23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Inci Baba Meclis'te • ANKARA (ANKA> Kamuoyunda "İnci Baba" olarak bilinen inşaat müteahhıdi Mehmet Nabi İnciler, milletvekili olarak gelemediği Meclis'eziyaretçi olarak gelince>oğun ilgiyle karşılaştı. Dahaönce Şanlıurfa'dan bağımsız milletvekili adayı olan. ancak çok az oyla seçimi kaybeden İnci Baba. TBMM Başkanvekili Fehmi Işıklar'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Görüşme sırasmda Işıklar'ın odasının önünde bekleyen bazı görevliler "Hoş geldiniz" diyerek Inci Baba'nın elini öperken, bazılan koşarak asansörü çağırdılar. İnci Babaiseelini öpen ve binmesi için asansörü çağıran personele cebinden çıkurdığı bir tomar yüzer bin lirayı dağıttı. RPIi belediyeye tesettürlü doktor tSTANBUL (ANKA) - RP'li Arnavutköy Belediyesi gazete ilanı ile "tesettürlü bayan doktor" anyor. llanlarda belediyenin adı geçmezken, verilen üç telefon numarasından ikisi RP tlce Başkanı Mevlüt Baş'a ait çıktı. Buna göre belediyede çalışacak doktoru RP îlçe Başkanı Mevlüt Baş belirleyecek. Baş, konuyla ilgili ANKA'nm sorularını yanıtlarken, 3 yıldır belediyeye doktor arandığını, ancak bir türlü bulunamadığını söyledi. Baş, ilçe halkının Anadolu'dan geldiğini ve "tesettürlü doktor" istediklerini belirterek "Burası çok yeni ve merkezden çok uzak bir üçe, kimse gelmek istemiyor" dedi. Gazeteci- Kahveci davası • ANKARA (AA)- Gazeteci Ünal tnanç'ın, kendisini işten attırdığı gerekçesiyle Maliye eski bakanı Adnan Kahveci aleyhine açtığı 150 milyon liralık tazmınat davasına devam edildi. Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmaya gazeteci İnanç'ın avukatı Ceyhan Mumcu ile . eskı Maliye Bakanı Kahveci'nin avukatı Vehbi Kahveci katıldılar. Duruşmada daha sonra tanık olarak djnlenen gazeteci Okta> Balamir. Gmenlikve Yargı Muhabirlcri Derneği Başkanı Ünal İnanç'ın bir süre önce yanına gelerek, o zaman maliye bakanı olan Adnan Kahveci'den Or-An yolundaki boşarsanın kendisine verilmesini istediğıni. ancak reddedildiğini söylediğini anlattı. Bakanlar şikâyetçi • ANKARA (ANKA> Bakanlar. yerel yöneticilerin çözümleyebileceği halde seçrnenlerin Ankara'ya gelmesinden şikayet ederek, işlerinin aksadığını belirttiler. Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna günlük sorunlarla uğraşmaktan daha geniş kesimlerin sorunlanna yönelik politikalar üretemediklerinden şikâyetçi oldu. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen ise idari yapının aşın merkeziyetçi özelliğinin tıkanıkhklara yol açtığını söyledi. Secmenlerin bu tıkanıklığı aşabilmek için Ankara'ya geldiklerini belirten Bakan Gönen. "Bu sorun bakanlan ve milletvekillerini iş takipçisi durumunadüşürüyor. Böyle olunca da diğer önemli görevleraksıyor" diye konuştu. Gesi belediye başkanı öldö • ANKARA (AA)- Kayseri'nin Gesi Kasabası Belediye Başkanı Mustafa Demirkan, Ankara'da geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Alınan bilgiye göre belediye işlerini takip için geldiği Ankara'da 29 haziranda bir kalp krizi geçiren Demirkan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavialtınaalındı. Demirkan, tedavi gördüğü hastanede geçirdiği yeni bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Mustafa Demirkan'ın (67) cenazesi yann Kayseri'de Hunat Camn'nde kılınacak namazdan sonra, Gesi'de toprağa verilecek. Grup Başkanvekili Gürkan, TBMM'nin 3 ağustosta toplanmasını istedi SHP 'demokratikleşme'deısrarlı • SHP Grup Başkanvekili Gürkan, demokratikleşmeyle ilgili yasalann 3 ağustosta olağanüstü toplanacak Meclis'ten çıkarılmasını istedi. Gürkan, bu yasalar konusunda DYP ile uzlaşılamaması'durumunda bundan DYP'nin zarar göreceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-SHP. TBMM'nin 3 ağus- tosta olağanüstü toplanmasını ve demokratikleşmeye yönelik aitı yasanın çıkanlmasını istedi. SHP'nin hemen çıkanlmasında ısrar ettiği bu yasalar arasında "CMUK, Çocuk Mahkemeleri Yasası, İş Güyencesi Yasası, YÖK Yasası" yer alıyor. SHP Grup Başkanvekili Aydın Gü- ven Gürkan, DYP ile bu konu- da uzlaşma sağlanamaması du- rumunda, DYP'nin bundan daha fazla zarar göreceğini, ka- muoyunun demokratikleşme- deki gecikmenin faturasını DYP'ye çıkardığını söyledi. Gürkan, dün TBMM'de dü- zenlediği basın toplanusında grup olarak hükümetten üç is- tekleri olduğunu belirterek. bunlardan ilkinin meclisin 3 ağustosta, olağanüstü çalışma haftasını gerçekleştirmek üzere toplanması olduğunu bildirdi. Bu tarihin hükflmete uygun ol- maması durumunda, ona yakın başka bir tarihi kabul edebile- ceklerini kaydeden Gürkan, TBMM'nin olağanüstü çalış- ma haftası içinde mutlaka çı- karmasını istedikleri yasalan şöyle sıraladı: "Ceza Muhakeme Usulü Ya- sası, çocuk mahkemeleri kurul- masına ilişkin yasa, Çocuk Haklanna Dair Sözleşme'deki çekincelerin kaldınlmasına iliş- kin yasa. Cumhurbaşkaru Tur- gut Özal tarafından veto edilen Adli Tıp Yasası, tüm çalışanla- ra sendika hakkı tanıyan ve ış güvencelerine ilişkin yedi ILO sÖzleşmesi. İnsan Haklan Ba- kanlığı Kuruluş Yasası." Gürkan, bir an önce görûşül- mesini istedikleri bir başka ya- sanın da Erancan Yasası oldu- ğunu belirterek. bu yasanın Er- zincan'da üniversite kurul- masını da kapsayacak biçimde çıkanlmasını istedi. Gürkan, hükümetten ikinci isteklerinin ise, Avulfttlık, Adalet Kolluğu, YÖK ve yeni radyo-TV yasa tasanlannın bir an önce haarlanması ve olağa- nüstü toplanü haftasından ön- ce TBMM'ye sevkedilmesi ol- duğunu kaydetti. Özel radyo ve televizyon yayınlanna izin veri- lebilmesi için anayasanın 133. maddesinin değişürilmesi ge- rektiğini anımsatan Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muhalefet partileri, anaya- sa dcğjşikliğindcn önce hükü- metin yasa tasansını görmek is- tiyor. Bu olmayınca, anayasayı değiştirme şansımız da azaü- yor. Bu gecikme, TRT açısın- dan, özel televizyonlann mali ayncalıklan ve anayasaya aykı- n bu yayınlann sürmesi bakı- mından fevkalade rahatsız edi- ci. Özel televizyonlann hiçbir vergi ödemeden yasalara aykın işlemlerinı doğallaşürarak sür- dûrmeleri, bizi olağanüstü ra- hatsız ediyor. TRT kadro ka- yıplanna uğratılıyor ve işlevini yerine getiremez hale geliyor." Yeni üniyersiteler yasasının ağustoş ayınÖa mutlaka görü- şülmesini istediklerini vurgula- yan Gürkan, rektör seçimlerin- de YÖK'ü devre dışı bırakan yasanın DYP'nin engellemesiy- le değjştirilmesinin. üniversite- lerde rahatsızlık yarattığmı söy- ledi. Rektörlerin atanmasında YÖK'ü yeniden devreye sokan yasaya göre yeni secilecek rek- törlerin görevlerine 7 ağustosta başlayacaklannı, yeni YÖK ya- sasının bu tarihten önce mecüs- ten çıkanlması gerektiğiru anla- tan Gürkan. aksi durumda kar- gaşa yaşanacağını ve mevcut yasaya göre atanacak rektörle- rin kısa sürede, seçilmiş rektör- lerle yer değiştıreceklerini bil- dirdi. Gürkan. hükümetten son is- teklerinin de, eylül ayında baş- layacak olan ikinci yasama yılı- nın, TBMM içtüzük görüşme- leriyle açılması olduğunu kay- detli. Gürkan, DYP grubunun. anayasa değişikliğinden önce yeni radyo-TV yasasının hazır- lanması görüşüne sıcak bakma- dığının anımsatılması üzerine şunlan söyledi: "O zaman bu, kamuoyu önünde tescil edilsin. Sakıncalı bir tavır bu. TRT kamu kurulu- şudur. TRT'yi, yağmalanma- ya, parsellenmeye, ölüme ter- ketmek, hiçbirimizin hakkı ol- mayan bir yaklaşımdır. Ana- yasaya ve yasalara apaçık aykı- n bir oldu-bitti karşısında, hü- kümetin, parlamentonun ge- rekli çözûmü oluşturmaması rejim aksaklığıdır. Hükümet ve parlamento bunun için vardır. Anayasa ve yasalann göz göre göreçiğnenmesi karşısında, 'Ne olmuş canım, özel radyo ve te- levizyonda da anayasa çiğneni- versin'yaklaşımı, "Anayasayı bir kere çiğnesem ne olur?' yak- laşırrundan çok farklı bir yakla- şım değildir. Yasal olmadıklan için, özel televizyonlar ciddi kazançlar sağlıyorlar ve vergi vermiyorlar. Devletin buna göz yumması da beklenemez. Bun- lar, demokratik rejimi ve siya- setçileri zedeleyen gelişmeter- dir." Ankara'da toplanan il başkanlan kararlı: CHPmutlakaaçılmahdır• CHP'nin,Merit Altınel Otel'de yapılan U başkanlan toplantısına, kapatılmadan önceki 5 7 il başkanı. il temsilcileri, Genel Yönetim Kurulu üyeleri, son TBMM ve Cumhuriyet Senatosu grup başkanvekilleri, gençlik ve kadm kollan genel başkanlan katıldılar. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu)-CHP'nin son üst düzey yöneticileri ve il başkanlan An- kara'da bir araya gelerek parti nin açılış ve yapılanma sürecin- deki sorunlannı görüştüler. Toplantıda il başkanJan CHP'- nin açılmasına ve devamına oy birliğjyle karar verdiler. Genel başkanhk sorununun gündeme getırilmediği toplanüda yeni bir program ve tüzükle kamuoyu- nun karşısına çıkılması gerckti- ği vurgulandı. Sosyal demok- ratlann birleşmesinin CHP çatısı altında olması yolunda göriiş birliğine varan CHP il başkanlan bu konuda sosyaly demokrat partilere çağn yapıl- masını da kararlaştırdılar. Ay- nca, bu aydan başlayarak eylü- lün ilk haftasına kadar sü- recek 16 ayn bölge toplantısı- nın karannı da aldılar. CHP yöneticileri bugün bir basın CHP'nin yöneticileri Ankara'da açılış sorunlan ve çözümlerini görüştü. toplantısı düzenleyerek toplan- tı sonucunu kamuoyuna açıkla- yacaklar. Merit Altınel Otel'de yapılan toplantıya. CHP'nin İcapatıl- madan önceki 57il başkanı, il temsilcileri, Genel Yönetim KuruJu üyeleri. son TBMM ve Cumhuriyet Senatosu grup başkanvekilleri. gençlik ve ka- dm kollan genel başkanlan ka- tıldılar. Adıyaman, Bitlis, Bur- dur, Çanakkale, Kars, Siirt, Urfa, Gaziantep, Erzurum ve Çankın ıl başkanlan ise toplan- tıya katılmadılar ve temsild göndermediler. Toplanünm açış konuşması- nı yapan kıdemli genel sekreter yardıması ve açılış hazırhklan- nı Yürütme Kurulu Sözcüsü Erol Tuncer, CHP'nin herşe- yiyle yenilenmiş olarak siyasi hayata girmeye hazırlandığını belirterek, "CHP tabanı sağlık- Iı yapılanması ile. programı ile, siyasal ahlakı ve farkblığını bel- li edecek biçimde siyasal yaşa- ma girmenin ve 10 yıllık boşlu- ğu doldurmanın coşkusu ve is- tenci içindedir" dedi. Erol Tuncer, sonraki otu- rumlan basına kapalı olarak devam eden toplanünm açış konuşmasında, "CHP'nin top- lumsal varhğımıza damgasını vurmuş, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir parti olduğunu ve köklerinin Kuvay-i Milliye'ye dayalı olduğunu", çok partili hayata gecişin öncülüğünü yaptığını, demokratik gelenek- lerin oluşmasına büyük katkı- larda bulunduğunu vurgula- dıktan sonra, 12 Eylül'ün bü- tün bu yollan tıkadığını, şimdı ise yeni bir dönemin başladığıru belirterek konuşmasıru şöyle İZLENİMLER... Avukatlıkbürosundangenelmerkeze EVREN DEĞER ANKARA - Yönetici sek- reter Semiramis Mutlu, telaş içinde bir odadaki telefondan. diğer odadaki telefona koştu- ruyor. Bir yandan gelen ko- nuklara çay, nescafe servisi ve çalan kapı! CHP'nin geçici genel genel merkezi Ziya Gökalp Cadde- si'nde faaliyetine başladı. 16 nolu Dilek Apartmanı'nın 5 kaündaki CHP G«nel Yöne- tim Kurulu eski üyesi Metin Somuncu'nun avukatlık bü- rosu, "geçici" olarak partinin yeni genel merkezi oldu. Fransız Kültür Merkezi'nin hemen karşısında, Dilek Apartmanı'nın girişinde CHP Genel Merkezi tabelasını an- yoruz. Yok." Herhalde yanlış geldik" diye düşünerek, geri dönmek üzereyken, "5. kata bir çıkalım, belki orada bir ta- bela vardır" diyerek, asansöre biniyonız. 5. katta soldaki da- irenin kapısında "Avukat Me- tin Somuncu" yazılı tabelanın üzerinde, geçmişten anım- sadığımız CHP'nin 6 ok amblemi bulanan çıkartmayı görünce, biraz da kuşkuyla da olsa "belki burasıdır " diyerek kapıyı çalıyoruz. İçerden tele- dHP-6HP ÜSTÜNS ce.cnLB.ME.: EUMALAR.I-A ELMALAR... fon konuşması sesleri geliyor. Eski CHP Kadın Kolları Başkanı Nimet Ataman'ın kızı Semiramis Mutlu. kapıyı açıyor, bizi içeriye aldıktan sonra, yine telefon görüşmesi- ne dönüyor. Odada 2 masa, 6 koltuk ve 2 sehpa ve bir de ka- loriferin üzerinde yine 6 oklu CHP amblemi. Semiramis Mutlu, geçen cuma günü açılan 'geçici" genel merkezin şu anda tek caÜ'şanı. Bir yan- dan telefonlarla. perşembe günü Ankara'da yapılacak İl Başkanlan ve Genel Yönetim Kurulu toplantısını duyurur- ken, bir yandan da odadan odaya koştunıyor. Evinden getirdiği bardaklaria bizlere nescafe sunuyor. CHP basın sözcüsü Serhat Hürkan, "geçici genel merke- ze" geldikten sonra bize So- muncu'nun eski avukatlık bü- rosunu dolaştınyor. "Geçici genel merkez" toplam 5 oda- dan oluşuyor. Henüz Somun- cu, bürosunu tamamen tasfiye etmemiş, bir odası ona ait. Partinin talebası ise, yann dü- zenlenecek bir törenle asıla- cak.Somuncu'yu ziyaret için gelen CHP Trabzon eskı sena- törü Hasan Güven, genel mer- kezin bizlerden sonra ilk ko- nuklanndan oluyor. Güven, CHP'denumutlu. CHP "geçici" genel merke- zindeki faaliyetler, yanndan itibaren yoğunlaşacak gjbi. Perşembe günkü toplantı için il başkanlannın Ankara'ya gelmesinin ardından Ziya Gö- Kalp Caddesi'ndeki Dilek Apartmanı'nın önü, merdiven leri, 12 Eylül 1980 öncesinde Çevre Sokak'taki eski genel merkez gibi dolacak. sürdürdü: "12 Eylil demokrasünizin yol- lanna engeller koymuştu. CHP'nin Türk siyasal hayatın- dan kopanlması da sosyal de- mokrasiyi ükamıştır. CHP'nin boşluğu hiçbir zaman dolduru- lamamıştır. 1983'ten beri alı- nan secim sonuçlan da bunu göstermiştir. Sosyal demokrat- larda bölünme artükça toplam oylar düşmüştür. Bıigüne ka- dar 9 yıldır sosyal demokrat oy- lar biraraya getirilemedi, bü- tünleştirilemedi. 12 Eylül dü- zenlemeleri de bunu öngörmüş- tü. Bu süreç inatla sürdürülü- yor." Toplantının sonuçlan bugün bir deklarasyonla kamuoyuna açıklanacak. Kırmızı beyaz CHP bayrak- lanyla süslü salonda 35 yönetici söz aldı. Konuşmaalar CHP'- nin mutlaka açılması gerektiği konusunda görûş "belirtirken genel başkanhk sorununun gündeme gelmediği öğrenildi. Konuşmaalar aynca, çağı ya- kalayacak bir parti programı ve tüzüğü için hemen harekete ge- çilmesi ve kamuoyuna eski programla çıkılmaması gerek- tiğıni vurguladılar. ANAYASA 18 maddede anlaşma ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasanın 74 madde- sinde değişiklik öngören ve SHP tarafından kaleme alınan ana- yasa değişikliği paketini dün gö- rüşmeye başlayan DYP ve SHP grupları, ilk 18 maddede yapı- lacak değişikler üzerinde anlaş- tı. DYP Grup Başkanvekili Gü- neş Müftüoğlu, 1961 Anayasa- sı'na dönüş olduğunu söyledi. DYP Grup Başkanvekilleri Bekir Sami Daçe ve Güneş Müf- tüoğlu ile SHP Grup Başkanve- kili Aydın Güven Gürkan ve SHP Ankara Milletvekili Müm- taz Soysal, anayasada yapılacak değişikleri görüşmek üzere saat 14.00'te bir araya geldiler. Dort saat süren toplantıdan sonra bir açıklama yapan Müftüoğlu, üzerinde anlaşmaya varılan de- ğişiklerin neler oîduğunun so- rulması üzerine, "Genel olarak 1961 sistemine dönüş diyebiliriz" dedi. Yapılacak değişikliklerden sonra 1982 Anayasası'nın yep- yeni bir anayasa olacağını söy- leyen Gürkan, 1961 Anayasası'- na ne kadar dönüldüğünün so- rulması üzerine de "1961 Ana- yasası'ndan çok yararlaruyoruz. Ama yapılan değişiklik, '1961 Anayasası'na dönüş' diye adlandınlamaz" dedi. İki parti, anayasanın 19'uncu maddesinden başlayarak calış- malarını, ^mgün saat 13.30'da yeniden bir a-aya gelerek sürdü- recekler. Belli: Sosyaüzmdeğilbürokratikrejim öldüIç PoUtika Servisi-12 Eylül ükte basın toplantısı düzenle- darbesinden sonra yurt dışına y e n TEP Genel Başkanı Mihri bir hafta önce Tür- Belliçıkan ve bir hafta önce Tür- kiye'ye donen Türkiye Emekçi Partisi Genel Başkanı Mihri Belli, "68 ruhunun sürdüğünü" belirterek "Önemli olan dev- rimci mücadeledir ve bunun yaş sınırlaması yoktur." dedi. Belli, geçmişteki İcırgınlıklan sürdür- menin bir anlamı olmadığını vurgulayarak Türkiye'nin ko- şullanna kolektif olarak çö- züm önerileri bulmak gerektiği- ni belirtti. İstanbul 68'liler Birliği Vakfı'nda eşi Sevim Belli ile bir- konuşmasına "68'lileri" anlatarak başladı. Belli, 68'lile- rin bir anlayışı, bir ruhu temsil ettiğini vurgulayarak şunlan söyledi: "Devrimcı gençlik şahlanmış haldeydı. Bağımsız Türkiye, demokratik Türkiye istemleriy- di. ABD emperyalizmıne kar- şıydı, eylem içindeydi. O ruh ve anlayış sağlıklı bir şeydi. Ve bu- gün de hedef değişmediğine gö- re geçerlidır. Bağımsızlık, de- mokrasi, sosyalizm sloganı et- rafında birlesen, birlik halinde olan. parçalmanmanruş bölün- memış olan bir militan genç- liğin geleneğinin savunulmasın- dan, korunmasından yanayım. Ve bu düşünce ile burdayım. Türk ve Kürt halklannın eşitlik ve özgürlüğü temelinde gönüllü birliği için mücadele edilmeli- dir. Demokrasi ve bağımsızhk bu hedeften ayn tutulamaz." Belli, "68 den bu yana çok su- lar aktı, dünya değiştı" denildi- ğini hatırlatarak bu görüşün yanlış olduğunu savundu. Önemli olanın devrimci müca- dele olduğunu vurgulayan Bel- li, bu mücadelede de yaş sınm olmadığını belirtti. Sovyetler Birliği' nin şanlı bir tarihin mi- rasçısı olduğunu, büyük Ekim Devrimi'nin yarattığı bir ülke olduğunu söyleyen Belli, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Ama bir yozlaşma sürecine girilmişti. Evvela bir donup kalma dönemi ardından da res- men ülkeyi yıkma işlevini yük- lenmiş bir parti yönetimdeydi. Ayncalıklı, bürokratik, halk- tan kopuk dikta rejimi gerçek- ten yıkıldı Sosyalizmin soysuz- laşmış şekli yıkıldı. Buna üzül- müyorum." Belli, TEP' in 1980 yılmda 12 Eylül öncesinde Anayasa Mah- kemesi tarafından kapatıldığı- nı, sıkıyönetim koşullan içinde yargılamanın yapıldığını vur- gulayarak "Yani davanın sonu belliydi. Bu durumda illegaliteye geç- tık. bir iki sene Türkiye'de do- laştık. Sonra yurt dışına çıktık" dedi. Belli, "Nâzım Hikmet'in de- diği gibi sürgünlük zor meslek. Eğer memleketini düşünüyor- san çok zor. Bilinçli bir Türk için vatanı gözünde tütüyor " şeklinde konuştu. POLTIIKA GUNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA İhate Öykfisû... Arkadaşımız Merih Ak'ın dün Cumhuriyet'in Ege baskı- sında çıkan haberi, üniversite olanaklarını kullanarak ya- kınlarına kurdurdukları özel şirketlerle iş yapan ve büyük paralar kazanan öğretim üyelerinin öyküsünü anlatıyor- du... Neydi olay, kimler büyük paralar kazanıyorlardı, YÖK bu konuda ne yapıyordu, şöyle bir bakatım... Dokuz Eylül Üniversitesi'nde denizlerde sismik arastır- malar yapan K. Piri Reis'in bağlı olduğu Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erol Izdar, "Gemi- nin daha iyi iş yapması, bir kenarda çürümemesi için" Geomarin isimli bir şirket kurar. Prof. Dr. Izdar, şirketini kurarken Dokuz Eylül Üniversite- si Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eran Nakoman ve enstitü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Adnan Akyarlı'yı da unut- maz, onları kurucu ortak yapar. Ve arka arkaya gelen işler, kullanılan üniversite olanakları, kişisel çıkar sağladıklan- na yönelik suçlamalar... Ardından kurulan ikinci bir şirket, Kistaş Kisebükü Tu- rizm Yatırım İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi. Ortaklar yine aynı... Şirketin kuruluş amacı ise şu: "Yurtiçinde ve yurtdışında turizmle ilgili her çeşit tatil köyleri, siteleri, pansiyon, otel, motel, villa, kamping, se- yahat, eğlence, spor, plaj, yiyecek içecek ve benzeri turis- tik konaklama, ikamet ve bunlara benzer tesisler inşa et- mek, işletmek, bu çeşit tesisleri satın almak, satmak, ki- ralamak veya kiraya vermek..." Ortaklar şirkete doymuyor olmalı ki üçüncü bir şirket da- ha kurarlar. Güneş özel Eğitim Organizasyonu, Turizm Tanıtım Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi. Rektör yardımcı- sı Prof. Dr. Eran Nakoman, bu kez şirkette yok. Prof. Dr. Izdar ve Prof. Dr. Akyarlı şirkete eşlerini de ortak yapar- lar... Devlet memurlarının şirket yöneticisiolmalarıyasaklan- mıştır. Üniversitelerde görevli öğretim üyeleri de ancak part-time çalışmaları durumunda iş yapabilirler. Konuyla ilgili YÖK yasası aynen şöyle: "Özel kanunlarla belirlenen görev ve telif haklan hariç olmak üzere yükseköğretim kurumlarından başka yerler- de ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başkaca herhan- gi bir iş göremezler. Ek görev alamazlar, serbest meslek icraedemezler..." DEÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'ndeki bu olay zinciri bir süre önce kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Prof. Dr. Sungu Gökçen'in suç duyurusuyla crtaya çıkt. Tüm bu saptamalara karşın üniversite ve YÖK ne yaptı? YÖK'le birlikte üniversitelerde işlerneye başlayan döner sermaye sistemi neden burada kullanılmadı ve devre dışı bırakıldı? Tüm bu sorular ve baskılar üzerine rektör Prof. Dr. Na- mık Çevik, yolsuzluk savlarının üzerine gitmek zorunda kalır. Ancak verilen ceza, kazanılan paraların yanında de- vede kulaktır... Çevik'in yardımcısı Prof. Dr. Eran Nakoman ise sürekli gözetilerek soruşturma dışı bırakılır. Bu aşamada ün.versite çalkalanır. Birçok soru ortaya atılır: " • YÖK'ten de YÖK'çü, yasalan ve yönetmelikleri çok iyi bilen rektör Çevik, yasadışı uygulamalara niçin engel ol- madı? Şirketin kuruluşundan itibaren kendisine bildirilen olay ile ilgili neden soruşturma açmadı? • Rektör Çevik, yardımcısı Prof. Nakoman'/ niçin özellikle jforumaya çalıştı ve soruşturma kapsamına sokmadı?" Izmir'deki ikinci olay, Ege Üniversitesi Bilgisayar Mü- hendisliği'nde yaşanıyor. Olaya karışan eski bölüm ba^ kanı Prof. Dr. Oğuz Manas... Türkiye'yi dünya ülkelerine bağlayan bilgisayar ağının bulunduğu merkezdeki bu yoisuzluk savlan, şimdi sorus- turuluyor. Savlar, DEÜ'dekinin benzeri, üniversite olanak- larını kullanarak kazanç sağiamak... Şimdiki bölüm başkanı Prof. Dr. Sinan Yıimaz'ın Prof. Dr. Manas'a yönelik iddilarında neler yok ki: "Sekiz yıl önce başlanan üniversite dışındaki kişilere yönelik bilgisayar kurslanndan gelen paraların bir kısmını zimmetine geçirmek, 30 milyar lira değerindekiHava Kuv- vetleri Otomasyonu Projesi ihalesini yüzde 85 pay ile bir özel şirkete devretmek, EÜ Hastane Otomasyonu Projesi ihalesini de aynı şirkete devretmek..." Suçlamaların en önemlisi de yaklaşık yarım trilyon lira değerindeki süper bilgisayar ihalesi... Rektör Sermet Akgünün imzası ile ihaleye katılan şir- ketlerin çağrılısı olarak başta Oğuz Manas olmak üzere bölümde görevli 4 öğretim üyesi ABD'ye gider. Bu arada devreye giren bölüm başkanı Prof. Dr. Sinan Yılmaz'ın rektöre yazılı ve sözlü olarak başvurmasıyla olay bir anda üniversitede bomba gibi patlar. Merkez yönetim kurulun- da bulunmasına karşın Prof. Dr. Yılmaz'ın, ihaleden haberi yoktur. Karşılıklı başlayan suçlamalar arasında rektör Akgün olaya el koymak zorunda kalır. Açılan ön incelemenin ar- dından Oğuz Manas hakkında soruşturma açılır. Rektör yardımcısı, Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Erdal Saygın'ın ihaleyi yönetim kuruluna getirmemesi de kuşkuyla karşı- lanır. Evet olayın özeti bu... Izleyelim, sanırız arkası gelecek... SPTiler Işçi Partisi içîn kollan sıvadıANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu)-Sosyalist Partinin Ana- yasa Mahkemesi'ndeki yargj- lanması sürerken Işçi Partisi faaliyetini hızlandırdı. Sosya- list Parti'nin örgütlü olduğu yerlerde Mart 1992 başında ör- gûtlenen İşçi Partisi 26 Tem- muz'da büyük kongresini ya- pacak. Anayasa Mahkemesi SP'nin mahkeme üyelerinin istifası is- temini reddederken. reddi ha- kim istemini görüşmeye karar verdi. Edinilen bilgiye göre, 26 temmuzdaki kongrede SP eski Genel Başkanı Doğu Perinçek İşçi Partisi'nin Genel Başkan- lığı'na getirilecek ve parti yö- netimi belirlenecek. Bu kong- rede aynca Sosyalist Solu Bir- leştirme Projesi de görüşü- lecek. Geçen Mart ayında Işçi Par- tisi'nin bildirimi Fçişleri Ba- kanlığına verildi ve iki ayda Se- çim Y'asası'nın öngördüğü ör- gütlenme barajına ulaşıldı. Şu anda 60 ilde örgütü olan parti ile ilgili olarak Doğu Perinçek. "Devlet Sosyalist Parti'yi ka- patırken, işçi önderlerine ve sosyalistlere birleşecekleri çatının adresini vermiş olu- vor" dedi Anayasa Mahkemesi, ka- patma isteminden önce, SP'- nin, Başkan Yekta Güngör Özden ile üye Mustafa Şahin'e ilişkin "reddi hâkim" istemle- rini karara bağlayacak. SP'nin dün yaptığı başvuru- yu inceleyen Anayasa Mahke- mesi. heyetin tümüyle istifa et- mesi yönündeki istemi, mah- kemenin kuruluş yasasının 47. maddesinin son fıkrasına aykın bularak reddetti. Ana- yasa Mahkemesi. SP'nin dilek- çesinde yer alan. Başkan öz- den ile üye Şahin'in. davaya ilişkin oylannın rengini önce- den açıkladıklan yönündeki iddiayı. bu üyelere yönelik "redd-i hâkim'' istemi olarak niteledı. Heyet, parti hakkındaki ka- patma isteminden önce, bu is- temi görüşerek, sonuçlandır- mayı kararlaştırdı. Anayasa Mahkemesi, bu hafta içerisin- de. Özden ve Şahin'in yerine. asıl üye Yalçın Acargün veeski başbakanlardan Yıldınm Ak- bulut'un eşi yedek üye Samia Akbulut'un katılacaklan bir oturumda, bu istemi sonuçlan- dıracak. Anayasa Mahkemesi, daha sonra, ŞP hakkındaki ka- patma istemini görüşmeye de- vam edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle