Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
IŞUPAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
"•0*4,»
\
Zehirli
örümcek
Gece uyurken
evine girip sol
ayakkabısının
içine yerleşen
zehirli örümceği
farketmeyen
Avustralyaü Peter
Melville, başına
gelebileceklerden
habersiz üç saat
geçirdikten sonra
örümcek ayağını
ısınnca kendini
hastanede buldu.
Dünyanın en
tehlikeli örümceği
kabııl edilen bu
cinsin yalnızca
Sydney'de 1920
yıhndan beri 12
kişinin ölümüne
neden olduğu
belirtiliyor.
(REUTER)
HABERLER
Göçmen Vietnamldar zorda
Botlarla Hong Kong'a kadar ulaşmayı
başaran Vietnamlılar, zor koşuliarda ya-
şıyorlar. Son olarak bu ay başında kal-
dıklan kampta ayaklanan Vietnamlılar,
polis tarafından güçlükle durduruldu.
22 kişinin öldüğü olaylar sonunda,
Hong Kong Mahkemesi'nde Vietnam-
lılar hakkında isyana teşvikten dava
açıldı. Dava 92 Vietnamlının sorgula-
masıyla sürüyor. (Fbtoğraf: AP)
NATOsemineri
AA (Münita) - Körfez savaşı ne-
deniyle geçen yıl yapılamayan
Münih NATO Savunma Semi-
neri, ittifak ülkelerinden yakla-
şık 180 delegenin katılımıyla ya-
nn başlıyor. SSCB'nin dağüma-
sı ve Varşova Pakü'nın yıkılma-
sından sonra ortaya çıkan siya-
si ve askeri dunım çerçevesinde,
"Güvenlik politikasının yeni
boyutlannın" tarüşılacağı semi-
nerde, NATO ülkderinden yük-
sek düzeyde temsilciler, bürok-
ratlar, politikacılar ve subaylar
katüacaklar ve "gayri resmi bir
çerçevede" fikir alışverişinde
bulunacaklar. Seminere, Tür-
kiye'den ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreteri Orgene-
ral Nezihi Çakar, emekli büyü-
kelçi Haluk Bayülken, gazeteci-
yazar Feyyaz Tokar ve Türki-
ye'nin Bonn Büyükelçisi Onur
öymen katılacaklar.
19
Bebeğin
olumu
Osakalı minik
Risa Tokaiya'yı
ölüm hiç
beklenmedik bir
anda yakaladı.
Tokaiya ailesinin
12. kattaki
apartman
dairesine aniden
giren 17 yaşındaki
bir genç luz
nedeni
anlaşıiamayan bir
şekilde 21 ayhk
bebeği
yakalayarak
balkondan aşağı
fırlattı. Yere
düştükten sonra
bir saat
yaşayabilen Risa,
hastanede can
verdi. (AP)
1. Sayfada
ledi.
ABD gezisiyle ilgili önceki
gtln ANAP lideriyle de görüstü-
ğrünü anımsatan Basbakan, bu
konuda özal ve Yümaz'a bazı
somlar yönelttiğini söyledi. De-
mirel, "Gayet tabii ki devletin
arşivleri var. Yapılan her şey
devletin arşivlerinde, dosyala-
nnda var, ama Türkiye'yi 10 se-
nedir yönetenlerin zihninde de
birtakım şeyler var. Ben her şe-
yin dogrusunu öğrenmek ve her
şeyin dogrusunu yapmak gibi
bir işin içindeyim. Onun içindir
ki bundan önceki yülarda Türk-
Amerikan münasebetlenndeki
gelişmeleri Saym Yılmaz ve
Sayın özal'dan dinledim.
Benim bazı sorulanm vardı,
onlara cevap anyordum" diye
konuştu. Bu konuda tartışma-
dan ziyade 'öğrenme'nin söz
konusu olduğunu vurgulayan
Basbakan, "Amerika'ya gider-
ken teçhiz edilmiş olmak, mıi-
cehhez olmak gerekiyor ve ülke-
nin menfaatlerini en iyi şekilde
korumak bunu gerektiriyor.
Konuşmalanrruzın hedeflnde bu
vardır" dedi.
Demirel, terörün devlet, mil-
let ve hükümetin en önemii so-
runu olduğunu vurgulayarak,
"Bu hususlarda zaten Milli Gü-
venlik Kurulu'nda hararetli gö-
rüşmeler cereyan ediyor" dedi.
İstanbul'un durumunun geçen
MGK toplantısında gündeme
geldiğini, hükümetin bu ille il-
gili olağanüstü önlemler alma-
ya yöneldiğini kaydeden Basba-
kan, "Nitekim dün hükümeti-
miz de 3 bin kişilik daha kadro
eklemiştir. Daha doğrusu, em-
niyet hizmetlerine 20 bin kişilik
kadro eklemiştir" diye konuştu.
Demirel, Çankaya ile hüku-
met arasında sürtüşme olmad
ğım vurgulayarak şunlan söyle-
di:
"Birtakım itirazlar olabümesi
veya zaman zaman şu veya bu
şekilde kararnamelere itirazlar
olabümesi çok büytitülecek bir
şey defildir. Hükümet ve Mec-
lis'i tıkamadığı sürece aşılabile-
cek sejlerdir. Devletin tjkanma-
sına gayet tabii ki hiç kimse ra-
zı olnuz. Devlet tıkanmayacak-
tır. Ban ufak tefek şeyler var,
ama bunlar aşılacaktır."
Basbakan Demirel, daha son-
ra gazrtecilerin yönelttiği soru-
lara şt yanıtları verdi:
"—Valiler kararnamesi gün-
deme jeldi mi?
DEMİREL — Geldi. Ben
meseleün içeriğini tartışmadım.
Ama Sayın Sezgin görüşmüştü
ve ufat tefek itirazlar var anla-
dığırmadarıyla. Bunlar için Sa-
yın Scgin'in bugün (dün) saat
18.0O'ie tekrar kendileriyle gö-
ruşüpbir çözüme ulaştırabile-
ceklerni samyorum.
— Cumhurbaşkam'nın terör
konıısmda bir önerisi oldu mu?
DEMİREL — Onlar her
MGKda konuşuluyor. Yani ül-
keningüvenük politikası tayin
edüryır. MGK'da uzun uzun
göriişılen şeyleri bir daha gö-
rüşmdik tabii.
îüvenlik güçlerinin ücret-
lerinc de bir artış düşünülüyor
mu? .
OE4İREL — Güvenlik güç-
lerini huzurla görev yapabil-
mel^için her tedbir alinmıştır,
o d a labüir tabii. Cihaz alın-
mada tutun da her tedbir alı-
nacaüır.
— ayın Özal'la PKK'ya af
korxvunda görüştünüz mü?
E>WİREL — Hayır görüş-
mecli. O konudaki benim dü-
şurKcerim belli. öyle bir şey de
olsa. <vela bize söylenir. Onda
yarılıanlama olduğunda ısrar
ediycım. Her gün polislerimi-
zi, aerlerimizi şehit eden ve
her jn soygun yapan insanla-
ra t»ealde çiçek veremezsiniz.
O z^aan, biraz daha bunu ya-
pın cnek anlamına gelir. Dev-
let, cvlet gibi olacak ve devlet
bımarçösterecek hukukun için-
de- oayet şebekeleriyle banş
yap»uıaz. Cinayet şebekeleri-
ni fc«w hale getireceksiniz hu-
kufcc içinde. Eğer demokrasi
buanvapamazsa, demokrasiyi
ay^Mİ tutmak imkânınız ol-
mat_2)emokrat olmak, cinayet-
ler^saarşiye göz yummak de-
ğil«=i Hukukun Ustünlüğüne
sav"jn. Her Ulkede cinayet şe-
befc«ri ne muameJe görüyorsa,
en <3okrat ülkede ne muame-
le ggoorsa, benim ülkemde de
on_T»örecektir.
Öfkeli törende gazetecilere saldırı Suikast sonışturması
CUMHURtYET (Adana) - Şehit edilen polis memu-
ru Özer Özkaya'nın cenaze töreni sırasında he-
def gösterilen Cumhuriyet muhabiri Arap Filiz,
Anadolu Ajansı'ndan Mehmet Arslan ve yerel
Güney Haber gazetesinden Tarık Akçan polisin
saldırısına uğradılar.
görüldü. Cumhuriyet muhabiri
Arap Filiz, dayak yedikten son-
ra polisler tarafından Bankalar
Karakolu'na götüruldü. Adana
Valisi Recep Birsin özen'in gi-
rişimi Uzerine yarım saat sonra
hastaneye gitmesine izin verilen
muhabirimizi Emniyet Müdürü
Mete Altan kendi arabasıyla
Numune Hastanesi'ne götürdü.
Vali Özen Cumhuriyet'i telefon-
la arayarak saldırıdan duyduğu
üzüntüyü dile getirdi, geçmiş ol-
sun dilegınde bulundu. Arkada-
Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde
dün düzenlenen töreni izleyen
arkadaşınuz Arap Filiz, bir grup
polisin, "Bu gazeteciyi tanıyo-
ruz, komünist, vurun" diye ba-
ğırması uzerine dövuldü. Maki-
nesi, flaşı ve gözlüğü kırılan
Arap FUiz, 30-40 kadar polisin
arasına alındı ve dayak yedi. Bu
sırada "Kahrolsun gazeteciler"
diye bağıran polislerin, AA'dan
foto muhabiri Mehmet Arslan
ile yerel Güney Haber gazetesin-
den Tank Akçan'a da vurduklan
şımızı hastaneye bıraktıktan
sonra Cumhuriyet Adana Büro-
su'na gelen Emniyet Müdürü
Mete Altan da saldından duy-
duğu üzüntüyü dile getirirken
"Maalesef üzüntülü ve tepkili
bir ortamda istenmeyen bir olay
oldu. öğleyin gazeteci arkadaş-
ları dikkatli olmaları konusun-
da uyarmıştım, çok uzgünüm"
dedi. Adana Numune Hastane-
si'nde beyin tomografisi çekilen
arkadaşımız Arap Filiz için ha-
zırlanan rapora "motordan
düştü" diye yazdırılmak isten-
mesi dikkati çekti. Görevli po-
lislerin raporu istedikleri gibi
düzenleme girisimine izin veril-
medi.
Çukurova Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı Çetin Yiğenoğlu,
saldınyı kınarken şöyle dedi:
"Terör kurşununa kurban gi-
den şehit polis memuru özer
Özkaya'ya yapılan saldırıyı şid-
detle kımyoruz. Ancak şehit po-
Us için düzenlenen cenaze töre-
ninde polislerin gazetecileri
'ölümüne' tartaklaması, 'Terö-
rist basın* diye slogan atması
dikkat çekicidir. Ancak olaylar
karşısında soğukkanh olması
gereken polisin tahrik boyutunu
asan görüntü ve sloganlarla ga-
zetecileri tartaklaması anlasıla-
mamaktadır. Polisin tekme,
yumruk ve copu karşısında ba-
sın mensuplannın atacak gülü
kalmamıştır. Hukukun üstünlü-
ğünü soğukkanlılıkla koruması
gereken 'Kana kan intikam, te-
rörist basm' diye slogan atan po-
lisin, 'polis terörü' yaratmasın-
dan kaygı duymaktayız."
Ihbar çok, ipucu yok
Bu tutumla terör durnıaz Demirkent hisse satü,
Birol Nadir kmadı
MBaştarafı 1. Sayfada rum: Kimse gücenmesin.
daima hedef gösteril- DGM'ler kurulduğunda karşı
dik. Bunda hata, sırasıyla basın- Çikıldı. Bu mahkemeye tayin
da, politikada ve bazı düşünce edihneden önce bu fıkre ben de
saplantıları içinde görüldü." sahiptim. Ne zaman ki DGM
lstanbul DGM Başsavcısı'nı Savalığı'na atandım, bir sıkıyö-
öldürenlerin mutlaka bulunaca-
n e t i m
mahkemesi değildi, koru-
ğmı kaydeden Demirai, "Karşı- yanımız yoktu, şimdi yavaş ya-
mızda muvaffak olmuş bir Türk
v a
5 olmaya başladı. DGM'lerı
polisi var. llan edilen, işkenceci
b i r
ta
r a f a
bırakamayız.
polis değil, muvaffak olmuş bir
A n m a
törenmde konuşan
Türk polisi var. Biz, bunları iş- Ankara Cumhuriyet Başsavcısı
kenceci polis diye ilan ettik, bu
M
-
F a d l 1 l n a n d a o l a
y
! k ı n a
y
a
"
çok ayıptır" dedi
ra
'
c>
saldırının devletin ve mille-
DGM'lerin Uk kurulduğunda
t i n
bölünmez butunluğune kar-
karşı çıkanların bulunduğunu ?' y
a
Pildığmı söyledi.
hatırlatan Demirai sözlerini şöy- Törene^ DGM Başkanı Mu-
le tamamladı: ammer Unsoy ile adlıye ve
DGM'de görev yapan savcılar da
"Politik ağızlara sesleniyo- katıldı.
AA (İstanbul) - Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı ve Dünya ga-
zetesi sahibi Nezih Demirkent'-
in An Grafik'e ait bir bölüm his-
seyi satması Nadir ailesi ile ara-
sını açtı.
Asil Nadir'in oğlu ve Foto-
spor gazetesi sahibi Birol Nadir
dün bir yazüı acıklama yaparak,
Nezih Demirkent'in An Grafik'e
ait yüzde 12Tik hisseyi sattığını
duyurdu. Birol Nadir şöyle de-
di:
"Sevk ve idaresi emanetine bı-
rakılmış şirkette para ödemeden
sahip olduğu bu hisseleri mil-
yonlarca lira karşıhğı devretme-
C • M M I I Y E T KITAP KBIOBİ 1 1 1 2 İ S T J I H t f i E T K İ İ t l l L f l l
c 8 Ş U B A T
CUMARTESİ
Okur yazanyla buluşuyor
$ I t İ E Ş İ İ ,M 2 A 6 II M
Ataol
Behramoğlu
Konu: Şiirde yol
Ayrımları
Yalvaç
Ural
Necati
Güngör
TAKSİM, Istıklal Caddesi, Zambak Sokak, 4/1, Tel.252 38 81
Saat: 16.00,19.00
Jak Deleon
Golden Plaza
Mıgros
Saat:16.0O-19 00
Suna Tanaltay
ATAKÖY
Atrıum Mıgros
Tel 56061 37
Saat.16.00-19 00
Haluk Yavuzer
ŞİŞLİ Golden Plaza
Gûlten Dayıoglu
ATAKÖY Atrıum Mıgros
sini hayret ve ıbret verici bir olay
olarak karşılıyorum.
Aynca gerçek yüzünun bu ka-
dar geç anlaşılmasının uzüntü-
sünü ailece yaşadığımızın bilin-
mesini istiyorum:'
Nezih Demirkent de, AA mu-
habirinin sorusu uzerine yaptı-
ğı açıklamada, sattığı hissenin
yüzde 12 değil, yüzde 15 oldu-
ğunu ve bunlan Pofly Peck'in al-
dağını bildirdi. Kendi hisselerini
sattığını kaydeden Demirkent,
bundan neden rahatsız olundu-
ğunu anlamadığını da belirterek
şöyle devam etti:
'Birol denilen delikanlı önce
hissenin yüzde 15 olduğunu bi-
le bilmiyor. Bu hisseler karşıhğı
kaç para verdiğimi ve ne emek
sarfettiğimi şirketin defter kayıt-
ları göstermektedir. Herhangi
bir sahip olduğum hisseyi satar-
ken kimseden izin almaya da
mecbur değilim. Kaldı ki, hafta
başında kendisi bu hisseleri sa-
tın almak için bana başvurdu-
ğunda, sattığımı kendisine de
söyledim. Anlaşılan hafıza zaafı
da var. Aücılar da şirketin ger-
çek sahipleri. Bundan neden ra-
hatsız olunuyor anlamadım."
Bakan İleri
Kadın Evf ne
el koydu
İstanbul Haber Servisi - Ba-
kırköy Kadın Sığınma Evi'nde
son aylarda yaşanan gergin du-
ruma, sonunda kadın ve aile iş-
lerinden sorumlu Bakan Güler
İleri el koydu. Bakan İleri, sığm-
ma evini bugün boşaltıyor.
Edinilen bilgiye göre halen sı-
ğınmakta olan 40 kadın Sosyal
Hizmetler Kurumu'na ait bina-
lardan birine yerleştirilecek.
"Kadın Konukevi" adını alacak
olan bu sığınma evinin tüm gi-
derleri ise kadın ve aile işlerin-
den sorumlu devlet bakanlığı ta-
rafından karşılanacak. Sığınma
Evi tüzüğü gereğince yeri gizli
tutulan binanın kadınlann rahat
edebilecekJeri bir duruma geti-
rildiği büdirüdi. •
Bakırköy Sığınma Evi'nde bir
süredir yaşanan huzursuzluk sü-
resince, sığınak danışmanı Uğur
llhan 5 ay hiç maaş alamamış,
sığınağa aynlan belediye bütçesi
ise kadınlara ulaşamamıştı.
Elektronik
• Baştarafi 1. Sayfada
rapi.
Bilgisayar kullanmaktan kay-
naklanan RSI, bilgisayar kay-
naklı tek rahatsızlık da değil.
Ekranda yazı okuma çabası so-
nucu miyopun ilerlemesi, çift
görme, foküs yapamama sonu-
cu görmede bulanıklık, gözler-
de yanma ve ağn, baş-omuz-sırt
ağnsı, bacaklan sürekli aynı po-
zisyonda tutma sonucu uyuşma
ve yanma hissi gibi çeşitli yakın-
malar da modern yaşamda bil-
gisayarla iş yapanların bir aşa-
mada kaderi.
tstanbul Haber Servisi - İstan-
bul Devlet Güvenlik Mahkemesi
Başsavcısı Yaşar Günaydın ile
koruma polisi Şaban Ceylan ve
makam şoförü Halit Balta'nın
öldürühneleri olayıyla ilgili so-
ruşturma sürdürülürken, İstan-
bul Emniyet Müdürlüğu'ne çok
sayıda ihbar geliyor.
Olayı izleyen saatlerde görgü
tanığı bulmakta güçlük çeken
İstanbul polisine, televizyonda-
ki ve basındaki yaymlann ardın-
dan çok sayıda görgü tanığı baş-
vurdu.
Tamklann ifadeJeri doğrultu-
sunda, tam belirgin olmamak-
la birlikte, eylemi gerçekleşti-
renlerin robot resimlerinin çizil-
diğini açıklayan Emniyet Mü-
dürlüğü yetkilileri, henüz olayı
çözmeye yetecek düzeyde veri
toplayamadıklarmı, ancak so-
ruşturmanın sürdürüldüğünü
söylediler.
Bu tur eylemlerde genellikle
ticari otolann kullamldığını be-
lirten Emniyet Mudurluğu yet-
kilileri, araç sürücülerinin gasp
olayıyla karşılaştıklan anda va-
kit kaybetmeksizin en yakın ka-
rakol, polis ekibi ya da 055 nu-
marah "Polis Imdat" telefonu-
na başvurmalarını istediler.
Bugün, DGM önunde düzen-
lenecek törenin ve Fatih Ca-
mii'nde kılınacak öğle namazı-
nın ardından Edirnekapı
Şehitliği'nde toprağa verilecek
olan Günaydın, Ceylan ve Bal-
ta'nın öldurulmeleri olayıyla il-
gili tepkiler büyüyor.
Içişleri Bakanı Ismet Sezgin,
güvenlik gorevlilerinin olaylann
onüne geçmek için her türlü ça-
bayı gösterdiklerini söyledi ve
"Demokratik hukuk devleti il-
keleri çerçevesinde, haikın hu-
zur ve sükununu temin maksa-
dıyla gerekli tedbirler
ahnmaktadır" dedi.
Türfceş: Suçlu
emperyalizm
MÇP Genel Başkanı Alpars-
lan Türkeş, terör olaylanm,
emperyalizmin tezgâhı olarak
niteledi. Türkeş, Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Yekta Güngör
özden'le göruşmesinin ardın-
dan yapuğı açıklamada, terörün
ardında milli birliği ve vatanın
bütünlüğünü parçalama gayesi-
nin bulunduğunu, Sovyetler
Birliği'nin dağılmasından sonra
diğer emperyalist devletlerin te-
röristleri uşak olarak kullanma-
ya başiadığını öne sürdü ve
"Devlet, görevini yapmazsa,
can güvenliğini, hukukun üs-
tünlüğünü sağlayamazsa, top-
lum kendi başının çaresine
bakacaktır" dedi.
Sosyalist Birlik Partisi İstan-
bul îl Başkanı Atilla Aytemur
da Türkiye'nin şiddet dolu gün-
ler yaşadığını belirterek Istan-
bul'da polislerin ve DGM Baş-
savcısı'nın öldürülmelerini kına-
dı. Aytemur, haikın adalet duy-
gusunu ve hukuku hiçe sayarak
yürütülen devlet terörünün, te-
rördeki diğer boyutu oluşturdu-
|unu söyledi.
IHD: Silahlan bırakın
Insan Haklan Derneği Başka-
nı Nevzat Helvacı, Türkiye In-
san Haklan Vakfı Başkanı Ya-
vuz Önen'le düzenledikleri or-
tak basın toplantısında, terörün
haklı gerekçesi olamayacağıru
ve bir kampanya başlatarak
Çığ:56ölü
• Baştarafi 1. Sayfada
giye göre il merkezinde 4-5 met-
reyi bulan kar nedeniyle bütün
cadde ve sokaklar ulaşıma ka-
pandı.
Bu arada Diyarbakır'ın Çün-
güş ilçesine bağh Karakaya ko-
yünde meydana gelen çığ felake-
tinde üç kişi öldü. Izzet Çak-
mak, Hamit Karakuş ve Meh-
met Kurt'un cesetleri enkaz al-
tından çıkarıldı.
Hakkâri kent merkezinde de
uç mahalle "tehlikeli bölge" ilan
edildi ve boşaltılmaya başlandı.
Kar yağışı ve tıpinın aralıksız
olarak sürdüğu Güneydoğu
Anadolu bölgesinde yer alan
birçok ilde ilk ve orta dereceli
okullann yarı yıl tatilleri 5 gun
süreyle uzatıldı. Kars ve Konya-
da okullar 13 şubatta açılacak.
herkesi silahlarıru bırakmaya
çağıracaklannı söyledi. Kürt so-
rununu, Türkiye'nin en ciddi
sorunu olarak niteleyen Helva-
cı, devlet yetkililerinin intikam
yemini içmelerinin teröru kö-
rükleyeceğini vurguladı.
İHD İstanbul Şube Başkanı
Ercan Kanar da yaşama hakkı-
na yonelik eylemlerin, tek çare
olarak gördukleri demokratik-
leşmeye katkıda bulunamayaca-
ğını belirterek "En başta devle-
tin yaşama hakkınariayetetme-
si ve toplumun tüm kesimlerinin
en haklı protestolarında dahi
yaşama hakkını zedelememesi
gerekir. Insan haklan savunu-
culan başta olmak iızere, herke-
si yaşama hakkı ihlallerine son
vermeye çağırıyoruz" dedi.
Türkiye Barolar Birliği tara-
fından yapılan açıklamada, te-
rörün 12 Eylül öncesi ortamı ye-
niden yaratmak amacını güttü-
ğü öne sürülürken, Ankara Ba-
rosu'nun açıklamasında da "Bu
ilkel ve üısanlık dışı metotlardan
sonuç bekleyenler hüsrana
uğrayacaktır" dedi.
Türk-lş de son günlerdeki
olaylan kınayan bir bildiri ha-
zırladı. Türk-lş'in bildirisinde,
hükümet, devletin bütün im-
kânlarıru seferber ederek acıla-
ra son vermeye davet edildi.
• Laleü'de, uğradıklan silahü
saldırı sonucu şehit olan IDGM
Başsavcısı Yaşar Günaydın,
makam şoförü Halit Balta ve
koruma görevlisi Şaban Cey-
lan'a yapılan saldırı olayı ile il-
gili soruşturma sürdürülürken
IDGM'ye başsağlığı ziyaretleri
devam ediyor.
Bir süre önce Yargıtay üyeli-
ğine atanan eski DGM Başsav-
cısı Birol Kızıltan dün sabah
DGM'ye gelerek, Başsavcı veki-
li Gunay Kumru ve personelle
görüştü.
Öte yandan, DGM'deki da-
valar da bugün yeniden görül-
meye başlandı. Duruşmalar,
dünku saldınlar nedeniyle bir
günlük tatil edilmışti.
KULIS
M Baştarafi 1. Sayfada
'Prof. Gönensay, Çiller'in halefî olur mu' sorusu bile
sorulmaya başlamış. Ancak galiba böyle birolasılık pek söz
konusu değil.
Çünkü öncelikle Prof.,Qönensay, projektörlerin önünde by
kadar bulunmayatalıpolmayabılir. Eğer talip olsaydı, 1987
seçimlerinde olduğu gibi bu seçimlere de milletvekili adayı
olarak katılır ve muhtemelen de h'stelerin seçilebilecek bir
yerine konarak parlamentoya girerdi. Dolayısıyla
kendisinın istekli olup olmadığı tartışmalıdır. Aynca isteklı
olması halinde bıle seçilmiş pek çok milletvekili dururken
Demirel'in, parlamento dışından bir bakan ataması kolay
olmayabilir.
Ama yine de Prof. Gönensay'ın Prof. Çiller'e halef olduğu
söylenebilir. Çünkü Gönensay, ekonomik konularda
Basbakan Süleyman Demirel'e yardıma olacak. Hani
Demirel, iki hafta önceki TÜSİAD Genel Kurulu'nda
Devlet Bakanı Tansu Çiller'i takdim ederken, "Kendisi
bana ekonomik konularda yardımcı oluyor" dememiş
miydi? İşte o şekilde bir halef-seleflik söz konusu olabilir.
Prof. Gönensay, 1970'li yıllann ortalanndan beri Süleyman
Demirel'e ekonomik konularda danışmanlık yapıyor. Gerçi
1983'te Turgut Özal'ın basbakan olmasının hemen
ardından Özal'a o dönemde çok yakın olan ENK A
Holding'de yönetım kurulu üyeliği yaptı, hatta yine aynı
dönemde Özal'a Brüksel'de Türkiye-Ortakpazar raporu da
hazırladı, ama hiçbir zaman ANAP'a ya da Özal'a yakın
olmadı.
Ankara kulislerine göre son dönemde Demirel üzerindeki
etkinliğınin ilk göstergesi Merkez Bankası Başkanı Rüşdü
Saracoğlu ile ilgili olarak ortaya çıktı. Devlet Bakanı Tansu
Çiller'in Saracoğlu'nu görevden alma önerisine karşı Prof.
Gönensay, bu yöndeki bir davranışın büyük bir hata
oJacağmı Demirere anlattı ve Başbakan'ı ikna etti.
Prof. Gönensay, Türk ekonomisinin bugün içinde
bulunduğu koşullara Prof. Çiller kadar pembe gözlüklerle
bakamıyor. Prof. Çiller tarafından enflasyon ve diğer bazı
konularda konan hedefleri pek gerçekçi bulmadığı gibi,
gerçekleşmeyecek hedeflerin konmasının çok sakıncalı
olduğunun da ısrarla altım çiziyor.
Prof. Çiller, Hazine'ye yeni kaynak yaratmak açısından
vergi gelirlerinin arttınlmasım ve KIT'lerin
özelleştirilmesinden elde edilecek geliri iki lokomotif olarak
görüyor. Prof. Gönensay ise "Vergiyi arttıramazsanız,
ekonomi durur. Harcamalan kısamazsamz, kısacak
harcama yok. KİT reformuna başlarsanız, bir-iki yılmızı
ahr. Kemer sıkar, zam yapanm diyemezsiniz, haikın
tahammülü kalmamış. O yûzden bugün ülke ekonomisi bir
kısırdöngü içindedir" diyor.
Prof. Gönensay, Ekonomik Panorama Dergisi'nde bir süre
önce yer alan söyleşisinde Prof. Çiller'in hazırladığı Ulusal
Dinamik Denge Modeli (UDİDEM) çalışmalanna
kesinlikle katılmadığını. kendisinın sadece Demirel'in
şahsına danışmanlık yaptığını ısrarla vurguluyor.
TÜRKERALKAN
• Baştarafi 4. Sayfada
Veya bir bakan kalkıp "Bu sağcılarla solcuların de-
ğil, vatanseverterte vatan hainlerinin mücadelesidirf' di-
yecek kadar kalpsiz ve beyinsiz olabiliyorsa...
Ve insanlar hâlâ serbestçe söylenen bir düşünceyi,
aptalca sıkılan bir kurşunla aynı kefeye koyup aynı te-
razide tartma alışkanlığını sürdürüyorsa...
İşte o zaman terörü durdurmamız olanaksız hale ge-
lecektir.
Polisi güçlendirelim, ideolojik saplantılarından arın-
dıralım, teknik donanımını geliştirelim, eğitimini iyileş-
tırelım... Amenna.
Bunların hepsi kuşkusuz gerekli. Ama yeterli değil.
Salt güvenlik güçleriyle terörü önleyemeyiz. Terörü ön-
ce kafamızda, ruhumuzda, dünyaya bakışımızda ve
söylemimizde yenmemiz, önlememiz gerekiyor.
Aydınıyla, öğrencisiyle, öğretim üyesiyle, memuruy-
la, subayıyla, ev kadınıyia, çiftçisi, işvereni ve işçisiy-
le, Kürdü ve Türküyle, sağcısı ve solcusuyla, dincisi ve
laikiyle, herkesin ayrım yapmadan bütün terör eylemle-
rine karşı çıkması gerekiyor. Bu karşı çıkışı bütün yüre-
ği ile haykırması gerekiyor.
Terör hortlağının kalbine işte o zaman tahta bir ka-
zık çakmış oluruz.