Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10TEMMUZ1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Yunanistan'da
iki Töpke hapis
• SELANİK(AA)-62
Pakistanlı ve 5 İranlıyı
yasadışı yollarla
Yunanistan'a sokan iki Türk
vatandaşı yedişer yıl sekizer
ay hapis cezasına çarptınldı.
Mahkeme Ömer Samanlı
, (23)veAhmetAktar'a(35)
. yaklaşık birer buçuk milyon
drahmi (Yaklaşık 52 milyon
TL) para cezası da verdi. İki
Türk daha sonra Gümülcine
cezaevine gönderildi.
Mahkeme, Yunanistan"a
kaçak girmek suçundan üçer
ay hapis cezasına çarplırdıği
67 kaçağın ise cezalannj
1
tamamladıktan sonra
• Türkiye'ye geri
ı gönderilrnelerini
ı kararlaşürdı.
İran-lrak posta
baglantısı
• LEFKOŞA (AA) - İran ve
" Irak arasında 13 yıl önce
•' durdurulan posta
' hizmellerine yeniden
başlandı. Tahran Radyosu,
posta hizmetlerine yeniden
başlanması talebinin, Irak
Dışişleri BakanhğVndan
geldiğini duyurdu. Radyo,
ilk posta değişiminin Huşrevi
smırnoktasında
gerçekleştiğini bildirdi.
Hollanda'da
patlama
•UTTHOORN(AA)-
Hollanda'da kimyasal
madde üreten bir fabrikada
meydana gelen patlamada, 4
kişinin öldüğü, 9 kişinin de
yaralandığı bildirildi.
Amsterdam'ın lOkilometre
güneyinde Uithoorn'da
bulunan fabrikada meydana
gelen patlamada
yaralananlardan 6'sının
durumunun ağır olduğu
kaydedildi. 300işcinin
çalışuğı fabrikadaki
patlamanın. reaktördeki bir
teknik anzadan
kaynaklandığı bildiriliyor.
Uyuştupucudan
ölüm apttı
• BONN(AA)-Federal
İçişleri Bakanı Rudolf
Seiters, Almanya'da
uyuşturucu kullananlann ve
u> uşturucudan ölenlerin
sayısında 1992 >ılının ilk 6
r
a>ındaartış olduğunu
j açıkladı. Bakan, yaptığı
açıklamada, bu yılın ilk
jarısında 992 kişinin
uyuşturucudan öldüğünü
söyledi. Bu sayının geçen
yılın ilk altı ayında 848
olduğunu bclirten Seiters,
böylece ölüm oranının yüzde
17 arttığını vurguladı. Bu yıl
567 kılo eroin, 426 kilo
kokain, 68 kılo marihuana ve
diğer uyuşturucu maddelerin
•le geçirildipini kaydetti.
Rusya'da orman
yangınları
•MOSKOVA(AA)-
Rusya'nın Kaliningrad kenti
yakınlannda son birkaç
gündür devam eden orman
yangınlannda 31 kişinin
öldüğü ve yerel yöneticilerin
bölgeyi felaket bölgesi ilan
ettikleri bildirildi. BDT
Televizyonu tarafmdan
verilen haberde, ölürnlerin
baalannın bölgede İkinci
Dünya Savaşı'ndan kalma
bazı top mermilerinin
sıcaklık nedeniyle patlaması
üzerine meydana geldiği
kaydedildi.
Hindistan'ın
nûkleer programı
•YENİDELHİ(AA)-
Hindistan, nükleer
programına devam edeceğini
bildirdi ve uluslararası
topluluktan da "buna
kanşmamasıru" istedi. Hint
Savunma Bakanı Krişna
Kumar, füze geliştirmeye
yönelik nükleer
programlannın, yabancı
teknolojiye bağırnk
olmadığını söyledi. "Füze
teknolojisi kontrol sistemi'" ya
da başka bir kurum ya da
kuruluşun, füze geliştirme
programlannı
etkiîeyemeyeceğini söyleyen
bakan, nükleer programın
"iyi gittiğini" ifade etti.
Kuveyt'te AIDS
yasası
• KUVEYT (AA) - AIDS'e
karşı yasa çıkartan ilk Arap
ülkesi olan Kuveyt, AIDS
virüsünü bilerek bir
başkasına bulaşürmayı suç
kapsarruna aldı. Kjsmi
olarak seçimle gelen Ulusal
Konsey'de kabul edilen
yasada, "Kendisinde AIDS
virüsü bulunduğunu bilen bir
kişi, bir başkasına bilerek
bunu bulaştınrsa, yedi yıl
hapis ve 7 bin Kuveyt Dinan
(24 bin dolar) para cezasına
çarptınlacaktır" deniliyor.
SATILIK FOTOĞRAF
MAKİNESİ
Nikon F2 body, M81 motor
(5 kademdi) f: 2.8 Vivitar
24 mm objektif.
Tel: 512 05 05'ten 437-439
Washington: Kıbns zirvesinde fırsat kaçarsa Güvenlik Konseyi devreye girebilir
ABD'den Kıbrıs içiıı aba altıııda sopa• 15 temmnzda Nevv York'ta yapılacak zirve ile ilgili olarak Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlayan üst düzeydeki bir Amerikah yetkili, "Çözü-
me hiç bu kadar yakın olmamıştık" dedikten sonra bu fırsatın kaçınlma-
sı halinde BM Güvenlik Konseyi'nin devreye gjrebileceğini ima etti.
WASHINGTON (Cumburiyet) - 15 tem-
muzda New York'ta başlayacak Kıbns zir-
vesi için "Çözüme hiç bu kadar yakın olma-
mıştık" diyen bir yönetim mensubu, bu
fırsatın da kaçırılması halinde, BM Güven-
lik Konseyi'nin devreye girebileceğini ima
etti.
Yaklaşan zirve dolayısıyla Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtlayan yetkili, çözüme yakın
olmakla birlikte kendilerini New York'ta çe-
tin müzakerelerin beklediğini kaydetti. "Şu
anda en çok ihtiyaamız olan şey siyasi irade
ve iyi niyet" diye konuştu. Birleşmiş Millet-
ler Genel Sekreteri'nin 'fıkirler demetinin'
sadece bir tarafı değil, iki tarafı da tatmin et-
mek amacıyla oluşturulduğunu, Denktaş'ın,
"Eğer toprak konusunda bir şey söylersek
bunu cebe atıp yine üstümüze gelirler" dü-
şüncesinin doğru olmadığını. her iki tarafın
da "vermeye korktuğu' şeyler olduğunu ileri
süren yetkili, "Bir şeyden fazla almak, başka
bir şeyin daha azına razı olmak demektir.
Süreçte seçenekler var. Her iki tarafın karşı
taraftan almayı umut edip alamayacağı şey-
ler var" diye konuştu. Yetkili şöyle devam
etti: •*
"Ele aldığmuz konulara karşı tarafa taviz
vermek şeklinde değil, yannı düşünmek an-
lamında bakabilmek önemli. En yaşamsal
meselemiz müzakere değil, uzlaşma ve teda-
vi etme. Her iki tarafta da bazı insanlar orta-
ya çıkıp biz bir arada yaşamak istiyoruz de-
meli. Bakın Rum tarafı nasıl refah içinde,
hatta gelir düzeyi Avrupa'daki bazı ülkeler-
den daha fazla, ama Türk tarafı böyle değil.
Eğer BM Genel Sekreteri'nin fıkirler demeti
kabül edilirse Kuzey Kıbns'a uygulanan
ambargo kalkar. Kıbns Cumhuriyeü bir bü-
tün olarak uluslararası ulaşım. bankacılık
merkezi haline gelir."
Kısa bir süre önceye kadar iç savaş hüküm
süren Salvador'da, şimdi banş ve seçimler
olduğunu kaydeden yetkili, "Türkler ve
Rumlar herhalde Salvadorlulardan daha ce-
sur" dedi. Adanın her iki tarafında da "Bir
arada yaşamayı deneyelim" diyen insanlann
sayısının arttığını iddia eden yetkili, "Pozis-
yonlar betonlaşmış değil. Ufukta çözüm var.
Ama şimdi şans ve siyasi iradeye her zaman-
kinden daha fazla ihtiyaamız olacak" diye
konuştu. Yetkili, eğerçözüm olmaz ve statü-
koya dönülürse, ileride daha büyük çatışma-
lar çıkabileceğini iddia etti. '
Güçleşebilir
15 temmuzda yapılacak görüşmelerden
bir şey çıkmaması halinde BM Banş Gücü'-
nün artık adada kalmasının güçleşebileceğı-
ni kaydeden yetkili, bunun ileride daha da
büyük çatışmalara zemin hazırlayabileceği-
ni ileri sürdü.
Yetkili, New York görüşmeleri ba-
şansızlığa uğrarsa, 'buna kimin yol açtığının
çok önemli olacağını' kaydetti ve "Bu aşa-
madan sonra artık BM Güvenlik Konseyi
mi devreye girer bu biünmez" dedi.
Ankara'nın tutumunda 'yakmacak' bir
şey görmediklerini kaydeden yetkili, "Anka-
ra BM inisiyatifine yardımcı ve destek olu-
yor. Bize son sözü Kıbns Türklerinin söyle-
yeceğini ilettiler. Biz de buna kaühyoruz.
Adil ve kahcı bir banş istiyorlar. Zaten biz de
böyle istiyoruz. Kıbns konusu Türkiye'nin
ayağına vurulmuş bir pranga. Türkiye'yi
Kıbns sorunundan daha fazla etkileyen hiç-
bir şey yok. Eğer bu pranga olmasa yepyeni
bir Türkiye ortaya çıkacak" dedi.
ATİNA
Birincil
sorun
Kıbrıs
• Yunanistan Başbaka-
nı Mitsotakis, Kıbns so-
rununun önemli bir
dönemeçte olduğunu be-
lirterek tüm güçlerini bu
sorunun olumlu bir şe-
kilde çözülmesi için har-
cayacaklarını söyledi.
ATİNA(AA) - Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitso-
takis. hükümetinin dikkatleri-
nin şu anda Kıbns ve Make-
donya sorunu üstündc toplan-
dunı söyledi.
Kıbns Rum kcsimi lideri
Yorgo Vasiliu ile birlikte Hel-
sinki'ye giderken uçakta gaze-
tecilerin sorulannı vanıtlayan
Mitsotakis, Kıbns sorununun
kritik bir dönemeçte olduğunu
belirterek tüm güçlerini bu so-
runun olumlu bir şekilde çözü-
mü için harcayacaklannı ifade
etti.
New York'ta 15 temmuzda
başlayacak ikinci tur Kıbns gö-
rüşmeleri ile ilgili olarak BM
Genel Sekreteri ButrosGali'nin
kararlılığmı memnuniyetle kar-
şıladıklannı kaydeden Mitsota-
kis şöyle devam etti:
"Kıbns sorunu çözülmeden
Yunanistan ne dördüncü mali
protokole yönelik vetosunu
kaldıracaktır ne de Türkiye ile
bir dostluk anlaşması imzala-
yacaktır. Bunu herkes biliyor.
AT de Türkiye de biliyor."
Başbakan Mitsotakis. AT
Akdeniz İşleri Sorumlusu Abel
Matutes'in Ankara'da bu ko-
nuyla ilgili sözleriyle "riske gır-
dığini" de ifade ederek "Matu-
tes. bu şekilde topluluğun
konuya çözüm gayretlcrine
katkıda bulunacağını sandı"
dedi.
Matutes, Ankara'da Yuna-
nistan'ın dördüncü mali proto-
kola vönelik vetosunu kaldıra-
cağınıdan emın olduğunu sö\-
lemışti.
Fransa'da kamyon siirücülerinin eylemini destekleyen taksi süriiciileri de polisin öfkesinden kurtulamadılar. (REUTER)
Kamyoncuların direnişipahalıyapatladı
Dış Haberler Servisi - Fransa'da ceza puanlı ehliyet sistemi getiren
yenı kanunu protesto etmek için ülkenın dört bir yanında 200'den
fazla barikat kurarak ulaşımı felce uğratan kamyon sürücülerinin
eylemi dün sona erdı. Hükümet kamyoncuların bağlı bulunduğu iki
bü> ük sendika) la iki gecedir süren görüşmelerin ardından çözüme
ulaşümasından memnun olduğunu ifade ederken, trafik görevlileri
çoğu bir sendikaya bağlı olmayan sürücülerin cesaretlerinin kınlması
ve yorgunluk nedeniyle barikatlan terkettiklerin bildiriyorlar.
Sosyalist Beregovoy hükümetini şimdi
uzun bir şikayet listesi bekliyor. Mallannın pazara ulaşamadan
çürümesi nedenivle 50 milyon dolar zarara uğrayan çiftçiler,
hammadde eksikliği nedeniyle fabrikalannı kapatan ya da üretimi
yavaşlatan işletmeler, turistlerin Fransa'ya uğramaktan vazgeçmesi
nedeniyle 200 milyon dolar kaybeden turizm sektörü ve 30 milyon
dolar zarara uğradığmı söyleyerek hükümete resmi şikayette
bulunan İspanya, Başbakan Beregovoy'un kapısını çalmak üzereler.
Olaylan önceden görememesi ve polisle orduyu seferberetmesi
üzerine çıkacak politik tarüşmalar da cabası.
Halkın yüzde 6O'ı hükümetin genel politikasından, yüzde 70'i de ekonomisinden hoşnut değil
YıuıaııhalkıMitsotakis'i beğenmiyor
STELYO BERBERAKtS.
ATİNA - İkudarda iki yılıru ta-
mamlayan sağ eğilimli Yeni De-
mokrası Partisı"nin (YDP), ülke
ekonomisine çeki düzen vermek için
uyguladığı ücret politikası, halkın
tepkisine yol açıyor. Çalışan sınıfın
son zamanlarda grev eylemlerini
azaltmasına karşın YDP hükümeti-
nin ekonomi siyasetinden şikayetçi
olduğu. geçen hafta içinde KATHI-
MERINI gazetesinde ya>ınlanan
nabız yoklamasında ortava çıktı.
Avrupa Topluluğu'nun (AT) az
gelişmiş ülkelerinden biri olan Yu-
nanistan, Balkan ülkeleri arasında
ise en gelişmiş ülkelerden biri olarak
kabul ediliyor. Ancak yaşam düze-
yinin, gereİc AT. gerekse Balkan ül-
keleri ortalamasının oldukça üstün-
de bulunması da oldukça dikkat çe-
kici. Bu çelişkili durum kimine göre
"devletin halktan daha yoksul" ol-
masından, kimine göre de karabor-
sanın ülke ekonomisinin yüzde 30'-
unu aşmasından kaynaklanıyor.
Yunanistan'da enflasyon şu sıra-
larda yüzde 15.5 civannda dalgala-
nıyor. Dış borçlan 20 milyar dolar
düzeyinde bulunan Yunanistan'da
işsizlik oranı yüzde 6.7 olarak göste-
riliyor. Tüketiciliğe, ithal mallanna
ve vergi kaçakçıhğına karşı göster-
diği eğilimden vazgeçmediği gözle-
nen halkın ise kemer sıkma politika-
sına ayak uyduramadığı gözleniyor.
Bu şartlar allında yapılan kamuo-
>ıı. araşürmasına göre hükümetin
uygulamakta olduğu ekonomi siya-
setine karşı çıkanlar yüzde 69.8. be-
nimseyenler ise yüzde 6.3 oranında.
İkisinin arasında bocalayanlar ise
yüzde 22.8 oranında bulunuyor.
Aynca, hükümetin genel durumunu
beğenenlerinyüzde 23, beğenmeyen-
lerin yüzde 61.1, ikisinin arasında
kalanlann ise yüzde 13 oranında bu-
lunddklan ortaya çıktı.
Ancak Temmuz ayında yapılan
bu kamuoyu araştırmasından ab-
nan sonuçlar, iki ay önce yapılan
aynı araşürmaya oranla hükümetin
lehine değişmiş bulunuyor. Mayıs
ayında ahnan sonuçlara göre hükü-
metin ekonomi siyasetine karşı yüz-
de 80.5 olumsuz yanıt verilmiş, ge-
nel durumu ise yüzde 72 oranında
beğenilmemişti.
KKTC
Dokuzlara
UBFden
ihraç
• Ulusal Birlik Partisi Genel
Başkanı ve Başbakan Derviş
Eroğlu, "Dokuzlar" olarak bili-
nen muhalifi dokuz milletvekili-
ni partiden ihraç etti.
İZZET R1ZA YALIN
LEFKOŞA - Ulusal Birlik Partisi
(UBP) Genel Başkanı, Başbakan Derviş
Eroğlu ve ekibi, UBP'li 46 milletvekili
arasından çok ağır suçlamalarla muhale-
fet bayrağı açan ve 'Dokuzlar' olarak bi-
linen UBP'i dokuz milletvekilini UBP'-
den ihraç etti.
İhraç karan üzerine, Cumhurbaşkaru
Rauf Denktaş'la görüşen "Dokuzlar"ın
lideri ve KKTC Meclis Başkanı Hakkı
Atun. dün (perşembe) Başbakan Derviş
Eroğlu'na bir mektup göndererek "Ulu-
sal Birlik Partisi'nden istifa ettiklerini ve
Cumhuriyet Meclis'nde 'bağimsız bir
grup' olarak hareket etmek zorunda bıra-
kıldıklannı" duyurdu.
UBP'h dokuz milletvekili UBP'den is-
tifa mektuplannı ayn ayn Başbakan Der-
viş Eroğlu'na gönderdi.
KKTC Meclis Başkanı Hakkı Atun,
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın New
York görüşmelerinde bulunduğu süre
boyunca Cumhurbaşkanlığı'na vekalet
ederek Denktaş'ın Nevv York'tan dön-
mesinden sonra Meclis Başkanlığı'ndan
istifasmı da Cumhuriyet Medisi'ne suna-
cak.
Eroğlu ve ekibinin. "Dokuzlar" di>«
bilinen UBP'li dokuz muhalif milletveki-
lini UBP'den ihraç etmesi, Denktaş'ı,
"Ahnan karar beklenilmekle beraber"
son derece hiddetlendirdi. Denktaş'ın,
bütün uyanlanna karşın Hakkı Atun ve
arkadaşlannın 'demokratik bir girişim'
nedeniyle ihraçlannı, 'davayı anlamsız-
lık' olarak nitelendirdiği öğrenildi. Denk-
taş, "Meclis Başkanı Atun'un, uluslara-
rası platformlarda dikkate alınır bir kişj-
lik ve etkinüği bulunduğu; görevden
abnması veya temaslanndan alıkonulma-
sı gjrişimlerinin sineyeçekeceği bir durum
alındığı" uyansında bulunmuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın bugün (cuma) bir basın toplanüsı
düzenleyerek bu gelişmeleri değerlendire-
ceği bildirildi. Denktaşın Eroğlu ve eki-
binin KKTC'nin demokratik düzen ve
ekpnomi darboğazındaki rolleriyle ihraç
gjrişimlerini 'yanıtsız bırakmayacağı ağır
bir karşı eylem içine gıreceği'ne inanuı-
yor.
"Dokuzlar"ın da KKTC Meclis'inde
'bağımsız grup' olarak hareket etme ka-
ranndan sonra parti kurma girişimlerini
hayata geçirme uğraşı içinde olacaği ke-
sinleşti. Bu yöndeki kesin tutum. Denk-
taş'ın New York dönüşünden sonra be-
lirgjnleşecek. KKTC Cumhurbaşkanı
Denktaş'ın, Eroğlu ve ekibinden son de-
rece şikayetçi olduğu. uygulama ve tu-
tumlannı onaylamadığı ve Dokuzlar'dan
yana ağırlık koyduğu biliniyor.
UBP Disiplin Kurulu, bu nedenle ara-
lannda KKTC Meclis Başkanı Hakkı
Atun ve Denktaş'ın oğlu Serdar Denk-
taş'ın da bulunduğu yedi milletvekilini,
altışar ay süreyle; Süha Türköz ve Atay
Ahmet Raşit de on beşer gün süreyle par-
tiden geçici olarak ihraç edebildi.
WASHINGTON UFUK GÜLDEMIR
Washington9 Kıbns zirvesindenpek luımtlu değil
15 temmuzda Nevv York'ta başlayacak
Kıbns görüşmeleri için Aınerikan yönetimi-
nin büinç altındaki beklentisi şu: Denktaş'ın
kafasının atıp masadan kalkıp gitmesi.
Önceki gün bir yönetim mensubu ile soh-
betimiz sırasında böyle bir izlenim aldık.
Konuştuğumuz bu yetkili. "Kıbns sorunun-
da hiç bu kadar çözüme yakın olmadık" di-
yordu, ama sohbetin satır aralan, hiç de
Nevv York'tan+>ir çözüm bekledikleri sinya-
lini vermiyordu. Umutlu cümleler dahi kor-
ka korka sarfediüyordu. Zaten Amerika ha-
kikaten 15 temmuzda Kıbns işinin çözülece-
ğinden umutlu olsa bu dosyanın bir numa-
ralı adamı Nelson Ledsky. zirveye bir hafta
kala Almanya'da başka konularla uğraşıyor
olmazdı.
Bu yönetim mensubu diyor ki "Toprak işi
bu paketin sadece bir parçası. Denktaş niye
hep toprak işini mesele yapıyor?" Anlama-
dıklan nokta şu: Toprak işini mesele yapan
Denktaş değil ki kendileri... Bugüne kadar
ite kaka çıkardıklan tüm kararlarda toprak
işini en başa koyan Amerika. Dolayısıyla
Rumlann şimdi, 'önce toprak' diye tuttur-
ması doğal. Yani, "Kafasını toprağa takan"
Denktaş değil, aksine Amerika. Eğer kafası-
nı bu işten kurtanp Rumlan gerçek bir fede-
rasyona zorlarsa toprak işi zaten kendiliğin-
den aşılmış olacak. Çözüm paketi, 'entegre'
olmaya olmahdır da önce Amerika ve Rum-
lann bunu kafalanna sokmalan gerekir.
Yetkilinin üzerinde durduğu bir başka
nokta şu: "Bakın Rum kesimi ne kadar zen-
gın, Türk tarafı fakir. Eğer çözüm olursa
Türkler de kalkınır." Konuşma tarzı, kuze-
yin ekonomik durumunu, Türk tarafının
bugüne kadar anlaşmamış olmasının doğal
sonucu olarak gösteriyor gibi. Sanki bu den-
gesızliğin sorumlusu, başta Amerika olmak
üzere tüm Batı'run uyguladığı taraflı ekono-
mik ambargo değil. Yetkili, KKTC'nin. gü-
neyin gelirinin dörtte birini dahi elde ede-
mediğini vurgulayarak soruyor: "Değer
mi?" Daha 20 yıl önceye kadar sağ kalıp kal-
mayacaklan ortada olan ama bugün can gü-
venliği sağlanmış insanlara soruyor "Değer
mı?"
Amerikalılar yakın zamana kadar Kıb-
ns'ta çözüm için Yugoslavya modelini öne-
rir ve "Bakın, nasıl ayn din ve dile mensup
topluluklar tek bir bayrak altında yaşıyor"
derlerdi. Aradan bir süre geçti. Yugoslavya'-
da kan gövdeyi götürmeye başladı. Şimdi
Yugoslavya'nın adını anmaz oldular. Anar-
larsa da ancak "Yugoslavya model değil.
Orada bir taraf diğerini yönetmek istiyor"
diyorlar. Sanki Kıbns'ta Rumlar bundan
daha farklı bir amaç peşindeymiş gibi. Sonra
"Berlin" örneğine heveslendiler. "Berlin du-
vannın yıkıldığı bir dönemde Kıbnş'ta du-
var kalmaz" demeye başladılar. Tabii konu-
yu ne kadar iyi bildikleri, aynı ulusu ortadan
ayıran Berlin örneğini veriyor olmalanndan
da belliydi. Sanki Kıbns'ta aynı ırk. dil vedi-
ne mensup bir ulus, bir dış müdahale sonu-
cunda ikiye bölünmüştü. Oncekı günkü soh-
bette, uzun arayışlar sonucunda yeni bir ör-
nek daha bulduklannı gözledik. Şimdi de di-
yorlar ki "Bakın bir süre önceye kadar Sal-
vador'da iç savaş vardı. Ama şimdi seçimler
ve banş var." Bu örneği verdiklerine göre
anlaşılan Amerikah yetkililer hakikaten
Kıbns'ta çaüşan iki tarafın da Rum ve Hıris-
tiyan olduğunu zannediyor oîmalı.
İşin en aa yönlerinden birisi, 15 temmuz-
da da bir çözüme vanlmazsa, BM Güvenlik
Konseyi'nin devreye girebileceğini ima edip
aba altından sopa göstermeleri. Tabii biz ga-
zeteci olduğumuz için bu üstü kapah tehdit-
leri, meslek kurallan gereği sadece dinledik
ve not aldık. Ama eğer bizim yerimizde Bü-
yükelçi Coşkun Kırca veya Osman Olcay ol-
saydı bu tehditlere hteratüre girecek karşı-
lıklar verir, hatta bunlan, her zevke ve cinse
hitap edecek biçimde 'seçmeli' yaparlardı.
Herhalde en büyük tepkiyi de Kıbns soru-
nunun Türkiye'nin prangası olduğu analizi-
ne gösterirlerdi. Amerikalılar anlamıyor ki
Kıbns bir pranga değil, aksine Türklerin
Rumlar karşısında onurlannı koruyabildik-
lerinin manifestosudur. Türkiye'de Kıbns
konusunda partiler üstü konsensüs neden
vardır? Özal, Kıbns'ta neden taviz vereme-
miştir? Çünkü Kıbns. Türkiye'nin Rumlara
karşı moralinin simgesidir. Eğer Türkler.
Kıbns'ta yenilgiye uğrasaydı Türk onuru
ayakta kalamazdı. Amerika bu inceliği anla-
yamıyor. Türkiye'nin bu prangayı Kıbns
Türkü için değil, aslında kendi onuru için ta-
şıdığını göremiyor.
Denktaş'ın. Nevv York'ta masada sabırla
oturup diplomasi yapmasının Amerika'yı
hayal kınklığına uğratacağıru, Rumlan da
telaşlandıracağını şimdiden kestirmek
mümkün. Fakat bunun güçlüğü de malum.
Denktaş'ın "Bunlar toprak işini cebe atıp di-
ğer konularda üzerimize gelecekler" teşhisi
çok doğru. Hatta yönetim mensubuna "Rum-
lar rotasyonlu başkanhği kabul edecek mi?
Bunu kabulleri bu kadar yıl uğruna mücade-
le ettikleri her şeyden vazgeçmeleri demek
olmaz mı" diye sorduğumuzda, "Elbette ro-
tasyonun tek türü yoktur. Birçok çeşidi
vardır. Hatta gerekirse, BM'ye rol düşebilir,
bazı adaylar içinden birisini seçmekte BM
görev üstlenebihr" demiştir. Bu cevap da
gösteriyor ki Amerika ve Rumlar toprak ko-
nusunu cebe attığında, rotasyonlu başkan-
hğı 'çok standartlı' bir tutumla ele alacak-
lardır.
Gözden kaçınhnamah ki büyük manzara-
da Türk tarafı son 20 yılda Kıbns'ta zemin
kazanırken Rumlar kaybetmiştir. Bundan
10 yıl önce dönüşümlü başkanlığm lafı bile
edilemezdi. Bugün bu konu üzerinde pazar-
lık yapılabilmektedir. Eğer Türk müzakere-
ciler sıkı durursa bundan 10-20 yıl sonra ger-
çekten de eşit haklara dayah bir federasyon
mümkündür. Kıbns'ta gerçek bir federas-
yon, her şeyden önce Türk tarafının çıka-
nnadır. Tabii bunun 'diplomasi' sergjlene-
rek yapılması da Türk kamuoyunun Denk-
taş'a mal ettiği usta devlet adamlığı nitehği-
nin bir kez daha teyidi olacakür.