Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ŞUBAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞHABERLER 11
VasiMu'yta görüşme
• A A (Lefkoşa)
- Birleşmiş
Milletler
temsilcileri Oscar
Camilion, Gustav
Feissel ve Joun
Paul Kavanagh,
Kıbns'ta
temaslannı
sürdürüyorlar.
B.M. temsilcileri, Rum yönetimi lideri
Yorgo Vasiliu Ue dün saat 17.00'de
ikinci kez biı araya gelerek bir stire
görüştüler. B.M. temsilcileri, KKTC
Cumhurbaşkam Rauf Denktas'la
bugün saat 14.00'te yeniden bir araya
gelecekleı. Genel Sekreter'in Siyasi
Işler Dairesi Müdürü Gustav Feissel,
bugün yapacaklan temaslardan sonra
New York'a hareket edecek. Feissel,
BM Genel Sekreteri Butros Gali'ye
Kıbns'taki temaslan hakkında bir
rapor sunacak ve Gali'nin, Başbakan
Sttleyman Demirel ile yapacağı
görüşmeye katılacak. Camilion, Feissel
ve Kavvanagh'm bu ayın 18'inde
Ankara'yı ziyaret edeceöeri bildirildi.
KıbnsTaAIDS
• A A (Lefkoşa) - Kıbns'ın Rum
kesiminde 1986 yılından bu yana
yapılan AIOS taramasında 107 hasta
tespit edildi. Rum radyosunun
haberine göre AIDS virüsü taşıyan
hastalann 62'si KıbrısLı, 45'i ise
yabancı uyruklu. Haberde, geçen ay,
Kıbnslı bir Rumun AIDS
hastalığından öldüğü, yabancı uyruklu
bir kişide de AIDS virüsü tespit
edildiği belirtildi.
EOKA hortladı
• AA (Lefkoşa) - Kıbrıs adasını
Yunanistan'a ilhak etmek amacıyla
silaha sarılarak 1974 öncesinde
yüzlerce Türkü öldüren EOKA-B terör
OrgütU üyeleri, şimdi de "Ulusal
Kurtuluş Hareketi" adh yeni bir örgüt
kurdular. Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin
34 kişilik kurucu heyeti, örgütün
başına EOKA-B'nin ikinci lideri olan
emekli Yunanlı general Stavros Siros'u
getirdi. örgüt, yayımladığı ilk
bildİFİde, hedefın, Kuzey Kıbns
topraklannı Rum topraklanna katmak
olduğunu duyurdu. Bildiride,
"Yurdumuzu kurtarmak için bir
mücadeleye girişmenin zamanı gelOi"
denildi. Rum askeri gücünün
arttınlması, halkın mücadele ruhunun
güçlendirilmesi ve Yunanistan'la
bağların sıklaştınlmasına çalışılacağı
belirtilen bildiride, Türk birliklerinin
çekilmesi ve lngiliz üslerinin
kaldırılması istendi.
Suudilerin endişesi
• CUMHURİYET (Washington) -
Washington Post gazetesi, Suudi
Arabistanlı yetküilerin Irak'ın PKK'ya
silah vermesinden endişe duyduğunu
bildirdi. Gazetenin dünkü sayısında
CIA Başkanı Robert Gates'in Mısır,
tsrail ve S. Arabtstan'ı kapsayan bir
tur yapacağı da yer aldı. Haberde bu
turun nedenleri tartışılırken S.
Arabistan yetkililerinin bir süre önce
Irak'ın Turkiye eleyhtarı Kürt
faaliyetlerini desteklemesi konusunda
ABD'Ii yetkililerin dikkatini çektiği
kaydedildi. Haberde Suudilerin,
"Bağdat'ın, Türkiye'ye karşı savaşan
Kürtlere havantopu ve ucaksavar
vermesinden endişeli olduğu"
belirtildi.
Majohn evliliği
• AFP (Londra) -lngiltere Başbakanı
John Major, Liberal Demokratlann
lideri Paddy Ashdown'm evlilik dışı
bir ilişki yaşamış olduğunu
açıklamasının ardmdan, kendi
evliliğinin de geçmişte zor bir dönem
geçirdiğini söyledi. Önceki gün
BBC'de yayımlanan röportajda Major,
siyaset hayatıyla evliliği beraber
yürütmenin güçlüklerine dikkat
çekerek kendisinin de dışişleri bakanı
olduğu dönemde eşiyle bazı sorunlar
yaşadığını beürtti. Iki üç ay süren bu
sıkmtılı dönemde eşi Norma ve
çocuklannın son derece anlayışh ve
yardımcı davrandıklarını ve bu açıdan
çok şansh olduğunu sözlerine ekleyen
Başbakan'ın açıklaması geniş ilgi
uyandırdı.
Ecevîfin demeci
• Dış Haberler Servisi - Makedonya,
Bosna-Hersek, Slovenya ve Hırvatistan
cumhurıyetlerinin tanınması üzerine
Makedonya'daki Üsküp radyosuna bir
deraeç veren DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, Türkiye'nin bu
kararından büyük mutlululuk
duyduğunu söyleyerek Balkanlar'da
şimdi yeni ve umut verici bir dönem
başladığını belirtti. Yugoslavya'nın
boİünmesini aslında istemediğini,
ancak bölünme kaçınılmaz duruma
geldikten sonra Türkiye'nin tanıma
kararını zaman yitirmeden almasını
umduğunu söykyen Ecevit, boylelikle
bu ülkelere bekledikleri yardım ve
desteğin daha kolay sağlanabileceğini
savundu.
ABD yönetimi, Irak liderinin kaderi hakkında Türk hükümetinin ne düşündüğünü merak ediyor
Demirel, Bush ile Saddam'ıkonuşacakUFUK GÜLDEMtR (Washiogton) - Başbakan Süleyman Demirel'in
pazartesi gtinü başlayacak ABD ziyaretinde gündemdeki konu-
lardan birisi de Irak'taki gelişmeler olacak.
Demirel'in, özellikle Saddam Hüseyin'-
in kaderi hakkında söyleyecekleri merakla
bekleniyor. ABD Başkanı George Bush
muhtemelen bu konuda Başbakan Demi-
rel'e sorular yöneltecek.
önceki gün, ABD yönetiminin üst düzey-
de bir yetkilisi, bir grup Türk gazeteci üe
görüşerek ziyaretin Amerika açısından "ge-
ri planı" hakkında bilgi verdi. Bu yetkili-
ye göre, Başkan Bush'un iç konular ile meş-
gul olduğu bir dönemde bu davet için ka-
rarlıhk göstermiş olması, "ziyarete verilen
önemin göstergesi."
Yetkiliye "Demirel'in Amerika'daki
imajı nedir?" diye sorulduğunda, yeni Baş-
bakan'uı Amerikan komuoyunda bir ima-
jı olmadığını, ama iktidannın ilk aylann-
da yaptıklarınm Amerikan yönetimini çok
etkilediğini ifade ediyor. "Güç kararlar ala-
biliyor. Bunlar belki içeride çok popüler de-
ğil, ama cesaret gerektiren kararlar" diyor.
Buna örnek olarak da Çekiç Güç'ün süre-
sinin altı ay daha uzatümasuu gösteriyor ve
şöyle konuşuyor:
"özellikle yeni bir hükümet açısından
zor bir karardı. Ama Türkiye ve uluslara-
rası camianın menfaatlerine uygun bir ka-
rar. Cesaret gerektiren bu karan için ken-
disini alkışhyoruz.
Hükümetin "cesur karar alabihne" ye-
teneğinden de, hemen Kıbns'a dönük so-
nuçlar çıkardıklan anlaşüıyor. "Genel ola-
rak cesur davranıyorlarsa, Kıbns konusun-
da da cesur olurlar" gibi bir mantık izle-
dikleri görülüyor.
Yetkilinin üzerinde en fazla durduğu ko-
nulardan birisi Irak, Çekiç Güç'ün süresi-
nin 6 ay uzatılmış olmasını memnuniyetle
karşılamakla birlikte yeni bir uzatma için
bazı endişeleri olduğu gözden kacmıyor:
"Zamanı geldiğinde Türk hükümeti ve
parlamentosu bizimle aynı görüşleri payla-
şıyor mu, bakacağız, Türkiye ve ABD'nin
İrak'a bakışı birbirine çok yakın. Irak'ta
ne olması gerektiği konusunda da yakın gö-
rüşlere sahibiz. Türkiye'nin, 'Çekiç Güç'
koalisyonunda yer alanlar ile ortak menfa-
ati olduğunu göreceğini düşunmek istiyo-
rum. Ben samimi olarak, Türk hükümeti-
nin, kendi menfaatlerine olduğunu gördü-
ğü için Çekiç Güç'ün süresini uzattığım dü-
şünüyorurn. Eminim ki haziranda süre so-
na erdiğinde Türk hükumeti tekrar kendi-
sine soracaktır 'menfaatlerimize mi' diye."
Her ne kadar daha şimdiden yeni süre
eğilimi içinde gözukseler de, böyle bir ta-
lebin bu ziyarette yapılmayacağı aniaşılıyor.
Yetkili, "Aralannda süren bir diyalog var,
zamanı gelince konuşabilirler" diyor. Sü-
re uzatımı talebinin gelip gelmemesi doğal
olarak Irak'taki durum ile de ilgili. Yetki-
li, şu anda irak'a baktıklannda nasıl bir
manzara gördüklerini şu sözlerle anlatıyor:
"Katı yönetim uzun süre direnir, ama es-
nekliği olmadığı için de bir gün içinde ani-
den kınhr. Zaafiyet işaretleri geliyor, Hü-
seyin giderek yakın çevresini daraltıyor ve
daha fazla aile fertlerine dönüyor."
Aynı sonıyu Kürtler açısından ise şöyle
yorumluyor:
"Ayn bir Kürdistan için ne istikbal gö-
rüyoruz ne de bunu destekleriz. Aksine,
Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamanın
önemli bir amaç olduğunu düşünüyoruz.
BM'nin, kuzay Irak'ta insanlann çektikle-
rinin hafifletilrnesine dönük cabalanru des-
tekliyoruz. Ama bu, aynhkçüığın destek-
lendiği anlamına gelmez. tkisi ayn şey."
Yetkili, özal hükümetinin "stratejik
işbirliği" dediği olgunun yeni hükümet al-
tında "genişletilmiş ortaklık" adını almakla
birlikte içeriğini koruduğunu kaydettikten
sonra, "Yeni hükümette bu konuya büyük
heves görüyorum" diyor. Yetkili, stratejik
işbirliğinin Orta Asya'ya genişletilmesi ko-
nusunda, her iki ülkenin o bölgede "ortak
çıkar ve riskleri" olduğunu vurguladıktan
sonra "Oradaki ülkelerin ılımh ve laik ol-
masını garanti altına almak bunlardan
birisi" diyor.
Cezayir'de bir stadyum. İslamcdar, mac sonrasında namaz kılıp dua ediyorlar. (Fotoğraf: LE FİGARO)
Cezayir'de dünkü cuma namazı da olaylı geçti, çok sayıda İslamçı gözaltmda
Cuma namazına polis baskınıDış Haberler Servisi - Cezayir'de gerilim büyüyor. Güvenlik güç-
leri, dün bir camiye girerek, cuma namazını yanda kestiler ve
uyan ateşi açtılar. Cuma namazı sonrasında çok sayıda Is-
lamcı, gözaltına alındı.
AFP'nin haberine göre, Cezayir'in
batısındaki Bordj El Kiffan kentin-
deki bir camide, cuma namazı sıra-
sında olaylar çıkü. Polis, imamın
verdiği vaazın politik içerikli olduğu
gerekçesiyle camiye girerek, kalaba-
lığı dağıtmak istedi. Bunun üzerine
camideki kalabalığın dağılmak iste-
mediği. polisin de uyan ateşı açtığı
bildirildi. Ajans, imamın tutuklandı-
ğını duyurdu.
Yine Cezayir'in batısındaki Sidi El
Abbas kentinde de güvenlik güçlen
ile İslamcılar arasında çatışma çıktı.
Kentin en büyük camisinin önünde
çıkan çaüşmada, birkaç kişinin yara-
landığı bildirildi. Polis, okydan son-
ra çok sayıda İslamcıyı tutukladı.
fslamcılarla yönetim arasında bir
tür hesaplaşmaya dönüşen cuma na-
mazı sırasında polisin ve askeri bir-
likterin aldığı olağanüstü önlemler
dikkat çekti. Ajanslar, güvenlik güç-
lerinin, dün sabahtan başlayarak
başkent Cezayir ile diğer kentlerdeki
camileri kuşatma altına aldıklannı
bildirdiler. Bu arada Cezayir radyo-
sundan yapılan anonslarda, camiler-
de politika yapılmasına izin verilme-
yeceği sık sık anımsatıldı.
Ajanslar, dünkü cuma namazı
sonrasında ülkenin çeşitlı yerlerinde-
ki camilerin önünden silah seslerinin
duyulduğunu, birçok imamın da ver-
dikleri vaaz nedeniyle tutuklandığıru
bildiriyorlar. Bu arada özellikle üç
gündür süren çatışmalann en yoğun
görüldüğü Batna kentinde. yollann
islamcılar tarafından kurulan bari-
katlarla kesiidığı bildinliyor
İslama Selamet Cephesi de (FIS),
cuma namazı öncesinde bir cağn ya-
parak taraftarlanmn, namaan baş-
langıcına bir dakika kala camilere
gitmelerini istedi. FIS, taraftarlanna,
tahriklere kapılmamalan çağnsında
bulundu. FIS yönetimi tarafından
ıki gün önce yapılan açıklamada,
dünkü ciıma namazı sonrasında yö-
netim aleyhtan büyük bir gösteri
yürüyüşü yapılacağı büdirümişti.
Paris'teYeltsin-Çar randevusuDış Haberier Servisi - Rusya Fede-
rasyonu Devlet Başkanı Boris Yelt-
sin, Paris'teki temaslan sırasında,
Çarlık tahtının vârisi Prens Vladimir
Kjriloviç Romanov'la görüştü. Yelt-
suı, Çarbğın çift başlı armasına hayat
kazandıracaklannı söyledi. •
Yeltsın ile Romanov arasındaki
görüşme Rusya'nın Paris Büjükelçi-
Hği'nde gerçekleşti. Reuter'in haberi-
ne göre Yeltsin, Çarlığın vârisi Roma-
nov ile birlikte, 1917 yüında Fransa'-
ya kaçan Ruslann temsilcilerinin de
yer aldığı 150 kişilik bir gnıbu kabul
etti.
Rusya hderi, komünist rejimin ka-
çaniann ailei^rine karşı uyguladığı
politika nedeniyle özür dıledi. Yeltsin,
komünist rejimden kaçanlan 'Rus-
ya'nın seçkin kesimi' olarak nitelen-
dirdi. Romanov ise Rusya'nın istik-
ran için her turlü çabayı gostermeye
hazır ojduğunu kaydetti.
Yeltsin, Paris gezısini dün, Elysee
Sarayı'nda Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand ile iki ülke ara-
sında "İşbirliği ve Dostluk" anlaşma-
sı imzalayarak tamamladı. Yeltsin ve
Mitterand, iki ülkenin nükker kapa-
atelerini, gereksinimı duyulan en alt
düzeye indirmek konusunda da ilke
anlaşmasına vardılar.
Yeltsin'in Paris gezisi sırasında
Rusya ile Ukrayna arasında Kınm
sorunu ve Karadeniz donanmasma
üişkin görüş aynlıklan da yoğunlaşü.
Rusya Parlamentosu, Kınm'ın Uk-
rayna'ya bağlanmasına ilişkin 1954
tarihli karann geçerlı olup oknadığııu
ınceleyecek bir komisyon oluşturul-
masına ve Karadeniz donanmasının
bölünmernesi yolunda iki karar aldı.
Bilindiği gibi Ukrayna, Karadeniz
donanmasının bir bölümünün kendi
denetimınde kalmasını ıstiyor. Kara-
deniz donanmasma ilişkin olarak
Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaş-
mazhk, 14 şubatta yapılacak olan ve
yalnızca askeri sorunlann görüşülece-
ğı Bağırnsız Devletler Topluluğu
(BDT) liderleri zirvesinde ele alına-
cak.
Iran,Karabağ
için devredeAA (Tahran) - lran'ın, Azerbaycan ile Ermenistan
arasında süregelen çatışmalann sona erdirilmesi için
arabuluculuk yapacağı açıklandı. Azerbaycan Devlet
Başkanı Ayaz Muttalibov da Dağlık Karabağ'ın "özerk
bölge" statüsünün belirli koşullarda geri verilebilece-
ğini söyledi.
Iran Dışişleri Bakanlığı dün bir açıklama yaparak,
arabuluculuk önerisinin, söz konusu ülkelerin yetkili-
lerinden geldiğini ve tran tarafından olumlu karşılan-
dığını belirtti.
Açıklamada, tran'ın iki komşu ülke arasında Dağ-
lık Karabağ'daki çatışmalardan büyük rahatsızlık duy-
duğu vurgulanarak "İran, bölgede barış ve istikrarın
yeniden sağlanması için tüm gücunü kullanmaya ha-
zırdır. Bu çatışmalann devamı, egemenlik arayışı için-
de olan güçlerin bölgeye müdahalesine ve krizin sur-
mesine neden olur" denildi.
Ote yandan Azerbaycan Devleı Başkanı Ayaz Mut-
talibov de Dağlık Karabağ'ın geçen kasım ayında Cum-
huriyet Parlamentosu tarafından feshedilen "ozerk
bölge" statüsünün belirli koşullar altında iade edile-
bileceğini söyledi.
•ıiiu^.ıı u>, u v ' ı d j u ı u n luprak butunluğunun
herhangı bu tehdn altında kalmayacağına guvenme-
leri halinde, Dağlık Karabağ bolgesinın Ermeni halkıyla
bölgenin anayasal özerklik statüsünün iadesi konusu-
nu gorüşebileceklerini kaydetti.
Otomobilseverler, hız aşıkları...
Otomobilli yaşamı tüm uçarılığıyla yaşamak isteyenler! .
Türkiye'nin, ilk sayısı büyük bir ilgiyle karşılanan otomobil
kültürü dergisi km'nin 2. Sayısı çıktı. Km'nin şubat sayısı
yinedopdolu! Yeni km'nizi tükenmeden alın... her km'de
yeni bir heyecan yaşayın!
2.km'denelere dikkat etmelisiniz?
Bu ayın km'sinde neler var neler:
Sinemada Otomobil... Paris-Capetovvn
Rallisi Üzerine.. Mercedes-BenzSL'nin
Yeni Çehresi... Bugatti Efsanesi... For-
mula 1 Yanşlan... Marlboro Adventure...
Ayın Road-Testi: BMW 318i Pirelli
Antique Car RaHy... AN SipaN Jaguar.
Kürtlerin özgürlük rüyası
Geçen yıl Saddam Hüseyin'in güçlerihin kuzeyden
çekilmesi ile neredeyse gerçekleşti gibi görünen kürtlerin
özgürlük rüyası, şu an devam eden iç kavgalar ve Bağdat
hükümetinin uyguladığı ekonomik ambargo sayesinde
kayboluyor. Bölgede yaşayanlar Bağdat'ın ekonomik ve
önderlik kanallannı kapamasının yanı sıra herhangi bir
merkezi Kürt otoritesinin olmaması nedeniyle de
neredeyse tümüyle felçleşmiş durumda. Kuzeyde büyük
bir bölgede silahlı Kürt gerillaJann soygunculuk yapması,
yiyecek ve araç çalmalan nedeniyle yasa ve düzen tümüyle
çökmüş görunüyor. Diğer Kürt önderler de bu duruma
katılarak ne çalabilirlerse İran sınınnda satıyorlar. Kürt
lideri Mesut Barzani "Pek çok yasadışı faaliyet Kürdistan
cepfaesinin adı kullanılarak yapılıyor, bazı kumandanlar
güçlerini kötü yolda kullanıyorlar. özellikle küçük
yerlerde yolsuzluk sorunu var, kadrolanmızı temizleme
zamanı geldiğinin farkmdayız" diyerek bu gerçeği ifade
etti. Ekonomik ambargonun dışında kötü hava koşullan,
çığ felaketleri yaşayanlan tümüyle hareketsiz hale getiriyor.
Körfez savaşından sonra oluşturulan 36. paralelin ve
Irak'ın kuzeyindeki büyük bir bölgeyi kapsayan güvenlik
bölgesi Türkiye ve tran'a kaçan l.S milyon Kürdü geri
dönmeye ikna etmek amacıyla oluşturuldu. Bölgenin
oluşturulmasından sonra 18 Irak Kürt grubundan
sekizinin bulunduğu Kürdistan cephesi bölgeyi kontrolü
altına aldı. Ancak bu gruplar arasındaki çatışmalar,
özellikle Barzani ve Kürdistan Yurtsever Birliği Başkanı
Celal Talabani arasındaki anlaşmazhk bölgede merkezi bir
kontrol kurulabilmesini imkânsız hale getirdi. tletişim
kopukluğu, hava şartlannın ulaşımı imkânsız hale
getirmesi ile bürlikte Kürt liderleri bulunduklan bölgeleri
kendi kendilerine yönetmeye başladılar. (6 Şubat)
Liberatıon'dan
THEGUARDIAN
Almanya'nın Doğu hesabı
Almanya'mn başkentinin Berlin'e nakledilmesiyle
Almanya'mn ilgisi Doğu'ya kayacak. Avrupa'nın
ekonomik odak bölgesi, Londra-Berlin-Milano Uçgeni
içine girecek. Almanya bu üçgenin tam ortasında yer
alacak. Bir on yu" içinde Almanya'mn ekonomik ve siyasal
ilgisinin bu nedenle Doğu'ya kayacağını tahmin zor değil.
Bunun ise Almanya'mn Avrupa Topluluğu içindeki ilgi
odağının da değişmesine yol açması beklenir. Almanya,
Doğu Avrupa ile daha ayncahklı ticaret ilişkisi isteyecek
olsa bile bu, AT'nin siyasetine uymayabilir. Başka
konularda da görüş aynlıklan görülebilir. Şimdiden
Yugoslavya konusunda olduğu gibi. Bu her ne kadar AT
siyasetinde bir çatlağa yol açmasa bile Almanya'mn
siyaseti bir kez Berlin'e taşındıktan sonra AT içinde ortak
bir görüş sağlamak şimdikinden zor olacaktır. Burada
önemli nokta, Doğu Avrupa için geleceğin, hiçbir zaman
şimdikinden olumlu görülmediğidir. Ancak başansızlık da
aynı ölçüde kolay. Konıünizmin yıkılmasının elbette AT
için bir faturası olacaktı. Doğu Avrupa ülkeleri kendi
hallerine bırakılamaz ve Avrupa'mn ortasından geçen bir
yoksulluk duvarı inşa edilemezdi. Bu nedenle AT'nin
önünde iki seçenek vardır: Ya Almanya'mn, kendi doğu
bölgesinde yaptığı gibi Doğu Avrupa'yı ekonomik
bakımdan destekler, ya da AT bu ülkelerle ticareti
tamamen serbesleştirir, böylece komuta ekonomisinden
serbest piyasa ekonomisine geçiş kolaylaşır. (7 şubat)