07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 TEMMUZ1992 CUMARTESİ CUMHURYET SAYFA 13 İNSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN Gerfif Öğüt' Sağhklı olunca hastalara iyi >ler verırız. LJtvan atasözü İNÖNÜ'NÜN YEMİ UĞRAŞ ALANI: TOPLUM PSİKOLOJİSİ Kısa çizgiyi uzun görmekBAŞBAKAN Yardımcısı ve SHP GenelBaşkanı Erdal İnönü herşeyden önce bir bifim adamı olduğu için kar- şılaştığı problemlerin çözü- münü de bilimde arıyor.lnö- nü şimdi Toplum Psikolojisi ile ilgilenmeye başlamış. Bayram tatilinde Bozbu- runda Prof.Çiğdent Kağrt- çjbaşı'nın konu ile ilgili bir kitabını okuduktan sonra Ankara'da bir akşam Kültür Bakanlığı müsteşarı Prof. Emre Kongar ve SHP Grup Başkan vekili Aydın Güven Gürfcan ile birlikte yemek yemişler.Üç profesörün ak- şam boyunca konuştukları konu politika değil toplum psikolojisi. inönü'ye toplum psikoloji- si ile ilgili görüşlerini sor- duk. Kitaptan ilginç örnek- ler anlattı.Küçük toplulukla- rın bazen dünyanın gerçek- lerinden ayrı olarak kendi gerçeklerini yaratabildiğini belirtirken şu örnek olayı aktardı: Karanlık bir odada küçük bir ışık huzmesi bulunursa «ÇHHUVAMHIKSİNOEİIIK Katia ile John ve de... JNGİLİZgitar ustası John Mc Lauglln sah- nede.. Siyah gömleği gitarı ve yakışıklı yüzüyleet- kileyici.Sahnertin öbür ucunda vurma çalgı- lar virtüözü Hintli Trilok Gurtu.. Ikisinin de gözleri birbirinde.Aralarında müthiş bir ile- tişim var, gözleri ile konuşuyorlar.Gitar ile vurma seslerini kaynaştırıp daha sonra da ağızları ile insan seslerinden değişik kom- pozisyonlar yaratıyorlar. Sesleri.gözleri, gülüşleri içiçe geçmiş.iki insan aynı anda nefes alıp aynı duyguları yaşıyor. Bu adamın.John'un sevgilisi Hintli Gurtu'yuı kıskanmaz mı? Az sonra sevgilisi Katia Labeque da piya- nonun başında.Aynı iletişimi kuracaklar mı diye merakla izliyorum.llk parçada ikisi de kendi halinde.Son notalarda gözgöze geli- yorlar ve gülümsüyorlar.Sonra aynı duygu akışı iki sanatçı ve iki sevgili arasında başlı- yor. John gitarı ile doğaçlama yapıyor, Ka- tia bu müziğe kendi piyanosunun sesleri ile uyumlu ama değişik notalarla katılıyor. Bu olay doğada vardır. Hani ormanda bir kuş öter diğeri yanıt verir sonra her ikisi de kendi sesinden şakımaya başlar ama ara- larında müthiş bir uyum vardır ya işte öyle- sine bir uyum içindeler. Derken yine Hintli Gurtu geliyor sahneye. Bu kez John gözleri ile hem Gurtu'yu hem Katia'yı idareediyor.Katiacoşku içinde. Siz hiç piyanoyu hem eli hem ayağı hem saçı hem de kıçı ile çalan bir insan gördü- nüz mü? İşte Katia böyle çalıyor. İki eli tuş- larda hararetle gezinirken yükselen nota- larda başını geriye doğru bir atıyor, uzun kıvırcık saçlar savruluyor. Bir ayağı sürekli tempo tutuyor. Önce pedala basıyor zanne- diyorsunuz. Hayır piyano çalarken eller ve baş nasıl hareketli ise bir ayak da öylesine hareketli.Sürekli tempo tutuyor. John gitarını kesiyormuş gibi bir testere se- si ile yanıt veriyor Katia'ya. Kız bu kez atılıp piyanonun içine uzan-yor.Kuyruklu piyano- nun içindeki tuşlara vurmaya başlıyor içer- deki sesleri sanki eliyle alıp çıkarıyor., Sonra kardeşi Marielle de geliyor sahneye. Bu kez ikisi aynı piyanonun başında yanya- na ve dönerek çalmaya başlıyorlar. Eller birbirine karışmış, John'un gitarı, Gurtu'- nun değişik enstrümanlarla yarattığı bam- başka sesler, hepsi birbirine dolanıyor. Gözler.gülümseyişler içiçe geçmiş. Sahne- de ses, duygutaşk iletişimi yaşanıyor. Açıkhava Tiyatrosu'nda 4 bin kişi bu doğaç- lama sanat ve aşk fırtınasını karışmış. Sonunda alkış fırtınaları kopuyor. An bir de konserden sonra dağılırken, ku- laklarda kalan müziğin tadını kapının önün- de kulakları yırtan minibüsçülerin bağırış- ları kirletmese. bu odada bir süre kalan kişi- nin beyninde o huzme yer ediyor ve ışığın odanın için- de sağa sola ilerlediği gibi bir duygu yaratıyor.O odada bulunan deneklere ışığın hangi yöne doğru ilerlediği sorulduğunda" sağa 5 san- tim, sola 8 santim" gibi de- ğişik yanıtlar verebiliyorlar. Ancak aynı denekler bir sü- re kendi aralarında sohbet edip ışığın ilerlediği yönü tartışırlarsa sonunda ortak bir gerçek yaratıyorlar. Hepsi birden" sağa doğru 5 santim ilerledi" diyebiliyor- lar. Bir başka araştırmayı da şöyle aktarıyor Kağıtçıbaşı - ndan: Üç uzun ve bir kısa çizgi yanyana konuluyor.Tek çiz- ginin kısa olduğu apaçık gözle farkediliyor.Ancak 20-30 kişiye tembih ediliyor. Hepsi denek olan kişinin ya- nında tek çizginin üç çizgi- den daha uzun olduğunu söylüyorlar.Bu kişilerin ön- ceden tembih edildiğinden haberli olmayan asıl denek çizgiler hakkında gözle gö- rülür yanlış aktarımları din- ledikten sonra kendi gözü ile gördüğü gibi tek çizginin daha kısa olduğunu savu- namıyor, kendinden önceki- lerin söylediği gibi üç çizgi- nin daha kısa olduğunu söyleyerek kalabalığın yar- gısına katılıyor. Bu tür top- lum yargısından ayrılama- yan.kendi gözü ile gördüğü- ne inanacağı yerde kendini başkalarının fikirlerine katıl- mak zorunda hisseden de- neklerin sayısı toplam de- nekler içinde üçte bir gibi yüksek bir oran oluşturu- yormuş. İnönü bu örnekleri anlat- tıktan sonra bazı siyasi so- nuçlarda çıkarıyor. Orneğin geçen seçimlerde bazı ga- zetelerin "SHP eridi bitti yok oldu" şeklindeki önermele- rine pekçok kişinin katıldığı, ancak sonuçlarm hiç de top- lumu psikolojik baskı altına alan gazetelerin yazdığı gi- bi çıkmadığını söylüyor. BAKANINTARİHDERSİ Sezgin okulculuk oynadı fÇtŞLERİ Bakanı Ismet Sezgin, Salda Gölü gezisi dönüşünde helikopteri bo- zulunca köy çocukları ile 'okulculuk' oynadı. Bakan Sezgin, Yeşilova'da bir akaryakıt istasyonunda he- likopterinin onarılmasını beklerken çevresini saran çocuklara "Hadi okulculuk oynayalım. Ben soru sora- cağım, bilenler parmak kal- dıracak. Sorularıma doğru cevap verenlere gazoz ıs- marlayacağım" dedi. Içişleri Bakanı, Yeşilovalı çocuklara, TBMMninneza- man kurulduğunu, 30 Ağus- tos 1922'nin neyi hatırlattığı- nı, Cumhuriyetin ne zaman ilan edildiğini ve İstanbul'u kimin fethettiğini sordu. Doğru yanıt veren çocukla- ra da kola getirterek onları kutladı. Sınav sırasında soruları yanıtlamak için parmak kal- dıran çocuklar Sezgin'e 'örtmenim örtmenim' diye seslendiler. İçişleri Bakanı, en çok parmak kaldıran ve soruları doğru yanıtlayan 12 yaşın- daki ortaokul üçüncü sınıf öğrencisi Ercan'ı yanınaça- ğırarak en çok hangi dersi sevdiğini sordu. Çocuk ma- tematik dersini sevdiğini söyleyince Sezgin, "Aferin evladım. Matematik bütün bilimlerin anâsıdır" dedi Bu sırada, Yeşilovalı rad- yocu Ahmet'in oğlu ismail'- in sesi yükseldi: "Çiloğlu kim?" Ismail, Burdur Milletvekili Mustafa Çiloğlu'nu soruyor- du. Bakanın yanındaki Çi- loğlu, "Benim" deyince, İsmail daha bir hiddetle şöyle dedi: "Benim babam seneler- dir sizin partiye oy verir. Neden yanına gelip hiç sor- muyorsunuz hali nedir?" İçişleri Bakanı Sezgin şa- şıran Mustafa Çiloğlu'na döndü. "Görüyor musun Mustafa, iyi dinle, hadi ba- kalım cevap ver. Asıl oy bunlarda" diye konuştu. AHMET ÖZAL'IN ORTAĞI Bakan M.AH Yılmazmı? AHMET Özal'ın yeni bir özel TV sahibi olma projesi- nin arkasında babası.amca- sı gibi parası ve siyasal ağırlığı ile etkin kişilerin bu- lunduğu biliniyor. Bu arada Ahmet kardeş, Süleyman amcası ile de dir- sek teması içinde. Ankara- ya gidip gelip Demirel ile görüşerek Kanal-6 projesi- ne destek arıyor.Ne de olsa Magic Box deneyinden alıştı.Şirketi dışarda kuru- yorlar ama devlet desteği ile içerde antenler, vergisiz ilanlar gırla gidiyor. Bu işleri yakından takip etmek üzere de hükümette veya iktidardaki partide musluğun başını tutacak adam gerekiyor. O adam kim olacak? Ahmet Özal bu adamı bul- mak için çok uğraşıyor.Ama duyduğumuz kadarıyla Is- tanbul'da bir otelin sauna- sından çıktıktan sonra se- rinlerken karşılaşıp sohbet ettiği spordan sorumlu Dev- let Bakanı Mehmet Ali Yıl- maz bu işbirliği konusuna yakın ilgi göstermiş. Ahmet özal'ın Kanalö'- daki DYP'li gizli ortağı Meh- met Ali Yılmaz mı acaba? PİKNİK PİYALE MADRA ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI ACAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAM 18 Temmuz QUISLING* VEYA iB87'z>e Bueüu, ü/jtes/Mo&veç'i VIOtCUN QUtSUM6(KUİZLİNG) OOĞMUŞTV. 7V. 1923'PA uoerEÇ'E OÖNCN ÇUISUUG'İM Hrrt.e&'e VE MASYOA/AL SoSYAL/ZMe HAYGAAlUĞI ÇOK ACOfĞ/ İLHAMU* NASJOM4L SAMUUG(üCUSAL 8teUlc)AC> &£/. BU PAST / * A & M M B/LE Y6NLEN0İGPİ. /34C'7M/& 8AÇ/A/A SSÇTİ. ZAŞ/MA ÖLÜM CE 4 ICULLANILdl. 7 GECE 8 GÜN Yanm pansiyon + yol + çevre gezileri + rehberlik HİÇ DENİ2İN ORTAŞINDA YÜRÜDÜNÜ2 MÜ? Orhanivv''Kızkumıı"nda konjklama. Turgut Kcjyu. îjelalc. Piramit. Bayırköy. Byba.ssos. Kastobos. Hcmıtia Tapınağj. Hı.saromi. İnhükii (Emel Sayın Koyıı). Dişlice. Bcncık. Sclimiyc. Knıdo.s. Datça. "PARAM2 PAMUKBANKTAN, TATİLİNİZ BAYBASOSTAN" KAMPANYAMIZ SÜRÜYOR BAYBASOS TURIZMISTANBUL *6 61 -3$8 16 51 V-\.ıh.ı! •Vn.-nl.ı sı 1-lciıiK- ANKARA -425 90 82 --4 r 5-4 6" OZAN SANATEVİ ERDEKTE ECumhuriyet Kitap Kulübü Bandırma Temsilciliği Ozan Sanatevi kitap sergisi zengin çeşitleriyle hizmetinizde... ERDEK — Cumhuriyet alanı • Belediye yanı KARTAL DIRENİŞÇİLERİNE SELAM! Kartal Belediyesi'nin yürekli işçileri, sefalet ücreti beürlemelerine ve işçi kıyımı- na karşı günlerdir yürütmekte olduğunuz onurlu direnişinizi destekliyor, bütün gü- cümüzle yanınızda olduğumuzu bildiriyor ve tüm demokratik kamuoyunu dayanış- maja çağırıyoruz. Işçi Kıyunına Son! İşçiler Kazanmak İçin İlerü Atılan İşçiler Geri Alınsınî Şube Başkanı'na Özgürlük! İşsizler Derneği Yönetim Kurulu adına Bşk. Hatice Onat Gözlüklii Martı HUKUKSUZ DEMOKRASİ HalitÇelenk 3. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yoymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. GÖZLÜKLÜ MARTI'NIN TEMMUZ SAYISI ÇIKTI Hava hasta! Bir yanıyor, bir soğuyor... Güneş bir parhyor, bir perdeleniyor gaz bulutlannca... Hava neden hasta?Gözlüklü Martı'da okuyunuz Marmara'da nesli tükenen balık türleri posterini bayilerden istemeyi unutmayınız. "Bir yanağınızo tokat atona öbürünü çevınn y bılgı edınmek P.K.45 Nüfus cüzdanımı ve askerlik kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. RIZA ŞALVARLIOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle