Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sal
Cumhuriyetı:
Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeterilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadi Isıanbul Haberleri: Şenay Kalku, Dış Haberler: Ergun Balcı, tş-Ekonomi: Ş&kmn Ketenci, Yurt Basan ve Yayarv Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik TA.Ş. TUrkocaiı Cad.
Genel Yaym Yönetmeni: Özgen Ac« • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Çttinkay» Haberleri' Mehmet Sanıç, Kültur Celal Cster. Makaleler: Sami Karaorrn, Spor Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 tsl. PK: 246 Istanbul. Tei: 512 05 05 (20 hat), Tclex:
Yazı Işkıi Mudurlen: Fusun Ozbilgeo (Sorumlu), Cdvl Başlangıç (Haber) • Görsel Yuctlman, Duzelıme' Abdullata Yazrcı • Muessese Mudur V.: E*ol Erkut • Koordinator.
Yönetmen: Ali Acv • Duzenleme Muslafa Sajlamer • Ankara Temsılcısı: Cuneyt Afcmel Korulsan • Muhasebe Bolenl Yener • tdare: Huseyin Gurer • Işletmc: Önder Çclik •
Arcayurek, Haber Mudurlen. Mustafa Balbay. Işık Kansıı, Izmır Temsılci V : Serd»r Kızık, Bügı-tşiem: Nail tnal Bilgısayar Sistem: Müriivet Çiler • Personel: Sevgi Boçtancıoflu
Adan- Temsılcisi: Çttin Yiteooftlu • Reklam: Reba lşıiman • Dış llışkiler Hüly» Akyol
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bunolar Ankan: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No:
19/4, Tei: 433 11 41-47, Telex: 42344,.Fax: (4) 433 05 65 • lanlr. H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax- (51) 89 53 60 • Adun: lnöoü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Tdet: 62155, Fam (71) » 25 78
TAKVtM 18TEMMUZI992 Imsak 3 47 Güneş: 5.39 öğle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsv. 22.24
Aşkın kimyası
• WASHINGTON (AA)-
Yıllardırbüimadamlannın
aşkın ve seks yaşanunın
vücudun kimyasal
dengesine bağb olduğuna
dair iddialannı doğrulama
yoiunda bir adun daha
aüldı. ABD'deki John
Hopkins Üniversitesi
büirnadamlan,
erkeklerdeki cinsel
etkinlikkrin başlamasını
büyük oranda nitrik oksid
adh bir kimyasal maddenin
sagladığını keşfettiler.
BiUmadamlan elektrik
şoklanyla tahrik edilen
erkek farelerin
ereksiyonunu sağlayan
kimyasal maddenin, insan
ve farelerin sinır sıstemi
tarafından üretilen nitrik
oksid olduğunu ortaya
koyarken, cinsel dürtülerin
uyanmasını sağlayan bu
karmaşık süreç içinde nitrik
oksidin son derece önemli
olduğunu da belirlediler.
Araştırmayı yürüten ekip
üyelerinden Orolog Arthur
Burnett, nitrik oksidin
etkisıni 'elektrik düğmesine"
benzeterek, "Bir odanın
ışıklantun yanmasını
istiyorsanız, elektrik
düğmesini çevirirsiniz.
Nitrik oksid de ereksiy onu
bu şekilde sağhyor" dedi.
Fergie âşık mı?
• LONDRA (AA) - Teksaslı
bir petrol milyoneriyle ilişkisi
olduğu yolundaki ıddialar
ardından, eşi Prens
Andrew'den aynlan Sarah
Ferguson'ın bu kez de bir
başka Amerikabya âşık
olduğu ileri sürülüyor.
Ingiltere'nin çok satan
mağazın gazetelerinden The
Sun, kızü saçlı York
Düşesi'nin, eşınden
aynlmaya kararverdiği
dönemlerde hiç yanından
aynlmayan ve hatta Prens
Andrew'le yeniden biraraya
gelmeleri için araa olduğu
söylenen Amerikalı Johhny
Bryan'a gönlünü
kaptırdışnı yazdı. Haberde,
'birgörgütanığının',
geçenlerde, Johnny Bryan ile
Sarah Ferguson'ı. bir gece
kulübünden çıktıktan sonra
ıssız bir sokakta sarmaşdolaş
yürürken gördüğü
kaydediliyor ve 'çiftin yakın
dostlan, aralanndaki
arkadaşlığın aşka
dönüştüğünü söylüyorlar'
deniliyor.
İngiltere'de
yoksulluk
• LONDRA (AA) - Avrupa
Tophıluğu'nun önde gelen
'zengin' üyelerinden
tngiltere'deyoksul sayısı çığ
gibi büyüyor. Açıklanan son
istatistiklere göre62 milyon
nüfuslu İngiltere'de
yoksuluk içinde yaşayanlann
sayısı 12milyonaçıktı.
lngihere'de çocuklann dörtte
birinin de yoksul aılelerin
çocuklan olduğu kaydedildı.
Muhafazakârlann iktıdara
geldiğj 1979 ynında yoksul
sayısırun 5 milyon olduğuna
dikkat çeken The Guardian
gazetesi, muhafazakâr
iktidarlann yoksullann reel
gelirlerini de yüzde 6
oranında düşürdüğünü
vurguladı. Resmi
istatistiklere göre 1979
yıhnda yoksulluk içinde
yaşayan çocuklann oranı
yüzde 10 iken şimdi bu oran
' yüzde 25'e yükseldi.
Süper VİPMerin
kalyonu
• tSTANBUL (AA) -
Kraliçe 1. Elizabeth
devrinin en ünlü tngiliz
gemicisi Sir Francis
Drake'nin efsane gemisi
"Golden-Hind"in benzeri,
bugun törenle denize
indirilecek. Bartın
Tekkeonü köyü "Çoban
Denizcilik" tersanesinde
yapılan ve yann törenle
denize indirilecek kalyon
tipi tekneyle ilgili olarak
Divan Oteli'nde bir tanıtım
toplantısı düzenlendi.
Teknenin yapınunı
gerçekleştiren Emirtur
Yatçıhk ve Turizm A.Ş.'nin
Yönetim Kurulu Başkanı
Bülent Sayar, Golden-
Hind'in benzerinin birçok
örneklerinden yola çıküarak
3 yıl süren bir çalışma
sonunda tamamlandığını
söyledi.
Ülser çocuklann
da derdi
• İZMİR(ANKA)-Ülser
hastalığının yalnızca
büyüklerin değil son
yıllarda çocuklann da en
büyük dertlerinden biri
olduğu bıldinldi.
Büyüklerde stres, sıgara
gibi nedenlerle midenin asit
dengesinın bozulmasıyla
ortayaçıkan ülserin,
büyükler kadar sık olmasa
da küçüklerde de görüldÜRÜ
bildirildi.
Çalışan kadın sayısırun artmasıyla eşler 'kanşık rollü ilişkilef arasında gidip gelecekler
Geleceğinanahtarıkaduılarda
•îngiliz Profesör Charles
Handy'ye göre erkekler gele-
neksel şirket hiyerarşisinde
otorite gücüne sırtını yaslı-
yor. îş dünyasında kadınlar,
güvenılirlik açısından erkek-
lerin çok ötesinde.
Haber Merkezi- "21 .yüzyüın iş dün-
yasında erkekler 'vastfsz', kadınlar ise
daha iyi yetişmiş elemanlar olacaklar."
Bu sözler, London Business School'u
gecengünlerde ziyaret eden Îngiliz Pro-
fesör Charles Handy'ye ait.
Ünlü Îngiliz gazetesi The Indepen-
dent'ta yer alan habere göre Profesör
Handy, geleneksel şirket hıyerarşisinde-
ki otorite gücüne sırtını yaslayan erkek-
lerin istihdam biçımkrindekı değişim-
lerden etkilenecek ve başarabilmek içm
"kişiliklerinin kadınsı yanlannı ortaya
çıkarmak" zorunda kalacaklannı söy-
ledi.
Yeni işlerin yaklaşık dörtte üçü, güçlü
eğitirn almış ve branşlaşmış kışılerin yer
alabileceğı, idari yanı ağır basan poas-
yonlardan oluşacak. Şirketler, kendi
"portföylerini" yürüten ve sayılan gün
gectikçe artmakta olan serbest profes-
yonellerle çahşmada daha esnek ola-
caklar.
Müşterilerle sıkı ve yakın ilişkiler ku-
rabilmek, müzakere ve ikna yeteneği,
güveniliriiğı kısa sürede kazanabilmek
değişen iş dünyastnda çok önemli. Gü-
venılirlik konusunda, kadınlar içgüdü-
sel olarak erkeklerin çok ötesinde. Çûn-
kü iş dünyasında daha çok yeniler ve
varolabilmek için buna mecburlar.
"Kadınlar kurnazdırlar," diyor bun-
lann ardından Profesör Handy ironik
bir biçimde.
Çalışma ve aile yaşanüsının caüşan
gereklerine de değinen Handy, "Erkek-
ler, doğalannda varolan kültür ve egi-
tim yoîuyla bastınlmış kadınsı öğeleri
keşfetmeliler. Çünkü gelecekte kuvvet-
lerine güvenemeyecekler" diyor.
İleri iletişim teİcnolojisi, yayıncıhk, te-
levizyoncuîuk gibi bilgi yoğunluğuna
dayanan alanlann, elemanlann evlerin-
de çalışmalan ve hizmetlerin özel şirket-
lerce yürütülmesine izin verecek esnekli-
ğe sahip olmasını gerekli kıhyor. Mali-
yetleri kısma zorunluluğu, bu uygu-
lamalann hizmet ve üretim sektörleri-
nin çoğunluğunda kullarulması anlamı-
na geliyor. Katı profesyonel hiyerarşile-
rinden vazgeçemeyen ofisler ise daha
çok "kulüplere" benzeyecekler.
Handy, "İş hayaü değiştikçe aile iliş-
kileri de değişime uğrayacak" diyor.
Çalışan kadın sayısının artmasıyla bir-
lıkte eşler, "aynbnış rollü ilişkiler" ile
"kanşık rollü ilişkiler" arasında gidip
gelecekler.
Organizatörleri zorlayan sadece Pavarotti değil
Süperstarlarnı pahah istekleri
Haber Merkezi- Dünya ça-
pında ünlü bir sanatçıyı İconser
vermesi ya da gösteri sahnele-
mesi için ülkemize davet etmek
istersek maliyeü ne olur? Geçen
günlerde Pavarotti'yi yurdu-
muzda ağırlayan bizler artık bu
konuda fıkir sahibi olduk. Li-
muzin, oda servisi ve ithal tuva-
let kâgıtlan günlerce sohbetleri-
mizdeydi. Bu konuda espriler
ürettik. En aası da, sanatçının
pahalı isteklerinin bizi zorla-
masmı yoksulluğumuza bağ-
ladık. Orgaruzatörleri zorlayan
sadece Pavarotti değil! Zorla-
nan organızatörler de yalnız
Türk organizatörler değil!
Roberta Flack, Ray Charles,
Nina Simone, B.B.King ve pek
çok diğer ünlü sanatçı bu hafta
dünyanın en büyük festivalle-
rinden biri olan Blackpool Caz
Fesuvaliiçin Ingiltere'deler. Sa-
natçılann, büyük şehirlerde bile
karşılanması zor taleplerini
B.B. King- Besîn uzmanı için
bfle sûit.
Blackpool'da sağlamaya çalı-
şan festival organizatörü Mar-
tin Witts ise insanüstü caba sar-
fetmek durumunda.
Tüm Amerikab sanatçüar 24
saat oda servisi istiyorlar. Bun-
dan sonra ise her aıüaşmada
ulaşımla ilgili şartlar yer alıyor.
örneğin Roberta Flack, bir Li-
muzin istiyor. Rengi beyaz ol-
mamalı. Ve büyük bir Steinway
piyano. Renkle ilgili bir tercih
Roberta Flack- Rengi beyaz
ohnayan IJmuzin.
yapılmamış. Bunlar, B.B.
King'in beklentilerinin yanında
hiç kalıyor. Onun, sadece ken-
disi için değil, besin uzmanı için
de suit ayarlanması gerekiyor.
Aynca tonbalığı ve peynirli
sandviçler, maden suyu ve her
an hazır olması gereken belirli
renklerde havlular isteniyor.
Ray Charles'ın, soyunma
odasında ruvalet bulunması ve
odanın sahneye yakın olması is-
Ray Charles-Sovunma
sında tuvalet
teği ise sanatçı kör olduğu için
mazur görülüyor.
Güçlüklerden biri de etkin-
likler için bir Viktoryan balo sa-
lomı olan The Winter Gar-
dens'ın kullarulması. Bu tarihi
mekanın her odasında duş ve
banyo buhınmuyor.
Sanatcılann gelişleriyle bir-
likte organizatörler için yoğun
saatler de başladı. önce bir li-
muzuı B.B.Kıng'i Manchester
Nina Simooe-24 saat oda
hizmeti.
Havaalanı'ndan aldı. Ardın-
dan yanm saat sonra -beyaz ol-
mayan- bir diğeri de Roberta
Flack için aynldı. Aynca,
Flack'in orkestrası için lüks bir.
otobüs, menejeri için de bir ka-
ravan hizmet verdi.
"Her bir tuvalet kâğıdı rulo-
sundan sonımluyuz. İstekler
artükça maliyet de yükseliyor.
tşte bu yüzden etkinliklerirniz
çok pahalı oluyor" diyor VVitts.
'Şifalıotlar
bazen
zararlıdır'
PHILADELPHU (AA) -
Bilim adamlan, şifalı otlann
kimi zaman zararb olduğu
uyansında bulundular. 'Annals
of Internal Medicine' adlı tıp
dergisinde, Fransız doktorlar,
kılo kaybetmek amacıyla mah-
mut otu ya da yer meşesi olarak
bilinen 'Germander' kullanan
yedi kişide karaciğer iltihaplan-
ması görüldüğünü bildirdiler.
Yazıda, karaciğer ra-
hatsızlığınm, hastalann şifalı
otu kullanmayı durdurmala-
nndan sonra ortadan kalktığı
kaydedikü.
ABD'deki Arizona Üniversi-
tesi'nden Farmakolog Dr.
Ryan Huxtable 'Cömert Do-
ğanın Efsanesi' adlı dergıye
yazdıgı bir yazıda, bu olaylann
doğanın toksik özelliğıni gös-
terdiğinikaydetti.
Dr. Huxtable, "Kuzey Ame-
rika'da birçok kişi hayvanlar-
dan ziyade bitkilerden ölmüş-
tür. ABD'de şifalı otlara ilişkin
endüstri henüz yetersiz gelişmiş
durumda.
Piyasaya sürülen şifalı otlann
güvenilirüği ya da yan etkileri-
nin belirtibnesi gjbi bir şart öne
sürülmemiş" ifadesini kullandı.
Asmaköprüdezamanikindiyeçalarken
Sohbette; mekan, zaman ve yaşın sının yok. Çoruh nehri
üzerindeki köprüde bir araya gelenler sohbetin tüm ön
koşullannı bir araya getirmiş. Kimi yaşlı, kimi genç... Kadın,
erkek... Çocuklar için asma köprünün üzerinde bulunmak bile
zaten bir oyun. Eğelence ve doğal bir heyecan.
Toprağa, ürüne, fani dünyaya, evliliklere, sabahlara kadar
süren düğünlere, belki hastalıklara, zamanh zamansız ölümlere;
yani her şeye ilişkin sohbet. özlemler, dilekler, yermeler,
övmeler belki de dedikodular... Altlannda, çılgmca koşan bir
kısrak gibi akan nehrin üstünde, bu hoş kümeleşmenin bir
amacı da serinleyebilmek. Çünkü Çoruh nehri bütün o
hırçmlığına karşın kızgın güneşe, yakıa sıcağa karşı serin bir
servis sunuyor. Kısacası, asma köprüde hayat bir süre için
askıya alınıyor. (FOTOGRAF: ZAFER AKNAR)
TıuTuıç'uıı
6
bük
9
ü düşmüş,
4
dük
9
ü kaknış
OKTAY EKİNCİ
MARMARİSArURUNÇ-
BÜKÜ - Denize dik inen or-
manlık dağlann yaratüğı girin-
tüi çıkınülı kıyı dokusu, dünya
denızlerinin belki de en "gizem-
li" koylannı Güney Ege'ye ka-
zandırmışür.
özellikle Bodrum-Fethiye
arasındaki koylar ise tarih bo-
yunca denizciler için birer ko-
nınma yuvası olmuşlar, kor-
sanlann ve komutanlann bir-
birlerinden gizlendikleri doğal
limanlar olarak nam saimışlar-
dır.
ömeğin, son yülarda Cum-
hurbaşkanı özal'ın stres atmak
için ıssız doğasına sığındığı Ok-
hık Koyu da bir zamanlar işte
böylesi bir "gizli liman"mış. In-
giltere Kralhğı'na ait üç gemi,
düşmanlanna karşı aylarca bu-
rada gizlcnmişler. O nedenle de
Okluk Koyu'nun bulunduğu
kücük körfezin adı "İngiliz Li-
manı" olarak kalmış.
Yerel dilde koylara genellikle
"bük" denir. Bodrum'da Türk-
bükü, Gökova'da Akbük, Dat-
ça'da Palamutbükü en ünlüleri-
dir. Marmaris yöresinde ise
Taşbükü, Çamlıbük, Kumlu-
bük gibi koylar sıraya girerkr
ve mavi yolculan daha güney-
deki Göcek-Fethiye büklerine
doğru "dinlendirerek" yolcu
ederler.
Biz de birkaç gündür bu do-
ğal limanlardan birinde, Mar-
maris'in Turunçbükü'nde söz-
de dinleniyoruz.
Daha doğrusu, yakın yıUara
kadar "bük" olan, ama artık
bir tatil kentine dönüşen, yöre-
nin belkideen hızh "modernleş-
miş" kıyı köyünde, olanı biteni
şaşkınhkla izliyonız.
1978 yazında bu koya ilk gel-
diğimizde karayolu yoktu.
Marmaris'ten 2 saat süren bir
"pat pat motor" yolculuğuyla
ulaşabılmiş; olağanüstü ber-
rakhkta bir doğal havuzla kar-
şılaşınca yorgunluğumuzu o
anda unutuvermiştik.
O yülarda Turunçbükü'nde
beş-on hane köy evi, bir küçük
ilkokul, salaş bir balık lokanta-
sı ve belki -tam anımsayamıyo-
rum- bir de cami vardı. Dümeni
sancak tarafına kınp, onnanlık
ve dik yamaçlarla çevrelenmiş
camgöbeği rengindeki koya
doğru sokulduğunuzda, ağaç-
lar arasında gizlenen bu taş bi-
nalan ancak kıyıya yaklaşınca
seçebilirdiniz.
Zamanla, bu gizli cennete,
önce toprak bir orman yolu
ulaştı. Ardından, eli "Bond
çantah" arsa tüccarlan, derken
turizmciler ve inşaatçüar, Jeep-
lere binip geldiler. Çok geçme-
den, tek kath köy evlerinin yeri-
ni çok katlı oteller ve moteller
aldı. Arazilerin tapu kayıtlan-
ndaki tarla, bahçe v.b. gibi söz-
cükler silindi, "arsa" yazıldı. Ve
nihayet geçen yıl, toprak dağ
yolu da asfaltlandı; köyün için-
den geçerken adı "Cumhuriyet
Caddesi" oldu; ilk taksi durağı
da aynı yıl hizmete girdi.
îlgjnçtir, bütün bu "çağdaş"
gelişmeyle birlikte artık adı bile
"bük"le anılmıyor. 80'li yıllann
çok yıldızh "turizm hamlesi",
olağanüstü becerikli bir inşa-
atçılığı da Turunçbükü'ne
taşımış. Kıyıdaki ilk sıra motel-
lerle kaparup, arka taraf man-
zarasını yitirince, yazhk siteler
dik yamaçlara ve İcayalık tepe-
lere tırmanmış.
Yalınayak başıkabak köy ço-
cuklan, çat pat İngilizceleriyle
turistlere "adaçayı" saüyorlar.
Köyün kaldınmsız, ama "sta-
bilize asfalt" caddesinin iki ke-
nanndakibolışıklıdükkânlarda
altın, müccvherat ve pahalı deri
giysiler satılıyor.
Günün ilk saatlerinde ise
önce bira kamyonu geb'yor,
ardından çöp traktörü ve saba-
ha karşı Dalaman'a inen Viya-
na uçağının uykusuz Alman tu-
ristjeri...
Özetle, şu üç-beş yıl içinde.
Turunç'un "bük" ekı düşmüş.
"dük" obnuş. Ama yine de de-
nizi, havası ve doğası ile "sığın-
maya değer" güzeUiklerini ko-
ruyor. Beş-alü yıl önce buraya
gelip Ege türkülerini araştıran
Ruhi Su'nun gür sesi restoran-
lardan acık denize doğru yankı-
lanmaya devam ediyor...
AT'ninnüfusu
yaşlanırken
Türkiye gençleşiyor
BONN (ANKA) - Türkiye
nüfusunun yaş ortalamasının
giderek düşerken Avrupa
Topluluğu (AT) ülkelerinin
nüfusunun yaş ortalamasının
ise arttığı belirtUdi.
Essen ve Bonn kentinde bi-
limsel araşürmalar yapan
Türkiye Araştırmalar Merke-
zi, "Türkiye'nin ATye girme-
si durumunda ATnin zararb,
Türkiye'nin ise kârh çıkacağı"
yönündeki yaklaşımlan de-
ğerlendirmek üzere bir araş-
tırma yaptı.
Araştırmada AT açısından
ortaya çıkacak olumsuzluklar
gözardı edilirken, araştırma-
ya katüan bi-
lim adamlan
görüşlerini bi-
rer rapor ha-
linde sundu-
lar. İlk etapta
konuya nüfus
dagıbmı açı-
sından bakan
bilim adam-
lan araştır-
mada bu ko-
nuya üişkin
olarak şunlan
söytedilen
"Konuya
demokraük
açıdan yak-
laşıldıgında,
göze çarpan ilk olgu ATde
nüfusun giderek azabnakta ve
paralelinde yaşlanmakta ol-
duğudur. OECD'nin 2000'ü
yıllara yönebk ön tahminleri
gelecek on yıl içinde Alman-
ya, ttalya, Belçika ve Dani-
marka'da nüfusun azala-
cagıru göstermektedir.
2010-2020 yıllan arasmda
bu gelişmeye Portekiz, Yuna-
nistan ve Hollanda da kaüla-
cak. Fransa, Lüksemburg ve
tspanya nüfusu ise durakla-
maya başlayacakür. 2030-
2040 yıllan arasında nüfusu
artan yegane ülke Irlanda
(yuzde 0.2) ve Türkiye (yüzde
0.9) olacaktır. Daha sonra ge-
lecek on yılbk dönemde ise
•2000'li yülarda
Almanya, İtalya,
Belçika ve Dani-
marka'da nüfusun
azalacağı, daha son-
ra bu gruba Hollan-
da ile Yunanistan'ın
kaülacağı, Fransa,
Lüksemburg ve
Ispanya'nın nüfusu-
nun ise duraklaya-
cağı açıklandı.
nüfus artışı sadece Türkiye'de
pozitif olacaktır."
Büim adamlannın, Türkiye'-
nin ATye ginnesi durumunda
büyük bir göçün olacağuu dü-
şünen Almanya'nın bundan
korkacagını beUrttikleri araşûr-
mada, Türkiye'de var olan reel
göç ile göç potansiyelinin birbi-
rine eşit oknadığmı kaydettiler.
Göç konusunda serbest do-
laşım hakkını kazanmış Türk-
lerin önünde pek çok sorun bu-
lunduğuna değinen büim
adamlan, "Araştırma sonu*
cunda bu bağlamda yükse dür.
zeyde kabcı bir göç akımı bekle-
mek gerçekçi olmaz. Tabii kı
var olan göç
potansiyeli ve
burüann bir
kısmırun en-
gelleri aşarak
AT ülkelerine
gjdecekleri in-
kâr edilmeme-
lidir. Ama
Türkiye'den
ATye göç
akımı sadece
AT ülkekrin-
deki iş ve ko-
nut piya-
sasının emebü-
digi kişi sayısm-
da sınırh ka-
lacaktır" de-
dfler.
Araştırma sonucunda gele-
cek on yıl dönemlerinde Al-
manya ve ATdeki demografik
gelişmelerin negatif etküerinin
açücça ortaya çıkacağı ve bu ne-
denle Türkiye'den bu ülkelere
giderek işgücünün gerekli ola-
cağı vurgulanarak, nüfus artışı-
na doğru orantüı olarak Türki-
ye'deki iş piyasasının büyüme-
anin de göçü etkıleyebileceği
belirtildi.
Aynca araştırmada, önü-
müzdeki yülarda Dogu Avrupa
ülkelerinden gelen işgücünün
Türkiye'den gelebilecek göçü
engelleyecek boyutta olduğuna
dayerverildi.
Sultanahmet'te
'meydan savaşı'
• Sultanahmet Meydanı ve çevresindeki tarihi ala-
na girecek turist otobüsleri, Kültür ve Turizm Ba-
kanlığj ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği arasın-
da yeni bir tarüşmaya neden oldu.
ANKARA (AA) - Sultanahmet Meydanı ve çevresinde yer
alan tarihi alan için yeni bir kavga yaşanıyor. Sultanahmet
Meydanı'na girecek turist otobüsleri, Kültür ve Turizm
Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TURSAB
arasında yeni bir tartışmanın doğmasına neden oldu.
Turizm acentelen, sorunun "hızb tramvay" ve "bölgenin
yayalaştınlmasf' çalışmalan nedeniyle turist otobüslerinin
bölgede park edememesi veTopkapı Sarayı'nın iç avlusuna
otobüslerin alınmaması karan sonrası daha da büyüdüğünü
öne sürüyorlar.
Turizm Bakanı Abdulkadir Ateş de daha önce iç bahçeye
kadar giden turist otobüslerinin ginşinın, yaşanan baa olaylar
ve kaza tehlikeleri sonrası Kültür Bakanbğı tarafından
yasaklandığını söyledi. Ateş, alternatif park alanı arayışlannı
sürdürdüklerini belirtti.
Gülhane Parkı yakınlanndaki alan ile Kumkapı gjrişli eski
cezaevı yakınlanndaki bölgenin ilk akla gelen alanlar
olduğunu belirten Abdulkadir Ateş, "Birçok acentenin
şıkâyetine neden olan konunun çözümü ve bölgenin yeniden
düzenlenmesi için belediye ve Kültür Bakanlığı ile birbkte
ortak çalışma yapıyoruz" dedı.
Kültür Bakanbğı geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla
Topkapı Sarayı dış avlusuna turist otobüslerinin girmesini
vasaklamıştı. Bakanbk yetkilileri, kararda turist otobüslerinin
yanlış ve düzensiz park edişleri nedeniyle kalp krizi geciren bir
kişiyi almaya gelen ambulansın içeri giremediği ve bu kişinin
-öldüğünü, benzer durumun olası biryangında da söz konusu
olabileceğini söylediler. \
Dünyanın hemen her ülkesinde taşıt giremeyen tarihi
mekânlar olduğunu belirten Kültür Bakanlığı yetkilileri,
otobüslerin Topkapı Sarayı iç avlusuna girişlerinin -r
yasaklanması karannın kaldınlmasının söz konusunun
olmadığını belirttiler.
MıUjitlt hı prttta HnMtriaUi 1 W t a tttt TL*.
Mâm tmh âmi W ttkltttu. llı lil|j t.l. II Tnlfi4ıtMW