27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IŞUPAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA "•0*4,» \ Zehirli örümcek Gece uyurken evine girip sol ayakkabısının içine yerleşen zehirli örümceği farketmeyen Avustralyaü Peter Melville, başına gelebileceklerden habersiz üç saat geçirdikten sonra örümcek ayağını ısınnca kendini hastanede buldu. Dünyanın en tehlikeli örümceği kabııl edilen bu cinsin yalnızca Sydney'de 1920 yıhndan beri 12 kişinin ölümüne neden olduğu belirtiliyor. (REUTER) HABERLER Göçmen Vietnamldar zorda Botlarla Hong Kong'a kadar ulaşmayı başaran Vietnamlılar, zor koşuliarda ya- şıyorlar. Son olarak bu ay başında kal- dıklan kampta ayaklanan Vietnamlılar, polis tarafından güçlükle durduruldu. 22 kişinin öldüğü olaylar sonunda, Hong Kong Mahkemesi'nde Vietnam- lılar hakkında isyana teşvikten dava açıldı. Dava 92 Vietnamlının sorgula- masıyla sürüyor. (Fbtoğraf: AP) NATOsemineri AA (Münita) - Körfez savaşı ne- deniyle geçen yıl yapılamayan Münih NATO Savunma Semi- neri, ittifak ülkelerinden yakla- şık 180 delegenin katılımıyla ya- nn başlıyor. SSCB'nin dağüma- sı ve Varşova Pakü'nın yıkılma- sından sonra ortaya çıkan siya- si ve askeri dunım çerçevesinde, "Güvenlik politikasının yeni boyutlannın" tarüşılacağı semi- nerde, NATO ülkderinden yük- sek düzeyde temsilciler, bürok- ratlar, politikacılar ve subaylar katüacaklar ve "gayri resmi bir çerçevede" fikir alışverişinde bulunacaklar. Seminere, Tür- kiye'den ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgene- ral Nezihi Çakar, emekli büyü- kelçi Haluk Bayülken, gazeteci- yazar Feyyaz Tokar ve Türki- ye'nin Bonn Büyükelçisi Onur öymen katılacaklar. 19 Bebeğin olumu Osakalı minik Risa Tokaiya'yı ölüm hiç beklenmedik bir anda yakaladı. Tokaiya ailesinin 12. kattaki apartman dairesine aniden giren 17 yaşındaki bir genç luz nedeni anlaşıiamayan bir şekilde 21 ayhk bebeği yakalayarak balkondan aşağı fırlattı. Yere düştükten sonra bir saat yaşayabilen Risa, hastanede can verdi. (AP) 1. Sayfada ledi. ABD gezisiyle ilgili önceki gtln ANAP lideriyle de görüstü- ğrünü anımsatan Basbakan, bu konuda özal ve Yümaz'a bazı somlar yönelttiğini söyledi. De- mirel, "Gayet tabii ki devletin arşivleri var. Yapılan her şey devletin arşivlerinde, dosyala- nnda var, ama Türkiye'yi 10 se- nedir yönetenlerin zihninde de birtakım şeyler var. Ben her şe- yin dogrusunu öğrenmek ve her şeyin dogrusunu yapmak gibi bir işin içindeyim. Onun içindir ki bundan önceki yülarda Türk- Amerikan münasebetlenndeki gelişmeleri Saym Yılmaz ve Sayın özal'dan dinledim. Benim bazı sorulanm vardı, onlara cevap anyordum" diye konuştu. Bu konuda tartışma- dan ziyade 'öğrenme'nin söz konusu olduğunu vurgulayan Basbakan, "Amerika'ya gider- ken teçhiz edilmiş olmak, mıi- cehhez olmak gerekiyor ve ülke- nin menfaatlerini en iyi şekilde korumak bunu gerektiriyor. Konuşmalanrruzın hedeflnde bu vardır" dedi. Demirel, terörün devlet, mil- let ve hükümetin en önemii so- runu olduğunu vurgulayarak, "Bu hususlarda zaten Milli Gü- venlik Kurulu'nda hararetli gö- rüşmeler cereyan ediyor" dedi. İstanbul'un durumunun geçen MGK toplantısında gündeme geldiğini, hükümetin bu ille il- gili olağanüstü önlemler alma- ya yöneldiğini kaydeden Basba- kan, "Nitekim dün hükümeti- miz de 3 bin kişilik daha kadro eklemiştir. Daha doğrusu, em- niyet hizmetlerine 20 bin kişilik kadro eklemiştir" diye konuştu. Demirel, Çankaya ile hüku- met arasında sürtüşme olmad ğım vurgulayarak şunlan söyle- di: "Birtakım itirazlar olabümesi veya zaman zaman şu veya bu şekilde kararnamelere itirazlar olabümesi çok büytitülecek bir şey defildir. Hükümet ve Mec- lis'i tıkamadığı sürece aşılabile- cek sejlerdir. Devletin tjkanma- sına gayet tabii ki hiç kimse ra- zı olnuz. Devlet tıkanmayacak- tır. Ban ufak tefek şeyler var, ama bunlar aşılacaktır." Basbakan Demirel, daha son- ra gazrtecilerin yönelttiği soru- lara şt yanıtları verdi: "—Valiler kararnamesi gün- deme jeldi mi? DEMİREL — Geldi. Ben meseleün içeriğini tartışmadım. Ama Sayın Sezgin görüşmüştü ve ufat tefek itirazlar var anla- dığırmadarıyla. Bunlar için Sa- yın Scgin'in bugün (dün) saat 18.0O'ie tekrar kendileriyle gö- ruşüpbir çözüme ulaştırabile- ceklerni samyorum. — Cumhurbaşkam'nın terör konıısmda bir önerisi oldu mu? DEMİREL — Onlar her MGKda konuşuluyor. Yani ül- keningüvenük politikası tayin edüryır. MGK'da uzun uzun göriişılen şeyleri bir daha gö- rüşmdik tabii. îüvenlik güçlerinin ücret- lerinc de bir artış düşünülüyor mu? . OE4İREL — Güvenlik güç- lerini huzurla görev yapabil- mel^için her tedbir alinmıştır, o d a labüir tabii. Cihaz alın- mada tutun da her tedbir alı- nacaüır. — ayın Özal'la PKK'ya af korxvunda görüştünüz mü? E>WİREL — Hayır görüş- mecli. O konudaki benim dü- şurKcerim belli. öyle bir şey de olsa. <vela bize söylenir. Onda yarılıanlama olduğunda ısrar ediycım. Her gün polislerimi- zi, aerlerimizi şehit eden ve her jn soygun yapan insanla- ra t»ealde çiçek veremezsiniz. O z^aan, biraz daha bunu ya- pın cnek anlamına gelir. Dev- let, cvlet gibi olacak ve devlet bımarçösterecek hukukun için- de- oayet şebekeleriyle banş yap»uıaz. Cinayet şebekeleri- ni fc«w hale getireceksiniz hu- kufcc içinde. Eğer demokrasi buanvapamazsa, demokrasiyi ay^Mİ tutmak imkânınız ol- mat_2)emokrat olmak, cinayet- ler^saarşiye göz yummak de- ğil«=i Hukukun Ustünlüğüne sav"jn. Her Ulkede cinayet şe- befc«ri ne muameJe görüyorsa, en <3okrat ülkede ne muame- le ggoorsa, benim ülkemde de on_T»örecektir. Öfkeli törende gazetecilere saldırı Suikast sonışturması CUMHURtYET (Adana) - Şehit edilen polis memu- ru Özer Özkaya'nın cenaze töreni sırasında he- def gösterilen Cumhuriyet muhabiri Arap Filiz, Anadolu Ajansı'ndan Mehmet Arslan ve yerel Güney Haber gazetesinden Tarık Akçan polisin saldırısına uğradılar. görüldü. Cumhuriyet muhabiri Arap Filiz, dayak yedikten son- ra polisler tarafından Bankalar Karakolu'na götüruldü. Adana Valisi Recep Birsin özen'in gi- rişimi Uzerine yarım saat sonra hastaneye gitmesine izin verilen muhabirimizi Emniyet Müdürü Mete Altan kendi arabasıyla Numune Hastanesi'ne götürdü. Vali Özen Cumhuriyet'i telefon- la arayarak saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi, geçmiş ol- sun dilegınde bulundu. Arkada- Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde dün düzenlenen töreni izleyen arkadaşınuz Arap Filiz, bir grup polisin, "Bu gazeteciyi tanıyo- ruz, komünist, vurun" diye ba- ğırması uzerine dövuldü. Maki- nesi, flaşı ve gözlüğü kırılan Arap FUiz, 30-40 kadar polisin arasına alındı ve dayak yedi. Bu sırada "Kahrolsun gazeteciler" diye bağıran polislerin, AA'dan foto muhabiri Mehmet Arslan ile yerel Güney Haber gazetesin- den Tank Akçan'a da vurduklan şımızı hastaneye bıraktıktan sonra Cumhuriyet Adana Büro- su'na gelen Emniyet Müdürü Mete Altan da saldından duy- duğu üzüntüyü dile getirirken "Maalesef üzüntülü ve tepkili bir ortamda istenmeyen bir olay oldu. öğleyin gazeteci arkadaş- ları dikkatli olmaları konusun- da uyarmıştım, çok uzgünüm" dedi. Adana Numune Hastane- si'nde beyin tomografisi çekilen arkadaşımız Arap Filiz için ha- zırlanan rapora "motordan düştü" diye yazdırılmak isten- mesi dikkati çekti. Görevli po- lislerin raporu istedikleri gibi düzenleme girisimine izin veril- medi. Çukurova Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Çetin Yiğenoğlu, saldınyı kınarken şöyle dedi: "Terör kurşununa kurban gi- den şehit polis memuru özer Özkaya'ya yapılan saldırıyı şid- detle kımyoruz. Ancak şehit po- Us için düzenlenen cenaze töre- ninde polislerin gazetecileri 'ölümüne' tartaklaması, 'Terö- rist basın* diye slogan atması dikkat çekicidir. Ancak olaylar karşısında soğukkanh olması gereken polisin tahrik boyutunu asan görüntü ve sloganlarla ga- zetecileri tartaklaması anlasıla- mamaktadır. Polisin tekme, yumruk ve copu karşısında ba- sın mensuplannın atacak gülü kalmamıştır. Hukukun üstünlü- ğünü soğukkanlılıkla koruması gereken 'Kana kan intikam, te- rörist basm' diye slogan atan po- lisin, 'polis terörü' yaratmasın- dan kaygı duymaktayız." Ihbar çok, ipucu yok Bu tutumla terör durnıaz Demirkent hisse satü, Birol Nadir kmadı MBaştarafı 1. Sayfada rum: Kimse gücenmesin. daima hedef gösteril- DGM'ler kurulduğunda karşı dik. Bunda hata, sırasıyla basın- Çikıldı. Bu mahkemeye tayin da, politikada ve bazı düşünce edihneden önce bu fıkre ben de saplantıları içinde görüldü." sahiptim. Ne zaman ki DGM lstanbul DGM Başsavcısı'nı Savalığı'na atandım, bir sıkıyö- öldürenlerin mutlaka bulunaca- n e t i m mahkemesi değildi, koru- ğmı kaydeden Demirai, "Karşı- yanımız yoktu, şimdi yavaş ya- mızda muvaffak olmuş bir Türk v a 5 olmaya başladı. DGM'lerı polisi var. llan edilen, işkenceci b i r ta r a f a bırakamayız. polis değil, muvaffak olmuş bir A n m a törenmde konuşan Türk polisi var. Biz, bunları iş- Ankara Cumhuriyet Başsavcısı kenceci polis diye ilan ettik, bu M - F a d l 1 l n a n d a o l a y ! k ı n a y a " çok ayıptır" dedi ra ' c> saldırının devletin ve mille- DGM'lerin Uk kurulduğunda t i n bölünmez butunluğune kar- karşı çıkanların bulunduğunu ?' y a Pildığmı söyledi. hatırlatan Demirai sözlerini şöy- Törene^ DGM Başkanı Mu- le tamamladı: ammer Unsoy ile adlıye ve DGM'de görev yapan savcılar da "Politik ağızlara sesleniyo- katıldı. AA (İstanbul) - Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Dünya ga- zetesi sahibi Nezih Demirkent'- in An Grafik'e ait bir bölüm his- seyi satması Nadir ailesi ile ara- sını açtı. Asil Nadir'in oğlu ve Foto- spor gazetesi sahibi Birol Nadir dün bir yazüı acıklama yaparak, Nezih Demirkent'in An Grafik'e ait yüzde 12Tik hisseyi sattığını duyurdu. Birol Nadir şöyle de- di: "Sevk ve idaresi emanetine bı- rakılmış şirkette para ödemeden sahip olduğu bu hisseleri mil- yonlarca lira karşıhğı devretme- C • M M I I Y E T KITAP KBIOBİ 1 1 1 2 İ S T J I H t f i E T K İ İ t l l L f l l c 8 Ş U B A T CUMARTESİ Okur yazanyla buluşuyor $ I t İ E Ş İ İ ,M 2 A 6 II M Ataol Behramoğlu Konu: Şiirde yol Ayrımları Yalvaç Ural Necati Güngör TAKSİM, Istıklal Caddesi, Zambak Sokak, 4/1, Tel.252 38 81 Saat: 16.00,19.00 Jak Deleon Golden Plaza Mıgros Saat:16.0O-19 00 Suna Tanaltay ATAKÖY Atrıum Mıgros Tel 56061 37 Saat.16.00-19 00 Haluk Yavuzer ŞİŞLİ Golden Plaza Gûlten Dayıoglu ATAKÖY Atrıum Mıgros sini hayret ve ıbret verici bir olay olarak karşılıyorum. Aynca gerçek yüzünun bu ka- dar geç anlaşılmasının uzüntü- sünü ailece yaşadığımızın bilin- mesini istiyorum:' Nezih Demirkent de, AA mu- habirinin sorusu uzerine yaptı- ğı açıklamada, sattığı hissenin yüzde 12 değil, yüzde 15 oldu- ğunu ve bunlan Pofly Peck'in al- dağını bildirdi. Kendi hisselerini sattığını kaydeden Demirkent, bundan neden rahatsız olundu- ğunu anlamadığını da belirterek şöyle devam etti: 'Birol denilen delikanlı önce hissenin yüzde 15 olduğunu bi- le bilmiyor. Bu hisseler karşıhğı kaç para verdiğimi ve ne emek sarfettiğimi şirketin defter kayıt- ları göstermektedir. Herhangi bir sahip olduğum hisseyi satar- ken kimseden izin almaya da mecbur değilim. Kaldı ki, hafta başında kendisi bu hisseleri sa- tın almak için bana başvurdu- ğunda, sattığımı kendisine de söyledim. Anlaşılan hafıza zaafı da var. Aücılar da şirketin ger- çek sahipleri. Bundan neden ra- hatsız olunuyor anlamadım." Bakan İleri Kadın Evf ne el koydu İstanbul Haber Servisi - Ba- kırköy Kadın Sığınma Evi'nde son aylarda yaşanan gergin du- ruma, sonunda kadın ve aile iş- lerinden sorumlu Bakan Güler İleri el koydu. Bakan İleri, sığm- ma evini bugün boşaltıyor. Edinilen bilgiye göre halen sı- ğınmakta olan 40 kadın Sosyal Hizmetler Kurumu'na ait bina- lardan birine yerleştirilecek. "Kadın Konukevi" adını alacak olan bu sığınma evinin tüm gi- derleri ise kadın ve aile işlerin- den sorumlu devlet bakanlığı ta- rafından karşılanacak. Sığınma Evi tüzüğü gereğince yeri gizli tutulan binanın kadınlann rahat edebilecekJeri bir duruma geti- rildiği büdirüdi. • Bakırköy Sığınma Evi'nde bir süredir yaşanan huzursuzluk sü- resince, sığınak danışmanı Uğur llhan 5 ay hiç maaş alamamış, sığınağa aynlan belediye bütçesi ise kadınlara ulaşamamıştı. Elektronik • Baştarafi 1. Sayfada rapi. Bilgisayar kullanmaktan kay- naklanan RSI, bilgisayar kay- naklı tek rahatsızlık da değil. Ekranda yazı okuma çabası so- nucu miyopun ilerlemesi, çift görme, foküs yapamama sonu- cu görmede bulanıklık, gözler- de yanma ve ağn, baş-omuz-sırt ağnsı, bacaklan sürekli aynı po- zisyonda tutma sonucu uyuşma ve yanma hissi gibi çeşitli yakın- malar da modern yaşamda bil- gisayarla iş yapanların bir aşa- mada kaderi. tstanbul Haber Servisi - İstan- bul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Yaşar Günaydın ile koruma polisi Şaban Ceylan ve makam şoförü Halit Balta'nın öldürühneleri olayıyla ilgili so- ruşturma sürdürülürken, İstan- bul Emniyet Müdürlüğu'ne çok sayıda ihbar geliyor. Olayı izleyen saatlerde görgü tanığı bulmakta güçlük çeken İstanbul polisine, televizyonda- ki ve basındaki yaymlann ardın- dan çok sayıda görgü tanığı baş- vurdu. Tamklann ifadeJeri doğrultu- sunda, tam belirgin olmamak- la birlikte, eylemi gerçekleşti- renlerin robot resimlerinin çizil- diğini açıklayan Emniyet Mü- dürlüğü yetkilileri, henüz olayı çözmeye yetecek düzeyde veri toplayamadıklarmı, ancak so- ruşturmanın sürdürüldüğünü söylediler. Bu tur eylemlerde genellikle ticari otolann kullamldığını be- lirten Emniyet Mudurluğu yet- kilileri, araç sürücülerinin gasp olayıyla karşılaştıklan anda va- kit kaybetmeksizin en yakın ka- rakol, polis ekibi ya da 055 nu- marah "Polis Imdat" telefonu- na başvurmalarını istediler. Bugün, DGM önunde düzen- lenecek törenin ve Fatih Ca- mii'nde kılınacak öğle namazı- nın ardından Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verilecek olan Günaydın, Ceylan ve Bal- ta'nın öldurulmeleri olayıyla il- gili tepkiler büyüyor. Içişleri Bakanı Ismet Sezgin, güvenlik gorevlilerinin olaylann onüne geçmek için her türlü ça- bayı gösterdiklerini söyledi ve "Demokratik hukuk devleti il- keleri çerçevesinde, haikın hu- zur ve sükununu temin maksa- dıyla gerekli tedbirler ahnmaktadır" dedi. Türfceş: Suçlu emperyalizm MÇP Genel Başkanı Alpars- lan Türkeş, terör olaylanm, emperyalizmin tezgâhı olarak niteledi. Türkeş, Anayasa Mah- kemesi Başkanı Yekta Güngör özden'le göruşmesinin ardın- dan yapuğı açıklamada, terörün ardında milli birliği ve vatanın bütünlüğünü parçalama gayesi- nin bulunduğunu, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra diğer emperyalist devletlerin te- röristleri uşak olarak kullanma- ya başiadığını öne sürdü ve "Devlet, görevini yapmazsa, can güvenliğini, hukukun üs- tünlüğünü sağlayamazsa, top- lum kendi başının çaresine bakacaktır" dedi. Sosyalist Birlik Partisi İstan- bul îl Başkanı Atilla Aytemur da Türkiye'nin şiddet dolu gün- ler yaşadığını belirterek Istan- bul'da polislerin ve DGM Baş- savcısı'nın öldürülmelerini kına- dı. Aytemur, haikın adalet duy- gusunu ve hukuku hiçe sayarak yürütülen devlet terörünün, te- rördeki diğer boyutu oluşturdu- |unu söyledi. IHD: Silahlan bırakın Insan Haklan Derneği Başka- nı Nevzat Helvacı, Türkiye In- san Haklan Vakfı Başkanı Ya- vuz Önen'le düzenledikleri or- tak basın toplantısında, terörün haklı gerekçesi olamayacağıru ve bir kampanya başlatarak Çığ:56ölü • Baştarafi 1. Sayfada giye göre il merkezinde 4-5 met- reyi bulan kar nedeniyle bütün cadde ve sokaklar ulaşıma ka- pandı. Bu arada Diyarbakır'ın Çün- güş ilçesine bağh Karakaya ko- yünde meydana gelen çığ felake- tinde üç kişi öldü. Izzet Çak- mak, Hamit Karakuş ve Meh- met Kurt'un cesetleri enkaz al- tından çıkarıldı. Hakkâri kent merkezinde de uç mahalle "tehlikeli bölge" ilan edildi ve boşaltılmaya başlandı. Kar yağışı ve tıpinın aralıksız olarak sürdüğu Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan birçok ilde ilk ve orta dereceli okullann yarı yıl tatilleri 5 gun süreyle uzatıldı. Kars ve Konya- da okullar 13 şubatta açılacak. herkesi silahlarıru bırakmaya çağıracaklannı söyledi. Kürt so- rununu, Türkiye'nin en ciddi sorunu olarak niteleyen Helva- cı, devlet yetkililerinin intikam yemini içmelerinin teröru kö- rükleyeceğini vurguladı. İHD İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar da yaşama hakkı- na yonelik eylemlerin, tek çare olarak gördukleri demokratik- leşmeye katkıda bulunamayaca- ğını belirterek "En başta devle- tin yaşama hakkınariayetetme- si ve toplumun tüm kesimlerinin en haklı protestolarında dahi yaşama hakkını zedelememesi gerekir. Insan haklan savunu- culan başta olmak iızere, herke- si yaşama hakkı ihlallerine son vermeye çağırıyoruz" dedi. Türkiye Barolar Birliği tara- fından yapılan açıklamada, te- rörün 12 Eylül öncesi ortamı ye- niden yaratmak amacını güttü- ğü öne sürülürken, Ankara Ba- rosu'nun açıklamasında da "Bu ilkel ve üısanlık dışı metotlardan sonuç bekleyenler hüsrana uğrayacaktır" dedi. Türk-lş de son günlerdeki olaylan kınayan bir bildiri ha- zırladı. Türk-lş'in bildirisinde, hükümet, devletin bütün im- kânlarıru seferber ederek acıla- ra son vermeye davet edildi. • Laleü'de, uğradıklan silahü saldırı sonucu şehit olan IDGM Başsavcısı Yaşar Günaydın, makam şoförü Halit Balta ve koruma görevlisi Şaban Cey- lan'a yapılan saldırı olayı ile il- gili soruşturma sürdürülürken IDGM'ye başsağlığı ziyaretleri devam ediyor. Bir süre önce Yargıtay üyeli- ğine atanan eski DGM Başsav- cısı Birol Kızıltan dün sabah DGM'ye gelerek, Başsavcı veki- li Gunay Kumru ve personelle görüştü. Öte yandan, DGM'deki da- valar da bugün yeniden görül- meye başlandı. Duruşmalar, dünku saldınlar nedeniyle bir günlük tatil edilmışti. KULIS M Baştarafi 1. Sayfada 'Prof. Gönensay, Çiller'in halefî olur mu' sorusu bile sorulmaya başlamış. Ancak galiba böyle birolasılık pek söz konusu değil. Çünkü öncelikle Prof.,Qönensay, projektörlerin önünde by kadar bulunmayatalıpolmayabılir. Eğer talip olsaydı, 1987 seçimlerinde olduğu gibi bu seçimlere de milletvekili adayı olarak katılır ve muhtemelen de h'stelerin seçilebilecek bir yerine konarak parlamentoya girerdi. Dolayısıyla kendisinın istekli olup olmadığı tartışmalıdır. Aynca isteklı olması halinde bıle seçilmiş pek çok milletvekili dururken Demirel'in, parlamento dışından bir bakan ataması kolay olmayabilir. Ama yine de Prof. Gönensay'ın Prof. Çiller'e halef olduğu söylenebilir. Çünkü Gönensay, ekonomik konularda Basbakan Süleyman Demirel'e yardıma olacak. Hani Demirel, iki hafta önceki TÜSİAD Genel Kurulu'nda Devlet Bakanı Tansu Çiller'i takdim ederken, "Kendisi bana ekonomik konularda yardımcı oluyor" dememiş miydi? İşte o şekilde bir halef-seleflik söz konusu olabilir. Prof. Gönensay, 1970'li yıllann ortalanndan beri Süleyman Demirel'e ekonomik konularda danışmanlık yapıyor. Gerçi 1983'te Turgut Özal'ın basbakan olmasının hemen ardından Özal'a o dönemde çok yakın olan ENK A Holding'de yönetım kurulu üyeliği yaptı, hatta yine aynı dönemde Özal'a Brüksel'de Türkiye-Ortakpazar raporu da hazırladı, ama hiçbir zaman ANAP'a ya da Özal'a yakın olmadı. Ankara kulislerine göre son dönemde Demirel üzerindeki etkinliğınin ilk göstergesi Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu ile ilgili olarak ortaya çıktı. Devlet Bakanı Tansu Çiller'in Saracoğlu'nu görevden alma önerisine karşı Prof. Gönensay, bu yöndeki bir davranışın büyük bir hata oJacağmı Demirere anlattı ve Başbakan'ı ikna etti. Prof. Gönensay, Türk ekonomisinin bugün içinde bulunduğu koşullara Prof. Çiller kadar pembe gözlüklerle bakamıyor. Prof. Çiller tarafından enflasyon ve diğer bazı konularda konan hedefleri pek gerçekçi bulmadığı gibi, gerçekleşmeyecek hedeflerin konmasının çok sakıncalı olduğunun da ısrarla altım çiziyor. Prof. Çiller, Hazine'ye yeni kaynak yaratmak açısından vergi gelirlerinin arttınlmasım ve KIT'lerin özelleştirilmesinden elde edilecek geliri iki lokomotif olarak görüyor. Prof. Gönensay ise "Vergiyi arttıramazsanız, ekonomi durur. Harcamalan kısamazsamz, kısacak harcama yok. KİT reformuna başlarsanız, bir-iki yılmızı ahr. Kemer sıkar, zam yapanm diyemezsiniz, haikın tahammülü kalmamış. O yûzden bugün ülke ekonomisi bir kısırdöngü içindedir" diyor. Prof. Gönensay, Ekonomik Panorama Dergisi'nde bir süre önce yer alan söyleşisinde Prof. Çiller'in hazırladığı Ulusal Dinamik Denge Modeli (UDİDEM) çalışmalanna kesinlikle katılmadığını. kendisinın sadece Demirel'in şahsına danışmanlık yaptığını ısrarla vurguluyor. TÜRKERALKAN • Baştarafi 4. Sayfada Veya bir bakan kalkıp "Bu sağcılarla solcuların de- ğil, vatanseverterte vatan hainlerinin mücadelesidirf' di- yecek kadar kalpsiz ve beyinsiz olabiliyorsa... Ve insanlar hâlâ serbestçe söylenen bir düşünceyi, aptalca sıkılan bir kurşunla aynı kefeye koyup aynı te- razide tartma alışkanlığını sürdürüyorsa... İşte o zaman terörü durdurmamız olanaksız hale ge- lecektir. Polisi güçlendirelim, ideolojik saplantılarından arın- dıralım, teknik donanımını geliştirelim, eğitimini iyileş- tırelım... Amenna. Bunların hepsi kuşkusuz gerekli. Ama yeterli değil. Salt güvenlik güçleriyle terörü önleyemeyiz. Terörü ön- ce kafamızda, ruhumuzda, dünyaya bakışımızda ve söylemimizde yenmemiz, önlememiz gerekiyor. Aydınıyla, öğrencisiyle, öğretim üyesiyle, memuruy- la, subayıyla, ev kadınıyia, çiftçisi, işvereni ve işçisiy- le, Kürdü ve Türküyle, sağcısı ve solcusuyla, dincisi ve laikiyle, herkesin ayrım yapmadan bütün terör eylemle- rine karşı çıkması gerekiyor. Bu karşı çıkışı bütün yüre- ği ile haykırması gerekiyor. Terör hortlağının kalbine işte o zaman tahta bir ka- zık çakmış oluruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle