Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17TEMMUZ1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
68TilerVakfı
kuruUu
• ANKARA (ANKA)-
Uzun sûredir gündemde yer
alan ve kunıluş çahşmalan
süren "68'üler Vakfı" resmen
oluşturuldu. Istanbul'da 95
kişi tarafından
"Altmışsekızli.
Üniversiteliler Birhgİ Vakfı"
kuruldu. Kunıculan
arasında SHP Ankara
MiIktvekiliSalman Kaya,
Sosyalist Birlik Partisi
İstajıbul eski milletvekili
Hüsnü Okçuoğlu ile 2000'e
Doğru Dergisi Genel Yayın
Yönetmeni Ferit Işver'in de
yer aldıgı vakfin mal varbğı
130 milycra lira nakit olarak
beliriendi. Vakfın başhca
amaarun "Altmışsekız
kuşağı için dün olduğu gibi
bugûn ve gelecekte de
vazgeçilmez olan gerçek bir
bağunsızhk, gerçek bir
demokrasi, özgürlûk ve insan
bakları ideallerinin en iyi
biçimde kavranılarak
yaşama gecırilmesi" olduğu
bildinldi
Kürt ögrencilere
gözaltı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-İHD Ankara Şube
Başkam Ayşe Pekdemir, dün
yaptıği yaalı açıklamada,
Kürt öğrenci veçevrelerine
yönelik gözaltılann sürmekte
olduğunu belirterek, öğrenci
ailelerinin, "Ankara polisi
PKK'yı bahaneederek.
yakınlanmıa sadece Kürt
olduklan için gözaltına
alıyor" yolunda savlan ilen
sürdüklennive
sağlıklanndan endişe
duyduklan bu kişilerin biran
önce adli makamlar önüne
çıkanlmalannı istediklerini
bildirdi. Gözaltına alındığı
bildirilen kişilerin adlan
şöyle: ElifKaya. Sabri Çelik,
Müslime Gümüş, Metin
Yalçın, Mehmet Nuri
Yalçın, Ahmet Değirmenri,
M. Şefık Acarcan, Ismail
Temizyürek, Azız Kutlay,
Yalçın Ersöz, Nihat Mızrak,
Adnan Melik, Necdet
Gökalp, Hasret Bozkur,
Ömer Durmaz. Cahit
Akmeşe, Metin Ayhan, Celal
Coşkun, Sabn Ateş, Mehmet
Emre, Şenol Kaderoğlu,
Alaaddin Kılıç, H.İbrahim
Kaya, Yakup Kaya, Nur
Mehmet Güler, Zennure
Tunç, Abuzer Kaynak,
Devrim Uçar ve Medeni
Ayhan.
Demirel-Özal
göpöşmesi
• tçPolitikaServisi-
Başbakan Süleyman
Demirel, bugün
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal ile bir görüşme
yapacak. İstanbul Harbiye
Orduevi'nde bugün saat
12.00"de gerçekleşecek
görüşmede Başbakan
Süleyman Demirelın
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal'ı 25 Temmuz tarihinde
Şanhurfa'da düzenlenecek
açılışa davet etmesi
bekleniyor. Öte yandan
Başbakan Demirel. bugün
9.30'da Darüşafaka
Lısesinin veni tesislerinin
temel atma törenine
katılacak. Demirel, saat
11 .OO'de ise Çırağan Palas'da
İsrail Devlet Başkam
Herzog'u zi\aret edecek.
Başbakanlık'ta
atamalar
• ANKARA (ANKA)-
Başbakanlık
müşavirliklerine çeşitli
atamalar yapıldı. Resmi
Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren atama
kararlanna göre Aıle
Araştırma Kunımu Başkam
Necmettin Turinay bu
görevinden alınarak
Başbakanlık Müşavirliği'ne
atandı. Bunun yanı sıra
Diyarbakır Belediye
Başkanlığı Gıda Kontrol
Müdürü Burhan
Seyhanoğullan ile Aysel
Avşarda Başbakanlık
müşavırliği kadrolanna
getirildiler.
Işkence
iddiaları
• ADANA (Cumhuriyet
Gûney tlkri Bürosu)- SHP İl
Yönetimi, sık sık gündeme
gelen gözaltüar ve işkence
savlannı, "Emniyet
Müdürlüğü'nün
duyarsızlığı" karşısında
Bakanlar Kurulu'na
götürme karan aldı. tl ve baa
ilçe yöneticileriyle dün bir
basın toplantısı düzenleyen
SHPAdanatl Başkam
Salman Serttepe, kentte son
günlerde HEPyöneticikri
dahil sık sık gözalüna
alınanlar olduğuna dikkat
çekerek, "Ne oluyor,
demokratikleşme
programımız nerede" diye
sordu. Halk arasında ve
gazetelerde sık sık işkence
savlannın dile getirildiğini
belirten Serttepe, sorumlulan
bu konularda açıklama
yapmaya çağirdı.
Destek isteyen CHP'lilere bir süre daha gelişmelerin dışında kalacağını söyleyen Ecevit:
Beıı sosyaldemokratdeğilim• CHP GenelYönetim Kunıluüyeleriylegörüşen
Ecevit üç partinin her nepahasına olursa olsun, biraraya
gelmesi formülünden yana olmadığıru belirterek
"Birleşme,dûşünceveilkelerdoğrukusundaolmahdır.
Genel başkankk gibi birihtirasm, birönyargım yoktur.
Gelişmeleri bir süredahadışardan izleyeoeğim. Ama
kapım sizlere her zaman açıktır" dedi.
dün yaptığı görüşmede, "Ben
sosyal demokrat değilim, de-
mokratik solda bir partinin ge-
nel başkanıyım. CHP demok-
ratik sol bir partidir. Ben genel
başkanlıkta değil, ilkelerde ihti-
raslı bir insanım" dediği öğre-
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA-DSP Genel Baş-
kam Bülent Ecevit'in, CHP'nin
açıbş hazıriıklannı yüriiten Ge-
nel Yönetim Kurulu üyeleriyle
nıldi. CHP Genel Yönetim Ku-
rulu üyelerine. partiyi yeniden
açma çalışmalanm yürütürken
ilkelere ve sağlıklı bir yapılan-
maya önem vermelerini öneren
Ecevit'in, "Ben bu aşamada bir
süre daha gelişmelerin dışında
kalacağım. Ancak kapım sizle-
re her zaman açıktır" dediği de
belirtildi. CHP Genel Yönetim
Kurulu üyeleri ise Ecevit'ten,
CHP yeniden acılırken kendile-
rine yardımcı olmasını istedi-
ler. Ecevit, görüşmeden sonra
bugün bir basın toplantısı dü-
zenleyeceğini ve görüşlerini açık-
layacağını söyledi. CHP Ge-
nel Yönetim Kurulu da öğle-
den sonra partinin gecid genei
merkeande toplanarak görüş-
menin bir değerlendirmesini
yaptılar.
CHP Genel Yönetim Kurulu
üyelerinin çoğunluğunun hazır
bulunduklan görüşmede ilk sö-
zü alan DSP Genel Başkam
Ecevit'in sosyal demokrasi ve
demokratik sol kavramlar ara-
sındaki farklıbkJan vurguladı-
ğı, sosyal demokrasinin bugün
Baü ülkelerinde bile taıtışılan
bir kavram olduğunu ve de-
Ecevit, eski calışma arkadaşları CHP yönetkilerini TBMM'deki odasında kabul ettMFotoğraf: RIZA EZER)
Ercan Karakaş, yenilikçi ilçe başkanlannın suçlamalannı yanıtladı:
Kîmseyle ittifakııııız yoklç Poütika Servisi-SHP Ola-
ğanüstü İstanbul II Kongresi
öncesi "kimin yenilikçi grup ol-
duğu" tartışması kıaştı. Yeni-
likçi 8 ilçe başkanının atama ile
göreve getirilen Yüksel Çengel'i
desteklediklerini ve Genel Sek-
reter Yardımcısı Ercan Kara-
kaş'm kendilennden aynldığını
açıklamasından sonra dün bir
acıklama yapan bazj partililer,
"kişiye bağlı değil. ortak siyasi
düşüncelerde bırleşen yenilikçi
kanat olarak Ercan Karakaş'ı
eleştirenlere katılmadıklannı"
belirttiler. Karakaş da venilikçı
kanadın parti içerisindeki tum
grup ve oluşumlardan farklı ve
bağımsız olduğunu vurgulaya-
rak "Bızler yenilikçi kanadın
mevcut hiçbir grup ya da kliğe
bağımlı kılınmasına izin verme-
mekte kararhyız. Yenilikçiler
bağımsız çizgilerini özenle ko-
ruyarak yollanna devam ede-
cektir" dedi.
Kongrede Yüksel Çengel'i
• Sanyer. Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa,
Pendik, Üsküdar ilçe başkanlan Yüksel Çengel'i
desteklediklerini bildirirken bu ilcelerin sekreterleri
Hasan Fehmi Güneş'e destek verdiklerini ve Ercan
Karakaş'a yöneltilen eleştirilere katılmadıklannı
açıkladılar.
destekleyecek olan 16 ilçe baş-
kanının oluşturduğu platform
içersinde yer alan yenilikçilere
mensup 8 ilçe başkanının Ercan
Karakaş'ın kendilerini bıraka-
rak tek başına hareket ettiğini
ve yenilikçi düşünceyi eritmeye
çalıştığı şeklindeki sözleri üzeri-
ne, 'yenilikçi ıdeolojı ve kimin
yenüıkçi olduğu" tartışması
başladı. Sanyer, Küçükçekme-
ce, Gaziosmanpaşa, Pendik,
Üsküdar ilçe başkanlan Yüksel
Çengel'i desteklediklerini açık-
larken bu ilcelerin sekreterleri
Hasan Fehmı Güneş'i destekle-
diklerini ve Ercan Karakaş'a
yöneltilen eleştirilere katılma-
dıklannı açıkladılar.
PM üyesi Tülay Ateş, MDK
üyesi Nazan Askeran, Bayram-
paşa İlçe Başkam İrfan Eken. İl
Yönetim Kurulu eski üyeleri
Rasim Özcan. Aslan Güzel ile
Asaf Savaş Akat ve Seyfettin
Gürsel'in de aralannda bulun-
duğu 20 partıh dün bir yazılı
acıklama yaparak şu görüşü sa-
vundular "Yenilikçi kanat
temsilcilerine, delegelerine, yani
tabana danışmadan genel mer-
kezce atanan ve atandığı gün
göreve devam edeceği ilan edi-
len adayın, yenilikçi olmayan
İlçe başkanlan ile birlikte des-
tekleyeceklerini açıklamakta
mahzur görmeyenlerin, Ercan
Karakaş'm Hasan Fehmi Gü-
neş'i desteklemesini eleştirme
haklan olamaz."
SHP Genel Sekreter Yardım-
ası ve yenilikçilerin önde gelen
isimlerinden Ercan Karakaş da
yaptığı yazılı açıklamada "Ye-
nilikçıler bağırnsız çizgilerini
özenle koruyarak yollanna de-
vam edeceklerdir" dedi. Yeni-
likçi kanadın parti icındcki tüm
grup ve oluşumlardan farkb ve
bağımsız bir kanat olduğunu,
çağdaş sosyal demokrat parti-
lerdeki sol kanatlara denk dü-
şen bir hareket olduğunu vur-
guladı.
Karakaş, İstanbul il kongre-
sinde "hiç kimseyle pazarlıkla-
nnın ve ittifaklanmn" bulun-
madığını belirterek "Ancak
Hasan Fehmi Güneş başkanlı-
ğında delege temsilcilerinin ka-
tıbmıyla oluşacak bsteye ve su-
nulan programa destek veren
delegelerin, hangi ılçeden olur-
sa olsunlar temsibni doğru bu-
luyoruz" dedi. •
mokratik solun gerisinde kaldı-
ğını, CHP'nin de demokratik
solda bir parti olduğunu söyle-
diği bebrüldi. Ecevit'in konuş-
masında özetle şöyle dediği öğ-
renildi: "CHP demokratik sol
bir partidir. Bunun ışığında ol-
mak ve bu ilkelere bağlı kalmak
kaydıyla herşcyi görüşmeye
hazınm. Asıl olan demokratik
soldur. Çünkü demokratik sol,
sosyal demokrasiden daha iler-
de ve daha çağdaş bir dünya gö-
rüşüdür. Bunun için diyorum
ki ben sosyal demokrat değil,
demokratik solda bir insanım
ve böyle bir partinin genel baş-
kanıyım. Burada söz konusu
olması gereken de demokratik
sol bir CHP'dir. Bu nedenle ye-
niden açıbş çalışmalanm yürü-
türken bu ilkelere ve yeniden
yapıbrken sağlıkh bir yapı kur-
maya özen gösterilmebdir.
Sağbksız unsurlarla yeniden bir
yapılanmayı gerçekJeştirmeye
kalkmak CHP'yi yeniden doğ-
madan öldürmek demektir. Bu
nedenle açıbş çalışmalanm yü-
rüten Genel Yönetim Kurulu
olarak sizler, önce bu konular-
daki tercihini belirlemebdir. Bu
belirlemeler mutlaka ilkeb ve
sağlıklı olmalıdır. Mesele
CHP'de birleşip birleşmeme
meselesi de degildir. önce
CHP'nin ne olup ne ol-
madığımn bebrlenmesi gerekir.
Bu ilkelerde birleşebilirsek, ge-
risi fazla önemb degildir."
Ecevit'in üç partinin her ne
pahasına olursa olsun, bir ara-
ya gelmesi formülünden yana
olmadığını vurgulayarak ko-
nuşmasını şöyle sürdürdüğü
öğrenildi:
"Birleşme, düşünce ve ilkeler
doğrultusunda olmahdır. Ge-
nel başkanbk gibi bir ihtirasım,
bir önyargım yoktur. İlkelerde
ısranm vardır. Bu nedenle gebş-
meleri bir süre daha dışandan
izleyeceğim. Ama kapım sizlere
her zaman açıktır."
Öte yandan dün gazetemizde
yer alan CHP Yürütme Ku-
rulu'nun feshedilmesine ilişkin
haberle ilgib olarak bir acıkla-
ma yapan Genel Sekreter Yar-
dımcısı Tuncer, yeniden açıbş
çabşmalannı yürütürken An-
kara'da bir yabana diplomat
ve İstanbul'da gerçekleşen gö-
rüşmelerin yapıldığını beb'rte-
rek, "Bunlar abartılmış şeyler-
dir. Bir yabancıyla görüşme-
mek gibi bir kompleksimiz yok.
Her iki görüşmeden de arka-
daşlanmın haberi vardı ve bazı-
lan bu görüşmelerde hazır bu-
lundular" dedi.
Genel Yönetim Kurulu üye-
lerinden Hayri öner de yapüğı
açıklamada, özetle şöyle dedi:
"Genel Yönetim Kurulu bir
bütündür ve yetkili organdır.
Bu itibarla Yürütme Kurulu di-
ye aynca bir organdan bahset-
mek yanbştır. Tarihi bir görev
yapan Genel Yönetim Kurulu
üyelerinin genel yönetjmin bil-
gisi dışında görüşmeler yapma-
sına ve bütünleşmeye engel ola-
cak ilişkiler kurmalanna izin
veribnemebdir. Bundan tüm
üyeler kaçınmak zorundadır."
Alınterinin onuru
KEMAL TURKLER'i
ANIYORUZ
Kemal Türkler'i öldürülüşünün 12. yılında
birkez daha amyoruz.
Sendikal yaşamda yeni bir adım daha atarken,
onurlu yaşamı ve mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor.
Anma programına katılmanızı dileriz.
T. Moden-lş Sendikası
Genel Başkam
MuratTOKMAK
DİSK
Genel Baskanı
Kemal NEBIOĞUJ
ANMA GUNU ETKINUKLERI
22 Temmuz 1992 (Çarşamba)
10.00 DISKGenelMerkezındebuluşma,
Kemal Tûrkler'in ötdürüldüğü yerde
saygı duruşu ve basın açıkiaması
Katılanlar:
DİSK, MADEN-lş ve ûye sendika
başkanlan, genel yönetim kurulu üyeleri
11.00 Mezarı başınöa anma
19.00 Anma 0«KS/(LÜTFİ KIRDAR SPOR SALONÜ)
Açtş konuşmasr Kemal NEBİOĞLU
(DISKGn Bşk.)
MuratTOKMAK
(T Maden-İş Gn Bşk.)
Timur SELÇUK
Genco ERKAL
Edip AKBAYRAM
Multvızyon göstensi
"Bir insan, bir ifçt yürejji" Fotoğraf sergısı
Dönüş için çeşitli semtlere otobûs bulundurulacaktır.
Davetiyehr; DİSK Genel Merkezı (Merter), Maden-İş Genel Merkezi (Pendik) ve
aynı gün Lûtfi Kırdar Spor Salonu ndan sağlanabilir.
DİSK / T. MADEN-İŞ SENDİKASI
POLTTIKA GONLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
Bu Adaletsiztik Neden?
Mektup "hoşgörünüze sığınarak" diye başlıyor... Hayli
uzun bir mektup. özetleyerek aktaracağım:
"Öğretmenim. Evliyim ve henüz ortaokulda okumakta
olan iki çocuk babasıyım. PKK örgütüne üye olma savıyla
TCK'nın 125. maddesinden yargılandım. fv>evcut kanıtlara
göre kesinlikle beraat etmem gerekirken 12 Eylül 1980 as-
keri darbesinin o hukuksuz ortamında bir yargılama sonu-
cu, dosyada mevcut olmayan kanıtlarla, hayali gerekçe-
lerle kanaat' üzerine idam cezasına çarptınldım ve 13
yıldır cezaevindeyim. Yargılanmanm adil, hukuki ve insa-
ni olmadığı gerçeğini burada anlatamayacağım. Bu 13 yıl
içinde yaşadığım haksızlıkları, insanlıkdışı uygulamalan
yaşayan bilir. Ancak yargılanmanm yapıldığı 1981-83 yılı
arası, yalnızca iki yıllık süre içinde, kaldığım Diyarbakır E
Tipi Askeri Cezaevi 'nden 42 insanın cenazelerinin çıkma-
sı, yargılandığım ortamı ve koşulları az da olsa ifade etme-
ye yeter sanırım. Elbet hukukçu ve de sizin gibi konunun
uzmanı değilim ama size iletmek istediğim adaletsizlik
olayını yine de izah etmeye çalışayım şimdi...
Bildiğiniz gibi çıktığı günden beri yoğun tartışmalara
neden olan ve tartışmalan bugün de devam eden "Terörle
Mücadele Yasası'nm geçici 1. maddesi, 8 Nisan 1991 tari-
hine kadar işlenmiş suçlar için şartlı salıverme hükmünü
düzenlemiş, geçici 4. maddede ise TCK'nın 125. ve 146.
maddesine giren suçları işleyenlerin bu imkândan yarar-
lanamayacaklarını hüküm altına almıştır.
Mahkûmlar arasında ayrı uygulama getirmesinin ana-
yasaya aykırı olması nedeniyle Terörle Mücadele Yasası'-
nm geçici 4. maddesinin iptali için askeri ve sivil mahke-
meler ile dönemin ana muhalefet partisi SHP, Anayasa
Mahkemesi'nebaşvurmuştu...
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, 146. mad->
denın şartlı salıverme hükmünün kapsamı dışında tutul-
masını, '... infaz yönünden eşit ve aynı durumda bulunan
mahkûmlar arasında şartlı salıverme bakımındarı ayrı uy-
gulama, anayasada öngörülen eşitlik ve hukuk devleti il-.'
kelerine uygun düşmemektedir' gerekçesi ile 146. madde-
nin de şartlı salıverme hükmünün kapsamına alınmasını
kararlaştırdı. Ama aynı Anayasa Mahkemesi TCK'nın tüm
maddeleri için geçerli ve bağlayıcı bu karanna rağmen,
suç bakımından da 146. madde ile aynı nitelikte olan 125.
J
maddeyi bu kararının dışında tutmuştur."
Halen cezaevinde bulunan okurumuz bu arada şöyle di-*
yor: *
"Açıktır ki 146. madde için anayasanın hukuk devleti ve'
eşitlik ılkelerini var sayıp, aynı ilkelerin 125. madde için
yoksayılmasıçifte standarttır, büyükadaletsizliktir..."
Bu konu geçen yıl çok tartışıldı. Başbakan Süleyman
Demirel, 15 Nisan 1991'de şöyle demişti:
"Adaletsizlikler olduğu bize gelen mektup ve telgraflar-
dan da anlaşılıyor...''
Yine Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan TV'de şöyle ko-
nuşmuştu-
"Önce bu haksızlıklar ortadan kaldınlmalıdır..."
Burada bir nokta koyalım ve mektubu okumayı sürdüre-
lim:
"Anayasa Mahkemesi'nin 125. madde ile ilgili gerekçe-
si henüz açıklanmadı, ama basına yansıdığı kadarıyla
'Maddede yer alan eylemin bir suç organizasyonu şeklin—
de sürmesi' biçiminde bir gerekçeye dayandırmıştır. Peki
146. maddede yer alan eylem de bugün aynı şekilde sürü-~
yor. 146. maddeyi neden şartlı salıverme hükmünün kap-~
samına aldı da 125. madde için aynı şeyi yapmadı?
Mahkemenin bu gerekçesinin adil, hukuki ve insani hiç
bir yanmın olamayacağı açıktır. Çünkü bu gerekçe her
şeyden önce, hukukun evrensel prensiplerinden biri olan
'suçun şahsiliği' ilkesineaykırıdır. Bazı eylemlehn bugün
sürüyor olması, 13 yıl önce yargılanıp cezalandırılmış biri-
ni neden ilgilendirsin?
Yani şimdi, 125. maddeden ceza giymiş insanlar ceza
sürelerinin dolması nedeniyle salıverilecekleri gün geldi-
ğinde, 'maddede yer alan eylem suç organizasyonu şek-
linde sürüyor' diye, bu insanlar salıverilmeyecekler mi?
Ne yani, Ortaçağ ya da Hitler dönemi Almanyası'nda mı
yaşıyoruz?
Aynca PKK örgütüne mensup olmakla 13 yıl önce haklı
haksız suçlanıp 125. maddeden ceza giymiş ama PKK ör-
gütüyle bugün ilişkisi olmadığı bilinen bir insan ya da 13
yıl önce var olan ama günümüzde ise varlığı duyulmayan
diğer Kürt örgütlerinden (Tekoşin, KUK, Kawa, Rızgari vb)
yargılanmış olup 125. maddeden ceza giymiş bir insan, 15
Ağustos 1984 tarihinden sonra başladığı bilinen PKK ör-
gütünün bugünkü eylemlerinden nasıl sorumlu tutulabilir
ki?
Kaldı ki Terörle Mücadele Yasası 'nın geçici 4. maddesi-
nin 'a' bendinde terör suçlarından sayılan eylemler olarak
bilinen, memur ve kamu görevlilehni öldürenler veya öl-
dürmeye teşebbüs edenleri ve yine toplumun tüm değer
yargılarma ters düşen ırza geçme've 'uyuşturucu madde
kaçakçılığı' suçlarmı işleyenleri de Anayasa Mahkemesi
şartlı salıverme hükmünden yararlandınp serbest bırakıl-
malarmı sağlamış bulunuyor. Ama bir insan sırf Kürt oldu-
ğu için 125. maddeden yargılanmış diye şartlı salıverme
hükmünün kapsamı dışında tutuluyor. Böylesi bir uygula-
ma açık bir aynmcılıktır. Hani Türkiye'de yaşayan herkes
kanunlar önünde eşitti?
Daha da önemlisi, Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahke-
mesi nde Anayasa Mahkemesi'nin b' bendinin ceza ya-
sasmın 146. madde açısından iptaline ilişkin kararının 125.
maddeden yargılanan ve mahkûm olan kişilere de aynı
yönde ilgilendirdiğini ve 125. madde ile 146. maddeden
ceza alanlar arasında, cezanın infazı ve şartlı salıverme
açısından benzerlik bulunduğunu' gerekçe göstererek,
125. maddeden yargılanan ve tamamı idam cezalı olan
sanıkları serbest bırakmıştır. Mahkemenin bu karanna iti-
raz eden kimse çıkmadı ve kıyamet de kopmadı...
125. ve 146. maddelerden ve gerekse de bugüne kadar
şartlı salıverme hükmünden yararlandırılıp serbest bıra-
kılmış olanlarla suçlamalarımız karşılaştınldığında, ceza
almarr,a neden olmuş suçlama onlannkinin yanında her
yönüyle bir hiç kalır. Ama onlar serbest bırakılmış, ben ise
cezaevindeyim."
Evet bu adaletsizlik neden'
Eski ANAP Teşkilat Başkam Demirtaş:*
Mesut Yılmaz
kaçak dövüşüyor
İç PoUtika Servisi- ANAP -
ta. Mesut Yılmaz'a muhalefet
eden eski milletvekillerinin
İstanbul'da bir araya geldiği
toplantıda, Yılmaz bölgecib'k
yapmakla suçlandı. ANAP
eski Teşkilat Başkam Orhan
Demirtaş. Mesut YılmazY'ka-
çak dövüşmekle" eleştirirken
"Mesut Bey, ANAP içinde
'Karadeniz Derneği" kuruyor.
Bu yanlıştır. Bir yerde önü
ükanır." dedi.
Eski Teşkilat Başkam Or-
han Demirtaş, çeşitli sorunları
yanıtlarken, ANAP'ın "hâlâ
kendini iktidarda zannederek
Meclıs'te sadece oturduğunu"
belirtti ve Genel Başkan Mesut
Yılmaz'ı eleştirdi. Yılmaz'ı tas
j
fıyecibk ile de suçlayan Demir-
taş, parti içerisinde bölgecilik
yapıldığını öne sürdü. Demir-
taş, şöyle dedi:
"Daha çok hemşerileriyle"
teşkilatlanmaya gidiyor. Parti-
cilık başka. dernekçilik başka
şeydır. ANAP bir ideoloji par-
tisi olmadığı gibi, bir lokal ya
da, dernek degildir. Biz bir kit-
le partisiyiz. Buna göre de ör-
gütlenmemiz gerekir. Bu ba-
kımdan Türkiye'yitamamıyla
kapsamamız gereky;"