15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ŞUBAT199_ CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR SANAT 13 insanarn • Kültör Servisi - tnsancıl dergisinın 16. sayısındaCengjzGündoğdu Insancıl Okuma Tiyatrosu, Halim Şafak Şanlı da tnsanın Gündemi-Gündemdeki lnsan, ömer Naci Soykan Sentaktik ve Semantik Yapılar Arası Ilişkiler Açısından Türkçe'de Anlam Nasıl Oluşuyor-I. - Dr. Haldun Şen Zengin Dil-Fakir Dil, Muhsin Şener Destan Şiir. İbrahim Akyürek Fotoğraf Günleri Bir Şenliktir, Lütfıye Aydın Bir Açık Mektup, Hasan Akarsu Aramıza Giren Günler (Hasan Akarsu'ya Otuz Günlük) 2- Ayten Mutlu Zamansız Kayan Bir Yıldız: İbrahim Osmanoğlu, Sami Karaören Cahit Külebi'den Güz Türküleri, Bülent Habora Aferin Istanbul'u Hallettiniz, Cengiz Gündoğdu Yıldız Güncesi adlı yazılanylayeralıyor. AfşarTimuçin'le şiir üzerine söyleşi, Betül Çotuksöken'le felsefe ûzerine söyleşiler de yeni sayıda okunabilir. Bu sayının öyküsü Sevim Raşa'dan: ."Evimiz Nergisler ve İki Resim" FPm festivai • AA (fzmir)-"Uluslararası4. Izmir Film Festivali"nin, 8-15 nisan tarihleri arasında yapılacağı bıldirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Gûzel Sanatlar - Fakültesı tarafından düzenlenen festivale, bu yıl, Kazakistan, Kırgızistan, Ozbekistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Azerbaycan da kaülacak. GSF dekanı Prof. Dr. Akın Süel, yaptığı açıklamada, "Festivalin amacı, Türkiye'de sinema sanatına katkı sağlamak ve İzmir'den sinema yoluyla dünyaya bir kültûr penceresi açmaktır" dedi. Prof. Dr. Süel, festival programında "Altın Artemiş ödülü"nün yanı srra "Ustalara Saygı", "Dünya Sinemalanndan" bölümlerine de yer verileceğini kaydetti. TYS'denanma • Kültûr Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası "Ustalara Şaygı" etkınliklenne Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nu anma gecesiyle , devam ediyor. Cumhuriyet dönemi romanımızın kuruculanndan olan rY.Kadri Karaosmanoğlu (1889-1974) i'romanlan, öyküleri ve mensur fşiirlerinin yanı sıra Mustafa Kemarie yakın çalışma ortamı içinde, belirli bir dönemin politik, kültürel ve sanatsal yapısına eserleriyle tanıklık yapmış ve izbırakmışbiryazar. 10 şubat pazartesi günü saat 18.00'de Karaca Tiyatro'daki toplantıya Oktay Akbal, Demirtaş Ceyhun, Feridun Andaç ve Mete Tunçay konuşmacı olarak kaülacaklar. 1 üzunSörmöşYaz / • Külrür Servisi - Nedim Gürsel'in "Uzun Sürmüş Bir Yaz" adlı kitabı Fransa'da Gallimard Yayınevi'nin yeni cep kitaplan dizisinden çıktı. " Yabancı Edebiyatlar" dizisinin yeni yıldaki ilk kitabı olarak yayımlanan "Uzun Sürmüş Bir Yaz'ın önsözünü Etiemble yazdı. Gürsel'in kitabı 1976 yılında Türk Dil Kurumu ödülünü almış, 1980'den sonra belli başlı Batı dillcrine çevrilmiş, ne var ki 12 Eylül darbesinden sonra Türkiye'de yasaklanmıştı. Nedim Gürsel, Yaşar Kemal'den sonra Fransa'da kitaplan * cep kitabı olarak yayımlanan ikinci yazar oluyor. Gallimard'ın cep kitaplannın tirajı yirmi bin ile elli bin arasında değişiyor. Kadmkimiği • Külrür Servisi - İstanbul Baro Lokali'nde Varlık dergisinin işbirliğiyle gerçekleştirilen sanat ve kültûr etkinlikleri bugün, Füsun Erbulak ve Cezmi Ersöz'ün katılacaklan Kadın-Erkek İlişkileri ve Türkiye'de Kadının Yeni Kimliği konulu söyleşiyle başlıyor. Saat 16.00'da başlayacak söyleşide yazarlar kitaplannı da imzalayacaklar. Adres: • istanbulCad. No. 83 Kat: 2 Karya ıSineması üstü, Bakırköy. Anatoliaıta hattasonu • Kültfir Servisi - Anatolia Sanatevi'nin "Cumartesi Etkinlikleri" bundan böyle "Haftasonu Etkinlikleri" olarak pazar günlerini de kapsayarak sürecek. Bugün saat 14.30'da Metin Belgin'in tek kişilik oyun üzerine söyleşisi, 15.30'da Sema Aydemir, Nilgün Şenay, Çiğdem Çolakoğlu ve Gülçin Toygun'un saydamlanndan oluşan "Doğu Anadolu" başlıkh, şiirlerlesaydam gösterimi ve 17.00'de Zeus Sunağı kampanyasının 2. konseri olarak Hüseyin Olpak'ın "IşıklarSönmüş" adlı kasetindeki bestelerinden oluşan dinletisi var. Yann ise saat 16.30'da Şükriye ve Murat ikilisi çağdaş yorumla Azeri ezgiler sunacak. Etkinlikler ücretsiz. Anatolia Sanatevi'nin yeni sahnesinde haftasonu etkinliklerinin yanı sıra kabare tarzı gösteriler ve tiyatro oyunlan da sunulacak. Aynca Anatolia Tiyatro Atölyesi'nin ücretsiz çalışmalanna katılmak için 23 şubata kadar Toygun Ateş'e başvurulabilir. ÎDOB,Verdi'ninNabucco pperasınıilkkezsahneyegetiriyor BabiPe ve Kudüs'e götüren opera ASLI KAYABAL (tstanbul)- Babil,Nabucco ve Verdi...İtal- yan besteci Verdi'nin acemiük yıllannın yapıtı olarak değerlen- dirilen Nabucco operası, İstan- bul Devlet Opera ve Balesi'nce sahneleniyor lÖ.56O'h yılların Babil ve Kudüs'ü. Na- bucco ya da Babil Kralı Nabukadnezar ve kızlannın trajik öyküsü yazılı Nabuc- co'da.İlk kez I842'de Milano'da sahne- lenmiş bu opera. Giuseppe Verdi, Na- bucco'yu kansı Margherita ve iki ço- cuğunu yitirdiği 'sarsıcT bir dönemin sonrasında bestelemiş. Dünyada çok az sahnelenen Nabucco'yu tstanbul Devlet Opera ve Balesi, Polonyalı Marek Grze- sinski'nin yönetiminde opera izleyicisine bugün sunuyor Nabucco operası hızlı bir çahşmanın so- nucu gerçekleşti. Verdi'nin operasında bir araya gelen bazı sanatçılarla buluştu- ğumuz gün bu hareketlilik sürüyordu. Prova sonrası görüstüğümüz Marek Grzesinski, Nabucco için şunlan söyledi, 'Nabucco'nun en önemli kahramanı Abigaille. Avrupa Abigaille'yi 'iyi' bir kişi olarak tanıyor.Güçlü bir karakterı temsil ediyor. Nabucco dinsel bir opera. Yahudi toplumunun tannlan ve tarihi- nin öyküsünü anlatıyor. Çok tanncılı- ktan tek tanncılığa gecişin öyküsünü.' 2OOO'li yıllara doğru opera...Grzesins- ki bu konudaki düşüncelerini şöyle ak- tanyor, "Opera, geometrik kültürün bir parçası. Müzik, edebiyat ve bale gibi di- ğer sanat kollanyla sürekli ilişkide. Kos- tümden dekora, müzik, edebiyat ve tari- he dek tümünü kapsıyan bir sanat dalı. Lirik operanın geleceği açık. Operayı ya- panlarla halk arasında çok kez belli bir uzakhk sözkonusu. Her yeni kuşağın kendine özgü 'opera hayranlan' var." Abigaille. Nabucco'nun Abigaille'si Ley- la Demiriş. Demiriş, rolünü şöyle yorum- luyor "Abigaille, soprano repertuar- lannın en zoru. Teknik yönden çok güç bir yapıt. Babasının yerine başa geçip hü- kümdarlık kurmak isteyen bir kışi" VerdTnin Nabucco operasuu Polonyalı Marek Gntsindû yönetti.(Fotoğraf ALÎ ÖZ) Ve Zaccaria. Musevilerin ruhani lideri Zaccaria'yı Atılla Manizade canlandı- nyor Nabucco'da. Manizade de şunlan söylüyor, "Zaccaria, Süleyman mabedi- nin yapılması için kehanette bulunuyor. Bu kehanet gerçekleşince Süleyman, Mu- sevilerin gözünde peygamber oluyor. Ağırbaşlı bir tip çizdik. Operanın bitiş sahnesinde Nabucco elini Zaccaria'nın omzuna koyar ve 'sen haklıymışsın'der. Nabucco yola gelir ve iyiler kazanır." Verdi'nin Nabuccosu'nda orkestrayı genç halyan şef Renato Palumbo yöneti- yor. Üç yıldır orkestra şefliği yapan Pa- lumbo için Nabucco 'özel' bir opera. özel, çünkü orkestra, koro ve sanatçılara uyarlanması güç bir yapıt Nabucco. Pa- lumbo şöyle devam ediyor, "Benim gibi genç bir orkestra şefi için Nabucco'yu yönetmek önemli. Bir düşün gerçekleş- mesi gibi." Renato Palumbo üç yıldır Istanbul'da. Kendisine opera ve konser- lere gelen seyirciyi nasıl değerlendirdiğini soruyoruz,"Üç yıüık gözlemim, seyirci- nin değıştiği yönünde. Türkiye'de yaşa- nan değişim, tiyatronun duvarlannın içi- ne de yansıyor. Opera, yalnız cumartesi geceleri değil her akşam doluyor. özel- likle gençler çoğunlukta ve daha çok 'se- verek' gelen bir kesim sözkonusu." Nabucco'da dekor ve kostümleri Osman Şengezer hazırladı. Koroyu Jan Maria Dobrodinsky ve Tomislav Şopov çalıştırdı. Koregrafi ise Polonyaü sanatçı Emil Wesolowski'nin. Wesolowski, Na- bucco için ilk defa bir koregrafi yapıl- dığını aktanyor. Yönetmen Grzesinski'- ye göre 25 yıldır danseden, 2O yıllık ko- regraf Wesolowski, Polonya'nın şu anda en usta sanatçılanndan biri. Verdi'nin operasında Nabucco'yu Mete Uğur ve Mesut Iktu seslendiriyor. Abigaille'de Leyla Demiriş ve Zehra Yıldız, Zacca- ria'da Atilla Manizade ve Kenan Dağa- şan var. Terry Gilliam'ın yönetmenliğini üstlendiği Balıkçı Kral sinemalarda New York'ta Ortaçağ efsanesi Kültür Servisi - Balıkçı Kral... Aşın kuşkucu bir adamm kendini so- kaklardaki hayali bir insanla unutmaya çabalamasını anlatan dramatik bir komedi. Suç, yoksulluk, aşk, çılgınhk ve bedava vi- deo kulüp üyeliği üzerine çağdaş bir masal Balıkçı Kral. 1991 Toronto Festivaller Festivali'nin Halk ödülü, 1991 Uluslararası Venedik Film Festivali Gümüş Aslan ödülü, 1992 Altın Küre En İyi Aktör Ödülü (Robin Williams) ve 1992 Altın Küre En İyi Yar- dımcı Aİctris ödülü (Mercedes Ruehl) sahibi fılmin yönetmeni Terry Gilliam. Başrol oyunculan, Jeff Bridges, Robin VViİIiams, Mercedes Ruehl, Bradley Gregg ve Amanda Plummer. şatılap ve Ntw Ytrfc Balıkçı Kral'da geçmişte bir Ortaçağ profesörü olan Parry'i Robin Williams canlandınyor. Geçmişindekı trajediden kendini kurtarmak için yarattığı olağa- nüstü dünyaya sığınan Parry için bir tek yer var, o da New York: Kuleler, şatolar, korku salan kızıl şövalyeler, acılar için- deki genç kızlarla dolu bir kent. Jack Lucas (Jeff Bridges)... Herzaman insanlara yukandan bakan New York'- un bir numarah diskjokeyi. İlcri geri ko- nuşması, küstahlığı onu bir anda yaşadı- ğı hızlı yaşamdan çekip çıkaracak olayla- ra neden oluyor. Hızlı bir düşüş onu bütünüyle farklı bir dünyanın içine çeki- yor. Geleceği yok olmuş bu genç adamı felaketin eşiğinden kurtaran ise Parry. Şaşırtıa, dosttak Parry'nin sevgiye, Jack'in ise ümide ih- tiyacı vardı. Bu, şaşırtıcı bir dostluğun başlangıcıydı. Kurtuluşlannın umudu, Parry'nin kendine özgü bir kadının kal- bini kazanmakta yatıyordu. Parry, Lydia'ya yaklaşmakta kararlıydı. Jack için ise sevdiği kadının kalbini kazanması için Pary'e yardım etmek, ruhunu kötü- lüklerden anndırmanm çaresiydi. So- nuçta Jack de arkadaşı da gerçek aşkın doğasını keşfedeceklerdi. Parry'nin düşlerini süsleyen bakireyi Amanda Plummer canlandınyor. Jack'i yaşadığı düşüşten sonra avutan video La Gravenese'nin esin kaynağı, tutku ile ilgilendiği mitoloji olmuş. Yönetmen Terry Gilliam'ın filme ilişkin görüşleri ise şöyle: "Ben kendimi hep film yapımcısı olarak gördüm. Filmi yönetmenin dışın- da bütçesinden montajına, seyircisine ulaşmasına kadar her aşamasını düşün- düğüm filmlerden çok farklı oldu Balıkçı Kral." Bif Ortaçajj ıfsamsi Balıkçı Kral "Kutsal Kâse"nin koru- yucusu. Kutsal Kâse bir Ortaçağ efsane- sinden kaynaklanıyor. Hz. İsa'nın son yemekte kullandığı kâsenin daha sonra çarmıha gerildiğinde yaralanndan sızan kanı toplamak için kullanıldığına inanılı- yor. Ve Balıkçı Kral ölür. Onunla birlikte krallığı da... Gilliam, onun ihaneti ve tra- jediyi yaşadığını ve kutsal hazineyi de kaybettiğıni söylüyor. Oysa o kâse onu kurtaracak tek şey. Ama kâseyi görebil- me yeteneğini yitirir. Sonunda biri gelip kâseyi yatağının yanında bulur ve kralı yeniden yaşama döndürür. Robin VVilliams, Parry için şunlan söy- - lüyor: "Parry, geçmiş yaşamında öylesi- ne yaralanmış ki. Parry kendini yaratan- lardan biraz Don Kişot." Bridges ise Jack'i şöyle yorumluyor: "İnsanlara güvenmeyen, kuşkucu biri. Ama o görünüşünün altında kınklıklar yaşamış." Yönetmen, Gilliam Central Park çe- kimleri dışmda, dış sahne cekimlerinin gerçekleştirildiği New York'u anıtsal bir kent olarak göstermeye çahşmış. Bir peri masalı gibi. Gilliam da şunlan söylüyor: "İnsanlan peri masallannda olduğu gibi göstenneye çalıştım." Bir Ortaçağ efsanesinin ortamını New York'ta yaratan yapım tasanmcısı Mel Bourne, pek çok VVoody Allen filminde dükkânı sahibi Anne Napolitano rolün- Çah 5mı 5 v .e ıkı kez Oscar Öaulu ne aday Terry Gilliam'ın yönettiği Balıkçı Kral'ın çekimleri New York'ta gerçekleştiriMi. de ise Mercedes Ruehl var. Balıkçı Kral'ın senaryo yazan Richard göstenlmiş bir tasanma. Balıkçı Kral, Beyoğlu Emek ve Ankara Akün sinema- lannda gösteriliyor. Stradivariuslu kemancı Kültür Servisi- îstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yann saat 19.00'da Uluslararası Keman Seri- si'nde kemancı Augustin Dumay ile piyanist Maria Joao Pires'in konseri var. Augustin Dumay ve Maria Joao Pires; Mozart, Debussy, Brahms ve Ravel'in yapıtlannı seslendirecekler. 10 şubat pa- zartesi günü saat 19.00'da Uluslararası ve Schumann'ın "Viyana Karnavalı"n- dan oluşan bir resital sunacak. Maria Joao Pires, özel' yaşamındaki fırtınalı iniş çıkışlarla dikkati çeken,^ ç^j - - - _ _ _ _ _ _ _ _ ^ y ^ _ _ - _ _ _ _ _ _ _ _ _ • , . . ^ İki Piyano Serisi'nde ise Maria Joao Pi- hızla yükselen kariyerine bazen sağlık, res'e bu kez Hüseyin Sermet eşlik edecek. İkiliden Mozart, Ravel ve Schubert'in bazen de kişisel nedenlerle ara vermesiy le tanınan, ama son iki yıl içinde yaptığı yanı sıra Schumann'ın yapıtlannı dinle- atılımlarla dünya müzik piyasasının göz- yeceğiz. de piyanistleri arasında. Geçen yıl De- 11 şubat sah günü ise bu kez Uluslara- utsche Grammophon plak fırması ile rası Piyano Serisi kapsamında Maria uzun süreli bir anlaşma yapan sanatçı, Joao Pires, Mozart'ın "Alla Turca"sı, genç Fransız kemana Augustin Dumay Beethoven'ın re minör "Fırtına" sonatı ile hem yaşammı hem de sahneyi paylaşı- yor şu sıralar. Kemancı Augustin Dumay de kendi başına hızla yükselen bir kariyer grafıği içinde yol alıyor. Sanatçı, Berlin Filar- moni, Londra Senfoni, Suisse Romande ve İngıliz Oda Orkestrası gibi önemli or- kestralarla konserler veriyor. Dumay, bu konserlerde zamanında ünlü kemancı Ritz Kreisler'a ait olan çok değerli 1721 yapımı bir Stradivarius kemanı kullanı- yor. Maria Joao Pires ile 1985 yılında katıldığı Geza Anda Piyano Yanşması'- nda tanışan piyanist Hüseyin Sermet ise Pires fle yaptığı Schubert'in dört el piya- no için yazdığı tüm yapıtlann plağı ile birden dünya müzik çevrelerinde dikkat çekti. Augustin Dumay Mersin'e açıkhava niüzesiCUMHURİYET (Mersin)- Mersin kent merkezinin batısında, Mezitli ka- sabasının önlerinde bulunan Pompeipolis (Viranşehir) harabelerinin yer aldığı bölge, kültürpark ve açıkhava müzesi haline getiriliyor. Milattan önce 9. yüzyılda, "Soli" adıyla kurulan, ancak daha sonra Ro- malılarca ele geçirilip Pompeipolis adı verilen antik kentin kültürpark ve açık hava müzesi olma girişimleri, Kültür Bakanlığı'nca olumlu karşılandı. Denize kadar uzanan Kutsal Yol (Via Sacra) kenannda hala ayakta kalabilen korint başlı mermer sütun- lanyla da yabancı turistlerin ilgisini çe- ken Pompeipolis'in kültürpark ve açık hava müzesi olması için çaba harca- yan Mezitli Belediye Başkanı Zeki Ko- yuncuoğlu, "Hazırladığımız projeyi Kültür Bakanlığı'na sunduk, Kültür Bakanımız sayın Fikri Sağlar 'dan da gerekli destek sözünü aldık" dedi. Antik kent kalıntılarının bulunduğu geniş alanın istimlak edıldiği Kutsal Yol'un iki yanında bulunan ve günü- müze kadar ayakta durabilen korint başlı mermer sütunlar ile öteki hara- belerin restore edilerek bölgenin turiz- me açılmasını amaçlayan proje, bu- günkü birim fıyatlanyla 3 milyar 700 milyon liralık harcamayı öngürüyor. Mezitli Belediye Başkanı Zeki Ko- yuncuoğlu, Pompeipolis'in koruma al- tına alınmaması durumunda birkaç yıl sonra ayakta durmayı başarabilmiş yapılann da yok olacağı tehlikesine dikkat çekerken, "Yakın tarihe kadar Kutsal Yol kenanndaki korint başlı mermer sütunlann sayısı oldukça faz- laydı. Harabeler de öyle. Talan edildi bunlar, taşları alınarak yapılarda kul- lanıldı. Buna daha fazla seyirci ka- lamayız" diye konuştu. Türkiye'ye geliyor Jonnson'dan şiir, müzik vedans Kültür Servisi- Geçen yıl aralık ayında Hollanda'nın Maast- richt kentinde gerçekleştirilen zirvede Avrupa Topluluğu li- derleri Avrupa'nın gelecegini konuştûlar. AT liderlerinin yanı sıra bir başka konuk da ağıriıyordu Maastricht kenti: Reggae militanı Linton Kwesi John- son... Uzun yıllar boyunca vatandaşı olduğu İngiltere'de ırİcçılığa karşı baş- lattığı savaşı sürdüren, muhafazakâr Thatcher'ın polıtikalarını kesin birdil- le eleştiren bu adam, Maastricht'te de AT üyesi ülkelerın ırkçı politikalannı eleştirmek için bulunuyordu. Şair, müzisyen, gazeteci,filozofLinton Kwesi Johnson, önümüzdeki günlerde British Council'in davetlisi olarak konserler ve seminerler vermek üzere İstanbul ve Ankara'ya geliyor. Linton Kwesi Johnson'a reggae dünyasının önde gelen topluluklanndan The Den- nis Bovell Dub Band eş- lik edecek. Organizasyo- nunu Pozitif- in üstlendiği etkinlikler Türkiye'de ilk kez bu çapta bir reg- gae müzisye- nini izleme olanağı suna- cak. 1978'den günümüze dek çahşma- lannı Dennis Bovell Dub Band ile sür- düren Linton Kvvesi Johnson'ın tüm yapıtlarında söz, beste ve düzenlemeler kendisine ait. Politik içerikli yazılan, şiirleri, cesur ve kendine özgü ifade tarzıyla kısa sa- yılabilecek bir zaman içinde geniş bir izleyici kitlesi edinmenin yanı sıra bir kesimin de aşın tepkisiyle karşılaşan Linton Kvvesi Johnson, 1973'te ilk şiir kitabını yayımladı:"The Voices of the Living and the Dead". "Dread Beat An' Blood" adlı ikinci şiir kitabı ise 1975'te yayımlandı ve aynı isim altı- ndaki filmi de Arts Couneil tarafından finanse edilerek BBC'de gösterildi. 1978'de, Johnson'un ünlü reggae gi- taristi Dennis Bovell ve Dub Band ile yapmış olduğu çalışmalann ilk ürünü "Dread Beat An' Blood"ın piyasaya çıkmasından sonra 1981 "de gösterilen aynı adlı film ve ardından piyasaya çıkan plak ile uluslararası ünü geldi. Son olarak 1991 yılında çıkardığı "Tings An' Times" adlı albümü ile Av- rupa, ABD ve Japonya'da yankılar uyandırdı. The British Couneil ve Po- zitifin işbirliğiyle düzenlenen konser- lerin ilki 21 şubat tarihinde İstanbul Taxim Nightpark'ta gerçekleştirilecek. Bu konserin bir özelliği de dünyadaki diğer örnekleri gibi ayakta, dans edile- rek izlenecek olması. BUGÜN Yer DUIMYA SINEMASI Saat 15QP den itıbaren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle