27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 ŞUBAT1992 CUMARTESİ HABERLER LJyuşturucununticari canlılığıPALA (istanbui) - Türkiye'de son beş yılda eroin, esrar, mor- L,, hap ve katkı maddelerinden oluşan 10 ton uyuşturucu ele ^ririldi. 3 binin üzerinde kişi de adli makamlara "kaçakçılık" •nyla sevk edildi. Bu maddelerin yurtdışı piyasa değeri triîyon- •a ifade ediliyor. "«irtdışında uyuşturucu ticaretiyle aaşan Tıirk vatandaşı sayısında IKIIİİ bır artış var. Türkler, çoğunlukla anya, İtalya, Hollanda ve Almanya sanda etkinlik gösteriyor. ü r k polısinin 1985 sonrası, üzerinde bo~den sonra en çok ça.ıştığı konulann haıda uyuşturucu ticareti ve sevkiyle adele geliyor. İçişleri BakanlığT- Tirkiye ve dünyada Fuşturucufiyatlan E n Turkiye 30-40 mılyon TL/kg Avrupa 200 milyon TL/ kg ABD 500 milyon TL/kg Eır Turkiye 5-10 milyon TL/kg Avrupa 50 milyon TL/kg ABD 100-150 milyon TL/kg Mfin Turkiye 20 milyon TL/kg Avrupa 50 milyon TL/kg ABD 80-100 milyon TL/kg Kıain Turkiye 500 milyon TL/kg 1 milyaı TL/kg Avrupa 1.5-2 mJyar TL/kg ABD 2-5 mılvar TL/kg ndan alınan bilgilere göre yakalanan Türkler, genelde uyuşturucu maddenin gerçek sahipleri degil; taşıyıcılan. Yetki- liler, Türkiye'nin, Ortadoğu'daki uyuş- turucu potansıyelının Avrupa ve ABD'- ye aktanmında halen en önemlı köprü olduğunu söylüyor. 1985-1990 yıllan arasında ele geçirilen 10 tona yakın uyuşturucu madde de bunun belirtisi olarak gösteriliyor. İçişleri Bakanlığı'na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü yetkılıleri, uyuşturucu sevkinde yıllardır kullanılan yol ve yön- temlerde pek değişıklik olmadığını söy- lüyorlar. Afganistan, Pakistan ve Hindistan'da yetiştirilen hammadde, laboratuvarlar- da işlenerek eroin, esrar ve bazmorfin halinde İran ve Suriye'ye getiriliyor. Narkotik yetkilileri, uyuşturucunun özellikle bu iki ülkeden Türkiye'ye giriş yaptığına işaret ediyorlar. Polise göre Asya ve Ortadoğu'da toplanan uyuştu- rucunun Avrupa'ya sevkinde iki ana yol var: Birincisi, Turkiye üzerinden kara, deniz ve hava yolunun kullanılması; ikıncısi ise Hindistan ve Pakistan'dan deniz yoluyla Akdeniz ve Avrupa'ya ulaşım. Uyuşturucunun Türkiye'deki ilk du- raklan ise Ağn, Van, Hakkâri, Albay- rak, Başkale ve Yüksekova. Özellikle eroin, esrar ve bazmorfinden oluşan uyuşturucu maddeler, çeşitli yöntemler- le Batı'ya (İstanbul ve Edırne) ulaştınlı- yor. Buradan karayoluyla Bulgaristan, Yugoslavya, Avusturya, İtalya ve İs- panya'ya aktanhyor. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü yetkilileri, İran ve Suriye sınınndan Tür- kiye'ye giren uyuşturucunun Kapıkule ve öteki yollardan çıkışına kadar taşıma maliyetinin kilo başına 200 dolan bul- duğunu belirtiyorlar. Bu taşıma Avrupa üzerinde astronomik rakamlara ulaşı- yor. Uyuşturucu madde Avrupa'da ise Yugoslavya üzerinden İtalya ve Kuzey Avrupa ülkelerine ya da Atina'dan de- niz yoluyla İspanya ve Fransa limanlan- na getiriliyor. Sevkler. karadan TIR, kamyon ve taksilerde yapılan özel zula- lar aracıhğıyla, denizde ise yük gemisi ve Ro-Ro'larla taşınıyor. Eroin, bazmorfin ve esrann Avrupa'- ya aktanmı sırasında uyuşturucu kaçak- çılan içın en riskli nokta ise İstanbul. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü yet- kilileri. kacakçılann Türkiye'ye giriş yaptıklan Güneydoğu ve doğu sınırın- dan itibaren ızlenmeye başlandığını. operasyonlann da çoğunlukla İstanbul ve sınırda sona erdığinı belirtiyorlar. Yetkililere göre bunda amaç, uyuşturu- cu kaçakçılannı ekip olarak ele geçire- bilmek. Heryıl 1.5 tonun üzerinde uyuş- turucunun istanbul ve çevresinde ele geçirilmesini de buna kanıt olarak göste- riyorlar. Adının yazılmasını istemeyen eski İs- tanbul Narkotik Şube müdürlerinden bıri, Türkiye'de uyuşturucu trafığıni mafya üyelerinin yanı sıra terör örgütle- rinin de finans kaynağı olarak kullan- dıklanru belırtiyor. Aynı yetkili, başta kokain olmak üzere Avrupa'da yoğun ilgi gören uyarıcı ve uyuşturuculann da yine benzer kaçakçılar tarafından Tür- kiye'ye sokulduğunu vurguluyor. Uyuşturucu ticaretinde adından sıkça söz edilen Türkler - İsmail Hacı Süleymanoğlu (İtalya'da tutuklu.) - Yaşar Avni Musullulu (Serbest. Atina, Hollanda ve İspanya'da yaşıyor.) - Ya- şar Aktürk (Berber Yaşar) (Bir yargıla- ması var, daha sonraki savlan kabul etmedi.) - Martin Prados Rafael (İspanya) - Mehmet Lafçı (İspanya) - Bilal Habeş Çapan (İspanya) - Mehmet Kapanoğlu (İspanya) - Mehmet Nafi Çapan (İspanya) - Ömer Erenoğlu (italya) - Hacı Mirza (Tutuklu, Isviçre'de.) - Sabit-Eyüp Tırnovalı kardeşler (Yu- goslavya-Italya, tutuklu.) - Dikran Altun (Kokain ve kara parayı akladığı savıyla tutuklu.) - Nafi Aytekler (Ankara, 4 Nolu Sıkıyö- netim Komutanlığı'nda açılan davası İstanbul'da sürüyor.) - Zeki-Rahmi Soydar kardeşler (İtalya'- da tutuklu.) - Hıkmet Sevcan (Bulgaristan) - Nuri Şenal-Yaşar Kısacık (îtalya, tu- tuklu.) - Armand Jirayr Haser - Halil Havar (İspanya'da tutukluyken filmlere konu olabilecek yöntemlerle ce- zaevinden fırarederek Türkiye'ye geldi.) Doğu dillerine de özgürlük isteniyor tstabul Haber Servisi - Rusça, İspanyolca, Arapça, Japonca ve Çin- ce\e özgürlük isteniyor. Yaygın eğitim kurumlannda bu dillerde decurs açılabilmesi için Bakanlar Kurulu karan bekleniyor. Tırkiye'deki yabancı dil kurslannda yalnzca İngılizce, Almanca, Fransızca ve İalyancanın öğretimine izin verili- yor.Bununla bırlikte, Rusça, İspanyol- ca, laponca, Arapça ve Çincenin de yaypn eğitim kurumlannda öğretilme- sinevönelik yoğun istek ve Milli Eğitim Bakmlığı'na yapılan başvurular sonun- da, lonu Milli Güvenlik Kurulu'nca ın- celeıtniş ve kurul, bu dillerin öğretimine ilişkn tavsiye karan almıştı. Halen, bu dille-de kurs açılmasının sağlanması için Bakinlar Kurulu'nca alınacak karar ge- rekror. Ö2Eİ Dil Kurslan Derneği (Oz-Dil- Der) Yönetim Kurulu üyesi Naztf ÜT- gen, söz konusu dillerde kurs açılabıl- mesiae ilişkin karann çok daha önce alınnası gerektiğini belırtti. Bakanlar Kurulu'ndan büyük olasılıkla bu dille- nn yaygın eğitim kurumlannda öğretile- bileceği yolunda çıkacak karan, "geci- kilm.ş, ama doğru bır karar" olarak nitelendiren Ülgen, "Bu dillerin tabu ol- ması. öğretim izninin yalnızca kültür derneklerine verilmesi pek doğru değil" dedi. Ülgen, " Son zamanlarda Rusça ve Ja- poncaya talep başladı. özellikle Ruslar- la sınır ticareti yapmak isteyenler 3-5 cümle olsun Rusça öğrenmek istediler. Ancak Sovyetler Birliği'nin parçalan- masından sonra Rusçanın yerini İngilız- ce ve Türkçe alıyor. Bu nedenle Rusçaya büyük bir talep olacağını sanmıyorum. Geçici bir pazardır ve uzun vadede çok talep olmaz. Uzun vadede Japoncanın daha çok ön plana çıkacağını sanıyo- rum." Bu konuda dün bir basın toplantısı düzenleyen ve "yabancı dillere özgür- lük" isteyen Karya Yabancı Diller Eği- tim Merkezi kurucusu Özlem Demir, '"gelişen siyasi ve ekonomik îlişkilerin beraberinde getirdiği zorunluluklarla birlikte halen öğretimine izin verilen dil- ler dışındaki birçok dilin öğrenimi \co- nusunda büyük bir talep oluştuğunu" söyledi. Demir, "özellikle Rusça öğre- nimi için talep her geçen gün büyük bir hızla artarken bu gereksinimi karşıla- maya haar ve istekli eğitim kurumlan- nın elleri, kollan bağlı kalmaktadır. Yetkililerden bu konuyla ivedilikle ilgi- lenmelerini önemle rica ediyoruz" diye konuştu. TGS, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni ANKA (İzmir) - Turkiye Gazete- ciler Sendikası (TGS), izmir Gazeteciler Cemiyeti'ni "muh- birlikle" suçladı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin (İGC) dün yapılan olağan genel kurulunda TGS Genel Eğitim Sekreteri Celal Yıl- maz. Milliyet gazetesindeki "sendikasız- laştırma operasyonunu" protesto için bir süre önce başlattıklan "Milliyet oku- mama" kampanyası ile ilgili Cemiyet'in Akdeniz Caddesi'ndeki lokal duvarlan- na da yapıştınlan 8 adet afiş için savcılı- ğa yapılan suç duyurusu üzerine dün TGS İzmir Şubesi yöneticilerinin, Emni- suçladıyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdür- îüğü'nde "ızınsız afiş astırmak' suçuyla ifade verdiklerini söyledi. TGS İzmir Şube Başkanı Hüseyin As- lan ve Yönetim Kurulu üyelen ise polis- teki ifadelerinde, TGS'nin Milliyet işve- renini protesto için hazırladıklan afiş ve el ilanlannı yapıştırmak ve dağıtmak için üyelere verdiklennı, suç ihbannda bulunulan cemiyetin lokal bınasına ise bu afişlerin kimin astığmı bilmediklerini savundular. Bunun üzerine Cemiyet genel kuralunda yönetim kurulu ikinci başkanı Öcal Uluç, tüm gazetecilerin TGS ve Cemiyeti ile bir aile olduğunu öne sürdü. \fedikuletteki KüçükAltın Kapı'nın üzerindeki tuğra II. Mahmud'a aitti Tarilıi tuğra çabndıASLI KAYABAL (tstanbul) • İstan- bul'un Bizans devri surlanndan Yedikule'de Küçük Altın Kapı üzerindeki Sultan II. Mahmud tuğrası çalındı. İstanbul Kültür Müdürlüğü'nden Rahmi Çubuk- çu konunun Emniyet Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı'na aktarıldı- ğını, soruşturmamn sürdüğünü söyledi. "13.1.1992 günü Yedikule Müzesi'- nde görevlı iki bekçi, Küçük Altın Kapı üzerindeki Sultan II. Mahmud'a ait tuğ- ranın yerinde olmadığını farketmişler. Küçük Altın Kapı yol üzerinde, Yediku- le surlarının dışında. Tuğra 5 metre yük- seklikte bulunuyordu. 65x45 cm. boyut- lanndaki tuğrayı merdiven dayayarak çalmışlar" diyor müdür Rahmi Çubuk- çu. II. Theodosius ya da Yedikule Suru... Bizanslılar Yedikule'ye "beş kule" anla- mına gelen "penta dirikyon" demiş. Küçük ve büyük altın kapılar, İstanbul'- un güney-batısını, Yedikule-Ayvansa- ray yönünde çevreleyen Yedikule Sur- lan'nın en ünlü iki kapısı. Haluk Şehsu- varoğlu, "Asırlar Boyunca İstanbul" kitabında Büyük Altın Kapı'nın (Porta Aurea) İstanbul'un büyük anıtlanndan biri olduğunu yazıyor. Theodosius I, bu kapıyı Maksimus'a karşı kazandığı gali- biyetin şerefıne 338'de zafer takı olarak inşa ettirmiş. Bu tak, 412'de şehrin giriş kapısı. Zaferden dönen imparatorlar bu kapıdan geçermiş. BugeçitXV. yüzyılda kapatıhnca, İstanbul'un fethinden son- ra yerine küçük bir kapı açılmış: Sultan II. Mahmud'un tuğrası bulunan Küçük Altın Kapı. Üzerinde 1254 tarihi oku- nan, Sultan II. Mahmud'un "adaletli" anlamına gelen adil unvanlı tuğrası artık yok. Ve tuğralar... Tuğralar Osmanlı padı- şahlannın imza yerine kullandıklan özel şekilli işaretler. Mıthat Sertoğlu, "Os- manlı Türklerinde Tuğra" adlı kitabın- da bir tür doğrulama işareti olan tuğra- nın Oğuz Han tarafından bu amaçla kullarr.ldığını yazıyor. Türk ve Tatar Hanlan da emirnamelerinde böyle işa- retler kullanmışlar. Tuğra, Arapçada "tevki", Farsçada "nişan" olarak geçiyor. Osmanlı Türk- len ise "nişan-ı şerif demişler. Sertoğlu. Osmanlı tuğralan üzerine şu bilgileri ve- riyor: "Karaman, Saruhan ve Candaro- Hırsızlar, 5 m. yüksekteki tuğrayı çalmak için Altın Kapı'ya merdiven dayamış. ğullan'ndan hem yazılı hem de paralara yerleştinlmiş tuğralar kalmıştır. Bunla- nn en eskisi Saruhan oğlu İshak Bey'in 1374 tarihli gümüş parasmın üzerinde- dir." Tuğralar. padişahın emrini kapsayan fermanlar, padişahça bir hak ve imtiyaz verilen beratlar arazi tahrir defterlerine vakfiyeler ve paralar, 19. yüzyıldan iti- baren bayraklara, pullara, nüfus cüz- danlanna ve binalara yerleştirilmiş. XVI ve XVII. yüzyıllann tuğralan es- tetik yönden doruk noktasında. Tuğra- lann tarihi öyküsü içinde Sultan II. Mahmud tuğrası nereye oturuyor? Sul- tan, 23 yaşında tahta geçtiği zaman tuğ- ra ölçülen son şeklini almış. Hat üstadı Mustafa Rakın Efendi'nin çektiği bir Sultan Mahmud tuğrası bugün Topkapı Sarayı Müzesi'nde sergileniyor. Tuğra- lann sağ üst tarafına padışah mahlası yazmak da yine Sultan II. Mahmud'la başlamış. Ne yazık kı, Yedikule Küçük Altın Kapı'daki tuğra 'korunamadı'. Onuncu yıla fidan • AA (KocaeU) - Türk Anneler Derneği Kocaeli Şubesi yöneticileri 10. kuruluş yıldönümlerini fidan dikerek kutladılar. Dernek yöneticileri, İzmit Belediyesi'nin Atatürk Bulvan üzerinde düzenlediği parka 80 adet fidan diktiler. Dernek Başkanı Eren Pekdemir, doğaya yapılan her hizmeti kutsal saydıklannı belirterek, bu yöndeki çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. Pakdemir, fidanlann bakımını İzmit Belediyesi ile ortaklasa yürüteceklerini bildirdi. Mülkiyeliler kurulu • AA (Ankara) - Mülkiyelüer Birliği Genel Merkezi olağan genel kurul toplantısı, yarın Ankara'da Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yapüacak. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindqruk'un konuşmasıyla başlayacağı açıklanan genel kurul toplantısında, yeni yönetim ve denetim kurullan oluşturulacak. TUzük değişikliği teklifleri görüşülerek, karara bağlanacak. Genel kurul toplantısında aynca Siyasal Bilgiler Fakültesi sorunlan ve SBF mezunlannın çalışma yaşamında karşılastığı sorunlar da ele alınacak. Ögretmenlerdikkat • AA (İzmir) - Dokuz Eylül Ünıversıtesi Buca Eğitim Fakültesi'nin, öğretmenlik yapmak isteyen üniversite mezunlanna öğretmenlik formasyonu verecek bir program düzenlendiği bıldirildi. Faküîte dekanı Prof. Dr. Galip Karagözoğlu, programı başanyla bıtirenlere tüm ülkelerde geçerli bir sertifika venleceğini söyledi. Fzmir'de ilk kez düzenlenen bu programdan. öncelikle 4 yıllık, daha Sonra da 2 yıllık fakülte ve yüksekokul mezunlan alınacak. Üniversite mezunlan içın öğretmenlik formasyonu programı düzenlenmesine şiddetle ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Karagözoğlu, 1.200'den fazla başvuru aldıklannı, programın açıklanmasından sonra bu sayının 3.000'e ulaşmasını beklediklerini kaydetti. ATeğftiıııi • Cumhuriyet (Denizli) - Ankara ' Üniversitesi Avrupa Topluluklan Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde avukatlar için "AT Eğitimi" kursu açılacak. DPT, AT ile tlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından organize edilecek kurslar 3 martta başlayacak. DPT AT ile tlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Barolar Birüği'ne gönderilen yazıda, AT temel eğitimi, uzmanlık eğitimi ve yabancı dil eğitimi branşlarında açılan kurslara katılmak isteyen avukatlann listeleri istendi. Barolar Birliği Başkanı önder Sav da baro başkanlanna gönderdiği genelgede açılacak kurslarla ilgili bilgiler verdi, katılmak isteyen avukatlann basvurulannı yapmasını istedi. Karne sonışturması • CUMHUÇİYET (Giresun) - Giresun'da ilk ve orta dereceü okullarda öğrencilere dağıtılan karnelerin gerçek fıyatlannın üzerinden satüdığı iddialannm ortaya atılması üzerine Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma açtı. Giresun'da çok sayıda vatandaşın protestolan ve şikâyetleri karşısmda bakanhk, fahiş fiyatla karne veren okul yöneticileri hakkında açtığı soruşturmayı sürdürüyor. Bakanhk ( tarafından bin liraya bastırılan j karnelerin il ve ilçelerde okul * müdürleri tarafından fahiş fiyatla î öğrencilere satıünası üzerine açılan İ soruşturma veliler arasında t memnunlukla karşılandı. » Şimdi, tüm Levi's çeşitlerini daha da büyük indirimlerle alın. Levıs 12 yeni ünîversiteye YÖK'ten yeşil ışıkHAKAN AYGÜN (Ankara) - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı'na 12 yeni üniversite ku- rulması için tavsiyede bulunulması- nı kararlaştırdı. YÖK, bu karan eski Milli Eğitim Bakanı Av- ni Akyol ve arkadaşlannın TBMM'ye sunduğu "2012 yılına kadar 40 ilde üniversite, dört ilde yüksek teknoloji enstitüsü ve iki vakıf üniversi- tesi kurulmasına" ilişkin yasa önerisi konusun- da görüşü sorulması üzerine verdi. Oneride, üniversite kurulması istenen üler şun- lar dı: "Denizli, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Bolu, Zonguldak, Manisa, Mersin, Aydın, Isparta, Hatay, Kastamonu, Afyon, Eskişehir, Kütahya, Rize, Erzincan, Kırıkkale, Aksaray, Amasya, Burdur, Uşak, Çanakkale, Çorum, Giresun, Kahramanmaraş, Karaman, Kars, Kırklareli, Kırşehir, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Şanlı- urfa, Sinop, Tekirdağ, Tokat, Yozgat ve Mar- din." Akyol, Milli Eğitim Bakanı olduğu geçen ya- sama yılında da 30 yeni üniversite kurulmasına ilişkin yasa tasansını Bakanlar Kurulu'ndan ge- çirmiş, YÖK de 30 yeni üniversiteye yeşil ışık İ i yakmıştı. Ancak daha sonra Milli Eğitim Komis-.j yonu'nda yapılan eklemelerle kurulacak vükse-) köğretim kurumu sayısı 77'ye çıkanlmış, bunun' üzerine de hükümet tasarıyi geri çekmişti. İ YÖK, Akyol'un 40 üniversite kurulmasına iliş- ] kin yasa önerisiyle ilgili görüşünün sorulmasıj üzerine ise geçen yılki tavnnı değiştirdi. Sadece; 12 yeni üniversiteye yeşil ışık yaktı. * Yeni ûniversiteler ) YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığı'na ileteceği| karannda, birinci aşamada kurulması uygun gö-J rülen 12 üniversite şöyle sıralandı: • "Toros Üniversitesi (İçel), Karesi Üniversite-* si (Balıkesir), Harran Üniversitesi (Şanlıurfa), â Sakarya Üniversitesi (Adapazan), Menderesî Üniversitesi (Aydın), Karaelmas Üniversitesi; (Zonguldak), Mustafa Kemal Üm'versitesi (Ha-j tay), Pamukkale Üniversitesi (Denizli), Abant« Üniversitesi (Bolu), Göller Üniversitesi. (Ispar-İ ta), Körfez Üniversitesi (Kocaeli), Kenan Evren'J Üniversitesi (Manisa)." • YÖK, ikinci aşamada da üç yeni üniversite ku-« rulabileceğine karar verdi. Bu üniversiteler de« şunlar: * "Kocatepe Zafer Üniversitesi (Afyon), Serhat J veya Karabekir Üniversitesi (Kars), Erzincan J Üniversitesi (Erzincan)." *
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle