Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10TEMMUZ1992CUMA
HABERLER
TÜPkİş'ten
İnönü'ye şikâyet
• ANKARA (Çumhuriyet
Bürosu) -Türk-İş Genel
Başkanı Şev ket Yılnnaz ve
bazı sendika yetkilileri,
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü ve Devlet Bakanı Şerif
Ercan ile görüşerek Ankara,
İstanbul ve İzmir belediye
başkanlannı şikâyet ettiler.
Sendikacılar, kamu
kesimindeki
toplusözleşmelerle ilgili
olarak Başbakan Süleyman
Demire! ile pazar günü bir
araya gelmek için sözaldılar.
Türk-Iş Genel Başkanı
Şevket Yılmaz, Türk-İş
Genel Sekreteri Orhan Balta,
Tanm-İş Sendikası Genel
Başkanı Şabri Özdeş.
Belediye-İş Sendikası Genel
Başkanı Fuat Alan ve Tes-İş
Sendikası Genel Başkanı
Faruk Barut, diin Başbakan
Yardımcısı veŞHPGenel
Başkanı Erdal İnönü'yü
ziyaret ederek tıkanan
toplusözleşmeler ve grevde
olan işyerleri hakkında bilgi
verdiler. Yılmaz. görüşmede
"Ankara, İstanbul. İzmir
belediye başkanlan, parti
disiplinineuymuyorlar. İşçi
haklan konusunda bizim
önümüzeengel
çıkartıyorlar"dedi.
Kadmların
tepkisi
• İSTANBUL (AA)-
Cağaloğlu'nda toplanan bir
grup kadın, Yeni Günaydın
ve Tan gazetelerinin önünde
korsan gösteri yaptı.
Göslenci kadınlar\cinsel
sömürü yaptığını ileri
sürdükleri Tan gazetesinin
bir nüshasını yaktılar. Yeni
Günaydın ve Tan
gazetelerinin
Cağaloğlu'ndaki binasının
önüne saat 11:00 sıralannda
toplanan 15 kişiden oluşan
bir grup kadın üzerinde
"Cinsel sömürüyeson",
'"Yaşasın örgütlü
mücadelemiz" yazılı
pankartlaraçarak bildiri
dağıltılar.
Kopkusuzca
yaşama hakkı
• BURDUR(AA>-
Burdur'da Emniyet
Müdürlüğü ve Polis Sosyal
Tesisleri binalannın temel
atma törenlerinde konuşan
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin,
vatandaşm devleüne ve
polisine sahip çıktığmı
söyledi. Sezgin, Türk
polisinin güleryüzlü, insan
haklanna saygılı ve hukukun
üstünlüğüne inanarak
görevini sürdürdüğünü
belirterek emniyet
müdürlüklerinin polis ve
halkın kucaklaştığı yerler
haline getirileceğini ifade etü.
Polisin. insan haklannın en
yücesi olan 'korkusuzca
yaşama hakkmın' güvencesi
olduğunu vurgulayan İçişleri
Bakanı şöyle devam etti:
"AGJKveParisŞartı
sürecinde, yeni dünya
düzeninde insan haklanna
saygılı Türk polisi de, eğitim
ve zihniyetiyle, halkımn
hizmetinde olacaktır."
Kumbaracıbaşı
Malatya'da
•ADANA (Çumhuriyet
Gnney tlteri Bürosu) - Bayın-
dırlık ve
Iskân Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı, MaJatya'nın
Doğanşehir ilçesi Polat
beldesinde 21 bin
220 dekar tanm toprağmı
suya kavuşturan "Polat
SulamaTesisi'nin açılışına
katıldı. Açılışta bir konuşma
yapan Bakan
Kumbaracıbaşı. Türkiye'nin
altyapı acısından büyük bir
açlık çektiğini söyledi.
Bugüne kadar pek çok şeyin
yapılmış olmasına karşın
hâlâ yapılabilecek büyük
projeler olduğunu
vurgulayan Kumbaracıbaşı
şöyle dedi:"Halkımızın daha
mutlu, müreffeh
yaşayabilmesi, ekonomik
gelişmesini
gerçekleştirebilmesi için
büyük altyapısını yapmamız
laam."
Çölaşan
davasında 22
ret
•ANKARA (AA)- Hürriyet
gazetesi yazar Emin
Çölaşan hakkında 83'ü
milletvekili olmak üzere
toplam 110 AN AP'lının,
"Gerçek dışı ithamlarda
bulunduğu" gerekçesiyle
açtığı 5'er milyon liralık
davalardan 22'si daha
reddedildi. Toplam
reddedilen dava sayısı 100
oldu. Ankara ve Ankara
dışındaki asliye hukuk
mahkemelerinde görülen
davalarda mahkeme
başkanlan, dava konusu
köşe yazısında kişi ismi
verilmediği ve genel bir
eleştiri yapıldığı karanyla
davalan reddetüler.
Uluslararası Af Örgütü Yıllık Raporu'nun Türkiye'ye ilişkin bölümünden:
InsanlargelişigüzelkaybolduLONDRA (Çumhuriyet)-Ulus-
lararası Af Örgütü, gecen yıl
14'ü Türkiye'de olmak üzere 40
ülkede 500'den fazla insanın iş-
kence sonucu hayaünı kaybet-
tiğini bildirdi. Örgütün 142 ül-
kede insan haklannın duru-
munu anJatan 1991 yıllık rapo-
runda 100'den fazla hükümetin
işkence ve tutuklulara kötü mu-
ameleye devam ettiği de belirtil-
di. Raporda, Türkiye'de güven-
lik kuvvetlerinin PKK karşıtı
eylemleri sırasında insan hak-
lannın yine çiğnendiği, ancak
PKK'nın da sivilleri öldürerek.
insanlan rehin alarak ve kurşu-
na dizerek insan haklannı hiçe
saydığı da vurgulandı.
Merkezi Londra'da bulunan
ve idam cezası, tutuklama, iş-
kence, insanlann düşüncelerin-
den ötürü tutuklarunasma kar-
şı çıkan Örgütün dünya çapın- -
da insan haklan uygulamalan-
nı değerlendirdiği 310 sayfalık
raporda aralannda Türkiye'nin
de bulunduğu 26 ülkede insan-
lann kuşkulu biçimde ortadan
kaybolduklan iddia edildi. 45
ülkede yönetim muhaliflerinin
yargılanmadan öldürüldükleri,
ABD dahil 33 ülkede idam ce-
zalannın infaz edildiği belirtilen
raporda, "Gittikçe artan sayıda
hukümet insan haklan ihlalleri-
ne karşı koyacaklannı ilan edi-
• Uluslararası Af Örgütü'nün yıllık raporunun
Türkiye'ye ilişkin bölümünde geçen yıl Türkiye'de
işkencenin hem siyasi hem de adi suçlardan hüküm
giyenlere uygulandığı vurgulanırken, 14 kişinin
işkence sonucu öldüğü iddia edilerek şöyle denildi:
" İnsanlann gelişigüzel idam edildikleri ve
kaybolduklanna ilişkin haberler ahnmıştır."
yor. Ancak geçmişteki ihlalleri
unutuyor, sadece göz boyamak
için inceleme ve soruşturma ko-
misyonlan kuruyor ve siyasi
yönden işlerine geldiği için af
yasalan çıkanyorlar." ifadesi
kullanıldı. Raporda, dünyada-
ki siyasi tutuklu sayısmın 300
bin olduğu da belirüldi.
Uluslararası Af Örgütü'nün
yıllık raporunun Türkiye'ye
ilişkin bölümünde geçen yıl
Türkiye'de işkencenin hem si-
yasi hem de adi suçlardan hü-
küm giyenlere uygulandığı vur-
gulanırken, 14 kişinin işkence
sonucu öldüğü iddia edilerek
şöyle denildi: "İster siyasal ister
adi suçlar nedeniyle olsun, gö-
zaltına alınanlara işkence ve
kötü davranış uygulamalan,
olağan bir şekilde sürmüştür.
İnsanlann gelişigüzel idam edil-
dikleri ve kaybolduklanna iliş-
kin haberler alınmıştır."
TBMM tarafmdan hazırla-
nan hiç bir yasa taslağında iş-
kenceye karşı hiçbir önlem
aünmadığı öne sürülen rapor-
da isim ve yer belirtilerek bir-
çok örnek sıralandı.
Türkiye'de, Terörle Mücade-
le Yasası'yla 29 bin dolayında
tutuklunun salıverildiği ve bun-
lann içinde bilinen tüm siyasi
tutuklulann da bulunduğunu
kaydeden Af Örgütü çok sayı-
da siyasi tutuklunun da
DGM'ler tarafından "LJlusla-
rarası standartlann gerisinde
kalan yargılamalarla" mah-
kûm edildiklerini iddia etti.
Güneydoğu Anadolu'da yar-
gı dışı infaz ve kaybohna iddia-
lannın da sürdüğünü belirten
TÎHV, işkence, yargıaz infaz gjbi uygulamalarla 205 kişinin öldüğünü beliriedi
îlk alüaydökümü: 1038 ölüİç Politika Servisi-1992 yılının ilk alü
ayında Türkiye'de şiddet olaylannda 1038
kişinin öldüğü bildirüdi. Türkiye İnsan
Haklan Vakfi'nın (TİHV) hazırladığt
Türkiye'deki 6 avlık insan haklan
ihlalkrini ele alan raporda şöyle denildi:
"Güvenlik kuvvetlerinin yol açtığı
baskm, aşın şiddet kullanma, işkence,
yargısız İnfaz ve benzeri uygulamalar
sonucunda toplam 205 kişi yaşamını
yitirdi. Bu sayıyaçaüşmalarda ölen
güvenlik görev lisi, vatandaş ve militanlan
(549), faili meçhulcinayetlere kurban
gidenleri (131), silahlı saldınlar ve
suikastler sonucunda vurulan kamu
görevlileri, polisler vediğer kişikri (109),
sivülereyönelik saldınlarda (44)
yaşamJarmı yitirenleri eklediğjmizde kanlı
tablo daha da artmaktadır."
TÎHV tarafindan hazırlanan ve 1
Ocak-30 Haziran 1992 tarihkriarasında
Türkiye'deki insan haklan ihlalkrini efc
alan 58 sayfahk rapor, "Yaşama Hakkı",
"Işkence", "Basın, düşünce, örgütlennıe
ve din özgürlüğü" şekünde 3 ana başlık
altında toplandı. Fevzi Argun ve Havva
Cankat'm özel kaynaklardan, gazete ve
dergüerde yeralana haberlerden,
TÎHV'ninçıkardığı günlük raporlardan,
insan haklan derneği şubeleri ile insan
haklan savunuculannın verdiği
bilgilerden yararlanarak bazırladığı
raporda konular aynca alt başlıklar
altında incelenerek çok sayıda örneğe de
yer verildi.
" 1992 yılının ilk alü ayhk dönenri, insan
haklanna aykın pekçok uygulama ve
davranışa sahne oldu. Bu süre içindebaşta
yaşam hakkı olmak üzere insan hak ve
özgürhîkleri geçmiş yıllan araünayacak
biçimde ihlaledildi. Toplum büyük
ölçüde terörize edilerek, siyaset dışı
bırakıldı. İşkence sistemli olarak devam
etti. İşkence ktdialan ayinedikkate
ahnmadı.
Kitaplar, dergiler, gazeteter toptaüldı.
Konuşanlar-yazanlar susturuldu,
cezaevine gönderildi. Terörle Mücadeie
adi altında hukuk dışı yöntemlere
başvuruldu.
Kamuoyu tek yanh bügilendirileTek,
gerçekler ters yüz edildi. Kürt sorunu
çözüme kavuşturulmadığı gibi, bu
konuda ülkeyi ciddi çaüşmalara
sürükleyecek gelişmelere ve sertleşmelere
taruk olundu. Demokratik haklannı
kullanmak için gösteri yapanlar dövüldü.
Göstericilere atış açıldı.
Demokratıkleşme ve insan haklanna
saygılı bir yönetim sözü vererek göreve
başiayan koalisyon hükümetı. vaaüerinin.
tam tersi bir davranış sergileyerek yerine
getirmedi. Bu yöneüm döneminde insan
haklan değil, insan haklannı ihlal edenler
korundu." görüşüne yer verilen raporda
ban oiaylar ve' rakamlar şöyle sıraianıyor.
-Newrozolaylan: 92 öhl en az 341
yarah
-Gösteri yapan toplulukkra ateş
açılması: 16 öhl
-Ev baskınlan: 35 öhî
-Dur ihtanna uymama, sağ yakalavıp
öldürme, rastgele ateş açma ve benzeri
oiaylar: 51 ölü
-Kaybolan ve akıbeti beffi olmayanlar
3kişi
-Faili meçhul cinayetler: 86 kişi
-Saptanan işkence olayian: 6'sı çocuk,
32'şi kadın toplam 179kişi
-Öldürülen gazeteciler- 6 gazeteci
öldürüldü
-Basına yöoelik baskı ve fiili saklınlar.
12 ayn olayda, toplam 31 gazeteci görev
yapüklan sırada kamu ya da güvenlik
görevlilerinin tekmeli, küfürîü, coplu
sakünlanyla karşılaşü. Aynca
gazetecilere ve basın kuruluşlanna yöneük
bombak-süahlı saldınlar yaşandı.
• -Düşünce vebasın özgürlüğuneyoğun
baskı- 41 dergi ve gazete mahkeme
karanyla toplaüldı. 12 kitap hakkında
toplaüna karan verildi. 2 gazeteci
yaztlanndan ötürü cezaevine girdi.
-Siyasi Partüere yönelik baskılar:
YargıtayÇumhuriyet Başsavcılığı, HEP
hakkında "Anayasa ve siyasi partiler
yasasma aykın faaliyet gösterdiğİ"
iddiasıyla kapatmadavası açü. Ankara
DGM Savcılığı. Kürt kökenli 22
milletvekili hakkında ölüm cezası isteğiyle
dava açumasımkarariaşürmışve
dokunulmazlıklannın kaldınlması için
Meclis Başkanlığı'na başvurmuştu.
Ankara DGM Savcılığı, SP Genel
Başkanı Doğu Perinçek hakkında
"Bölücülük propagandaa" yapuğı
gerekçesiyle dava açü.
-Demeklere yapüan baskılar ve
engellenen etkinlÜder: Newroz olaylan
sırasında Şırnak veVan'daki İHD
şubeleri güvenlik kuvvetleri tarafindan
. tahrip edildi. 18 kitle örgütü süreli ya da
süresiz kapaüldı. Pekçok gösteri, miting.
şenfik ve konsereizin verilmedi.
-Din ve vicdan özgürlüğü- Başlannı
örterek derse girmek isteyen 36 üniversite
öğrencisme kınama, 16öğrenciyede bir
hafta ile 6 ay arasında değişen sûrelerle
okuldan uzakiaşürma cezası verildi.
Görevayaptıklan askeri birliklerde
"Laikliğe aykın biçimde dini propaganda
yapüklan" öne sürülen 12 astsubay
gözaltına alındı.
Af Örgütü idam cezasuıın yü-
rürlükten kaldınlmadığıru an-
cak tüm idam mahkumlannın
cezalannın hafıfletildiğıni vur-
guladı.
Türk güvenlik güçlerinin
PKK'ya karşı mücadelesine de
değinilen raporda, güvenlik
güçlerinin insan haklan ihlalle-
rinde bulunduklan yolundaki
iddialann yanı sıra örgütün si-
villeri öldürdüğüne, insanlan
rehin aldığına ve kaçırdığı kişi-
leri öldürdüğüne dikkat çekildi.
Uluslararası Af örgütü'nün
raporunda, Bulgaristan'da Ka-
sım 1989'da işbaşından uzak-
laşünlan KP lideri ve Devlet
Başkanı Todor Jivkov döne-
minde Türk azmhğa karşı yapı-
lan baskı ve eziyetlerden so-
nımlu kişilerle ilgili hiçbir so-
ruşturma açümadığına dikkat
çekildi ve bu kişilerin halen gö-
revleri başında olduğu haür-
latıldı.
Raporun Yunanistan'a iliş-
kin bölümünde de askerlik yap-
mak istemeyen 400 kişinin hü-
küm gjydiği, bazılanna ise polis
gözetimindeyken işkence
yapıldığı iddialan aktanldı.
Aynı şekilde Kıbns Rum kesi-
minde de benzer nedenlerle 20
kişinin yine polis gözetimindey-
ken işkenceden geçirildikleri
kaydedildi.
Karakolda
işkence
İZMİR (Çumhuriyet Ege
Bürosu}- Buca'da bir polis
memurunun
top oynayan
gençlere müdahalesiyle çıkan
kavgadan sonra gözalüna
ahnan üç kişiye. karakblda
işkence yapıldığı iddia edildi.
Karakolda görevli polisler
hakkında savcılığa suç
duyurusunda bulunuldu.
işkence iddiasına kadar
uzanan oiaylar. geçen cuma
günü Ev-Ka 1 sitesinde oturan
Nuri adlı bir polis memurunun,
konutun önünde top oynayan
sitenin gençleri ile giriştiği
kavgailebaşladı.
Olayın geçtiği sitenin
yanında bulunan bir
kahvehanenin sahibi
Şahbender Akbaş ile oğullan
Muzaffer ve Rahmi Akbaş,
gözaltına alındı.
Bu kişilerin avukaü Kemal
Kırlangıç, Buca Polis
Karakolu'na götürülen
müvekkillerine işkence
yapıldığını savundu.
Kırlangıç. bu kişilerin
karakola önce tanık olarak
götüriildüklerini, ancak saruk
muamelesi gördüklerini
belirterek şöyle konuştu:
"Müvekkilim Şahbender ve
Rahmi Akbulut'un vücudunda
izlervar. Muzaffer
Akbulut'un ise aldıgi darbeler
nedeniyle boğazı zedelenmiş.
Buna ilişkin rapor, Çumhuriyet
SavcılığVnda soruşturma
dosyasmda bulunuyor. Kavga
ile müvekkillerimin hiçbir ilgisi
yok. Olayın peşini
bırakmayacağım."
Vedat Aydın'ın ölümyüdönümünde olağanüstü önlemler alındı
HEP milletvekilleri, Diyarbakır'a sokulmadı
•Vedat Aydın'ın ölüm yıldönümüne katılmak is-
teyen 14 HEP milletvekili ile beraberlerindeki 150
araçlık konvoy. Diyarbakır'a 15 kilometre kala
güvenlik güçlerince durduruldu. Grubun kente gi-
rişine izin verilmedi. Yaklaşık 50 kişi gözaltına
alındı.Diyarbakır'da olağanüstü güvenlik önlem-
leri alındı. Emniyet teşkilatı alarma geçirildi.
muhabirleri ile Gündem gaze-
tesinden Burhan Karadeniz
gözaltına alındı. Sivil polisler.
u_\gulama>a karşı çıkan HEP
Genel Sekreter Yardımcısı Ke-
mal Okutan'ı da gözaltına al-
mak istediler. Ancak, Mahmut
Alınak'ın tepkisiyle karşılaşın-
ca Okutan'ı serbest bırakmak
zorunda kaldılar. Bu arada
kımliksız ve güvenlik güçlerince
şüpheli görülen yaklaşık 50 kişi
gözaltına alındı.
Polislenn milletvekillerine.
"Sadece sizleri kente bıtakınz.
Sizin dışınızda bir Allahın kulu
Diyarbakır'a giremez" uyan-
sında bulunmalan üzerine uy-
gulamayı protesto için HEP
milletvekilleri, kente girmeme
karan aldı. Diyarbakır milleve-
kili Leyla Zana'nın bindiği ara-
cın koltuklan, güvenlik güçle-
rince tahrip edildi.
Güvenlik güçlerinin, millet-
\ekillerinin dışında\imseyi bı-
rakmayacaklannı yinelemeleri
üzerine konvoy geri dönerek
Diyarbakır'ın 20 kilometre dı-
şındaki Altındağ turistik tesis-
lennde beklemeye başladı.
DİYARBAKIR(Cumhuri-
yet)- Geçen vıl öldürülen HEP
"Diyarbakır II Başkanı Vedat
Avdın'ın ölüm yıldönümü et-
kinliklerine katılmak ve Gü-
neydoğu'da incelemelerde bu-
lunmak üzere dün Diyarba-
kır'a gelen HEP Genel Başkanı
Feridun Yazar ve beraberinde-
ki 14 milletvekili. güvenlik güç-
lerince kente sokulmadılar.
A\dın'ın ölüm yıldönümü ne-
deniyle güvenlik birimleri alar-
ma geçırilirken emniyet teşkila-
tında izinler kaldınldı ve kentte
olağanüstü güvenlik önlemleri
alındı.
Malatya'ya dün öğle saatle-
rinde uçakla gelen HEP Genel
Başkanı Feridun Yazar ve mil-
lctvekilleri. daha sonra karayo-
luyla Diyarbakıra'a hareket
ettiler. Kente 20 kilometre kala
partililerden oluşan 150 araçlık
bir konvoyla karşılanan millet-
vekilleri. tek sıra konvoy oluş-
turarak kente girmeye çalıştı-
lar. Ancak konvoy, Diyarba-
kır'a 15 kilometre kala panzer-
lerden oluşan barikatla karşı-
laştı. Çok sayıda güvenlik
görevlisi. milletvekillerinin bin-
diği otobüsü arayarak kimlik
kontrolü yaptılar. Bu arada,
konvoydaki diğer araçlarda
bulunanlar da indirilerek iki-
şcrli sırava dızildiler. Güvenlik
güçlerinin bu uygulamasını gö-
rüntülemek isteyen Emeğin
Bayrağı ve Gerçek dergileri
en yıl temmuzda öldürülen Vedat Aydın'ın cezane töreninde büyük çapta
I oiaylar yaşanmıştı. Bu yıl kentte herhangi bir olaya karşı olağanüstü önlemler
\ alındı. (Fotoğraf: NECATİ AYGIN)
Uyanık ile Zübeyır Aydar'ın
karar almak amacıyla başlat-
lıkları toplantı. gece geç saatle-
re kadar sürdü.
Öte yandan HEP Diyarbakır
Milletvekili Hatip Dicle, Vedat
Aydın'ın öldürülmesinin "'faili
meçhul bir cinayet olmadığinı"
ılcri sürdü. Dicle. "Bu cinayelin
Genelkurmay'a bağlı Özel
Harp Dairesi tarafından ger-
çekleştirildiğini biliyoruz. 10
Temmuz olayını bizzat yaşayan
bir insan olarak Cumhurbaşka-
nı. hükümet ve kontrgerilla bi-
rimleri nce güçbirliği ile tek
merkezden bu saldın gerçekleş-
tirilmiştir"dedi.
.5yaşındaki bebeğe gözalb
HEP Genel Başkanı Feridun
Yazar ve milletvekilleri Leyla
Zana, Hatip Dicle. Ali Yiğit,
Sedat Yurttaş, Orhan Doğan,
Nizameıtin Togaş. Mahmut
Alınak, Remzi Kartal. Mehmet
Sincan. Selim Sadak. Sırn Sa-
kık. Naif Güneş. Mahmut
ADANA(Cumhuriyet Güney
İUeri Bürosu)-İnsan Haklan
Derneği Adana Şube Başkanı
CumaU Tunç, terörle mücadeie
şubesi timleri tarafından gö-
zaltına ahnan bir ailenin fertleri
arasında 1,5 yaşında bir bebek
olduğunu öne sürerek "Bebe-
ğin gözalünda işi ne? Bebeğin
gözaltına alınmasının gerekçe-
si nedir?" dedi.
Dernek Sekreteri avukat
Serpil Ersan, yönetici Mehmet
Çelebi ve üyelerle birlikte dün
bir basın toplanüsı düzenleyen
İHD Şube Başkanı Cumali
Tunç , Mardin'in Savur İlçesi
Kuzeyli Köyü'nden devlet
baskısı sonucu göç ettiğini öne
sürdüğü Cin Ailesi'nin 4 ferdi-
nin, komşulanyla birlikte 7
temmuz gecesi gözaltına alın-
dığinı bildirdi.
Tunç, Dağlıoğlu Mahallesi'-
ne baskın düzenleyen polislerin
Maşallan Cin, Şahabet Cin ile
60 yaşındaki Münire Cin ve 1,5
yaşındaki Şadiye Cin'i ile kom-
şulan Yusuf Yaşar'm gerek-
çe gösterilmeden gözaltına
ahndığını belirterek şunlan
söyledi:
"Gözalüna alınanlar arasın-
da 60 yaşındaki bir insanla, 1,5
yaşındaki bir bebeğin de bu-
lunmasını anlamak mümkün
değildir. 1,5 yaşındaki bebeği
gözalüna almanın gerekçesinin
açıklanmasını bekUyoruz."
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLt
Dile Sahip Çıkmak...
"Devlet örgütünün bağnna değin sokulmuş birkaç karar
verici, Fransa'yı kendi dilinden vazgeçirmenin ve onu Ingi-
lizce ya da daha çok Amerikanca konuşturmanın başını çe-
kiyor."
Ağır bir suçlama değil mi?
Fransa'da bir iki gün önce kalerne ahnan bir bildiri böyle
başlıyor.
"Fransız dilinin geleceği adına" ortaya çıkan ve aşağı
yukarı her çevreden bir iki yüz elli aydının politikacı ve sa-
natçtnın imzasını taşıyan bildiri, cumhurbaşkanına, hükü-
mete, milletvekili ve senatörlere sesleniyor.
' Kimler yok ki aralarında!
Filozof Regis Debray ile Alain Finkielkraut'tan, romancı
Philippe Sollers, Hector Bianciotti ve Max Gallo'ya değin,
Fransa'nın kalburüstü yığınla kişiliği. 1973 yılında yayımla-
dığı bir kitapla konuya dikkatleri çekip onca gürültü koparan
ünlü düşünür Etiemble da var aralarında; kimi yabancı ya-
zarları da almışlar içlerine, hatta Kamerunlu bir şarkıcı da
görülüyor listede.
Dert yanıyor bildiri: "öncü" kuruluşlar, kamu parasıyla
düzenlenen bilimsel toplantılar, Bilimsel Araştırma Ulusal
Merkezi'nin çalışmaları, Fransız sermayesi ile yapılmış
filmler diye kimi kesim, çevre ve etkinlikleri sıralayıp
"Fransızca diyor, Fransa'da gitgide kovulmuştur buralar-
dan" ve ekliyor: "Her şey İngilizce yandaşlan, günden
güne daha başlarının dikinedir ve Fransızları dillerinden
kuşku duymaya ve Fransızcanın öteki ülkelerde saygınlı-
ğını sarsmaya yardımcı oluyorlar.
Bir hatırlatmada bulunuyor: Fransızca, İngilizce ileeşitlik
içinde, uluslararası büyük kuruluşlarda, çoğunluğun tek
çalışma dilidir; öte yandan Fransa'nın dış ticaretinin dörtte
üçü İngilizce konuşmayan uluslarladır.
O halde neden bu "topluca kendini yıkma?"
Bu soruyu sorduktan sonra geleceğe yönelik bir tehlike-
nin altını çiziyor bildiri: "Her şey İngilizce yandaşlarından
gelen bu harekete hızla siyasal bir tepkide bulunulmazsa
otuz yıl önce Ouebec'in düştüğü duruma düşeceğiz; kendi
diiimizde çalışma hakkını yeniden elde etmek için o uzun
ve çetin mücadeleleri vermek zorunda kalacağız."
Ne yapmalı?
Bildirinin iki yüz elli imzacısı, eleştirdikleri gelişmenin
önünü almak amacıyla Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın, şu
beş doğrultuda -gecikmeden- harekete geçmesini istiyor:
Fransa'da yabancı dilleri öğrenmeyi, öğretimlerinde ger-
çekten eşitlik sağlayarak çeşitlendirmek; Fransa'da ve
dünyada, Fransızca görsel-işitsel haberleşme ve yaratış"ın
yerini genişletmek; her düzeyde Avrupalı kuruluşlarda,
Fransızcanın kullanılmasını gerçekten sağlamak ve dil yo-
rumlarını asla kabul etmemek; anayasaya, Fransızcanın
öğretim ve çalışma dili olduğunu yazmak; Fransızcanın
Fransa'daki kullanılışı hakkındaki 31 Aralık 1975 tarihli ka-
nunu önce değiştirmek ve sonra hakkıyla uygulamak.
Işte bildirinin içeriği; buyurunuz konuşalım şimdi!
Kuruluşunu daha XVI. yüzyılda tamamlayıp evrensel
edebiyata ve kültü*e katkıda bulunmaya başlamış bir dilin,
üstelik yanı başında ünlü bir akademinin bekçilik ettiği o
koskoca Fransızcanın içine birkaç yüz İngilizce kelime girdi
diye bu tehlike işaretlerini verip haykırmayı abartmalı bir
davranış olarak karşılayabilirsiniz. Ama buram buram bir
aydın sorumluluğunu da yadsıyamazsınız bu çıkışta.
önce dil, Fransız bilincinde bunun!
Avrupa'da uluslaşma sürecini herkesten önce bitirip üs-
telik bunu bir de devrimle taçlandıran bir toplumun aydın-
ları, nasıl olur da farkıhda olmaz konunun?
Ya biz neresindeyiz bu bilincin?
Türkçede, son dönemde hele hele 1980'li yıllarla beraber
kendini gösteren olumsuz gelişmeleri düpedüz geriye atı-
lan adımları bilmez değilsiniz. Dilimizin kimliğini tanıtlama
ve zenginleşme sürecinin önünde engeller eksik değildi
gerçi; 12 Eylül faşizmi, bu süreci haince felce uğratmıştır. O
bataklıkta debelenenlerin, ne kendi dillerine saygısı vardı
ne başka dillere ve belki kendi dillerine saygıları olmadığı
için başka dillere de yoktu. Türk Dil Kurumu'nu yıkarken
Kürtçeyi de yasaklamalarının anlamı buydu. Nicedir bir kurt
dışarıdan ve içeriden çağdaş Türkiye'nin diktiği -kuşkusuz-
en güzel anıtın tabanını kemirip durmaktadır.
Dilimiz, yani yaşamla bağlarımız tehlikededir.
Aydınlar, harekete geçme zamanı gelmedi mi?
Kürtkökenlieski parlamenterlerfaili meçhul
cinayetierin aydınlatilmasını istedi:
Devlettöhmet altında
İç Politika Servisi - Başbakan Süleyman Demirel'e başvuran
bazı eski bakan ve milletvekilleri, Kürt kökenli köylülere yönelik
katliamlar ile Kürt aydınlannı hedef alan saldınlann durdurul-
masını ve bugüne kadar işlenen faili meçhul cinayetlerin aydın-
latilmasını istedi.
Bayındırlık eski Bakanı Şerafettin Elçi ile eski milletvekilleri
Tank Ziya Ekinci, Mehmet Ali Eren ve Hüsnü Okçuoğlu tarafın-
dan önceki gün Başbakan Süleyman Demirel'e gönderilen baş-
vuru metninde. Midyat'ta meydana gelen katliamın köy korucu-
lan tarafından yapıldığinın ortaya çıkanlmasının, "Devleti,
Kürtlere yönelik katliamlar düzenleyen bir töhmet altına soktu-
ğu" ifade edildi ve devletin, şimdiye dek işlenen faili meçhul cina-
yetleri aydınlatamadıği sürece aklanamayacağı vurgulandı.
Başvuru metninde şu göriişlere yer verildi:
- Hükümeünizin bu tür cinayetler karşısında yeterli duyarlıhği
göstermemesi. bu tür cinayetleri işlemeye niyetli odaklan cesa-
retlendirmektedir.
- Resmi makamlann gerçek katilleri himaye eden bu yanılüa
tutumu maalesef bugüne kadar ısrarla sürdürülmüştür. Ancak
görev bilinci olan bir ilçe savasırun kişisel gayretleriyle bu kor-
kunç katliamın emir-kumanda zinciri içinde görev yapan güven-
lik kuvvetlerine mensup 12 köy korucusu tarafindan işlendiği
açığa çıkanlmışür.
- Sonuç olarak, Kürt köylülerine yönelik kitle kıyımlan ile
Kürt aydınlannı hedef alan münferit cinayetlerin derhal durdu- •
rulmasını ve Midyat katliamı başta olmak üzere bugüne kadar
işlenen tüm faili meçhul cinayetlerin aydınlaülarak faillerinin
adalet önüne çıkanlmasını arz ve talep ederiz.
' Faili meçhul' sürüyor
4DANA (Çumhuriyet Güney Seyfettin Kazan yaralandı. Ya-
İlleri Bürosu) - Silvan, Viranşe- ralılar Diyarbakır Devlet Has-
hir ve Ceylanpınar'da kimlikle-
ri belirsiz kişilerce gerçekleştiri-
len saldınlarda iki kişi öldürül-
dü. beş kişi de yaralandı. Tar-
tanesı'ne kaldınlarak tedavi
altına ahnırken, kaçan saldır-
ganların yakalanması için baş-
latılan aramalar sürüyor.
Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesi
timi yapan polis memurlannın Yenimahalle kesiminde Kuran
üzerine kimliği belirsiz bir kişi aşireti üyesi olduklan bildirilen
tarafından ateş açıldı. Olayda üç kişi. silahb saldınya uğradı.
iki polis memuru ile otobüs sü- Önceki gece meydana gelen
sus'ta bir otobüste kimlik dene-
rücüsü yaralandı.
Güneydoğu Anadolu Bölge-
si'ndeki faili meçhul cinayetler
dün de sürdü. Diyarbakır'ın
Silvan ilçesinin Karabehlül Bey
Caddesi'nde Mehmet Ergin'e
ait işyerinin önünde oturan bir
gruba önceki gece 22.20 sıra-
lannda kimlikleri saptanama-
yan kişilerce ateş açıldı. Saldın-
da Mehmet Ergin (32) yaşamını
olayda Abdo Seyhun ile Nusret
Samsak ağır yaralandı. Yaralı-
lar Şanlıurfa Devlet Hastane-
si'nde tedavi altına alımrken,
saldırganlann kaçmayı ba-
şardığı bildirildi.
Şanlıurfa Ceylanpınar ilçesin-
deki Faysal Kızılırmak (33) dün
sabah Mezarhk Caddesi kesi-
minde uğradıği silahlı saldında
yaşamını yitirdi. Saldırganlar
yitirirken, Ramazan Bektaş ve yakalanamadı.