy ço- cuklan, çat pat İngilizceleriyle turistlere "adaçayı" saüyorlar. Köyün kaldınmsız, ama "sta- bilize asfalt" caddesinin iki ke- nanndakibolışıklıdükkânlarda altın, müccvherat ve pahalı deri giysiler satılıyor. Günün ilk saatlerinde ise önce bira kamyonu geb'yor, ardından çöp traktörü ve saba- ha karşı Dalaman'a inen Viya- na uçağının uykusuz Alman tu- ristjeri... Özetle, şu üç-beş yıl içinde. Turunç'un "bük" ekı düşmüş. "dük" obnuş. Ama yine de de- nizi, havası ve doğası ile "sığın- maya değer" güzeUiklerini ko- ruyor. Beş-alü yıl önce buraya gelip Ege türkülerini araştıran Ruhi Su'nun gür sesi restoran- lardan acık denize doğru yankı- lanmaya devam ediyor... AT'ninnüfusu yaşlanırken Türkiye gençleşiyor BONN (ANKA) - Türkiye nüfusunun yaş ortalamasının giderek düşerken Avrupa Topluluğu (AT) ülkelerinin nüfusunun yaş ortalamasının ise arttığı belirtUdi. Essen ve Bonn kentinde bi- limsel araşürmalar yapan Türkiye Araştırmalar Merke- zi, "Türkiye'nin ATye girme- si durumunda ATnin zararb, Türkiye'nin ise kârh çıkacağı" yönündeki yaklaşımlan de- ğerlendirmek üzere bir araş- tırma yaptı. Araştırmada AT açısından ortaya çıkacak olumsuzluklar gözardı edilirken, araştırma- ya katüan bi- lim adamlan görüşlerini bi- rer rapor ha- linde sundu- lar. İlk etapta konuya nüfus dagıbmı açı- sından bakan bilim adam- lan araştır- mada bu ko- nuya üişkin olarak şunlan söytedilen "Konuya demokraük açıdan yak- laşıldıgında, göze çarpan ilk olgu ATde nüfusun giderek azabnakta ve paralelinde yaşlanmakta ol- duğudur. OECD'nin 2000'ü yıllara yönebk ön tahminleri gelecek on yıl içinde Alman- ya, ttalya, Belçika ve Dani- marka'da nüfusun azala- cagıru göstermektedir. 2010-2020 yıllan arasmda bu gelişmeye Portekiz, Yuna- nistan ve Hollanda da kaüla- cak. Fransa, Lüksemburg ve tspanya nüfusu ise durakla- maya başlayacakür. 2030- 2040 yıllan arasında nüfusu artan yegane ülke Irlanda (yuzde 0.2) ve Türkiye (yüzde 0.9) olacaktır. Daha sonra ge- lecek on yılbk dönemde ise •2000'li yülarda Almanya, İtalya, Belçika ve Dani- marka'da nüfusun azalacağı, daha son- ra bu gruba Hollan- da ile Yunanistan'ın kaülacağı, Fransa, Lüksemburg ve Ispanya'nın nüfusu- nun ise duraklaya- cağı açıklandı. nüfus artışı sadece Türkiye'de pozitif olacaktır." Büim adamlannın, Türkiye'- nin ATye ginnesi durumunda büyük bir göçün olacağuu dü- şünen Almanya'nın bundan korkacagını beUrttikleri araşûr- mada, Türkiye'de var olan reel göç ile göç potansiyelinin birbi- rine eşit oknadığmı kaydettiler. Göç konusunda serbest do- laşım hakkını kazanmış Türk- lerin önünde pek çok sorun bu- lunduğuna değinen büim adamlan, "Araştırma sonu* cunda bu bağlamda yükse dür. zeyde kabcı bir göç akımı bekle- mek gerçekçi olmaz. Tabii kı var olan göç potansiyeli ve burüann bir kısmırun en- gelleri aşarak AT ülkelerine gjdecekleri in- kâr edilmeme- lidir. Ama Türkiye'den ATye göç akımı sadece AT ülkekrin- deki iş ve ko- nut piya- sasının emebü- digi kişi sayısm- da sınırh ka- lacaktır" de- dfler. Araştırma sonucunda gele- cek on yıl dönemlerinde Al- manya ve ATdeki demografik gelişmelerin negatif etküerinin açücça ortaya çıkacağı ve bu ne- denle Türkiye'den bu ülkelere giderek işgücünün gerekli ola- cağı vurgulanarak, nüfus artışı- na doğru orantüı olarak Türki- ye'deki iş piyasasının büyüme- anin de göçü etkıleyebileceği belirtildi. Aynca araştırmada, önü- müzdeki yülarda Dogu Avrupa ülkelerinden gelen işgücünün Türkiye'den gelebilecek göçü engelleyecek boyutta olduğuna dayerverildi. Sultanahmet'te 'meydan savaşı' • Sultanahmet Meydanı ve çevresindeki tarihi ala- na girecek turist otobüsleri, Kültür ve Turizm Ba- kanlığj ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği arasın- da yeni bir tarüşmaya neden oldu. ANKARA (AA) - Sultanahmet Meydanı ve çevresinde yer alan tarihi alan için yeni bir kavga yaşanıyor. Sultanahmet Meydanı'na girecek turist otobüsleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TURSAB arasında yeni bir tartışmanın doğmasına neden oldu. Turizm acentelen, sorunun "hızb tramvay" ve "bölgenin yayalaştınlmasf' çalışmalan nedeniyle turist otobüslerinin bölgede park edememesi veTopkapı Sarayı'nın iç avlusuna otobüslerin alınmaması karan sonrası daha da büyüdüğünü öne sürüyorlar. Turizm Bakanı Abdulkadir Ateş de daha önce iç bahçeye kadar giden turist otobüslerinin ginşinın, yaşanan baa olaylar ve kaza tehlikeleri sonrası Kültür Bakanbğı tarafından yasaklandığını söyledi. Ateş, alternatif park alanı arayışlannı sürdürdüklerini belirtti. Gülhane Parkı yakınlanndaki alan ile Kumkapı gjrişli eski cezaevı yakınlanndaki bölgenin ilk akla gelen alanlar olduğunu belirten Abdulkadir Ateş, "Birçok acentenin şıkâyetine neden olan konunun çözümü ve bölgenin yeniden düzenlenmesi için belediye ve Kültür Bakanlığı ile birbkte ortak çalışma yapıyoruz" dedı. Kültür Bakanbğı geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla Topkapı Sarayı dış avlusuna turist otobüslerinin girmesini vasaklamıştı. Bakanbk yetkilileri, kararda turist otobüslerinin yanlış ve düzensiz park edişleri nedeniyle kalp krizi geciren bir kişiyi almaya gelen ambulansın içeri giremediği ve bu kişinin -öldüğünü, benzer durumun olası biryangında da söz konusu olabileceğini söylediler. \ Dünyanın hemen her ülkesinde taşıt giremeyen tarihi mekânlar olduğunu belirten Kültür Bakanlığı yetkilileri, otobüslerin Topkapı Sarayı iç avlusuna girişlerinin -r yasaklanması karannın kaldınlmasının söz konusunun olmadığını belirttiler. MıUjitlt hı prttta HnMtriaUi 1 W t a tttt TL*. Mâm tmh âmi W ttkltttu. llı lil|j t.l. II Tnlfi4ıtMW
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle