Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 8 ŞUBAT1992 CUMARTESİ
HABERLER
LJyuşturucununticari canlılığıPALA (istanbui) - Türkiye'de son beş yılda eroin, esrar, mor-
L,, hap ve katkı maddelerinden oluşan 10 ton uyuşturucu ele
^ririldi. 3 binin üzerinde kişi de adli makamlara "kaçakçılık"
•nyla sevk edildi. Bu maddelerin yurtdışı piyasa değeri triîyon-
•a ifade ediliyor.
"«irtdışında uyuşturucu ticaretiyle
aaşan Tıirk vatandaşı sayısında
IKIIİİ bır artış var. Türkler, çoğunlukla
anya, İtalya, Hollanda ve Almanya
sanda etkinlik gösteriyor.
ü r k polısinin 1985 sonrası, üzerinde
bo~den sonra en çok ça.ıştığı konulann
haıda uyuşturucu ticareti ve sevkiyle
adele geliyor. İçişleri BakanlığT-
Tirkiye ve dünyada
Fuşturucufiyatlan
E n Turkiye 30-40 mılyon TL/kg
Avrupa 200 milyon TL/ kg
ABD 500 milyon TL/kg
Eır Turkiye 5-10 milyon TL/kg
Avrupa 50 milyon TL/kg
ABD 100-150 milyon TL/kg
Mfin Turkiye 20 milyon TL/kg
Avrupa 50 milyon TL/kg
ABD 80-100 milyon TL/kg
Kıain Turkiye 500 milyon TL/kg
1 milyaı TL/kg
Avrupa 1.5-2 mJyar TL/kg
ABD 2-5 mılvar TL/kg
ndan alınan bilgilere göre yakalanan
Türkler, genelde uyuşturucu maddenin
gerçek sahipleri degil; taşıyıcılan. Yetki-
liler, Türkiye'nin, Ortadoğu'daki uyuş-
turucu potansıyelının Avrupa ve ABD'-
ye aktanmında halen en önemlı köprü
olduğunu söylüyor. 1985-1990 yıllan
arasında ele geçirilen 10 tona yakın
uyuşturucu madde de bunun belirtisi
olarak gösteriliyor.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Emniyet
Genel Müdürlüğü ile İstanbul Narkotik
Şube Müdürlüğü yetkılıleri, uyuşturucu
sevkinde yıllardır kullanılan yol ve yön-
temlerde pek değişıklik olmadığını söy-
lüyorlar.
Afganistan, Pakistan ve Hindistan'da
yetiştirilen hammadde, laboratuvarlar-
da işlenerek eroin, esrar ve bazmorfin
halinde İran ve Suriye'ye getiriliyor.
Narkotik yetkilileri, uyuşturucunun
özellikle bu iki ülkeden Türkiye'ye giriş
yaptığına işaret ediyorlar. Polise göre
Asya ve Ortadoğu'da toplanan uyuştu-
rucunun Avrupa'ya sevkinde iki ana yol
var: Birincisi, Turkiye üzerinden kara,
deniz ve hava yolunun kullanılması;
ikıncısi ise Hindistan ve Pakistan'dan
deniz yoluyla Akdeniz ve Avrupa'ya
ulaşım.
Uyuşturucunun Türkiye'deki ilk du-
raklan ise Ağn, Van, Hakkâri, Albay-
rak, Başkale ve Yüksekova. Özellikle
eroin, esrar ve bazmorfinden oluşan
uyuşturucu maddeler, çeşitli yöntemler-
le Batı'ya (İstanbul ve Edırne) ulaştınlı-
yor. Buradan karayoluyla Bulgaristan,
Yugoslavya, Avusturya, İtalya ve İs-
panya'ya aktanhyor.
İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü
yetkilileri, İran ve Suriye sınınndan Tür-
kiye'ye giren uyuşturucunun Kapıkule
ve öteki yollardan çıkışına kadar taşıma
maliyetinin kilo başına 200 dolan bul-
duğunu belirtiyorlar. Bu taşıma Avrupa
üzerinde astronomik rakamlara ulaşı-
yor.
Uyuşturucu madde Avrupa'da ise
Yugoslavya üzerinden İtalya ve Kuzey
Avrupa ülkelerine ya da Atina'dan de-
niz yoluyla İspanya ve Fransa limanlan-
na getiriliyor. Sevkler. karadan TIR,
kamyon ve taksilerde yapılan özel zula-
lar aracıhğıyla, denizde ise yük gemisi ve
Ro-Ro'larla taşınıyor.
Eroin, bazmorfin ve esrann Avrupa'-
ya aktanmı sırasında uyuşturucu kaçak-
çılan içın en riskli nokta ise İstanbul.
İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü yet-
kilileri. kacakçılann Türkiye'ye giriş
yaptıklan Güneydoğu ve doğu sınırın-
dan itibaren ızlenmeye başlandığını.
operasyonlann da çoğunlukla İstanbul
ve sınırda sona erdığinı belirtiyorlar.
Yetkililere göre bunda amaç, uyuşturu-
cu kaçakçılannı ekip olarak ele geçire-
bilmek. Heryıl 1.5 tonun üzerinde uyuş-
turucunun istanbul ve çevresinde ele
geçirilmesini de buna kanıt olarak göste-
riyorlar.
Adının yazılmasını istemeyen eski İs-
tanbul Narkotik Şube müdürlerinden
bıri, Türkiye'de uyuşturucu trafığıni
mafya üyelerinin yanı sıra terör örgütle-
rinin de finans kaynağı olarak kullan-
dıklanru belırtiyor. Aynı yetkili, başta
kokain olmak üzere Avrupa'da yoğun
ilgi gören uyarıcı ve uyuşturuculann da
yine benzer kaçakçılar tarafından Tür-
kiye'ye sokulduğunu vurguluyor.
Uyuşturucu ticaretinde adından sıkça söz edilen Türkler
- İsmail Hacı Süleymanoğlu (İtalya'da
tutuklu.)
- Yaşar Avni Musullulu (Serbest. Atina,
Hollanda ve İspanya'da yaşıyor.) - Ya-
şar Aktürk (Berber Yaşar) (Bir yargıla-
ması var, daha sonraki savlan kabul
etmedi.)
- Martin Prados Rafael (İspanya)
- Mehmet Lafçı (İspanya)
- Bilal Habeş Çapan (İspanya)
- Mehmet Kapanoğlu (İspanya)
- Mehmet Nafi Çapan (İspanya)
- Ömer Erenoğlu (italya)
- Hacı Mirza (Tutuklu, Isviçre'de.)
- Sabit-Eyüp Tırnovalı kardeşler (Yu-
goslavya-Italya, tutuklu.)
- Dikran Altun (Kokain ve kara parayı
akladığı savıyla tutuklu.)
- Nafi Aytekler (Ankara, 4 Nolu Sıkıyö-
netim Komutanlığı'nda açılan davası
İstanbul'da sürüyor.)
- Zeki-Rahmi Soydar kardeşler (İtalya'-
da tutuklu.)
- Hıkmet Sevcan (Bulgaristan)
- Nuri Şenal-Yaşar Kısacık (îtalya, tu-
tuklu.)
- Armand Jirayr Haser
- Halil Havar (İspanya'da tutukluyken
filmlere konu olabilecek yöntemlerle ce-
zaevinden fırarederek Türkiye'ye geldi.)
Doğu dillerine de
özgürlük isteniyor
tstabul Haber Servisi - Rusça, İspanyolca, Arapça, Japonca ve Çin-
ce\e özgürlük isteniyor. Yaygın eğitim kurumlannda bu dillerde
decurs açılabilmesi için Bakanlar Kurulu karan bekleniyor.
Tırkiye'deki yabancı dil kurslannda
yalnzca İngılizce, Almanca, Fransızca
ve İalyancanın öğretimine izin verili-
yor.Bununla bırlikte, Rusça, İspanyol-
ca, laponca, Arapça ve Çincenin de
yaypn eğitim kurumlannda öğretilme-
sinevönelik yoğun istek ve Milli Eğitim
Bakmlığı'na yapılan başvurular sonun-
da, lonu Milli Güvenlik Kurulu'nca ın-
celeıtniş ve kurul, bu dillerin öğretimine
ilişkn tavsiye karan almıştı. Halen, bu
dille-de kurs açılmasının sağlanması için
Bakinlar Kurulu'nca alınacak karar ge-
rekror.
Ö2Eİ Dil Kurslan Derneği (Oz-Dil-
Der) Yönetim Kurulu üyesi Naztf ÜT-
gen, söz konusu dillerde kurs açılabıl-
mesiae ilişkin karann çok daha önce
alınnası gerektiğini belırtti. Bakanlar
Kurulu'ndan büyük olasılıkla bu dille-
nn yaygın eğitim kurumlannda öğretile-
bileceği yolunda çıkacak karan, "geci-
kilm.ş, ama doğru bır karar" olarak
nitelendiren Ülgen, "Bu dillerin tabu ol-
ması. öğretim izninin yalnızca kültür
derneklerine verilmesi pek doğru değil"
dedi.
Ülgen, " Son zamanlarda Rusça ve Ja-
poncaya talep başladı. özellikle Ruslar-
la sınır ticareti yapmak isteyenler 3-5
cümle olsun Rusça öğrenmek istediler.
Ancak Sovyetler Birliği'nin parçalan-
masından sonra Rusçanın yerini İngilız-
ce ve Türkçe alıyor. Bu nedenle Rusçaya
büyük bir talep olacağını sanmıyorum.
Geçici bir pazardır ve uzun vadede çok
talep olmaz. Uzun vadede Japoncanın
daha çok ön plana çıkacağını sanıyo-
rum."
Bu konuda dün bir basın toplantısı
düzenleyen ve "yabancı dillere özgür-
lük" isteyen Karya Yabancı Diller Eği-
tim Merkezi kurucusu Özlem Demir,
'"gelişen siyasi ve ekonomik îlişkilerin
beraberinde getirdiği zorunluluklarla
birlikte halen öğretimine izin verilen dil-
ler dışındaki birçok dilin öğrenimi \co-
nusunda büyük bir talep oluştuğunu"
söyledi. Demir, "özellikle Rusça öğre-
nimi için talep her geçen gün büyük bir
hızla artarken bu gereksinimi karşıla-
maya haar ve istekli eğitim kurumlan-
nın elleri, kollan bağlı kalmaktadır.
Yetkililerden bu konuyla ivedilikle ilgi-
lenmelerini önemle rica ediyoruz" diye
konuştu.
TGS, İzmir Gazeteciler
Cemiyeti'ni
ANKA (İzmir) - Turkiye Gazete-
ciler Sendikası (TGS), izmir
Gazeteciler Cemiyeti'ni "muh-
birlikle" suçladı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin (İGC)
dün yapılan olağan genel kurulunda
TGS Genel Eğitim Sekreteri Celal Yıl-
maz. Milliyet gazetesindeki "sendikasız-
laştırma operasyonunu" protesto için
bir süre önce başlattıklan "Milliyet oku-
mama" kampanyası ile ilgili Cemiyet'in
Akdeniz Caddesi'ndeki lokal duvarlan-
na da yapıştınlan 8 adet afiş için savcılı-
ğa yapılan suç duyurusu üzerine dün
TGS İzmir Şubesi yöneticilerinin, Emni-
suçladıyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdür-
îüğü'nde "ızınsız afiş astırmak' suçuyla
ifade verdiklerini söyledi.
TGS İzmir Şube Başkanı Hüseyin As-
lan ve Yönetim Kurulu üyelen ise polis-
teki ifadelerinde, TGS'nin Milliyet işve-
renini protesto için hazırladıklan afiş ve
el ilanlannı yapıştırmak ve dağıtmak
için üyelere verdiklennı, suç ihbannda
bulunulan cemiyetin lokal bınasına ise
bu afişlerin kimin astığmı bilmediklerini
savundular. Bunun üzerine Cemiyet
genel kuralunda yönetim kurulu ikinci
başkanı Öcal Uluç, tüm gazetecilerin
TGS ve Cemiyeti ile bir aile olduğunu
öne sürdü.
\fedikuletteki KüçükAltın Kapı'nın üzerindeki tuğra II. Mahmud'a aitti
Tarilıi tuğra çabndıASLI KAYABAL (tstanbul) • İstan-
bul'un Bizans devri surlanndan
Yedikule'de Küçük Altın Kapı
üzerindeki Sultan II. Mahmud
tuğrası çalındı. İstanbul Kültür
Müdürlüğü'nden Rahmi Çubuk-
çu konunun Emniyet Müdürlüğü
ve Kültür Bakanlığı'na aktarıldı-
ğını, soruşturmamn sürdüğünü
söyledi.
"13.1.1992 günü Yedikule Müzesi'-
nde görevlı iki bekçi, Küçük Altın Kapı
üzerindeki Sultan II. Mahmud'a ait tuğ-
ranın yerinde olmadığını farketmişler.
Küçük Altın Kapı yol üzerinde, Yediku-
le surlarının dışında. Tuğra 5 metre yük-
seklikte bulunuyordu. 65x45 cm. boyut-
lanndaki tuğrayı merdiven dayayarak
çalmışlar" diyor müdür Rahmi Çubuk-
çu.
II. Theodosius ya da Yedikule Suru...
Bizanslılar Yedikule'ye "beş kule" anla-
mına gelen "penta dirikyon" demiş.
Küçük ve büyük altın kapılar, İstanbul'-
un güney-batısını, Yedikule-Ayvansa-
ray yönünde çevreleyen Yedikule Sur-
lan'nın en ünlü iki kapısı. Haluk Şehsu-
varoğlu, "Asırlar Boyunca İstanbul"
kitabında Büyük Altın Kapı'nın (Porta
Aurea) İstanbul'un büyük anıtlanndan
biri olduğunu yazıyor. Theodosius I, bu
kapıyı Maksimus'a karşı kazandığı gali-
biyetin şerefıne 338'de zafer takı olarak
inşa ettirmiş. Bu tak, 412'de şehrin giriş
kapısı. Zaferden dönen imparatorlar bu
kapıdan geçermiş. BugeçitXV. yüzyılda
kapatıhnca, İstanbul'un fethinden son-
ra yerine küçük bir kapı açılmış: Sultan
II. Mahmud'un tuğrası bulunan Küçük
Altın Kapı. Üzerinde 1254 tarihi oku-
nan, Sultan II. Mahmud'un "adaletli"
anlamına gelen adil unvanlı tuğrası artık
yok.
Ve tuğralar... Tuğralar Osmanlı padı-
şahlannın imza yerine kullandıklan özel
şekilli işaretler. Mıthat Sertoğlu, "Os-
manlı Türklerinde Tuğra" adlı kitabın-
da bir tür doğrulama işareti olan tuğra-
nın Oğuz Han tarafından bu amaçla
kullarr.ldığını yazıyor. Türk ve Tatar
Hanlan da emirnamelerinde böyle işa-
retler kullanmışlar.
Tuğra, Arapçada "tevki", Farsçada
"nişan" olarak geçiyor. Osmanlı Türk-
len ise "nişan-ı şerif demişler. Sertoğlu.
Osmanlı tuğralan üzerine şu bilgileri ve-
riyor: "Karaman, Saruhan ve Candaro-
Hırsızlar, 5 m. yüksekteki tuğrayı çalmak için Altın Kapı'ya merdiven dayamış.
ğullan'ndan hem yazılı hem de paralara
yerleştinlmiş tuğralar kalmıştır. Bunla-
nn en eskisi Saruhan oğlu İshak Bey'in
1374 tarihli gümüş parasmın üzerinde-
dir."
Tuğralar. padişahın emrini kapsayan
fermanlar, padişahça bir hak ve imtiyaz
verilen beratlar arazi tahrir defterlerine
vakfiyeler ve paralar, 19. yüzyıldan iti-
baren bayraklara, pullara, nüfus cüz-
danlanna ve binalara yerleştirilmiş.
XVI ve XVII. yüzyıllann tuğralan es-
tetik yönden doruk noktasında. Tuğra-
lann tarihi öyküsü içinde Sultan II.
Mahmud tuğrası nereye oturuyor? Sul-
tan, 23 yaşında tahta geçtiği zaman tuğ-
ra ölçülen son şeklini almış. Hat üstadı
Mustafa Rakın Efendi'nin çektiği bir
Sultan Mahmud tuğrası bugün Topkapı
Sarayı Müzesi'nde sergileniyor. Tuğra-
lann sağ üst tarafına padışah mahlası
yazmak da yine Sultan II. Mahmud'la
başlamış. Ne yazık kı, Yedikule Küçük
Altın Kapı'daki tuğra 'korunamadı'.
Onuncu yıla fidan
• AA (KocaeU) - Türk Anneler
Derneği Kocaeli Şubesi yöneticileri 10.
kuruluş yıldönümlerini fidan dikerek
kutladılar. Dernek yöneticileri, İzmit
Belediyesi'nin Atatürk Bulvan üzerinde
düzenlediği parka 80 adet fidan
diktiler. Dernek Başkanı Eren
Pekdemir, doğaya yapılan her hizmeti
kutsal saydıklannı belirterek, bu
yöndeki çalışmalarını sürdüreceklerini
söyledi. Pakdemir, fidanlann bakımını
İzmit Belediyesi ile ortaklasa
yürüteceklerini bildirdi.
Mülkiyeliler kurulu
• AA (Ankara) - Mülkiyelüer Birliği
Genel Merkezi olağan genel kurul
toplantısı, yarın Ankara'da Siyasal
Bilgiler Fakültesi'nde yapüacak.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindqruk'un konuşmasıyla başlayacağı
açıklanan genel kurul toplantısında,
yeni yönetim ve denetim kurullan
oluşturulacak. TUzük değişikliği
teklifleri görüşülerek, karara
bağlanacak. Genel kurul toplantısında
aynca Siyasal Bilgiler Fakültesi
sorunlan ve SBF mezunlannın çalışma
yaşamında karşılastığı sorunlar da ele
alınacak.
Ögretmenlerdikkat
• AA (İzmir) - Dokuz Eylül
Ünıversıtesi Buca Eğitim Fakültesi'nin,
öğretmenlik yapmak isteyen üniversite
mezunlanna öğretmenlik formasyonu
verecek bir program düzenlendiği
bıldirildi. Faküîte dekanı Prof. Dr.
Galip Karagözoğlu, programı
başanyla bıtirenlere tüm ülkelerde
geçerli bir sertifika venleceğini söyledi.
Fzmir'de ilk kez düzenlenen bu
programdan. öncelikle 4 yıllık, daha
Sonra da 2 yıllık fakülte ve yüksekokul
mezunlan alınacak. Üniversite
mezunlan içın öğretmenlik
formasyonu programı düzenlenmesine
şiddetle ihtiyaç duyulduğunu kaydeden
Karagözoğlu, 1.200'den fazla başvuru
aldıklannı, programın
açıklanmasından sonra bu sayının
3.000'e ulaşmasını beklediklerini
kaydetti.
ATeğftiıııi
• Cumhuriyet (Denizli) - Ankara '
Üniversitesi Avrupa Topluluklan
Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde
avukatlar için "AT Eğitimi" kursu
açılacak. DPT, AT ile tlişkiler Genel
Müdürlüğü tarafından organize
edilecek kurslar 3 martta başlayacak.
DPT AT ile tlişkiler Genel Müdürlüğü
tarafından Türkiye Barolar Birüği'ne
gönderilen yazıda, AT temel eğitimi,
uzmanlık eğitimi ve yabancı dil eğitimi
branşlarında açılan kurslara katılmak
isteyen avukatlann listeleri istendi.
Barolar Birliği Başkanı önder Sav da
baro başkanlanna gönderdiği genelgede
açılacak kurslarla ilgili bilgiler verdi,
katılmak isteyen avukatlann
basvurulannı yapmasını istedi.
Karne sonışturması
• CUMHUÇİYET (Giresun) -
Giresun'da ilk ve orta dereceü
okullarda öğrencilere dağıtılan
karnelerin gerçek fıyatlannın üzerinden
satüdığı iddialannm ortaya atılması
üzerine Milli Eğitim Bakanlığı
soruşturma açtı. Giresun'da çok sayıda
vatandaşın protestolan ve şikâyetleri
karşısmda bakanhk, fahiş fiyatla karne
veren okul yöneticileri hakkında açtığı
soruşturmayı sürdürüyor. Bakanhk (
tarafından bin liraya bastırılan j
karnelerin il ve ilçelerde okul *
müdürleri tarafından fahiş fiyatla î
öğrencilere satıünası üzerine açılan İ
soruşturma veliler arasında t
memnunlukla karşılandı. »
Şimdi, tüm Levi's çeşitlerini daha da büyük
indirimlerle alın.
Levıs
12 yeni ünîversiteye
YÖK'ten yeşil ışıkHAKAN AYGÜN (Ankara) - Yüksek
Öğretim Kurulu (YÖK), Milli Eğitim
Bakanlığı'na 12 yeni üniversite ku-
rulması için tavsiyede bulunulması-
nı kararlaştırdı.
YÖK, bu karan eski Milli Eğitim Bakanı Av-
ni Akyol ve arkadaşlannın TBMM'ye sunduğu
"2012 yılına kadar 40 ilde üniversite, dört ilde
yüksek teknoloji enstitüsü ve iki vakıf üniversi-
tesi kurulmasına" ilişkin yasa önerisi konusun-
da görüşü sorulması üzerine verdi.
Oneride, üniversite kurulması istenen üler şun-
lar dı:
"Denizli, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Bolu,
Zonguldak, Manisa, Mersin, Aydın, Isparta,
Hatay, Kastamonu, Afyon, Eskişehir, Kütahya,
Rize, Erzincan, Kırıkkale, Aksaray, Amasya,
Burdur, Uşak, Çanakkale, Çorum, Giresun,
Kahramanmaraş, Karaman, Kars, Kırklareli,
Kırşehir, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Şanlı-
urfa, Sinop, Tekirdağ, Tokat, Yozgat ve Mar-
din."
Akyol, Milli Eğitim Bakanı olduğu geçen ya-
sama yılında da 30 yeni üniversite kurulmasına
ilişkin yasa tasansını Bakanlar Kurulu'ndan ge-
çirmiş, YÖK de 30 yeni üniversiteye yeşil ışık
İ
i
yakmıştı. Ancak daha sonra Milli Eğitim Komis-.j
yonu'nda yapılan eklemelerle kurulacak vükse-)
köğretim kurumu sayısı 77'ye çıkanlmış, bunun'
üzerine de hükümet tasarıyi geri çekmişti. İ
YÖK, Akyol'un 40 üniversite kurulmasına iliş- ]
kin yasa önerisiyle ilgili görüşünün sorulmasıj
üzerine ise geçen yılki tavnnı değiştirdi. Sadece;
12 yeni üniversiteye yeşil ışık yaktı. *
Yeni ûniversiteler )
YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığı'na ileteceği|
karannda, birinci aşamada kurulması uygun gö-J
rülen 12 üniversite şöyle sıralandı: •
"Toros Üniversitesi (İçel), Karesi Üniversite-*
si (Balıkesir), Harran Üniversitesi (Şanlıurfa), â
Sakarya Üniversitesi (Adapazan), Menderesî
Üniversitesi (Aydın), Karaelmas Üniversitesi;
(Zonguldak), Mustafa Kemal Üm'versitesi (Ha-j
tay), Pamukkale Üniversitesi (Denizli), Abant«
Üniversitesi (Bolu), Göller Üniversitesi. (Ispar-İ
ta), Körfez Üniversitesi (Kocaeli), Kenan Evren'J
Üniversitesi (Manisa)." •
YÖK, ikinci aşamada da üç yeni üniversite ku-«
rulabileceğine karar verdi. Bu üniversiteler de«
şunlar: *
"Kocatepe Zafer Üniversitesi (Afyon), Serhat J
veya Karabekir Üniversitesi (Kars), Erzincan J
Üniversitesi (Erzincan)." *