Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS1992 PAZAR
HABERLER
Deneme sınavı
sonuçları
• tstanbul Haber Servisi -
Özel Dersaneler Birlıği
Demeği'ncc l2Nisan"da
Türkiye genelinde yapılan
Anadolu Liseleri Deneme
Sınavı sonuçlan belli oldu.
Sınavda Şişli Terakki
İlkokulu öğrencisi Emir
Alkaş 379.482 puanla birinci
oldu. Sınav sonucunda ilk
lO'a giren öğrenciler şunlar:
"2. Kaan Baloğlu-Eskişehir
Murat Atılgan ilkokulu
(376.285). 3. Naci.
Gökçe-Kadıköy İ Ihami
AhmetÖrnekal İlkokulu
(376.285). 4. Sancar
Adalı-Kadıköy Reşat Nuri
Gültekin İlkokulu (376.285).
5.Seher
Demircioğlu-Bakırköy H.
Suphi Tannöver İlkokulu
G73.970),6.Erhan
Ozek-Bursa Ticaret ve
Sanayi ilkokulu (373.557). 7.
Duygu Dikicioğlu-Bakırköy
Emlak Kredi Bankası
ilkokulu (373.419). 8. Ali
Yalçın-Beşiktaş Lütfü Banat
İlkokulu (373.088). 9. Emre
Demiralp-Beşiktaş 100. Yıl
Mustafa Kemal İlkokulu
(372.758). 10. Süleyman
Okan-Bakırköy H. Suphi
Tannöver İlkokulu
(369.891)"
Kuptulan
gemiciler
• İstanbul Haber Sen isi -
Mora yanmadasının
güneybatısında geçen
çarşamba günü batan
Mertkan Türk kargo
gemisinin kurtulandört
mürettebatıdünTHY'yeait
bir uçakla Atina'dan
İstanbul'ageldi. Kazadan
kurtulan Türk gemiciler
yakınlanyla sarmaş dolaş
olurken olayın şokundan
kurtulamamışlardı. Sevinç ve
hüznü birarada yaşıyorlardı.
Senet
operasyonu
• İSTANBLL(AA)-
Piyasaya sahte M ETAŞ
senetleri süren 15 kişi.
istanbui ve Ankara'da
düzenlenen operasyonlarda
yakalandı. Sanıklann
piyasaya sürdükleri 1925
adet sahte senedin tutannın 1
milyar200 milyon lira
civannda olduğu bildirildi.
tstanbul Emniyet
Müdürlüğü Mali Şube'den
yapılan açıkiamaya göre
ktanbul Menkul Kıymetler
Borsası'nın(İMKB)takas
merkezlerine, bazı aracı
kurumlarca teslim edilen
METAŞ hisse senetlerinin
sahte olduklan belirlendi.
Çocuk Şenliği
• İstanbui Haber Servisi
-Geleneksel Gülhane
etkinliklerinin. dün Çocuk
Şenliği ile oaşlaması Gülhane
Parkı'nda bir festiyal havası
estirmeye başladı. İstanbui
Büyükşehir Belediyesi
tarafından gerçekleştirilen
şenlik, Organizasyon
Komitesi Başkanı Oktay
Ülkügüner'inaçış
konuşmasının ardından
öğrencilerin ve özel gösteri
ekiplerinin şovlan ilesürdü.
Daha sonra Bahçelievler
İlkokulu, Özel Kültür Koleji
İlkokulu. Çinli öğrenciler ile
Rus palyaçolann şenlik için
hazırladıklan programlar
gerçekleşti. Gülhane Çocuk
Şenliği, 17 mayısa kadar
sürecek. '
Hükümet, 6 bin köyde belediye kurulmasını tartışıyor
Kırda yeniden yapılaııma• Cumhuriyetin ilk
yıllannda yürürlüğe giren
ü özel idare, belediye ve
köy kanunlan yeniden ele
alınıyor.
SERTUĞÇİÇEK
ANKARA-Hükümet. yakla-
şık 6 bin köyde belediye kurul-
masını tartışıyor. Yerel nitelik-
teki hizmetlerin planlanması.
programlanması. izlenmesı ve
denetlenmesinde yurttaşlann
katılımını sağlamayı amaçla-
yan "Kırsal Alanda Yeniden
Yapılanma" çalışmalanyla. ye-
rel nitelikteki hizmetlerin köy-
lerde belediyelere. ilçelerde de
yeni oluşturulacak ilçe yerel yö-
netimlerine devredilmesi plan-
lanıyor. Koalisvon ortaklannın
kırsal alandaki mahalli yapıya
ilişkın görüşleri İçişleri Bakan-
Iığı'na iletildi. İçişleri Bakanlığı.
üzerinde anlaşmaya varılan dü-
şünceleri değerlendirmek üzere
biralt komisyon kurdu.
Merkezi yönetim ile yerel yö-
netimler arasındaki ilişkilerin
yeniden düzenlenmesine yöne-
İik hükümet çalışmalan sürü-
>or. Cumhuriyetin ilk yılların-
da yürürlüğe giren ve günümü-
ze kadar üzerlerinde önemli
değişiklikler yapılmayan il özel
idare. belediye \e köy kanunla-
nnın yeniden ele alındığı çalış-
malarda; günümüz koşullann-
da Türkiye"de toplumsal yapı-
nın sarsılıp çözüldüğü. sistem
ve kurumlann yetersiz kaldığı,
devlet örgütlenmelerinin yeter-
sız ve verTmsız kaldığı görüşleri
dile getıriliyor. Türk yerel yöne-
tim yapısı ve sistemınde yapıla-
cak değişiklıklerle. yerel nitelik-
teki görevlerin merkezi yöne-
tımden yerel yönetimlere
aşamalı olarak devredilmesinın
gerekıiği ifade edilen çalışmala-
nn bugüne kadarki sonuçlan
Aren, SBP'nin dün başlayan genel kurulunda konuştu:
Silalı bırakırsa PKK'va afANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Sosyalist Bırlik Partisi-
nın dün başlayan 1. Gencl
Kurulu'nda konuşan Genel
Başkan Prof. Sadun Aren.
PKK'nın silahlı mücadelevi bı-
rakması koşuluyia yasallaşma-
sını ve bir af çıkanlmasını öner-
di. Kürt sorununun Türkıyc'-
nin gündemindekı demokratik-
leşmenin kilit sorunu olduğunu
vurgulayan Aren. ancak PKK'-
nın giriştiği silahlı ey lemlerle bu
sorunun çözümünü güçleştirdi-
ğini söyledi.
İl ve ilçelerden gelmiş çok sa-
yıda delegc. bazı ülkelerin ko-
münist parti temsilcileri. Ana-
yasa Mahkemesi tarafından
kapatılan TBKP Genel Başka-
nı Nihat Sargm ile eski Genel
Sekreter Haydar Kutlu. bazı si-
yasi parli ve sendıka temsilcile-
rinin de izledikleri genel kuru-
lun açış konuşmasını yapan
Genel Başkan Prof. Sadun
Aren. SBP'nin kuruluş aşama-
lan hakkında bilgi verdikten
sonra dağılan SSCB ve Doğu
Avrupa ülkelerinde uygulanan
sosyalist modelin uygulanması-
nın olanaksızlığını belirterek
"Bu gerçekler karşısında sosya-
list mücadelenin yeni biçim'dc^
Sosyalist Birlik Partisi'nin birinci olağan kongresi, Başkan Sadun Aren'in açış konnş-
masıyla başladı. (Fotoğraf: AA)
çağdaş koşullara uygun yeni bir
modele göre yürüıülmesi zo-
runluğu kendisini dayatmakta-
dır" dedi. Aren. Kürt
sorunu üzerinde dururken de
"Kürtler nasıl yaşamak ıstiyor-
larsa öyle yaşamakta özgürdür-
ler" ilkesini benimsediklerini.
bu konununheryönüylcaçıklı-
ğa kavuşması için özgürce tartı-
şılmasından yana olduklannı
belirterek şöyle konuştu:
"Kürt sorunu ile PKKnın si-
lahlı eylemlerini birbirinden
ayırmak gerekir. PKK bu ey-
lemleriyle sorunun çözümiinü
daha da güçleştirmektedır. Şu-
nu altını çizerek belirtmek iste-
rim ki ülkemizın demokratik-
leştınlmesi önündekı en büyük
engel Kürt sorunudur.
SBP'nin bugün de sürecek
genel kurulundafçalışma rapo-
ru elcştirilecek.
özetle şöy le:
"Merkezi yönetim ile yerel
yönetımler arasındaki görev
bölüşümünün yeniden düzen-
lenmesi zorunlu hale gelmiştir.
Görev bölüşümünde, günümü-
ze kadar merkezi yönetime bağ-
lı, ancak yerel halkı doğrudan
ilgilendiren sağlık. trafik, çevre
gibi hizmetler yerel yönetimlere
bırakılmalıdır.
Köy idarelerini düzenleyen
1924 tanhlı Köy Kanunu ge-
çerliliğıni tamamen yitirmiştir.
Köy meclisleri ışlemez durum-
dadır. Köy ihtiyarkurullan yet-
kısız. yetersiz, maddi olanaklan
bulunmayan göstermelik bir
konumdadır. Yönetsel ve büt-
çesel yetersızlıkleri nedeniyle
köy tüzel kişilıklerince köylüye
hizmet üretilmesı olası değildir.
Tüm bu nedenlerle, köylere
ve bağlı mahallelere yönelik
olarak içme suy u dağıtımı. ka-
nalizasyon vapımı, sulama su-
lannın yönetımı. çöp toplan-
ması. atık su antımı, yol-kaldı-
nm vapımı. ımar planı yapım
ve uygulaması gıbı hizmetlen
vermekle görevlı bir kırsal bele-
divenın yapılanması gereklidir.
• Anayasanın 127. maddesi il-
çe bazında bir yerel yönetim
öngörmediği için bu alanda ya-
pılacak köklü değışikliklerin ön
>artı anayasa değışıklığidir.
Mevcut sislemle. ilçe halkının
verel hizmetlere yönelik katılım
ve katkısı söz konusu değildir.
Kırsal kesıme yönelik hizmetle-
nn doğrudan il merkezlerinden
götürülmesı. verimliliği düşü-
rüp maliyetlen arttınmaktadır.
Bu temel eksikliği ortadan kal-
dırmak ve ilçe düzeyinde bir
kalkınma odağı oluşturmak
üzere her ilçede. özellikle kırsal
kesime hizmet verecek bir ilçe
verel yönetimi kurulmahdır.
İlçe verel yönetimi karar or-
ganı, görecelı temsıl sıstemıne
göre iiçe halkınca seçilecek tem-
silcilerden kurulu ilçe meclisi
olmalıdır. İlçe meclisine. ilçede-
ki belediye başkanlan (kırsal
belediyeler dahil) doğal üye ola-
rak katılmalıdır. Bu meclislere.
mesleki kuruluşlann, sendika-
lann, odalann da temsilci gön-
dermesi ele alınmahdır.İlçe
yerel yönetiminin başı ve yürüt-
me organı kaymakam olmalı-
dır. Kaymakam. hem merkezi
yönetimin temsilcisi ve yürütme
gücü hem de ilc£yerel yönetimi-
nin yürütme erki olması nede-
niyle ikili bır işle\> üsılenmelidir.
Helsinki İzleme Komitesi Raportörü Amerikalı David E. Nachman:
Nevruz'da açıkçacinayetişlendiDİYARBAKIR (Cumhuriyet) -
Helsinki İzleme Komitesı"nin Nevruz
raportörü Amerikalı Da>id E.
Nachman, "Nev ruz sırasında
meydana gelen olaylan açık ve basit
bir cinayet" olarak değerlendirdi.
Nachman, Kürt halkının talep ve
isteklerini özgürce yansıtması
gerektığine dikkat çekerek ABD
yönetiminin Nevruz sonrası Türk
hükümetini desteklemesinden de acı
duyduğunu söyledi.
Diyarbakır, Kızıltepe, Nusaybin ve
Cizre'deki incelemelerini tamamlayan
Helsinki İzleme Komitesi'nin Nevruz
raportörü David Nachman,
Türkiye'ye gelmeden önce kanb
Nevruz olaylany la ilgili farklı bilgiler
edindiğini söyledi. İncelemeleri
boy unca olayın görgü tanıklan,
yaşamını yitirenlerin yakınlan ve
in«;ın haklan savunuculanyla görüşen
Nachman. "Nusaybin \e Cizre'de
hükümet güçleri ateş açmadan önce
bile halktan kimsenin gü>enük
güclerine karşı düşnıanca bir tav ır
içinde olmadığını. hiç kimsenin silah
çıkartmadığı yolunda izlenimler
edindim. Cizre'de halkın bayrak ve
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın
posterlerini taşımamaları yönünde
yüriiyüşü organize edenler tarafından
sürekli u\ arıldıklarını da saptadını. Biz
insan haklan örgütü olarak bir de> letin
kendi sınırları içinde gü>enliği
sağlaması hakkını sorgulayamayız.
Ancak alınan önlemler söz konusu olan
bir tehdide denk olmalıdır. Muhakkak
y aşam hakkını gözetmelidir" dedi.
Eldeettiğı venlerdoğrultusundaTürk
güvenlikgüçlerinin Nusaybin ve
Cizre'de yaşam hakkını gözeten
kurala uy madığının ortaya çıktığını
savunan Nachman. Cizre'deki ilk
gösterilennde kesinlikle bir silahlı
çatışma olmadığını kay detti.
Nachman. şunlan söyîedi:
"Uluslararası çatışmalan düzenleyen
kurallar bile başlangıçta banşçıl olan
bir çatışma için.geçerli olabilir. Hatta
Cizre ve Nusaybin'deki olaylan bir iç
çatışma olarak saysak bile
topladığımız kanıtlar. bu tip
çatışmalan düzenleyen uluslararası
kurallann ihlal edildiği yolundadır."
ABD'nin Türkiye'ye yaptığı askeri
yardımlar konusuna da değinen
Nachman. göndenlen asken
malzemenin iç politik kavgalar
sırasında kullanılmasını önleyen
yasalar bulunduğu belirterek "ABD
askeri yardımı var olan ABD
yasalannı ihlal ediyor mu? Ya da v ar
olan ABD yasalan Türkiye'deki insan
haklan ihlallerini karşılamaya yeterli
mi bunu çok dikkatli bir şekilde
inceleyeceğiz. BirABDyurttaşı
olarak Nev ruz olay lannın ardından
ABD yönetiminin Türk hükümetinin
desteklenmesinden büyük acı
duydum"dedi.
Nachman. Helsinki İzleme Komitesi
adına hazırlayacağı Nevruz raporunu
uluslararası kuruluşlara, Avrupa
Parlamentosu'na ve ABDyönetimine
ulaştıracaklannı da sözlerineekledi.
POLİTİKA GUMUĞU
HİKMET ÇETİNKA^A
Bu Oyun Böyle Süpmemeli...
Bugün pazar...
Mayıs ayının ilk pazarı. insanlar tüm haftanın yorgunlu-
ğunu atmak için kırlara uzanır. Kıyı kasabalarında bir ha-
reketlenme gözlenir.
Böyle bir günde "enflasyon aldı başını gidiyor" türün-
den bir yazı umutsuzluğun kendisidir. Ayın basıdır, ama
memurun, işçinin cebindeki para tükenmiştir. ınsanların
içini karartmaya hiç gerek yok.
Sevgi üzerine bir şeyler mi yazmalı? Yoksa politikada
olup bitenlere bir göz mü atmalı?
Birincisi neyse, ama ikincisi can sıkıyor. Politikayla otu-
rup politikayla kalkıyoruz..
Öyleyse ne yazmalı?
ANAP eski Genel Başkanı Yıldırım Akbulut, Cumhurbaş-
kanı özal'a ateş püskürüyor. Akbulut, bakın ne diyor:
"Kürtçe yayın bolücülere verilmiş taviz olur. Nerede du-
racağı belliolmaz. Bağımsızlık isteklerinekadar gider..."
Akbulut, Kürtçe TV yayınından korkuyor. Eski başbakan
terörle, insanların kendi kültürlerine sahip çıkmalarını ka-
rıştırıyor. Ancak unuttuğu bir nokta var Akbulut'un. Belki
bildiği halde söylemiyor.
Akbulut şöyle diyebilirdı:
"Sayın Cumhurbaşkanı Kürtçe yayın konusunda sami-
mideğil.."
Işte bunu söylemiyor...
Gelelim HEP kökenli Hatip Dicle'nin sözlerine. Dicle,
özal'ı savunuyor, göklere çıkarıyor:
"Özal dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen, çağı
kavrayabilen bir insandır..."
Hatip Dicle böyle düşünüyorsa, bizim söyleyeceğimiz
söz yok...
•
Yazı Işleri Müdürümüz Celal Başlangıç, geçen hafta
yazdı.
özal'ın Kürtçe yayını önerisindeki içtenliğini tartışmak
tarklı bir olay, "Kürtçe yayın olsun mu, olmasın mı'' demek
başka bir olay.
ikisini birbirinden ayırmak gerekiyor.
Oysa durum şimdi arapsaçına dönüştü. Elbet Kürtçe ya-
yın yapılmalı. Salt Kürtçe değil, kültür mozaiğimizi zengin-
leştirecek tüm öğeler üzerindeki tabular kırılmalı. Ancak
Ûzal'ın kendisi ve partisi yıllardır iktidarda kaldığı halde bu
gerçeği iç siyasal malzemesi olarak kullandı.
Onun için Celal Başlangıç soruyordu:
"Bu oyun böyle niye sürüp gidiyor?"
Ve anlatıyordu:
"2932 sayılı yasanın kaldırılması yolunda ilk öneri 1989-
un eylulünde SHP Genel Başkanı Erdal İnonü ve çok sayı-
da SHP'Iİ milletvekilinden geldi. Yasa önerisinin gerekçe-
sinde 'Hiçbir kimse biyolojik olarak belirli bir dili öğrenme
ve konuşma yeteneğine sahip olarak doğmaz (...) Hangi
dili öğrenecekleri biyolojik ve fiziksel özelliklerine göre
değil, içinde yetiştikleriaile ya da çevreye bağlıdır (...) Ha-
len yürürlükte bulunan 2932 sayılı yasa yukarıda izah etti-
ğim gerekçeler ve bilime aykırıdır. Çünkü yasanın üçüncü
maddesinde Türk vatandaşlannm anadili Türkçedir denil-
mektedir. Oysa Türk vatandaşlannm resmi dili Türkçedir
(..) 2932 sayılı yasa kendi içerisinde de çelişkilidir. Çünkü
ülke sınırları içerisinde düşüncelerin açıklanmasını Türk
devleti tarafından tanınmış bulunan devletlerin birinci res-
mi dillerinin tekeline bırakmıştır. Oysa çağımızda dilfarklı-
lıklan toplumlara ayn bir kültür zenginliği kazandırmakta-
dır. •
Bu öneriye karşı ANAP iktidarı nasıl bir tutum takındı?
İşte 1989'un kasımında, 2932 sayılı yasanın kaldırılması-
na ilişkin öneriye Başbakanlığın verdıği yanıt:
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önderAtaturk, dil
konusunda el yazısı ile kaleme aldığı notlarında şu görüş-
leri belirtmiştir:
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk
milleti denir.
Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili Türkçedir.
Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk mil-
letindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türk-
çe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan, Türk kül-
türune, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak
doğru olmaz.
Bu tespıtler karşısında teklifin kanunlaşması kültürel de-
ğerlerimize ve Atatürk milliyetçiliğine aykırı bir durum
yaratacaktır.
Diğer taraftan, memleketimizin bugün içinde bulunduğu
şartlar karşısında, 2932 sayılı kanunun yürürlükten kaldırı-
larak Türkçeden başka dillerde yayın yapılması, ileride,
devlet düzeninde tamiri imkânsız sonuçlar doğurabilecek-
tir."
•
Bugün pazar..
Mayıs ayının ilk pazarı. Böyle bir günde, insanın içini ra-
hatlatan, yorgunluğunu gideren bir yazı yazmalıydık. Ama
olmadı, olmuyor.
Yine beceremedik...
HABERLERIN DEVAMI
Özal tümörden kurtuldu Doğalgaz Asya'dan Anadolu'ya
IBaştarafi 1. Sayfada
me için patologa gönderildiğini
belirten Scardino, "Şu duruma
göredokudaki kanser, ameliyat
öncesinde belirlediğimiz nokta-
nın dışına sıcramamış" diye
konuştu. Dr. Scardino. çıkan-
lan tümörün ultrasonda belir-
lendiği gibi 2-2.5 cm çapında
olduğunu söyledi. Görünürde-
ki bütün tümörün alındığını.
ancak bundan sonra Cumhur-
başkanfna tedavi gerekip ge-
rekmediğinin patolog raporu-
na göre belirleneceğini söyleyen
Scardino, bu raporun yaklaşık
bir hafta içinde alınacağını,
Cumhurbaşkanı'nın bu süre
içinde hastanede kalacağını
belirtti.
Scardino bir soru üzerine
Cumhurbaşkanfndan alınan
tümörün ameliyat öncesinde
belirlendiği gibi B türü tümör
olduğunu, Ozal'ın üriner siste-
minin de belirli bir süre içerisin-
de normale dönmesinin beklen-
diğini belirtti ve "Bu konuda
bir sorun yok" dedi. Dr. Scardi-
no, bu tür ameliyat geçiren has-
talardan yüzde 90'ının üriner
sistemlerinin normale döndü-
ğünü anımsattı
Cumhurbaşkanı'nın yakla-
şık bir hafta hastanede kaldık-
tan sonra Houston'da kalmaya
devam edeceği ve tümüyle iyi-
leşmesinin bekleneceği bildiril-
di. Özal'ın bünyesinin kuvvetli
olduğu ve yine de Houston'da
4-6 hafta kalmasının gerekebi-
leceği doktoru tarafından belir-
tilivor. Dr. Scardino. Cumur-
başkanı'na yavaş bir iyileşme
dönemi için 6 hafta önerdiğini
söyledikten sonra. "Ancak
Cumhurbaşkanı benim zaman
yönündeki tavsiyelerime tama-
mıyla uymayabiİir" dedi. Ame-
liyat sırasında Özal'a kan veril-
mediği, kan kaybının bu tip
ameliyatlarda olduğu gibi en alt
düzeyde kaldığı ve aynca kan
nakli yapılmadığı da belirtildi.
ABD'de bulunan Federal Al-
manya Cumhurbaşkanı Weız-
sacker operasyon devam eder-
ken ameliyat odasının yanına
kadar gelip Cumhurbaşkanı'-
nın eşi Semra Özal'la görüştü.
Ameliyatı önceki gün VVas-
hington'da öğrenen VVeizsac-
ker geçmiş olsun dileklerini
sundu. Bu arada Pakistan
Cumhurbaşkanı'nın geçmiş ol-
sun mesajı Methodist Hasta-
nesi'ne ulaştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
Kaya Toperi ameliyattan he-
men sonra Ankara'yı arayarak
Başbakan Vekili Erdal İnönü'yc
operasyonun başanlı geçtiğıni
ve Özal'ın durumunun çok iyi
olduğunu söyledi. İnönü de
geçmiş olsun dileklerinin
Ozal'a iletilmesini istedi.
B türü tümör
Prostat kansennde A. B, L ve
D evreleri bulunuyor. Ve her
evre kendi içinde ikiyeaynlıyor.
Cumhurbaşkanı'nın büyük bir
olasılıkla Bl evresindeyken
hastalığa yakalanmış olduğu
sanılıyor.
Türkiye benim için
• Baştarafi I. Sayfada
sa Hazar Denizi üzerinden mi
Türkiye'ye ulaşacağı konusun-
da ısrarlı bir tutum izlemeyen
Türk tarafının. Türkmenistan
ile ımzaladığı protokol şu nok-
talan içeriyor:
- Türkmenistan gazının Tür-
kiye üzerinden Avrupaya ulaş-
tınlmasını Türkiye garanti
edecek.
- Türkiye ile Türkmenistan
arasındaki anlaşma. Türkiye
doğalgaz almaya başladıktan
sonra 30 yıl süreyle geçerli ola-
cak.
- 30 yıllık sürenin bitiminde
taraflar. süre uzatımını kabul
edecek.
Doğalgaz boru hattının rota-
sı konusunda taraflar. teknik
düzeyde görüşmelerini sürdü-
recek. Türkmenistan. hattın
1995 yılına dek bitirilmesini isti-
yor.
Doğalgaz boru hattı ve
Londra'dan Çin'e uzanacak
tren yolu konulannın aynntıla-
n 10 mayısta Aşkabat'ta yapı-
lacak Türki cumhuriyetler zır-
vesinde dc ele alınacak.
Başbakan Demirel. Türkme-
nistan Cumhurbaşkanı Murad
Niyazov tarafından çok sıcak
bir ılgıyle ağırlandı. Niyazov.
Demirel'i akşam yemeğinden
sonra bir Türkmen çadınna gö-
türdü. Demirel. burada yakılan
ateş karşısında saz çaldı.
Dcmirçl'c dün Türkmen
Devlet Üniversitcsi fahri dok-
tora unvanı vcrilirken. Başba-
kan bir jest yaparak. Türkmen
bayrağını öptü. Salondaki
Türkmen dinleyicilerin yoğun
alkışına neden olan bu olayın
ardından Niyazov da Türk
bayrağını öpüp başına koydu.
Demirel de bu harekete Türk-
men bayrağını öpüp başına
koyarak yanıt verdi.
Başbakan Demirel. dün sa-
bah Türkmenistan'dan Azer-
bavcan'ın başkenti Baküyc
geçti.
Yakında yapılacak seçimler-
de cumhurbaşkanı adayı olan
ve komünıstlere yakmlığı ile ta-
nınan Cumhurbaşkanı Vekili
Yakup Memedov'u ziyaret etti.
Ardından bugünkü iktidara
muhalefet eden Halk p
Lideri Ebulfevz Elçibey'i kabul
cden Demirel. Mıllı İstıklal Par-
tisi Başkanı İtibar VIemedo\ ile
de görüştü.
Edınilen bılgıyc göre Demi-
rel. Azeri liderlerle yapiığı gö-
rüşmelcrde. Türkiye'nin şu
andaki iktidara sıcak bakmadı-
ğını. Elçibey'in lideri olduğu
Halk Cephesi'nin seçimi alma
olasılığmın yüksek ve en güçlü
örgüt olduğunu hissettirdi.
Başbakan Siilevman Demı-
rcl. bugün sabah Âzerbavcan-
da yapacağı temaslan tamam-
ladıklan sonra Ukrayna Devlet
Başkanı Leonid Kravçuk ilegö-
riişmek üzcrc Ankara'ya döne-
cek.
Madonna'ya Pavarotti'ye zam geliyor
• Baftaraft I. Sayfada
tesf'ne alındığını bildirdi.
Elçılik, ABD Ticaret Temsil-
cisi Carla Hills'ın 29 nisanda
yaptığı bir açıklamayla Tür-
kiye'nin öncelikli izleme liste-
sine alınmış olduğunu bildir-
di. Açıkiamaya göre ABD
Ticaret Temsilciliği'nin Tür-
kiye ile yıllardır yairüttüğü
görüşmelerde yapılan iyileştir-
me vaatlerine karşın. bu doğ-
rultuda pek az iş yapıldığı be-
lirtildi. Türkiye'nin. Telif
Hakları Yasası'nda değişik-
likler yapma sürecinde olduğu
vc ABD ılc "yapıcı görüşme-
lerde" bulunduğu kaydedildi.
Çalışmalann heniiz tasarı aşa-
masında oldueuna dikkat çe-
kildı.
ABD'nin tclif haklan konu-
sunda üç ayn sınıflandırması
bulunuyor. Türkıvc 1989'dan
bu yana birinci aşama olan. iz-
leme Iısıcsindc bulunuyordu.
İkinci aşamadaki öncelikli iz-
leme listesine giren ülkeler ise
Amerika'nın söz konusu alan-
lardaki sorunlan aşmak için
"aktıf çalışmalar" yapacağı ve
yakından izleyeceği ülkeleri
kapsıyor. Hcrhangi bir geliş-
me olmaması durumunda ise
ülke kara lısteye alınarak eko-
nomik yaptınmlar uygulan-
maya başlanıyor. .
Şubat ayı içinde Ankara'ya
gclen ABD Ticarel Temsilci
Yardımcısı başkanlığındaki
bir hcyeı. yctkililerle yaptıkla-
rı görüşmelerde Türkiye'nin
kara listeve alınabileccği uya-
rısında bulunarak. Telıf Hak-
lan Yasası konusunda yeni-
lcştirmelcr yapmasını istcmiş-
ti.ABD heyctinın yaptığı gö-
rüşmclcr sonrasında. ekim sc-
çimlerinden sonra kadük olan
yeni yasa lasarısı. hükümet ta-
rafından yeniden ele alındı.
DPT'nin hazırlamış olduğu
tasan. altı bakanlığa gönderi-
lerek görüşlen istendi.
Kültür Bakanlığı da daha
önce başlatmış olduğu çalış-
malar çerçevesınde çeşıtli ku-
ruluşlardan görüşler alarak.
Fikir ve Sanat Eserleri Ya-
sası'nın bazı maddeleriyle.
Sinema. Video ve Müzik Eser-
leri Y'asası üzerinde değişiklik
yapılması yönünde çalışmala-
nnı hızlandırdı. ABD'nin ka-
ra listesinde halen Hindisıan.
Tayvan ve Tayland bulunu-
yor. Türkiye'nin bulunduğu
öncelikli izleme listesındekı ül-
keler arasında Avustralya.
Brezilya. Mısır. Filipinlcr.
Kore, Polonya. Macarisian
da bulunuyor.
ABD firmalarıyla çalışan
birçok sanatçının plak. kasct
ve video bantları. birçok ül-
keyle bırlikte Türkiye'de de
korsan firmalar larafından
izinsizçoğaltılıyor.
\Baştarajı 1. Sayjada
"Edebıyat, bütün insanlar
için geçerli ortak dildir" dıyen
Aytmatov sözlerini şöyle sür-
dürüyor:
"Edebiyatta evrensel dili ya-
kalamak gerekir. Çünkü diğer
halklar. yazann yaşadığı orta-
mı bılmeyebilır. Kırgızlann
özelliklerinı herkestanımayabi-"
lir. Ama buradan yola çıkarak.
diğer halklara ulaşılabilir. Ede-
bıyat her zaman sıvasetin üs-
tünde olmalıdır. Bu anlamda.
Türk okıırlanna da ulaşabıldi-
ğim ıçın mutluyum. Çünkü
benim için Türkiye bir labora-
luvardır. Benim Doğu ile. yani
Arap. Farisi. Çin. Hindistan gi-
bi ülkclerle tcmasım yok. Onla-
nn tarzı bizden çok farkh.
Almanya. Fransa. İtalya gibi
ülke okuyuculannın nabzını
daha ıyi tutabildiğimi söyleye-
bilirim. Ama okurlar dünyası
yalnızca Batı'dan ibaret değil-
dir. Bu nedenle Türkiye benim
için bir öncelikli ülke konu-
mundadır."
Yapıtlannda ağırlıklı olarak
yaşadığımız yüzyılın çclişkıleri-
ni vurgulayan Aytmatov. 20.
yüzyılın en yürekler aeısı çeliş-
kısını. insan yeıeneğının sınır-
sızlığına karşın bu yctcneğı
özgürce kullanamaması olarak
görüyor. Aytmatov'a göre baş-
döndürücü teknolojık gelişmc-
lere kaı^ın savaşlar. ülkeler
arasındaki gergınhkler dinmek
bilmiyor. Ya/ara göre sadece
ulusLırarası gergınlığın azaltıl-
ınası için yapılan sıyasct. ılcricı
sıyaset sayılabir. "İnsanın dra- j
mı. teknik bakımdan çok geliş- i
mış olmasına karşın bu gücünü
kendi zaranna kullanmış olma-
sı. Örneğin Irak savaşında, en
son model silahlar kullanıldı.
Ama ne için? Birbirlerini yok
etmek için."
Ay tmatov. ev rensel dili yaka-
lamada modern romanın bü-
yük görev i olduğuna inanıyor.
"Günümüz romanı. edebiya--
tın. düşüncenin vardığı en yük-
sek noktadır" diyen yazar.
teknolojik gelişmeler, yeni iletı-
şim kanallan karşısında insan-
lar kitaptan uzaklaşabiliyor.
Bu anlamda. edebiyatı koru-
mak için roman öncelikli. ro-
man varlığını sürdürmelidir
"görüşünü aktanyor.
Aytmatov. yazarlann daha
çok okunabilmesi için de karşı-
lıklı çevıri yapılmasının önemi-
nedeğiniyor.
Türk topluluklannın yakın-
laşmasında. tıcaretin ve kültü-
rel ilişkilerin yanı sıra dilin de
büyük önem taşıdığını anlatan
yazar. pazartesi günü başlaya-
cak. "Sürekli Dil Kurultayf-
nın bir ilk adım olacağını vur-
guluyor. Aytmatov. bu konuda
şu görüşlcre yer veriyor:
"Bu tür girişimler. Türk
halklannın birbirine yakınlaş-
masında büyük rol oynayacak-
tır. Ama bu. bır iki toplantıyla
sağlanamaz. Uzun bir süreç
çünkü. Sonra yeni alfabcye ge-
çiş hiç kolay değil. Eğcrdeğişik-
lik okırsa. eski alfabeyle yaal-
mış cserlerimiz ne olacak? •"