Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> Şubat 1992 haberler Cumhuriyet3
Gökçek hakkında usulsüzlüksuçlamasıEERAT GÜNÇIKAN (tstanbul) - RP Ankara Milletvekili Melih Gökçek'-
iı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel
Müdürlüğü yaptığı dönemde kuruma personel alımında ve atamalarda
usulsüzlük yapıldığı ileri sürüldü. SHÇEK Teftiş Kurulu BaşkanlığTnın
s?ruşturması sırasında kurumun yasal zorunluluk olmasına karşın
'Personel ve atama planı" hazırlamadığı, kadrolu olarak görev yapan
personelin merkeze alınıp, sözleşmeli personel statüsü kazandınldıktan
s>nra yeniden eski görevlerine iade edildikleri belirlendi.
Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan
rcporda, baa müdürlerin 9 günlük çalış-
malanndan sonra başanlı gösterilerek
derecelerinin yükseltildiği, hakJannda
scruşturma açılan ve görevden ahnan
ptrsonele sicili silinerek yeni görevler
yûklendiği yer aldı. Raporda aynca
16-17 yaşlannda kişilerin memur sınavı-
na alındığı, Melih Gökçek'in yetkisi dı-
şında ve yasalara aykın olarak personele
takdirname verdiği açıklandı. Sosyal
Hızmet Uzmanlan Derneği'nce haarla-
nan bir başka raporda ise Gökçek'in
daha önce başkanı bulunduğu Keçiö-
renspor'un 20 futbolcusunu kunıma
memur olarak aldığı, tûm ihaleleri mer-
keze alarak bazı şirketlenn haksız ka-
zanç sağlamalanna yol açtığı öne sürül-
dü.
Bu arada kuruma 16 imam ve vaizin
memur statüsüyle alındığı, tüm kurum
genelinde 1. dereceden maaş alan 176 ki-
şiden IOO'ünün, 2. dereceden maaş alan
135 kişiden 130'unun, 4. dereceden maaş
alan 13 kişiden de 12'sinin bu kadrolan
haketmediği belirlendi.
Teftiş Kurulu'nun raporunda
SHÇEK'nin personel atamalarında
usulsüzlüklere örnekler verilerek bu
usulsüzlüklerin "ihtiyaca binaen", "eh-
liyet ve liyakat" adı altında gerçekleşti-
rildiği vurgulandı.
Ankara Saray Sosyal Hizmetler Tesis-
leri'nde müdür yardımcısı olarak görev
yapan Mehmet Acar, 3.6.1991'de ihtiya-
ca binaen Genel Müdûrlük Ailenin Bü-
tünlüğünün Korunması Dairesi Baş-.
kanlığı'na şube müdürü olarak atandı. 5
temmuzda bu göreve başlayan Acar, üç
gün sonra yine ihtiyaca binaen eski göre-
vine verildi. Aynı gerekçelerle Etlik Kreş
ve Gündüz Bakımevi Müdürü Salih
Gültekin, Döner Sermaye İşletme Mü-
dürü Zeki Aksoy, önce Genel Müdür-
lükte değişik şube müdürlüğü görevleri-
ne atandılar, daha sonra eski görev
yerlerine gönderildiler. Açıktan aday
olarak Saray Sosyal Hizmetler Tesis-
leri'ne teknisyen olarak tayin edilen
Muzaffer Kılıç ise aday memurluğu sıra-
sında 4 kez ataması yapıldıktan sonra
hiçbir belgeye ve isteğe dayandınlmaksı-
zın daktilograf kadrosuna alındı. Teftiş
Kurulu raporunda bu atamalarda kamu
yaranrun değil adı geçenlere sözleşmeli
personel statüsü verilmesinin amaçlan-
dığı göriişüne yer verildi.
Eğitim Şube Müdürlüğü ile Yetiştir-
me Yurtlan Dairesi Başkanlığı'nda 31
Ekim 1990'da ikinci derece kadro ile şu-
be müdürü olarak göreve başlayan Bay-
ram öztürk ve ömer Faruk Hocaoğlu'-
na göreve başlamalannın 9. gününde
başan liyakatı verilerek 1. dereceye yük-
selmeleri sağlandı. Görevlerini suiisti-
mal ettikleri saptanan, disiplin cezası
verilen ve bir yıl süreyle kademe jlerle-
meleri durdunılan Eskişehir Milli Eği-
tim Müdürlüğü'nde görevli Fevzi Gür-
şan, Malatya Yetiştirme Yurdu Müdürü
Hamza Karpuz, Sakarya Erkek Yetiş-
tirme Yurdu Müdürü Bülent Akın, Ke-
çiören Belediyesi'nde görevliyken Di-
yarbakır Yetiştirme Yurdu Müdür
Yardımcıhğına atanan Nad Yılmaz'ın
da genel müdûrlük karanyla dereceleri
yükseltildi.
Teftiş Kurulu, Genel Müdür Melih
Gökçek'in yetkisi dışında merkez ve taş-
ra teşkilatında görevli personele takdir
belgesi yerdiğini açıkladı. Kurul, bu bel-
gelerin iptal edilmesini ya da personelin
sicil kayıtlanndan sillinmesini istedi.
SHÇEK'ye 1989yıhvesonrasındaalı-
nan 240 personelden 58'ini İmam Hatip
Lisesi kökenliler oluşturuyor. 15'i ilahi-
yet fakültesi mezunu personelin kuruma
gelmeden yaptıklan işler arasında vaiz
ve imamlann varhğı dikkat ekiyor.
Türkiye faizle
elektnk
satıyor
TAYFUN GÖNÜLLÜ (İstanbul) -
Türkiye Elektrik Kurumu
(TEKİ Azerbaycan ile Nahci-
van özerk Bölgesi'ne faizle
elektrik veriyor.
Azerbaycan, Türkiye'den aldığj elek-
triği, yine elektrik enerjisi olarak yakla-
şık iki kat faiziyle geri verecek. Aynı şe-
kilde Nahcivan özerk Bölgesi de Türki-
ye'den aldığı enerjiyi üretiminin uygun
olduğu bir dönemde geri ödcyecek.
TEK Genel Müdürü Birkan Erdal,
Gürcistan'a geçen yıbn kasım ayından
beri başlayan elektrik ihraanın mart ayı-
na kadar sürecegini belirtti. Verilen top-
lam enerjinin 250 artı yüzde 10 milyon
kilovat saat olduğunu belirten Erdal,
Nahcivan özerk Bölgesi'ne de
27.12.1991'den itibaren enerji verilmeye
başlandığını söyledi. Erdal, Nahcivan'a
1,5-3 megavat güçle ayda yaklaşık 1.2
milyon kilovat saatlik enerji verildiğini
açıkladı.
Bu ülkelere yapılan enerji ihracatının
ahşveriş esasına dayandığını belirten Er-
dal, "Gürcistan, almış olduğu enerjiyi
1.8 kat ile nisan-ağustos 1992 dönemin-
de geri verecektir. Aynı şekilde Nahcivan
özerk Bölgesi'ne yapılan enerji ihracatı
da daha sonra Nahcivan'ın elektrik üre-
timinin uygun olduğu bir dönemde geri
alınacaktır" dedi.
Hapa-Batum hattı
—Gttrcistan'a verilen elektrik, Hopa-
Batum arasında bulunan 220 kilovathk
yüz megavat kapasiteli enerji nakil hattı
aracıhğıyla sağlanıyor. Nahcivan özerk
Bölgesi'ne ise Kars'ın Arahk ilçesi ile
Nahcivan'ın Sederek kasabası arasında
çekilmiş olan 34,5 kilovathk 3 megavat
kapasiteli enerji hattıyla elektrik verili-
yor.
Nahcivan özerk Bölgesi'ne daha faz-
la elektrik verebümek için 380 kilovathk
bir enerji hattı insaatı ve TEK tarafından
Nahcivan'da gaz tribünleri insaatı konu-
larında ön görüşmeler yapıldığmı belir-
ten Erdal, "Teknik yardım ve personel
gönderme konusunda da prensipte ortak
görüş oluşmuştur. Görüşmelerin detay-
lannın belirlenip anlaşma sağlanmasını
takiben gerekli tüm yardım
yapılabilecektir" dedi.
Ermenistan'ın Türkiye'den elektnk ta-
Iebinde bulunduğunu doğrulayan Genel
Müdür Erdal şöyle konuştu: Ermenis-
tan ile aranuzda Kars-Leninakan hattı
mevcut. Bu hat 220 kilovoltluk enerji na-
kil hattıdır. Bu hat, daha önceleri
SSCB'den enerji almak amaayla inşa
edilmişd. Ancak şebekenin yapısı enerji
vermekten ziyade enerji aimaya uygun-
dur. Yaptığınuz çalışmalar sonucu Gür-
cistan'a enerji vermediğimiz dönemlerde
Ennenistan'a 50-60 megavat gücünde,
ayda 35-40 milyon kilovat saat enerji ve-
rebilecek duruma gelmiş bulunuyoruz.
Genç çiftler çeşitli gerekçelerle öpüşmekten kaçındı, bir çift basın zoruyla 'öpüştürüldü'
Opüşme Günü'nde kimse öpüşmedi!MUHARREM AYDIN (tstaııbal) •
"lnsanlann birbirlerini, isteyerek ve
özgürce öpebilmeleri" amaayla dün
Ortaköy'deki La Nuit Bar'da düzenle-
nen 'Dünya öpüşme Günü'nde du-
daklar birleşmedi! Çoğunluğunu
•hippjvari' -entel de denıliyor- gençle-
rin oluşturduğu gruplar eıektro-
gitardan çıkan rock parçalanyla dans-
tan da öte tepinmeyi tercih ettiler...
Klasik bir kış günü Ortaköy Iskele Mey-
danı'nda birer ikişer gruplar halinde top-
lanan gençler, gökyüzünde gülümseyen gü-
neşin ışıklan altında 'merhaba' sohbetine
daldılar. Bunlara sonra diğerleri de eklen-
di. Hep birlikte birkaç adım ötelerindeki
sokaga dogru yöneldiler. "La Nuit Bar" va-
züı tabelanın bulunduğu binadan içeriye
girdiler. Merdivenlerde uzun kuyruklar
olusturdular. Hepsinin ortak 'amaçlan', üst
katta biraz sonra gerçekleştirilecek olan ve
rock konseriyle süslenen "Dünya öpüşme
Günü"nde sevgililerine sanlıp dudakları-
na 'içten ve masum bir öpücük' kon-
durmaktı!
Düzenleme komitesinin 20 bin lira giriş
ücretini ödeyene 'eşantiyon' olarak verdi-
ği prezervatifleri "Şimdi değil, evlendikten
sonra kullanın" biçmindeki uyanlar eşli-
ğinde ceplerine koydular. Bileder tükendik-
ten sonra içeriye giremeyenler demir par-
makhkh kapının gerisinde kaldılar. Şanslı
olanlar adımlarını La Nuit Bar'ın dar me-
kanından içeriye attılar.
Şöminenin yanındaki küçük sahneye ön-
ce Asım Can Günduz ile grubu çıktı. Izle-
yicflerin "Ooo gitara bak, müthiş değil
mi?" seklinde yorumladığı beyaz elektro-
gitannı kapan Asım Can Gündüz, pena gi-
bi kullandığı parmaklanyla telleri kıpırdat-
maya başladı. Bu kıpırdanış salona yansı-
dı ve sahnenin önünde yerlere oturan yüz-
lerce genç kız ve erkek gittikçe hızlanan
"rock fırtınası"nın peşine takıldılar. Asım
Can Gündüz'ün sahnedeki en "flaş" ha-
"Dünya öpüşme Günii"nde 'öpüşmemeyi' tercih eden gençlerden ikisi, gazetecilerin yoğun ısrarianna dayanamaya-
rak birbirlerini defalarea öptüler. (Fotoğraf: MUHAJIREM AYDIN)
reketi ise dişleriyle gitar çalmasıydı. Çoş-
kulu biçimde yoğun tezahüratlarla ünlü gi-
tarcıya beğenüerini ifade eden gençler, da-
ha sonra sahne alan "Volvox" grubunun
4 gitarcı kızıyla daha da coştular. Bu ara-
da Asım Can Gündüz dısarda kalan genç-
lere "merdivenbaşı konseri" vererek gönül-
lerini aldı.
Haber değeri olması nedeniyle "Dünya
öpüşme Günü"nü izlemek için La Nuit
Bar'da bulunan gazeteciler çevrede hiçbir
gencin öpüşmediğini farkederek önce şa-
şırdılar, sonra da "öpüşen çift avı"na çık-
ölar! Uzun süre istedikleri "görüntüyü" ya-
kalayamayan gazeteciler, çareyi çiftleri bi-
rer birer "ikna" etme yöntemine başvur-
makta buldular. öpüşürken "doğallığı
bozulur" gerekçesi ve "ailem beni öldürür"
korkusuyla hiçbir çift bu teklife sıcak
bakmadı.
Yoğun uğraşlar sonucu ikna olan bir çift
flaşlar altında birbirlerine sanlarak öpüş-
meye başladılar. Daha önce izledikleri bir-
çok nikahta evlenenlert rica ederek üst üste
imza attırmaya aüşkın olan gazeteciler bu-
rada da aynı yöntemi kullandılar.
Böylece ilk "Dünya öpüşme Günü",
"opüşmeme günü" olarak tarihe geçti.
<"Dünya öpüşme Günü"ne katılmaları-
na rağmen öpüşmeyi istemeyen çoğu genç
prezervatifleri balon gibi şişirip patlatma-
yı, çılgınlar gibi dans edip bağırarak sah-
nedeki "Volvox" ile "Sawdus" adh rock
gruplannı kendilerinden geçmiş bir halde
dinlemeyi tercih ettiler.
Airbus pilotlannı kaza sıkıntısı bastı
Haber Merkezi - Uçuş korkusu yeniden kol geziyor. tki hafta önce
Fransa'da Lyon'dan Strasbourg'a gitmekte olan A-320 tipi Airbus
uçağırun düşmesi ve 87 kişinin ölmesi üzerine, uçaklann güvenilir bir
ulaşım aracı olup olmadıklan yeniden tartışma konusu oldu.
Sivil havacıhktaki en modera araçlardan
biri sayılan Airbus'ın mükemmel teknolo-
jisi, aynı zamanda dehşetli kazalara neden
olabilecek kansıkhklar ve yönetim güçlük-
leri içeriyor. Nitekim son kazanın da bil-
gisayarlarla pilot arasındaki bir anlasmaz-
hktan doğduğu tahmin ediliyor.
tstatistiklere göre hiçbir ulaşım aracı
uçak kadar güvenü değil. Kara ve demir-
yollannda havadakinden çok daha sık ka-
zalara rastlanıyor. 814 bin uçak yolcusun-
dan sadece biri hayatını kaybediyor. 100
milyon uçuş kilometresinde sadece 0.05
ölümcul kaza yaşanıyor. Uçaktan korkan-
lara bu sayılar bir sey ifade etmiyor tabii.
Ve son Airbus kazası bircok kişide uçuş
korkusunu yeniden doruğa çıkardı.
Fransız Le Figaro gazetesinin deyimiyle
"uçan bilgisayar" olan Airbus A-320'deki
karmaşık teknolojinin kendisi uçuş güven-
liğini sağlarken aynı zamanda düşüş riskini
de arttınyor mu? Ahnan Stern dergisinin
uzmaı'Jardan aldığı bilgiler, bu soruya
'hayır' yanıtını vermeyi güçleştiriyor.
A-320 tipi Airbus uçağında her şey bil-
gisayarlarla yönlendiriliyor. Birbirinden
bağımsız çaJışan beş ayn sistem karşüıkh
kontrol ve yönetim işlevlerini yerine geti-
riyor. Pilotun eskiden düğmelerle ve kol-
larla dolu kokpiti yerini video oyunlannı
andıran renkli ekranlara bıraktı. Tüm
önemli veriler altı değişik ekranda göste-
riliyor. Suni bir ufuk çlzgisi, irtifa, rota,
hız, benzin stokları ve motor gücü. Eğer
bir yerde tehlike varsa ışıklar maviden kır-
mızıya geçiyor.
Pilotların kendi aralannda alayla "Atari
uçuşu" olarak adlandırdıkları sistem için-
de pilot, aletlerin basit bir uygulayıası du-
rumunda. Pilot, kabinin sağında bulunan
on santim uzunluğundaki bir dümen ko-
lunu oynatarak uçağı idare ediyor. Bu kol
bilgisayarlara bağlı. Bilgisayarlar pilotun
kolu hareket ettirerek verdiği emirlerin
mantıkiı olup ounadığinı arastınyorlar. ör-
neğin havada takla atmaya yeltenen bir pi-
lot bilgisayar tarafından "bu işlem man-
tıkiı olmazdı" diye uyarüıyor. Ve bilgisa-
yar, mantıkiı bulmadığı emirlere itaat et-
meyerek bir bakıma kendi bildiğini okuyor.
Tehlike, eğer pilot ve bilgisayar birbiri-
ni 'yanhş anlarsa' ortaya çıkıyor. Bu ihti-
mahn A-320 tipi Airbus'ta özellikle yük-
sek olduğu belirlendi. Nitekim Fransa'da-
ki kazanın da böyle bir anlaşmazhktan
kaynaklandığı tahmin ediliyor.
A-320'de gaz pedallan dümen gibi artık
mekanik değil, elektronik, yani ucağm mo-
torianyla doğrudan bağlantısı yok.
Hatipoğlu: Doğramaa
yerinde kalabilir
Kitap yakan
profesör fîkir
değiştirdi
ANKA (Ankara) - Prof. Dr. Ihsan
Doğramaa'nın yeniden YÖK başkanlı-
ğma atanmasıru protesto için kitabını ya-
kan Ankara öğretim Üyeleri Derneği
İkinci Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğ-
lu, "YÖK Başkanı görevinde kalabilir"
dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğre-
tim üyesi Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu,
Türkiye'deki üniversitelerin sorununun
Prof. Dr. Ihsan Doğramacı değil, Yük-
sek öğretim Kurulu'nun yapısına sinmiş
olan antidemokratik mekanizma olduğu-
nu söyledi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğra-
macı'mn YÖK sistemiyle bütünieştiğiıü
ifade eden Hatipoğlu, "Ama halihazır-
daki YÖK sisteminde kim basa gecse o
da diktatör olur. Sorun, sistemin doku-
suna işlemiş ve sindirihniş olan atama
mantığındadır. Bu sistemde ben de dik-
tatör olurum. Ancak YÖK sisteminde se-
çimler ve bununia oluşturulan kurumlar
gerçekleşirse ideal yapı oluşur, bu da
YÖK başkanhğmdan bağimsızdır" dedi.
Bakan Toptan:
Okulyapacak
yerbulmak
güçleşiyor
AA (tstanbul) - Milli Eğitim Ba-
kanı Köksal Toptan, Istanbul'-
da biraz daha gecikilmesi ha-
linde okul yapılacak yer bulu-
namayacağını belirterek okul
olarak aynlan yerlerin birer bi-
rer talan edildiğini söyledi.
MUh Eğitim Bakanı Köksal Toptan
dün, TEBLAT (Turizm, Ekonomi, Bilim-
sel Araşorma, Tanıtım ve Ticaret AŞ) ta-
rafından yaptınlan özel işletme Eğitim
Kurumu'nun açıhşına kaüldı. Toptan,
burada yaptığı konuşmada, lstanbul'un
eğitim, özellikle de okul sorununun bek-
lemeye tahammülü olmadığını kaydede-
rek devletin bu sorunların çözümü için
bir an önce kaynak bulması gerektiğini
söyledi.
Istanbul'da sağlıksız kentleşme yüzün-
den okul yeri planlanmadığını kaydeden
Toptan, "Planlanan yerler de okul ya-
pılmada geç kalındığı için birer birer
yağmaktnmış" dedi.
Bakan Toptan, bakanhğın teşkilat ve
görevleri hakkında KHK'de değişiklik
yapan KHK'nin, TBMM'de yasalaşma-
sından sonra, sadece tstanbul'un eğitim
sorunlanyla ilgilenecek bir müsteşar yar-
dımcısı atayacaklannı belirtti.
Bakan Köksal Toptan dün aynca ts-
tanbul Erkek Lisesi'nde lstanbul'un eği-
tim sorunları konusunda il Milli Eğitim
yetküileri ve müfettişlerle basına kapalı
bir toplantı yapü.
DÜZELTME
• 2 Şubat 1992 tarihli gazetemizin 3.
sayfasında yer alan "657 sayılı yasa
yeniden düzenlenmeli" başüklı
haberde "3 şubat pazartesi günü de
Istanbul Valiliği önüne gidileceğini
söyleyen Hüseyin Aktan, 657 sayılı
devlet personeli çahşmalannı
düzenleyen yasanın yeniden
düzenlenmesi istemlerini
açıkJayacaklannı söyledi" şekhndeki
ifade, "Biz Tüm Maüye-Sen yönetim
kurulu üyeleri olarak 3 şubat pazartesi
günü saat 14.00'te sendikanuzm
kuruluş başvurusunu yapmak üzere
lstanbul Valihği'ne gideceğimizi tüm
kamuoyuna bildiriyoruz" seklinde
düzeltilir.
Sendikal Özgürlükler Komitesi Türkiye'yi kınadı
ILO, öğretmene sendikada ısrarh
DENİZ TOPALOĞLU (tstanbun - Uluslararası Çalış-
ma Örgütü (ILO) Sendikal Özgürlükler Komitesi,
Türkiye'de öğretmenlerin örgütlenme ve toplu pa-
zarlık yapma hakkı önündeki engelleri, ILO'nun 98
sayılı Orgütlenme ve Toplu Pazarhk Hakkı Sözleş-
mesi'nin ihlali olarak değerlendirdi.
Sendikal özgürlükler Komi-
tesi'nin 1991'in son günlerinde
vayunianan ILO'nun yılhk ra-
porunda yer alan değerlendir-
mesinde, Turk hükümetinden,
yürürlükteki yasalann öğret-
menlerin örgüt kurma ve üye ol-
ma haklarını güvenceye alacak
ve toplu pazarhk hakkı verecek
şekilde değiştirilmesi istendi.
öğretmenlerin örgütlenmele-
rine ilişkin engeUemelerin rapor-
da yer almasının, konunun ha-
ziran ayında Cenevre'de yapıla-
cak ILO toplantısına getirilebi-
leceğini gösterdiği ve Türkiye'-
nin bu konuda özel paragrafa
almabileceği beUrtüiyor.
ILO Sendikal özgürlükler
Komitesi, Eğit-Sen'in hüküme-
tinin öğretmenlerin sendika kur-
ma ve sendikal çalışmalara ka-
tılma hakkını reddettiği yönün-
de 13 Nisan 1991'de yaptığı şi-
kâyeti incelemeye alarak Türk
hükümetinden de konuya ilişkin
görüş aldı.
Komite, yaptığı incelemeler
sonucunda Türkiye'de özel sek-
tördeki, memur veya sözleşme-
li statüdeki öğretmenlerin örgüt-
lenme ve toplu pazarhk hakla-
nnın kabul edildiği, yetkililerin
Eğit-Sen üyesi öğretmenlere
karşı gözaltı ve hapsi de kapsa-
yan cezai işlemler yoluyla sen-
dikalaşma karşıtı tavır aldığı,
Eğit-Sen'in sendikal aktivitele-
ri organize etme hakkına teca-
vüz edildiği sonucuna vardı.
Geçmiş hükümet döneminde
komiteye bu konuda verilen ya-
nıtta memurlann sendika kur-
ma veya sendikal çalışmalara
katılma haklannuı ohnadığı bil-
dirildi. Bunun üzerine Sendikal
özgüriükler Komitesi, öğret-
menlerin 2822 sayılı kanuna gö-
re işci sayümadıklan için toplu-
sözleşme kapsamı dışında
kaldıklannın görüidüğünü, an-
cak memurlann bu şekilde kap-
sam dışında buakılmalarının
sözleşme şartlanna aykın oldu-
gunu bildirdi. Sendikal özgür-
lükler Komitesi raporunda Eğit-
Sen kunıcu ve üyelerinin gözal-
tına ahnması ve tutuklanmala-
rının da sendikal haklann kısıt-
lanması anlamına geldiği vurgu-
landı.
ILO'nun yılhk raporunda yer
alan Sendikal özgürlükler Ko-
mitesi'nin raporunda, örgütlen-
me özgürlüğü prensibi uyarınca
ayrun yapıhnaksızın ve hukuki
statülerine bakıhnaksızm, me-
murlar ve sözleşmeli personel de
dahil olmak üzere bütün çah-
şanlann kendi secimleriye örgüt
kurma ve üye olma hakkina sa-
hip olduklan haürlatıldı.
Hökûmetetalep
Komite, Türk hükümetinden,
yürürlükteki kanun hükümleri-
nin, özellikle 2822 sayılı Toplulş
Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Ka-
nunu'nun özel sektördeki ve ka-
mu sektöründeki öğretmeniere,
memur veya sözleşmeli personel
statusünde olup oknamalanna
bakümaksızın, 98 sayılı ILO
sözleşmesinin 4'üncü maddesi-
ne uygun olarak, toplu pazarhk
hakkımn verilmesi yönünde de-
ğiştirümesini istedi.
Raporda aynca mevcut yasa-
lann öğretmenlerin örgüt kur-
ma ve örgütlere katılma hakkı-
nı güvenceye alacak şekilde de»
ğiştirilmesi istendi.
T?
Geleceğin Sigortasın
Primlerinizi Yatırmayı
Unutmayınız !
ANADOLU HAYAT
Genel Müdûrlük: Ankara Cad. No: 221 34430 Sirkeci / ÎST.
Tel: 511 42 80Fax: 520 94 55
İLAN
BEYOĞLU 1. İLÇE _SEÇİM KURULU
BAŞKANLIĞI'NDAN
İSTANBUL SANAYİ ODASI ORGAN SEÇİMLERİ HAKKINDA
5590 sayılı kanunun bazı maddelerini tadil eden 3277 sayılı kanunun ek 7. maddesi hukmüne göre lstanbul
Sanayi Odası Meslek Komiteleri Seçimleri 4 Mart 1992 Çarsamba günü Meşrutiyet Caddesi 118 numaralı oda
binasında yapıiacaktır. Oy verme işlemi saat 09.00'dan 17.00'ye kadar gizli oy, açık tasnif esaslanna göre yapı-
lır, listelerde adı yazılı olmayan üye oy kullanaraaz. Oy verenin, kimliğini, oda veya borsa veya resmi kuruluj-
larca verilen belgeyle kanıtlaması; tuzel kişi temsilcısi gerçek kişilerin, temsil ettikleri tuzei kişinin müseccel
mukavelesi gereğince temsil ve ijzam yetkisine sahip olduklarına dair, en çok bir ay önce düzenlenmiş ve ilgili
ticaret sicili memurluğunca tasdik ediimiş belgeyı, oy kullanma sırasında sandık kuruluna ibraz etmesi gerekir.
Seçimlerle ilgili diğer hususlar bilahare iian olunacaktır. tlgililere ilanen duyurulur.
Basın: 18777
B
ir Avrupa Rüyası. 200 yıllık
Batılılaşma çabalarının son
lOyılda Avrupa'da gerçek- •
leşen yüzıinu ve yannını an-
latıyor. Briiksel'de yaşayan
ikinci kuşak Türk kızı ile aynı
kentte çalışan Türk gazetecisi, sık
sık kesişen yaşam serüvenlerinde
bu niyayı içinden izliyorlar.
Zeynep Göğüş, gazeteci olarak ya-
şadığı Avnıpa rüyasının çeşitli
yönlerini farklı bir kolaj yöntemiy-
le biraraya getiriyor. Değişik anla-
tım tarzlannm içiçe kullanıldığı ki-
tap, Avrupa rüyasını dünden alıycr,
insan, kültıir, ekonomi ve siyaset
boyutlanyla yarına taşıyor.
Bir Avrupa Rüyası nın "iitop-
ya" bölümü, Türklerin de, Avru-
pahlann da heniiz görmeye cesa-
rel edemedikieri bir geleceği
çizmeye çalışıyor.
Kitabın zaman zaman roman
akışı kazanması yanıltmasın;
kaynak olarak tümüyle gerçek.
AFA YAYINCILIK A.Ş.
Babıalı Cad. Sıhhıye Ap« 19/8
Telefon 526 39 80