27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER 11 VasiMu'yta görüşme • A A (Lefkoşa) - Birleşmiş Milletler temsilcileri Oscar Camilion, Gustav Feissel ve Joun Paul Kavanagh, Kıbns'ta temaslannı sürdürüyorlar. B.M. temsilcileri, Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu Ue dün saat 17.00'de ikinci kez biı araya gelerek bir stire görüştüler. B.M. temsilcileri, KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktas'la bugün saat 14.00'te yeniden bir araya gelecekleı. Genel Sekreter'in Siyasi Işler Dairesi Müdürü Gustav Feissel, bugün yapacaklan temaslardan sonra New York'a hareket edecek. Feissel, BM Genel Sekreteri Butros Gali'ye Kıbns'taki temaslan hakkında bir rapor sunacak ve Gali'nin, Başbakan Sttleyman Demirel ile yapacağı görüşmeye katılacak. Camilion, Feissel ve Kavvanagh'm bu ayın 18'inde Ankara'yı ziyaret edeceöeri bildirildi. KıbnsTaAIDS • A A (Lefkoşa) - Kıbns'ın Rum kesiminde 1986 yılından bu yana yapılan AIOS taramasında 107 hasta tespit edildi. Rum radyosunun haberine göre AIDS virüsü taşıyan hastalann 62'si KıbrısLı, 45'i ise yabancı uyruklu. Haberde, geçen ay, Kıbnslı bir Rumun AIDS hastalığından öldüğü, yabancı uyruklu bir kişide de AIDS virüsü tespit edildiği belirtildi. EOKA hortladı • AA (Lefkoşa) - Kıbrıs adasını Yunanistan'a ilhak etmek amacıyla silaha sarılarak 1974 öncesinde yüzlerce Türkü öldüren EOKA-B terör OrgütU üyeleri, şimdi de "Ulusal Kurtuluş Hareketi" adh yeni bir örgüt kurdular. Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin 34 kişilik kurucu heyeti, örgütün başına EOKA-B'nin ikinci lideri olan emekli Yunanlı general Stavros Siros'u getirdi. örgüt, yayımladığı ilk bildİFİde, hedefın, Kuzey Kıbns topraklannı Rum topraklanna katmak olduğunu duyurdu. Bildiride, "Yurdumuzu kurtarmak için bir mücadeleye girişmenin zamanı gelOi" denildi. Rum askeri gücünün arttınlması, halkın mücadele ruhunun güçlendirilmesi ve Yunanistan'la bağların sıklaştınlmasına çalışılacağı belirtilen bildiride, Türk birliklerinin çekilmesi ve lngiliz üslerinin kaldırılması istendi. Suudilerin endişesi • CUMHURİYET (Washington) - Washington Post gazetesi, Suudi Arabistanlı yetküilerin Irak'ın PKK'ya silah vermesinden endişe duyduğunu bildirdi. Gazetenin dünkü sayısında CIA Başkanı Robert Gates'in Mısır, tsrail ve S. Arabtstan'ı kapsayan bir tur yapacağı da yer aldı. Haberde bu turun nedenleri tartışılırken S. Arabistan yetkililerinin bir süre önce Irak'ın Turkiye eleyhtarı Kürt faaliyetlerini desteklemesi konusunda ABD'Ii yetkililerin dikkatini çektiği kaydedildi. Haberde Suudilerin, "Bağdat'ın, Türkiye'ye karşı savaşan Kürtlere havantopu ve ucaksavar vermesinden endişeli olduğu" belirtildi. Majohn evliliği • AFP (Londra) -lngiltere Başbakanı John Major, Liberal Demokratlann lideri Paddy Ashdown'm evlilik dışı bir ilişki yaşamış olduğunu açıklamasının ardmdan, kendi evliliğinin de geçmişte zor bir dönem geçirdiğini söyledi. Önceki gün BBC'de yayımlanan röportajda Major, siyaset hayatıyla evliliği beraber yürütmenin güçlüklerine dikkat çekerek kendisinin de dışişleri bakanı olduğu dönemde eşiyle bazı sorunlar yaşadığını beürtti. Iki üç ay süren bu sıkmtılı dönemde eşi Norma ve çocuklannın son derece anlayışh ve yardımcı davrandıklarını ve bu açıdan çok şansh olduğunu sözlerine ekleyen Başbakan'ın açıklaması geniş ilgi uyandırdı. Ecevîfin demeci • Dış Haberler Servisi - Makedonya, Bosna-Hersek, Slovenya ve Hırvatistan cumhurıyetlerinin tanınması üzerine Makedonya'daki Üsküp radyosuna bir deraeç veren DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'nin bu kararından büyük mutlululuk duyduğunu söyleyerek Balkanlar'da şimdi yeni ve umut verici bir dönem başladığını belirtti. Yugoslavya'nın boİünmesini aslında istemediğini, ancak bölünme kaçınılmaz duruma geldikten sonra Türkiye'nin tanıma kararını zaman yitirmeden almasını umduğunu söykyen Ecevit, boylelikle bu ülkelere bekledikleri yardım ve desteğin daha kolay sağlanabileceğini savundu. ABD yönetimi, Irak liderinin kaderi hakkında Türk hükümetinin ne düşündüğünü merak ediyor Demirel, Bush ile Saddam'ıkonuşacakUFUK GÜLDEMtR (Washiogton) - Başbakan Süleyman Demirel'in pazartesi gtinü başlayacak ABD ziyaretinde gündemdeki konu- lardan birisi de Irak'taki gelişmeler olacak. Demirel'in, özellikle Saddam Hüseyin'- in kaderi hakkında söyleyecekleri merakla bekleniyor. ABD Başkanı George Bush muhtemelen bu konuda Başbakan Demi- rel'e sorular yöneltecek. önceki gün, ABD yönetiminin üst düzey- de bir yetkilisi, bir grup Türk gazeteci üe görüşerek ziyaretin Amerika açısından "ge- ri planı" hakkında bilgi verdi. Bu yetkili- ye göre, Başkan Bush'un iç konular ile meş- gul olduğu bir dönemde bu davet için ka- rarlıhk göstermiş olması, "ziyarete verilen önemin göstergesi." Yetkiliye "Demirel'in Amerika'daki imajı nedir?" diye sorulduğunda, yeni Baş- bakan'uı Amerikan komuoyunda bir ima- jı olmadığını, ama iktidannın ilk aylann- da yaptıklarınm Amerikan yönetimini çok etkilediğini ifade ediyor. "Güç kararlar ala- biliyor. Bunlar belki içeride çok popüler de- ğil, ama cesaret gerektiren kararlar" diyor. Buna örnek olarak da Çekiç Güç'ün süre- sinin altı ay daha uzatümasuu gösteriyor ve şöyle konuşuyor: "özellikle yeni bir hükümet açısından zor bir karardı. Ama Türkiye ve uluslara- rası camianın menfaatlerine uygun bir ka- rar. Cesaret gerektiren bu karan için ken- disini alkışhyoruz. Hükümetin "cesur karar alabihne" ye- teneğinden de, hemen Kıbns'a dönük so- nuçlar çıkardıklan anlaşüıyor. "Genel ola- rak cesur davranıyorlarsa, Kıbns konusun- da da cesur olurlar" gibi bir mantık izle- dikleri görülüyor. Yetkilinin üzerinde en fazla durduğu ko- nulardan birisi Irak, Çekiç Güç'ün süresi- nin 6 ay uzatılmış olmasını memnuniyetle karşılamakla birlikte yeni bir uzatma için bazı endişeleri olduğu gözden kacmıyor: "Zamanı geldiğinde Türk hükümeti ve parlamentosu bizimle aynı görüşleri payla- şıyor mu, bakacağız, Türkiye ve ABD'nin İrak'a bakışı birbirine çok yakın. Irak'ta ne olması gerektiği konusunda da yakın gö- rüşlere sahibiz. Türkiye'nin, 'Çekiç Güç' koalisyonunda yer alanlar ile ortak menfa- ati olduğunu göreceğini düşunmek istiyo- rum. Ben samimi olarak, Türk hükümeti- nin, kendi menfaatlerine olduğunu gördü- ğü için Çekiç Güç'ün süresini uzattığım dü- şünüyorurn. Eminim ki haziranda süre so- na erdiğinde Türk hükumeti tekrar kendi- sine soracaktır 'menfaatlerimize mi' diye." Her ne kadar daha şimdiden yeni süre eğilimi içinde gözukseler de, böyle bir ta- lebin bu ziyarette yapılmayacağı aniaşılıyor. Yetkili, "Aralannda süren bir diyalog var, zamanı gelince konuşabilirler" diyor. Sü- re uzatımı talebinin gelip gelmemesi doğal olarak Irak'taki durum ile de ilgili. Yetki- li, şu anda irak'a baktıklannda nasıl bir manzara gördüklerini şu sözlerle anlatıyor: "Katı yönetim uzun süre direnir, ama es- nekliği olmadığı için de bir gün içinde ani- den kınhr. Zaafiyet işaretleri geliyor, Hü- seyin giderek yakın çevresini daraltıyor ve daha fazla aile fertlerine dönüyor." Aynı sonıyu Kürtler açısından ise şöyle yorumluyor: "Ayn bir Kürdistan için ne istikbal gö- rüyoruz ne de bunu destekleriz. Aksine, Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamanın önemli bir amaç olduğunu düşünüyoruz. BM'nin, kuzay Irak'ta insanlann çektikle- rinin hafifletilrnesine dönük cabalanru des- tekliyoruz. Ama bu, aynhkçüığın destek- lendiği anlamına gelmez. tkisi ayn şey." Yetkili, özal hükümetinin "stratejik işbirliği" dediği olgunun yeni hükümet al- tında "genişletilmiş ortaklık" adını almakla birlikte içeriğini koruduğunu kaydettikten sonra, "Yeni hükümette bu konuya büyük heves görüyorum" diyor. Yetkili, stratejik işbirliğinin Orta Asya'ya genişletilmesi ko- nusunda, her iki ülkenin o bölgede "ortak çıkar ve riskleri" olduğunu vurguladıktan sonra "Oradaki ülkelerin ılımh ve laik ol- masını garanti altına almak bunlardan birisi" diyor. Cezayir'de bir stadyum. İslamcdar, mac sonrasında namaz kılıp dua ediyorlar. (Fotoğraf: LE FİGARO) Cezayir'de dünkü cuma namazı da olaylı geçti, çok sayıda İslamçı gözaltmda Cuma namazına polis baskınıDış Haberler Servisi - Cezayir'de gerilim büyüyor. Güvenlik güç- leri, dün bir camiye girerek, cuma namazını yanda kestiler ve uyan ateşi açtılar. Cuma namazı sonrasında çok sayıda Is- lamcı, gözaltına alındı. AFP'nin haberine göre, Cezayir'in batısındaki Bordj El Kiffan kentin- deki bir camide, cuma namazı sıra- sında olaylar çıkü. Polis, imamın verdiği vaazın politik içerikli olduğu gerekçesiyle camiye girerek, kalaba- lığı dağıtmak istedi. Bunun üzerine camideki kalabalığın dağılmak iste- mediği. polisin de uyan ateşı açtığı bildirildi. Ajans, imamın tutuklandı- ğını duyurdu. Yine Cezayir'in batısındaki Sidi El Abbas kentinde de güvenlik güçlen ile İslamcılar arasında çatışma çıktı. Kentin en büyük camisinin önünde çıkan çaüşmada, birkaç kişinin yara- landığı bildirildi. Polis, okydan son- ra çok sayıda İslamcıyı tutukladı. fslamcılarla yönetim arasında bir tür hesaplaşmaya dönüşen cuma na- mazı sırasında polisin ve askeri bir- likterin aldığı olağanüstü önlemler dikkat çekti. Ajanslar, güvenlik güç- lerinin, dün sabahtan başlayarak başkent Cezayir ile diğer kentlerdeki camileri kuşatma altına aldıklannı bildirdiler. Bu arada Cezayir radyo- sundan yapılan anonslarda, camiler- de politika yapılmasına izin verilme- yeceği sık sık anımsatıldı. Ajanslar, dünkü cuma namazı sonrasında ülkenin çeşitlı yerlerinde- ki camilerin önünden silah seslerinin duyulduğunu, birçok imamın da ver- dikleri vaaz nedeniyle tutuklandığıru bildiriyorlar. Bu arada özellikle üç gündür süren çatışmalann en yoğun görüldüğü Batna kentinde. yollann islamcılar tarafından kurulan bari- katlarla kesiidığı bildinliyor İslama Selamet Cephesi de (FIS), cuma namazı öncesinde bir cağn ya- parak taraftarlanmn, namaan baş- langıcına bir dakika kala camilere gitmelerini istedi. FIS, taraftarlanna, tahriklere kapılmamalan çağnsında bulundu. FIS yönetimi tarafından ıki gün önce yapılan açıklamada, dünkü ciıma namazı sonrasında yö- netim aleyhtan büyük bir gösteri yürüyüşü yapılacağı büdirümişti. Paris'teYeltsin-Çar randevusuDış Haberier Servisi - Rusya Fede- rasyonu Devlet Başkanı Boris Yelt- sin, Paris'teki temaslan sırasında, Çarlık tahtının vârisi Prens Vladimir Kjriloviç Romanov'la görüştü. Yelt- suı, Çarbğın çift başlı armasına hayat kazandıracaklannı söyledi. • Yeltsın ile Romanov arasındaki görüşme Rusya'nın Paris Büjükelçi- Hği'nde gerçekleşti. Reuter'in haberi- ne göre Yeltsin, Çarlığın vârisi Roma- nov ile birlikte, 1917 yüında Fransa'- ya kaçan Ruslann temsilcilerinin de yer aldığı 150 kişilik bir gnıbu kabul etti. Rusya hderi, komünist rejimin ka- çaniann ailei^rine karşı uyguladığı politika nedeniyle özür dıledi. Yeltsin, komünist rejimden kaçanlan 'Rus- ya'nın seçkin kesimi' olarak nitelen- dirdi. Romanov ise Rusya'nın istik- ran için her turlü çabayı gostermeye hazır ojduğunu kaydetti. Yeltsin, Paris gezısini dün, Elysee Sarayı'nda Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile iki ülke ara- sında "İşbirliği ve Dostluk" anlaşma- sı imzalayarak tamamladı. Yeltsin ve Mitterand, iki ülkenin nükker kapa- atelerini, gereksinimı duyulan en alt düzeye indirmek konusunda da ilke anlaşmasına vardılar. Yeltsin'in Paris gezisi sırasında Rusya ile Ukrayna arasında Kınm sorunu ve Karadeniz donanmasma üişkin görüş aynlıklan da yoğunlaşü. Rusya Parlamentosu, Kınm'ın Uk- rayna'ya bağlanmasına ilişkin 1954 tarihli karann geçerlı olup oknadığııu ınceleyecek bir komisyon oluşturul- masına ve Karadeniz donanmasının bölünmernesi yolunda iki karar aldı. Bilindiği gibi Ukrayna, Karadeniz donanmasının bir bölümünün kendi denetimınde kalmasını ıstiyor. Kara- deniz donanmasma ilişkin olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaş- mazhk, 14 şubatta yapılacak olan ve yalnızca askeri sorunlann görüşülece- ğı Bağırnsız Devletler Topluluğu (BDT) liderleri zirvesinde ele alına- cak. Iran,Karabağ için devredeAA (Tahran) - lran'ın, Azerbaycan ile Ermenistan arasında süregelen çatışmalann sona erdirilmesi için arabuluculuk yapacağı açıklandı. Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov da Dağlık Karabağ'ın "özerk bölge" statüsünün belirli koşullarda geri verilebilece- ğini söyledi. Iran Dışişleri Bakanlığı dün bir açıklama yaparak, arabuluculuk önerisinin, söz konusu ülkelerin yetkili- lerinden geldiğini ve tran tarafından olumlu karşılan- dığını belirtti. Açıklamada, tran'ın iki komşu ülke arasında Dağ- lık Karabağ'daki çatışmalardan büyük rahatsızlık duy- duğu vurgulanarak "İran, bölgede barış ve istikrarın yeniden sağlanması için tüm gücunü kullanmaya ha- zırdır. Bu çatışmalann devamı, egemenlik arayışı için- de olan güçlerin bölgeye müdahalesine ve krizin sur- mesine neden olur" denildi. Ote yandan Azerbaycan Devleı Başkanı Ayaz Mut- talibov de Dağlık Karabağ'ın geçen kasım ayında Cum- huriyet Parlamentosu tarafından feshedilen "ozerk bölge" statüsünün belirli koşullar altında iade edile- bileceğini söyledi. •ıiiu^.ıı u>, u v ' ı d j u ı u n luprak butunluğunun herhangı bu tehdn altında kalmayacağına guvenme- leri halinde, Dağlık Karabağ bolgesinın Ermeni halkıyla bölgenin anayasal özerklik statüsünün iadesi konusu- nu gorüşebileceklerini kaydetti. Otomobilseverler, hız aşıkları... Otomobilli yaşamı tüm uçarılığıyla yaşamak isteyenler! . Türkiye'nin, ilk sayısı büyük bir ilgiyle karşılanan otomobil kültürü dergisi km'nin 2. Sayısı çıktı. Km'nin şubat sayısı yinedopdolu! Yeni km'nizi tükenmeden alın... her km'de yeni bir heyecan yaşayın! 2.km'denelere dikkat etmelisiniz? Bu ayın km'sinde neler var neler: Sinemada Otomobil... Paris-Capetovvn Rallisi Üzerine.. Mercedes-BenzSL'nin Yeni Çehresi... Bugatti Efsanesi... For- mula 1 Yanşlan... Marlboro Adventure... Ayın Road-Testi: BMW 318i Pirelli Antique Car RaHy... AN SipaN Jaguar. Kürtlerin özgürlük rüyası Geçen yıl Saddam Hüseyin'in güçlerihin kuzeyden çekilmesi ile neredeyse gerçekleşti gibi görünen kürtlerin özgürlük rüyası, şu an devam eden iç kavgalar ve Bağdat hükümetinin uyguladığı ekonomik ambargo sayesinde kayboluyor. Bölgede yaşayanlar Bağdat'ın ekonomik ve önderlik kanallannı kapamasının yanı sıra herhangi bir merkezi Kürt otoritesinin olmaması nedeniyle de neredeyse tümüyle felçleşmiş durumda. Kuzeyde büyük bir bölgede silahlı Kürt gerillaJann soygunculuk yapması, yiyecek ve araç çalmalan nedeniyle yasa ve düzen tümüyle çökmüş görunüyor. Diğer Kürt önderler de bu duruma katılarak ne çalabilirlerse İran sınınnda satıyorlar. Kürt lideri Mesut Barzani "Pek çok yasadışı faaliyet Kürdistan cepfaesinin adı kullanılarak yapılıyor, bazı kumandanlar güçlerini kötü yolda kullanıyorlar. özellikle küçük yerlerde yolsuzluk sorunu var, kadrolanmızı temizleme zamanı geldiğinin farkmdayız" diyerek bu gerçeği ifade etti. Ekonomik ambargonun dışında kötü hava koşullan, çığ felaketleri yaşayanlan tümüyle hareketsiz hale getiriyor. Körfez savaşından sonra oluşturulan 36. paralelin ve Irak'ın kuzeyindeki büyük bir bölgeyi kapsayan güvenlik bölgesi Türkiye ve tran'a kaçan l.S milyon Kürdü geri dönmeye ikna etmek amacıyla oluşturuldu. Bölgenin oluşturulmasından sonra 18 Irak Kürt grubundan sekizinin bulunduğu Kürdistan cephesi bölgeyi kontrolü altına aldı. Ancak bu gruplar arasındaki çatışmalar, özellikle Barzani ve Kürdistan Yurtsever Birliği Başkanı Celal Talabani arasındaki anlaşmazhk bölgede merkezi bir kontrol kurulabilmesini imkânsız hale getirdi. tletişim kopukluğu, hava şartlannın ulaşımı imkânsız hale getirmesi ile bürlikte Kürt liderleri bulunduklan bölgeleri kendi kendilerine yönetmeye başladılar. (6 Şubat) Liberatıon'dan THEGUARDIAN Almanya'nın Doğu hesabı Almanya'mn başkentinin Berlin'e nakledilmesiyle Almanya'mn ilgisi Doğu'ya kayacak. Avrupa'nın ekonomik odak bölgesi, Londra-Berlin-Milano Uçgeni içine girecek. Almanya bu üçgenin tam ortasında yer alacak. Bir on yu" içinde Almanya'mn ekonomik ve siyasal ilgisinin bu nedenle Doğu'ya kayacağını tahmin zor değil. Bunun ise Almanya'mn Avrupa Topluluğu içindeki ilgi odağının da değişmesine yol açması beklenir. Almanya, Doğu Avrupa ile daha ayncahklı ticaret ilişkisi isteyecek olsa bile bu, AT'nin siyasetine uymayabilir. Başka konularda da görüş aynlıklan görülebilir. Şimdiden Yugoslavya konusunda olduğu gibi. Bu her ne kadar AT siyasetinde bir çatlağa yol açmasa bile Almanya'mn siyaseti bir kez Berlin'e taşındıktan sonra AT içinde ortak bir görüş sağlamak şimdikinden zor olacaktır. Burada önemli nokta, Doğu Avrupa için geleceğin, hiçbir zaman şimdikinden olumlu görülmediğidir. Ancak başansızlık da aynı ölçüde kolay. Konıünizmin yıkılmasının elbette AT için bir faturası olacaktı. Doğu Avrupa ülkeleri kendi hallerine bırakılamaz ve Avrupa'mn ortasından geçen bir yoksulluk duvarı inşa edilemezdi. Bu nedenle AT'nin önünde iki seçenek vardır: Ya Almanya'mn, kendi doğu bölgesinde yaptığı gibi Doğu Avrupa'yı ekonomik bakımdan destekler, ya da AT bu ülkelerle ticareti tamamen serbesleştirir, böylece komuta ekonomisinden serbest piyasa ekonomisine geçiş kolaylaşır. (7 şubat)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle