15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sal Cumhuriyet* Sahibı: Cumhuriyet Matbaacüık ve Gazetecilik Türk Anonım Şirketı adına Berin Nadi tstanbul Haberlerı: Şenay Kalkaa, Dış Haberlen Ergua Balcı, Iş-Ekonomi: Şttknn Ketenci, Yun Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeterilik T.A.Ş. TUrkocaJı Cad. • Genel Yayın Yönetmeni: Özgtn Aaa • Genel Yayın Koordınatörü: Hikraet Ç*tink«yı Haberlerı: Mehmct Sanç, Kültür. Cebd Üsttr, Makalejer: S*mi Kumötca, Spor. AMdlkadir 39/41 Cağaloglu 34334 lst. PK: 246 tstanbul. Td: 512 05 05 (20 hat), 1eiex: Yazı tşleri Müdürleri: Fusun Ozbilgen (Sorumlu), Celıl Başl_g>( (Haber) • Görsel VnceiınaB. Düzeltme: AbdulUh Y_oa • Müessese Müdür V.: Erol _ku« • Koordınatör: Yönetmen: AH Aear • Düzenleme- Mustafa Saglamtr • Ankara Temsılcisı: Cuneyt Ahmet Korulun • Muhasebe Botenl Vmer • ldare- Huseyia Gurer • Işletme: Öader Çeük • Areayıirek, Haber Müdürleri: MıuUfa Bıll_y, \pk Kansu, İzmır Temsılci V.: Sentar Kıak, Bilsı-lslem: .Nail loal Bügisayar Sistem: Murnrel ÇUer • Personel. Sevgi Bostaaaoilu Adana Temsılcisı: Çelin Yitecotlıı • Reklam: Heka işıUuta • Dış tlıjkıler: Hıüy» Ak>ol 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolan Amk_- Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, TeJ: 433 11 41-47, Telra: 42344, F_c (4) 433 05 65 • tzmlr H Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telet: 52359, Fa_ (51) 89 53 60 • Ad__ Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tfel: 19 37 52 (4 bat), TWex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM 17TEMMUZ1992 lmsak: 3.46 Güneş: 5.39 Öfle:13 15 Ikindil7 Akşam:2041 Yatsı: 22.25 Horlama tehlike işareti • İstenbul HaberServisi- Yakın zamana kadarpek fazla önemsenmeyen horlama çok önemli sağbk sorunlannın habercisi olabiliyor. özellikle şişmanlık, alkol, sigara, yorgunluk ve sıcak yerde yatmak gibi etkenlerin rol oynadığı horlama, "uyku apnesi sendromu" adı verilen, uykuda nefessiz kalma hastahğına ve bunun sonucu, ani ölüme yol açabiliyor Damar sertlîği kampanyası • İstanbul Haber Servisi - Hıpertansiyon ve Artenoskleroz Derneği ile Pfızer ilaç şirketi ortaklaşa olarak, yüksek tansiyon ve damar serlliği konusunda geniş bir kampanya başlattılar. Yüksek tansiyon ve damar sertliğinde erken teşhisin hayat kurtardığı görüşünden hareketle başlatılan kampanyada, Türk insanını bu rahatsızlıklar hakkında bılinçlendırmenin hedeflendıği belirtildi. 'Alo, bana göre bir eş lütfen' • İSTANBUL(AA)- Türkiye'de faaliyete geçtikten sonra farklı ve ilginç konulardaki telefon servıslenyle dikkati çeken NTC Telebilgi, bu kezeş veya arkadaş bulmak isteyenler için 'Tele-Randevu' servisini başlatu. NTC'den verilen bilgiye göre 900 911 234'ü çevirenler, daha önce normal tarifeden 279 34 52'yi arayıp kendisi hakkında bilgi vermiş olanlar rumuzlu mesajlannı dinleyerek özelliklerini öğrenecekler. Mesajlar arasında kendine uygun bulduklanna mektup yazacak olan kişiler. mektubu seçükleri kişinin kodunu yazarak NTC'ye gönderecekler. NTC ise bunlan açmadan sahiplerine ulaştıracak. Bundan sonrası ise buluşmayı gerçekleştireceklerin birbirinden hoşlanıp hoşlanmamasına bağlı. Beymen'in koleksiyonu • Haber Merkezi - Beymen'in geçen mart ayında sonuçlanan 'Academıa Yeni Yetenekler' yanşmasının Status dergisi için yapılan moda çekimleri İstanbul'da gerçekleşürildi. Çekimlerin en önemli özelliğı, 1993 Sonbahar-Kjş Beymen Kadın. Erkek veClub koleksiyonlannı İtalyan Giampaolo Vimercati'nin görüntülemesine karşıhk, moda dünyasına bu fotoğraflarla tanıtılacak olan yeni stılistlerin yarattıklan kıyafetleri ilk kez bir Türk sanatçmın görüntülemesiydi. Ppo-vitamin B5 şampuanı • Haber Merkeri- Procter&Gamble'in Avrupadan sonra Türk tükeücisincsunduğu son ürün, Pro-Vitamınli bakım şampuanı ve saç kremi Yeni Pantene Pro-V. Formülünde Pro-Vitamin B5 var. Pro-Vitamin B5 ya da diğer adıyla Pantenol, sağlık ve güzellik için hayati önem laşıyan B kompleks vitaminlennden oluşuyor. Lıpitlerin ve proteinlerin sentezi için zorunlu olan Vitamın B5 tüm canlı hücrelerin yapısında bulunuvor. Salihli yakınlanndaki Sardes'te halk kral Croisos için altın topluyordu Altuı keııti Sardesyoksul• 1959 yılından bu yana yörede İcazılan sürdüren ABD Berkelev Üniversi- tesi profesörü Cravv- ford Greenewalt, yöre- nin çok önemli olduğunu ancak bu önemin iyi kavranamadığını vurgu- layıp, "Altın ışleme atöl- yelerini toprakla kapatıp İcorumaya aldık, orada kazılara başlamayı düşü- nüyoruz" diyor. ÜMtTOTAN İZJVÜR - Lidya Krallığı'nın merkezi Şardes, sanki altının da 'başkenü.' Kral Midas'ın Pak- tolos çayında anndıgı altınlar bugün yok. Geriye kalan altın işleme atölyeleri çocuklara oyun alanı, koruma çitleri de çamaşır kurutma yerleri ol- muş... Izmır-Ankara karayolu, Sa- lihli yakınlannda Sardes ken- tini tam ortadan ikiye bölüyor. Kentin sanat ve kültür özellik- lerini gösteren yapılar solunuz- da, ticaret ilişkileriyle ilgili ipuc- lan veren öğeler de sağınızda kabyor. Şündiki adı Sart çayı olan Paktolos'u izleyip 500 metre kadar yürüdüğunüzde 'altından geriye kalan'la yüz yüze geüyorsunuz. Tmolos'tan doğup gelen ve Lidya'nın başkenti Sardes'ten geçen Paktolos çayının alivyon- lannda hayvan postlannı yaü- rarak altın toplayan Lidya halkjrun İ.ö. 7 ve 6. yüzyıllarda tek amacı vardı. Krailan Croi- sos'u zengin yapmak. Oysa kendıleri yoksuldu. Toplanan alünlar bugün de dımdik ayak- ta duran alün işleme atölyeleri- ne getınlip gümüşten anndınlı- yordu. Yörede bulunan alün sikkeler, Libyalılann ilk altın sikkenin de 'miman' olduk- Lidya Krallığı'nın görkemli merkezi Sardes'den geriye kalan altın işleme atelyeleri şkndi çocuklann oyun bahçesi. lanru gösteriyor, ancak bugüne değin yapılan kazılarda 'darp- hane'ye sikke basun yerlerine rastlanmıyor. Alün işleme atölyeleri ve pe- rakendeci esnaf dukkanlannın bulunduğu bölüm tel çitlerle çevrilerek koruma altına alınmış. Çiüer yöre kadmlanna çamaşır ıpi görevi üstleniyor. Sardes'te ilk kazı çalışmalan 1800 yıllarında başlamış. O yıl- lardan elde bir şey yok. Gerçek anlamıyla kaalan 1910 yılında Princeton Üniversitesi'nden H.C. Butler başlatmış, I. Dün- ya Savaşı sıralannda ara veril- miş. Artemis tapınağmın sü- tunlan, Gymnasium tüm gör- kemiyle ortaya çıkanlmış. 1922'de bir vazo içinde 33 altın sikke bulunmuş, günü- müze kadar da yalruzca bir altın sikke bulunabilmiş. Alün işleme mücevherler de mezar bolgelennden çıkmış. ABD Berkeley Üniversitesi'n- den Prof. Crowford Greene- walt 1959 yıhndan bu yana yö- reyi kazıyor. Bu yaz Lidyah- lann kenü korumak içm yapü- klan sur temellerini onanyor. Önce alün işleme tesislerinin son durumunu anlaüyor Gree- newalt. "Bu atölyelerde basit potalar ve fınnlar var. Kurşundan gü- müşü ayırmak için potalar, al- ünla gümüşü ayırmak için de fınnlar kuİlanıbyormuş. z^arar görmesin diye üzerlerine çaü yapük. Ancak koruma tam ba- şanlı olamayınca bu atelyeleri kumla örttük. En iyi koruyucu. toprak. Yörenın etrafını tel örgü ıle cevirdik. Yerieşım yeri- nin tam içinde olduğu için ko- ruma zorlaşıyor. Bu bölge çok önemli, bu önerrun çoğu kimse farkında degıl. Alunı işleyen Lidyalılar süs eşyalan yapmış- lar, sikke de yapmışlar, ama biz sikke yapım yerlerine henüz ulaşamadık. Altın işleme tesis- len bölgesinde yeniden kazı çalışmalan başlatmayı düşü- nüyoruz." Prof. Crovvford Greenevvalt'- ın canını en çok, Sardes'i ikiye bıçen karayolu sıkıyor: "Her taraf ova. Bu yolu ova- dan gecırseler olmaz mı? Tu- risüer her iki tarafı gezerken çok zorluk cekiyor. En önemlisi de kamyon ve TIR'lann yapürdığı titreşimler anük kentlere zarar veriyor. Antik kentler. doğayla, insanla den- geh' biçimde bir arada olmalı. " Yöre halkı tütün, üzüm, pa- muk yetiştirerek geciniyor. Bin- lerce yıllık tarihin üzerinde, her şeyden habersız yaşıyor Sartlı- lar. Onlann antik kentle ilgili tek bilgileri, Amerikalılann her yıl yöreyi kazdığı ve 35-40 kişi- ye her yaz iş olanağının ya- raülmış olması. Ashnda Sartb- lann kendilerinden binlerce yıl önce yaşayıp alün içinde yoksul yaşayan Lıdyalılardan pek farklan yok. Önlar da yoksul. Lidya, Roma ve Bizans dö- nemleri tarihi üst üste duruyor. Sardes'te Lidya dönemi kentini tüm özellikleriylle çıkarmanın daha 3-5 yüzyıl alacağmı söylü- yor Prof. Greenewalt. Nerede bir yardım konseri, Dire Straits orada... Iyilerle beraber, kötülere karşıDtş Haberler Servisi - Dire Straits, gerçek bir yaşayan efsa- ne. Hem müzikleri hem şarkı sözleri ik dünyanın her yerinde kitleleri büyüleyen bu ünlü grup, bu yaz turne için yollara düştü. Dire Straits, "Sex Pistols" tü- rü gruplann liste başlanna çık- üğı 70'li yıllann ortalannda eski bir öğreünen olan Mark Knopfler tarafından kurulmuş. O günden bu yana da milyonlar ya da sansasyondan çok dünya olaylanna gösterdiği ilgi ile ' _ynk" bir grup olma özelbğini korumuş. Stern dergisinde yer alan bir söyleşide, grubun beyni Mark Knopfler ilkelerinin "Pro bo- num, contra malum" olduğunu söylemiş. Yani iyilerle beraber, kötülere karşı. Gerçekten de nerede bir yardım konseri olsa, Dire Straits orada. Uluslararası Af örgütü ya da Mandela için yapılan konserleri kaçırmıyor. Bir ajans, yabana düşmanhğı- na karşı haztrladığı fılmınde parçalanndan birini kullanmak için izin isterse kesinlikle durak- samıyor. Birileri dünyadaki olaylara sırt çevirip sadece ken- disi için yaşamak isterse karşı- sında grubun ao ironisini bulu- yor. "On Every Sü^et" parça- sındaki misafırlerinden kendisi- ni o gece ozon deliği, yok olan ormanlar ya da nesli tükenen kutup ayılanndan söz ederek rahatsız etmemelerini isteyen ev sahibi gibi. Bu grup, dünyanın her köşe- sine sahip çıkmaya kararlı. Ne savaş eksik şarkılannda ne ırk- çıhk. Amerika'daki evsizler, İspanya'daki boğa güreşlerinin acımasız yanı, genç insanlann Grubtm beyni Knopfler, bugün 42 yaşmda ve en sevdiği gitannın altında... arük okumamalan onlan ya- kından ilgilendiriyor. Her Dire Straits şarkısının bu tür bir öyküsü var. "Te Man's Too Strong" da hüküm giymiş işkencecı, papaza günah çıkar- ür. "Heavy FueP'da içmekten başka hiçbir şey yapmayan bir sersen, hayatın anlamsızlığın- dan bahseder. "Ticket To Hea- ven"da tarikat vaizinin, saf bif ınananı cennet vaatleriyle kan- dırması anlatıbr. Grubun dün- ya çapındakı hıtlerinden bin. olan "Brothers In Arms"ta ise ölmekte olan bir Falkland Sa- vaşı askerinin gende kalanlara sunduğu iyi dilekleri vardır. Müzikleriyle en güzel şekilde anlatüklan dünya görüşlerini, grup üyelerinin yaşam tarzla- nnda da gönnek mümkün. An- nelerin kızlanna birlikte dolaş- mayı yasakladıklan türden dağınık ve kirb birtakım serse- rilerin yerine medeni insanlar görüyorsunuz karşınızda. Söy- leşiye gelen gazetecileri küfürle karşılamayı 'en büyûk erdem' olarak görmek yerine ellerini sı- kıp iyi günler dilemeyi tercih ediyorlar. Turnelerinde elden ele dolaşürdıklan haplar uyuş- turucu değil vitamin ve sarmı- sak haplan. Bascı John Ilsey'in her konserden önce yanından ayırmadığı şişede viski değil kuşburnu çayı var. Knopfler, konserden sonra, odasına gjdip lcıtap, dergi ve gazete okumayı tercih ediyor. Dire Straits, gazetecilerden tek bir yerde kaçıyor: Yemekte. Çünkü şef Knopfler'in dediğjne göre grup üyelerinin sofra ada- bı pek yerinde değilrniş! Bu entelektüel Ingi__er uzun süre basının da sevgilisi oldular. Şimdilerde bazılan Knopfler'in yaşamda anlam peşjnde koş- masını "pek gereksiz' buluyor. Bu suçlamayı Knopfler. "Ben eski bir öğreünen olarak egiürn ve görgünün tüm mederuyetin temelinde yatüğına inanıyo- rum. Eğer bu görüş eskimişse ben de eskimiş obnayı seve seve kabul ederim." Tabii bu tür bir çızginin tek ömekleri depler. Onlardan es- kimiş olduklan için vazgece- ceksek, beraberlerinde yağmur ormanlannın korunması için uğraşan Sting'i ve bölünmemiş, tek bir dünya çağnlanyla tanıyıp sevdiğimiz Paul Simon'ı da gözden cıkarmamız gereke- cek. öysa dünyanın bu 'ayn- lıklara' hâlâ ihtiyaç var. Turizmde herşey çevre için HAKAN KARA İZMIR - Turizmde çevre atağı... Turizm Bakanlığı tu- rizmde giderek çevre ağırhklı uygulamalar başlatıyor. Ba- kanlık. "Mavi Bayrak" için hazırlıklan sürdürürken, Yeşil Çam, Yunus amblemi, ATAK, 3 kilometrelik sahil bandındaki turistik tesıs ve 2. konutlara kredi desteği vermeme, turistik tesislerde antma sorunlanyla mücadele ediyor. Çevre ve tu- rizmin birbirinden aynlmaz un- surlar olduğunu bebrten Tu- rizm Bakanlığı Müsteşan Ko- rel Göymen, dünyada son yülar- da giderek gelişen çevre ha- reketinin turizm sektörünü de etkilediğini vurguladı. Gerçek- leştirilen araştırmalann kaliteli turisün çevre konusuna duyarlı olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Göymen, "Türkı- ye. turizmden sağladığı geliri artürmak istiyorsa doğal çevre- sini korumak zorundadır" dedi. Turizm Bakanlığı "Mavi Bayrak" için hazırlıklan sür- dürüyor. Ege ve Akdeniz kıyı- lannda çeşitli bölgelerde deniz suyu analizleri yapılıyor. Ulus- lararası kriteriere uyan bölgeler için Türkıye "Mavi Bayrak" başvurusunda bulunacak. Tür- kıye kıyılanndaki ilk "Mavi Bayrak" 1993 yılında dalgala- nacak. "Mavi Bayrak" uygulama- sının yanı sıra Turizm Bakan- lığı "Yeşil Çam" uygulaması için de hazırlıklan sürdürüyor. Ege ve Akdeniz kıyılanndaki turistik otel ve tatil köylerinde "Yeşil Çam" içm incelemeler yapılıyor. Bu uygulamayla tu- ristik tesisler çevre acısından sınıflandınlacak. » Yaüar ve marinalar için de "Yunus" amblemi uygulaması getirilecek. Bu konuda da calış- malann sürdürüldüğünü belir- ten Turizm Bakanlığı yetkiüle- ri, gerek "Yeşil Çam" gerekse "Yunus" amblemi uygulama- lanna 1993 yılında geçilebilece- ğini açıkladılar. Korel Göymen, tüm bu uy- gulamalarla turizmde çevre ko- rumacı eğilimlere bir ivme ka- zandınlmaya çalışıldığım belir- terek "Çevre acısından başanlı tesisler prim sağlayabilmelıdir. Gerçekleştinlen tüm bu uygu- lamalarla çevreye önem veren tesisler rekabette de bir öncelik kazanacaklar. Tüm bu uygulamalar aynı zamanda çevre korumacılığının da yaygınlaştınlmasına katkı sağlayacakür. Bu da Türk tu- rizminin devamblığını sağla- yacakür" diye konuştu. Göymen, tüm bu uygulama- larda "dürüstlüğe" önem ver- diklerini belirterek "5 yıldızb bir tesis, çevre acısından yeterb derecede başanlı değilse sadece bir 'Yeşil Çam' alabilecektir" dedi. Korel Göymen, projeyle tu- ristik yörelerdeki çevre. su, ka- nalizasyon ve çöp sorunlannın çözümüne çalışıldığım acıkladı Kıyılardaki betonlaşmanm önune gecmek amacıyla 3 ki- lometrelik sahil şendinde ikin- cil konutlan ve "bazı ıstisnalar hariç" turistik tesis yapımını teşvik etmediklerini bebrten Korel Göymen, bu anlayışın bir devamı olarak da ikinci ko- nutların turizme kazandırılma- sı için çalıştıklannı acıkladı. Feminist Hıristiyarüar İsa'yı erkek şovenist olmakla suçluyorlar LONDRA (AA) - Hıristi- yanlıkta kadınlara rahibelik hakkı konusu ateşb biçimde tarüşılmaya devam ederken feminist Hırisfiyanlar, kutsal kitaplan Kitab-ı Mukaddes'- in kendilerine göre tefsirini yayımladılar. Tüm geleneksel inançlara meydan okuyan, Hazreti Havva'yı 'kahraman' olarak gösterirken Hazreti Adem'i 'avanak' olmakla suçlayan, Hırisüyanlarca kötü kadın olarak algılanan Maria Mag- delena'yı 'toplumun yanhş anladığı kadın' olarak savunan ve Hazreü İsa'- yı da 'erkek şo- venist' olarak nitelendiren 'Kadınlann Ki- tab-ı Mukad- des Tefsiri', Ingiltere'de bu ay sonunda saülmaya baş- lanacak. Feminist Ki- tab-ı Mukad- des Tefsiri, Ingıltere'nin • Hristiyanlann kutsal kitabı Ki- tab-ı Mukaddes'in feministlerde yapı- lan tefsirinde bu- gûne dek tümHıri- stiyan bilginlerinin erkek olduğu,dini olaylann da er- kekler tarafından Feminist Tefsir'de, Hıristi- yanbk dünyasında adı fahişe- likle eş tutulan Ahdi Atik fıgür- lerinden Kraliçe Cezebel'in de 'zayıf kocasının aksıne ülkesine lıderlik konusunda göze çarpıcı yetenek sergilediği' savunulu- yor. Feminist Tefsiri savunan King's College Üniversitesi ila- hiyat öğretim görevlilerinden Bayan Dr. Judith Lieu, bugüne kadar Hjristiyan bilginlerinin er- kek olduğuna dikkat çekerek dini olaylann da erkekler acı- sından yorumlandığını ve sapünldığını id- dia ediyor. _ St. Andrews Üniversitesi ba- yan ilahiyatçı- lanndan Dr. Daphne Hamp- son da son tar- üşmalar konu- sunda 'Tann'yı kendi günûmüz ve çağunızdan kaynaklanan kendi terimleri- mizle tanımla- mamız gerekir ve arük resmj mezhebi olan Anglikan Kilisesi'ne yakınbğı ile taru- nan 400 yıllık yayın kurumu 'Hıristiyan Bılimini Yayma Cemiyeti' tarafından haa- rlandı. Hazreü tsa'nın Kudüs'e gi- derken bindiği eşeğin dişı ol- duğu gibi 'aşın dnsel' aynnü- lara giren kitap, birçok din adamının tepkisını çekeceğe benziyor. Kitapta, Hazreü Havva'- nın 'kendisini ayartmayaçalı- şan Şeytan'a kolay yem ola- cak bir kişi olmadığı, aksine, insanbğın cennetin ötesinde kendısıne meydan okuyan bir dünyaya götürme konusun- da hesaph bir karar verdiği' yorumu yapdıyor. yorumlandığı id- dia ediliyor. " arük geçmışe bakmayı bırakmabyız. Kadın- lann kesinlikle Kitab-ı Mu- kaddes okumaması gerektiğine inanıyorum. Çünkü ona itibar ettikçe ataerkil hikayelerin rek- lamını yapmış olacaklardır"dedi. Kitaba karşı çıkan din adam- lanndan birisi de Anglikan Ki- lisesi'nin önde gelen üyelerin- den York Piskoposu George Austin oldu. Austin, "Bu tamamen hatab bir tefsir ve kutsal metinleri çarpıüyor. Bu eylem, liberalle- rin kilise içinde bir hareket baş- latüklannı da gösteriyor" diye konuştu. Austin, Hazreü Hav- va'nın yüceltibnesinin 'günahın yüceltürnesi' sayılacağını öne sürdü. Tarihi Galata köprüsükurtulacak mı? Restorasyonda 'arabesk' tehlike OKTAY EKtNCt tstanbul için ne denli önemli bir kültür mirası olduğu yan- dıktan sonra daha bir anlaşı- lan Galata Köprüsü, gerçek- ten 'eskisi gibi' yaşaülabilecek mi? Romanlanmıza, öyküleri- mize, şürlerimize, resimlerimi- ze, sineman_za... yine eskisi gjbi'esin rüzgân'olabilecek mi? Bu so- rular gün geçtikçe daha faz- la insanın akbna takıbyor. Çevreci- ler, şair- ler, İftan- bul'u se- ' venler ve 'köprü dostlan', biı korasyon' ile mi yasatılacak!.. Tanhi köprü, yanışından ancak bir yıl kadar önce 'eski eser' olarak tescil edilebilmis- U. Yani başına bir bela gelirse, sökülüp taşırursa, 'aynısının yeniden inşaa için' gerekli ya- sal güvenceye ölümüne az bir süre kala kavuşabilmişti. Bu çizimler ve belgelemeler, köprünün yanmasından son- ra bile, ancak 'ye- rindey- ken' yapı- labüe- cekken her ne- dense enkazm bir an önce kaldırıl- ması yeğ- lendi veKöpriH Desen: Gûnter Schmidt) yandan Habç kenanna bunun için 'olağanüstü hızla' bağlanan enkazm 'tümüyle' batmaması için dua ederier- ken öbür yandan 'yetkiükrin' taünin edici bir açıklamada bulunmalannı bekliyorlar. Ne var ki her seferinde belediye- den gelen yanıt hep 'aynı doz- da' kabyor: •"- Köprüyü en güzel yerde yeniden kuracağız; kültür merkezi olarak restore edece- ğiz..." "Yeniden kurmak" ve "res- tore etmek..." Bu iki sözün yerine getebil- mesi için gerekli teknik hazırbkJar ve bibmsel çahşrna- lar acaba hazır mı? Yoksa, Galata Köprüsü de üpkı Beyoğlu'ndaki eski Çiçek Pasajı gibi, "hazır yanmışken, biraz da yenileyelim" dü- şüncesiyle, eski kımliğiyle ta- mamen çelişen bir 'arabesk de- davranıldı. Sonunda, özellikle 'restütisyon' acısından ölçül- mesi zorunlu olan gövde par- çalandı, Sanki, yeni köprünün 'duygusuzluğu', görüntüyü hiç bozmuyormuş gibi Galata Köprüsü'nün yanmış haliyle bile güzel olan tarihi gövdesi, bır çırpıda sökülerek oraya buraya saklanıverdi... tstanbul'un sevgib köp^ rüsüne yeniden kavuşabilmesi için, yetkiblerin 'var' dedikleri rölöve, restorasyon projeleri- nin bir an önce ortaya serilme- si gerekiyor. Galata Köprüsü, ne Kara- köy ve Eminönü arasındaki renkb hareketh'bğin canlıbğıy- la yaşayacak ne de Saraybur- nu önlerinden yaklaşan istav- rit ve mezgit sürülerine me- rakb amatör babkçılanyla bu- luşacak. YOKSA AŞIK MI OLUYORUM? 9 0 0 9 0 0 1 9 4 ayrıca, 900 900193 Bana kur mu yapıyor acaba? 900 900195 Arkadaş kazanma yolları. 900 900 198 Mutluluğu yakalayın. Psikolog Dr. ACAR BALTAŞ ALO BiLGi Tûrklye'nın her yenncten servıslenmızın 1 dakıkası 5S33 T l 'dır Ortalama servts süresı 3-4 dakıkadır Alo Bılgı P K 16 Tarabaya / lst
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle