08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
> Şubat 1992 haberler Cumhuriyet3 Gökçek hakkında usulsüzlüksuçlamasıEERAT GÜNÇIKAN (tstanbul) - RP Ankara Milletvekili Melih Gökçek'- iı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde kuruma personel alımında ve atamalarda usulsüzlük yapıldığı ileri sürüldü. SHÇEK Teftiş Kurulu BaşkanlığTnın s?ruşturması sırasında kurumun yasal zorunluluk olmasına karşın 'Personel ve atama planı" hazırlamadığı, kadrolu olarak görev yapan personelin merkeze alınıp, sözleşmeli personel statüsü kazandınldıktan s>nra yeniden eski görevlerine iade edildikleri belirlendi. Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan rcporda, baa müdürlerin 9 günlük çalış- malanndan sonra başanlı gösterilerek derecelerinin yükseltildiği, hakJannda scruşturma açılan ve görevden ahnan ptrsonele sicili silinerek yeni görevler yûklendiği yer aldı. Raporda aynca 16-17 yaşlannda kişilerin memur sınavı- na alındığı, Melih Gökçek'in yetkisi dı- şında ve yasalara aykın olarak personele takdirname verdiği açıklandı. Sosyal Hızmet Uzmanlan Derneği'nce haarla- nan bir başka raporda ise Gökçek'in daha önce başkanı bulunduğu Keçiö- renspor'un 20 futbolcusunu kunıma memur olarak aldığı, tûm ihaleleri mer- keze alarak bazı şirketlenn haksız ka- zanç sağlamalanna yol açtığı öne sürül- dü. Bu arada kuruma 16 imam ve vaizin memur statüsüyle alındığı, tüm kurum genelinde 1. dereceden maaş alan 176 ki- şiden IOO'ünün, 2. dereceden maaş alan 135 kişiden 130'unun, 4. dereceden maaş alan 13 kişiden de 12'sinin bu kadrolan haketmediği belirlendi. Teftiş Kurulu'nun raporunda SHÇEK'nin personel atamalarında usulsüzlüklere örnekler verilerek bu usulsüzlüklerin "ihtiyaca binaen", "eh- liyet ve liyakat" adı altında gerçekleşti- rildiği vurgulandı. Ankara Saray Sosyal Hizmetler Tesis- leri'nde müdür yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Acar, 3.6.1991'de ihtiya- ca binaen Genel Müdûrlük Ailenin Bü- tünlüğünün Korunması Dairesi Baş-. kanlığı'na şube müdürü olarak atandı. 5 temmuzda bu göreve başlayan Acar, üç gün sonra yine ihtiyaca binaen eski göre- vine verildi. Aynı gerekçelerle Etlik Kreş ve Gündüz Bakımevi Müdürü Salih Gültekin, Döner Sermaye İşletme Mü- dürü Zeki Aksoy, önce Genel Müdür- lükte değişik şube müdürlüğü görevleri- ne atandılar, daha sonra eski görev yerlerine gönderildiler. Açıktan aday olarak Saray Sosyal Hizmetler Tesis- leri'ne teknisyen olarak tayin edilen Muzaffer Kılıç ise aday memurluğu sıra- sında 4 kez ataması yapıldıktan sonra hiçbir belgeye ve isteğe dayandınlmaksı- zın daktilograf kadrosuna alındı. Teftiş Kurulu raporunda bu atamalarda kamu yaranrun değil adı geçenlere sözleşmeli personel statüsü verilmesinin amaçlan- dığı göriişüne yer verildi. Eğitim Şube Müdürlüğü ile Yetiştir- me Yurtlan Dairesi Başkanlığı'nda 31 Ekim 1990'da ikinci derece kadro ile şu- be müdürü olarak göreve başlayan Bay- ram öztürk ve ömer Faruk Hocaoğlu'- na göreve başlamalannın 9. gününde başan liyakatı verilerek 1. dereceye yük- selmeleri sağlandı. Görevlerini suiisti- mal ettikleri saptanan, disiplin cezası verilen ve bir yıl süreyle kademe jlerle- meleri durdunılan Eskişehir Milli Eği- tim Müdürlüğü'nde görevli Fevzi Gür- şan, Malatya Yetiştirme Yurdu Müdürü Hamza Karpuz, Sakarya Erkek Yetiş- tirme Yurdu Müdürü Bülent Akın, Ke- çiören Belediyesi'nde görevliyken Di- yarbakır Yetiştirme Yurdu Müdür Yardımcıhğına atanan Nad Yılmaz'ın da genel müdûrlük karanyla dereceleri yükseltildi. Teftiş Kurulu, Genel Müdür Melih Gökçek'in yetkisi dışında merkez ve taş- ra teşkilatında görevli personele takdir belgesi yerdiğini açıkladı. Kurul, bu bel- gelerin iptal edilmesini ya da personelin sicil kayıtlanndan sillinmesini istedi. SHÇEK'ye 1989yıhvesonrasındaalı- nan 240 personelden 58'ini İmam Hatip Lisesi kökenliler oluşturuyor. 15'i ilahi- yet fakültesi mezunu personelin kuruma gelmeden yaptıklan işler arasında vaiz ve imamlann varhğı dikkat ekiyor. Türkiye faizle elektnk satıyor TAYFUN GÖNÜLLÜ (İstanbul) - Türkiye Elektrik Kurumu (TEKİ Azerbaycan ile Nahci- van özerk Bölgesi'ne faizle elektrik veriyor. Azerbaycan, Türkiye'den aldığj elek- triği, yine elektrik enerjisi olarak yakla- şık iki kat faiziyle geri verecek. Aynı şe- kilde Nahcivan özerk Bölgesi de Türki- ye'den aldığı enerjiyi üretiminin uygun olduğu bir dönemde geri ödcyecek. TEK Genel Müdürü Birkan Erdal, Gürcistan'a geçen yıbn kasım ayından beri başlayan elektrik ihraanın mart ayı- na kadar sürecegini belirtti. Verilen top- lam enerjinin 250 artı yüzde 10 milyon kilovat saat olduğunu belirten Erdal, Nahcivan özerk Bölgesi'ne de 27.12.1991'den itibaren enerji verilmeye başlandığını söyledi. Erdal, Nahcivan'a 1,5-3 megavat güçle ayda yaklaşık 1.2 milyon kilovat saatlik enerji verildiğini açıkladı. Bu ülkelere yapılan enerji ihracatının ahşveriş esasına dayandığını belirten Er- dal, "Gürcistan, almış olduğu enerjiyi 1.8 kat ile nisan-ağustos 1992 dönemin- de geri verecektir. Aynı şekilde Nahcivan özerk Bölgesi'ne yapılan enerji ihracatı da daha sonra Nahcivan'ın elektrik üre- timinin uygun olduğu bir dönemde geri alınacaktır" dedi. Hapa-Batum hattı —Gttrcistan'a verilen elektrik, Hopa- Batum arasında bulunan 220 kilovathk yüz megavat kapasiteli enerji nakil hattı aracıhğıyla sağlanıyor. Nahcivan özerk Bölgesi'ne ise Kars'ın Arahk ilçesi ile Nahcivan'ın Sederek kasabası arasında çekilmiş olan 34,5 kilovathk 3 megavat kapasiteli enerji hattıyla elektrik verili- yor. Nahcivan özerk Bölgesi'ne daha faz- la elektrik verebümek için 380 kilovathk bir enerji hattı insaatı ve TEK tarafından Nahcivan'da gaz tribünleri insaatı konu- larında ön görüşmeler yapıldığmı belir- ten Erdal, "Teknik yardım ve personel gönderme konusunda da prensipte ortak görüş oluşmuştur. Görüşmelerin detay- lannın belirlenip anlaşma sağlanmasını takiben gerekli tüm yardım yapılabilecektir" dedi. Ermenistan'ın Türkiye'den elektnk ta- Iebinde bulunduğunu doğrulayan Genel Müdür Erdal şöyle konuştu: Ermenis- tan ile aranuzda Kars-Leninakan hattı mevcut. Bu hat 220 kilovoltluk enerji na- kil hattıdır. Bu hat, daha önceleri SSCB'den enerji almak amaayla inşa edilmişd. Ancak şebekenin yapısı enerji vermekten ziyade enerji aimaya uygun- dur. Yaptığınuz çalışmalar sonucu Gür- cistan'a enerji vermediğimiz dönemlerde Ennenistan'a 50-60 megavat gücünde, ayda 35-40 milyon kilovat saat enerji ve- rebilecek duruma gelmiş bulunuyoruz. Genç çiftler çeşitli gerekçelerle öpüşmekten kaçındı, bir çift basın zoruyla 'öpüştürüldü' Opüşme Günü'nde kimse öpüşmedi!MUHARREM AYDIN (tstaııbal) • "lnsanlann birbirlerini, isteyerek ve özgürce öpebilmeleri" amaayla dün Ortaköy'deki La Nuit Bar'da düzenle- nen 'Dünya öpüşme Günü'nde du- daklar birleşmedi! Çoğunluğunu •hippjvari' -entel de denıliyor- gençle- rin oluşturduğu gruplar eıektro- gitardan çıkan rock parçalanyla dans- tan da öte tepinmeyi tercih ettiler... Klasik bir kış günü Ortaköy Iskele Mey- danı'nda birer ikişer gruplar halinde top- lanan gençler, gökyüzünde gülümseyen gü- neşin ışıklan altında 'merhaba' sohbetine daldılar. Bunlara sonra diğerleri de eklen- di. Hep birlikte birkaç adım ötelerindeki sokaga dogru yöneldiler. "La Nuit Bar" va- züı tabelanın bulunduğu binadan içeriye girdiler. Merdivenlerde uzun kuyruklar olusturdular. Hepsinin ortak 'amaçlan', üst katta biraz sonra gerçekleştirilecek olan ve rock konseriyle süslenen "Dünya öpüşme Günü"nde sevgililerine sanlıp dudakları- na 'içten ve masum bir öpücük' kon- durmaktı! Düzenleme komitesinin 20 bin lira giriş ücretini ödeyene 'eşantiyon' olarak verdi- ği prezervatifleri "Şimdi değil, evlendikten sonra kullanın" biçmindeki uyanlar eşli- ğinde ceplerine koydular. Bileder tükendik- ten sonra içeriye giremeyenler demir par- makhkh kapının gerisinde kaldılar. Şanslı olanlar adımlarını La Nuit Bar'ın dar me- kanından içeriye attılar. Şöminenin yanındaki küçük sahneye ön- ce Asım Can Günduz ile grubu çıktı. Izle- yicflerin "Ooo gitara bak, müthiş değil mi?" seklinde yorumladığı beyaz elektro- gitannı kapan Asım Can Gündüz, pena gi- bi kullandığı parmaklanyla telleri kıpırdat- maya başladı. Bu kıpırdanış salona yansı- dı ve sahnenin önünde yerlere oturan yüz- lerce genç kız ve erkek gittikçe hızlanan "rock fırtınası"nın peşine takıldılar. Asım Can Gündüz'ün sahnedeki en "flaş" ha- "Dünya öpüşme Günii"nde 'öpüşmemeyi' tercih eden gençlerden ikisi, gazetecilerin yoğun ısrarianna dayanamaya- rak birbirlerini defalarea öptüler. (Fotoğraf: MUHAJIREM AYDIN) reketi ise dişleriyle gitar çalmasıydı. Çoş- kulu biçimde yoğun tezahüratlarla ünlü gi- tarcıya beğenüerini ifade eden gençler, da- ha sonra sahne alan "Volvox" grubunun 4 gitarcı kızıyla daha da coştular. Bu ara- da Asım Can Gündüz dısarda kalan genç- lere "merdivenbaşı konseri" vererek gönül- lerini aldı. Haber değeri olması nedeniyle "Dünya öpüşme Günü"nü izlemek için La Nuit Bar'da bulunan gazeteciler çevrede hiçbir gencin öpüşmediğini farkederek önce şa- şırdılar, sonra da "öpüşen çift avı"na çık- ölar! Uzun süre istedikleri "görüntüyü" ya- kalayamayan gazeteciler, çareyi çiftleri bi- rer birer "ikna" etme yöntemine başvur- makta buldular. öpüşürken "doğallığı bozulur" gerekçesi ve "ailem beni öldürür" korkusuyla hiçbir çift bu teklife sıcak bakmadı. Yoğun uğraşlar sonucu ikna olan bir çift flaşlar altında birbirlerine sanlarak öpüş- meye başladılar. Daha önce izledikleri bir- çok nikahta evlenenlert rica ederek üst üste imza attırmaya aüşkın olan gazeteciler bu- rada da aynı yöntemi kullandılar. Böylece ilk "Dünya öpüşme Günü", "opüşmeme günü" olarak tarihe geçti. <"Dünya öpüşme Günü"ne katılmaları- na rağmen öpüşmeyi istemeyen çoğu genç prezervatifleri balon gibi şişirip patlatma- yı, çılgınlar gibi dans edip bağırarak sah- nedeki "Volvox" ile "Sawdus" adh rock gruplannı kendilerinden geçmiş bir halde dinlemeyi tercih ettiler. Airbus pilotlannı kaza sıkıntısı bastı Haber Merkezi - Uçuş korkusu yeniden kol geziyor. tki hafta önce Fransa'da Lyon'dan Strasbourg'a gitmekte olan A-320 tipi Airbus uçağırun düşmesi ve 87 kişinin ölmesi üzerine, uçaklann güvenilir bir ulaşım aracı olup olmadıklan yeniden tartışma konusu oldu. Sivil havacıhktaki en modera araçlardan biri sayılan Airbus'ın mükemmel teknolo- jisi, aynı zamanda dehşetli kazalara neden olabilecek kansıkhklar ve yönetim güçlük- leri içeriyor. Nitekim son kazanın da bil- gisayarlarla pilot arasındaki bir anlasmaz- hktan doğduğu tahmin ediliyor. tstatistiklere göre hiçbir ulaşım aracı uçak kadar güvenü değil. Kara ve demir- yollannda havadakinden çok daha sık ka- zalara rastlanıyor. 814 bin uçak yolcusun- dan sadece biri hayatını kaybediyor. 100 milyon uçuş kilometresinde sadece 0.05 ölümcul kaza yaşanıyor. Uçaktan korkan- lara bu sayılar bir sey ifade etmiyor tabii. Ve son Airbus kazası bircok kişide uçuş korkusunu yeniden doruğa çıkardı. Fransız Le Figaro gazetesinin deyimiyle "uçan bilgisayar" olan Airbus A-320'deki karmaşık teknolojinin kendisi uçuş güven- liğini sağlarken aynı zamanda düşüş riskini de arttınyor mu? Ahnan Stern dergisinin uzmaı'Jardan aldığı bilgiler, bu soruya 'hayır' yanıtını vermeyi güçleştiriyor. A-320 tipi Airbus uçağında her şey bil- gisayarlarla yönlendiriliyor. Birbirinden bağımsız çaJışan beş ayn sistem karşüıkh kontrol ve yönetim işlevlerini yerine geti- riyor. Pilotun eskiden düğmelerle ve kol- larla dolu kokpiti yerini video oyunlannı andıran renkli ekranlara bıraktı. Tüm önemli veriler altı değişik ekranda göste- riliyor. Suni bir ufuk çlzgisi, irtifa, rota, hız, benzin stokları ve motor gücü. Eğer bir yerde tehlike varsa ışıklar maviden kır- mızıya geçiyor. Pilotların kendi aralannda alayla "Atari uçuşu" olarak adlandırdıkları sistem için- de pilot, aletlerin basit bir uygulayıası du- rumunda. Pilot, kabinin sağında bulunan on santim uzunluğundaki bir dümen ko- lunu oynatarak uçağı idare ediyor. Bu kol bilgisayarlara bağlı. Bilgisayarlar pilotun kolu hareket ettirerek verdiği emirlerin mantıkiı olup ounadığinı arastınyorlar. ör- neğin havada takla atmaya yeltenen bir pi- lot bilgisayar tarafından "bu işlem man- tıkiı olmazdı" diye uyarüıyor. Ve bilgisa- yar, mantıkiı bulmadığı emirlere itaat et- meyerek bir bakıma kendi bildiğini okuyor. Tehlike, eğer pilot ve bilgisayar birbiri- ni 'yanhş anlarsa' ortaya çıkıyor. Bu ihti- mahn A-320 tipi Airbus'ta özellikle yük- sek olduğu belirlendi. Nitekim Fransa'da- ki kazanın da böyle bir anlaşmazhktan kaynaklandığı tahmin ediliyor. A-320'de gaz pedallan dümen gibi artık mekanik değil, elektronik, yani ucağm mo- torianyla doğrudan bağlantısı yok. Hatipoğlu: Doğramaa yerinde kalabilir Kitap yakan profesör fîkir değiştirdi ANKA (Ankara) - Prof. Dr. Ihsan Doğramaa'nın yeniden YÖK başkanlı- ğma atanmasıru protesto için kitabını ya- kan Ankara öğretim Üyeleri Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğ- lu, "YÖK Başkanı görevinde kalabilir" dedi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğre- tim üyesi Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, Türkiye'deki üniversitelerin sorununun Prof. Dr. Ihsan Doğramacı değil, Yük- sek öğretim Kurulu'nun yapısına sinmiş olan antidemokratik mekanizma olduğu- nu söyledi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğra- macı'mn YÖK sistemiyle bütünieştiğiıü ifade eden Hatipoğlu, "Ama halihazır- daki YÖK sisteminde kim basa gecse o da diktatör olur. Sorun, sistemin doku- suna işlemiş ve sindirihniş olan atama mantığındadır. Bu sistemde ben de dik- tatör olurum. Ancak YÖK sisteminde se- çimler ve bununia oluşturulan kurumlar gerçekleşirse ideal yapı oluşur, bu da YÖK başkanhğmdan bağimsızdır" dedi. Bakan Toptan: Okulyapacak yerbulmak güçleşiyor AA (tstanbul) - Milli Eğitim Ba- kanı Köksal Toptan, Istanbul'- da biraz daha gecikilmesi ha- linde okul yapılacak yer bulu- namayacağını belirterek okul olarak aynlan yerlerin birer bi- rer talan edildiğini söyledi. MUh Eğitim Bakanı Köksal Toptan dün, TEBLAT (Turizm, Ekonomi, Bilim- sel Araşorma, Tanıtım ve Ticaret AŞ) ta- rafından yaptınlan özel işletme Eğitim Kurumu'nun açıhşına kaüldı. Toptan, burada yaptığı konuşmada, lstanbul'un eğitim, özellikle de okul sorununun bek- lemeye tahammülü olmadığını kaydede- rek devletin bu sorunların çözümü için bir an önce kaynak bulması gerektiğini söyledi. Istanbul'da sağlıksız kentleşme yüzün- den okul yeri planlanmadığını kaydeden Toptan, "Planlanan yerler de okul ya- pılmada geç kalındığı için birer birer yağmaktnmış" dedi. Bakan Toptan, bakanhğın teşkilat ve görevleri hakkında KHK'de değişiklik yapan KHK'nin, TBMM'de yasalaşma- sından sonra, sadece tstanbul'un eğitim sorunlanyla ilgilenecek bir müsteşar yar- dımcısı atayacaklannı belirtti. Bakan Köksal Toptan dün aynca ts- tanbul Erkek Lisesi'nde lstanbul'un eği- tim sorunları konusunda il Milli Eğitim yetküileri ve müfettişlerle basına kapalı bir toplantı yapü. DÜZELTME • 2 Şubat 1992 tarihli gazetemizin 3. sayfasında yer alan "657 sayılı yasa yeniden düzenlenmeli" başüklı haberde "3 şubat pazartesi günü de Istanbul Valiliği önüne gidileceğini söyleyen Hüseyin Aktan, 657 sayılı devlet personeli çahşmalannı düzenleyen yasanın yeniden düzenlenmesi istemlerini açıkJayacaklannı söyledi" şekhndeki ifade, "Biz Tüm Maüye-Sen yönetim kurulu üyeleri olarak 3 şubat pazartesi günü saat 14.00'te sendikanuzm kuruluş başvurusunu yapmak üzere lstanbul Valihği'ne gideceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz" seklinde düzeltilir. Sendikal Özgürlükler Komitesi Türkiye'yi kınadı ILO, öğretmene sendikada ısrarh DENİZ TOPALOĞLU (tstanbun - Uluslararası Çalış- ma Örgütü (ILO) Sendikal Özgürlükler Komitesi, Türkiye'de öğretmenlerin örgütlenme ve toplu pa- zarlık yapma hakkı önündeki engelleri, ILO'nun 98 sayılı Orgütlenme ve Toplu Pazarhk Hakkı Sözleş- mesi'nin ihlali olarak değerlendirdi. Sendikal özgürlükler Komi- tesi'nin 1991'in son günlerinde vayunianan ILO'nun yılhk ra- porunda yer alan değerlendir- mesinde, Turk hükümetinden, yürürlükteki yasalann öğret- menlerin örgüt kurma ve üye ol- ma haklarını güvenceye alacak ve toplu pazarhk hakkı verecek şekilde değiştirilmesi istendi. öğretmenlerin örgütlenmele- rine ilişkin engeUemelerin rapor- da yer almasının, konunun ha- ziran ayında Cenevre'de yapıla- cak ILO toplantısına getirilebi- leceğini gösterdiği ve Türkiye'- nin bu konuda özel paragrafa almabileceği beUrtüiyor. ILO Sendikal özgürlükler Komitesi, Eğit-Sen'in hüküme- tinin öğretmenlerin sendika kur- ma ve sendikal çalışmalara ka- tılma hakkını reddettiği yönün- de 13 Nisan 1991'de yaptığı şi- kâyeti incelemeye alarak Türk hükümetinden de konuya ilişkin görüş aldı. Komite, yaptığı incelemeler sonucunda Türkiye'de özel sek- tördeki, memur veya sözleşme- li statüdeki öğretmenlerin örgüt- lenme ve toplu pazarhk hakla- nnın kabul edildiği, yetkililerin Eğit-Sen üyesi öğretmenlere karşı gözaltı ve hapsi de kapsa- yan cezai işlemler yoluyla sen- dikalaşma karşıtı tavır aldığı, Eğit-Sen'in sendikal aktivitele- ri organize etme hakkına teca- vüz edildiği sonucuna vardı. Geçmiş hükümet döneminde komiteye bu konuda verilen ya- nıtta memurlann sendika kur- ma veya sendikal çalışmalara katılma haklannuı ohnadığı bil- dirildi. Bunun üzerine Sendikal özgüriükler Komitesi, öğret- menlerin 2822 sayılı kanuna gö- re işci sayümadıklan için toplu- sözleşme kapsamı dışında kaldıklannın görüidüğünü, an- cak memurlann bu şekilde kap- sam dışında buakılmalarının sözleşme şartlanna aykın oldu- gunu bildirdi. Sendikal özgür- lükler Komitesi raporunda Eğit- Sen kunıcu ve üyelerinin gözal- tına ahnması ve tutuklanmala- rının da sendikal haklann kısıt- lanması anlamına geldiği vurgu- landı. ILO'nun yılhk raporunda yer alan Sendikal özgürlükler Ko- mitesi'nin raporunda, örgütlen- me özgürlüğü prensibi uyarınca ayrun yapıhnaksızın ve hukuki statülerine bakıhnaksızm, me- murlar ve sözleşmeli personel de dahil olmak üzere bütün çah- şanlann kendi secimleriye örgüt kurma ve üye olma hakkina sa- hip olduklan haürlatıldı. Hökûmetetalep Komite, Türk hükümetinden, yürürlükteki kanun hükümleri- nin, özellikle 2822 sayılı Toplulş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Ka- nunu'nun özel sektördeki ve ka- mu sektöründeki öğretmeniere, memur veya sözleşmeli personel statusünde olup oknamalanna bakümaksızın, 98 sayılı ILO sözleşmesinin 4'üncü maddesi- ne uygun olarak, toplu pazarhk hakkımn verilmesi yönünde de- ğiştirümesini istedi. Raporda aynca mevcut yasa- lann öğretmenlerin örgüt kur- ma ve örgütlere katılma hakkı- nı güvenceye alacak şekilde de» ğiştirilmesi istendi. T? Geleceğin Sigortasın Primlerinizi Yatırmayı Unutmayınız ! ANADOLU HAYAT Genel Müdûrlük: Ankara Cad. No: 221 34430 Sirkeci / ÎST. Tel: 511 42 80Fax: 520 94 55 İLAN BEYOĞLU 1. İLÇE _SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN İSTANBUL SANAYİ ODASI ORGAN SEÇİMLERİ HAKKINDA 5590 sayılı kanunun bazı maddelerini tadil eden 3277 sayılı kanunun ek 7. maddesi hukmüne göre lstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Seçimleri 4 Mart 1992 Çarsamba günü Meşrutiyet Caddesi 118 numaralı oda binasında yapıiacaktır. Oy verme işlemi saat 09.00'dan 17.00'ye kadar gizli oy, açık tasnif esaslanna göre yapı- lır, listelerde adı yazılı olmayan üye oy kullanaraaz. Oy verenin, kimliğini, oda veya borsa veya resmi kuruluj- larca verilen belgeyle kanıtlaması; tuzel kişi temsilcısi gerçek kişilerin, temsil ettikleri tuzei kişinin müseccel mukavelesi gereğince temsil ve ijzam yetkisine sahip olduklarına dair, en çok bir ay önce düzenlenmiş ve ilgili ticaret sicili memurluğunca tasdik ediimiş belgeyı, oy kullanma sırasında sandık kuruluna ibraz etmesi gerekir. Seçimlerle ilgili diğer hususlar bilahare iian olunacaktır. tlgililere ilanen duyurulur. Basın: 18777 B ir Avrupa Rüyası. 200 yıllık Batılılaşma çabalarının son lOyılda Avrupa'da gerçek- • leşen yüzıinu ve yannını an- latıyor. Briiksel'de yaşayan ikinci kuşak Türk kızı ile aynı kentte çalışan Türk gazetecisi, sık sık kesişen yaşam serüvenlerinde bu niyayı içinden izliyorlar. Zeynep Göğüş, gazeteci olarak ya- şadığı Avnıpa rüyasının çeşitli yönlerini farklı bir kolaj yöntemiy- le biraraya getiriyor. Değişik anla- tım tarzlannm içiçe kullanıldığı ki- tap, Avrupa rüyasını dünden alıycr, insan, kültıir, ekonomi ve siyaset boyutlanyla yarına taşıyor. Bir Avrupa Rüyası nın "iitop- ya" bölümü, Türklerin de, Avru- pahlann da heniiz görmeye cesa- rel edemedikieri bir geleceği çizmeye çalışıyor. Kitabın zaman zaman roman akışı kazanması yanıltmasın; kaynak olarak tümüyle gerçek. AFA YAYINCILIK A.Ş. Babıalı Cad. Sıhhıye Ap« 19/8 Telefon 526 39 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle